Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre ilk on suresini mütalaa ediniz.
Kazanımlarınızı, hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 11.-30. Surelerini mütalaa ediniz.
Kazanımlarınızı, hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 31.-40. surelerini Siyer ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 41.-50. surelerini Siyer ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 41.-50. surelerini Siyer ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 51.-60. surelerini Siyer ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 61.-70. surelerini Siyer ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 71.-83. surelerini Siyer ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına göre 84.-114. surelerini Siyer ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı ifade eder şekilde yazınız.
Mekki dönemden bir surenin içeriğini Siyer ile mütalaanızın sonuçlarını yazınız.
Medeni dönemden bir surenin içeriğini Siyer ile mütalaanızın sonuçlarını yazınız.
2012-2013 Bahar Dönemi Kur’ân’ı Ana Konuları Dersinden kazanımlarınızı maddeler halinde yazınız.
Hedef Tarih: 10 Mayıs 2013
Değerlendirme: Toplam en yüksek puan 30’dur. Dönem sonu sınavı puanına eklenecektir.
BETÜL ELİBOL - YDÖ 1 - 12070151
FUSSİLET SURESİ:Dünyada iken tövbe etme fırsatımız varken ölüm gelip de bu fırsat elimizden alınmadan günahlarımıza sırt çevirmeli ve yalnızca iyi bir kul olma düşüncesiyle yaşamalıyız.Sadece düşünce değil önemli olan bu düşünceleri eyleme döküp hayatımıza aksettirmektir.Hesap günü geldiğinde pişmanlığımız hiç bi işimize yaramayacak.
ŞURA SURESİ:Şüphesiz ki ben aciz yaratıldım , aciz olarak ölücem ve tek dayanağım Allah.Her şeyden ümidimi kessem bile muhakkak ki o yanımda olucak.30. ayet de geçen ''O yine de çoğunu affeder'' ibaresine dayanarak Allaha sınınıp yanlızca ondan medet ummalıyım.Gelişim O ndan olduğu gibi gidişim de O nadır.
ZUHRUF SURESİ:Ben akıllı bir varlığım ve her şeyin bir gayesi olduğu gibi bunun da bir gayesi vardır.Dünyaya neden geldiğim nasıl ve nereden galdiğim ve en önemlisi de kim tarafından gönderildiğim?? bu soruların cevabını sadece düşünerek yani tevekkül ederek bulabilirim.Bunun için de önümde en büyük rehber olan Kuran var.
DUHAN SURESİ:Kuranda geen kıssalar,betimlemeler edebiyat olması için değil bana yol gösterip almam gereken dersleri almam için vardır.Önceki kavimlerin başlarına gelen kötü şeyleri ve inanlardan olunca başıma gelecek güzellikleri görmemi sağlar.
CASİYE SURESİ:İnsanlar hayatlarını farklı farklı yaşar.İyi veya kötü.Önemli olan doğru yolu bulmam ve bu yoldan sapmamam gerektiğidir.Allaha kulluk görevimi unutup dünyalık için heves edersem nefsime zulmetmiş olurum.
AHKAF SURESİ:insan Allahı tanımayıp bencil çıkarlarını,arzularını,ideolojilerini ve geçici ''ben''lerini ilahlaştırıp bu doğrultuda yaşarsa kendi azap dolu sonunu hazırlamış olur.Peygamberlerin çeşitli olaylar ve durumlar karşısındaki gösterdikleri sabrı örnek alıp benim de başıma gelen bela ve musibetlere karşı sabır gösterip yanlızca Allaha sığınmalıyım.
MUHAMMED SURESİ:Eğer ben İslam dinini yaşayıp hem de başkalarının yaşamasına vesile olup bunun için emek sarf edersem şüphesiz ki Allah benim yanımda olup yar ve yardımcım olacaktır.Bunun aksine dinin yaşamayıp hem de yaşayanlara engel olmaya çalışırsam cezamı da sonuna kadar çekmek zorunda kalırım.
FETİH SURESİ:Benim bidatım sadece Allahadır.Ben O nun istediği gibi bir kul olursam Cennet beni bekliyor.Geçici dünya için asıl olan dünyayı terkedersem sonuçlarına katlanıp azabı ekmek zorunda kalırım.
HUCURAT SURESİ:Ben kendime bir yol çizdiysem ve inandıysam bunun getirdiği sorumluluk ve yükümlülükleri de yerine getirmem gerekiyor.Bunun için de en iyi rehber şüphesiz ki Kuran ve hadisdir.Gerçekten iyi bir Müslüman olmak istiyorsam hayatımı bunlara göre şekillendirmeliyim.
KAF SURESİ:Gerçekten düşünenler için Allahı bulamamak imkansız bence.Göğe bakınca O yere bakınca O.Nereye gidersem gideyim Allahın varlığını hissettirecek bir şeyler muhakkak var.Bulutların hareket edişi,depremin olması ... Bunların hepsi ibrat almam gereken şeyler
BETÜL ELİBOL-YDÖ 1- 12070151
ZARİYAT SURESİ:İnanmayanlar hesap ve cea günü ne zaman? diyerek alay edip inanmayaı reddettiler.Ancak bu konu hakkında Kuranın bir çok yerinde ilgili ayetler ve hadislerde bildirilmektedir.Gece ibadeti gerçekten de çok önemlidir.Herkes uyurken yanlızca Allah la başbaşa olmak.Gecenin dinginliğinde kendimi daha çok aciz ve Allaha daha yakın hissediyorum.
TUR SURESİ:Eğer ben gerçek bir ümmet olup Cenneti kazanmaya hak kazanırsam biliyorum ki sonsuz ve sayısız nimetler beni bekliyor.Her işimde yanlızca Allaha güvenip yanlızca Ona sırtımı dayamalıyım.Şüphesiz ki O istemedikçe ben hiç bir şey yapamam. Tıpkı kafirlerin Efendime tuzak kurup öldürmek istediklerinde Rabbimin bunu istemeyip planlarını bozduğu gibi.
NECM SURESİ:Şüphesiz ki Hz Muhammede inen din Allah tarafından inmiş O nun tarafından bildirilmiştir.Hz Peygamberin el-Emin olması yani okuma yazma bilmemesinde de kesinlikle bir hikmet var.O na inanmayıp uyduruyorsun diyenlere karşı okuma yazma bilmemesi üstelik edebi yönü bu kadar ağır basan bir Kuranı okuması Kuranın kesinlikle Hz peygamber tarafından uydurulmamış aksine Allah tarafından vahyedilmiş olduğunun kanıtıdır.
KAMER SURESİ:Aya andolunması boşuna değildir.İnsan sadece gökyüzüne bakıp düşününce bile Allahın varlığına akıl yoluyla kanaat getirebilir.Önceki kavimlerin başlarına gelenlerden örnek alıp ders çıkarıp kendime çeki düzen vermeliyim.
RAHMAN SURESİ:Doğa bile Allaha secde edip görevini yerine getiriyorsa akıl sahibi olan benim de Allaha kulluk etmem gerekir.Bana verilen akıl ve diğer nimetler boşuna verilmedi hepsinin bir amacı var.Rabbimin varlığını kabul etmeyip O nu yalanlamak için hiç bir kanıt olmadığı gibi aksine her yerde O nun varlığına ve birliğine dair deliller vardır.
VAKIA SURESİ:Kıyamet gününün ne kadar dehşet olacağı gözler önüne serilmiş ve eğer inanırsam ve ona göre yaşarsam Kıyamet günü azap çekenlerden değil mükafatlandırılanlardan olacağım haber verilmiştir.Beni yokken var eden öldüğümde de beni tekrar diriltecektir.Sonuncu ayetten de neden namazda iken ''Subhane rabbiyel ala''dediğimi anladım.
HADİD SURESİ:Gece ve gündüzün oluşumunda,günlerin uzayıp kısalmasında bile Allahın varlığı hissedilebilir ve O na tesbih edilebilir.Şüphesiz ki hesap günü inanlar ile inanmayanlar bir olmayacak ve herkes hak ettiği muameleyi görecektir.Gerçekten inanıyorsam eğer O nun gönderdiği peygamber ve kitapların hepsine inanıp,hayatımı da son din olan İslama göre yaşamalıyım.
MÜCADELE SURESİ:Eğer ben Allahı ve Peygamberini kabul etmeyip inkarcılığı tercih edersem muhakkak ki sonunda azap beni bekleyecek.İslamı nasıl yaşayacağımı bilmeden doğdum ve bana öğretecek en büyük rehber Kuran ve hadislerdir.Tahkiki değil hakiki Müslüman olmak istiyorsam hayatımın her aşamasında Kuranı ve sünnetleri göz önünde bulundurmalıyım.
HAŞR SURESİ:Bir şey benim istememle değil Allahın takdiri ile olur.Ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım O dilemedikçe amacıma ulaşamam ve sonuç O nun istediği gibi olur.Eğer ben kalbim ile aklım arasındaki bağları koparıp yanlızca kendi nefsimin peşinden gidip dünyalık şeylere heveslenip ona göre yaşarsam Allaha yabancılaşır ve asıl vazifem olan kulluğu yerine getiremem.Dünyada iken günah deryasında boğulmak yerine Cennet gibi bir yer için uğraşmalı ve ona göre yaşamalıyım.
MÜMTEHİNE SURESİ:Allaha düşmanlık edip,O nu tanımayıp muhalefet edenlere karşı ben de bu düşüncelerinden ötürü onlara muhalefet etmeliyim.İnancım neyi gerektiriyorsa onları yapmalıyım.
12070304
ALAK SURESİ:30.cüzde yer alır.19 ayettir.İsmini 2.ayette geçen ‘’alak’’ kelimesinden alır. Nüzul sürecinde ilk inen süredir.İlk 5 ayeti Kur’an-ı Kerim’in ilk nazil olmuş olan ayettir.Rabbimiz öyle kudret sahibidir ki bizi önce donmuş bir kan parçasından var etti,bilmediğimizi bilme yeteneği verdi.O da yetmedi yazmayı öğretti, bilmeyi öğretti.Hayatta karşı varlığımızı koruyabilmemiz için bazı korkular verdi.Ancak ;yine o korkulardan korkmamamız için kendisine sığınmamızı istedi. Bütün yapıp etmelerin başında Rabbini oku ki sana en yakın olan o olsun dedi.KALEM SURESİ:29.cüzde yer alır.52 ayettir.İsmini 1. ayette geçen ‘’el-kalem’’ kelimesinden almıştır.‘’Nun’’süresi diye de anılır.Surede Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ispatı ve müminler ile kafirlerin akıbeti konu edilmiştir.İman ve inanç esasları üzerinde durulmuştur.Yüce yaratıcıyı yalanlayanlara inanılmaması gerektiği vurgulanmıştır. Zaten onlar ateşlerin en kor olanına layıktır.Ayrıca sabırlı olunması gerektiğinde de dikkat çekilmiştir.Çünkü; peygamberlik kolay değildir,elbette karşı çıkanlar ,alay edenler olacaktı sonuçta yeni bir din oluşturulmaya çalışılıyordu.Bu durumda peygambere sabretmek düşüyor ve inanmayıp reddedenlerin hali açıkça gösteriliyor.MÜZEMMİL SURESİ:29.cüzde yer alır.20 ayetten oluşur.Surenin an konusu peygamberimizin ibadet hayatıdır.Bu surede bana göre tam anlamıyla öğüt ve ip uçlarıyla doludur.Şöyle ki gece ibadet yapın deniliyor.Çünkü;gündüz bizleri meşgul eden bir çok sebeple beraberiz.Ancak;gece her kötülüğü örttüğü gibi dünyalık gayretlere de ara vermemizi sağlar.Bu durumda da Rabbimize yakınlaşma fırsatı buluruz.Bir duruma göre de şöyle diyebiliriz;korkular insanlar içindir ve hayat sınavımızın belki en zor kısmı buradır.Ancak ; İslam dini bizden korkularımızdan değil,sabır gösterecek ve Allah’a daha çok yaklaşarak zorlukların üstesinden gelmemizi istiyor.MÜDESSİR SURESİ:29.cüz de yer alır.56 ayetten oluşur.Hz.Peygamber’in tebliğ ile görevlendirilmesi, müşriklerin karşı çıkması ve onların cehennemde uyarılması konu edilmiştir. Ancak;Allah yolunda büyük nimetler vardır.Allah insanlara en güzel nimetleri vermiştir ve kendisine inanılması istemiştir.Bu konuda da ölçüp biçme işini yine insanlara bırakmıştır.Allah yolunda onun rızasını seçersek cenneti,inkarcı olursak cehennemi bize vaat ediyor.FATİHA SURESİ:1.cüzde yer alır.7 ayettir.Tam olarak nazil olan ilk suredir.Kur’an-ın hem mukaddimesi hem de özeti gibidir.Hamd etmek insana has bir özelliktir ve sadece Allah ‘a karşı yapılır.Allah istediğimizi bize verse de vermese de sadece ve koşulsuz bir şekilde ona hamd etmek zorundayız.Hem Fatiha suresini okuduğumuzda sadece kendimize değil tüm dünya insanlığına dua etmiş ,onlar için de af dilemiş oluyoruz.Bu kadar hikmetli bir sure tabi ki de Kur’an-ın Azam suresi olmasına en büyük sebeptir.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
TEBBET SURESİ:30.cüzde yer alır. 5 ayettir.Dünyada sonsuz şan şöhret,miktarsızca para sahibi olsak ya da bir dilim ekmeğe muhtaç olsak da hepimiz için ölçülen miktar belli,hepimiz toprağın altına sadece bir kumaş parçasıyla gireceğiz.O kumaş bize ya cennette elbise olacak ya da cehennem de boynumuza zincir olacak.TEKVİR SURESİ:30.cüzde yer alır.29 ayettir.Surede kıyamet, vahiy ve peygamberlik anlatılmaktadır.Kur ‘an-ı Kerim’in gerçekliği, peygamberin doğruluğu açıkça ifade edilmiştir. İnananlar için de inanmayanlar için de son günün tasviri açıktır.A’LA SURESİ:30.cüzde yer alır.19 ayetten oluşur.Namazın mü’minin miracı olduğu yine bu sureden hatırlıyoruz. Yaratılmış ahengi en güzeliyle yaşamayı bize sunan Allah karşılığında namazı istemiştir. Bu görevi yerine getirenler yine en güzel şekilde taçlandırılmıştır. LEYL SURESİ:30. cüzde yer alır.21 ayetten oluşur.Malımızı, zamanımızı, sağlığımızı Allah yolunda hayra sebep olacak şekilde harcamalıyız. FECR SURESİ:30.cüzde yer alır.30 ayetten oluşur.Verilen nimetlere karşı bizlerden istenilen kulluk bilincine varıp sonsuz şükür sahibi olmalıyız. OKUDUĞUM SURELERDEN YAPTIĞIM ÇIKARIMLARIM:-Toplumsal konulara değinilmiş.-Hz. Muhammed'in peygamber oluşunun kesinliği vurgulanmış.-İbadet ve ahiret konularına kesin dokunuşlar yapılmış.-İyiliğin de kötülüğün de karşılığını bulacağımıza dikkat çekilmiş.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
DUHA SURESİBu surede Peygamberimize karşı bir teselli söz konusudur.Onun çocukluğundan ve sonraki durumundan bahseder.Ancak;bizlerin çıkarması gereken karşılaştığımız zorluklara sabır ve şükürle yaklaşmaktır.Kötü bir duruman feraha erdiğimiz zaman ne geçmişimizi ne de Rabb'imizi unutmamalıyız.Çünkü;asıl olan ahiret hayatıdır.İNŞİRAH SURESİŞüphesiz ki karşılaştığımız her durum bizler için bir sınavdır.Bu hayat sınavında iyiyle,güzelle karşılaşacağımız gibi sıkıntılı anlarımız da olacak.İşte o zamanlar da Rabb'imizden yardım dilemeli ve sadece ona sığınmalıyız.Her anımızı dolu dolu geçirmeli ve her işimizde yanımıza Rabb'imizi almalıyız.ASR SURESİİnsanoğlu olarak bizlerin içine düştüğü hüsranın sebebi vurgulanmıştır.Koşullar ve durumlar ne gösterirse göstersin iman edenlerin kurtuluşa ereceği anlatılır.Öyleyse Rabb'imizin rızası için içine düştüğümüz ziyandan kurtulmamız gerekir.ADİYAT SURESİAllah yardım isteyen her kulunun imdadına yetişir.Onu yarı yolda bırakmaz.Ancak;insan feraha erdiği zaman hemen şükürü unutur.Unutmamalıyız ki Allah her an yanımızda ve bu dünyada da ahirette de sonsuz bilgiyle bizi bilen yalnız odur.KEVSER SURESİPeygamber'imize destek olan surelerden birisidir.Ona soyu kesik diyen müşrik öyle bir yanılgıya düşmüştür ki Peygamber'imizin devam etmesini istediği soy ümmetidir.Ve bu isteği her geçen gün yerine getirilmektedir.Ayrıca cennet vaatlerine karşı yapılması gereken namaz ve kurban ibadetlerinin önemi bir kez daha vurgulanmıştır.TEKASÜR SURESİNimetin azını da çoğunu da Allah kendisi verir.Nasıl ki yoklukta isyan etmememiz gerekiyorsa bollukta da övünmemeliyiz.Yeri gelir malla övünür yeri gelir çoluk çocukla övünürüz fakat;bilemeyiz ki o çocuklarıyla övünen bizler kabirlerini de saymaya gideceğiz.Öte yandan Allah az verdiğinden de çok verdiğinden de şükür ister,aksi halde zaten hesap günü karşılığını her türlü göreceğiz.MA'ÜN SURESİİnkar edenin,bencil olanın vay haline...Ahireti yalanlayan cehennemi seçti,bencilliğiyle övünen yalnızlığı seçti,kibir sahibi olan iflası seçti,en kötüsü de Allah'ın huzuruna geçip ciddiyetsiz olandır ki en kahrolası olan da odur.Allah bizi Kur'an'ın lanetlediği kullardan olmaktan korusun.KAFİRUN SURESİBu surede Allah yolunu seçenin kafire itimat etmemesi gerektiği vurgulanır.Ayrıca kafire de zorlama yoktur ki İslam'ı seçsin.Herkes kendi istediğini yaşamakta özgürdür,fakat ahirette bize verilen hayatı yaşamaya da mecburuz.FİL SURESİİslam'da,peygamberi Hz.Muhammed'de,kitabı Kur'an'ı Kerim'de bizzat Allah'ın koruması altındadır.Değil zarar vermek,dil uzatanların hali aşikardır.FELAK ve NAS SURELERİ Her türlü kötülükten,şerden,korkulu zamanlardan,hasetçilerden Allah'a sığınmalıyız.Şüphesiz ki onun yolunu seçenler kurtuluşa erenlerdir.İHLAS SURESİİnandığımız Yüce Yaradan'ın şahsına ait özellikleri kesin bir dille ifade edilmiştir.Aslında inancımızın temelinde yatan en mühim mesele Allah inancıdır.NECM SURESİSurede Kur'an'ın vahye dayandığı kesin bir dille ifade ediliyor.Hz.Muhammed'e inanaların karşılığını alacağı söylenmiştir.İnanmayanların halinden örnekler verilmiş ve sonuçta meydana gelecek durumlar peşinen ifade edilmiştir.Ve Allah'a kulluk çağrısı dile getirilmiştir.ABESE SURESİİslam hoşgörü dinidir.Horgörmeyi açıkça kınamış ve lanetlemiştir.Karşıdaki kişi ne durumda olursa olsun ona merhamet duygusuyla yaklaşmalı ve Allah rızası için yardımına koşmalıyız.Bizi böbürlenecek kadar nimetle donatan yine Yüce Yaratan'dır.Karşılığında yapılan her iş Allah rızası gözetilerek yapılmalıdır.Allah'ın rızasını kazanmamış kafirler ahirette toz toprak içinde kalacaklardı.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
KADİR SURESİSurede Kadir Gecesi anlatılmaktadır.Merhamet sahibi olan Allah'ın insanlar için sonsuz izzet ve ikramda bulunduğu,meleklerini insanlar için amade ettiği bir gecedir ki Kur'an'ı Kerim bu gecede inmeye başalamıştır.ŞEMS SURESİBütün yaratılmış ve yatatılacakların yaratanı hatta sahibi Yüce Allah'tır.Allah'ın yarattığı şeylere sahiplik kazanıp kibirlenenler ziyana uğrayanların ta kendisidir.Ancak;nefsini terbiye edip takva sahibi olanlar kurtuluşa ermişlerdir.BÜRUC SURESİKur'an'ın koruyucusu Allah'tır.Emirlere itaat eden Müslüman'ın koruyucusu da Allah'tır.İnkar edenler,Müslümanlara eziyet edenler karşılığını alacaktır.İnananları yaktıkları ateşte kendileri de yanacaklardır.TİN SURESİİnsanı en güzel şekilde yaratan Allah tabi ki inananla inanmayanı aynı kefede değerlendirmemiştir.O inananı mükafatlandırırken inanmayanı lanetlemiştir.KUREYŞ SURESİİnsanı mükemmel bir biyolojiyle yaratan Allah,rızgını da kendisi vermiştir.Bizlere düşen sonsuz şükürdür.Dünyanın nimetlerine yorulmadan sahip olduk ancak;ahiret nimetine dünyadaki şükrümüzle kavuşacağız.KARİ'A SURESİAhiret gerçeği açık bir şekilde ifade edilmiştir.Dünyada Allah'ın rızasını kazananlar hoşnut olacaklardır.Ancak;halleri gibi amelleri de hafif olanlar kızgın ateşte kül olacaklardır.***Okuduğum surelerde Allah inancı,ahiretin kesinliği ve insanlığın sonu açıkça dile getirilmiştir.İnsanı en güzel şekilde yaratan Allah ona kendi ruhundan bahşetmiştir.Aslında her insanın özünde bağlanma ve inanma duygusu yatar.Önemli olan o duyguları açığa çıkarıp doğru yolda yürüyebilmektir.İnsanı her haliyle bağışlayan Allah seçimi yine bizlere bırakmıştır.Yanılıp da af dileyeni affetmiş,yalnız bırakmamıştır.Bu sebeple dünya hayatının gelip geçiciliğini unutmamalı ve sonsuza uzanan yolumuzun ilk durağında doğru trene binmeyi kendimize amaç edinmeliyiz.***
MERVE ÖZTÜRK 12070304
KIYAME SURESİKıyamet gününün kesinliğinden açıkca bahsedilmiştir.Ölümden sonra tekrar diriliş kesindir ve o günün dehşetinden korkan insanın sığınacağı tek yer Rabb'dir.İnsan olarak bizler dünya hayatının gelip geçici olduğunu zaman zaman unutuyoruz.Oysa ki ebedi dünya Ahiret dünyasıdır.Orada inanan insanlar yüzleri aydın bir halde Rabb'inin hurundayken,inanmayanlar yüzleri asık duracaktır ki o asık suratlılar azapların en büyüğüne layıktır.HÜMEZE SURESİDünya hayatında Allah insana birçok nimet vermiştir.Kimilerine öyle çok mal mülk vermiştir ki amacı o kişilerin hayrı bilmesidir.Fakat açgözlü insan yine şeytana aldanır ve cimrilik yapar.Yani Allah'ın nimeytini Allah yolunda harcamaktan sakınır.Bir de gıybet vardır ki kul hakkına girmenin en kolay şeklidir.Çünkü;insan gördüğünü,duyduğunu söylemek ister.Hatta sözün mümkün olmadığı yerlerde kaşıyla gözüyle durumu anlatır.Kul hakkına girmek böyle basittir,ancak;karşılığında görülecek olan azap bir o kadar zordur.MÜRSELAT SURESİKıyamet günü ve sonrası şu anda yaşadıklarımız gibi gayet açıktır ve olacağı kesindir.O gün öyle bir gündür ki yerinden oynamayan taş kalmayacaktır.Defterini temiz yollayanlar nimetlere boğulacakken Allah rızasından yoksun olanlar ki onlar cehennemi yalanlamışlardı işte onların vay haline!Yalanladıkları cehennemde yanarken görecekler ki söyledikleri her söz yandıkları alevi körükleyecek.KAF SURESİ Şeytana uyan insanoğlu kıyamete inanmadığı gibi onu yalanladı.Kıyamet gününü yalanlayan insan farkında olmadan Allah'ı ve gücünü de inkar etmiş oldu.İnsan bilmez mi ki gecenin ardından güneşi getiren,kurumuş topraktan çeşit çeşit nimet çıkaran Allah kendi yarattığı insanı tekrar diriltir.Şüphesiz Allah herşeyi bilendir,varedendir.İnsanın gelmişini de geçmişini de çok iyi bilir.O gün geldiğinde ona inanan kullarına öyle hediyeleri vardır ki insan aklı idrak edemez.Fakat;mükafta karşılık ceza da vardır.Cehennem o gün doymak bilmeyecek.Allah bizleri o günn geldiğinde huzurundan kovulanlardan eylemesin...BELED SURESİİnsanoğlu her zaman olduğu gibi hayatta varolma çabasını bile kendi başına üstlendiğini iddia etmekten çekinmez.Her ne yaptıysa kendi çabasıyla,azmiyle olduğunu söyler.Oysa ona yolda yürüme yeteneğini,anlama yeteneğini,duymayı kısacası onu ona Allah vermiştir.İnsan bu durumu bildiği halde kendisini varedenden saklandığını sanır.Yani Allah'ı inkar eder.Allah insana aklı vermiş,seçeceği iki yolu da apaçık ona sunmuştur.Fakat;zor yolu seçen Allah'tan uzaklaşmıştır.Şimdi bu insanın isyan etmeye hakkı var mıdır?TARIK SURESİYerin ve göğün yüce yaratıcısı Allah yine kendi yarattıklarını kanıt göstererek insanların inanması gerektiğini vurgulamıştır.İnanacak olduğumuz Kur'an'ı Kerim ise Allah'ın sözüdür ve doğru yol rehberidir.O ki hak ile batılı ayırandır.KAMER SURESİAllah'ın bildirdiği doğruları kabul edenler olduğu gibi elbette yalanlayıp inkar edenler de olmuştur.İşte onlar cezaların en büyüğüyle helak edilmiştir.İslamiyet doğduğu sırada da bunun gibi olaylar yaşanmış ve İslamiyet'i hurafe diye nitelendirenler olmuştur.Bu surede Allah Peygamber'imize bir teselli sunuyor.Şöyle ki,yapılan iş doğrudur,ancak;görülen her muamele karşılığını alacaktır.Kabul edenler"ol"emriyle ırmak başlarında cenneti seyrederken yine"ol"emriyle cehennemde kül olacaklar inanmayanlardır.SAD SURESİ Kur'an'ı Kerim ilahi bir mesajdır.İnsan bu mesajları dikkate alırsa Allah'ın rızasını kazanacaktır.İnsanı inanmaya,inandıklarını gerçekleştirmeye sevkeden duygularıdır.Bu duygular arasında insanın merhamet ve boyun eğişine engel olan büyüklenme duygusudur.Bu duygu nasıl ki şeytanı cennetten kovdurdu biz insanların da cehenneme girmesine sebep olacaktır.
A'RAF SURESİAllah bütün yaratılmışların sahibidir ve yine onlar üzerindeki bütün sözler ona aittir.Allah'ın bu aitliğine karşı gerek şeytan gerekse insan boyun eğmek zorundadır.Söylenenler emirdir ve karşılığında Allah rızası vardır.Tabi ki Allah'ın rızasını kazanma çabamızı sürdürürken bizi yolumuzdan saptıracak olan şeytandır.Şeytanın şerrinden ve her türlü oyunundan Allah'a sığınırsak feraha ermiş oluruz.CİN SURESİİnsanlar gibi cinler de Allah'a kulluk etmek zorundadır.Kur'an'ı Kerim ve Hz. Peygamber sadece insanoğluna değil tüm yaratılmışlara yol göstermek için vardır.Ancak;insanlar gibi cinlerden de inananlar olmuş,inanmayıp inkarcılar da olmuştur.İnsanlardan bazıları cinlere sırtını yaslamış ve onlardan medet ummuştur.Fakat;Allah istemedikçe kimse hiçbir bilgiye sahip olamaz.Böyle davranışlar Allah'a ve Hz.Peygamber'e karşı gelmektir ve karşı gelenler cehennem azabına çarptırılacaktır.
RABİYE KARTAL 12070217
RAHMAN VE RAHİMOLAN ALLAH'IN ADIYLA.
FECR.
İnsanoğlu yanılgı içindedir. Kusursuz yaratılmış alemi bu işleyişiyle bulduğundan mucizevi yönlerini görmüyor. Rabbim ayetin başında bunlara yemin ederek bizi düşünmeye sevk ediyor.
Bu yaratılmışların canlı olduğunu, bir hikmete binaen yaratıldığını düşündürüyor. Düşünmeyen ve yanlış zanlara kapılan Ad ve Semud Kavimlerinden verilen örneklerle haddi aşanlara verilen
cezayı hatırlatarak o can yakıcı mahrumiyeti tatmadan bir an önce kendimize gelmemizi bekliyor.
Rabbin nimetlerini görerek ondan razı olmuş ve onu razı etmiş olmanın gerçek tatmin olduğunu belirtiyor.
KADR.
Merhameti gereği gönderdiği Kuran'ın indiği geceyle bize kolaylıkların en büyüğünü gösteriyor. Yaptığımız yanlışları temizlemek için bin aydan hayırlı bir geceyle mutlu olmak isteyene mutluluk kapılarını açıyor.
ASR.
Sonsuz mutluluğun formülü dert yanmaktan vazgeç. Sabret ve sabrı tavsiye et. Her şey daha güzel olacaktır.
ADİYAT.
Kuran hayatta karşılaşabileceğimiz dikkat etmemiz gereken tehlikeli insan tiplerini, pskolojileri ve davranış şekilleri ile tanıtarak bize yol gösteriyor.
Bu tipleri de tehdit ediyor.
KEVSER.
Sonsuz nimetlerinin hatırla onu sevmek için verilen sevgiyi boşa harcama sadece layık olana ver. Her işinde ona yönel.
TEKASÜR.
Çoğalma hırsıyla, mal ve servet tutkusuyla hayatı kendine zindan etme. Mal ve servetin çokluğu hayatı ıskalamana en büyük sebeplerdendir.
MAUN.
Allaha karşı sorumlulukların sadece ibadetten ibaret değil. Toplumsal görevleride hakkıyla yerine getirmeli, malının üstündeki yetim ve yoksulun hakkını teslim etmelisin.
KAFİRUN.
Müslüman izzetli ve onurlu olamlı kafir karşısında dik durmalı ve kararlı konuşmayı bilmeli. Surenin her kelimesinde hissedilen güçlü iman ve kararlılığı Allah hepimize nasip etsin.
TEBBET.
İnsan ne de kolay aldanıyor kazancına, malına, mülküne, eşine, dostuna her daim uyanık olmalı aldananların sonu dehşete düşürüyor insanı.
FİL.
Allah'tan asla ümit kesme. Rabbinin yardımı nasıl ve nerden gelir hiç belli olmaz. Güçlüler her zaman haklı olmaz . Her daim kazanamaz.
14 Mart 2013 00:44
RAHMAN VE RAHİM ALLAH'IN ADIYLA
ZELZELE SURESİ:Yaratılan hiçbirşey boşuna değil. Benim farketmediğim hikmetleri var. Yeryüzü ve tüm yaratılanlar canlı onunda insan gibi maddi ve manevi ağırlıkları var. Kıyamet günü bunları ben de, o da bırakacak. Bir farkla, ben hesaba çekileceğim o şahit olacak. Her an kayıt altında ve her yaptığının karşılığını göreceksin. Her anını bu bilinçle yaşa.
İNSAN SURESİ: Ezeli olan Allah seni tarih sahnesine çıkararak seni imtihan etmeyi diledi. İmtihanı başarıyla geçersen Ahiret hayatında sonsuz nimetler bulacaksın. Yok, dünyada kendi istek ve arzularına uyar, muhtaç ve yetimlere vermezsen korkunç azap çekeceksin. Seçimini yap. Rabbinin sabahtan akşama an. Gecenin bir bölümünde kalk tekrar an. Fazlasından değil ihtiyacın olandan verki gerçekten Rabbini kaybetmekten korktuğun, sadece onun rızası için verdiğin belli olsun. Rahmetinle rızanı nasip et.
KIYAMET SURESİ: Kıyametin birgün mutlaka kopacağı, kıyamet koparken yaşanılacaklar anlatılan sure, insanı pişmanlık duygusu ile kıvrandırıyor. Tabiki Rabbim surede anlatılanların hepsini yapmaya Kadir'dir. Herşeye gücü yeten Allah'ım bize rahmetinle muamele et. O gün yüzleri mutluluktan ışıl ışıl olanlardan olmayı nasip et.
HÜMEZE SURESİ: Kendini bilmezliğin seni mahvetmeden kendine gel. İnsanları kaş göz hareketleriyle bile hor görme, hakaret, alay, gıybet, karalama yapma.Kendi içini kendin yakma. Hemen kendine gel.
MÜRSELAT SURESİ: Gönderdiği vahyide şahit tutarak O gün vah haline hakikati yalanlayanların tehdidi ile bizi uyarıyor. Dünya ve Ahireti yaratan Allah takdir ettiği gibi yaşamamı emrediyor. Kafir olsun mümin olsun bir arada yaşamamızın kendi takdiri olduğunu belirtip meydan okuyor. Nimetlerini hatırlatıp, hakikati yalanlayanlara özür hakkı bile tanınmayacağını belirterek bizi muttakilerden olmaya davet ediyor. Buna da inanmadıysan daha neye inanacaksın.
KAF SURESİ:Bu şanlı-şerefli Kur'an'ın değerini bil. Değerini bilip ona göre yaşamazsan vadedilen gün geldiğinde suç atacak kimseyi bulamazsın. Rabbin buna müsaade etmez. Rabbin iç beninin sesini bile duyar ve kaydeder. Tarihte inkarcılar helak olmaktan kurtulamamış. Allah'ın tehdidinden kork ve Kur'an'a göre yaşa. Hayal edebildiğinden de fazla nimetlere kavuş. Rabbine hiçbir şey zor gelmez. O hesabı suratle görendir.
BELED SURESİ: Hikmetli belde ve orada yaşananlar insanoğlunun meşakketlere dayanıklı yaratıldığını, bu dünyada gerekli tüm teçhizat ile geldiğini kanıtlar. İnsan olmanın bedelini öde. Sorumluluklarını yerine getir. Kişiyi maddi ve manevi zararlarından kurtar. Bol bol infak et. Önce iman et. Sonra hakkı ve merhameti tavsiye et.
TARIK SURESİ: Kara kara düşünen, çıkış yolu bulamayan insanı karanlıklardan kurtaran vahiydir. Sana sesleniyor Yaratıcı " gözetim ve koruma altındasın."Şükürler olsun. Her insan bir mucize...Biyolojik olarak, anneden gelen kromozomlar ile babadan gelen kromozomlar brileşirken yapboz parçaları gibi doğru eşleşmesi bilimsel olarak "0" sıfıra yakın doğan bebek haykırıyor. Yaratılış muzcizesini görmek isteyene dikkat et. Rabbin ihmal etmiyor, imhal ediyor. Zamansa hızla geçiyor.
YASİN SURESİ: Hikmetle inşa etmeyen bizlerin yapıp etmelerinden çıkan zorlanmalar hikmetle iş yapanın yaptığı "hikmetle inşa etme". Güç, kuvvet ve bilgisine hayran bırakıyor. Her işi mükemmel yapan sadece Allah'tır. Biz kullar mükemmeliyetçilik girdabına girersek kendimize ve çevremize eziyet ederiz. Mükemmel yaratılan alem ve sen bu mükemmelliği doğru kullanmak istiyorsan! Tek seçeneğin var. Kur'an'a uy. Senin kullanma kılavuzun Kur'an'dır. Kavrayamadığına iman edip saygı duymadıkça kazanamazsın. Sana en büyük nimeti; hayvanlardan ayıran kavrama yeteneğini veren senden kavrayamadığına "gayba iman" etmeyi bekliyor. İbret al diye örnekler veriyor. Ölü topraktan neler çıkardığını, yeşil ağaçların nasıl 40-50 derece sıcaklıkta, Ağustosun ortasında yemyeşil kalırken aynı zamanda sizin ateş kaynağınız olduğu. Bunlardan gerekli öğütü al, geçici olan mühleti iyi kullan. Herşey kayıt altında. Yardımı olur ümidiyle başka ilahlar edinme. Allah'tan başka dost ve yardım edecek yok. Allah'ın "ol" demesi yeter. Senin için ne güçlü bir dayanak, ne kopmaz bir ip. Allah'a dayan, ümitvar ol. Keyif veren meşguliyetler için şimdiden hazırlan. O'na dön, döndürüleceksin.
FURKAN SURESİ: İyiyi kötüden ayıran bunu farkedebilmemeiz için bizi uyaran sure. Hesabını veremeyeceğimiz bir hayat yaşamak bizi inkara yöneltir. Ama inkar etmekle azaptan kurtulamayız. Heran sınanıyoruz. Allah bakıyor sabrediyor muyuz, sabretmiyor muyuz. Kur'an'ın kıymetini bil. Mükemmel bir dizaynda gelen Kur'an bütünlüğü içinde seni inşa ediyor. Sakın işlevini yitirmiş bir kitap muamelesi yapma. Zaten Kur'an'ı hayatına katarak okuduğunda bunu yapacak halin kalmaz. İbret alınacak öyküleri, sürekli devam eden mükemmel yaratılış gerçeği karşısında ders almamak ve ardından şükretmemek mümkün değil. Allah'ın öğüdünü dinle. Cahillerle karşılaştığında "selam" de geç.Gecelerini secde ve kıyamla geçir. Dengeli bir şekilde infak et. Kıyamet gününde terkedilmemek için hata ettiysen; tevbe et, yürekten inan ve sorumluluklarını yerine getir. Boş işlerle uğraşma, bunlarla karşılaştığında vakarla geç git. Zorluklarla mücadele etmenin ödülü cennetteki esenlik, sana tarifsiz mutluluk verecek. Değmez mi? En değerli amelin DUA'yı unutma.
Rahman ve Rahim olan ALLAH ın adıyla
DUHA Suresi:
Bu surede Allah(c.c)'ın kimsesizlerin kimsesi olduğu vurgulanmıştır, her türlü
müşkil durumdaki insana sınırsız yardım ettiğini ve edeceğini bildiriyor.Ahiret hayatının dünya hayatından daha kıymetli olduğu ve yetim ve aciz insanlara zulmetmememiz gerektiği bildirilmektedir.Bu ayetleri okuduktan sonra aciz insanlara bakış açım tamamen değişti ve daha merhametli olmaya karar verdim.
İNŞİRAH Suresi:
Yüce Rabbimiz Resulüne olan sevgisini ona çeşitli yardımlar yaparak göstermekte,
nasıl ki her çıkışın bir inişi varsa ,karşılaştığımız her zorluğun da bir kolaylığının olduğunu belirtmektedir.7.ayet dikkatimi çekti ve bundan şunu çıkardım;"Boşa ge-
çirilecek zamanımız yok."
ASR Suresi:
Müslümanın asli görevlerinin arasında iman edip salih ameller işlemek,hakkı ve sabrı
tavsiye etmek önemli bir yer tutmaktadır ki;bunları yapmayanların ziyan içinde olduğu
vurgulanmıştır.O halde sabır,sabır,sabır...
ADİYAT Suresi:
Yüce Allah yıldızlara,aya,güneşe ve bunun yanında atlara ve birçok şeye yemin ederek
ayetin ciddiyetini ve azametini gözler önüne sermekte ve bizleri uyarmaktadır.Mal ve
dünya sevgisi yüzünden kalpleri katılaşarak tekrar diriltilip sorgulanacağını bile
aklına getirmeyen zavallı insanlar dehşet verici şekilde uyarılıyor.Geçici dünya
heveslerim yerine kalıcı ahiretimi tercih ediyorum.
KEVSER Suresi:
Rabbimizin bize vermiş olduğu sonsuz nimetler karşılığında küçücük ibadetler
istemesi bizlere karşı olan rahmet ve merhametinin bir göstergesidir.RABBİM seni
çok seviyorum.
TEKASÜR Suresi:
Allah cc çoklukla övünmek derken;belki milliyet veya maldan bahsediyor olabilir,
ama her iki durumda da böbürlenip,kibirlenmenin çok tehlikeli bir haslet olduğu ve
verdiği tüm nimetlerden zamanı gelince hesaba çekeceğini bildirmekle bizlere "malınla
övünme,dünya geçici bir konaklama yeridir,gözünü doyurmaya bir avuç toprak yeter!"demek
istiyor olabilir.
MAUN Suresi:
Burada münafık(müslüman görünümlü kafirler)insanların hasletlerinden bahsedilmiş,
yetime,yoksula yaptıkları zulümün karşılıksız kalmayacağı ve gösteriş için yapılan
ibadetin yarar değil zarar getireceği açıkça belirtilmiştir."Rabbim bizi Sırat-ı
Müstakim(doğru yol)den ayırma ve hakkınca ibadet edenlerden eyle."
KAFİRUN Suresi:
Aslında her insanın Din ve İlah anlayışı birbirinden farklılık gösterebilmekte bu
yüzden bizim inandıklarımız diğerlerine farklı gelebilmekte ve aynı şekilde onlarınki de bize
ters düşebilmektedir.İşte biz Kur'an'dan saparsak farklı farklı inançlara sürüklenebiliriz
bu da bizi bölmeye yeter,tıpkı zamanımızdaki gibi!..
FİL Suresi:
Nemrut'u bir sinekle kahreden Yüce Rabbimiz Kabe'yi yıkmaya gelen fil ordusunu balçık atan
küçücük kuşlarla yok etmiştir.Rabbimin herşeye kadir olduğu apaçık ortada değil mi???
FELAK Suresi:
Sihir,büyü,nazar gibi şeyler bizi gerçekten etkilemekte ama şunu biliyorum ki;Rabbim her zaman ve her yerde benim yanımda.Başıma ne gelirse gelsin,hangi zorlukla karşılaşırsam karşılaşayım,tek sığınağım olan Yüce Rabbim hep yanımda.
NAS Suresi:
Gece uyumadan önce üç defa okuduğum ve aşina olduğum suredir Nas suresi.Felak suresinde de
olduğu gibi Allah'a sığınmadan söz edilmektektedir.Bizim var olduklarına inandığımız ve gözle göremediğimiz varlıkların ve insanların vesvesesinden ve şerrinden korunmak için Allah'a sığınmamız gerektiğini göstermektedir.
İHLAS Suresi:
Yüce Allah'ın, bize has özelliklerin bazılarının O'nda olmadığına delil getiren suredir.Rabbimiz ne doğurmuş,ne de bir başka varlık tarafından dünyaya getirilmiştir.O'nun Bir ve
Tek Yaratıcı olduğunun göstergesidir.Ancak biz aciz insanlar Allah cc'a muhtaç olabiliriz ama O bize asla.Bu sure tevhid inancımı doruk noktasına getirmiştir.
NECM Suresi:
Bu surede Peygamber Efendimiz'e vahyin Hz.Cebrail ile geliş şekli ince ayrıntılarıyla anlatılmış ve Peygamberimizin sav sözlerinin sadece Kur'an'dan ibaret olduğu, başka bir söz karıştırmadığı vurgulanmıştır.
Mekke müşriklerinin taptıkları putlar isimleriyle anılmış ve kafirlerin ne kötü yolda olduğu putların ne denli zavallı olduğu ve tapılması gerekenin sadece yaratıcımız olan Yüce Allah cc olması gerektiği bildirilmiştir.
Ayetlerden Mekkeli müşriklerin, kız çocuklarına yaptığı zulmün,onları taptıkları putlara kurban ettiğinden kaynaklandığını anlıyorum.Hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez ve herekes yaptığı iyiliğin karşılığını görecektir.
ABESE Suresi:
Bu surede müthiş bir ikaz vardır.Peygamberimizin apaçık uyarıldığı bir suredir.Yaptığım araştırmada olayın;Peygamber Efendimiz sav bir kabile reisini İslam'a davet etmeye çalışırken ashaptan kör bir müslümanın konuşmayı bölerek merak ettiği bir soruyu sormaya kalkışması sonucu Efendimiz'in yüzünü ekşitmesi(abese)
ve bu olay üzerine Yüce Allah'ın o anda vahiy göndermesi ve Efendimiz'i uyarması çok ibretli ve çok manidardır.
Şunu anlıyorum ki;Allah katında tek bir kör müslüman bile binlerce kafirden çok çok kıymetlidir ve Allah istemeden
(Peygamberimiz dahil)ne kadar uğraşırsak uğraşalım kimseye iman ettiremeyiz,bizim görevimiz sadece tebliğdir.
Durumu ne olursa olsun hiçbir müslümanı kırmamak belki de İslam'ın en güzel prensiplerinden birisidir.
KADR Suresi:
Kur'an'ın ilk nazil olduğu geceye Rabbimizin verdiği değer bildirilmiş ve o gece yapılan ibadet karşılığında "70 yıllık ibadet yapmış sevabı"alabileceğimiz müjdesi veriliyor.Gecelerin en faziletlisi bu gece olmalı...
ŞEMS Suresi:
Allah cc yaratmış olduğu birçok şeye ve kendi adına yemin ederek nefsini terbiye edenlerin gerçek kurtuluşa erenler olduğunu,nefsine uyanların ve kötülüklere dalanların ziyana uğradıklarını çok net ve keskin biçimde belirtiyor. Nefsine körü körüne
uyanlar her an helak edilmekten korkmalıdırlar.
BURUC Suresi:
Yüce Allah kendisine inanan müminlere,kafirlerin yaptığı zulümleri anlatmakta ve bu zulmü yapanların sonlarının feci olacağını,zulme sabredip inancını koruyanların ise cennetle müjdeleneceğini belirtmektedir.Her ne zulüm görürsek görelim asla Allah'a olan imanımız zayıflamamalı aksine daha da güçlenmelidir.
TİN Suresi:
Yüce Allah cc nice nimetler yarattığını ve bu nimetlerin pek çok hikmeti olduğunu (ki incir ve zeytin gerçekten çok faydalı nimetlerdir) ve muhteşem bir şekilde yaratıldığımızı vurgulamış,insanın isterse aklıyla en zirveye çıkabileceğini ve yine isterse en sefil yaratık olabileceğini belirtmiştir.O halde aklımızı kullanıp iyi insanlar arasına girmek bizlere bırakılmıştır,diyebilirim.
KUREYŞ Suresi:
Kureyş Peygamber Efendimiz'in sav mensup olduğu kabilenin adıdır.Rabbim vermiş olduğu nimetlerden ve kendilerini emin hissetmelerinden dolayı kullarından kendisine kulluk etmelerini istemiştir.Kabe-i Şerif burada vurgulanmıştır.
KARİA Suresi:
Bu surenin mealini okurken tüylerim diken diken oluyor ve kıyametin dehşetini yaşıyor gibi hissediyorum.Cehenneme girmemek için yapacağımız herşeye çok dikkat etmeli ve azabın şiddetli olacağını aklımızdan çıkartmamalıyız.Birgün yaptığımız herşeyden hesaba çekileceğimizi de unutmamalıyız...
RAHMAN ve RAHİM olan ALLAH'ın adıyla
KIYAME Suresi:
Adından da anlaşılacağı gibi kıyamet sahnesini gözlerimizin önüne seren bir suredir. Nasıl dirileceğimizi ve hesaba çekileceğimizi anlatıyor. İnsanın bunları söylerken bile tüyleri diken diken oluyor."O gün varıp durulacak yer sadece Rabbimin huzurudur. "İşte o gün hesap günüdür. Kafirlerin nasıl azaba tabii tutulacağından da bahsedilmiştir. Rabbim bizi huzurunda yüzleri aydın olanlardan eylesin.
HÜMEZE Suresi:
Bu sure bana hümezenin anlamından çıkardığım kadarıyla insanların arkasından atıp tutmak derken "gıybet"ten söz ediyor. Bundan da insanlarla alay etmenin yanlış olduğunu ve en önemlisi de gıybet yapmamam gerektiğini anlıyorum . Çünkü ben unutmamalıyım ki; o gün elbet gelip çatacak ve ben yaptıklarımdan Rabbime hesap vereceğim.
MÜRSELAT Suresi:
Diğer surelerde de olduğu gibi kıyamet ve hesap gününden bahsedilmiştir. Burada Allahuteala aslında bir müjde de vermektedir. İyilik yapanların nasıl mükafatlandırılacağını ve onların cennetle müjdeleneceğini belirtmiştir. Rabbim cehennemin dehşetinden ve cennetin güzelliğinden söz ederek hesap sonras ı kimlerin hangi mevkide olacağını vurgulamıştır. Rabbim bizi cennetle müjdelenenlerden eylesin...
KAF Suresi:
Bu surede diğer surelerde de olduğu gibi Rabbimiz bizleri uyarıyor. Kabir azabından, yeniden dirilmeden, cennet-cehennemden bahsediliyor. Kafirlerin hatta Kur'an-ı inkar ederek, Peygamberi yok sayarak kafir olmaya çalışanların, onları nasıl bir son beklediğinden söz ediliyor. Şunu anlıyorum ki; Rabbim beni her an, her saniye, her yerde görüyor. Hal ve hareketlerime dikkat etmeli Rabbimin yolundan ayrılmamalıyım.
BELED Suresi:
Allahu Teala beldeye, babaya, çocuğa yemin ederek insanları nasıl yarattığını bildirmiştir. Gerçekten de yaratılışımız bir mucizedir. Beled suresi bana Rabbimin varlığının kesinliğini ve tek oluşunu anlatmaktadır. İnsanlara ne yaparlarsa yapsınlar sonunda bir mükafatın olacağından bahsetmiştir. Ben iyi insanlardan olmalıyım ki en güzel mükafatı hak edeyim.
TARIK Suresi:
Birçok surede ay, yıldız, güneş ve gökten bahsedilmiştir. Tarık da ışığıyla karanlığı delen yıldız anlamına gelir. Rabbimiz bizlerin sudan yaratıldığını o suyunda bel ile kaburga kemikleri arasında olduğunu, nasıl ki bizi yarattıysa aynı şekilde diriltmeye de gücü yeteceğini vurgulamıştır. "Kafirler ne yapabileceklerse bırak yapsınlar, sonunda Kur'an'ın onlara galip geleceğini göreceksin."
KAMER Suresi:
Kamer de tarık gibi ay anlamına gelir. Kur'an'da birçok kavimden söz edilerek, onlara sonu azap olacak uyarılar gelmesine rağmen onların azgınlıklarından, fenalıklarından vazgeçmediğini ve yapılan uyarının faydalı olmadığı vurgulanmıştır. Birçok kavmin sonlarının dehşet olduğu açıkça belirtilmiştir. Bana uyarıcı, yol gösterici bir kitap gönderilmiş, ben o kitabı okumalı, öğüte kulak vermeliyim.
SAD Suresi:
Ayetlerde Peygamber Efendimiz (sav)e kafirler karşısında, diğer peygamberlerin onlara olan tutumundan özellikle ve özellikle sabırlarından söz edilmiştir. Rabbimiz Peygamber Efendimiz sav e onlar karşısında direnişli olmayı ve sabırlı olmayı bildirmiştir.Biz insanlar en ufak probleme tahammül edemezken peygamberler inançsız olan insanlara hiç pes etmeden, sabırla karşılık vermişlerdir. Bundan da şunu anlıyorum ki; sabır olmadan hiçbir şey elde edilmiyor.
ARAF Suresi:
Bütün insanlar, Hz Muhammed sav vasıtasıyla, kendilerine gönderilmiş olan mesajı dinlemeye davet edilmekte ve bunu reddedilişin sonuçları hakkında da uyarılmaktalar. Şeytanın Hz Adem ve Havva örneğinde de görüldüğü gibi her an insanları saptırmaya hazır olacağından bahsedilmiştir. Sonuç olarak Hz Peygamber'e ve O'na uyanlara, davete karşı gelen ve ondan yüz çevirenlere karşı takınmaları gereken tavırlar hususunda bazı talimatlar verilmektedir.
CİN Suresi:
Adından da anlaşılacağı gibi bizim göremediğimiz, fakat bizim gibi var olan varlıklardır. Nasıl ki biz insanlar Müslüman ve gayrimüslim olarak ayrılıyorsak cinler de aynı şekilde ayrılıyorlar. Bu surede Allah'a kulluk eden cinlerden ve ateşe odun olacak cinlerden de bahsedilmiştir.
YUNUS SURESİ:
Yunus Suresi Mekki surelirdendir. Siyeri Nebevi’ye bakıp iniş sebebi incelendiğin de Mekke Halkı, insan olan bir peygamberin, peygamberliğini, inanılmayacak bir şey olarak görüyorlar ve “Allah, Ebu Talib’in yetiminden başka bir peygamber bulamadı mı? Diyorlar Allah’ın kudretinden bunu uzak sayıyorlar, ölümden sonra dirilip mahşerde toplanmayı da inkar ediyorlar Bu sure bu nedenle inmiştir. Surenin ilk ayetleri hep bu sebebe binayendir ve kafirlere bir cevap hükmündedir geri kalanında da Allah’ın azameti, insanin nankörlüğü (22.ayet), Allah’ın yağmurla yeryüzünü süsleyip bezemesi, nimetlerle doldurması ardından insanın kendisini güçlü sayması ama hemen akabinde Allah’ın kışı getermesi (24. Ayet) bahsolunarak insan oğlunun düşünmesi ve bunlaran ibret alması istenir Ayrıca surenin ortalarında 64,65,66. Ayetlerde kafirlerin sözleri karşısında incinen peygamberimize Allah moral vermekte, kendisinin kurtuluşa ereceğini ana hiç korku olmadığını ve ötekilerin sözinden dolaya üzüntüye düşmemesi gerektiği söylenir. 69.,70.,71., 72., ayetlerde de, "Allah çocuk edindi” diyenlere cevap inmiştir. Ve peygamberimizin onlara nasıl cevap vereceği, Nuh Aleyhisselam'ın kıssasının inzar olarak gösterilmesi ve 98. ayet Hz. Yunus ve onun milletinin bahsolunduğu için surenin adı Yunus suresidir. 99. ayetle başlayan irşad edenlere bir öğüt var Buna göre biz evet irşatla mükellefiz. Elimizden geleni yapacağız ama hidayet Allah’a aittir. O istemedikçe kimse iman edemez bu yüzden biz Allah’ı anlatmakla üzrimize düşeni yapacağız ama zorlamayacağız hidayeti verecek olan Allah’tır. Ve surenin sonunda da peygamberimize bütün bu yapılan veya yapılacaklara karşı, Allah hükmünü verene kadar sabretmesini söylüyor.
HUD SURESİ:Mekki bir suredir. İlk ayetlerde Allahın, Rahman sıfatlarından, uluhiyetinden, dönüşün yalnız ona olacağından bahsolunur. İnsanoğlu, kendine bir güzellik tattırılırsa herhalde benden bütün belalar gitti diye düşünür, ve övünür diyor. Halbu ki her iki halde de sabretmeli ve iyi işler işlemeli diyor. Yani başıma iyi iş geldiğin de, iyi bir not aldığımda bunu kesinlikle kendimden bilmemeli sabretmeli, şükretmeli ve Allah’ın takdirini beklemeliyim. Mekke’deki kafirler kur’an ayetleri için “onları sen uydurdun deyince peygemberimize 13.14. ayetler indi ve eğer uydurmaysa hep bir araya gelip gücünüz yetiyorsa haydi böyle 10 sure de siz uydurun de onlara diyor Rabbim Allah’ı inkar edenler için inzar ve tebşirle uyarmalar vardır. Nuh aleyhisselam ve kavminin kıssısi ile inanmayanlar uyarılmıştır. Hud Aleyhisselam ve kavmi anlatılır. Sure adını buradan almıştır. Salih peygamber ve Semut kavmi, Lut ve milleti, Şuayp peygamler ve kavmi, Musa aleyhisselam ve ravundan bahsolunarak, inkarcıların azmışların, bizlerin ibret almamış istenmiştir Ayrıca Teheccüt namazının önemi vurgulanmıştır. (114), Allah’ın şu sözü beni çok korkuttu. “Sözümolsun ki cehennemi tamamen cin ve insanlardan dolduracağım (119).
YUSUF SURESİ:Bu surenin nuzul sebebi, Yahudi alimleri Mekke müşriklerinin ileri gelenlerine: “İsrailoğulları’nın hangi nedenle Mısır’a geçtiklerini Muhammed’e sorun, bakalım ne diyecektir? Bakalım ne diyecektir? Diye akıl vermiştir. Bu surede Yusuf aleyhisselamın kıssası anlatılmaktadır. Allah Rasulullah’a kavminin verdiği eziyetten dolayı, Hz. Yusuf’a kardeşinin yaptığı çekememezliği ve eziyeti ve buna karşılık Allah Teala’nın ikkan ve iyiliğini anlatarak, onu teselli etmektedir.
HİCR SURESİ:
Bu surede de gene peygamberimize inanmayıp ona deli diyenlere cevaplar var. Onları bekleyen cezalardan bahsolunuyor. Hz. Hud ve kavminden bahsedilerek ibret almaları isteniyor. Ve bundan önceki 4 surede de olduğu gibi, peygamber efendimize Allah teselli veriyor. Ona dolayısıyla da bana her ne ile emrolunduysan, kafalarını çatlatıncaya kadar söyle, müşriklere aldırma diyor. Onlar sonlarını yarın bileceklerini söyleyip, efendimizin üzüntüden göğsünün daraldığını bildiğini ve ona dolayısıyla bana taki ölüm glene kadar hamd ile ona secde denlerden olmamız gerektiğini söyleyerek sureyi bitiriyor.
ENAM SURESi:
Geçmiş nesillerden ibret alınması isteniyor. Peygamberimize inanmayıp insanın peygamber olurmu hiç, melek olsaydı Allah’ın elçisi inanırdık diyenlere cevaben bu sure inmieştir. 25. ayette, kuranı her dinleyenin ondan nasiplenmeyeceğini, Allah tarafından kalplerin de engelleyen kabuklar, kulaklarında ağırlıklar olduğu yazılmaktadır. Allah’ın bu yasakladıkları kişiler seviyesine düşmemek için, bol bol dua etmeli ve kuran okuyup dinlediğimiz de içimiz titriyor, dinlemekten zevk alıyor ve gözlerimiz yaşarabiliyorsa bu halimize şükretmeliyiz. Ayetleri yalanlayanın sağır, dilsiz ve karanlıklar içinde olduğunu söylüyor. Surenin genelinde böyle insanlara hitap, uyarı, izhardır 59. Ayet de çok etkileyicidir. Yeryüzünde Allah’dan habersiz 1 tek yaprap yere düşmez. Gaybın anahtarı onun yanındadır. Gayb dediğimiz sırlarla dolu bir alem var. Bize karanlık ama bütün ayrıntılarıyla Rabbimiz onu biliyor. Ve herşey emrine amade. Ya insanoğlu fıtratına aldığı emirlerin nekadarına uygun davranıyor. Çok düşündürücü...Bir de dikkatimi çeken noktalardan biri de Allah bizi yeryüzünün çoğunluğuna uyarsanı sizi saptırırlar. Onlar sadece zanları peşinde giderler (116) diyerek bizi uyarıyor. Bugünümüz için çok dikkate değer bir uyurı bence bu. Eğer kurtulmak istiyorsak çoğunluğu değil çoğunluğu değil peygamberimizi ve kuranı kerimi takip etmeliyiz. Allah’ın bize bahşettiği rızıklardın israftan uzak durmaktan, şükretmekten çokça bahsolunmuş. Ve bitirirken de biz i yeryüzüne halife kıldığı ve sınav gereği birbirimize derece derece üstünlük verdiğini söylüyor. Ve cezası çok hızlı olandır ve biricik bağışlayıcı merhamet edicidir. Diyerek de bir izhar ve tebşirle de beni uyararak sureyi bitiriyor. Allah’ımın bana yüklediği bu büyük sorumluluğun farkında olarak yaşamalıyım.
SAFFAT SURESİ:
Mekki bir suredir. Ayetler birer cümle, birir cümle kısa kısadır. İfader nettir. Çoğunlukla cennet nimetlerinden ve cehennnem azaplanrından bahsolunmuştur. Ve surne “hamd alemlerin Rabbi Allah’a ...” diyerek son bluyor. Yani nimetlerin sayıp bunların karşılığında Rabbim benden şükür beklediğini belirtiyor. Ben de ona uygun davranmalıyım. Aldığım her nefesin bana bahşeilmiş bir nimet olduğunun bilincinde olarak yaşamalı ve onların şükrünü dilimle ve davranışlarımla verebilmeliyim inşaallah.
LOKMAN SURESİ:
Kureyşliler’in Hz. Lokman hakkında sorular sorması üzerine bu sure inmiştir. Mekkidir bu surede islamın şartlanıdna namaz zekat arka arkaya zikreliyor hemen ardından da Ahirete iman geliyor. Kurtuluya erenlerin bunlar olacağını söylüyor. Şirkten Anne, baba hakkından, Ahiret günü Allah’ın adaletli olacağından, namaz, iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak ve sabır tavsiye ediliyor. Kibir ve övünmenin yanlışlığınden, bahsolunup, öğütler verilmiştir. Açık açık bana sunulan bu uyarılardan öğüt almalı ve kurtuluşa ermek için hareketlerimi kurana uygun hale getirmeliyim.
SEBE SURESİ:
Mekki bir sure olan Sebe Sureis Ebu Süfyanın Mekke kafirlerine “Muhammed bizi ölümden sonra azap ile tehdit ediyor. Ve yeniden dirilmek ile korkutuyor Lat ve Uzza’ya yemin ederim ki bize o saat hiç gelmeyecek ve biz tekrar dirilmeyeceğiz demiştir. Buna karşı Cenab’ı Allah, “Ey Muhammed deki; hayır, Rabbime yemin olsunki, o saat size kesin gelecektir, buyrulmuştur. Surenin geri kalan kısmı da bunu vurgulayan tehdit ve uyarılardır. Sure de Hz. Davut’un bin aylık yolu bir gece veya bir sabah gibi bir sürede gidebilmesi mucizesinden bahsedilir ve surede Sebe kavmi anlatıldığı için adını buradan almıştır.
ZÜMER SURESİ:
Sura üflenmesiyle kafirler zümre zümre cehenneme ve müttakiler de zümre zümre cennete gideceklerdir diye bahsettiği için Zümer adını almıştır. Allah’ın herşeyin yaratıcıcı olduğu ve ona karşı büyük şükür içinde olmak gerektiği, inkar edenlerin büyük zararda olacağo anlatılmaktadır. 53. Ayet Allah’ın Rahmetin’e ve bağışlayıcılığına isbat olması için çok büyük bir delildir. Sure kıyamet ve Ahiret anlatarak sonlanır.
MÜ’MİN SURESİ:
Mekki bir suredir. 7 ha-mim Surelerinin ilkidir. Hikmetleri çok büyüktür. Hadisi şerife göre her kim hammimlerin ilk 3 ayetini ve Ayetel kürsiyi okursa Allah onu hıfzı muhafaza eyler . Allah ayetinde bize, ayetlerle ancak nankölük eden inançsızların uğraşacağını söylemektedir. Öyleyse az sayıda olan ihtilaflı ayetle uğraşmamalı, bana Allah’ın mesajını vermede gayet açık net olan ayeti kerimelerie öğrenip hayatıma geçirme yarışı içinde olmalıyım. 14.ayeti kerime de hep Allah’a dua edin diyor. İşte bu Allah’ın emri, öyleyese ona çok dua etmeliyim. Allah’ım sayısız nimetleri anlatılıyor ve arkasından da hamd ve övgünün yanlız Allah’a ait olduğunu gösteren ayet geliyor. Allah’ım ben bu dünyadıki en fakir, en zavallı kişi bile olsam senin bana verdiğin nimetlerin sayılmaz. Hamd ve şükür ancak sanadır. Hep bu bilinç de olmalı ve kullandığım bu nimetlerin asıl sahibini hiç bir an bile unutmamalı ve şükür, tevekkül içinde olmalıyım. Sabır teşvik ediliyor. Ve son anda ki pişmanlığın fayda vermeyeceğini söyleyerek sureyi bitiriyor . Pişman olanlar gibi olmamak için iş işten geçmeden, elimden gelenin en iyisini yapmak için çaba vermeliyim. Bu öyle zor ki ... Bunu aşmaya uğraşmalıyım.
ALAK SURESİ
Rabbimizin efendimize karşı ilk kelamları olduğu için gerçekten çok derin bir mesaj vardır surede.ilk olarak oku denmiştir buradan şunu anlarım ki ilim bize de farz kılınmış aslında okumak yani eğitim almak farz kılınmış çok önemli bi mesajdır bu.daha sonra Rabbimize döneceğimi hiç unutmamam gerekir ki namaz kılıp secde etmem gerekir Rabbim beni yolumdan saptıracak kişilerin çevremde olacağını söylüyor ve onlara uyma diyor bende Rabbime secde etmeye ve hakkıyla Ona layık olabilmeye çalışıyorum.
KALEM SURESİ
Allah c.c Efendimiz s.a.v. e zor zamanında yetişiyor kelamıyla efendimizi yalanlayanlara aldırma diyor bizim almamız gereken ders ise çevremizde olsa da Rabbimize inanmayanlar onun ayetlerini yalanlayanlar efendimizi inkar edenler bunlara boyun eğmememiz gerekir yani daima dik durup onların bizi yolumuzdan saptırmamaları gerekir .çünkü biz Rabbimizi bilen bilinçli imanlı gençleriz.
MÜZZEMMİL SURESİ
Üzerimize düşen görev Allah c.c nasıl o zaman peygamberimize ictihad etmeyi emrettiyse bugunde öledir Rabbimizin ayetlerini anlatmamız yaymamız gerekir tüm dünyaya.gece namazından bahsedilmiştir evet gece namazı geceleyin o sakinlikte Rabbimizi anmak muhteşemdir pek yapamamsamda bunu bazı geceler yaparım ve feyzi gerçektende muhteşemdir.
MÜDDESİR SURESİ
Şirkten nefsime uymaktan uzak durmam gerekir,bi iyilik yapıyosam karşılık beklemeden yapmam gerekir hiç şüphesiz dönüşümüz Rabbimizedir çünkü.
FATİHA SURESİ
Allah c.c. hem kafirlere hem de müminlere rızık verendir O her şeye kadirdir,gücü yetendir,hesap gününün de sahibi şüphesiz O dur.Rabbimize yalnızca O na şükrederim ve ondan yardım diler,dua ederim çümkü beni yaratan can verev hayat veren O dur ve şüphesiz yine O na döndüreleceğim.
TEBBET SURESİ
Ebu Leheb belki bugün yok ama gerçekten ona benzeyen çok insan var işte bu insanlardan Rabbimize karşı gelenlerden olmamalıyım.
TEKVİR SURESİ
Şüphesiz ahret vardır bir hesap günü işte o gün gelmeden birleyler yapmam gerekir o yapmam gerekenlerde Rabbimin rızasını hoş edecek şeyler yani O na kul Rasulune de ümmet olacak işler olmalı.Şimdi genciz belki namaz kılmaya üşeniyoruz ama ihtiyarlıkta hareket bile edemeyeceğiz belki ihtiyarlık,yarınımız,iki dakika-bir dakikamız bile olmayacak.
A’LA SURESİ
Allah c.c. her şeye kadirdir ve bu dünyanın evrenin yöneticisi sahibi O dur.Nasihat almam gerekir Rabbimin kelamından Efendimizin sünnetinden nasihat almam namaz kılmam gerekir ki kafirlerden olmayayım o cehenneme girenlerden olmayayım.
LEYL SURESİ
Cehennemden sakınırım ki kelime-i tevhidi inanarak söylerim,o ateşten sakınırım ki Rabbime karşı gelmemeye çalışırım,Rabbimin rızasını kazanmam gerekir ki namaz kılıp,doğru yolda olmaya Rabbimin doğru yola iletmesini isterim.
FECR SURESİ
İnsan nankördür diyor Rabbimiz nimet verince iyi ama vermeyince kötü olur hemencecik oysa ki imtihan dünyasıdır burası her daim şükrü gerektirir Rabbimize karşı.Kıyamet günü gelmeden ömrümüz tükenmeden derhal kötülüğü terk etmeli iyi kullardan olmaya çalışmalıyız ki kurtuluşa erenlerden olalım.
DUHA SURESİ
Allah c.c bu sureye kuşluk vaktine ve geceye bizim için iki büyük nimet olan güzelliklerle and içerek başlıyo ve ahretimizin dünya hayatımızdan daha hayırlı asıl gerçek hayatın oranın olduğunu belirtiyo.Bu süreden Rabbimizin kötü yolda olanı doğru yola ilettiğini,bizler aç iken doyurduğunu,fakirken rızık verdiğini yani Rabbimizin büyüklüğünü bir kez daha anladım eğer biz iayan etmez şükredersek Rabbim elbet birgün ya bu dünyada ya da ahirette mükafatını verecektir.
İNŞİRAH SURESİ
Allah c.c Efendimize seslenmektedir zor birdurumdan kurtarımlaştır ve Rabbim her zorluğun arkasından bir kolaylığın geleceğini yalnız efendimize değil biz insanoğluna da bildirmektedir o yüzden ben karşıma çıkan bir zorluk karşısında arkasında bir kolaylığın yine Rabbim tarafından gelecek bir kolaylığın olduğunu düşünerek şükretmeye çalışıyorum dualarımda da Rabbimden işlerimde yardımcı olmasını istiyorum.
ASR SURESİ
İnsanın ziyan içerisinde olduğundan bahsedilmekte ancak birbirlerine Hakkı tavsiye edenler sabrı dileyenler ve Salih ameller işleyenler hariç olduğunu anlıyoruz o yüzden bende sabretmeyi çevreme sabrı Hakkı tavsiye etmeyi ve en iyi şekilde salih ameller Rabbimin rızasını kazanacak ameller işlemeye çalışıyorum.
ADİYAT SURESİ
Rabbimize karşı nankör olmamalıyız mal mülk sevdasına çevremize kalbimiz katı kesilmemeli ve şüphesiz o kalblerimizi Rabbimiz kabirlerden çıkardığında Rabbimizin her şeyi bilip,işitip,gördüğünü unutmamalıyız.
KEVSER SURESİ
Cennette ki güzelliklere ulasabilmemiz için Rabbimize kul peygabberimize hayırlı bi ümmet olmak gerekiyo bunlarda işte yaptığımız amellerle oluyo bu surede de naman ve kurban kesmemiz gerektiğinden söz ediliyo ve peygamberimize Rabbimiz di yo ki o müşriklere inkarcılara sen takılma asıl onların soyu kesiktir diyerek efendimiz s.a.v e moral veriyor.
TEKASÜR SURESİ
Bize verilen nimetler bizi yoldan çıkarmamalı Rabbimizin emir ve yasaklarına uymaktan Salih ameller işlemekten vazgeçirmemeli aksi takdirde Rabbimizin buyurduğu gibi cehennemi mutlaka göreceğimiz söyleniyor o yüzden malının şükrünü eda edebilen bir kul olmaya çalışmalıyım ve sonsuz bi sınır olmadan Salih ameller işlemeliyim.
MAUN SURESİ
Hesap gününü yalanlar,yetime hor davranır,namazlarımızı Rabbimizin rızası için değilde gösteriş için kılarsak akıbetimizin hiç de iyi olmayacağımın farkına vardım Rabbim kendi yolundan ayırmasın inşallah.
KAFİRUN SURESİ
Kafirler peygamberimizi çok sıkıstırdıkları üzdükleri bi dönemde Allah c.c efendimizin yardımına kelamıyla söz vermiştir ve kafirlere hem cevap verip hem de efendimize moral vermiştir.ben de böle bir kafir topluluğu ile karşılaştığımda Rabbimin bu ayetlerini hatırlayıp daha güçlü olacağım.
FİL SURESİ
Rabbim kabeyi yıkmaya gelen fil ordusunu nasıl elleri boş döndürdüğünü anlatmaktadır.bizim yapmamaız gereken ise kabeyi o gün ki gibi kutsal bilip orayı en iyi şekilde koruma ve baş üzerinde tutmek fırsatımız var ise gidip ziyaret etmememiz gerekmektedir.
FELAK SURESİ
Peygamberimiz için hasetten sihir yapan insanlardan korunması için bi dua göndermiştir adeta Allah c.c. Öle büyük bi nimet ki bizde hayatımızın her anında bu duayı okuyup hasetcilerin şerrinden yüce Mevlamıza sığınabiliriz.
NAS SURESİ
Felak suresinde ki gibi burada da cinlerden ve kötü insanların şerrinden Rabbimize sığınmalıyız.
İHLAS SURESİ
Öle müthiş bir sureki adeta Rabbimizi tanımlamış Rabbimizin tek olduğunu hiçbir şeyden doğmadığını ve kendisinden de bir şey doğmadığını bildirmiştir Rabbim.Hiç bir şey Ona ne denk tutulabilir ne de onun şanı kadar yücedir.
NECM SURESİ
Peygamber efendimiz bize bir örnek olarak Rabbimizin yolundan şaşmamıştır bu bize en güzel örnektir ve Allah c.c da bunu kelamıyla söylüyor benimde bizimde tüm insanlığında örnek almamız lazım HZ.Muhammed s.a.v i.Rabbimizin her şeye kadir olduğunu aklımızdan hiç çıkarmamalıyız verende O dur alanda O dur.Kuranın yolundan gitmeyenlerin peşinde olmamalıyız.En son yine Rabbimize döndürüleceğiz o yüzden Rabbimize secde edip namaz kılıp kulluk görevlerimizi yerine getirmeye calısacağım inşallah
ABESE SURESİ
Peygamberimize kendisine Allah c.c. a inanmayanlar gelince onları yanından göndermemesi Kuranı anlatıp kararı onlara bırakması emredilmiştir.Bende yanıma böle bir insan geldiğinde Rabbimnin kelamından bahsedeceğim ama kararı yine ona bırakacağım çünkü ben yanımdan onu yollarsam bu yanlış bir davranış olur belkş benim anlatacaklarıma ihtiyacı vardı o kişinin.Hiç şüphesiz de kıyamet gelecektir o gün inşallah yüzleri pak olan kullarından eyler Rabbim bizleri.
KADR SURESİ
Kadir gecesi bizim için çok önemli gecedir.Rabbimiz bin aydan daha hayırlıdır demiş meleklerin ve cebrailin o gece yer yüzüne her iş için inmelerinden bahsedilmiş.Bu gece geldiğinde en güzel şekilde değerlendirmeye çalışıyorum Rabbimin hoşnur olacağı işlere daha bi ayrı yoğunluk veriyorum.
ŞEMS SURESİ
Rabbimiz nefsini arındıran kullar için öyle güzel bir şekilde garanti veriyor ki bize nefsini arındıran hiç şüphesiz kurtuluşa ermiştir ve şunu da ekliyor ki nefsini arındırmayan kötü kişilerde ziyana uğramıştır.
BURUC SURESİ
Mümin bir kula eziyet eden Rabbim lanetlemiştir o yüzden mümin kardeşlerimizle iyi geçinmeliyim ki hem Rabbimin rızasını kazanabileyim hem de vicdanımı rahat ettirebileyim.
TİN SURESİ
Rabbim beni en güzel biçimde yaratmıştır eğer Rabbim bana nu kadar değer veriyosa benimde Salih ameller işleyip onun rızasına layık olabilmeliyim.Eğer böle yaptığım taktirde de Rabbimin mükafatıyla karşılaşacağımı biliyorum.
KUREYŞ SURESİ
Rabbimizin nimetlerine şükredip,kulluk etmeliyim ki bu surede de bi kabileye bundan bahsadilmektedir onlara öle söylendiyse bu benim içinde herkes içinde böledir.
KARİA SURESİ
Rabbim bizleri tartıları,sevap tartısı ağır gelen kullarından eylesin inşallah.Ahirette hosnut bir hayat için bu dünyamı güzel eylemeliyim Rabbimin emir ve yasaklarına uymalıyım.
KIYAME SURESİ
Ahiret gününe vurgu yapılmıştır,öldükten sonra dirilme anlatılmıştır.Aslında tüm insanlığa sesleniş ama benim alacağım ders ahretimi asla unutmadan yaşamamdır.Çünkü şu bir gerçek ki bu kainatı yaratan,düzenleyen ve beni de yaratan Rabbim var ve elbette bu dünya hayatımın sonunda ahret hayatı var mizan var hesap günü var cennet var cehennem var…işte eğer benim nefes alıp vermeme izin veriyorsa şu an Rabbim O na layık kul olmak o son nefes gelmeden güzel ameller işlemekle mesulüm.
HÜMEZE SURESİ
Cimrilikten,kıskançlık,hasetten,fesattan uzak durmalıyım Rabbimin hoşlanmadığı bir şey çünkü bunlar ve eğer ben bunları yaparsam Hutameye benim ahrette ki yerim olur ama bu böle olmamalı benim yerim cennet olmalı.
MÜRSELAT SURESİ
‘’O gün vay yalanlayanların haline’’ bu kelam beni çok etkiledi çünkü Rabbimin verdiği nimeti yalanlamak ne kadar kötü bir şey olsa gerek.Rabbimin verdiği nimetleri yalanlayardan olmamalıyım çünkü O benim için yaratmıştır nimetlerini faydalanın helal olanlarından yiyin için israf etmeden diye.RAabbime karşı gelmeyip bu surede de müjdelediği gibi cennetine varabilen kullarından olmak duasıyla.
KAF SURESİ
Rabbim o kadar güzel nimetler yaratmış ki bu surede o kadar şahane anlatıyor ki hayran kaldım gerçekten zaten Rabbimin hangi kelamına hayran kalmıyorum ki.İki yanımızda yaptıklarımızı yazan melekler var diyor Rabbimiz onlara Rabbimin görevlileridir onlar biz ne yaparsak yazarlar o yüzden iyi işler yapmalıyız ki iyi şeyler yazmalı onlarda ve ahret gününde güzel ameller gelmelidir önümüze,cennetiyle cemalullahıyla mükafatlandırmalıdır Rabbim de bizi..
BELED SURESİ
İman edip,sabrı tavsiye edip,merhametli olursat ve birbirimize yani çevreme tavsiye edersem Rabbimin hoşnut olduğu bir iş yapmışiım demektir.Rabbim sınırı belli etmiş cehenneme gitmek kolay lakin cenneti kazanmak biraz zahmet ister emek ister.
TARIK SURESİ
Rabbim her şeyi biliyor,her şeye hakkıyla biliyor ve bizim ne yaptıklarımızı da inkarcıları da ayetlerine inanmayanları da hepsini herkesi hakkıyla biliyor.İnkarcılardan olmamamız lazım bizim Rabbimize kul olabilmemiz lazım.
KAMER SURESİ
Kıyametin yaklaşmasından bahsedilmiş surede.Kafirlerin hala Rabbimin dediklerine inanmadıkları belirtilmiş ve bi önceki surede tanınan zaman dolmuştur artık sende yüz çevir diyo Rabbim onlardan çünkü kafirler,müşrikler Rabbimin emirlerini yalanlayanlar O na ortak koşanlardır.
SAD SURESİ
Kuran’a inanmayanlar gruplar Rabbim tarafından helak edilmiştir geçmiş zamanlarda şimdi ise sapıtanlar olduğu halde dünyamızda Rabbim onlara mühlet veriyo ya da küçük depremlerle tsunamilerle uyarı veriyor tabi anlayabilene onların içinden bu olaylardan ne mutlu ders çıkarıp da Rabblerine dönenlere kurtuluşa erenlere.
ARAF SURESİ
İblisin yeryüzüne inişi vardır Hz. Adem a.s ve Havva anamızın iblisin oyununa gelip elmayı yemeleri anlatılıyor iblise kanmamalıyız ki buradan ders çıkarmalıyız çünkü her dakika peşimizdedir.Avret yerlerimizi örtmeliyiz Allah çirkin iş yapanları sevmez çünkü bu surede öğütlenmiştir bize avret mahalleri örtülmeli erkek ve bayanda gereği gibi giyinilmeli yalnız üzerimizden takva elbisemizi hiç çıkarmamalıyız.İnkarcılara cehennem iman edenlere Rabbime kul olabilmeye çalışanlara da cennet vardır bu hiç şüphesiz böyledir.Bir çok kavimden örnek vardır Rabbimin dediklerine emirlerine uymayanlar hakkında bizim böle olmamamız gerekir örnek almamız cenneti kazanmamız gerekir.
CİN SURESİ
Adın da anlaşıldığı üzere cinlerden ve insanoğlundan örnekler vardır cinlerin söylediği sözler vardır Rabbim bunları bize kuran aracılığıyla bildirmiştir.Gaybı yalnız Allahtan başkası bilmez.
Kadir TETİK-12070351/YDÖ 1
ALAK SURESİ:
Alak suresinin ilk kelimesi 'oku'dur.Benim çıkarımlarıma göre Allah(cc) bu kelimeyle insanların kur'an'ı okuyup anlamalarını ve Allah'a iman etmelerini emretmiştir.Allah insanı Alak'tan yani kan pıhtısından yaratmıştır.Allah bizlere bilmediklerimizi öğretmiş ve bir akıl vermiştir.Bizle aklımızı kötü şeylere kullanmamalıyız.Aklımızı Kur'anı anlamaya çalışmakta kullanmalıyız ve onu hayatımıza tatbik etmeliyiz...
KALEM SURESİ:
Bu surede Alak suresinin ayetleri vurgulanmıştır ve peygamber efendimizin güzel ahlakından bahsedilmiştir.Bizler Allah'ı inkar edenlerden uzak durmalıyız.Onlar ahirette mutlak cezalarını çekeceklerdir.Peygamber efendimizi kendimize örnek almalıyız ve islamı onun gibi yaşamaya özen göstermeliyiz...
MÜZZEMMİL SURESİ:
Allah(cc) gece yapılan ibadetlerin gündüz yapılan ibadetlerden daha hayırlı olduğunu bu sureyle belirtmiştir.Çünkü insanların gündüz meşguliyeti çoktur ama gece öyle değildir.Allah'tan başka ilah yoktur ve o bütün kainatın sahibidir.Yalnızca ona kulluk eder ve yalnızca ondan yardım isteriz...
MÜDDESİR SURESİ:
Allah(cc) bu sureyle peygamberimize Allah'ı yüceltmesi için açıkça emir vermiştir.Kıyamet birgün elbet gerçekleşecektir.Allah'ı inkar edenlerin yalvarışları fayda vermeyecektir...
FATİHA SURESİ:
Kur'an-ı kerim'in başlangıç suresidir.Bu sure içerdiği esaslarla Kur'anın özüdür.Övgü ve yüceltme yalnızca Allah'a yapılır.Allah tektir,kainatın hakimidir,yalnızca ona ibadet eder ve yalnızca ondan yardım isteriz.O hesap gününün sahibidir ve onun gücü herşeye yeter!!!Kısaca söylemek gerekirse bu surede Allah'ın özellikleri vurgulanmıştır.
TEBBET SURESİ:
Bu surede Ebu Leheb ve karısının peygamberimize ettiği zulümlerden dolayı ahirette çok şiddetli bir azabın onları beklediği vurgulanmıştır.Bu sure bana zulmedenlerin elbet birgün cezalarını çekeceğini öğretti.
TEKVİR SURESİ:
Bu sureyle kıyamet alametlerinden bahsedilmiştir.Peygamberimiz gerçekten üstün onur sahibi bir elçidir.Bizlerde onun izinden gitmeliyiz ve onu kendimize örnek almalıyız!!!
A'LA SURESİ:
Allah(cc) herşeyi görür ve bilir.Onun gücünün yetmeyeceği hiçbir sey yoktur.Yalnızca ona tesbih eder ve ona ibadet ederiz.Kimse Allah'tan saklanamaz.İnkarcıları ahirette gerçekten çok büyük bir cehennem azabı beklemektedir.
LEYL SURESİ:
Leyl kelimesi 'gece'anlamına gelmektedir.Allah bu surede gece ve gündüze yemin ederek ona karşı gelmeyip inananları mükafatın bekleyeceği ancak onu inkar edip ona inanmayanları ise cezasını çekececeği ve onlara mallarınıda fayda vermeyeceği bu surede bildirilmiştir.Bu sure bana çok şey kazandırdı.Dünya'daki herşey gelip geçicidir ve bizler dünya hayatının zevkine kapılmamalıyız ve Allah'a yönelmeliyiz!!!
FECR SURESİ:
Fecr tan yerinin ağarması demektir.Allah bu surede helak ettiği kavimlerden bahsetmiştir ve bizleri uyarmıştır.Dünya imtihan yeridir ve Allah bizi imtihan ediyor.Bizler eğer Allah'ın karşısına huzurlu bir şekilde çıkmak istiyorsak onun hoşnutunu kazanmalıyız ve amellerimizi onu göre işlemeliyiz...
YASİN SURESİ
Peygamberimiz dosdoğru bir yol üzere gelmiştir ve Kuran da ise uyarılmamışları uyarmak içindir bunu da peygamberimiz yapmıştır ama yine inanmayanlar vardır Rabbim onları bu surede kelamıyla söylemiştir.İman edenleri ise müjdele diyerek inananlara mükafat olduğunu görmekteyim bir de Rabbimizin her şeyi bildiğini her şeye gücü yettiğini bu surede kazandım.Gelen elçilere inanmayan bir kavmin ve içlerinden birinin bu elçilere uyun dediği halde o arkadaşlarını öldürüyorlar ve Rabbim de bir ses ile hepsi sönüp gitti diyor.Yalnızca o arkadaşları bu elçilere uyun diyen kişiye cennete gir deniliyor benim alacağım şey ise buran o adamın yerinde olmak iyiyi söylemek doğruyu çevreme tanıtmak hep doğruyu Rabbimin istediğini çevreme anlatmaktır.öldükten sora dirilme mutlaka vardır.Rabbim dünyayı öle düzenli kurmuş ki gerçekten bu surede daha iyi anladım bunu.Bu düzeni görüp de inanmayan bir kula şaşarım gerçekten.Rabbim biz<i cennete giren kullarından eylesin inşallah gerçekten büyük mükafatlar var ve bu dünya da Kuranın ahlakıyla ahlaklaşabilmeyi cümleye nasip etsin.
FURKAN SURESİ
Kuranı yani Furkanı şüphesiz Allah c.c. indirmiştir ve Peygamberimiz Muhammed s.a.v e gelmiştir.Efendimiz uyardığı halde ona uymayanlar var bu sürede bunu görüyoruz işte biz böle olmamalıyız Efendimiz bizi hala uyarmaya devam ediyo hala var çünkü o ve uyardığı şey ise kuranın ayetleri ve sünnetleridir işte bunlara uyarsak hidayet ihlas sahibi oluruz.öldükten sora dirilince cehenneme değil o mükafat sahibi insanlardan cennete giren insanlardan olmalıyız.Şüphesiz Rabbim her şeye gücü yetendir.
FATIR SURESİ
Şeytan daima yanı başımda bunu hiç unutmamalıyım surede de olduğu gibi şeytan sizi aldatmasın diyo Rabbim o yüzden şeytanın oyunlarına gelmemeliyim Hakkı biliyorum çok şükür o yolda doğru yolda helali haramı bilerek sırat-ı müstagim üzere bir hayatım olmalı.
MERYEM SURESİ
Hz. İsa’nın dünyaya gelişi bu surede geçekten müthiş bi şekilde anlatılmaktadır. Rabbim gerçekten her şeye kadir olandır gücü yetendir ve istediğine istediğini yalnızca O verir her şeyi yoktan var edendir,zorda kalana yardım edendir benim de yardımıma yalnızca Rabbimden başkası gelmez o yüzden duam yalnızca alemlerin Rabbi olan yüce Allahadır.
TA HA SURESİ
Ben bi şeyi gizlesem de gizlemesem de Rabbim hepsini biliyo benim kalbimi en iyi şekilde bilen O dur.Firavun gibi kişiler etrafımızda olsa da Musa peygamber gibi iradeli ve güzel ahlaklı kişilerden biri de ben olmalıyım.
VAKI’A SURESİ
Ahiret şüphesiz vardır.Ahiret mutluluğuna erenler ne mutlu kimselerdir buyurmuş Rabbim işte o kullardan niye bende olmayayım Rabbime niçin şükredip Ona hamd etmeyeyim ki? Şeytan nefsim beni kandırmaya çalışsa da Rabbim bana irade vermiş akıl vermiş o yüzden o ahret mutluluğna erenlerden bende olacam inşallah.
ŞUARA SURESİ
Yeryüzünde olan her şey şu dünyada ki düzen bana Rabbimi gerçekten hatırlatıyo bu surede de bu delillere dikkat çekilmiş.Musa a.s dan Nuh a.s dan örnekler vardır bunlar işte bizim ders almamız gereken yerlerdir ben kendi adıma söylüyorum ki gerçekten Kuranı kerimde büyük sırlar var ve ben bunları araştırırsam işte bu şekilde okur da ilim almak ders almak istersem Rabbimin de yardımıyla bu sırra mazhar olurum ve ahretimin ve dünyamın mutlu güzel hayırlı olabilmesi için büyük adım atmış olurum.
NEML SURESİ
Namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler için ahirettte hiç şüphesiz mutluluk vardır.bende namazımı kılmaya çalışıyorum en güzel şekilde zekatı ise ilerde vermem gerekirse Rabbimin izniyle onu da vereceğim.Sure de gerçekten çok alınacak ders var aslında tüm surelerde böyle ben tam anlamıyla kavrayamıyorum belki ama anlamaya Rabbimin bana ne dediğine ne almam gerektiğine bakıyorum.
KASAS SURESİ
Musa a.s ve firavun arasında olan olaydan bir kesit var yine surede.İyilik edenin asla mükafatsız kalmayacağını Rabbimin böyle buyurduğunu ve benim de iyilik edenlerden olmam gerektiğini Musa a.s gibi iradeli ve daima iyiyi söyleyen olmam gerektiğini kazandım.
İSRA SURESİ
Hz. Muhammed s.a.v. mescid-i haramdan mescid-i aksaya Rabbimizin izniyle bir yolculuk yapmıştır adeta insanın aklının almayacağı bir olay belki ama işte olay da orda zaten Rabbimizin her şeye gücü yeten ve her şeyi istediği zaman ol demesiyle oluveren olduğunu görmekteyim.Dünyayı değil ahreti istemem gerekir şüphesiz dünyayı istersem ahrette yerim cehennem olur ancak ahreti isteyerek Rabbimin istediklerini yaparsam ahrette yerim cennet olur.
HÜSNA İPEK
12070200 YDÖ1
ELHAMDÜLİLLAHİ RABBİL ALEMİN...
ALLAHIM BENİ SANA İNANAN BİR KUL EYLEDİĞİN İÇİN ŞÜKÜRLER OLSUN...
DUHA:Bu dünayadaki herşeyi verende alanda Allah'tır.Bizim için önemli olan dünya değil ahirettir.Allah'u teala kullarını herşeyiyle kabul etmişken bana hiçbir söz düşmez onları yargılayamam...
İNŞİRAH:Sabırlı olmalıyım.Karşıma çıkan güçlükler benim için bir imtihandır, bu imtihanı hakkıyla verirsem Allah'u teala bei huzura kavuşturacaktır işimiz kolaylaştıracaktır..
ASR:Bu sureden anlamak istediğimi tek bir sözle ifade edecek olursam sabrın sonu selamettir gerçekler herzaman hak olana götürür..
ADİYAT:Allah'ın bana sunduğu bunca nimete karşı nankörlük etmemeliyim.Bu dünyada malımıda canımıda allah yolunda harcamalıyım.Kıyamet günü geldiğinde ortada ne mal kalacaktır ne de rütbe.Yaptığım hareketlerde Allah'ın benş her zman gördüğünü unutmamalıyım..
KEVSER:Daima şükretmeliyim şükrün bir çeşidide kurbandır kurbanı inkar edenler için bu sure kesin bir kanıttır..
TEKASÜR:Beni yaratanı kimin için dünyaya geldiğimi unutmamalıyım.Nimet çokluğu isteyeceğime rabbimden hayırlı nimetler,hesabını rahatlıkla verebileceğim nimetler istemeliyim..
MAUN:İbadetlerimi ibadet şuuruyla yapmalıyım, ne yaptığımın farkında olmalıyım.Sadece kendim ve ailem için yaşamamalıyım çecremedki insanlarıda düşünmek zorundayım çünkü bu benim kulluk görevim bunu unutmamalıyım..
KAFIRUN:Doğru yolumdan şaşmamalıyım dinimin emirleri üzerine yaşamalıyım.Başkalarının inandıkları benim fikrimi değiştirmemeli önemli olan benim inandığımdır.Allah her zaman inananların yanındadır.Allah'a inanmayanlardan uzak durmalıyım daima inananların yanında olmalıyım...
FİL:Allah'u teala istemediği sürece hiçbirşey meydana gelmez.Kendimi mal hırsına kaptırmamalıyım.Şüphesiz bu hırs isyana götürür.Zulmedenler Alah karşısında bir hiçdir Allah daima mazlumların yanındadır....
FELAK ve NAS: Her zaman korku ile ümit arasında olmalıyım Allah'a inandığım müddetçe kimse bana birşey yapamaz kimseden korkmamalıyım çünkü ALLAH daima benim yanımdaır ona sığınmalıyım...
İHLAS: Elimize birşeyler geçtiğinde bu durum muhtaç olmadığımı gerektirmez.Allah'ın yarattığı herşey Allah'a muhtaçtır o hiç bir şeye muhtaç değildir...
NECM:Allah'ın yarattığı herşeyi değerli kabul etmeliyim.Hesap gününü unutmamalıyım.İnkar eden birinin karşısında dimdik durmalıyım o ne derse desin Allah'ın dediği doğrudur, karşındaki sana isterse gülsün ağlıyacağı birgün olacaktır elbet.ilk peygamberden son peygambere kadar yaşanan olayların bir çoğu Allah'a inkar edenlerin sonunun ne olduğunu bize hatırlatır. bu olayları aklıma getirmeliyim kendi sonumu ve yaptıklarımı düşünmeliyim daima secdeye varıp Allah'a hamdü senalar getirmeliyim beni müslüman olarak yarattığı,inanan bir kul eylediği için...
ABESE:Karşıma kim gelirse gelsin ona doğruyu anlatmalıyım. ben bana verilen görevi yapmalıyım niçin yaratıldığımı unutmamalıyım kendi ahiretim için çalışmalıyım nimetlerin bana ne için verildiğini unutmamalıyım..
KADR:Mübarek günleri dikkate almalıyım bu günler beni için ve müslümanlar için faziletli günlerdir Allah'ın bana verdiği bu büyük fırsatı kaçırmamalıyım daima dua etmeli ve hayırlı ammeller yapmalıyım...
ŞEMS:Allah'ın emir ve yasaklarının dışına çıkmamalıyım o ne derse onu yapmalıyım geçmişte yaşanan olayları dikkate almalıyım ve sonumun öyle olmaması için gayret göstermeliyim..
BURUÇ:Ahirete götüreceğim heybemi sevaplarla ve hoş amellerle doldurmalıyım cehennemi unutmamalıyım Allah zalimin yaptıklarına şahittir mazlumun ahına kat kat alacak odur.cennetlikler arsında olmaya çalışmalıyım zalim olmamalıyım..
TİN:Kendimi yüksek yerlerde görmemeliyim Allah'ın bana verdiği güzellikler kendimden değildir bunu unutmamalıyım..
KUREYŞ: Allah'u teala kularına onca nimet verir ve karşılığın da sadece kensine kulluk etmememizi ister nankör olmamalıyım..
KARİA:Hiçbirşey geç olmadan harekete geçmeliyim kıyametin yakın olduğunu düşünerek her an ölecekmiş gibi amel yapmalıyım.PİŞMAN OLACAĞIM DAVRANIŞLARI YAPMAMALIYIM ÇÜNKÜ KIYAMET GELİP KAPIYA DAYANDIĞINDA SON PİŞMANLIK FAYDA VERMEYECEKTİR...
-ALAK SÜRESİ-
Peygamberimize hira mağrasında ilk vahyedilen ayetlerdendir.Alak suresinin mealini okuduğumda Allah'ın kudretini dahada iyi kavradım.Aslında bizim , insanlığın ne kadar da aciz olduğu,Allah istemeden hiçbir şeye gücümüzün yetmeyeceği apaçık ortaya konulmuş. Kalemle yazmayı, okumayı,bize bilmediğimizi öğreten rabbimizdir.Burdan yola çıkarak Rabbimiz olmadan hiçbir şeye gücümüz yetmez,bunun bilincinde olup ona göre yaşamalıyız. herzaman Rabbimize şükürlerimiz sonsuz..
-KALEM SURESİ-
Kuran akıl sahipleri bizler için bir uyarıcıdır...Bu surenin mealini okuduğumda çok etkilendim,anlatılan şeyler sanki şuan bulunduğumuz zamanda çokça yaşanıyor gibi geldi bana.Yalan söyleyen,insanları aldatan ,günahı huy edinmiş,malı ile övünen ne çok insan var şu yirmi birinci asırda.Tüm bunların yanında namaz kılan neslimizin de azaldığı düşüncesindeyim ve bu beni çok üzüyor.İşte bu ayetler bize kendimizi nasıl düzelteceğimizi anlatıyor,bizi uyarıyor, hakiki müslümanın nasıl olacağını söylüyor. ben bu mealden anlıyorum ki:
*yalan söylememeliyim
*iyiliği yapıp onu emretmeliyim
*insanlarda kusur aramamalı hatta onların kusurlarının üstünü örtmeye çalışmalıyım
*Allah katında secdeye davet edildiğimde güzel bir şekilde secde edebilmek için bu hayatta namazlarıma dikkat etmeliyim.
-MÜZZEMMİL SURESİ-
Rahman ve rahim olan Allahdır.ondan başka yaratıcı yoktur.Bu surede insana ibadet konusunda öğüt verilmiştir.biz aciz olduğumuz için Allah(cc)bize ayetleriyle yol göstermiştir.
Ben bu ayetlerle gece namazının önemini daha da iyi anladım. Allah bizim hatalarımızı kusurlarımızı örtsün bizi affetsin inşallah.
-MÜDDESİR SURESİ-
Umulur ki rabbimizin rızasını kazanabilen kullardan olalım.Bu surenin meali beni çok etkiledi bununla beraber beni ürküttü de.Sekara atılacak olan günahkarların hali beni üzdü.bu mealden çıkardığım ders ise:
*iyi ve faydalı işlerde bulunmalıyım
*düşkün ve yoksulu doyurmalıyım
*ibadetlerimi unutmamalı ve her işimde Allah'ın rızasını gütmeliyim.
Allah bütün din kardeşlerimizi cehennemin azabından korusun...
-FATİHA-
Kuran-ı kerimin fatiha suresi ile başlaması bu surenin ne kadar önemli olduğunun kanıtıdır.Ancak alemlerin yartıcısı Allahtır.O din gününün sahibidir yalnız ona kulluk eder ve ondan yardım dileriz.. bizim bu hayatta tek yardımcımız Allahtır , Rabbimiz yanımızda olmadan hiçbir şey yapamayız.
-TEBBET-
Peygamberimizin amcası Ebuleheb,peygamberimize çok eziyet ederdi.Peygamberimiz safa dağına çıkıp insanları tevhide davet ettiğinde peygamberimizi ilk yalanlayan amcası olmuştu.Amcasının karası Ümmü cemil de peygamberimize çok eziyet ederdi.bu sure böylelikle nazil olmuştur. bu sureden anlaşılan Allah(cc) hiçbir kötülüğü karşılıksız bırakmayacaktır.
-TEKVİR SURESİ-
Allah bizi kıyamet günün azbından korusun
-A'LA-
Bu surenin mealinden anladığım dünya hayatına dalıp gitmemeliyim.Bu hayat güzel gözükür ama aldatır,halbuki ahiret daha iyi ve kalıcıdır.Sonsuz yaşam ve mutluluğa ulaşmak için çalışmalıyım.
-LEYL-
Allah şüphesiz ki cimriliği sevmez,yoksullara mallarında veren cömertleri sever. Allah'ın cömert kullarından olalım inşaallah.
-FECR-
Her şey Rabbin elindedir.Rabbimiz bize mal verdiğinde şükredip yetimlere yoksullara ikram etmeliyiz.Rabbimiz bize sıkıntı verdiğinde ise sabreden kullarından olmalıyız.
ESMA ÖZER - 12070295
-DUHA SURESİ-
0 Yorum - Yorum Yaz
-DUHA SURESİ-
Rabbim sonsuz merhamet sahibidir.mealde de anlatıldığı gibi beni barındıran,beni yedirip içiren,zengin eden Rabbim değil midir? Beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan da Rabbim değil midir? Öyle ise bu itaatsizlik niye.Biz onu unutsakta ibadetlerimiz yerine getirmesekte o bize sırtını dönmüyor bizi yalnız bırakmıyor.Gün içinde yaşarken bu gerçeği ne de çok unutuyoruz. Halbuki o istemeden şuan da bunları kelimelere döken ne elim yazar nede dilim döner.Bunlar gibi birçok şey bize Rabbimizin bir lütfu.abaunları bize Rabbimiz lütfettiyse düşkünü,ağmayı,yetimi hor görmek niye?Bize verileni rabbimiz ona da verebilirdi ama vermedi,bizi de onun gibi düşkün yapabilirdi ama yapmadı. Her şey Allah'tan geldi ,o insanın kusuru da Allah'tan geldi.Öyle ise nu insanları sakın hor görmemeliyim, onlara canla başla yardım etmeliyim.Nereden bilebilirim belkide yarın ben de onun sınavı ile sınanacağım.
-İNŞİRAH SURESİ-
Peygamberimiz, bütün alemler tek örnek kişilik...Ne kadara da büyük sıkıntılar çekmiş,onun hayatını okurken için nasıl da içim ürperiyor ona yapılanlara karşı.Bazen düşünüyorum acaba katlanabilir miydik bunca sıkıntıya.Bu mealde de anlatıldığı gibi rabbimiz peygamberimizi bunca sıkıntıyla yalnız bırakmadı.Onun göğüsünü açıp onun sıkıntılarını bunalımlarını giderdi.Peygamber kadar olamasak da sıkıntılara göğüs germemiz gerek.Bunun için çok uğraşıyorum, bu sure sayesinde bende sıkıntılara sonsuz sabır göstermeyi öğreneceğim.
-MAUN SURESİ-
Bu hayatta sadece kendimizi düşünerek bencilce yaşamanın en kötü şeylerden olduğunu düşünüyorum.Bu surede de ondan bahsediliyor yetimi itip kakandandan,yoksulu doyurmayandan.
Bu ayart çok önemli bir şeye hatırlatıyor bize:yetim hakkını.Halbuki yoksulu doyurmakta müslümanın özelliklerinden olmalı bence.Müslüman kardeşimiz açken her şeyden bil bol yeyip içmemiz onlara ikramda bulunmamamız bize hiç yakışmaz.
-KAFİRUN SURESİ-
Müşrikler peygamberimizle anlaşma yapmak istediğinde bu sure böyle bir şeyin kesinlikle olmayacağını çok güzel ifade etmiştir.
-FİL SURESİ-
Rabbim her şeye kadirdir.Hiçbir kötülük karşılıksız kalmaz. bu surede anlatıldığı üzere Ebrehe'nin ordusunun başına gelenler islama zarar veren herkesin cezasız kalmayacağının kanıtıdır.
-FELEK NAS SURELERİ-
Kulların Rablerine sığınma duasıdır.bu sureleri bol bol okumanın önemli olduğundan yanayım,ben de sıklıkla bu sureleri okurum.
-İHLAS SURESİ-
Bu sure kuranın özüdür. Allah'ın varlığına en güzel delillerden biridir.yüce yaratıcının özelliklerini bu sure ile daha iyi anlıyorum.
-ASR SURESİ-
Biz insanları asr suresi ne kadar da iyi anlatıyor.Ahireti unutup dünyaya dalan,sonsuza kadar dünyada kalacakmışcasına dünyaya bağlanan insanların hali ne kadar da kötü.Allah da bu ayeti ile bu halde olan insanların çoğunun ziyanda olduğunu söylüyor.Bense bu insanlar gibi olmamalıyım.Sabredenler ve hakkı tavsiye edenlerden olmalıyım.Ahiretini unutan insanlara örnek olmalıyım.
-ADİYAT SURESİ-
Her zaman insanlara söylenen ancak hayata geçirmekte zorlandığımız bir gerçek: Rabbimiz gizli açık yaptığımız her şeyi görür.İşte bu gerçeğe göre hayatımızı şekillendirirsek hiç bir problem kalmayacaktır.
-KEVSER SURESİ-
Bu sure peygamberimizin oğlu kasım öldüğünde ona ebter(sonu kesik) diyen müşriklere karşı bir cevap olmuştur.Asıl soyu kesik olacak müşriklerdir.Peygamber efendimizin soyu müslüman kullarla çoğalacaktır.Ayrıca bu surede Rabbimiz bize verdiği bol nimetler karşılığında ibadetlerle rabbimize şükretmemizi nasihat etmiştir.Ayrıca kurban kesmenin önemini bu sure ile bir daha anladım.
ALAK SURESİ:yüce Allah insanların nasıl küçük bir tohumdan türeyip gelişmeye muvaffak olduğunu,okumanın öneminden,Peygamberimize eziyet eden, sahip oldukları nimetlere karşı nankörlük eden sapmış kimselere yapılan uyarılardan bahsediyor.
KALEM SURESİ:hazreti Peygamberin ahlâki güzelliklerinden,
müşriklerin Efendimizi inkar etmekte ve inanları engellemek isteyişlerinden
müslümanların suçlular gibi olmayıp cennete, nîmetlere erişeceklerini,Kur'an-ı Kerim'i yalanlayan müşriklerin kötü hallerinden bahsedilmektedir.
MÜZEMMİL SURESİ:Allaha sığınmak,tevekkül etmek gerektiğini,geceleri namaz kılmanın önemini ve Kuranı Kerimi okumada kolaylık sağlandığından bahsediyor.
MUDESSİR SURESİ:kafirlerin kötü hallerini ve batıl iddialarını kınamak ve kendilerini cehennem ateşi ile korkutmaktadır.
FATİHA SURESİ:övgü,gerçek sevgi,tevekkül,şükür her şey O'nadır.Fatiha Sûresi bizleri bir uyanışa, bir yalvarış ve yakarışa ve bir yükselişe davet etmektedir.
TEBBET SURESİ:bu sürede de Peygamberimize karşı düşmanca davranan amcası ebu leheb ile eşinin dünyada zarar, âhirette azaba uğrayacakları bildirilmiştir.
TEKVİR SURESİ:Kıyamette müthiş,çeşitli hadiselerin ve felaketlerin vuku bulacağından, kulların dilemeleriyle olmayıp Allah'ın iradesine tabi olunduğundan bahseder.
A'LA SURESİ:mü'minlerin kurtuluş ve selamete erişecekleri, kafirlerin de müthiş azaplara yakalanacakları bildirilmiştir.Allah cümlemize güzel ameller nasib etsin.amin.
LEYL SURESİ:kurtuluşa ve felakete sebep olan şeyler bildirilmekte,Allah takva ile donanmış,cömert mü'minlerin büyük mükafatlara nail olacaklarını müjdelemektedir.
FECR SURESİ:bu surede inkarcı,zorba guruplar ile yüzleri güzel, parlak olanlardan bahsedilir.
'Ey huzura kavuşmuş nefs!. Artık kullarımın arasına katıl.Ve cennetime giriver.' sözlerine nail olmak..İNŞALLAH
A'la Suresi:
Kainatın yaratıcısı olan Alemlerin Rabbi olan Allahın insan oğluna vermiş olduğu sayısız nimetlerinin karşılığı ona şükür ve onun zatına yapılan teşbihtir.Allahın nimetlerinin ve hikmetlerinin farkına varanlar kurtuluşa erenlerdir.
Leyl Suresi:
İnsandaki iman arttıkça Allaha yakınlaşır.İman azaldıkça ise doğru yoldan uzaklaşır.imanlı insan Allah katında daha takvalıdır.Çünki o insan cömertlik mertebesine ulaşmış cimrilikten kurtulmuştur.Allah katında takvalı olan insan ise cömert olandır.Takvaya ise şu üç yoldan ulaşırız.Kuranı okuyarak,düşünerek ve anlayarak takvaya ulaşırız.
Fecr Suresi:
Nefsine sahip çıkan insan sabrı öğrenir.nefsine uyan ise azap ile uyarılır.Allahu Teala bu surede geçen helak olan kavimlerdende örnekler vererek nefisne uyan insanı azapla uyarır.Kuranla ahlaklanan insan ise cennetle mükafatlandırılır.
YASİN SURESİ:Allah dilemedikçe kul ne bir adım ileri ne bir adım geri gidebilir.Allah hayat verdiği kuluna tekrar hayat verebilme gücüne sahiptir.Hayat süreçlerden geçme,olgunlaşma,bir kıvama girmenin aldığı addır.Bu hayatın sonu yoktur insan bu dünyada sadece öğrenir öbür alemde ise öğrendiklerinin karşılığını alır.
FURKAN SURESİ:İnsan acizdir ,güçsüzdür ancak sonsuz güç karşısında büyüklük iddiasına girebilecek kadar da acizdir aynı zamanda.Yanı başımızdaki insanlarla dahi imtihan olabiliriz bunun farkında olabilmeliyiz.Kendimizi ilgilendiren konularla bizi ilgilendirmeyenlerle olanlardan daha fazla ilgilenmeliyiz.Bu noktada yanılmamalıyız.Sabırsız olan bizler sabretmeyi öğrenmeliyiz ki felaha çıkabilelim.
FATIR SURESİ: Allah'ın biz kullarına verdiği en büyük nimet onun için atan bir kalptir.Rabbimiz herşeyi bir ölçü dahilinde ,bir amaçla yaratmıştır.Bizden de ölçülü olmamızı ,her daim amacımızı unutmadan yaşamamızı istemiş bunu evrende her yere nakşederek unutturmamıştır.Allah surede bu gerçekleri görenlerle göremeyenlerin bir olmayacağını vurgulamıştır.İnsanın hayatı ancak gördükleri,anladıkları ile anlamlanır ve bir değer kazanır.Kul gördükleriyle aydınlanır,serinlenir ,huzura kavuşur.Göremedikçe yalnızlaşır.Allah üstelik her insana düşünebilmesi için gerekli olan süreyi de verir bunu kullanmak ya da kullanmamak kulun takdirine kalmıştır.Surede dünyaya rahat etmeye gelmediğimiz rahatlık ve bolluk yerinin cennet olduğu vurgulanıyor.Bu gerçeği idrak eden kul "mutluluk ve mutsuzluğun ikiz kardeş olduklarını hiç unutmaz"Evrende bu kadar çok olan farklılığın her şeyden farklı olan bir yaratıcısı vardır bu da Allah ın yarattıklarından farklı olduğunun bir kanıtıdır.İnsan ne istediğine de dikkat etmeli Allah ın hayırlı olanı vereceğine olan inancını kaybetmemelidir.
MERYEM suresi: İnsan dua ile mutlu olabilme potansiyeline sahiptir.Peygamberler Allah'ın en sevgili kulları bile dua ile Allah tan yardım diliyorlarsa biz hayatımızdan duayı hiç ihmal etmemliyiz.Allah'ın dua etmeyene öfkelendiğini hiç ınutmamalıyız.Bir peygamber Allah'ın kendisinden razı olmamasından korkuyorsa Amellerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz.Olayların ARKA PLANLARINI BİLMEDEN,ACELE DAVRANIP ERKEN YORUMLARDA BULUNMAMALIYIM.OLAYLARIN ARKASINDA ÇOK BAŞKA SEBEPLER GİZLİ OLABİLİR.İNSAN NOKASANDIR ,BİLGİSİ DE EKSİKTİR BUNU HİÇ UNUTMAMALIDIR.İNAMAYAN İNSAN ŞEYTANIN ELİNDE BİR OYUNCAK GİBİDİR.şeytan nefsinin isteklerini gerçekleştiren bir insanla istediği gbi oynar.
TAHA suresi:Herkesin yaratılan bir olay karşısında anladğı aynı olamaz .İnsan ancak kabı ne kadar alıyorsa o kadar anlayabilir .İman eden insan iman ettiği anda kuvvetlenir,kimseye karşı başını eğmez Allah hariç.iNSAN KENDİNE VERİLEN HAYATIN DA,CANINDA ,NİMETLERİN DE KIYMETİNİ BİLMELİ VE ONLARI İSARAF ETMEMELİ,DOĞRU YERDE KULLANMALI ZULM ETMEMELİDİR.Allah Kuran'ı kalplere inen sıkıntıyı gidermek için indirmiştir.İnsanın yönetim organı olan kalbimizi kuranla hastalıklardan temizlemeliyiz ki onu amacına uygun değerlendirmiş olalım.Korkan,endişe eden insanı yatıştıracak olan ancak ve ancak onu yaratan ,onu onadan da iyi tanıyan Allah'tır onun sözleridir.
ŞUARA SURESİ:İnsan azgınlaştıkça o kadar ileri gider ki firavun misali Allah'ın alanlarına dahi girmeye başlar.Allah'ın kendisine hikmet bahşettiği insan h.z ibrahim misali ağzından dökülenlerle dahi farklı olduğunu fark ettirir.iç dışarıya taşar.İNSAN BİLDİĞİ VE BİLMEDİĞİ BİR ÇNİMETLE NASİPLENDİRİLİR.hEPİMİZ HER ŞEYİ YAPABİLECEK POTANSİYELDE YARTILMIŞIZ İYİLİKTE KÖTÜLÜKTE BUNUN İÇİN KORKU VE ÜMİT SINIRIN HİÇ AŞMAMALI VE HEP UYANIK OLMALIYIZ.
NEML SURESİ:hatlarımızı fark eder ve onları düzeltmek için elimizden geleni yaparsak Allah hatalarımızı af eder.Bunu için AKTİF olan bir tövbe ile ALLAH'A YÖNELMELİ.Allah'a hakkıyla şükreden o az ,farklı kulların arasında ben de yer alabilmeliyim
KASAS SURESİ:Allah 'ın planları uzun vadede gerçekleşecek olabilir ben bildiklerim ile bilmediğim konular üzerinde yorumlar yapmaktan kaçınmalyım.(H.z musa 'nın firavun un sarayından alınmasından gelecekte olan hadiselere kadar neler oluyorbunun üzerinde düşünmeliyim nerden nereye) bir kul yaratılan bir olayın niçin gerkleştiğini ,hayır mı şer mi olduğunu altında yatan sebepleri hiç bir zaman tam manasıyla anlamlandırabildiğini söyleyemez çünkü hayat birbirine sarılmış bir yumak gibidir ve yumağın devamı vardır elimizdekinden ibaret değildir.Allah sevdiği kullarını doğruyu görebilme ile nasiplendirir.BU DA ANCAK HOCAMIZIN SÖYLEDİĞİ GİBİ BİLGİ+ÇABA İLE GERÇEKLEŞİR.insan hata yapabilir(h.z musa kıssası)af dilemeli ve hatasını 2.defa tekrarlamamalıdır.İMANI KORUYAN OLAYLAR KARŞINDA GÖSTERECEĞİM AKTİF SABRIN ALTINDA GİZLİDİR.MUSİBETLER KARŞISINDA YOLDA KALANLARDAN DEĞİL YOLA DEVAM EDENLERDEN OLABİLMELİYİM,ELEKTE ELENMEMELİYİM.KUL SABRIN SONUNDA SALİH AMELLE ÖDÜLLENDİRİLİR.
İSRA SURESİ:VERİRKEN DE ORTA YOL ÜZERİNE OLMALIYIM.AŞIRIYA KAÇIP KAYBEDENLERDEN OLMAMALIYIM.YÜRÜKEN ,ALIŞVERİŞ YAPARKEN DAHİ allah beni izliyor .RABBİNİN DOSTLUĞUNU KAYBEDEN İNSAN YALANCI DOTLARLA AVUNUR,ALDANIR.RABBİNDEN AYRILAN İNSAN YAŞAYAN ÖLÜDÜR.HER DURUMDA ONUNLA OLABİLMELİ ONU İSİMLERİYEL HER DURUMDA HATIRLAYABİLMELİYİM.
ŞEYMANUR ŞEKER
N:12070335
Kur’an-ı Kerimi yalnızca okuyup
geçmek yetmez. Önemli olan hayatımıza geçirebildiğimiz kadar geçirmektir. Bunun
için en önemli şey Kur’an-ı Kerimi anlamak ve doğru yorumlamaktır. Bu gerçekten
de çok doğru bir yöntem olacak. Çünkü farklı insanların yorumlarıyla ufkumuz
biraz daha genişleyecek. Katıldığımız yada katılmadığımız yerlerde bunun
üstünde düşünmeye başlayacağız
ALAK SURESİ: Kur’an-ı
Kerimin insanın anlam arayışında bir yardımcı olduğunu açık ve net bir şekilde
görüyoruz bence. Çünkü Alak suresinde insanın doğru olana, ulaşmak
istediklerine ulaşabilmesi için ne yapması gerektiğinden bahsedilmiştir. İnsan
önce araştırmalı, okumalı, anlamalıdır. Ancak o zaman ulaşmak istediklerine
ulaşabilir. Bunlara ulaşabilmesi, doğru yolu bulabilmesi için önce insanın
Rabbini ve kendisini tanıması gerekir. Alak suresinde bizim, arayışımızda nasıl
bir yol çizeceğimiz açıkça belirtilmiştir. İnsanın kendisini tanıtmış, neyden
meydana geldiğini belirtmiştir. Sonrasında yapması gerekeni söylemiştir. İnsanın birşeylere
ulaşabilmesi için okuması, araştırması gerekir. Merve Benzer arkadaşımızın
dediğine katılıyorum. İnsanın ibadetlerini gerçekte engelleyebilecek tek kişi
yine kendisidir. Bu yalnızca ibadetleri de kapsamaz aslında. İnsanın başarıya
ulaşabilmesi, son noktaya kadar varabilmesi yine insanın Rabbini, kendi
fıtratını tanıması ve azmederek hiçbir engele takılmadan, sonuna kadar devam
etmesine bağlıdır.
KALEM SURESİ: Genel olarak Peygamberimiz övülmüş ve Onun güzel ahlakından bahsedilmiş,
Peygamberimize hz. Yunus misal gösterilerek sabretmesi istenilmiştir. Bir
hikayeyle de müşriklerini, yalnızca müşriklerini de değil aslında tüm insanlar ALLAH’ın
verdiği nimetlere şükür etmeleri için uyarılmışlardır. Aslında benim asıl
dikkatimi çeken şey surenin adı –kalem-den,
yani yeniden okumaktan,
yazmaktan, aslında bir bakıma bilimden bahsedilmiştir. İlk ve ikinci ayetlerde
de bundan bahsedildiğine göre aslında insanoğlunun bilgilenmesi ve
bilgilenmekle birlikte ileriye doğru adım atması gerektiği vurgulanmıştır bence.
Çünkü insan ancak bu şekilde kendini
geliştirebilir ve anlam arayışında bir adım daha katedebilir.
MÜZEMMİL SURESİ: Bu
sure öncelikle Peygamberimize nasıl ibadet
edeceği ve müşriklere nasıl davranacağı hakkında bilgi vermiş. Ama
aslında bu yalnızca Peygamberimize değil hepimize verilen bir bilgi. Çünkü
hayatta nasıl davranacağımızı, nasıl ibadet edeceğimizi ve sıkıntılarla nasıl
başa çıkacağımızı da bu ayetlerde görebiliriz. Peygamberimize örnek almak ve
kur’an-ın rehberliğinde hayat yolunda emin adımlarla ilerlemek demektir bu. MÜDDESSİR
SURESİ: Bu surede ilk inen surelerden olduğu için yeniden Peygamberimize
müşriklere karşı sabırlı olması gerektiği ve onlara nasıl davranması gerektiği
açıklanmıştır. Tabi ki bu yalnızca Peygamberimize verilen bir şey değildir.
Bizim de kendimize bir çeki düzen vermemiz gerekiyor. Çünkü Rabbimiz Kur’an-ı
Kerimi bizim arayışımızda bize yol göstermesi için indirdi. Aslında buradan çıkarmam
gereken bu.
FATİHA SURESİ:
Rabbimize bir yakarıştır bence. Rabbimize edilen bir şükür, Rabbimize edilen
bir dua’dır. Kur’an-ı Kerim bize her türlü yolu gösteriyor. Nasıl davranmamız
gerektiğini, nasıl yakarmamız gerektiğini, nasıl şükretmemiz gerektiğini… bu
yüzden bence Fatiha suresi en bereketli surelerden biri
.TEBBET SURESİ: Peygamberizin amcası ebu leheb, karısını ve onlarının sonlarını
açıklamıştır. Kevser arkadaşımıza da tamamen katılıyorum. Bu kur’an-ın büyük
bir mucizesidir çünkü anlatılanların çoğu gerçekleşmiştir.
TEKVİR- A’LA- LEYL- FECR SURELERİ: Bu surelerle Rabbimin
Rahman, Rahim, Kerim sıfatlarını özümsedim. Yapılan hiçbir hatanın cezasız
kalmayacağını, yapılan hiçbir iyiliğin mükafatsız kalmayacağını, insanın insana
nasıl davranması gerektiğini, nelerin doğru, nelerin yanlış olduğunu bu
surelerle öğrendim. Blog sayesinde belki
de okuyup anlamlarını hiç düşünmediğimiz surelerin anlamlarını görüp, tartışıp,
bunlar hakkında kafa yoracağız.
ŞEYMANUR ŞEKER N:12070335
Bu sureler Mekke de inip, konusu genellikle; inanç, iman,
ahiret, kıyamet, cennet-cehennem, mükafat ve ceza konularından bahsedilmiştir.
İnsanları inanmaya davet eden surelerdir.
DUHA SURESİ: Bu sure Peygamberimize yol göstermek ve
müşriklere peygamberimizin yalnız olmadığını göstermek için gönderilmiştir.
Peygamber Efendimizi unutmadığını , tıpkı onu unutmadığı gibi bizi de unutup
bırakmayacağını anladım. Ama bu yalnızca
peygamberimize ve o döneme gönderilen bir sure değildir bence. Benim bu sureden
çıkarmam gerekenlerin, hatta yalnızca benim değil insanların bu sureden
çıkarması gereken önemli iki konu var bence. Yetimleri gözetip kollamak ve
isteyeni geri çevirmemek. Benim buradan anlamam gereken bu. Çünkü bunlar insan olmak için adımladığımız yolda devam
edebilmek için gerekli adımlar. Gerekli ve zorunlu adımlar. Ama hepsinden öte
yürekten atılması gerekli adımlar.
İNŞİRAH SURESİ: Bu sure peygamber efendimize verilen
lütuftan ve zorlukların üstesinden gelmesi gerektiğinden, her zorluğa
katlanabilmek içinde kalbi kıvama ihtiyaç olduğu, sağlam bir inanca sahip
olmamız gerektiğini, her zorluğun yanında bir kolaylık olduğundan ve hiçbir
şekilde vazgeçmeyip hep daha ileri gitmesi gerektiğinden bahsetmiştir. Bundan
benim anladığım ise çok daha manidar. Sanki bu sure bana yazılmış. Ben düz
liseden geldiğim için okulda çok zorluk çekeceğimi düşünmüştüm. Ama gerçekten
Rabbimiz insana kaldıramayacağı yükü vermiyor ve gerçekten de her zorluğun bir
kolaylığı var. Şimdi olmasa bile ilerde çok kolaylık çekeceğimi düşünüyorum.
Çünkü bu zamana kadar hep aynı şey oldu. Bir zorluğun ardından hep bir kolaylık
geliyor. Günün en karanlık anının şafaktan hemen önce olması gibi…
ASR SURESİ: Gerçekten de insanlık ziyan içinde. Buna yine
kendimden örnek vermek istiyorum. Salih amel işlemek her babayiğidin harcı
değil. Zaten işledik diyorsak ondada bir sıkıntı var demektir. Sabırlı olmak ve
sabrı tavsiye etmek ise gerçekten daha karmaşık çünkü sabrı tavsiye etmek benim
için çok kolay. Ancak önemli olan sabırlı olabilmek. Bunu uygulayabilmek benim
için tavsiyeden daha zor. Hakkı tavsiye edebilmek aslında çok kolay gözükse de
aslında hepsinden daha zor. Çünkü hakkı tavsiyede işin içine ikinci bir şahıs
giriyor. Tavsiye edebilmek için çok büyük bir donanıma ihtiyaç var.
Karşıdakinin sıkıntılarını anlayabilmek, onun sorularına cevap verebilmek,
hepsinden öte onu tatmin edebilmek, onun kalbini mütmain edebilmek buna bağlı.
İşte ben bu bölümü o yüzden seçtim. Çünkü dünyada en zor işlerden biri, bir
insanın kalbini kazanabilmek.
ADİAT SURESİ: Bu surede insanın nankör olduğunu, mal
sevgisiyle kalbini kapattığını ve kalplerinin katılaştığın, kabirden
çıkarıldığı gün kalplerinin de çıkarılacağını ve her şeyin ortaya döküleceğini
ve Rabbimizin her şeyden haberdar olduğundan bahsedilmiştir. Gerçekten nankör
varlıklarız. Çünkü yaptığımız, aldığımız, sahip olduğumuz hiçbir şeyden tatmin
olamıyoruz. Her zaman daha fazlasını, daha fazlasını istiyoruz. İşin kötü
tarafı daha fazlasını aldığımızda da huzur bulamıyoruz. Mutlu olamıyoruz. Yeni
model bir telefon çıkıyor, çalışıyoruz çabalıyoruz onu alıyoruz. Sonra daha
iyisi çıkıyor ve bir anda o kadar istediğimiz telefon birden değersiz olup
çıkıyor. Bu sefer daha iyisini istiyoruz. Daha iyisini ve daha iyisini. Bunun
ucu bucağı yok. Bir süre sonra da zaten kalp gittikçe kapanıyor, katılaşıyor ve
mutsuz olup çıkıyoruz. Ama bu yalnızca görünen yüzü. Birde görünmeyen yüzü var.
Müsriflik ve hakka girmek. Bizim o kargaşada farkına bile varmadığımız şeylere
muhtaç o kadar insan var ki… İşte bu gerçekten de nankörlük.
KEVSER SURESİ: Bu sure peygamberimize verilen cennette
ki kevser ırmağından ve Peygamberimize kötü gözle
bakanlar kınanmaktadır. Aynı zamanda Peygamberimizin Rabbimiz için namaz kılması
ve kurban kesmesi söylenmiştir. Tabi ki bu yalnızca Peygamberimiz için söylenen
bir şey değildir. Bu hepimizin,
Rabbimizin bize verdiği nimetler nedeniyle şükredebilmek için yine
Rabbimizin bize verdiği bir fırsattır. Ama benim buna fırsat gözüyle bakmamam
gerekir. Benim için önemli olması
gereken Rabbimin rızasıdır.
TEKASUR SURESİ: Bu sure mallarıyla övünenlerinin mallarının
yalnızca bu dünya için onları oyaladığını, öldükten sonra mutlaka cehennemi
göreceklerini ve yine öldükten sonra bu mallar için hesaba çekileceklerini anlatmaktadır. Bu sureden kesinlikle mal ve
mülkün bize verilen nimetten daha çok bize verilen bir sorumluluk olduğunu
anlıyorum. Önemli olan malının olması değil olan malını nasıl kullandığın ve
onunla övünüp övünmediğindir. İnşallah malımı hayır için kullananlardan olurum.
MA’UN SURESİ: Bu surede iki çeşit insandan bahsedilmiştir.
Biri nankör diğeri riyakar iki insan. Burada aslında Müslüman da olmaması
gereken özelliklerden bahsediliyor bence. Bunlar çok tehlikeli vasıflar çünkü
bunların olduğu yerde Müslümandan ziyade insan olabilmek çok zor. Yetimi itip
kakan, yoksula yardımı esirgeyenin vicdani özelliği kaybolmuş demektir ki
vicdan, insanı insan yapan en önemli özelliklerden biridir. Diğeri ise yaptığı
ibadetlerle gösteriş yapan ve aslında bu ibadetleri dikkate almayan kişidir.
Bunlar daha tehlikeli bence. Çünkü insanlar onları güvenilir gördükleri için
onların yardımlara engel olmalarını göremezler bile… Rabbim bizi doğruyu
yanlışı fark edenlerden eylesin.
KAFİRUN SURESİ: Bu surede Rabbimiz Peygamber Efendimize
kafirlere söylemesi gerekenlerden bahsetmiştir. Burada önemli olan ise bence
araya kesin bir sınır çizilmiş olmasıdır. Çünkü Peygamber Efendimizle kafirlerin dininin ayrı olduğunu,
Peygamber Efendimizin kesinlikle onların tanrılarına kulluk etmediğini ve
etmeyeceğini; kafirler içinde aynı şeyin geçerli olduğu belirtilmiştir.
FİL SURESİ: Bu surede fil olayından bahsedilmiştir.
Rabbimizin Kabe’yi yıkmaya fillerle gelen ordunun üzerine taş bırakan kuşları
gönderdiğini ve orduyu darmadağın ettiğini anlatmaktadır.
FELAK SURESİ: Bu sure dua niteliğindedir. Gerçekten de
hayatta en kötü olan şeyler için Allah’a sığınmak gerekir. Karanlık bastığında
geceden ne çıkacağını kimse bilemez, büyü zaten insanın en çok korktuğu ve
çekindiği, aynı zamanda kurtulması çok zor olduğunu bildiğimiz kötülüklerden
biri ve kıskançlıkta insanın en çok korktuğu kötülüklerden biridir. Çok şükür
ki Rabbimiz bunlardan kendisine sığınabilmemiz için bu duayı göndermiş.
NAS SURESİ: Bu surede bir bakıma aynı nedenden dolayı
gönderilmiş bir Rabbimizin lütfudur. İnsi ve cinsi şerlerden korunabilmek için
gönderilmiş bir dua niteliğindedir.
İHLAS SURESİ: Bu sure Rabbimizin sıfatlarından
bahsetmektedir. Rabbimiz tektir, Samettir, kimseden doğmamıştır ve Rabbimizin
hiçbir dengi yoktur.
NECM SURESİ: Bu sure
öncelikle Peygamberimize gördükleri için inanmayanlara onu gördüklerinin doğru
olduğunu ve Peygamber Efendimize Cebrail a.s gerçekten geldiğini ve ona
göründüğünü söylemektedir. Daha sonra müşriklerin putlara tapmasından ve kız
çocuklarını onlara adamasından, melekleri dişi olarak görmeleri ve bu
meleklerin kendi elleriyle yaptıkları putların olduğunu zannederek ve onları
Allah’ın çocukları olarak görmeleriyle birlikte putların kendilerinin her
istediklerini yapabilecek zannetmelerinin ne kadar yanlış, cahilce ve sebepsiz
olduğundan bahsedilmiştir. Çünkü Rabbim izin vermedikçe hiçbir şey olamaz.
Meleklerin cinsi yoktur ve onlar Allah’ın çocukları değildirler. Bunlar
yalnızca müşriklerin atalarının uydurdukları cahilce ve bencilce saçmalıklardır.
Ve daha sonra Peygamber Efendimize kendisine inanmayanlara ve yüz çevirenlere
onunda yüz çevirmesini söylemiştir. Daha sonrasında Rabbimizin kudretinin ne
kadar büyük olduğunu, onun ne kadar adaletli olduğunu ve ondan hiçbir şeyin
saklanamayacağını, bu yüzden kimsenin temize çıkmaya çalışmamasından
bahsetmiştir. Daha sonra tekrar yüz çevirenlerden bahsedilmiş, onların
dayandıkları şeylerin ne kadar boş olduğunu ve onları nasıl yarı yolda
bıraktığından bahsetmiştir. Daha sonra Rabbimizin kudretinden bahsedilmiş, onun
gücünün yetemeyeceği, kudretinin son bulacağı hiçbir şeyin veya yerin
bulunmayacağından bahsetmiş, eski azgın kavimleri örnek vermiş ve onların
başına gelenlerden bahsedilmiştir. Kıyamet gününün yaklaştığından bahsedilmiş
ve bunun yalnızca Rabbimiz tarafından ortaya çıkarılacağından bahsedilmiştir.
En sonunda gaflette olanların artık uyanması gerektiği ve Rabbimize namaz
kılarak, ibadet ederek kulluk etmemiz gerektiği vurgulanmıştır. Rabbim bizi
kulluk edenlerden eylesin.
ABESE SURESİ: Bu sure daha çok peygamberimize bir uyarı
niteliğindedir. Peygamberimiz kabile başlarından birine İslam’ı anlatmakta ve
ona İslam’ı kabul ettirmeye çalışmaktaydı. Çünkü kabile reisi kabul ederse
kabilenin çoğunluğunun da İslam ‘la şerefleneceğini düşünmekteydi. Tam o sırada
yanına bir ama gelmiş ve soru sormuştu. Bunun üzerine konuşma bölündüğü için
Peygamber Efendimiz yüzünü ekşitmiş ve Rabbimiz uyarı niteliğinde bu sureyi
göndermiştir. Sonuçta kimin İslam’a
gireceğinin, girmesinin daha hayırlı olacağının belli olmaması ve kimin
imanının da daha güçlü olacağının belli olmayacağını belirtmiştir. Bu yalnızca
peygamberimize verilen bir uyarı değildi aslında. Bu hepimize verilen bir
uyarıydı. Çünkü şuan ki dönemde de kimin ne olacağını ve ne olduğunu hiçbirimiz
bilemeyiz. İmanın kimde güçlü, kimde zayıf; kimde var, kimde yok bilemeyiz.
Bizim tek yapmamız gereken herkese eşit davranmak. İslam’ın bizden beklediği
budur çünkü. Daha sonraki ayetlerde yeniden dirilmeye karşı olanlar yerilmekte
ve inanmayanlara ilk yaratılış, kainatın başlangıcı örnek gösterilmektedir.
Rabbimiz bize özgür iade vermiş ve bizim seçim yapmamızı istemiştir. İyi-kötü,
güzel-çirkin…. Bunlar insanın sorumluluğu altındadır ve bir gün bu sorumluluklar
için hesaba çekileceğiz. Daha sonraki ayetlerde Rabbimin bize verdiği
nimetlerden bahsedilmiştir. Daha sonraki ayetlerde kıyamet gününden
bahsedilmiş, oradaki olaylardan, akraba ilişkilerinden bahsedilmiştir.
KADR SURESİ: Kur’an-ı
Kerimin kadir gecesinde indirildiğinden ve kadir gecesinin ne olduğundan, öneminden,
ne kadar hayırlı bir gece olduğundan bahsedilmiştir. Kadir gecesinin tamamında
huzur ve ferahlık vardır.
ŞEMS SURESİ: Bu
surede Rabbimizin ne kadar kudretli olduğundan ve onun emrettiklerine boyun
eymemiş, peygamberini yalanlamış, en sonunda azgınlıkları yüzünden emre
uymadıkları için cezalandırılan Semud kavminin helak olması anlatılmıştır.
Rabbim sonsuz kudret sahibidir.
BURUC SURESİ: Bu
surede müşriklerin inanan erkek ve kadınlara yaptıkları işkenceler için
pişmanlık duymamaları ve tövbe etmemeleri halinde Rabbimin kudretini
göreceklerini ve aynı zaman da tövbe edenlerin, pişman olanların da Rabbimin
sonsuz merhametine mahsar olacaklarından bahsedilmiştir. Ve daha sonra Rabbimin
adaletinden kimsenin kaçamayacağını, semud kavmi ve firavun örnek verilerek,
müminler teselli edilmişlerdir. Kur’an-ın müşriklerin bahsettiği gibi bir
sihir, bir büyü olmadığı açıklanmış, Kur’an-ı Kerimin levh-i mahfuzda
saklanmış, korunmuş Allah’ın kelamı olduğu açıklanmıştır.
TİN SURESİ: Bu surede hüküm verenin en üstün olanın Allah
olduğu vurgulanmış. İnsanın güzel bir varlık olarak yaratılması ve sonra
aşağıya indirmesinden bahsedilmiş. Ama insanın tamamen düşmediğini, iman edip
salih amel işleyenlerin kesintisiz ödül sahibi olacaklarından bahsedilmiş. Yani
insan akıllı bir varlıktır. Düşünür, anlar, yaşar. Kendi sorumlulukları vardır.
Kendi seçimleri vardır. Seçimlerine göre sorumluluk alır. Amel eder. Ve bir
neticeye varır. Rabbim adalet sahibidir.şüphesiz doğru yolu seçenlere ödüller,
mükafatlar vardır.
KUREYŞ SURESİ: Bu sure İslam’dan önce Kureyş’e verilen
lütuflardan ve bunun sonucu olarak da şükür için Allah’a kulluk görevlerini
yerine getirmeleri istenmiştir. Bu şimdide böyle aslında. Rabbim bize sayısız
nimet veriyor. Bizim de bunların farkına varıp Rabbimize ibadetimizi tam yerine
getirebiliyor muyuz, bırak tam getirmeyi kulluk edebiliyor muyuz diye kendimize
bir sormamız lazım.
KARİA SURESİ: Bu surede kıyamet gününü açıklanmış adeta
canlandırılmıştır. Ve cennet-cehennemden bahsedilmiş. İnsanların ameline göre
mutlu bir hayat mı yoksa cehennem ateşinde sıkıntı mı çekecekleri
belirtilmiştir.
YASİN SURESİ:bu surede peygamber efendimizi yalanlayanların çekeceği azaplardan,insanların ahlaki sorumluluklarından kıyamet gününden öldükten sonra dirilmekten bahsedilmektedir.bu sureyle de şunu anlamaktayım ki :şüphesiz yüce Allah'ın ol dediği her şey o anda oluverir.
FURKAN SURESİ:Bu surenin ismi 'hak ile batılı birbirinden ayıran ' manasında Kuranın güzel isimlerinden biridir.bu surede de yasin suresinde olduğu gibi Efendimizi,kıyameti yalanlayanlardan inanmayanların kıyamet günü geldiğinde çaresizce yalvarışlarından ve pişmanlıklarından bahsetmektedir.günahlarımızdan tevbe etmeli Allah'a sığınmalıyız şüphesiz Rabbim çok bağışlayan ve merhamet edendir.
FATIR SURESİ:inananların ve inanmayanların Allah katında farklarından bahseder.ibadet sadece Allah'adır,mülk sahibi yalnızca O'dur .bize layık görmüş olduğu sayısız nimetlere şükretmeliyim.
MERYEM SURESİ:bu sureyle İsa (a.s)ın babasız dünyaya gelmiş olması ve diğer peygamber kıssalarından bahsederek Allah'ın yüceliğini ve kudretini anlamaktayız.
TA'HA SURESİ: Efendimiz Allah tarafından peygamberlik görevi için teselli edilerek en güzel şekilde başaracağı müjdelenmektedir.
VAKI'A SURESİ:bu surede j-kıyametten,kıyamet günü üç grup olacağından insanların amellerine göre bu gruplara nail olacaklarından bahseder.Allah hepimizi defteri sağ tarafından verilenlerden eyler İnşallah..
ŞUARA SURESİ:bazı peygamberlerden kıssalar anlatılmakta ve Kur'an'a vahiy eseri değil diyenlere vahye dayalı olduğu kanıtlanmaktadır.bu surede bazı şairlerin şiirlerinde Kuran ve Allah'a karşı yazdıkları alaycı şiirlerinden ve onların başına gelen akıbetlerden bahseder.
NEML SURESİ: Yüce Kuran'ın salih amel işleyen mü'minler için bir hidayet rehberi olduğu ,kıyamet ve öldükten sonra dirilmekten bahsedilir.
KASAS SURESİ:bu surede firavun ve Musa( a.s)ın arasında geçen olaylar anlatılarak maddiyat ve kendini beğenmişliğin kibirin kötülüğünden ve akıbetinden bahsedilir.
İSRA SURESİ:bu surede de her surede olduğu gibi Yüce Allah'ın kudretinden bahsederek Efendimizin mirac yolculuğundan ve bir gece mekkeden kudüse götürülmesini anlatır.
BETÜL ELİBOL 12070151
FUSSİLET SURESİ:Dünyada iken tövbe etme fırsatımız varken ölüm gelip de bu fırsat elimizden alınmadan günahlarımıza sırt çevirmeli ve yanlızca iyi bir kul olma düşüncesiyle yaşamalıyız.sadece düşünce değil önemli olan bu düşünceleri eyleme döküp hayatımıza aksettirmektir.Hesap günü geldiğinde pişmanlığım hiç bi işe yaramayacak.
ŞURA SURESİ:Şüphesiz ki ben aciz yaratıldım,aciz olarak yaşayıp,aciz olarak ölücem ve tek dayanağım Allah.Herşeyden ümidimi kessem bile muhakkak ki o yanımda olucak.30. ayette de geçen ''O yine de çoğunu affeder''ibarasine dayanarak Allaha sığınmalı ve sadece O ndan medet ummalıyım.
ZUHRUF SURESİ:Ben akıllı nir varlığım ve herşeyin bir gayesi olduğu gibi bunun da bir gayesi var.Dünyaya neden ve nasıl geldiğim ve en önemlisi de kim tarafından gönderildiğim? Bu soruların cevabını düşünerek yani tevekkül ederek bulabilirim.Bunun için de önümde en büyük rehber olan Kuran ve hadis var.
DUHAN SURESİ:Kuran da geçen kıssalar,betimlemeler,benzetmeler edebiyat olması için değil bana yol gösterip almam gereken dersleri bana göstermek içindir.Önceki kavimlerin başlarına gelen kötü şeyleri ve inanlardan olunca başıma gelecek güzellikleri görmemi sağlar.
CASİYE SURESİ:İnsanlar hayatlarını farklı farklı yaşar.İyi veya kötü.Önemli olan doğru yolu bulmam ve bu doğru yoldan sapmamam gerektiğidir.Allaha karşı kulluğumu unutup dünyalık için heves edersem nefsime zulmetmiş olurum.
AHKAF SURESİ:İnsan Allahı tanımayıp bencil çıkarlarını,arzularını,ideolojilerini ve geici ''ben'' lerini ilahlaştırıp bu doğrultuda yaşarsa kendi azap dolu sonunu hazırlamış olur.Peygamberlerin çeşitli durumlar ve olaylar karşısındaki sabrı örnek alıp benim de başıma gelen bela ve musibetlere karşı sabır gösterip yanlızca Allaha sığınmalıyım.
ZARİYAT SURESİ:İnanmayanlar hesap ve ceza günü ne zaman ? diyerek alay ederek inanmayı reddettiler.Ancak bu konu hakkında Kuranın bir ok yerinde ilgili ayetler ve hadislerde bildirilmektedir.Gece ibadeti gerçekten de çok önemlidir.Herkes ı-uyurken sadec Allahala başbaşa olmak.Gecenin dinginliğinde kendimi çok daha aciz ve Allaha yakın hissediyorum.
GAŞİYE SURESİ:Burada kıyametin dehşeti gözler önüne serilmiştir.Şüphesiz ki dinde zorlama yoktur.Ben kendi isteğimle Müslüman oldum ve ona göre hayatımı yaşamalıyım.
KEHF SURESİ:Adından da anlaşılacağı gibi Ashab-ı Kehf den ibret almalıyım.Ashab-ı Kehf kula değil Allaha kul olarak hürriyete kavuştular ve bu uğurda ölerek de ölümsüzlüğe ulaştılar.Allahın korumasıyla dokunulmazlık kazandılar.
NAHL SURESİ:Yaratılma oluşumumu iyice düşünüp aklımı nefsani ve şeytani hislerin güdümünden kurtarıp sadece beni yaratan Allaha saygı duyup Onun emir ve yasaklarına uymalıyım.
-KIYAME
SURESİ-
Biz hiç ölmeyecekmiş gibi yaşasak da , yaşarken ölüm çoğu
zaman aklımızdan çıkıp gitse de bu hayat ebedi değildir.Belki de bazılarımızı
korkutur ölüm…Ancak insan istese de istemese de Rabbi’nin huzuruna
dönecektir.Bu dönüşte azaba uğratılanlardan olmamak için Rabbimin bize öğüt
verdiği emir ve yasakları bildirdiği kuran-ı
kerimi olabildiğince hayatıma geçirmeliyim.Elimizden geleni yapalım,umulur ki
Allah’ın yardımı ile kurtuluşa erenlerden olalım.
-HÜMEZE
SURESİ-
İslam’ın hiç hoş karşılamadığı özellikler çok güzel
anlatılmış. Ki burada da anlatıldığı gibi peygamberimiz hiçbir sahabesine
kırıcı olmamıştır. Hep tatlı dil ile konuşmuştur.Ayrıca ben müslümanım diyen
kişi cimri olmamalıdır.Zaten Allah’ın ona lütfettiği malı kimden saklamaktadır.
Yine Allah’ın kulu olan insanlardan mı? Biz peygamberimizin her zaman yanında
olan Hz. Ebubekir ve Hz.Osman gibi sahabileri kendimize örnek almalıyız.Ki
onlar peygamberimiz savaş için yardım istediğinde İslam uğruna mallarını seve
seve feda etmişlerdir.
-MÜRSELAT
SURESİ-
Rabbim bu sure ile kendi kudretini bir kez daha ortaya
koymuştur. Kıyamet gününün azametinden bahsetmiştir.O günü yalanlayanlara,
kendilerini yalanladıkları cehenneme atacağını bildirmiştir.Allah’a karşı
gelmekten sakınanlar ise en güzel şekli ile mükafatlandırılacaklardır.Buradan
çok güzel bir ders çıkarabilirim; Rabbim hiçbir şeyi karşılıksız bırakmaz,
Rabbimin rızasını kazanan kul olmalı ve o mükafatları bende kazanmalıyım.
-KAF
SURESİ-
Kafirler aralarından bir uyarıcının olduğuna şaştılar ve
ölümden sonra dirileceklerine
inanmadılar, bu gerçeği yalanladılar.Oysa akıllıca bir baksalardı çevrelerine,
doğan güneşi ,topraktan yeşerip büyüyen bitkiyi,görselerdi Rabbimin bütün
bunları yaparken topraktan yarattığı insanı tabi ki de tekrar dirilteceğini
anlarlardı.Ama yine de inkarında inatçı olanlar hesap günü cezasını
alacaktır.Şüphesiz ki Rabbim bize şah damarımızdan daha yakındır.İçimizde ki
bütün düşünceleri bilir.Rabbimiz iyi düşünenlerden hak yoldan ayrılmayanlardan
olmayı nasip etsin.Buradan anladım ki şimdiden ahretim için sıkı bir şekilde
hazırlık yapmalıyım . Bilemem ki, beklide ölüm kapıyı çalmak üzeredir.
-BELED
SURESİ-
Bana el ,ayak , gören göz, duyan kulak verdiği için
Rabbime şükürler olsun.Şükrümü en güzel yetim doyurarak, düşküne yardım ederek
gösterebilirim.Böylelikle Rabbimin istediği gibi bir kul olabileyim.
-TARIK
SURESİ-
Rabbim insanı bir sudan yarattı. Şüphesiz ki tekrar onu
diriltmeye gücü yeter. Herkesin sorgulanacağı gün bizim ne bir yardımcımız ne
de kuvvetimiz olacak. Dünyada iken bize her an yardımcı olan anne ve babamız da
o gün yanımız da olmayacaklar , tek başımıza kalacağız…Ömrümüz boyunca bu
gerçeği unutmadan yaşamalıyız.Ben o günde kendimi güvende hissetmek için
ibadetlerimi aksatmamalı, Rabbimin rızasını kazanacak hal ve hareketlerde
bulunmalıyım.
-KAMER
SURESİ-
Bu surede eski kavimlerin uyarıcılarını yalanladıkları
anlatılmış. Onlar bu davranışları yüzünden helak oldular. Şüphesiz ki onlara
cehennemde şiddetli azap vardır. Ayrıca Rabbim kuran-ı kerimi öğüt almak için
kolaylaştırdığını söylüyor , ben de kuran-ı kendime rehber edinip Allah’ın öğütlerini öğrenmeliyim.
-SAD
SURESİ-
Mekke müşriklerine hak din gönderildiğinde , Allah’ın putlara tapmayı kesinlikle kabül etmediğinden
hak dini yalanladılar. Çünkü atalarının dininden ,puta tapmaktan daha doğrusu
alışkanlıklarından vaz geçmek istemediler.
İşte bu sure ile Allah geçmiş kavimlerin inkarlarından dolayı helak olduklarını
anlatarak müşriklere uyarıda bulunmuştur. Peygamberimize de müşriklere karşı
sabrı öğütlemiştir.Ayrıca bu surede Allah’ın insanı topraktan yaratması ve
şeytanın büyüklük taslayarak ona secde etmemesinden de bahsedilmiştir.Artık
şeytan cennetten kovulmuş ve insanları hak dinden uzaklaştırmak için kötülük
yapmaya başlamıştır.Benim ise şeytanın tuzaklarına yakalanmamam için kuran-ı
kendime rehber edinmem gerekiyor.
-ARAF
SURESİ-
Bu surede kullarının Rablerine olan itaatlerinin çok önemli olduğu vurgulanmıştır. Hz. Musa’nın
kavmi gibi Allah’ın onlara verdiği rızıklarla yetinmeyen, nefislerine uyup
kendilerine zulmeden ,Allah’a şükretmeyen kişilerin başına gelenlerden ders
çıkarmalıyım .Unutmamalıyım ki ; Allah istemeden kendime hiçbir iyiliğim
dokunmaz , her şey onun izniyle olur.Beni giydirdiği ,doyurduğu, yaşattığı için
her an Rabbime şükreden olmalıyım.
-CİN
SURESİ-
Cinler de insanlar gibi vahye muhatabdırlar. Onların içinde de inanan ve inanmayanlar vardır. Allah
bu ayetlerle her zaman merak edilen başka bir alem hakkında bizi
bilgilendirmiştir.
Mekki bir suredir. 7 hamimlerden olan ve fazileti çok büyük olan bu sureyi ve Tebareke suresini peygamber efendimiz yatsı namazından sonra okumaya devam etmişlerdir bunları okumadan uyumazlarmı. Allah’ın yeri iki günde yarattığını, dağları ona çivi gibi kazıklar yaptığını, en yakın göğü kandillerle donattık derken yıldızları anlatıyor ve bunun gibi Rabbimin nice nimetlerinden bahsederek, inanmayanları soruyor: Siz hep rabbinizi yalanlayıp duracak mısınız? Ve onları bekleyen cezalardan ve zekatını verip Ahirete inananları bekleyen başa kakılmayacak bir mükafattan bahsediyor. Allah bütün dünyayı farklı farklı bir düzen içinde, ve hepsini de biz insanlar için yarattı. Eğer imkan dahilindeyse bizim gezip onları görmemizi ve onları görürken onu yaratını yani Allah’ı hatırlayıp tevekkül etmemizi istiyor. Ve Kur’an neden başkabir dilde değil de Arapça olarak indi diye soranlara bir cevap hükmünde 44. Ayet vardır. “De ki kuranda inananlar için hidayet ve şifa vardır. Bu çok büyük bir nimettir. Bunun kıymetini bilmeli ve kur’ansız bir hayattan uzak olmalı. Onu hayatımın merkezine yerleştirebilmeliyim.Ve gene hidayetin yanlız Allah’tan olduğunu anlatmaktadır bu ayette ve inanmayanlır için bu hidayet ve şifanın olmadığı onların kör olduğu, kulaklarında ağırlık olduğu ve onlara uzak bir yerden seslenildiğini söyler bize. Surenin son ayetinde uyan uyan diye üstüste bir uyarı var. Gaflet çukurunda olmamamızı istiyo Allah. Ben de uyanık olmalı, özellikle Ahir zamanda bu çukura beni çekeçek bukadar çok güçlü halatlar varken, ben iman halatımı daha güçlendirmeli ve bu çukurdan kendimi yukarı çıkarmalıyım.
ŞURA SURESİ:Mekki bir suredir. Allah’ın tek dost olduğunu ondan gayrısının dost olmadığını söylüyor Rabbim. Ben de bu ayeti kerimeyi okuduğumda, kendimi yalnız hissettiğim belki de bu duygumdan dolayı gözyaşı döktüğüm günleri hatırlıyorum. Rabbim bana kendisi söylüyor bunu. Kendini yanlnız hissetme tek ve doğru dost benim benden gayrı dost arama diyor bana. Bu tarifi ne zor bir şeref, ne büyük bir nimet ki kıymetini bilene tabi. Allah gibi şanı yüce, kendi yüce, kudreti üstünde güç kudret olmayan varlık bana kendisi diyor ki ben senin dostunum (9.ayet). 28. Ayet’te ekliyor, “ O, ümidi kesmişlerken bereket indirir ve rahmetini yayar. O öyle dost, öyle övülendir. Ben bu ayete şahidim. Her ne zaman bunalsam artık kendimi kapana sıkışmış gibi hissetsem, nefes alamasam artık, o noktada hiç ummadığım bir ışık doğar karşıma, bu da nereden çıktı derim. Bu büyük nimetin farkında olmalı ve onun hakkını vererek davranmalı, bu büyük dostumu kaybetmemeliyim. Ve diyorki, her muhalefete, görüş ayrılığına düştüğünüzde sen bana dayan, bana sığın. Onlara da bu yolu tavsiyede bulun. Ben bu sağlam dostluğu bulmuşsam bu nimeti başkalarına da sürekli tavsiyede bulunmalıyımki. Olur da belki biri hidayetle nasiplensin. Gene bu sure de Fusullet Suresi gibi uyun diye beni uyararak bitiyor. Uyan ki bütün bu nimetlerin farkın da ol. Yerde gökte ne var hepsi onundir! Bütün işler dönüp dolaşıp Allah’a varır.
ZUHRUF SURESİ:Mekki bir suredir. Altın, gümüş, yaldızlı süs anlamına gelmektedir. Allah’ın nimetliri sıralınıyor arka arkaya; yer yüzünü size beşik yaptı, size yollar açtı, bütün çiftleri yarattı, gemilerden, yumuşak başlı hayvanlardan size binek yaptı, bir ölçü ile su indirdi, onunla ölü bir beldeye hayat verdi, sizin kabirlerden çıkarılacağınız gibi..vb. Bunlardan sonra gelen ayetlerde ise, Allah’ın çocukları var, oğullarına ayrıcalık verdi, Allah’ın meleklerine dişi diyenlere, ve Allah dileseydi biz bunlara tapmaz ona tapardık, diyenlere bir cevap hükmündedir. Ve beni en sarsan ayetlerden biri de 36. Ayet oldu. Zikir konusunda Rabbine körlük eder görmezde bulunursa, biz ona bir şeytan sararız o artık ona arkadıştır. Ben bu ayetten, dünya telaşına, okulumdu, çocuğumdu, işimdi, eşimdi diye dalmamalı ve Allah’ı zikretme konusunda ihmalkar ve gaflette olmamam gerektiğini anlıyorum. Bir şeytanın başıma sarılması çok büyük bir ceza çünkü ozaman bütün işlerim, namazım,orucum, iyiliklerim herne varsa belki hepsi ziyan olurlar. Hiç birini tam ihlasla yerine getiremem çünkü. Bu surede genel olarak uyarılar çok fazla. Günlük hayat içinde Allah’ı unutmama konusunda, beni Allah yarattı deyip davranışlarıyla ziyanda olanlar, inanmayanlar vb. İçin genel bir uyarı vardır surede. Onlar oyalanıp dursunlar ileride neyin ne olduğunu bilecekler diye buyuruyor Rabbim.
DUHAN SURESİ:Mekki bi suredir. Kuranın indirildiği geceden bahsederek başlıyor ve o gece için, her hikmetli için o zaman dilimi içinde düzenlenip dağıtımı yapıldığı ile ilgili bilgilendiriliyoruz. Firavun ve halkının denizde boğulması ve israiloğullarının kurtunuşunu anlatıyor. İlk ölümümüzden ilerisi yok, tekrar dirilmeyeceğiz diyenlere cevap var ve ince ayrıntılarıyla cennet ve cehennem anlatılmaktadır. Cehennem tasviriyle diken dilen olan tüylerimiz, cennet tasvirini işittiğimizde yerini bir rahatlama bir özleme bırakır. Bu korku ve özlem bizim bu hattaki attığımız adımları daha dikkatli atmamıza yardımcı olacaktır inş. Sure o halde gözet çünkü olar seni gözetiyorlar diye biter. Gözetilen bu şeyler ise Casiye suresinde anlatılacaktır.
CASİYE SURESİ:Mekki bir Suredir. Casiye toptu oturan anlamına gelmektedir. Gökte ve yerde müğminler için deliller var diyor ayet. Bu da gökte ve yerde olan yani dünyadaki herşeye bir ibret bir delil gözüyle bakmamız gerektiği, gafletle dünyaya bakmamamız gerektiğini gösterir. İşte bunlar Allah’ın delilleridir. Allah var mı diye düşünürken bir mucize, aramaya başka bir delil aramaya luzum yoktur. Allah ayetleri ile alay edip ona inanmayanları bekleyen cezadan bahsetmektedir ve sureyide ve şeref hüküm hikmet sahibi yerin ve göklerin sahibinin yanlnzı kandisi olduğunu söyleyip, hamd ve övgünün yanlız Allah’a ait olduğunu söyleyerek sureyi tamamlar. Öyleyse ben de içtiğim suda, yediğim ekmekte, attığım adımda hep bunların gerçek sahibini düşünerek yaşamalı ve hamd ve şükrümü bol bol yamalıyım. Ki kurtuluşa erenlerden olabileyim.
AHKAF SURESİ:Mekki bir suredir. Ahkaf bir yer adıdır. Kuranı Kerimin şeref, güç, hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından ve parça parça indirildiğini söyleyerek başlar sure. Sure odemede var olan putlara tapanları seslenmektedir. Söyleyin bana o taptıklarınız yeryüzünde hangi parçayı yaratmıştır? Ve onlara şöyle diyor: Kendisine kıyamete kadar cevap veremeyecek olan bir şeye tapandan daha şaşkını kim olabilir. Bunların yanında peygamberimize sen bunları uyduruyorsun diyenlere de bir cevap olarak inmiş ayetler bulunmaktadır. Ayrıca peygamber efendimize şu şekilde söyleyenler de vardı; “ Haydi getir bize o vaat edip durduğun azabı eğer doğru kimselerden isen” . İşte bu sorular karşısında peygamber efendimize nasıl cevap vermesi gerektiğini öğütleyen ayetler bulunmaktadır. Ve Onlar ateşe sunulacağı gün onlara ‘öyleyse haydi tadın azbı inkar ede geldiğiniz için...” denecek diyor ve peygamberimizin incinen ruhunu da okşayarak ona, sabret azim sahibi diğer peygamberlerin sabrettiği gibi sabret...diye onun zorluklar karşısında sebatlı olmasını istiyor. Ben bu öğüdü diğer öğütlerde olduğu gibi kendime yapılmış gibi düşünüyorum ve bu dünya hayatında elbet meşakkat olacak çünkü burası ödül yeri değil sınav yeri ilknur diyorum. Eğer bir şeyler hep rutin, hep yolunda gidiyorsa korkamalıyım çünkü burası sınav meydanı.
ZARİYAT SURESİ:Mekki bir suredir. Vaad edilen ceza günün kesin geleceğini ve var olduğunu Allah pek çok şeye yemin ederek üzerine vurgu yaparak kesin bir dille bir kez daha bizi uyarmaktadır. Güzel şeyler yapmayı adet edinenler, geceleri pek az uyuyup, seher vakitlerinde Allah’tan bağışlanma dileyenler o gün kurtuluşa erecek olanlardır. Öyleyse, bukadar açık ve net hidayet yolu belliyse, Allah’ın benden ne istediği netse ben de gaflette olmamalı ve bu açık sonu aydınlık ve pek az meşakkatli olan bu yoldan büyük bir azimle ilerlemeliyim. Aklı başında olan insanın yapması gerektiği gibi. Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Nuh kıssalarından, Ad ve Semut topluluklarından ibrat almamız için örnekler öyarılar var. Ve Allah ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım (56.ayet) diyerek zaman zaman düşünen bir insan olarak benim bu hayattaki yaratılma gayem ne? Ben niye yaratıldım? Niye varım? Ve benzeri sorularıma açık ve net olarak bu ayetle cevap alabiliyorum. Ben Allah’ın ona kulluk etmem için yarattığı bir kuldan başka bir şey değilim. Öyleyse onun kulu gibi davranmalı ve bu görevi layıkıyla yerine getirebilmeliyim.
GAŞİYE SURESİ:Kıyamet gününü resmeden kısa bir suredir. Önce kıyametin o korkunç yüzü anlatılmış daha sonrada ogün yüzü gülecek olanlar, kendinin arındırmış olan kimsenin kurtuluşu bulacağı, ve ahiretin dünyadan daha hayırlı olacağı haber verilmiştir. Bu surede kısaca, dünyanın sonunnun kesin bir gaşiye’e yani her yeri kaplayacak bir belaya varacaını ve asıl kurtuluş ve mutluluğun o beladan başarı ile çıkıp nimete eren ve bi şekilde sonsuza kadar çalışıp çabaladıklarından hoşnut kalan şanslı kimselere ait olacağını açaklamıştır.
KEHF SURESİ:Surenin başındaki ayetlerden bu surenin asıl iniş sebebinin “Allah çocuk edindi” denilmiş olması olduğu anlaşılmaktadır. Bunu söyleyenleri uyarmak. Allah’ın birliğine inanmaya çağırmak için bu sune gönderilmiştir. Devamında da Allah’ın mucizelerinden biri olan Ashabı keyf kıssası anlatılmaktadır ki, bu Allah’ın varlığına bir delildir. Onların 3 genç ve bir köpekten oluştukları ve yaşadıkları hadise ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Hz. Musa aleyhisselamın verdiği sözü tutamamasıyla ilgli geçirdiği bir sınav kıssa olarak onlatılmaktadır ve bu kıssadan geçen hikmetler bizde ondan dersler çıkaralım diye bile anlatılmıştır. Rabbinin ayetlerini ve onunla buluşacakları inkar edenleri bekleyen sonla iman edip güzel işler iyleyenleri bekleyen sonsuz kalınacak olan cennet anlatılmaktadır. Ve bana çok güzel bir öğütle sure biliriliyor. Peygamberimizi diyor ki Allah: “de ki, Ben sırf sizin gibi bir insanım, ancak bana şöyle vahyolunuyor: Tanrının ancak bir tek tanrıdır. Bundan dolayı her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse, iyi güzel işler yapsın ve Rabbine yaptığı kulluğa hiç bir ortak karıştırmasın. Burada şirk belasına karşı uyarılıyorum. Çünkü şirk öyle ince bir çizgiki oraya düşmemek için, bir müğminin olması gerektiği gibi sürekli uyanık olmalı, gaflette olmamalı ve her sözümü, her eylemimi bilerek ve düşünerek yapmalıyım.
NAHL SURESİ:Bu sure kıyamet ve azap vaadlerinin hemen glememesinden doğan şüphelerin giderilebilmesi için inmiştir. Yer de ve gökte ner varsa herşey onu tesbih eder ayeti ile irkiliyorum. Ve bir taş, akılsız bir böcek bile rabbimi tesbih ediyorsa ben sahip olduğum nimetlere bakıp, çektiğim tesbihleri düşünüp kendimden utanıyorum ve bunu kendime daima hatırlamam gereken bir ibret sayıyorum. Ve burada yapılan haksızlıkların cezası niye Ahirette veriliyor sorusuna karşı Allah eğer onların cezası burada verilecek olsa idi yeryüzünde hareket eden bir tek canlı kamazdı, Allah onları belirlenmiş bir ecele kadar bırakır, ama ecel geldiğinde de ne bir saat ileri ne bir saat geri alır diye cevap veriyor. Bu ayetle herzaman unutarak yaşadığım ölümümü hatırlıyorum. O beyaz kefene evet ben de gireceğim, bundan kaçış yok. Öyleyse vakit aleyhime akıyorken ve kesin bir ceza günü var biliyorken bu saçmalıklar, bu gaflette olmalar niye? Uyan ilknur uyuma zamanı değil. Ömür bitti bitiyor diyorum kendi kendime. Ve bu farkındalığımı, ölümümü her an hatırlıyarak yaşamaya çalışacağım inş. Boşa ve yalan yere yeminin ahirette ayağımızı kaydıracağı söylenerek uyarılıyoruz. Allah’ın adını anarken çok dikkatli olmalıyım. Kurkan okurken önce istiaze getirmem gerektiğini buradan 98. Ayeti kerimeten öğreniyorum. Ve iman ettikten sonra Allah’ı inkar eden kişiyi bekleyen azap ve gazabın çok büyük olduğu anlatılıyor. Ve iman etmiş biri olarak, ayağımın kaymasından, aldanmakta, şeytana uymaktın daima Allah’a sığınmalı ve bu konuda da diğer tüm konularda olması gerektiği gibi gaflette olmamalı ve uyanık davaranmalıyım. Ve Nahl suresini de tamamlarken Allah kainatı onun uğruna yarattım dediği habibine, üzülme, yaptıkları hilelerden dolayı telaş etme, sabret, sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir diyerek Resullullah’ın gönlünü alıyor. Ona sabrı tavsiye edip, sabrı da ona vereceğini söyleyerek onu müjdeliyor.
'Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.'
'Önce kelime vardı.' diye başlıyor Yohanna'ya göre İncil. Ve Kuran 'Oku!' emriyle vahyediliyor. Kuran'ın kutsallığı, değerli oluşu bu veciz sözle ortaya koyuluyor:'Oku!' Cahiliyye döneminin o erdemden uzak, kibirli tavrına karşın insanın varoluşunu gerçekleştirmesi için bambaşka bir yol çiziyor. Ayetin(Alak 1) akla gelen ilk manasına 'Beşikten mezara ilim öğrenin.' hadisini hatırlatıyor. Devamında da 'O RAB ki kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediğini öğretti.' diyebiliriz.
Kuran yalnızca emir ve yasakların sınırlarının çizildiği bir kitap değildir aynı zamanda bir öğüt ve peygamberin de yetiştiği bir araçtır. 'İşte bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.'
Kuran'a ve peygambermize inanmayan bir çok insan olmuş. Kuran için eskilerin masalları(esatirul evveliyn),peygamber için mecnun demişler. Kalem 51. ayette 'O kafirler Kuranı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar 'o deli' diyorlar.' Bu ayeti okuduğumda The Nostalghia filminde şairin son sözleri aklıma geldi. 'Deli bir adam size kendinizden utanmanızı söylüyorsa ne biçim bir dünyadır burası.' Nihayetinde hidayet eden, doğru yolu gösteren Allah'tır ve onun dilemesi olmadan ben hiçbir şey isteyemem.
Yine de toplumun değer yargıları ve kalıplaşmış düşüncelerinden sıyrılıp şunu söyleyebilmeliyim. 'Başkalarının diyeceklerine sabret, güzellikle onlardan ayrıl.'. (Müzzemmil 10)
Ve 'Ey örtüsüne bürünen!' Kalbimi, ruhumu haktan ayıran ne varsa benim için örtüdür ve ondan sıyrılıp saf ve tertemiz olanın peşine düşmeliyim(Müddessir 1,4)
Genel itibarıyla çıkarımda bulunacak olursam:
-Allah'ın emirlerini yerine getirmeliyim ve ona güzel bir borç vermeliyim. Çünkü Allah katında her şey daha hayırlıdır.
-Allah'tan bağışlanma dilemeliyim. Esirgenmeyi hak eden olmalıyım.
-Sabırla doğru yol üzere Allah'tan yardım dilemeliyim.
-Sıkıntılı zamanlarımda olduğu kadar, refah zamanlarımda da Allahı anıp, nimetine şükretmeliyim.
-Ben inkarcılardan olmamalıyım çünkü onlar için derileri kavuran bir ateş vardır.
-Son günün azabından korkmalıyım.
-Hüsrana uğramış, zelil olmuş birçok örnek varken doğru yoldan yüz çevirmemeliyim.( Firavun gibi)
-Kuran başlı başına bir öğüttür ve en güzel söz ondadır.
'Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.'
Hz. Peygamber yaptığı tebliğ karşılığında bir ücret beyan etmemiş, gelen vahyin kendisi tarafından bir teklif olmadığı Kuran’da da belirtilmişti. O halde öğüt almak için bana Kuran yeter demeliyim. Ve tabi bir süreye kadar.
Peygamber insanlara kendiliğinden bir zarar yahut yol göstericilik de yapmıyor -ki O’nu da Allah koruyup gözetirken.. Peygamberin görevi yalnızca tebliğdi -O kalbi kapalı olanlara öğüt verebilecek değildi. Yalnızca Allah’ın dilemesi ile iman edebilirlerdi. Öğüt alacak olanlar bizzat Allahtan korkanlardır.- kim de O’na inanmışsa imtihanı geçenlerde olacaktı. Zaten imtihan edilmeleri hakka dönmeleri için değil miydi? Nasihat almadıklarında Rabbleri tarafından mazur görülmeleri ve günahlardan sakınırlar belki diye idi.
Kafirler içlerinden bir peygamber geldiğini işittiklerinde şaşırdılar, tekrar dirileyeceklerini duyduklarında da. Halbuki Allah ilkin yarattığı gibi insanı öylece yaratacaktır. Buna delil olarak da başlarının üzerindeki göğe baksınlar denilmiştir. Ve yerleştirilen dağlara, bitkilere hatta güneş ve ayın hareketlerine dikkat çekilmiştir. ” Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın.” buyuruluyor.
Kafirler delilleri, mucizeleri görmekten çekindiler. - ”Önlerine delil geldiğinde bile inkarlarını sürdürdüler.” Gelen öğretinin uydurma olduğunu söylediler. Hatta kendilerince hesaplarının bir an önce verilmesini istediler. İşte böyle büyüklük taslayanlar ayetleri anlamaktan uzak kalacaklar, inkarlarından vazgeçmedikleri gibi yaptıklarının cezasını eksiksiz çekeceklerdir. ”İşledikleri her şey kitaplarda mevcuttur.” Küçük büyük hepsi satır satır yazılmıştır. Şüphesiz iman sahiplerine ve diğerlerine hakları eksiksiz verilecektir.
Ama şunu da sorgulayabilmeli insanların anlamadığı bir peygamber neye yarar yahut insanlar onu anlamazsa ne çıkar?
Ayrıca bu on süre dahilinde kitaba sarılıp onu hatırından çıkarmayanlar ve namaza devam edenler, dini yalnız Allaha has kılarak yalvaranlar,Allahın nimetine şükredenler, Allaha onun dinene ve elçisine saygı duyanlar, iyiliği emreden, hak ve adaleti yerine getirenler özellikle övülmüştür, Onlar doğru yolu arayanlardır denilmiş.
Allah takva sahipleriyle azgın kafirleri kesinlikle bir değerlendirmeyecek.- mesela Allah katında İsmail, Elyase, Zülkifl gibi peygamberler hayır sahipleriydi. Allah onların kendi katında seçilmiş ve hayırlı kimseler olduğunu söylüyor. Yani ben de takva sahibi olursam Allahın rızasını kazananlar gibi olabilirim. Ayrıca onlar için Adn cennetleri, altlarından ırmaklar akan bahçeler ve tükenmeyen nimetlerin olduğu da bildiriliyor.- Kıyamet günü herkes için gelecek ve kafirler cehennemin tadına bakacaktır. Böyle düşündüğümüzde insan insanın saptırıcısıdır da diyebiliriz. Kafirler birbirlerinin oyununa bozgununa uğramışlardır çünkü. Birinin diğerinden hiçbir üstünlüğü yokken bazısının elde ettiği taze fırsatlar kimini cezbetmiştir. Koşturduğu yolun azap maratonu olduğunu son nefesinde fark etmesi de hiçbir şey değiştirmemiştir. Bu yüzden ”Allah’ın rahmeti iyilik edenlere daha yakındır.” Çünkü kafirler, birbirlerini bozguna uğratmakla amel etmişlerdir.
Dahası biz, bize bahşedilenden fazla bir hayat yaşamayacağız. Dünya hayatı da bizim için ahiretin tarlası olacak bir bakıma. Buraya ektiğimiz iyilik ve güzellik ahiretite yanımızda olacak. Ama burada amellerimizi içselleştirmemiş de mühim. Bir yazarın dediği gibi: ”Senden bekleneni, sana emredileni ya da seni kurtaracak olanı değil, kalbinin derinliklerinde tasdikleneni yap. İyiliği içselleştir.”
Her şey o gün için erteleniyor. O gün vaat olunan insanın başına gelecektir. Şüphesiz elçilerin müjdelediği ve uyardığı o gün haktır. O gün kimi hüsrana uğrarken kimi mükafatlandırılacaktır. Burada helaka uğramış kavimlerin(Nuh, Ad, Semud, Lut, Eyke Halkı…) kıssalarını anmadan geçmemeliyim. Onlar iyilik geldiği zaman bu bizim hakkımızdır, kötülük geldiğinde de bu onların uğursuzlukları demişlerdir. Aslında kendi inkarlarını körüklemişlerdir. Bir öğüt olarak da ”Şimdi sizin kafirleriniz onlardan hayırlı mı?’ buyuruluyor Kuranda.
DUHA SURESİ , İNŞİRAH SURESİ :
Rabbimiz bu surede Peygamberimiz e öğüt vererek onun en büyük yardımcısı olduğunu belirtmiştir.Şaşırdığı zaman yol gösterdiğini,yetim bulup barındırdığını belirtmiştir.Ayrıca ''Boş kaldın mı hemen başka bir işe yönel''diyerek bir işi bitirdiğimizde hemen başka bir işe başlamamız gerektiğini vurgulamıştır.Boş durmak demek şeytanı sevindirmek demektir.
ASR SURESİ:
Bu surede kurtuluşun imana,iyi şeyler yapmaya,hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlı olduğu vurgulanmıştır.Mehmet Akif'in bu sureyle ilgili bir manzumesi vardır ; Halkına na-mütenahi adı var en başı 'Hak' , Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak, Hani Ashab-ı Kiram ayrılalım derken Mutlaka sure'i vel-asrı okurmuş bu neden? Çünkü meknun o büyük surede esrarı felah , Başta imam hakiki geliyor sonra salah sonra Hak sonra Sebat :işte insanlık .. dördü birleştiği zaman yoktur sana hüsran artık...
ADİYAT SURESİ:
Rabbimiz bu surede de sitem edercesine insanoğlunun nankörlüğünden bahsetmiştir ve kıyamet günüde ortaya çıkacak acıklı durumlardan söz etmiştir...
KEVSER SURESİ:
Peygamberimize müşriklerin 'nesli kesik' demeleri üzerine Allah(c.c) bu ayetlerle müşriklere en güzel cevabı vermiştir.Ayrıca kurban kesmek emredilmiştir Allah bizim ona yakın olmamızı istemektedir...
TEKASÜR SURESİ:
Bu dünyada sürdüğüm sefanın elbet bir gün hesabını vereceğim.Bunun bilincinde olarak aldığım her nefeste Allah'ı hatırlamalı ona şükretmeliyim...
MAUN SURESİ:
Riya dan uzak,Allah'ın rızasını gözeten bir insan olmalıyım...
KAFİRUN SURESİ:
Bu surede müthiş bir ahenk vardır. Allah(c.c) Peygamberimize müşriklere nasıl cevap vereceği konusunda yol göstermiştir 'Sizin dininiz size benimki banadır' diyerek onlara meydan okumuştur...
FİL SURESİ:
Allah'ın azabı çok çetin! yenilip çiğnenmiş ekine çevrilip , o müşrikleri yerle bir etmiş...
FELAK , NAS SURELERİ:
Korktuğum zaman , içime bir sıkıntı düştüğü zaman , korunmaya muhtaç olduğum zaman bu sureleri okumalıyım...
İHLAS SURESİ:
Allah(c.c) hiçbir şeye muhtaç değildir , muhtaç olan bizleriz , O doğurmamış doğrulmamıştır. Herşey onundur...
NECM SURESİ:
İnsan başkasının yaptıklarından bir fayda göremez çünkü herkesin çalıştığı kendinedir. Bu da ahirette açık bir şekilde görülecektir...
ABESE SURESİ:
Biliyoruz Peygamberimiz'de bizler gibi bir insandır ve hata yapması doğaldır. Bu ayetlerde de Allah(c.c) açık bir şekilde Peygamberimizi ikaz ederek yüzünü ekşitmemesini ve tebliğ görevini layığıyla yerine getirmesini belirtmiştir...
KADİR SURESİ:
'Kadir gecesi' Meleklerin saf saf yeryüzüne indiği, yeryüzünün huzur bulduğu gece,, bu gecenin kıymetini bilip en güzel şekilde ihya edenlerden olabilmek dileğiyle...
ŞEMS SURESİ:
İyilik ve kötülük insanın yaratılışında vardır fakat iyi olmak ya da kötü olmak benim elimdedir...
BURUC SURESİ:
Müslüman kadın ve erkekler yaşadıkları sıkıntıların karşılığını en güzel şekilde görecekler, onlara işkence edip hendeklere atarak yakanlar ise Cehennem ateşine mahkum olacaklardır...
TİN SURESİ:
Allah insanları ruh ve beden kabiliyeti bakımından canlıların en mükemmeli kılmıştır. Fakat insan serbest iradesiyle ya'Kamil insan' olur ya da canlıların en aşağı mertebesinde yer alır...
KUREYŞ SURESİ ,KARİA SURESİ:
Er ya da geç Azrail gelip kapımı çalacak. O an ise ben Allah ile baş başa kalacağım. Bana yardımcı olup fayda verecek olan tek şey Amellerimdir. Eğer güzel amellerim tartıda ağır gelirse ne mutlu bana fakat tam tersi olursa vay halime . İş işten geçmeden Allah'ın rızasını gözetmeli, Kur'an ile hayatıma yön vermeliyim...
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA;
KIYAME SURESİ
Öyle bir gün ki, gözler kamaşacak ay tutulacak , insanların bacakları birbirine dolaşacak…işte o gün herkes Allahın huzurunda toplanacak ve kimi insanların yüzleri aydın ,kimilerininki ise kapkara olacak.Bu surede hem kıyamet gününün şiddeti hem de ,hem de Allahın güç ve kuvvetini görüyorum .Ve o günün şiddetinden Allaha sığınıyorum.
HÜMEZE SURESİ
Bizlere çok normalmiş gibi gelen yaptığımız dedikoduların gıybetlerin aslında ne kadar günah olduğunu, küçümsenmeyecek kadar tehlikeli ve korkunç bir ateşe sürüklediğini görüyoruz. Allahın azabı çok çetindir.
MÜRSELAT SURESİ
Kafirler için dünya zevk, sefa, eğlence yeridir. Onların ahirette nasipleneceği hiçbir güzellik yoktur. Müminler için ise dünya bir nevi zindandır. Sınırlı şekilde yaşarlar. Allahın belirlediği kurallar çerçevesinde… Bunun karşılığı olarak da Allah c.c onlara sayısız nimetlerin bulunduğu cenneti vaat etmektedir.
KAF SURESİ
Su ile ölen toprak canlanıyor, ağaçlara taze bir hayat geliyor, bitkiler yerden çıkıyor. Allah c.c bu örnekleri vererek insanları da kabirlerinden öyle kaldıracağını belirtiyor.
BELED SURESİ
Bu surede insanın yaratılışından, onun bazı davranışlarından insana verilen üstün vasıflardan, o vasıfları iyiye kullanmayanın kötü akıbetinden, iyiye kullananların da güzel ve mutlu geleceklerinden söz edilmektedir.
TARIK-KAMER SURELERİ
Rabbimiz birçok kavmi bizlere örnek göstererek öğüt almamızı istiyor. “ Andolsun ki biz kuranı öğüt almak için kolaylaştırdık. O halde düşünüp ibret alan yok mu ?” ayeti ile de sözlerini pekiştiriyor. Ben Allahtan gelen bu kitap ile hayatımı anlamlandırmalı, emir ve buyruklarını yerine getirmeliyim. Böyle yaptığım sürece Allahın sevgisini kazanır, ve daima mutlu olurum.
TARIK-ARAF-CİN SURESİ
Allah insanlara akıl vermiş, irade vermiştir. Doğru yolu yanlış yolu da göstermiştir. Gerisini de biz insanlara bırakmıştır. Allah ümmetlere peygamberlerine inanarak yolundan gidip gitmedikleri, peygamberlere de vazifelerini yapıp yapmadıklarının sorulacağını belirtiyor.
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
YASİN SURESİ
Allah kainatı bir düzen içinde yaratmıştır. Gece-gündüz, güneş-ay, yıldızlar hepsi bir nizam içinde ve Allahı tesbih eder vaziyettedirler. Ben de bu kainat kitabına bakıp Allahın varlığını birliğini kuvvetini hatırlamalı ne bolca tefekkür etmeliyiz.
FURKAN SURESİ
Müşrikler Allahın işine karışırcasına! bir insandan peygamber olamayacağını onun bir melek olması gerektiğini kendileri gibi yiyip içmemesi pazarda çarşıda dolaşmaması gibi bazı saçmalıklar ortaya atmışlardır. Bu onların iman etmemek için uydurmuş oldukları bir bahane idi. Allah her şeyi hakkıyla bilendir. Bu surede DUAnında öneminden bahsedilmiştir. Allah c.c ona dua etmemizi istiyor. Duanız olmasa ne ehemmiyetiz var diyerek de duaya iyice vurgu yapıyor.
FATIR SURESİ
Bu surede rabbimiz bize bahşettiği nimetleri o kadar güzel anlatmış ki meğer ne kadar az şükrediyoruz ! Suyun mükemmelliğinden, insanın yaratılış evresinden gece gündüzün sıralanışından bahsediyor.
MERYEM SURESİ
Hz. Zekerriyanın kıssasından bahsedilmektedir. Allah hazreti Zekeriyyanın eşi kısır olmasına rağmen ona çocuk verdi. Bu da bizlere ibret olması gereken bir durumdur. Allah ögüt almamız içinbir çok örnek sunmuştur.
TAHA SURESİ
Hz. Musanın kıssası anlatılmaktadır. Allah o kadar büyük o kadar yüce ki kalbimde açığa vurduğum ve gizlediğim ne varsa hepsini biliyor, hepsinden haberdar. Kalbimde iyi şeyler beslemek ve ona layık bir kul olmak istiyorum. Ama biliyorum ki istemek yetmiyor. Bu nedenle kuran ı OKU, DÜŞÜN, ANLA, YAŞA yöntemi ile hayatıma uygulamalıyım.
VAKIA SURESİ
Öyle bir vakıa ki Allahtan başka kimsenin bilgisi yoktur. Yer şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığı ve dağlar darmadağın olup ufalandığı bir gün … bu sözlerle o günün şiddetine birazcık olsun değinilmiştir. O günün şiddetinden Allah a sığınıyorum.
ŞUARA SURESİ
Peygamberimiz kuranı insanlara anlatırken müşrikler onu dinlemiyor ve islamiyeti reddediyorlardı. Peygamberimiz de çok üzülüyor, kahroluyordu. Bunun üzerine Allah bu sure de ona teselli olacak ayetler gönderdi.
KASAS-İSRA SURESİ
Peygamberimiz Mescidi Haramdan alınıp Mescidi Aksaya götürüldüğünde kimse inanmamıştı fakat en sevgili arkadaşı hazreti Ebu Bekir ona inanmıştı. Allah bu surede hem bu olaylardan bahsetmiş hem de gönül gözümüzü aydınlatacak şeyler söylemiştir… Allah ı gerektiği gibi anlayıp buyruklarını yarine getirebilmek dileğiyle…
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
51. YUNUS SURESİ
Müşrikler Peygamber Efendimizin Peygamberliğini inkar edip, onunla alay ediyorlar ve çeşitli ithamlarda bulunuyorlardı. Sihirbaz olduğunu söylüyorlardı. Allah’ta bu sure ile peygamber efendimizi desteledi ve onların sözlerini boşa çıkardı. İyi insana yaraşan gerek sıkıntılı hallerde gerekse refah anlarında daima Allah’ı anmak ve ona dua etmektir.
52. HUD SURESİ
Bu surenin bir bölümünde Kuranın mucize oluşu inanmayanların ahretteki cezaları inananların mükafatları gibi konulardan bahsedilmiştir. Bir bölümünde ise peygamberlerin tevhit inancını yaymak için gösterdikleri gayret verdikleri mücadeleler ve bunlara karşı kavimlerin tutumlarından bahsedilmiştir.
53. YUSUF SURESİ
Hz. Yusuf (a.s)’un kıssasını en ayrıntılı bir şekilde Rabbimiz anlatmıştır. Geçmişte yaşananlardan örnek vererek bize nasihat etmiş ders almamızı söylemiştir. Zaten Rabbimizin indirdiği yüce Kuran’ın her satırında ayrı bir uyarı ayrı bir ders vardır. Bunu fark edip hayatımıza uyarlayabilmemiz çok önemlidir.
54. HİCR SURESİ
Hiçbir şey tesadüf, boşu boşuna, gereksiz değildir. Hepsi Allah’ın izniyle gerçekleşir. Bazı kavimleri helak edip yerle bir etmiştir. Bu olanlar ise aniden olmamıştır. Hepsinin bir sebebi vardır ve Allah izni iledir. Allah her şeye kadirdir.
55.ENAM SURESİ
Bu surede en çok şu ayetten etkilendim “ Namazı dosdoğru kılın ve Allah’tan korkun o huzuruna varıp toplanacağınız Allah’tır”. Her şey Allah’ın ol demesine bakar, ben onun istediği gibi bir hayat yaşamayıp emir ve yasaklarını göz ardı edersem sonumun çok kötü olacağını bu Kuran’da görüyorum.
56. SAFFAT SURESİ
Allah her şeyi en güzel bir şekilde yaratmıştır. Beni de çok güzel bir şekilde yaratmış sayısız nimetler vermiştir. Kâfirler ölen kişilerin tekrar dirileceklerine inanmıyorlardı. Fakat bilmiyorlar ki Allah’ın yapamayacağı hiçbir şey yoktur!
57. LOKMAN SURESİ
Lokman a.s’ in kıssasından bahsedilmiştir. Ahrette hiç kimsenin birbirine faydası olmayacaktır. Herkes kendi ameliyle baş başa kalacaktır.
58. SEBE SURESİ
Allah sebe kavmini Arîm seli ile cezalandırmış. Her şeyleri yerle bir olmuş ve büyük göçler yaşanmıştır. Bu örnekler bize de çok büyük ibret olmalıdır.
59. ZÜMER SURESİ
Gece ve gündüzün birbirini örtüp sarmasında sürelerin uzayıp kısalmasında yerin yuvarlaklığında hem kendi, hem de Güneş’in etrafında dönmesinde Allah’ın birliği varlığı kanıtlanır. Dolayısıyla tevhit inancı bu sürede desteklenmiştir.
60. MÜ’MİN SURESİ
Sahibim Allah’tır. Kalbimden geçirdiklerimi dahi o bilir. Kuran’da hayatımı anlamlandırmalı ve Allah’ın istediği gibi bir kul olmalıyım. Geçmişte insanlar gizli gizli Allah’a ibadet ederken ve onca işkencelere maruz kalmışken hiçbir zaman Allah’a ibadet etmekten geri durmadılar. Fakat günümüzde her şey serbest ama ibadet etmek ağır bir yük gibi geliyor. Kendime çeki düzen verip Allah’a layık bir kul olma yolunda elimden geleni yapmalıyım.
61. FUSSİLET SURESİ
Allah’a yönelmek iman, itaat, tevhit, ibadet ve ihlâsla mümkündür. Şeytan’ın telkinlerine uymamalı, Allah’ı bırakıp başka dostlar edinmemeliyim. Kuran’ı Kerimin yaşayan örneği Hz. Muhammed’i rol model almalıyım.
62. ŞURA SURESİ
Bu surede Müslümanların işlerini yaparken aralarında danışma ile yapmaları gerektiği bildirilmiştir. Böyle olduğu zaman işler daha kolay halledilir. Dayanışma içerisinde birlik ve beraberlik ile işler yoluna daha kolay yoluna girer. Hem zaten boşuna söylememiş atalarımız “Birlikten kuvvet doğar”.
63. ZUHRUF SURESİ
Zuhruf altın ve mücevher anlamına gelir. Surede ise Allah şuna vurgu yapmıştır: İnsana sahip olduğu mücevhere veya altınlara göre değer verilmez inanç ve davranışlarına göre değer verilir. Ben de en güzel davranışların sahibi olan Hz. Muhammed’i rol model almalı onun gibi hayatımı Kuran’la anlamlandırmalıyım.
64. DUHAN SURESİ
Allah bu surede kıyametin şiddetini bildirmiş ve o gün münafıkların pişman olacağından bahsetmiştir. Ayrıca Arabistan’da büyük bir kıtlık olmuştur. Kureyş halkı Hz. Peygamber’e başvurmuş, kıtlığı kaldırması için Allah’a dua etmesini söylemişlerdir.
65.CASİYE SURESİ-66.GAŞİYE SURESİ
Bu iki surede Allah kıyamet gününün dehşetini açık bir şekilde bizlere anlatmıştır. O günün dehşetinden Allah’a sığınıyorum.
67. AHKAF SURESİ
Allah’ın indirmiş olduğu bu kitap çok yücedir. Hiçbir eşi benzeri yoktur. Peygamber Efendimiz zamanında bir çok kişi Kuran’ın benzerini getirmeye çabalamış fakat başarısız olmuşlardır. Çünkü bu kitap Allah katından gelmiştir, bir benzerinin olması imkansızdır.
68.ZARİYAT SURESİ
Allah evreni bir düzen içerisinde yaratmıştır. Bende bu evren kitabına bakıp Allah varlığını birliğini ve kuvvetini hatırlamalıyım.
69. KEHF SURESİ
Bu surede mağara arkadaşlarından bahsedilmiştir. Okuduğum zaman sürükleyici bir hikaye okumuş gibi oluyorum ve Allah’a sonsuz şükrediyorum.
70. NAHL SURESİ
Allah bal arısından bahsederek kendi yüceliğini güç ve kuvvetini bizlere anlatmak istiyor. Arı muhteşem yaratılışlı bir hayvandır. Bal yapıp insanlara hizmet ederler. Allah her şeyi bizim emrimize vermiştir. Bizde ona layık bir kul olmaya gayret etmeliyiz.
71- 83 NUH SURESİ
Nuh peygamberin mücadelesi ve kavminin karşılaşmış olduğu nuh tufanından bahsedilmiştir. Allahın azabı çok şiddetlidir. Ona karşı gelenler er ya da geç cezasını bulurlar. Ben Allaha layık bir kul olmalıyım onun emir ve yasaklarını yerine getirmeliyim.
İBRAHİM SURESİ
Bu surede Allah imanın temel konuları olan Allaha iman peygamberlere iman öldükten sonra dirilme ve hesap ele alınmıştır. Allah bu esasları bizlere en güzel şekilde açıklamıştır.
ENBYA SURESİ
Enbiya, peygamber demektir. Bu surede de peygamberlerin tevhit uğruna ne kadar mücadele verdikleri anlatılmaktadır. Bin bir zorlukla karşılaşmış çok zor günler geçirmişlerdir. Fakat asla Allah ı anlatmaktan vazgeçmemişlerdir.
SECDE SURESİ
Müminler Allaha secde ederler. Secde etmek Allah ı yüceltmek onu övmek karşısında acizliğimizi ortaya koymak tır. Allahın bizim secde etmemize ihtiyacı yoktur. Bizim Allaha secde etmeye ihtiyacımız vardır.
TUR SURESİ
Allah zerre miktarı yapılan iyiliği ya da zerre miktarı yapılan kötülüğü hesapsız bırakmayacaktır. Sonuç ya mükafat ya da ceza. Ben sonumun cennet ile mükafat olması için bu yüce kuranla hayatımı anlamlandırmalı, peygamberimi rol model almalıyım.
MÜLK SURESİ-NEBE SURESİ
Allah çok güçlüdür. Her şey onun elindedir. Dilerse yapamayacağı bir şey yoktur.öldükten sonra bizi diriltecek olan odur. Buna inanmayanların akıbeti çok kötü olacaktır. Allahın azabı çok şiddetlidir.
HAKKA SURESİ
Bu surede Allah gerçekleşecek olan kıyamet gününden bahsetmiştir. O günün ne kadar şiddetli ne kadar korkutucu olduğunu bize bildirmiştir. Ben bu sureyi okuyunca şunu anlıyorum ki Allah her zaman iyileri korur. Ben de Allaha iyi bir kul olursam beni de tüm korktuğum şeylerden korur.
MEARİC SURESİ
Bu sureyi okuduğum zaman her ne olursa olsun sabretmem gerektiğini anlıyorum. Sabretmek çok zor bir eylemdir. Hayatta sabretmemizi gerektirecek birçok olayla karşı karşıya kalıyoruz. Sonuçta bu dünya imtihan yeri… fakat sabretmeyip Allaha isyan edenlerin hüsrana uğradıklarını biliyoruz. Bu dünya imtihan yeridir. Bunun farkına varıp en güzel şekilde sabretmeyi bilmeliyiz.
NAZİHAT, İNFİTAR, İNŞİKAK SURELERİ
Allah yeri ve göğü en güzel bir şekilde yaratmıştır. Fakat bir gün bu dünya yok olacaktır. Bu da kimsenin bilmediği kıyamet olayıyla gerçekleşecektir. Bu dünya imtihan yeridir. Allah peygamberimiz aracılığıyla yapmamız ve yapmamamız gerekenleri bizlere bildirmiştir. Canlı örnek olarak da peygamberimiz yaşayan kurandır.
RUM SURESİ
Göklerde ve yerde olanlar hep onundur. Hepsi ona boyun eğmiştir. Yaratıcımız yüce allahtır. Bize sayısız nimetler vermişken biz de ona layık kul olma yolunda gayret göstermeliyiz.
ANKEBUT SURESİ
Allahtan başkasını dost edinerek kendilerine destek arayanların durumu örümceğe benzetilmiştir. Örümcek bütün bütün evsiz değildir, kendine bir yuva edinir. Fakat örümcek yuvasının çürüklüğü belli bir şeydir. İşte örümceğin edindiği yuva ne kadar zayıfsa Allahtan başkasının destek ve himayesine güvenenlerinde tutunduğu dal öylesine çürüktür.
MUTAFFİFİN SURESİ
Ölçü ve tartıda hile yapanlar bu surede kötülenmiştir. Hile yapmak hem toplumsal açıdan hem de bireysel açıdan kötü bir davranıştır. Peygamberimiz bize bu konuda en güzel örnektir. O hayatında hiç hile yapmamış her zaman doğru olmuştur. Biz de onu rol model alarak onun gibi yaşamaya çalışmalıyız.
BAKARA SURESİ
Bu surede inanca ahlaka ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı yer almaktadır. Bu sureyi gerektiği gibi okuyup anlayıp hayatımızda uygulamaya koymalıyız. Aksi taktirde oku düşün anla yaşa metodunun basamakları eksik olmuş olur ve bu da bize fayda vermez. Önemli olan sadece okumak değil hayatımızda uygulamaya koymaktır.
ENFAL SURESİ
Geçmişte bir çok savaş yapılmıştır. Allah bu surede savaşta kazanılan ganimetlerden bahsederek bu ganimetlerin Allah ve rasulüne ait olduğunu ifade etmiştir.
AL-İ İMRAN SURESİ
Bu surede hz. Meryemin babasının mensup olduğu İmran ailesinden söz edilmektedir. Ayrıca Allah hiçbir şeyin gizli kalmayacağını söylemiştir. Belki yeryüzünde bir insanı kandırmak kolaydır fakat bu durum Allah için haşa söz konusu değildir. O kalbimizden geçen en ufak şeyi bilir. her şeyden haberdardır.
AHZAP SURESİ
Bu surede Müslümanlara karşı savaşmak üzere toplanan arap kabilelerinden bahsedilmektedir. Fakat bilmiyorlar ki Allah daima müminlerin yar ve yardımcısıdır. Onların koruyucusudur.
MÜMTEHİNE SURESİ
Bu surede şu dua çok dikkatimi çekti: “Rabbimiz bizi inkar edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla.” “ Ey Rabbimiz yegane galip ve hikmet sahibi ancak sensin.” Amin. Allah’ ı ve ahret gününü arzu edenler için Allah cc. Bizlere peygamberimizi ve ashabını örnek gösteriyor. Salat ve selam onlara olsun.
NİSA SURESİ
Bu sure adeta bir anayasa gibidir. Cemiyet içinde kadınların hukuki ve içtimai yer ve değerlerinden bahsedilir. Nisa kadınlar anlamındadır. Adından da anlaşılacağı üzere Allah bu surede ağırlıklı olarak kadınlardan ve kadın haklarından bahsetmiştir.
ZİLZAL SURESİ
Kıyameti n kopmasından, insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin iyi ya da kötü ettiğini bulacağından bahsedilir.
HADİD SURESİ
Allah ilktir. Her şeyden öncedir, başlangıcı yoktur. Varlıkları o yaratmıştır, sondur , varlıkların yok oluşundan sonra da o bakidir, zahirdir. Varlığı birçok delil ile gün gibi açıktır. Batındır, akıllarla idrak edilemez.
MUHAMMED SURESİ
Son peygamber hz. Muhammed adına inen bir suredir. Bu surede Mekke halkı İslam’a girmekten çekiniyor üstelik İslam’ a girenleri de çevirmeye, alıkoymaya uğraşıyorlardı. Böyle inkar içinde bulunan bir topluluğun fakirlere yemek yedirmek, sıla-ı rahim yapmak, esirleri azat etmek gibi amellerin boşa gideceğini belirterek bu davranışların dünyada faydasını görseler bile ahrette sevaptan mahrum kalacaklarını açıklamaktadır.
RAD- RAHMAN SURESİ
Allah bizlere sayısız nimetler vermiştir. Bunlar saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Ben de bu nimetlere layık bir insan olmalı nankörlük yapmamalıyım.
İNSAN SURESİ
İnsan, yeryüzünün halifesi, yaratılmışların en üstünüdür. Fakat bu üstünlük Allah katında takva iledir. Biz yaptığımız ibadetlerle ve yaşayış tarzımız ile Allah katındaki konumumuzu belirleriz.
TALAK SURESİ
Bu surede boşanmakla ilgili bizlere bilgi verilmiştir.
BEYYİNE SURESİ
Bu surede kafirlerden ve müşriklerden söz edilmiş, onların bazı davranışları anlatılmış ; inanan ve iyi işler yapanların kurtuluşa ereceği ifade edilmiştir.
HAŞR- NUR SURESİ
Allah’ ın yerleri ve gökleri aydınlatan nuru vardır. Bu nurundan bende istifade edebilmek için Allah’ ın kitabı Kuran-ı Kerim ile hayatımı anlamlandırmalıyım.
HAC SURESİ
Bu surede haccın hz. İbrahim as. İle başlayıp hz. Muhammed as. İle devam ettiğinden bahsedilir.
MÜNAFIKUN- MÜCADELE- HUCURAT- TAHRİM- TEĞABUN- SAFF- CUMA SURESİ
Allah münafıkların ve müminlerin davranışlarından bahsetmiştir. Sonucunda ise karşılaşacağı cezayı veya mükafatı bildirmiştir. Bu yüce kitapta insanoğlunun aradığı her şey mevcuttur. Fakat önemli olan okuyup anlayıp uygulamaya geçirmektir.
FETİH SURESİ
Bu surede İslam’ ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsedilmiştir. Bu sure Hudeybiye Anlaşması dönüşünde Mekke ve Medine arasında inmiştir.
MAİDE SURESİ
Maide sofra demektir. Hz. İsa zamanında gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedilir. Ayrıca bu surede hac, abdest, gusul, teyemmüm, içki ve kumar yasağı, helal ve haram yiyecekler gibi birçok bilgiye yer verilir.
TEVBE SURESİ
Dindarlık bir takım şekli merasimlerden ibaret değildir. Önce iman sonra tastik ve Allah rızası için gayret etmek demektir.
NASR SURESİ
Allah hz. Peygambere yardım ederek fetihleri zaferle kazanmasını sağlamıştır. Allah’ ı anıp, onu tesbih edip, emir ve yasaklarını uyguladığımız sürece Allah bizimde yardımcımız olacaktır.
YASİN SURESİ: 83 ayettir. Mekke’de indirilmiştir.
Önce Allah’tan korkan ve O’ndan bağışlanma dileyen kimselere peygamberin uyarıcılık yapacağı belirtilmiş. Allah ölüleri önlerinde yapıp ettiklerini döken bir kitapla yaratacaktır. Öğüt alanları uğursuzluğa uğrayanlar olarak gören kafirler ise Allah’a döndürülecekleri sura üfürüldüğünde ölümden sonrasını kesin olarak bilecekler. O gün kimseye zulmedilmeyecek. Ogünü yalanlayan, şeytana uyan kimseler çılgın ateşlerde iken; iyilik sahipleri cennetlerde sedirler üzerinde gölgelikler altında oturacaktır.
Allah’ın her şeyi bir düzen içerisinde, delillerle birlikte yarattığından da bahsedilmiş. Gecenin gündüzü takip etmesi, bir su ile toprağa hayat verilmesi, onda taneler ve sonra bahçeler ortaya koyması..
Peygamberin kuran ile kafirlere karşı savaş vermesi beni de bundan sorumlu tutuyor. Allah’a dayan ve O’nu hamdi ile tespih et buyuruluyor. Dua ederken dileyeceğimi Allah’tan dilemem gerektiği, kimi dost edindiğime dikkat etmem gerektiği, hidayet ve yardımcı olarak Allah’ın bana yeteceği ve O ne isterse olacağı sonuçlarına vardır.
Ayrıca 47. ayet şunu hatırlattı. İnsanlar asıl ödevlerini unutuyorlar. Belki açı doyuruyorlar, yoksulu giydiriyorlar fakat kendi ruhları açlıktan ölüyor ve çırılçıplak kalıyor. Toplum korkusu ve Tanrısı korkusu bu ikisi toplumu şekillendiriyor…
FATIR SURESİ: 45 ayettir. Mekke’de indirilmiştir. Allah’ın yaratıcılığını bildiren Fatır isminden dolayı bu ismi almış.
Rabbin nimetini anmalı, dünya hayatının aldatıcı olmasına izin verilmemeli. Kİmse bir başkasının günahını yüklenmez o yüzden namazımı diğer ibadetlerimi O’nu görüyormuşcasına ifa etmeliyim ki azaba düçar olmayayım. Allah’ın azmetini bilen O’ndan korkar. Çünkü Allah zulmedenleri cezalandırmada gecikmez. Küfredenlerin yalnızca buğzu artar ve kendilerine zarar verirler. O’nun delillerinden yüz çevirip sapıklık yapanlar O gün azaptan başka bir şey görmeyecekler. Ve Allah’a muhtaç olduklarını görecekler.
MERYEM SURESİ: 98 ayettir. Mekke’de nazil olmuştur. Hz. İsa’nın dünyaya gelişinden bahsedilmiştir.
Zekeriya peygambere Yahya’nın bağışlanması, Hz. Meryem’e İsa’nın Allah’ın izniyle verilmesi ve İsa’nın henüz beşikteyken insanları uyarması, insanlara elçi olduğunu belirtmesiyle giriş yapılmış.
İbrahim, Musa, İdris, İsmail, Nuh peygamberlerin Adem’in soyundan hidayete erdirilen kimseler olduğu belirtilmiş.
Kafirlerin kuvvet ve şeref kazanmak için başka ilahlar edindikleri, aslında bilseler Allah’ın hidayeti kabul edene vereceği bilgisinden yoksun kaldılar. Kıyamet günü Allah’a çocuk isnat edenler susuz cehennemle cezalanacak, iman edenlere bir sevgi kılınacak.
TAHA SURESİ: 135 ayettir. Mekke’de inmiştir. İsmini başındaki Ta-Ha kelimesinden almıştır. Hz. Ömer bu sureyi okuyunca iman etmiştir.
114. ayet peygamberin kuranı ezberlemede acele etmesi üzerine inmiş. Onu sıkıntıya düşmesi için vahyetmediğini bildirmiştir Allah.
Surede Musa peygamberin doğuşu, peygamber olarak Firavuna mucizelerini göstermesi ve Firavun kavminin helak oluşundan bahsedilmiş. Kıssaların anlatılması inkarcıların sonunun nice olduğunu görüp öğüt almalarını sağlamak.
Kıyamet saatinin gizli oluşu herkesin kendi yaptığının karşılığını görmesidir. O zaman diyebilirim ki kıyametin adaleti herkes için kopuyor olmasıdır. İnsanlar Rabbine iyilikle yahut suçlu dönecek. O güne dek bunca tehdite kulak asmamış olanlar azabı tadacak. Şefaate de Rahman’ın izin verdiği kimseler erişecektir.
Adem ve Havva’nın o meyvenin ağacından yemeleri, dünyaya indirilişlerinden de bahsedilmiş.
Rabbimi hamd ile tesbih edip, sabretmeliyim. Düz yolun sahiplerinden olmak için beklemeliyim.
VAKIA SURESİ: 96 ayettir. Mekkidir.
47. ayette ölüp, kemik yığını haline geldikten sonra tekrar dirileceğine inanmayanlara cevap olarak o günün kuşkusuz geleceği ve dehşeti bildirilmiştir.
Defteri sağ(kurtuluşa eren cennetlikler) ve soldan(cehenneme düşecek olanlar) verilenlere ahirette kendilerini neyin beklediği bildirilmiş. Ve yeryüzünde yaratılmış olanların Rabbi de Allah’tır. Bulutlardan inen su ile can verip pek çok ürünü yeşerten O’dur. İşte bu yüzden Rabbimin sözünü küçümsemeyip, bütün kainatta ondan bir nazar olduğunu bilmeliyim.
ŞUARA SURESİ: 227 ayettir. Şairler demektir. 224, 225, 226, 227. ayetler Medine’de, diğerleri Mekke’de inmiştir.
Peygamber iman etmeyenler için fazlasıyla üzülüyor ve onu teskin ediyor. Musa ve Harun’un Firavun’a mucizelerini göstermesi, İbrahim peygamber babasının ve onun atalarının taptıklarından uzak durmuş onları da uyarmıştı. Semud kavmi haksızlık edip deveyi kesmiş, Lut kavmi kadınları bırakıp erkeklere yanaşmış.
Allah ile beraber başka tanrıya kulluk etmemeleri, önce yakın akrabalarını uyarması, peygamberin müminlere merhamet etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Allah’ı çokça anması, haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunanlar, iman edip salih amel işleyenler müstesna; haksızlık edenler, hangi akıbete döndürüleceklerini o gün bileceklerdir. Şeytan günaha, iftiraya düşkün olanların üzerine iner.
NEML SURESİ: 93 ayettir. Mekki suredir. Neml karınca demektir.
Müminler namazı kılar, zekatı verir ve ahirete de inanırlar.
Hz. Musa Firavun’a mucizelerini göstermişti. Onlar sihir olduğunu söylerek iman etmemişti. Melike Süleyman peygambere mal ile ikramda bulunmak istemiş. Süleyman Allah’ın kendisine verdiklerini daha değerli görüp onun tahtını yanına getirtmiş. Melike bunu gördüğünde iman etmiş Süleyman’ın sarayına girmişti. Ayrıca Semud, Salih, Lut peygamberlerin kıssalarına değinilmiş.
Kim bir kötülüğü iyiliğe çevirirse Allah’ı bağışlayıcı bulacaktır.
Ayetlerin ne olduğunu anlamadan inkar edenler haksızlık etmişlerdir. Surun üfürülmesi ile dehşete kapılacak onlar. O gün dağların yürüyeceği gündür. İyilikle gelenler iyilik, kötülükle gelen kötülük bulacaktır.
Ben müslüman olmam ve Allah’a kulluk etmek ile emrolundum.
KASAS SURESİ: 88 ayettir. Mekki bir suredir. Hz Musa’nın en ayrıntılı anlatıldığı suredir.
Hz. Musa’nın doğumu, Firavun’un sarayına girmesi, annesi tarafından emzirilmesi, olgunluk çağına girip hikmet ve ilim kendisine verilişi, bir adamı öldürmesi, Hz. Şuayb’in yanında çalışması ve Firavun’a uyarıcı olarak gönderilmesi anlatılmaktadır.
Anlatılan kıssalar peygamberin kavmini uyarması ve öğüt almalarını sağlaması içindi. İnkar edenler, Hz Musa’ya ve peygambere inen sureler gibi doğru bir kitap getiremez. Onlar kendi heveslerine uymuş sapıklık etmişlerdir.
Kötülüğü iyilikle savanlar, verilen rızıktan Allah için harcayanlar, yeryüzünde böbürlenmeyenler, bozgunculuğu arzulamayan, takva sahipleri için güzel bir ahiret sahibidir. Kim bir iyilik getirirlerse ona üstün bir karşılık verilir. Allah beni beklemediğim bir şey ile rızıklandırıyorsa bunu onun rahmetinden bilmeliyim. Ahireti gözetirken dünyadan nasibimi unutmamalıyım.
İSRA SURESİ: 111 ayettir. Mekke’de inmiştir. İsra olayından bahsettiği için bu ismi almıştır.
İlk ayetler peygamberin Mescidi Aksa’ya oradan da göğe yükselmesinden bahsediyor.
İnsanın yaptıkları kendisi ile beraberdir. İyi yahut kötü olsun tüm yaptıkları apaçık bir kitapla kıyamet saati kendisine gösterilecektir. Yaptıklarından sadece nefsi sorumlu tutulacaktır. Dünya hayatını dileyen dünya hayatını, ahiret hayatını dileyen ahiretle karşılık bulacaktır.
Kesin olarak Rabbin emrettikleri arasında: Ana babaya iyilik, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkı vermek, malı saçıp savurmamak, ne büsbütünde israfkar olmak ne de büsbütün cimri olmak, haksız yere bir canı öldürmek, zinaya yaklaşmamak, yetimin malına yaklaşmamak, terazide ölçüye uymak, bilmediğin bir şeyin ardından gitmemek, kibir ve azametle yürümemek, Allahla beraber ilah edinmemek, kafirlere bile olsa güzel sözü söylemek var.
SEMANUR GÜLTEKİN/12070179
ALÂK SURESİ
Sene Milâdî 610
Kainatın Efendisi kırk yaşında, ömr-ü saadetlerinin bu senesinin Ramazan ayını da aynı şekilde Hira'da ibadet ve tâatle geçirecektir, zevcesi Hatice-i Kübra'nın hazırladığı azığıyla Hira'ya doğru ilermekte.. Kainat: o anda derin bi sûkutla efendisinin attığı her adımı dinlemekte ama anlamsız bir sükûnet değil bu, bence hikmet dolu bir sükûnet.. Cahiliyeye inat,taşı ilah edinene,kız çocuğunu diri diri gömene,yetimi itip kalkan, zayıfa eziyet edene inat belki de şöyle nida ediyordu ağaçlar,yapraklar,taşlar,bülbüller,güller,şeyda ve alem...‘'Sebeb-i Vücûdum sensin,manâmı da en güzel izah edecek olan sensin.Sana hürmetkârım.''
Ve o mübarek adımlar Hira'ya varmıştı çoktan bu nidalar arasında. Vakit; seher vakti ,güllerin bütün güzellikleri ile etrafa koku tebessümleri dağıttıkları ve Allah'ı zikrin çosup sonsuz hazza ulaştığı müstesnâ vakit... Beklenen an gelmişti.Kainatın Efendisine görünen vahiy meleği Cebrail (a.s) gür bir sêda ile şöyle hitap etti; 1-5*اِقْرَأْ (oku)! *Yaratan Rabbinin adı ile oku*Ki o insanı pıhtılaşmış bir kandan yarattı*Oku ki senin Rabbin,kalemle yazmayı öğreten,insana bilmediğini bildiren,bol kerem ve ihsan sahibidir.*
içinde bulunduğumuz bu zamanda neredeyse her türlü bilgiye ulaşabilirken,Rabbimizin bizim için indirdiği emir ve yasaklara ûmmî olmamalıyız,‘'Oku!'' malı her ne okuyacaksak daima yaratan Rabbimizin adı ile,rızası ile okumalıyız bunu anladım..
Dâvanın ne derece büyük ve mukaddes bir dâva olduğunu şu bilgi ışığında anladığımı düşünüyorum:ûmmi(okuma yazma bilmeyen) bir şahsiyet olan Efendimiz'e, bu ayet-i kerimeleri kendi adı ile okutan Rabbim ne yücedir ve Amine'nin tertemiz yetimini, vazifelendirdiği bu dâva o günde mukaddesti, bugün de mukaddes,inşallah yarınlarda da mukaddes kalacaktır.. Ve binlerce yıl sonra şöyle der Ümmet-i Muhammed bir zat olan Edebâli: ‘'Sevgi,dâvanın esası olmalıdır!'' ömrünü, sevgisini, şevkatini ümmetine adayan zulûme dua ile karşılık veren gönlü uçsuz bucaksız,Gül-î Kainat Efendimizi hatırlatır bu mısra bana...
KALEM SURESİ
Milâdî 613 - Yer: Safâ Tepesi
( Allah Resûlü Mekkelilere İslamiyeti toptan duyurmak için Safâ Tepesi'ne çıkmayı uygun görmüş çünkü o zamanlar biri bir tehlike hisseder,yahut bir düşmanın geldiğini sezerse yüksek bir dağın tepesine çıkıp ‘'Yâ Sabâhah!''(Kureyş Topluluğu) diye haykırırmış.Bu sesleniş ile korkuya kapılan halk en kısa sürede toplaşıp o tepenin yamacına gelir herhangi bir tehlikeye karşı hazır bulunurmuş) Fahr-i Kainat Efendimiz de böyle yapmış.
‘'Ey Kureyş topluluğu,size şu dağın ardında düşman topluluğu var üzerinize hücum edecekler desem bana inanırmısınız?'' Muhammed-ül Emin Efendimizin bu sualine ‘' Evet, biz senin doğruluğunu tasdik ederiz'' diyen topluluk.. Ne yazıktır ki Efendimiz onları gelecek olan azaba karşı uyarıp Allah'tan başka ilah olmadığına inanmalarını istediğinde, kibirleri ve menfaatleri yüzünden onu mecnunlukla ve söylediklerini de masal olarak itham ettiler. Onlara cevabı Allah (c.c) verdi bu ayetler ile KALEM/ 1-4-5-8-15-44-52*Kaleme ve kalem tutanlara andolsun ki Resûlüm sen Rabbinin nimeti sayesinde mecnun değilsin.*Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin*Hanginizde delilik olduğunu yakında sende göreceksin onlarda*O halde hakikati yalan sayanlara boyun eğme*Ona ayetlerimiz okunduğu zaman o ‘öncekilerin masalları der'.*Resûlüm sen bu sözü yalan sayanı bana bırak,biz onları bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz*Oysa o Kur'an alemler için ancak bir öğüttür*
Muhammed-ül Emin deyip doğruluğunu tasdik ettikleri Efendimizin hakikati söylediğini bildikleri halde nefis ve menfaatleri bu hakikati görmezden gelmelerine neden oldu ve ziyana uğrayanlardan oldular.Nefsimiz ve menfaatlerimizin hakikâti görmemizi engellemesine vicdanımızı susturmasına izin vermemeliyiz bunu anladım.''Hakikat namaz kılmak,iyi amel işlemek zorda kalana yardım etmek, kardeşinin hasetini gıybetini etmemek,Kur'anı okumak anlamak yaşamak.. ‘'dediyse Râb bırakalım dünya menfaati, meşguliyeti az beklesin..! Ve Bugün Filistinde bir yetim babasına ağlıyorsa,Somali'de bizim israf ettiğimiz yemekleri bulamadıkları için ölen insanlar varsa ve daha bir çok hazin tablo biz vicdanımızı susturduğumuz için devam ediyor belki de .. O tabloya bir fırça darbesi de belki bizim susan vicdanımız vurmuştur...
MÜZEMMİL SURESİ-MÜDESSİR SURESİ
Müzemmil: Efendimize görevleri bildirilmiş insanları uyarması istenmiştir.Kafirler azab ile tehdit edilmiştir. Rabbimizin adını anmamız ve bütün varlığımızla ona yönelmemiz emredilmiştir.Efendimize tebliğ emredilmiştir. Müdessir/1-2-3 *Ey bürünüp sarılan Resûlüm*Kalk ve insanları uyar*Sadece rabbini büyük tanı*. Bu insanlığın muhtaç olduğu uyarı,Rabbimizi büyük tanımak en muhtaç olduğumuz tanıyıştır ki,tanımazsak nasıl bir azaba muhatap olacağımız surenin içeriğinde açıkça belirtilmiştir.Tanımanın da bize getireceği hayırdan söz edilmiş. Ve bu iradeye bırakılmıştır.
Benim tanımaktan anladığım sadece varlığını tasdik etmek değil,varlığını tasdik ile varlığına hürmet,sevgi emrine itaat ve ona giden yolda meşakkate ‘'amenna'' diyebilmek düsturumuzun bu olması gerektiğini düşünüyorum..Zira ‘'evet Rabbimiz birdir bizi yaratan odur bütün kudret onun elindedir.'' derken bir yandan günde beş defa çağrısına biat etmiyor edemiyorsak bunun samimiyet olmadığını düşünüyorum.Bu yüzme bildiği halde boğulmak olur.Deryada inci olmak varken,bir dalga ile her an kıyıya vurması mümkün ve kaderi daima deryadan uzak kalmak olan suyun üzerinde savrulan köksüz bitki gibi olmak olur.. Deryada damla olabilmek duası ile..
FATİHA SURESİ
Fatiha Suresi bana göre bir teslimiyet ,en derinden dua, bir adayış, günde beş kez elimle geriye ittiğim dünya meşakkatine, hüznüne, sıkıntısına dönüp ‘'beni yaratan elbette sana karşı dimdik durabilmem için gücümüde verecektir.''demektir. Ölümün hakikat olduğu bu dünyada kaybettiklerime rağmen beni kıyamda Fatiha ile dimdik ayakta tutan Rabbime şükürler olsun ki kendi kelamı ile beni bu sıkıntılara karşı güçlü kıldı.Onun kelamı ile ondan medet umuyoruz bize en güzel duayı bahşetmiş Fatiha ile namazımızı süslemiş günde beş defa huzura davet ile bize her an ne kadar yakın olduğunu anlatmak istemiş belki de,hangi dost günde beş defa arıyor bizi? Bakara 186. Ayette diyor ki*Resûlüm kullarım sana beni sorduğunda söyle onlara,ben çok yakınım;bana dua ettiği vakit dua edenin duasına karşılık veririm.O halde kullarım da benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.* İşte Fatiha suresi bu ayete riayeti öyle güzel karşılamış ki hem dua hem davete uymak işte bu iki öğütte Fatiha Suresinde birleşiyor ve mevcut bulunuyor..O halde dualarımızın makbul olmaması için bir sebep yok diye düşünüyorum yeter ki hayırda dua edebilelim inşallah..
TEBBET SURESİ
Ebu Leheb ve eşinin Efendimize yaptığı ağır itam ve zulümler sonucu nazil olmuş bir suredir. Ebu Leheb ve eşinin cehennem azabına uğratılacağı bildirilmiştir.Bazen düşünürüz arkadaşlarla o dönemde yaşasaydık keşke diye gönül asr-ı saadette bir Nesibe binti Kaab olmak isterdi ama, asr-ı saadette yaşayıp Ebu Lehebler ve eşleri gibi de olabilirdik deyip susarız hep. Elhamdûlillah.
TEKVİR SURESİ-A'LÂ SURESİ
Bu iki surede kainatın esrarından söz edilmiştir.Yine Efendimize öğüt vermesi sabırla uyarması bildirilmiştir.Kurtuluşa erenlerin öğütten yararlanan oldukları açıklanmıştır.*Güneş katlanıp dürüldüğünde,*diri diri gömülen kıza hangi günah sebebi ile öldürüldüğü sorulduğunda*amellerin yazılı olduğu defter açıldığında.işte o zaman kafirlerin felaketi, müminlerin ise kavuşma vakti gelmiş olacak bu konudan bahsetmekte Kur'anın güvenilir bir öğüt olduğunu beyan etmektedir.Kişilerin neler yaptığını öğreneceği o günde duamız kavuşanlardan olabilmektir.Bunun için vuslatın sahibine hürmet,sevgi ve ibadet ile muhabbette bulunmalıyız..
LEYL SURESİ
Bu sure mümine müjde, kafire ise tehdit nezdindedir.İman edenin başarılı kılınacağı,kafirlerin ise zarara uğratılacağı, malını hayra verenlerin ateşten uzak olacağını,yalanlayanların ateşe tabi tutulacağı açıkça belirtilmiştir.Ve son ayette Rabbimizin rızasını istemenin önemini anlıyoruz sonunda bundan hoşnut olacağımızı. Allah'ın rızası için yaptığım bir işte meşakkâti görmemem lazım yolun sonu güzelse yolda ki bir iki yokuşa amenna diyebilmeliyiz bir mümin olarak..
FECR SURESİ
Bu surede geçmişte inkar eden kavimlerin halinden helak oluşlarından bahsedilmiştir.6-7-8-9-10-11-12-13-14 kıyametten bahsedilmiş yetimi yedirmeyip malı çok sevmenin cehenneme götüreceği ve keşkelere sebep olacağı ancak bunun bir fayda vermeyeceği önceden haber verilmiştir. Ve son ayette Rabbimiz sonsuz merhameti ile bize nasihatta bulunmuştur*Ey huzura kavuşmuş insan!Sen ondan hoşnut,o da senden hoşnut olarak Rabbine dön.Seçkin kullarım arasına katıl ve cennetime gir* dua niyetiyle okumuş olalım ayeti kerimeyi hoşnut olunmuş kullar olarak huzura gidebilmek ümidi ile.. Vesselam.
DUHA SURESİ
Kainatın göznuru Peygamberimizin gözleri yolda, kalbi, aklı gelecek olan vahiyde ümidi dâvası bekleyişi...yolunu gözlüyor bir tesellinin. ‘'Râbbi darıldı, onu terketti diyorlar''
Gönlü mahzun susuyor Fahr-i Kainat.. Ve konuşan Rabbimiz oluyor tesellilerin en güzeli ile..*Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.*O seni yetim bulup barındırmadı mı?...
Henüz kundakta yetim diye kimseler ona süt anne olmazken Halime'yi ona süt anne tayin eden, güneş yakmasın diye sanki o bile ona meftunmuş gibi ardına düşüp giden o bulutu tayin eden o gün de unutmadı elbet yetimini... Yetimlik peygamber mirasıdır. Ölüm de hayat da, sıkıntı da, hayır da, Rabbimizden. Bir sıkıntı anında ‘'Neden bu benim başıma geldi'' demekten daha güzel bir söz olduğunu düşünüyorum Yunus Emre gibi ‘'Kahrın da hoş lütfun da...'' diyebilmenin.. Zira bizler rahat içinde hiç sıkıntı görmeyen bir Peygamberin değil, günler ve gecelerce yetimliğine ağlayan ve taifte taşlanan bir Peygamberin ümmetiyiz bunu bir kez daha anlamış ve tazelemiş oldum bu sure vesilesi ile...
FİL SURESİ
Mekke mahzun, Kâbe mahzun,Kureyş mahzun....
Abdulmuttalip şöyle diyor Ebrehe'ye ‘' Ben develerimin sahibiyim, Kâbe'nin de bir sahibi ve koruyucusu vardır ve elbette onu koruyacaktır'' ve. ‘'Onu bana karşı kimse koruyamaz!'' diyen Ebrehe'ye Abdulmuttalib'in cevabı şu olacaktır ‘' Orası beni ilgilendirmez, işte sen işte O.!'' Ve buradan sonra ki sahneyi bu sure ile gözler önüne serer Yüce Allah. O sırada Nüfeyl B.Habib adında bir adam büyük fil Mahmud'un kulağını şöyle fısıldamıştı. ‘'Çök Mahmud! Sağ salîm geldiğin yere dön. Sen Allah'ın mukaddes saydığı beldedesin'' Ve kıpırmadı devasa fil Allah lafzı karşısında küçücüktü işte... Allah korkusu ile çöküp kalan o fil ibret olmalı, Allah gece gündüz bize ayetlerini fısıldarken , hergün türlü türlü hadiseler ile bize mesajlar verirken bazen belki de o fil kadar duyamıyoruz duymam gerektiğini anladım... Rabbim evini koruduğu gibi günümüzdeki Ebreh'e ve ordularından da mübarek beldelerini ve mümin kullarını korusun...
SEMANUR GÜLTEKİN/12070179İNŞİRAH SURESİ
Her zorlukla bir kolaylık var diyor Rabbimiz eğer bu yaşamı sınava benzetirsem samimi olan ile samimi olmayanın anlaşılması için bu zor sorulara elbette tabi tutulacağız ama bu sınavın cevap anahtarı hep elimizde olacak zaten ki bu da Kuran-ı Kerim'dir.
ADİYAT SURESİ
Bu surede insanın gaflette olduğu mevzusuna değinilmiştir ve gelecek olan kıyamet günü Rabbim herşeyden haberdar olacağı konusunda bizi uyarmıştır.
KEVSER SURESİ
Efendimize erkek evlatlarının vefatı sebebi ile nesli kesik diyen müşriklere cevap mahiyetindedir. Beşer ağızları ile yaptıkları müşriklerin kötü ithamlarına karşın Efendimizin cevabı tesellisi göklerden iniyor şunu anladım ki biz kendine iman edeni asla sahipsiz bırakmayan bir Rabbin kuluyuz.
TEKASUR SURESİ
Aile üyelerinin çokluğu ile övünen müşrikler kendilerini bu fani dünyada üstünüz diye tanımlarken. Müminlere ebedi adn cennetleri vaad edildi, çünkü üstünlük aile üyelerinin ve soyun çokluğunda değil. Allah katında üstünlük amellerde meşakkâte amenna demekle başlar, bize diken uzatana gül vermekle başlar...
MAUN SURESİ
Bu sure ile şunu anladım ki:Nefes almak kadar muhtaç olduğumuz namaza samimiyetsizlik ve riya katmak ziyanda olmaktır. Samimi kalp ile en yüce ve baki olana yönelmek varken onunla bir faniye yapılan gösteriş, kendimiz için gülü dikene çeviren acı bir ameldir..
FELAK SURESİ-NAS SURESİ
Yaşamın kötü yönlerine karşın bir sığınma. Korktuklarımdan beni emin kılan ve mutlak bir duyanının olduğundan emin olduğum bir teslimiyet nidası ve bizler şerlerden koruyup gözeten mutlak kudret sahibi olan O Baki'nin şanşlı kullarıyız öyle ki ona sığınmak için yine onun sözlerini tekrarlıyoruz ‘'De ki'' diyor.. ‘'Kulum sen bir adım at ki ben sana koşayım'' a denk..
İHLAS SURESİ
Tevhid'in en derinden vücuda geldiği suredir İhlas Suresi. Kur'anın indiriliş amacını ,tanımaya muhtaç olduğumuz,varlığımızı borçlu olduğumuz Baki olan Rabbimizi anlatır... Ve yine ‘'De ki'' der. İşte bu nokta da tebliğ yerleşir gönüllere ‘'Söyle kulum beni bilmeyene; de ki Allah birdir dengi yoktur.. Gaflette olanı uyandır ve söylet islamı tüm yeryüzüne''.. ve koca bir derya İhlas Suresi üzerine daha çok düşünülmesi yazılması gereken.. İslam üzerine düşünüp yazmış Üstad Mehmet Akif Ersoy şöyle açıklamış tebliği:
Doğrudan doğruya Kur'ân'dan alıp ilhâmı,
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm'ı..
NECM SURESİ
Hayatta ne olursam olayım kibirlenmemeliyim. Eğer iyi bir iş yaptıysam onun faydası banadır. Eğer kötü bir şey yaptıysam onun cezasını görecek olan da yine benim. Yaşam da başıma gelen üzüntülü olaylar da, mutlu olduğum sevindiğim zamanlar da hep Rabbimizden. O yüzden üzüleceğim bir şey olduğunda bunu çok abartmamalı tevekkül etmeyi bilmeliyim, sevinçlerimde de ölçülü davranmalıyım. Surenin sonunda ki secde ayeti aslında herşeye en güzel çare, hüzünlü olduğumda da , sevinçli olduğumda da kalbimi sakinleştiren tek yerin secde olduğunu düşünüyorum...
ABESE SURESİ
Bir hayır isteyerek kapımıza gelen kim olursa olsun ve biz o sırada hangi durum içerisinde olursak olalım hayır isteyene iyi davranmalı isteğine cevap vermeliyiz. Hidayet de Rabbimin dilemesi ile olur. Yeryüzüne baktığımda sebebini açıklayamayacağım binlerce hadise her gün bir düzen içerisinde tekrarlanırken her gün yanından geçtiğim belki hiç bakmadığım o basit gibi gördüğüm ağacın çiçek açmasını sonra ondan meyve olmasını, o tam kaynağının ne olduğunu belki de düşünmediğim okyanusu denizleri içinde ki binbir türlü canlıyı düşündüm ve Elhamdûlillâh dedim bunların kaynağını Kur'an apaçık ortaya koymuş 25/26/27/28/29/30/31/32 .Dileyen ondan öğüt alıp hayatını ona göre yaşar ve ahiret günü yüzü sevinçli olur. Dileyende onu inkar edip yaşamaz ve ahiret günü hüzün içinde olur..
ŞEMS SURESİ-TİN SURESİ
Nefsime kötü işler yapması için ilham edene karşı bilinçli olup ona teslim olmamalıyım. Nefsime hayırlı işler yapması için ilham edene ise teslimiyeti bir borç saymalıyım...
KÂRİA SURESİ
Hayırda, iyi amelde, bir sıkıntıya derman olmakta, bir gönüle girmekte yarışmalıyım çünkü o kaçınılmaz kıyamet günü gelipte hesap defterim açıldığında günahlarımın karşısına koyacak ve ağır basacak amellerim olmalı..
-YASİN
SURESİ-
Dönüş yalnız Allaha dır .
Ahiret gününün sahibi odur.. Allah imanın temel şartları olan bu konuların
özellikle vurgulamıştır, bundan önce okuduğum surelerde hep buna vurgu
yapılıyor.Çünkü o zaman ki insanlar bu konularda çok cahillerdi. Hiçbir fayda
veya zararı olmayan şeylere tapıyorlardı, onların öncelikle Allah’ın kainatın
tek yaratıcısı olduğunu öğrenmeleri gerekiyordu. Ancak onlar inanmak
istemediler, peygambere yalancı dediler.
Ama Allah onlara yinede mühlet verdi, kurtuluşa erenlerden olabilmeleri için.
İşte bu sure de iman edenlerin cennette ne kadar güzel mükafatlandırıldıkları
ve inkar edenlerin cehenneme atılacakları bildiriliyor. Diğer surelerde de
okuduğum gibi şuan için en çok vurgulanan konu da bu. Etrafıma dönüp bir
baktığımda aslında var olan her şey bir ayet. Yeşeren bitkiler, içtiğim su,
yaratılmış insan olarak ben… Aslında var olan her şey Allahın tek ve kudretinin
sonsuz oluşunun kanıtı… Yeter ki etrafıma dikkatlice ve derin düşünerek
bakabileyim.
-FURKAN
SURESİ-
Peygamberimize vahiy geldiğinde bazı kişiler onu hor
gördüler ,küçümsediler.Oda bizim gibi yiyiyor içiyor ,Allah bir melek
gönderseydi ya , yada bize gözükse idi dediler. Kendileri çok büyük gördüler.
Oysa ki peygamberin biz gibi insan olmasının hikmetleri çok büyüktü; içimizden
birisi bizi en iyi anlar ve bizimle en güzel şekilde iletişim kurabilirdi. Biz
de onu en güzel şekliyle örnek alırdık.. Ama onlar şeytanın tuzağına düştüler, kendilerinden önce helak olan kavimleride unutup gittiler
kendilerine ders çıkarmadılar. Salih amel işleyense başka, o Allah’ın yardımı
ile kurtuluşa erecektir. Burada anlatılan bütün bunlardan ders çıkarmalı,
Rabbimin rızası için çabalamalıyım.
-FATIR
SURESİ-
Biz insanlar Allah’a muhtacız , o istemeden ne yiyecek
bir şey bulabilir ne de yaşamımızı sürdürebiliriz. Aslında elimiz de olanın
kıymetini bilmiyoruz. Kaybettikten sonra da işi işten geçmiş olacak ahret günün
de hataların telafisi olmayacak…Ancak
Allah çok bağışlayandır, insanları da hemen cezalandırmaz eğer öyle olsaydı
yeryüzünde insan kalmazdı…
-MERYEM
SURESİ-
Allah bütün
kullarına uyarıcılar göndermiştir. Bizi yaratıp başıboş bırakmamıştır. Her an Allah
tarafından gözlendiğimi unutmamalıyım.
-TAHA
SURESİ-
Musa peygamberin yaşadıkları ibret alalım diye en güzel
şekliyle açıklanmış. Hz. Ademin yasak meyveden yemesi ve Allah’ın sınamak için onu
dünyaya gönderdiğini anlatması ile insanlık tarihinin nasıl başladığı çok iyi
anladım. Şeytan öyle tehlikeli ki insanın hiç ummadığı bir anda insanı şaşırtıyor,
onu yanlışa sürüklüyor, bir anda gaflete düşürüyor. Kimse hata işlemez ,kimse
günahsız diye de bir kavram yok önemli olan kendimizi olabildiğince günahlardan
sakınmak bunun için çaba harçamaktır.
-VAKIA-
Cennet ve cehennem sahneleri çok güzel sergilenmiş. Cennet
anlatılırken orayı kazanmayı istedim,bende orda olmak istedim, anlatılanlara
çok özendim. Ama cehennem anlatılırken içim ürperdi ,kalbimi bir korku kapladı.
Rabbim hatalarımı affetsin beni de cennetine alsın …
-ŞUARA
SURESİ-
Bu sure bize bu hayattaki ve ahiret hayatındaki mutluluğun yollarını anlatıyor.
Allah bize hayırlı kul olmamız için öğütte bulunuyor, bizim iyiliğimizi istiyor.Yaşamış
kavimlerin yaptıkları kötülüklerden dolayı başına gelenleri anlatıyor ki, biz o
hatalara düşmeyelim..
-NEML
SURESİ-
Hz. Musa’nın firavuna gösterdiği mucizelerden
bahsedilmiştir. Ama firavun yine inkarında ısrarcı olmuştur. Ayrıca Süleyman aleyhisselamın
mucizelerinden de bahsedilmişdir. Her zaman Süleyman aleyhisselemın hayvanlarla
konuşması beni çok etkilemiştir. Çoçukken de Süleyman peygamber bu özelliğiyle
çok dikkatimi çekerdi. Ayrıca ahiret mutluluğu için namazımı dosdoğru kılmalı,
vakitlerine hakkıyla riayet etmeliyim..
-KASAS
SURESİ-
Gece ve gecenin ardında gündüzün olması Allah’ın sonsuz
kudretine nede güzel örnektir.. Burada anlatılan Karun örneği bizim için önemli;
Karun öyle zengindi ki anahtarlarını taşımak güçlü bir topluluğa bile ağır
geliyordu. Kavmi ona böbürlenme Allah büyüklük taslayanları sevmez , Allah sana
iyilik yaptı sende insanlara iyilik yap dediklerinde ,Karun bunlar bana bilgi
ve becerimden dolayı verildi deyip
büyüklük tasladı .. Bundan dolayı her şeyiyle yerin dibine battı. İşte buradan anlamalıyız
ki, önemli olan mal mülk değil Allah’ın rızasını kazanmak . tabiî ki de
servetimiz olsun , o zaman Allah a şükretmeyi düşküne yardım etmeyi unutmayalım
yeter ki.
-İSRA-
-YASİN
SURESİ-
Dönüş yalnız Allaha dır .
Ahiret gününün sahibi odur.. Allah imanın temel şartları olan bu konuların
özellikle vurgulamıştır, bundan önce okuduğum surelerde hep buna vurgu
yapılıyor.Çünkü o zaman ki insanlar bu konularda çok cahillerdi. Hiçbir fayda
veya zararı olmayan şeylere tapıyorlardı, onların öncelikle Allah’ın kainatın
tek yaratıcısı olduğunu öğrenmeleri gerekiyordu. Ancak onlar inanmak
istemediler, peygambere yalancı dediler.
Ama Allah onlara yinede mühlet verdi, kurtuluşa erenlerden olabilmeleri için.
İşte bu sure de iman edenlerin cennette ne kadar güzel mükafatlandırıldıkları
ve inkar edenlerin cehenneme atılacakları bildiriliyor. Diğer surelerde de
okuduğum gibi şuan için en çok vurgulanan konu da bu. Etrafıma dönüp bir
baktığımda aslında var olan her şey bir ayet. Yeşeren bitkiler, içtiğim su,
yaratılmış insan olarak ben… Aslında var olan her şey Allahın tek ve kudretinin
sonsuz oluşunun kanıtı… Yeter ki etrafıma dikkatlice ve derin düşünerek
bakabileyim.
-FURKAN
SURESİ-
Peygamberimize vahiy geldiğinde bazı kişiler onu hor
gördüler ,küçümsediler.Oda bizim gibi yiyiyor içiyor ,Allah bir melek
gönderseydi ya , yada bize gözükse idi dediler. Kendileri çok büyük gördüler.
Oysa ki peygamberin biz gibi insan olmasının hikmetleri çok büyüktü; içimizden
birisi bizi en iyi anlar ve bizimle en güzel şekilde iletişim kurabilirdi. Biz
de onu en güzel şekliyle örnek alırdık.. Ama onlar şeytanın tuzağına düştüler, kendilerinden önce helak olan kavimleride unutup gittiler
kendilerine ders çıkarmadılar. Salih amel işleyense başka, o Allah’ın yardımı
ile kurtuluşa erecektir. Burada anlatılan bütün bunlardan ders çıkarmalı,
Rabbimin rızası için çabalamalıyım.
-FATIR
SURESİ-
Biz insanlar Allah’a muhtacız , o istemeden ne yiyecek
bir şey bulabilir ne de yaşamımızı sürdürebiliriz. Aslında elimiz de olanın
kıymetini bilmiyoruz. Kaybettikten sonra da işi işten geçmiş olacak ahret günün
de hataların telafisi olmayacak…Ancak
Allah çok bağışlayandır, insanları da hemen cezalandırmaz eğer öyle olsaydı
yeryüzünde insan kalmazdı…
-MERYEM
SURESİ-
Allah bütün
kullarına uyarıcılar göndermiştir. Bizi yaratıp başıboş bırakmamıştır. Her an Allah
tarafından gözlendiğimi unutmamalıyım.
-TAHA
SURESİ-
Musa peygamberin yaşadıkları ibret alalım diye en güzel
şekliyle açıklanmış. Hz. Ademin yasak meyveden yemesi ve Allah’ın sınamak için onu
dünyaya gönderdiğini anlatması ile insanlık tarihinin nasıl başladığı çok iyi
anladım. Şeytan öyle tehlikeli ki insanın hiç ummadığı bir anda insanı şaşırtıyor,
onu yanlışa sürüklüyor, bir anda gaflete düşürüyor. Kimse hata işlemez ,kimse
günahsız diye de bir kavram yok önemli olan kendimizi olabildiğince günahlardan
sakınmak bunun için çaba harçamaktır.
-VAKIA-
Cennet ve cehennem sahneleri çok güzel sergilenmiş. Cennet
anlatılırken orayı kazanmayı istedim,bende orda olmak istedim, anlatılanlara
çok özendim. Ama cehennem anlatılırken içim ürperdi ,kalbimi bir korku kapladı.
Rabbim hatalarımı affetsin beni de cennetine alsın …
-ŞUARA
SURESİ-
Bu sure bize bu hayattaki ve ahiret hayatındaki mutluluğun yollarını anlatıyor.
Allah bize hayırlı kul olmamız için öğütte bulunuyor, bizim iyiliğimizi istiyor.Yaşamış
kavimlerin yaptıkları kötülüklerden dolayı başına gelenleri anlatıyor ki, biz o
hatalara düşmeyelim..
-NEML
SURESİ-
Hz. Musa’nın firavuna gösterdiği mucizelerden
bahsedilmiştir. Ama firavun yine inkarında ısrarcı olmuştur. Ayrıca Süleyman aleyhisselamın
mucizelerinden de bahsedilmişdir. Her zaman Süleyman aleyhisselemın hayvanlarla
konuşması beni çok etkilemiştir. Çoçukken de Süleyman peygamber bu özelliğiyle
çok dikkatimi çekerdi. Ayrıca ahiret mutluluğu için namazımı dosdoğru kılmalı,
vakitlerine hakkıyla riayet etmeliyim..
-KASAS
SURESİ-
Gece ve gecenin ardında gündüzün olması Allah’ın sonsuz
kudretine nede güzel örnektir.. Burada anlatılan Karun örneği bizim için önemli;
Karun öyle zengindi ki anahtarlarını taşımak güçlü bir topluluğa bile ağır
geliyordu. Kavmi ona böbürlenme Allah büyüklük taslayanları sevmez , Allah sana
iyilik yaptı sende insanlara iyilik yap dediklerinde ,Karun bunlar bana bilgi
ve becerimden dolayı verildi deyip
büyüklük tasladı .. Bundan dolayı her şeyiyle yerin dibine battı. İşte buradan anlamalıyız
ki, önemli olan mal mülk değil Allah’ın rızasını kazanmak . tabiî ki de
servetimiz olsun , o zaman Allah a şükretmeyi düşküne yardım etmeyi unutmayalım
yeter ki.
-İSRA-
-YASİN
SURESİ-
Dönüş yalnız Allaha dır .
Ahiret gününün sahibi odur.. Allah imanın temel şartları olan bu konuların
özellikle vurgulamıştır, bundan önce okuduğum surelerde hep buna vurgu
yapılıyor.Çünkü o zaman ki insanlar bu konularda çok cahillerdi. Hiçbir fayda
veya zararı olmayan şeylere tapıyorlardı, onların öncelikle Allah’ın kainatın
tek yaratıcısı olduğunu öğrenmeleri gerekiyordu. Ancak onlar inanmak
istemediler, peygambere yalancı dediler.
Ama Allah onlara yinede mühlet verdi, kurtuluşa erenlerden olabilmeleri için.
İşte bu sure de iman edenlerin cennette ne kadar güzel mükafatlandırıldıkları
ve inkar edenlerin cehenneme atılacakları bildiriliyor. Diğer surelerde de
okuduğum gibi şuan için en çok vurgulanan konu da bu. Etrafıma dönüp bir
baktığımda aslında var olan her şey bir ayet. Yeşeren bitkiler, içtiğim su,
yaratılmış insan olarak ben… Aslında var olan her şey Allahın tek ve kudretinin
sonsuz oluşunun kanıtı… Yeter ki etrafıma dikkatlice ve derin düşünerek
bakabileyim.
-FURKAN
SURESİ-
Peygamberimize vahiy geldiğinde bazı kişiler onu hor
gördüler ,küçümsediler.Oda bizim gibi yiyiyor içiyor ,Allah bir melek
gönderseydi ya , yada bize gözükse idi dediler. Kendileri çok büyük gördüler.
Oysa ki peygamberin biz gibi insan olmasının hikmetleri çok büyüktü; içimizden
birisi bizi en iyi anlar ve bizimle en güzel şekilde iletişim kurabilirdi. Biz
de onu en güzel şekliyle örnek alırdık.. Ama onlar şeytanın tuzağına düştüler, kendilerinden önce helak olan kavimleride unutup gittiler
kendilerine ders çıkarmadılar. Salih amel işleyense başka, o Allah’ın yardımı
ile kurtuluşa erecektir. Burada anlatılan bütün bunlardan ders çıkarmalı,
Rabbimin rızası için çabalamalıyım.
-FATIR
SURESİ-
Biz insanlar Allah’a muhtacız , o istemeden ne yiyecek
bir şey bulabilir ne de yaşamımızı sürdürebiliriz. Aslında elimiz de olanın
kıymetini bilmiyoruz. Kaybettikten sonra da işi işten geçmiş olacak ahret günün
de hataların telafisi olmayacak…Ancak
Allah çok bağışlayandır, insanları da hemen cezalandırmaz eğer öyle olsaydı
yeryüzünde insan kalmazdı…
-MERYEM
SURESİ-
Allah bütün
kullarına uyarıcılar göndermiştir. Bizi yaratıp başıboş bırakmamıştır. Her an Allah
tarafından gözlendiğimi unutmamalıyım.
-TAHA
SURESİ-
Musa peygamberin yaşadıkları ibret alalım diye en güzel
şekliyle açıklanmış. Hz. Ademin yasak meyveden yemesi ve Allah’ın sınamak için onu
dünyaya gönderdiğini anlatması ile insanlık tarihinin nasıl başladığı çok iyi
anladım. Şeytan öyle tehlikeli ki insanın hiç ummadığı bir anda insanı şaşırtıyor,
onu yanlışa sürüklüyor, bir anda gaflete düşürüyor. Kimse hata işlemez ,kimse
günahsız diye de bir kavram yok önemli olan kendimizi olabildiğince günahlardan
sakınmak bunun için çaba harçamaktır.
-VAKIA-
Cennet ve cehennem sahneleri çok güzel sergilenmiş. Cennet
anlatılırken orayı kazanmayı istedim,bende orda olmak istedim, anlatılanlara
çok özendim. Ama cehennem anlatılırken içim ürperdi ,kalbimi bir korku kapladı.
Rabbim hatalarımı affetsin beni de cennetine alsın …
-ŞUARA
SURESİ-
Bu sure bize bu hayattaki ve ahiret hayatındaki mutluluğun yollarını anlatıyor.
Allah bize hayırlı kul olmamız için öğütte bulunuyor, bizim iyiliğimizi istiyor.Yaşamış
kavimlerin yaptıkları kötülüklerden dolayı başına gelenleri anlatıyor ki, biz o
hatalara düşmeyelim..
-NEML
SURESİ-
Hz. Musa’nın firavuna gösterdiği mucizelerden
bahsedilmiştir. Ama firavun yine inkarında ısrarcı olmuştur. Ayrıca Süleyman aleyhisselamın
mucizelerinden de bahsedilmişdir. Her zaman Süleyman aleyhisselemın hayvanlarla
konuşması beni çok etkilemiştir. Çoçukken de Süleyman peygamber bu özelliğiyle
çok dikkatimi çekerdi. Ayrıca ahiret mutluluğu için namazımı dosdoğru kılmalı,
vakitlerine hakkıyla riayet etmeliyim..
-KASAS
SURESİ-
Gece ve gecenin ardında gündüzün olması Allah’ın sonsuz
kudretine nede güzel örnektir.. Burada anlatılan Karun örneği bizim için önemli;
Karun öyle zengindi ki anahtarlarını taşımak güçlü bir topluluğa bile ağır
geliyordu. Kavmi ona böbürlenme Allah büyüklük taslayanları sevmez , Allah sana
iyilik yaptı sende insanlara iyilik yap dediklerinde ,Karun bunlar bana bilgi
ve becerimden dolayı verildi deyip
büyüklük tasladı .. Bundan dolayı her şeyiyle yerin dibine battı. İşte buradan anlamalıyız
ki, önemli olan mal mülk değil Allah’ın rızasını kazanmak . tabiî ki de
servetimiz olsun , o zaman Allah a şükretmeyi düşküne yardım etmeyi unutmayalım
yeter ki.
-İSRA-
-YASİN
SURESİ-
Dönüş yalnız Allaha dır .
Ahiret gününün sahibi odur.. Allah imanın temel şartları olan bu konuların
özellikle vurgulamıştır, bundan önce okuduğum surelerde hep buna vurgu
yapılıyor.Çünkü o zaman ki insanlar bu konularda çok cahillerdi. Hiçbir fayda
veya zararı olmayan şeylere tapıyorlardı, onların öncelikle Allah’ın kainatın
tek yaratıcısı olduğunu öğrenmeleri gerekiyordu. Ancak onlar inanmak
istemediler, peygambere yalancı dediler.
Ama Allah onlara yinede mühlet verdi, kurtuluşa erenlerden olabilmeleri için.
İşte bu sure de iman edenlerin cennette ne kadar güzel mükafatlandırıldıkları
ve inkar edenlerin cehenneme atılacakları bildiriliyor. Diğer surelerde de
okuduğum gibi şuan için en çok vurgulanan konu da bu. Etrafıma dönüp bir
baktığımda aslında var olan her şey bir ayet. Yeşeren bitkiler, içtiğim su,
yaratılmış insan olarak ben… Aslında var olan her şey Allahın tek ve kudretinin
sonsuz oluşunun kanıtı… Yeter ki etrafıma dikkatlice ve derin düşünerek
bakabileyim.
-FURKAN
SURESİ-
Peygamberimize vahiy geldiğinde bazı kişiler onu hor
gördüler ,küçümsediler.Oda bizim gibi yiyiyor içiyor ,Allah bir melek
gönderseydi ya , yada bize gözükse idi dediler. Kendileri çok büyük gördüler.
Oysa ki peygamberin biz gibi insan olmasının hikmetleri çok büyüktü; içimizden
birisi bizi en iyi anlar ve bizimle en güzel şekilde iletişim kurabilirdi. Biz
de onu en güzel şekliyle örnek alırdık.. Ama onlar şeytanın tuzağına düştüler, kendilerinden önce helak olan kavimleride unutup gittiler
kendilerine ders çıkarmadılar. Salih amel işleyense başka, o Allah’ın yardımı
ile kurtuluşa erecektir. Burada anlatılan bütün bunlardan ders çıkarmalı,
Rabbimin rızası için çabalamalıyım.
-FATIR
SURESİ-
Biz insanlar Allah’a muhtacız , o istemeden ne yiyecek
bir şey bulabilir ne de yaşamımızı sürdürebiliriz. Aslında elimiz de olanın
kıymetini bilmiyoruz. Kaybettikten sonra da işi işten geçmiş olacak ahret günün
de hataların telafisi olmayacak…Ancak
Allah çok bağışlayandır, insanları da hemen cezalandırmaz eğer öyle olsaydı
yeryüzünde insan kalmazdı…
-MERYEM
SURESİ-
Allah bütün
kullarına uyarıcılar göndermiştir. Bizi yaratıp başıboş bırakmamıştır. Her an Allah
tarafından gözlendiğimi unutmamalıyım.
-TAHA
SURESİ-
Musa peygamberin yaşadıkları ibret alalım diye en güzel
şekliyle açıklanmış. Hz. Ademin yasak meyveden yemesi ve Allah’ın sınamak için onu
dünyaya gönderdiğini anlatması ile insanlık tarihinin nasıl başladığı çok iyi
anladım. Şeytan öyle tehlikeli ki insanın hiç ummadığı bir anda insanı şaşırtıyor,
onu yanlışa sürüklüyor, bir anda gaflete düşürüyor. Kimse hata işlemez ,kimse
günahsız diye de bir kavram yok önemli olan kendimizi olabildiğince günahlardan
sakınmak bunun için çaba harçamaktır.
-VAKIA-
Cennet ve cehennem sahneleri çok güzel sergilenmiş. Cennet
anlatılırken orayı kazanmayı istedim,bende orda olmak istedim, anlatılanlara
çok özendim. Ama cehennem anlatılırken içim ürperdi ,kalbimi bir korku kapladı.
Rabbim hatalarımı affetsin beni de cennetine alsın …
-ŞUARA
SURESİ-
Bu sure bize bu hayattaki ve ahiret hayatındaki mutluluğun yollarını anlatıyor.
Allah bize hayırlı kul olmamız için öğütte bulunuyor, bizim iyiliğimizi istiyor.Yaşamış
kavimlerin yaptıkları kötülüklerden dolayı başına gelenleri anlatıyor ki, biz o
hatalara düşmeyelim..
-NEML
SURESİ-
Hz. Musa’nın firavuna gösterdiği mucizelerden
bahsedilmiştir. Ama firavun yine inkarında ısrarcı olmuştur. Ayrıca Süleyman aleyhisselamın
mucizelerinden de bahsedilmişdir. Her zaman Süleyman aleyhisselemın hayvanlarla
konuşması beni çok etkilemiştir. Çoçukken de Süleyman peygamber bu özelliğiyle
çok dikkatimi çekerdi. Ayrıca ahiret mutluluğu için namazımı dosdoğru kılmalı,
vakitlerine hakkıyla riayet etmeliyim..
-KASAS
SURESİ-
Gece ve gecenin ardında gündüzün olması Allah’ın sonsuz
kudretine nede güzel örnektir.. Burada anlatılan Karun örneği bizim için önemli;
Karun öyle zengindi ki anahtarlarını taşımak güçlü bir topluluğa bile ağır
geliyordu. Kavmi ona böbürlenme Allah büyüklük taslayanları sevmez , Allah sana
iyilik yaptı sende insanlara iyilik yap dediklerinde ,Karun bunlar bana bilgi
ve becerimden dolayı verildi deyip
büyüklük tasladı .. Bundan dolayı her şeyiyle yerin dibine battı. İşte buradan anlamalıyız
ki, önemli olan mal mülk değil Allah’ın rızasını kazanmak . tabiî ki de
servetimiz olsun , o zaman Allah a şükretmeyi düşküne yardım etmeyi unutmayalım
yeter ki.
-İSRA-
Bu surede Hz. Nuh peygamber ve kavmi anlatılmaktadır. Hz. Nuh aleyhisselam, kavminin hidayete ermesi için Allah’ın kendisine verdiği vahyi hem açıktan hem gizliden çok uzun süre, büyük çabalarla yaymaya çalışmıştır. Ama kavmi hala direnmektedir. Kötü işler yapmaya, kendi tanrılarına tapmaya, birbirlerine tuzaklar kurmaya devam ederler. Ve Hz. Nuh peygamber de Allah’a inanmayan, hep kötü işler yapan ve her geçen gün günahkar olarak yetiştirdikleri çocuklar doğuran bu halkın helak olmas; ve kendisi , ona inanan ailesi ve inanan erkek ve kadınların ise bu helaktan kurtulması için Allah’a dua eder. Bu sure o dönemde, mekke müşrikleri’ne bir tekzir olarak, onlara bir uyarı bir korku verme amacı ile inmiş olabilir. Böylece Allah eğer siz de Hz. Muhammed’e inanmazsanız sonu tüm diğer peygamber gönderilmiş kavimlerinki gibi helak olacaktır demek istemektedir.
İBRAHİM SURESİ:Hz. Musa aleyhisselamın hayatından ibret alınması gerektiği belirtilerek onun hayatından ve kavminden bahsedilmektedir. Nuh, Ad, ve Semud toptumlarından da ibret alınması istenir. Sonra da Allah’a inanmayanları bekleyen ve inanan müttakileri bekleyen sonzuz olan, altlarında ırmaklar akan cennet hayatı anlatılarak gene bir uyarı ve teşvik yapılmaktadır. 35. Ayetten 41. Ayete kadar Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın Allah’a yaptığı çok güzel bir duası bulunuyor. Sure bu yüzden İbrahim Suresi adını almış olabilir. Soyundan kendisini takip edenlerin kurtuluşa ermesini, Mekke’nin güvenli bir belde olmasını, namaza devam edilmesini, mahşerde mütün mü’minlerin bağışlanmasını vb. Dileklerle bulunarak dua etmiştir. Allah hem Hz. İbrahim’in duasını bizimle paylaşmış hem de böylece bize bir dua örneği vermiştir. Biz de Allah’a böyle du atmeliyiz. Ellerim, yüreğim, aklım sürekli dua ile dolu olmalı çünkü Allah benim kendisine dua etmemi istiyor.
ENBİYA SURESİ:İnanların hesap günü yaklaştığı halde hala oyunda oynaşta oldukları, çok büyük zararda oldukları çarpıcı bir şekilde vurgulanmaktadır. İnsan öleceğini biliyor ama böyle kendi kulaklarıyla duyunca gerçekliğini daha iyi idrak edebiliyor. Tokat gibi çarpıyor insanın yüzüne. Evet benim hesap günüm yaklaşıyo ama ber face book’ta gezinip, modayı takip ediyorum, biraz daha kuran okuyabilecek veya iki rekat daha fazla namaz kılabilecekken dizi izliyorum. Bu sözler bana değil de kime peki, Allah vuruyor bu gerçeği yüzüme. İlknur diyor, öleceksin, ve çok adaletli, çok büyük bir makhkeme var orada senin akıbetin belli olacak, şimdi sınavdasın. Ben napıyorum sınav saatinin dolmasına az kalmış ben sallanıp oyalanıyorum. Bu ne büyük bir gerçek, bu ne büyük bir hakikat. Allahım bizi bu gaflet uykusundan uyandır. Ve sure bu gaflette olan kişeleri bekleyen sonla devam etmektedir. Ve Allah yerde ve gökte ne varsa O’na aittir. Bıkmadan usanmadan sürekli O’na tesbih etmektedir, O’na kulluk etmektedir diyor. Ben de Allah’ın kulu olduğuma göre ben de bıkkınlık ve usanç duymadan isteyerek Rabbime devamlı kulluk etmeli ve onu tesbih etmeliyim. Allah takva sahiplerini şöyle tarif ediyor. Onlar kendilerine verilen öğüt ve ışığa uyarlar. Onlar Rablerine karşı gıyabında bir saygı beslerler ve o kıyamet saatenden dolayı titrer dururlar. İşte bize verilen öğüt ışık kuran’dır. Ve Allah mü’minlerin kendisine derin bir saygı beslerken bir yandanda korkmasını yani korku ve ümit arasında yaşamasını istiyor. Bu benim için büyük bir ip ucu. Kurtuluşa ermek için hep korku ve ümit arasında yaşamalıyım. Sure de Hz. İbrahimin putları yıkması hadisesi anlatılmaktadır. Ve sure Allah’ın Rahman ismine ufak bir açaklamayla son buluyor. Allah Rahmandır, sığınılacak tek sığınaktır.
Sure bize kurtulaşa eren kulların vasıflarından bahsetmektedir. Ki bu kullar namazını huşu içinde kılar, faydasız işlerle vakit geçirmez, boş lafa bakmaz, zekat verir, ırzlarını korurlar, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler. İşte bunlar Firdevs Cennetinin misarscılarıdırlar diye geçer surede. Kuranı anlamak, Allahın benden ne istediğini anlamak bu kadar net ve kolay işte. Önemli olan bu maddelir tek tek düşünmem ve ben bunları layıkıyla yapıyormuyum cevabını gönül rahatlığıyla verebilmem. Ve için şu yönden de öyle rahat ki sözlerinde hiç bir yanlışlık olmayan, ve söylediğini yapan ve yapacak olan Rabbim bana şunu vaad ediyor: “Biz kimseyi gücünün yeteceğinden başkası ile yükümlü tutmayız”(62.ayet). Allah beni benden iyi bilendi. O bana taşıyamayacağımdan ağır yük yüklemez, bunu biliyorum. İhtiyacı olanı dar da koymaz, dualara icabet eder onu da biliyorum. Ben ki onun yarattıkları varlıklar içinde en değer verdiği varlığım, kainatı benim uğruma hizmetçi kılmış. Bukadar değer verdiği bir varlığı kendi çıkmazıyla bir köşede bırakmaz onu da biliyorum. Öyleyse ben Rabbimin istediği gibi bir kul olursam o büyük kudret, güç benim arkamda ben neyden niye korkayım ki? Öldükten sonra tekrar dirilme yok, Allah çocuk edindi, Allah’ın beraberinde başka tanrı da var? Gibi sözlere Rabbim bu sure cevaplar vermiştir. Ve sure inananları ve inanmayanları bekleyen sonu resmeden ayetlerle ilerler ve Allahın bizden beklediği şu duayla biter: “ Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhametlilerin en hayırlısısın!” . Allah benden Rahmetini esirgemeyeceğini kendisi bana söylüyor. Eğer ben günahımdan utanıp ona sığınmazsam onun rahmetinden şüphe etmiş olurum. Ozaman çok daha büyük bir günaha girerim. Günahımın farkında olsam da olmasam da herzaman bu duayı yapmalıyım. Çünkü insanım sürekli günah işlemeye müsait bir yapım var. Temizlenmek için, Allah’ın rızasını kazanmak için sürekli ondan rahmetine sığınıp af dilemeliyim.
SECDE SURESİ:Bu surede Tevhit konusu yani Allah’ın birliği konuşu anlatılıp, dünya hayatının sonundan söz edilerek bitirilmiştir. 9. Ayette Allah insana ruhundan üflemiştir diyor. Benim ruhum Allah’ın ruhunun bir parçası ise onun yansıtmalı, Allah’ın sıfatlarının bir silüetini taşımalı demektir. Öyleyse, bu benim fıtratımsa ben ancak fıtratıma uygun yaşarsam aradığım mutluluğu bulabilirim. Aksi taktirde zaten içimde var olan o fıtratın gereklerini aradığımı bile farketmeden ömrümü bitirir ve ziyanda olarak öbür tarafa giderim. Öyleyse her zaman Allah’ın benden beklediği gibi gaflette olmamalı, uyanık olmalıyım.
TUR SURESİ:Tur suresi pek çok şeye yemin ederke başlar ve kıyamet gününün kesin var olduğunu ve onun o dehşet kelimsiyle bile anlatılamayan yüzünü bize resmeder. Ancak ki o muttekiler başka diyerek onları bekleyen sonsuz, nimetlerle dolu cenneti de anlatmaktadır. Ve onlara sen bizim gözetimimiz ve korumamız altındasın sabert diyerek ve şu istekle sureyi tamamlar: “Kalktığın sırada Rabbini överek tenzih eyle, geceden de... Tesbih et O’na hem de yıldızların batmaya yaklaştığı sırada.” Bu Ayetle Allah’ın bizden herkesin en çok gaflette olduğu sırada, herkesin uyku halinde olduğu anda, O’nun rızası için kalkıp o saatimizi, namaz, dua, ibadet, zikir ile geçirmemizi istediğini anlıyorum. Öyle ki bu pek çok surede bu şekilde üstüne basa basa geçtiğine göre, asıl kurtuluşa erecek olanlar bu saatti iyi değerlendirebilenler ve bu meşekkate Allah rızası için katlananlar olacaktır. Madem öyle bende bundan ders almalı ve teeccüt namazını, gece ibadedini virt edinmek için daha fazla çaba göstermeliyim.
MÜLK SURESİ:Allah 2. Ayeti kerimede hanginiz yaptığı işler bakımından daha güzel diyerek, bizim bayağı işler yapmaktan sakınmamızı, Allah’ın vereceği şeref ve affa ulaşmak için birbirimizle yarışmamızı istemişitir. Yarattığı nimetleri bir bir sıralayarak, gökteki kandillerden, uçan kuşlardın, birbirine uyumlu 7 gökten, dinleyen kulak, gören göz, işiten gönülden ibret almamızı ve ona çok şükretmemisi ister. Buradaki ayetle ben bir şey daha öğrendim ki. Benim duyan yerim kulağım değil gönlümdür. Kulağımla sadece dinlerim ama gönlümle duyarım. Demek ki her sesin ben de aynı ruh halini oluşturmamaması bu yüzdenmiş. Kuş sesi, bir musiki beni bu diyardan alıp uçururken uzaklara, bir kavga gürültüsünün seside de bu yüzden beni gerip hasta edebiliyormuş. Bu surenin inişsebebi 25 ve 26. Ayetlerdedir. Müşrikler peygamber efendimize “nezaman bu vaad ettiğiniz şey, eğer doğru kimselerseniz?” suali üzerine iner bu ayetler. 26. Ayet bu suale cevaptır.
NEBE SURESİ:Nebe suresinde genel olarak kıyamet anlatılmaktadır. Kuran inip Hz. Muhammed’in bu haberi vermesi üzerine, müşriklerin bazen endişe bazen alay, tarzında sorup soruşturarak, konuşup tartışmalara dalmış bulunmaları üzerine inmiştir bu sure. Gene bu surede de inanmayan o kişilerin kıyamet günü halleri ve onların aksine inananların da yaşayacağı güzellikler anlatılmıştır. Ve o gün son pişmanmlığın fayda vermeyeceğini inkarcı kişinin pişmanlığını ne olurdu sanki ben bir toprak olaydım diyerek belirteceğini bildirerek sure sona ermektedir.
NAZİAT SURESİ:İNFİTAR SURESİ:
Kıyamet ve onun korku dolu yüzü bu surede anlatılmaktadır. Ogün geldiğinde gök çatlayacak, yıldızlar dökülecek, kabirler açılacak ve ogün hiç kimse hiç bir şey yapamayacak kumanda sadece Allah’ta olacak denmektedir. İyi olanlar nimetler içinde, kötü olanlar ise cehennemde olacaklar. Allah’ın beni defalarca defalarca uyardığı ogün muhakkak var ve bir gün gelecek ozaman ne bu gevşeklik ilknur. Pişman olacağın bir günün var olduğunu bile bile, daha önünde senden alınmamış avuçlarının içinden damla damla akıp giden ve bir gün bitecek olan bu zaman suyu tükenmeden yap yapacağını. Değerlendir bu kısacık ömrü. Ne bu cehalet, bu gaflet. Kalk uyan, sarsıl bi kendine gel. Gecesini, gündüzünü bir anını bile boş geçirme değerlendir. Değerlendir ki, geleceği kesin olan o gün daha az pişman ol, daha az zararda ol.
İNŞİKAK SURESİ:
Sure gene kıyamet gününü anlatarak başlamaktdır. Ve burada kitabı sağ tarafından ve arkasından verilen terimini kullanarak, hesap günü kazanan ve kaybedenleri anlatmıştır. Burada gene beni çok ürküten bir şey var. Kaybedenleri anlatırken Rabim açıklamasında şöyle buyurmuş: “Çünkü o dünyadayken ailesi içinde mutlu idi, hiç alt üst olmuş görmeyecek sanmıştı, çünkü Rabbi onu gözetiyordu. “ Bu ayetlere bakarak aslında kendi sonumuza bir çıkarmı yapmamız mümkün mü diye bir düşünce geldi aklıma. Ben bu dünyada hiç sıkıntı çekmeden yaşıyorsam, hergün annemle, babamla, çocuğumla, eşimle gülüp oynuyorsam, işlerim hep yolunda gidiyorsa ve öyle beni bunaltacak sıkıntılar yaşamıyorsam korkmalı mıyım acaba. Ahirette mutlu olmak için madem bura sınav yeri biraz cefa çekmek zorundayız. Peygamber efendimiz kainatın onun aşkına yaratıldığı insan, Allah’ın en sevgili kulu ama onun yaşadıklarını belki de daha kimse yaşamadı bu dünyada. Acaba biz bugün mutlu mutlu yaşıyorsak korkamalımıyız. Bence korkmalıyım ben. Bukadar rahat ve mutluysam bunların elbet bir gün bir karşılığı alınacaktır. Öyleyse ibadetime, zekatıma, ilmime, yardımseverliğime, irşadıma,sadakama, hasta ziyaretime,az uyumaya, kuran okumama vb. Ağırlık vermeliyim ve bu dünyada bana fazla fazla bahşedilen bu nimetlerin bedelini ödemeye çalışmalı, hesabı diğer tarafa bırakmamalıyım.
RUM SURESİ:Sure İnanmak için bir delil, mucize gösterilmesinin istenmesi üzerine inmiştir. Neredeyse surenin tamamına yakın ayetlerde, Allah kendi gücü ve kudretiyle yaptığı şeyeleri bir bir sayarak işte bunlar size bir delildir diye onlara cevap vermektedir. Ve Allah yüceliğine yemin ederek, Peygamberimize şöyle seslenir: “sen onlara başka bir mucize de getirsen, o inkar edenler yine diyecekler ki siz batıl şeyler ortaya koyuyorsunuz”. Allah bu surenin sonunda da gene peygamberimizin böyle insanlar karşısında gücünü, azmini sabrını kaybetmemesini ister. Allah’ın sözü kesin gerçekleşecektir. Sakın kesin inanç sahibi olanlar seni üzmesin diyerek onun üzüntülerini üzerinen alır ve ona moral verir. Biz Allah’ın peygamberimize yaptığı, ona moral veren bu sözleriyle aslında ona olan sevgisinin büyüklüğünü ve Allah’ın merhametinin büyüklüğünü anlayabiliriz. Ve kendim de buradan pay çıkararsam haksızlığa uyğradığımı düşündüğüm, kendimi çok çaresiz hissettiğim anlarda, Allah’ın bu merhametini hatırlayarak kendime bir sığınak bulabilir ve bana o haksızlığı yapanın adaleti büyük Rabbim tarafından bir gün cezasını çekeceğini bilerek teselli bulabilirim.
ANKEBUT SURESİ:Bu surenin mekki surelerin sonuncusu olduğu ve hicret sırasında indiği söylenmektedir. Bu surede Allah’tan başka dost edinenlerin durumlarını ve dünyayı avlamak için kurdukların düzenlerini örümcek ağına benzettiği için bu ismi almıştır. Allah burada üstün çaba sarfedenin kendisi için çaba sarfettiğini çünkü kendinin zengin olduğunu ve alemlere ihtiyacı olmadığını belirtir ve bu surede Allah ana, babaya iyi davranmayı emretmiştir. Yani bu bir rica veya öneri değil Allah’ın emridir. Biz hayırlı iyi birer evlat olmalıyız. Ad, Semud, Medyen halkına yapılan öğütler, Hz.Lut kıssası ibret almamız için anlatılmaktadır. 41. Ayette Allah’tan başka dostar edinenlerin durumunu örümceğim durmuna benzetiyor Allah. Onlar kendilerine bir ev ediniyor ama edindikleri ev örümcek ağına benziyor diyerek sonunda da şöyle ekliyor evlerin en çürüğüde örümcek evidir eğer bilselerdi. Yani dünya kadar türlü dolaplar çevirsen, dünyalık için dalavere de çevirsen yaptığın onca düşenin hükmü kıymeti yoktur, bir üflemeyle yıkılacak kadar zayıf bir ipe tutunmuş olursunuz aman dikkat edin diyor Allah bize. İnanmayanların yaşayacakları şeyler ve muttakilerin durumu anlatılır ve son ayet bana çok ümit vericidir. Bu ayette Allah eğer O’nun yolunda çalışıp çabalarsam bana ışık tutacağını, yollarını göstereceğini ve benimle birlikte olacağını söylüyor. Bundan daha müjdelejici bir şey olabilir mi? Yeterki ben tam bir imanla hidayet yolu üzerine çıkayım, hiç yalnız kalmayacağım ve bocalamayacağım çünkü Allah benim yanımda olacak, onun sözü var. Bu çok müjdeleyici ve beni rahatlatan bir haber.
Bu surede Hz. Nuh peygamber ve kavmi anlatılmaktadır. Hz. Nuh aleyhisselam, kavminin hidayete ermesi için Allah’ın kendisine verdiği vahyi hem açıktan hem gizliden çok uzun süre, büyük çabalarla yaymaya çalışmıştır. Ama kavmi hala direnmektedir. Kötü işler yapmaya, kendi tanrılarına tapmaya, birbirlerine tuzaklar kurmaya devam ederler. Ve Hz. Nuh peygamber de Allah’a inanmayan, hep kötü işler yapan ve her geçen gün günahkar olarak yetiştirdikleri çocuklar doğuran bu halkın helak olmas; ve kendisi , ona inanan ailesi ve inanan erkek ve kadınların ise bu helaktan kurtulması için Allah’a dua eder. Bu sure o dönemde, mekke müşrikleri’ne bir tekzir olarak, onlara bir uyarı bir korku verme amacı ile inmiş olabilir. Böylece Allah eğer siz de Hz. Muhammed’e inanmazsanız sonu tüm diğer peygamber gönderilmiş kavimlerinki gibi helak olacaktır demek istemektedir.
İBRAHİM SURESİ:Hz. Musa aleyhisselamın hayatından ibret alınması gerektiği belirtilerek onun hayatından ve kavminden bahsedilmektedir. Nuh, Ad, ve Semud toptumlarından da ibret alınması istenir. Sonra da Allah’a inanmayanları bekleyen ve inanan müttakileri bekleyen sonzuz olan, altlarında ırmaklar akan cennet hayatı anlatılarak gene bir uyarı ve teşvik yapılmaktadır. 35. Ayetten 41. Ayete kadar Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın Allah’a yaptığı çok güzel bir duası bulunuyor. Sure bu yüzden İbrahim Suresi adını almış olabilir. Soyundan kendisini takip edenlerin kurtuluşa ermesini, Mekke’nin güvenli bir belde olmasını, namaza devam edilmesini, mahşerde mütün mü’minlerin bağışlanmasını vb. Dileklerle bulunarak dua etmiştir. Allah hem Hz. İbrahim’in duasını bizimle paylaşmış hem de böylece bize bir dua örneği vermiştir. Biz de Allah’a böyle du atmeliyiz. Ellerim, yüreğim, aklım sürekli dua ile dolu olmalı çünkü Allah benim kendisine dua etmemi istiyor.
ENBİYA SURESİ:İnanların hesap günü yaklaştığı halde hala oyunda oynaşta oldukları, çok büyük zararda oldukları çarpıcı bir şekilde vurgulanmaktadır. İnsan öleceğini biliyor ama böyle kendi kulaklarıyla duyunca gerçekliğini daha iyi idrak edebiliyor. Tokat gibi çarpıyor insanın yüzüne. Evet benim hesap günüm yaklaşıyo ama ber face book’ta gezinip, modayı takip ediyorum, biraz daha kuran okuyabilecek veya iki rekat daha fazla namaz kılabilecekken dizi izliyorum. Bu sözler bana değil de kime peki, Allah vuruyor bu gerçeği yüzüme. İlknur diyor, öleceksin, ve çok adaletli, çok büyük bir makhkeme var orada senin akıbetin belli olacak, şimdi sınavdasın. Ben napıyorum sınav saatinin dolmasına az kalmış ben sallanıp oyalanıyorum. Bu ne büyük bir gerçek, bu ne büyük bir hakikat. Allahım bizi bu gaflet uykusundan uyandır. Ve sure bu gaflette olan kişeleri bekleyen sonla devam etmektedir. Ve Allah yerde ve gökte ne varsa O’na aittir. Bıkmadan usanmadan sürekli O’na tesbih etmektedir, O’na kulluk etmektedir diyor. Ben de Allah’ın kulu olduğuma göre ben de bıkkınlık ve usanç duymadan isteyerek Rabbime devamlı kulluk etmeli ve onu tesbih etmeliyim. Allah takva sahiplerini şöyle tarif ediyor. Onlar kendilerine verilen öğüt ve ışığa uyarlar. Onlar Rablerine karşı gıyabında bir saygı beslerler ve o kıyamet saatenden dolayı titrer dururlar. İşte bize verilen öğüt ışık kuran’dır. Ve Allah mü’minlerin kendisine derin bir saygı beslerken bir yandanda korkmasını yani korku ve ümit arasında yaşamasını istiyor. Bu benim için büyük bir ip ucu. Kurtuluşa ermek için hep korku ve ümit arasında yaşamalıyım. Sure de Hz. İbrahimin putları yıkması hadisesi anlatılmaktadır. Ve sure Allah’ın Rahman ismine ufak bir açaklamayla son buluyor. Allah Rahmandır, sığınılacak tek sığınaktır.
Sure bize kurtulaşa eren kulların vasıflarından bahsetmektedir. Ki bu kullar namazını huşu içinde kılar, faydasız işlerle vakit geçirmez, boş lafa bakmaz, zekat verir, ırzlarını korurlar, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler. İşte bunlar Firdevs Cennetinin misarscılarıdırlar diye geçer surede. Kuranı anlamak, Allahın benden ne istediğini anlamak bu kadar net ve kolay işte. Önemli olan bu maddelir tek tek düşünmem ve ben bunları layıkıyla yapıyormuyum cevabını gönül rahatlığıyla verebilmem. Ve için şu yönden de öyle rahat ki sözlerinde hiç bir yanlışlık olmayan, ve söylediğini yapan ve yapacak olan Rabbim bana şunu vaad ediyor: “Biz kimseyi gücünün yeteceğinden başkası ile yükümlü tutmayız”(62.ayet). Allah beni benden iyi bilendi. O bana taşıyamayacağımdan ağır yük yüklemez, bunu biliyorum. İhtiyacı olanı dar da koymaz, dualara icabet eder onu da biliyorum. Ben ki onun yarattıkları varlıklar içinde en değer verdiği varlığım, kainatı benim uğruma hizmetçi kılmış. Bukadar değer verdiği bir varlığı kendi çıkmazıyla bir köşede bırakmaz onu da biliyorum. Öyleyse ben Rabbimin istediği gibi bir kul olursam o büyük kudret, güç benim arkamda ben neyden niye korkayım ki? Öldükten sonra tekrar dirilme yok, Allah çocuk edindi, Allah’ın beraberinde başka tanrı da var? Gibi sözlere Rabbim bu sure cevaplar vermiştir. Ve sure inananları ve inanmayanları bekleyen sonu resmeden ayetlerle ilerler ve Allahın bizden beklediği şu duayla biter: “ Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhametlilerin en hayırlısısın!” . Allah benden Rahmetini esirgemeyeceğini kendisi bana söylüyor. Eğer ben günahımdan utanıp ona sığınmazsam onun rahmetinden şüphe etmiş olurum. Ozaman çok daha büyük bir günaha girerim. Günahımın farkında olsam da olmasam da herzaman bu duayı yapmalıyım. Çünkü insanım sürekli günah işlemeye müsait bir yapım var. Temizlenmek için, Allah’ın rızasını kazanmak için sürekli ondan rahmetine sığınıp af dilemeliyim.
SECDE SURESİ:Bu surede Tevhit konusu yani Allah’ın birliği konuşu anlatılıp, dünya hayatının sonundan söz edilerek bitirilmiştir. 9. Ayette Allah insana ruhundan üflemiştir diyor. Benim ruhum Allah’ın ruhunun bir parçası ise onun yansıtmalı, Allah’ın sıfatlarının bir silüetini taşımalı demektir. Öyleyse, bu benim fıtratımsa ben ancak fıtratıma uygun yaşarsam aradığım mutluluğu bulabilirim. Aksi taktirde zaten içimde var olan o fıtratın gereklerini aradığımı bile farketmeden ömrümü bitirir ve ziyanda olarak öbür tarafa giderim. Öyleyse her zaman Allah’ın benden beklediği gibi gaflette olmamalı, uyanık olmalıyım.
TUR SURESİ:Tur suresi pek çok şeye yemin ederke başlar ve kıyamet gününün kesin var olduğunu ve onun o dehşet kelimsiyle bile anlatılamayan yüzünü bize resmeder. Ancak ki o muttekiler başka diyerek onları bekleyen sonsuz, nimetlerle dolu cenneti de anlatmaktadır. Ve onlara sen bizim gözetimimiz ve korumamız altındasın sabert diyerek ve şu istekle sureyi tamamlar: “Kalktığın sırada Rabbini överek tenzih eyle, geceden de... Tesbih et O’na hem de yıldızların batmaya yaklaştığı sırada.” Bu Ayetle Allah’ın bizden herkesin en çok gaflette olduğu sırada, herkesin uyku halinde olduğu anda, O’nun rızası için kalkıp o saatimizi, namaz, dua, ibadet, zikir ile geçirmemizi istediğini anlıyorum. Öyle ki bu pek çok surede bu şekilde üstüne basa basa geçtiğine göre, asıl kurtuluşa erecek olanlar bu saatti iyi değerlendirebilenler ve bu meşekkate Allah rızası için katlananlar olacaktır. Madem öyle bende bundan ders almalı ve teeccüt namazını, gece ibadedini virt edinmek için daha fazla çaba göstermeliyim.
MÜLK SURESİ:Allah 2. Ayeti kerimede hanginiz yaptığı işler bakımından daha güzel diyerek, bizim bayağı işler yapmaktan sakınmamızı, Allah’ın vereceği şeref ve affa ulaşmak için birbirimizle yarışmamızı istemişitir. Yarattığı nimetleri bir bir sıralayarak, gökteki kandillerden, uçan kuşlardın, birbirine uyumlu 7 gökten, dinleyen kulak, gören göz, işiten gönülden ibret almamızı ve ona çok şükretmemisi ister. Buradaki ayetle ben bir şey daha öğrendim ki. Benim duyan yerim kulağım değil gönlümdür. Kulağımla sadece dinlerim ama gönlümle duyarım. Demek ki her sesin ben de aynı ruh halini oluşturmamaması bu yüzdenmiş. Kuş sesi, bir musiki beni bu diyardan alıp uçururken uzaklara, bir kavga gürültüsünün seside de bu yüzden beni gerip hasta edebiliyormuş. Bu surenin inişsebebi 25 ve 26. Ayetlerdedir. Müşrikler peygamber efendimize “nezaman bu vaad ettiğiniz şey, eğer doğru kimselerseniz?” suali üzerine iner bu ayetler. 26. Ayet bu suale cevaptır.
NEBE SURESİ:Nebe suresinde genel olarak kıyamet anlatılmaktadır. Kuran inip Hz. Muhammed’in bu haberi vermesi üzerine, müşriklerin bazen endişe bazen alay, tarzında sorup soruşturarak, konuşup tartışmalara dalmış bulunmaları üzerine inmiştir bu sure. Gene bu surede de inanmayan o kişilerin kıyamet günü halleri ve onların aksine inananların da yaşayacağı güzellikler anlatılmıştır. Ve o gün son pişmanmlığın fayda vermeyeceğini inkarcı kişinin pişmanlığını ne olurdu sanki ben bir toprak olaydım diyerek belirteceğini bildirerek sure sona ermektedir.
NAZİAT SURESİ:İNFİTAR SURESİ:
Kıyamet ve onun korku dolu yüzü bu surede anlatılmaktadır. Ogün geldiğinde gök çatlayacak, yıldızlar dökülecek, kabirler açılacak ve ogün hiç kimse hiç bir şey yapamayacak kumanda sadece Allah’ta olacak denmektedir. İyi olanlar nimetler içinde, kötü olanlar ise cehennemde olacaklar. Allah’ın beni defalarca defalarca uyardığı ogün muhakkak var ve bir gün gelecek ozaman ne bu gevşeklik ilknur. Pişman olacağın bir günün var olduğunu bile bile, daha önünde senden alınmamış avuçlarının içinden damla damla akıp giden ve bir gün bitecek olan bu zaman suyu tükenmeden yap yapacağını. Değerlendir bu kısacık ömrü. Ne bu cehalet, bu gaflet. Kalk uyan, sarsıl bi kendine gel. Gecesini, gündüzünü bir anını bile boş geçirme değerlendir. Değerlendir ki, geleceği kesin olan o gün daha az pişman ol, daha az zararda ol.
İNŞİKAK SURESİ:
Sure gene kıyamet gününü anlatarak başlamaktdır. Ve burada kitabı sağ tarafından ve arkasından verilen terimini kullanarak, hesap günü kazanan ve kaybedenleri anlatmıştır. Burada gene beni çok ürküten bir şey var. Kaybedenleri anlatırken Rabim açıklamasında şöyle buyurmuş: “Çünkü o dünyadayken ailesi içinde mutlu idi, hiç alt üst olmuş görmeyecek sanmıştı, çünkü Rabbi onu gözetiyordu. “ Bu ayetlere bakarak aslında kendi sonumuza bir çıkarmı yapmamız mümkün mü diye bir düşünce geldi aklıma. Ben bu dünyada hiç sıkıntı çekmeden yaşıyorsam, hergün annemle, babamla, çocuğumla, eşimle gülüp oynuyorsam, işlerim hep yolunda gidiyorsa ve öyle beni bunaltacak sıkıntılar yaşamıyorsam korkmalı mıyım acaba. Ahirette mutlu olmak için madem bura sınav yeri biraz cefa çekmek zorundayız. Peygamber efendimiz kainatın onun aşkına yaratıldığı insan, Allah’ın en sevgili kulu ama onun yaşadıklarını belki de daha kimse yaşamadı bu dünyada. Acaba biz bugün mutlu mutlu yaşıyorsak korkamalımıyız. Bence korkmalıyım ben. Bukadar rahat ve mutluysam bunların elbet bir gün bir karşılığı alınacaktır. Öyleyse ibadetime, zekatıma, ilmime, yardımseverliğime, irşadıma,sadakama, hasta ziyaretime,az uyumaya, kuran okumama vb. Ağırlık vermeliyim ve bu dünyada bana fazla fazla bahşedilen bu nimetlerin bedelini ödemeye çalışmalı, hesabı diğer tarafa bırakmamalıyım.
RUM SURESİ:Sure İnanmak için bir delil, mucize gösterilmesinin istenmesi üzerine inmiştir. Neredeyse surenin tamamına yakın ayetlerde, Allah kendi gücü ve kudretiyle yaptığı şeyeleri bir bir sayarak işte bunlar size bir delildir diye onlara cevap vermektedir. Ve Allah yüceliğine yemin ederek, Peygamberimize şöyle seslenir: “sen onlara başka bir mucize de getirsen, o inkar edenler yine diyecekler ki siz batıl şeyler ortaya koyuyorsunuz”. Allah bu surenin sonunda da gene peygamberimizin böyle insanlar karşısında gücünü, azmini sabrını kaybetmemesini ister. Allah’ın sözü kesin gerçekleşecektir. Sakın kesin inanç sahibi olanlar seni üzmesin diyerek onun üzüntülerini üzerinen alır ve ona moral verir. Biz Allah’ın peygamberimize yaptığı, ona moral veren bu sözleriyle aslında ona olan sevgisinin büyüklüğünü ve Allah’ın merhametinin büyüklüğünü anlayabiliriz. Ve kendim de buradan pay çıkararsam haksızlığa uyğradığımı düşündüğüm, kendimi çok çaresiz hissettiğim anlarda, Allah’ın bu merhametini hatırlayarak kendime bir sığınak bulabilir ve bana o haksızlığı yapanın adaleti büyük Rabbim tarafından bir gün cezasını çekeceğini bilerek teselli bulabilirim.
ANKEBUT SURESİ:Bu surenin mekki surelerin sonuncusu olduğu ve hicret sırasında indiği söylenmektedir. Bu surede Allah’tan başka dost edinenlerin durumlarını ve dünyayı avlamak için kurdukların düzenlerini örümcek ağına benzettiği için bu ismi almıştır. Allah burada üstün çaba sarfedenin kendisi için çaba sarfettiğini çünkü kendinin zengin olduğunu ve alemlere ihtiyacı olmadığını belirtir ve bu surede Allah ana, babaya iyi davranmayı emretmiştir. Yani bu bir rica veya öneri değil Allah’ın emridir. Biz hayırlı iyi birer evlat olmalıyız. Ad, Semud, Medyen halkına yapılan öğütler, Hz.Lut kıssası ibret almamız için anlatılmaktadır. 41. Ayette Allah’tan başka dostar edinenlerin durumunu örümceğim durmuna benzetiyor Allah. Onlar kendilerine bir ev ediniyor ama edindikleri ev örümcek ağına benziyor diyerek sonunda da şöyle ekliyor evlerin en çürüğüde örümcek evidir eğer bilselerdi. Yani dünya kadar türlü dolaplar çevirsen, dünyalık için dalavere de çevirsen yaptığın onca düşenin hükmü kıymeti yoktur, bir üflemeyle yıkılacak kadar zayıf bir ipe tutunmuş olursunuz aman dikkat edin diyor Allah bize. İnanmayanların yaşayacakları şeyler ve muttakilerin durumu anlatılır ve son ayet bana çok ümit vericidir. Bu ayette Allah eğer O’nun yolunda çalışıp çabalarsam bana ışık tutacağını, yollarını göstereceğini ve benimle birlikte olacağını söylüyor. Bundan daha müjdelejici bir şey olabilir mi? Yeterki ben tam bir imanla hidayet yolu üzerine çıkayım, hiç yalnız kalmayacağım ve bocalamayacağım çünkü Allah benim yanımda olacak, onun sözü var. Bu çok müjdeleyici ve beni rahatlatan bir haber.
YUNUS SURESİ:
Yunus Suresi Mekki surelirdendir. Siyeri Nebevi’ye bakıp iniş sebebi incelendiğin de Mekke Halkı, insan olan bir peygamberin, peygamberliğini, inanılmayacak bir şey olarak görüyorlar ve “Allah, Ebu Talib’in yetiminden başka bir peygamber bulamadı mı?" Diyorlar Allah’ın kudretinden bunu uzak sayıyorlar, ölümden sonra dirilip mahşerde toplanmayı da inkar ediyorlar Bu sure bu nedenle inmiştir. Surenin ilk ayetleri hep bu sebebe binayendir ve kafirlere bir cevap hükmündedir geri kalanında da Allah’ın azameti, insanin nankörlüğü (22.ayet), Allah’ın yağmurla yeryüzünü süsleyip bezemesi, nimetlerle doldurması ardından insanın kendisini güçlü sayması ama hemen akabinde Allah’ın kışı getermesi (24. Ayet) bahsolunarak insan oğlunun düşünmesi ve bunlaran ibret alması istenir Ayrıca surenin ortalarında 64,65,66. Ayetlerde kafirlerin sözleri karşısında incinen peygamberimize Allah moral vermekte, kendisinin kurtuluşa ereceğini ana hiç korku olmadığını ve ötekilerin sözinden dolaya üzüntüye düşmemesi gerektiği söylenir. 69.,70.,71., 72., ayetlerde de, Allah çocuk edindi” diyenlere cevap inmiştir. Ve peygamberimizin onlara nasıl cevap vereceği, Nuh Aleyhisselamın kıssasının inzar olarak gösterilmesi ve 98 ayet Hz. Yunus ve onun milletinin bahsolunduğu için surenin adı Yunus suresidir. 99. ayetle başlayan irşad edenlere bir öğüt var Buna göre biz evet irşatla mükellefiz. Elimizden geleni yapacağız ama hidayet Allah’a aittir. O istemedikçe kimse iman edemez kOyüzden biz Allah’ı anlatmakla üzrimize düşeni yapacağız ama zorlamayacağız hidayeti verecek olan Allah’tır. Ve surenin sonunda da peygamberimize bütün bu yapılan veya yapılacaklara karşı, Allah hükmünü verene kadar sabretmesini söylüyor
HUD SURESİ:Mekki bir suredir. İlk ayetlerde Allahın, Rahman sıfatlarından, uluhiyetinden, dönüşün yalnız ona olacağından bahsolunur. İnsanoğlu, kendine bir güzellik tattırılırsa herhalde benden bütün belalar gitti diye düşünür, ve övünür diyor. Halbu ki her iki halde de sabretmeli ve iyi işler işlemeli diyor. Yani başıma iyi iş geldiğin de, iyi bir not aldığımda bunu kesinlikle kendimden bilmemeli sabretmeli, şükretmeli ve Allah’ın takdirini beklemeliyim. Mekke’deki kafirler kur’an ayetleri için “onları sen uydurdun deyince peygemberimize 13.14. ayetler indi ve eğer uydurmaysa hep bir araya gelip gücünüz yetiyorsa haydi böyle 10 sure de siz uydurun de onlara diyor Rabbim Allah’ı inkar edenler için inzar ve tebşirle uyarmalar vardır. Nuh aleyhisselam ve kavminin kıssısi ile inanmayanlar uyarılmıştır. Hud Aleyhisselam ve kavmi anlatılır. Sure adını buradan almıştır. Salih peygamber ve Semut kavmi, Lut ve milleti, Şuayp peygamler ve kavmi, Musa aleyhisselam ve ravundan bahsolunarak, inkarcıların azmışların, bizlerin ibret almamış istenmiştir Ayrıca Teheccüt namazının önemi vurgulanmıştır. (114), Allah’ın şu sözü beni çok korkuttu. “Sözümolsun ki cehennemi tamamen cin ve insanlardan dolduracağım (119).
YUSUF SURESİ:Bu surenin nuzul sebebi, Yahudi alimleri Mekke müşriklerinin ileri gelenlerine: “İsrailoğulları’nın hangi nedenle Mısır’a geçtiklerini Muhammed’e sorun, bakalım ne diyecektir? Bakalım ne diyecektir? Diye akıl vermiştir. Bu surede Yusuf aleyhisselamın kıssası anlatılmaktadır. Allah Rasulullah’a kavminin verdiği eziyetten dolayı, Hz. Yusuf’a kardeşinin yaptığı çekememezliği ve eziyeti ve buna karşılık Allah Teala’nın ikkan ve iyiliğini anlatarak, onu teselli etmektedir.
HİCR SURESİ:
Bu surede de gene peygamberimize inanmayıp ona deli diyenlere cevaplar var. Onları bekleyen cezalardan bahsolunuyor. Hz. Hud ve kavminden bahsedilerek ibret almaları isteniyor. Ve bundan önceki 4 surede de olduğu gibi, peygamber efendimize Allah teselli veriyor. Ona dolayısıyla da bana her ne ile emrolunduysan, kafalarını çatlatıncaya kadar söyle, müşriklere aldırma diyor. Onlar sonlarını yarın bileceklerini söyleyip, efendimizin üzüntüden göğsünün daraldığını bildiğini ve ona dolayısıyla bana taki ölüm glene kadar hamd ile ona secde denlerden olmamız gerektiğini söyleyerek sureyi bitiriyor.
ENAM SURESi:
Geçmiş nesillerden ibret alınması isteniyor. Peygamberimize inanmayıp insanın peygamber olurmu hiç, melek olsaydı Allah’ın elçisi inanırdık diyenlere cevaben bu sure inmieştir. 25. ayette, kuranı her dinleyenin ondan nasiplenmeyeceğini, Allah tarafından kalplerin de engelleyen kabuklar, kulaklarında ağırlıklar olduğu yazılmaktadır. Allah’ın bu yasakladıkları kişiler seviyesine düşmemek için, bol bol dua etmeli ve kuran okuyup dinlediğimiz de içimiz titriyor, dinlemekten zevk alıyor ve gözlerimiz yaşarabiliyorsa bu halimize şükretmeliyiz. Ayetleri yalanlayanın sağır, dilsiz ve karanlıklar içinde olduğunu söylüyor. Surenin genelinde böyle insanlara hitap, uyarı, izhardır 59. Ayet de çok etkileyicidir. Yeryüzünde Allah’dan habersiz 1 tek yaprap yere düşmez. Gaybın anahtarı onun yanındadır. Gayb dediğimiz sırlarla dolu bir alem var. Bize karanlık ama bütün ayrıntılarıyla Rabbimiz onu biliyor. Ve herşey emrine amade. Ya insanoğlu fıtratına aldığı emirlerin nekadarına uygun davranıyor. Çok düşündürücü...Bir de dikkatimi çeken noktalardan biri de Allah bizi yeryüzünün çoğunluğuna uyarsanı sizi saptırırlar. Onlar sadece zanları peşinde giderler (116) diyerek bizi uyarıyor. Bugünümüz için çok dikkate değer bir uyurı bence bu. Eğer kurtulmak istiyorsak çoğunluğu değil çoğunluğu değil peygamberimizi ve kuranı kerimi takip etmeliyiz. Allah’ın bize bahşettiği rızıklardın israftan uzak durmaktan, şükretmekten çokça bahsolunmuş. Ve bitirirken de biz i yeryüzüne halife kıldığı ve sınav gereği birbirimize derece derece üstünlük verdiğini söylüyor. Ve cezası çok hızlı olandır ve biricik bağışlayıcı merhamet edicidir. Diyerek de bir izhar ve tebşirle de beni uyararak sureyi bitiriyor. Allah’ımın bana yüklediği bu büyük sorumluluğun farkında olarak yaşamalıyım.
SAFFAT SURESİ:
Mekki bir suredir. Ayetler birer cümle, birir cümle kısa kısadır. İfader nettir. Çoğunlukla cennet nimetlerinden ve cehennnem azaplanrından bahsolunmuştur. Ve surne “hamd alemlerin Rabbi Allah’a ...” diyerek son bluyor. Yani nimetlerin sayıp bunların karşılığında Rabbim benden şükür beklediğini belirtiyor. Ben de ona uygun davranmalıyım.
LOKMAN SURESİ:
Kureyşliler’in Hz. Lokman hakkında sorular sorması üzerine bu sure inmiştir. Mekkidir bu surede islamın şartlanıdna namaz zekat arka arkaya zikreliyor hemen ardından da Ahirete iman geliyor. Kurtuluya erenlerin bunlar olacağını söylüyor. Şirkten Anne, baba hakkından, Ahiret günü Allah’ın adaletli olacağından, namaz, iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak ve sabır tavsiye ediliyor. Kibir ve övünmenin yanlışlığınden, bahsolunup, öğütler verilmiştir. Açık açık bana sunulan bu uyarılardan öğüt almalı ve kurtuluşa ermek için hareketlerimi kurana uygun hale getirmeliyim.
SEBE SURESİ:
Mekki bir sure olan Sebe Sureis Ebu Süfyanın Mekke kafirlerine “Muhammed bizi ölümden sonra azap ile tehdit ediyor. Ve yeniden dirilmek ile korkutuyor Lat ve Uzza’ya yemin ederim ki bize o saat hiç gelmeyecek ve biz tekrar dirilmeyeceğiz demiştir. Buna karşı Cenab’ı Allah, “Ey Muhammed deki; hayır, Rabbime yemin olsunki, o saat size kesin gelecektir, buyrulmuştur. Surenin geri kalan kısmı da bunu vurgulayan tehdit ve uyarılardır. Sure de Hz. Davut’un bin aylık yolu bir gece veya bir sabah gibi bir sürede gidebilmesi mucizesinden bahsedilir ve surede Sebe kavmi anlatıldığı için adını buradan almıştır.
ZÜMER SURESİ:
Sura üflenmesiyle kafirler zümre zümre cehenneme ve müttakiler de zümre zümre cennete gideceklerdir diye bahsettiği için Zümer adını almıştır. Allah’ın herşeyin yaratıcıcı olduğu ve ona karşı büyük şükür içinde olmak gerektiği, inkar edenlerin büyük zararda olacağo anlatılmaktadır. 53. Ayet Allah’ın Rahmetin’e ve bağışlayıcılığına isbat olması için çok büyük bir delildir. Sure kıyamet ve Ahiret anlatarak sonlanır.
MÜ’MİN SURESİ:
Mekki bir suredir. 7 ha-mim Surelerinin ilkidir. Hikmetleri çok büyüktür. Hadisi şerife göre her kim hammimlerin ilk 3 ayetini ve Ayetel kürsiyi okursa Allah onu hıfzı muhafaza eyler . Allah ayetinde bize, ayetlerle ancak nankölük eden inançsızların uğraşacağını söylemektedir. Öyleyse az sayıda olan ihtilaflı ayetle uğraşmamalı, bana Allah’ın mesajını vermede gayet açık net olan ayeti kerimelerie öğrenip hayatıma geçirme yarışı içinde olmalıyım. 14.ayeti kerime de hep Allah’a dua edin diyor. İşte bu Allah’ın emri, öyleyese ona çok dua etmeliyim. Allah’ım sayısız nimetleri anlatılıyor ve arkasından da hamd ve övgünün yanlız Allah’a ait olduğunu gösteren ayet geliyor. Allah’ım ben bu dünyadıki en fakir, en zavallı kişi bile olsam senin bana verdiğin nimetlerin sayılmaz. Hamd ve şükür ancak sanadır. Hep bu bilinç de olmalı ve kullandığım bu nimetlerin asıl sahibini hiç bir an bile unutmamalı ve şükür, tevekkül içinde olmalıyım. Sabır teşvik ediliyor. Ve son anda ki pişmanlığın fayda vermeyeceğini söyleyerek sureyi bitiriyor . Pişman olanlar gibi olmamak için iş işten geçmeden, elimden gelenin en iyisini yapmak için çaba vermeliyim. Bu öyle zor ki ... Bunu aşmaya uğraşmalıyım.
İlknur Naciye Kula 12020258/YDÖ
FUSULLET SURESİ:
Mekki bir suredir. 7 hamimlerden olan ve fazileti çok büyük olan bu sureyi ve Tebareke suresini peygamber efendimiz yatsı namazından sonra okumaya devam etmişlerdir bunları okumadan uyumazlarmı. Allah’ın yeri iki günde yarattığını, dağları ona çivi gibi kazıklar yaptığını, en yakın göğü kandillerle donattık derken yıldızları anlatıyor ve bunun gibi Rabbimin nice nimetlerinden bahsederek, inanmayanları soruyor: Siz hep rabbinizi yalanlayıp duracak mısınız? Ve onları bekleyen cezalardan ve zekatını verip Ahirete inananları bekleyen başa kakılmayacak bir mükafattan bahsediyor. Allah bütün dünyayı farklı farklı bir düzen içinde, ve hepsini de biz insanlar için yarattı. Eğer imkan dahilindeyse bizim gezip onları görmemizi ve onları görürken onu yaratını yani Allah’ı hatırlayıp tevekkül etmemizi istiyor. Ve Kur’an neden başkabir dilde değil de Arapça olarak indi diye soranlara bir cevap hükmünde 44. Ayet vardır. “De ki kuranda inananlar için hidayet ve şifa vardır. " Bu çok büyük bir nimettir. Bunun kıymetini bilmeli ve Kur-an'sız bir hayattan uzak olmalı. Onu hayatımın merkezine yerleştirebilmeliyim.Ve gene hidayetin yanlız Allah’tan olduğunu anlatmaktadır bu ayette ve inanmayanlır için bu hidayet ve şifanın olmadığı onların kör olduğu, kulaklarında ağırlık olduğu ve onlara uzak bir yerden seslenildiğini söyler bize. Surenin son ayetinde uyan uyan diye üstüste bir uyarı var. Gaflet çukurunda olmamamızı istiyo Allah. Ben de uyanık olmalı, özellikle Ahir zamanda bu çukura beni çekeçek bukadar çok güçlü halatlar varken, ben iman halatımı daha güçlendirmeli ve bu çukurdan kendimi yukarı çıkarmalıyım.
ŞURA SURESİ:
Mekki bir suredir. Allah’ın tek dost olduğunu ondan gayrısının dost olmadığını söylüyor Rabbim. Ben de bu ayeti kerimeyi okuduğumda, kendimi yalnız hissettiğim belki de bu duygumdan dolayı gözyaşı döktüğüm günleri hatırlıyorum. Rabbim bana kendisi söylüyor bunu. Kendini yanlnız hissetme tek ve doğru dost benim benden gayrı dost arama diyor bana. Bu tarifi ne zor bir şeref, ne büyük bir nimet ki kıymetini bilene tabi. Allah gibi şanı yüce, kendi yüce, kudreti üstünde güç kudret olmayan varlık bana kendisi diyor ki ben senin dostunum (9.ayet). 28. Ayet’te ekliyor, “ O, ümidi kesmişlerken bereket indirir ve rahmetini yayar. O öyle dost, öyle övülendir. Ben bu ayete şahidim. Her ne zaman bunalsam artık kendimi kapana sıkışmış gibi hissetsem, nefes alamasam artık, o noktada hiç ummadığım bir ışık doğar karşıma, bu da nereden çıktı derim. Bu büyük nimetin farkında olmalı ve onun hakkını vererek davranmalı, bu büyük dostumu kaybetmemeliyim. Ve diyorki, her muhalefete, görüş ayrılığına düştüğünüzde sen bana dayan, bana sığın. Onlara da bu yolu tavsiyede bulun. Ben bu sağlam dostluğu bulmuşsam bu nimeti başkalarına da sürekli tavsiyede bulunmalıyımki. Olur da belki biri hidayetle nasiplensin. Gene bu sure de Fusullet Suresi gibi uyun diye beni uyararak bitiyor. Uyan ki bütün bu nimetlerin farkın da ol. Yerde gökte ne var hepsi onundur! Bütün işler dönüp dolaşıp Allah’a varır.
ZUHRUF SURESİ:
Mekki bir suredir. Altın, gümüş, yaldızlı süs anlamına gelmektedir. Allah’ın nimetliri sıralınıyor arka arkaya; yer yüzünü size beşik yaptı, size yollar açtı, bütün çiftleri yarattı, gemilerden, yumuşak başlı hayvanlardan size binek yaptı, bir ölçü ile su indirdi, onunla ölü bir beldeye hayat verdi, sizin kabirlerden çıkarılacağınız gibi..vb. Bunlardan sonra gelen ayetlerde ise, Allah’ın çocukları var, oğullarına ayrıcalık verdi, Allah’ın meleklerine dişi diyenlere, ve Allah dileseydi biz bunlara tapmaz ona tapardık, diyenlere bir cevap hükmündedir. Ve beni en sarsan ayetlerden biri de 36. Ayet oldu. Zikir konusunda Rabbine körlük eder görmezde bulunursa, biz ona bir şeytan sararız o artık ona arkadıştır. Ben bu ayetten, dünya telaşına, okulumdu, çocuğumdu, işimdi, eşimdi diye dalmamalı ve Allah’ı zikretme konusunda ihmalkar ve gaflette olmamam gerektiğini anlıyorum. Bir şeytanın başıma sarılması çok büyük bir ceza çünkü ozaman bütün işlerim, namazım,orucum, iyiliklerim herne varsa belki hepsi ziyan olurlar. Hiç birini tam ihlasla yerine getiremem çünkü. Bu surede genel olarak uyarılar çok fazla. Günlük hayat içinde Allah’ı unutmama konusunda, beni Allah yarattı deyip davranışlarıyla ziyanda olanlar, inanmayanlar vb. İçin genel bir uyarı vardır surede. Onlar oyalanıp dursunlar ileride neyin ne olduğunu bilecekler diye buyuruyor Rabbim.
DUHAN SURESİ:
Mekki bi suredir. Kuranın indirildiği geceden bahsederek başlıyor ve o gece için, her hikmetli için o zaman dilimi içinde düzenlenip dağıtımı yapıldığı ile ilgili bilgilendiriliyoruz. Firavun ve halkının denizde boğulması ve israiloğullarının kurtunuşunu anlatıyor. İlk ölümümüzden ilerisi yok, tekrar dirilmeyeceğiz diyenlere cevap var ve ince ayrıntılarıyla cennet ve cehennem anlatılmaktadır. Cehennem tasviriyle diken dilen olan tüylerimiz, cennet tasvirini işittiğimizde yerini bir rahatlama bir özleme bırakır. Bu korku ve özlem bizim bu hattaki attığımız adımları daha dikkatli atmamıza yardımcı olacaktır inş. Sure o halde gözet çünkü olar seni gözetiyorlar diye biter. Gözetilen bu şeyler ise Casiye suresinde anlatılacaktır.
CASİYE SURESİ:
Mekki bir Suredir. Casiye toptu oturan anlamına gelmektedir. Gökte ve yerde müğminler için deliller var diyor ayet. Bu da gökte ve yerde olan yani dünyadaki herşeye bir ibret bir delil gözüyle bakmamız gerektiği, gafletle dünyaya bakmamamız gerektiğini gösterir. İşte bunlar Allah’ın delilleridir. Allah var mı diye düşünürken bir mucize, aramaya başka bir delil aramaya luzum yoktur. Allah ayetleri ile alay edip ona inanmayanları bekleyen cezadan bahsetmektedir ve sureyide ve şeref hüküm hikmet sahibi yerin ve göklerin sahibinin yanlnzı kandisi olduğunu söyleyip, hamd ve övgünün yanlız Allah’a ait olduğunu söyleyerek sureyi tamamlar. Öyleyse ben de içtiğim suda, yediğim ekmekte, attığım adımda hep bunların gerçek sahibini düşünerek yaşamalı ve hamd ve şükrümü bol bol yamalıyım. Ki kurtuluşa erenlerden olabileyim.
AHKAF SURESİ:
Mekki bir suredir. Ahkaf bir yer adıdır. Kuranı Kerimin şeref, güç, hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından ve parça parça indirildiğini söyleyerek başlar sure. Sure odemede var olan putlara tapanları seslenmektedir. Söyleyin bana o taptıklarınız yeryüzünde hangi parçayı yaratmıştır? Ve onlara şöyle diyor: Kendisine kıyamete kadar cevap veremeyecek olan bir şeye tapandan daha şaşkını kim olabilir. Bunların yanında peygamberimize sen bunları uyduruyorsun diyenlere de bir cevap olarak inmiş ayetler bulunmaktadır. Ayrıca peygamber efendimize şu şekilde söyleyenler de vardı; “ Haydi getir bize o vaat edip durduğun azabı eğer doğru kimselerden isen” . İşte bu sorular karşısında peygamber efendimize nasıl cevap vermesi gerektiğini öğütleyen ayetler bulunmaktadır. Ve Onlar ateşe sunulacağı gün onlara ‘öyleyse haydi tadın azbı inkar ede geldiğiniz için...” denecek diyor ve peygamberimizin incinen ruhunu da okşayarak ona, sabret azim sahibi diğer peygamberlerin sabrettiği gibi sabret...diye onun zorluklar karşısında sebatlı olmasını istiyor. Ben bu öğüdü diğer öğütlerde olduğu gibi kendime yapılmış gibi düşünüyorum ve bu dünya hayatında elbet meşakkat olacak çünkü burası ödül yeri değil sınav yeri ilknur diyorum. Eğer bir şeyler hep rutin, hep yolunda gidiyorsa korkamalıyım çünkü burası sınav meydanı.
ZARİYAT SURESİ:
Mekki bir suredir. Vaad edilen ceza günün kesin geleceğini ve var olduğunu Allah pek çok şeye yemin ederek üzerine vurgu yaparak kesin bir dille bir kez daha bizi uyarmaktadır. Güzel şeyler yapmayı adet edinenler, geceleri pek az uyuyup, seher vakitlerinde Allah’tan bağışlanma dileyenler o gün kurtuluşa erecek olanlardır. Öyleyse, bukadar açık ve net hidayet yolu belliyse, Allah’ın benden ne istediği netse ben de gaflette olmamalı ve bu açık sonu aydınlık ve pek az meşakkatli olan bu yoldan büyük bir azimle ilerlemeliyim. Aklı başında olan insanın yapması gerektiği gibi. Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Nuh kıssalarından, Ad ve Semut topluluklarından ibrat almamız için örnekler öyarılar var. Ve Allah ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım (56.ayet) diyerek zaman zaman düşünen bir insan olarak benim bu hayattaki yaratılma gayem ne? Ben niye yaratıldım? Niye varım? Ve benzeri sorularıma açık ve net olarak bu ayetle cevap alabiliyorum. Ben Allah’ın ona kulluk etmem için yarattığı bir kuldan başka bir şey değilim. Öyleyse onun kulu gibi davranmalı ve bu görevi layıkıyla yerine getirebilmeliyim.
GAŞİYE SURESİ:
Kıyamet gününü resmeden kısa bir suredir. Önce kıyametin o korkunç yüzü anlatılmış daha sonrada ogün yüzü gülecek olanlar, kendinin arındırmış olan kimsenin kurtuluşu bulacağı, ve ahiretin dünyadan daha hayırlı olacağı haber verilmiştir. Bu surede kısaca, dünyanın sonunnun kesin bir gaşiye’e yani her yeri kaplayacak bir belaya varacaını ve asıl kurtuluş ve mutluluğun o beladan başarı ile çıkıp nimete eren ve bi şekilde sonsuza kadar çalışıp çabaladıklarından hoşnut kalan şanslı kimselere ait olacağını açaklamıştır.
KEHF SURESİ:
Surenin başındaki ayetlerden bu surenin asıl iniş sebebinin “Allah çocuk edindi” denilmiş olması olduğu anlaşılmaktadır. Bunu söyleyenleri uyarmak. Allah’ın birliğine inanmaya çağırmak için bu sune gönderilmiştir. Devamında da Allah’ın mucizelerinden biri olan Ashabı keyf kıssası anlatılmaktadır ki, bu Allah’ın varlığına bir delildir. Onların 3 genç ve bir köpekten oluştukları ve yaşadıkları hadise ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Hz. Musa aleyhisselamın verdiği sözü tutamamasıyla ilgli geçirdiği bir sınav kıssa olarak onlatılmaktadır ve bu kıssadan geçen hikmetler bizde ondan dersler çıkaralım diye bile anlatılmıştır. Rabbinin ayetlerini ve onunla buluşacakları inkar edenleri bekleyen sonla iman edip güzel işler iyleyenleri bekleyen sonsuz kalınacak olan cennet anlatılmaktadır. Ve bana çok güzel bir öğütle sure biliriliyor. Peygamberimizi diyor ki Allah: “de ki, Ben sırf sizin gibi bir insanım, ancak bana şöyle vahyolunuyor: Tanrının ancak bir tek tanrıdır. Bundan dolayı her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse, iyi güzel işler yapsın ve Rabbine yaptığı kulluğa hiç bir ortak karıştırmasın. Burada şirk belasına karşı uyarılıyorum. Çünkü şirk öyle ince bir çizgiki oraya düşmemek için, bir müğminin olması gerektiği gibi sürekli uyanık olmalı, gaflette olmamalı ve her sözümü, her eylemimi bilerek ve düşünerek yapmalıyım.
NAHL SURESİ:
Bu sure kıyamet ve azap vaadlerinin hemen glememesinden doğan şüphelerin giderilebilmesi için inmiştir. Yer de ve gökte ner varsa herşey onu tesbih eder ayeti ile irkiliyorum. Ve bir taş, akılsız bir böcek bile rabbimi tesbih ediyorsa ben sahip olduğum nimetlere bakıp, çektiğim tesbihleri düşünüp kendimden utanıyorum ve bunu kendime daima hatırlamam gereken bir ibret sayıyorum. Ve burada yapılan haksızlıkların cezası niye Ahirette veriliyor sorusuna karşı Allah eğer onların cezası burada verilecek olsa idi yeryüzünde hareket eden bir tek canlı kamazdı, Allah onları belirlenmiş bir ecele kadar bırakır, ama ecel geldiğinde de ne bir saat ileri ne bir saat geri alır diye cevap veriyor. Bu ayetle herzaman unutarak yaşadığım ölümümü hatırlıyorum. O beyaz kefene evet ben de gireceğim, bundan kaçış yok. Öyleyse vakit aleyhime akıyorken ve kesin bir ceza günü var biliyorken bu saçmalıklar, bu gaflette olmalar niye? Uyan ilknur, uyuma zamanı değil. Ömür bitti bitiyor diyorum kendi kendime. Ve bu farkındalığımı, ölümümü her an hatırlıyarak yaşamaya çalışacağım inş. Boşa ve yalan yere yeminin ahirette ayağımızı kaydıracağı söylenerek uyarılıyoruz. Allah’ın adını anarken çok dikkatli olmalıyım. Kurkan okurken önce istiaze getirmem gerektiğini buradan 98. Ayeti kerimeten öğreniyorum. Ve iman ettikten sonra Allah’ı inkar eden kişiyi bekleyen azap ve gazabın çok büyük olduğu anlatılıyor. Ve iman etmiş biri olarak, ayağımın kaymasından, aldanmakta, şeytana uymaktın daima Allah’a sığınmalı ve bu konuda da diğer tüm konularda olması gerektiği gibi gaflette olmamalı ve uyanık davaranmalıyım. Ve Nahl suresini de tamamlarken Allah kainatı onun uğruna yarattım dediği habibine, üzülme, yaptıkları hilelerden dolayı telaş etme, sabret, sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir diyerek Resullullah’ın gönlünü alıyor. Ona sabrı tavsiye edip, sabrı da ona vereceğini söyleyerek onu müjdeliyor.
İlknur Naciye Kula 12070258/YDÖ
NUH SURESİ:
Bu surede Hz. Nuh peygamber ve kavmi anlatılmaktadır. Hz. Nuh aleyhisselam, kavminin hidayete ermesi için Allah’ın kendisine verdiği vahyi hem açıktan hem gizliden çok uzun süre, büyük çabalarla yaymaya çalışmıştır. Ama kavmi hala direnmektedir. Kötü işler yapmaya, kendi tanrılarına tapmaya, birbirlerine tuzaklar kurmaya devam ederler. Ve Hz. Nuh peygamber de Allah’a inanmayan, hep kötü işler yapan ve her geçen gün günahkar olarak yetiştirdikleri çocuklar doğuran bu halkın helak olmas; ve kendisi , ona inanan ailesi ve inanan erkek ve kadınların ise bu helaktan kurtulması için Allah’a dua eder. Bu sure o dönemde, mekke müşrikleri’ne bir tekzir olarak, onlara bir uyarı bir korku verme amacı ile inmiş olabilir. Böylece Allah eğer siz de Hz. Muhammed’e inanmazsanız sonu tüm diğer peygamber gönderilmiş kavimlerinki gibi helak olacaktır demek istemektedir.
İBRAHİM SURESİ:
Hz. Musa aleyhisselamın hayatından ibret alınması gerektiği belirtilerek onun hayatından ve kavminden bahsedilmektedir. Nuh, Ad, ve Semud toptumlarından da ibret alınması istenir. Sonra da Allah’a inanmayanları bekleyen ve inanan müttakileri bekleyen sonzuz olan, altlarında ırmaklar akan cennet hayatı anlatılarak gene bir uyarı ve teşvik yapılmaktadır. 35. Ayetten 41. Ayete kadar Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın Allah’a yaptığı çok güzel bir duası bulunuyor. Sure bu yüzden İbrahim Suresi adını almış olabilir. Soyundan kendisini takip edenlerin kurtuluşa ermesini, Mekke’nin güvenli bir belde olmasını, namaza devam edilmesini, mahşerde mütün mü’minlerin bağışlanmasını vb. Dileklerle bulunarak dua etmiştir. Allah hem Hz. İbrahim’in duasını bizimle paylaşmış hem de böylece bize bir dua örneği vermiştir. Biz de Allah’a böyle du atmeliyiz. Ellerim, yüreğim, aklım sürekli dua ile dolu olmalı çünkü Allah benim kendisine dua etmemi istiyor.
ENBİYA SURESİ:
İnanların hesap günü yaklaştığı halde hala oyunda oynaşta oldukları, çok büyük zararda oldukları çarpıcı bir şekilde vurgulanmaktadır. İnsan öleceğini biliyor ama böyle kendi kulaklarıyla duyunca gerçekliğini daha iyi idrak edebiliyor. Tokat gibi çarpıyor insanın yüzüne. Evet benim hesap günüm yaklaşıyo ama ber face book’ta gezinip, modayı takip ediyorum, biraz daha kuran okuyabilecek veya iki rekat daha fazla namaz kılabilecekken dizi izliyorum. Bu sözler bana değil de kime peki, Allah vuruyor bu gerçeği yüzüme. İlknur diyor, öleceksin, ve çok adaletli, çok büyük bir makhkeme var orada senin akıbetin belli olacak, şimdi sınavdasın. Ben napıyorum sınav saatinin dolmasına az kalmış ben sallanıp oyalanıyorum. Bu ne büyük bir gerçek, bu ne büyük bir hakikat. Allahım bizi bu gaflet uykusundan uyandır. Ve sure bu gaflette olan kişeleri bekleyen sonla devam etmektedir. Ve Allah yerde ve gökte ne varsa O’na aittir. Bıkmadan usanmadan sürekli O’na tesbih etmektedir, O’na kulluk etmektedir diyor. Ben de Allah’ın kulu olduğuma göre ben de bıkkınlık ve usanç duymadan isteyerek Rabbime devamlı kulluk etmeli ve onu tesbih etmeliyim. Allah takva sahiplerini şöyle tarif ediyor. Onlar kendilerine verilen öğüt ve ışığa uyarlar. Onlar Rablerine karşı gıyabında bir saygı beslerler ve o kıyamet saatenden dolayı titrer dururlar. İşte bize verilen öğüt ışık kuran’dır. Ve Allah mü’minlerin kendisine derin bir saygı beslerken bir yandanda korkmasını yani korku ve ümit arasında yaşamasını istiyor. Bu benim için büyük bir ip ucu. Kurtuluşa ermek için hep korku ve ümit arasında yaşamalıyım. Sure de Hz. İbrahimin putları yıkması hadisesi anlatılmaktadır. Ve sure Allah’ın Rahman ismine ufak bir açaklamayla son buluyor. Allah Rahmandır, sığınılacak tek sığınaktır.
Sure bize kurtulaşa eren kulların vasıflarından bahsetmektedir. Ki bu kullar namazını huşu içinde kılar, faydasız işlerle vakit geçirmez, boş lafa bakmaz, zekat verir, ırzlarını korurlar, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler. İşte bunlar Firdevs Cennetinin misarscılarıdırlar diye geçer surede. Kuranı anlamak, Allahın benden ne istediğini anlamak bu kadar net ve kolay işte. Önemli olan bu maddelir tek tek düşünmem ve ben bunları layıkıyla yapıyormuyum cevabını gönül rahatlığıyla verebilmem. Ve için şu yönden de öyle rahat ki sözlerinde hiç bir yanlışlık olmayan, ve söylediğini yapan ve yapacak olan Rabbim bana şunu vaad ediyor: “Biz kimseyi gücünün yeteceğinden başkası ile yükümlü tutmayız”(62.ayet). Allah beni benden iyi bilendi. O bana taşıyamayacağımdan ağır yük yüklemez, bunu biliyorum. İhtiyacı olanı dar da koymaz, dualara icabet eder onu da biliyorum. Ben ki onun yarattıkları varlıklar içinde en değer verdiği varlığım, kainatı benim uğruma hizmetçi kılmış. Bukadar değer verdiği bir varlığı kendi çıkmazıyla bir köşede bırakmaz onu da biliyorum. Öyleyse ben Rabbimin istediği gibi bir kul olursam o büyük kudret, güç benim arkamda ben neyden niye korkayım ki? Öldükten sonra tekrar dirilme yok, Allah çocuk edindi, Allah’ın beraberinde başka tanrı da var? Gibi sözlere Rabbim bu sure cevaplar vermiştir. Ve sure inananları ve inanmayanları bekleyen sonu resmeden ayetlerle ilerler ve Allahın bizden beklediği şu duayla biter: “ Rabbim! Bağışla, merhamet et, Sen merhametlilerin en hayırlısısın!” . Allah benden Rahmetini esirgemeyeceğini kendisi bana söylüyor. Eğer ben günahımdan utanıp ona sığınmazsam onun rahmetinden şüphe etmiş olurum. Ozaman çok daha büyük bir günaha girerim. Günahımın farkında olsam da olmasam da herzaman bu duayı yapmalıyım. Çünkü insanım sürekli günah işlemeye müsait bir yapım var. Temizlenmek için, Allah’ın rızasını kazanmak için sürekli ondan rahmetine sığınıp af dilemeliyim.
SECDE SURESİ:
Bu surede Tevhit konusu yani Allah’ın birliği konuşu anlatılıp, dünya hayatının sonundan söz edilerek bitirilmiştir. 9. Ayette Allah insana ruhundan üflemiştir diyor. Benim ruhum Allah’ın ruhunun bir parçası ise onun yansıtmalı, Allah’ın sıfatlarının bir silüetini taşımalı demektir. Öyleyse, bu benim fıtratımsa ben ancak fıtratıma uygun yaşarsam aradığım mutluluğu bulabilirim. Aksi taktirde zaten içimde var olan o fıtratın gereklerini aradığımı bile farketmeden ömrümü bitirir ve ziyanda olarak öbür tarafa giderim. Öyleyse her zaman Allah’ın benden beklediği gibi gaflette olmamalı, uyanık olmalıyım.
TUR SURESİ:
Tur suresi pek çok şeye yemin ederke başlar ve kıyamet gününün kesin var olduğunu ve onun o dehşet kelimsiyle bile anlatılamayan yüzünü bize resmeder. Ancak ki o muttekiler başka diyerek onları bekleyen sonsuz, nimetlerle dolu cenneti de anlatmaktadır. Ve onlara sen bizim gözetimimiz ve korumamız altındasın sabert diyerek ve şu istekle sureyi tamamlar: “Kalktığın sırada Rabbini överek tenzih eyle, geceden de... Tesbih et O’na hem de yıldızların batmaya yaklaştığı sırada.” Bu Ayetle Allah’ın bizden herkesin en çok gaflette olduğu sırada, herkesin uyku halinde olduğu anda, O’nun rızası için kalkıp o saatimizi, namaz, dua, ibadet, zikir ile geçirmemizi istediğini anlıyorum. Öyle ki bu pek çok surede bu şekilde üstüne basa basa geçtiğine göre, asıl kurtuluşa erecek olanlar bu saatti iyi değerlendirebilenler ve bu meşekkate Allah rızası için katlananlar olacaktır. Madem öyle bende bundan ders almalı ve teeccüt namazını, gece ibadedini virt edinmek için daha fazla çaba göstermeliyim.
MÜLK SURESİ:
Allah 2. Ayeti kerimede hanginiz yaptığı işler bakımından daha güzel diyerek, bizim bayağı işler yapmaktan sakınmamızı, Allah’ın vereceği şeref ve affa ulaşmak için birbirimizle yarışmamızı istemişitir. Yarattığı nimetleri bir bir sıralayarak, gökteki kandillerden, uçan kuşlardın, birbirine uyumlu 7 gökten, dinleyen kulak, gören göz, işiten gönülden ibret almamızı ve ona çok şükretmemisi ister. Buradaki ayetle ben bir şey daha öğrendim ki. Benim duyan yerim kulağım değil gönlümdür. Kulağımla sadece dinlerim ama gönlümle duyarım. Demek ki her sesin ben de aynı ruh halini oluşturmamaması bu yüzdenmiş. Kuş sesi, bir musiki beni bu diyardan alıp uçururken uzaklara, bir kavga gürültüsünün seside de bu yüzden beni gerip hasta edebiliyormuş. Bu surenin inişsebebi 25 ve 26. Ayetlerdedir. Müşrikler peygamber efendimize “nezaman bu vaad ettiğiniz şey, eğer doğru kimselerseniz?” suali üzerine iner bu ayetler. 26. Ayet bu suale cevaptır.
NEBE SURESİ:
Nebe suresinde genel olarak kıyamet anlatılmaktadır. Kuran inip Hz. Muhammed’in bu haberi vermesi üzerine, müşriklerin bazen endişe bazen alay, tarzında sorup soruşturarak, konuşup tartışmalara dalmış bulunmaları üzerine inmiştir bu sure. Gene bu surede de inanmayan o kişilerin kıyamet günü halleri ve onların aksine inananların da yaşayacağı güzellikler anlatılmıştır. Ve o gün son pişmanmlığın fayda vermeyeceğini inkarcı kişinin pişmanlığını ne olurdu sanki ben bir toprak olaydım diyerek belirteceğini bildirerek sure sona ermektedir.
NAZİAT SURESİ:Nebe suresinin bir benzeri gibidir Naziat suresi de. Allah burada beş farklı şeye yemin ederek kıyametin var olduğunu buldirmektedir ve kıyameti anlatmaktadır. Sonra Firavunun kıssalarından birini daha anlatarak sonunda onu nasıl cesalandırıldığını ibret olarak bildiriyor bizlere. Bu kıssadan sonra Allah Teala’nın Rab oluşunun ve kudretinin yüksekliğini, onun açısından yaratma ve diriltmenin kolaylığını ve azgınlık hakkında ahiret azabının şiddetini anlatmak üzere inanmayanları kınamaktadır. Ve surenin bitiş ayeti insanı hayretlere düşüren bir ayet. Diyor ki Allah insanlar kıyameti görecekleri gün sanki dünyada bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa dönecekler. Bizim burada yıllar geçiyor seksen yıllık, yüz yıllak ömürlerimiz, yarın kaygısıyla yaşamalarımız, birbirimize kinler beslememiz bir hiç aslında. Toru topu yaşayacağımız bir akşam saati kadar yani 3-4 saat en fazla. İnsan bunu duyunca 3 saatlik bir ömür için değermi bunya yaşanan yaşatılanlara diyor. Bundan sonra her canım yandığımda bunu aklıma getireceğim. İlknur sabret akşam saati kadar bir ömür yaşıyorsun çok çabuk geçecek diyeceğim ve bu benim sabır gücümü daha da artıracak inş.
İNFİTAR SURESİ:
Kıyamet ve onun korku dolu yüzü bu surede anlatılmaktadır. Ogün geldiğinde gök çatlayacak, yıldızlar dökülecek, kabirler açılacak ve ogün hiç kimse hiç bir şey yapamayacak kumanda sadece Allah’ta olacak denmektedir. İyi olanlar nimetler içinde, kötü olanlar ise cehennemde olacaklar. Allah’ın beni defalarca defalarca uyardığı ogün muhakkak var ve bir gün gelecek ozaman ne bu gevşeklik ilknur. Pişman olacağın bir günün var olduğunu bile bile, daha önünde senden alınmamış avuçlarının içinden damla damla akıp giden ve bir gün bitecek olan bu zaman suyu tükenmeden yap yapacağını. Değerlendir bu kısacık ömrü. Ne bu cehalet, bu gaflet. Kalk uyan, sarsıl bi kendine gel. Gecesini, gündüzünü bir anını bile boş geçirme değerlendir. Değerlendir ki, geleceği kesin olan o gün daha az pişman ol, daha az zararda ol.
İNŞİKAK SURESİ:
Sure gene kıyamet gününü anlatarak başlamaktdır. Ve burada kitabı sağ tarafından ve arkasından verilen terimini kullanarak, hesap günü kazanan ve kaybedenleri anlatmıştır. Burada gene beni çok ürküten bir şey var. Kaybedenleri anlatırken Rabim açıklamasında şöyle buyurmuş: “Çünkü o dünyadayken ailesi içinde mutlu idi, hiç alt üst olmuş görmeyecek sanmıştı, çünkü Rabbi onu gözetiyordu. “ Bu ayetlere bakarak aslında kendi sonumuza bir çıkarmı yapmamız mümkün mü diye bir düşünce geldi aklıma. Ben bu dünyada hiç sıkıntı çekmeden yaşıyorsam, hergün annemle, babamla, çocuğumla, eşimle gülüp oynuyorsam, işlerim hep yolunda gidiyorsa ve öyle beni bunaltacak sıkıntılar yaşamıyorsam korkmalı mıyım acaba. Ahirette mutlu olmak için madem bura sınav yeri biraz cefa çekmek zorundayız. Peygamber efendimiz kainatın onun aşkına yaratıldığı insan, Allah’ın en sevgili kulu ama onun yaşadıklarını belki de daha kimse yaşamadı bu dünyada. Acaba biz bugün mutlu mutlu yaşıyorsak korkamalımıyız. Bence korkmalıyım ben. Bukadar rahat ve mutluysam bunların elbet bir gün bir karşılığı alınacaktır. Öyleyse ibadetime, zekatıma, ilmime, yardımseverliğime, irşadıma,sadakama, hasta ziyaretime,az uyumaya, kuran okumama vb. Ağırlık vermeliyim ve bu dünyada bana fazla fazla bahşedilen bu nimetlerin bedelini ödemeye çalışmalı, hesabı diğer tarafa bırakmamalıyım.
RUM SURESİ:
Sure İnanmak için bir delil, mucize gösterilmesinin istenmesi üzerine inmiştir. Neredeyse surenin tamamına yakın ayetlerde, Allah kendi gücü ve kudretiyle yaptığı şeyeleri bir bir sayarak işte bunlar size bir delildir diye onlara cevap vermektedir. Ve Allah yüceliğine yemin ederek, Peygamberimize şöyle seslenir: “sen onlara başka bir mucize de getirsen, o inkar edenler yine diyecekler ki siz batıl şeyler ortaya koyuyorsunuz”. Allah bu surenin sonunda da gene peygamberimizin böyle insanlar karşısında gücünü, azmini sabrını kaybetmemesini ister. Allah’ın sözü kesin gerçekleşecektir. Sakın kesin inanç sahibi olanlar seni üzmesin diyerek onun üzüntülerini üzerinen alır ve ona moral verir. Biz Allah’ın peygamberimize yaptığı, ona moral veren bu sözleriyle aslında ona olan sevgisinin büyüklüğünü ve Allah’ın merhametinin büyüklüğünü anlayabiliriz. Ve kendim de buradan pay çıkararsam haksızlığa uyğradığımı düşündüğüm, kendimi çok çaresiz hissettiğim anlarda, Allah’ın bu merhametini hatırlayarak kendime bir sığınak bulabilir ve bana o haksızlığı yapanın adaleti büyük Rabbim tarafından bir gün cezasını çekeceğini bilerek teselli bulabilirim.
ANKEBUT SURESİ:
Bu surenin mekki surelerin sonuncusu olduğu ve hicret sırasında indiği söylenmektedir. Bu surede Allah’tan başka dost edinenlerin durumlarını ve dünyayı avlamak için kurdukların düzenlerini örümcek ağına benzettiği için bu ismi almıştır. Allah burada üstün çaba sarfedenin kendisi için çaba sarfettiğini çünkü kendinin zengin olduğunu ve alemlere ihtiyacı olmadığını belirtir ve bu surede Allah ana, babaya iyi davranmayı emretmiştir. Yani bu bir rica veya öneri değil Allah’ın emridir. Biz hayırlı iyi birer evlat olmalıyız. Ad, Semud, Medyen halkına yapılan öğütler, Hz.Lut kıssası ibret almamız için anlatılmaktadır. 41. Ayette Allah’tan başka dostar edinenlerin durumunu örümceğim durmuna benzetiyor Allah. Onlar kendilerine bir ev ediniyor ama edindikleri ev örümcek ağına benziyor diyerek sonunda da şöyle ekliyor evlerin en çürüğüde örümcek evidir eğer bilselerdi. Yani dünya kadar türlü dolaplar çevirsen, dünyalık için dalavere de çevirsen yaptığın onca düşenin hükmü kıymeti yoktur, bir üflemeyle yıkılacak kadar zayıf bir ipe tutunmuş olursunuz aman dikkat edin diyor Allah bize. İnanmayanların yaşayacakları şeyler ve muttakilerin durumu anlatılır ve son ayet bana çok ümit vericidir. Bu ayette Allah eğer O’nun yolunda çalışıp çabalarsam bana ışık tutacağını, yollarını göstereceğini ve benimle birlikte olacağını söylüyor. Bundan daha müjdelejici bir şey olabilir mi? Yeterki ben tam bir imanla hidayet yolu üzerine çıkayım, hiç yalnız kalmayacağım ve bocalamayacağım çünkü Allah benim yanımda olacak, onun sözü var. Bu çok müjdeleyici ve beni rahatlatan bir haber.
YUNUS SURESİ: 109 ayettir. 40,94,95 ve 96. ayetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir.
İnsan yeryüzüne nasıl işler yapacağını görmek için gönderilmiş. O yüzden dileyen mümin olur, dileyen kafir. O isterse yeryüzünde herkes tek ümmet olur.İnkar edenlerin ameli kendine, benim amelim bana. Allah insana zulmetmez, yalnız insan kendisine zulmediyor. Allah ibadet edilmeye en layık olandır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlara korku ve hüzün yoktur. Allah'a iftira edenler rahatlık bulamazlar. Allah insanlara bir mühlet vermiştir inanıp küfründen kurtulması için. Göklerin ve yerin yaratanının Allah olduğunu bile bile insanlar karşı gelmekten sakınmıyorlar. Gaybın bilgisi, kıyamet saatinin bilgisi Allah'ın indindedir.
Surede Nuh ve Musa peygamberlerden bahsedilmiş.
İnsana dokunan bir sıkıntı ondan kaldırıldığında insan şükretmeyi unutur. Ben şükredenlerden olmalıyım.
HUD SURESİ:123 ayettir. Hud peygamberin hayatından bahsedilmiştir. 2, 17, 114. ayetler Medine'de, diğer ayetler Mekke'de inmiştir.
Kuran Allah'ın ilmiyle inmiştir ve bir benzerini onların getirmesi de mümkün değildir. Ahiret azabından korkanlar için helak olunan kavimlerde deliller vardır. Nuh'un oğlunun gemiye binmemesi, İbraLut'un kavminin iman etmemesi.. Medyen halkına Şuayb peygamber öğütte bulunmuştu: tartıda adaletin sağlanması, yeryüzünde fenalık yapmamaları gibi.. Şuayb peygamber kavmini uyarması üzerine ''Sana bunu namazın mı emrediyor'' demesi çok etkileyici idi. Ayrıca Peygamberler yaklaşık aynı ahlaki değerleri yaymak istemişlerdi.
Emrolunduğum gibi dosdoğru olmam gerektiği, zulmedenlere yakınlık göstermemem gerektiği, iyiliklerin kötülükleri giderdiği, Allah'a ibadet etmem gerektiği, O'na dayanmam gerektiği bildirilmiş.
YUSUF SURESİ: 111 ayettir. 1, 2, 3. ayetleri Medine'de diğer ayetler Mekke'de inmiştir. Yusuf peygamberden bahsedilmiştir.
Yusuf'a rüyaları yorumlama ilmi verilmişti. Onun babası tarafından sevilmesi kardeşleri tarafından kıskançlığa neden olmuş ve onu kuyuya atmışlardı. Babalarıysa sabretmeyi denemişti. Yusuf'u satın alan adamın eşi ona mehletmiş sonra O'nu korumak için zindana atılmasını sağlamıştı. Zindandan çıkmasını rüya yorumu sayesinde olmuştu. Yusuf ülkesi için önemli bir makama yerleşince babası ve kardeşlerini yanına çağırmıştı. Kardeşi Bünyami'ni de yanına alıp babalarının yanına dönünce onu ümitvar bulmuşlardı. Sonra Yusuf'un huzuruna tekrar çıkınca gerçeği anlamışlar babalarına da ondan bir gömlek parçası götürmüşlerdi.ve onun gözleri açılmıştı.
Yusuf peygamber Rabbi'ne şükretti. Allah sabredenleri selamete ulaştırır. Ahiret yurdu onu dileyenler için daha hayırlıdır. Kuran da önceki kitapların tasdiki hidayet, rahmet ve içerisinde pek çok delil iledir.
HİCR SURESİ: 99 ayettir. ayetlerin 87si Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir.
Kuranın indirilmesi korunması Allah'a aittir. İman etmeyenler muhakkak pişman olacaktır. Allah insana ruhundan üflemiştir. Yine de şeytana uyanlar zarar edecektir. Şeytan yaratılış ve iktidar hırsı isyan etmesine neden oldu, ona uyanlarda onunla beraber azabı tadacak. Allah'ın hidayet etmediği kimse ziyanda olacaktır.
Lut kavminin harabelerinin bir yol üzerinde bulunması insanların Allah'ın cezasının ne denli şiddetli olduğunu görmesi için bir delildir. Hicr ve Eyke kavimlerinin iman etmemesi de helaklarına yol açtı.
Müminlere merhamet kanatlarını indirmesi peygamberin yumuşak olması onların islama iyice ısınmalarını sağlamak içindi. Güler yüz ve tevazu ile insanların kalbine bir şeyler işlenebilir. Ayrıca peygamberin iman etmenlerin tutumlarına sözlerine üzülmemesi gerektiği vurgulanmış. Sadece bir elçi olduğu hatırlatılmış.
Son bir çıkarım olarak Rabbimi hamd ile tesbih edip ölüm gelene dek Allah'a ibadet edenlerden olmalıyım.
ENAM SURESİ: 165 ayettir. 91, 92, 93 ve 151,152,153. ayetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Surenin bazı ayetlerinde Arapların kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakım gelenekleri kınandığı için sureye Enam suresi denmiştir.
Önlerine bir kitap gelse de, helak edilen kavim örnekleri de gelse inanmazlar. Allah'ın gözüne kalbine perde indirdiği kimse inanmayacaktır. Dünya hayatının eğlence ve oyun olduğunu sananlar ahiretten pay alamayacaklar.Ayetlerle ilgili münasebetsizlik yapanlara yaklaşma. denilmiş. Eğer biri bilmeyerek kötülük işler, kendini düzeltirse Allah bağışlayıcıdır.
Peygamberler Allah'ın üstün kıldığı kimselerdi. İshak, Yakub, Süleyman, Eyyub, Musa, Harun...
Namazımı, ibadetlerimi dosdoğru yapıp Allah'tan korkanlardan olmalıyım. Allah'tan başka dost ve şefaatçi aramamalıyım. İsraf etmemeliyim nimetleri. Allah'ın delillerine yüz çevirmemeliyim. Bilmeliyim ki yeri, göğü, tüm kainatı O yarattı ve bunu farketmenin şuuruyla yaşamalıyım. -zira gören ile görmeyen bir değil - Temiz rızıkları haram kılanlar gibi olmamalıyım ve onlara tanıklık da etmemeliyim.
SAFFAT SURESİ: 82 ayettir. Mekke'de inmiştir.
İlk dört ayetin iniş nedeni peygamberin kafirlerce bütün ilahları tek bir ilaha indirmesi ve yaratılanlara tek bir ilahın güç yetiremeyeceğini düşünmeleri idi. 165. ayet rivayete göre dağınık şekilde namaz kılan müslümanların saf haline gelmeleri için indirilmiş..
Sure, hesap günü tasvirleriyle başlıyor. İnanmayanların tekrar dirilme üzerine düşünmedikleri ve mahserde bundan sorulacaklarından bahsediyor. Cehennemden ve inanmayanların orada neler yiyeceklerinden; cennetten ve orada kalacaklar için ziynetlerden bahsedilmiş.
Hz İbrahim oğlunu kurban etme hadisesi ile imtihan olmuş. ikisi de gösterdikleri sadakat ile iyi kimseler olduklarını göstermişler. İkisinin soyundan da iyi kimseler gelmiş. Musa peygamber Harun ile desteklenmiş. Lut ve İlyas peygambere kavimleri inanmamış. Hz. Yunus balığın içerisinde Allah'ı çokça tespih etmişti, böylece o başığın karnından kurtulup ümmetine peygamber olmuştu.
Allah'a kız çocuk isnat edenler, oğulları kızlara tercih edenler yalancıdır. Bir de Allah ne doğmuştur ne de doğurulmuştur. Allah herkesi bir süreye kadar bekleyecek, kıyamet kimileri için azaptan başka bir şey olmayacak.
LOKMAN SURESİ: 32 ayettir. Mekke'de, Saffat suresinden sonra indirilmiştir.
14. ve 15. ayetler, Sad bin Vakkas ve onu dininden çevirmeye çalışan annesi hakkında indirilmiştir.
21. ayetin inişi de kendilerine Tevrat verilmiş olan yahudiler peygamberin ''Size ilimden pek az şey verilmiş.'' sözünü sual etmişler, bundan kendi kavmimi yoksa kendilerini mi kasdettiğini bilmek istemişler. Onun cevabı devamından ayet indirilmiş.
Sure ile ilgili çıkarımlarım: boş söz ve faydasız işlerden uzak durmalıyım. Allah'a şükretmeliyim. Çünkü O övülmeye layık. Anne ve babama itaat etmeliyim. Yaptığım işler kayda geçtiğini bilerek yaşamalıyım. Lokman peygamberin oğluna öğüdünden pay çıkarmalıyım -Allah'a ortak koşmamalıyım, namazı kılıp iyiliği emretmeli, kötülükten sakındırmalı, sabredip insanlara karşı kibirenmemeli, çalım atarak yürümemeliyim -İnsan kıyamet saatin, yarın ne kazanacağını ve ne zaman öleceğini bilmez. O yüzden ona göre hareket etmeliyim.
SEBE SURESİ: 54 ayettir. Mekke'de inmiştir.
Yerde ve göktekilerin mülkü Alla'a aittir. Ayetleri hükümsüz kılmaya çalışıp ahirete inanmayanlar sapıklık içerisindedir.
Allah, Davud peygambere demiri onunla çalışıp şükretmesi için vermişti. Süleyman'ın emrine rüzgarı, cinleri vermişti. Yalnız onun ölümünü sezdiren bir böcek olmuştu. Sebe halkına sırt sırta şehirler, güvenli yollar, gidiş gelişler düzenlenmişti. Onların nankörlükleri bir sel ile helak olmalarına neden oldu. Kimse kimsenin günahını sırtlanmayacak. Dünyada malca evlatca ve yaşayış olarak iyi durumda olanlar şımarıklıkları dolayısıyla imandan uzak duruyorlar, bilmiyorlar ki Allah'ın huzurunda bunlar fayda etmeyecek kendilerine. Bir de dünyada gerçeği inkar edenlerin ahirette inanmaları fayda etmeyecek.
ZÜMER SURESİ: 75 ayettir. 71 ve 73. ayetlerde geçen kafir toplulukları anlamına gelen zümer kelimesinden adını almıştır. 53. 55. ayetleri Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir.
11. ayet müşriklerin peygamberin neden kendilerinin ve atalarının taptıklarını inkar etmesini sorgulamaları üzerine inmiştir. 22. ayette geçen Allah'ın gönlü İslam'a açılanlar Hamza ve Ali iken; Allah'ı anmakta katı olanlardan kastedilen ise Ebu Leheb ve oğludur.
Sureyle ilgili çıkarımlar: Dini yalnız Allah'a has kılarak O'na ibadet ve kulluk etmeyim. Allah insana pek çok nimet verdi. O'na kendi ruhundan üfledi ve ondan eşine de yarattı. Allah'ın ihsanını bu noktada tekrar hatırlamalıyım. Sıkıntılı ve ferah zamanlarımda O'nu anmalıyım, nankörlük etmemeliyim. Dünyada güzellik yapanlar güzellik bulacaklardır. Ben bunun farkındalığını yaratmalıyım. Allah kullarına yeter. Allah'ın rahmetinden ümit kesmemeliyim. Azap gelmeden tevbe edip O'na teslim olanlardan olmalı, indirilen kuranı takip ve tatbik etmeliyim. Doğruyu getiren ve onu koruyanlardan olmalıyım. Dahası Rabbimden korkarak, ebedi cennete girmek için hamd edenlerden olmalıyım.
MÜMİN SURESİ: 85 ayettir. 56 ve 57. ayeler Medine'de diğerleri Mekke'de inmiştir.
Allah'ın buğzu inkarcıları buğzundan daha büyüktür. İnkarcılar tekrar diriltildiklerinde dünyaya yeniden dönmek isteyecekler ama bu kabul edilmeyecek. Nankörlük edenler, ayetler hakkında mücadele edenler kafirler cehennemliktir. Orada bir dost ve yardımcı bulamayacaklar.
Nuh, Ad, Semud kavmi ve daha sonrakilerin durumu Firavun gibi helak olmak olmuş. Azabı gördüklerinde iman edenlerin imanı kabul edilmeyecek. Allah'ın biçtiği hayat, akledip O'na yönelmeleri için yeterlidir çünkü. Ölüpte tekrar diriltildiklerinde o taptıklarını yanlarında bulamayacaklar, hüsrana uğrayacak onlar. Ayrıca kıyamet adaletin sapasağlam olduğu yer olacak. iyilerle kötüler bir tutulmayacak. Bilen ile bilmeyende.
Önce bir dünya hayatı ardından daimi bir hayat bahşeden O'dur. Lakin bunu elde etmek için dini Allah'a has kılarak yalvarmalıyım.
BETÜL ELİBOL
NUH SURESİ:Şüphesiz ki beni yoktan var eden öldüğüm zaman tekrar diriltecektir.Dünyaya gelmemin bir amacı var ve benim tek gayem beni yaratana karşı olan sorumluluklarımı yerine getirmemdir.Bu konuda başarılı olamasam da elimden gelenin en iyisini yapmalı ve bolca tövbe etmeliyim.
İBRAHİM SURESİ:Çıkarcılığın,maddeperestliğin ve nice kötülüklerin hakim olduğu karanlık çağda Kur an karanlığı defetmiş ve yerini aydınlığa bırakmıştır.Kuran hayat nizamı,dünya ve ahiret saadeti gelmiştir.Eğer ben Allaha karşı şükrümü eda etmek istiyorsam emirlerine itaat edip O nun istediği gibi bi kul olmalıyım.
ENBİYA SURESİ:Kainatta iki ilah olsaydı elbette birinin istediğini diğeri istemez ve böylece yerin,göğün ve evrendeki tüm varlıkların düzeni bozulurdu.Şüphesiz ki yaratıcı bir tanedir ve kulluğumuz yalnız O nadır.Firavun ve benzerleri kendi kendilerine ilahlık taslayıp Allahın dinini dışlayarak din gibi birtakım kurallar oluşturmuş ve insanları da ona uymaya zorlamışlardır.Allah her şeye gücü yeten ve zalime zulmünün karşılığını verendir
MÜ'MİNUN SURESİ:İnsanın doğuştan gelen kendi aslındaki özel kabiliyetleriyle en güzel şekilde donatılmış olarak gelişmektedir.Bu da ancak Allahın eseridir.Allaha iman etmemek,Onu yok sayarak yaşamak veya Peygamberinin getirdiklerini yalanlamak ve onlardan yüz çevirmek Allaha karşı yapılmış bir başkaldırıdır.Bunun karşılığı da kıyamet gününde en acı şekilde alınacaktır.Ben başıboş sadece içgülerimle hareket etmek dünyaya gönderilmedim,Düşünce,akıl ve irade sahibi bir varlık olarak yaratıldım ve bunların sonucunda oluşan sorumluluğumu en güzel şekilde yerine getirmeliyim.
SECDE SURESİ:Allah benim her yaptığımı nerede olursam olayım her halimi bilmektedir.Acizliğimi en çok secde anında farkediyorum.İnsan böbürlenip Yratıcının önünde boyun eğip secde etmezse hayat gayesine ulaşamamış demektir.
TUR SURESİ:Eğer ben gerçek bir ümmet olup Cenneti kazanmayı hak edersem biliyorum ki sonsuz ve sayısız nimetler beni bekliyorHer işimde yanlızca Allaha güvenip sadece O na sırtımı dayamalıyım.Şüphesiz ki O istemedikçe hiç bir şeyi elde edemem.Tıpkı kafirlerin Efendimize tuzak kurup öldürmek istediklerinde Rabbimin bunu istemeyip planlarını bozduğu gibi.
MÜLK SUREİ:Dünyaya imtihan için geldiğimi bilmeliyim ve daima hesap günüden hem korkup hem de o gün için uğraşmallıyım.Hayatımı nefsimin arzu ve isteklerine göre değil İslamın isteklerine göre yaşamalıyım.
HAKKA SURESİ:Kıyamet gününü dehşeti gözler önüne serilerek o gün için elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerektiği vurgulanmıştır.Hayata geliş amacım da kulluktur.
NEBE SURESİ:Tüm insnalığı bekleyen kıyamet günü var ve biz insanlar o günde sınanmak için gönderildik dünyaya.Asıl amacımızı unutup dünya zevkine dalarsak bizi bekleyen dehşet dolu bi azap var.Hala fırsat varken kendimize gelmeliyiz.
NAZİAT-İNFŞTAR-İNŞİKAK SURELERİ:Burada Firavunun kendini rableştirip insanları kandisine tapmaları için zorlamıştır.Halbu ki O nu ve onun gibileri bekleyen hesap gününde gerçek Rabbin kim olduğunun farkına varacaklardır.Allaha karşı sorumluluğumu bilip O na tüm benliğimle teslim olup itaat etmeliyim.
RABİYE KARTAL 12070217 YDÖ
4.HAFTA
41-50
RAHMAN SURESİ
Allah'ın isimlerinden biriyle başlayan tek sure olma özelliği ve ismin Rahman olması bize kendini Rahman olarak tanıtması;
bizlere dünya ve ahirette nasıl muameleedeceğinin kanıtı. Güvendesin Ey insanoğlu. Seni yaratmadan seni senden çok düşünen Allah
önce Kur'an'ı öğretti. Seni yarattı anlaşılmamanın san vereceği ızdırabı bildiğinden sana kendini ifade etmeyi öğretti.
Sayısız nimetler verdi. Rabbinin mutlak otoritesinden sakınanlar için cennette nimetlerinin artarak devam edecğini bildirdi.
Sözün bittiği an gelmeden inkar edemeyeceğin bunca nimet karşısında hiçbir şeye muhtaç olmayana muhtaçlığını ilan et.
Bütün alem gibi sende ona secde et. İçini ve dışını dünya ve ahiret nimetlerine hazırla. " Rabbinizin nimetlerinde hangi birini
inkar edebilirsiniz ??? "
FATIR SURESİ
Anlamaya çalıştığın hayatta en doğru haberi ancak herşeyden haberdar olan Allah verebilir. Ona sadece güzel sözler
ve bu sözleri yücelten ameller yükselir. Yoktan var eden Allah'ın üzerindeki tasarrufuna kimse engel olamaz. Allah hayatına
daima her an müdahildir. Aldanma, sana verilen yeterli ve belirli süreyi iyi kullan. Alemin hayranlık verici yaratılışındaki farklılığın
renklerini gör. Allah'ın kelamını tilavet et. Namazını dodğru kıl. Gizli açık infak et. Unutma daqima görülüp gözetleniyor ve kaydediliyorsun.
Allahım ! " Hüznü bizden gideren Allah'a hamd olsun." demeyi hepimize nasip et.
MERYEM SURESİ
Öğrenmede , hikayenin en temel öğelerden biri olduğunu ezeli ilmiyle bilen Allah ibretlik hikayelerle sana yol gösteriyor. Hz Zekeriyya
duasıyla olmazı nasıl Allahın izniyle oldurduğunu, Meryem'in hikayesiyle iman ederken dirençli ve sebatlı olmayı, Allahın "Ol" demesinin
herşeyi olur yaptığını öğreniyoruz. Allah insanın yapıp etmelerinin altındaki asıl sebepleri açıklıyor. Allah'tan başkasını ilahlaştıranların asıl
kendilerine statü ve nüfus sağlamak için yaptıklarını, sorumluluk bilincinde olanların ise Allah'ın sebatlı kılması ile mutlak mutluluğa
ereceklerini anlatıyor. Sen de sorumluluklarının farkına var ve sabırla yerine getir. Ne şanslısın " Ol " demesi herşeye kadir bir Rabbin var.
TA HA SURESİ
Gizli açık tüm duygu ve düşüncelerimizi bilen Allah bize Kur'anı ebedi mutluluğa ulaştıracak uyarı kaynağı kıldı. Bu suredeki uyarıları;
Zorlandığında Rabbine dua et. Ummadığın yardımlar bulursun. Allahı anmakta ihmalkar olma. İnsanlarla yumuşak konuş. Seni kötülükten
koruyan aklınla yaratılış amacına uygun hareket et. Fıtratına yabancılaşma . Günahı hayat tarzı haline getirme. Zulüm en ağır yüktür, yüklenme.
Kur'an hakkında tez canlı davranma. Kur'anı bütünlüğü içinde kavra. " Rabbim ilmimi artır." diye daima dua et. Unutma şeytan Adem'den
bu yana senin düşmanındır. sabırlı ol. Namazını dosdoğru belirlenen vakitlerde kıl ki, razı olduğun belli olsun. O da senden razı olsun.
HAKKA SURESİ
Ahiret hayatının kesinliğine işaretle buna inanmayanların dehşetli tarif eden sure , işittiğini anlayan ve kavrayanlar için böyle
olmayacağını meydan okuyarak anlatır. En gizli sırların bile gizli kalmayacağı günde Allah'a inanıp güvenen muttakilerin sevinçlerini
yaşamak istiyorsan; Azamet sahibi Rabbin adına hareket et.
ME'ARİC SURESİ
Tarifsiz azabın geleceği o güne kadar sabret. Namazını kıl, malının üstünde hakkı olanların hakkını teslim et. İnkar edenler
azabı şimdi isteyip sözle oyalanadursun. Sen titizlikle namazını kıl. Dokunulmazlıklarıın kaldırılacağı o günde azaptan korunmak
için gün doğumunun ve gün batımının Rabbine gün doğumunda ve batımında secde et. Asla önüne geçilmeyen Rabbinin önüne
hiçbir şeyi geçirme. Daima önceliğin Rabbinolsun.
NEBE SURESİ
Yeniden diriliş günlük hayattan benzetmelerle veriliyor. Uykunu ölüme , gündüzün hayata benzetilmesi gibi. Nimetlerle dolu
yeryüzün görevini tamamlayıp , Ayrışma Günü geldiğinde mutluluk yurduna gidebilmek için dünyada Allah bilinciyle hareket et ki,
orada toprak olmayı dileme.
NAZİ'AT SURESİ
Allah kur'anı neden gönderdiğini açıklıyor. Küfre dalanları daldıkları okuyudan çıkarmak müminlere de umut olmak için gelen ayetler seni
dünya ve ahiret hayatına hazırlıyor. Kur'anı oku., tabiatı oku, alemi oku, kendini oku, okuduklarını hayatına kat.Dünya ve ahiret
hayatında azaba uğrayanların hikayelerinden ibret al. Hayır yolunda birbiriyle yarışan öncilerden olmak için çaba göster. Kısacık
dünya hayatına aldanma, ömrünü vahiyle bereketlendir.
İNFİTAR SURESİ
Safhaları ile yeniden dirilişi anlatan sure hayatta iken önceliklerimiz iyi belirlememiz gerektiğini ertelediğin sana nelere mal olacağını
farkettirmek istiyor. Kendini kandırmayı bırak. Herşeyin sahibi son derece cömert Rabbine karşı sorumluluklarını yerine getir.
Hiç kimseden fayda gelmeyecek güne kendini hazırla.
VAKI'A SURESİ
Gerçekleşmesi kesin ahiret hayatı başladığında insanlar üç sınıf olacak;
1. Bahtiyarlar.
2. Bedbahtlar.
3. Önden Gidenler.
Bu üç grubun ahiretteki hallerini düşünmek, tohumu ve suyu düşünmek, hüzünlenmek ve şükretmek. Her daim azamet sahibi
Rabbinin adıyla hareket etmek istemek. Ölümün herkesi kuşatacağı gün gelmeden Kur'an'la yaşamak için bütün gücünle gayret etmek,
temizlerden olmak ümidiyle yaşamak.
YUNUS SURESİ:Kuran'ı kerim'i rabbimizden bir öğüt,kalplere şifa ve hayatımızı anlamlandırmada hidayet rehberi olarak okumalı ,oku-düşün-anla-yaşa kavramlarını gerçekleştirmeliyiz.
HUD SURESİ:Allah'a indirmiş olduğu Kuran'ın istediği şekilde kulluk etmeliyim,böylece salih amel işleyen Allah'ın dostları arasında yer alıp cennetine nail olabilirim.
YUSUF SURESİ:Kuran ;her şeyi ayrı ayrı açıklayan yol gösterici bir rahmettir.kötülüklerden sakınır sabredersem şüphesiz Allah iyiliklerimi zayi etmez.
HİCR SURESİ:kovulmuş şeytanın kıyamete kadar olan mühletinden ve insanlar üzerindeki tavrından.ilahi kitapların kendisiyle kemale erdiği Kuran'ın her türlü kötülüklerden korunacağı bildirilmiştir.
EN'AM SURESİ:dünya hayatı bir oyun ve eğlencedir geçicidir.hesap günü geldiğinde hesabını veremeyeceğimiz ameller yapmamış oluruz inşallah.
SAFFAT SURESİ:sıkıntılar karşısında isyan etmemeli Allah'a sığınmalıyım şüphesiz Allah sıkıntılarımızı geçirir.Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
LOKMAN SURESİ:bu surede lokman (a.s)peygamberin oğluna vemiş olduğu öğütlerden bahsedilir.Allah en gizli şeyleri bilendir,kibirli olmak Allah tarafından kabul edilmez Allah'ın vermiş olduğu nimetler karşısında şükretmeliyim.aldatıcı şeytana uymaktan Allah'a sığınırım.
ZÜMER SURESİ:rabbime karşı gelmekten sakınmalıyım.şüphesiz bu dünyada iyilik yapanlar için mükafat vardır.
MÜ'MİN SURESİ:Allah'ın vermiş olduğu nimetler karşısında haksız yere şımarmamalı ,böbürlenmemeli,büyüklük taslamamalıyız,şükretmeliyiz.
FUSSİLET SURESİ:Allah her şeyi en iyi bilen,kuşatandır.Allah'ın istediği şekilde yalnızca O'na ibadet etmeliyim batıl olan şeylerden uzak durmalıyım.
Kadir
TETİK-12070351/YDÖ 1
DUHA SURESİ:
‘’Duha’’ kuşluk vakti anlamına gelir.Bu surede Allah(cc) peygamberimize sahip çıkıp onu koruduğu 1. Ve 2. Ayetlerdeki yeminlerle bildirmiştir.Bu sureden en büyük kazanımım dünya hayatının boş olduğu bizim için en hayırlısının ahiret hayatı olduğu,yetimleri azarlamamız ve ezmememiz gerektiği açıktır.
İNŞİRAH SURESİ:
‘’İnşirah’’açılmak,genişletmek ve sevinmek anlamlarına gelir.Bu sure beni lise yıllarıma götürdü.Siyer hocamız 1. Ayetin peygamberimizin çocukluğunda kalbinin iki insan görünümlü melek tarafından açılıp temizlenmesi olayını anlattı.Yani peygamberimizin risalet görevini yapabilmesi için Allah(cc) peygamberimizin kalbini temizletmiştir..Birde bu sure peygamberimizin görevinin zorluğu ve sonucunda İslam dininin kolaylık dini oluşu ve günümüze kadar gelmesi bu surede anlaşılmaktadır.
ASR SURESİ:
‘’Asr’’ yüzyıl ve ikindi vakti anlamlarına gelmektedir.Bence bu surede Allah(cc) Asra yemin ederek iman edip iyi amellerde bulunanlar,hakkı tavsiye edenler hariç diğer insanların ziyanda olduğu vurgulanmıştır.Bizler Allah’a içten iman etmeliyiz ve Allah rızası için iyi amellerde bulunmalıyız.
ADİYAT SURESİ:
‘’Adiyat’’ koşan at anlamına gelmektedir.Bu surenin anlaşılması çok zor değildir aslında.Çevremize baktığımızda bazı insanların mal hırsı ve dünya hayatına düşmüştürler.Allah(cc) her şeyi görür ve bilir.Bu yüzden de insanların yaptığı her şeyden haberdardır.
KEVSER SURESİ:
‘’Kevser’’ çok nimet demektir ve ayrıca cennette bir havuzun adıdır.Ben lisede tefsir dersinde bu sureyi anlamadığım için hocaya sormuştum.Bu sure peygamberimizin erkek çocuklarının küçük yaşta öldüğü için müşriklerin peygamberimize soyu kesik anlamına gelen ‘ebter’ diye nitelendirmiş ve hakaretlerde bulunmuşlardır.Bu nedenle bu sure peygamberimize indirilmiş ve Allah’ın peygamberimizin yanında olduğu ve Allah ‘a şükredip kurban kesmesi istenilmiştir.
TEKASUR SURESİ:
’’Tekasur’’ çokluk yarışı ve çoklukla övünme manalarına gelir.Bana bu sure bana çok şey kattı.Fazla malı olupta bu malıyla övünenleri ahirette çok büyük azaplar beklemektedir.Böyle insanlar dünya malına önem verip şükretmedikleri ve Allah’ı unuttukları için böyle insanların vay haline!!!!
MAUN SURESİ:
‘’Maun’’ zekat vermek veya bir şeyi geçici olarak kullanması için birine vermektir.Bu surede peygamberimiz döneminde dini yalanlayanların ve Allah’ı inkar edenlerin olduğu açıktır.Böyle insanlarda Allah korkusu olmadığı için zayıfları,yetimleri ve yoksulları ezerler.İşte böyle insanlar güç ve gösteriş meraklısıdır ve iyilikte bulunanlara engel olurlar.Bu sure aslında bizlere çok şey öğretir.Bizler yetimleri ve zayıfları korumalı,yoksullara da yardım etmeliyiz…
KAFİRUN SURESİ:
İslam dini kolaylık dinidir ve hiçbir zorlama yoktur.Bu nedenle peygamberimiz İslam‘ı zorla değil güzellikle anlatmıştır.O halde herkesin inandığı ve mensubu olduğu dini kendinedir ve kimseye zorla bir şey yaptıramayız!!!
FİL SURESİ:
Bu surenin adından anlaşılacağı gibi bu sure bizlere ‘Fil olayını’ anlatır.Allah’ın kudreti tartışılamaz ve sonsuzdur.Bence fil olayı müşriklere Allah’ın kudretinin ispatıdır.
FELAK VE NAS SURESİ:
Bu sureleri bir arada aldım.Çünkü bu surelerin bende etkisi büyüktür.Bu surelerin ayetlerinden de anlaşılacağı gibi bütün kötülüklerin şerrinden yüce Allah’a sığınırız.Ben gece yatmadan önce ve korkuya kapıldığımda bu sureleri okuyorum ve bu da bana güven ve huzur veriyor.Yani bu sureleri okuyanlar kendini Allah’a emanet etmiş oluyor.Böylelikle güvende oluyoruz.
İHLAS SURESİ:
‘’İhlas’’ samimi olmak ve dine içten bağlanmaktır.Bu sure bizlere çok güzel bir şey anlatır aslında.Allah’ın tekliği,hiçbir şeye muhtaç olmadığı,onun eşi ve benzerinin olmadığı bu surede açıkça belirtilmiştir.’Allah’ın birliği(tevhit)’’ ilkesi de en öz şekilde vurgulanmıştır.
NECM SURESİ:
Bu sure bana vahyin Allah(cc)’dan nasıl geldiği ve peygamberimizin de bu güzel İslam dinini sorgulamadan kabul edip Allah’a yönelip iman ettiği belirtilmiştir.Allah(cc) aslında bizlere bu sureyle bizlere büyük bir ders vermektedir.Geçmişte Allah’ı inkar eden kavimlerin helak olduğu ve bundan da ders çıkarmamız gerektiği açık ve nettir.Allah(cc) bizleri en güzel şekilde yaratmıştır.O çok esirgeyen ve bağışlayandır.Hiç şüphesiz hepimizin gideceği yer Allah ‘ın huzurudur.Bu nedenle Allah’a bütün içtenliğimizle iman edip yaptığımız günahlar için ondan af dilemeliyiz.
ABESE SURESİ:
Bu surede peygamberimize öğüt ve uyarı ayetleri vardır.Allah(cc) peygamberimizin A’ma’ya olan davranışından dolayı bir uyarıda bulunmuştur.Bizler ne olursa olsun bizden yardım isteyeni geri çevirmemeliyiz.Diğer ayetlerde ise Allah’ın bizlere lutfettiği nimetlerden bahsetmektedir.Bu surede çıkardığım en kapsamlı anlamsa bizler Allah’ın bizlere verdiği sayısız nimetlerden dolayı Allah’ a şükretmeliyiz.Kıyamet mutlak gerçekleşecektir ve orada yaptığımız her şey den sorumlu olacağız!!!
KADİR SURESİ:
Bu sure benim için çok şey ifade ediyor.Çünkü bu gecede kur’an-ı kerim indirilmiştir ve melekler Allah’ın rahmetini yeryüzüne indirmişlerdir.Bu nedenle ‘’bu gece bin aydan daha hayırlıdır.’’Ayrıca ben bu gecede doğduğum için bana daha da farklı bir duygu veriyor ve bu gecede doğduğum için bana ‘’KADİR’’ ismini vermişler.
ŞEMS SURESİ:
‘’Şems’’ Arapçada güneş anlamına gelmektedir.Yaratılış olarak insanın iyi ve kötü olarak iki hali vardır.İnsan kendini kötülükten arındırır ve rabbine yönelirse kurtuluşa erer.Ama kötülüğe yönelirse onun için kurtuluş yoktur.Bizler bunu mutlaka dikkate almalıyız!!!.ayrıca bu sure semud kavminin nasıl helak olduğunu da ele almıştır.
BÜRUC SURESİ:
‘’Büruc’’burç kelimesinin çoğuludur.Allah(cc) gökyüzüne,kıyamet gününe ve o güne tanıklık edenlere yemin ederek müminlere eziyet edip işkence çektirenlerin şüphesiz cezanı çekeceği ve Allah’ın gazabının onlara olduğu,Firavun ve Semud kavimlerinin örnek gösterilerek bizlere gönderilmesi çok büyük anlam ifade eder.Allah’ın adaletin sonsuzdur ve asla tartışılmaz!!!!
TİN SURESİ:
‘’Tin’’ dağ adı ve incir demektir.Bu sure bana insanın en güzel şekilde yaratılmasını ve iman edip Salih amel işleyenlerin kurtuluşa ereceğini anlatıyor.
KUREYŞ SURESİ:
Adından da anlaşılacağı gibi Allah(cc) kureyş kabilesini örnek göstererek bizlere gösterdiği kolaylıklardan bahsediyor.Bizler Allah’a şükretmeliyiz ve kulluk vazifemizi en güzel şekilde yerine getirmeyiz!!!!
KARİA SURESİ:
‘’Karia’’ kapı çalan anlamına gelmektedir.Bu surede kapının çalınmasıyla kıyamet günün kastedilmiştir.O günde ameli ağır olanları büyük mükafatların beklediği,ameli hafif olanları ise cehennem azabının beklediği açıkça belirtilmiştir.
ŞURA SURESİ:Allah'ın çağrısına uyulduktan sonra O'nun hakkında ve kıyamet günü hakkında tartışmaya girmek doğru değildir.hesap günü bize Allahtan başka dost ve yardımcı yoktur,O hakkıyla gören ve bilendir.
ZUHRUF SURESİ:dini yalanlayan ,melekleri Allah'ın kızlarıdır diyen sapmış kişilerden ,insanların geçici dünya menfaatlerine bağlanarak sergiledikleri tutumlardan ve onlar için olacak azaptan bahsedilmektedir.Rabbimin rahmeti dünyalık şeylerden daha hayırlıdır.
DUHAN SURESİ:kıyamet günü dostun dosta faydası olmayacak Allah'ın yardım ettiği kimseler dışında..
CASİYE SURESİ:Allah'ın vermiş olduğu nimetlere şükretmeli isyan ve inkar etmemeliyim
AHKAF SURESİ:rabbim her şeyi emriyle yerle bir eder,yaratmaya gücü yettiği gibi ölüleri tekrar diriltmeye de gücü yeter.şüphesiz O'nun gücü her şeye yeter.
ZARİYAT SURESİ:''uyarıldıkları günlerden dolayı vay o inkar edenlerin haline ''Allah inanların mükafatlandırılacağını inkarcıların ise azaba uğrayacaklarını bildirmektedir.
ĞAŞİYE SURESİ:bu surede de inanların cennetle müjdelendiğinden ,inanmayanların da azaba uğrayacakları cehennemde n bahsetmektedir.
KEHF SURESİ:himaye ve koruyuculuk yalnızca Allah'a aittir. sıkıntılar karşısında O'nun mükafatı da vereceği sonuçta daha hayırlıdır.mal ve mülkler dünya hayatının süsüdür baki olacak salih amellerdir.
NAHL SURESİ:Allah'ın vermiş olduğu sonsuz nimetlerden ,Allah'ın birliğinden ve vahiyden bahsedilmektedir.
NUH SURESİ:bu surede nuh peygamberin kavmine gelen tufandan bahsedilerek Allah'ın yüceliği ve sonsuz kudreti ele alınmıştır.
bismillahirrahmanirrahim
-ALAK SURESİ-
1.-5.ayetler:Nazil olan ilk beş ayet ilim mevzusu
üzerinedir.İlk emrin ''oku'' oluşu ve tekrar edilmesi yaratıcının ilme verdiği
önemi göstermektedir.ancak insan kendini geliştirirken de bir işe başlarken de
Allah(cc)'ın adı ile başlamalıdır.ilk nazil olan ayetlarin ilim üzerine
oluşunun bir başka sebebi de toplumda ki cahiliye ortamı olabilir.günümüz de
ise cahiliye tekrar baş vermeye başladığı için ilme daha fazla önem vermeli
dini bilerek yaşamalıyız.
6.-19.ayetler:Bu ayetler ise müslümanlığın ilk yıllarında
müşrikler tarafından yapılan azgınlıkları vurgulamaktadır.islamın ilk
yıllarında müşrikler hem inkar ediyor hem de iman edenlerin ibadetlerine engel
oluyorlardı.ancak gelen ayetler onlara boyun eğilmemesi gerektiğini ve herkesin
hakkını bulacağı anlatılmaktadır.
------------------------------------------------
-KALEM SURESİ-
genel hatları ile sure;Hz.
Muhammedin(sav)peygamberliğinden,kişiliğinden,inkarcılardan,inanmayanların
görecekleri azaptan ve inkarcıların kibirli ve bilmiş tavırlarından
bahsetmektedir.ayrıca inkarcıları uyarmak için bir hikaye de vardır.sureden
çıkardığımız sonuç ise asla böbürlenmememiz yönünde olmalıdır.çünkü herşey yüce
yaratıcının kontrolündedir.
------------------------------------------------
-MÜZZEMMİL SURESİ-
sure;peygamberi inkar edenleri elim bir azabın beklediğinden
haber veriyor.inkarcılar için kıyamet gününün ne kadar ürkütücü olduğunu
anlatıyor.iman edenler için ise ibadetlerine devam etmelerini ancak mükemmel
bir kul olamayacakları için de Allah (cc) dan bağışlama istemeleri
öğütlenmiştir.
------------------------------------------------
-MÜDDESİR SURESİ-
hz. peygambere ilk vahiy nazil olduğunda soğukkanlılığını
koruması ve görevini yerine getirmesi emredilmiştir.müşrikleri uyarması ve
çıkardıkları sorunlara katlanmasının gerekliliğinden de bahsedilmiştir.inkara
devam edenlerinse elim bir azaba uğrayacakları vurgulanmış ve cehennemin
azabından bahsedilmiştir.
------------------------------------------------
-FATİHA SURESİ-
kur'an'ın ilk suresi olma sebebiyle mahiyeti çok
büyüktür.hak din islam ile ilgili bilinmesi,uygulanması gereken her husus bu
surede bulunmaktadır.yüce yaratıcının merhametinden,hem kıyametten hem de Allah(cc)ın
tekliğinden bahsedilmektedir.
zehra
özdemiroğlu 12070293
bismillahirrahmanirrahim
-ALAK SURESİ-
1.-5.ayetler:Nazil olan ilk beş ayet ilim mevzusu
üzerinedir.İlk emrin ''oku'' oluşu ve tekrar edilmesi yaratıcının ilme verdiği
önemi göstermektedir.ancak insan kendini geliştirirken de bir işe başlarken de
Allah(cc)'ın adı ile başlamalıdır.ilk nazil olan ayetlarin ilim üzerine
oluşunun bir başka sebebi de toplumda ki cahiliye ortamı olabilir.günümüz de
ise cahiliye tekrar baş vermeye başladığı için ilme daha fazla önem vermeli
dini bilerek yaşamalıyız.
6.-19.ayetler:Bu ayetler ise müslümanlığın ilk yıllarında
müşrikler tarafından yapılan azgınlıkları vurgulamaktadır.islamın ilk
yıllarında müşrikler hem inkar ediyor hem de iman edenlerin ibadetlerine engel
oluyorlardı.ancak gelen ayetler onlara boyun eğilmemesi gerektiğini ve herkesin
hakkını bulacağı anlatılmaktadır.
------------------------------------------------
-KALEM SURESİ-
genel hatları ile sure;Hz.
Muhammedin(sav)peygamberliğinden,kişiliğinden,inkarcılardan,inanmayanların
görecekleri azaptan ve inkarcıların kibirli ve bilmiş tavırlarından
bahsetmektedir.ayrıca inkarcıları uyarmak için bir hikaye de vardır.sureden
çıkardığımız sonuç ise asla böbürlenmememiz yönünde olmalıdır.çünkü herşey yüce
yaratıcının kontrolündedir.
------------------------------------------------
-MÜZZEMMİL SURESİ-
sure;peygamberi inkar edenleri elim bir azabın beklediğinden
haber veriyor.inkarcılar için kıyamet gününün ne kadar ürkütücü olduğunu
anlatıyor.iman edenler için ise ibadetlerine devam etmelerini ancak mükemmel
bir kul olamayacakları için de Allah (cc) dan bağışlama istemeleri
öğütlenmiştir.
------------------------------------------------
-MÜDDESİR SURESİ-
hz. peygambere ilk vahiy nazil olduğunda soğukkanlılığını
koruması ve görevini yerine getirmesi emredilmiştir.müşrikleri uyarması ve
çıkardıkları sorunlara katlanmasının gerekliliğinden de bahsedilmiştir.inkara
devam edenlerinse elim bir azaba uğrayacakları vurgulanmış ve cehennemin
azabından bahsedilmiştir.
------------------------------------------------
-FATİHA SURESİ-
kur'an'ın ilk suresi olma sebebiyle mahiyeti çok
büyüktür.hak din islam ile ilgili bilinmesi,uygulanması gereken her husus bu
surede bulunmaktadır.yüce yaratıcının merhametinden,hem kıyametten hem de Allah(cc)ın
tekliğinden bahsedilmektedir.
zehra
özdemiroğlu 12070293
YASİN SURESİ:Kur'an'ın kalbi olarak kabul edilmiş ve Müslümanlar arasında ayrı bir yere sahip olmuştur.Surede genel olarak insanlara uyarıcı peygamberlerin gönderildiğinden fakat kafirlerin inanmadıklarından, inananların ise mükafatlandırılacağından, kıyamet günü gerçekleri göreceğinden ve o gün herkesin yaptığının karşılığını alacağından bahsediliyor.
FURKAN SURESİ:Yasin suresinde bahsedildiği gibi bu surede de inkarcılara ve ahiretteki durumlarına değinilmiştir.İnkarcıların peygamberi aşağıladığından, getirdiği vahyin yalan olduğundan, putlara tapmaktan vazgeçmediklerinden ve önceki peygamberlerin kavimlerinin helakından bahsediliyor.
FATIR SURESİ:Allah'ın her an herşeyi gördüğünden, dilediği herşeyi yapabileceğinden, inanmayanların cezalandırılıp inananların Adn adlı cennette sefa süreceklerinden bahsediliyor.
MERYEM SURESİ:Hz.Meryem'den ve Hz.İsa'yı dünyaya getirmesinden, Zekeriyya peygamber ve oğlu Yakup'tan, Hz.İbrahim'in babasını putlara tapmaması için uyarmasından bahsediliyor.
TAHA SURESİ:Hz.Ömer bu sure vesilesiyle Müslüman olmuştur.Surede Hz.Musa ve mucizesinden, Firavun'u Allah'a inanmaya davet etmesine rağmen Firavun'un inkar etmesinden bahsedilmiştir.
VAKIA SURESİ:Surede sağdakilerin ve soldakilerin ahiretteki durumlarından bahsedilmiştir.Sağdakilerin cennette sefa sürerken soldakilerin cehennemde yanacağına değinilmiştir.
ŞUARA SURESİ:Kelime manası olarak şairler demektir.İnkarcıların Kuran'a karşı ileri sürdükleri iddialarından biri de onun bir şair tarafından getirilmiş olduğuydu.Bu iddiayı çürütmek için indirilmiştir.Ayrıca Hz.Musa ve Firavun'dan, Hz.Nuh'tan ve helak olan kavimlerden bahsedilmiştir.
NEML SURESİ:Hz.Musa'nın mucizesinden, Hz.Süleyman ve Hüdhüd kuşundan, Hz.Lut ve kavminden bahsedilmiştir.Hz.Süleyman'ın ordusuna yol veren karıncalardan söz edildiği için sure bu ismi almıştır.
KASAS SURESİ:Hz.Musa'nın çocukluğundan itibaren hayatı, mücadeleleri, dünya servetine güvenilmemesi gerektiği ve inananların zaferi üzerinde durulmuştur.
İSRA SURESİ:İnsanları çeşitli konularda uyarmakla birlikte, Hz.Peygamber'in Mekke'den Kudüs'e götürülmesinden bahsedilmiştir.
51-60
ŞUARA SURESİ
Önceki kavimlerin helak oluşları anlatılan sure her defasında bu yaşananlarda çok dersler olduğunu fakat insanların çoğunun inanmayacaklarını defalarca belirtir. Zalimler böyle yapadursun senin Rabbin yüceler yücesidir. İnsanalrın çoğunun rağbet ettiği şey doğru olmayabilir. Sen doğru yoldan ayrılma. Sabret Allah'a sırtını dayayanlar mucizevi şekilde daima kurtulmuş. Zulmedenler cezalarını dünyada da Ahirette de bulmuşlar daima bulacaklar. Rahmet kaynağı Rabbine inan, güven, salih amelle onu sürekli hatırla öncekiler gibi kurtuluşa er.
İNŞİKAK SURESİ
Kıyametin kopuş sahnesini resmeden ayetler seni uyarıyor. Ona kavuşacaksın yaşadığın hayata göre muamele göreceksin İman edip Allah'ın rızasına uygun hareket ettiysen, sicilin sağdan verilecek. Tarifsiz bir sevinç duyacaksın. İman etmediysen çılgın bir ateş seni karşıyacak. Allah içinde biriktirip gizlediklerini çok iyi bilir.İman et, kur'an'dan ders al, Allah'ın rızasına uygun bir hayat yaşaki kesintisiz bir ödüle kavuşasın.
NEML SURESİ
Peygamber kıssalarında bahseden sure karıncayı anlayan Hz. Süleyman'a "Rabbim iç dünyamı öyle bir düzene sok ki. Senin bana ve anna babama bahşettiğin nimetlere hakkıyla şükreden ve hep senin hoşnut olacağın güzel işler yapan biri olayım. Ve beni rahmetinle erdemli kulların arasına kat" duasını ettiren Rabbim, bize de amin demeyi nasip etsin. Dua ettiğinde, darda aldığında sana yardım edebilecek sadece Allahtır. Onu daima an. Her anın için şükret yalnızca Allah'a dayan. Rabbin yaptıklarınıza karşı asla duyarsız değildir. Kur'anı hayatına rehber et. Her anın kayıt altında doğru yola yönel ve sebat et.
KAMER SURESİ
Önceden bahsi geçen peygamber kıssaları farklı bir açıdan ele alınmış. Elinden geleni yapan peygamberlerin " Bittim!" dediği anda Allahın yardımı yetişmiş. Hak yerini bulmuş. Bu böyle olmuş bundan sonradaböyle olacaktıra dikkat çekilerekpeygamber ve insanoğlu hem uyarılır hem de teselli edilir. Her anı kayıt altına alındığı hatılatılarak sorumluluğun yerine getirilmesi gerektiği belirtiliyor. Hedefe tam ulaştırılacak hikmetli ve anlaman için kolaylaştırılmış Kur'an'a sarıl. Dersini alanlardan ol. Dersini almayanlardan yüzünü çevir.
SAD SURESİ
Hata edip bu hatada ısrar eden kavimlerin ve şeytanın kötü sonları ile hata edip hemen tövbe ederek Allah'a sığınanların güzel neticelri anlatılıyor. İnsan imtihandadır. Güç , para , mevki, sağlık ile imtihan edilen insan kaybetmemek için haddini bilmeli kimsenin hakkına tecavüz etmemeli. Hüküm vereceği zaman adaletle hükmetmeli. Şeytanın vesveslerine kulak asmamalı. Şeref ve itibar kaynağı Kur'anı hayatına rehber et. Bu imtihanları başarıyla geç.
A'RAF SURESİ
Dünya sıkıntıları ve seni yolundan çevirmek isteyen şeytanın varlığı seni ümitsizliğe düşürmesin. Nasıl ki önceki kavimlere Allahın yardımı ulaşmış , sana da ulaşacaktır. sana düşen fıtratında gelen ters hareket etmemek. Güzelce giyin, zerafetle hareket et, ye, iç ama israf etme. Alçak gönüllülükle ve acizliğinin farkında olarak Allah'a dua et. Kur'an en güzel yol haritasıdır, baş ucundan ayırma. Onunla amel et. etmeyenleri uyar. Sorumlu olduğunu unutma. İyilği emret , haddini bilmezlere aldırma. Şeytan yoluna çıkmadan Allah'a sığın. Kur'anı can kulağıyla dinle. Rabbini bütün hücrelerinle alçak gönüllülük içinde ve ondan sakınarak gece gündüz an. Ona kullukta kibirli olma. Hiçbir zaman ameline güvenme Rahmana güven. Her daim onun adına hareket et. sadece ona secde et.
SECDE SURESİ
İdrak ettiklerimizi ve edemediklerimizi bilen ve mükemmel bir surette yaratılış amacına uygun ve kemali bulma yeteneğiyle yaratan Allah imanımızı yaşamın tüm evrelerinde hareket (salih amel) olarak görmek istiyor. Bizi bunu yapabilecek donanımda yaratmış. bunca nimet karşısında bu küçük ücret mukabilinde birde hayal dahi edemiyeceğimiz nimetlerle dolu cennet vaad ediyor. Nankör olma, buluşma gününü hatırla ,Rabbine hakkıyla şükür ve secde et.
RA'D SURESİ
Yaratılmış her varlığın belirli bir süreye kadar belirli bir yasayla iş görmesi insanında belirli bir süre belirli bir yasayla iş görmesi gerektiğinin belirtisidir. Allah bizden Kur'anı, evreni ve insanı okuyup anlayıp hayatı ona göre idame etmemizi bekliyor. Mucize istersen toprağa bak; Güneş, toprak, su ve tohum aynı tencerede pişiyor, yan yana salatalık, domates, patlıca biber gibi rengi, kokusu, şekli, tadı farklı lezzetler ortaya çıkıyor. Tabiattaki çeşitlilik insanı hayrete düşürüyor. Her insanda iki göz, iki kulak, bir ağız, bir burun ama ortaya çıkan milyarlarca farklı sima var. Bileşenler aynı ama sonuç her seferinde farklı. Allah insanın gönlüne bakıyor. O kendini değiştirmezse Allah değiştirmiyor. Tüm varlıklar secde ederken sen de onlara katıl fıtratında olanı yaşa ve bağlarını koparma. İlahı mesajı sindire sindire oku, anla, yaşa ve yaşat.
TUR SURESİ
İnsanı silkeleyip kendie getiren, acizliğini ve güçsüzlüğünü yüzüne vuran ve küçük hesaplarının komiklğini ortaya döken ayetler.Bnun karşısında kudret shibi Allahın tavrı insana en büyük dersi veriyor; " Dehşetten kendilerini kaybedeceleri günle karşılaşıncaya kadar kendi hallerine bırak." Herkes yaptığının karşılığını en iy şekilde alacak. Bir anne baba çocuğu için duyduğu endişenin ecrini alacak. Kesinlikle gelecek azapgelmeden kendie gel. Kalktığın zaman Rabbini hamd ile an, gece ve gündüz onun yüceliğini dillendir. Savruk akıllılara kanma.
MÜLK SURESİ
Gerçek mülk ve kudret sahibi Allahı anmayan büyük yanılgıdadır. Hangimizin daha güzel işler yapacağını görmek için yaratan Allah güzel işler yapanların bu dünyada da ahirette de hakkını verecektir. İnsanın bu dünyada rızkını ve suyunu kesse kimse bunları temin edemez. Bu kadar Allah'a muhtaç iken bu kibir niye... Aklını kullan vahye uy, dünya ve ahiret nimetlerin her daim şükret.
BETÜL ELİBOL 12070151
RUM SURESİ:Tarihde de şahit olduğumuz gibi Allaha hizmet ve itaati esas almayan her türlü medeni ve teknik ilerleme ve üstünlüklerin erdeme değil,zulme dönüşmüştür.Önemli olan elimizdeki tüm imkanları Allahın hoşnut olacağı işler için kullanmaktır.Tek amacımız Allaha layık bir kul olmaya çalışmaktır.
ANKEBUT SURESİ:Kimse kimsenin günahını yüklenmez.Sadece saptıran hem kendisini hem de sapanı saptırmasının günahını yüklenir.Bunun için de diğer insanlara karşı tavrımıza da dikkat etmeliyiz.Allaha kulluk yalnız ibadet etmekle değil O nun bütün emirlerine itaat ederek olur.Namaz farz ibadetlerin başında gelir.Namazı dosdoğru kılmak demek,Allahın bizi gördüğünü bilerek ihlasla ve huşu içinde kılmak demektir.Böyle bir namaz sahibini şeytana,nefse,şirke karşı koruyan bir zırh olacaktır.
MUTAFFİFİN SURESİ:İnsan hayatının her adımından Allahın haberdar olduğunu unutmamalı ve ona göre hareket etmelidir.Daima doğrudan ve adalatten yana olmalı ve bunu hayatına aksettirmelidir.Şüphesiz ki hile yapanları şiddetli azap beklemektedir.
BAKARA SURESİ:Şüphesiz ki Kuranın doğruluğunda hiç şüphe yoktur ve Allahın kulu olduğunun bilincinde ve sorumluluğunda olanlara doğru yolu gösteren ve hayatına İslami yön veren İlahi bir kaynaktır.Ben de hakiki Müslümanlardan olmak istiyorsam ahlakım Kuran ve sünnet üzerine olmalı ve hayatıma bu iki kaynağın ışığında yön vermeliyim.
ENFAL SURESİ:Surenin anlamı harp ganimetleridir.Peygamber döneminde bir çok gazve ve savaşlar yaşanmıştır ve o dönemde ganimetler büyük önem taşımaktadır.Ancak bu ganimetler Allahın razı olduğu ve Resulunün uygun gördüğü yerlere harcanması zorunludur ve haram yerlere harcanamaz.İmanın kuvvetlenmesi takvada ve ibadetleri ihlaslayerine getirmekle olur.Çünkü insan salih amelle iman artar,günahlarla da tam tersine zayıflar.
ALİ İMRAN SURESİ:Şüphesiz ki gökde ve yerde hiç bir şey Allaha gizli kalmaz.O her şeyin yaratıcısı olduğu gibi her şeyden de haberdardır.Ondan hiç birşeyi gizleyemeyiz.O beni benden daha iyi tanıyo!
AHZAB SURESİ:Ensar ve Muhacirin kardeşliği biz Müslümanlara örnek teşkil etmektedir.Kulluk vazifemizde insanlara karşı tavırlarımızın düzgün olması yer almaktadır.
MÜMTEHİNE SURESİ:Allaha düşmanlık edip,O nu tanımayıp muhalefet edenlere karşı ben de bu düşüncelerinden ötürü onlara muhalefet etmeliyim.İnancım doğrultusunda doğru olan tavrımı belirleyip ona göre davranmalıyım.
NİSA SURESİ:O dönemde kadınlara karşı kötü tutumlara karşın Kuran kadınların yanında olmuş ve onlara özel onların haklarını konu edinen sure inmiştir.Bu da kadınların aslında ne kadar özel olduklarının ispatıdır.
ZİLZAL SURESİ:Müminler ihlasla yaptıkları iyiliklerin karşılığını her iki dünyada,kafirler ise ancak bu dünyada göreceklerdir.Müminlerin amel defterinde gördükleri günahlar Allahın lütfu ile bağışlanabilir,kafirler ise affa uğramayarak karşılığımı göreceklerdir.
HADİD SURESİ:Gece ve gündüzün oluşumunda,günlerin uzayıp kısalmasında bile Allahın varlığı hissedilebilir ve O na tesbih edilebilir.Şüphesiz ki hesap günü inananlar ile inanmayanlar bir olmayacak ve herkes hakettiği muameleyi görecektir.Gerçekten inanıyorsam eğer O nun gönderdiği Peygamberler ve kitapların hepsine inanıp,hayatımı da son din olan İslama göre yaşamalıyım.
MUHAMMED SURESİ:Eğer ben İslam dinini yaşayıp hem de başkalarının yaşamasına vesile olup bunun için de emek sarf edersem şüphesiz ki Allah benim yanımda olup yar ve yardımcım olacaktır.Bunun aksine dini yaşamayıp hem de yaşayanlara engel olmaya çalışırsam cezamı da sonuna kadar çekmek zorunda kalırım.
RAD SURESİ:Tabiat Allahın ihtişamını ilan ederken hala inanmayanların neye dayanarak bu düşüncede olduklarını merak ediyorum!Ağaçların hışırtısı,yağmurun yağması,gmğün gürlemesi,mevsimler değişirken ağaçların solup çiçek aması,meyvelerin bile sırasını bilerek mevsimine göre yetişmesi hepsi Allaha işaret ediyo bunların hiçbirisi tabii ki tesadüf değil çünkü doğa bu kadar akıllı değil.
RAHMAN SURESİ:Doğa bile Allaha secde edip görevini yerine getiriyorsa akıl sahibi olan benim de Allaha kulluk etmem gerekir.Bana verilen akıl ve diğer nimetlerler boşuna verilmedi hepsinin bir amacı var.Rabbimin varlığını kabul etmeyip O nu yalanlamak için hiç bir kanıt olmadığı gibi aksine her yerde O nun varlığına ve birliğine derin deliller vardır.
İNSAN SURESİ:Allah yoktan var ettiği insanı her yönüyle tanıyıp her yönüyle muhatap almışır.Allahın lehimize olan şeyleri ve hidayetimizi dilemesi için O na ibadet ve dua aracılığıyla istememiz gerekmektedir.Çünkü insan kendi iradesine ve arzularına bırakılırsa aleyhine çıkacak en kötü şeyleri bile iyi diye isteyebilir.
BEYYİNE SURESİ:Dini insan kendinin veya başkalarının istek ve çıkarları doğrultusunda değil Allahın emirlerine uygun yaşamaktır.Aksi takdirde Allahın dini olmaktan çıkar.
HAŞR SURESİ:Bir şey insanların yalnız kendi isteğine göre olmaz,onun yanında bir de mühim olan ve unutulmaması gereken Allahın takdiridir.
NUR SURESİ:Açıktan veya içten içe Allahı inkar edenlerin veya gönderdiği hükümleri beğenmeyen,ona uymak isteyenleri dışlayıp baskı uygulayanların Allahın yanında hiç bir kıymeti yoktur ve onları ahiret azabı beklemektedir.
HAC SURESİ:Burada haccın ne kadar önemli bir ibadet olduğunu hem maddi hem manevi yönden yapıldığı için diğer ibadetlere göre daha farklıdır.Şartları,süresi her yönüyle diğerlerinden ayrılır.
MÜNAFİGUN-MÜCADELE SURESİ:Münafıklara karşı uyanık olmalı ve dinimizi en iyi şekilde öğrenip imanımızı güçlendirip zırhlarımızı oluşturmalı ve bizi yıpratmalarına izin vermemeliyiz.
HUCURAT SURESİ:Beb kendime bir yol çizdiysem ve inandıysam bunun getirdiği sorumluluk ve yükümlülükleri de yerine getirmem gerekir.Bunun için de en iyi kaynak olan Kuran ve hadis ışığında gerçekleştirmeliyim.Gerçekten iyi bir Müslüman olmak istiyorsam hayatımı bunlara göre şekillendirmeliyim.
BETÜL ELİBOL 12070151
TAHRİM SURESİ:Haramı helal,helali de haram kılmak bizlere düşmez.Neticede bizlere neyin haram neyin helal olduğu bildirilmiştir.Helala dairesi keyfe kafidir.
TEĞABÜN SURESİ:Evrendeki bütün yaratıklar Allahı zikretmektedir.İnanlar ile inanmayanlar bir olmayacak ve aynı muameleye maruz kalmayacaklar.
SAFF SURESİ:Müslümanların manevi açıdan ortak yönleri çoktur.Namazda bile bir sure okurken tüm Müslümanlar için dua etmekteyiz.Müslümanlar bir vücut gibi birbirine bağlı ve birbielrinin yardım ve dualarına muhtaçtırlar.
CUMA SURESİ:Dinin belirttiği mazaret halleri dışında Cuma namazına engel olan her türlü iş,alış veriş ve o saatteki kazan yasak olduğundan bunlar derhal bırakılıp Allahın emri yerine getirilmelidir.
FETİH SURESİ:Benim bidatım sadece Allahadır.Ben O nun istediği gibi bir kul olursam Cennet beni bekliyor.Geçici dünya için aslolan dünyayı terk edersem sonuçlarına katlanıp azap çekmek zorunda kalırım.
MAİDE SURESİ:Kafir gruplar asırlar boyunca hem kendi aralarında savaşmışlar hem de birleşerek Müslümanlara saldırmışlardır.Ayrıca Müslümanların yaşantılarını ve aralarını bozmak için yüzlerce plan hazırlamışlardır.Fakat Allah ın da bir planı vardır.Onların Allahın nurunu söndürmeye asla güçleri yetmeyecektir.
TEVBE SURESİ:Allahın belirli aylarda yapılan ibadetleri takvime göre koymasında bir hikmet vardır.Yıl içindeki oruç ve hac gibi ibadetlerin değişik zamanlara gelmesiyle senenin bütün günleri ibadetlerle şereflenmiş hem de zor ve kolay günlerde yapılan ibadetlerle bir imtihan kazanılmış ve bir dengeleme meydana gelmiştir.
NASR SURESİ:Şüphesiz ki Allah inananlarla beraber onların yar ve yardımcısı olacaktır.Önemli olan tüm kalbimizle O na bağlanmamızdır.
Alak Sûresi;
Nuzul hiç okuma bilmeyen bir Peygambere ''Oku!'' emriyle başlıyor.Nasıl okumalı yahut neyi okumalı?
''Yaradan Rabbinin Adıyla Oku.''Yaratılan herşeyi Rabbinin adıyla oku;bir insanı,bir dağı,bir taşı oku.
Allah ilk olarak insanın ne olduğunu söylüyor'' Seni bir su damlasından yarattım'' yani ben Yaradan karşısında acizim.O ise kerem sahibi...
Allah yaradılışıtan bahsederken ardından dönüşü de söylüyor. Yaratıldın fakat öleceksin diyor. O zaman beni inkar edenlerden yani kafirlerden olma.Bana secde et,sana yapılanlara aldırma diyor.Sûreyle çağımıza bakacak olursak; Arakandaki,Afrikadaki,Filistindeki,Suriye(...)deki yüzlerce Müslüman deyip geçmek istiyorum.Kafirler hâlâ var.
Kalem Sûresi
Davet karşısında yalanlanan bir Peygambere teselli diye düşünüyorum.Kur'an-ı Kerîm'i yalanlayanların cehennem azabına layık görüldüğü, yahut Allah'ı anmaktan,O'na şükretmekten gafil olanın hem dünyada(geçmiş kavimler örnek verilmiş) hem de ahirette azapla karşılanacağı bildirilmiş, 34. ayette de Allah'a karşı gelmeyenler ise Naim cennetiyle müjdelenmiş.48. ayette de Peygamberin hükümlere sabretmesi söylenmiş.Sabrın ne kadar önemli olduğunu da anlayabiliriz.
Müzzemmil Sûresi
8. ayette ''Rabbinin adını ana ve bütün benliğinle O'na yönel''deniliyor gece ibadetinden bahsederken bu söyleniliyor.Çünkü gece şahsa özeldir. Şahidi yalnızca Allah'tır çoğu zaman gece sığınaktır bir bakıma.
''7. Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.'' gündüz bizi meşgul eden birçok şeyi gece unuturuz. Huşu ile O'na yönelmeliyim uykumdan feragat edip O'nu anmalıyım...
Yine kafirler daha sonra yine imam edenler.Ama bu kez kıyametten birkaç sahnedende haber verilmiş.İşte iman etmen için bir sebep daha;'Kıyamet var!'
Müddesir Sûresi
''2. Kalk, ve (insanları) uyar.''Tebliğ görevini emrediyor Alah.O zaman Hz. Peygambere hitaben şuan ise bu görev benim görevim.
Surede aslında 'Dünyada ne yaparsan ahirette karşılığını göreceksin' mesajı var bence(42-47. ayetler).
Fatiha Sûresi
1-4. ayetlerde Allah Yüce valık olarak kendisini tanıtıyor,.Kulluk edilecek ve medet umulacak yegane varlık Allah.'sıratal müstegım'e ulaşmak içinse O'na yakarmalıyım.
Tebbet Suresi
Kafirlerden Ebu Leheb ve eşinin hazin sonu.İşte bana bir örnek,ibret'Oku,düşün,anla,yaşa' boynumuzdaki o mücevherlerin Allah katında bir değeri yok,değerli olan imanım ve ihlasım.
Tekvir Sûresi
Kıyamet tüm dehşetiyle betimlendikten sonra Allah soruyor'فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ' Neyine güveniyorsun da inkar ediyorsun.Tefekkür et kıyameticenneti cehennemi düşün.Bu kitap muhakkak doğru,İman et.
Â'la Sûresi
Allah'tan korkanların Hz. Muhammed(s.a.v)'in öğütlerine kulak vereceğinden ve insanların boş olan dünya hayatına gereğinden fazla değer verdiğinden bahsedilmekte,'Oysa ahiret daha hayırlı daha devamlıdır.'Allah'a aşık olmalı ve vuslatı beklemeliyim gerisi teferruat.
Leyl Sûresi
Yalnız ve yalnızca O'nun rızası için amel etmeliyim.Cömert ve cimri karşılaştırmasıyla inanan bir insana cömertlik yakıştırılmıştır.Bahşedilen nimet benim vesilem ile insanlığa sunulmalı.
Fecr Sûresi
İnkar edenlere bir tenkit 'Senden öncekiler helâk oldu.İnkarın ve yapılan haksızlıkların karşılığında azap var.'
Üstüme düşen bir görev var bol bol dua etmek gibi...Allah'ın andığı 'Seçkin Kullardan' olmalıyım. Yaratılışımdaki gaye bu;günah işlemesine rağmen tövbe eden bir kul olmam gerek.Zira tövbe kapısı her daim açık.
Genel olarak inen ilk on ayetten anlıyorum ki; İnsanlar Tevhid inancına sahip değil,zayıf olan ezilmekte ve bolca insan hakkı yenmekte.İnsanların cennet-cehennem ve kıyamet tabirlerine ihtiyacı var.Sonuç ise nâzil olunan ilk on sûre.
Ümmügülsüm Aksoy/12070024
Alak Sûresi;
Nuzul hiç okuma bilmeyen bir Peygambere ''Oku!'' emriyle başlıyor.Nasıl okumalı yahut neyi okumalı?
''Yaradan Rabbinin Adıyla Oku.''Yaratılan herşeyi Rabbinin adıyla oku;bir insanı,bir dağı,bir taşı oku.
Allah ilk olarak insanın ne olduğunu söylüyor'' Seni bir su damlasından yarattım'' yani ben Yaradan karşısında acizim.O ise kerem sahibi...
Allah yaradılışıtan bahsederken ardından dönüşü de söylüyor. Yaratıldın fakat öleceksin diyor. O zaman beni inkar edenlerden yani kafirlerden olma.Bana secde et,sana yapılanlara aldırma diyor.Sûreyle çağımıza bakacak olursak; Arakandaki,Afrikadaki,Filistindeki,Suriye(...)deki yüzlerce Müslüman deyip geçmek istiyorum.Kafirler hâlâ var.
Kalem Sûresi
Davet karşısında yalanlanan bir Peygambere teselli diye düşünüyorum.Kur'an-ı Kerîm'i yalanlayanların cehennem azabına layık görüldüğü, yahut Allah'ı anmaktan,O'na şükretmekten gafil olanın hem dünyada(geçmiş kavimler örnek verilmiş) hem de ahirette azapla karşılanacağı bildirilmiş, 34. ayette de Allah'a karşı gelmeyenler ise Naim cennetiyle müjdelenmiş.48. ayette de Peygamberin hükümlere sabretmesi söylenmiş.Sabrın ne kadar önemli olduğunu da anlayabiliriz.
Müzzemmil Sûresi
8. ayette ''Rabbinin adını ana ve bütün benliğinle O'na yönel''deniliyor gece ibadetinden bahsederken bu söyleniliyor.Çünkü gece şahsa özeldir. Şahidi yalnızca Allah'tır çoğu zaman gece sığınaktır bir bakıma.
''7. Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.'' gündüz bizi meşgul eden birçok şeyi gece unuturuz. Huşu ile O'na yönelmeliyim uykumdan feragat edip O'nu anmalıyım...
Yine kafirler daha sonra yine imam edenler.Ama bu kez kıyametten birkaç sahnedende haber verilmiş.İşte iman etmen için bir sebep daha;'Kıyamet var!'
Müddesir Sûresi
''2. Kalk, ve (insanları) uyar.''Tebliğ görevini emrediyor Alah.O zaman Hz. Peygambere hitaben şuan ise bu görev benim görevim.
Surede aslında 'Dünyada ne yaparsan ahirette karşılığını göreceksin' mesajı var bence(42-47. ayetler).
Fatiha Sûresi
1-4. ayetlerde Allah Yüce valık olarak kendisini tanıtıyor,.Kulluk edilecek ve medet umulacak yegane varlık Allah.'sıratal müstegım'e ulaşmak içinse O'na yakarmalıyım.
Tebbet Suresi
Kafirlerden Ebu Leheb ve eşinin hazin sonu.İşte bana bir örnek,ibret'Oku,düşün,anla,yaşa' boynumuzdaki o mücevherlerin Allah katında bir değeri yok,değerli olan imanım ve ihlasım.
Tekvir Sûresi
Kıyamet tüm dehşetiyle betimlendikten sonra Allah soruyor'فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ' Neyine güveniyorsun da inkar ediyorsun.Tefekkür et kıyameticenneti cehennemi düşün.Bu kitap muhakkak doğru,İman et.
Â'la Sûresi
Allah'tan korkanların Hz. Muhammed(s.a.v)'in öğütlerine kulak vereceğinden ve insanların boş olan dünya hayatına gereğinden fazla değer verdiğinden bahsedilmekte,'Oysa ahiret daha hayırlı daha devamlıdır.'Allah'a aşık olmalı ve vuslatı beklemeliyim gerisi teferruat.
Leyl Sûresi
Yalnız ve yalnızca O'nun rızası için amel etmeliyim.Cömert ve cimri karşılaştırmasıyla inanan bir insana cömertlik yakıştırılmıştır.Bahşedilen nimet benim vesilem ile insanlığa sunulmalı.
Fecr Sûresi
İnkar edenlere bir tenkit 'Senden öncekiler helâk oldu.İnkarın ve yapılan haksızlıkların karşılığında azap var.'
Üstüme düşen bir görev var bol bol dua etmek gibi...Allah'ın andığı 'Seçkin Kullardan' olmalıyım. Yaratılışımdaki gaye bu;günah işlemesine rağmen tövbe eden bir kul olmam gerek.Zira tövbe kapısı her daim açık.
Genel olarak inen ilk on ayetten anlıyorum ki; İnsanlar Tevhid inancına sahip değil,zayıf olan ezilmekte ve bolca insan hakkı yenmekte.İnsanların cennet-cehennem ve kıyamet tabirlerine ihtiyacı var.Sonuç ise nâzil olunan ilk on sûre.
Ümmügülsüm Aksoy/12070024
Bismihû
Duhâ Sûresi:
Kuşluk vaktine, geceye yemin edildikten
sonra;En Sevgiliyi en çok seven O’nu(s.a.v) asla yalnız bırakmayacağını,
O’nu asla terketmediğini söylüyor. Hz. Muhammed’i yalnız bırakmadı beni
de yalnız bırakmayacak.Zaten her derdime derman veren O değil mi?
Ve
yine ahiret kavramı: ’’İnan; ahiret senin için daha hayırlı’’Muhakkak
ki Allah’ı seven kimse için ahiret dünyadan daha hayırlıdır.Ve ardından
Kur’ân-ı Kerîm’in evrenselliğine şahit kılabileceğimiz,insanlığın muhtaç
olduğu öğütler..
İnşirâh Sûresi:
Okudukça inşirâhım olan
sûre, nimettir kendisi benim için.Rabbim asla benim kaldıramayacağım
yükü sırtıma yüklemez. Her gecenin bir gündüzü olduğu gibi her zorluğun
da bir kolaylığı şüphesiz ki vardır. Ben zorluklardan önüme bir set
kurmamalıyım.Aksine her zorluk beni Allah’a bir adım daha yaklaştırıyor.
İnsanlık dünyaya inşirâh penceresinden bakmayı öğrenmeli.Buna
ihtiyacımız var.
Asr Sûresi:
Bahşedilen ömrün ziyan olması,ne
kadar da korkunç. Öyleyse salih amellerim, her dem O’nun adının geçtiği
tavsiyelerim ve de sabrımla kendisinin huzuruna çıkmalıyım.O nezih
kesimin içinde yer almak çok da zor değil.
Âdiyât Sûresi:
Düşünüyorum
da gerçekten nankörüz.Dünyaya tüm kalbimizle bağlandığımız için bize
sunduğu çamurlu yollarda hiç olmadığımız kadar memnûn bir şekilde
yürüyoruz.Oysa ki farketmeden batıyoruz da…Kalbimde O’nun sevgisinin
üstünde bir sevgi olmamalı;zira kalbimde ne varsa bilen yalnızca O’dur.
Kevser Sûresi:
Soyu
kesik denilen Hz. Peygamber’in kıyamete kadar soyunun gelecek olması
müşrikler için ne hazin bir durum… ‘’Şüphesiz biz sana Kevser’i
verdik.’’ işte lûtfun alâsı.
Tekâsür Sûresi:
Diyanet mealinde
bu sûre için şöyle bir açıklama yapılmış’’Çoklukla övünmek sizi öyle
oyaladı ki,nihayet(ölüleri bile saymak için )kabirlere gittiniz.’’
tüyler ürperten bir zihniyet.
Allah’ın bana sunduğu çokluklardan
yine kendisine sığınmam lazım; çünkü nefsime uyup da O’na şükretmekten
gafil olabilirim.Gaflete düşmekten Rabb’ime sığınırım.
Mâ’ûn Sûresi:
Kıyameti
yalanlayan,yetimi itip kakan,yoksulu yedirmeyen,namazlarını gösteriş
olsun diye kılan,cimri kimselerden olmamalıyım.Hele de riya konusuna
dikkat etmeliyim.Allah muhafaza…
Kâfirûn Sûresi:
‘‘تَعْبُدُونَ’
مَا أَعْبُدُ لَا ‘’ neredeyse her namazda bunu söylüyorsam,
haraketlerime dikkat etmeliyim.Şu zamanda puta tapmak çokta mantıklı
değil kanımca; ama ya kalbimde oluşturduğum putlar varsa? Kalbimdeki
putlar beni inkar çizgisine sürükleyebilir. Mü’mine isem dikkatli
yaşamalıyım.
Fil Sûresi:
Hayâl gücümü zorlayarak düşündüğüm
bir vak’â.Gerçekten Allah çok büyük…Kendimize ne kadar da güveniyoruz;
oysa herşeye gücü yeten mutlak bir yaratıcı var.Kendime değil Rabb’ime
güvenmeliyim.
Belki de bizde eksik olan tek şey Abdulmuttalip’teki teslimiyettir..
Felâk ve Nâs Sûreleri:
‘…Sabah
aydınlığının Rabbi…’’ çokça güven verici. Herşeyi yaratan yarattığı
herşeyden yine kendisine sığınmamı istiyor. Koruyucu dualar olduğu
deneyimlerle de sabittir.Yaratılanlardan ve nefsimden sana sığınıyorum
Melik’im.
İhlâs Sûresi:
İlâh’ımı yarattıklarında bulunan tüm
özelliklerden tenzih ettiğim zaman ihlâs sahibi bir kul olurum.Tevhit
inancı keskin sınırlarıyla meydanda.İşte yozlaşmış Hristiyanlığın
hükmünün kalktığı ayetler;(O’ndan çocuk olmamıştır.Kendisi de
doğmamıştır.-3-).
Necm Sûresi:
‘’Yoksa insan (kayıtsız
şartsız), her temenni ettiği şeye sahip mi olacaktır?’’(24)Anlıyorum ki
sadece inanmakla birşey kazanamam iman amel gerektiriyor.
Rabb’imin
de andığı, iyi ve güzel işleri yapan kimselerden olabilmem için
günahlardan ve çirkin işlerden uzak durmam gerek.Mutlak adâlet ile
dünyada ne yaptıysam bunun karşılığını elbet göreceğim;bana ancak
amelimin karşılığı var(39.ayet). Gönlüme aldığım herşeyin yaratıcısı
Rabbimken, neden yaratılanları O’ndan çok sevme gibi bir hataya düşeyim
ki?!Yapmam gereken şey yalnızca O’na secde etmek.
Abese Sûresi:
Kureyş’in ileri gelenlerine değil bir âmâ hatrına
iniyor ayetler… Kalp ,iman,ihlas bu olsa gerek.Kimin neyle hidayete
erişeceği belli olmuyor.
Verilen nimetlere bir bakıyorum. Ya Hu!
Etrafıma göz gezdirmem, nefes almam bile yeter . Gerçekten bazen nankör
oluyorum.Oysa yaratıldım,yaşıyorum ve öleceğim..Sultan Süleyman’a
kalmayan dünyaya bu meyil niye?
Bu seferki kıyamet sahnesi her
söylenişinde içim acıyor :’’Kulakları sağır eden o ses geldiğinde, İşte o
gün kişi kardeşinden, kaçar.Annesinden, babasından,Eşinden ve
çocuklarından .’’ beni asla bırakmaz dediğim insanlar bile olmayacaksa
yanımda Rabbimden başka kimim var?Kıyamet günü yüzleri pırıl pırıl
parlayan kimselerden oluruz inşaAllah.
Kadr Sûresi:
Kur’anın
inişi sebebiyle bir gece bu kadar kutsal sayılabiliyorsa; bahşedilen
ayetlere bir daha bakmamda fayda olacağını düşünüyorum.’’Bin aydan
hayırlı bir gece’’ İşte bir gecedeki ihlasım yaptığım tüm hatalarımdan
arınmama vesile olabilir.
Gördüğüm en müthiş yorum;’’ Kur'an'ın
indiği ve bin aydan daha hayırlı kıldığı geceyi bende hayatıma indirsem
vahyi kaç ömre bedel kılar ömrümü.’’
Şems Sûresi:
Gündüz ve ardından gelen geceye yemin edilmesi ne kadar da düşündürücü… Ne büyük azâmet…
Sûreden
anladığım elzem öğüdü Hayati İnanç Hocamın sözüyle aktarmak
istiyorum’’Nefsin ihtiyaçlarını ver;vermezsen zulüm olur.Nefsin
isteklerini verme;verirsen zulüm olur’’ Tüm mes’ele ihtiyaç mı istek mi
bunu kavrayabilmekte…
Bürûc Sûresi:
Geçmişte Necrân
Hristiyanlarına yapılan işkence şu zamanlar aynı şekilde Budistler
tarafından Arakan’daki Müslümanlara yapılıyor.İşte evrensel kitabım
tesellisini tâ kaç asır öncesinden veriyor’’…. ve Allah her şeye
şahittir .’’
‘’O, çok bağışlayan ve çok sevendir.’’ (14) Allah benim
ümitsizliğe kapılmamam için sevgisinden, merhametinden
bahsediyor.Cehennem derken hemen cenneti de anıyor.’’Ne yaparsan yap
tövbeyle gel.’’ demekte Allah’ın şânının,yüceliğinin ispatıdır. Allah
beni seviyor.
Tîn Sûresi:
‘’تَقْوِيمٍ أَحْسَنِ فِي الْإِنسَانَ
خَلَقْنَا لَقَدْ ‘’(4) En güzel biçimde yaratılmışken insan, kendini
zelîl bir duruma düşürebiliyor. İman eden insansa böyle değil; o zaman
bir kez daha düşünmem gerek;’Allah’ın beni yarattığı gibi temiz, saf
kalabildim mi, imanım kalbî mi?’ Sûrenin sonundaki soruyla Allah
düşünmemi istiyor. ‘Düşün ve kalple tastik et.’
Kureyş Sûresi:
Kureyş
kabilesinin diğer kabileler arasında değerli kılınması o zamanın
şartlarında ticarî işlerinin kolaylaştırılması karşısında istenilen tek
şey sahiplendikleri Kâbe’nin Rabbine kulluk etmeleridir. Bugün de Allah
bana onca nimet verirken sadece kul olmamı istiyor.Kul kavramının
altında ne derin manâlar var…
Kâri’a Sûresi:
İnkâr edenler
neyi inkâr ettiklerinin bile farkında değilken ne büyük bir felâket
kendilerini beklemekte.Rabbim ömrünü Mü’min olarak geçirmişlere son
nefeste iman nasip etsin.Kendimi Hâviye’de bulmak istemiyorsam amelimle,
edebimle Allah’ın sevgisini kazanmalıyım. Cehennemden elbet korkuyorum;
lakin Allah’ın rızasını alamamaktan daha çok korkuyorum.
Mütalaa ettiğim sûrelerden anlıyorum ki;
Yaptığım hataları kul görmese de Allah görüyor;tövbe etmeliyim.
Derdime derman veren bir Rabbim var;şükretmeliyim.
Kıyamet çok çetin;kalbimi İslâm dininde sabit kılması için Allah’a dua etmeliyim.
İnsanların dış görünüşlerine,hâl ve hareketlerine bakmaksızın irşad görevimin sorumluluklarını yerine getirmeliyim.
Bahşedilen onca nimet karşısında;secde etmeliyim.
Ümmet kavramına sığınabilmem için ilk önce kendimi düzeltmeliyim.Zira ben olmadan biz olmaz.
Helâk olanlardan olmak istemiyorsam; Allah’a verdiğim sözleri tutmalıyım.
Yetime sahip çıkmalıyım.
İhtiyacı olana yardım etmeliyim, muhtaç olana verdiğim nimeti bana veren Allah’tı.Her zaman bunun bilincinde olmalıyım.
Kalbimi dünyaya değil ahirete bağlamalıyım.Çünkü ben ahirete iman ettim.
Ümmügülsüm Aksoy/12070024
FUSSİLET SURESİ: 54 ayettir. Mekke’de inmiştir.
33. ayetin nüzul sebebi: Ezan okunmasından rahatsız olan kafirler bunu peygambere sorarlar, daha önceki peygamberlerde böyle bir çağırma şekli de duymamışlardır. Bunun üzerine ”Allah’a çağıran ve salih amel işleyenlerin sözünden daha güzel olan kimdir?” buyurulmuştur.
34. ayet Ebu Süfyan hakkında inmiştir. İman etmeden önce peygambere eziyet ediyorken müslüman olduğunda hısım olması ve müminlere dost olması üzerine inmiştir.
Hz peygambere diğer peygamberlere verilen öğütlerden veriliyor. Demek ki insandan istenen erdem Adem’den beri farklı modellerle olsa da aynı itaat göstergesinde.
Allah’a ortak koşanlar daveti duymalarına rağmen kalpleri kulakları ağırlaşmış olanlardır. Onlar ahireti de kabul etmezler.Ad, Semud kavmi büyüklük tasladı. Yalnız o gün insanın gözleri derileri dahi şahitlik edecek yaptıklarına dair. Her şey Allah’ın bilgisindedir. Ortak koştukları o gün kendilerinden uzaklaşacaktır. İyilikle kötülük bir tutulmayacak. O vakit ben kötülüğü en güzel iyilikle savuşturmalıyım. İnsana bir iyilik dokununca yüz çevirir, kötülük geldiğindeyse bolca yalvarır; ben bu hataya düşmemeliyim ve ümitsizliğe de kapılmamalıyım. Şeytandan gelecek düşüncelerden Allah’a sığınmalıyım.
ŞURA SURESİ: 53 ayettir. 23., 26. ayetler Medine’de diğerleri Mekke’de inmiştir.
Ayette dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin denilmiş. Allah doğru istikameti kimi kullarına açıkça göstermiştir, bir de düzen koymuştur ki bu işleyişte dilediğine rahmet eder. Kimini şükürkar, kimi ise isyankar kılar. İman etmeyenler çekememezlikleri yüzünden böyle davranırlar. Kuran zaten kimilerine yol gösterir.
Emr olunduğum gibi dosdoğru olmalıyım. Adaleti sağlamalı. Her şeyi bilene tövbe etmeliyim. Gerçek iman sahipleri gibi büyük günahlardan, hayasızlıktan korunmalı, kusurları bağışlayıcı olmalıyım. İşlerimde insanlarla istişare etmeliyim, sabr etmeliyim. İnsanlara kötü davranıp taşkınlık yapanlar, Allah’ın yolundan saptıranların o gün hiçbir yardımcıları yoktur. Cennetliklere ise o gün korku yoktur. Bütün işer sonuçta O’na dönecektir.
ZUHRUF SURESİ: 89 ayettir. Mekke’de inmiştir. Altın, mücevherler anlamına geliyor ”zuhruf” kelimesi.
Allah insanların faydasına bir çok nimet sunmuş, şükretsinler O’nu tenzih ve tespih etsinler diye. Önemli olan iman ve salih ameldir. Yaptıklarından pişman olma günü kıyamet olmamalıdır. Kıyametin gelişinde şüphe yok. Sadece takva sahipleri o gün korku duymayacak. Şeytan doğru yoldan insanı çevirmeye dursun. İnkarcılar o gün ölmek isteyecekler. Onlar bilselerdi cennette kendilerine gümüşten mücevherler ve pek çok ziynet verileceğini dünyadan bir menfaat beklemezlerdi. Onlar gelen vahye büyü gözüyle baktılar. Peygamberin şehrin ileri gelenlerinden olması gerektiğini düşündüler. Ve atalarının taptıklarından vazgeçmediler. Önceki kavimlerin kıssaları da bir ibret örnek nişanesi olsun diyeydi.
Ben bana vahiy olunana sarılmalıyım, çünkü ondan sorumlu tutulacağım. Ondan hiçbir şey gizli kalmayacak, yaptıklarımı melekler her an yazıyorlar.
DUHAN SURESİ: 59. ayettir. Mekke’de inmiştir. Duhan kelimesi ”duman” anlamına geliyor.
Kuran mübarek bir gecede insanlar uyarılsın diye indirildi. O yaşatan ve öldürendir, O gün inkarcıların üzerinden azabı ancak Allah kaldırabilir.
Musa Firavun’dan esareti altındaki kulları istemiş. Onlardan iman etmeyenler azgın sularda boğulmuştu. Üstünlük taslayanlara dünya hayatının oyun ve eğlence olmadığı söylenmiş. Dünya ahiretin tarlasıdır. Ogün hakkın batıldan ayrıldığı gündür. İman edenler ipek ve atlastan kıyafetler giyerek karşılıklı otururlar. İsyankarların başındansa kızgın sular dökülür. Kuran anlayıp öğüt almaları için arapça indirilmiş. Ve sonlarını da bekleyip durmaktadırlar.
CASİYE SURESİ: 37 ayettir. Mekke’de indirilmiştir. ”Diz çöken” anlamındadır.
Yeryüzünde yaratılanlar, insanın varlığı, gece gündüzün dönüşümünde inananlar için deliller vardır. Ayetleri işitip kibirlerin işitmemiş gibi davranan ve onunla alay edenlerin durumu çok kötü olacaktır. Kim iyilik ederse kendine, kimde kötülük yaparsa kendine yapacaktır. Bu ikisi de bir tutulmayacaktır. Kıyamet ayrılığa düştüklerinde bir cevap olacaktır. Orada hiç kimseye haksızlık edilmez. Allah takva sahiplerinin dostudur, zalimler de birbirlerinin. Kuran kalp gözünü açan bir nur, bilgi edinmek isteyen için hidayet kaynağıdır. Dünya hayatı onları aldattı, özürleri de kabul edilmeyecek. Allah her şeye galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.
AHKAF SURESİ:35 ayettir. Mekke’de inmiştir. Kum tepeleri anlamına gelmektedir. Hud peygamberin kavmini uyardığı yer.
İnkarcıların yalvardıkları putlar kıyamet günü kendilerine düşman kesilecektir.
Kuran, Tevratı tasdikleyici olarak arapça inmiştir.
İnsana ana babasına iyilik yapması emredilmiş. Şükredip salih amel işleyip tövbe edenlerin günahı da bağışlanacak. Cennetlikler ebedi yurtlarda kalacaklar. Yeryüzünde haksızlık edip büyüklük taslayanlar, dünyanın güzelliklerinden faydalananlar azabı tadacaktır. Ad kavmi uyarılmalarına rağmen azabı istediler ve helak oldular. Peygamberin inkarcılar için endişelenmemesi gerektiği, intikamın bir gündüz vaktinden daha kısa olduğu belirtilmiş. Fasık topluluğundan başkası da helak olmaz zaten.
ZARİYAT SURESİ: 60 ayettir. Mekke’de inmiştir. ”Rüzgarlar” anlamındadır.
Ceza ve hesap günü gerçekleşecektir. Yalnız takva sahipler, dünyada iyilik yapanlar, geceleri ve seher vakitlerinde uyanıp bağışlanma dileyen, mallarını yoksullarla paylaşanlar cennetlerde pınar başlarında olacaklardır.
Firavun son anda inadından dolayı pişmanlık duymuş kendini kınamıştı. Ad, Semud, Nuh kavimlerin helakları da kendi yaptıklarından dolayı idi.
Allah’a doğru bir yol tutmalıyım. Ona ortak koşmamalıyım. Şirk koşanlardan uzak durmalıyım. Öğüt vererek hatırlatmak müminler için faydalıdır, bunu unutmamalıyım. İnsanlar ve cinler ibadet etmeleri için yaratıldı, Allah’a karşı kulluğumu, sorumluluğumu her an hissetmeliyim.
GAŞİYE SURESİ:26 ayettir. Mekke’de inmiştir. Dehşeti her şeyi kaplayan kıyamet günü anlamına gelmektedir.
O gün sürur içinde olan cennet ehli için yüksek dereceler, altından ırmaklar akan cennetler, divanlar, kadehler vardır. Başları eğilmiş ve üzgün olanlarsa zillete düşmüşlerdir. Kızgın kaynaklardan su içer ve kuru dikenler yer onlar.
Peygamber hakkı getirip öğüdü vermiştir. Dileyen Rabbine doğru ilerler, dileyen ise batıla doğru.
KEHF SURESİ: 110 ayettir. Mekke’de inmiştir. Ashab-ı Kehf’in kıssasını anlatmaktadır.
Ashab-ı Keyf mağaraya kendi şehir halkının putlarına değil Allah’a inandıkları için çekilmişlerdi. Orada 300 yıl uyumuşlardı. Böyle imtihan olmuşlardı.
Yaralı işler yapan müminlere mükafat olarak cennet vardır. Unutman dışında hiçbir şey için yarın yapacağım deme, deniliyor ayette. Allah’ı anmaktan gafil kişiye uymamalıyım. Allah’a yalvaranlarla birlikte candan sabretmeliyim. Kitabı vahyi okuyup öğüt almalıyım, hayatımı onunla düzenlemeliyim. Güzel işler yapanların amelleri zayi edilmeyecektir çünkü. Serveti çokça evlatça ve insanca üstün olanlar kendilerini verilenleri Allah’tan bilmeli. Şükretmelidirler. Yoksa onlardan silinip yok olur. Ayrıca ameller mal ve oğullardan daha hayırlıdır. Kıyamet günü insan yaptıklarını önünde bir kitapla görecektir. Nasihat edilip de yüz çevirenler zalim kimseler olarak cehenneme atılacaktır o gün. Şimdilik Allah’ın cezalarını ertelemesi belki kurtulanlardan olurlar diyedir.
Genç adamın Hz. Musa ile beraber iken balığı unutması, sonrasında Hızırla giderken gemiyi delmesi, çocuğu öldürmesi ve duvarı yıkmasında Allah’ın her şeyi hakkıyla bildiğini gösteren bir delil vardı. Allah iman sahiplerini koruyor.
Zülkarneyn mesela, Rabbinin izniyle iktidar sahibiydi ve Yecuc Mecuc’a karşı galip gelmişti. Allah’ın ayetlerini inkar edenlerin amelleri boşa gider. Rabbi’ne kavuşmak dileyen Ona ortak koşmasın ve iyi amel işlesin buyuruluyor.
Öncelikle ben Kuran ile hayatım arasında bir bağ kurmak istersem muhakkak bunu sağlarım en önemlisi bu. Kuran'ın hayatı kuşatıcılığı var çünkü.
Kuran somut bir algı yaratıyor. İlahi bir metin, soyut bir külliyat olarak görmemem gerekiyor onu.
Kuran kurallar bütünü mü yoksa bir yaşayış biçimi mi bunu sorguladım. Ve hayatın ta kendisi, evrenin işleyişi, ölüm, diriliş... İnsanın bunlar karşısında yaratacağı tutumun Kuran olması gerektiği kanısına vardım. Kuran'ın yansıması kalpte tezahür etmeli ve hakiki güzellikleri doğurmalı diye düşünüyorum.
Şu an en büyük sorunumuz insanın kendine olan ödevini unutmuş olması. Yani açı doğurup, yoksulu giydiriyoruz ama kendi ruhumuz açlıktan ölüyor, çırılçıplak kalıyor. Belki biraz daha yürekli olabiliriz.
Şunların eksikliğinden de Kuranla kurtulmalıyım:
Merhamet
Cömertlik
Muhabbet
Çalışkanlık
Tevazu
Sadakat
Cesaret ve
Vefa
Yasin Suresi:
Bu surede özellikle öldükten sonra dirilmeden ve Allah cc ın birliğinden söz edilmiştir. Allah cc ın yolunda olanların güzel bir şekilde mükafatlandırılacağını yoldan sapanların ise Kureyş kabilesinin dehşet verici bi sonla cezalandırıldığı gibi sonlarının olacağından basedilmiştir. Rabbim bizi doğu yoldan gidenlerden eylesin.Ayrıca bu sure özellikle müslümanların ölmüşlerin ruhuna hediye etmek için çok sık okuduğu ve hakkında Kur-an'ın kalbi olduğu bildirilen muhteşem bir suredir.
Furkan Suresi:
Furkan "hak ile batılı birbirinden ayıran" anlamına gelip Yüce Kur-anımızın isimlerinden biridir.Peygamber Efendimiz'in tüm insanlığa gönderildiği ve tebliğ sırasında yaşadığı zorluklardan bahsedilmiş. Allah cc bana doğru yolu gösterecek bir rehber göndermiş O'na uymalıyım ki sonunda cenneti kazanayım.
Fatır Suresi:
Rabbimiz bizlere sayısız nimetler sunmuştur.Biz de bu nimetler karşısında şükretmeli ve O'na minnettar olmalıyız. Biz Allah cc ın bize bahşettiği nimetler karşısında nankörlük edersek işte o zaman kafirlerden bir farkımız kalmaz. İşte bu surede mümin ve kafirden bahsedilmiş ikisi arasındaki fark ortaya koyulmuştur.Rabbim bizi her daim sevdiği kullarından eylesin.
Meryem Suresi:
Adından da anlaşıldığı gibi Hz.Meryem den ve oğlu Hz. İsa dan söz edilmiştir. Hz. Meryem in kafirler tarafından ezilip, hor görüldüğü, aşağılandığı vurgulanmıştır. Bazı peygamberlerin yaşadıkları olaylardan, kıssalardan, Allahuteala nın mucizelerinden (ki Hz.Meryem in Hz.İsa yı dünyaya getirmesi en büyük mucizedir) de bahsedilmiştir.
Ta-ha Suresi:
Peygamber Efendimiz (sav) teselli edilerek peygamberlik görevini en güzel şekilde başaracağı müjdelenip kendisine karşı çıkanların uğrayacağı sonuçlar izah edilmektedir.Kısacası Peygamberimiz bize Allah cc tarafından yol gösterici olarak gönderilmiş biz de o yola doğru insan tarafından gitmeliyiz.
Vakıa Suresi:
Bu surede Rabbimiz bizim amellerimize göre nerede olacağımızı (cennet-cehennem) belirtmiştir. Kıyametin öncesi ve sonrası anlatılarak, onun dehşetinden ve azabından bahsedilmiştir. Adından da anlaşılacağı gibi vakıa olay demektir, olay derken de kıyamet günü ele alınmıştır.
Şuara Suresi:
Birçok peygamberden (Musa, İbrahim, Nuh, Salih ve Şu'ayb) ve onların kafirlerle yaşadıkları birkaç mucizevi olaylaran bahsedilmiştir. Burada kafirlerin Kuran'ın vahiy kaynaklı olmadığı iddiaları da ön plandadır. Bu gibi insanların nankör ve iki yüzlü oldukları vurgulanmıştır. Allah bizi doğru yolundan ayırmasın.
Neml Suresi:
Kuran-ı Kerimin bizler için hidayet rehberi olduğundan, bizi doğru yola ileten bir kaynak olduğundan bahsedilmiştir. Ayrıca Müminlerin kurtuluşa ereceği, İslam karşıtlarının da sonlarının felaket olacağı belirtilmiştir. Biz öyle bir mümin olmalıyız ki Rabbimiz bize cennetini bahşetsin.
Kasas Suresi:
Bu surede Hz Musa as nın çocukluğu ve nasıl peygamber oluşundan bahsedilmiştir. O dönemdeki Firavun kavminden, küfre saplanıp maddi servet ve kudrete bel bağlamanın kötü akıbetinden de söz edilmiştir.
İsra Suresi:
Peygamber Efendimiz sav in bir gece, Mekke'den Kudüs'e götürülmesini anlatan bir suredir. Daha çok İsrailoğullarından söz edilmiştir, onlara uyarıcı tabirlerde bulunulmuştur. Rabbimiz Hz Muhammed sav i son peygamber olarak göndermiş, bu surede de Peygabemberimiz aracı olarak İsrailoğulları uyarılmaktadır.
Yunus Suresi:
Allah cc ın kudretinden, büyüklüğünden, rahmetinin gazabına üstünlüğünden bahsedilmiştir. Rabbimiz'in dünyayı ve bizleri yaratırken oluşan mucizelerinden bahsedilerek insanoğlu ciddi bir şekilde uyarılmaktadır.
Hud Suresi:
Bazı peygamberlerin kıssalarından bahsedilerek tevhid inancının üzerinde durulmuştur. O dönemde yaşanan olaylar bazı kavimlere ibret olarak gösterilmiştir. Peygamberlik görevinin ne kadar kutsal ve önemli olduğu da peygamberlerin çaba ve gayretinden anlaşılmaktadır.
Yusuf Suresi:
Kuran'da bir tek konuyu anlatan tek suredir. Yusuf Peygamberimizin karşılaştığı sıkıntılar karşısında ne kadar sabırlı olduğundan bahsedilir. Sabrederek başarıya ulaştığı da vurgulanmıştır, Yusuf Peygamberim nasıl sabırlıysa ben de sabırlı olmalıyım.
Hicr Suresi:
Semud kavminden bahsedilmiş, bazı peygamberlerin bu azgın ve inkarcı kavim karşısındaki dirençleri ve sabırlarından bahsedilmiştir.
En'am Suresi:
Allah cc ın birliği anlatarak tevhid inancımızı daha da güçlendiren bir suredir. Adaletten yani Allah cc ın insanlara karşı adaletinden, ona karşı inkarcı olursak nasıl bir sonumuzun olacağının üzerinde de durulmuştur. Rabbim sonumuzu hayırlı eylesin.
Saffat Suresi:
Surede Rabbimizin bizler dışında yarattığı melekler ve cinlere vermiş olduğu görevlerden bahsedilmiştir. İnsanların yaşamları sonunda mükatlandırılıp varacağı yerden (cennet-cehennem) bahsedilmiş, eğer cenneti hak edersek içlerinden yemyeşil pınarlar akan, sonsuz nimetler bulunan bir yeri hak edeceğimizden söz edilmiştir.
Lokman Suresi:
Tıpkı babamızın bize bu dünya konusunda nasihat verdiği gibi, Hz Lokmanın da evladına nasihatından söz edilmiştir. Kıyamet günü için her zaman ve her saniye hazırlıklı olmamız gerektiğinin de üzerinde durulmuştur.
Sebe Suresi:
Müşriklerin Peygmberimizin peygamberliğinden şüpheli olduğundan ve ahireti inkar etmelerinden bahsedilmiştir. Hz Süleyman ve Hz Davud as un kıssalarından da bahsedilmiştir.
Zumer Suresi:
Allah cc ın bir ve tek olduğunu gösteren delillerin, mucizelerin varlığından (ki yeryüzünde insanın var olması daha büyük bir mucizedir) söz edilmiştir. Rabbimizin iyilik edenleri cennetle, kötülük edenleri ise cehennemle mükafatlandırılacağı da bildiriliyor.
Mümin Suresi:
Surede Firavun ailesinden mümin(inanan) olan bir insandan bahsedilmiş ve onun gizlice iman edişinden, amacının Firavun kavmini doğru yola yönlendirmek olduğundan söz edilmiştir. Ayette sözü edilen mümin de bu mümindir. Rabbim bizi daima bu mümilerden kılsın.
Fussilet Suresi:
Bu surede Kuran'ın bizlere müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderildiğinden fakat kalpleri ve gözleri kör olan insanların bu uyarıcıyı gale bile almadığından bahsedilmiştir. İşte bu insanlar değil midir sonlarını kendi elleriyle hazılayan??
Şura Suresi:
Peygamberimizin sav müslümanlar arasındaki eşitliğinden ve adaletinden, Rabbimizin biriğinden, bizi uyarıcı tabir ve gerçeklerden bahsedilmiştir. Ben iman edip salih amel işlersem Rabbim dualarıma karşılık verecek.
Zuhruf Suresi:
Daha çok dünya hayatına bağlı kalmanın nasıl bir sonuç doğuracağından bahsedilmiş. Biz sanıyoruz ki bu dünyada kalıcıyız çünkü bunların hepsi nefsimize tatlı geliyor, halbuki gelip geçici. Geçici dünya hayatı yerine kalıcı ahiretimi tercih ediyorum.
Duhan Suresi:
Firavun ordusunun Allah cc tarafından daha dünyadayken korkunç bir azaba tabii tutulduğu apaçık belirtilmiştir. Başlarına her türlü felaket gelmesine rağmen hala imansızlığa devam etmişler, şiddetli bir şekilde uyarılmışlardır.
Casiye Suresi:
Rabbimiz her surede izah ettiği gibi bu surede de insanlara sayısız nimetler vermiştir, surede vurgulanan İsrailoğullarının bunları inkar ettiği de belirtilmiştir. Burdan şunu anlıyorum ki insanlar gerçekten nankör ve gerçekten de ziyandadırlar.
Ahkaf Suresi:
Casiye suresinin devamı niteliğinde olan bir suredir. Rabbimize ne kadar şükretsek azdır gerçekten de azdır.
Zariyat Suresi:
Öldükten sonra nasıl dirilip ne ile karşılaşacağımızı konu alan suredir. İnkar ve isyan edenlerin azapla mükafatlandırılacağından fakat iman edip güzel işlerde bulunup iyilik edenler de cennetle müjdeleneceğinden bahsedilmektedir. Ben de cenneti kazanmak istiyorum bende.
Gaşiye Suresi:
Cennet e cehennemde bulunacak olan insan tiplemesinden bahsedilmiştir. Surenin malini ilk okumaya başladığımda gerçekten çok ürktüm ama cennetle ilgili olan okuyunca biraz rahatladım, sonra düşündüm, cennetimi kazanmalıyım anlatırken bile insan hoşnut oluyorsa kimbilir içindeyken nasıl bir mutluluğa bürünür.
Kehf ve Nahl Suresi:
Allah cc ın varlığına ve birliğine delalet eden bazı olayların yaşandığı surelerdir.
71 Nuh Suresi:
Hz Nuh un mücadelesinden, insanları Hakka yönlendirmek için vermiş olduğu çabalarından bahsedilmektedir. Nuh tufanından da bahedilmiştir.
İbrahim Suresi:
Allah cc her kavme bir peygamber gönderdiği gibi Hz İbrahim as i bir kavme uyarıcı olarak göndermiştir. Surede Allah cc a iman, peygamberlere iman ve ahiret gününe iman gibi konular üzerinde durulmuştur.
Enbiya Suresi:
Enbiya "peygamberler" demektir. Surede tüm peygamberlerin inançsız, imanı zayıf olan insanların karşısında vermiş oldukları mücadeleden bahsedilmiştir. Sabır ve tavsiye sayesinde hedeflerine ulaşmışlardır. Onlar bu kadar çaba karşısında en güze şekilde mükafatlandırıldılar. Zaten onlar kusursuzlardır ve önceden yerleri belirlenmiştir, bize düşen onların izinden gitmektir.
El Müminun Suresi:
Müminleri konu alan suredir, onları nasıl bir mükafat beklediğinin müjdesini veren suredir. Müminlerin zafere ulaşacağından, kötülerin ve müşriklerin şiddetli bir şekilde uyarıldığından ve cezaya çarptırılacağından bahsedilmektedir.
Secde Suresi:
Rabbimize secde etmemiz gerektiğnden ve ona kalpten inan insanlar olmamız gerektiğinden bahsedilmektedir. İnsanın yaratılması ve bir sürü mucize daha ne gerekiyor ki ona inanmak için Allahcc o kadar büyük ki çokk bağışlayıcı ve çok affedici.
Tur Suresi:
Rabbimiz dünyada yaptığımız güzel şeyler, iyilikler karşılığında sonu olmayan mükemmel bir dünya yaratmıştır bize ahireti yani cenneti sunmuştur, insanoğlunun nefsine ne de ağır gelir bu küçük ama mükafatı büyük olan şeyler.
Mülk Suresi:
İnkarcıların ve imansızların alevleri bol olan cehennme mahkum olacağından bahsedilmiş, fakat onların o kızgın nara düştükten sonra akıllarının başına geleceğinden de söz edilmiştir. Rabbim sen bizleri bağışla.
Hakka Suresi:
Hakka gerçekleşecek olan kıyamet demektir. Kıyameti inkar edenlerin göreceği cezalardan, dehşet verici kıyamet sahnesindeki müminler ve kafirlerin rollerinden bahsedilmektedir.
Mearic Suresi:
Mekke dönemindeki münkirlerden bahsedilmiştir. Ölüm sonrası asıl olan hayatın gerçekliğinden, öldükten sonra dirilip hesaba çekileceğimizin üzerinde vurgu yapılarak bahsedilmiştir.
Nebe ve Naziat Suresi:
Bu iki sure birbiriyle çok alakalı surelerdir. İkisininde ana konusu kıyamettir, ölüm anında melekler tarafından ruhumuz alındığından, hesap gününden ve ölüm
ötesi hayattan bahsedilmiştir, daha çok kıyamet günün üzerinde vurgu yapılmıştır.
-YUNUS
SURESİ-
Allah’ın gökleri ve yeri yedi günde yarattığını
bildirmesi, onun gücünün her şeye kadir olduğunu çok güzel gösteriyor. Ayın ve
güneşin muazzam düzeni, aslında dini hiç bilmeyen bir insana, en önemli yol
göstericilerden olabilir. Bu surede
yalanın da çok kötü bir şey olduğu söyleniyor. Bense bir Müslüman olarak yalana
hiç bulaşmamalı, kendime yakışır bir şekilde hayatımı sürdürmeliyim.
-HUD
SURESİ-
Kuran, anlamamız ve hayata geçirebilmemiz için en güzel
şekliyle indirilmiştir. Rabbimizin bize verdiği öğütleri kulak ardı
etmemeliyiz. Aksine hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirmeliyiz. Allah
kullarına bazı sıkıntılar vererek onları
imtihan eder,böylelikle bizi sınar.Bu
imtihan sırasında elimizdeki her şeyi kaybedebiliriz,ancak bu durumda
gaflete kapılmamalıyız. Allah sabredenleri muhakkak mükafatlandıracaktır. Bana Rabbim
tarafında sıkıntı geldiğinde sabretmeli, bolluk bereket verdiğinde de her an
şükretmeliyim.
Ayrıca Allah
kötülük yapanları ve peygamberlerini yalanlayanları cezasız bırakmaz. Nuh aleyhisselamı yalanlayan kavminin suda boğulması buna iyi
bir örnektir.
-YUSUF
SURESİ-
Yusuf
suresinde Yusuf peygamberin başına gelenler bütün ayrıntıları ile
anlatılmıştır. Buradaki anlatılanlardan bize çıkartılacak birçok ders vardır. Yusufun
ağabeyleri nefislerinin kötü emirlerine uydular,onu öldürmek istediler,çünkü
onlar yusufu çok kıskanıyorlardı.buradan kıskançlığın büyüyüp büyüyüp kalbi nasıl körelttiğini çok iyi
anladım. Yusuf peygamberin efendisinin hanımıyla yaşadıklarını öğrendiğimde
zinanın çok kötü ve tehlikeli bir şey olduğunu bir kez daha anladım. Bu olayların
sonunda Yusufun ağabeyleri mısıra gelip kardeşlerini görünce yaptıklarından
pişman oldular ve Allah tan bağışlanma dilediler. Buradan da anlaşılacağı gibi
, Allah’ın merhameti çok büyüktür. Ümitsizliğe kapılmamalıyım, o çok
bağışlayıcıdır.
-HİCR
SURESİ-
İnRESİ-karcıların özelliklerinden bahsedilmiştir. Peygamberlerini
yalanlayan ve helak olan kavimler ders olsun ,uyarı olsun diye anlatılmıştır,
ben bu surede inkarcıların sonunu çok iyi gördüm. Ben inkarcıların tam zıttı olan
Müslümanlardanım. Son ayetlerde de Allah’ın vurguladığı gibi, Rabbimi hamd ve
tesbih edip secde edenlerden olmalıyım ve ölüm gelip çatıncaya kadar hep ibadet
etmeliyim.
-ENAM
SURESİ-
“Gece de
gündüz de barınan her şey onundur. O ,her şeyi bilendir, işitendir.” Bu ayet
hayatımızda her an bizimle olmalı. Rabbim her şeyi bilir ona göre
davranmalıyım. Allah’ın yolu hidayetin ta kendisidir,bizim ona teslim olmamız
gerekir. Bende bu yoldan ayrılmamalıyım,namazımı dosdoğru kılmalıyım. İbrahim aleyhisselam
gibi bu evrendeki şeyler benim içinde
Allah’ın varlığına delil olmalı ,zaten çeşit çeşit meyve veren ağaçlar inanan
toplum bizler için birer ibrettir.
-SAFFAT
SURESİ-
Allah tan
başkasını ilah edinenler şüphesiz ki şiddetli bir azaba uğratılacaklardır. Allaha
inanıp salih ameller işleyenlerse başka , onlara cennette en güzel nimetlerden
vardır. Bende cenneti kazanabilmek için peygamberin yolundan ayrılmamalı,
sünnetini hiç bırakmamalıyım.
-LOKMAN
SURESİ-
Kuran-ı
kerim hikmet dolu bir kitaptır, bütün eksikliklerden uzaktır. Güzel davranmamız
için bize hidayet rehberi olarak indirilmiştir. Bende bu dogru yolda zekatımı
vermeli, namazımı dosdoğru kılmalıyım ki Rabbim bana kurtuluşa erenlerden
olmayı nasip etsin. Allah’ın bizim yaşamımızın en önemli kaynağı olan su için
ve yerden çeşit çeşit bitirdiği nimetler için Allaha şükretmeyi unutmamalıyım. Ayrıca
, madem cennete girmek istiyorum, ana babaya hayırlı evlat olmalı ve ömür boyu
onların rızasını kazanmalıyım..
-SEBE
SURESİ-
Bu surede
sebe kavminin ibretlik halleri anlatılıyor. Onlar bolluk ve bereket
içindeydiler. Allah onlara yiyin için şükredin dedi, ama onlar yüz çevirdiler. Nankörlük
etmelerinden dolayı üzerlerine azap gönderildi. Biz ise Rabbine şükreden
kullardan olmalıyız . çünkü; farkında olmadan dünyaya dalıp şükretmeyi çoğu
zaman unutuyoruz.
-ZÜMER
SURESİ-
Allah bu
sure ile beni ve bütün Müslüman kardeşlerimi hak dün üzere halife kılıyor. En yakınımdaki
kişilerden başlayarak bu görevimi gücüm yettiğince yerine getirmeliyim.
-MÜMİN
SURESİ-
Hamd yalnız
Allah’a mahsusdur. Bizim, o istemeden
hiçbir şeye gücümüz yetmez aslında ne kadar da aciziz, gün içinde yaşarken bu
gerçeği nede çok unutuyoruz çogu zaman hatırlamıyoruz bile. Ama ben görebiliyorsam
,konuşabiliyorsam , yürüyebiliyorsam bunlar Allah’ın yardımı ile, istese beni
en zelil muhtaç kişi yapabilirdi ama yapmadı. Bunun için Allah’a ne kadar
şükretsem azdır. Bir de dua çok önemlidir, bizim her an tek yardımcımızdır. Allah’a
en yakın olduğumuz andır.
İBRAHİM SURESİ:52 ayettir. 28. 29. ayetleri Medine’de diğerleri Mekke’de inmiştir. Hz İbrahim’in duasının yer aldığı suredir.
Kuran insan için bir aydınlanmadır. Fakat bazıları Allah’ın yolundan çevirmeye çalışır. Allah günahlarımızı bağışlamak için bizi çağırıyor, en azından bir süreliğine. İnkar edenler irinli su içecek onlara ölüm uğramayacaktır. Onlar Allah’a ortaklar koşmuşlardı., kötü sözden çekinmiyorlardı. Tekrar yaratıldıklarında şeytanlarıyla karşılaşacaklar, o onlara gerçeği söyleyecek. Onlara tekrar bir süre verilmeyecek. Allah intikamını hakkıyla alacak. O gün çok dehşet verici olacak. İman edenler ahirette korunacaklar.
Musa peygamber inananları Firavun’un elinden kurtardı. Nuh, Ad, Semud kavminden inananlar dışındakiler helak oldu. İbrahim peygamber putlardan Allah’a sığınmış, kendini ve ehli için şükredeceği nimetler istemişti. Bağışlanma dilemiş ve itaatkar bir nesil dilemişti. Rabbim gizli ve açık her şeyi bilir.
Şükür edersem nimeti tadarım, nankörlük edersem azabı tadarım. Doğru yolu bulmuşken Allah’a güvenmeliyim. Sadece Allah’a tevekkül etmeliyim. Allah’ın nimetlerini sayarak bitiremem, ancak çokça şükredebilirim.
ENBİYA SURESİ: 112 ayettir. Mekke dönemi sonlarında inmiştir. ”Enbiya” kelimesi ”nebi” kelimesinin çoğuludur.
Mekke halkı peygambere gelip iman etmeleri için Safa tepesini altına çevirmesi istemişti. Bunun üzerine Cibril gelip eğer isterse bunu gerçekleştireceğini, ama inanmazlarsa helak olacağını söylemiş ve 5. ayet nazil olmuştu.
Kıyamet yaklaştı ama insanlar hala oyun ve eğlence peşindeler. Halbuki inkar edenlere vaat olunan gerçekleşecektir. Onlar azabı gördüklerinde feryat edecekler. Gafletlerinden dolayı yakınacaklar. Hiç kimseye haksızlık edilmeyecek, hesapta her şey değerlendirilecektir. Musa’ya, Lut’a, Süleyman’a, Davud’a pek çok nimet verilmişti. Allah verdiklerinden insanı sorumlu tutacak. Ona ibadet etmeliyim öyleyse. İsmail, İdris, Zülkifl sabır edenlerdendi. Zuunun Allah’a alvarınca duası kabul olmuştu. Zekeriya’ya Yahya’yı, Meryem’e İsa’yı mucizelerle vermişti.
Yeryüzünde sabit dağlar kurmuş, göğü tavan yapmış, gece ve gündüz, güneş ve ay yaratılmış ki insanlar belki bunları görür.
Peygamberde ölümdür, her nefis ölüme erişecektir. Onların edindikleri tanrılar buna engel de olamaz.
MÜ’MİNUN SURESİ: 118 ayettir. Mekke’de inmiştir. İlk ayetlerde kurtuluşa eren müminlerin ibadetlerinden, ahlaki yaşayışlarından bahsettiği için sure ”el-mü’minun” adını almıştır.
Namazlarında huşu içinde olanlar, boş söz ve yararsız işlerden uzak duranlar, zekat verenler, iffetlerini koruyanlar, emaneti gözetip, sözlerini tutanlar kurtuluşa erenlerdir. Ben de bunlardan olmalıyım.
İnsanın muazzam bir şekilde yaratılması bir nimettir. Tıpkı yağmurla toprağı canlı kılması gibi. Nuh’a inananlar onunla beraber kurtulmuştu. Onun soyundan gelen gelen peygambere inananlarda. Yoksa ahiret hayatına, dirilişe inanmayan kimseler helak oldu. Kendilerine sıkıntı geldiğinde feryatla medet umanlar yardım göremeyecek. Çünkü onlar haktan hoşlanmıyordu. Onlar kemik haline gelmişken yeniden yaratılacaklarına inanmadı. Halbuki onlar tek yaratıcının Allah olduğunu biliyorlardı. Sura üflendiğinde kimin tartısı ağır gelirse kurtulacaktır. Bu yüzden ben güzel amel ve hareketlerde bulunmalıyım. İyilikler için yarışmalıyım, bunu kalbimle yapmalıyım. Başıma gelenlere güç yetirmeliyim, çünkü kimseye kaldıramayacağı bir yük yüklenmez. Kötülüğü en güzel iyilikle savuşturmalıyım.
Tartıları hafif gelenler yani ayetleri yalanlayan sapıklık edenler zalimler olduklarını kabul edecekler. Şirk koşanların hesabını Allah muhakkak görecektir.
SECDE SURESİ: 30 ayettir. Mekke’de inmiştir. Ayetleri dinleyenlerin secdeye kapandığını ifade ettiğinden bu adı almıştır.
Allah insanı güzel bir yaratılışla yaratmış. Yalnız dünyada inkar edenler ahirette tekrar geri dönmek isteyecekler. ”Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracağım.” ayeti gerçekleşecektir. Oradan çıkmak isteseler de bu kabul edilmeyecektir.O gün ki imanları fayda vermeyecektir.Ben böyle kimselerden yüz çevirmeliyim. Korku ve ümitle dua etmeliyim, verilen rızıktan hayır yolunda sarf etmeliyim.
TUR SURESİ: 49 ayettir. Mekke’de inmiştir. Adını 1.ayette geçen, üzerinde Hz. Musa’ya Tevrat’ın indiği Tur Dağı’ndan almış.
Kıyamet günü yalanlayanların azabı çok şiddetli olacak.Cennetlerde zevk sefa içerisinde olacak olanların boş konuşmaları yahut günaha girmeleri söz konusu olmayacak. Allah’ın lütfuyla oradadırlar ve önceden de onlar O’na yalvarmaktaydı.
Peygamber kahin, mecnun ya da şair değildir. Onu uydurmamıştır da. İnanmayanların kendilerini sorgulaması için ayetler inmiş. Onlara göğün yaratılması, peygamberin bir ücret beyan etmemesi, gayb bilgisinden yoksun oluşları, o gün hesaptan kaçış olmayacağı ile deliller sunulmuş.
MÜLK SURESİ: 30 ayettir. Mekke’de inmiştir. Adını Allah’ın kainatı yaratıp yönetmesinde ortaya çıkan hakimiyetinden bahsetmesinden alır.
13. ayet müşrikler hakkında inmiş.Müşriklerin peygamber hakkında söylediklerini Cebrail O’na bildirdi ve birbirlerine: ”Sözlerinizi gizli söyleyin ki Muhammed’in ilahı işitmesin.” dediler ve bu ayetler indi.
Bir imtihan aracı olarak ölümü ve yaşamı yarattı. Kıyametin bilgisi Allah’a aittir. Onun yaklaştığını gördüğünde kafirler anlayacaktır.
Cehennem halkı atıldıkları ateşin bekçilerine günahlarını itiraf edeceklerdir. Görmeden Rabbinden korkanlarsa büyük mükafat alacaklardır. Allah kalpleri en iyi bilendir. O her şeyden haberdardır. Allah isterse gökten taşları yağdırıverir, insan bu tehdite kulak vermelidir. Allah pek çok nimeti insana sunmuştur. Yalnız onu insanda kesiverirse onlara kimse rızık veremez.
HAKKA SURESİ: 52 ayettir. Mekke’de inmiştir. ”Kesin gerçek vuku bulması muhakkak olan kıyamet” anlamına gelir. Adını ilk ayetten almıştır.
Semud, Ad ve Firavun kavimlerini yakalayan felaket inkarcıların başına gelecektir.
Sura üflendiğinde, gök yarıldığında kıyamet gerçekleşecektir. Kitabı sağ eline verilenler mutlu olacakları hayatı elde ederler, sol tarafından verilenlerse ölümü isteyeceklerdir.
Kuran, Allah’ın dosdoğru olan elçisine indirildi. Kuran, Rahman’ın sözüdür. Takva sahiplerine bir öğüttür. Şüphe duyulmayan sözdür. O halde Rabbimi tespih etmeliyim.
MEARİC SURESİ: 44 ayettir. Mekke’de inmiştir. 3. ayetteki yükselme dereceleri anlamına gelen ”Mearic” kelimesinden almıştır.
Kıyamet günü korkunç bir kaos ortamı olarak anlatıyor. Dağların yün gibi çırpıldığı, insanın kendini kurtarmak için yakınlarını öne sürdüğü, dostun dostunun halini sormadığı..
Ateşin kendine yaklaşmayacağı kimseler namaz kılan, mallarından infak eden, ceza gününü tasdik eden, Rablerinin azabından korkan, ırzlarını koruyan, emaneti gözeten, dürüstçe şahitlik eden sıfatlarıyla anılmış. Kafirler ise o gün korku ve elemin içinde olacaklar, ateşe sürükleneceklerdir.
NEBE SURESİ: 40 ayettir. Mekke’de inmiştir. Haber anlamında. Kıyamet haberlerini ihtiva ettiği için bu ad verilmiş.
İnsan için bir düzen yaratılmış ve ona pek çok nimet sunulmuş. Kıyamet gerçekleştiğinde inanmayanlar için cehennem kaynar su ve irin içecekleri bir yer olacaktır, onlar toprak olmak isteyecekler tattıkları azaptan ötürü. Takva sahipleri için cennette bahçeler, dolu kadehler vardır. Rablerinin lütfuyla istedikleri şeyler orada vardır. Orada yalan yahut boş bir söz yoktur. Rabbin huzurunda o gün sadece onun dilediği konuşur, o da doğruyu söyleyenlerden olur.
NAZİAT SURESİ: 46 ayettir. Mekke’de inmiştir. Naziat ”söküp çıkaranlar” anlamına gelmektedir.
Surenin başında kıyametin geleceğine dair kasemde bulunulmuş. Ayrıca kıyametin ne zaman kopacağının bilgisi Allah’ın ilmindedir.
Musa Firavun’a delilleriyle gitmişti de Firavun onu dinlemeyip kendini ilah olarak ilan etmişti. Böyle dünya hayatını tercih edenlerin sonu cehennemdir. Rabbin huzurunda durmaktan korkmuş, nefsini boş heveslerden men etmiş olanların yeri ise cennettir.
İNFİTAR SURESİ: 19 ayettir. Mekke’de inmiştir. Göğün yarılmasından söz ederek başladığı için bu adı almıştır.
Kıyamet günü insan dünyada yaptıklarını karşısında bulacaktır. Allah insanı güzel bir yaratılışla yarattı. Ve onun üzerine koruyucular verdi -ki onlar insanın yaptıklarını her an yazıyorlar-. Gerçek kıyamet bir gün herkes için kopacaktır.
İNŞİKAK SURESİ: 25 ayettir. Mekke’de inmiştir. Adını ilk ayetteki kelimeden almıştır.
Yer uzanıp düzlendiğinde, içindekiler tamamen boşaldığında kitabı sağ elinden verilenler sevinçle ehline dönecektir. Kitabı arkasından verilen ise ölümü arzulayacaktır. Allah’ın birçok deliline rağmen iman etmeyenler, kuran okunduğu zaman secde etmeyenler acı azabı tadacaktır.
Kadir
TETİK-12070351/YDÖ 1
KIYAMET
SURESİ:
Bu surenin ilk iki ayeti kıyamet gününe yeminle
başlamaktadır.Surenin adından da anlaşılacağı gibi bu sure bizlere kıyamet
gününü anlatmaktadır. O gün gelince insanlar kaçacak yer bulamayacak ve Rabbimizin
huzuruna çıkacağız.Orada iki tür insan olacaktır.Birincisi Allah’a ve
peygamberlerine itaat edip Allah’ın emirlerine uyan kişi,ikincisi ise Allah’ı
ve peygamberlerini yalanlanlamış ve günahkar kimsedir.1. tür insanlar mükafatını görecek ama 2. Türden olan
insanlar ise cezasını muhakkak ki misliyle çekeceklerdir.Allah’ım bizleri sevdiği
kullarından eylesin inşallah…
HÜMEZE
SURESİ:
Hümeze birini arkasından çekiştirmek,onunla alay
etmek,kırmak ve incitmek manalarına gelir.Surenin anlamından da anlaşılacağı
gibi bu surede gıybet(dedikodu) eden kimselerin çekeceği azaptan
bahsetmektedir.Bizler ne olursa olsun birbirimizin arkasından gıybet
etmemeliyiz ve yapan kişileri de uyarmalıyız.Çünkü ahrette bu kişilerin
çekeceği azap çok büyüktür!!!
MÜRSELAT
SURESİ:
Mürselat gönderilenler anlamına gelir. Allah peygamberler
ve melekler aracılığıyla insanlara buyruklarını ulaştırmıştır.Kıyametten sonra
mahşerde toplanıldığı zaman Allah’ı ve peygamberlerini inkar edenlerin vah
haline!!! İnkarcı ve yalancıları orada çok büyük bir cehennem azabı
beklemektedir.O gün takva sahibi olanlarda mükafatları hiç şüphesiz
alacaklardır.Rabbim bizleri takva sahibi olarak oraya gitmeyi nasip eylesin…
KAF
SURESİ:
Kaf harfiyle başladığı için bu ismi almıştır.Allah
kainatın tek sahibidir.Allah’ı ve peygamberleri inkar eden bazı sapkın
kavimlerin helakı bu surede vurgulanmıştır.Allah bizlere sonsuz nimetler vermiş
ve insanı en güzel şekilde yaratmıştır.Allah bizlerin amellerini kaydetmesi
için iki melek görevlendirmiştir.Mahşerde bu melekler bizlere şahitlik
yapacaklardır.Bizler kur’an’ı iyi anlar ve ondan ders çıkarıp hayatımıza
uygularsak kurtuluşa ereriz inşallah…
BELED
SURESİ:
Belen şehir anlamına gelmektedir.Bu sureyle Allah’ın
bizleri en güzel şekilde yaratıp bizlere üstün vasıflar yüklediğini anlıyorum. Bizler bize verilen vasıfları kötüye
kullanırsak akibetimiz pek de iyi olmaz.Ama iyiye kullanırsak bizleri çok güzel
şeyler beklemektedir.
TARIK
SURESİ:
Bu surede peygamberimizin geceyi ve gündüzü aydınlatan
bir yıldız gibi aydınlık olduğunu anladım.Allah’ın gücü her şeye yeter ve o
isterse öldürür isterse de diriltir.Şüphesiz Kur’an bizlere hak ile batılı
birbirinden ayırmamız için gönderilmiştir.
KAMER
SURESİ:
Kıyametin yakın olduğu ve ayın yarılması olayı bu surede
anlatılır.Hz. Nuh’un kavminde ve çektiği sıkıntılardan bahsetmektedir.Yine aynı
şekilde Ad ve Semud kavimlerinde ki inkarcıları anlatmaktadır.Bizler bu inkarcı
kavimlerden ders çıkarmalıyız.Çünkü Allah’ı inkar edenlerin sonu onlar gibi
olacaktır ve cehennem azabını tadacaklardır.
SAD
SURESİ:
Bu sure ismini ilk ayetteki sad harfinden alır.Bütün
peygamberler hep inkarcılarla uğraşmışlar ve Allah’ın tekliğini ve kudretini
inkarcılara kanıtlamışlardır.Ama o kavimler peygamberlere birçok atıflarda
bulunmuşlardır.Yine bu surede Allah’ın Hz. Davut,Hz. Süleyman’ın hikmetleri ve
Hz. Eyyub’un sabrından bahsedilmiş ve bazı peygamberlerinde adı bu surede
geçmiştir.Allah’ın bu surede insanı meleklerden üstün kıldığı ve iblisin
kendini üstün kılıp bunu kabul etmediği bu surede bildirilmiştir.Şeytanın
cennetten kovulduğu ve kıyamete kadar insanları yoldan çıkarmağı bu surede
bildirilmiştir.Bizler bu sureden ders çıkarmalıyız ve şeytandan uzak durmalıyız
ve Allah’a sığınmalıyız.
ARAF
SURESİ:
Bu surede Sad suresinde olduğu gibi şeytanın cennetten
kovuluşu bildirilmiştir.Şeytan Allah’ın huzurunda kıyamete kadar insanları kandırıp peşinden götüreceğine yemin
etmiş ve Allah’ta şeytana uyanları şeytanla birlikte cehenneme atacağını
bildirmiştir.Yine şeytanın Hz. Adem ve Hz. Havva’yı kandırıp Allah’ın onlara
yasakladığı meyveden yedirtmiştir ve Hz. Adem ile Hz. Havva yeryüzüne bir
süreliğine birbirlerini görmemek üzere gönderilmişlerdir.Allah’ın insanları
uyarmak ve doğru yola çağırmak için peygamberler görevlendirmiştir.Allah’ın
emirlerine uyup kendine çeki düzen verenler muhakkak ki kurtuluşa erecektir.Birde
bu surede Hz. Nuh,Hz. Hud,Hz. Salih,Hz. Lut ve kavimlerinin helak oluşu ile Hz.
Musa ve kavminin sapkınlıkların ve firuvundan kurtuluşları bu surede
anlatılmıştır.Şunu iyi anladım ki Allah’ın gücü her şeye yeter ve her şey onun
kontrolündedir.O isterse öldürür isterse de diriltir.Bizler bu sureden iyi ders
çıkarmalıyız ve şeytanın oyununa gelmemeliyiz!!! Bu sureden iyi ders
çıkarmalıyız ve geçmişteki kavimlerin yaptığı hataları yapmamalıyız.
CİN
SURESİ:
Surenin adından da anlaşılacağı gibi bu sure cinleri
anlatmaktadır.Cinler de aynı insanlar gibi yüce Allah’a iman edip ona kulluk
ederler.Ancak bazı azgın ve sapmış cinler vardır ki; Allah’ı inkar eden
insanların olduğu gibi.İşte onlarda Allah’ı ve peygamberlerini inkar ettikleri için
cehennemde yanacaklardır.
İlknur Naciye Kula YDÖ-1/12070258
MUTAFFİFİN SURESİ:Mekke’de inen son suredir. Ama Medine’de inen ilk sure olduğunu da söyleyenler bulunmaktadır. Taktıda, ölçüde eksiklik yapanların yani dünya hayatındaki ufak kazançlar için hile hurda yoluna gidenler kastedilmektedir bence burada, Allah onların vay haline diyerek sureyi başlatmaktadır. Bunun için dünyalık kazançlar için ki bunlar nekadar büyük olursa olsun, ebedi ahiret hayatı karşısında çok küçük kıymetsiz kalırlar, kimsenin hakkına girmemeli ve ahiretimi karartmamalıyım. Şeytan bu konularda, fırsatını buldumu insanla çok oynuyor. Ona aldanmamalı ve hep doğru yoldan şaşmamalıyım. İşte surenin devamında da böyle kul hakkına düşenlerin ve din gününü yalanlayanların yaşayacakları son ve onların aksine mü’minlerin yaşayacakları son anlatılmakta ve insanların kalbine korku ve ümit aynı anda konulmaktadır.
BAKARA SURESİ:Medine’de inen ilk sure ama tamamlanan son suredir. Nasıl Fatiha suresi kuranı özet olarak içeriyorsa Bakara suresi de kuranın hükümlerinin çoğunu detaylı olarak ele alması bakımından öyledir. Bu iki özelliği bakımından Hz. Peygamber (a.s.), “Kur’an’ın en faziletli suresi Fatihadır”, hem de “Kur’an’ın en faziletli suresi Bakara’dır.” Buyurmuşlardır. Ayrıca Efendimize bir meleğin gelip “Müjde sana iki nur verildi ki bunlar senden önce hiçbir peygambere verilmemeşti: Bunlar Fatihatü’l Kitab ve Bakara Suresi’nin son ayetleridir” diye müjde verdiği kesin rivayetlerdendir.
Kuranı Kerim’in hidayetin ta kendisi olduğunu söyleyerek başlıyor sure ve ikinci olarak da hidayete eren kulların, namazlarını titiz bir şekilde kılan, rızık olarak verilen nimetlerden infak eden, ahirete, şimdi ve önce indirilenlere inanan kişilerdir ki işte onlar muradına eren kurtulmuşlardır. Zekat konusuna titizlik gösteriyoruz ama infak konusunun ihmal edildiğini düşünüyorum. İnfakın manasını dahi bilmeyen çok kişi olduğuna eminim. Ama görüldüğü gibi zekat gibi infak da Allah’ın emirlerinden ve kurtuluşa ermek için bu konu üzerinde de titizlikle durmak gerekmektedir. İnsanoğlunun ilk yaratılışı meleklerin Hz. Adem’e seyde edişini, cennete girişlerini, cennetten kovuluşlarını anlatır. Hz. Musa Aleyhisselam, yahudiler ve Allah’ın onlara yaptığı sınavdan ve ölüyü diriltme mucizesinden ibret olarak bahsetmektedir. Hz. İbrahim'e öğütlerinden, Hac ibadeti hakkında bilgi, kıblenin niye var olduğu, namaz –burada sabır ve namaz ile benden yardım isteyin sözü bir mü’mine çok büyük bir nimet ve çok manidar bir ferahlık kapısıdır; Elhamdürillah- şehitliğin hükmü, Sefa ve Merve tepeleri, yenmesi haram olan yiyecekler, öldürülen kişiler hakkında yapılması gerekenler, miras, oruç, ramazan ayı, dua, cihat, içki ve kumarın yeri, hayız zamanı, müşrik kadınla nikahlanma, yemin etmenin yeri, boşanmanın hükümleri, çocuk emzirmenin hükmü, dul kalmış hanımlar, mehir, nafaka, dinde zorlamanın olmadığı, sadakanın adabı ve hükmü ve sevabı, faiz yemek, borçlu alacaklı ilişkisi vb. Gibi iman etmiş bir insanın islam dinini nasıl hayatına geçireceği, nasıl yaşayacağına dair ana hatlarıyla yol çizgileri çizip yol gösteren ayetler bulunmaktadır. Bu sure bize Mekki ve Medeni sureyer arasındaki farkı görmemiz için de güzel bir örnektir. Şimdiye kadarki bütün surelerde iman konusu, cennet ve cehennem ana konu olarak işlenirken, bu surede iman konusu gene var olmakla birlikte artık iman etmiş bir insanın artık İslamı nasıl yaşayabiliceğine dair kanun ve hühümler ana konudur.
ENFAL SURESİ:Bedir Savaşı’nın ganimetleri konusunda ve bölüştürme şeklinde müslümanlar arasında görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Naslı paylaşılacağı, yetkinin muhacirlere mi, ensara mı, yoksa tümüne mi ait olacağını Hz. Peygambere sormuşlardı. İşte bu gelişmeler üzerine bu sure inmiştir.
Mallarımızım ve çocuklarımızın bizim için birer fitne olduğunu söylüyor. Öyleyse onların bizim üzerimizde birer emanet olduğunu bileceğiz ve ne malımıza ne de evladımıza aşırı düşkünlük yapmayacağız. Ayetleri yalanlayan kimseler Firavunun suda boğulması anlatılarak tekzip ediliyor. Cihat, ganimet paylaşımı, hicret edenler onları barındıranların Allah katındaki yerleri konu edilik onlarla ilgili bilgiler veriliyor ve gene aralarda daiman konusu işlenmektedir.
ALİ İMRAN SURESİ:Bu surenin iniş sebebini yahudilerden yok hıristiyanlar oluşturmaktadır. Hristiyanların tanrı olduğu iddiasıyla aşırılığı düştükleri, buna karşılık Yahudilerin de birtakım kınama ve isnatlarla tersine aşırılığa düştükleri Hazreti İsa konusunun çözümü ve böylece, asılları bir olduğu halde dindarlık ruhunu kaybettirmiş, hrrs ve bağnazlık ile her iki tarafı gerçekleri bozmaya götürmüş olan bu tartışma ve çekişme yüzünden, bir noktada birleşme olasılığı kalmamış bulunan bu iki din tarftarları arasında anlaşma ve barış için hakem olmak üzere yetiştirilmiş olan ümmeti vasata yani orta/adil ümmete her konuda hak ile batılı ayırt eden bir ferman vermek olduğu için, bu sure Hz. İsa’nın nesebini gösteren Ali İmran ismiyle damgalanmıştır.
Hz. Zekeriya, Hz. Yahya, Hz.Meryem’den bahseder ve Hz. İsa’nın mucizevi olarak babasız dünyaya gelişini, daha beşikteyken konuşmasını anlatmaktadır. Bunları bir ibret ve delil olarak göstermektedir. Ve Allah bizleri sevdiğimiz şeyleri Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe eremeyeceğimizi ve harcadığımız herşeyden Allah’ın haberdar olacağını söylemektedir. Bu da bu dünya hayatı için düşünürsek, makam, para, ün, can, evlat, aile,arkadaş vb.dir. Demek ki Allah yolunda bu sevdiğimiz şeyleri yeri geldiğinde bırakabileceğiz ki Allah rızasını kazanabilelim. 110. Ayette içimizden en hayırlımızın iyiliği emredip, kötülükten men edenler olduğunu söylemektedir. Bu ayetle irşadın nekadar önemli olduğunu anlıyorum. Bir kişinin imanının kurtulması dünyadaki bütün nimetlerden daha hayırlıdır. Çünkü orada kurtardığınız ebedi bi hayattır. Kurtuluşa ermek için faizden uzak durmamızı Allah bu surede bize emretmiştir. Ayrıca şehitlik mertebesinin yüceliğini anlatmak için Allah yolunda ölür veya öldürülürseniz, bilinizki ;Allah’ın bağış ve rahmeti ömür boyu toplayacaklarınızdan daha hayırlıdır diyerek, ve onlarnı ölseler bile hayatta oldukalarını söyleyerek bu mertebenin yüksekliğini bize çarbıcı bir şekilde anlatmıştır. Ve Allah kurtuluş bulmamız için sabır konusunda yarışın ve sabredin diyerek sureyi tamamlamıştır.Ahzab peygambere karşı savaşmak üzere toplanıp Medine’yi kuşatma altına almaya gelen ve Hendek Olayı’na neden olan azgın kafir gruplarına isim olmauştur. Bu olaya Hendek veya Azab savaşı denilir. Bu sure bu savaştan söz edildiği için Ahzab suresi adını almıştır. Bu vesileyle bu surede soy, miras, evlilik, boşanma, örtü ve terbiye ile ilgili bazı önemli hükümler de getirilmiştir.
Peygamber hanımlarına özel olarak uyarılarda bulunulmuş ve nasıl olmaları gerektiği anlatılmış, yanlış yaparlarsa da, diğer hanımlardan iki kat daha fazla ceza alacakları söylenmiştir. Evlenmenin hükümleri hakında ayetler vardır. Hanımlara helal olan erkeklerin kimler olduğu sıralanmıştır. İftira etmenin nekadar büyük günah olduğu anlatılır. Bayanların örtünmeleri ile ilgili ayet vardır ve örtünmenin sınrılarını ölçülerini açık olarak söylemektedir. Sure kıyamet gününden bahsedip en sonunda da Allah’ın çok bağışlayıca ve merhamet edici olduğunu hatırlatarak sona ermeştir. Öyleyse ben de Rabbimin bana açık açık belirttiği bu hükümleri büyük bir titizlikle uygulamalı, dünyadaki hayatımı ahiret hayatımı kazanacak şekilde harcamalı ve Allah’ın merhamet ve bağışlayıcı olduğunu hiçbir zaman unutmamalı ama şeytanın beni bu vaatle de kandırmasına izin vermemeliyim.
MÜMTEHİNE SURESİ:Bu sure imtihan olunan kadın anlamında olarak, inişine neden olan kadını anlatmaktadır. Bununla beraber imtihan olunan topluluk anlamında da olunabilir.
Allah’a inanmayanlardan dost edinmememiz gerektiği, kıyamet gününde aile, çocuk, akraba hiçbirinin bize bir faydası olmayacağını belirtir. Surenin iniş sebebi olan ayet ise hicret edip gelen kadınların gerçekten iman etmiş mi etmemiş mi imtihan edilmesiyle ilgili olan ayet ve imanlılarsa nasıl davranılması değillerse ne yapılmalı bunları anlatın ayettir. Surenin genel olarak konusu Allah’ın kendilerine öfkelenmiş olduğu kişilerin dost tanınmaması ile ilgilidir. Son ayetlede bu konu ile ilgili açıklamada bulunur ve sure biter. Öyleyse ben, Allah’ın emriyle, sadece iyi bir insan iyi bir arkadaş diye kimseyi kendime dost arkadaş edinmemeli, öyle arkadaşlarım varsa da onlardan uzak durmalıyım. Öncelikli olarak Allah dostu olan, Allah korkusu taşıyan kişilerle dost olmalıyım.
NİSA SURESİ:Bu sure de çok sayıda hüküm yükümlülük bulunmaktadır. Surenin baş kısmında, Allah’ın rabliğinin tecellisi olan hukuk ile, evrensel insani kardeşlik ile, çocuklar, kadınlar, yetimlere merhamet ve şefkat ile onların haklarının ödenmesi, mallarının korunması ile nikah ve miras gibi konulara ilişkin emirler ve yükümlülüklerle ayetler başlamıştır. Son kısmındada bu bağlamda sözler söyleyerek bağlamıştır. Ara da da aile eğitiminde başlaması gereken temizlik, namaz, cihad yetki sahiplerine iteati gerektiren emirler gibi yükümlülükleri içermektedir. Bütün bunlar insani fıtratla ilgili ve terbiye esasına dayalı olduğu için sure, Ey insanlar hitabıyla başlamış ve bu konularda kadının ve kadınlığa ait çok önemli bir konumun bulunması bakımından da ilk ayetinden itibaren kadının yarıdılış ve şerefine dikkatleri çekmiş, ismine de Nisa suresi/Kadın suresi denilmiştir.
4 evlilikle ilgili olan ayet burada geçmektedir. Ama 4 eşlilik tavsiye edilmemiş tek eşlilik teşvik edilmiştir. Mirasta kadın ve erkeğin hakları açık olarak bu surede belirtilmiştir. Evlenilmesi yasak olan kadınlar bu surede sıralanmıştır. Başımıza gelen iyilikleri Allah’tan, kötülükleri de kendimizden bilmemiz gerekmekte olduğunu öğreniyorum bu sureden. Halbuki insanoğlu olarak iyi bir şey oldunumu biz onu kendimizden bilip kibir grur içine griyoruz. Kötü bir şey oldumuda Allah’a isyan ediyoruz. Nekadar büyük yanılgı içinde olduğumuzu buradan 79. Ayetten anladım. Kasten bir mü’mini öldürmenin cezası ilelebed sürecek olan bir cehenne azabı imiş. Allah bana canı ve malı ile cihad edenle, herşeyi var olduğu halde oturan hiç bir olur mu diyor? Öyleyse harekete geçmeli ve ben de oturanlardan olmamalı, ahiretimi kurtarmak için çaba göstermeliyim. Allah yolunda hicret etmenin de çok büyük sevap olduğunu belirtiyor. Ahiretini kurtarmak isteyen ve imkanı olan kişi Allah rızası ve Allah’ın dinin yaymak için irşad için hicret etmeli, muhakkak Allah her yapılanı görendir, bilendir. Elbette oturanla mücadele eden onun katında bir olmayacaktır.
ZİLZAL SURESİ:Zilzal suresi kıyamet gününün sarsıntılı herşeyi yerlebir eden halini anlatan bir suredir. O gün insanlar hazırlıksız yakalanacaklar dağınık bir biçinmde fırlayacaklardır diyor. Ki onlara yapıp ettikleri gösterilsin diye. Diğer surelerde görmüştük ki dünyada yaşadığımız hayat yaklaşık olarak bir akşam saati kadardı. İşte 2-3 saatlik dilim içinde yaptıklarımız bize mahşerde izletilecektir. Ve sure herkim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını görecek ve her kim de zerre kadar kötülük yaparsa onun karşılığını görecektir diyerek biter. Bundan dolayı ufak bir günah dememeli önemsemeli af dilemeli ve helallik almalıyız hesabımız olan kişilerden bugünün hesabının ahirete bırakmamalıyız. Veya bu da çok küçük bir şey deyip küçümsemeden elimizden gelen her iyiliği yapmalı iyilikte yarışmalıyız adeta.
HADİD SURESİ:Sure yerde gökte ne varsa herşeyin Allah’ı tesbih ettiğini söyleyerek başlar. Bu ayetten sonra Allah’ın uluhiyetini anlatarak onun üstün sıfatlarını saymaktadır. Sadaka verenler Allah’a borç vermiş olurlar ve verdikleri para kendileri hesabına kat kat artırılır diye ayet bulunmaktadır. Dünya hayatını Allah öyle bir taımlamıştır ki bundan etkilenmemek mütmün değil. Diyor ki: “ bu değersiz hayat bir oyun, bir eğlence, bir süs ve aranızda karşılıklı bir övünme ve mal ile evlat konusunda bir çokluk yarışından ibaret... Biy yağmur örneği gibi ki, o yağmurun otu, çiftçileri imrendirmiştir. Sonra o ot heyecana gelir coşar, bir de görsün sararmışıtr sonra da olur bir çerçöp...” Gerçekten de öyle değilmidir. Birgün elimizde herşey varken bir gün yok olamazmı? Bir gün gençken güçlüyken itibar sahibiyken, bir gün gelecek bir köşeye itilmiş yanında ne evlat ne itibar kalmış bir ihtiyar olmayacakmıyız? Yada ölünce hepten unutulmayacakmıyız bütün ölen ve unutulanlar gibi. Önemli olan Allah katında kazandığımız itibarki o hiç bi zaman unutulmayacak ve bize sonsuz bir saadedin kapıların açacak bir çabadır üstelik hiç boş değil.
MUHAMMED SURESİ:Ahkaf suresi’nin son ayetinde Azim sahibi peygamberlerin sabrettiği gibi sen de sabret.. buyurulduğu gibi burada da o sabrın uygulamalarından birisinin savaş ve vuruşmada sabır ve sebat etmek oldugu ve Hz. Muhammed’e özgü özelliklerden birisinin de bu şekilde cihat etmek olacağı anlatılmaktadır.
Dünya hayatının oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu ama iman eder ve iyi korunursanız size hem ecrinizi verir hem de sizden bütün mallarınızı istemez diyor. Ve bunun arkasınada infakla devam etmektedir. Yani Allah mallarınımızın bir kısmını istiyor bizden ve cimrilik yapanada zararda olduğunu hatırlatıp. Allah’ın zengin olduğunu ve bizim malımıza ihtiyacı olmadığını söylüyor ve cezalandırılacağımızı anlatıyor. Öyleyse gelirimin üçde birini infak olarak fakirlere dağıtmalık üçde biriyle de geçim etmeli kalan üçde birinide birikim olarak ayırmalıyım. İnfak konusu kurandı pek çok yerde geçen önemli bir husustur. Günahkar olmamak için bu hususa dikkat etmeli ve etrafımdaki insanları da uyarmalıyım.
RAD SURESİ:Allah’ın gökleri bir direksiz olarak yükseltmesi, yeri enine bayuna uzatması orada dağlar ırmaklar otutrması meyveleri iki çift yaratması, geceyi gündüze bürüyüp durması, komşu kıtalar, ekinler, çatalsız hurmalar gibi yerde ve gökte aklı olan insan için sayısız delil vardır, diyerek şimşek gibi bu gerçekleri çakıyor insanan aklına. Yerde ve gökte olan herşeyin ve onların gölgelerinin de sabah akşam Allah’a secde ettiğini söylüyor. Ve bu dünya hayatında kurtuluşa erecek olanları şöyle açıklamıştır: onlar sabretmekte, namazı dürüstçe kılmakta, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli açık Allah yolunda harcamakta ve onlar kötülüğü iyilikle savuşturmaktadır. Ve bu kişiler için vaad edilen cennet Adn cennetleridir. Allah bana böyle açık açık kurtuluşa erme yolunu tanımlamışsa bana da yalnızca o yolu takip etmek düşer. Bütün boş işlerimden kurtulmalı ve bu kısa hayatı ahiretime değişmemeliyim hem de ödüle karşılak ücret bukadar ucuzken.
RAHMAN SURESİ:Furkan Suresi 60. Ayetle müşriklere; “Rahman’a secde ediniz” dendiği zaman, “Biz Rahman’ı tanımıyoruz “Rahman ne?” demişlerdi” işte bu sure o bunun üzerine inmiştir.
Önceki surede (Kamer Suresi) geçmiş ümmetlerden peygamberleri yalanlayanların başlarına inen türlü azapları sayarken, her birinin arkasından, “Yüceliğime yemin olsun ki Kur’an’ı kolaylaştırdık da düşünmek için, fakat düşünen mi var” ayetiyle vaaz ve öğüt için bir tekrar yapılmıştı. Bu surede de bütün insanlara türlü nimetler hatırlatılarak, her birinin arkasından şükür görevinin yerine getirilmemesine karşı, “Şimdi Rabbinizin hagi lütuflarına dersiniz yalan!” kınaması ile öyle güzel ve hoş tekrarlar yapılmıştır ve surenin otuzbir yerinde tekrar ettiği halde, her biri kendinden öncesine bağlı bir özellikle öne çıkmıştır.
Burada hatırlatılan nimetler; Allah’ın kuranı öğretmesi, insanı yaratması, güzel beyanı öğretmesi, güneş ve ayın sapmaz bir hesap ile olması, göğün ölçülü güzel yüksekliği, meyveler, hurma, hoş kokulu reyhan, iki denizin karışmaması, denizden inci, mercan çıkması, çeşitli bostanlar, dallar vb. Nimetleri ve yüceliğine delil olan bu mucizeleri sayıyor ve sure sonunda da yakut mercan, diye nitelediği güzel cennet hurilerini uzun uzun anlatarak tebşir yapıp imrendirerek ve Allah’ın çok yüce ve ikram sahibi olduğunu bir kez daha hatırlatarak sureyi bitiriyor. Bu sureyi okuyup cennete imrenmemek ve Allah’ın yüceliğine hayran olmamak mümkün değil. Gaflet de olmadan sürekli bu gerçekleri hatırımda tutmalı ve dünya hayatının adi, sahte beni oyalayan güzellikleri peşinden koşarken bu gerçek güzellikleri hatırlamalı ve doğru adımlar atmalıyım. Gafletten uyanmalıyım.
İNSAN/DEHR SURESİ:İnsanın yükümlülüğü ve hayatı ile amacının sonsuz hayat olduğunu anlatmak üzere ölülerin diriltilmesi konusundaki ilahi kudreti kanıtlamakla son bulmuştu. Bu sure de insanın ilk yaratılışı ve olgunlaşma amacı ile insan çabasının yararlarını göstermek üzere hayatı, o sonu ve amacı açıklayacaktır.
İnsanın ilk olarak yok olduğu andan sonra bir meniden yaratılmasından başlar sure ve ona doğru yolun gösterildi ama tercihin ona ait olduğunu anlatır. Ve hidayete erecek olanların, yoksula yetime ve esire seve seve yemek yedirenler, Rabbinden korkanlar, sabredenlerdir. Onları bekleyen mükafat ki o ne mükafat uzun uzun, ayrıntılı bir şekilde anlatılır ve sonrada bu kişilerin aksi durumda olanlar ve onları bekleyenler anlatılır.
TALAK SURESİ:Bu surede karı ve koca arasındaki düşmanlık probeminin çözüm yollarından birisi olma hikmetiyle verilecek boşama kararının güzel görülebilecek biçiminin öğretilmesiyle, buna bağlı olarak ortaya çıkacak kadın ve aile hakları konusunda bazı hükümler açıklanmıştır.
Boşanma sırasında boşanmada iddet süresinin 3 ay olduğu, iddet süresi sonun da ya güzellikle tutulması veya güzellikle ayrılınması, boşanılan kadının oturacağı yerin temin edilmesi, nafakasının karşılanması konularına açıklık getirilmiştir. Bu hususlara uymayanlarada çok çetin bir azabın beklediği söylenerek uyarılmıştır.
Kendilerine kitap verilmiş olanlar ve müştriklerden o inkar edenlerin kendilerine açık kanıt gelinceye kadar bulunlukları hallerinde kaldıkları ama peygamber gelip de onlara azar azar tertemiz sahifeler okuyunca onlar ayrılırlar diyor ve bundan sonrasında da bu iki ayrı yolu, hidayet ehlini ve müşrikleri anlatarak her ikisini de bekleyen sonu anlatarak sureyi tamamlamıştır Rabbim.
HAŞR SURESİ:Medeni bir sure olup, surede geçen “Allah göklerin ve yerin nurudur” ayetinden dolayı bu ismi almıştır.
Bu sure kesin olarak farz kılınan birtakım temel hükümleri ve bunların delillerini oluşturan bir takım açık ve seçik ayetleri içirmektedir. Öyleki bu surede, İslam hukukunu ve temel görevlerini gösteren kana prensipler açık bir şekilde görülebilir. Öncelikle iffet, namus ve aile hukuku konularından başlanarak: zina yapanlara verilecek cezalar ve hükümleri belirtilmiştir. Zina ile ilgili ayetler Hz. Aişe annemize atılan iftira üzerine inmiştir ve o husustaki konulara ışık tutmuştur. Daha sonra, parası olanların paralarından Allah yolunda, ihtiyaç sahiplerine, ki onlarda belirtilmiştir, harcamasıistenmişti. Kadınların kendilerini mahremi dışınakilerden sakınması ki bunun da çizgileri net bir şekilde çizilmiştir. Bana bukadar net bir şekilde konan kurallara uymalı kendimi cehennem narından koruşmalıyım. Allah kendisini göklerin ve yerin nuru olarak tanımlar ve bunu oyukta bir lamba örneğiyle açıklar. Dünya hayatında bu oyuk nedir ve o lamba nerede yakılır: evlerimiz o oyuktur içinde sabah akşam Allah’ın isminin tesbih edildiği zaman o lamba yanar, nice yiğitlerki ne ticaret ne alışveriş kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktaan, zekat vermekten alıkoyamaz, onlar kalplerinin ve gözlerinin kıvranacağı günden korkar işte onlarda bu lamba yanar. Allah kendisini tesbih edenleri kendisine doğru kanat çırpıp süzülen dizilen kuşlara benzetmektetir. Bu söylenenlerden Allah’ı nekadar çok zikretmemiz gerektiğini ve buna ne okulumuz, ne işimiz, ne çarşı pazarımız hiç bir şeyin mani olmaması, Allah’ı zikir ve ona karşı yapılacak ibadet, dua ve görevlerimizin herşeyin önünde tutulması gerektiği, arta kalan zamanlarda ise dünyalık işlerle meşgul olmamış gerektiğini anlıyorum. Allah sureyi uyanın diyerek biz gafletten kurtulmamızı isteyerek bitirmektedir.
HACC SURESİ:
Sure kıyamet günü yaşanacak korkunç manzarayı ve insanların o günkü hallerini anleterak başlamaktadır. Allah’ın insanı bir topraktan, bir spermten yaratmış olması onun tekrar insanı diriltebileceğine bir delildir. Hacc ve kurban ibadeti bu surede geçmektedir. Allah kabenin tavaf edilmesini emreder. Kurbanın kesilmesi istenir ve onun ne etinin ne de kanlarının Allah’a gitmeyeceği ama Allah’a erecek olanın onu kesenin takvası olduğu bildirilir. Bu surede namaz, zekat, irşat ibadeteleri de geçmektedir. Surenin genelinde Allah yolundan sapmamak, onun için hicret etmek, kurban kesmek, tavaf yapmak, hac yapmak, namaz kılmak, zekat vermek, irşat, onun emirlerinden çıkmamak ve Allah’ında bütün bunları gördüğü bildiği ve karşılıksız koymayacağı anlatılmaktadır. Öyleyse ben de Allah yolunda canını malını harcayanlardan ve Rabbimin hoşnutluğunu kazanmak için ömrünü o yolda harcayanlardan olmalıyım.Bu surenin inmesine sebep olan münafıklardır. Münafıkların durumu da yahudilerin durumuna benzediği için, bu surede de peygambere karşı münafıkların durumları anlatılarak, sureye, münafıklar kınandıktan sonra, yine mü’minlere hitap edilerek son verilmektedir.
Biz bu sureyle münafıklığın, yanı imanlı gibi görünüp aslında onu kendine bir kalkan edinip dünya için yaşayıp, Allah korkusu içinde olmayanlar veya önce iman edip sonra imanından dönenlerin, çok büyük zarar içinde olduğunu söylüyor. Onları asla ertelenmeyecek olan ölüm gelip onları bulmadan önce bu durumlarından dönmeleri için uyarmaktadır. Kendimizi zaman zaman münafık konumuna bilmeden de olsa düşüyormuyuz acaba diye yoklamalı, ve bu hususta çok titiz olmalıyız çünkü farkında olmadan, istemeden yanlış tutumlar içinde olabiliriz. Hep Allah’ın bizden istediği gibi bu konudada Gaflet içinde olmamalıyız.
MÜCADELE SURESİ:Bu sure öncelikle kadın ve aile hukukunun düzenlenmesi konusundaki hükümlerle başlamıştır. Dinde temel amacın adaleti gerçekleştirmek için ilk önce en zayıfların şikayetlerini dinleyip insaf ve rahmet dairesinde haklarının mümkün olduğu kadar gerçekleştirilmesi, hem de düşmanla savaşmadan önce iç işlerinin düzenlenmesinin gerekli olduğnu vurgulayan bir uyarı hükmündendir.
Bu surede mü’minlerin iyi hallerinin artıracak olan ahlaki güzellikleriyle ilgilenmekte ve Allah ve Resulüne karşı nasıl davranılacağının öğretilmesiyle başlamaktadır. Önceki sure Müminlerle kafirler arasındaki dış işlerle ilgili bilgilendirme ve aydınlatmayı içerdiği halde, bu sure yalnız müminler arasında, içsel bakımdan öğretiler ve düzenlemeleri dile getirmektedir. Onun için, önceki ayetlere kafirler ile olan savaş söz konusu edildiği halde, bu surede azgınlık yapanlar ve huzursuzluk çıkaranlar il savaş ve mücadeleden söz edilmiştir. Kısaca, bu sure, bize sunuluşuyla özellikle şunu gösteriyor ki, herhangi bir fetihten sora en önce göz önünü alınması gereken husus, iç düzenlemeler dikkat etmek ve fethedilen yeni toplulukların islamın bereketinden yararlanmaları için insanların itaat ve eğitimlerine özen gösterme konusudur.
TAHRİM SURESİ:Bu sure ilk ayetinden de anlaşılacağı üzere bir haram kılma (tahrim) ile ilgilidir. Peygamberimizin kendine yaptığı bir haram kılmak olayının ismi olarak, bu sure ona nispet edilmiştir. Ve aslında haram kılma yetkisinin Allah’a ait oldup Allah’ın helal kıldığını haram kılmanın iyi olmadığı anlatılmıştır. Allah inanmayanlara Hz.Nuh ve Hz.Lut’un hanımlarını örnek verdi anların sapmışlıklarını peygamber olduğu halde eşleri kurtaramadı kimse sizi kurtaramaz yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz diyor Allah Teala. Allah inananlar için de Fravunun hanımımı ve Hz. Meryemi örnek vermiştir.
TEĞABÜN SURESİ:Sure Allah’ın herşeye gücü yettiğini ve yerde ve gökte olan herşeyin onu tesbih ettiğini söyleyerek başlamaktadır. Allah Teala bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan düşman olduğunu haber veriyor. Yani onlarla olan münasebetlerimiz bizin ahiret hayatımızın şekillenmesini sağlamaktadır. Ve Allah Teala buyuruyor ki onların sakınılması gereken hallerinden sakının eksikliklerini kavga etmek, isyan etmek yerine örtün şüphesiz Allah bağışlayandır merhamet edendir diyor. Mallarımızdan Allah yolunda harcarsak ona borç vermiş olacağımızı ve onun da bunun karşılığını kat ve kat ödeyeceğini, şüphesiz onun dünyve ahiretteki herşeyi bilen olduğunu buyurmuştur. Allah’ın rızasını kazanmak için mallarımdan harcamalı, ona uymalı ve aile hayatımdaki sıkıntılı hallare sabretmeliyim ve böyleye arzu ettiğim güzel sona ulaşabilirim.
SAFF SURESİ:Bu sure medine’de inmiştir. Sure Allah’ın herşeye gücü yettiğini ve yerde ve gökte olan herşeyin onu tesbih ettiğini söyleyerek başlamaktadır.Yapamayacağı yere söz vermenin yemin etmenin bir mü’mine uymadığını ve Allah’ı çok öfkelendirdiğini söylemektedir. Hz. İsa’nın ben size benden önce gönderilen Tevratın onaylayıcısı ve benen sonra gelecek olan peygamber Hz. Muhammedin müjdeleyicisi olarak gönderildim demiştir. Ve Allah’ın nurun tamamlayacağını söylemektedir. Bu aslında İslam dinin bir gün gelecek bütün dünyaya yayılacağının bir müjdesidir. Ve Allah kurtuluşa ermek için bütün mü’minlere diyor ki “sizlere öyel bir ticaret göstereyimki sizi acı veren bir azaptan kurtarsın” işte o Allah ve peygamberine iman etmeniz ve mallarınız ve canlarınız ile Allah yolunda cihat etmenizdir. Bu ayetten mal sevgisinden uzak olmak gerektiğini canımla cihat etmek için benim yapabileceğim irşattır, malımlada infak etmeli, zekatımı vermeli ve para biriktirmek yerine bol bol hayır hasenatta bulunmam gerektiğini anlıyorum. Bunun bir başka ödülü ise Allah’ın bu kişileri yardım ve fetih nasip edecek olmasıdır. Allah bizden onun yardımcıları olmamızı isteyerek sureyi tamamlamaktadır.
CUMA SURESİ:Sure yerde ve gökelerdeki herşeyin Allah’ı tesbih ettiğini söyleyerek ve Allah’ın öyle lekesiz, kuddüs, şeref, güç ve hikmet sahibi olduğunu söyleyerek başlar. Bu surenin başlangıcı Allah’ı yüceltip kutsayarak, Hz. Muhammed’in peygamberliğinin, Allah’ın hem Arapları ve hem bütün diğer insanları kapsayan çok büyük bir lütfu ve nimeti olduğunu açıklayarak, Allah’a saygı, orta kısmında, Yahudileri kınama ve son kısmında ise Cuma namazına teşvik anlamını ifade etmektedir.
12070179
KIYÂMET SURESİ
Ölüm ve hesap günü hakikattir,bu tartışılmaz. Hepimiz, her gün ve her nefeste bir adım daha bu hakikate yaklaşırken, hepimizin belki sadece bir süre dinlenip sonra yanından geçip mutlak hakikate yürüyeceği bu dünya hayatında fani şeylere aşırı muhabbet beslemek sadece ondan ayrılığımızı zorlaştıracak ve ıstırabımızı artıracaktır. Dünya muhabbetimde ölçülü olmalıyım insanlara, nesnelere olan sevgim ilahi muhabbeti unutturmamalı ki, ona döndürüldüğüm gün hayırla muamele göreyim.
MÜRSELAT SURESİ
Yalanlayanlardan olursak bize haktır cehennem gölgesi,
‘Oku' der, o hakiki muhabbet sahibi,
Ve O Kur'an ki bize en güzel risalesi.
Ömür dediğimiz üç beş sevinç ve keder,
Her beşerin geçip gittiği gibi geçip giden.
Ebedi gün geldiği zaman; ne hüzün kalır ne keder
Kıyam, rükû ve secde ise bizimle gelen..
KAF SURESİ
Görmeden sevebilmek, masivâyı terk ederek,
Yeryüzünde ‘O' nu, gökte ‘O' nu,
Tomurcukta ‘O' nu, bereketli sularda ‘O' nu bulabilmek
Bülbül de ‘hû' yu duyabilmek..
Kul olarak doğup kul olarak ölebilmek.
İşte budur bir mü'minin nezdinde kazanılmış en güzel dava. En güzel öğüt Kur'an ve en güzel mesaj kainat..
BELED SURESİ
Nefis için sarp bir yokuş: doyurmak fakiri, yetimi,
Bu sebepledir ki o sabrı ve merhameti taşıyan engin gönüllerin işi..
TARIK SURESİ
Kardelen karı deldi ve güneşi gördü, tohum toprağı, tarık yıldızı karanlığı,
Ve Kur'an! Cahiliyenin en koyu karanlığını delerek muhtaç olduğumuz o ışığı sızdırdı kalplerimize...
KAMER SURESİ
Ömür gemiler gibi geçip gidiyor. Önemli olan ömür denen bu kısa yolda Rabbimizin koruyup gözettiği Hz. Nuh'un gemisinde mi, yoksa fırtınanın yıkıcılığına daima açık olan firavunun, ad, semûd ve lût kavminin gemisinde mi yol aldığımızdır.
Sultan-ı Aşka kul olmalıyım ki, koruyup gözetilen bir kul olayım.
Bu fani hayatta hangi beşere vefayı bıraktığımız halde inadına ondan vefa gördük ki ?
Yeri geldi gaflete düştük, şükrü unuttuk da bunca nimeti yine de bizden esirgemeyen O Bâki idi ...
SÂD SURESİ
Belâ ve musibetler ancak Allah'a yönelmek ile aşılır ve feraha kavuşur. Ve yönelişlerin en güzeli Hz. Eyyûb gibi Hz. Süleyman gibi Efendimiz gibi yönelebilmektir.
Söz isyana gelince ölü bir deniz sessizliği lâl olmalı dilim, ..
Şükürse söz konusu olan asi bir nehir gibi yokuşa rağmen inadına akmalı kelimelerim...
A'RÂF SURESİ
İblisi cennetten kovduran kibiri kalplerimizde barındırmamamız gerektiği bu surede geçen kıssa ile nasihat edilmiştir. İnkarcı şükretmeyen kavimlerin nasıl helak edildiğinden, şükreden kulların ise verimli ülkelerin güzel ve bol bitkileri gibi olduğundan bahsedilmiştir... Yanlışa düşüp daha sonra tövbe edip af dileyenlerin Allah katında affedileceği belirtilmiş. Son peygamber olan efendimiz ve onun insanlığa iyiliği güzelliği tavsiye ettiği, kötülükten fenalıktan men ettiği ona uyanların kurtuluşa erenlerden olacağı haber verilmiştir. Sözün özü Dilimiz de daima korku ve ümit ile bir dua, kalbimizde hayırlı işlerin verdiği huzur ve en güzeli takva elbisemizi giyip, zamanını bir an bile değiştiremeyeceğimiz o hakka dönüş gününü, ‘O' na yaratıldığımız ilk gün ‘'evet sen bizim Rabbimizsin şahidiz'' sözümüzde durarak şehadet ile karşılayabilmek...
KIYÂMET SURESİ
Ölüm ve hesap günü hakikattir,bu tartışılmaz. Hepimiz, her gün ve her nefeste bir adım daha bu hakikate yaklaşırken, hepimizin belki sadece bir süre dinlenip sonra yanından geçip mutlak hakikate yürüyeceği bu dünya hayatında fani şeylere aşırı muhabbet beslemek sadece ondan ayrılığımızı zorlaştıracak ve ıstırabımızı artıracaktır. Dünya muhabbetimde ölçülü olmalıyım insanlara, nesnelere olan sevgim ilahi muhabbeti unutturmamalı ki, ona döndürüldüğüm gün hayırla muamele göreyim.
MÜRSELAT SURESİ
Yalanlayanlardan olursak bize haktır cehennem gölgesi,
‘Oku' der, o hakiki muhabbet sahibi,
Ve O Kur'an ki bize en güzel risalesi.
Ömür dediğimiz üç beş sevinç ve keder,
Her beşerin geçip gittiği gibi geçip giden.
Ebedi gün geldiği zaman; ne hüzün kalır ne keder
Kıyam, rükû ve secde ise bizimle gelen..
KAF SURESİ
Görmeden sevebilmek, masivâyı terk ederek,
Yeryüzünde ‘O' nu, gökte ‘O' nu,
Tomurcukta ‘O' nu, bereketli sularda ‘O' nu bulabilmek
Bülbül de ‘hû' yu duyabilmek..
Kul olarak doğup kul olarak ölebilmek.
İşte budur bir mü'minin nezdinde kazanılmış en güzel dava. En güzel öğüt Kur'an ve en güzel mesaj kainat..
BELED SURESİ
Nefis için sarp bir yokuş: doyurmak fakiri, yetimi,
Bu sebepledir ki o sabrı ve merhameti taşıyan engin gönüllerin işi..
TARIK SURESİ
Kardelen karı deldi ve güneşi gördü, tohum toprağı, tarık yıldızı karanlığı,
Ve Kur'an! Cahiliyenin en koyu karanlığını delerek muhtaç olduğumuz o ışığı sızdırdı kalplerimize...
KAMER SURESİ
Ömür gemiler gibi geçip gidiyor. Önemli olan ömür denen bu kısa yolda Rabbimizin koruyup gözettiği Hz. Nuh'un gemisinde mi, yoksa fırtınanın yıkıcılığına daima açık olan firavunun, ad, semûd ve lût kavminin gemisinde mi yol aldığımızdır.
Sultan-ı Aşka kul olmalıyım ki, koruyup gözetilen bir kul olayım.
Bu fani hayatta hangi beşere vefayı bıraktığımız halde inadına ondan vefa gördük ki ?
Yeri geldi gaflete düştük, şükrü unuttuk da bunca nimeti yine de bizden esirgemeyen O Bâki idi ...
SÂD SURESİ
Belâ ve musibetler ancak Allah'a yönelmek ile aşılır ve feraha kavuşur. Ve yönelişlerin en güzeli Hz. Eyyûb gibi Hz. Süleyman gibi Efendimiz gibi yönelebilmektir.
Söz isyana gelince ölü bir deniz sessizliği lâl olmalı dilim, ..
Şükürse söz konusu olan asi bir nehir gibi yokuşa rağmen inadına akmalı kelimelerim...
A'RÂF SURESİ
İblisi cennetten kovduran kibiri kalplerimizde barındırmamamız gerektiği bu surede geçen kıssa ile nasihat edilmiştir. İnkarcı şükretmeyen kavimlerin nasıl helak edildiğinden, şükreden kulların ise verimli ülkelerin güzel ve bol bitkileri gibi olduğundan bahsedilmiştir... Yanlışa düşüp daha sonra tövbe edip af dileyenlerin Allah katında affedileceği belirtilmiş. Son peygamber olan efendimiz ve onun insanlığa iyiliği güzelliği tavsiye ettiği, kötülükten fenalıktan men ettiği ona uyanların kurtuluşa erenlerden olacağı haber verilmiştir. Sözün özü Dilimiz de daima korku ve ümit ile bir dua, kalbimizde hayırlı işlerin verdiği huzur ve en güzeli takva elbisemizi giyip, zamanını bir an bile değiştiremeyeceğimiz o hakka dönüş gününü, ‘O' na yaratıldığımız ilk gün ‘'evet sen bizim Rabbimizsin şahidiz'' sözümüzde durarak şehadet ile karşılayabilmek...
YUNUS SURESİ:Hz.Yunus'un kavminden bahsettiği için sure bu adı almıştır.Dünyada iyilik veya kötülük yapanların ahiretteki durumlarından, Allah'ın daha önce kendisine inanmayan kavimleri helak ettiğinden, dönüşün yine Allah'a olacağından, inkarcıların asla kurtuluşa eremeyeceğinden, Hz.Musa ve Firavundan, Hz.Nuh ve kavminden bahsedilmiştir.
HUD SURESİ:Yunus suresinin devamı niteliğindedir.Hud(a.s)'ın hayatından bahsettiği için sure bu ismi almıştır.İtikada ait esaslardan, Kuran'ın mucize oluşundan, sevap ve cezadan, ahiretle ilgili meselelerden, Hz.Hud'un dışında Hz.Nuh, Hz.Salih, Hz.İbrahim gibi peygamberlerin kıssalarından da bahsedilmiştir.
YUSUF SURESİ:Surenin başından sonuna kadar Yusuf peygamberin kıssası anlatılmıştır.
HİCR SURESİ:Surede Allah'ın insanı çamurdan yarattığından, iblisin secde etmediğinden, cehennemden, Hz.İbrahim ve Hz.Lut peygamberlerden, hicr halkının peygamberleri yalanladığından bahsedilmiştir.
EN'AM SURESİ:Surenin bazı ayetlerinde Arapların kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakım gelenekleri kınandığı için sureye bu isim verilmiştir.Surede Allah'a ortak koşmamaktan, Allah'ın herşeyi bildiğinden, Hz.İbrahim ve kavminden başka Hz.Süleyman ve Hz.Musa gibi peygamberlerden bahsedilmiştir.
SAFFAT SURESİ:Surede saf tutmuş meleklerden, bulutları idare eden güçten, insana yemin edilerek Allah'ın bir olduğu gerçeğinden bahsedilmiştir.
LOKMAN SURESİ:Adından da anlaşılacağı üzere surede Hz.Lokman ve kıssasından bahsedilmiştir.Ayrıca Allah'a ortak koşulmamasına, Allah'ın gücü ve kudretine değinilmiştir.
SEBE SURESİ:Sure adını Yemen'de bir bölge veya kabile ismi olan sebe kelimesinin geçtiği 15. ayetten almıştır.Surede iyi işler yapanlara güzel rızıklar verileceğinden, kötülük yapanlara ise elem verici bir azap olacağından, Hz.Davut'tan, Hz.Süleyman'dan, Sebe kavminin yüz çevirmesinden bahsedilmiştir.
ZÜMER SURESİ:Surede Allah'ın bağışlayıcı olduğundan, herkesin yaptığının karşılığını göreceğinden, kıyamet gününden bahsedilmiştir.Adını mü'min ve kafirlerin oluşturduğu topluluk anlamına gelen zümer kelimesinden almıştır.
MÜ'MİN SURESİ:Sure adını Firavun ailesinden inanan bir kişinin vasıflarının sayıldığı ayetlerden almıştır.Kuran'dan, kıyametten, Allah'ı inkar edenlerin cezalandırılacağından, Hz.Musa ve Firavun'dan bahsedilmiştir.
-FUSSULET
SURESİ-
Bu surede
Allah’ın gökyüzünü katmanlara ayırdığı ve hepsine birer görev yüklediği
anlatılıyor. Daha önce bu surenin mealini hiç okumamıştım , benim çok dikkatimi
çekti. Coğrafya da işlediğimiz konular burada anlatılmış. Bunların hepsi bizim
için bir ibrettir.
-ŞURA
SURESİ-
Hüküm ve hikmet sahibi sadece Allahtır. O dilediğinin rızkını daraltır, dilediğinin de
çoğaltır. Rızık Rabbimin katındadır. Rızkı az olan beklide bunla imtihan
ediliyordur. Buna sabretmek ve dua etmek gerekir. Birde ayette diyor ki: “bilgi
verildikten sonra çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler.” Bu bizim için çok
tehlikeli şeytanın tuzaklarından biridir.
Şeytanın içimize sinsice işlediği bu tuzağa kapılmamalıyız. Başıma gelen her
şey kendi elimizle yaptıklarımızdandır. Başımıza bir musibet geldiğinde
başkasında suç aramaya gerek yoktur. Biz doğru yolda olursak başımıza
geleceklerden kendimizi korumuş oluruz. Ancak
Allah imtihan edip bizi sınayacaksa o olay başımızdan geçer ama biz imtihanı en
başarılı şekilde geçeriz inşallah..
-ZUHRUF
SURESİ-
Surede
meleklerin Allah’ın kızlarıdır denmesine vurgu yapılıyor. Gerçekten bu çok kötü
bir şeydir, haşa Allah çocuk edinmez. Ayrıca
gümüş ve altınında Allah katında hiçbir değerinin olmadığı anlatılıyor. Bunlar dünya
hayatının geçici menfaatleridir deniliyor. Biz bu oyalayıcı şeylere kendimizi
çok fazla kaptırmamalıyız. Ahrette dünyada kazanılmış mal ve mülkün bize hiçbir
faydası olmayacaktır. Önemli olan amelimizin güzelliğidir.
-DUHAN
SURESİ-
Firavunun
kavmi bolluk ve bereket içindeydiler. Ancak onların malları hiç fayda vermedi. Allah’ın
azabı onları yakaladı ve boğuldular. Müşriklerse babalarının batık
inançlarından dönmediler. Hayat sadece dünya hayatı ile sınırlıdır, öldükten
sonra bizi kim diriltebilir dediler. Onlar şüphesiz ki azaba uğrayanlardan
oldular. Unutmamalıyım ki Allah’ın gücü her şeye kadirdir. Bizi nasıl
yarattıysa tekrar öyle diriltecektir.
-CASİYE
SURESİ-
Gemilerin
denizlerin üstünde gezmesi, denizden besleneceğimiz ürünler çıkartmamız bizim
için birer ibrettir. Rabbim her şeye kadirdir. Denizden faydalanmamız için onu
insanların emrine vermiştir. Bunlar aklıma
geldikçe şükretmeliyim.
-AHKAF
SURESİ-
Bu sure ile
Allah , bize ana ve babamıza iyilik yapmamızı tavsiye ediyor. Herkes dünyada
yaptıklarının karşılığını görecektir. Allah’ın ayetlerini yalanlayanlarsa
cezaya çarptırılacaktır. Ayetler de insanlara göz ,kulak,kalp verdiği ancak
allah’ın ayetlerini inkar ettikleri için kulak göz ve kalplerin onlara hiçbir fayda sağlamadığı anlatılıyor. Gözümü ,kulaklarımı
,kalbimi onların yaratıcısı olan Allah’ın kelamı ile beslemeliyim.
-ZARİYAT
SURESİ-
İnanan bir Müslüman
olarak geceleri çok uyumamalıyım, Rabbime ibadet etmeliyim. Seher vaktinde
bağışlanma dilemeliyim. Malımdan yoksullarda ayırmalıyım. Allah bizleri ona
ibadet edelim diye yarattı. Görevimi hakkıyla yerine getirmeliyim.
-GAŞİYE
SURESİ-
Cennet ve
cehennem sahneleri anlatılmıştır. Cennettekilerin sürdüğü sefadan ve cehennemde kilerin çektiği sıkıntılardan
bahsedilmiştir. Dünyada var olan her şey benim imanımı kuvvetlendirmek için bir ibrettir.
Dünyada var olan şeylere bakarken boş gözlerle değil, Allah’ın sonsuz
sıfatlarını düşünerek bakmalıyım.
-KEHF
SURESİ-
Ashabı kehfi
kendime örnek almalıyım.
-NAHL
SURESİ-
Herkesin
biçilmiş bir ömrü vardır ve ölüm bir gün gelip çatacaktır. O gün gelmeden
Rabbimden hep af dilemeliyim. Rabbim ne
kadar merhametlidir ki, bizi hemen cezalandırmaz, geri dönüşümüz olsun diye
bize mühlet verir. Bu mühleti iyi
değerlendirmeli ve bir gün öleceğimi unutmamalıyım.
GAŞİYE SURESİ
Kasvet seni sarıp sarmalamadan hatırla verdiğin sözü. Burada yüz çeviren orada en büyük mahrumiyeti yaşayan olmamak için peygambere ve Kur'ana kulak ver.
KEHF SURESİ
Allah vaadinin kesinlikle gerçek olduğunu farkedebilmemiz için açıkladığı olaylar bize gösteriyorki, bilmediğimiz konularda ahkam kesmemeliyiz. allahın her işe müdahil olduğunu bilip " Allah dilerse " demeyi unutmamalıyız.inşallah Rabbim bizi bundan daha yakın , derinlikli ber bilgiye ve bilinç düzeyine eriştirir. Allahı zikreden sabah akşam Allaha dua edenlerle zamanını geçir. Kalıcı olan güzel ve erdemli davranışlardır. Ezeli düşmanın şeytana uyma.Hakkında tutulan kayıtları Rabbinin razı olacğı imanına uygun amellerle doldur. En büyük yanılgı yanlış yaparken doğru yaptığını zannetmektir.
CİN SURESİ
Herşeyin hakimi Allah'tır. Gaybı da sadece O bilir. Zannedildiği gibi Cinlerin gayba aitbir bilgisi yoktur. Peygamberin bile yokken cinlerin nasıl olabilirki. Her konuda sınandığın gibi bu konuda da sınandığını unutma. Nimet verilmekle ve mahrum bırakılmakla da sınanıyorsun. Vahyin koruması Allah'a aittir. korunan vahya uyarak sen de korunabilirsin.
NUH SURESİ
Herşeyin belirli bir nizamı olduğu gibi insan da belirli bir süre ile gönderilmiş bu süre bittiğinde ertelenemeyeceği için bu süre dolmadan Allah için vakarlı bir tavır takın. Fıtratının gerektiği bir şekilde güzel davranışlar sergile.
İBRAHİM SURESİ
Rabbine vermen gereken sevgiyi dünyaya verirsen tarifsiz acıyı hakedersin. Bahaneler üretme hatalarına. Şeytan'ı günahlarının ortakçısı zannetme. Şeytan itiraf ediyor. " Benim sizin üzerinizde yaptırım gücüm yok" diye.Hayalgücün seni yanıltmasın Allah'a rakip hiç bir güç yok. Allah'a sığın şükredenlerden ol. Hakkını vererek namzını kıl. Allah'ın nimetlerinden gizli açık infak et. Allah'a inanmadan yapılan iyilik; Rüzgarın savurduğu küle benzer. Ne bu dünyada ne ahiret hayatında fayda vermez. İnsanlara güzel sözle muamele et. sadece Allah'a güvenip dayan. O ne emin bir dayanak.
SAFFAT SURESl
Rabbin sana eziyet etmek istemedi. Sadece iyiler ve kötülerin arasını ayırmak istedi. En ağır imtihanllarla da peygamberler karşı karşıya kalmış. Ama senden öncekilerin imanlarını saf ve temiz tutma çabaları onları kurtarmış. Bu çabayı gösterdiğinde Allah'ın desteği sana da gelecektir.
Hz. İsmail'in gösterdiği teslimiyet ve Hz ibrahim'in bedeli ağırda olsa Rabbi istediğinde herşeyi feda edebilecek saf , temiz ve samimi imanı karşısında Allah'ın yardımı gecikmiyor. Sana suret-i haktan gözükerek yolundan saptırmak isteyenlere karşı uyanık ol.Rabbinin yüceliğini sürekli hatırında tut.
KASSAS SURESİ
İmanlı bir toplum oluşturmak için insanın kavramasını kolaylaştıracak kıssalarla bunu gerçekleştiren Kur'an'a kulak ver. Rabinin yardımı olmadan muvaffak olamazsın. Rabbin yardım ettiğinde ise gerçek başarı ve hakiki mutluluğa karışacaksın.Dünyanın tadımlık hazlarına aldanma. Öz benliğinde eksikliğini hissettiğin ve çaresizce aradığın Rabbinin katında buna ulaşmakiçin sabırlı olmak, nimetler karşısında şımarmamak, hiçbir bahanenin seni Allahın ayetlerinden uzaklaştırmasına izin vermemek gerekir.Ayetlerle hem hal ol ve diğerlerinin de olması için çabala.
İSRA SURESİ
Seni herkes yüzüstü bırakırda Rabbin bırakmaz. Aceleci davranma, insanlara karşı yumuşak sözlü ol. Şeytanın insanlarla arana girmesine izin verme, kovulmuş şeytandan daima Allah'a sığın. Anne babana iyilik yap.onlara gönül okşayıcı sözler söylemeyi ihmal etme. Verirkenne cimrilik yap ne de savruk davran. Daima iyiliği özümsemiş denge insanı ol. Rabbin bir toplumun helakını istediğinde şımarık seçkin yöneticileri başına getirir. Hala kendilerini düzeltmiyorlarsa helak eder.Bu nedenle rızık endişesiyle çocuklarınızdan vazgeçmeyin. Zinaya yaklaşmayın. Sözünüze sadık olun. Kendinize yakıştırmadığınız kız çocuklarını Allah'a yakıştırmayın. diyor Rabbim.Algının en açık olduğu sabah vakitlerinde , geceyarılarında bol bol Kur'an oku. Sesini ne çok yükselt ne de kıs. Her işinde dengeli ol.
YUNUS SURESİ
Sevinç duyulacak şey ancak Allah'ın ihsanı ve rahmetidir. Bu tüm biriktirdiklerinden daha hayırlıdır. Kur'an senin için şifadır. Allah'a yakın olanlar gelecekten dolayı kaygı , geçmişten dolayı keder duymazlar. Kaygıların ve kederlerin varsa Allah'a yakinini kontrol et.Allah'ın hükmünde isabetli ayetleri varken zanla hareket etme.Aceleci olma, başına sıkıntı geldiğinde yalvarıp rahatladığında Allah'ı unutma. Ancak iyilik yapmada sabırlı davrananşar cennete kavuşacaklar. İbret alasın diye firavunun bedenini kurtaran Rabbin'den ümit kesme.İman edip islah edici iyi işler yapanları hak ettiklerinden daha fazlasıyla ödüllendirmek için yaratmaya devam ediyor.
HUD SURESİ
Gönüllerin en gizli sırlarını bilen Allah ayetlerini sana en doğru yolu daha iyi anlaman için peygamber kıssalarıyla açıklıyor. Eylem ahlakı güzel olanlar Rablerine boyun eğenler mutluluğa ererken zulme meyledenler dünyada helak ahirette de azaba maruz kalacaklardır.Peygamberlerin haberleriyle elçisine ve bizlere teselli veren Allah bizden namazı dosdoğru kılmamızı sadece ona güvenip dayanmamızı istiyor.
FUSSİLET SURESİ:Surede güzel sözden, Kuran'ın müjdeleyici ve uyarıcı olduğundan, inanmayanlar için cehennemden, Ad ve Semud kavimlerinin helakından, inananlar için Allah'ın mükafatından bahsedilmektedir.
ŞURA SURESİ:Adını 38.ayette geçen ve Müslümanların işlerini aralarında dayanışma ile yapmalarının gereğini bildiren şura kelimesinden almıştır.Surede göklerin ve yerin sahibinin Allah olduğundan, kıyamet gününden, Allah'tan başkasının dost edinilmemesinden söz edilmiştir.
ZUHRUF SURESİ:Surede Hz.İsa'dan, Firavun'dan, altın ve mücevherden, Allah'ın insana sahip olduğu altın ve mücevherle değil inanç ve davranışlarına göre değer verdiğinden bahsedilmiştir.
DUHAN SURESİ:Adını 10.ayette geçen ve duman manasına gelen duhan kelimesinden almıştır.Allah'tan başka ilah olmadığından, inkarcılara azap geldiğinde inanacaklarından, kıyamet gününden, Hz.Musa ve Firavun'dan, cehennemdeki zakkum ağacından ve cennetteki nimetlerden bahsedilmiştir.
CASİYE SURESİ:Surede Allah'ın ayetlerini işittikleri halde yalanlayanlara gelecek olan azaptan, Allah'ın takva sahiplerinin dostu olduğundan, kıyametten, iman edenlerin kurtuluşa ereceğinden bahsedilmiştir.Adını 28.ayette geçen ve kıyamette diz üstü çökenleri anlatan casiyeden almıştır.Bu sureye şeriat ve dehr de denir.
AHKAF SURESİ:Ad kavminin yaşadığı bölgede rüzgarlar ahkaf denilen kum tepeleri meydana getiriyordu.Surede bu kum yığınlarından söz edildiği için bu adı almıştır.İman edenlerin cennet ehli olduklarına, orada ebedi kalacaklarına, ana babaya iyilik etmeye, herkesin yaptığının karşılığını alacağına, Ad kavmi ve Hud(a.s)'a değinilmiştir.
ZARİYAT SURESİ:Adını rüzgarlar anlamına gelen zariyat kelimesinden almıştır.Hz.Musa ve Firavun'dan, Hz.İbrahim'den, Ad ve Semud kavimlerinden, iman edip iyi işler yapanların cennette mükafatlandırılacağından, önceki kavimlerin kendilerine gelen peygamberleri büyücü ve deli diye yalanladıklarından bahsedilmiştir.
GAŞİYE SURESİ:Surede kıyamet ve ahiretten, Allah'ın varlığına delillerden, hayatın akıp gittiğnden ve bu akışın sonunda Allah'a dönüleceğinden, Allah'ın katında hesap verileceğinden söz edilmştir.
KEHF SURESİ:Adını mağara arkadaşları demek olan Ashab-ı Kehf'ten almıştır.Surede Ashab-ı Kehf'ten, inanmayanların durumundan, Allah'ın evlat edinmediğinden, iblisin Hz.Adem'e secde etmediğinden bahsedilmiştir.
NAHL SURESİ:Bal arısından söz edildiği için bu adı almıştır.Surede herşeyi yaratanın Allah olduğundan, adaletten, iyilik yapmaktan, Allah'ın birliğinden, iman gücünden bahsedilmiştir.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
Kıyame suresi:Kıyametı inkar eden bir insan olursam basıma gelecekleri bu surede görmekteyim.llahn insanları tekrar diriltecek güce sahip oldugunu anlamaktayım bildigimi pekiştirmekteyim.Allahın rızasını almak için iyi amellerde bulunmalıyım :)
Hümeze suresi:İnsanlarla alay edersem malım var ise onun büyüklüğüyle övünürsem Allahın azabına ugrarım bu surede bunu anlıyorum.
Kaf suresi:Müşrikler peygamberi ve ahireti inkar etmişlerdir Rabbimin verdiği nimetlere dikkat ceken bir suredir.Helak olmus milletleri öyküsüne yer verilirKuranı irsat etmekle emrolunan peygamberim anlatılmıstır.
Beled suresi:Mekkenin islam sehri olacagından bahsedilmiştir.Rabbimin verdiği nimetler sayılmıs yalanlayanların sonunda azaba ugrayacaklarını anlatmıstır.Rabbim bana bir irade nefis vermis kötüye kullanmamalıyım nankörlerden olmamalıyım.
Tarık suresi:Cahilliye dönemi anlatılmıs gece cıkan herseye tarık denılmıs dirilme gününden bahsedilmiştir.
Kamer suresi: Ad semud lut kvmınden örnekler verilmiştir.inkar edenlerden bahsedilmiştir.
Sad suresi:Yine ınkar eden kavımlerın sonundan bahsedilmiştir.Tevhıde peygambere Allahın verdiklerine emrettiklerine ınanmayanların sonundaki azaptan bahsedilmiştir.
Araf suresi:Allahın verdiklerini inkar edersem nankor olurum .İblisten bahsedilmiştir.
Cin suresi:Cinlerden bahsedilir inanan ve ınanmayanları vardır ınsan gibi Herseyi allahtan ıstemelı ona dua etmelı ona ıbadet etmeliyiz.
İNKAR EDENLERDEN OLMAMALIYIM.
ALLAHIN VERDİKLERİNE SÜKRETMELİYİM.
GECMİŞİMDEN DERS ALMALIYIM.
ALLAHIMA BOL BOL DUA ETMELIYIM VERDIGI NIMETLERİ YALANLAMAMLIYIM ONA DUA ETMELİYİM.
BÜŞRA UZMAN 12070380
YUSUF SURESİ
Yusuf kıssası senin ne kadar gizli planların olursa olsun bir de Allah'ın planı vardır ve Allah'ın planı mutlaka gerçekleşecektir. Bizim hayır bildiklerimşizde şer, şer bildiklerimizde hayır olabilir. Şeytan insanın apaçık düşmanıdır. Bize düşen güzel bir sabırdır.Allah'tan ümidi yanlızca kafirler keser. Allah'ın azabının önüne hiç bir güç geçemez. Kur'an'ı kendine kılavuz kabul et. Rabbinden ümit kesme yalnızca Allah'a dayan O ne güzel bir dayanaktır.
HİCR SURESİ
İnsanı nasıl yarattığını anlatan Allah, ona secde edilmesini istediğinde etmeyen şeytanın hıncını yine insandan çıkaracağını, Allah'ın yolundan çeviren eylemleri süslü göstereceğini söylüyor. Kanma dünyanın süsüne onların söyledikleri içini de daraltsa, dünyaya kananların hazin sonunu düşün. Rabbinin adını anarak rahatla, onun huzurunda secde edenlerden ol. Ölüm seni alıncaya kadar...
ENAM SURESİ
Hamd herşeyi yaratan ve rahmeti prensip edinen Allah'a mahsustur. Herşeyi bir yasaya göre yaratan ve bunlar arasında hiçbir boşluk bırakmayan Allah sana da uyman gereken kurallar koymuş. Bunları kafana göre ne azaltabilir ne de çoğaltabilirsin.Bunu yapanlara hakaret etme ki, onlarda cahillik edipsenin Rabbine hakaret etmeye kalkmasın. Eylemlerimize bakılacak gün gelmeden Allah'ın emirlerine uy. Allah'ın helal kıldıklarından ye, iç ama israf etme. Anne babana iyilikte bulun. rızık endişesiyle çocuklara kıyma. Gizli açık seni mahcup edecek günahlara yaklaşma. Allah'a saygıda kusur etme.
NAHL SURESİ
Fıtratın en ince ayrıntılarını bilen Allah öyle nimetler yaratıyor ki, senin en gizli ihtiyaçlarını en güzeliyle giderendir. Allah onu ve kainatı yanlış anlamaman içinen ince ayrıntılarına kadar kitabı ve peygamberi sana anlatması için gönderiyor. Bunca nimeti veren Allah'ı kimseye pay ayırmadan herşeyin tek sahibi olarak gör. Şeytanın vesveselerine kanma Allah'a sığın. Yasaklar az, nimetler ise sayamayacağın kadar çok Rabibinin emirlerine uy ve yoluna hikmetleve güzel öğütle çağır. İyilik ve erdemli hayat tarzı olan toplulukla beraber ol. Çünkü Allah'ta onlarla beraberdir.
LOKMAN SURESİ
Her hükmünde isabetli olan Allah , Rab isminin tecellisi ile Lokmanın ağzından bize öğütler veriyor. sözün güzelini tavsiye eden Allah , sözün gücüne de dkkat çekiyor. Dengeli olmayı ve sesi yükseltmemeyi tavsiye eden ayetler başkalarına ilahlık yakıştırmanın en büyük zulüm vr bunun getirisininde onu kırcı bir terk edilmişliğe mahkum olmak olduğunu bildiriyor. Her işinde mükemmel olan Allah'ın rehberliğinde her zaman iyi ve doğru olana yönel.
SEBE SURESİ
İdraki aşan hakikatleri bilen Allah , gaybı da senin en gizli duygularınıda bilir. Bütün oluşların arkasındaki Rabbini gör. Her işini hikmetle yapan Allah, rızkı dağıtırken de hikmetli davranır. Bunu ancak bilginin amacını kavrama yeteneğiyle donattıkları hissedebilir. İster başkalarıyla beraber ister yanlız başınayken Allah'ın huzurunda olduğunu asla unutma.
ZUMER SURESİ
Saf ve samimi borçluluk bilinciyle Allah'a kulluk et. Safhaları ile tasvir edilen kıyamet gerçekleşmeden sorumluluklarını idrak edip kur'an'ı hayatına rehber et. Hata ettiysen korkma Allah müjde veriyor. " Ey hadlerini aşıp kendilerini israf eden kullarım Allah'ın rahmetinden asla ümit kesmeyiniz. Allah bütün günahları affedebilir." Hamd olsun alemlerin rabbi olan Allah'a.
MÜMİN SURESİ
İnkarda direnenlerin ileri geri konuşmaları gözde mekanlarda keyif çatmaları seni yanıltmasın. Kahredici azabı gördükten sonra onlarda iman edecek ama iman etmeleri ve birikimleri onlara hiçbir yarar sağlamayacak.İçlerindeki büyüklenme duygusunu yenemediler. Kötü daranışları onlara güzel göründü. Şimdi sana düşen dirençli olmak. Hayatı anlam ve amcına uygun yaşamak. Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Rabbine dua et. O sana rahmet edere işte en büyükbaşarı budur.
ENBİYA SURESİ
Hesap verme vakti oldukça yaklaştı. Boş işlerle oyalanmayı bırak. Ölümü öldüremeyeceğine göre tüm elçilerin ilettikleri ortak mesaja uy. Biz hepimiz bir ümmetiz. Sadece Allah'a kulluk etmek için acele et. İmanınla uygun hareket etmeye devam edersen Hz İbrahim'e yardım eden Allah sana etmez mi? İbrahim'i yakmayan ateş seni yakar mı?
MÜ'MİNUN SURESİ
Gereği gibi inananlar gerçek kurtuluşa erecekler. Siz onlarla alay da etseniz yaptıklarını gülünç de bulsanız. Mükemmel yaratılış safhaları ve yaratılana gerekli olan hurma, üzüm , zeytin ve süt gibi nimetleri yaratan Rabbim bunu kitabında anlatarak imanımızı artırıyor. Kur'an'da adı geçen her yiyecek ya da içecek araştırıldığında insan için vazgeçilmez yapı taşalrı olduğu ve eksikliğinin problemlere neden olduğunu görüyoruz. Her işi, hikmetli olan Allah'a tevazu içinde yönel, yararsız işlerden yüz çevir, bol bol infak et, namazlarını titizlikle kıl. Emanetlerini iffeti ve sözünü koru. merhametlilerin en merhametlisine sığın.
FUSSİLET SURESİ
Sakın nimetlerle donatıldığında Ondan yüz çevirip başın sıkıştığında yalvar yakar uzun uzadıya dua edenlerden olma. Arınmak için ödenmesi gerken bedeli ödemek için nazlanma .Zannetme ki Rabbin seni her an görmüyor. Ön yargılarından kurtul. Organlarının bile hakkında şahitlik deceği gün gelmeden Rabbini dosdoğru yolunda yaşama kararlılığıyla ,kötülüğe bile iyilikle karşılık verebilmek için sabır göster .Toprağı düşün , herşeyi iyi kötü demeden ayrıştırıp her zaman insanlar için en faydalı şekilde geri veriyor.
ŞURA SURESİ
Vahyin geliş şekillerini anlatan sure insaanın sadece kendi yapıp etmelerine karşılık alacağını , bunlarda bile Rabbin affedeci özelliğini belirtiyor. Ahiret kazancını elde etmek isteyenlerin Allah tarafından şevkinin arttırılacağı yönündeki ayet ümidimizi artırıyor. Güzel muamelelerin daha güzeliyle karşılığını görecek olamsı şükre hadsiz ve hesapsız karşılık verilecekolması ve inkar edenlerin bu dünya ile ahiret hayatından sahneler,, İnsanı Rabbe sığınmaktan başka çare olmadığını kesinkez inandırıyor. öyleyse sna düşen Rabbinegüven büyükgünahlardan ve hayasızlıktan kaçın.Zorda olsa öfkeli zamanlarında bile affetmeye çalış. Haksızlık karşısında istişare edip beraber hareket etmekte bir sorumluluk yok ama yine detavsiye edilen her zaman sabretmek ve affetmek.. tabii ki bu kararlılık ve direnç isteyen davranışlar. Rabbim hepimize yardım etsin. dönüp dolaşıp varacağın yer Rabbindir.
ZUHRUF SURESİ
Rabbinin hakikati açıklayan ayetlerinin kıymetini bil.Nasıl su toprağa can verirse ayette sana hakiki kıymetini verir.Rabbinin nimetlerini kullanırken Onun adını anmayı ihmal etme.Birbirimizi istihdam edelim diye farklı yeteneklerde yaratan Allah`ın rahmeti biriktirdiğin her şeyden daha değerlidir.Eğer biz azmayacak olsak Rabbim dünyayı altından köşkler ,gümüşten kapılar ve seyirlik teraslarla donatırdı.Ne yazık ki bunlar dünya hayatının geçici zevkleridir.Kimseden fayda olmayan gün gelmeden kayıtsız şartsız Allah`a teslim ol.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
YASİN surasi:Rabbim herseyi bir düzende yaratmıs hersey bir tertip bir kural içerisindedir hersey yer gök yesil mavi ona tesbih eder görevindedir.Bu yüzden onu her zaman hatırlayıp ona surekli tesekkür etmeliyim
Furkan suresi :Müşriklerden bahsedilmiştir peygambr olacaksa melek olması gerektigini savunmuslar bahane uydurmuslar ona ınanmamak için dediklerine kulak asamamak için fakat allah herseyı bilendır allaha hep dua etmeliyim.
Fatır suresi:Rabbimin verdiği nimetler anlatılırpna sukurlerımı ıletmelıyım.
Meryem suresi: Hz Zekeriyanın karısınn kısır oldugu halde allahın ona bir evlat vermesi anlatılır mucızeden bahsedilir.
Taha suresi:Hz musa anlatılır allah herseyi bilir görür duyar.
Vakıa suresı :Dünyadaki yasamın son bulacagı gunu sadece allah bilir surede bundan bahsedilmiştir o gunden allaha sıgınır ondan af dilerim..
Suara suresi:Müşriklerin peygambere ınanmamaları peygamberın uzulmesı allahın onu tesellı ayetleridir.
Kassas ve ısra suresi :Peygamberimize o mucize olayın gerceklersmesınden yanı mescıdı haramdan mescıdı aksaya götürülmesine sadece yakın arkadası Hz. Ebubekirin ınandıgı anlatılıyor ..Gönül rahatlıgımız ıcın güzel ayetler vardır
-NUH
SURESİ-
Nuh aleyhisselamın kavmi anlatılmıştır. Onlar zevk ve
sefaya dalıp hak dine inanmadılar. Peygamberlerini de yalanladılar. Onların
başlarına gelenlerde bizim için ibretler
vardır.
-İBRAHİM
SURESİ-
Biz doğru
yolda olmalı ve doğru yoldan sapanlara
elimizden geldiğince yardımcı olmalıyız. Dünya hayatına çok bağlanmamalıyız,
şüphesiz ki burası geçicidir. Kalıcı olan ise ahirettir. Güzel söze de vurgu
yapılmıştır, ağzımdan hep güzel sözler çıkartmalıyım. Dini anlatacak bir kimse
olacaksam eğer konuştuklarıma çok dikkat etmeliyim.
-ENBİYA
SURESİ-
Ayette
insanların hesap görme gününün yaklaştığı söyleniyor. Bunu hiç unutmamalı ve ahretime
yatırım yapmalıyım. Gök ve yer eğlence yeri değildir, bizim imtihan yerimizdir
bunun bilincinde olmalıyım. Elinde sonunda bu dünyadan göçeceğim. Her nefis
ölümü tadacaktır ayetini aklımdan çıkartmamalıyım.
-MÜMİNUN
SURESİ-
Bu sure ile Müminlerin
özellikleri anlatılıyor. Namazımı güzelce muhafaza etmeli, zekatımı vermeli boş
işlerden kaçınmalıyım. Çevremde benim için meyve veren ağaçlarda, gökten yağan yağmurda , hayvanlarda bizim için binlerce ibretler
vardır. Bunların farkında olup Allah’ın yüceliğini anmalı ona şükretmeliyim.
-SECDE
SURESİ-
Rabbim insanı
en güzel şekliyle yarattı , onlara kendi ruhundan üfledi ve bizi yaratıp başı boş bırakmadı, o her an
bizimledir. Biz ise Allah’ın yaptığı bunca güzel şeye karşılık , kulluk vazifemizi hakkıyla yerine getirelim. Allah’a
bol bol secde edip bağışlanma dileyelim.
-TUR
SURESİ-
Ahiret
gününü yalanlayanların azaba ugradıkları anlatılıyor. Allah’a iman edenlerin
ise cennette ki güzel hallerinden bahsedilmiş. Buradan anlıyorum ki dünyada
yapılan hiçbir iş karşılıksız kalmayacaktır. Cenneti kazanabilmek için Allah’ın
son ayetlerde vurguladıklarını hayatıma tam manasıyla katmalıyım. Sabırlı olmalı,
kalktığım zaman ve gecenin bir kısmında Rabbimi hamd ile tesbih
etmeliyim.
-MÜLK
SURESİ-
Bizi yaratan
bizi hiç bilmez mi ? bizi hakkıyla bilen yalnız odur, bizim kalbimizin özündekini
yalnız Allah bilir.
-HAKKA
SURESİ-
Bu sure de helak
olan kavimlerin ibretlik halleri anlatılmıştır. Hepsinin ortak hatası Allah’ın onlara gönderdiği elçileri
yalanlamasıdır. Bu yaptıklarında ısrarcı oldukları için onları şiddetli bir
azab yakalayıverdi. Daha sonra ahiret günün korkunç azabından
bahsedilmişdir. Sura üflendiği an
dağların darmadağın olacağından, gökyüzünün yarılmış ve sarkmış
olacagından bahsediliyor. Yeryüzü bunca şiddetle sarsılırken bizim halimiz ne
olur kelimelerle anlatamıyorum.. ancak Salih amel işleyip inanan bir
topluluk Allah'ın yardımı ile kurtulacaktır..
-MEARİC
SURESİ-
Kurtuluşa
erecek olan müminlerin güzel halleri anlatılmıştır. Ayette diyor ki: “ doğrusu
insan dayanıksız ve huysuz
yaratılmıştır.” Gerçekten hayattan
gözlemlediğim kadarıyla bu böyle , kötülük dokununca sızlanır , hayır dokununca
da cimrilik eder insan. Asıl zor olan ve sevabı büyük olan iş ise sabırdır,
ağır başlı olmaktır. Bu olgunluğa ise namazımızı sürekli kılmakla ulaşırız. Malımızdan
yoksula da ayırır iyilik yapmayı alışkanlık haline getiririz. Ama bunlar için
namaz çok gereklidir. Bir nevi bizi uysallaştırır. Allah’a yaklaştırır.
-NEBE
SURESİ-
Allah’ın
bizim için yarattığı rızıklar anlatılmıştır. İnanan bir toplum için Allah
katında rızık boldur yeter ki şükredelim. Allah’ın bizi her zaman koruyup kolladığını
da unutmayalım..
-NAZİAT,
İNFİTAR, İNŞİKAK SURELERİ-
Naziat
suresinde firavunun kavminin helak olması anlatılmıştır. Ve üç surede de
kıyamet günü ve hesap anı anlatılmıştır. O gün amel defteri sağ tarafından
verilenlerden olmayı Rabbim bana nasip etsin. Hata yapıyoruz Allah bizi affetsin . işlediğimiz
sevapları kat kat arttırarak amel defterimize yazdırsın inşallah.
-NUH
SURESİ-
Nuh aleyhisselamın kavmi anlatılmıştır. Onlar zevk ve
sefaya dalıp hak dine inanmadılar. Peygamberlerini de yalanladılar. Onların
başlarına gelenlerde bizim için ibretler
vardır.
-İBRAHİM
SURESİ-
Biz doğru
yolda olmalı ve doğru yoldan sapanlara
elimizden geldiğince yardımcı olmalıyız. Dünya hayatına çok bağlanmamalıyız,
şüphesiz ki burası geçicidir. Kalıcı olan ise ahirettir. Güzel söze de vurgu
yapılmıştır, ağzımdan hep güzel sözler çıkartmalıyım. Dini anlatacak bir kimse
olacaksam eğer konuştuklarıma çok dikkat etmeliyim.
-ENBİYA
SURESİ-
Ayette
insanların hesap görme gününün yaklaştığı söyleniyor. Bunu hiç unutmamalı ve ahretime
yatırım yapmalıyım. Gök ve yer eğlence yeri değildir, bizim imtihan yerimizdir
bunun bilincinde olmalıyım. Elinde sonunda bu dünyadan göçeceğim. Her nefis
ölümü tadacaktır ayetini aklımdan çıkartmamalıyım.
-MÜMİNUN
SURESİ-
Bu sure ile Müminlerin
özellikleri anlatılıyor. Namazımı güzelce muhafaza etmeli, zekatımı vermeli boş
işlerden kaçınmalıyım. Çevremde benim için meyve veren ağaçlarda, gökten yağan yağmurda , hayvanlarda bizim için binlerce ibretler
vardır. Bunların farkında olup Allah’ın yüceliğini anmalı ona şükretmeliyim.
-SECDE
SURESİ-
Rabbim insanı
en güzel şekliyle yarattı , onlara kendi ruhundan üfledi ve bizi yaratıp başı boş bırakmadı, o her an
bizimledir. Biz ise Allah’ın yaptığı bunca güzel şeye karşılık , kulluk vazifemizi hakkıyla yerine getirelim. Allah’a
bol bol secde edip bağışlanma dileyelim.
-TUR
SURESİ-
Ahiret
gününü yalanlayanların azaba ugradıkları anlatılıyor. Allah’a iman edenlerin
ise cennette ki güzel hallerinden bahsedilmiş. Buradan anlıyorum ki dünyada
yapılan hiçbir iş karşılıksız kalmayacaktır. Cenneti kazanabilmek için Allah’ın
son ayetlerde vurguladıklarını hayatıma tam manasıyla katmalıyım. Sabırlı olmalı,
kalktığım zaman ve gecenin bir kısmında Rabbimi hamd ile tesbih
etmeliyim.
-MÜLK
SURESİ-
Bizi yaratan
bizi hiç bilmez mi ? bizi hakkıyla bilen yalnız odur, bizim kalbimizin özündekini
yalnız Allah bilir.
-HAKKA
SURESİ-
Bu sure de helak
olan kavimlerin ibretlik halleri anlatılmıştır. Hepsinin ortak hatası Allah’ın onlara gönderdiği elçileri
yalanlamasıdır. Bu yaptıklarında ısrarcı oldukları için onları şiddetli bir
azab yakalayıverdi. Daha sonra ahiret günün korkunç azabından
bahsedilmişdir. Sura üflendiği an
dağların darmadağın olacağından, gökyüzünün yarılmış ve sarkmış
olacagından bahsediliyor. Yeryüzü bunca şiddetle sarsılırken bizim halimiz ne
olur kelimelerle anlatamıyorum.. ancak Salih amel işleyip inanan bir
topluluk Allah'ın yardımı ile kurtulacaktır..
-MEARİC
SURESİ-
Kurtuluşa
erecek olan müminlerin güzel halleri anlatılmıştır. Ayette diyor ki: “ doğrusu
insan dayanıksız ve huysuz
yaratılmıştır.” Gerçekten hayattan
gözlemlediğim kadarıyla bu böyle , kötülük dokununca sızlanır , hayır dokununca
da cimrilik eder insan. Asıl zor olan ve sevabı büyük olan iş ise sabırdır,
ağır başlı olmaktır. Bu olgunluğa ise namazımızı sürekli kılmakla ulaşırız. Malımızdan
yoksula da ayırır iyilik yapmayı alışkanlık haline getiririz. Ama bunlar için
namaz çok gereklidir. Bir nevi bizi uysallaştırır. Allah’a yaklaştırır.
-NEBE
SURESİ-
Allah’ın
bizim için yarattığı rızıklar anlatılmıştır. İnanan bir toplum için Allah
katında rızık boldur yeter ki şükredelim. Allah’ın bizi her zaman koruyup kolladığını
da unutmayalım..
-NAZİAT,
İNFİTAR, İNŞİKAK SURELERİ-
Naziat
suresinde firavunun kavminin helak olması anlatılmıştır. Ve üç surede de
kıyamet günü ve hesap anı anlatılmıştır. O gün amel defteri sağ tarafından
verilenlerden olmayı Rabbim bana nasip etsin. Hata yapıyoruz Allah bizi affetsin . işlediğimiz
sevapları kat kat arttırarak amel defterimize yazdırsın inşallah.
BİSMLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
Büşra uzman 12070380
Yunus suresı:Müşrikler peygamberimle dalga geciyorları ona inanmıyorlardı sair büyücü sihirbaz diyorlardı onu ınkar ediyorlardı.Rabbimde peygamberimi teselli edecek ayetler gönderiyor ondan yardım ısteyenı geri cevırmeyegini biliyorum senden istiyorum Rabbim !!
Hud suresi :Kurana ınanmayanlar cezasız ınananlar mukafatsız kalmayacagını burada bahsediyor.
Yusuf suresi:Yusuf peygamberımden bhsedilmiştir kıssalar anlatılmıstır gecmişten ders almam tevazu sahibi olmam gerektigini anlıyorum
Hicr suresi :Allah hiçbir seyi bosuna yaratmamıstır.Herseyin bir nedeni vardır ve hersey Allahın ıznıyle olur ona ınanmayan kavımlerden kıssalar vardır.
Enam suresi :Namaz kılmalıyım Rabbim bu surede emretmıstır bana namaz bzi bir yapan toparlayan duzenleyendir.:)
Saffat suresi:Allahım herseyi cok duzenlı tertıplı cok guzel yaratmıstır ama buna ınanmayanlar vardır bunu görmeyecek kadar kör olanlar varmıs vay hallerine !!
Lokman suresi: Lokman a.s. bahsedilmiştir ahirette herkesin tek oldugunu herkes kendı yaptıgından amellerinden sorumlu olunacagını okudum..
Sebe suresi:Sebe kavmınden örnekler verilmiştir.İbret almam ders almam gereken cok sey var..
Zümer suresi:Tevidi destekleyen gece gunduz gunesın yorungesi dag tas mavı yesıl hersey tevhidi gösteriyor Allahın varlıgını ıspat ediyor.
Mümin Suresi:Allahıma cok tesekkür etmeliyim iyi bir mümin olmalıyım.:):)
NUH SURESİ:Hz.Nuh'un elçi olarak gönderilişi ve kavmini Allah'a inanmaya çağırması anlatılmıştır.
İBRAHİM SURESİ:Hz.İbrahim'in duası bulunduğu için bu adı almıştır.Surede Hz.Musa'dan, Nuh, Ad ve Semud kavimlerinden, kıyamet gününde zalimler için gelecek olan azaptan, müşriklerin Allah'tan başkasını tanrı edindiklerinden ve inananlar için namazın dosdoğru kılınmasından bahsedilmiştir.
ENBİYA SURESİ:Hz.İbrahim, Hz.Lut, Hz.Musa, Hz.Süleyman gibi bazı peygamberlerin ve onların kavimleriyle olan münasebetlerinden bahsettiği için bu adı almıştır.Ayrıca Allah'ın gizli, açık herşeyi bildiğinden, tevhid inancından, namaz ve zekattan bahsedilmiştir.
MÜ'MİNUN SURESİ:Surede kurtuluşa eren müminlerin ibadetlerinden, ahlaki yaşayışlarından ve kıyamet günü tekrar dirileceğinden bahsedilmiştir.Ayrıca Hz.Peygamber bu ayetler indirildikten sonra 'bana on ayet indi ki, durumu bunlara uyan cennete gidecektir' buyurarak bu surenin ilk on ayetini okumuştur.
SECDE SURESİ:Surede inkarcıların dönüşün Allah'a olduğuna inanmadıklarına, peygamberin getirdiği kitabın uydurma olduğunu söylediklerine, Kuran'ın hak olduğuna, Allah'a secde edilmesi gerektiğine değinilmiştir.
TUR SURESİ:Adını 1.ayette geçen ve üzerinde Hz.Musa'ya Tevrat'ın indirildiği Tur dağından almıştır.Surede kıyametten, inananların ve inanmayanların durumundan, Allah'a ortak koştuklarından bahsedilmiştir.
MÜLK SURESİ:İnkar edenlerin cehenneme gireceğinden ve o zaman günahlarını itiraf edeceklerinden, Allah'ın kalplerdeki herşeyi bildiğinden, dönüşün Allah'a olduğundan, önceki kavimlere gelen azaptan bahsedilmiştir.
HAKKA SURESİ:Surede kıyamet gününden, Ad ve Semud kavimlerinin helakından, Firavun ve Lut kavminden, kitabı sağ ve sol taraflarından verilenlerin durumundan söz edilmiştir.
MEARİC SURESİ:Kıyamet gününden ve bu günde herkesin kendi derdine düşeceğinden, iman edenlerin dünyada yaptıkları güzel davranışlardan, kafirlerin kurtuluşu olmadığından bahsedilmiştir.
NEBE SURESİ:Kıyamet haberlerinden bahsettiği için bu adı almıştır.O günde iman edenlerin cennette rahata kavuşacağına, inkarcıların ise yaptıklarından pişman olacağına değinilmiştir.
NAZİ'AT SURESİ:Adını söküp çıkaranlar manasına gelen naziat kelimesinden almıştır.Surede ağırlıklı olarak kıyametten bahsedilmiştir.Ayrıca Hz.Musa ve Firavunun da adı geçmiştir.
İNFİTAR-İNŞİKAK SURELERİ:Her iki surede de göğün yarılmasından bahsedildiği için bu adlar verilmiştir.Bu surelerde ahiret aleminden, kıyamet gününden, kitabı sağ veya sol taraflarından verilenlerin durumundan bahsedilmiştir.
Tebbet suresi:mal ve kazancın Allah için olmadığı surece bize bir fayda sağlamayacağı Allah yolunda olan düşmanları nasıl cezalandıracağı anlatılmaktadır
Alak suresi:İlk olarak “oku” emriyle başlamıştırve okumanın önemli olduguna deginmiştir. Allahın bizlere bildirmesiyle bilebileceğimizden Allah yolunda olduktan sonra bizi hiçbir şeyin bizi engellemeyeceği anlaşılmaktadır.Leyl suresi:Tebbet suresinde olduğu gibi malın Allah yolunda olmadığı surece fayda sağlamayacağından, yaptığı davranışlara göre onu nelerin beklediğinden heber vermaktedir.
Fecr suresi:Geçmiş zamanki kavimlerden bahsedilmiş ve ibret almamızı gerekmektedir ve bizlere imtihan olduğumuz hatırlatılmaktadır
Ala suresi:Allahın her şeyin yaratmaya gücü yettiğinden her şeyi bildiğinden Allahın büyüklüğünden ve bizim Allaha inanmamız gerektiğinden Allaha imandaninanan insanların kurtuluşa ereceği hber verilmişter.
Tevir suresi:İlk olarak kıyamet gününden insanların yaptıkları her şeyin ortaya çıkacağından diğer ayetlerde ise hz muhammedin peygamber olduğundan cebrailin kuranı kerimi allah tarafından getirdiği Allah kelamımi olduğu anlatılmaktadır.
Müddesir suresi:Hz peygambere görevi bildirilmekte nasıl bir yol sergilemesi anlatılmakta, anlatıp sabretmesi gerekmektedir çünkü hidayet sadece Allahın dilmesiyle olacagından, kafirlerin nasıl bir azapla karşılaşacağından neler yapmadıklarından dolayı azap çekeceklerinden haber verilmektedir.
Muzemmil suresi:Hz peygambere gece namazından, yapılan kötülüklere sabredilmesi gerektiğinden ,yapılan her şeyin kıyamet gününde karşılığını alacağından bahsedilmi. Bizde peygamber efendimizi örnek aldığımızdan nasıl davranmamız gerektiğini nasıl yaşamamız gerektiğini öğreniyoruz.
Kalem suresi:Peygamber efendimizin ahlakından,peygamberimiz müşrikleri islama çağırdığı halde onların davranışlarından ,durumlarından bahsetmektedir müşriklerin yaptıkları şeylere karşı sabırda beklemesini anlatılmakta.
Fatiha suresi:İnsanları Müslüman veya Müslüman değil diye ayırmadan dünyada herkese rızık verdiğinden ancak ahirette inanan müminler mukafat bulunacağından her şeyin sahibinin onu olduğundan onun büyüklüğünden her türlü övgüye layık olduğundan sadece ondan dileyebildiğimizden bahsediyor acizliğimizin farkına varıyoruz.
Ayetlerden ilk olarak rabbimin büyüklügünü bir kere daha anladım nasıl aciz bir kul olduğumu ona muhtaç oldugumu anladım.Nasıl Müslüman olmam gerektiğini, nelere dikkat etmem gerektiğ,i geçmişten ders alarak geleceğime yön vermem gerektiğin, yaşantısını örnek alabileceğim peygamberimizin yolunda devam etmem gerektiğini anlıyorum.Rabbim herdaim böyle düşüncelerde olabilmemizi nasip etsin inşallah…
rabia yıldız 12070406
Duha-inşirah suresi:herseyi bize rabbimizin verdigini biz samimi bir dua ile istedikten sonra vereceginden bahsediyor.insanlara karşı mehametli davranmamız gerktigini anlıyorum..Her zorlukla birlikte bir kolaylıgın oldugunu bunun için sabretmemiz gerektiğini ve rabbimizin yardımıyla yapabilecegimizi anladım..
Asr suresi:insanların iman etmeyip,birbirlerine karşı hakkı tavsiye etmedigi,sabretmedigi zaman ziyanda olacagını söylüyor..
Adiyat suresi:insanın Allahın nimetlerini tam idrak edemediğini,malk mülk sevgisinin sonuçunu anlıyoruz,yaptıklarımızın karşılıgını alacagımızdan bahsediyor ve yaptığımız herşeyden rabbimizin haberder oldugunu söylüyor..
Kevser suresi:rabbimizin verdiği onca nimete karşı yapmamız gereken başı şeyleri bildirmektdir..
Tekasur suresi:dünyanın kargaşasından dolayı hiç ölmeyecek gibi hesap gününü,ölümü unuttugumuzu ve o gün yaptıgımız herseyin hesabını verecegimizi söylüyor…rabbim daima idrakında olabilmeyi nasip etsin…
Maun süresi:dini inkar edenlerin özelliklerininden bahsediyor.gösteriş için namaz kılanlarınların namazın idrakinde olmadıgını söylüyor…böyle insanlardan omayız inşallah…
Kafirun-fil suresi:allahın islam için kötü plan yapanların planlarını bozacagından cezalarının azaplı oldugunu söylüyor.
Felak-nas sureleri:herseyin kötülügünden şerrinden rabbimize sıgınarak kurtulacagımızı anlıyoruz.
İhlas suresi:rabbimizin özelliklerinden bahsediyor.rabbimizin yüceliğini bir kere daha anlıyorum.
Necm suresi:peygamber efendimizin batıl bir dine inanmadıgını Allah tarafından cebrail vasıtasıyla peygamberimize iletildiginden bahsetmekte.puta tapmanın insan için fayda saglamayacıgını,bilgi sahibi olmadıgı halde konuşanların ceza alcagından bahsetmiş.ne kadar günah işlesekte rabbimizin affının bol oldugunu,herşeye gücü yettiğini herşeyin sahibi oldugunu bildirmekte.rabbimin nimetlerinden şüpheye düşenlerin helak olacagından bahsetmekte.
Abese suresi:ilk olarak peygamberimizin olayını anlatıyor nasıl davranması gerektigini bildiriyor ve bizde peygamberimizi örnek adıgımız için nasıl davranmamız gerektigini anlıyorum.daha sonra rabbimizin bunca nimetine karşı bizim hale idrakında olamadıgımızı,kıyamet gününün nasıl bir gün oldugunu,ebedi mutlulugu kazananların mutlu,kaybedenlerin mutsuz olacagından bahsediyor..rabbim mutlu olabilenlerden olmayı nasip etsin inşallah…
Kadir suresi:kadir gecesinin öneminden,faziletindan bahsediyor.
Şems suresi:nefsimize uydugumuzda kendimize zulmettigimizi,terbiye ettiğimizde ise kurtuluşa erebilecegimizi haber vermekte.semud kavminin olayını anlatmakta bizde rabbimizin kaçının dedigi şeylerden kaçınmamız gerktigini birkez daha anlıyoruz.
Büruc suresi:Allaha iman ettikleri için inananlara kötü davrananların cezasını alacaklarından bahsediyor.imanın ne kadar kıymetli oldugunu,rabbimizin herşeye sahip oldugunu birkez daha anladım.eger biz yalnış yaparsak samimi bir tövbe ile af dilersek rabbim bizi affedecegini bildirmekte.
Tin suresi:insan canlıların en mükemmeli olarak yaratıldıgını yaptıklarıyla aşagıların aşagısına yani hayvanlardan bile aşagıya gidebilecegini ancak salih amelleri olanların müstesna oldugunu söylüyor.rabbim salih amel işleyenlerden eylesin..
Kureyş suresi:Allah yolunda birşeyler yaptıgımızda rabbim bizlere ihsanda bulunacagını söylüyor.
Karia suresi:kıyamet zamanından ve insanın akıbetinden bahsediyor.herkesin hakettiği karşılıgı alacagını bildirmekte.
Kıyamet suresi:kıyamet gününün nasıl bir gün oldugunu insanlar ogünün tehşedinden kaçmak isteyecek ama dönüş sadece Allahın huzuru oldugunu o tehşetli günde peygamberimizin getirdiği emirlerini dineyenlerin mutlı oldugunu dinlemeyenlerin mutsuz olacagını bildirmekte.Ve bir kere daha anlıyorumki rabbimni büyüklüğünü herşeye gücünün yettiğini…rabbim o günde yüzü gülenlerden eylesin…
rabia yıldız 12070406
Hümeze suresi:insanların arkasından konuşanın alay edenin mala çok baglı olanların sonundan bahsetmekte..
Mürselat suresi:kıyamet gününün nasıl oldugunu ogünün tehşedinden bahsetmekte.Allahın büyüklüğünü herşeye gücü yettiğini peygamberin getirdigini yalanlayanların sonundan bahsetmekte.Allahın emir ve yasaklarına inananların uyğulayanların takva sahibi olacagını ve mükafatından bahsetmekte…
Kaf suresi:Allahın herşeyi yaratmaya gücünün yettiğini sadece ol demesinin yeterli olduğunu Allah için hiçbirşeyin zor olmadıgını,ilk yaratılışta yarattıklarını tekrar yaratmaya gücünün yettiğini anlamaktayım. insanların allahın mimetlerini inanmak istegini için yalanlayanların ve onların kıyamet günü çesit bir azabın beklediğini haber vermekte…rabbimizin bize vermiş oldugunu binlerce nimete karşı rabbimize şükretmeliyiz,dönüş ancak şanı yüce olan ALLAHAdır….
Beled-tarık suresi:rabbim bize iki yol göstermekte hangi yolu secersek o yolun sonundan bahsetmekte.kıyamet gücü hiçbirşeyin gizli kalmayacagını,Allahtan başka hiçbir gücün bize yardım edemeyecegini,kuranın hak ile batılı ayırdıgını,peygamberimize kurulan oyunları Allahın bozacagını rabbim bize bildirmekte..
Kamer suresi:eski kavimlein peygamberlerine inanmadıklarını yalanladıklarını ve yaptıklarının cezasını alacaklarını kuranı kerim bize düşünüp ibret almamız için anlatmakta..yaptıgımız herşeyin kayıt altında oldugunu hiçbir zaman yalnız olmadıgımızı ve kıyamet günü hakettiğimiz degeri alacagımızı haber vermekte.
Sad suresi:kamer suresinde oldugu gibi eski kavimlerden özelliklerinden ve çeşit bir azabın onları bekledigini haber vermekte.Allahın peygamberleri imtihan ettiğini ve imtihanı kazanıp Allah katında üstün bir yerde olduklarını söylemekte.şeytana uydugumuz zaman imtihanı kaybedecegimizi haber vermekte.
Cin suresi:Ben cinleri ve insanları yalnız bana kulluk etsin diye yaratttım ayetinin anlamını birkere daha anladım.cinlerinde insanlar gibi kurana tabi oldugunu, iman ettiklerini ,görünen görünmeyen herşeyin Allahı tesbit ettigini anlamaktayım..Allaha ortak koşanların sonundan haber vermekte.
Araf suresi:Peygamberimizin geliş sebebinden eski kavimlerin durumlarından kıyamet gününün özelliklerinden bahsetmektedir.şeytanın,hz.ademin olayını anlatmakta ve biz eger şeytana uyarsak kendimize zulmetmiş olacagımızı,peygamberimizin yolundan gidersek hak yolu bulacagımızı ancak bizi dogru yoldan saptırmak için ugraşanların yolundan gidersek yanılacagımızı haber vermekte.eski kavimlerden bilgi vermekte bize düşende düşünmek ders cıkarmak rabbimin büyüklüğünü herşeye gücü yettiğini anlamaktayım bir kere daha..
Surelerde;
Kıyamet gününün özelliklerinden,Hz. Peygamberin geliş sebebinden onun yolunda olanların ve olmayanların sonundan, eski kavimlerin helak olma sebeplerini, Allah’ın bize vermiş olduğu nimetlerden, cennet ve cehennemin özelliklerinden, Allah’ın her şeye gücü yettiğinden, kıyamet günü herkesin hakettiği değeri olacağından ve dönüşün Allah’ a olduğundan, doğru yolu seçmişlerin ve seçmemişlerin özelliklerinden bahsetmektedir.
Rabia yıldız 12070406
yasin süresi:Hz peygamber kuranın kalbidir diyor surede tevhid ahiret risalet konuları ayrıntılı biçimde anlatılmış Allahın her şeyi yaratmaya gücü olduğunu hertürlü şeyden münezzeh olduğunu anlıyoruz furkan suresi:Kuran bizim için bu dünyada bir rehber eğer biz bu rehberi tam idrak edip yaşayabilirsek cennetle mukafatlandırılacağımızı ancak Allaha şirk koşar kuranı peygamberi yalanlarsak bizi şiddetli bir azabın beklediğini bildirmekte..Allahın insan için birçok nimet verdiğini ancak biz tam olarak bunun farkında olmadığımızı anlıyoruz.Muminlerin özelliklerin bahsetmekte.
fatih suresi :Allahın varlığını birliğini kudretini delillerle bildirmekte Allahın bize vermiş olduğu nimetleri ahrette muminlerin ve kafirlerin karşılaşacağı durumlardan her şeyin Allahın dilemesiyle olduğunu Allah için hiçbir şeyin zor olmadığını Allaha her zaman muhtaç olduğumuzu bildirmekte hz peygamberin görevinden sadece tebliğ etmesi gerektiğini hidayetin Allahın elinde olduğunu anlatmakta bizde anlıyoruz ki biz sadece üzerimize düşeni yapmalıyız ve tevekkül edip sabırla beklemeliyiz
Meryem suresi:Hz zekerriya hz Yahya hz Meryem hz isa hz İbrahim hz musa hz İsmail hz idris kıssalrı anlatılmakta ve anlıyoruz ki Allah sadece ol desin yeter Allah istedikten sonra her şey olur ve müşrikler ne yaparsa yapsınlar Allahın izniyle muminler feraha erecektir.
Taha suresi:Görünen veya görünmeyen her şey Allaha ait bize sadece onlar emanet verilmiştir ahiret imandan bahsedilmiş inanların ve inanmayanların durumlarından haber verilmete hz musa kıssası anlatılıyor ve bir kere daha anlıyoruz ki Allah inanlarla beraber..
Vakıa suresi : Kıyamet alemetlerinden,kıyamet gününün özelliklerinden inanların ve inanmayanların ahiret günündeki akıbetlerinde,Allahın varlığından birliğinden bahsetmektedir.
Şuara suresi:İlk olarak peygambere inanmadıkları için üzüldüğünden dolayı Allah senin görevin sadece tebliğ hidayete erdirecek olan benim diyor Allah dilerse olur daha sonra hz musa kıssası anlatılıyor inanmak istemeyenlerin bahaneler bularak inanmadıklarını anlatılıyor ahiret gününde pişman olacaklarını ancak bunun fayda sağlamayacağını bildirmekte h. nuh, hz.lut, h. suayb kavminden bahsediyor ve inanmadıkları için helak oldukları bildirmektedir.
Neml suresi:Hz Salih hz lut hz ibrahimden bahsetmekte kuranı kerimin insanları hak olan doğru olan yola iletmek için bir rehber olduğunu ve inanan muminlerin vasıflarından bahsetmekte namaz zekat ahirete imane dikkat çekiyor delillerle ahiret inancından behsedilmiş.
Kassas suresi:Hz musa ve firavun kıssası anlatılıyor hz musa ve hz peygambere inanmadan bahseder hz peygamberin tebliğinin üstün geleceğinden bahseder Allah korumak isteği kullarını her daim koruyor zalimlerin içine düşüyor hz musa ama o zalimlerden olmuyor Allah yolunda bir peygamber oluyor rabbim diledikten sonra her şey olur..
İsra suresi:Surede tevhid ahiret inancı namaz kuranı kerimin rehber olduğu geçmiş peygamberlerin olaylarından Allahın rahmetinden affediciliğinden insanın dünya da yaptıklarına karşı ahirettle ona göre muamele göreceğinden bahsedilmiş.hz adem ve şeytanın kıssası anlatılmış.
Surelerden Allahın büyüklüğünü her şeyin sahibinin olduğunu her şeye gücü yettiğini ona her daim muhtaç olduğumuzu o diledikten sonra her şeyin olacağını bir kere daha anladım kuranı kerim bizim için doğru yolu gösterice bir ışık eğer ona inanır ve emirlerine ve yasaklarına uyarsak kazananlardan olacağımızı ancak inanmazsak kendimize zulmedeceğimizi ve kaybedeceğimizi anladım.bir ayet bile bize binlerce şey anlatıyor inşallah hakkıyla anlayıp yaşayanlardan oluruz.
Rabia yılıdz 12070406 Fussilet suresi:kuranın arapça bir kitap oldugunu,iyilikle kötülüğün bir olmadıgını,kötülüğü iyilikle yok etmemiz gerektiğini vurguluyor.şeytan ve şeytanlaşmış insanların şerlerinden Allaha sıgınmamız gerektiğini vurguluyor.
Şura suresi:Kuranı kerimin herşeyin sahibi ve herşeye gücü yeten Allah tarafından geldigini vurguluyor.Göklerin ve yerin sahibi Allahtır herşey onun kanunu ile işlemektedir.Dinin kurallarınıda koyan Allahtır ve bize düşen bun emredilenleri yapmaktır.Dünyadaki herşey Allah için degersiz ama biz sanki en degerli oymuş gibi sürekli onunla uğraşıyoruz..Kötülüğün iyilikle giderilmesi öğütlenir ve mukafatın Allah tarafından verileceği bildiriliyor.
Zuhruf suresi:dünya nimetlerini Allah bizim huzurumuza serdiğini bildiriyor.ölü topragın yağmurla yeşermesi gibi bizde bizde birgün ölecegiz ve dönüş Allahadır..önceki insanların mal mülk sevgisinden dolayı itibarlarını kaybetmek istemedikleri için inanmadıklarını ve iftira attıklarını söylüyor,onların sonu ise kızgın ateştir diyor.
Duhan suresi:kuranı kerimin mübarek bir gecede indiğini ve bir rehber oldugunu bildiriyor.uyarıcı olarak gönderilen peygamberlere inanmadıklarını alaya aldıklarını ancak bundan pişman olacaklarını ancak bnun fayda sağlamayacagını vurguluyor.inanmayanların servetlerinin müminlere miras kalacaklarını,yartılan herseyin hikmeti oldugunu bildiriliyor.cennet ve cehennemin özelliklerinden bahsediyor.Cehennem ateşinden rabbim bizi korusun..
Casiye suresi:kuranı kerimin yol gösteren gönül gözlerimizi açan rahmet kitabı oldugunu vurguluyor.inanmayanların sözlerinin fayda saglamayacagını söylüyor.hakkıyla iman edebilmek için kitaba iman edip geregini yapmak ve buyruklarını en güzel şekilde yerine getirmek gerekiyor.
Ahkaf suresi:kafirlerin inkarlarına kalıntı,delil,kitap isteniyor.Allaha iman peygambere iman ahirete iman üzerinde durulmuş.dünyaya gelmemize vesile olan iyi kötü her anımızda yanımızda olan anne ve babamıza iyi davranmamız söylenmiş.inkarcıların sonundan bahsedilmiş.hayatımızı kuranı kerime göre düzenlememiz bildirilmiş.
Zariyat suresi: cennet ve cehennemin hak olduguna,ceza gününün hak olduguna o gün herkesin hak ettiği degeri alacagına vurgu yapmakta.gece namazına,seher vaktinin iyi degerlendirilmesine,malın içinde fakirlerinde hakkının olduguna deginmiş.insanları ve cinleri Allaha kulluk etsin diye yarattıgını bildirmiş.
Gaşiye suresi:kafirlerin kıyametteki korkularından,cehennemde yiyecekleri ve içecekleri şeylerden bahsediyor.müminlerin ise cennetteki mükafatlarından bahsediyor.deveye,gökyüzüne,yeryüzüne,daglara bakarak ibret almamız gerektiği anlatılıyor.
Kehf suresi:peygamberin gayesi,ashab-ı kehf anlatılıyor.zenginliğinle övünenlerin sonunu bildiriyor.iblisin kibirliliğini,hz.musa ve hızır yolculugu ve olayların arkasındaki hikmetler öğretiliyor.Zülkaryneyin insanlara imanı anlatması öğretiliyor.Müminin iki dünyasınıda güzelleştirmesi gerektiği,Allaha ortak koşmaması gerektiği öğretiliyor.
Nahl suresi:allahın vermiş oldugu nimetleri söyleyerek düşünmemiz söyleniyor.Arının dahi balını Rabbimizin vahyi ile yaptıgını söylüyor.kafirlerin kıyametteki durumlarından bahsediyor.
Rabia yıldız 12070406 Talak suresi: Evlilik boşanma hakkında bilgi vermekte
Beyyine suresi: hayırlı insanların iman edip salih amel işleyenler olduğunu, kuranla birlikte batıldan ayrıldıklarını ancak inanmayanların cehennemlik olduğunu bildirmekte
Haır suresi: yaratılan her şeyin alahı tespih etmekte oldugunu, imansızların bile kendi aralarında düşman olduklarını haber verir.Kuranın önemine dikkat çekiyor, esmaül Hüsna isimleri öğretiliyor.
Münafıkın suresi : münafıkların davranışlarından bahsetmiş, insanların görüntülerine, konuşmalarına kanmamız gerektiğini anlıyoruz. hiçbir şeyin Allahın yolundan almamasına dikkat çeker ölümün hak olduğunu vurguluyor.
Mücadele suresi: zıharla ilgili bilgi veriyor toplu olan bir yere giriş ve çıkışlara fısıltı halinde konuşmamak gerektiğini söylüyor.Allah ve rasulünün galip geleceğini bildiriyor.
Hucurat suresi: Allah ve resulünün emri veya yasağı olduğu yerde önüne geçilmemesini, konuşurken ses tonunun ayarlanmasını, müminlerin kardeş olmasını,kavgalı olan millet veya insanların arasının bulunması gerektiğini kimseyi alaya almamız ayıplarını aramamız gibi toplumu düzelten değerlerden bahsedilmiş
Tahrim suresi: helal olanı haram kılmamamızı, yaptığımız kötülükten sonra pişmanlık duyup tövbe etmemiz gerektiğini ögreniyoruz.peygamber eşleri dahi iman etmediği sürece kurtulamayacağını bildiriyor
Tegabun suresi: inkarcıların sonunun kötü olduğunu, inananların ise güzel olduğunu bildiriyor çocuk ve mallarımızdan imtihan olacağımıza ve sabredersek bu imtihanı kazacağımızı bildiriyor,cimrilikten sakınıp cömert olmamız gerektiğini anlıyoruz
Saff suresi: yapmayacağımız şeyleri söylemememiz istenmekte.hz isanın hz muhammedi müjdelemek için geldiğini, kim engel olursa olsun Allahın yardımı ile dinin tamamlanacağını ve bütün dinlere üstün geleceğini bildirmekte
Cuma suresi: öğrenilen ilmin hayata geçirilmediği sürece yükten başka bir şey olmadığını bildiriyor Cuma namazı ezanı ile birlikte namaza gidilmesi emredilmekte ticaretin eğlencenin ibadetlerimizi engellememesi gerektiğini ve ibadetin daha hayırlı olduğunu bildirmekte,rızkı veren Allahtır.
Fetih suresi: Allaha ve resule iman etmeyenlerin cehennemi hakettiğini bildiriyor, iman edenlerin toprağa ekilen ekin gibi yavaş ve düşmanları kızdıracağını ancak sonunda İslam dinin tüm dinlere üstün geleceğini haber vermiştir. Mekkenin fethi müjdelenmiştir.
Mümtehine suresi: inanmayan, inkar eden insanları dost edinmememiz gerektiğini din düşmanlarına yardım etmememiz gerektiğini anlamaktayız
Zilzal suresi: Kıyamet günün nasıl olacağını o gün kim zerre kadar iyilik ve kötülük yapmışsa karşılığını alacağını bildirmekte.
Hadid suresi: adeletin sağlanmasını emronuluyor.bu dünya hayatının geçici olduğunu dünyada ne yapmışsak kıyamet günü karşılığını alacağımızı bildiriyor. Ama bizler dünya hayatına öyle kendimizi kaptırıyoruz ki hiç ölmeyecek gibi ve hiç hesap vermeyecek gibi yaşıyoruz
Muhammed suresi: eğer din ve İslam için bir şeyler yaparsak Allah ta bize yardım edeceğini söylüyor. İman edip Salih amel işleyenlerin cennetteki mükafatlarından bahsediyor,kafirlerin cehennem ateşine layık olduğunu bildiriyor Allaha, peygambere iman üzerinde durulmuş.cimrilikten uzak durup yardımlaşmanın olması gerektiğini bildirmiştir.
Rad suresi: tabiat olaylarının dikkat çekerek düşünüp ibret almamız istenmekte. Allahın varlığına,birliğine değinmiş, gök gürlemesini dahi Allahı tesbih ettiğini bizimde tesbih etmemiz gerektiğini Allaha şükür etmemiz gerektiğini anlıyoruz müminlerin ve kafirlerin özelliklerinden bahsedilmiş.
İnsan suresi: insanların imtihan olduğunu kazananların cennete gideceğini ve cennetteki o güzel mükafatlardan,kaybedenlerin ise cehenneme gideceğini anlatmaktadır yapılan her şeyin sadece Allah için yapılması gerektiğini ve karşılığını sadece Allahtan beklenmesi gerektiğini anlıyoruz
Mütafiffin suresi: ölçüde haksızlık yapanları,kendi çıkarlarını korumaya çalışanları uyarıyor.
Nur suresi: zina ve cezası açıklanıyor. İffetli insanlara iftira atanların cezası bildiriyor. Baş örtüsü,harama bakmama, kafirlerin amellerinin var gibi görünüp olmamasından bahsediyor. Allahın kudretinden büyüklüğünden bahsediyor.
Ahzab suresi: örnek insan olarak hz Muhammed gösteriliyor. Allah ve resulünün hüküm koyduğu yerde sadece itaat edilmesi gerektiği emrediliyor. İnsanlara nasıl davranmaları nasıl konuşmaları gerektiğini bildiriliyor eğer biz kuranı kerimi tam olarak anlamış olsaydık bu durumda olmazdık bunu anlıyorum.
Hac suresi: Kıyametin dehşetinden,yaratılışımızın serüveninden ,kabirlerden dirilişi, kurban, insanların yardımlaşması, haccın hikmetleri gibi konularda bilgi vermekte.İslam, insanı insan kılıyor insanın doğru bir şekilde ilerlemesi ise hz Muhammedi örnek alarak ve rehber olan kuranı kerimi uyarak olacaktır
Rahman suresi: iman üzerinde duruluyor. Allahın bize her şeyi öğrettiği halde bize bunca nimet verilmesine karşılık biz üzerimize düşeni hakkıyla yapamıyoruz.yaratılan herşey Allahı tesbih etmekte biz hakkıyla yapabiliyormuyuz acaba? kıyamet gününe kadar insan yaptıklarından sorulmaz ancak o gün yaptıklarının hesabını verecektir.bizler sanki hiç hesap vermeyecek gibi yaşıyoruz
Enfal suresi: fitneden sakınmamız istenmekte. Allah ve Rasulüne karşı gelinmemesi bildirilmekte yoksa cezasının şiddetli olacağı vurgulanmı. Müslümanların sayısı az olsa bile Allahın yardımıyla kazanılacağı bildirilmekte.
Bakara suresi: ilmin değeri, cennet cehennem, aile ilişkileri ,ahlaki hukuki yasalar, yardımlaşma ,emir ve yasaklar, namaz ,zekat ,Allahın her şeyi yarattığı her şeye gücü yettiği, oruç gibi daha bir çok konular hakkında bilgi sahibi oluyoruz.
Ankebut suresi: kafirlerin durumu örümceğin ağına benzetilmiş.geçmişten örnek verilmiş ve biz bu örneklerden ders almalıyız.kafirlerden korkup boyun eğilmemesi istenmiş,namazla kötülüklerden uzaklaşabileceğimizi anlıyoruz. Allah yolunda olanların Allahın yardımı onlarla olduğunu, Allah bildirmekte.
Maide suresi: sözleşmelere uyulması gerektiği, yenmemesi ve yenmesi gereken şeyler, abdest , teyemmüm, gusül temizliği ,Allaha iman etmeyenlerin kafir olduğu,zalim olduğunu ve onların cehennemi hak ettiğini bildiriyor.
Tevbe suresi: Anlaşmalara uyulması gerektiği, Allahın tevbeleri kabul edeceğini, müminlerin kafirlerden uzak durması gerektiğini söylemekte.kafirlerin, hahamların ,münafıkların durumları bildirilmiş.sürekli imtihan edildiğimiz üzerinde durulmuş.
Ali İmran suresi: Allahın varlığından, birliğinden, ahiretin hak olmasından, cihattan, şehitlikten,diğer kitapların Allah tarafından gönderildiğinden, kuranın doğru ve yanlışı ayırdığından, hak dinin İslam olduğundan, müminlerin kafirlerle dost olmaması gerektiğinden, iman edip Salih amel işleyenlerin mükafatının güzel olduğundan ve bunlar gibi birçok konu üzerinde durulmuştur
Nisa suresi: bütün insanların kardeş oldugunu bildirmrkte. kadınlara, çocuklara nasıl davranılması gerektiğini, namaz ,cihat, evlenme, toplumda nasıl davranılması gerektiği, temizlik, miras gibi konular anlatılmaktadır.müminlerden ,Yahudilerden ,hristiyanlardan bahsedilmiş
Nasr suresi: ümitsiz olunmaması gerektiği, Allahın yardımıyla insanları dine çağırdığında insanların dine geleceğini ve o zaman şükretmemiz ve tevbe etmemiz istenmekte .
Rabia yıldız 12070406 Nuh suresi:hz.nuh kavminin helakını anlatıyor ve bizimde kuranı kerime kulak tıkamamamızı,tevbe etmemiz isteniyor.istiğfar edersek üzerime dünya nimetlerinin arttırılacagı haber veriyor.
İbrahim suresi:imandan,inkar edenlerin azabından bahsetmiştir.hz.ibrahim olayı anlatılmış.Namazın öneminden,sadakadan,mekkenin kutlu bir şehir oldugundan bahsediyor.
Enbiya suresi:İnkarcıların hz.Muhammede davranışlarından ,önder olan diğer peygamberlerin güzel davranışlarından bahsediyor.hakkın batılı ezecegini bildiriyor.
Müminun suresi:kurtuluş reçetesi verilmiş.Müminlerin özelliklerinden bahsetmiş.kuranı kerimi terk edenlerin durumunun sonundsan ve ahirete imandan bahsetmiştir.
Secde suresi:Kuranı kerimin Allah tarafından indirildiğini, sıradan bir kitap olmadıgını, emir ve yasaklardA şüphe ve tereddüt olmadığını mimin ve kafirliğin ahirettteki durumlarını anlatıyor. İnsanın topraktan yaratıldığını bir kere daha hatırlatıyor.
Tur suresi: denize dağa gökyüzüne dikkat çekiyor.kitaba dikat çekiyor. İnkar edenlerin ahiret azabından önce de azap göreceğini anlatıyor.
Mülk suresi: kainatı yaratan gökyüzünü yıldızlarla süsleyen öldürüp yeniden dirilten Allah bizim bu dünyada işleirimizi güzel yapmamızı istemektedir. Bizi doğru yoldan ayırmaya çalışanlara değilde doğru yola ileten peygambere uymamız isteniyor.
Hakka suresi: isyan ve inkar edenlerin helak olan toplumlardan oldugu hatırlatılır.Ahirette yaptıklarımız hesabını verecegımızı hatırlatılıyor.iman etmeyen,fakirlere ikram etmeyenin kötü sonucu bildirilir.
Mearic suresi:kıyamet gününde kişi kendi şuçlarını başkalarına atacagını bildiriliyor.böyle bir duruma düşmemek için sabırla,imanla,namaz kılarak yaşamamız emrediliyor.
Nebe suresi:geceye,gündüze,daglara,gökyüzüne,yagmurlara,bahçelere,baglara dikkat çekiyor.Cennette bunların daha güzeline sahip olunacagını ancak bunlara iman ve amelle sahip olunacagını bildiriliyor.
Naziat suresi:çürüyen kemiklerin tekrar dirilecegini firavunun her iki dünyadada kaybedenlerden oldugunu bildirmekte.cehennemlik işlerden uzaklaşıp cennetlik işler yapılması gerektiği bildirilir.
İnfitar suresi:kıyamet gününün özelliklerinden bahsedilmekte.kendimize çeki düzen verilmesi gerektiği bildirilmekte.yaptığımız her hareketin yazıldıgını hatırlatmakta.cehennemde kaçacak bir yerin olmadıgını hatırlatılıyor.
İnşikak suresi:kıyamet gününün özellikleri bildirilmekte.imanın ve salih amelin fayda sağlayacagını bildirilmekte.kıyamet günü amellerimizi yazan defterin verilecegini haber vermekte.
Rum suresi:geçmişteki insanlara bakarak ders almamız istenmekte.farklı renkte insanların olması Allahın varlıgının ve birliğinin göstergesi oldugu söylenmekte.bol verdiğinde şükretmemiz gerektiğini az verdiğinde sabretmemiz gerektiğini söylemekte.nasıl bir müslüman olmamız gerektiği anlatılıyor.
Rabia yılıdz 12070406 Fussilet suresi:kuranın arapça bir kitap oldugunu,iyilikle kötülüğün bir olmadıgını,kötülüğü iyilikle yok etmemiz gerektiğini vurguluyor.şeytan ve şeytanlaşmış insanların şerlerinden Allaha sıgınmamız gerektiğini vurguluyor.
Şura suresi:Kuranı kerimin herşeyin sahibi ve herşeye gücü yeten Allah tarafından geldigini vurguluyor.Göklerin ve yerin sahibi Allahtır herşey onun kanunu ile işlemektedir.Dinin kurallarınıda koyan Allahtır ve bize düşen bun emredilenleri yapmaktır.Dünyadaki herşey Allah için degersiz ama biz sanki en degerli oymuş gibi sürekli onunla uğraşıyoruz..Kötülüğün iyilikle giderilmesi öğütlenir ve mukafatın Allah tarafından verileceği bildiriliyor.
Zuhruf suresi:dünya nimetlerini Allah bizim huzurumuza serdiğini bildiriyor.ölü topragın yağmurla yeşermesi gibi bizde bizde birgün ölecegiz ve dönüş Allahadır..önceki insanların mal mülk sevgisinden dolayı itibarlarını kaybetmek istemedikleri için inanmadıklarını ve iftira attıklarını söylüyor,onların sonu ise kızgın ateştir diyor.
Duhan suresi:kuranı kerimin mübarek bir gecede indiğini ve bir rehber oldugunu bildiriyor.uyarıcı olarak gönderilen peygamberlere inanmadıklarını alaya aldıklarını ancak bundan pişman olacaklarını ancak bnun fayda sağlamayacagını vurguluyor.inanmayanların servetlerinin müminlere miras kalacaklarını,yartılan herseyin hikmeti oldugunu bildiriliyor.cennet ve cehennemin özelliklerinden bahsediyor.Cehennem ateşinden rabbim bizi korusun..
Casiye suresi:kuranı kerimin yol gösteren gönül gözlerimizi açan rahmet kitabı oldugunu vurguluyor.inanmayanların sözlerinin fayda saglamayacagını söylüyor.hakkıyla iman edebilmek için kitaba iman edip geregini yapmak ve buyruklarını en güzel şekilde yerine getirmek gerekiyor.
Ahkaf suresi:kafirlerin inkarlarına kalıntı,delil,kitap isteniyor.Allaha iman peygambere iman ahirete iman üzerinde durulmuş.dünyaya gelmemize vesile olan iyi kötü her anımızda yanımızda olan anne ve babamıza iyi davranmamız söylenmiş.inkarcıların sonundan bahsedilmiş.hayatımızı kuranı kerime göre düzenlememiz bildirilmiş.
Zariyat suresi: cennet ve cehennemin hak olduguna,ceza gününün hak olduguna o gün herkesin hak ettiği degeri alacagına vurgu yapmakta.gece namazına,seher vaktinin iyi degerlendirilmesine,malın içinde fakirlerinde hakkının olduguna deginmiş.insanları ve cinleri Allaha kulluk etsin diye yarattıgını bildirmiş.
Gaşiye suresi:kafirlerin kıyametteki korkularından,cehennemde yiyecekleri ve içecekleri şeylerden bahsediyor.müminlerin ise cennetteki mükafatlarından bahsediyor.deveye,gökyüzüne,yeryüzüne,daglara bakarak ibret almamız gerektiği anlatılıyor.
Kehf suresi:peygamberin gayesi,ashab-ı kehf anlatılıyor.zenginliğinle övünenlerin sonunu bildiriyor.iblisin kibirliliğini,hz.musa ve hızır yolculugu ve olayların arkasındaki hikmetler öğretiliyor.Zülkaryneyin insanlara imanı anlatması öğretiliyor.Müminin iki dünyasınıda güzelleştirmesi gerektiği,Allaha ortak koşmaması gerektiği öğretiliyor.
Nahl suresi:allahın vermiş oldugu nimetleri söyleyerek düşünmemiz söyleniyor.Arının dahi balını Rabbimizin vahyi ile yaptıgını söylüyor.kafirlerin kıyametteki durumlarından bahsediyor.
Rabia yılıdz 12070406 Yunus suresi:kuranı kerimden ahiretten bahsediyor.Allaha ortak koşanların ahiretteki durumlarından,delillerle Allahın birliğini ispat ediyor.Hz nuh hz.musa hz.yunus peyğamberlerin durumunlarından ve kazananlardan olduklarını anlatıyor.
Hud suresi:Kuranı kerimin Allah kelamı oldugu gerçegini vurguluyor.Allahın gizli açık herşeyi bildiğini,Allahın dilemesiyle herşeyin olacağını vurguluyor.Allah ve Allahın ayetlerini yalanlayanların sonunun şiddetli bir azap oldugunu anlatmakta.Kuranı Kerimin herşeyi açıkça en güzel biçimde açıkladığını,dönüşüğn Allaha olacagını,biz ne kadar saklamaya çalışsakta Allah açık gizli herşeyi görüyor ve biliyor bizde bunun şuurunda olmalıyız herzamanki günahlardan uzak kalabilelim.diğer peygamberlerden bahsetmekte ve onlarında hz.peygamber gibi görevlerinin Allahın buyruklarını anlatmak olduklarını bildirmekte.
Hicr suresi:Kafirlerin tebliğ karşısındaki durumları anlatılmaktadır.Kuranı kerimi indirende ve onu koruyacak olanda Allah oldugunu,eski kavimlerden örnek verildiği halde insanların iman etmediğini ders almadıklarını ve mucizeler karşısında bile inanmak istemedikleri için birçok bahane bulduklarını,Allahın vermiş oldugu nimetlerden,dönüşün Allaha oldugunu,şeytanın secde etmediğini ve insanlarla ahirete kadar uğraşacagını bildirmekte.(insallah şeytanın uğraşıpta imtihanı kaybedenlerden olmayız..)
Enam suresi:Göklerin ve yerin gerçek sahibinin Allah oldugunu halde hala Allah’a şirk koştuklarını hz.peygambere yapıldıgı gibi diger peygamberlerle alay ettiklerini,inanmadıklarını,eziyet ettiklerini ve yaptıklarına karşılık h elak olduklarını,Allah’a ortak koşanların ogün pişman olacaklarını ancak bunun fayda saglamayacagını anlatmakta.
Saffat suresi:Lokman suresi:kuranı kerimin hikmet dolu bir kitap olduğunu,hidayet rehberi olduğunu,Hz.Lokman oğluna yaptığı nasihatlardan bahsediyor.Bize yapılıyor gibi nasihatları dinlemeli ve faydalanmalıyız.Güzel işler yapanın Kurandan faydalanacağını,şirkten sakınmamız gerektiğini,ana-babaya karşı nasıl davranış halinde olmamız gerektiğini,konuşmamız,yürünmemiz,her hareketimizin nasıl olması gerektiği gibi birçok konuda nasıl olmamız gerektiğini anlıyoruz.
Sebe suresi:Gizli ve saklı herşeyi bildiği gibi kıyamet gününüde Allahın bildiğini,kıyamatle güzel isim yapanların ve yalanlayanların durumundan bahsetmekte. Herbir ilimin açık veya gizli Allah’ı bildirdiğini söylemekte.. Hz. Davut ve Hz. Süleymen’dan bahsediyor ve nimetin şükürle devam ettiğini anlatır. Kıyamet gününde inanan ve inanmayanların durumundan bahsetmekte.
Zümer Suresi: cennetlik ve cehennemlik kişilerden bahsediyor.8.ayet can alıcı bi ayet rabbim bulupta sapıtanlardan eylemesin inşallahh.Allah yolundaki cilelere sabradenlerin ahirette mükafatını alacaklarını,Allahın vermiş oldugu nimetlerden ve bizim bunlara şüktermemiz gerektiğini anlıyoruz.Rabbim bizi binlerde nimet veriyor ama biz bunu unutup yaşıyoruz ve biz bunların şükrünü veremiyoruz.Rabbim hakkıyla yaşanıp şükredenlerden eylesin.
Mümin suresi:Allah,tevbeleri kabul eder,günahları bagışlar ancak bunun yanında cezalandırmasıda çetindir.Dini yalanlayanların çetin bir azap beklediğini söylemekte.kıyamet günü herkes hakettiği muameleyi bulacak.hz.musa kıssası anlatılıyor ve rabbim sevdiği insanları koruyor ve düşman evlerinden bile dostlar çıkarabiliyor bunu anlıyoruz.
MERVE BENZER 12070069
Okuduğumuz kitaplardan da öğrendiğimiz üzere KU'AN bir bütündür ,ayetleri birbirinden ayrı
olarak düşünülmemeli ve anlaşılmamalıdır.İlk indirilen surelerde bunu en güzel
şekilde yansıtıyor.
Bu
on surede Yaratıcını gücü,Rasulullah'ın vahiy metodu,vahyin iletildiği
kişilerin yetiştirilmesi,cehennem azabı,cezalar,cennet
nimetleri,Allah'şükretmemiz gerektiği ve her şeyin Yaratıcısının ALLAH olduğu
kounuları işlenilmektedir.
ALAK SURESİ:Yaratan Rabb'in adıyla oku.
Etrafındaki canlı cansız yaratılmış her
şeyi toz pembe gözlüklerle seyretmek yerine vahiy gözlüklerini kullanarak
hihmetleri görmeye çalışmalıyız.RABB'İN EN CÖMERT OLANDIR.Biz yeterki
şükretmeyi lezzet almayı istemeyi bilelim verecek olan Rabb'imizdir. Umutsuzluk
mü'min bir şahsiyete yakışmaz.
ALAK SURESİ 6-7 AYETLERDE:(buna bağlı
olarak LEYL 8-10 ayetlerde)insana istediği yol kolaylaştırılır.Bu nedenle
anladım ki istediğim şey oladıysa üstelemenin bir anlamı yok * RABBİMİZ BİZİ
BİZDEN İYİ BİLEN BİLMEDİĞİMİZİ BİZE ÖĞRETENDİR.*
ALAK SURESİ 9-10 AYETLERDE:NAMAZ KILANI
ENGELLEYENİ GÖRDÜN MÜ? ALLAH'a ibadeti engelleyecek hiçbir dış engel yoktur.Bence tek engel insanın
kendisidir.Ebu Cehil Peygamber (sav)'in namazını engelleyecekti yapabildi mi?
ALLAH İNANANLARLA BİRLİKTEDİR!!!
KALEM SURESİ:
İlk ayetlerinde Peygamber(sav)'in
ahlakından bahsedilmış daha sonra genel olarak mü'min ve kafirlerin durumları
ele alınmıştır.
8.ayette bence toplumsal bir mesaj olarak
*HAKKI YALANLAYANLARA İTTAT ETME* buyrulmuştur.
MÜZEMMİL SURESİ:
Hz.Peygamber(sav)'in ibadet hayatına
deginildi.İnsanliğa en güzel örnek olan insanın yaşamından birazcık olsun feyiz
alarak hayatımı düzenlemeliyim.uykuya duşkunlukten ,
tembellikten,memnuniyetsizlikten vazgeçelim inşallah.
Kur'an kelimesi ilk defa geçti.
Gideceğim yerin inşaasını daha dikkatli yapmam
gerektiğini farkettim (müzemmil 20)
MÜDDESİR SURESİ:
Hz.Peygamber(sav)'e tebliğ görevinin verildiği
bildiriliyor.
İnsanların hidayete ermesi yalnız Allah'ın
dilemesiyle gerçekleşir.Bana düşen görev çabaklamak bunun bir kez daha farkına
vardım.
FATİHA SURESİ:
ALLAH(cc)bize bazı özellikleri ile
tanıtılmıştır.Alemlerin Rabb'i,Rahman,Rahim..
Ne
kadar kötü durumda olursam olayım benim için hep bir umut var yeterki ben
istemeyi ve şükretmeyi bileyim.Zaten bir sure gün içinde bu kadar
tekrarlattırılıyoysa vardır bir hikmeti.ALLAH AÇIK OLANIDA GİZLİ OLANIDA
BİLENDİR.
TEBBET-TEKVİR-A'LA-LEYL-FECR SURELERİNDE DE:
ALLAH'tan başkasına muhtaç olmadığım,O'nun rızası için yola çıktığımda
her turlu kolaylığın önüme geleceği,geçmişimden ders almam gerektiği ve ben
istedikçe (şükrettikçe)Allah'ın bana vereceğini tekrar tekrar hatırladım.
*******************************************
-ZALİMİN KARŞISINDA SESSİZ KALMA.
-HER ŞEYDE RABB'İNİN RIZASINI GÖZET.
-GEÇMİŞİNDEN İBRET AL.
-İNSAN BAŞIBOŞ
YARATILMAMIŞTIR.SORUMLULUKLARI BUNA BAĞLI OLARAKTA YAPMASI GEREKENLER
VARDIR.HESAP VERECEĞİZ.
BİLİNÇLİ YAŞAMAK LAZIM!!!
-TÖVBE ETMEK İÇİN HENÜZ GEÇ DEĞİL.
KUR'AN ALEMLER İÇİN BİR ÖĞETTÜR VE UYARICIDAN BAŞKA BİR ŞEY
DEĞİLDİR.(kalem 52)
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
İlk okuduğumuz surelerin konularına devam
edilmekle birlikte yeni konularda eklenmiştir. Okuduğum surelerde şu konulardan
bahsedilmiştir:
-Ümmet için teselli ve teşvik
-Allah'ın her şeyden haberdar olduğu
-Peygamber(sav)ye teselli
-İnsanların sahip oldukları mal- mülk ve
evlat çokluğuyla övüneceği ve bunlarla imtihan olunacağı
-Cehennem,kıyamet günü ve kıyamet halleri
-İnsanların hesaba çekileceği
-Yardımlaşma ve zekat vermek
-Kafirlerle ilişkiler.inkarlarında
ısrarcı olanların helakı
-Geçmişten örnek ve ibret alma
-Allah'ın gücü ve kuvveti,Allah'a sığınma
-Kadir gecesinin önemi
-Tevhid inancı
-Gaybın Allah bildirmediği sürece
bilinemeyeceği
DUHA SURESİ:
3-4 ve 5. ayetler;Rabb'in seni terketmedi
sana darılmadı da (vahyin bir dönem gelmeyisi esnasında),muhakkak ki ahiret
senin için dünyadan daha hayırlıdır,Rabb'in sana istediklerini verecek sende
hoşnut olacaksın.
8.AYET:Seni O , yoksul bulup zengin
etmedi mi ?Ben Rabb'imin izniyle sıkıntıdan ve dardan kurtuldum.Kendim felah
bulunca kendi durumumdakileri unutmamam lazım.Bir nevi ahda vefa d diyebiliriz.
İNŞİRAH SURESİ:
Kelime manası açılmak ,genişlemek
anlamına gelir.(gönül ferahlığı).Büyüklerimden duyduğum kadarıyla bunalma
halinde okunması tavsiye edilmektedir.
5.AYET:Zorluklarla beraber şüphesiz ki
bir kolaylık vardır.ALLAH bana önce sıkıntı verir kuşum ne yapacak diye
ardından mukafatımı verir kulum kimden bilecek diye.
7.AYET:Öyleyse bir işi bitirince başka
bir işe başla . Uzmanlar tarafındanda kanıtlanmıştır.BEYİN İLGİ ALANI
DEĞİŞTİĞİNDE FARKLI BÖLÜMLERİNİ KULLANDIĞI İÇİN BİR RAHATLAMA GERÇEKLEŞİYORMUŞ.
8.AYET:Ve yalnızca Rabb'ine yönelip
yalvar *HAY'dan geldik HU'ya gideceğiz* Secdemi sadece O'nun için yapmalıyım.
ASR SURESİ:
Asr kelimesi zaman çağ anlamına
gelmektedir.
Aslında bu sure ben ve benim gibi
ilahiyat öğrencilerinin hayatında önemli bir yere sahip olmalı.Ahmet Nedim
Hoca'nın şahsıma dediği gibi *ilahiyatçılar genelde senli konuşurlar .Ben
iyiyim sen kendini düzelt.*İşte bu sure bana bunun ne kadar yanlış olduğunu
hatırlattı......ancak birbirlerine hayrı ve iyiliği hatırlatanlar
müstesna....Allah doğru yola ilettikten sonra ayaklarımızı sabit kılsın
inşAllah. Bunu her zaman hatırlamalıyım ve bana da hatırlatılmalı .
ADİYAT SURESİ:
6.AYET:İnsan Rabb'ine karşı çok
nankördür.
Şükretmeyi hakkıyla yerine getirebildim
mi diye kendime soruyorum.
8.AYET:Onun mal sevgisi çok şiddetlidir.
Günümüzde maddeci zihniyet bir haylı
yayğın durumda.Tedbir almam o kadar zorki ,kalimi ve aklımı nasıl koruyacağım?Kalbimde
yaratılanların hepsine karşı azda olsa bir sevgi var .İnsan iki elinin yumruğu
kadar olan kalbine bunları nasıl sığdırıyor ...Önceliklerimi gözden
geçirmem gerekli.Ben bilmiyormuyum ALLAH
'tan başkası hayır vermeyecek (kalem 52 Kur'an ancak bir uyarıcı ve öğüttür.)
KEVSER SURESİ:
Kevser Peygamber (sav)'e cennette mahsus
bir havuzun adıdır.Aynı zamanda çok hayır manasınada gelir.
Namazım ,bütün ibadetlerim,hayatım ve
ölümüm yalnızca alemlerin Rabb'İ Allah
içindir (2. ayetlle bağlantıı olarak En'am suresi)
3.AYET:Dosdoğru sana buğzeden soyu kesik
olanların ta kendisidir.
Rabbim en sevgili kulunu bir saniye olsun
hüzne terk etmiyor.*ALLAH'I KAYBEDEN NEYİ BULMUŞTUR,ALLAH'I BULAN NEYİ
KAYBETMİŞTİR*
TEKASÜR SURESİ:
8.AYET:Ve o gün nimetlerden elbette sorguya
çekileceksiniz.
Allah bana ninet veriyor bu nimet benim
için araç olması gerekirken onları amaç haline getiriyorum.Ne kadar büyük
ziyandayım. Hesap vereceksin yazısını göz önünden ayırmamam lazım.
MAUN SURESİ:
3.AYET:Yoksul doyurmaya ön ayak olmazlar.Kalem
suresinde anlatılan özeti larak algılıyorum.Hasata giderken yanınıza yoksul
sokulmasın diye birbirlerini uyarıyorlardı.Ama malları kendilerinede fayda
vermedi.
6.AYET:Yaptıklarını gösteriş için
yaparlar.
Acaba insanları teşvik ederken yanliş
cümleler mi kullanıyorum .Ya bu halde olma(ma)larına katkıda bulunduysam.UYAN
EY GÖZLERİM GAFLETTEN UYAN!!!
KAFİRUN SURESİ:
6.AYET:Sizin dininiz size ,benim dinim
bana
Ben inandığımdan ve yaptıklarımdan
sorumluyum .Önüme sunulan seçeneklerin en doğrusunu seçmeliyim bunun için de
çoook okumalıyım çooook.
FİL SURESİ:
Fil hadisesini hepimiz biliriz.
Rabb'im yarattıklarını kendi haline
bırakmaz.Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalip'in de dediği gibi* Kabe ALLAH'ın
evidir, Allah evini korur*
Düşünuyorumda kuramcıların dediği gibi
olsaydı halim ne olurdu.Her durumda Rabb'ime güvenirsem kazanan ben olurum.
**ELHAMDULİLLAHİ ALA KÜLLİ HAL**(Allah'ın verdiği her hale şükrolsun)
FELAK VE NAS SURELERİ:
Muavvizeteyn olarak bilinen
surelerdir.Peygamber (sav)yatmadan önce okunmasını tavsiye etmiştir.
Alemi ve içindekileri Allah
yarattı.Yarattıklarından sakındıranda yine odur.Rabb'in ne büyüksün!
İHLAS SURESİ:
Tevhit akıdemizin özetlemdiği
suredir.Muharref dinlerin bozulma nedenlerini birkez daha idrak ettim.
NECM SURESİ:
62 ayet olması ve çeşitli konulardan
bahsetmesi hasebiyle özetlemekte biraz zorlandım.
>Mirac olayına ilişkin bazı bilgiler
verilmektedir.
>1-7 ayetler arasında Kur'an-ın vahiy
eseri olduğu ve Peygamber(sav)'in doğrulugu ele alınmıştır.
>60.ayet:Ağlayacağınıza gülüyorsunuz
ve hala gaflet içinde eğleniyordunuz.Annem hep der ki:*Ağlanacak halimize
gülüyoruz*bu sözü şimdi daha iyi anladım.Ne kadar öğrensemde hiç bir zaman tam
olmayacağım ,her zaman bir şeyler eksik kalacak.
>21.ayet:Erkek size de dişi O'na
mı?Aklımızın yaratıcısına birşeyleri isnat etmek hangi aklın karıdır.O ki en
mukemmeline layıktır ,mükemmelidde benim aklımda tasarruf etmem mumkun
değildir.
>24.ayet:Yoksa insan her temenni
ettiği şeye sahip mi olacaktır?Bir işe başlamadan önce önu isterim,hayal ederşm
ve planlarım.Ama bu bende bir arzu haline gelmemeli.Çünkü ALLAH beni benden
iyiy bilir.
>11-12.ayetler:Kalp,gözün gördüğünü
yalanlamadı.Şimdisiz gördüğü şey hakkında O'nunla tartışıyor musunuz?
Bazı insanların ruh hayatı ile beden
hayatı farklı olabiliyor.Buda ruhlarına ve bedenlerine ağır geldiği için mi
inkar yolunu seçiyorlar? Kalbimin ve gözümün baktığı istikamet aynı olsun ki
inandıklarım var olsun .Buda günümüz şartlarında pek kalay olamyacak gibi
görüyorum .
>25.ayet:AHİRET DE ALLAH'INDIR DÜNYADA.Bu
ayet Leyl 13 te aynen geçmektedir.
***YARATICI O'DUR***
ABESE SURESİ:(ÜMMİ MEKTUM'UN HİKAYESİNİ
BİLİRİZ DEĞİL Mİ?)
İnsanlar ile ilişkimde kimlere öncelik
veremem gerektiğini öğrendim.
Teblig benim görevim ama bununda bir
sırası varmış.İnanmamış kişiyle ugraşırken inananı da katbetme ihtimalim
varmış.
20.ayet: Sonra da yolunu
kolaylaştırdı.(leyl 5-10 arası ayetlerde de bahsolunur)
KADİR SURESİ:
Rabb'im bana bu kolaylıkları sağlarken
ben niye hep zora koşuyorum .Beni düşünen benim geleceğim ,için endişelenen
zaten var ,bana düşen denileni yapmaktır.
ŞEMS SURESİ:
>1-8 ayetlerde Allah yarattıklarına ve
kendi üzerine yemin etmiştir.
>9.ayet :Nefsini maddi-manevi
kirlerden arındırankurtulmuştur.(A'la suresi 14. ve 15. ayetlerle bağlantı
vardır.)
>12.ayet:Hani onların en bedbahti baş
kaldırmıştı?
İnkarcı bir toplumda içlerinden biri
çıkıp isyanı başlattıgında digerleri onu durdurmadığı içinmesul sayılırlar.Bu
nedenle ben etrafımdaki herkesten sorumluyum.Biri hoş olmayan bir şey yapınca
nieye yaptı değil neyi eksik YAPTIM demeliyim.
BURUC SURESİ:
>3-4 VE 5. ayatlerde *Şahitlik edene
ve şahitlik edilene andolsun ki mü'minleri yakmak için hendek kazıp alevli ateş
yakamlar lanetlenmiştir.
Rivayetlere göre necran halkı ile
ilgilidir.Hz. Peygamberin (sav) hayatını okumaya başlarken İslamın indiği
bölgeden vee halklarından bahsedilmişti.paralel olarak ilerleyince olayların
nasıl gerçekleştigini daha iyi anlıyorum.
O gün gelince haklı hakkını alacaktır.Zülmetmemeliyim ve
zülme dur demeliyim.
TİN SURESİ:
4.AYET:Biz gerçekten insanı en güzel bir
biçimde yarattık.
5.AYET:Sonra onu aşağıların aşağısına
indirdik.
Burada aklıma asr suresi geldi.İnsanlar ziyandadır.Kendi kendimi ziyan
edebilirim, başkası beni ziyan edemez .Çünkü benim bir koruyanım var.Ben O'nun
dediklerini yaparsam O'nna layık olurum(inşALLAH)
KUREYŞ SURESİ:
Elimde bulunan mal ,sahip olduğum imkanlara
ALLAH'ın vermesi ile ulaştığımı unutmamalıyım.Ben yoktan var edildim diğer var
edilmişlere nasıl kendim ulaşırım.
KARİA SURESİ:
Kıyamet ve kıyametten sonra nasıl bir
durumla kaarşılaşacağım anlatılıyor.
3.ayet:Yürekleri hoplatan büyük felaketin
ne olduğunu nereden bileceksin?
Hatırlarmısınız 12-12-2012 yi.Gündemden epey bi düşmedi.Bu
belki bir çok esnafın yüzünü güldürdü ama haber kanalını açınca Sen doğru yolu
göster demekten kendimi alamadım.Beni benden iyi bilen kıyameti bilemeyeceğimi
asırlar öncesinden bana söylemiş.Niye boş işlerle uğraşırım bilmem ki..
***************************************************************************
KUR'AN-IN BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜN OLDUĞUNU TEKRAR HATIRLAMIŞ OLDUM
***************************************************************************
-YARATMA,YAŞATMAVE YARGILAMA YALNIZ
ALLAH'A AİTTİR.
-NE EKERSEN ELİNLE O GELİR SENİNLE (NECM
38-44 İLE İLGİLİ OLARAK)
-KİMSENİN AHI KİMSEDE KALMAZ.
-BİZE DÜŞEN HAYATI MİSAFİR GİBİ YAŞAYIP
SONSUZ HAYATIMIZ İÇİN RIZIK TOPLAMAKTIR(SAİD NURSİ)
-HAYATTA ALLAH'IN AZABINI DÜŞÜNMEYİP
RAHMETİNİ ÜMİT EDİP TÖVBE ETMEYENLER ÇOK BÜYÜK GAFLET VE FELAKET İÇİNDEDİRLER.
YASİN:Allah’ın bana verdiklerine karşı bolca şükretmeliyim. Allah’u Teala istemezse beni ısıtan güneşte benim doymamı sağlayan nimetlerde olmaz. Çevremdeki her şeye karşı duyarlı olup onların kıymetini bilmeliyim her şeyin Allah’tan geldiğini unutmamalıyım. Allah’ın bana bahşettiklerinde bunca hayır vardır bunları görmemezlikten gelmemeliyim. Eğer görmezden gelirsem sonumun inkar edenlerden olabileceğini hatırlamalıyım. Rabbim sen ol dersin ve olur bu kulunu bugüne kadar sana şükretmediği için bağışla beni kıymetini daha çok bilenlerden eyle..
FURKAN: Yarattığın kullarının seni anlaması, ibret alması için nice deliller gönderdin rabbim. Bu dinin bizim gibi beşer olan peygamberlerle yücelttin. Dini konum , bilinç, müessese azken o din peygamber efendimiz zamanında en güzel şekilde yayıldı yaşandı. Biz elimizin hattan parmağımız ucunda olan ilmi bilmek, okumaktan aciziz. Bunca imkan varken bunları kullanarak bilinçli feraset sahibi bir Müslüman olabiliriz. Teknoloji bize insan sınırlarıyla aklıyla yapılanları gösterir fakat zerresi rabbimin kudretiyle ölçüşemez. Ancak bu insanın yaptığı ürettikleri aslında kulluğunun bir gereğidir. Sonucunda aklederse rabine yakınlaşır. Onu anlar onu yaşar. Bu nedenle daha fazla okumalıyım. Tefekkür , tezekkür , teşehhüd etmeliyim. Kalbimi fehmimi açacak yollara gitmeliyim. Masivaya meyletmemeli, onlara takılıp kalmamalıyım. Ve en önemlisi bunlarında olması için sabretmeli,rabbimden onu niyaz etmeliyim.
FATIR: Allah’ım sen her şeyi görensin, bilensin, istediğini hidayete erdirirsin, istediğini helak edersin. Rabbimin her zaman yanımda olduğunu bilerek yaşamalıyım çünkü böyle yaşarsam zaten işlerim yoluna girer ve kötü yola sapma gibi düşüncelerim ortadan kalkar. Dua etmeliyim ve gerisini Allah’a bırakmalıyım o dilerse olur dilemezse olmaz. Onun hikmetleri çoktur o istemezse bir parmağımızı bile kıbırdatamayız, ihtiyaçlarımızı karşılayamayız kısaca biz her şey için ona muhtacız. Allah bana ne verirse versin şükretmeliyim zaten azda verse ben ona şükrettiğim için beni bu dünyada olmasa bile öbür dünyada mükafatlandıracaktır. Rabbim sen beni senin kıyametini bilenlerden eyle benim yolumu doğru kıl…
MERYEM: Bizim gözümüzde çok büyük ve zor olan bir şey Allah’a çok küçük ve kolay gelebilir. Hiçbir zaman dememeliyim ki bu nasıl olacak. Çünkü Allah’u Teala istedikten sonra olmayacak bir şey yoktur. Allah’ın bu zamana kadar gönderdiği tüm peygamberleri örnek almalıyım ki olduğum durumdan isyan etmeyeyim ve daima havf ve reca arasında olmalıyım. Bazen başımıza gelen olaylara farklı bir neden buluruz düşünmeyiz ki acaba bu olay bizim başımıza neden geldi bir suç mu yaptık? Allah’u Teala kul inkar etmedikçe rabbinin dediklerini yaptığı müddetçe ona musibet vermez. Bunu anlamak için kuranı azimüşşan bize apaçık bir örnektir…
TAHA: Allah’ın dinini öğrenmekten çekinmemeliyim, korkamamalıyım, zor dememeliyim çünkü Allah bu yolda olanlara muhakkak yardım eder onların işlerini kolaylaştırır. İnsan kimin için çalıştığını unutmamalı var gücüyle Allah için çalışmalıdır. Ve ne kadar bilirsem biliyim Allah’ın bilgisini geçemez kıyamet günü geldiğinde insana emanet edilen hiçbir şey onda bırakılmayacaktır…
VAKIA: Bu dünyada her şeyin bir sonu vardır. Kıyamet günü geldiğinde herkes hesaba çekilecek iyiler cennete kötüler cehenneme gideceklerdir. Bunun için bana verilen her şey için şükretmeliyim çünkü o(c.c) bana vermeseydi ben hiçbir şeye sahip olmazdım. Ahret mutluluğuna ermişlerden olmalıyım…
ŞUARA: Allah’u Teala bize kendi içimizden birçok uyarıcı göndermiştir ve onları bizim kardeşimiz ilan etmiştir. Buna karşılık önceki kavimlerin çoğu onlara inanmamış yalanlamışlardır ve sihirbaz demişlerdir. Şüphesiz Allah’ın azabı büyüktür fakat Allah’u Teala 209. ayette buyurduğu gibi hiçbir kavmi uyarıcısı olmadan helak etmemiştir. Bundan şunu çıkarmalıyım ben bunu bilmiyorum duymadım diyemem çünkü Allah’u Teala bana birçok örnek vermiştir ve en büyük uyarıcı olan Hz. Muhammed’i bana uyarıcı göndermiştir. Onun komşusu olabilmek için naim cennete ulaşmam lazımdır. Allah’ım sen ben oraya ulaşanlardan eyle…
NEML: Allah’u tealanın hikmeti hiç bitmez yeterki kulu ona inanarak istesin onun yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Zalimleri inanmadıkları hile yaptıkları için helak ettiği gibi inananlarıda kurtarmıştır. Allah’u Teala bana bu surede hatırlatma yapmıştır. Ben gaybı bilemem kıyamet günü her an gelebilir , yarın her an ölebilirim bunun için hazırlıklı olmalıyım sonra yaparım dememeliyim her şey güç olmadan önlemimi almalıyım…
KASAS: Allah zulmedileni, ezileni, küçümseneni yalnız bırakmaz, her zaman onların yanındadır. Ve en önemlisi o zalimlere ne yapacağını çok iyi bilir. Allah’ın bana verdiği nimetleri kötüye kullanmamalıyım hayırlı işlerde kullanmalıyım. Allah hak dini yaymak isteyenlere hz. Musa’ya yardım ettiği gibi yardım eder yeter ki insanlar yaymak istesin. Bende dinimi yaymaya çalışırken çekinmemeliyim korkmamalıyım. Allah her zaman benim yanımda olacaktır. Allah hiçbir şeyi unutmaz ve insanlar öbür dünyada ben bunu yapmadım diyemeyeceklerdir. Çünkü yaptıkları apaçık karşılarına çıkacaktır. Bu sebeple ahirette hayatımın kasedini seyrederken ümitli olanlardan olmalıyım…
İSRA: İki kısım insan vardır dünyayı isteyen insan ve ahreti isteyen insan ve ahireti isteyen insan. Eğer dünyayı istersem Allah’ın rahmetinden kovulurum ahireti istersem ise çabalarımın karşılığı verilir mutlu olurum. Ben ahireti istemeliyim çünkü Allah’u Teala zaten beni için gerekli olanları bu dünyada bana veriyor ve benim şükretmemi istiyor. Benden böyle istiyorsa bende öyle yapmalıyım onun verdiğinden fazlasında gözüm olmamalı. Anne ve babama nankörlük etmemeliyim onlarda Allah’ın bana verdiği bir lütuftur. Ve Allah onlara karşı benden onlara iyi davranmamı istemiştir. Cömert olmalıyım, cimri olmamalıyım rabbimin bana verdikleri benim değildir onu kimseden esirgememeliyim. Allah’ın yarattığı her şeye iyi davranmalıyım. Rabbimin katında herkes eşittir kendimi üstün görmemeliyim…
YASİN SURESİ:Bu surenin konusu yeniden diriliştir.Sure ölümden sonraki hayattan bahsederek, ölüm ve ahreti hatırlatarak ruhu diri tutmayı sağlar.
FURKAN SURESİ: Sure müşriklerin,Hz.Muhammedin peygamberliği ile Kuranı kerim hakkındaki şüphelerini gidermiş peygaberimizi hor gören küçümseyen kişilere cevaplar vermiş kuranın doğruluğundan bahsetmiştir.
FATIR SURESİ:Fatır yaratan yoktan var eden demektir. Surede Allahın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları,Allahın nimetleri konu edinmiştir.
MERYEM SURESİ: Sure Allahın varlığı ve birliği fikrini işlemiş ve hidayete erenlerle sapıtanların yollarını açıklamıştır
TAHA SURESİ:Surede peygamber efendimiz teselli edilmiş;görevini en iyi şekilde başaracağı müjdelenmiş karşı çıkanların ise uğrayacağı şeyler izah edilmiş.
VAKIA SURESİ :Kıyamet günü olaylarından,cennete gideceklerden,cennetin nimetleri bize müjdelenmiş,cehenneme gideceklerin durumları anlatılmış
ŞUARA SURESİ:Surede Allahtan Rahman olarak bahsedilmiş ,kuranın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmış .
NEML SURESİ:Bu surede namaz zekat ahiret hayatı gibi konular anlatılmış Hz.musa Hz.Davut kıssaları anlatılmıtır.
KASAS SURESİ: Surede Hz.musanın çocukluğu,peygamberliği,Firavun ordusunun boğulması hikayeleri anlatılır.
İSRA SURESİ: Bu surede Hz.Muhammedin miraç gecesindeki kudüse yaptığı yolculuktan bahseder .
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM..
BUSRA UZMAN 12070380
Fussılet suresi:Hayattayken dünyadayken Allaha ıyı bır kul olmalıyım.Kuran ila hayatımı anlamlandırmalıyım.OKU-DÜŞÜN-ANLA-YASA ile hayatın anlamını bulmalıyım çünkü hesap gününde üzülenlerden olmak istemiyorum.
Şura suresi:Ben Allaha muhtac bir varlık olarak yaratıldım.Ne umarsam Allahtan ummalıyım.Tek sıgındıgım odur.Allaha dua etmelıyım :)
Duhan suresi:Belli kıssalar anlatılmıs.Bunalardan ıbret alıp ders cıkarmalıyım yolumu bulmalıyım eskiden yapılan hatalara düşmemeliyim.Kötü amellerden uzaklasıp ıyı amelı guzel amelı bulmalıyım .
Zuhruf suresi:Allah beni akıllı br varlık olarak yarattı aklımla ıyıyı güelı bulmama yardımcı olmak için kuranı gönderdi.Allahın bana verdiği aklımı kullanarak ıyıyı güzeli güzel amel etmeyı bulmalıyım :)
Casiye suresi:Dogru yolu bulmam , o yolda ılerlemem veo yoldan sapmamalıyım.Allaha kullugumu yerıne getirmeliyim.Allah benden bunu ıster.
Ahkaf suresi:Kavimlerden ornekler verilmiştir.Peygamberimin sabrı gözler onune serilmiştir.
Zarıyat suresı:Hesap gunune ınanmayanlar anlatılmıstır ogunun korkusundan Allaha sıgınırım.
Gaşiye suresi :Kıyamet anlatılmıstır. Allah gözlerimizin onune apacık sermiştir.
Kehf Suresi:Ashabı kehften bahsedilmiştir Allahın onları koruma altına hımye etmesınen Allaha kul olup ozgur klmalarından bahsedilmiştir ne güzel!
Nahl suresi:Yaratılısımı düşünüyorum her seferinde Allaha binlerce kez sükürler olsun..
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM..
BÜŞRA UZMAN 12070380
Nuh suresi:Nuh peygamberin hayatı ve mücadelesinden bahsedilmiştir.Örnek almam gerekir.
İbrahim suresi:Allaha ıman peygambere ıman ahiret ölüm diriliş konularından bahsedilmiştir.
Enbiya suresi:Peygamberlerin yasadıkları musıbetlere karsı Allah yolundan donmeyıp onu anlattıkları anlatılır.Rol model almam gerekiyor.
Secde suresi:Allaha secde etmeliyim cünkü ben acız bır varlıgım allaha secde etmeye ondan af dilemeye ona dua etmeye ıhtıyacım vardır.
Tur suresiAllah herseyın mükfatını verır iyiyse cennet kotuyse cehennem peygamberı rol model alayımki ıyı bır ınsan olayım ıyı ameller işleyım.
NUR NEBE HAKKA sureleri:Allah herseyden güşlüdür dilegini yapar kıyamat ondan sorulur bii dirilten doguran oldurende odur hesaba cekecek olanda odur.
MEARIC NAZIHAT INFITAR INSIKAK sureleri:Sabırlı bir ınsan olmalıyım peygamberımız nelere gögüs germiş ben onu örnek alarak dayanılmaz acıya katlanmalıyım sabretmelıyım.Allah herseyı cok guzel bir disiplin içinde yaratmıs kıymet ımtıhan ondan sorulur.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
BÜŞRA UZMAN 12070380
Rum suresi:Hersey allahındı hersey on boyun eger ona secde eder tesbıh eder allah bana sayısız nımetler vemiştir ona tesekkür etmelıyım sükretmeliyim
Ankebut suresi:Örümcek demektir.Öürümcegin yuvası ne kadar zayıf v cürükse allahtan baskasından medet umanlar içinde oyledir.Allahtan baskasında medet ummamalıyım..
MUTAFFIN ALI IMRAN BAKARA ENFAL SURELERİ: Ölçüde haksızlık yapmamalıyım hile yapmamalıyım.Ahlaka önem vermelıyım.Kuran ıle haytımı anlamlandırmalıyım.İmran ailesi anlatırı yıne ıbretlık olaylardan ders almlıyım.Ganimetler allahındır bunu bılmelıyım..
RAD RAHMAN ZİLZAL HADİD AHZAB İNSAN HAŞR NUR TALAK FETİH SURELERİ:Arap kabilelerinden bahsedilmiştir ders almalıyım kazanılan fetihlerden basarılardan bahsedilmiştir örnek almalıyım kıyametin bilincinde olmalıyım allah bakidir batındır herseyı bilir görür baslangıcı sonu yoktur bunu bilmeliyim inkar edenleren olmamalıyım.Bosanmadan bahsedilmiştir talak suresinde.Allahın verdiği sayısız nımetlere sükretmeliyim.Allahın nurundan yararlanmalıyım
Nisa suresi: kanunlar vardır.kadınlarla alakalı hersey vardır bu surede.bu sureyı benımseyıp rehber edinmeliyim.
Muhammed suresi: peygamberimden bahsedilmiştir.Bunu zaten evrensel mesajda bol bol okuduk kitabımızlada özlestirdik.
MÜNAFİKUN MUCADELE HUCURAT TAHRIM TEGABUN SAFF CUMA SURELERİ:Münafıklardan mumınlerden bahsedılmıstır.
BEYYINE HAC TEVBE MAİDE NASR SURELERİ:inanlardan olursam ıyı seylerin olacagını bilmliyim hac farzdır bunu bılmelıyım yapmalıyım .Allahın kapısının herkese acık oldugunu bılmelıyım.Allah peygambere yardım etmiştir onu rol model almalıyım.
Tuğba:YUNUS SURESİ:Surede sık sık karalı olma ,sebat gösterebilme üzerinde duruluyor.Yunus kıssasından hareketle sabrın ,sonuna kadar karalı olabilmenin önemi VURGULANIYOR.KENDİ BAŞIMIZA HAREKET EDEMEYECEĞİMİZ,OLAYLARIN İLERLEYEN ZAMANLARDA FARKLI SONUÇLARA GEBE OLABİLECEĞİ ÜZERİNDE DURULUYOR.Sorumluluklarımın ne kadar farkında olursam o kadar başarılı,aktif olabilirim.İyi ve yaralı işler yapmada kararlı olabilmeliyim.Kuran yeri geldiğinde bize öğüt veren en yakın arkadaşımız ,yeri geldiğinde hastalığmıza çare yoldaşımız olabilmeli.Kuran bizim En yakın dostumuz olabilmeli.Allah'ın var ettiği nimetler gece ve gündüzü amaçlarına uygun kullanmalı ,onlardan faydalanmalıyım.SAHİP OLDUĞUM İMAN BANA CESARET KATABİLMELİ.
HUD SURESİ:İnsanlar dini kendi manfaatlerinin bir oyuncağı haline getirmemeli ,din bize göre şekil almaz biz dine göre şekilleniriz.Peygamberlere yöneltilen eleştirler,sorular ,iftiralar hep aynıdır .İnsan iftira bile atarken fazla seçeneği yoktur ,sınırlı düşünebilen bir varlıktır,aciz ve zavallıdır o an .Dünde deli,bugünde deli.işine gelmedi mi daha kolayı mı var deli de geç...Sadece şahıslar ,kavimler,yer ve zaman farklıdır.insan hep insandır.Peygamberlere ve karşılaştıkları sıkıntılara baktığımzda görürüzki,peygamberlerden ve onun yolundan gelen ümmetlerinden beklenen hep aynıdır doğru yol üzerine kararlı olmak.ileri gidebilmenin yolu geçmişte yaşananlardan bir ders çıkarıp ,kendime bir şeyler katıp ,hızımı artırarak yoluma devam etmektir.
Büşra uzman 12070380
Bu dersi aldıgım için bana hayatımla kuran arasında nasıl bag kuracagımı nasıl bır ınsan olmam gerektigini bana yol göstericiliği yaptıgı için öğretmenime cok tesekkür ederim Allah ondan raı olsun.Degerler egitiminin önemini anladım hayatımı evrensel ve ılahı mesajla nasıl sekillendirmem gerektigini nasıl kullanmam gerektigini anladım iyi bir insan olmam için peygamberimi nasıl rol model almam gerektigini buldum ibadatı mersume ile yetınmeyıp gayrı mersume ibadetlerle hayatımı anlamlndırmayı ıyı amel sahibinasıl olurumu bulmaya basladım olaylara farklı acılardan bakmayı ılerı görüşlü olmadıgımı anladım Hayatımı sorgulamayı dut agacına selam vermeye basladım :):):) merhamet etmeyı güler yüzlü olmayı cömert cesur elibol olmayı isref yapmamayı hilekar olmamayı vefalı iyi bir insan dost yol arkadası olmayı sadakatlı sevgılı saygılı olmyı kuran ıle peygamberımle öğretmenımle tekrar tekrar ve tekrar öğrendım.:):):)
tugba
YUSUF SURESİ:Büyüklerimin duasını üzerimden eksiK etmemeliyim.Yakup peygamber oğullarından şehre farklı kapılardan girmelerini isterken aslında bize bir gerçeği hatırlatıyor girdiğimiz ortamlarda fazla dikkat çekmek iyi bir şey değil.Allah'tan başka kimseden yardım istememeliyim,istesem de onların sadece bir aracı olduğunu unutmamalıyım.Bana duyulan güveni boşa çıkarmamalı,verilen emannetleri uygun şekilde kullanabilmeliyim.Affetmeliyim.kuyuda değil hiç bir yerde yalnız olmadığımı hep bilmeliyim.
HİCR SURESİ:Peygamberlerimi kendime örnek almalıyım ,bir mümine yakışan olgunluğu karşılaştığım olaylar karşısında gösterebilmeliyim.Cennette insanı bekleyen en büyük nimetlerden birisi, hiç susmayan o nefsin sesini,ayartmalarını duymayacak olmasıdır.İnsan iç sesinden arındırlır.
ENAM SURESİ:insan evrende yer alan hakikatleri gözlemleyip,kavrayabilecek potansiyeli içerisinde barındırır.Allah bazen fazla kaldırdığımız başımızı musibetlerle olması gereken durume getirir.Duyularımızın sağlıklı çalışmasında etkimiz olmakla birlikte onları asıl yöneten ALLAH'tır.BİR ŞEYE İNANMAK KALBEN İSTEMEKLE BAŞLAR.
Okuduğumuz bu on surede;
Kıyamet günü ve tasviri, kıyamet ikazı
Diriliş ve hesap, Allah’ ın kudreti, tevhit delilleri
Verilen nimetler
Kur ‘an-ı kerimin hak oluşu
İblis , cin konuları işlenmiş ve bol bol geçmiş kavimlerden
bahsedilmiştir. Kavimlerden bahsediliş amacı bence kavimin ibret alması için
olabilir.
KIYAMET:
Kıyamet gününe dair tasvir ve ikazlara yer verilir. Diriliş
ve hesabın beklediği hatırlatılır.
Bence bu sure Peygamber (sav) dönemindeki inanış
sorunlarının yanı sıra günümüz problemlerine de ışık tutmaktadır.
Günümüzün maddeci anlayışını göz önüne alırsak bilim ne kadar ilerlemiş
olsada insan aklı yine aynı şeyleri yapmakta kendini alı koyamıyor.
3. ayette insan kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi
sanıyor?
Peygamber (SAV) hayatını hatırlarsak müşrikler çürümüş kemik
parçalarını alarak sormuşlardı: ’bu çürümüş kemik parçalarımı dirilecek.’ Evet
onlar dirilecek Her şeyin maliki sahibi olan geceyi gündüzü ayı güneşi insanı
hayvanı yaratan her şeyi dengede tutan Yüce Yaratan diriltecek.
13. ayet: bu ayette de daha önceden okuduklarımız gibi
yaptıklarımızın bilindiği ve hesaba çekileceğimiz vurgulanıyor.
22 ve 31 . ayetler
arası inanan ve inanmayan insanların hallerinden bahsedildi. Nasıl asrı
sadette inanan ve inanmayan birbirinden farklı ise hesap gününde de farklı
olacak .
HÜMEZE:
Allah (cc) bu surede örnek insanda bulunmaması gereken
özelliklerden bahsetmiştir. MAL MÜLK HİÇ BİR ZAMAN FAYDA VERMEYECEKTİR.
1.
ayet Kalem suresi 10 ve11 ayetle ilgili olduğunu
gördüm. yine bu ayetin sonunda başkalarıyla eylenenlere denmektedir. Peygamber
(SAV) isimler dışında hitapta bulunuyordu ama O’ nun ki eğlence maksatlı
değildi. İnsanların kalbini kazanmak için kendisinde bulunan güzel
özelliklerini dile getiriyordu.
MÜRSELAT:
Genel olarak insanın yaratılış şekli ve
amacından bahsedildi. Allah ‘ ın varlığı ve birliği ele alındı. Kıyamet gününe
hüküm günü denildi . dünya nimetlerinden bahsedildi.
13 ayet: hüküm gününe denildi. Bu sözü
görünce Peygamber (SAV) en baştan beri bizi bu güne hazırlamadı mı. Bize
tebliğe başladığı günden beri sorumlu olduğumuzu ve hessap vereceğimizi
bildirdi. Allah Rasulü hayatı Kur ‘ an
dı .
36.ayet: izinde verilmez ki özür dilesinler
Müşriklerin islamı kabul etmemesinin bazı
sebeblerini bilmekteyiz acaba diğer bir sebepte izin verilmiş olmamasıdır?
Çünkü bazı müşrikler doğru olduğunu bildikleri halde inanmadılar yoksa yaşayış
biçimleri doğruyu seçmelerini engelledi mi? Düşünmeden edemiyorum.
KAF:
Bu surede Allah ın varlığı ve birliği
yarattığı varlıklarla delillendirilmiştir. Gökyüzü bitkiler doğa olaylarından bahsedilmiş kusursuz
oldukları dile getirilmiş ve dikkat çekilmiştir.
15. ayette islam dinin en önemli inanç
esası belirtilmiştir….. fakat yeni yaratılıştan hala şüphe ediyorlar…
Allah inancının ahiret inancı olmaksızın
makbul olmayacağı görünüyor. İnanmayanlar ne diyorlardı bizde bir olana
inanıyoruz , putlarımız bizi O na yakınlaştırıyor. Ama öldükten sonra yok
olacağız dirilmeyeceğiz.
İNANALIM Kİ VAR OLSUN!!! İnansalardı ne
kaybederlerdi.
BELED:
Mekke ‘ye yemin edilmiştir. Burdanda
anladığımız üzere Mekke Allah indinde değerlidir.
Kabe nin orada bulunmasından dolayı verilen
nimetlerden bahsedilir. Bence o dönende insanlarda alışkanlık yaptığı için
sıradanlaştı. Her şeyin başı unutuldu devamlı varmış gibi görüktü.
Son ayetlerde dostun iyisi kara günde belli
olduğu gibi sıkıntılı zamanda imanın imtihanıdır. Boykot yıllarını hatırlayın
habeşe hicreti ne zorluklar çekildi Allah ın inayatiyle her şey güzel oldu
inşallah .
TARIK:
Tarık ın yıldız olduğu bilinmektedir.
Şiddetle çarpan gece gelen şey anlamındadır.
16.ayet: ben onlara tuzak kurarım.
Allah kullarının tuzaklarını bozuyor.
Peygamberimizi öldürmek istediler olmadı ,
büyü yaptılar olmadı , hendek savaşında tuzak kurup ihanet ettiler olmadı.
KAMER:
Ayın
ikiye ayrılma mucizesinden bahseder.
1.
Ayet: kıyamet yaklaştı.
Peygamber as. Ashabına kıyametin ne kadar
yakın olduğunu anlatmak için şehadet parmağıyla orta parmağını
göstererek şöyle buyurdu : benimle kıyametin arası şu iki parmağın arası kadar
yaklaştığı zaman ben Peygamber olarak gönderildim. (necm suresini tekrar gözden
geçire biliriz)
SAD:
Allah ın birliği Kuran ın hak oluşu ahiret hadiselerinden bahsediliyor.
4. ayeti okuduğumda ayrı ayrı kitaplar okumasam mı diye düşündüm çünkü
Kuran neden bahsediyorsa Peygemberimizin hayatı ondan ibaret.
Peygamberimizin uygulamalarına baktığımızda kendine yapılanları ortaya
çıkarmadığını ğörmmekteyiz Mekke nin fethinden sonra tutumuda bunu açıkça
gözler önüne seriyor bence.
Kyran ın hak oluşuna Allah bir çok kavim ile örnek vermiştir. Müşriklerin
inanmaları için de fayda sağlama amacı olabilir. Onlar Peygamber as. Mucize
istiyorlardı geçmişten haber vermek iyi olabilirdi ama bu seferde kahin
dediler.
ARAF:
Allah ın buyruklarına uyulması Allah a isyan edenlerin yok olup
gittiğişeytana uymamak haksız yere saldırmamak anlatılmaktadır ve yine Hz. NUH
,HUD ,SALİH,LUT, ŞUAYP ve MUSA Peygamberlerin inanmayanlarla mücadelesi
bildiriliyor.
2.ayet:……alacağın tepkiden dolayı içinde bir sıkıntı duymayasın.
Burada Peygamber (SAV) e destek verildiği iç huzur bir iç kuvvet
gönderiliyor.
Araf suresinde küçükken okuduğum ya da bana anlatılan bir çok hikayeyi
topluyordu. Okudun ama normal bir okuma değildi benim için . bu ayetler Rasul
zamanında geldi herkes duydu inanmayanlar oldu . bu kadar açık çarpıcı örnekler
verilirken nasıl inanmadılar. Acaba o zamanda nasıl münafıklar varsa inanıp
gizleyenlerde var mıdır diye geldi. Biz
siyer kitaplarında hep zara verenleri okuduk başı çekenler ve çekilenler belki
onlar dışında kalanlar vardı. Aslında günümüzdeki olaylar bu soruyu aklıma
getirdi çünkü yıllar önce Türkiye ye yerleşen bir hrıstıyanın Müslüman olduğu
öldükten sonra anlaşılmış.
CİN:
Kur ‘ an –ı Kerimi dinleyen cinlerin hayranlıkları dile getirşlmekte.
CİN
23: BANA DÜŞEN ALLAH TARAFINDAN GÖNDERİLENLERİ TEBLİĞ ETMEKTEN İBARETTİR. KİM
ALLAH A VE RASULÜNE KARŞI GELİRDE ONUN İÇİN EBEDİYEN İÇİNDE KALMAK ÜZERE
CEHENNEM ATEŞİ VARDIR.
GENEL KONULAR
Ahlaki sorumluluklar , vahiy ,kureyş kabilesi, Antakya halkı
Allah ın birliği ve kudreti hesap , ceza
Hz. Peygamberin evrenselliği şirkin son bulacağı
Mü’min ile kafir arasındaki farklar
Hz . İsa nın doğumu
Kıyametin öncesi ve sonrası
Mü’ minlerin kurtuluşa ereceği
YASİN:
Kur’ an ın indirilişi ve hak yolunu bulamayanların durumu
bildirilmiştir.
13.ayet:…. O memleket halkını örnek ver.. Tebliğ metodunun
bildirildiğini duşunuyorum. Bir öğretici adayı olarak metot öğrenmek benim için
çok güzel.
Biz insanlar neden hep aynıyız her dönemde. Bana daha güzeli
için davet geldiğinde niye teslim olamıyorum .
halbuki ben inansam var olacak biliyorum .
47.ayet: Allah ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah
yolunda harcayın.
Bence toplumsal sorunluluk projesi olabilecek bir ayet.
Ülkemizde belki kast sistemi yok ama eşit gelir dağılımı yok. Bir çok sorun
bundan kaynaklanıyor.
MIŞ MİŞ DEMEDEN İNANDIKLARIMI DOĞRU GÖZDEN GEÇİRMEM GEREK
FURKAN:
Furkan hak ile batılı birbirinden ayıran manasına gelmekle
birlikte KURAN I KERİMİNDE bir ismidir.
1 ve 2. Ayetler Allah a övgüdür
İlk ayetlerde Peygamber (SAV) in Peygamberliğinin ilk
yıllarında karşılaştığı sorunlar bildiriliyor. Kitabın özeti gibi
32.ayet Kur’an-ı Kerimin neden bir seferde indirilmediğini
bana bir kez deha öğretti.
Geçmiş kavimlerden örnekler verilmiştir.
52.ayet: Onlara karşı Kur’an la büyük bir mücadele var.
Kiminle mücadele ettiğim kadar ne ile mücadele edeceğimde
önemli.
77.ayet: de ki ; Duanız olmasa Rabbim size niye değer versin
?
İşte benim değerim bu kadar
. küçüklüğüme bakıyorum da bir kız çocuğu olarak hep değer beklemişim
. Annemden, babamdan ve diğerlerinden .
benim değerim zaten belliymiş.
FATIR:
Fatır yaratan yoktan var eden demektir.
2.ayet: … OL D ER OLUR….
RABBİM benim için bir olumlu bir olumsuz yani zıttı mümkün
olacak şekilde yarattı. Hepsini bir dengeye koydu ve bana ömür verdi. Bu ömrü
kullanmayı imkanları sağladıktan sonra bana bıraktı. Ben ne için yaşayacaktım.
Cennet için mi ibadet edecektim RABBİM in rızasını kazanmak için mi ? gözümün
gördüğüne perde çekip nefsimin eline mi düşeceğim hiçbir amacım ve gayem
olmayacak mı? Bu sorduklarımın hepsini yaşayıp göreceğim.
MERYEM:
Hz. İsa nın doğumundan bahsedilmektedir.
Meryem suresini bir çok yönden ele alabiliriz . Ama benim için günümüzdeki Hristiyanlığın
temelinin olmadığını bir kez daha idrak ettim. Biz insanlar kendi elimizle
hayatımızı her şekle sokabiliyoruz.
Tevhit inancının temel esasları belirtilmiş olup bunu
yerleştirmek için de bazı peygamber kıssalarından bahsedilmiştir.
TA-HA:
Peygamber aracılığıyla gösterilen yolun temel gerekçeleri
bildirilmektedir. Rabbimin yarattığı ve yaşattığı her şeyin bir sebebi vardır.
Bize gösterilen yol Allah tarafından belirlenmiş sonuçları da belirlidir.
72.ayet: … bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni
asla tercih etmeyeceğiz….
Doğruyu gördükten sonra eğriye devan etmeye ne gerek var ki
.
111.ayet: ….. zulmü yüklenen mutlaka hüsrana uğramıştır.
Rabbim beni doğru yola ilettikten sonra ayaklarımı emin kıl.
VAKI’A:
Vakıa gerçekleşen meydana gelen olay demektir.
8 ve 9 ayetler: ben her zaman bir gruba dahil oldun ve
olacağım. Öldükten sonrada böyle olacak . tek duam iyi bir grupta yer almak .
Kur’an bana olacak ve olmayacakları söylüyor inandığında ve
inanmadığımda . Peki Kur’an ı inkar edenler bana ne sunuyor.
Kuralsız sorumsuz heves ve heva dolu bir yaşam. İki yola da baktığımda birisi
bana sonucunu bildiriyor biri yok olacağımı söylüyor biri banna kaliteli hayat
sunuyor diğerinin gözünde benim değerim yok.
BEN ANCAK VE ANCAK KENDİ SONUMU HAZIRLARIM.
ŞUARA:
Şairler demektir.
Peygamber kıssalarından bahsedilip Kuran ın vahiy eseri
olduğu vurgulanmaktadır.
3.ayet: Ey Muhammed ! Mü’min olmuyorlar diye kendini helak
edeceksin.
Bu ayeti sadece Peygamber
dönemi için kısıtlamamak lazım çünkü O benim zamanımdakiler içinde
kendini helak etti. İslam halkalar halinde dağılıyor . halkadaki küçük bir
çatlak tüm silsileyi etkiliyor.
NEML:
Karınca demektir.
Hz. Süleyman ve Se’be melikesi Belkıs kıssası ,Salih ve Lut
Peygamberlerden baahsediliyor
Peygamber olan bir zat bile şükür ile sınanıyorsa vay benim
halime . okuduğum son surelerde sürekli kavimlerden örnek verilmiş inanan ve
inanmayanların sonları apaçık gözler önüne seriliyor.
RABBİM BENİ HİKMETİNİ ANLAYANLARDAN EYLE
KASAS:
Kıssalar manasına gelir.
Hz.Musa ve çocukluğu , Musevilerin mısırdan çıkışı firavun
ve ordusunun boğulması , Karun kıssasından bahseder.
Karun Allah ın verdiğini O nun yolunda harcamadı azgınlardan
oldu zenginliğini kendinden bildi.
RABBİM BENİ HER ŞEYİ SEN DEN BİLEN KULLARINDAN KIL
İSRA:
Geceleyin yürütmek anlamına gelir
Günümüzde üzer,ine tartışılan ve çeşitli yönlerde olduğu
idda edilen olay anlatılmakta .
7.ayet: İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz,
kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz
BEN NE KADAR İYİ İSEM SEN DE O KADAR İYİSİN ,BEN NE KADAR
KÖTÜ İSEM SEN DE OO KADAR KÖTÜSÜN. BENİ KÖTÜLEŞTİRMEK SENİN ELİNDE ……İSMET ÖZEL
VE’L ARS
11.ayet: insan hayra dua eder gibi şerre de dua eder , insan
çok acelecidir.
İnsan ne isterse Allah onu verir . ben hayır isterken
farkında olmadan şerri de isterim .
Rabbim kalbimi evirip çeviren dilime hayat veren sensin
dilimi şerden koru.
Saffat suresi:Şeytanın giremediği alanlarda vardır .şeytan da yartılmıştır ve yapabilecekleri ancak Allah'ın dilediği kadardır.Bana bir şey anlatıldığında anlatılanları önyargısız dinleyebilmeli ,akıl süzgecimde geçrebilmeliyim.Anlatılanlardan korkmamalıyım.Bir akla sahip olduğumu unutmamalıyım.Cahillerin göstereceği tuTum ve davranışlardan sakınmalıyım-İğneyi başkalrına çuvaldızı kendime batırabilmeliyim.-cenneteki nimetleri dünya nimetleri ile kıyaslama yanlışlığına düşmemeliyim.CEHENNEMDE-zakkum ağacı-AĞAÇ BİTİREN RABBİMİN NE BÜYÜK BİR RAB OLDUĞUNU HİÇ UNUTMAMALIYIM.Allah güzel davranışlarada bulunan insanların şereflerini devam ettirmiştir.Bir evlada sahip olmak önemlidir ancak ona peygamber ahlakı ve şahsiyeti kazandırabilmek,onu bu doğrultuda yetiştirmeye çalışmak ve model olmak daha da önemlidir.Allah'ın gcünü unutmamalı hiç bir şeyi ihtimal dışı görmemeliyim(ibrahim kıssası)
LOKMAN SURESİ:Surede Allah'ı tanımayan, özelliklerini bilmeyen Mekkelilere Allah tanıtılmakta ,aslında Allah'ı tanımadıkları vurgulanmaktadır.Boş şeylerle uğraşıp,ciddi meselelere harcayabileceğim zamanımı ziyan etmemeliyim.Boş şeylerle manevi dünyama da yazık etmemeliyim.İçimde taşıdığım hiç bir nefsi arzu ,görüntüme yansımamalı amellerime ria karışmamalı.yürüşüm,konuşmam islamın çizdiği ölçüyü barındırmalı.her durumda rabbimizi anacak kadar onu tanıyabilmeliyiz,kime iman ettiğmiizin farkında olmalıyız.Bu alemi bile bilmekten aciz olan insan,başka alemleri nerden bilebilir.Surede h.z lokman'ın oğluna verdiği öğütler bize aktarılırkan şu gerçek üzerinde duruluyor olabilir.Aslında Mekkelilerin bir şeye dikkat etmesi isteniyor H.z Lokman nasıl oğlunun iyiliğini ister ona öğüt verir H.Z Muhammed de sizin iyiliğinizi istemektedir.
SEBE SURESİ:Allah her insana,her peygambere mutlak üzerind düşüneceği ve şükredeği nimetler bahşetmiştir.Geçmişte yaşanmış olaylardanders almalı ve elimdekilerin farkında olmalıyım.Nimeti azgınlaştığından dolayı kaydedenlerden olmamalıyım.
ZÜMER SURESİ:Cennet ve cehhennem var,hesap var ve bunlar unutmamam gereken gerçekler.
GAFİR(MÜMİN)SURESİ:Allah'a yönelme iradesini gösterenlere Allah kendi işaretleri ile yardım edecğini vurguluyor.İnsan konuştuklarından da sorumlu olduğunu untmamalı ,kesin bir bilgiye sahip değilse nefsinin arzularına yenilip konuşmamalı,kendini haklı çıkarma çabasına girmemelidir.Peygamberlerle tartışmaya girmek insana yarar sağlmaz.İnsanı daha da zarara sokar.
Allah'ın canımızı alacağı sürenin bile belli olmasında birçok hikmetler gizlidir.iNSANIN CANI GÖRECEKLERİ,YAŞAYACAKLARI,ÖĞRENECEKLERİ BİTMEDEN ALINMAZ İNSAN KESİNLİKLE BOŞUNA YAŞAMAZ..
Fussilet suresi:ALLAH'IN NİMETLERİ İNSAN İÇİN BİR LÜTUFKEN ALLAH İSTEDİĞİ AN AZAB ARACI HALİNE GETİRİLEBİLİR.ALLAH BU GÜCE SAHİPTİR.insanların bize kötülük yapmaları bizim irademize yön vermemeli ,biz kötülük yapmamalı,irademizi başkalrının davranışlarının yönetmesine izin vermemeliyiz.
ŞURA SURESİ:Allah kullarına hiç bir şeyi rastgele vermez altında bir hikmet gizlidir.Allah'ın yardımını kesmesiyle gemi nasıl denizin ortasında kalakalırsa ,İnsan da Allah'ın yardımı olmadan öyle kalakalır.Allah'ın yardımını gören insan zorluklar karşında güçlü irade sergileyebilen insandır...Kıyametin anlamını bilen insan ondan korkar ve gelmesinden endişe eder daha çok çalışması gerektiğini bilir.Ancak cahil insan kıyameti öne almaya çalışr ne istediğini bilmez çnkü...
ZUHRUF SURESİ:Şeytan insana gerçekleri farklı gösterir ,insanın gözünü boyar,onu aldatır.Allah verdiği kararları yürülüğe koymak için kimsden izin almaz.İnsan doğrunun kendisi olduğunu düşünüp aldanmamalısadece doğru yolda olmayı ALLAH'tan her daim dilemelidir.
DUHAN SURESİ:Allah merhemetinden azabı bile yavaş yavaş verir ancak kendini düzzeltmesi beklenen kul yeni azaba şiddetle yakalanır.Nimet kiminin azamsı,kiminin de hidayetini artırması için verilir.Altında yatan hikmeti ise ancak Allah bilir.
CASİYE SURESİ:Zaman bitiyor insan diz çökerek karşılayacağı sona yaklaşıyor.Bedeni ile yer ve gök karşısında bir değeri olmayan insanın ruhu ile Allah katında çok önemli bir yeri vardır.En derli toplu,düzenli .hürmetli halimizle huzuruna çıkacağımızı bildiğimiz Alllah'ı gün içerisinde unutmamalıyız.
AHKAF SURESİ:İnsan her şeyin en iyisine kendisinin layık olduğunu zanneder ve aldanır.Halbuki her insan Allah katında değerli ve farklıdır.İnsanın doğru yolda gitmesi kadar o yoldakararlılık göstermesi de önemlidir.Yaptığımız iyi işler dahi bize verilen ilham iledir.Mümin buu unutmamak ve saygılı olmak zorundadır.
ZARİYAT SURESİ:İnsan nereye baksa nefsini görür. surede yapılan benzetmeden hareketle ağır yük taşıyan nehre baksa kendini ve ağır sorumluluğunu görür.Düzgün bir yol takip eden gökyüzüne baksa kendinden beklenileni ,sırat-ı müstakimi hatırlar.Öğüdün insanın içine işelemside büyük bir nimettir.insana nasihat dinlemek yarar sağlar zarar değil.nasihatle insanın bilgisi artar.unuttuğunu hatırlar.H.z Ömer :BENİ ELEŞTİRNE ALLAH MERHAMET ETSİN...
İnanmak mü'min olmanın anahtarıdır.Bu surelerde de yine en çok iman,
tevhid ve salih amel üzerinde durulmuş; çünkü en mühim, en zor mesele
iman! Hepimiziman ettik diyoruz ama kendi çıkarlarımıza ve nefsi
tutkularımıza göre meşrulaştırdığımız bir çok konuda 'kul hakkı'
aklımıza bile gelmiyor.Maun suresi bana bunu hatırlattı.Allah muhafaza
'yalnız dini inkar eden yetimin ve öksüzün hakkını vermez, zayıfı
ezer...' buyruluyor.Günümüzde insanlar 'ben' davasında malesef hodgam
nefislerin elinde ve büyük bir yanılgıda..Bu nimetlerin nefsimi
coşturmak için değil hidayete ulaşmak için bir vesile olduğunun farkında
olmalıyım.Necm suresinde 'Zengin eden, sermaye veren de odur.'
buyruluyor.Ben ahiret gününe inanıyorsam dünya malına düşkün olmamalıyım
ve bana verilenleri benden isteyenden esirgememeliyim.Benden isteyeni
inciltmemeliyim; çünkü zaten bu nimetlerin asıl ve tek sahibi ben
değilim.
Rabbim benim mutluluğumu istiyor.O insanı en güzel biçimde
yarattı, şanını yüceltti, doğru yolu gösterdi, terk etmedi.'O gün kişi
kardeşinden, anasından, babasından, eşinden, çocuklarından kaçar.'
(Abese 34/36) Eğer ben fani olana aldanmayıp Rabbimin rızasına
kavuşabilirsem O beni terk etmeyecek.Çünkü Allah beni anne ve babamdan
daha çok sever..
İnsan her darbede imana biraz daha yaklaşmakta.Ama
yine de doğru yolu gösterecek olan Allah'tır. (Duha 7) Bu sebepten daima
dua etmeliyim ki Allah yüreğimi imandan ayırmasın ve daima isyandan
uzak tutsun.İnşirah suresinde Allah gamlı gönülleri ferahlatıyor.Adeta
yokluğunun çaldığı ne varsa varlığı ile geri getiriyor.Aşk ile
diriltiyor...
İnsan nankördür (Abese 17) ve de cahil.Gözlerini
kamaştıranın dünya olduğunu sanıyor ve boşluklarda yerini genişletmeye
çalışıyor, gaflete kapılıyor.O boşluktan düşerken çaresiz kaldığında
tekrar içinde taşıdığı kurtuluşa gıpta ile yaklaşıyor ve belki de nasip
olmuyor iman!Gaflete kapılmamam gerektiğini tekrar
hatırlıyorum.Kuvvetine güvenerek Allah'a isyana cesaret edenin sonunu
Fil suresinde bildiriyor Rabbim ve O'nun dinine yardım ve hizmet edenin
daima galip geleceğinin müjdesini veriyor..Güven ve huzur
veriyor..Allah'a dayanınca, O'nun yolundan gidince O'nun muhafazası
altında olacağımı hissettiriyor.İnsanın en çok ihtiyaç duyduğu güven
duygusu, güvende olduğunu bilmesidir.Allah'a teslim olursam güvende
olacağım..İnsan en kıymetlisini Allah'a emanet ediyor.Gönlü ancak
Yaratan'a dayanmakla rahat ediyor.Nitekim Felak-Nas surelerinde de
insanların, şeytanın, cinlerin kötülüğünden, hasetinden herşeyin
hükümdarına, ilahına sığınmayı öğütlüyor..'Allah herşeye şahittir.'
(Buruc 9) Bizim halimizi en iyi bilendir. (Necm) Ben nefsimi en berrak
sularda arındırıp gönlümü sadece Allah'a adarsam O beni geri
çevirmeyecek.Yeterki fani olana değil baki olana yönelmeyi bileyim.
'Rabb'inin bağışlaması bol ve geniştir.' (Necm 29) Allah bana bir yol
gösterici, hakkı ve hayrı gösteren bir rehber gönderdi, ben bunun
bilincindeysem Kur'an'dan yüz çevirip düşük ve değersiz hayatın peşinde
koşanlardan olmamalıyım.
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki 'acaba ben münafık mıyım?' diye durup
kendimize sorduğumuz, Allah için nefes aldığımızı unuttuğumuz bir
çağ.Dünya bahçesindeki dikenleri görüp onlardan incinerek dikenleşmeye
teşvik eden bir çağ.Önemli olan gül tabiatlı olabilmektir.Yani araya kış
gibi çilelerde girse onları bahar gibi kucaklayarak bütün aleme bir gül
olabilmek..Allah'a kul, Gül Nebi'ye gerçek bir ümmet olabilmek..
Kevser
suresinde Rabbin için namaz kıl buyruluyor, namaz bana göre bir
terapidir, sancıma ilaç, yanık yerime merhemdir, ferhalıktır.Seccade en
sevgiliyle buluşma noktasıdır.Namazımı layıkıyla kılmam, her an münafık
olmaktan korkarak hakkıyla eda etmem gerekir.Allah için yaşıyorsam O'na
imanımı tevazu içerisinde göstermem gerekir..
Dünyada yaptığımız hiç
bir amel karşılıksız kalmayacak.Nasıl yaşarsam öyle öleceğim, nasıl
ölürsem öyre dirileceğim.İnanıyorsam bu gerçekleri göz önünde
bulundurarak yaşamak zorundayım.Rabbim'e yaklaştıracak amellerle meşgul
olmalıyım.Salih amel işlersem dünyada da cennette de nimetleneceğim.Eğer
gafillerden olursam dünyada huzursuz ve mutsuz olacağım, Allah'tan
uzaklık ve ayrılık ateşi içinde kahrolacağım, öldükten sonra da bu acı
manevi azap olmaktan çıkıp hissedilir bir azaba dönüşecek.Allah Teala
cümlemizi kendisinden uzak olma ateşinden ve cehennem azabından
korusun...
Kuran bize dengeli bir hayat tasavvur ediyor.İki dünyada da mutlu olmanın yolu bu dengeyi korumak.
Doğanın dönüşümünde olduğu gibi her şeyde bir denge var. Martıların yumurtalarını yok etmek isteyince fare baskınlarının başlaması; dengenin bozulduğunda olabileceklerin göstergesidir. Dünya hayatını dengeli bir şekilde yaşamakta; Allah'ın emir ve yasaklarını dikkate almakla, Kur'an ve sünneti rehber edinmekle olacak. Allah yokmuş gibi bir hayat sürmek bütün dengeleri alt üst ediyor. Cennet için yaratılan insanın midesinin doyması yüreğinin ve ruhunun aç kalmasını engellemiyor.Bu dengesizlik çok acı sonlar getiriyor. Neticede insanın maneviyatını fareler basıyor...
İnsan birgün yaptıklarının hesabını verecek. Benim yaptıklarımın sorumluluğunu üstlenecek bir bilince sahip olmam gerekiyor.'Kur'an insanlık için bir bilinç kaynağıdır.' Ben tüm varlığımı Rabbime borçluyum.
Bu sureler bana 'hiç'likten geldiğimi, sahip olduğum her şeyin emanet lütuflardan ibaret olduğunu idrak ettiriyor. Hamdi hatırlatıyor..
'Hala bakmazlar mı....' Bakmam ve görebilmem gerek, idrak edebilmem için kalbimin haram ve günah paslarından arınmış olması gerek. Herkes için aynı kainat aynı ayetler var ama insan kalbine aldırabildiği kadarını hissediyor.
Kainat sır ve hikmetlerle donatılmış esrarlı bir kitap gibi insanın ibret nazarına sunulmuş. Şair der ki:'Kainat baştan başa Allah'ın en büyük kitabıdır. Bu büyük kitabın hangi harfini okursan, manasının hep Allah olduğunu görürsün. Kainatın hangi zerresi üzerinde tefekkür etsen, seni Allah'a ulaştırır.'
Aalında zaten insanın kendi içinde Allah inancı bulunuyor o inansa da inanmasa da her an Allah ile.. İnanmayan insan da zaman zaman Allah'a dönüyor ama nefs ve şeytan onu yine yoldan çıkarıyor.Lakin bu dünya gelip geçici sonunda kesin dönüş var. Dönüp dolaşıp yine asli vatanımıza, Allah'a döneceğiz. Ait olduğumuza sadık olmalıyız..
GAŞİYE SURESİ:Tok olmamızda ,susuz kalmamamızda bizler için birer nimettir.Deveden yola çıkılarak şu gerçeği fark etmeliiz ki deve bile bu nimetlerin yokluğuna sekiz gün tahammül edebilme başarısını göstermektedir.Düşünüp ders almak ve yarar sağlamkta bizim elimizde,ibret almayıp zarara uğramakta.Dünyada önemli işler yaptığımızı düşünürken aslında bize hiç bir faydası olmayan işler peşinde koşturuyor olabiliriz.Dikkatli olmalıyız.
Kehf suresi:Allah insanı tekrar yaratma kudretine kadirdir.Allah'ın mağarada uyuyanları uyandırma zamanında dahi bir çok hikmetler gizlidir.Önemsiz ayrıntılara(mağarada kaç kişi vardı,ne kadar uydular)takılıp önemli kısımları kaçırmamalıyım.Amacımdan sapmamalı bana verilmek isteneni anlamaya çabalamalıyım.Peygamberler azab getirmek için değil insanları uyarmak için gelmişlerdir.Ancak inanmayanlar bencillik duygularında o kadar ileri gitmişlerdir ki bir kişinin(peygamberin)başkaları için bir şeyler yapmaya çabalamasını anlayamamaktadır.Diğerkam olma yatisine sahip insanların yapmaya çabaladıklarını,fedakarlıklaarını bencil olan insanlar anlayamazlar.Tatmadığımız ,sahip olmadığımız duyguları anlayamaz,saçma buluruz.Empati yapabilmeliyiz.Zülkarneyn kıssaından ders almalı bana verilen nimetlerin şükrünü yapabilmeliyim.İnsan bilmediği alanlar konular hakkında erken yorumlarda bulunup kendini zarara sokmamalı.(h.z musa-hızır)
Surede özellikle olumsuzlukla karşılaşan müslümanların canlarının Allah için değerli olduğu,zor durumda kaldıklarında bulundukları ortamı değiştirebileceklerinden bahsediyor.BEN RABBİM İÇİN ÖNEMLİYİM...
Hz. Muhammed'e peygamberlik ''Oku!'' emriyle Mekke'de veriliyor ve cereyan eden olaylar bu çerçevede gerçekleşiyor. Önce İslam ile şereflenen müminlerle olan diyalog ve onların din kalplerinin ferahlatılması sonra iman etmeyen yahut kitap ehlinden insanların günlük yaşantılarına, sorularına binaen ayetler iniyor. Mekke döneminde meydana gelen olaylar ve kurandan yansımalarını şu şekilde özetleyebilirim: Mekki ayetler öncelikle insanların Allah'tan başka taptıkları şeylerden vazgeçmeleri üzerine odaklı yani bir olan Allah'a iman söz konusu. Bu geçmişte yaşamış bir takım kavimlerin helak oluşlarıyla da açıklanmış. Yeni bir toplum yaratma ve topluma yayılmış olumsuz davranışlardan uzaklaşmaya yönelik ayetlerdir.
Önemli olaylar ve bunlarla ilgili inen ayetler:
İlk peygamberlik emrinin başlangıcı: Alak suresi ilk 6 ayetle sabittir.Üç yıllık vahiy kesintisi ardından Müddessir 1,2 ile yeniden ayetler inmiş. Önce yakın akrabadan başlamak üzere insanları uyarmış, Şuara 214. Peygamberliğin dördüncü yılında Hicr 94 nazil olmuş, açık olarak İslam'a davet başlanmış. İlk Müslüman olanlar ile ilgili Vakıa 24 inmiş. Hz. Ömer'in Müslüman olması Taha suresini okuması üzere olduğu bilinir. Peygambere inanmayıp alay edenler ise Mutaffifin 29-32, Enbiya 98 gibi bir çok ayette hem yerilmiş hem akıbetlerinin fena olacağı bildirilmiş. Nahl 101-105 ayette peygambere inanmamışlar, ona gelen vahyin kaynağı hakkında tartışmışlar Sad 4-5 ile peygamberi verecekleri hiçbir ücret karşılığında yolundan döndüremeyeceklerini anlamışlar. İnananların işkenceye uğramaları ve imtihan olunacaklarına dair Meryem 77- 80, Nahl 106, Ankebut 1-3, Ali İmran 142.ayetleri inmiştir. Müslümanların bir kısmı Habeşistan'a hicret ettiğinde Necaşi'ye Meryem Suresi 27-30. ayeti okumuştu Hz. Cafer. Sonrasında Haşimoğullarına karşı başlatılan bir boykot süreci ve bir hüzün yılı zuhur ediyor. Kasas 56 Ebu Talib vefat etmeden önce inmiş, peygamberin onu kendisinin hidayete erdiremeyeceğinden bahsediyor. Taif günü peygamberin başına gelenin diğer peygamberlerin de başından geçtiği Zuhruf 31,32 . İsra olayı İsra 1 ile anlatılır. Miraç dolayısıyla Bakara suresinin son 2 ayeti Hz. Muhammed'e doğrudan vahyediliyor, namaz farz kılınır. Peygamberliğin 8. yılında İranlıların Rumları yenmesi üzerine müşrikler olan Mekkeliler bu habere çok sevinirler ve Rum 1-5 ayetleri iner. İkinci akabe biatı sırasında Tevbe 111 ayeti indirilmiş. Sonrasında Medine'ye hicretle Medine dönemi başlamıştır.
Kadir
TETİK-12070351-YDÖ 1
YASİN
SURESİ:
Allah(cc)
peygamberimizi atalarını ve bütün insanlığı helak olan kavimleri örnek
göstererek uyarması ve doğru yola iletmesi için
görevlendirmiştir.Peygamberimizden önce birçok kavimlere peygamber
gönderilmiştir.Ancak çoğu inkarcılığı ve sapkınlığı seçip helak olmuşlardır.Bu
konuda da peygamberimize birçok uyarıda bulunulmuştur.Allah(cc) bizlere birçok
nimetler lutfetmiştir.Bizler bu nimetler Allah’a şükretmeleyiz ve onu
yüceltmeliyiz.Allah(cc) şeytandan uzak durmamız için bizleri uyarmış ve ona
uyanların büyük azap göreceğini bildirmiştir.Eğer bizler Allah’ın emirlerine
uyarsak ve iman edersek bizleri ebedi bir cennet beklemektedir.Ama bizler
şeytana uyarsak bizleri ebedi bir cehennem beklemektedir…
FURKAN
SURESİ:
Furkan hak
ile batılı birbirinden ayıran anlamına gelip Kur’anın isimlerindendir.Allah
tektir ve onun eşi benzeri yoktur.O her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır.Öyle
mükemmel bir düzen ki her şey denge içindedir.Peygamberimiz ve diğer peygamberler
ümmi yani beşer olarak görevlendirilmişlerdir.Böyle olunca inanmayanlar
peygamberlerinde kendileri gibi insan olduğunu bildikleri için inanmamışlar ve
peygamberlerin yanında üstün güce sahip mahlukatlar ve mucizeler
aramışlardır.Birde bu sureden şunu anladım;Allah(cc) haram olan cana kıymanın
ve zinanın büyük günahlardan olduğunu bildirmiş ve buna uymayanları azaba
uğratacağını bildirmiştir.Bu surede şu konu çok açıktır ki peygamberimiz bütün insanlığa gönderilen ümmi bir
peygamberdir.
FATIR
SURESİ:
Fatır,yaratan,yoktan
var eden demektir.Surenin de adından anlaşılacağı gibi Allah evrendeki her şeyi
yoktan var etmiştir.Herşey öyle mükemmel yaratılmış ki Allah’ın emri olmadan
bir yaprak bile kıpırdamaz.Herşey yalnızca Allah’a mahsustur.Birde bu surede ahiret
hayatı ve Allah’ın bizlere verdiği nimetler bu surede en güzel şekilde
anlatılmıştır.Şükretmeyi bilmeliyiz ki Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerimize
olsun!!
MERYEM
SURESİ:
Surenin
adından da anlaşılacağı üzere bu sure Hz. Meryem’in Hz. İsa ‘yı nasıl dünyaya
getirdiğini anlatan bir suredir.Allah ne doğmuştur ne de doğurmuştur.Onun bir
çocuğa da ihtiyacı yoktur. O, ol der ve olur.Hz Meryem
‘in Hz. İsa’yı meydana getirmesi de Allah’ın kudretidir.İlk ayetlerde Hz.
Zekeriya’nın yaşını ileri ve hanımının kısır olduğu halde Allah’ın onlara Yahya
isimli bir çocuk vermesi de Allah’ın kudretindendir.Birde bu surede birçok
peygamber kıssaları ve kıyametle ilgili sahneler bildirilmiştir.Şunu çok iyi
anladım ki Allah(cc) istediğine can verir istediğinin de canını alır.Onun
kudreti her şeye yeter ve o her şeyin sahibidir.
TAHA
SURESİ:
Hiç şüphesiz
Allah(cc) kur’an’ı bütün insanlara indirmiştir.Evrendeki her şeyin hakimi O’dur.O,her
şeyi bilir ve görür.Bu surede geçen Hz. Musa kıssası bizlere onun ve kavminin
yaşadığı sıkıntılar ve onların Firavundan kaçışı ile Firavunun helak oluşunu
bildirir.Hz. Adem ve şeytanın onu kandırması hadisesi de bu surede bu surede
bildirilmiştir.Yine bu surede kıyamet sahnesinden bazıları anlatılmıştır.Şunu
iyi anladım ki Allah(cc) bizleri helak olan diğer kavimlerden ders çıkarmamız
ve şeytandan uzak durmamızı açık bir şekilde emrediyor.
VAKIA
SURESİ:
Bu surede
bizlere kıyametin nasıl gerçekleşeceği ve kıyametten bazı sahneler
bildirilmiştir.Kıyametten sonra ahrette Allah’a yakın olanlar ebedi bir
mutluluk ve mükafatlarla ödüllendirileceklerdir.Ama Allah’ı inkar edenler ise
cehennemde ebedi yanacaklar ve yiyecekleri zakkum içecekleri ise kaynar su
olacaktır.Bu sureden ibret almalıyız ki bizler Allah’a yakın olan kullarından
olalım ve Allah’ sürekli zikredip yüceltelim….
ŞUARA
SURESİ:
Allah(cc)
birçok peygamber görevlendirmiş ve sapmış kavimlere göndermiştir.Bu
peygamberler ise sapkın kavimleri Allah’a iman etmeye ve tövbe etmeye davet
etmişlerdir.Ama kavimleri peygamberlerini beşer oldukları için yalanlamış ve
Allah’ı inkar etmişlerdir.Bir de bu surede birçok peygamberlerin kıssaları
bildirilmiş.İnsanların bundan ders çıkarması ve aynı hataya düşmemesi
emredilmiştir.Bizler bu sureden ders çıkarmalıyız ve Allah’a içtenliğimizle
iman etmeliyiz….
NEML
SURESİ:
Allah(cc) bu surede Kur’an’ın namazımızı dosdoğru
kılmayı,zekatlarımızı vermeyi ve ahrete de kesin olarak inanmamızı kesin olarak
emrediyor,bu kitabın hidayet rehberi ve müjdeleyici olduğunu bildiriyor.Allah(cc)
Hz. Süleyman ve Hz. Davud’a bazı hikmetler vermiştir.Kıyamet bir gün mutlaka
gerçekleşecektir ve mü’minler mükafatını fazlasıyla alacaklardır.Fakat
inkarcılar ise ateşe atılacaktır.Hamd yalnızca Allah’a mahsustur ve hepimizin
gideceği yer onun huzurudur.Allah(cc) bizleri sadık kullarından nasip eylesin
inşallah!!!
KASAS
SURESİ:
Allah(cc)
bizleri Kur’an’ı öğüt alalım ve doğru yola girelim diye göndermiştir.Nüzul
sırasına göre okuduğumuz bu surelerde çoğu surede geçen Hz. Musa ve Firavunla
yaşakdıkları oların kıssaları anlatılmıştır.Hiç şüphesiz zulmedenler elbet bir
gün cezasını bulmuşlardır.Bizler bu sureden iyi ders çıkarmalıyız ve geçmişteki
sapkın kavimlerin yaptıklarından uzak durmalıyız.
İSRA
SURESİ:
Bu sur
bizlere peygamberimizin Mescit-i Haram’dan Mescit-i Aksa’ya mucizevi bir
şekilde getirilmesi ve Allah’ın huzuruna çıkarılmasını anlatmıştır.Her kim
dünya hayatını tercih ederse Allah ona dilediğini verir ve o kişinin gideceği
yer cehennem olur.Ama mümin kimse ahiret hayatını tercih edip ona göre amel işlerse
onun gideceği yer ise cennettir.Bu sureyle namaz farz kılınmış ve teheccüd
namazının hikmeti peygamberimize bildirlmiştir.Muhakkak ki iyilik isteyenler
iyilik bulur,kötülük isteyenler ise kötülük bulur.Yine bu surede Hz. Musa ve
Hz. Nuh peygamberlerin kıssaları bildirilmiştir.Allah bizlere namazı farz
kılmıştır ve bizler namazlarımızı Allah rızası için kılmalıyız!!!
Duha Suresi:
-Yüce yaratıcı hiçbir zaman kullarını yüzüstü bırakmaz.
Rahmeti ve merhameti sürekli biz kulları üzerinedir. Allah(cc) bizlere dünyanın
geçici olduğunu, ahiretin sonsuz ve hayırlı olduğundan haber veriyor. Allah bu
surede insanın kendini sorgulamasını ve kudretini bir kez daha anlamasını
istiyor. Ayrıca kullarını düşkünleri kollamaları için uyarıyor.
İnşirah Suresi:
-
Hz.
Peygamber (s.a.v.) çocukluk döneminde yaşadığı olayları anlatıyor ve biz
insanlara her zorlukta bir kolaylık olduğunu bildiriyor. Öyleyse yaptığımız her
işte Yüce yaratıcıya sığınmalı ve asla umutsuzluğa düşmemeliyiz.
Asr Suresi:
-
Sure,
insanların müstesna bir kul olmak için yapması ve yapmaması gerekenleri
vurguluyor. Ayrıca bu sure bizlere Kur’an’ın güncelliğini koruduğunu
gösteriyor. Günümüz bozulmuş toplum yapısı için Asr suresi en iyi yol gösterici
surelerdendir.
Adiyat Suresi:
-
İnsanoğlunun
nankörlüğünü, doymak bilmeyişini ahiret için çaba sarf etmediğini anlatıyor. Ancak bu dünya sonsuz değildir ve böyle
yaşayan insanları hesap gününde açı bir son beklemektedir.
Kevser Suresi:
-
Hz.
Peygamber aracılığıyla insanlara verilen nimetler karşılığında Allah’a kulluk
etmesi ve kurban kesmesi emredilmiştir. Peygamberin getirdiklerine karşı
gelenler ise kınanmıştır.
Tekasür Suresi:
-
Dünya
malı peşine düşmüş biz insanların yaptıkları hatalardan ve yolun sonunda
insanları bekleyen acı sondan bahsedilmektedir. Bu sureyi hayatımıza düstur
edinmeli, dünya malı peşinden koşarken bir kez daha düşünmeliyiz.
Maun Suresi:
-
Kafirlerden
ve riyakârlardan bahsetmektedir. Bu sure iman etmeyenleri yermiş, imam edenlere
de kötü örnek olarak riyakârları göstermiştir.
Gerçekten inanan insan ibadetlerini ve iyiliklerini gösteriş için
yapmamalı, diğer insanların haklarını gözetmelidir.
Kâfirun Suresi:
-
Müşrikler
sert bir şekilde uyarılmış, hiçbir şekilde dinden taviz verilmeyeceği
bildirilmiştir. Sure Hz. Peygambere müşriklere karşı takınması gereken tavrı
göstermiştir.
Fil Suresi:
-
Fil
vakasını anlatmaktadır. Yemen Valisi Ebrehe’nin Kabeyi yıkmak için yaptığı
sefer sonucu Yüce Allah Ebrehe’nin ordusunu Ebabil kuşlarıyla helak etmiştir.
Sure Allah’ın kudreti ve azap edici gücü karşısında hiçbir kuvvetin
duramayacağını anlatmaktadır.
Felak Suresi:
-
Her
türlü kötülükten yalnızca Allah’a sığınmamızı öğütlemektedir. Zaten Hz.
Peygamber’de bu surenin en güzel sığınma dualarından olduğunu ve çok okunması
gerektiğini tavsiye etmiştir.
Nas Suresi:
-
Surede
sinsice kötülük yapan cinlerin ve insanların şerrinden, kalplere vesvese sokan
şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınılması gerektiği bildirilmiştir. Hz. Peygamber
bu surenin koruyuculuğunu anlatmış, bol bol okunmasını tavsiye etmiştir.
İhlas Suresi:
-
Hz.
Peygamber bu surenin üçde birine denk olduğunu söylemiştir. Her namazında ihlas
suresini okuyan bir sahabeye “O’nu sevmen seni cennete götürür” buyurmuştur.
Necm Suresi:
-Hz. Peygamberin sadece Cebrail tarafından gelenleri tebliğ
ettiği bildirmektedir. Hz. Peygamber Allah’tan gelenleri sadakatle tebliğ
etmiş,hiçbir ekleme yapmamıştır. Hz. Peygambere ve getirdiklerine inanmayıp
meleklere Allah’ın kızları diyen müşriklere onlardan önce helak olan kavimler
gösterilmiştir.
Önce ki peygamberlerle Hz. Peygamber arasındaki ortak
vahiyler belirtilmiştir.
Abese Suresi:
-Abdullah ibn Ümmi Mektum olayını anlatarak başlar. Kıyamet, öldükten
sonra dirilme, vahiy ve peygamberlik konuları ile devam eder .Abese suresi
kıyameti tüm dehşetiyle anlatmış, insanlar uyarılmıştır.
Kadr Suresi :
-Vahyin önemini vurgulamaktadır.Surede geçen gece Kadr gecesini
anlatmaktadır.B sebeble Kadir gecesi bin aydan daha hayırlı kabul edilir ve ibadetle
geçirilir.Böyle yüce bir kitap ömür boyu rehber edinilmelidir.
Kari’a Suresi :
-Herşeyin bir sonu olduğu gibi dünya hayatınında bir sonu
vardır.Sure kıyametten ve dehşetinden bahseder.kıyamete ve hesap gününe vurgu
yapılır.yüce yaratan kullarından bol bol iyilik yapmalarını istemiştir.çünkü
her kul hesap gunun de iyiliğinde kötülüğünde karşılığını bulacaktır.Kıyamet
ansızın gelecektir ve insan hesap gününe hep hazırlıklı olmalıdır.
ZEYNEP GENÇTÜRK 12070166
İBRAHİM SURESİ:Allah iman edenleri hem dünyada hem ahirette kelime tevhidle sağlamlaştırır,Allah'ın dinini yalanlayanları saptırır.Kur'an insanlar için bir uyarı Allah'ın tek ilah olduğunu bildirmek ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye indirilmiştir.
ENBİYA SURESİ:Peygamberlerin tevhid inancını kullarına ulaştırmak için verdikleri mücadeleler anlatılmaktadır.inananların cennetle müjdelendiği ,inanmayanların ise azaba uğrayacaklarından ölümsüzlük olmadığından ,dünya hayatıyla bitmeyeceğinden -her nefsin ölümü tadacağından-bahsedilmektedir.
MÜ'MİNUN SURESİ:Rabbinin azametinden korkanlar ,ayetlerine inananlar,Rabblerine ortak koşmayanlar için Allah tarafından bir hayır mükafat vardır.hiç bir zorluk karşısında Allahtan uzaklaşmamalıyız O'na daha çok sığınmalıyız Allah kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemez.
SECDE SURESİ:Allah dileseydi,iyiliği ve kötülüğü seçebilmeleri için insanları serbest bırakmazdı,herkesi imana sevkedebilirdi.ama böylece dünya hayatı ahiret kazanmak için uğraşılmaktan çıkar insanlarda melekler gibi olurdu.insanlara verilen iradeleriyle iyilik veya kötülükler kalmaz bunun sonucunda da ahirette farklı karşılık olmazdı.
TUR SURESİ:Ahirette cennet ve cehennemde olacak durumlar gözler önüne seriliyor,müşriklerin yüce peygamberimiz hakkında ona kahin ,şair, deli demeleri ve çekecekler müthiş azaptan bahsedilmektedir.
MÜLK SURESİ:Allah biz kullarının daha güzel amel yapacağını sınamak için ölüm ve hayatı yaratmıştır.biz de bizim için yaratılan bu dünyada amellerimizi düzgün yapalım ki ahirette mükafatlandırılabilelim. O mutlak güç sahibidir.
HAKKA SURESİ:bu surede kıyamet gününün dehşet halini gözle görülmedkçe tam olarak bilinemeyeceği,mü'min ve kafirlerin kıyamette karşılaşacaklaı durumlardan bahsedilmektedir.
ME'ARİC SURESİ:Bu surede beni Allah'a yakınlaştıracak olan ibadet ve güzel davranışlardan,bunun karşılığında cennetiyle müjdelediğinden bahsediyor.kafir olan kimselerin Allah'la ve Kur'an'la alay etmeleri üzerine onların uğrayacağı çetin azabı bildiriyor.
NEBE SURESİ:Yüce Allah kendisine iman etmemizi O'na en doğru şekilde kulluk etmemizi, bununla bize cennetini vaad ediyor.şüphesiz Rabbim iyiliğinde kötülüğünde karşılığını verir.
NAZİ'AT-İNFİTAR-İNŞİKAK SURELERİ:Yüce Allah bu surelerde bağlantılı olarak kıyametin dehşet tasvirlerini yapmakta inanmayanlar için elem ve azap olacağını,inananlar için de sonsuz mükafat olacağından bahsetmetedir.seçim benim irademle bile bile ateşe girmek mi yoksa sonsuz ödüllendirilmek ve yüce Allah'ın sevgisini kazanmak mı ? Allahım irademi hayırlı işler için kullanmamı nasip etsin .
GENEL KONULAR
-Tevhit , nübüvvet , vahiy , vahyin açıklayıcısı ve
taşıyıcısı ,ALLAH a ibadete çağırıldığı ahiret hayatı , sabreden ve sabretmeyen
insanların durumu
Küfrün ve batıl inançların reddi
YUNUS:
98. ayette Yunus peygamberin adı geçmektedir bu nedenle bu
isim verilmiştir.
Kıssalardan bahsedilmesi benim ibret almamdır.
2 ve 3. Ayet: Vahiy ve vahyin getiricisi açıklayıcısı
hakkında bilgi vermiş gönderen yani Allah (cc)özelliklerinden O nun kudretinden
bahsetmiştir.
O nun izni olmadan hiçbir şefaatçi bulunmaz. Bizi idare ve
kontrol eden O dur.
Ben idare edilmeyi sevmem Yaratıcım dışındakilerinin
idaresini. Eğer O nun gösterdiği yola da uymazsam yaşamamın bir mantığı
kalmayacağını düşünüyorum. Çünkü ben yaratıldım benim kudreti sonsuz bir
yaratıcım var.
12. ayet: insana bir sıkıntı dokunduğu zaman her halinde
bize yalvarır.
ELHAMDÜLİLLAHİ ALA KÜLLİ HAL.
37.ayet: Kur an kusursuz bir kitaptır.
44. ayet:……fakat insanlar nefislerine uyarak kendilerine
zulmederler..
KULUNA HİÇ ZULMETMEZ HÜDA’SI
KULUN ÇEKTİĞİ KENDİ CEZASI
Ben bir konuda inat ettiysem illaki onun için değildir.
İstediğim benim düşüncemin önündekidir. Setim kaybolursa düşüncemde gidebilir.
Peygamberimizin hayatından örnek verilmiştir. Okuyup geçmem
için değil ibret almam içindir.
96-97.ayetler: Son pişmanlık fayda etmez.
Benim görevim bana bildirilene elimden geldiği kadar uymak
gerisini düşünmemem gerekiyor.
HUD:
Hud as . hayatından bahsettiği için bu adı almıştır.
Belirlenmiş vaktimi yani kıyametim yani ölümüm dönüşüm
yalnız O na olacaktır.
Peygamberlerin benden (bizden) istediği neydi. Hiçbir şey
istemeden Şanı yüce olana itaat etmekti. Ben insan olarak inanma ihtiyacım
vardı ve kendi bulduklarıma inanıyordum . benim inandıklarım beşer özellikleri
taşıyordu Peygamberlerin bildirdiği ALLAH hiç birine benzemiyordu. Ne
kaybederim ki ….. Acı çektirmek çektirmeyi sevmek benim kanında var.
71-72 . ayet: Hz.İbrahim’in karısı şaşırmıştı
O dilediği her şeyi yaratabilir. O nun şanı yücedir.
YUSUF:
3.ayet:……Halbuki sen ondan önce bunları bilmeyenlerden idin.
Peygamberin (SAV) bir sihirbaz olmadığını vahyin bir şiir
olmadığını bir kez daha okumuş ve anlamış oldum.
23 ve 24. Ayetler: Allahümme ecirna minen-nisa
Allahümme ecirna miner-rical
Bu sure manevi olarak bana her zaman ağır gelmiştir. Hz .
Yakub ’un sabrı Hz Yusuf un hasreti
diğer kardeşlerin niyet bozukluğu.
Hz Yusuf kıssası benim ilk öğrendiğim hikayelerdendir. Önce
çocuk aklıma şimdide yetişkinlik aklımla okumak iyi geldi.
Bu kıssa günümüzde çok kullanılmakta. Buna bir sınırlama
getirilmeli okumayan insanlarımız yanlış öğrenip yanlış aktarabiliyor.
Bana okumayı öğreten Rabbim’ e şükürler olsun.
HİCR:
Medine nin kuzeyinde semud kavminin yaşadığı yerdir.
10.ayet: Ey MUHAMMED seni önceki topluluklara da Peygamber
gönderdik. Evrensellik .
Bana verilen nimetler bir ölçü içinde yaratılmıştır. Bu
dünya benim için dizayn edilmiş benden önce de benim gibiler yaşamış.
Yaratılışımın ve belki de bu dünya ya gönderilişim imtihanın gözler önüne
serilmiş.
EN’AM:
Koyun keçi sığır ve deve cinsi hayvanları ifade eden bir
kelimedir.
Peygamberler bize
gönderildi ve bizi uyardılar Rabbimi tanıttılar benim iyimi kötümü bildiğini
yaptıklarımı ve yapacaklarımı bildiğini aslında benim O nu tanıyacak vasıfta
yaratıldığımı ama bu şekilde yürümediğimden sapıklığa düştüğümü gördüm.
Okuduklarımdan Allah
ın emir ve yasaklarına uyacak bir topluluğun elbet bulunacağını kurtuluşa
ereceklerinde bunlar olacağını anladım
SAFFAT:
Sıra sıra dizilen saf saf duran demektir.
Rabbimin nimeti olmazsa bende isyan edenlerden olabilirim. O
her şeyi yaratan kulları için en hayırlısını bilen iyiliğe iyilikle karşılık
veren hemen azab vermeyendiri
LOKMAN:
HZ Lokman ın ismi geçmektedir.
Hz Lokman ın oğluna verdiği nasihatler benim de uymam
gereklerdir. Allah azze ve celle her konuda olduğu gibi beni yalnız bırakmadı
şükürler olsun.
SEBE:
Yemen de bulunan bir bölgenin yada bir kabilenin adıdır.
Hz Davud ve Hz Süleyman kıssalarından bahsedilerek örnekler
verilmiştir. Müşrikler ahireti inkar edenlerdir. Güçlü kimseler zayıf kimseleri
doğruyu bulmaktan alıkoyuyorlar bu nedenle biz inananların etki alanımızı
genişletmemiz gerekiyor.
ZÜMER:
Gruplar demektir.
O gün geldiğinde geri dönüşüm yok bunu bilmeliyim. Zaman
kemale erince karşılaşacağım manzara ezelden beri bana bildiriliyor
gördüklerimi ve okuduklarımı iyi yorumlamalı ve hayatımı şekillendirmeliyim.
MÜ’MİN:
İnanan kimse demektir. Ğafir süreside denir.
Her ümmet kendi peygamberini yalanlamış ve cezalandırmak
istemiştir. Ancak tövbe edenler bağışlanmıştır.
İnkarcıların ailesinden inananlar olduğu gibi inananların
ailesinde de inkarcılar olduğunu böylece idrak etmiş oldum. Çok dikkat etmem
gerekiyor bizden çıkmaz deyip yola devan etmek kolay temel sağlam olsa da üst
katlara dikkat edilmezse yıkılır geriye temeli sağlam enkazdan başka hiçbir şey
kalmaz.
ÖMRÜMÜZÜN SON GÜNÜ
SON BAHARDIR ARTIK
MAZİYE BİR BAKIVER NELER NELER BIRAKTIK.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
GENEL OLARAK
Hakka davet
Vahyin insanlar
üzerindeki etkiler
Allah ın birliğini
gösteren deliller.
Tevhit inanın
getirdiği hakikatler , geçici dünya nimetleri
Kur an ın indirilişi,
firavun ve alkına gelen azaplar, iyilerin ve kötülerin karşılaşacakları
akıbetler.
Öldükten sonra hesap
için toplanış
FUSSİLET:
Genişçe açıklandı
demektir.
Kur an-ı Kerim in
indiriliş amacı belirtilmiş, yüz çevirenlerden ve vasıflarından bahsedilmiş,
Allah (CC) dünya yı yaratması ve görevleri bildirmesi, ad ve semud
kavimlerinden örnekler, inananlar kurtulacaktır, bütün uzuvlarımız bize
şahitlik edecektir.
ŞURA:
Danışma demektir.
Yaratıcı ve
yarattıkları arasındaki ilişkiden söz ediliyor. O her şeyi fıtratı üzerine
yaratandır.
İnsan danışma sonunda
aydınlanır, bilemediği şeyleri öğrenir ve tedbirli olarak hareket etmiş olur.
yalnız kendi fikri iler hareket edenler çoğu kez hüsrana uğramıştır.
ZUHUF:
Yaldız mücevher
demektir.
Gözümle görmediğine
bu böyledir dememeliyim. Günümüz
hukukunda yalancı şahitlik denen bu olayın cezası var ise ALLAH KATINDA
OLMAYACAK MIDIR?
Bana verilen nimetler
cennettekilerin ufak numuneleridir ve geçicidirler. Sınavımı geçersem her şey
daha iyi olacak.
DUHAN:
Duman demektir.
Mübarek bir gece
kadir gecesi olarak algılanmaktadır.
İhlaslı kul olduğum
müddetçe firavun gibi zorbaların elinden
kurtulacağım.
GÖZ BAKAR BEYİN GÖRÜR
BEYNİNDE NE VARSA ONU GÖRÜRSÜN.
CASİYE:
Diz üstü çöken
demektir.
Allah ın verdiği
nimetler bildiriliyor. İnanmayanlar ayetleri alaya alıyorlar. nefsanı arzular,
Allah ım hesap günü
geldiğinde omuzlarımdaki yükten dolayı beni diz çökenlerden eyleme.
AHKAF:
Yemen de ad kavminin
yaşadığı bölgenin adıdır. Uzun kıvrımlı kum yığınları. Casiye suresinin devamıdır.
MAL HAYATIN RAHATI İÇİNDİR
HAYAT MAL TOPLAMAK
İÇİN DEĞİLDİR
AKILLI BİR ADAMA
SORDULAR:
BAHTİYAR KİMDİR BEDBAHT
KİMDİR?
BAHTİYAR YİYİP
EKENDİR DEDİ
BEDBAHT DA ÖLÜP
BIRAKMIŞ OLAN ( ŞEYH SADİ ŞİRAZİ)
ZARİAT:
Esip savuran rüzgar
denektir.
Mü’min kimse nasıl
olmalı ?
Allah dilediği her
şeyi yaratır. Ve insana aklının almayacağı mucizeler göstererek varlığını idrak
etmelerine yardımcı olur.
GAŞİYE:
Kaplayıp bürüyen
demektir.
Cennet ve cehennem
tasviri verilmiş dünyanın yaratılışının mükemmelliği vurgulanarak imana
çağrılıyorum.
KEHF:
Mağara demektir.
Ben inancımı her
şeyin üstünde tutup sahip çıkarsam zor duruma düştüğümde mucizeler görebilirim.
Onlar kaçıp sığındılar, tevekkül ettiler hiçbir ziyan görmediler.
Hz Musa ile hızır as
olduğu zannedilen adamın kıssası geçmektedir.
BAHİYAR İNSANLAR
GEÇMİŞLERİNDEN İBRET ALIRLAR BÖYLECE KENDİLERİNDEN SONRAKİLERE İBRET
OLMAZLAR(ŞEYH SADİ ŞİRAZİ)
NAHL:
Bal arısı demektir.
Tek yaratıcı Allah
tır. O nun yarattıkları hep bizim içindir. O doğru yolla birlikte eğri yolu da
yaratmıştır. Doğru yolda olmamız içinde bize gerekenleri bildirmiştir.
yemememiz gerekenleri, nasıl tövbe edeceğimizi.
128 . ayet : Şüphesiz
ALLAH kendisine karşı gelmekten sakınanlar ve iyilik yapanlarla beraberdir.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
GENEL OLARAK
Peygamber mücadeleleri
Temel iman konuları
Öldükten sonra hesap ve dirilme
Zaferin mü’minlerin olacağı kötülerin cezalandırılacağı
ALLAH a secde, O nun kudreti, ahiret günü, ölüm ötesi hayatı
ispat
NUH:
HZ Nuh un mücadelesi ve tufandan bahsedilmiştir.
Peygamberler bize azap gelmeden önce uyarı için
gönderilmiştir.
Bana davet konusundaki aşamalar bildiriliyor.
Benim için destekçiler yaratılmıştır.
İBRAHİM:
Hz İbrahim ve ailesinden bahseder.
Doğru yolda gidenleri caydırmak isteyenler büyük sapıklık
içindedir. kendilerine göre bir amaçları olabilir ama sonunda görecekler ki iç
bir fayda vermemiştir.
22. ayette şeytan her şeyi insanların üstüne yükleyeceği ne
kadar açık şekilde bildiriliyor.
İnanan insan her zaman fayda veren potansiyel bir güç olmalı
her koyun kendi bacağından dememeliyim.
AKIL SAHİPLERİ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALSINLAR!!!
ENBİYA:
Peygamberler demektir.
Peygamberlerde beşerdir onlarda ben gibi yemek yiyip uyurlar
ama ….
Benim bildiğim ve bilmediğim gönderilmiş tüm peygamberler
kaimleri ile tevhid için mücadele içerisinde olmuşlardır. Farklı yollar seçerek
doğruyu göstermeyi amaçlamışlardır. Onlar ki Rabbimin en gözdeleriyken sıkıntı
içerisine düşüp insanlar için çabalamışlardır. Can dan geçip canan demişler. Ya
ben ben ne yapacağım. Ben de bir kul olarak yaratılmışların en sevgililerinin
yolunu tutmalıyım YARDIM ET YA RAB!
MÜ’MİNUN:
Mü’minler demektir.
Bu sure müşriklere son uyarı niteliğindedir.
Müslümanın özellikleri, meşru ilişkiler,
Ben tüm yaratılanlardan kendim için olan hikmetleri
görmeliyim. Nuh as ın kıssası dile getiriliyor. Peygamberler art arda
gönderilmiş ve kavimler uyarılmadan azap vverilmemiştir, bir kapı daha
kapatılmış oluyor.
115. ayet: SİZİ BOŞUNA YARATTIĞIMIZI VE BİZE TEKRAR
DÖNDÜRÜLMEYECEĞİNİZİ Mİ SANDINIZ?
SECDE:
NE KADAR GÜZEL BİR KELİME!
Peygamberlerin gönderiliş amacı dünya nın yaratılışı
insanların fetih gününe gidişi ve yaptıkları.
TUR:
Dağ demektir.
Hz Musa ya ilk vahyin geldiği yer olan sina dağı anlatılmak
isteniyor. Peygamber efendimize karşı gelme şekilleri anlatılarak sonuçlarının
ne olacağı bildiriliyor.
49. ayette ibadet zamanından bahsedilmiş.
MÜLK:
Allah ın mülkü ben ve her şey.
Cehennem sahnelerinden bir kesit verilmiştir, pişmanlıklar
gözümün önünde. Gaflet ve delalet içinde yaşayıp ölenler sonunda pişman
olacaklar ben bunun bilincindeyim ama korkumu kaybetmemem lazım .
İYİ YAŞAMAK DEĞİL YAŞAMAYI BİLMEK MUTLULUKTUR.
HAKKA:
Mutlaka gerçekleşecek olan kıyamet demektir.
Kıyamet gerçektir ve o zaman iki kısım insan vardır.
Cennetlikler ve cehennemlikler ve bunların bu mertebeleri kazanırken
yaptıklarından bahsediliyor.
CENNET UCUZ DEĞİL CEHENNEMDE LUZUMSUZ DEĞİL.
ME’ARİC:
Yükselme yolları demektir.
O günde ne kimsenin bana faydası olacak nede benim başkasına
o gün de sıkıntı çekmemek için hayatını okuduğum kitaba göre yaşamalıyım. Ve O
NUN HAYATINI KENDİ HAYATIMA REHBER EDİNMELİYİM.
NEBE:
Haber demektir.
Bana gelecekten haber vardır. Amelime göre alacağım mükafat
ya da cezalar bildiriliyor.
40.ayet: Şüphesiz biz sizi kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkarcının keşke toprak olaydım diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.
NAZİ’AT:
Ruhları çekip alan melekler anlamına gelir.
Mümin ile kafirin her şeyi farklı olduğu gibi ruh teslimi de
farklı olacak. Rabbimin geçmiş nesillere verdiği cezalar benim ibret almam için
verilmiş bulunmaktadır. Kıyamet zamanını biz bilemeyiz geçtiğimiz yıl aralık
ayını gülerek takip ettiğimi hatırlıyorum biz insanlar ne komik hallere
düşebiliyoruz.
İNFİTAR:
Yarılmak demektir.
Bana normal görükenler farklılaştığı zaman yani her şey
anormalleştiğinde kıyamet alametleri ortaya çıktığı zaman her şey bir bir
dökülecek. Hesap gününün ne zaman olduğunu bilemem ama hazırlık yapabilirim.
İNŞİKAK:
Yarılmak demektir.
Kitabı sağından ve solundan verileceklerin haberi geldi
kimlerin kurtuluşa ereceği bildirildi.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
GENEL OLARAK
Tevhit, peygamberlik, öldükten sonra dirilme
ALLAH IN BİRLİĞİ
Geçmişten örnek verilerek ibret almak
İslam hukukunun ana konuları
Ganimetlerin nasıl pay edileceği
RUM:
ALLAH vadini yerine getirecektir. O nun yarattıklarının
hepsini insanın psikolojik davranışlarıyla bağdaştırabiliriz aslında ümit
korku heyecan….
İyiliği kendimden kötülüğü başkasından bilmemem lazım . ben
hep zor anda unutmamam gerekeni hatırlıyorum neden ?
ANKEBUT:
Örümcek demektir.
İnan ettim demekle vazifem bitmiyor. Kendime bir kutu
oluşturuyorum sadece bunun ağır basması için içini doldurmam gerekiyor.
Hz İbrahim Hz Lut
peygamberden bahsedilip karşılaştıkları durumlar dile getirildi bana
örnek teşkil etmesi için.
Bana ibret içinde harun karun ve firavun anlatıldı.
Azap zamanının bile bir hikmeti varmış. Hikmetini
anlayamadığımız daha neler var acaba.
MUTAFFİFİN:
Ölçüde ve tartıda hile yapanlar demektir.
Ben düzgün bir hayat yaşarsam ALLAH bana sınırsız
nimetlerinin en güzellerini verecek.
Bu sureyi halka hizmet alanında çalışan kimseler için uygulanabilir
hale getirebilir miyiz acaba ?
HER YAPTIĞIMIN BİR KARŞILIĞI OLACAK!!!!
BAKARA:
Medeni dönemin ilk suresine başlamış bulunuyorum.
Sığır demektir.
Hz Ömer in on yılda hatmedebildiği sure
Bakara suresi ilk başlarda mekki dönem surelerinin özeti
gibi geldi bana önce okumuş bulunduğum surelerin anlattıkları burada verilen
hükümlerle tekrar hatırlatılmıştır.
İslamın şartları tek tek ele alınarak örneklerle açıklanmış
peygamber ve sahabe uygulamalarıyla birlikte bize aktarılmıştır.
Mensubu olduğumuz devletin hukuku olduğu gibi dinimizin de
hukuk kuralları vardır. İyi kalitede bir yaşam sürmemiz için her konudan
bahsedilerek açıklığa kavuşturulmuştur.
ENFAL:
Savaş ganimeti demektir.
Sureden anladığım kadarıyla bedir savaşı sırasında
Müslümanlar arasında ayrılıklar meydana gelmiş ve bunun üzerine ayetler nazil
olmuşlar. Savaşa gitmek isteyenler istemeyenler birde savaş ganimetlerinin
taksimi konuları ele alınmış ve sürekli ALLAH her şeyi en iyi bilendir
denilmekte.
Anlaşmaların korunması gerektiği ve birbirleri arasındaki
ilişkilerde de dikkat etmeleri önerilmiştir.
AL-İ İMRAN:
İmran ailesi demektir. Hz Meryem in babasına izafeten isim
verildi.
İlk ayetlerde ALLAH (CC) ın özellikleri anlatılarak Hz İsa
ile ilgili konulara açıklık getirilmiştir.
Uhud savaşından alınması gereken tecrübeler bildirilmiştir.
AHZAB:
Gruplar demektir.
Hendek ve beni kurayza savaşlarından bahsedilmiştir.
Aile ve toplum hayatıyla ilgili bir çok konuya yer
verilmiştir.
Erkek ve kadın ayrımı yapılmamıştır. Her iki cinste kul
olarak görülüp öyle muamele edilmiştir.
Mümin bayanlara peygamber eşleri örnek verilerek bir bayanın
erkeğe bir erkeğinde bir bayana nasıl davranması gerektiği anlatılmıştır. bu
ölçüye göre davranışlarımı şekillendirmem istenmiştir.
Peygamber as ın açıklamakta zorlandığı Hz Zeynep olayı bahis
olunmaktadır. Bu olay aynı zamanda Peygamber as kendine gelenden hiçbir şey
eksiltip ve ya katmadığının ispatıdır.
Okuduğum son dört sure medine döneminde inmiş olup islam ailesinin kuralları bütününden bahsetmektedir. Ayrı ayrı yorum yapamadım benim için hayat düsturlarımı gözden geçirmeme tekrar fırsat tanındı.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
GENEL OLARAK
MÜMTEHİNE:
İmtihan eden anlamına gelir.
Müslümanların Müslüman olmayanlarla ilişkilerinin nasıl
olması gerektiği anlatılıyor
Yine bir olay üzerine indirilmiştir.
3.ayet yakınlarınız size asla fayda vermeyecektir.
Bu dünya da bile zor zamanlarda yakınlarımdan fayda
görmezken o günde nasıl fayda bekleyebilirim ki.
Günümüzde tekfir insanlara çok kolay geliyor. Halbuki bana
düşen gelemin beni iknasını beklemek ben tatmin olduktan sonra o yanlış yapıyor
olsa bile bana zararı dokunmaz Allah onu en iyi bilendir. Onun işlediği günahı
bana yüklemez.
NİSA:
İşte benim surem
Kadın haklarından ve hukuki ve sosyal konumumdan bahsettiği
için bu adı almıştır.
Yetimler ile ilgili düzenlemeler.
Ehl-i kitap ve münafıklardan söz edildi
Hicret sosyal münasebetler, nikahlanması haram olanlar ve
tövbenin mahiyetinden bahsedildi.
Ceza verilecekse bile bunun adaletli olması için bile önlem
alınmış. Cezayı hak etti denmemiş.
ZİLZAL:
Sarsıntı deprem demektir.
Okurken zorlandığım surelerden biri
Kıyamet gününün sarsıntısından bahseder,
7 ve 8 ayet kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür kim
zerre kadar kötülük yapmışsa oda onu görür.
HADİD:
Demir demektir.
Tehid delilleri, Allah ın bana vermiş olduğu nimetler,
Peygamber ve Kur’an ın doğruluğu, kıyamet günü durumları, dünya hayatı, Allah
yolunda harcamanın önemi,
23. ayet : ELİNİZDEN ÇIKANA ÜZÜLMEYİN VE ALLAH IN SİZE
NİMETLERLE ŞIMARMAYIN DİYE .ÇÜNKÜ ALLAH KENDİNİ BEĞENİP ÖVÜNEN HİÇBİR KİMSEYİ
SEVMEZ.
MUHAMMED:
Adını ikinci ayette geçen efendimizin isminden almıştır.
Cihad konusu işleniyor. mümin münafık ve kafir kimselerden
bahsediliyor birde hidayete erenlerden inanaların destekçisi Allah tır
diğerlerinin ise destekçisi yoktur.
RAD:
İndiği dönem hakkında ihtilaflı bir sure olup Mekke de inen surelerin
özelliklerini taşımaktadır.
Rad gök gürültüsü demektir.
Kainattaki her şeye vahiy şuuruyla bakmalıyım onlar bana
yaratıcımı hatırltmalı yaratılmışlar da kendi dilleriyle birbirlerini
etkileyerek Onu teşbih ederler .
RAHMAN:
ALLAH tek olan yaratıcıdır.
Benim önüme gelen nimetlerin yaratıcısı Odur .
Ben kimim ki hangi eksikliği gördüm de isyana baş vurdum.
Kıyamet her zaman hatırlatyılıyor.
İNSAN:
Ahiret hayatı anlatıldı. Gecenin bile değerlendirilmesi
önerildi.
Bana iki yol sunuldu bu yolların sonunda olanlar söylendi ve
seçim hakkı tanındı. Cüzzi iradem kullamam istenildi tabii ki mükafatlarımdan
da haber verildi.
TALAK:
Boşanmak demektir.bu konuyla ilgili bazı konulardan
bahsedilmiştir.
Kur’an bana haytımın her evresinde yardımcı olacak bilgileri
veriyor bana düşen onu iyi okuyup anlayıp ve tatbik etmektir.
BEYYİNE:
Apaçık delil demektir.
Salih kimseler kendilerine delil gösterince inanırlar. İnsanlar arasında ki ayrılık deliller getirildiğinde meydana gelir.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
HAŞR:
Toplamak demektir.
2.ayette ihanet eden Nadiroğullarının Medine den
çıkarılışları anlatılmaktadır.
Alınan yerlerdeki ganimetlerden verilen kadar alınması
gerektiği anlatılıiyor. Yani Nebi nin verdiği kadar alın fazlasını istemeyin.
19.ayet: Allah ı unutan ve
bu yüzden de kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın
işte onlar fasık kimselerin ta kendisidir.
Aman Ya Rabbi sen beni koru!
NUR:
DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMANIZ İÇİN APAÇIK AYETLER İNDİRDİK.
Bir bayan olarak toplumsal hayatta uymam gereken kurallar
hatırlatılmış benim için iyi ve kötü bildirilmiştir.
32.ayette tesettürümüze vurgu yapılmıştır.
Her zaman olduğu gibi bazı durumlara kolaylık sağlanmış
zorlamada bulunulmamıştır.
HAC:
Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır.
Kıyamet gününde anne çocuğundan bile vazgeçecek.
Geçmişten örnek verilerek Allah a ortak koşulmaması
gerektiği koşanların ise sonuçlarının ne olacağı bildirilmiştir.
Her ümmet için Allah nimetler yaratmış ve hangilerinin
kullanılması gerektiğini bildirmiştir.
Allah kendi yolunda yürüyüp sonra da ölenlere büyük
nimetleri vardır.
İbadetlerimi düzgünce yerine getirmem gerekiyor yoksa bana
hiçbir faydaları olmayacak.
MUNAFİKUN:
MÜNAFIKLARIN GENEL ÖZELLİKLERİNDEN BAHSEDİLMEKTEDİR.
Böyle kimselerin kalplerine mühür vurulurmuş yani geri dönüş
yok.
Kur’an öyle mükemmel bir kitap ki insan karakterlerini bile
benim elime hazır bir şekilde veriyor.
MÜCADELE:
Münakaşa etmek tartışmak demektir.
Bu surede bir konun öncesi – sonrası ve hüküm konu
edinilmiştir.
ALLAH HERŞEYİ HAKKIYLA İŞİTENDİR.
Konuşmak üzere toplandığımızda iyi ve güzeli konuşmamız
tavsiye edilmektedir.
HUCURAT:
Odalar manasına gelir.
Peygamber as ve diğer Müslümanlara nasıl davranacağım
bildiriliyor.
Ahlak ve görgümüz oluşturulmaya devam ediyor.
Zannadan kaçınmalıyım her daim pozitif olmak lazım
TAHRİM:
Haram kılmak demektir.
Peygamberimizle birlikte bazı evlilik ilişkileri örnek
verilerek mutlu bir aile tasviri yapılmıştır.
TEGABUN:
Aldanma demektir.
Eksik fazla ne varsa o gün ortaya dökülecektir bu nedenle bu
dünyadaki imtihanlarımı iyi kavramam gerekir.
SAFF:
Sıra dizi demektir.
Yapmayacağınız şeyleri söylemeyiniz Allah katında büyük azap
gerektiren bir durumdur.
Kendimi ve sınırlarımı iyi tanımalıyım ki söz verdiğimde
tutabileyim.
Allah yolunda cihadın önemine vurgu yapılmıştır. Biz bu
cihad kavramını günümüz şartlarına uygulamamız gerekir.
CUMA:
HZ Peygamberin gönderilişi, Yahudilerin yollarından
sapmaları,
ÖLÜM VARDIR VE HAKTIR.
Cuma namazının önemi vurgulanıyor.
FETİH:
Hatırladığım kadarıyla Hudeybiye anlaşmasıyla ilgili
konulardan bahis ediliyordu ve de Mekke nin fethi müjdeleniyordu.
Bu anlaşmayla birlikte bir barış ortamı oluşmuştu ve bu
dönem içinde birçok kişi İslam girmişti
ve böylece Mekke nin fethi kolaylaşmıştı.
BANA GÜZEL GÖRÜKMEYENDE DE VARDIR BİR HAYIR.
MAİDE:
Sofra demektir.
Sözümde durmalıyım. Bu Müslüman bir kişinin en önemli
özelliği olmalıdır.
Yediğim içtiğim her şey temiz ve uygun kesilmiş olmalı.
Maide 6 en önemli ibadetlerimizden namaza hazırlık aşaması
anlatılıyor.
Habil ve kabil kıssasına değinilmiş ALLAH BİZE BİLMEDİĞİMİZİ
ÖĞRETENDİR.
İnanan ve inanmayanların vasıfları ve nelerle
karşılaşacakları.
Allah ın hükümleri her şeyden daha güzeldir.
Allah beni kendimde değilken yaptıklarımdan ve
söylediklerimden sorunlu tutmuyor büyük bir kolaylık.
120.ayet: Göklerin yerin ve bunlarda ki her şeyin
hükümranlığı yalnızca ALLAH ındır. O her şeye hakkıyla gücü yetendir.
TEVBE:
Adını 104 . Allah ın
kullarının tövbesini kabul edeceğine bildirdiği ayetten alır.
Allah inkarcıları perişan edecektir.
Münafıklar geniş bir şekilde anlatılmıştır.
Mescid-i haram ve etrafının putlardan temizlenmesi
gerektiği, Allah ve Rasulüne bağlılığın ve iman kardeşliğinin her şeyin üstünde
tutulması gerektiği vurgulanıyor.
NASR:
YARDIM DEMEKTİR.
ALLAH IN YARDIMINI VE FETİH GELDİĞİĞNDE VE İNSANLARIN BÖLÜK
BÖLÜK DİNE GİRDİĞİNİ GÖRDÜĞÜNDE RABBİNE HAMD EDEREK TESBİHTE BULUM VE ONDAN
BAĞIŞLAMNA DİLE ÇÜNKÜ O TÖVBELERİ ÇOK KABUL EDENDİR.
Fazla söze gerek yok O EN BAĞIŞLAYICIDIR.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Mekki dömemde okuduğumuz sureler Hz Peygambere gönderilen
vahyim mahiyetini Peygamber as
vazifesini O nun doğruluğunu kanıtlar biçim de geliyor.
Peygamberin dine davete başlamasıyla birlikte yaşadıkları ve
vahiy paralel olarak ilerliyor ALLAH kulunu hiçbir zaman kendi başına
bırakmıyor ve Efendimiz ALLAH (cc) ın yardımıyla güzel bir dine davet metodu
geliştiriyor.
Gümünüzde ki din insanlarına da örnek teşkil edecek
şekilde olaylar aktarılmıştır.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Medeni sureleri okumaya başladığımda islam dininin
kurallarının kesin çizgilerle oluşturulmaya başladığını fark ettim.
Sureler birbirlerinin devamı niteliğinde bir okulun nasıl
kurallar kitapçığı varsa dinimin de bir kurallar bütünü vardır ve hayatım buna
göre şekillenmelidir. Bunlar bana örneklerle güzel bir şekilde anlatılmıştır.
NE ÖĞRENDİM
-BANA SEBEBSİZ HEDİYEDİR BU HAYAT
HEDİYE SAHİBİ GÜN GELECEKSORACAK HEDİYESİNİN HALİNİ O ZAMAN NE CEVAP VERECEĞİM?
-ALLAH BANA NASIL YARATILDIĞIMI NASIL BİR ÖMÜR SÜRMEM
GEREKTİĞİ ÖRNEKLERLE ANLATILDI. TERCİHLERİMDEN MESUL OLĞUM VE BUNUN SONUÇLARININ
NELER OLDUĞUNU AÇIK BİR İFADE İLE GÖSTERDİ.
-ALLAH BANA YİNE BİLDİRİYOR BİZ İNSANI AKILLI BİR VARLIK
OLARAK YARATTIK. AKLIM DOĞRU DÜŞÜNÜP KARARLARIMI DOĞRU OLMA SIHATİNDEYSE
GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ.
-KUR’AN I KERŞMİN SURELERİNİN İSİMLERİNİN BİR BİR MANASINI
ÖĞRENDİM VE BİR MANTIĞA GÖRE OLDUĞUNU VE AMACI OLDUĞUNU FARK ETTİM.
-AHMET HOCAMIN DA ANLATMASIYLA BİRLİKTE MEKKİ VE MEDENİ
SURELERİN ANLATTIKLARI KONULARI VE KULLANILAN USLUP FARKLILIKLARINI OKUYARAK
ÖĞRENDİM.
-KUR’AN AYETLERİ KESİNLİKLE BİRBİRLERİNDEN AYRI OLARAK
DÜŞÜNÜLEMEZ. HEPSİ BİR BÜTÜNLÜK İÇERİSİNDEDİR BİRİNDE ANLAMADIĞIMI DİĞERİNDE
KESİNLİKLE ANLAYABİLİRİM.
-PEYGAMBERLER VE GÖNDERİLEN KİTAPLAR HAKTIR.
-HESAP VE CEZA GERÇEKLEŞECEKTİR.
-BEN BİR MÜSLÜMANIM
İNANCIMIN GEREKTİRDİĞİ GİBİ YAŞAMALI VE TEMSİLİMİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPMALIYIM BU
ALLAH IN BENİM ÜZERİMDEKİ HAKKIDIR.
Bu dersle birlikte bir konu hakkında kaç farklı yönde
düşünülebileceğini görmüş oldum ve bunların nasıl bir araya gelebileceğini. Bu
metoda alışmakta gerçekten güçlük çektim. Benim için farklı bir deneyimdi.
Artık vahyi yapmak istediklerimle kolayca bağdaştırabiliyorum.
Yorum gücümün attığını hissediyorum.
Birde bu ders sayesinde geniş bir kitleyi gözlemleme fırsatı
buldum. Kendimle birlikte insanların gelişen olaylara karşı ne çeşit tepki
gösterdiklerini öğrendim. İnsan gerçekten çabalayan bir varlık.
ALLAH’ A EMANETSİNİZ.
zeynep gençtürk 12070166
RUM SURESİ:efendimiz(s.a.v) şöyle buyurmuştur: 'Her çocuk İslam fıtratı üzere doğar, sonra onu anne babası Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.''bu surede Allahu teala fıtratını bozanların kötü sonuçlara azaplara katlanması gerektiğinden bahseder.
ANKEBUT SURESİ:kainatta yaratma olayları Allah'ın kudretiyle sürekli olmaktadır,birileri ölürken birileri doğmaktadır.bu da şüphesiz Allah'ın mutlak gücünü ve kudretini gösterir.Allah dünyada onun için ibadet etmemi,hayrlı işlerle uğraşmamı ister.
MUHAFFİFİN SURESİ:karşımızdaki insanları hilekarlık yaparak kandırabiliriz fakat Allah'ı kandıramayız,O her şeyi bilir ve görür.bunu bilerek yaşamalı ve davranışlarımda dikkatli olmalıyım.
BAKARA SURESİ:Allah'tan başkasına ibadet etmemeliim,anne babama ,yakınlarıma,yoksullara ,yetimlere iyiliklerde bulunmalıyım,Allah'ın emir ve yasaklarına uymalıyım.ahiretten vazgeçip dünya hayatına kendimi kaptırmamalıyım.Kur'an insanı olmalıyım efendimizi rol modeli almalıyım.
ENFAL SURESİ:iman edip Allah yolunda olanlara Allah tarafından bağışlanma ve bol rızık olacağı bildiriliyor.
AL-İ İMRAN SURESİ:Allah'ın ayetlerini inkar edenler,Allah'a ortak koşanlar için şüphesiz Allah tarafından azap olduğu bildirilmiştir.Allah O'nun içi sabredip O'na iman edene şüphesiz karşılığını verir.
AHZAP SURESİ: Allah'ı sevmek ve onun hoşnutluğunu kazanmak için Kuran'ı okumalı ve yaşamalıyım. Peygamberimizi örnek almalıyım.
MÜMTEHİNE SURESİ:'ey Rabbim beni inkar edenlerin zulmüne uğratma.beni bağışla.Rabbim şüphesiz sen mutlak güç sahibisin.
NİSA SURESİ:isminden de anlaşıldığı gibi konusu kadınlarla alakalıdır.Kadını sosyal ve hukuki konumlarından bahseder. Bu bir bakıma da İslam'ın kadınlarına verdiği önemdir.
ZİLZAL SURESİ:kıyamet gününde herkes günah ve sevaplarına göre ceza ve mükafatını alacak.daha fazla iyilik yapmalıyım.
HADİD SURESİ:dünya hayatı aldanıştır.karşılıklı övünme ve çok mal sahibi olma yarışından kurtulmalıyız.
MUHAMMED SURESİ: Allah hidayete erenlerin onların hidayetlerini artırdığı ve Allaha karşı gelmekten sakınmalarını sağladığını Kuran'da ifade edilmiştir.Allah'ı hidayete erenlerden olmayı nasip etsin.
RAD SURESİ:kalbim ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.her şey O'nun varlığına delil bir ayettir.
RAHMAN SURESİ:yüce Allah yeri göğü ve bizleri de mucizelerle donattı.o halde çok şükretmeliyim.
İNSAN SURESİ:Allah bizleri yoktan var etti.yolumuza rehber edinmemiz için yüce Kur'an'ı indirdi.
TALAK SURESi: Boşama anlamına gelmektedir. Boşanmayla ilgili kriterler belirtilmiştir.
BEYYİNE SURESİ:Hakk'a yönelen biri olarak namazımı dosdoğru kılmalı,zekatımı vermeli ve yalnızca Allah'a kulluk etmeliyim .
HAŞR SURESİ:Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın kendilerine kendilerini unutturduğu kimselerden olmamalıyım.O'nu tesbih etmeliyim.
NUR SURESİ:bu surede kişinin kendi hayatı ve toplum hayatındaki esaslar doğrular ve aile hayatında makbul olan durumlara değinilmiştir.
HAC SURESİ: Mekke'nin bütün milletlerden hacca gelinecek bir merkez olacağı bildirilmektedir.
MÜNAFIKUN-MÜCADELE-HUCURAT SURELERİ:hiçbir şey beni Allah'ı zikretmekten alıkoymamalı,Allah'ın verdiklerini Allah yolunda harcamalıyım.Allah bütün yaptıklarımdan haberdardır.Allah'a karşı gelen münafıklardan olmamalıyım.
TAHRİM SURESİ:bu surede aile hayatında nasıl olunması gerektiğinden kişilerin tutumlarından efendimiz(s.a.v)in aile hayatından örneklerle dile getirmiştir.
TEGABUN SURESİ:mü'min ve kafirlerin kıyamet günü geldiğinde her birinin eksiklik ve kusurları açığa çıkacaktır.
SAFF SURESİ:İnananlara seslenilmektedir..Allah'ın davasına yardımcı olunması gerektiği vurgulanmıştır.
CUMA SURESİ:Müslümanların cemaat halinde namaz kılmaları özellikle Cuma namazlarını ihmal etmemeleri konusunda uyarı vardır.O gün Müslümanlar için kuşkusuz maddi ve fiziki faaliyetlere geçici olarak ara vererek mânevi faaliyetlere yer verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
FETİH SURESİ:islam başarısı daha çok manevi fetihlerdedir.
MAİDE SURESİ:dünya hayatına bağlanarak Allah'ı ve kur'an'ı unutmamalıyım.iyilik ve takva üzerine yardımlaşmalıyım.
TEVBE SURESİ:günahlarım için Allah'a tövbe etmeliyim şüphesiz O çok bağışlayandır.
NASR SURESİ:Rabbim verdiğin sonsuz nimetlere şükürler olsun.beni bağışla.tövbelerimi kabul et.amin.
-RUM
SURESİ-
Yeryüzündeki
her şey ona aittir. Her şeyin sahibi yalnız Allah tır. Elimizdeki imkanları
Allah’ı memnun etmek için kullanmalıyız , ona karşı gelmek için değil. Her
işimizdeki gayemiz Rabbimizi memnun etmektir.
-ANKEBUT
SURESİ-
Dünya
imtihan dünyasıdır. Ayette de dendiği gibi “iman ettik demeleriyle
bırakılıvereceklerini mi sandılar” .
hiçbir iş kolay değildir. Hakiki
Müslüman olup Allah’ı memnun etmekte emek ister. Rabbimin memnun olacağı kul
olmalıyım.
-MUTAFFİFİN
SURESİ-
Yaptıgımız
her iş siccin( yazılmış kitap) de
kayıtlıdır. İyi kötü her şeyle yüzleştirileceğim. O günün azametinden Rabbimin merhametine sığınırım. Rabbimde İyi amellerimin yanında günahlarımı
affetmesini diliyorum.
-BAKARA
SURESİ-
Kuran bütün
eksikliklerden uzaktır. Bize doğru yolu gösterici olarak indirilmiştir. Bi nevi
mutluluğun altın anahtarıdır. Sonsuz mutluluğu kazanmak için kuranı hayat
rehberim, sünneti de bundan ayrılmaz bi parça haline getirip, hayatıma
katmalıyım.
-ENFAL
SURESİ-
“Gerçekten
Allah mutlak galiptir ve hikmet sahibidir.” Rabbim her şeye kadirdir. Onun gücü
her şeye yeter. Bizim ondan başka yardımcımız yoktur. Dua vasıtası ile ondan
yardım dileriz ki bu dua çok önemlidir.
Kulunun rabbi ile arasındaki en önemli bağdır. Yardıma ihtiyacım olduğu zaman
ilk yardım isteyeceğim kişi rabbim olmalıdır.
-ALİ
İMRAN-
“Allah
kendisinden başka ilah olamayan hayy ve kayyum”
Biz yalnız
ona iman ederiz. Yalnız ona kulluk ederiz. Onu inkar edenlerse şüphesiz
cezalandırılacaklardır. İnsanların inanması için bu surede mucizeler vardır.
İsa peygamberin babasız dünyaya gelişi ve , kundakta iken konuşması…bu ve bunun
gibi mucizeler bizim için birer ibrettir. Bu mucizeler imanımızı daha da
kuvvetlendirir, inanmayanları ise defalarca düşündürür. Rabbimin yüceliğini
anlayıp ibadetlerimi o huşu ile yerine getirmeliyim.
-AHZAP
SURESİ-
Rabbim bana
ne vahyediyorsa onun ardınca gitmeliyim. Kimsenin beni yolumdan alı koymasına
izin vermemeliyim.Allah’ın bana her
zaman yardımcı olduğunu unutmamalı, şükürlerimi hiç eksik etmemeliyim. Hayra
karşı kıskançlık etmemeli cömert olmalıyım. Unutmamalıyım; yaşam da ölümde
Rabbimin elindedir o ne dilediyse o kadar yaşayacağım. Bu dünyadayken ahiret
hazırlığımı yapmalıyım.
-MÜMTEHİNE
SURESİ-
Rabbimi
inkar eden kimseler kesinlikle benim dostum olamaz. Onlar bizim
düşmanlarımızdır, her an dinden dönelim diye didinir dururlar.
-NİSA
SURESİ –
Allah,
insanın erkek ve dişi olarak yaratılış mucizesini en güzel şekliyle
açıklamıştır. Bu bizim için , her zaman şahit olduğumuz bir mucizedir. Ama
farkında olmadan o kadar basite indirgemişiz ki.. Allah’ın eşsiz sıfatlarını
düşünen akıl ve gerçek anlamda gören gözlerle bakarsak etrafımızda ne kadar çok
mucize olduğunu görür ve kendimize ibretler çıkartırız..
bu sure ile her zaman hor görülen kadının
hakları korunmuş ve kadının aslında ne kadar değerli olduğu vurgulanmıştır.
Önemli olan ve Rabbimizin yanın da bizi
kıymetli kılan şey imanımızdır..
-ZİLZAL
SURESİ-
Hesap günü
anlatılmıştır. O gün hiçbir şey karşılıksız kalamayacaktır.
-HADİD
SURESİ-
Bu alemde var olan her şey, üstün bir
yaratıcının olduğunun delilidir.
-MUHAMMED
SURESİ-
Ben Allah’ın
dinine yardım için çalışırsam Rabbim de beni hiçbir zaman yalnız bırakmaz, her
zaman yardımcım olur. Bu bizim için çok büyük bir güvendir. Yeter ki islamı
anlatalım yaşatmaya çalışalım ,Rabbim bize her an yardımcı olacaktır inşallah.
-RAD
SURESİ-
Etrafımızda
Allah’ın varlığına bunca delil varken insanlar nasıl görmez nasıl inkarcı
olurlar şaşıyorum. Şırıl şırıl akan ırmaktan su içmiyorlar mı, yemyeşil bir
ağacın gölgesinde gürül gürül esen rüzgarla serinlemiyorlar mı. Gece çöktüğünde
dinlenmek için gözlerini yumup, doğan
güneşle gözlerini açmıyorlar mı… peki bütün bunlar olurken , bütün bu kainatin
sahibi kim diye düşünmüyorlar mı…
-RAHMAN
SURESİ-
Her şeyin
bilgisi Allah’ın katındadır. Bize öğreten yalnız odur.benim de bu
öğrendiklerime karşılık hayırlı bir mümin olmam gerekir. Bunun için elimden
geldiğince çalışmalıyım.
-İNSAN
SURESİ-
Sure
Allah’ın insanı nasıl yarattığı ile başlar , Allah katında hayırlı olan insanın
özellikleri sayılır. Onlar ki; şükredicidir, sözlerini tutarlar, ahiret
gününden korkarlar, düşkünü yetimi doyururlar… işte bunlar müminin en güzel
özellikleridir. Bu özellikler benimde hayatımda olmalı, şöyle bi durup
düşünmeliyim. Bu özelliklerden bende eksik olanları var mı. Daha sonra eksik olanları yavaş yavaş
sindirerek hayatıma katmalıyım.
-TALAK
SURESİ-
Bu sure ile
karı koca arasındaki boşanma durumunun
nasıl olacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
-BEYYİNE
SURESİ-
Kendilerine
apaçık deliller geldikten sonra kitap ehlinin ayrılığa düştüğünden
bahsedilir. Ancak inanan ve güzel amel
işleyenlerin Allah katında en hayırlı olduklarından ve onların adn
cennetlerinde oldukları bildirilmiştir.
-HAŞR
SURESİ-
Yerde ve
gökte olan yalnız Allah’ı tesbih eder. Bizim bir sahibimiz vardır. Kafamıza göre
kuralsızca davranamayız üstün yaratıcının öğütlerine kulak vermeli hayatımızı
ona göre düzenlemek zorundayız. Yoksa hüsrana uğrayanlardan oluruz.
-NUR
SURESİ-
Zina edenlerin
dinen hükmü açıklanmıştır. Ayrıca iftiranın da çok kötü bir şey olduğu bu süre
ile vurgulanmıştır. Dünyada bu insanlara hafif bir şeymiş gibi gözükür, bir
kişi hakkında ki söz ağızdan ağza dolaşarak çok farklı boyutlar alır. İşte bu
çok büyük bir günahtır. Bu hafif bir şey gibi gelir ama çok büyük bir şuçtur. Allah
ayetleriyle de bu durumu belirtiyor. Bizi en çok günaha sokan dilimizdir. Dilimize
hakim olmalıyız.
-HAC
SURESİ-
Kıyamet
günün büyük şiddeti anlatılmıştır ve insanların doğuşundan ölümüne kadar ki
yaşam surelerine değinilmiştir. Allah ömrümüzü en güzel şekilde geçirmeyi bize
nasip etsin. Bizi kıyamet günün azabından korusun.
-MÜNAFIKUN
SURESİ-
Münafıkların
durumu anlatılmıştır. Başta inanıp sonra inkar etmelerinden dolayı onların
kalbi mühürlenmiştir. Ayrıca ayette dünya malının ve sahip olunan çocukların
Allah’ ı anmaktan bizi alıkoymaması gerektiği anlatılıyor. Her an rabbimi
anmayı unutmamalıyım .
-MÜCADELE
SURESİ-
Allah her
şeye sahittir. Her konuşulanı bilir, hiçbir şey gizli kalmaz. Bunun bilincinde
olup hayatımı ona göre yaşamalıyım.
-HUCURAT
SURESİ-
Yüksek sesin
çirkinliğine kuranı kerimde de işaret edilmiştir. Ayrıca her zaman barış ve
affedici olmak gerektiği vurgulanmıştır. Kardeşlerin arasının yapmanın çok
önemli olduğu öğütlenmiştir. Şüphesiz ki; zan çok kötü bir şeydir, zandan
kaçınmalıyım . kimsen kusurunu aramamalıyım , kimse ile dalga geçmemeliyim. Beklide
onlar benden daha iyidir bunu bilemem.. kimse hakkında konuşmamalıyım. Ölmüş kardeşimin
etini yemekten içim ürperir, bunun için dilime hakim olmalıyım.
-TAHRİM
SURESİ-
Yine bu
sureden de dilimize hakim olmamız gerektiği sonucu çıkıyor. Zaten başımıza ne
gelirse ağzımızdan çıkan sözlerle olmuyor mu? İyi de kötüde hep dil ile oluyor.
İlerde Allah izin verirse evleneceğim yuva kuracağım , yuva mı cennet yurdu haline getirebilmem için dilimi
kötülüklerden sakınmalıyım. Rabbime hakkıyla itaat eden kullardan olmalıyım.
-TEĞABUN
SURESİ-
Benim bu
hayattaki tek rehberim kuran-ı kerim tek yardımcım ise rabbimdir. Peygamberim ise tek
örneğimdir.
-SAFF
SURESİ-
Yapamayacağım
işler için söz vermemeliyim. Bir söz verdiğim zaman tutmalıyım, bir mümine
yakışan ancak budur. Malımdan Allah katında harcamalıyım.
-CUM’A
SURESİ-
Sure de Cuma
namazının önemi vurgulanmıştır. Gerçekten Cuma namazı ne güzel bir ibadettir. Kulları
aynı anda rabbine secde ederler, onun karşısında el pençe divan
dururlar.rablerinin yüceliğini hep birlikte anarlar…
-FETİH
SURESİ-
Sabah akşam
rabbimi tesbih etmeliyim. Rasulume saygıda kusur etmemeliyim.
-MAİDE
SURESİ-
Helal ve
haram şeyler bu sure ile kesin çizgilerle ayrılmıştır. Haram şeylerden kendimi
korumalıyım.
-TEVBE SURESİ-
İnsan
sürekli imtihan edilir. İnsanlar arasında bir anlaşma yapıldığında uymam
gerektiğin, kafirlerden uzak durmam gerektiğini bu sure ile daha iyi anladım. Ayrıca
Allah tövbeleri kabül edendir çok bağışlayıcıdır. Bunu unutmamam gerekir.
-NASR
SURESİ-
Ben Rabbimin
dini için çalıştığımda şüphesiz ki Rabbim benim yardımcım olacaktır..
öncelikle Kur'an'ı Kerim mealini nuzül sırasına göre okuyarak sureler arasındaki geçişin olaylar arasındaki bağın farkına vararak Kur'an'ın bir kere daha ne kadar mucizevi bir kitap olduğunu öğrendim.böyle bir çalışma yaptığı için Ahmet hocama çok teşekkür ederim.bu dersle Kur'an'ın bizden istediği insan modelinin nasıl olduğunu,hayatımı anlamlandırmadaki değerlerin neler olduğunu ve bu değerler nezdinde amaçlarımı hedeflerimi gerçekleştirmem gerektiğini,'varolma bilinci'min farkına varmam gerektiğini öğrendim.
-MEKKİ
SURELER-
Mekki
sureler Mekke döneminde nazil olmuştur . benim okurken anladığım kadarıyla
mekki sureler; islamı ilk defa insanlara tanıtacağından gayet kısa öz ve
anlaşılır bir şekildedir. Mekki ayetlerde genelde Allah’ın birliği esasdır. Öncelikle
insanların bunu kavraması gerekir. çünkü;
Mekke döneminde putlara tapılıyordu ve çok tanrılı bir dinleri vardı ,
tamamiyle sapmış durumda idiler. Öncelikle bunları inanç konusunda bu
sapkınlıklarından döndürmek esasdı. Mekke de inen ayetlerin çoğu şok tesirinde
nazil olmuştur. Çünkü insan olarak bizim aklımız şok tesiri ile sarsılır,
kendine gelir. Adete hz. Musanın karşısına çıkan sihirbazların hakkı görmeleri
üzerine sarsılmaları ve alemlerin Rabbine iman etmeleri gibi…
-MEDENİ
SURELER-
Medeni sureler,
mekki surelerin oluşturduğu alt yapı ve insanların hicret ile yerleşik düzene
geçmeleriyle birlikte daha çok, insanları
İslam dini hakkında bilgilendirmeye ve yaşamlarını ona göre düzenlemeleri için öğütler içermektedir. Bir nevi Mekke döneminde
temelleri atılmış olan inanç esaslarının, davranış boyutuna yansıyan
gereklilikleri ve İslam dinin insana yüklediği sorumluluklar medeni sureler ile
bildirilir. Artık tek gaye Allah’ın birliğini tam manasıyla kavramış ve bunu
hal ve hareketleriyle yansıtan , kulluk vazifesini helaller ve haramlar çerçevesinde
yerine getiren, amacı ahiret mutluluğunu kazanmak olan müminlerin oluşmasını
sağlamaktır.
Bu hayatın
bana rabbim tarfından bir hediye olduğunu ve bu hayatı yaşarken;
Kısacası ;ben
hayatımı kuranla ve peygamber efendimizin sünneti ile anlamlandırırsam
ahiret mutluluğunu kazanacağımı ,
Rabbimin rızasını kazanan kul olabileceğimi çok iyi öğrendim. Önemli olan bütün
bunları hakkıyla yerine getirebilmekte..
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
DUHA SURESİ
Rabbimin her şeye gücünün yettiğinin en büyük ispatlarından biridir gecenin en karanlık anından sonra güneşin bütün parlaklığıyla doğması. Böyle büyük bir yaratıcı biz aciz kullarını başıboş bırakır mı hiç? Mümin olan bir kimseyi dünyada yalnız bırakmayacağını ahiretin biz Müminler için dünyadan hayırlı olacağını bildirmesi dünyaya geliş sebebimizi çok açık bir şekilde açıklamaktadır. Bir yetimin başını okşamak, bir yoksula yardım etmek, dinimi yaşayarak örnek insan olmak bu yolda atacağım adımlardan sadece bir kaçı…
İNŞİRAH SURESİ
“Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp: Benim büyük bir derdim var deme... Derdine dönüp: Benim çok büyük bir Rabbim var, de…” bu sureyi okuduktan sonra içimden geçenleri bu söz olmasa bu kadar güzel ifade edemezdim…
ASR SURESİ
Rabbim hüsranda olmaktan beni korusun… Kurtuluş yollarım iman etmek, iyi iş yapmak, hakkı ve sabrı tavsiye etmek.
ADİYAT SURESİ
İnsan kalbinin imandan yoksun olması insanın ruhundaki en büyük yaradır. Hiçbir tartışmanın mümkün olmadığı kıyamet gününde insan, kalbindeki gerçek ne ise onu söyleyecektir. İman insanın kalbine ne zaman girip nefsine hâkim olmayı başarırsa işte o zaman insan şükretmeye başlar ve nankörlükten, inkârcılıktan, cimrilikten kurtulur. Her şeyden haberdar olan Rabbim, kalbimi iman yolundan ayırmasın…
KEVSER SURESİ
Kevser sonsuzluğu ifade etmektedir. İman, hak, hayır ve iyilik sonsuz olan Allaha bağlıdır. Bu sure sonsuz olan Allah’a bağlı olan Peygamberimizin de sonsuzluğunun en büyük delilidir. Bu sonsuzluk için Allah’a şükretmek, samimiyetle Allah’a yönelmekle mümkündür. Küfür, batıl ve kötülük ne kadar güçlü gibi görünse de Allah’ın izniyle bir gün son bulacaktır.
TEKÂSUR SURESİ
“Eninde sonunda ölecek insan için bu bile çok” demeyi öğrenmeliyim… Dünya hayatının değersiz uğraşlarının bir bataklık gibi beni içine çekmesine izin vermeyip bütün benliğimle ahretim için çalışmalıyım. Vücudumun bütün hücreleri Allah diye zikretmeli.
MÂÛN SURESİ
Namazı ikame etmek, namazın gerçeğini yaşamak ve namazı yalnız Allah için kılmakla olur. Rabbim, kıldıkları namazlarından gafil olan kimselerden olmaktan cahilliğin karanlık, uçsuz bucaksız yollarında kaybolmaktan bütün mümin kardeşlerimle birlikte beni de korusun…
KÂFİRÛN SURESİ
Bir kâfir ile bir müminin yolunun birleşmesi mümkün değildir. Yanlışları düzeltmenin mümkün olmadığı durumlarda "Sizin dininiz size benim dinim bana." Diyerek durduğum noktanın doğrulunu ispatlamak için dinime sarılmalı, gücünü yalnız Allahtan alan dinimden vazgeçmeyeceğimi her koşulda ifade edebilmeliyim.
FİL SURESİ
Fil olayı kâfirlere karşı kazanılmış önemli bir olaydır. Rabbim tarafından birtakım kuşların gönderilmesi ve bu kuşların bir kavmi taşlayarak öldürürken diğer kavme taşların isabet etmemesi mantıkta açıklanamayacak kadar mükemmel bir olaydır. Rabbim dinini yaymaktan ve korumaktan aciz olmadığını ancak bu kadar ince bir mesajla anlatabilirdi tabi anlayana…
FELAK-NAS SURESİ
Aciz kaldığımda, rahatsızlandığımda rabbime sığınırım. Rabbim bana yeter. Kötülüklerin tüm şerlerinden beni muhafaza edecek olan yalnız rabbimdir.
"Hz. Peygamber her gece yatağına girdiğinde avuçlarını birleştirir, içlerine üfler İhlâs, Felak ve Nas surelerini avucunun içine okur, sonra ellerini vücudunun ulaşabildiği her tarafına sürerdi. Önce başından ve yüzünden başlar, vücudunun ön taraflarını sıvazlardı ve bunu üç kere tekrarlardı” (Buhari)
İHLAS SURESİ
Riveyetlerde belirtildiği üzre bu sure Kur’an’ın üçte birine denktir, aynı zamanda tevhid inancını ortaya koymaktadır.
NECM SURESİ
Gökyüzündeki yıldızlar belli bir düzen içinde Allah’ın onlar için çizdiği yoldan çıkmadan dosdoğru hareket etmektedirler. Peygamberler de Allah yolundan çıkmadan dosdoğru Allah’a kulluk ediyorlar. Biz müminlerde bu düzene uyup Peygamberlerimizin izinden gitmeliyiz. Bu dünyada kötülük edenlere kötülüklerinin iyilik edenlere iyiliklerinin karşılığının verileceğini Rabbim bildirmiştir. Hiçbir kul başkasının yaptığı davranışlardan sorumlu değildir. Bu yolculuk sonunda her şey ortaya döküldüğünde Rabbim bizleri yüzleri gülenlerden eylesin.
ABESE SURESİ
Müslüman toplum İslam kokmalıdır. Bu toplumun içine giren her nefis baktığı her yerde Allah’ı görmelidir. İslam, Müslüman’ın Müslüman’a üstünlüğünün olmadığı yerdedir. İnsanlar birbirlerinden sadece takva yönünden üstündürler. Topraktan yaratılıp toprağa gideceğini unutmamalıdır. Toprağın bereketini görmeli ve şükretmeli, zengin, fakir, zenci, kör, topal… Ayrımı yapmaksızın insana değer vermeliyiz. Rabbim her şeyi bilendir, o gün geldiğinde bizi yüzü parıl parıl parlayanlardan eylesin.
KADİR SURESİ
Kuran bir nurdur. Bu nurun dünyaya gelmesiyle yeryüzü aydınlanmıştır. Bu nur Kadir gecesinde inmiştir. Basitmiş gibi görünse de bu gecenin mahiyetini insan zihni tam olarak algılayamaz. Kadir gecesi gibi kutsal bir gecede yalnız bedenin ibadet etmesi yetmez. Kuran emrettiği ibadetlerle vicdanlarımıza seslenerek sadece maddi değil, görmediğimiz aslında canlı olan bütün hücrelerimizle ibadet etmemizi istemektedir.
ŞEMS SURESİ
Kuran bu surede kâinattaki varlıklar ve insan ruhu arasında bağlantı kurarak başlıyor. İnsan ruhundaki iyilik ve kötülüğü daha iyi anlayabilmemiz için bize somut örneklerle gece ve gündüz arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Güneşin ışığı karanlığa son verirken Allah’ın nuru da kötülüğe son vermeye yeter. Rabbim biz kullarına mucizeler sunar ve sonucunu bekler. Rabbimin mucizesini yalanlayan ve azanlar geçmiş kavimlerin başına gelenler gibi azaba çarptırılır. Rabbimin bu elem verici sonuçtan korkmaz çünkü O ruhların kainatın tek Rabbidir.
BURUC SURESİ
Mükemmel bir uyum içinde Rabbim gökyüzüne, o güne, şahit olan ve şahit olunan her şeye yemin ederek bütün kâinata sesleniyor. Varlığı ile her şeye şahit olduğunu, insanoğlunun kendine çeki düzen vermesi gerektiğini bildiriyor. Bu dünyada bazen müminler yenilmiş gibi görünse de aslında iman imtihanında başarılıdırlar. Allah’ın sınırsız Rahmeti tövbe edenlerin üzerinedir. Rabbim tövbe edenleri korur ve her zaman son sözü O söyler.
TİN SURESİ
Rabbim insanı yaratırken en güzel biçimde yaratmıştır. İnsan fıtratı güzellik üzerine kurulmuştur. Güzel olana kötü işler yapmak yakışmaz .
KUREYŞ SURESİ
Kalpleri kaynaştıran Rabbim, kullarının birbirleriyle iyi geçinmelerine, anlaşmalarına büyük önem vermektedir. Yeryüzünde güvenle gezinebilmemiz için bize yeryüzünü korunaklı kılmıştır. Ben yalnız Rabbime kulluk ederim.
KARİA SURESİ
Kıyametin ilk perdesi sahnede, her nefis kendi derdine düşmüş dört bir yana koşturmakta. Bu koşturma hiçbir fayda vermeyecektir, asıl fayda amel defterindeki iyiliklerin ağır basması. Bu dünyaya iman edip iyi işler yapmak için geldiğimizi bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız.
Nuh Sûresi
Hz. Nuh ve sapık kavmi… Hz.Muhammed’e yapılanlar gibi, tebliğ engellenmek istedi.Ama bu bir beşerin daveti değildi,Allah’ın daveti idi.
Hz. Nuh iman etmeyen kavmin herkesi azdıracağından korktu ve ‘Rabbim helâk et.’ dedi. Helâk oldular.
İbrahim Sûresi
Dünya hayatını ,ahirete tercih edenler ne büyük bir gaflet içindeler. Oysa Allah hep söylüyor; ‘Ahiret sizin için daha hayırlıdır.’
Ve gönderilen peygamberlere iman edenler nice felâketten kurtuluyor. İnkâr edenler helâk oluyor.Ve insanın aklı var hangi tarafta olmak istiyorsa öyle yaşasın.Ama herkese hak ettiği verilecektir.
Artık hesap günü gelip çattığına inkar edenler iman edenlerle, şeytanla yüzleştirilecek..
Şeytanın vereceği cevabı bu dünyadayken idrak edebilseler onun düşmanı olurlar;
22. (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: "Şüphesiz Allah size gerçek olanı vâdetti, ben de size vâdettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) ortak koşmanızı reddettim." Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır.
24. Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti).
26. Kötü bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.
27. Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Sahih bir imandır güzel söz olan…Sağlam sözle iman ise tahkiki imandır.
40. "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!"
Allah’ım bizleri Hz. İbrahim soyundan kıl. Duasını kabul et. Bizleri de soyumdan gelecekler dediği kimselerden et.
41. "Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!" (Amin.)
Enbiya Sûresi
Hz. Peygamberin ümmî olduğunu bilmelerine rağmen inanmayan insanların Kur’ân’ı O’nun söylediğini, hatta şair olduğunu düşünmeleri ne kadar aciz olduklarının bir göstergesi..
16. Biz, göğü, yeri ve bunlar arasındakileri, oyuncular (işi, eğlencesi) olarak yaratmadık.
Demek ki neymiş; insan bu dünyaya zevk u sefa içinde yaşamak için gelmemiş.
Kulluk… Tadını alabilene o zevktir de, çaba gerek.
34. Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?
35. Her canlı, ölümü tadar.
Ölüm inansın inanmasın herkes için haktır…
Musa ve Harun’a verilen hak kitaptan
İbrahim'in putperestlere kurduğu oyundan
Lût'un o çirkin memleketten kurtuluşundan
İshak'ın ve Ya'kub’un Hz. İbrahim’e bahşedilen iki salih insan oluşlarından
Nuh’un, ayetleri inkar eden kavminden korunduğundan
Davud ve Süleyman'ın ikisini de peygamberlik/hükümdarlık ve ilim verildiğinden
Eyyub’un nice dertlerle imtihan edildiğinden
İsmail'in, İdris'in ve Zülkifin, sabredenlerden olduklarından
Yunus’un tövbesinden
Zekeriyya'nın ihlaslı duası sonucu kendisine verilen Yahya’dan
Meryem’in iffetinde ve oğlundan
bahsedilmektedir.
96. Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc (sedleri) açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman;
kıyamet alametlerinden biri olan Ye’cûc ve Me’cûc’un da haberi verilmiştir.
Mü’minûn Sûresi
İlk on ayeti nazil olduğunda Peygamber Efendimiz;’’Bana on ayet indi ki; durumu bunlara uyan cennete gidecektir.’’ buyurmuşlardır.
12.-16. Ayetler arasında insanın yaratılışından –ölüp-tekrar dirilişinin nasıl gerçekleştiği anlatılmaktadır.
Allah anlattığı kıssalardaki helâk olan kavimleri ibret olsun diye helâk ettiğini söylüyor. Oku – Düşün(İbret Al!)- Yaşa
62. Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız.(…)
Dayanılmaz olarak gördüğüm acılara katlanabiliyorsam bu yüzden…
Sûrenin ilk ayetlerinde mü’minlerden bahsederken son ayetlerde de kafirlerin/müşriklerin pişmanlıklarını ele alır. Dirildikten sonra tekrar dünyaya dönüp hayırlı işlerde bulunmak istemelerinin boş olduğu söylenir. Dünyada ne ekiyorsak ahirette de onu biçeceğiz. Zira hasat zamanı ekim yapılmamakta…
Secde Sûresi
Neden yaratılanların en yücesi olduğumu anlıyorum; çünkü Allah bana ruhundan üfledi…
18. Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.
Mü’minsem yoldan çıkmış kimselerin adetlerini yapamam, onlara ortak olamam, ya da onların kurduğu bir oyunu hayat biçimim haline getiremem. Ben mü’minim diyorsam gidip yılbaşı kutlayamam mesela!!!
Sûrenin son ayetlerinde soru yoluyla düşünmemiz istenmiştir.
Tûr Sûresi
Onca yeminden sonra ;
7. Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. denilmekte ..
O günden yahut o azaptan kimsenin kaçışı yok.
İnanmayanların o günkü şaşkınlığı anlatıldıktan sonra ; Cennet ehlinin saadeti betimleniyor.
Ardından cahillerin Hz. Peygamber hakkında söyledikleri birbir yalanlanıyor.
Rabbim hükmüne sabredip, gece gündüz seni tesbih edenlerden eyle…
Mülk Sûresi
Mutlak hükümranlığın sahibi , Yüceler yücesi, Her şeye gücü yeten, çokça bağışlayan Rabbim var!
Beni muhatap alıp kendini tanıtıyor.
Yarattığı evreni incelememiş istiyor;
(3.Ayet)…Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
İnanmayanlar neyi delil alıp da inanmıyorlar anlamıyorum. Oysa kanat çırpıp gökyüzünde uçan bir kuş bile ayettir. Allah’ın kudretine delildir.
‘Ne az şükrediyorsunuz!’ denmekte gerçekten ne az şükrediyorum bir çok nimet bahşedilmişken ne az tefekkür ediyorum .Ne az bahşedeni zikrediyorum…
Okuduğum sûrelerin çoğunda ‘SU’ geçiyor. Su insanlığa ne büyük nimettir .Hamd olsun Rabbim. Hamd olsun..
Hakka Sûresi
Sure ‘hak olan günden’(kıyametten bahsetmekte… Muhakkak kapıyı çalacak.
Kıyameti yok sayan kavimlerin küçük kıyametlerle helâk olduğu söyleniyor. Ve hepsi aynı günah bataklığındaydılar ‘ŞİRK’!
Hesap Günü kitabı sağ tarafından alanların rahatlığı karşısında; keşkelerden başka bir şey söyleyemeyenler var.
Mearic Sûresi
Kıyameti soranlara, kıyamet sahnesi bir güzel anlatılıyor.Bu anlatış bile insanın
kendisine gelmesi için kafî..
36. (Resûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, sana doğru koşuyorlar?
"Müşrikler Hz Peygamber'in etrafına toplanıyorlar, O'nu dinliyorlar ve O'ndan faydalanmıyorlardı Bilakis O'nu yalanlıyorlar ve istihza edip şöyle diyorlardı:
"Eğer şunlar Cennet'e girecekse, biz onlardan evvel oraya gireriz, Ve orada onlara verilenden fazlası bizim olur," Yani peygamberin tebliğine karşılık kendilerini üstün tutan kibirli bir hala bürünüyorlardı.
38 Onlardan herkes naîm cennetine konulacağım mı umuyor?
Onlar cennete giremeyecekler. Bırak öyle sansınlar…
Nebe Sûresi
Dünya hayatı, insanlara sunulan nimetler o kadar fazla ki; düşünemeyenler kıyametin kopuşuyla düşünmeye başlayacaklar ama çok geç…
‘Keşke toprak olsaydım!’demek ise boş.Ama yaşarken toprak olmaktan/ölmekten korkuyordunuz. Toprak olmak azaptan daha cazip gelecek elbet, ama o günden kaçış yok!
Cennetlikler ise keyif ehli olacaklar orada hiçbir dert yok… Dünyada iken çektiklerine karşın orada onlar için rahatlık vardır…
Nazi’ât Sûresi-İnfitar Sûresi-İnşikak Sûresi
Kıyamet sahnesi canlandırıldıktan sonra yeniden dirilmeyi akıllarına sığdıramayanlara cevaben;
(Nazi’ât 13.) Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar.
‘OL!’ derim olur demek bu… Bu kadar basit …
Firavun’un hem dünya hem de ahirette cezalandırıldığı söyleniyor. Nefsimin firavunlaşmasından Allah’ıma sığınıyorum.
Kıyamet Gününü soranlara ise ‘O günün Allah’ın ilminde gizli olduğu’ söylenilmekte. Bilip ne yapacağım ki;sadece o günün şiddetinden korkarım…
Ceza günü herken hak ettiği yere gidecektir… Ceza kimileri için azap kimileri içinse hayırdır…
Bazıları yanıldı..Rabbine döndürülemeyeceğini sandı.. Bazıları ise O ne dediyse ‘AMENNÂ ve SADDAKNÂ’ dedi… Kim kazandı kim kaybetti kıyamet günü görülecek.
İnkar edenlere azap ilk inkar eden kişi zamanından beri müjdeleniyor.
Rabbim sunacağın azaptan da sana sığınırım!
Ümmügülsüm AKSOY/12070024
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
KIYAMET SURESİ
İslam nefis mücadelesidir. Müslüman ise nefsine hükmedebilen vicdanlı kişidir. Nefsine hükmedemeyenler kıyamet gününde sığınacak yer ararlar ama bu arayış boşunadır. Çünkü bizi yaratan Rabbim bizi başıboş bırakmamıştır. Bu dünya asıl evimize(ahirete) giderken izlediğimiz bir yoldan ibarettir. Bu yolda ilerlerken tek düşündüğüm şey evime vardığımda, Rabbime ışıl ışıl parlayan bir yüzle bakabilmek…
HÜMEZE SURESİ
Her toplumda görülebilecek ahlaki terbiyeden geçmemiş bir insan tipi ile karşılaşılmaktadır.
Basit ruhlu bir kişinin sergileyeceği davranışlar sıralanmış, gönlünü mala kaptıran, mal karşısında gözü kararan, bütün insani değerlerini yitiren bu insanın, başka insanları aşağılaması, her şeye sahip olduğunu sanması, kendini herkesten güçlü ve üstün görmesi Allah katında cezasız kalmayacak ve çetin olan cehennem azabına bu kişiyi bir adım daha yaklaştıracaktır. Rabbim müminlerin gönüllerine böyle duyguların yerleşmesini engelleyecek ve bizi böyle kişilerden koruyacaktır."Allah'ım bizi cehennem ateşinden koru, iyilerle beraber cennetini bize nasip et."
MÜRSELAT SURESİ
Her şeyi belirli bir nizama göre yaratan rabbim insanoğlunun dünyaya gelişini de muntazam bir süreç ve düzen içinde yaratmıştır. Bunun sonunda da insanoğluna yeryüzünde gerekecek her şeyi sunmuş, inkârcılardan olmamasını öğütlemiş, kıyametin gerçekleşeceğine yemin ederek biz müminleri cennetine yönlendirmektedir. Yemin ettiği şeylerin bizim kavrayamayacağımız varlıklar olması bilinmeyenle kıyameti inkâr edenleri korkutmak, kıyamet gününden kaçışın mümkün olmayacağını bildirmek içindir. Surede 10 kez “O gün inkârcıların vay haline” ayetinin yer alması inkârcıların kendilerine çeki düzen vermeleri için yapılan uyarıdır. İnsanoğluna hak ve batıl arasındaki farkı anlatan Kuran’ın gönderilmesi onun doğru yolu bulmasındaki tek yol haritasıdır.
KAF SURESİ
Kâfirlere göre ölüp sonra çürüyüp toprak olduktan sonra yeniden dirilme zayıf bir ihtimaldir. İnsanın dünyaya gelmesi nasıl bir kez gerçekleşmişse mucizevî bir şekilde bir kez daha gerçekleşecektir. Baharda doğanın tekrar canlanması bu dirilmeye delil arayanlar için dikkat etmeleri gereken olaylardan sadece biridir. Allah’ı görmek isteyen bir kalbe kâinatta birçok delil vardır. Gökyüzü, yağan yağmur ile canlanan doğa… Bize bizden daha yakın olan rabbim kalplerimizin içindekini bilmektedir, yeryüzündeki gezintimiz boyunca iki kamera tarafından hep izlendik… Müslüman’ın her halinin güzel olması Rabbinin huzurunda olduğunun bilincinde olmasındandır.
BELED SURESİ
İnsanın dünyaya gelişi daha sonra dünyaya uyum sağlamaya çalışması çeşitli güçlükleri beraberinde getirmiştir. Ne zaman insanoğlu kendi “elif” sanır hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini düşürse işte o zaman gerçek zorluk başlar. Şükretmediği ve hakkını vermediği nimetler karşısında boğulmaya başlar. Verilen nimetlere şükretmediği için bu nimetler cennetin önüne adeta set çeker. Hayrı- şerri, doğru yolu, Hakkı-batılı görmediği için cennet de ona görünmez olur.
TARIK SURESİ
Gecenin karanlığını
bir ok gibi delip geçen yıldızın parlaklığı, insanoğluna hiçbir şeyin gizli
kalmayacağını haykırmaktadır. Rabbimin ışığı da bütün gizli kapaklı işleri gün
yüzüne çıkarmaya yetecek kadar şiddetlidir. Ne kadar karanlıkta olsa bizi
koruyan bize yol gösteren Rabbim, ışığını bizden hiçbir zaman esirgemeyecek,
karşılaştığımız sıkıntıları, zorlukları tek tek yok edip bizi sevgisiyle sarıp
kuşatacaktır.
KAMER SURESİ
O gün geldiğinde Rabbim bütün mucizelerini gösterdiğinde İslam’a uygun yaşamış, hiç kimsenin malına, namusuna, canına bizim tarafımızdan zarar gelmemiş ise işte o zaman o gün bizim için kolay kâfirler için zor bir gün olacaktır. Mümin yumuşak huylu olduğu kadar yumuşak kalplidir, kâfir ise asi, katı kalplidir bütün bunlar yetmezmiş gibi birde kendisine gösterilen mucizeleri görmeyecek kadar kördür. Rabbim kâfirler öğüt alabilsin diye Kuran’ı verdiği örneklerle kolay anlaşılır kılmıştır. Birçok kavmin yok ediliş sahnesini gözler önüne sererek onların ibret almalarını sağlamak istemiş ardından kötülüklerden sakınanlara cennetin verileceğinin bildirilmiştir. Cennetin kapıları ibret alıp iman edene açıktır. Bütün bunlar ince ince hesaplanmış bir planın parçasıdır.
SAD SURESİ
Allah’ı inkâr edenler kendilerini diğer insanlardan üstün görmektedirler. Peygamberlerin bir uyarıcı olarak gelmesi ve her serfinde inkârcıların bu duruma itiraz etmeleri, Allah’ın birliğini inkâr etmeleri bütün bunlar aslında inkârcıların ayaklarına gelen fırsatı geri tepmeklerinden başka bir şey değildir. Kaçınılmaz azaba bir adım daha yaklaştıklarının farkında değillerdir. Rabbim peygamberleriyle bizlere yol göstermekte onların davranışlarını örnek almamızı istemektedir. Hz. Davut’un sınanması, bize yeryüzünde idareci olan kişilerin, insanlar arasında hüküm verirken, adaletli olması, keyfine, kendi arzu ve isteğine uymaması gerektiğini göstermek içindir. Yine Davut(a.s)’den ve Hz. Süleyman(a.s)’den yanlış yaptığımızda hemen tövbe edip Allah’a sığınmamız gerektiğini öğreniyoruz. Hz. Eyyüb’den sabretmeyi öğrendik. Birçok peygamber kıssası, sınavdan geçen biz kulların sabredip Allah’ın vereceği hükme gönülden razı olduğumuzda rabbimizin bize ihsanda bulunacağını haber vermek için anlatılmıştır. Bizim ihlâs sahibi kullar olmamız iblisin amacına ulaşamaması demektir.
CİN SURESİ
Yeryüzünde bize kılavuzluk eden Kuran’ın hayatımızın her alanında yer alması gerektiğini, gittiğimiz her yerde Kuran okuyarak çevremizdekilerin doğru yola ulaşmasına vesile olabileceğimizin farkına varmamızı sağlayan bir suredir. Suresinin başlangıcını oluşturan ayetler, Kuran’ı dinleyen cinlerin kalplerini titretmiş, duygularını alt üst etmiş, içlerinde tarifsiz fırtınalar koparmıştır. Dinledikleri ayetler sonunda “Doğru yola götüren, hayrete düşüren bir Kuran dinledik.” demişlerdir. Kuran’a saf kalple yönelenler, Kuran’ın mükemmelliğini, alışılagelmişin dışındaki anlatım biçimini görüp Rabbimin izniyle hidayete ereceklerdir.(Gaybı Allahtan başka kimse bilemez.) Müslüman’ın iki temel kaynağı vardır biri Kuran diğeri sünnettir, Müslüman bu dünyada ikisine de sıkı sıkı sarıldığında, Allah’a ortak koşmayıp O’na sığındığında kurtuluşa erecektir.
ASR- ADİYAT-KEVSER-TEKASÜR-KARİA
İman edip güzel işler yapana ne mutlu
İman edip oturanlara yatanlara değil
İman ettiğini söyleyip isyan edene değil
Hani annemiz aşure yaptı içine sirke kattı Anne içine ne attın demenin anlamı var mı? Yok... yapılan işinde Allah'ın razı olduğu şekilde yapılması gerekiyorki Allah'ın da sana ne mutlu demesi için; 1- iman etmek 2- hayırlı salih amel Aslında zor değil ama zor gösteriliyor..
MAUN KAFİRUN FİL KUREYŞ
- Yetimi itip kakmaman gerektiğini
- Namazda huşuyu yakalamak için çaba göstermem gerektiğini
- Riyaya meyletmemek gerektiğini
- Yardıma el uzatmak
- Allah'ın davasını dava edinmek
- Hidayete erdiren ALLAH ve biz sadece uyarabiliriz
TİN BURUC ŞEMS NECM ABESE KADİR
Allahinsanı yaratılış amacını gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyduğu her türlü zihni ve bedeni özelliklerle donatarak varlık mertebelerinin en yükseğini çıkabilecek bir yatenek ve kapasitede yani olması gereken en güzel biçimde yaratmıştır.
FELAK- NAS İHLAS
Benim anladığım RAHMAN'a sığınmanın önemi O'ndan yineO'a sığınmayı öğrendim. İhlas suresinde Allah'ı onun bildirdiğiyle bilmek gerektiğini ötessini çok sorgulamamak gerektiğini öğrendim.
Kul olunmaya layık olmamaız gerektiğini öğrendim...
TEBBET-TEKVİR-A'LA-LEYL-FECR SURELERİNDE:
İmanımıza zulüm bulaştırmamalıyız. Öyle bir zulüm ki cennetin kokusunu bile alamayız. Ne bu: ŞİRK ! Allah'ın affetmediği tek günah nedir? Allah'tan korkar gibi başkasından korkması. Allah'ı sever gibi kullarını sevmesi... yani eş tutması (ALLAH MUHAFAZA)
Kimliğimizi kaybetmemeliyiz. İslam LA İLAHE İLLALLAH ile başlar. Her şeye evet demek değil Allah için mücadele mücahede etmek safı belirlemek için HAYIR demeyi bilmeliyiz. Çünkü yaratan O rızıklandıran O dirilten O kalplere hükmeden O beni benden daha iyi bilen de O... dünyaya geliş amacım ONU tanımak...
KALEM SURESİ
Yoksa siz, kendinizden önce yaşayanların başına gelenlerin, sizin de başınıza gelmedikçe, cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara (öyle) şiddetli belâ ve sıkıntılar (felâketler) dokundu ki, resûl ve onun yanındaki âmenû olanlar: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar sarsıldılar. Allah'ın yardımı gerçekten yakın değil mi? Bakara 214 Kalem sursinden anladığım kadar sabır şart şükür şart. Kurtulduğumuzu sanıp kibre kapılmaktan Allah'a sığınırım. Çünkü bizden öncekiler canlarını kanlarını bu dava için seve seve Allah'a sattılar. Bin canım olsa ALLAH için şehit olsam ve tekrar dirilsem yine ALLAHA bu canı feda ederiz dediler. Başları testereyle kesildi, eteri kemiklerinden ayrıldı, kovuldular kesildiler, horlandılar, alaya alındılar AMA İMANLARI ONLARI VAZGEÇİRMEDİ. Böyle bir iman Allah bize de nasip etsin
Şahit olabilmek şehadet şerbetini tadabilmemiz şehedetle duamızı süslemek ümidiyl
Kur'an-ı Kerim'in mealini geçtiğimiz senelerde bir kaç defa okudum fakat hiç bu şekilde üzerinde düşünmemiştim. Bu ödev sayesinde Kur'an-ı Kerim'in mealini baştan sona kadar ayrıntılı bir şekilde okuma fırsatı buldum. Sadece okumakla kalmayıp Allah'ın bana söylemiş olduğu şeyleri hayatıma nasıl katabilirim noktasında bir hayli düşündüm. Kur'an'la hayatımı anlamlandırmadığımı farkettim. Çünkü Kur'an'ı yeterince tanımıyordum. Öncelikle O'nu tanıdım, okudum. Daha sonra düşündüm ve artık yaşamaya gayret edeceğim.
bismillahirrahmanirrahim
Kuran düşünen ve akıl eden bir insan için pusula görevindedir. Uçsuz bucaksız bir denizde yola çıkan bir gemi nasıl pusulayla yön tayını yaparak doğru yola ulaşırsa, işte insanda kuranı pusula gibi kullanarak doğru yola ulaşmalıdır. Kuran her defasında bunu bize anlatmakta, açıklamakta, örnekler göstermektedir. Ama unutkanlığı ilke edinen insan bu anlatılanlara karşı bir format sistemi geliştirmiştir. Mekke toplumu ve günümüz topluluğu bu sistemin öncüleridir. Mekke toplumu ayetleri bizzat duyup unutuyorlardı, günümüz toplumu da bu ilahi vahye kulak bile asmıyor artık. Kuran unutkan beşere tekrar tekrar kuranın ilahi kaynaklı bir kitap olduğu, Allah tarafından bir elçi ile geldiği, bu ilahi sözlerin toplumda hayat bulması için gönderildiği bunun uygulamasını da elçinin yapacağını bildirmiştir(Yasin/3,4).kuran inanmayan insan profilini biliyor ve muhatabın da böyle olmaması için öğütlerde bulunuyor(Yasin 8.6.11). Bu gafil insan sırf insan olduğu için elçiyi kabul etmiyor ve inanmayı reddediyor. Ama Allah elçiye inanmayan insana karşı, olaylardan hareketle “ evrendeki düzende de bir yaratıcının olduğunu akıl edemiyor mu?” diyerek ayetleri ardı sıra sıralıyor(33.37.38.39.40).Eğer bu mesajlara da kulağını kapatıyorsa inanmak ya da inanmamak ona kalmış bir şeydir. İnsan öyle bir varlık ki âdemden buyana ne kadar peygamber gönderilse de kalbinin kapılarını ilahi vahye kapatmışsa bu kapıları açacak olan Allah değildir(Furkan 9).ama Allah’tan yüz çevirmeninde cezasını çekecektir. Kim de rabbine koşa koşa giderse kalbinin kapılarını sonuna kadar açarsa işte mutluluk onunladır ve mükâfatlandırılacaklar da o kimselerdir(Furkan/10).bu dediklerimi somutlaştıracak olursak Mekke toplumunda bunu görmekteyiz. Mekke toplumu İnanmayan, kalbini vahye kapamış grubu temsil etmektedir ama kalbini vahye adamış kimselerde vardır ki bunlar peygamberin yoldaşlarıdır. İnanmayan gurubu temsil edenler peygamberi daha üstün bir varlık olarak kafalarında tasarlamıştılar. Ve bu tasarımın dışında gelen peygambere karşı tepki almışlardı. Çünkü o bir insandı onlar gibi yer içer, çarşıda pazarda gezer, alışveriş yapardı. Beyinlerine yerleştirmiş oldukları üstün peygamber kalıbını yıkamadıkları için sürekli peygambere muhalefet olmuşlar ve “neden beşer, neden melek değil “gibi sorular yöneltmişlerdir. Ayrıca kuranın neden parça parça indiğine akıl erdirememişlerdir. Oysaki kuranın onlara cevap vermesi bu soruların cevabının bulunmasını kolaylaştırmıştır. Eğer peygamber melek olsaydı inanmayanlar bu kez de biz onun yaptıklarını yapamayız diyerek yine inkâr edeceklerdi. Kuranın parça parça inmesi de hayat kitabi olmasıdır. Eğer bu kitap direk olarak iki kapaklı inseydi şimdi bile kuranı anlayamayan insan o zaman hiç anlamaz ve uydurma bir kitap olduğu hakkındaki düşünceler haklıya çıkardı. Kuran elçiyle inşa edilen bir hayat tarzıdır. Ama ne yazık ki insanlık tarihinde elçiler reddedilmiştir bunu vahiy ışığında söylemek mümkündür. Neredeyse hiçbir toplum peygamberine tam bir teslimiyette bulunmamıştır(fatır/4).işte bu yüzden kuran “elçiye inanama “konusun da bu kadar üzerinde durmuştur. Çünkü görevlendirilen elçi toplumum için kuranın dünyada ki cismi varlığıdır. Kuran o peygamberle hayat bularak kendinin toplumlara açacaktır. Ama maalesef insan kendine gönderilen örnekleri benliğinden uzaklaştırmıştır. Bu kadar öğüde karşı hala isyan eden insanı helak etmek ve yerine yeni topluluklar getirmek Allah için hiç zor bir şey değildir. Ama yeni gelecek toplumda bir öncekinden farklı olmayacağı kuranda bildiriliyor (fatır/16).Örneğin şu ayet söylediklerimi haklı çıkarır “sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığını)kaybettiler ve şehvetlerine uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezayla karşılaşacaklardır”/(Meryem/59).yine Allah doğru yolu bulayım diye tabiattaki değişik olaylardan bahsetmektedir (fatır 9.11.12.13)eğer bu tabiattaki eserler hala kalbini tatmin etmiyorsa sana birde tarihteki beşere sunduğum mucizelere bak dercesine ayetler geliyor. Bu örnekleri Meryem suresinde bulabiliriz. Surede Zekeriya(a.s) bağışlanan bir ayetle başlanıyor. Ardından Meryem’e verilen hediyeyle devam ediyor. O Meryem ki bir sureye ad olmuş. O Meryem’i iffetin namusun edebin anası olmuş. O Meryem ki Allahın ayetinin taşıyıcısı olmuş. Ona öyle bir görev verilmiş ki beklide peygamberlikten daha zor idi. bu görevi sadece Meryem yüklenebilirdi. Belli ki oda karşılaşacağı durumdan bir an yok olmak istedi (Meryem 23) ama ilahi vahiy onu yalnız bırakmadı(24).işte ancak böyle bir mucizeyi Allah takdir edebilir. O” ol “der oda hemen oluverir. Aslında buradan dinin insanın acı çekmesi için değil de insanın fıtratına dönmesi için bir aracı kabul etmeliyiz. Çünkü Meryem’’in bir suçu yoktu o sadece Allahın kudretini bir daha gözler önüne sunmak için bir vesile kılındı. Bunu efendimiz içinde söylemek mümkün çünkü o pir peygamberdi vahiy alışı onu bir hayli zor duruma soktuğu doğrudur ama Allaha teslimiyetin verdiği mutlulukla o acılar hissedilmiyordu bile. Bakın şu ayete “biz sana kuranı güçlük çekmen için indirmedik. İçi titreyerek korku duyanlara ancak öğütle-hatırlatma (olsun diye indirdik)”(Taha / 2,3)
Neden indirildiğini açıklayan kuran insanın ne kadar büyük bir sorumluluk altına da olduğunu belirtiyor. Hayatı senin eline bıraktık kendi seçtiğin yoldan gideceksin diyor. Ve o son günde seçtiğim yol ile benim sonucumun ne olacağına karar verilecek. Eğer kuranın istediği gibi bir yoldansa “ashabı meymene” den olacağım. Ve bu sıfatı elde ettikten sonra cennetin bütün nimetleri benimdir(vakıa12.14.15.17.18.20.21.23.25.)ama bunun tam tersi olduğunda benim doğru olmadığını bildiğim halde gittiğim yol aynı zamanda beni elim verici ateşe atılmama sebep olacaktır. Ve artık ismim “ashabu meş’eme” olacaktır ve cehennemin bütün azabı beni bekleyecektir.(vakıa 42.43.44.45.47.) işte bunlar apaçık olan kitabın ayetleridir(şuara/2). Kuran bu iki sıfatı yani ashabul meşeme ve ashabul meymene ‘yi ortaya koyduktan sonra geçmiş peygamber ve onların düşmanlarını ortaya koyarak iki sınıfın oluşmasını sağlıyor. Bunu şuara suresinde görmek mümkündür. Sure ilk olarak hz.Musa ve firavun kıssasından bahseder. Bence burada” ashabul meymeneyı” hz.musa ve firavuna baş kaldıran sihirbazlardır temsil ediyor. Nasıl bir teslimiyet aşkıdır ki Firavuna anında kafa tutmuşlardır(51).şuara suresi bu bakımdan vakıa suresinin açılımı gibidir. Surenin devamına baktığımda diğer peygamber ve toplumdaki ashabı meşemeden bahsetmiştir. Daha sonraki surelere baktığımızda sureler ağırlıklı olarak bazı kıssalardan bahsetmektedir. Örneğin neml suresinde ağırlıklı olarak Süleyman- Belkıs kıssası anlatılmaktadır. Ardından gelen sure kasas suresidir. Burada da ağırlıklı olarak hz.musa-firavun kıssasını detaylı bir şekilde anlatmıştır. Burada dikkatimi çeken artık surelerde peygamber kısaları detaylı bir şekilde anlatılmaya başlanmıştır. Bu kıssalardan peygamberlerin tevhidi yaymada ister çoban ister hükümdar olsunlar toplumu uyarmak için mevkileri ne olursa olsun tevhidi yaymada öncü oldukları bildirilmiştir. Ancak insanlar bu peygamberlik kanıtı içinde birden fazla mucize istemişlerdir. Örneğin peygamber efendimizden Mekke toplumu da birçok mucize istemişlerdir “dediler ki: bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız.”(isra90)(İsra 91.92.93). Gibi mucizeler istemişlerdir. Bu yüzden peygambere isra olayıyla peygamberliğini kanıtlaması için Allah bir mucize hediye etmiştir. Ancak isra suresinde bu mucizelerin inanmayan toplum için bir çare olmayacağı bildiriliyor “kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alı koyan şey, onların:”Allah elçi olarak bir beşerimi gönderdi ?”demelerinden başkası değildir”(isra 94).vahye kapalı göz ve kulaklar için peygamberin kendi cinslerinden gelmeleri bir mucizedir. Şu halde İnsanın inanması da inanması da kendine bırakılmış bir şeydir. Herkes kendi yaratılışına göre davranır(isra/84).
SONUÇ OLARAK KENDİM İÇİN ÇIKARMAM GERKENLER; kuran bana inmiş bir kitaptır. O halde inkâr edenlerden olmamam lazım. Kuranın insan profiline bakıp kendime öyle çeki düzen vermem gerekir. Eğer bunu kuranı okuyarak yapamıyorsam bir örnek istiyorsam benim gibi insan olan elçiyi model olmam gerekir. Dünyevileşme sevdasına kapılmamam gerek çünkü bu sevdaya kapılırsam gerçek sevdayı unuturum. O yalancı sevda içerisinde bir değil birden fazla ilah edinir, iyiyi kötüyü ayırt edemez hale gelirim. Ama kendimi iki dünyalı olarak hazırladığımda, dünyayı yarın kaybet çek gibi bağlanmayıp sonsuzluğa ulaşmak için bir aracı olarak kullandığımda ve tek ilahın hoşnutluğunu kazanmak için çalıştığımda, bunun mükâfatı ardından gelecektir.
Nun vel-kalem veya nun diye de anılan kalem suresi adını ilk ayetten alır. Kalem ilme araç olan her şeyi temsil etmektedir. Mekke de nazil olmuş bir suredir. Sure içerik olarak inkârcı topluma cevap mahiyetindedir. Resmen inkârcı topluma meydan okumuştur. Peygamberi cinlenmiş olarak görenlere cevap vererek peygambere moral verilmiştir. Nitekim Peygamberlik görevlendirilmesinden yıllar önce Kâbe'deki Haceru'l Esved'in (Kara taşın) yerine konulması hususunda aralarındaki ayrılıklarında O'nun hakemliğini kabul etmişlerdi. O'na güvenilir kişi anlamına gelen "el-Emin" lakabını takan kendileridir. Kendisine düşman olduklarını sert tavırlarla ortaya koyduktan sonra bile O'nun Medine'ye hicret ettiği güne kadar kıymetli eşyalarını, paralarını ona emanet etmeye devam ediyorlardı. Ayrıca Hz. Ali'nin Peygamber Efendimizin yanındaki emanetleri sahiplerine geri vermek amacıyla, Hz. Peygamberden sonra birkaç gün Mekke'de kaldığı kesinlik kazanmıştır. Ama aynı sırada adı geçen adamlar, O'na karşı bu kadar sert bir tavır içindeydiler, amansız düşmanlarıydılar. Yine onlar, Peygamber Efendimizin peygamberlikle görevlendirilmeden önce bir kez olsun yalan söylediğine tanık olmamışlardı. Ve ayetler bu bakımdan onun yüce bir ahlaka sahip olduğunu topluluğa hatırlatıyor ve bunları peygamberlik gelmeden önce kabul ediyordunuz şimdi ise onu cinlenmiş olarak vasıflandırıyorsunuz denilerek topluluğun düşünmesini sağlıyor.
Surenin ileriki ayetlerin de “bahçe sahibi” kıssası anlatılıyor. Bu kıssa Allah’ı hesaba koymayanların durumlarını bildiriyor. Yani her şeyin bir yaratıcısı olduğuna göre onun izniyle diyerek işe konulması konusunda dikkatler çekiliyor. ayrıca inkar edenlerin ve müminlerin yaptıklarından sorumlu tutulacağını bildiren ayetler vardır. Sorumsuz olarak dünyada varlığını sürdürenlerin elim verici sonundan bahseder. Ayrıca surede Hz.Yunus’un kıssası da anlatılmaktadır. Burada yunus peygamberin yaşamış olduğu deneyimi son peygambere anlatılıyor. Gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin yaşadığı deneyimler O'nun için bir birikim teşkil ediyor. Böylece aynı hataya düşmemesi için tarih sahnesinden örnek gösterliyorHALİL RAHMAN ÇAKIR
12070089
ÜYELİK İŞLEMİNİ ÇEŞİTLİ NEDENLERDEN DOLAYI GERÇEKLEŞTİREMEDİM BU YÜZDEN BÖYLE BİR YOLA BAŞVURDUM.ARZ EDERİM
ALAKHALİL RAHMAN ÇAKIR
12070089
KIYAMET
HALİL RAHMAN ÇAKIR
12070089
FURKAN
HALİL RAHMAN ÇAKIR
12070089
FUSSİLET
HALİL RAHMAN ÇAKIR
12070089
RUMDUHAN SURESİ
Özünde açık ve hakikati açıklayıcı Kur'an'ın değerini bil. O son gece, iyi ve kötünün ayrıştırılacağı gece gelmeden Kur'an ile yaşamaya gayret et. Rabbinin cezası gecikmez bir süreliğine ertelenir. İyileri sıradışı eşlerin bakışlarıyla Cennet beklerken , kötüleri Cehennem bekliyor. İşte asıl başarı Cennet'in seni beklediği bir hayat yaşamak.
CASİYE SURESİ
Hiçbir bilgiye sahip olmadan keyfi olarak önyargıyla hareket etme. Rabbin gökte ve yerde bütün canlı türlerinden ,anlaman için çeşitli mesajlar vermiş. Sana düşen kevni ve kavli ayetlere kulak verip hayatını ona göre planlaman. Dünyada Allah'ı unutma ki o da seni ahirette unutmasın. Sırf kıskançlık yüzünden kötülük yapanlar gibi kendi aleyhine harekat etme.İyilik yapanlar gibi kendi lehine hareket et . Hiç iman edenle , etmeyen bir olur mu? İman eden ve erdemli davrananlar Allah'ın rahmetine nail olurlar. İşte budur göz kamaştırıcı zafer.
AHKAF SURESİ
Kendine kıyanları uyarmak, iyilere de müjde vermek için gelen Kur'an, elçilerin yaptığı gibi direnç ve kararlılıkla tahriklere aldırmadan emredilen yolda sabır ve sebatla yürümeni tavsiye ediyor. Anne babaya iyilikle muamele et. Eğer şükredenlerden olursak iyiliklerin kabul edilip hataların örtüleceği müjdesi veriliyor.
ZARİYAT SURESİ
Vahyin özelliklerini ne güzel belirtmiş; hidayeti gönüllere saçan, mana yüklü, kolayca kalpleri fetheden ,hayatı taksim eden ayetler. Hesap gününün mutlaka geleceğini inkar edenlerin hazin sonlarını, insanları ve görünmeyenleri sadece Allah'a kulluk etsinler diye yarattığını bildirip , yaratılmışlardaki işaretlere dikkat çekiyor. Gecenin az bir kısmında uyuyan , seher vakitlerinde Allah'a yalvaran ve servetlerinden isteyenler ve istemeyenlerin payını verenlere müjdeler veriyor.
RUM SURESİ
Yakın gelecekten haber veren Allah'ın gerçekleşen haberi, uzak gelecekten haber verdiklerininde gerçekleşeceğini kanıtlıyor. Biz iman edelim diye ayetlerini bütün anlatım şekilleriyle dizayn eden Allah görünür görünmez her şeyin bilgisine sahip olduğunu bizimde yönümüzü Allah'a yani yaratılış fıtratımıza çevirmemizi istiyor. Nimetlerin fıtratla tam uyuşması mükemmel. Uyuya bilmek, korku ve umut kaynağı şimşekle gelen yağmur. Huzur bulasın diye aranızda sevgi ve merhamet yerleştirdiği eşler. Öyleyse ibadet ve duanın istikametinii doğrult. Yakınlara , yoksullara ve yolda kalmışlara yardım et. Seni güçsüzken güçlü ve tekrar güçsüz kılacak Allah'a yönel. Kendileri bile yürekten inanmayarak yaptıklarıyla seni fevri ve tepkisel bir davranışa sürüklemelerine izinverme.Sabret.
ANKEBUT SURESİ
Dişi örümceğin yanıldığı gibi yanılmamak için uyanık geçinenlerden yüzünü çevir. Hernefis gibi ölümü tadacaksın. Senden öncekiler gibi sınanıp deneneceksin.İman ettim demek yetmiyor, bunu kanıtlaman gerekiyor. Allah'a hakkıyla güven, namazı dosdoğru kıl çünkü yanlız hakkı verilerek kılınmış namaz seni çirkinlik ve kötülüğün her çeşidinden alıkoyar.
MUTAFFIFIN SURESİ
Yapıp etmelerin önemli çünkü onlar sana şekil veriyor. Yaptıkların yüzünden kalbin pas ta tutabilir. Allah aşkıyla coşadabilir. Ölçüyü şaşırma verirken, alırken ve de davranırken daima ölçülü davranmaya gayret et ki kaydın illiyyun'da olsun. Allah bizi kaydı Siccin'de olmaktan korusun.
HAC SURESİ
Allah isteyen kimseyi doğru yola iletmeyi diler. Arada kalma, Allah'a tam güven, içinde olup sana tam yarar sağlayacak ibadetleri hakkıyla yerine getirmeye çalış. Allah'ın çağrısına kulak ver. Senin için hayırlar barındıran ibadetleri simgeleştiren Allah'a güven , böylelikle Allah'a kalben yaklaşabilirsin. Gözler kör olmaz , kör olan göğüslerdeki kalplerdir. Namazı hakkını vererek kıl. Zekatı içten gelerek ver. Allah'a sımsıkı bağlan. O ne güzel kuratrıcı ve yardımcıdır.
MUHAMMED SURESİ
Medeni ayetlerin farkı hemen hissediliyor. İman esasları iyice yerleştirilen insan artık erdemli hayat tarzının gereği olan eylemler, daha keskin bir şekilde emrediliyor."İnkarda direnenlerle savaşta karşılaştığınızda hemen boyunlarını vurun."Keyiflerine göre davrananlarla sorumluluk bilinciyle hareket edenler ayrıştırılıyor. İnsan, imana, elçiye itaate ve infak etmeye çağrılıyor. Sure bunu yapmayanların yerine yenilerini getirebileceği tehdidiyle son buluyor.
TEĞABUN SURESİ
Seni bir amaç uğruna yaratn Allah'a güven. O izin vermedikçe başına hiç bir müsibet gelmez. Sen ona ınanıp dayanırsan kalbine bir rehber koyacak ta O'dur. Eşler ve çocuklar imtihan aracıdır. Onlara karşı dikkatli ol. Malınla da imtihan edilirsin. İnfak edersen korunursun.
BAKARA SURESİ
Rabbimize nasıl kulluk edeceğimizi ayrıntılarıyla anlatan surede günlük hayatımızı birçok alanda programlıyor. Namazı hakkıyla kılmayı, oruç tutmayı, hac ve umre ibadetlerini ayrıntılarıyla anlatıyor. Ayrıca infak etmeyi infak ederken ki tavırlara kadar anlatan surede daha önceki ayetlerde "Oku ve yaz, sana kalemle yazmayı öğreten Allah'dır." emrinden sonra şimdi borç alıp verirken küçük borçlar da olsa yazmayı ve şahit tutmayı emrediyor. Bu sıralanış evet bu kitabın bizi yaratan, herşeyin bilgisine sahip Allah'tandır. Bizim hidayet rehberimizdir, dedirtiyor. Allah'ı görür gibi kulluk edenlere ikramını artıracağını bildiriyor. Bizden öncekiler gibi biz de imtihan edileceğiz. Başımıza gelen her müsibette nasıl davranmamız gerektiğini kaydetmiştir. Boşanırken her iki tarafa da nasıl davranması gerektiği ayrıntılarıyla anlatılıyor. Allah'ın bütün emir ve yasaklarının bir hikmeti olduğunu her sembolün bize bize kattığı şeyler olduğunu bilmek gerekir. İnfak etmek biz ve toplum için fayda sağlarken faiz, bizi ve toplumu çürüten Allah'ın haram kılddıklarında uzak durmalısın. Kur'anı başucu kitabı yapmalısın çünkü emirleri ve yasakları hayatın her yanını kuşatmış durumdadır. Çünkü Allah içindekini açıklasan da gizlesen de ondan dolayı seni hesaba çekecek. Rabbim unutur ya da yanılırsak bundan dolayı bizi hesaba çekme. Hepimize merhamet et.
ENFAL SURESİ
Müminlerin savaşa mecbur kaldıklarında savaşmalarını savaş sırasında Rabbin yardımının mutlaka müminlerle olacağını bildiren ayetlerden anlıyoruz ki iman en büyük güç ve senin ve herkesin kalbi elinde Allah seni rahatlatıp güçlendiriken onların kalbine korku salarak sana zafer bahşedebilir. Sana düşen sadece iman edip imanın gereği gibi yaşamandır.
HADİD SURESİ
Geçici dünya hayatında sana verilen emanetlerden Allah yolunda harca. Harca ki bu nimetler ebedi olsun. Hiçbir işini gösteriş için yapma. münafıkların kaybettiği gibi kaybedersin. Allah'a imanın göstergesi olan cimrilik etmeden cömertçe vermenin karşılığını Allah kat be kat bu dünyada da ahirette de verecektir. Allah muazzam ikram sahibidir.
NUR SURESİ
Allah'ın indirdiği kesin ve açık bir dille ayrıntılı olarak açıklanan ayetler sorumluluklarımızı hatırlatıyor. Zinaya yaklaşmamayı kadın erkek bakışlarımızı denetim altına almamızı ve arınmak için verilmesi gerekenleri vermemizi emrediyor. Toplumsal ve aile hayatımız düzene sokan ayetlerde anne babanın yanına girmeyi bile kurallara bağlıyor. Allah kulunu her yönüyle çok iyi tanıyor ve ihtiyaçlarını biliyor. Bize düşen Allah'a ve Resulüne itaat etmek.
AL-İ İMRAN SURESİ
Allah'ın hükmü açık, kesin ve net ayetlerine uy. Açık olmayanlarıda en iyisinide Allah bilir de geç. Sana cazip kılınan şeylerin geçici dünya zevkleri olduğunu unutma. Allah dilediği kimseye hesapsız rızık sağlar. İstediğinide elçi olarak seçer. En doğru rehberlik Allah'ın rehberliğidir. Allah sorumluluk bilinciyle ilahi kelamı öğrenip öğretenleri sever. Sevdiğin şeylerdfen vermedikçe fazilete ulaşamazsın. Sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Sen onları sevip bağrına bassan da onlar seni öyle sevmez. Allah yolunda çektiğin sıkıntılar seni yıldırmasın. Allah direnenleri , Allah'ı görüyormuş gibi kulluk edenleri sever. Kalbinde olmayanı dilin söylemesin çünkü bu seni inkara yaklaştırır. Allah'ın rahmeti ve bağışlaması olmasa yaptıklarımızın karşılığı olan müsibetler daha da artar. Allah'ın sana rahmetiyle muamelesini örnek alarak insanlara yumuşak davran. Katı yürekli olma.
SAF SURESİ
Yapamayacağın ve yapmadığın şeyleri söyleme. Ağır sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın. Allah displinli bir şekilde beraberce Allah yolunda cihat edenleri sever. Allah'ın tarafında ol ki zulme maruz kalmayasın. Allah zulmedenelere yardım etmez. Kafirler istemesede Allah nurunu tamamlayacak. Sana düşen iman edenler tarafında olmak. işte muhteşem başarı.
CUMA SURESİ
Ebedi mutluluğu yakalamak için Allah'ı hatırdan hiç çıkarmamak gerek. Ölüm bizi mutlaka yakalayacaktır. Cuma günleri namaza çağrıldığında dünya nimetlerinin seni kandırmasına izin verme. Allah rızık vernlerin en hayırlısıdır.
BEYYİNE SURESİ
Hakikatın açık delili vahiy her geldiği devirde ortak beklentidedir. Allah'a kulluk edin. Kural koyma yetkisi sadece Allah'ındır. Batıl olandan uzak dur. Rabbin sevgisini umabilmek için ibadetleri hakkıyla eda et. Arınmak için verilmesi gerekeni ver.
HAŞR SURESİ
Allah'ı bilmek için kendisini tanıttığı ayetleri sık sık oku ki yanlış tahayyüllere dalmayasın. Allah gizli açık herşeyi bilir. Sana en doğru yolu O gösterir. Başka vaadedicilere kanma. Toplumsal huzur için malın bir zümrenin tekelinde olmaması gerekir. Dağların eridiği hakikatler karşısında haddini bil. sorumluluklarında gafil olma.
MÜNAFIKUN SURESİ
Allah gerçeği kavrama kapasitesi versin. İç ve dış farklı olmaktan korusun. Allah insan olma serefine, haysiyetine uygun hareket etmeyi nasip etsin. Dünyanın geçici zevkleri sorumluluklarını yapmaktan alıkoymasın.
NİSA SURESİ
Allah senin yükünü hafifletmek ister. Bunu zayıf yaratılmış insana ayetleriyle doğru hayat tarzına yönlendirerek yapar.Yetim haklarını, kadın haklarını, miras haklarını, eşlerin haklarını verdiği hükümlerle belirlemiş ve sorumlulukları dile getirmiştir. Canı , aklı, dini , nesli ve malı koruma altına almıştır. İnsanı adım adım şekillendirirken mirasa tanık olan yakınlara bile pay verilmesini istemesi , sarhoşken namaza yaklaşmayın ayeti Allah'ın insana hükümlerini açıklarken onun pskolojik yapısını göz önünde bulundurarak kaldırabileceği kadarını yüklediğini gösteriyor. hiçbir şeye uğursuzluk atfetme.Allah'ın öğütünü dinlediğinde daha dirençli olduğunu göreceksin. Dostluğu sadece müminlerle kur. Şeytanın kuruntularıyla oyalanma. zulüm altındaki güçsüzlere her anlamda yardım etmek boynunun borcu ihmal etme. Hak davanın yanında olan ondan pay, haksız bir davaya katkıda bulunanda ondan pay alır. Güzellikle selamı yay. Dost ve yardımcı olarak Allah yeter.
MÜCADİLE SURESİ
Herşeyi işiten Allah zor durumda kalan kadına yardım ettiği gibi dost olarak Allah'ı ve peygamberi seçenlerin bu dünya ve ahirette tek yardımcısı ve kurtarıcısı olacaktır. Sosyal hayatta yardımcı ve kucaklayıcı ol. Kulis yapanlardan olma. Gizli görüşmen sadece Allah ve resulü için olsun. Sen unutsan da Allah asla unutmaz.
AHZAB SURESİ
Allah'a verdiğin sözün hesabı sorulacak her an sınanıyorsun. Güzel ve düzgün konuş.Kimseye incitici bir söz söyleme . Sözü yerinde ve doğru söyle. Allah'a güven , her an hatırında tut. Kendini allah'a adayanlardan ol. Ahdine sadık, sıkıntılara karşı direnen, her işinde Allah'a yönelenlerden ol. Kalbinin kastettiğine bakılacak unutma. Elçiye uy.
TALAK SURESİ
Allah, iman edip imanına uygun davrananları sıkıntılı zamanlarında hiç ummadıkları yerden rızıklandırır.Hayatın her anına mudahil olan Allah, boşanırken de koyduğu kurallarla hem nesli korur hem de kimsenin mağdur edilmesine fırsat tanımaz.
MAİDE SURESİ
Allah`a teslimiyeti bizim için hayat tarzı olarak belirleyen Allah dinini tamamladı.Haddini bil, Allah'ın belirlediği sınırlar içinde hayatını dizayn etmen için gönderilen kurallara uy.Yediklerine dikkat et yasaklardan uzak dur.Yapman gerekenleri ayrıntıları ile açıklayan , abdestten namaza, kurbandan hacca, beşeri ilişkilerden vermenin adabına kadar her şey en güzel belirleyen Kur'an'a sarıl. Artık insanları gözünde büyütme. sadece Allah'tan kork. Sınırların dışına çıkma, Allah haddi aşanları sevmez.
MUMTEHANE SURESİ
Allah düşmanlarını dost edinme , asıl kardeşlik din kardeşliğidir. Bu kardeşliği kan bağından üstün tutman gerekir. Allah'ı inkar edenle nikah bağını bile koparabilirsin. Farklı inanç sahipleriyle ilişkin nezaket , merhamet, iyilik ve adalete dayalı olsun.
FETİH SURESİ
Allah kuluna müjde ve teselli veriyor.Kalplere sükunet ve huzur veren, göklerin ve yerin orduları emrinde olan Allah fethi ertelemenin nedenini Mekke'deki müminler olarak açıklaması kuluna ne kadar merhametli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Sende inkar edenlere karşı kararlı ve ödünsüz, iman edenler ise çok merhametli ol.
NASR SURESİ
Allah'ın yardımıyla kazanılan her zafer Allah'a şükretmeyi ve mağrifet dilemeyi gerektirir.
HÜCURAT SURESİ
En üstün olan takva sahiplerinden olabilmek için her davranışını Allah rızasına göre ayarla. Yüksek sesle konuşmaktan ve zan ile hareket etmekten kaçın. Sana bir haber ulaştığında doğruluğunu teyit etmeden hareket etme. İnsanlarla alay etme, sakın kimseye lakap takma. Kimsenin özelini merak etme ve hakkında konuşma. Allah'a ve Resulüne itaat edip sorumlu hareket et.
TAHRİM SURESİ
Samimi bir kalple tevbe ederek sadakatle Allah'a yönel. Rabbin umulur ki günahlarını örter ve seni mahcup etmez. Herkes hata edebilir. Önemli olan hatada ısrar etmeyip hemen tevbe ile temizlemektir. Gereksiz yere yemin ettiğinde kefaretini ödeyerek yeminini bozabilirsin. Kendini ve yakınlarını yakıtı insanlar ve taş olan cehennemden koru.
TEVBE SURESİ
Besmeleyle başlamayan tek sure . İnkarda direnenlere yüz çevirmeyi ve onklarla savaşmayı emrediyor. Allah'tan başka kimseden korkmamayı, başkalarına saygınlık vermemeyi sadece inananların yaptığı hayırların karşılık bulacağı onun için sadece inananların yaptığı ibadethanlerde ibadet etmeyi emrediyor. Şirki karekter haline getirenlerinde mescidi haram'a yaklaşmamalarını oraya sadece temiz olanların girebileceğini söylüyor. İnanan ile inanmayanların kesin hatlarla ayrıldığını artık tarafını belirleyip ona göre hareket etmen gerektiğini anlatan ayetlerden sonra tövbeni edip Allah'ın gönderdiği elçinin ilettiği emirleri canı gönülden uy, böylelikle içini kaplayan sükunet ve görmediğin güçlerle desteklenirsin. İnanmayanları sınamak için verilen mal ve çocuklar seni yanıltmasın, onlar inkarda oyalana dursun vakit dolduğunda dayanılmaz acılar onları bulacaktır. onların infakları onlara fayda sağlamayacak. Sen zekatı Allah'ın belirlediği kişilere verip ikiyüzlülerden uzak dur. İkiyüzlüler ancak kendilerini kandıra dursunlar Allah'ın azabı onları kendine getirecektir. Zulmu içselleştiren bir toplumu Allah doğru yola iletmez. Sen sorumluluklarını yerine getir. Dürüst insanlarla birlikte sadaka ile temizlen. Allah'a güven O sana yeter. Onun yolunda ömrünü tamamla gerçek başarı ve mutluluk budur. Allah evet yanlızca Allah'tır tövbeleri kabul eden, sadakaterini ifade için verdiklerini kabul eden ve merhametiyle muamele eden.
SİYERİ NÜZUL SIRASINA GÖRE MEAL İLE OKUYALIM.
MEKKİ DÖNEM.
Siyeri ve Mekki ayetleri beraber okuduğumuzda peygamber ve sahabelerin bunca zorluğa nasıl katlandıklarını anlıyoruz. Peygamberimiz çektiği sıkıntılar, dine davet görevi, dine yeni giren sahabelerin çeşitli işkencelere maruz kalması yurtlarını terketmek zorunda kalmaları, boykot edilmeleri ve tabii ki şehit olan sahabeler. Bunca sıkıntıya nasıl dayandıklarını merak ediyorsun ama Mekkiayetleri okuyunca Allah'ın onları ayetleri ile nasıl desteklediğini ve inşaa ettiğini görüyorsun. Ayetler etraflıca ve anlamayı kolaylaştıracak şekilde geliyor. Peygamber kıssalarıyla hem inanmayanları tehdit , hem de güç kuvvet verecek müjdeleriyle yeni dini inşaa ediyor. Mekki ayetleri okuyupta Allah birdir ve ahiret vardır, Hz Muhammed onun elçisidir. diyememek mümkün değil. sadece artniyetliler bu gerçeği inkar edebilir. Sonuçta görüyoruzki aklı selimler iman edip salih ameller işlemeye başlamıştır. Hz Ömer gibi büyük değişim yaşayan sahabeler bize ümit kaynağı oluyor. Tabbi ki burada Allah'ın yardımını görmezden gelemeyiz. Direnç gösterip sabretmelerinde Allah'ın önceki ümmetlere olduğu gibi bize de yardımı olmuştur. Bu yolda Kur'an ve Allah en büyük yardımcımız onlara sımsıkı tutunmalıyız. Kur'an bunu bir kere başarmış yine başarabiliriz. Sana düşen sorumluluk bilinciyle hareket etmek.
Peygamberimiz Kabeyi tavaf ederken inkarcılardan bazıları gelip " Gel biz senin kulluk ettğine kulluk edelim. Sen de bizim kulluk ettiklerimize kulluk et. Bu sayede biz seninle bu işte ortak olalım. Eğer seninki bizimkinden hayırlıysa, biz o hayırdan payımızı almış oluruz. Yok eğer bizim taptığımız seninkinden hayırlıysa sen ondan mahrum kalmamış olursun." Bunun üzerine Kafirun suresini indirdi. Resullullah ertesi sabah Kabe'de onlara bu sureyi okudu. " De ki, siz Ey kafirler. Asla kul olacak değilim sizin kul olduğunuz şeylere , siz de benim kul olduğuma kulluk edecek değilsiniz. Zaten ben asla kulluk etmedim sizin geçmişte kul olduklarınıza, siz de benim kul olduğuma kulluk etmezsiniz. Sizin dininiz size , benim dinim bana." İnkarcıların seni aldatmalarına izin vermeden inancını açık yüreklilikle net bir şekilde ortaya koymalısın.
SİYERİ NÜZUL SIRASINA GÖRE MEAL İLE OKUYALIM.
MEDENİ DÖNEM.
Medeni dönem ayetleri; Mekki dönemin ayetlerini daha net bir şekilde vurgulayan ve kesin hükümler getiren mahiyeti insanın haddini ve hududunu çiziyor. Günlük hayatta karşılaşacağın müminlerin, inkarcıların ve ikiyüzlülerin temel vasıflarını açıklayarak sana yol gösteriyor. İnkarcıların dost edinilmemesigerektiğini gerekli durumlarda işbirliğinin bir sakıncası olmadığı belirtiliyor. İbadetler son halini alıyor. Namaz , oruç, zekat ve hac farz kılınıyor. Özellikle infak etemenin hikmetleri dikkat çekiyor.İnfak kulluk yapmayı kolaylaştıran münafık ve müminin ayırtedilmesini sağlayan çok önemli biribadet olduğunu anlıyoruz. Kimlere vermek gerektiğini de ayet açıklıyor. Toplum hayatı her yönden programlanmış. İyilik , güzel söz, şükür, hoşgörü, yardımlaşma vs. övülürken, alay, cimrilik, ikiyüzlülük, gıybet vs. yerilmiştir. Peygamberin ikaz edildiği ayetler Kur'an'ın Allah kelamı olduğunu kanıtlar nitelikte özellikle Hz Zeynep ile olan nikahı peygamberin ayetleri geldiği gibi naklettiğini kanıtlıyor. Mücadele Suresinin Nüzul sebebi olarak gösterilen Havle bt. Salebe'nin eşinin ona "Sen bana annemin sırtı gibisin" demesi üzerine kadının peygambere gelişi ve peygamberin olumsuz cevabı karşısında derdini Allah'a havale edişi sonucu inen sure Rabbimin eksiksiz her yakarışa cevap vermesine çok güzel bir örnek. Böylece yanlış bir uygulamanın kaldırılmasına ve yerine Allah'ın bizim için en uygun olanı koymasına vesile olmuştur. Kadına verilen önemi onun için ayet inmesi gösteriyor. Ayrıca islam kadını horluyor iddialarına engüzelcevap niteliğindedir. Allah'ın ayetleriyle hayatı yaşamak ve karşılaştığın problemlerde karar vermek kolaylaşıyor. şükürler olsun kolaylaştıran Rabbime.
NE ÖĞRENDİM?
Konuşmayı seven ve konuşarak rahatlayan biri olarak susmam gerektiğini,
Okumayı seven biriolarak asıl Kur'an'ı Kerimi her daim, sindiresindire okumam gerektiğini,
Aradığım ve merak ettiğim herşeyin Kur'an'da olduğunu,
Değiştirmek istediğim yönlerimi ancak Kur'anın yardımıyla değiştirebileceğimi,
Kur'an okumanın insanı sakinleştirdiğini,
Hayata daha farklı açılardan bakabilme yeteneği kazandırdğını,
Gecelerin ne kadar bereketli olduğunu,
Hayatın tüm inkilap başı sayılan evrelerini Kur'anın programladığını,
Karar vermenin Kur'an okurken daha kolay olduğunu,
Önceliklerinin ne olması gerektiğini Kur'anın belirlediğini,
Önem verdiğim önemsizleri, ihmal ettiğim önemlileri,
Önceki kavimlerin sıkıntılar karşısında nasıl dayandıklarını,
Allah'ın inananların nasıl desteklediğini,
Öncekiler gibi imtihan edileceğimi, iman ettim demenin yetmediğini,
Peygambere itaat etmek gerektiğini,
ALLAH'IN İMAN ETMEK İSTEYENE HİDAYET EDECEĞİNİ ÖĞRENDİM.
11.DUHA SURESİ:
İnkıta-i
vahiy sürecinde Rasulallah(sav)'ın yaşadığı korkuya karşılık Rabbi'nin O'na
darılmadığını ancak böylesinin daha iyi olduğunu söyleyerek bir anlamda kaderi yalnızca
Allah Teala'nın bileceği;geçmişte de zorlukla yaşadığı ancak bunların bir
şekilde düzeldiğini ve imanını koruması gerektiği iletiliyor.Sabrının sonunda
Allah TEala'nın O'nu yine nimetlendireceği ve Rabbi'nin nimetlerini anlatması
gerektiğini Rasulune hitaben bizlere bildiriyor.
12.İNŞİRAH SURESİ:
Dünya hayatında insanlar sürekli olarak zorluklarla,imtihanlarla
karşılaşıyor.İmanı kuvvetli olmayan,kendini yalnız hisseden insanlar ruhsal
bunalımlara düşüyor ve psikolojik bunalımlar yaşıyor.Bu surede böyle
zorlukların olabileceği ancak hiçbir zaman iki zorluğun bir kolaylığa denk
gelmediğini,bu zorluklarla aslında zikrimizin(derecelerimizin) yükseldiğini
bizlere bildirerek aslında herşeyin bizim için iyi bir yanı olduğu ve zorluk
zamanlarında içimizin ferahlatıdığı söylenerek bizleri ruhi bunalımlardan,
psikolojik tedavilere gerek kalmadan kurtarıyor.Bir açıdan bu sure imanımızı
kuvetlendirmeye yardımcı oluyor.
13.ASR SURESİ: İnsanın
mutlak bir kayıp içinde olduğu ancak iman ve salih amel ile bundan
kurtulabileceğine vurgu yapılmakta,Güzel söz ve sabır de salih amel sınıfına
alınarak insalara bunlar tavsiye edilmektedir.
14.ADİYAT SURESİ:
Büyük yeminler edilerek insanlığın nankörlüğünden ve bu nankörlüğe şahit
olduğundan bahsediliyor.Tüm bunların sonunda da içimizde ne varsa hepsinin
ortaya çıkacağı bir günün varlığı yine bu yeminlerin inanma olguna güç kattığı
bir bağlamda işleniyor ve her şeyi bilen Allah Teala'nın ilim sıfatı ve kader
kavramının kesinliği vurgulanıyor.
15.KEVSER SURESİ:
Efendimiz(sav)'e soyu kesik diyen müşriklere bir cevap olarak inmekle
beraber ,Rasul'un öyle olmadığı ve RAsulullah'a cennetteki kevser havuzunun
verildiği söylenerek tüm bunlara şükretmek için namaz ve oruç
emredilmiştir.Asıl ebter yani soyu kesik olanlarınsa müşrikler olduğu
söylenerek Allah Teala'nın Rasul'unun yanında olduğu vurgulanmıştır. 16.TEKASÜR
SURESİ:
İnsanların açgözlülüklerinden bahsedilmekle beraber şu an ellerinde olan
nimetlerin herbirinden ileride hesaba çekileceği vurgulanarak o hesap gününde
bu nedenle cehenneme gidecekleri söylenmiş,gözdağı verilmiştir.Tüm bunları şu
göremeyişimiz ve Allah'ın bunları bizlere bildirmesi de mutlak bir kaderin varlığına
ve Allah Teala'nın ezeli ve ebedi herşeyi bildiğine dair bir delildir.
17.MAUN SURESİ:Yetim ve yoksulları koruyup
kollamayan ve onları itip kakanlar ile gafil olarak ibadet edenler
eleştirilmiş,zekat vereyenlerle beraber "vay onların haline" denerek
ileride onları bekleyen azab bildirilmiştir.
18.KAFİRUN SURESİ:
Kafirlerin bir yıl sen bizim ilahımıza ibadet et,bir yılda biz senin ilahına
ibadet edelim sözleri üzerine inen bu sure böyle bir şeyin asla
olmayacağını,ayrıca onların sözlerinde durmayacaklarını da bildirerek yine
Allah Teala'nın ilim sıfatına ve kadere bir anlamda delil teşkil ediyor.
19.FİL SURESİ: Allah
Teala geçmişte yaşanan fil vakasını ve orada hüsrana uğrayan kafirleri örnek
vererek mutlak bir helak ile karşı karşıya olduklarını müşriklere bildiriyor.O
zamanki müşriklerin büyük çoğunluğunun bu hadiseye şahit olduğu gerçeğini göz
önüne alırsak aslında müşriklerin geçmişten hiçbir ders almadığını
görürüz.Allah Teala bu surede müşriklere ders almalarını söylüyor..
20-21.FELAK VE NAS SURELERİ: Peygamber
Efendimiz(sav)'e büyü yapılmasının ardından nazil olan bu
surelerde;büyücülerin,insan ve cin şeytanlarının,karanlığın şerrinden sabahın
Rabbine,insanların Melikine ve İlahına sığınılması gerektiği
söyleniyor.Geçmişten günümüze bütün insanlık dönemlerinde büyücülük vs. gibi
şeylerin varlığı ve her insanın başına gelebileceği düşünüldüğünde;böyle bir
durumda olan insanın korkmaması ve yalnız olmadığını yine Peygamberi
vasıtasıyla bizlere iletiyor.
22.İHLAS SURESİ:
Kur'an'ın 1/3ü niteliğini taşıyan,Allah Teala'nın sıfatlarını en güzel ve
kısa bir biçimde anlatan bu surenin bu kadar güzel bir anlamı olmasına karşılık
neden bu kadar kısa olduğu sorusu geliyor aklıma.kısa ve çarpıcı cümlelerle
islam dininin en temel prensibi ve dünyanın varoluşundan bu yana tüm dinlerdeki
ortak gaye en akılda kalıcı şekliyle bizlere bildiriyor.Yalnızca bu sure bile
bence Kur'an'ın insan yapımı olmadığının ve Yüce yaratıcının özellikleri
bakımından en büyük delil. 23.NECM SURESİ:
Her
insanın gördüğü hatta bazı sapkınların taptığı necme yani yıldızlara yemin
edilerek başlanan bu surede öncelikle vahyin hangi vasıyatla geldiği haber
verilmekte,Peygamberimiz(sav)'in hevadan vs. söylemediğini bu sözlerin gerçeği
yansıttığı bildirmekte ve Lat,Uzza ve Menat'ın insan yapımı,hiçbir güçleri
olmayan isimlerini bile kendilerinin verdiği birer çamur parçası olduğu
vurgulanarak ilahi vahyin kesinliği çarpıcı bir biçimde işlenmektedir.Yine bu
surede meleklere inanmayanların dişi dedikleri ve onların sapıklık içinde
olduğu vurgulanmakta,bu kimselerden ahiret gününe inanmayan diye
bahsedilmektedir.Herşeyin tek sahibinin Allah Teala olduğu
bildirilirken,insanların cenin oldukları andan itibaren yaşadıklarını ve
herşeyi bilenin de Allah Teala olduğu;Hz.Musa ve Hz.İbrahim'e verilen
suhuflarla örneklendirilerek açıklanıyor.Dünyada yapılan herşeyin bir
karşılığının olduğu,öldürenin,yaşatanın,diriltenin,güldüren ve ağlatanın yalnızca
Allah TEala olduğu bildiriliyor.Tek Rabb'in Allah Teala olduğu;Ad,Semud ve Nuh
kavimlerini helak ettiği ve bunların anlatılmasının da bir uyarı
olduğu,kıyametin yaklaştığı anlatırak insanlara kulluk emrediliyor.
24.ABESE SURESİ: Bİr
gün Efendimiz(sav) müşriklere islamı anlatırken oraya ama olan Abdullah bin
Ümmü Mektum geliyor ve o sırada Efendimiz(sav)'in ne yaptığını göremediği için
birkaç defa sesleniyor,bu durum karşısında Efendimiz(sav)'in başını çevirmesi
üzerine inen bu surede iman etmeyen müşriklerdense iman edenlerle ilgilenmesi
gerektiği ikazı yapılıyor.İnsanın doğuşundan ölümüne kadar herşeyin Allah
Teala'nın emriyle gerçekleştiği,insanların hayatını idame ettirebilmeleri için
gerekli olan besinlerin Allah'ın emriyle yetiştiği ve insanın çok nankör olduğu
da vurgulanıyor.Hesap gününden de bahsedilen bu surede o gün kimilerinin çok
mutlu olacağı kimilerininse üzüleceği;kafirlerin yüzlerinin kararacağı
söylniyor.
25.KADİR SURESİ:
Kadir gecesinin çok önemli(bin aydan daha hayırlı) bir gece olduğu ve o
gece meleklerin indiğinden ;o gecenin bir selam olduğundan bahsediliyor.
26.ŞEMS SURESİ:
Her gün süregelen güneşin doğması,ayın geceyi ışıtması gibi insanın
bildiği olaylara ve onu düznleyen Rabb'e yemin ederek başlayan bu
surede;nefsini terbiye edenlerin felah bulacağı,kirletenlerinse ziyan edeceği
Semud Kavminin azgınlığı örnek verilere anlatılıyor.Azgınlıklarıdan dolayı helk
edilen bu kavmin kıssasıyla insanlara gözdağı veriliyor.
27.BÜRÛC SURESİ:
Cehennem tasvir edildikten sonra cehenneme gidecekler anlatılıyor.İman
edenlere eziyet eden kimselerin çarptırılacağı ceza da anlatılıyor ve bununla
birlikte Firavun ve Semud örnek veriliyor.
28.TİN SURESİ:
Yine birçok
yeminler edilerek sözün gücü arttırılıp ardından insanın en güzel biçimde
yaratıldığını ancak zaman içinde kirlendiğini vurguluyor.Eğer insan iman edip
salih amel işlerse ahseni takvime ulaşacağını ve eğer sapkınlıktan kurtulmazsa
esfele safiline düşüreceğini söylüyor.Bu surede insan iradesinin önemine vurgu
yapılıyor.
29.KUREYŞ SURESİ:
Allah'ın Kureyşliler'e verdiği nimetlerden bahsedilerek bunlara
şükretmeleri en azından kulluk edip,Kabe'nin Rabbi'ne iman etmeleri isteniyor.
30.KARİA SURESİ:
Kıyamet gününün dehşeti çarpıcı
bir biçimde anlatıldıktan sonra kimi insanların o günden sonra cennet hayatı
yaşayacağı,kimilerinin ise haviye yani cehennem hayatı yaşayacağı söylenerek
burada korku ile ümit arasında bir iman oluşturuluyor.
KAZANIMLAR.
Kur'anı Kerimi siyer ile birlikte bir bütün olarak okumak en büyük kazanımımdır. Vesile olan Hocam'dan Allah razı olsun. Okuduğumuz, Kur'an nedir, Kur'anın Bütünlüğü Üzerine , Tefsir Usulü ve Kur'an ve Bağlam kitaplarından anladıklarımla Kur'anı tekrar okumak ve bütünlüğü çerçevesinde anlamaya çalışmam daha iyi kavramama sebep oldu. Önceden parça parça okuduğum Kur'an meallerinde anladıklarımdan şimdiki daha farklı. Öncelikle art arda hepsini okuyup hızla bitirince sürekli tekrar edilen ayetler, Rabbimin hayatıma neleri yerleştirmemi istediğini daha net anladım. Rahmetini, merhametini ve gazabını daha net gördüm. Nimet olarak algılayamadığım nimetlerinin farkına vardım. İmtihanda olma farkındalığım arttı. Allah'ın bana verdiklerinin hayırlısı olduğunu farkettim.
31.KIYAMET
SURESİ:Kıyamet gününe yemin edilerek başlanan bu surede ;Allah Teala insana
meydan okuyor.Bir müşriğin elindeki kemikleri Peygamberimiz(sav)'e getirip
Allah bunları nasıl geri diriltecek demesi ve kıyametin ne zaman olacağını
sorması üzerine nazil olan bu ayetlerde Allah tealaKıyametin nasıl meydana
geleceğinden,o gün insanların yalnızca Allah'ın huzuruna gelebileceğinden ve
yanındaki tek şeyin de amelleri olduğundan bahsediliyor.Ayrıca
Hz.Peygamberin(sav) inen ayetleri hızlı hızlı okuyarak ezberlemeye çalışmasına
da bir ihtar var ve Kur'an'ın okutulup ezberletilmesinin Allah'a ait olduğu
ihtarı yapılıyor.Allah Teala insanların ibadet yapmadığını ve hak dini
yalanladını söyleyerek ve insanın başıboş yaratılmadığını belirterek insana
belanın gerektiğini bildiriyor.İnsanı bir nutfeden yaratan Allah'ın onları
tekrar diriltmeye de gücünün yeteceğini belirten Allah Teala surenin başında
yaptığı meydan okumayı bu şekilde sonunda da tekrarlıyor.
32.HÜMEZE
SURESİ:Cehenneme atılacakların tasvirinin yapıldığı bu surede dedikocu,alaycı
ve mal biriktiren kimseler kınanarak onların gideceği yerin cehennem olduğu
bizlere vurgulanıyor.Yalnızca bununla da kalmayıp o ateşin de tasviri yapılarak
ne kadar can yakıcı ve güçlü bir ateş olduğu vurgulanarak bu işleri yapanların
bundan korkarak vazgeçmesi isteniyor.O dönemde söz konusu kötü
işlerin(dedikodu,alay vs.) Peygamberimiz(sav),sahabiler ve İslama karşı
yapıldığı ve bunun üzerine indiği ve onlara dair inen hükümler, bu gün de aynı
şekilde davranan insanları da kapsamaktadır.
33.MÜRSELAT
SURESİ:Yeminle başlayan bu surede kıyametten bahsedilerek onun şiddetini
insaların anlaması sağlanıyor.Önceki kavimlerin helak edildiği,yeryüzünün
insanlar için bir ikamet yeri olduğu ,insanın hakir bir sudan yaratıldığı ve
herşeyin insana hizmet ettiği anlatılıyor ve bu şekilde Allah Teala'nın insana
ne kadar çok nimet verdiği ve bunun karşılında Allah Teala'ya kulluk
etmeyenlerin ve O'nu yalanlayanların kıyemt günü başlarına gelecekler
anlatılarak birçok defa "Yalanlayanların vay haline o gün" deniyor ve
bu şekilde o kimselerin kıyamet günü başlarına geleceklerin şiddeti
belirtiliyor.Buna karşılık Kur'an'ın üslubunun bir gereği olarak iman edip
salih ameller işleyenlerin de o gün ne gibi mükafatlarla ödüllendirileceği de
hem iman edenlere hem de etmeyenlere söyleyerek iman edenlerin daha bir şevkle
Allah'a bağlanması sağlanıyor.Surenin sonunda iman etmeyenleri yeyip içmeleri
söyleniyor.Çünkü ahirette böyle bir şansları olmayacak.Surenin son cümlesinin
"Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar?" sorusu olması da onların
inkarının devamının geleceğini bildiriyor.
34.KAF SURESİ:Surenin
başında peygamberleri yalanlayanların karma karışık bir azab içinde olduğu,önceki
kavimlerden örnekler verilerek anlatılıyor.surenin başında kıyamet hakkında
söylenen "Bu uzak bir dönüş" ifadesi 15. ayette birinci kez yaratan
Allah Teala'nın bununla yorulup da ikinci kez yaratamaması(!) durumunun
olmayacağı söyleniyor.Allah Teala'nın insanlara verdiği nimetler sayılırken
gökten sular indirilip onunla ölü meyvelerin canlandığı söyleniyor ve insanın
dirilip çıkarılmasının da böylece mümkün olduğu vurgulanıyor.16. ayette geçen
"Biz,ona şah damarından daha yakınızdır." ifadesi insana kendisinden
bile daha yakın olduğu,aklından geçen her şeyi bildiğini ve insanın her iki
yanında bulunan meleklerin onun herşeyi yazıp kayıt altına aldığını
vurgulayarak insanın her an bir sorumluluk bilincine sahip olması gereği bildiriliyor.Kıyamet
günü de insanın yanındaki zabıtlarla beraber geleceği ve hiçbirşeyi
yalanlayamayacağı da söyleniyor.Cehenneme gidecek olanların
özellikleri(nankör,inatçı,inkarcı,şüpheci,hayra engel olan) sayıldıktan sonra o
gün mutlak adaletin bulunacağı Allah katında hiçbir sözün değiştirilmeyeceği ve
cehennemin çok büyük olduğu vurgulanıyor.Tüm bunların ardında cennete girecek
kimselerin özellikleri(muttaki,riayetkar,tevbekar,Rahman'a karşı korku duyan)
cennetin de bu kimselere uzak olmayıp çok yaklaştığı bildiriliyor.Göğün,yerin
ve arasındakilerin 6 günde yaratıldığı ve bunun sonucunda hiçbir yorgunluğun
olmadığı söylenip.Peygambere sabır ve günde iki defa Allah'a hamd ve tesbih
etmesi emrediliyor.Sonda yine kıyametin kısa bir tasviri yapılarak Peygamberin
zorba olmadığı ve onlara Kur'an ile öğüt vermesi gerektiği;öldürenin,diriltenin
ve dönüşün yalnız Allah'a olduğunu söyleniyor.
35.BELED
SURESİ:Belde'ye yani Mekke'ye yemin edilerek başlanan surede Peygamberin
Mekke'den olduğu,insana iki göz,iki kulak ve bir dil verildiği;çok mal
harcayanların çok da iyi bir şey yapmadığı;insana iyi ve kötü olmak üzere iki
yol gösterildiği ancak sarp yokuşu(köle azad etmek,yetime veya yoksula yemek
yedirmek,iman eden,birbirine sabrı ve acımayı tavsiye etmek) tırmanamadığı
ancak bunları yapanların sağda olup kurtuluşa erdiği yapmayanların da solda
olup inkar edenlerden olduğu ve bunların cezasının da cehennem olduğu
vurgulanıyor.
36.TARIK SURESİ:Tarık(ışığıyla
karanlığı delen yıldız)a andolsun diyerek başlayan bu surede insan sen onu
nereden bileceksin diyerek bir meydan okuma var.Allah'ın insanı nasıl
yarattığından bahsedilerek onu öldükten sonra da diriltebileceği
vurgulanır.Kur'an'ın hak ile batılı ayıran bir söz olduğu bir çok yeminle
kuvvetlendirilerek bizlere söyleniyor ve inkarcılara biraz mühlet verilmesi
söylenerek onların sonlarının kötü olacağı ima ediliyor.
37.KAMER SURESİ:Kıyamet
yaklaşmasından bahsederek başlayan surede inkarcılardan ve onların kıyamet günü
başlarına gelecekten bahsedilirken Nuh,Semud,Ad,Lut kavimlerinin ve Firavun
ailesinin inkarları ve helakları örnek veriliyor.Şu an sapıklıkta bulunanların
helakının da kıyamete olacağı söylenirken birkaç defa "And olsun,biz
Kur'an'ı zikr için kolaylaştırdık.Öğüt alan var mı?" mealindeki
ayetle ve "Peki uyarıcılarım ve
azabım nasılmış?" mealindeki ayetlerle Kur'an'ın ezberlenmesinin ve
anlaşılmasının kolay olduğundan bahsedilirken örnek verilen azabın şiddeti
muhataplara sorularak pekiştiriliyor.Surenin sonunda iman edenleri bekleyen
cennetten bahsedilirken iman ile bir kurtuluşun olduğu da müjdeleniyor.
38.SAD SURESİ:Kur'an'ın
öğüt veren bir kitap olduğundan bahsedilirken Nuh,Ad,Semud,Lut kavimleri,Firavun
ailesi ve Eyke halkının başına gelen azab örnek veriliyor onlara bakarak bizim
de aynı sapıklığa düşmememiz isteniyor.Hz.Davud'un hikayesi anlatılırken
cenneti hak eden insanların vasıfları Hz.Davud'un şahsında tüm insanlığa
bildiriliyor.Süleyman (a.s)'a verilen nimetlerden bahsedilirken Allah Teala'nın
servetinin sınırsız olduğu vurgulanıyor.Birçok peygamberin ismi verildikten
sonra "Bu bir hatırlatmadır.Şüphesiz muttakiler için güzel sonuç
vardır." ayetiyle beraber muttakilerin gideceği cennetten bahsedilmeye ve
ardından da kafirlerin gideceği cehennemden bahsedilmekte ve imanın sonuçları
insanlara bildirilmektedir.Surenin sonunda da şeytanın Allah Teala'ya nasıl
karşı geldiği ve onun ebedi azabı bahsedilerek Allah'a karşı gelmenin kötülüğü
vurgulanmaktadır.
39.ARAF SURESİ:Tebliğde
utanmanın sıkılmanın olmaması,Allah'a karşı gelenleri dost edinmememiz
gerektiği,şeytanın Allah Teala'ya nasıl karşı geldiği,Hz.Adem ve Hz.Havva'yı
nasıl kandırdığından,insanlara avret yerlerini örtmeleri için elbiseler
verildiği ancak takva elbisesinin daha hayırlı olduğundan,israfın yasak
olduğundan,bir kısım haramlardan,her ümmetin eceli olduğundan,peygamberlere
uyanların kurtulacağı,yalanlayanların ise azaba ulaşacağından
bahsederler.Allah'ın ayetlerini yalanlayanların "deve iğne deliğinden geçmeden"
cennete giremeyecekleri söylenerek onların cennete giremeyeceği ve kıyamet günündeki kurtulma çabaları
sırasında birbirlerine iftira atmalarından,cennetliklerin ve cehennemliklerin
kıyamet günündeki konuşmalarından bahsedilidir.Ardından Rabbimiz'e gönülden dua
etmemiz istenir,Alah'ın rahmetinin bolluğundan ,eski kavimlerin sapıklıkları ve
inkarları sonrasında gark oldukları azaptan(birçok peygamber kıssası uzun bir
şekilde zikredilerek verilmiştir.),ayetleri yalanlayanlara karşılık ayetlere
uyan ve iman edenlerin de olduğu,en güzel isimlerin Allah'ın isimleri olduğu ve
bu isimlerle dua edilmesi gerektiği,kıyametin ansızın geleceğinden,Hz.Peygamberin
gaybı bilmediğinden yalnızca bir uyarıcı olduğundan,şeytanın vesvesesinden
Allah'a sığınmanın gerekliliğinden,Hz.Peygamberin de Kur'an'a uyduğundan,Kur'an
okunduğunda onu dinlemek gerektiğinden,Allah'ı sabah akşam zikretmekten ve
Allah katında olanların özelliklerinden bahsedilir.
40.CİN SURESİ:Cinlerin
bir kısmının müslüman bir kısmınınsa kafir olduğundan,cinlerin kafirlerinin de
cehenneme gideceğinden,Allah'a şirk koşmamaktan,gaybı yalnız Allah'ın
bildiğinden ve peygamberlerinse Allah'ın dilediği kadarını bildiğinden,tek
sığınağın Allah Teala olduğundan bahsedilir.
40.CİN SURESİ:Cinlerin
bir kısmının müslüman bir kısmınınsa kafir olduğundan,cinlerin kafirlerinin de
cehenneme gideceğinden,Allah'a şirk koşmamaktan,gaybı yalnız Allah'ın
bildiğinden ve peygamberlerinse Allah'ın dilediği kadarını bildiğinden,tek
sığınağın Allah Teala olduğundan bahsedilir.
41.YASİN SURESİ:Kur'an'ın
kalbi olan bu surede;Kur'an'ın muhkem olduğundan,Allah Teala'nın indirdiği bir
kitap olduğundan,kafirleri uyarmanın da uyarmamanın da bir olduğunu,iman
edenlerin müjdelendiğini,peygamberin mücadeleleri ve çektikleri birtakım
sıkıntıları,Allah'ın delillerini(ay,güneş,..vs),kıyamet gününün
dehşetinden,cennetteki nimetlerden,insanın nutfeden yaratıldığından,kıyamet
günündeki diritilişin nasıl olduğundan,Allah indinde herşeyin "Kün feye
kün" "ol der ve oluverir" kadar kolay olduğundan bahsedilir.
42.FURKAN SURESİ:Allah
Teala'nın varlığından ve birliğinden,insanların O'ndan başka ilahlar
edindiğinden,peygamberin de insan olduğundan,cehennemin şiddetinden
bahseder,sabrı teşvik eder,kıyamet sırasında olacaklardan,kafirlerin
pişmanlıklarından,Kur'an'ın niçin parça parça indirildiğinden,önceki kavimlerin
helakından;gecenin,gündüzün ve rüzgarın yaratılış hikmetlerinden,peygamberlik
karşılığından bir dünyalık istenmediğinden,tevekkülden,Rahmanın kullarının
özelliklerinden,Allah Teala'nın bağışlayıcı olduğundan, bahsedilir.
43.FATIR SURESİ:Allah'ın
her şeye kadir olduğundan,melekleri yarattığından,Allah'ın vaadinin hak
olduğundan,şeytanın saptırıcı olduğundan,Allah'ın herşeyi bildiğinden,mülkün
O'nun olduğundan,Allah'tan başka dua
edilenlerin hiçbir faydasının dokunmayacağından,hidayeti Allah'ın istediğine
vereceğinden,peygamberlerin sadece bir uyarıcı olduğundan,iman edip salih amel
işleyenlerin asla zarar etmeyecekleri bir ticaret yapacaklarından,onların
gidecekleri yerin cennet olduğundan,kafirlerin yerininse cehennem olduğundan ve
onların çıkıp salih amel işlemek için yalvaracaklarından,insanın yeryüzünde
halife olduğundan,insanların daha önceki kavimlerin helakından ders almadıkları
sorarak putların hiçbir fayda vermediğinden bahsedilir.
44.MERYEM SURESİ:Zekeriya(a.s)'ın
kıssasından,Hz.Meryem'in iffetli ve temiz olduğundan,Allah Teala'nın herşeye
gücü yettiğinden,Hz. İsa'nın Allah'ın bir mucizesi olarak beşikteyken
konuşmasından,Hz.İbrahim'in babasını tevhide çeğırmasından ve daha birçok
peygamberden bahseder.Bu peygamberlerden sonra gelen nesillerin namazı terk
ettiğinden ve kötü yola düştüklerinden;ancak iman edip salih amel işleyenlerin
cennete hak kazandıklarından,müşriklerin,kafirlerin ve suçluların kıyametteki
azaplarından,iman edenlerin de mükafatlarından Allah'a çocuk iddia edenlerin
mutlak bir sapıklık içinde olduklarından bahsedilir.
45.TAHA SURESİ:Hz.Ömer'in
müslüman olmasına sebep olan bu surede;Kur'an'ın Allah tarafından
indirildiğinden,Hz.Musa kıssasından,Hz.Harun'un O'na yardımcı verildiğinden ve
Hz.Musa'yı Firavun'un beslediğinden,Allah'ın yeryüzündeki
ayetlerinden,Hz.Musa'nın kavminin nasıl sapıttığından,cennetlik ve
cehennemliklerden,Kur'an'ınArapça indirildiğinden,kıyamet gününün
dehşetinden,şeytanın Hz.Adem'e secde etmemesinden ve onları cennetten
kovduracak günahı işletmesinden,Allah zikrinden yüz çevirenlerin kıyamette kör olacaklarından
bahsedilir.Sabır ve tesbih tavsiye edilir.Kişinin sadece kendisi değil ailesine
de dini tavsiye etmesi ve kendisinin emirlere uyması
gerektiğinden,peygamberlerin ve Kur'an'ın gerekliliğinden bahsedilir.
46.VAKIA SURESİ:Kıyametten
ve kıyametteki sağın-solun adamları ve öncülerden,sağın adamlarını ve öncüleri
bekleyen nimetlerden,solun adamları bekleyen azaptan,öldükten sonra nasıl
dirileceğiz sorusunun cevabından,ölümün var olmasının
hikmetinden;ağaçlar,su,çöl,ateşi yaratanın Allah olduğundan,Allah'ı tesbih
etmenin gerekliliğinden,Kur'an'ın temiz olduğundan ve O'na ancak temiz
olanların dokunabileceğinden bahsedilir.
47.ŞUARA SURESİ:Kafirlerin
Rahman'dan gelen zikirden yüz çevirdiklerinden,Hz.Musa'nın
kıssasından,Hz.İbrahim'in kıssasından ve O'nun Rabbi'nin nasıl
tanıladığından,Hz.İbrahim'in duasından(Bir peygamber olarak Hz.İbrahim'in Allah
Teala'nın isteklerine bakarsak bizim de af ve ahiret ve ailemiz için daha çok
dua etmemiz gerektiğini görürüz),kafirlerin pişmanlıklarından,Hz.Nuh'un
kıssasından,Hz.Hud'un kıssasından,Hz.Salih'in kıssasından,Hz.Lut'un
kıssasından,Hz.Şuayb'ın kıssasından,kısacası bir çok peygamber kıssasından
bahsedilerek onların çektiği sıkıntılar,Onlar'ın davet metodları,kavimleri
tarafından nasıl yalanlanıp nasıl helaka uğradıkları bizlere anlatılarak ders almamız
hedeflenmiştir.Ölçü de ve tartı da doğru olmayı,Kur'an'ın Cebrail vasıtasıyla
indirildiği,Arapça olarak indirildiği,Kur'an'daki bazı hükümlerin önceki
kitaplar da da yer aldığı(özellikle iman konusundaki),kafirlerin acıklı azaba
kadar iman etmeyecekleri,kavimlerin bir uyarıcı gelmeden helak
olmadığı,Kur'an'ın öğüt olduğu ve onu şeytanın indirmediğinden
bahsedilir.Efendimiz(sav)'e de "önce yakın akrabalarını uyar.müminlerden
sana uyanlara kanat ger." hitabında bulunularak O'nun şahsında herkese
tebliğe önce yakınlarımızdan başlamamız gerektiği ve müslümanların birbirini
kollayıp koruması gerektiği vurgulanır.Tevekkül emredilirken,Allah'ın işiten ve
bilen olduğu bizlere bildirilir.Şeytanların günahkarların üzerine
ineceği,şairlere de azgınların uyacağı söylendikten sonra iman edip salih amel
işleyenlerin bundan müstesna olduğu müjdelenir.
48.NEML SURESİ:Müminlerin
namaz kılıp zekat veren kişiler olduğu vurgusuyla başlayan surede;Hz.Musa'dan
örnekler verilir,Hz.Süleyman kıssasından(Hz.Süleyman ve Hüdhüd kuşunun
konuşmalarına da yer verilmiştir.) bahsedilirken hayvanları ve doğayı korumaya
dikkat çekilir,Allah'tan başka ilah olmadığı bildirilir.Yine birçok peygamber
kıssasından bahsedilen bu surede peygamberlerin ve iman edenlerin çektikleri
sıkıntılardan da söz edilir.Allah Teala'nın üzerimizdeki nimetlerinden,darda
kalanlara yardım ettiğinden,insanın yeryüzünde halife olduğundan,rızk veren
olduğundan,gaybı Allah'tan başka kimsenin bilmediğinden,Kur'an'ın
İsrailoğulları'nın ihtilaflarını çözerken,müslümanlar için de hidayet ve rahmet
olduğundan,tevekkülden,İslam'ın hak olduğundan,kıyametten,o gün herkesin
yaptığının karşılığını alacağından bahsedilir.
49.KASAS SURESİ:Firavun'un
yaptığı zulümden,Hz.Musa'nın kıssasından,Hz.Harun'un O'na yardımcı
verilmesinden,sabredenlere mükafatlarının iki defa verileceğinden,peygamberin
hidayet verici olmadığından ancak bir uyarıcı olduklarından,insanların helak
edildiğinden,kıyamette Allah'a şirk koşanların başına geleceklerden,tövbe ve
iman sonrasında salih amel işleyenlerin kurtuluşa ereceğinden,şükrün
gerekliliğinden,Karun'dan,helakından ve Allah'ın bozguncuları sevmediğinden,Allah'ın
sevabının hazineden daha değerli olduğundan,kibrin sevilmediğinden
bahsedilir.Hz. Muhammed'in Mekke'ye tekrar döneceği müjdelenir.Yalnızca Allah'a
duanın gerekliliği vurgulanır.
50.İSRA SURESİ:Miraç
hadisesinin anlatımıyla başlayan surede önceki kavimlere söylenenlerden,iyiliğin
karşılığının iyilik olduğundan,Allah'ın merhametinden,bozguncuların cehenneme
gideceğinden,Kur'an'ın müminler için müjde olduğundan,insanın hayrı ister gibi
şerri istediğinden ancak en doğrusunu Allah'ın bildiğinden,her insanın amelinin
kıyamette ortaya çıkacağından,Allah'tan başka ilah edinmemek
gerektiğinden,anne-babaya öff bile denmemesinden,fakire ve yakınlarına hakkını(zekatını)
vermekten,cimri olmamaktan,çocukları fakirlik korkusuyla öldürmemekten,zinaya
yaklaşmamaktan,yetim malı yememekten,ölçü ve tartıda doğruluktan.böbürlenerek
yürümemekten ve bunların Allah'ın sevmediği şeyler olduğundan
bahsedilir.Yeniden dirilmenin hak olduğundan,peygamberlerin bazılarının daha
üstün olduğundan,herşeyin Levhi Mahfuz'da yazılı olduğundan,İblis'in Hz.Adem'e
secde etmemesinden,Hz.Peygamber(sav)'in Mekke'den çıkacağından ancak daha sonra
tekrar orayı fethedeceğinden,teheccüdün yalnız O'na farz olduğundan,Ruh'un
mahiyetinden,Kur'an'ın bir benzerini insanların ve cinlerin birleşmesi halinde
bile ortaya çıkaramayacaklarından,peygamberlerin niçin insan
olduğundan,hidayetin yalnız Allah'ın dilediği kimselere olduğundan,Hz.Musa'ya
verilen 9 mucizeden,Kur'an'ın niçin parça parça indirildiğinden bahseder.
TEBBET SURESİ
(Ebu Leheb'in iki eli kurudu,
kendisi de (helâk oldu!).Ne mali fayda verdi ona, ne de kazandığı.O, (dünyada
benzeri görülmemiş) bir alevli ateşe yaslanacak.Gerdanında hurma liflerinden bükülmüş
bir iple odun taşıyan karisi da!
Hz. Muhammed(sav)'e "Yakın akrabalarını uyar"(Şuara 214) emri nazil olunca Safa
Tepesine çıkarak insanları uyarmak istemiş ancak özellikle öz amca Ebu Leheb
bunu bozmak için elinden geleni yapmış hatta Hz. Peygambere taş atmıştı.Bununla
da kalmayarak Hz. Muhammed(sav) nereye giderse peşinden gitmiş kendisinin O'nun
amcası olduğunu ve yeğeninin hasta
olduğunu söyleyerek insanların inanmamaları için elinden geleni yapmış;Hz.
Muhammed(sav)'in kızlarıyla nişanlı olan oğullarına nişanı bozdurmuştu.Karısı
Ümmü Cemil'in de ondan aşağı kalır yanı yoktu.Hz. Peygamber'e eziyet etmekten
zevk alır,topladığı dikenleri gece O'nun geçeceği yollara koyardı.Tüm bu
olaylar neticesinde nazil olan Tebbet Suresi'nde Ebu Leheb'e hitaben aslında
tüm kafirlerin ve İslam'a karşı olanların sonunun ne olacağı bizlere
bildirilir.Onların gark olacağı şiddetli azabın anlatıldığı bu ayetlerde Hak
yolun karşısında durmanın getirdiği sonuçlar bir bir önümüze
seriliyor."Kafirler için yaşasın cehennem!" dedirtecek insanların da
bulunduğu günümüzde bu sure "Dünya onların,ahiret bizim" müjdesini
bizlere veriyor.
İslâm'ı iyice araştıran bir papaz,Tebbet sûresi sebebiyle müslüman
olur.
"Bu sûre'de muhteşem bir incelik ve mucize gördüm"der.Ne
olduğunu soranlara şöyle açıklar papaz; "Tebbet sûresi yaşayan bir insan
hakkında nazîl oldu. Yani Ebû Leheb hakkında nazîl oldu. Ebû Leheb bu sûre
indikten sonra tam 8 sene daha yaşadı.Bu sûre onun ve karısının cehennemlik
olduğunu bildiriyordu. Yani Ebû Leheb yalandan bile iman etse bu sûre geçersiz
kalacaktı.Çünkü Ebû Leheb iman etmiş olacaktı. Ama Ebû Leheb bu sûre inmesine
rağmen ve tam 8 sene yaşamasına rağmen inkârında direndi ve zulmüne devam etti
karısıyla birlikte.incelik ve mucize burada.Yani iman ederek bu sûreyi geçersiz
kılabilirdi. Ama ALLAH (cc) onun iman etmeyeceğini biliyordu.İşte bu sûrede
muhteşem bir mucize vardır.Bu da demektir ki ALLAH (c.c.) geçmiş ve gelecek ile
ilgili her şeyi eksiksiz bilmektedir. Ben bu yüzden Müslüman oluyorum"
Allah u Teala'nın kelamına ilk olarak oku emriyle başlaması Rabbimizin ilime ne kadar önem verdiğini gösterir. Peygamberimiz ki ümmîydi. Okuma-yazma bilmiyordu. Allah u Teala onun bu halini şüphesiz bilmekteydi. Onun böyle olmasını takdir eden de mutlaka O idi. Onun okuma-yazma bilmemesi vahyin uydurulmadığını ispatlamak için bir usül olarak görülebilir. Çünkü eğer Peygamberimiz okuma-yazma bilse şüphesiz kâfirler ona eski okuduklarından yola çıkarak bunları uydurduğunu söyleyeceklerdi. Bu yüzden Allah u Teala adeta onu korumuş, vahyin doğruluğunu tasdikleyici kılmıştı. İnsanlara neyden yaratıldıklarını bildirmesi ise ilminin büyüklüğünü, gerçek yaratıcının sadece kendisi olduğunu göstermektedir. Adeta "insana bilmediği şeyleri öğretti" diyerek, onun okuma-yazma bilmemesinin Rabbinin katında bir düşüklük olmadığını, aslında zaten bilinen her şeyin onun bildirmesi ve öğretmesiyle bilindiğini söylemesi Resulünü rahatlatmıştır. O'na sadece emrimize uy ve oku denmiştir. Bizler de Rabbimizin emirlerini sorgulamadan kabul etmeliyiz. Hem korkarak hem de ümit ederek sırtımızı Yüce Yaratanımıza dayamalıyız.
KALEM, MÜZEMMİL VE MÜDESSİR SURELERİ
Kalem, Müzemmil ve Müdessir surelerinde Allah u Teala'nın Peygamberinin tebliğine karşı gelenlere; onu mecnun, yalancı, sihirbaz diye ilan edenlere vereceği azaptan bahsedilmiş, Resulünün sabretmesi istenmiştir. Ayrıca önceki kavimlere gönderilen uyarıcılardan bahsedilmiş, gönderilen uyarıcıları yalanlayanların uğradıkları akıbetten bahsedilerek olay somutlaştırılmıştır. Bu da Rabbimizin insanları kendilerinden ötede çok iyi tanıdığını gösterir. Bu azap haberi, kâfirlerin kalbine büyük korku salmıştır.
FATİHA SURESİ
Fatiha suresi Rabbimizin Yüceliğini dile getirmekte, esma-i hünsasından bütün insanları kapsayacak şekilde olan "Rahman ve Rahim" isimlerini içermektedir. Öyle ki bu merhametin hududları bütün insanlığı kaplasın. Bu bağlamda diyebiliriz ki Fatiha suresi evrensel bir merhamet içererek bütün insanlık âlemine şamildir. Din gününün yani insan oğlunun varlığından kısmen de olsa idrak bakımından uzak olduğu ama gerçekleşmesi kesin olan o günün sahibinden bahsedilmesi önceden akılları bu sahneye hazırlamak içindir. Dünya tarlasında çiftçi misali insanı, gayrete getirmek içindir.
Ve dahi yalnızca kendisine sığınılacak mutlak hakimin nimet vericiliğine işaret vardır. Nimet her nevidendir. Ve sadece Rabbimizin eliyledir. Diğer nimet sahibi zannettiklerimiz ise sadece vesiledir.
Ve bizler korkarız. Rabbimizden uzak olmaktan. Ve delalet, sapkınlık ehlinin hallerine düşmekten. Rabbimiz hıfz ve muhafaza eyle.
Amin...
TEBBET SURESİ
Müdessir Suresinde adı verilmeden zikredilen uyarıda bulunulan Ebu Leheb haddi aşınca Rabbimiz onu açık bir şekilde yerer. Buradan artık Ebu Leheb'in kalbinin mühürlendiğini, dönüşünün olmadığı kesin bir dille bildirilmiştir. Böylece Rabbimiz dinini yalanlayanların uğrayacağı akıbetten bahsetmiştir.
TEKVİR SURESİ
Arapların ahiret inancı yoktu. Bu yüzden yok olup gideceklerine inanıyorlardı. Belki de işlemiş oldukları kötülükleri bu yüzden rahatlıkla yapıyorlar, hesaba çekileceklerine inanmıyorlardı. Bu sureyle Rabbimizin yaptıklarımızdan haberdar olduğu ve diri diri gömdükleri çocukların dahi hakkını alacakları bir günün olduğundan bahsedilmiştir. Böylece kâfirlerin yüreğine korku salınmış, müminler ise cennetle müjdelenerek sevindirilmiştir.
A'LA LEYL VE FECR
Bu surelerde de iman edenle etmeyenin ahirette nasıl bir kazanca sahip olacaklarından bahseder. Müminlerin durumunu ve kâfirlerin durumunu karşılaştırarak vermesi her şeyi zıddıyla ifade edip idraklere yaklaştırması hakim-i mutlak olan Rabbimizin adaletini gösterir
Bu sureden Salihler için ahiretin nimetler yurdu olduğunu, orada Rabbimizin sonsuz rahmetine mazhar olacağımızı anladım. Hiç bir zaman Rabbimin nimetlerini unutmamalı, daima verilenlere şükretmeliyim. Bunu sadece dille değil, yardıma muhtaç olanlara yardım ederek de göstermeliyim. Şu dünyadaki denizler mürekkep, ağaçlar da kalem olsa yine de Rabbimin nimetlerini anlatmaya güç yetiremeyecekken, ben sadece Rabbimin nimetlerini anlattıkça anlatmalıyım.
İNŞİRAH SURESİ
Bu surede de Rabbimiz yine Peygamberimize verdiği nimetlerini hatırlatmış, bu verilen nimetlere karşı Rasulünün sabretmesini istemiş, mutlaka her zorluğun karşısında bir kolaylığın olacağını müjdelemiştir.
İnsan boş kaldığı zaman içindeki nefis ve şeytan harekete geçer ve onu yönlendirmeye başlar. Muhakkak şeytan ve nefsin arzuları hoş değildir. Bu yüzden hayatımda hiç boşluk bırakmadan daima hareket halinde olmalıyım.
ASR SURESİ
Bu surede Allah'u Teala zamana yemin etmiş ve böylece onun ne kadar kıymetli bir şey olduğunu vurgulamıştır. İnşirah Suresinde de boş zaman bırakmadan çalışın demiştir. Devamı olarak bu surede de zamana yemin etmesi zaman hakkında insanı keşke demeden içinde bulunduğu zamanın kıymetini bilmelidir.İnsanoğlu bu zamanı harcamada gerçekten hüsrandadır.
‘ Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine Hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna'
Rabbim cümlemizi bu müstesna kullarından eylesin.
ADİYAT SURESİ
Sure Mekke'de inmiştir. Müslümanlar Mekke'de iken müşriklerle savaşmamışlardır. Durum böyleyken Rabbimizin atlardan bahsederek savaşa işaret etmesi gaybî bir konu hakkında haber verdiğini gösteriyor. Burada Müslümanlara bir müjde vardır. Onlar gün gelecek nice zaferler elde edeceklerdir. O Müslümanlar ki Mekke' de müşrikler tarafından nice işkencelere maruz tutuluyor, dinlerinden dönmeleri için zorlanıyorlardı. Burada Rabbimizin ‘her zorluğun karşısın da kolaylık' vardır ayetinin tecelli edeceğini görüyoruz. Bizler görüyoruz ki günümüzde de nice Müslüman kardeşimiz zulüm altındadır. İnanıyoruz ki Rabbimizin bu ayeti en kısa zaman da tecelli eder.
KEVSER SURESİ
Cahiliye devrinde soy oğuldan devam ediyordu. Erkek evlat demek güç demekti. Peygamberimizin oğlu İbrahim vefat edince müşrikler sanki bu zamanı bekliyorlarmış gibi Peygamber Efendimize hakaretler etmeye ve ona soyu kesik anlamında ‘ebter' demeye başlamışlardı. Onların bu sözleri, Allah Rasulünü üzmüş olacak ki O'na nübüvvet ile çok hayır verildiği, adının unutulmayacağı asıl soyu kesik olanların, O'na düşmanlık edenler olduğu bildirilmekte ve Allah'ın kendisine lütfettiği nimetlerin en yücesi olan Peygamberlik nimetine şükür olarak yalnız Rabbi için namaz kılıp, kurban kesmesi emredilmiştir.
Cahiliye devrinin bu oğuldan soyun devam etmesi adetini Allah'u Teala yüce tecellisi ile yıkmış ve Peygamber Efendimizin soyu kızı Hz. Fatıma annemizden devam etmiştir.
TEKASÜR SURESİ
Bu surede insanların geçici dünya menfaatlerine tamah etmelerinin manasızlığı, böyle yapmalarının kendilerinin yaratılış gayelerine aykırı olduğu bildiriliyor. Hal böyleyken bizler de malımızın, çoluk çocuğumuzun çokluğuyla övünmemeli, onların kabre girdikten sonra ne kadar boş bir öğünme olduğunu unutmamalıyız. Bize hem bu dünyada hem de ahirette fayda sağlayacak güzel amellerin peşine düşmeliz.
MAUN SURESİ
Bu sure de Mekke'de inmiştir. 'Vay haline şöyle namaz kılanların ki onlar namazlarında gafildirler, ibadetlerini gösteriş için yaparlar' Bu ayet insanı düşündürüyor. Mekke dönemin de gösteriş için namaz kılan bulunmazdı. Çünkü Müslümanlar zaten eziliyor, işkence görüyordu.Gösteriş ile namaz kılma yani münafıklık Medine döneminde boy gösterecekti. Bu da Kuran'ın yine gaybî konularda haber verdiğini gösteriyor. Ayrıca surede iman etmenin esas olduğu ve toplum da dayanışma ve yardımlaşmanın şart olduğu vurgulanıyor.
KAFİRUN SURESİ
Bu surede İslam'ın din özgürlüğü prensibini görüyorum. Müslümanların kafirler karşısında kesin kararlı olarak tevhide sarılmalarını bununla beraber kafirleri İslam dinini kabul etmeye zorlamayıp kendi tercihlerine bırakmanın doğru olduğunu görüyorum.
Günümüz de kafirler belki direk olarak bize dinlerini kabul ettiremeseler de şöyle bir baktığımızda onların yediklerini yiyerek, giydiklerini giyerek, dinlediklerini dinleyerek ve bayramlarını kutlayarak ne de çok onlara benzer olduk. Unutmayalım ki kim bir kavime benzemeye başlarsa o kavmin dini üzerinedir. Müslümanlar silkelenmeli ve kendine gelmelidir.
FİL SURESİ
Ebrehe ki Kabe'yi yıkmaya geliyordu. Kabenin görünür de bir savunucusu yoktu. Eğer Kabe Ebrehe'nin dediği gibi taş duvardan ibaret olsaydı muhakkak amacına ulaşacaktı. Ama Ebrehe bu sözlerini söylerken muhakkak Kabe'nin sahibini hesaba katmamıştı. Rabbimiz ilahi tecellisi ile Beytullah'ını korumuş ve Ebrehe'nin ordusunun üzerine Ebabil kuşlarını göndermişti.
Ben her Fil Suresi'ni okuduğum da aklıma İsrail ordusu ve Mescid-i Aksa gelmekte. Mescid-i Aksa ki üç büyük mescitten birisidir.O Müslümanların ilk kıblegahıdır. İsrail ordusu ki muhakkak Ebrehe'nin ordusu gibi hüsrana uğrayacaktır. Rabbimiz bizleri Ebabil kuşlarından eyleyip o güne şahit kılsın. Amin!
FELAK VE NAS SURELERİ
Bu sure insanların kendilerine gelebilecek her türlü kötülükten Allah'a nasıl sığınıp, nasıl O'nun himayesine girebileceğini öğretiyor biz insanlara. Nas Suresi Felak Suresinin devamı mahiyetin de olup , insan ve cin vesveselerinden Allah'a sığınmayı öğretmektedir.
İHLAS SURESİ
Bu sure dinimizin en temel ilkesi olan Tevhid'i ele almıştır. Bu sure şirkin her çeşitini özlü bir şekilde reddetmiştir. Bu sure ile Rabbimiz'e atfedilen baba ibaresi yıkılmış, O'nun doğmamış ve doğurmayan bir ilah olduğu vurgulanmıştır. Bu sure hem putlara Allah'ın kızı diyen cahiliye Araplarına, hem de Hz. İsa' ya Allah'ın oğlu diyen Hrıstiyanlara bir cevaptır.
NEAM SURESİ
Bu surede Rabbimiz hem şüpheye düşen Müslümanlara hem de kafirlere karşı Rasulünün savunmasını yapıyor. Müşrikler taptıkları putlara Allah ın kızları.Onları dişi olarak görüyorlardı.Oysa onlar için kız bir düşüklüktü.Şimdi ise tapındıkları tanrılarını Allah'ın kızı olarak niteleyip sapkın inançlarını adeta söyledikleriyle kanıtlıyorlardı.
ABESE SURESİ
Abese surat asmak ve yüz çevirmek manasına gelmektedir. Peygamberimizin yanına Tevhid aşkıyla bir âmâ gelmişti. Muhakkak Peygamber Efendimizin amacı onu üzmek değildi.O sırada azılı müşriklerden birini dine davet ediyordu.Bu yüzden gelenle ilgilenemedi.Rabbimiz bu durumdan dolayı Rusulünü ikaz etti.
Rabbimiz katında ne görünüşe ne de mala bakar. O ancak kalplerin içinde saklı olana bakar. Bizim içinde öncelik bu olmalıdır.
KADR SURESİ
Bu surede Yüce Allah Kuran-ı Kadir gecesinde indirdiğini bildiriyor. ' Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sana ne bildirdi? Sen O'nun ne kadar değerli, büyük bir gece olduğunu nerden bileceksin?' sorularıyla bu gecenin önemini vurguluyor.Sonra Kadir Gecesi'nin faziletini üç maddde de açıklıyor. O'nun bin aydan hayırlı bir gece olduğunu, meleklerin ve Ruh'un, O gece Allah'ın izniyle, Allah'ın taktir ettiği her iş için indiklerini ve tan yeri ağarıncaya kadar O gecenin her bakımdan hayırlı olduğunu bildiriyor.
Bizler de bu gecenin kıymatini bilmeli, dolu dolu geçirmeliyiz.rabbimiz bizleri bu geceden hissadar eylesin. Amin!
ŞEMŞ SURESİ
Bu surede Rabbimiz güneşe, aya, gündüze, geceye, göğe ve onu bina edene, yere ve onu döşeyene, nefse ve onu biçimlendirene yani hem kendine hem de kudretiyle yarattıklarına yemin etmekte.Semut kavmini nimetlerine karşı nankörlüklerinden bahsetmiştir.
BURUC SURESİ
Buruç burçlar anlamına gelmektedir.İlk ayettte Alalh'u Teala burçlar ve sistemlerle dolu gökyüzüne dikkat çekmektedir. Bu surede Allah'u Teala sırf inandıkları için işkence gören, ateşli hendeklere atılarak yakılan mümin kullarından bahsediyor. Bunları onlara reva görenleri ' Kuşkusuz Rabbinin yakalaması serttir.' ayetiyle tehtit ediyor. Müslümanlara sadece inaçlarından dolayı hala işkenceler devam edilmektedir. Rabbizin vaadi muhakkak her zaman geçerlidir.
TİN SURESİ
Tin, Zeytun, Tur-i Sinin ve Beled'i Emin'e yemin edilerek insanın en güzel bir biçim de yaratıldığı; sonra onun aşağılarının aşağısına döndürüldüğü; ancak inanıp güzel işler yapanlara kesintisiz bir mükafat verileceği bildirilmiştir.Son ayetler de ise, bu kadar açık delillerden sonra ahiret inancının yalanlanamayacağı, zira Allah'ın en güzel hüküm veren olduğu vurgulanmıştır.
KUREYŞ SURESİ
Fil olayı dolayısıyla Kabe ve Mekke'de yaşananlar hakkın da Allah'ın yardımı düşünüldüğün de Sevgili Peygamberimiz'in İslam'a davetine ilk önce Kureyş'in koşması gerekirken onlar Peygamberimize sırt çevirmişlerdir.Oysa Allah onların yaz ve kış seyehatlerini güvenli kılmıştır.Bu sure adeta Kureyşlilere verilenler hatırlatılarak silkendirilmek istenmiştir.
KARİA SURESİ
Surenin tamamı, kıyamet ve onun dehşetleri hallerinden ahiret ve onun sıkıntılı durumlarından, orada meydana gelecek olan büyük olaylar ve iyilerle kötülerin akibetlerinden bahsediyor.
Bu üç surede de Rabbimiz genel olarak,
*Kıyamet gününden,
*İnsanın yaratılışından,
*İnsan bir hiçken, onu alakadan yaratanın, ona hayat verenin öldükten sonra da yine yoktan var edebileceğinden bahsediyor.
Kıyamet günü bütün düzen değişecek, adeta Rabbimiz bütün yarattıklarının hayatına son verrerek kendisinin bakiliğini birkez daha kanıtlayacaktır. Bugünü hayal etmek bile insanı zorluyor. Allah o günümüze yardım etsin. (Amin)
Bizi, Kıyamet suresinde en çok etkileyen ayet (O gün durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.) İnsan bu ayeti okuyunca tüyleri ürperiyor. Düşünsenize sana can veren, yaşaman için ortam hazırlayan, seni Hz.Muhammed (s.a.v)e ümmet yapan, Kuran-a şahit kılan Rabbinin huzuruna çıkacaksın ve bütün yaptıklarından hesaba çekileceksin. Hatta o kadar zor durumda kalcaksın ki yaptıklarını dahi inkar edeceksin. İşte o gün Rabbimin huzurunda utananlardan olmamak için şimdiden çalışmalıyım. Nasıl mı? Önceden işlemiş olduğum günahlarıma geri dönmemek üzere tevbe ederek. Sonra hayatım da yapacaklarıma dikkat ederek ve bununla da yetinmeyip öldükten sonra arkamda ne bırakacağımı da hesaplayarak hayatıma yön vermeliyim.
"Rabbimiz Öyle yüzler var ki, o gün parlayacaktır." ayetiyle bizi müşerref kılıp sevindirsin inşallah.
KAF SURESİ
Bu sure öldükten sonra dirilmeyi inkar edenlere bir cevap veriyor. Rabbimiz ki ufalanmış, toprağa karışmış kemiklerimizi dahi bir araya getirmeye muktedirdir. O bir şeye sadece "Ol" der o da oluverir. Onun bu emrinin dışına hiç birşey çıkamaz.
Buna binaen surede beni en çok etkileyen ayet (Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.)Bu ayette kanıtlıyor ki beni benden iyi bilen bir Rabbim var. Bu insana güven veriyor.İnsan en yanlız kaldığı anda, yada haksızlığa uğratıldığını düşündüğünde bu ayeti hatırlamasıyla adeta hayata daha sıkı bağlanıyor.
Kafirler günümüzde ve dahi geçmişte, mal ve kazançlarının kendilerine bir fayda sağlayacağını sanıyorlardı. Sanki dünya sadece onlar için var edilmişti. Rabbimiz işte şu ayetiyle adeta müşriklerin bu durumuna cevap veriyor; Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik deşik eden nice nesilleri helak ettik. Hiç kurtuluş var mı? Böylece inkarcılara hem uyarıda bulunulup hem de tehtit edilmiş oluyor. Rabbim cümlemizi ayetlerini okuyup, anlayıp, hissedar olanlardan eylesin.
BELED SURESİ
Beled şehir anlamına gelmektedir. Bu surede Rabbimiz hem şehirlerin anası olan Mekkke ye hem de baba ve oğula yemin etmektedir.
Allah u Teala kuluna verdiği nimetlerini "Biz ona iki göz, bir dil, iki kulak vermedik mi? İki açık yolu ( hak ve şer yollarını ) göstermedik mi?" ayetleriyle hatırlatıyor. Bu dünyada yaşamamız için gerekli bütün imkanları vererek bunu da ayetleriyle hatırlatarak adeta sen de benim gibi ol, muhtaçlara yardım et, benim boyama boyan diyor.
Bugünümüze baktığımızda dünyanın yarısı açlarla, yoksullarla, yetimlerle ve kölelerle dolu. Bizler Rabbimizin tabiriyle bu zor yokuşa atılmalı ve insanlığa yardım etmeliyiz.
TARIK SURESİ
Bu sureyi nasıl ki Peygamber efendimiz müşriklere okuduysa ben de bugün yaratılışını inkar eden Rabbini tanımayan ateistlere karşı okumak isterim. Bütün canlıların bir maymundan geldiğini söylemek ne büyük ahmaklıktır. Rabbimizin şu ayeti bile onlara iyi bir tokattır. (Öyleyse insan neyden yaratıldığına bir baksın. Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı.) Onlar aslın da yaratılışımızı inkar ederek insanlığa tuzak kuruyorlar. Unutmayalım ki Rabbimiz tuzak kuranların en hayırlısıdır.
KAMER SURESİ
Bu surede Hz. Nuh un, Hz. Hud un, Hz. Salih in ve Hz. Lut un kavimlerinin Allah ın davetini inkar etmeleri sebebiyle üzerlerine azabın indirildiğini anlatılıyor. Böylece Rabbimiz inkar edenleri hem korkutmuş hem de uyarıda bulunmuş oluyor. Bunu da her inkarcı kavmin durumunu ve uğratıldığı azabı söyledikten sonra (Andolsun Biz Kuran-ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan.) ayetiyle görüyoruz.
Bizler Peygamberleri inkarla, yaratılışımızı kabul etmemekle, eş cinsellilikle, yaptığımız adaletsizliklerle nede çok onlara benzer olmuşuz. Rabbimiz ki zaman tanıyandır. Nasıl ki bu kavimler yaptıklarından dolayı azaba uğratılıp bir nevi kıyametleri koparıldıysa, biz de birgün o hale düşmekten korkmalıyız. Rabbimizin gazabından yine Rabbimize sığınmalıyız.
Ayrıca bu surede Peygamber Efendimiz ve müslümanlara bir müjde vardır. Bedir de bir savaşın olacağı ve bu savaşı Allah ın yardımıyla kazanacakları bildirilmiştir. Böylece bu gayb-i bilgiyle müslümanlar sevindirilmiştir.
SAD SURESİ
Bu surede genel olarak Allah ın birliği, müşrüklerin azgınlıkları ve sapkınlıkları sebebiyle azabı hak etmiş oldukları, Davud, Süleyman, Eyyub, İbrahim, İshak, İsmail, el-Yesa ve Zülkif Peygamberin kıssaları, Davud Peygamberin hakemliği, ve Hz. Peygamberin görevi ifade edilmektedir.
Bu surede iblisin bize olan ebedi düşmanlığından da bahsediliyor. O iblis ki ilk atamız olan Hz. Adem yaratıldığında ona secde etmemiş, büyüklük taslamıştı. Burada önemli olan ateşten ya da topraktan yaratılmışlık değildi. Seni yoktan var edene itaatti. İblis emre itaat etmeyerek imtihanı kaybetti. Allah u Tealanın sonsuz iradesiyle lanetlendi.
Oysa Rabbim bize de günde sadece beş kere huzurunda durup ona secde etmemizi istiyor. Biz kulları da ısrarla bundan acizleneniyoruz. Oysa sözde nede çok Rabbimizi seviyoruz. Kişinin birini sevip saydığı onun dediklerini yapıp yapmadığından belli olur. Bizler Rabbimize olan sevgi ve itatimizi emirlerine uyarak göstermeliyiz.
ARAF SURESİ
Araf cennet ve cehennem arasındaki yer demektir. Bu surede kulların Rabblerinin vadine ulaştıklarındaki halinden bahsediiliyor. Cennet ve cehennemlikler hak ettikleri yere girdiklerinde birbirleriyle Allah ın izniyle konuşacaklar, adeta Allah ın vadini tastikleyeceklerdir. Öyle kullar olcak ki onların bu haline Araf ta bulunarak şahitlik edeceklerdir. Rabbimizin daha biz hayattayken o günümüzden bahsetmesi ne büyük nimettir. Rabbim bizi o güne şahitlik etmeden uyanış nasip etsin. Keşke diyenlerden eylemesin.(Amin)
Surenin devamında Nuh kavmine, Hud kavmine, Semut kavmine, Şuayb kavmine verilen nimet olan Allah ın elçilerinden, bu nimete karşılık onları nasıl inkar ettiklerinden, böylece Rabbimizin azabının onları nasıl gelip kuşattığından bahsediliyor. Bizler de bir Hud, bir Semut, bir Şuayb kavmi olmamak için bize gönderilen dine sahip çıkmalıyız. Batılı batıl bilip ayaklar altına almalı, hakkı ise yüceltmeliyiz.
CİN SURESİ
Bu sureyle Peygamberimizin sedece insanlık için değil, tüm var edilmişler için gönderildiğini anlıyorum. Cinler dahi ataları İblisin nasıl bir büyük sapkınlık için de olduğunu (Meğer bizim beyinsiz iblis, Allah hakında saçma şeyler söylüyormuş) sözleriyle itiraf ediyorlar. Ama bizler kendi soyunun bile şerrinden korkup Allaha sığındıkları iblisi kendimize dost ediniyoruz. Kişi sevdiği kişinin emirlerini yerine getirirmiş. Biz istesekte istemesekte İblisin dediklerini yerine getirerek nede çok onu sevdiğimizi belli ediyoruz. Kişi kıyamet günü muhakkak sevdiğiyle beraber olacaktır. İblisin dostluğunun sonu cehennemdir. Rabbim biz Ümmet-i Muhammed e uyanış nasip etsin.
En güzeli Peygamber Efendimiz bu sureye Kuran'ın kalbi demesidir. Bir insanda kalp, vucudun dayanıklılığında baş foksiyondur. Aslında bütünüyle organlar ona bağlıdır. Kalp durduğun da insan bütün fonksiyonlarını yitirir. Yasin suresini de Peygamber Eefendimiz böyle görmüş ve ona " Herşeyin bir kalbi vardır. Kuran'ın kalbi de Yasindir." diyerek Yasin suresinin faziletini dile getirmiştir.
Rabbimiz ayetinde "Andolsun ki onların çoğunun üzerine azap sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler.Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişizdir." diyerek aslında kafirlerin inkarda ısrarlarında dahi Rabbimizin izni ile olabildiklerini görmekteyiz. Peki Rabbimiz azap etmeyi sevdiği için mi böyle yapmıştır. Herşey isteği ile ise bütün kullarını iman edenlerden kılsaydı. O zaman imtihanın ne gereği vardı. Rabbimiz o kadar adalet ve şevkat sahibidir ki... Gerçekten kula annesinden dahi daha şevkatli olandır. O kafir dahi olsa cömert olan bir kuluna iman etmeden yanına almamak için ona hidayeti nasip eder. Ya da Hz. Ömer gibi müşrikken dahi adaletli olduğu için ona da hak yolu buldurur ve kurtulmuşlardan eyler. Aslında herşey kulun fıtratında var olanı ortaya çıkarmasına bağlıdır. Ebu Lehep gibi küfürde ısrar edenlere de iman etmeyi nasip eyleseydi O zaman Rabbimizi adaletsizlikle suçlardık. O gerçekten herşeyi bilen ve hükmedendir.
Bizleri de seçmiş ve müslüman bir anne babadan dünyaya getirtmiş, nimeti aslında fazlada aramamışız, direk ellerimize verilmiş. Ama önemli olan bizim bu nimete nasıl sahip çıktığımızdır. Rabbim nimet elindeyken kıymetini bilenlerden eylesin. Son nefesimize kadar bizi imandan ayırmasın. Kendine hakiki kul, biricik Peygamberimize de hakiki ümmet eylesin.(AMİN)
FURKAN SURESİ
Bu surede inanç yönü ağır basmaktadır. Bu mübarek sure müşriklerin dil uzattıkları ve çeşitli şekilde yalanladıkları Kuran'dan bahseder. Sure çoğunlukla Kuran'nın doğruluğunu, Resulullah'ın Peygamberliğinin hak olduğunu ispat ve öldükten sonra dirilmeye ve hesaba iman meselelerini ele alır.
Surede kafirlerin gideceği yerdeki durumları şöyle bildirilir. "Elleri boyunlarına bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zamanda, oracıkta yok olmayı isterler. Onlara şöyle denilir; Bugün bir yok olmayı değil, nice yok olmaları isteyin." Kul öyle bir azaba muhatap olacak ki bir kez değil binlerce yok olmayı isteyecek. Ama bunun bir sonu olmayacak. Onları belki de bunu istemeye iten sadece o ateşin harareti değil Rablerinden utançları da olacak. Bizler de bize verilen bir hizmet karşılığında istenileni veremediğimizde nasıl üzülüyor mahcup oluyorsak. Bize bunca nimeti veren, bütün herşeyi hizmetimize sunan Rabbimize karşı mahçupluğumuz o an yok olmayı istemek olacaktır.
Surede geçen başka bir ayette ise şöyle buyrulmaktadır: "Yoksa sen onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini, yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta gidişçe daha sapıktırlar." Rabbimiz, Peygamberin tebliğine karşı yüz çevirenlerin aynı hayvanlar gibi anlayışsız, söz dinlemeyenlerden olduğunu dile getirmiştir. İnsan yaratılış olarak tüm yaratılmışlardan üstündür. Ama bu üstünlük anlayıştaki idraktaki açıklığa bağlıdır. Yoksa aslında hayvandan bir farkı kalmaz. Hatta hayvandan dahi aşağı olur. Çünkü onlar dahi Rabblerinden aldıkları sevki tabi ile kendi dillerince Rablerini zikretmektedirler.
Rabbimiz idrak damarlarımızı açsın. Bizi insanı kamil eylesin (AMİN)
FATIR SURESİ
Başlangıçta kainatı yoktan var eden, melekleri, cinleri ve insanları yaratan eşsiz yaratıcıdan bahseder. Öldükten sonra dirilmeye kesin deliller getirir. Nasıl ki yağmurla ölü olan ekinleri tekrar diriltiyorsa insanları da öyle diriltecektir.
Aynı zamanda sure mümin ile kafir arasındaki büyük farkı ele alır ve kör ile göreni, karanlık ile aydınlığı, gölge ile sıcağı onlar için misal olarak getirir.
Surede geçen "Hem iki deniz eşit olmuyor. Şu tatlı, hararet keser, içerken boğazdan kayar; şu da tuzlu, yakar kavurur. Bununla beraber her birinden taze bir et yersiniz ve bir zinet çıkarır giyinirsiniz. Allahın lutfundan nasip arayasınız diye suyu yara yara giden gemilerde görürsün. Umulur ki bütün bu nimetlere şükredersiniz."
Rabbim benden şükretmemi istemiş. Şükür sadece dille mi olur? Ey Rabbim sana şükürler olsun demekten mi ibarettir. Elbette değil. Şükür Rabbinin verdiğini değerlendirmektir. Mesela azalarımız bize bir nimettir. Bu nimete karşı şükrümüz midem için oruç tutmak, gözüm için harama bakmamak olmalı, ayağım için harama gitmemek olmalı. İnşallah bunu idrak edip yaşayanlardan oluruz. Rabbimiz inşallah bizlerin şükrünü de şakirlerin şükrüne dahili vasıl eylesin. (AMİN)
MERYEM SURESİ
Bu sure ile herşeyin sadece Rabbimin bir "ol " demesine baktığına bir kez daha şahit oldum. O, o kadar büyüktür ki dilediğin de babasız bir çocuğu dünyaya getirir, bununla da kalmaz onu daha kundaktayken konuşturur. Bu surede Hz. Meryemin de Rabbime olan sadakatini görüyorum. Nelerle karşılaşacağını bildiği halde Rabbi ona sus konuşma çocuğu işaret et dediği için hiç sorgulamadan emri yerine getirmiş. Rabbi de Onu kundaktaki çocuğu konuşturarak en güzel bir şekilde aklamıştır.
Ben de Rabbime tam bir teslimiyetle bağlanmalıyım. Ondan gelene de ona gidene de şükretmeliyim.
Bu mübarek sure Hz. Zekeriyya ile Allah'ın ona ihtiyarlandığın da, doğurmayan kısır bir kadından lutfettiği oğlu Yahya (a.s) nın kıssasından da bahseder. Bu surede bu iki mucizeye de yer vermesi Rabbimizin ortağının olmadığını söyler, benzeri bulunmaktan ve çocuk sahibi olmaktan tenzih olduğunu aktarır. Böylece Allahu Tealaya İsa Peygamberin babasıdır diyenlerin kesin bir şekilde sapkınlıklarını ortaya koyar.
TAHA SURESİ
Surede geçen "İster yavaş konuş ister açıktan, Ona göre birdir. Zira O gizliyi de gizlinin gizlisini de bilendir." ayeti insanın ne kadar aciz Rabbinin ise ne kadar büyük olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Ben dedikodu yaparken belki o an hakkında konuştuğum kişi orada olmaya bilir, ama bütün yaratılmışların Rabbi o konuşmama şahittir. Ve muhakkak çok adalet sahibidir. İnsan sadece bunu düşünse ihlası yakalar. Çünkü ihlas yaptığı işi Rabbi için yapmaktır. Onun daima kendini gözetlediğini bilen kul her yaptığın da her anında Rabbini görür. Bu da onu ihlaslı kılar. Hırsızlık yapanlar, yalan söyleyenler muhakkak Rabbimizin bu ayetinden haberdar değilllerdir. Ya da bir iftiraya uğradığımızda gerçeği bilen, her halimize şahit olan Rabbimizi düşünmemiz bizi teskin edecektir. İşte o an "Rabbim bana yeter O ne güzel vekildir." deme vaktidir.
VAKIA SURESİ
İnsan bu sureyi okuyunca hem ümitleniyor, hem de korkuyor. Çünkü Rabbim öyle şeyler vaad ediyorki insan sahip olmak için gayretle çalışmak istiyor . Bunun yanında kitabı sol tarafından verilenlerden bahsetmesi insanı tedirgin ediyor, korkutuyor. Ya onlardan olursam diye düşündürüyor.
Rabbimin verdiği nimatleri çok güzel bir uslupla sorguluyor. Bu sure ahiret hayatı hakkında şüpheye düşenlere çok güzel cevap veriyor.
ŞUARA SURESİ
Bu sure müşriklerin Muhammed şairdir. Onun getirdikleri de şiir gibi birşeydir sözlerine bir cevaptır. Daha önce ki kavimlerden peygamberlerini inkar edenlerin nasıl bir sonla karşılaştıklarından bahsederek uyarıda bulunuyor. Rabbim böyle yaparak aslında yarattıklarını ne de çok tanıdığını kanıtlamış oluyor. Sadece uyarıda bulunsa bu çokta etkili olmaya bilir, ama geçmişte olanlardan bahsetmesi onu daha da inandırıcı ve uyarıcı kılıyor.
Gerçekten insanoğlunun ne kadar nankör olduğunu birkez daha gördüm. Rabbimiz sırf bize acıdığından doğru yolu bulalım diye peygamberler göndermiş ama onları yalancılıkla suçlamış bununla da yetinmeyip peygamberleri dövmeye kadar gitmişiz. Rabbimiz bizi güzel olana çağırırken bizler kötü de kalmayı tercih etmişiz. Rabbinden ve uyarıcısından yüz çevirmek ne büyük bedbahlıktır. Rabbim bizi şüphesiz şevksiz inananlardan eylesin. ( AMİN )
NEML SURESİ
Nemi sûresinde Allah'ın birliği, peygamberlik, vahiy ve âhiret hayatı gibi İslâm'ın inanç esasları ele alınmaktadır, Şuarâ sûresinde olduğu gibi bazı geçmiş milletlerin ve bunlara gönderilmiş olan peygamberlerin kıssalarından kesitler sunulmak suretiyle insanlara öğütler verilmekte ve anlatılan olaylardan ibret almaları istenmekte, Hz. Süleyman'ın hükümdarlığı ve Sebe' kraliçesi (Belkıs) ile olan öyküsüne genişçe yer verilmektedir.
Rabbimin Süleyman Peygambere geniş hükümdarlıklar vermesi Süleyman Peygamberi yolundan saptırmamış. Bilakis Rabbine olan yakınlığını artımıştır. Böylece Rabbim zengin kılıpta kulluk vazifesini yerine getirmeyen kullarına kıyamet gününde Süleyman Peygamberi örnek gösterecektir. İnsan düşünmeden edemiyor acaba Rabbim bana Süleyman Peygamberin hükümdarlığının bir kısmını verse, ben şükredenlerden olurmuyum? Rabbim ne çok verip azdırsın ne de az verip el açtırsın. Bizi daima nimetlerine şükredenlerden kılsın. (AMİN)
KASAS SURESİ
Surenin büyük bir kısmında Hz. Musa'nın hayat hikâyesi ve Firavunla olan mücadelesi anlatılmakta. Şuarâ ve Neml sûrelerinde kısa olarak geçen konulara dair tamamlayıcı bilgiler verilmektedir. Ayrıca Mekkeli müşriklerin Kur'an'a ve Hz. Peygamber'e karşı olumsuz tutum ve davranışları ile Ehl-i kitabın olumlu davranışlarından söz edilmekte, büyük bir servetin sahibi olan Karun'un kıssasından kesitler verilerek mümin zihniyet ile inkarcı zihniyet arasındaki fark ortaya konmaktadır.
Surede Hz. Musa (a.s) zamanında yaşamış zengin olan Karundan da bahsediliyor. Karun bu servetin Rabbinden değilde kendisine ait bazı özelliklerden dolayı onda olduğunu savunuyordu. O paranın verdiği bir kibirle adeta Allah'a ve Peygamberine kafa tutuyordu. Rabbi de o azgınlığına devam edince malıyla birlikte yanında bulunanları toprağa gömdü. O çok güzel hüküm verendir.
Zamanımıza baktığımızda Karun gibileri yok mu? Onun gibi parasını kötü yolda harcayanlar, Rabbini tanımayanlar tabiki de var. Onlar kafirlikte öyle ileri gidiyorlar ki kendilerine en büyük düşman müslümanları biliyorlar. Varlarını yoklarını onları yok etmek yolunda harcıyorlar. Biz de Rabbimize yalvarıyoruz Ey Rabbim! Nasıl ki sen Karunu baş aşağı ettiysen zamanımızdaki Karunları da baş aşağı et onların tuzaklarını kendi başlarına çevir. O çok sevdikleri mülklerinin içinde onlara yapacağını yap. Sen şüphesiz en güzel hüküm verensin.
İSRA SURESİ
Surede geçen " Biz Kitap'ta İsrâiloğulları'na şöyle bildirmiştik: "Yeryüzünde mutlaka iki defa fesat çıkaracak, çok böbürleneceksiniz. Bu ikisinden ilkinin zamanı gelince üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşıp köşe bucak her tarafı aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi. Bir zaman sonra onlara karşı size tekrar üstünlük verdik, servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; adamlarınızın sayısını daha da çoğalttık. Eğer iyilik ederseniz kendiniz için iyilik etmiş olursunuz; kötülük ederseniz yine kendinize edersiniz. Nihayet ikinci cezalandırma vakti gelince, düşmanlarınız onurunuzu çiğnesinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıksınlar istedik. Umulur ki Rabbiniz size acır; ama eğer yine fesatçılığa dönerseniz biz de cezayı tekrarlarız. Biz cehennemi kâfirler için ebedî bir ceza evi yaptık.
Ben bu surenin tecellisini bekliyorum Rabbimden. Şüphesiz o vaadinden dönmez. Onlar yine fesatçılığa başladılar. Onlar yine müslümanlara zulümlerini artırdılar. Kendilerini seçkin, kendilerinden gayrisini ise kendileri için yaratılmış mahluklar olarak gördüler. Onlar gerçekten sapkınlıkta çok ileri gittiler. Rabbim en kısa zamanda zulümlerine son versin. Biz müslümanlara da uyanış versin. Üzerimize oynadıkları oyunları kendi başlarına çevirsin. (AMİN)
Yûnus peygamberin adına ve onun verdiği mücadeleye dair bilgilere Sâffât sûresinin 139-148. âyetlerinde daha geniş yer verilmiştir. Burada ise onun adı sadece 98. âyette bir defa geçmektedir. Buna rağmen Sâffât sûresine değil bu sûreye "Yûnus" adının verilmesi, Kur'an'in genel amacı bakımından önemlidir. Kur'an'da peygamber kıssalarının anlatılmasından maksat insanlara hoşça vakit geçirtmek olmayıp, geçmişten ibret almalarını sağlamaktır. 98. âyete göre Yûnus peygamberin kavmi onu dinlediği için dünyada cezadan kurtulmuştur. Allah'ın peygamber ve kitap göndermekteki maksadı, insanların dünya ve âhiret mutluluğuna ermeleridir. Önemli olan kulun hatasını görüp düzeltebilmesidir. Bunun en güzel örneğide Yunus Peygamber ve kavmidir.
Surede geçen De ki: "Ey insanlar! İşte size rabbinizden gerçek gelmiştir. Artık kim doğru yolu tutarsa kendi lehine bu yolu seçmiş, kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Ben sizin adınıza hareket edecek değilim. " Ben bu ayetlerden anlıyorum ki bir taraftan kendi sorumluluğumu göz ardı etmeden üzerime düşeni yerine getirmeye çalışırken, bir taraftan da hiçbir güç ve iradenin yüce Allah'ın güç ve iradesine sınır getiremeyeceğinin bilincinde olmalı ve yalnız O'ndan yardım dilemeli, O'na sığınmalıyım. Onun benim aciz ibadetlerime ihtiyacıyok, benim onun sonsuz rahmetine ihtiyacım var.
HUD SURESİ
Bu sûrede de ağırlıklı olarak Allah'ın varlığı, birliği, O'nun İradesinin peygamberleri aracılığıyla vahyedildiği gerçeği ve peygamberlik olgusunun gelmiş geçmiş toplumlardaki görünümü ele alınmakta,Nûh, Hûd, Salih, İbrahim, Lût, Şuayb ve Musa peygamberlerin kıssaları anlatılmakta. Kur'an'ın mucize oluşu, öldükten sonra dirilme, hesap ve âhiret hayatıyla ilgili konulara yer verilmektedir.
Surede geçen "Eğer insana tarafımızdan bir nimet tattırır da sonra ondan çekip alırsak tamamen ümitsizliğe düşer, nankörleşir. Eğer başına gelen bir sıkıntıdan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette "Kötü durumlar benden uzaklaştı" der. Artık o şımarır, böbürlenir durur. Ancak sabredip iyi işler yapanlar böyle değildir. İşte onlar için bir bağış ve büyük bir mükâfat vardır."Aslına bakarsak burda benim yaptığım birşey yok. Bu bana aldığım iyi notların benden kötü notlarında hocadan kaynaklandığını savunmamı hatırlatıyor. Aslında iyi aldığımda kötü aldığım da benim hakettiğimdir. İyi de alsam kötüde alsam bunu birçok sebebe değil sadece bir sebebe bağlamam gerekir. Budur beni dürüst kılacak olan. Rabbim hem kendinden gelen imtihana sabredip kazanalardan, hemde verdiği güzelliklere şükredenlerden eylesin. (AMİN)
YUSUF SURESİ
Yusuf Peygamber imtihanın en büyüğünü yaşamış. O ki en yakınları tarafından öldürülmek istemiş, buda yetmemiş köle olarak satılmış, kölesi olduğu efendisi onu iffetsizliğe zorlamış, bunu kabul etmeyince hapishaneye atılmış. Bu zorlu imtihanı kazanan Yusuf Peygamber Rabbi tarafından mükafatlandırılmış, aziz olmuş. Burda Rabbimin sabredenleri nasılda güzel mükafatlandırdığını görüyorum. Peygamber Efendimiz ve müslümanlarda Mekke li kardeşleri tarafından yalnız bırakılmak istenmiş, hicrete zorlanmıştır. Peygamber efendimiz ve ashabı buna sabretmiş ve sonun da o çok sevdikleri Mekkelerine kavuşma nimetine ermişlerdir. Peygamber Efendimizde aynı Yusuf Peygamber gibi onu yalnızlığa itmek isteyen kardeşlerine kötülük yapmamış, Hz. Yûsuf un Mısır'da kardeşlerine söylediği sözün aynısını söylemiş ve şöyle demiştir: "Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi afetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir""Gidiniz hepiniz serbestsiniz!"
Bu adeta bana taş atana gül verebilmem eylemine benziyor. Kötülük yapana aynısıyla karşılık vermeyi herkes yapar önemli olan nefse zorgeleni yapmaktır. Bu bir güzel ahlaktır. Bende bu güzelliğe sahip olmak için çalışmalıyım.
HİCR SURESİ
Bu surede Peygamberlerinden mucize isteyenlere mucizeler verilse dahi bunu kabullenmek için değil inkarları için kullanıp sihir derler. Bizim içinde Rabbimizin verdiği nimetler birer mucizedir. Arının bal yapması bir mucizedir. Peki biz bu mucizeye ne kadar değer veriyoruz.Ne kadar israftan uzak duruyoruz, verilen nimetlerin ne kadar kıymetini biliyoruz.
İblîs, "Rabbim! Benim sapmama imkân verdiğin için yemin olsun ki ben de yeryüzünde onlara (günahları) şirin göstereceğim ve -senin samimi kulların hariç- onların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım." Bu ayetle ibisin haddini nasıl da aştığını görüyorum. Resmen secde etmeyişinin sebebini Allaha atıyor, "sen imkan verdin"diyor. Bu nasıl bir sapıklıktır. Rabbim bizi bu halden korusun. Bizlerde o kovulmuşa uyarak Rabbimizin düşmanını kendimize dost ediniyoruz. Rabbim cümlemizi o sinsinin oyunların akarşı korusun.
Allah'a karşı saygısızlıktan sakınanlar mutlaka cennet bahçelerinde ve pınar başlarında olacaklar. "Esenlikle, güvenle girin oraya!" Onların gönüllerini düşmanlık duygularından temizledik; artık bir kardeşler topluluğu olarak sedirler üzerinde karşı karşıya oturacaklar." Rabbim bu ayatiylede işte İblisin peşinde gitmez onun gibi birbiri aramızda düşmanlık yapmazsak ahirette en güzel mükafatları alacağımızı müjdeleyerek vaadde bulunuyor. O muhakkak en güzel mükafatlandıracak olandır.
ENAM SURESİ
Sure de geçen şu ayetler bana verilen nimetleri birkes daha hatırlattı. "Şüphesz Allah, tohumu ve çekirdeği çatlatandır; O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarandır. İşte Allah budur. O halde (haktan) nasıl dönersiniz! 0, sabahı aydınlatandır. Ve O, geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, aziz ve alîm olan Allah'ın takdiridir. 0, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulaşınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Gerçekten biz, bilen bîr toplum için âyetleri birer birer açıkladık. O, sizi bir tek nefisten yaratandır. (Sizin için) bİr kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir topluluk için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık. 0, gökten su indirendir. İşte biz, her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de, kendisinde üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik, hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları; bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.
" Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman herbirinin meyvesine bakın!" gerçekten baktığım da küçücük bir tohumdan bir ağaç, ağacın kuru dallarından da sulu meyveler çıkaran Rabbim gerçekten çok büyüktür ve o yarattıklarını çok iyi tanıyandır.Rabbim nimetlerini saydıktan sonra " Anlayan bir toplum için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık." şeklinde hitapta bulunması bu nimetleri yalanlayanların aslında ne kadarda anlayışsız, düşünmeden yoksun insanlar olduğunu gösteriyor. Görünüş olarak insanlar belki makamları ve mevkileride var ama bu ayetle aslında hiçbirşeye sahip olmadıkları anlaşılıyor. Rabbim bana bunca nimeti vermişken birde bunları bana açıklama gibi bir nezaket göstermişken benim bunlara sırt çevirmem gerçekten akıl almaz birşey olur.
SAFFAT SURESİ
Sâffât sûresinde Allah'ın birliği, âhiret hayatının gerçekliği, o hayatta neler olacağı, inkarcıların âhiretteki pişmanlıkları ve birbirlerini suçlamaları, ayrıca Allah'ın samimi kullarının cennetteki mutlu yaşayışları hakkında bilgi verildikten sonra Nûh, İbrahim ve oğuları İsmail ve İshâk, Mûsâ ve Hârûn, İlyâs, Lût ve Yûnus peygamberlerin hayat hikayelerinin ibretli yanları ve Allah'ın onları yardımıyla desteklemesi anlatılmakta; putperestlerin bâtıl inançları eleştirilmektedir.
LOKMAN SURESİ
Burada Lokman (a.s) oğluna yaptığı bütün öğütler benim içinde geçerlidir,bütün Ümmet-i Muhammed gençliği içinde. Ne kadar da güzel demiş;
*Sevgili oğlum! Allah'a ortak koşma; çünkü O'na ortak koşmak kesinlikle çok büyük bir haksızlıktır." Bu dinimin en temel ilkesidir. Bu varlığımın gayesidir.Rabbimi teklemek ve sadece ona iman etmek.Eğer Ona ortak koşarsam kendi yaratılışıma haksızlık etmiş olurum.
*"Sevgili oğlum" (dedi), "yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa çıkarır. Kuşkusuz Allah her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir, O her şeyden haberdardır." Yalan söylememek benim ilkem olmalı. O herşeyi görürken kimden neyi saklayabilir ki insan.Eğer gerçekten bütün insanlık bunu kendine düstur edinse o zaman dünyada mutlak düzen kurulur.
*"Yavrucuğum, namazını özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar, kararlılık gerektiren işlerdendir. " Ben hakkı hak olarak bilip batılı ayaklar altına almalıyım. Ben bunu yapabildiğimde inancımda olan kararlılığımı gösterebilirim.
*"Gurura kapılarak insanlara burun kıvırma, ortalıkta çalım satarak yürüme; unutma ki Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiçbir kimseyi sevmez." Gururda kibirde şeytandandır. Ona yakışır.Biz insanlara daima mütevazi olmak gerekir. Ben hangi acizliğimle övünebilirim ki. Övgü hiç birşeyi eksik olmayan Yüce Yaratana mahsustur. Bende ki güzelliklerde onun vermesiyledir. Hal böyleyken bana düşen Rabbimi daima yüceltmektir.
*Yürüyüşün de ölçülü ol, sesini yükseltme; çünkü seslerin en çirkini eşek sesidir." Bir insanın yürüyüşü, konuşması onun içinde beslediklerini orataya çıkarır. Başı dik ve sesi yüksek olan kişi muhakkak kendinde beğendiği bir yönü vardır. Kendinden emindir. Kafire karşı böyle olunmalı. Ama müslüman din kardeşine karşı daima alçakgönüllü olmalı. Kendini ondan üstün değil onu kendinden üstün görmeli.
Rabbim daima kendini hatırlayanlardan eylesin.
SEBE SURESİ
Rabbim bu surede iki tane nimet verdiği topluluğu karşılaştırmış. Bunlardan birisi Hz. Davud, oğlu Hz. Süleyman ve halkı, bir diğeri ise Sebe halkı.Rabbim her iki topluluğada nimetler bahşeylemiş. Hz. Davud ve Süleyman Peygamber nimete karşı daima şükretmişler Rabbimde onlara olan vaadini gerçekleştirmiş ve nimetini artırmış. Sebe halkınada nimetler vermiş onlar ise nimete karşı küfretmişler. Biricik Allahı inkar etmişler Rabbimde onların üzerlerin de ki hükmünü gerçekleitirmiş.
Zamanımıza baktığımız da nede çok Sebe halkına benzer olmuşuz. Rabbim bizlere hiç bir kavme vermediği nimetleri vermiş ama bizler ya nimeti göz ardı ederek yada o nimeti vereni unutarak küfüretmişiz. Muhakka Rabbim dilese bizleri de bir Sebe halkı yapabilir. Bizlerede onlara tattırdığı azabı tattırabilir. Belkide bizim en büyük farkımız Muhammed Ümmeti olmamız. Ahir zamanda yaşamamız.
Biran önce Rabbim bizleri nimetinden haberdar olanlardan eylesin. Ona olan şükrümüzü artırsın.(AMİN)
ZÜMER SURESİ
Sûrenin temel konusu Allah ve âhiret inancıdır. Bu çerçevede hiçbir şeyin Allah'a ortak ve denk tutulamayacağı, O'nun mutlak ve eşsiz yaratıcı olduğu, bu nedenle insanın her durumda O'na yönelip bağlanması gerektiği , bu şekilde yaşayanlara cennetin vaadedildiiğini gördüm. Her şeye rağmen Allah'ın rahmetinden ümit kesilmesinin doğru olmadığı, çünkü Allah'ın, dönüş yapıp kendisine yönelenlerin bütün günahlannı bağışlayacağı müjdelenmekte ve insanlar, âhiret azabıyla yüz yüze gelmeden önce, fırsat eldeyken inançlannı ve yaşayışlarını düzeltmeye çağırılmaktadır.
Rabbime karşı daima ümitkar olamlıyım. Bu ümit beni yaptığım günahlardan sonra tevbe etmemi sağlayacaktır.Eğer ümitsiz olursam bu beni hiçliğe götürür. Ne yaparsam yapıyım zaten düzelemeyeceğim diye düşünürüm buda benim daha çok günaha saplanmama sebep olur. Hata yapma insanın fıtratında vardır. Önemli olan bu hatayı farketip geri dönmemek üzere tevbe edebilmektir. Rabbim cümlemize böyle tevbeler nasip eylesin. Şüphesiz Rabbim vaadinden dönmez.O çok bağışlayandır.
MÜMİN SURESİ
Sure de geçen "Göklerin ve yerin yaratılması elbette ki insanların yaratılmasından daha büyük bir olaydır ama insanların çoğu bunu bilmez. Görenle görmeyen bir olmaz, inanıp iyi işler yapanla kötülük yapan da bir değildir. Ne kadar kıt düşünüyorsunuz!" ayeti Rabbimin adaletine beni birkes daha şahit kıldı. Gören göz sadece maddi olarak gören gözmüdür? Peki benim her sabah otobüste karşılaştığım ama amcayla ben kıyaslanabilir miyin. Ben gören gözümün şükrünü veremiyorken o görmeyen gözlerin şükrünü tesbih çekerek ne kadarda güzel veriyor. Belki de o amca bu ayetten haberdardır. Onun o hali beni etkiliyor, utandırıyor. Diyorum kendi kendime o mu daha şanslı ben mi. O benim gördüğüm haramları görmeyerek zaten karda birde kendisi de bunun farkında ve daima şükretmekte. O zaman Rabbim için önemli olan maddi olarak görmek değil onu verende Allah alanda asıl önemli olan Allahın verdiklerinin farkında olup ona şükretmek. Emirlerini yerine getirmek.
Bu surede yüce Yaratanımın inzarı nasıl kullandığını görüyorum. Rabbim muhakkak kullarına karşı çok merhametlidir. Ama önemli olan bizim bu merhametin ne kadarından haberimiz var. Onun Peygamberler göndermesi, kitaplar göndermesi biz kullarına karşı olan merhametindendir. Bunların hepsi doğru yolu bulalım, asıl yurt olan ahirete hazırlıksız gitmeyelim diyedir. O bizim için hazırladığı cennete davet etmek için Peygamberler göndermiştir. Ama biz kullar bu uyarının ne kadarına nasıl sahip çıkıyoruz. Bu daveti ne kadar ciddiye alıyoruz? Kuranın getirmiş olduğu yasa en güzel yasadır. Çünkü bizi bizden iyi tanıyan Rabbimizin yapmamızı istediği şeylerdir. Bunu beğenmeyip yenisini icat etmeye çalışmak ne büyük bir hakarettir. Rabbine karşı nasıl bir başkaldırıdır. İşte bunun için Rabbim bizi uyarmış Ad ve semut kavminin inkarlarının sonunda nasıl bir akibetle karşılaştıklarıyla illgili haber vermiştir.
Kimi insan korkutmadan anlar, kimisi kötü sözden, kimisi de iyi sözden. Kullarını herkesten iyi tanıyan Rabbim burada inzarı kullanarak bunu birkez daha göstermiştir. Bizler inşallah iyi sözden anlayanlardan oluruz. Çünkü bizi insan yapan budur. Yoksa kötü sözden ve dayaktan hayvan da anlar. Rabbimiz inşallah idrak damarlarımızı açıp, anlayışımızı genişletsin.
ŞURA SURESİ
"Kim Ahiret ekinini (mahsulünü) isterse onun ekinini artırırız. Kim dünya ekinini isterse ona ondan veririz. Ahiret'te ise ona hiçbir pay yoktur." Bu ayetle Rabbim herşeyi kullarının iradesine bırakmıştır. İki seçeneğide önüne vermiştir. Asıl kazancın neyi istemekte olduğunu da bildirmiştir. O zaman bana gerçek, ebedi olan ahiret yurdundaki nimetleri istemek yaraşır. Bunun için Rabbimizin rızası doğrultusunda çalışmalıyız ve gerçek nimeti hak etmeliyiz.
"Size verilen şeyler yalnızca dünya hayatının nimetleridir. Allah'ın yanında bulunanlar ise, iman eden ve yalnız Rablerine tevekkül edip yaslananlar için daha hayırlı ve daha süreklidir." Bu ayetle de Rabbim dünyadaki malına güvenen inkarcılara aslında nasıl bir ziyan içinde olduklarını bildiriyor. O fakir, hakir olarak gördükleri kimseler tek dost olarak Allahı seçenler ise onlara ebedi alemde nasıl bir nimetin beklediğini haber veriyor. Kısaca asıl kazançta olanların kimler olduğunu müjdeliyor. Benim içinde öncelikli olan insanların görüntüsü, malı mülkü olmamalı. Onların dürüstlükleri, Rabbime karşı bağlılıkları olmalı.
"Bir kötülüğün cezası o kötülüğe denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışırsa onun mükâfatı Allah'a aittir. Elbette o zalimleri sevmez." Bu ayet babamın yıllardır küs olduğu kardeşini hatırlattı bana. Babama çok ısrar ediyorum barışması için ama kalplerimizin içinde bulunan gurur herşeye engel oluyor. Rabbim biran önce babamın kalbini yumuşatsın. (AMİN)
" Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah'a döner. " Kul sadece hayatına bu ayeti düstur edinse insanı kamil olur herhalde. Rabbim gerçekten inananlardan eylesin.(AMİN)
ZUHRUF SURESİ
" Siz kıymet bilmez bir topluluksunuz diye biz de sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?" İnsanlar her zaman ellerinde bulunanın kıymetini bilmeyebilirler; bu yüzden değerli şeyleri saçıp savururlar, onlardan gerektiği gibi İstifade edemezler. Kur'an da çok değerli bir nimettir; İnsanlar onun kıymetini bilmeseler, ondan uzak dursalar bile Peygamber'in ve ümmetin vazifeleri onunla insanları uyarmaktır; Kur'an'ın değerini, vazgeçilemezliğini onlara anlatmaktır. Biz de kendimize tek rehber olarak Kuran-ı Kerimi ve ahlakı Kuran olan Peygamberimizi almalıyız.Onun kıymetini bilmeliyiz.
15-18 ayetlerinde geçen ibareler onların nasıl sapkın, akılsız bir toplum olduğunu gösteriyor. Sadece inatlarından inanmadıklarını da kanıtlıyor. Müşrik Araplar kız çocuklarını istemedikleri, onları doğru dürüst insan saymadıkları, savaşa dayanıklı olmadıkları ve ömürlerini güzel görünmek için süslenmekle geçirdikleri gerekçesiyle onları hor gördükleri halde hem meleklerin hem de Allah'a ortak kıldıkları putların dişi olduklarına inanır, ayrıca bu dişi putları Allah'ın kızları olarak kabul ederlerdi. Çocuk ana babanın vücudundan bir parça gibidir; yapı olarak onların özelliklerine sahiptir. Eğer putlar Allah'ın kızları ise ya bunların eksik ve değersiz olmamaları gerekirdi, yahut da -eksik, değersiz iseler- Allah'ın çocuğu (parçası) olamazlardı. İşte burada bir çelişki vardır. Kendilerinin değer vermedikleri kızları Allah'a yakıştırmaları ne büyük sapkınlıktır. Rabbim bizi bu halden uzak eylesin. Muhakkak onları bu hale düşüren şeytan ve nefisleridir. Kim nefsinden emin olabilir. Rabbim bize son nefesimize kadar iman nasip etsin. Bizi bu yolda daim kaim eylesin. (AMİN)
DUHAN SURESİ
Bu surede şu konular ele alınmıştır.
1. Kur'an'ın nazil olduğu gecenin önemi ve değeri.
2. Kur'an'ı gönderen Allah'ın birliği ve büyüklüğü.
3. Firavun ve kavmi ile Tübba' gibi geçmiş kavimlerin peygamberlere karşı takındıkları tavır ve peygamberlerin tevhid mücadelesi.
4. Peygamberlere inanmayanları dünyada ve âhirette bekleyen akıbet, kıyamet, yeniden dirilme, cennet ve cehennem.
Sûre Kur'an'ın önemine dikkat çekerek başlamış, yeri geldikçe onun müstesna niteliklerine temas etmiştir. Son âyetlerinde yine aynı temayı işlemekte, insanların anlamak ve üzerinde düşünmek için Kur'an'a yönelmelerini tavsiye etmektedir. Onu anlamak kolaydır, Hz, Peygamber'in kavmiyle konuşup anlaştığı dilde vahyedilmiştir, içinde hedef kitlenin anlamakta güçlük çekecekleri çetrefil ifade ve kavramlar yoktur. Ama anlamak istemeyen müşrikler sadece küfri inatları yüzendendir. Yoksa Kuran açık ve anlaşılırdır. İnsanın fıtratına uygundur. Biz de Kuranı hayatımıza geçirmek için uğraşmalıyız. Kuran tarihi bir kitap değildir. O tüm zamanlara hükmeder. O zaman biz de Kuranla zamanımızı aydınlatmalıyız. Bilim adamlarının dahi daha yeni keşfedebildikleri şeyleri Kuran hiç bir teknolojinin olmadığı bir zaman da bildirmiştir. O haktır, ve bakidir.Kur'an tebliğ edildikten sonra ona inananlar da inanmayanlar da bekleyecekler, bildirdiği şeylerin dünyada ve âhirette bir bir gerçekleştiğini göreceklerdir.
CASİYE SURESİ
Kuran-ı Kerim âdeta okumakla bitmez bir kâinat kitabıdır. Rabbim yarattıklarına verdiği düzenden bahsederek ne kadar güç ve kuvvet sahibi olduğunu kanıtlar. Allahu Tealanın ayetlerinde yarattıklarının inceliklerinden bahsetmesi, bizi onları keşfetmeye iter.
12. Emriyle ile içinde gemiler yüzsün, lütfettiği nimetleri elde edesiniz ve belki şükredersiniz diye denizi istifadenize veren Allah'tır. 13. Ayrıca O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendinden bir lütuf olarak emrinize vermiştir. Bütün bunlarda düşünenler için işaretler vardır.Yine kâinat kitabına dönülmekte, deniz, kara ve göklere dikkat çekilerek hem bunların yaratanı bulduran bir gözle okunmasına hem de buralardan bana sunulan nimetler sebebiyle Allah'a şükretmeme yönlendirme yapılmaktadır. Mümin hem aklını ve duyu organlarını kullanarak kâinat kitabını okuyacak, hem de Kur'an'ı okuyarak İlâhî irşattan istifade edecektir; bu takdirde iki kanat elde edilmiş olacak, tek kanatla ulaşılması mümkün olmayan bilgi ufuklarına, üstün hedeflere ulaşılacaktır.
AHKAF SURESİ
Kur'an'a muhatap olanlar onun olağanüstü bîr metin olduğunu gördüler ve anladılar. Ancak içinde bulundukları ve yararlandıkları konum sebebiyle gerçeği inkâr ettiler, olağanüstülüğü ise sihir diyerek geçiştirmeye çalıştılar. Eğer sihir iddiası doğru olsaydı Hz. Peygamber'in Kur'an'ı kendisi uydurup Allah'a aitmiş gibi göstermesi gerekirdi. Bu durumda nelerin olacağı konusuyla ilgili âyette yer alan açıklama, yalancı peygamberleri bekleyen acı akıbeti de haber vermektedir. Peki kendi uydurduysa neden böyle birşeye yer vermiştir. Burada benim için önemli olan makam, mevki gibi gelip geçici menfaatler için Kuranın inkar edilemeyeceği. Zamanımzda öyle hocalar var ki Kuranı kendi mevkilerini güçlendirmek için kafalarına göre yorumluyorlar. Yüce Allah o seçipte yolladığı peygamberlerini eğer bir ayet bile uydursalar onları azabı yakalacağını bildirip, uyarıda bulunuyorsa. Bizim gibi dünya nimetlerine dalmışların hali nice olur. Rabbim cümlemizi doğru eylesin. Kuran bir şeye uymak zorunda değildir. O uydurmaya çalıştıklarımız Kurana uymak zorundadır. Çünkü o dosdoğru olandır.
ZARİAT SURESİ
41-46. âyetlerde de başka bazı kavimlerin başına gelenlere kısa kısa değinilmesi, bir taraftan gösterilen açık kanıtlara rağmen taşkınlıklarını ve müslümanlara eziyetlerini gittikçe arttıran müşrikler için bir uyarı, diğer taraftan da Re-sûl-i Ekrem ve ona gönülden bağlanan müminler için bir teselli anlamı taşımaktadır. Kuran tarihi bir kitap olamadığına göre o zaman bana ve benim gibi müslümanlara da bir tesellidir. Günümüzde de kafirler zulümlerini artırmışlar, müslümanlara eziyetler etmekteler. Açık bir şekilde Allahı inkar etmekteler. Lut kavminin yapmış oldukları ahlaksızlık şimdi de hüküm sürmekte. Rabbim muhakkak azanların hesabını görecektir. Ben de elllerimi açıyorum ve Ey Rabbim diyorum Muhakkak sen hidayet verensin sen şu azmışlara da hidayet ver eğer hidayetleri yoksa onları yer ile yeksan eyle.(AMİN)
Burada kıssanın misafir ağırlama bölümü, Allah Teâlâ'nın umulmadık bir anda ve biçimde, dilediği kullarını sıkıntıdan kurtarabileceğinin, inkarcıları da kötü akıbete çarptırabileceğini anladım. O herşeye kadirdir. Müslüman Rabbinden hiç bir zaman ümit kesmeyendir. Bende Rabbime şöyle sesleniyorum.
Ümitteyiz ümitsizlikle ah eylemeyiz biz.
İman sermayesini harap eylemeyiz biz.
Senin kapın durur iken başka yere bakmayız biz.
Sen muhafaza eder iken başka yere gitmeyiz biz.
İNŞALLAH (AMİN)
GAŞİYE SURESİ
Evrendeki her şey Allah'ın kudretini göstermektedir. Rabbim neden başka bir hayvanı değilde deveyi ayeti için seçmiş. İnsan bunu düşünmeden edemiyor. Bunu anlamaya çalışırken yine Rabbinin sonsuz bilgisine şahit oluyor ve hayran kalıyor. Kur'an'ın ilk muhataplarının en çok sevdikleri ve sahip olmak istedikleri mal deveydi. Onun binme kolaylığından, taşıma gücünden; etinden, sütünden ve yününden istifade edilmesi gibi özellikleri deveyi çöl ortasında yaşayan insanlar için vazgeçilmez bir değer haline getirmiştir, Kuşkusuz burada Kur'an'ın ilk muhatapları olan Araplar için taşıdığı büyük önemden dolayı deveden söz edilmiş olup bu yalnızca bir örnektir. Asıl maksat ise benim için benzer şekilde değer ifade eden canlısıyla cansızıyla çeşitli nimetleri yaratmış olan Allah'ın üstün gücünü ve lütufkârlığını hatırlamamdır. Rabbim ne kadarda hikmet sahibidir. İnşallah Kuran-ı anlayıpta hayatına geçirenlerden oluruz. (AMİN)
KEHF SURESİ
Surede geçen kıssalar insanı çok etkiliyor.
1. Ashâb-ı Kehf kıssası (9-26). Bu kıssada inançları uğruna canlarını ortaya koyarak yurtlarından çıkıp dağdaki bir mağaraya sığınan gençlerin durumu anlatılır. Onlar mağara arkadaşlarıydı. Küfrün karşısında sessiz kalmamaları, hakkı haykırmaları üzerine Rabbim de onlara yardım etti. Ve onları insanın idrak etmede zorlandığı bir şekilde korudu. Onlara Yüce Kelamında yer verdi. En güzeli onlara Yiğit gençlerim dedi. Ben de hiç bir zaman küfrün karşısında susmamalıyım. Hak hiç bir zaman karanlıklar içinde kalmaz. Muhakkak hakikat ortaya çıkar.
2. Hz. Mûsâ ile Hızır'ın (a.s.) kıssası (60-82). Bu kıssada Hızır'ın (a.s.) Hz. Musa'ya bildirdiği gayb haberleri vardır. Bu kıssadan da sabrı öğrendim. Çok merakın iyi olmadığını gördüm.
3. Zülkarneyn kıssası (83-98). Bu kıssada takva ve adalet sahibi bir hükümdar olan Zülkarneyn'in batıya ve doğuya yaptığı seferlerle Ye'cûc ve Me'cûc'ün yeryüzüne yayılmasını önlemek için yaptığı set anlatılmaktadır. Zülkarneyn Peygamber insanlığı fitneye düşürecek olan Yecüc ve Mecücü ortadan kaldırmaya çalışmış. Ama zamanımıza baktığımızda fitne evimize kadar girmiş. Televizyonda yayınlanan dine uygun olmayan programlar insanlara haramı hoş gösterir olmuş. Küfre doğru akan bir sel haline gelmişiz. Rabbim bir an önce uyanışımızı nasip eylesin.(AMİN)
NAHL SURESİ
Kur'an'da yağmur ve onun sonuçları sayesinde elde edilen bazı temel ürünler bilhassa hatırlatılmakta, Allah'ın bu benzersiz lütfuna dikkat çekilerek bunlar üzerinde düşünmem, lütuf sahibini tanıyıp şükretmem gerektiği bildirilmektedir.
11. âyetin sonunda "İşte bunda düşünen bir topluluk için büyük ibret vardır" denildikten sonra 12. âyetin sonunda "Bunda aklını kullanan bir topluluk İçin önemli ibretler vardır"; 13. âyetin sonunda da "Bunda düşünüp taşınan bir kavim için büyük ibret vardır" buyurularak insanın zihinsel seviyesine dikkat çekilmektedir. İnsanın ilâhî hakikatlere ve hidayete ulaşabilmek için mutlaka zihin yeteneklerini, aklını kullanması gerektiği bildirilmektedir. Rabbim insanı imtihan için göndermiştir. Bu yüzden ona irade sahibi olabilmesi için düşünme yeteneği vermiştir. İnsan tek başına bir ormanda doğup büyüse bile Rabbinin tekliğini idrak edebilir. Bu onun fıtratında vardır. Rabbim fıtratımıza uygun yaşayanlardan eylesin.( AMİN)
İnsan belki de bu dünyada yaptıklarından yada bilmediği bir alemden şüphe ettiğinden hiç ölmek istemez. Rabbimiz için önemli olan ömürlerin uzun olması değildir. Önemli olan o ömrü nerede ve nasıl harcadığımızdır.
"Onların içinde ayı bir ışık, güneşi ışık kaynağı yapmıştır" Bu ayet insanların henüz uzay hakkında birşey bilmedikleri bir zamanda inmişti. Kimsenin bilmediği sırları bilen ilah muhakkak asıl tapılması gerekendir. Bu ayette ay, ışığını başkasından aldığı için ona "ışık" (nûr) denilmiştir; güneşin ışığı ise kendinden olup bizzat aydınlatıcıdır. Bu yüzden ona da siraç denmiştir. Bu ayrımı yapan ezeli ve ebedi herşeyi bilen biricik Rabbimdir.
"Allah yeryüzünü sizin için sergi gibi döşemiştir" ifadesi arzın düz olduğu şeklinde anlamamalıyım. Çünkü baktığımda bu böyle değildir. Bilakis yeryüzü dağlara, ovalara kıssacası girinti ve çıkıntılara sahiptir. Bu yüzden buradan arza insanların rahatça hareket edilebilecekleri bir yapı verildiği, üzerindeki yollardan ve her türlü nimetten yararlanılabilecek bir yapıda yaratılmış olduğunu anlayabilirim.
İBRAHİM SURESİ
" Hani Rabbiniz, 'Eğer şükrederseniz size (nimetimi) daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!' diye bildirmişti." Şükür sadece sözle değil, eldeki nimetlerin gerçek sahibinin Allah olduğuna gönülden inanarak bu nimetleri Allah'ın rızasına uygun şekilde kullanmakla olur. Servetin şükrü muhtaçlara yardım etmek, ilmin şükrü bilgiyi insanların yararına kullanmak, sıhhatin şükrü ise Allah'a kulluk ve insanlara hizmet etmektir. Âyette Allah û Teâlâ İsrâiloğulları'na verdiği çeşitli nimetleri Hz. Mûsâ vasıtasıyla onlara hatırlatarak şükredenlere bu nimetleri kat kat arttıracağına, nankörlük edenleri de şiddetli bir şekilde cezalandıracağına işaret etmektedir.
ENBİYA SURESİ
Surede geçen "Gaflet içinde haktan yüz çeviredursunlar, insanların hesaba çekilecekleri gün gelip çatmıştır. " Bu ayet bana şunları düşündürdü.Yüce Allah dünyayı, hayatı ve ölümü imtihan için yani kimin daha güzel işler yapacağını ortaya çıkarmak için yaratmış, dünyada insana sayılamayacak kadar çok nimet vermiştir. Bu nimetlerin karşılığında ondan kendisine şükretmesini, emirlerine itaat edip yasaklarından sakınmasını istemektedir. Âyet-i kerîmede verilen bu nimetlerden insanların bir gün hesaba çekileceği ve o günün yaklaştığı haber verilerek uyarılmakta, o gün için hazırlıklı olmaları istenmektedir. Her insan hata yapabilir. Önemli olan bu hatasını farkedip Rabbinden af dilenmesidir. Mümin kula yakışan budur. Bilip te yapmayanların tabiki de hesabı çetin olacaktır. Müslüman olup ta namazın farziyetini bilmeyen yoktur herhalde. Buna rağmen hala kılmayanlar varsa muhakkak hesapları çetin olacaktır. İnkarcının gaflette bulunması ise kendini yaratan bir aşkın kudretin bulunduğunu, başı boş bir varlık olarak yaratılmış olmadığını, dünyada yaptığı iyiliklerden de kötülüklerden de sorumlu olduğunu düşünmemesi, peygamber ve ilâhî vahiy tarafından uyarıldığında da bunlara sırt çevirmesi ve kulak tıkamasıdır. Rabbim kıyamet gelmeden uyanış nasip etsin. Hayat sadece eğlenceden ibaret değildir. Hayatı eğlence gibi görüp yaşayanlar muhakkak ahirette zorlanacaklardır. Bize bunca nimeti veren Rabbimize şükrümüz küfür değil şükür olmalı. Emirlerini yerine getirmeye çalışmamız ona itatimizi ve şükrümüzü gösterecektir inşallah.
MÜMİNUN SURESİ
1. Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; 2. Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar; 3, Anlamsız, yararsız şeylerden uzak dururlar; 4. Zekâtı verirler; 5. İffetlerini korurlar; 6. Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla yetinirler, bundan dolayı da kınanacak değillerdir. 7. Ama her kim bunun ötesine geçmek isterse işte haddi aşanlar bö'yleleridir. 8. Yine o müminler emanetlerine ve ahidle-rine sadakat gösterirler; 9. Namazlarını titizlikle eda ederler, 10. İşte vâris olacaklar bunlardır; H.Firdevs cennetine vâris olacaklar ve orada onlar ebedî kalacaklardır.
Bu surenin ilk on ayetini okuyunca çok etkilendim. Dedim kendi kendime ben bunlardan hangisini hakkıyla yapabiliyorum. Ben ne kadarlık müslümanım. Firdevsi hakediyor muyum. Nerdeyse zamanıma baktığımda bunların tamamen tersini görüyorum. Namazlarımız gösterişten ibaret kalmış, zekatı nasıl yapsam da vermesem yada daha az versem diyebilenler olmuşuz, ellimizin altındaki helal eşlerlerle yetinenler değil her gördüğümüze aç kurt gibi bakar olmuşuz. Ey Rabbim utanır olduk dinimizden. Peygamberinin getirmiş olduğu o sırat misali sünnetinden. Ey Rabbim sen kirlenmiş şu azalarımızı temizle. Sen kenine hakiki kul, Habibine de hakiki ümmet eyle. (AMİN)
SECDE SURESİ
Dileseydik elbette herkesin doğru yolda yürümesini sağlardık. Fakat şu sözüm mutlaka gerçekleşecek: Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım! (Onlara denecek ki:) "Bugünle karşılaşmayı unutmanız sebebiyle cezayı tadın bakalım! İşte şimdi biz de sizi unuttuk; haydi yaptıklarınızın bedeli olarak ebedî azabı tadın şimdi!" Bu âyetlerden şunu anlıyorum; dünya hayatının var ediliş hikmeti olan sınavın süresi sona erdikten sonra iman etmenin ve pişmanlık sergilemenin hiçbir değeri olmayacaktır; bu sebeple herkes ecel gelip çatmadan aklını başına toplamalı ve Allah'ın ezelî ilmindeki gerçekle yüz yüze gelmeden kendisine tanınan fırsatı değerlendirmelidir. Yüce Allah dileseydi elbette herkesin dünya hayatında doğru yolu izlemesini sağlayabilirdi; fakat O bu hayatı şuurlu varlıklar için bir imtihan alanı kılarak anlamlandırmayı murad etmiş, yükümlü tuttuğu varlıklara da bunu bildirmiştir. Bu sebeple Allah Teâlâ'nın cehennemi hem insanlardan hem de cinlerden bir kısmı ile dolduracağını haber vermesi onları peşinen mahkûm etme değil, aksine kendilerine tanınan fırsatı hatırlatmadır. Böylece biz kullarına bir nasip daha vermiş olmakta. Biz ne cennet tasası ne de cehennem korkusu içinde olmadan sadece Rabbimizden Rabbimizin sevgisini istemeliyiz.
TUR SURESİ
21." İman eden, soylarından gelenlerin de aynı iman ile kendilerini izledikleri kimselerin yanlarına bu zürriyetlerini katacağız; bununla birlikte kendi amellerinden de bir şey eksiltmeyeceğiz. Herkes kendi yapıp ettiğinin hesabı karşılığında bir rehindir." Ayetin son cümlesiyle âdeta, bu konuda verilen müjdenin yanlış anlaşılmaması ve istismar edilmemesi için bir uyarıda bulunulmaktadır : "Herkes kendi yapıp ettiğinin hesabı karşılığında bir rehindir." Şu halde hiç kimse, iman ettikten sonra, iyi amelleri çok az ve günahları çok fazla olsa bile, dindar ve iyilik sever yakınları sayesinde cennete gireceğini zannetmemelidir.
Âyetin "Herkes kendi yapıp ettiğinin hesabı karşılığında bir rehindir" . Bir borca karşılık teminat olmak üzere nasıl ki borçlu alacaklıya rehin verirse, kulda Allah'ın huzurunda vereceği hesap karşılığında kendisini rehin vermiş gibidir; hesabını verebilenler kurtulur, vermeyenler cezalarını çeker. Şayet borcunu ödemeye çalışmış ve bu Yüce Allah tarafından yeterli görülmüşse rehin kalmaktan kurtulacak, âhiret saadetine erişecektir. Bu cümle için, herkesin yaptığı iyi kötü her şeyin kayıt altında olduğu, kimsenin başkasının günahından sorumlu olmayacağı ve sadece kendi yaptıklarının karşılığını görecektir. Rabbim o çetin sorgu gününde bizim sualimizi kolay eylesin. Başı eyilipte, utananlardan eylemesin.(AMİN)
MÜLK SURESİ
13. "Sözünüzü ister gizleyiniz isterse açığa vurunuz; unutmayınız ki O, kalplerin içindekini bilmektedir. 14. Yaratan bilmez olur mu? O, bütün inceliklerin farkındadır ve her şeyden haberdardır." Bu dünyada günah işleyenler, ya kendilerini görüp gözeten Allah'ın varlığına inanmıyor veya inanmakla birlikte dünyevî hırs ve menfaatleri, nefsânî arzuları yüzünden gaflete dalıp sorumluluklarını unutuyorlar. İşte bu âyetlerde inkarcılara ve gafillere Allah'ın gizlisiyle açığıyla her şeyi kuşatan ilmi hatırlatılmakta, kendilerinden hayatlarını buna göre düzenlemeleri istenmektedir. Bende yalnız kaldığım anlarda bana şah damarımdan daha yakın olan Rabbimi unutmamalı, Onun daima beni gözetlediğini hissetmeliyim. Kul o zaman yanlışa düşmez. Rabbinden çekinir.Rabbim bize kendini hiç bir zaman unutturmasın.
HAKKA SURESİ
13, Sûra bir defa üflendiğinde; 14. Yeryüzü ve dağlar yerlerinden sökülüp birbirine bir kez çarpılarak darmadağın edildiğinde; 15. İşte o gün olacak olur. 16. Gök yarılır, o gün bunların düzeni çökmüştür. Bu ayetler kıyametin kopuşunu anlatıyor. Dağlar görünüşte ne kadar da sağlamlar, hiç sarsılmaz bir yapıda görünüyorlar. Ama öyle bir gün gelecek ki o dağlardan eser dahi kalmayacak yeryüzü bir tepsi gibi dümdüz kalacak. O korkulu kıyamet günü gelmeden bizlerde kendini bir şey zaten nefislerimizi terbiye etmeliyiz. Ahirette ah keşke dememek için biz şimdiden aklımızı başımıza alıp, Rabbimizin rızası doğrultusunda yaşamalıyız. O dağlar gibi darmadağın olmadan bizlere uyanış nasip etsin
MEARİÇ SURESİ
5. "Şimdi sen güzelce sabret. 6. Doğrusu onlar o azabı uzak görüyorlar. 7. Biz ise onu yakın görüyoruz."Müşrikler öldükten sonra dirilmeyi inkâr ettikleri için kıyamet, âhiret ve hesap gibi olayların gerçekleşmesini imkânsız buluyor, bunların gerçekleşeceğini haber veren Hz. Peygamber'le alay ediyorlardı. Onların bu tutumlarına karşı Peygamber'den sabırlı olması istenmekte, ayrıca iddia ettikleri gibi kıyamet olayının imkânsız olmadığı, yakında muhakkak gerçekleşeceği haber verilerek inkarcılar uyarılmakta, Hz. Peygamber de teselli edilmektedir. Bu şu anda Rabbimi inkar edenler içinde inmiş bir ayettir. Onlar hiç korkmadan Allahı inkar ediyor. Emirlerini reddediyorlar. Muhakkak Rabbim çok sabredendir. Ama ahirette hesabı da çabuk görendir. O muhakkak taşkınlık yapanları affetmeyecektir. Biz nefis taşıyan kullar olarak son nefesimizden emin değiliz, ama yalvarıyoruz Rabbimize Ey Rabbim sapmaktan saptırılmaktan, haksızlık yapmaktan, haksızlığa uğratılmaktan sen bizi hıfzı muhafaza eyle.(AMİN)
NEBE SURESİ
O gün öyle bir gündür ki Hakkın bâtıldan, haklının haksızdan, müminin inkarcıdan ayırt edileceği ve dünyada yapılanların karşılığının verileceği büyük hesap günüdür. Cenâb-ı Allah'ın belirlediği ve yalnız kendisinin bildiği kıyametin zamanı geldiğinde insanlar ve diğer bütün canlılar bir araya gelecek ve Yüce Allah onların arasında hükmünü verecek, böylece dünyada işlenmiş bütün haksızlıklar karşılığını bulacak, kusursuz adalet gerçekleşecektir. İşte o güne "hüküm günü" denmesinin sebebi budur. Bir pabuca bin ayağın gireceği hüküm gününde Rabbim bizlere yardım etsin.
Bu âyet "Şüphesiz buluşma günümüz ayırım günü olacaktır" şeklinde de anlaşılabilir. O gün Sûr'a üflenince insanlar kabirlerinden kalkıp bölük bölük mahşer yerinde toplanacaklardır.
NAZİAT SURESİ
27-33.ayetlerde öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenlerin dikkatleri, yeri ve göğü ile evrene çevrilerek, böylesine geniş olan, düzenli ve uyumlu işleyen varlıklar dünyasını yaratan kudretin insanları da öldükten sonra tekrar diriltebileceğine İşaret edilmiştir. Allah'ın gökleri direksiz yaratması geceyi zifiri karanlık, gündüzü ise aydınlık kılması yeryüzünü üzerinde yaşanacak bir şekilde yaratıp gerek insanların gerekse hayvanların beslenmesi için her türlü nimetlerle donatması O'nun sonsuz kudretini ve öldükten sonra insanları diriltebileceğini gösteren çok sayıdaki kanıtlardan bazılarıdır.
Düşündüğüm de insana geçmiş daima kısa bir zamanmış gibi gelir; çünkü geçmiş artık olmuş bitmiştir. İnsan için geçmişten daha önemlisi, henüz bir imkân olan ve farklı durumlara açık bulunan, bu yönüyle de daima önemli ve ilginç görülen, hatta kaygı uyandıran gelecektir. Ama mahşerde gelecek sadece kişinin yaptıklarının karşılığını görüp ya ebediyyen cennete, yada ebediyyen cehenneme gideceği bir yer olacaktır. Hal böyleyken O gün de Rabbime sunabileceğim bir amelim olması için hiç durmadan çalışmalıyım.
İNFİTAR SURESİ
Allahu Teala sûrede kıyamet koparken evrende meydana gelecek olan değişim ve bazı dehşet verici olaylar, öldükten sonra dirilme, mahşerde hesap verme ve itaatkâr kulların varacakları cennetle isyankâr kulların gideceği cehennem gibi konular yer vermiştir.
O gün hiçbir kimse başkası için bir fayda sağlayamaz, kimse kimseyi koruyamaz; herkes kendisini düşünür ve kendi derdiyle uğraşır. Herhangi bir zararı dokunabilir endişesiyle çoluk çocuğundan ve yakın akrabasından dahi kaçar. Allah izin vermedikçe hiçbir şefaatçi şefaat edemez. O gün iş Allah'a kalmıştır. O dilediği gibi tasarrufta bulunur, kimseye -dünyada verdiği gibi- tasarruf yetkisi verilmeyecektir. O gün insanı kurtarabilecek sadece Rabbinin merhameti olacaktır.
Bize annemiz ve babamız ne kadar da yakın gelir. Ağladığımızda, başımız sakıştığında, hastalandığımızda kıssaca heranımızda yanımız da olmaya çalışan annnemiz, o gün bizden kaçacak ve tanımayacak. Gerçekten Rabbim O günümüz de yar ve yardımcımız olsun.
İNŞİKAK SURESİ
6. Ey insan! Sen rabbine doğru büyük bir çaba içindesin; sonunda kuşkusuz O'na kavuşacaksın da.Ayette şu gerçek ortaya konmaktadır: İnsan bilmelidir ki dünya hayatı bütünüyle amaçları farklı da olsa- türlü çabalardan ibarettir; çabaların sonu da Allah'a varır. Kimse bu dünyada ebedî kalamayacağı gibi hayatının sonunda huzuruna varıp yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını vereceği tek güç de Allah'tır. Dünya hayatında mutlaka harcamaları gereken gayretlerini, ömürlerini ilâhî iradeye uygun yollarda, hakikat, dürüstlük ve iyilik uğrunda harcayan insanlar ilâhî huzura vardıklarında iyi karşılıklar bulacak, yapıp ettiklerinin kaydedildiği belgeler kendilerine sağ taraflarından verilecek; kolay bir hesaptan geçtikten sonra sevinç ve mutluluk içinde yakınlarına döneceklerdir; artık onlar için zahmet ve meşakkat dönemi bitmiş, rahmet ve mutluluk dönemi başlamıştır. Rabbim cümlemize vaadedileni nasip etsin.(AMİN)
infitar suresinde yaratıp nimet verenin Allah olduğu, kiramen katibin melekleri ve hesabın hak olduğunu bildrmştir.
mülk - nebe suresi
Dünyaya imtihan için geldiğini bilen müslüman, daima hesap gününden korkar. bulüğ çağı ile ölüm arası iğneden ipliğe herşeyin hesabını verceğini bilir.
YUNUS: Dua edipte duam kabul olduğunda Allah’ı unutmamalıyım. Çünkü verende o alanda bir şeyler kendiliğinden meydana gelmez. Allah dilemedikçe kimse kimseye ne fayda verebilir nede zarar verebilir. Bazı yolunda giden şeyleri kendimden bilmemeliyim. Allah’u Teala’nın bilmediği hiçbir şey yoktur. Benim yaptığım ve kimsenin görmediği iş gizli değildir. Çünkü kimse görmüyorsa bile Allah görüyordur ve bunu hesap defterime yazdırıyordur. Bu sebeple her zaman Allah’ın beni gördüğünü hatırlayarak hareketlerimi ona göre düzenlemeliyim…
HUD: Bu surede de diğer surelerde olduğu gibi önceki peygamberlerin kavimleri hakkında ibret alınacak hikayeler anlatılmıştır. Bundan sonra anlamalıyım ki Allah’u Teala bu konuyu çok önemsiyor ve bizim bundan ders çıkarmamızı istiyor. Bu surelerde anlatılan sadece verilen azaplar olmayıp mükafatlarda anlatılmıştır. Yani Allah’u Teala zulmedici değildir. O her şeyin değerini en iyi şekilde verendir. İyinin de kötünde karşılığını verendir. Allah’u tealaya karşı oyun oynanmaz, hile yapılmaz. Şüphesiz o yapılan hileye karşılığını verir…
YUSUF: Yalan söyleyenin elbet bir gün yalanı ortaya çıkar. İftira atanında Allah’u Teala oyununu bozar. Hiçbir zaman ne pahasına olursa olsun yalan söylememeliyim. Şüphesiz insanlara ilmi veren aklını kullanmasını sağlayanda Allah’tır. Eğer Allah o ilmi öğrenmemizi istemezse biz öğrenemeyiz, akıl edemeyiz. İlmin Allah’tan geldiğini unutmamalıyım. Gaybı sadece Allah bilir ve dilerse başkasına bildirir. Allah’ın dilemesi dışında kimse gaybı bilemez. Rabbim sen bana yalan söylemeyi nasip etme her ne durumda olursam olayım sana sığınıyorum sen benim yolumu sıddıkların yolundan eyle…
HİCR:Hiçbir zaman kendimi üstün görmemeliyim. Önceki kavimlerin hayatından ibret almalıyım. Kuran-ı kerim sonsuza kadar korunacak tek kitaptır onun kıymetini bilip şükretmelim. Onda anlatılanlarla kalbimi ferahlatmalıyım ve Allah’ın benim yanımda olduğunu unutmamalıyım…
ENAM: insanlara zararda faydada Allah’tan gelir bu kavramları kimse gideremez. Allah’u tealanın uyarıcılarını insan olarak göndermesinde de büyük bir hikmet vardır. Eğer bir melek olarak gönderseydi farklı olaylar ortaya çıkabilirdi. Hesap gününde pişmanlık fayda vermeyecektir. Bu sebeple pişman olacağım hareketleri yapmamalıyım. Zalimler toplumundan olmamalıyım. Peygamberim benim için büyük bir uyarıcıdır ondan gelen her şey Allah’ın izniyle gelir. Onu rol modeli almalıyım. Öldükten sonra muhakkak dirileceğiz bundan kaçışımız yoktur. Kimse hesap vermeden cennete veya cehenneme gitmeyecektir. Allah’ın büyüklüğünü görmek için başka mucizeler aramaya gerek yoktur. Mucize arayanlar için yer ve gök mucizelerle doludur. Güneşin doğması ayın batması zaten Allah tan başkasının yapamayacağı şeylerdir. Allah heryerdedir…
SAFFAT: İyi ve yararlı işleri yapanları Allah’u Teala elbette mükafatlandıracaktır. Ben Allah’ın dediğini yapmalıyım o iş bana zor gelse bile mutlaka onun sonucunda bir mükafat vardır ve en o işle imtihan oluyorumdur. Allah tan gelen her şey Allah’ındır. Onun bana gönderdiklerinde ayrım yapamam . Allah insanlara inanmaları için birçok delil göndermişken insanlar bunları geri çevirmiştir. Öncekilerin hayatından ders almamıştır. Ve sonucunda yine onlar gibi olmuşlardır. İbret almayı önemsemeliyim. Önceki kavimlerin hayatından ders çıkarmalıyım…
LOKMAN: Bu sureden anladım ki Allah’u Teala anne babaya saygıyı çok önemsiyor. Anne ve babama daha saygılı olmalıyım onların haklarını ödeyemeyeceğimi unutmamalıyım. Hiçbir yaptığım iyilik açıkta kalmaz muhakkak Allah’u Teala onu görendir ve mükafatını verendir. Yaptığım iyilikleri Allah için yapmalıyım çünkü başkasının görmesi önemli değildir. Önemli olan Allah’ın görmesidir. Her musibete karşı sabırlı olmalıyım başıma gelen musibetler benim için bir imtihandır. Allah kibirleneni sevmez kibirlenmemeliyim çünkü her şeyin sahibi Allah’tır. Allah’ın yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Yaptığım her şeyi kendime yaparım başkasının yaptığı ameller beni ilgilendirmez benim amellerim banadır…
SEBE: Hiç kimseye malı veya çocuğu olduğundan dolayı azap verilmeyecek diye bir şey yoktur. Öbür dünyada herkes eşit haklara sahiptir. Allah rızkı dilediğine bol verir dilediğine kısar. Ben önüme gelen rızka şükretmeliyim gerisini Allah’a bırakmalıyım. Azap gelip çatınca iş işten geçince iman etmenin yollarını aramak olmaz. Son pişmanlık fayda vermez…
ZÜMER: İbadetlerimle kulluk bilincimi artırmalıyım. Allah vaadinden dönmez. Onun vaadini dikkate almalıyım. Bu dünyadaki her şeyde bir öğüt vardır. Onları görmemezlikten gelmemeliyim. Hiçbir şeyi basite almamalıyım. Ben yeter ki Allah.’a tevekkül edeyim rahmette ondan zararda ondandır. Kimsenin sevabı kimseye yaramayacaktır. Başkasına bu konuda güvenmemeliyim…
MÜMİN: Allah iman edenlere ebedi yardım edicidir. İnkar edenlerin kıyamet gününde hiçbir mazereti kabul edilmeyecektir. Allah’ım sen beni inanan bir kul eylediğin için sana şükürler olsun. Sabah akşam rabbimi hamd ederek onu tesbih etmeliyim ve onun yolundan ayrılmamalıyım…
RUM SURESİ:İranlılarla yapılan savaşta yenilmiş olan Rumların tekrar galip gelecekleri anlatıldığından sureye bu isim verilmiştir.Kıyamet günü geldiğinde günahkarlerın durumundan, o günde insanların Allah'ın huzurunda toplanacaklarından, Allah'ın ölü toprağa can verdiğinden, namaz ve faiz gibi konulardan bahsedilmektedir.
ANKEBUT SURESİ:Kelime manası olarak örümcek demektir.41. ayette kafirlerin işleri örümcek ağına benzetildiği için bu isim verilmiştir.Surede ana babaya hangi durumda itaat edilmeyeceğinden, Allah'ın her şeyi işittiğinden, Allah'ın varlığından, müşriklerden, dünya hayatının imtihan olduğundan bahsedilmiştir.
MUTAFFİFİN SURESİ:Surede günahkarların cehenneme, iyilerin ise cennete gideceğinden, inanmayanların acizliğinden bahsedilmiştir.Ölçü ve tartıda hile yapanları kötüleyerek başladığı için bu ismi almıştır.
BAKARA SURESİ:Kuran'ın en uzun suresidir.Adını 67-71.ayetlerde Yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır.Surede inançtan, ahlaktan, hayatın düzeninden, akrabalık bağlarından, Allah'ın sıfatlarından ve namaz gibi konulardan bahsedilmektedir.
ENFAL SURESİ:Surenin ilk ayetinde savaştan elde edilen ganimetlerin Allah ve Resulune ait olduğu ifade edildiği için sureye bu isim verilmiştir.Surede birlik ve kardeşliğe, emanete sadık olmaya, Allah ve Peygamber düşmanlarını dost edinmemeye değinilmiştir.
ALİ İMRAN SURESİ:Hz.Meryem'in babasının mensup olduğu imran ailesinden söz edildiği için bu isim verilmiştir.Surede dünya nimetlerinden. faizden, hayatın imtihan olduğundan, tefekkürden, insanın yaratılışından söz edilmiştir.
AHZAB SURESİ:Kelime manası olarak topluluk, grup demektir.Müslümanlara karşı savaşmak üzere birleşen Arap kabilelerinden bahsedildiği için bu ismi almıştır.Surede namazdan, zekattan, Allah'a ortak koşmaktan bahsedilmiştir.
MÜMTEHİNE SURESİ:Surede adaletten, örnek insanlardan, zinadan, boşanma ve usulünden, kadın haklarından, kadınların dini ve ahlaki görevlerinden bahsedilmiştir.
NİSA SURESİ:Surede daha çok kadınlardan ve kadınların değerinden bahsedilmektedir.Ayrıca adaletten, adam öldürmenin cezasından, ticaret ahlakından, riyadan, aile ahlakından, Allah korkusundan söz edilmiştir.
ZİLZAL SURESİ:Deprem demektir.Kıyametin kopmasından, insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin yaptığının karşılığını alacağından bahsedilmektedir.
HADİD SURESİ:Surede adaletten, yardımlaşmadan, Allah'ın gökleri ve yeri altı günde yarattığından, Allah'ın ebedi olduğundan, dünya hayatının bir eğlence ve oyun olduğundan bahsedilmiştir.
MUHAMMED SURESİ:Adını Peygamberimizin isminden alan bu sureye aynı zamanda Kıtal suresi de denilmiştir.Bu surede savaşta münafıkların tutumundan, savaşa dair hükümlerden, esirlere iyi muamele edilmesinden ve Peygamberimizden söz edilmiştir.
RAD SURESİ:Surede hükmün Allah'a ait olduğundan, müşriklerin putları şefaatçi kabul ettiğinden, mü'minlerin vasıflarından, namazdan ve tevhid inancı gibi konulardan bahsedilmiştir.
RAHMAN SURESİ:Bu surede Allah'ın kullarına verdiği nimetlerden bahsedilir.Bunlardan bahsedilirken bütün şuurlu varlıklara hitaben 'O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?' anlamına gelen ayet sık sık tekrarlanır.
İNSAN SURESİ:Surede esirlere iyi muamele edilmesinden, insanın yaratılışından, insanlara doğru yolun gösterilmesinden ve insanların yaptıklarına göre dereceleri olacağından bahsedilmiştir.
èSabretmeyi öğrendim.
èHer işte bir hayır olduğunun iyice kavradım.
èGeçmişten ibret almayı öğrendim.
èKüçük şeylerle mutlu olmayı öğrendim. Bana verilen nimetlerin kendime göre verildiğini kavradım.
èCennet, cehennem, ahiret, uluhiyet, ubudiyet, ibadet kavramlarını daha iyi anlamış oldum.
èŞükretmenin ne kadar önemli olduğunu iyice kavradım.
èHayatıma ve çevremdeki her şeye değer vermeyi öğrendim.
èÇevremdeki her şeyde bir anlam olduğunu öğrendim.
è Benim küçük gördüğüm bir şeyi Allah’ın ne kadar önemsediğini öğrendim.
èİlmin önemini ilme verilen değeri anladım.
Başıma gelen her şeyin Allah’tan geldiğini iyice kavradım. Hayata daha iyimser bakmaya başladım. Meali okuyunca bir yandan içim ümitle doldu bir yandan ise biraz korktum. Havf ve reca arasında olmamı sağladı. Şükrüm arttı nankörlüğüm azaldı. Allah’ın iliminin büyüklüğüne bir kez daha şahit oldum. İman etmenin Allah’a inanmanın kıymetini daha çok anladım.Allah’a ve peygamberime olan sevgim daha da arttı. Zorluklara karşı sabretmeyi peygamber kıssalarıyla daha iyi anladım ve benim sabrımın onların sabrının zerresi bile olamayacağını anladım. İbadetlere düşkünlüğüm bir kat daha arttı…
SEDA ÖZGÜVEN 12070297
RABBİM BENİ DEĞERLİ KILMASAYDI İMTİHANINA TABİ TUTMAZDI BİLİYORUM ..BU YUZDEN BAŞIMA HER NE GELIRSE BUNUNLA TESELLİ BULUYORUM..O KADAR GUZEL BIR DEGERE SAHIBIZKI MAKAMINDA AMA KIYMETINI BILEMEDIĞİMİZDEN BU DURGUNLUĞUMUZ..BU YALAN DÜNYA ELBET BİTECEK GERÇEKLER (KIYAMET CEHENNEM )APAÇIK ORTADA ..BU YUZDEN BU GUZEL KELAMI HAYATIMIZA UYARLAMALIYIZ ..VE RABBIMIZE VARIŞIMIZ ONUN RIZASINI KAZANMIŞ BİR ŞEKİLDE OLUR İNŞ'ALLAH ..ONUN GÜCÜ HERŞEYE YETER O NE GÜZEL VEKİLDİR .. ELHAMDÜLİLLAH..
ALAK SURESİ :Kan pıhtısından yaratılmış bir insanın buyuklenıp kıbırlenmesıde nıye? insana bilmediğini öğretende odur ..Aciz olan insan yuce olan ancak ve ancak Allahu tealadır..İnsan her ne kadar kibirle dolsada dönüş yine Allah adır..eğer kibrinde ısrar ediyorsa onunda yeri cehennemdir..
KALEM SURESİ : Ne kadar malı ve yahut insanlar arasında şöhretide olsa günahında ısrar eden kişilerden uzak durmalı ve hıc bır konuda boyun eğmemeliyiz.bu masal sandıkları ayetleri inkar sayanlar işte onlar elbette Allah a ulaşacaktır..o isyancılar şimdi RABBİNİN verdiği rızıktan yesinler fakat o herşeyin yerle bir olacagı, gununu tek ALLAH ın bildiği yevmül kıyame de uzerlerine taş yagdıgında o zaman gerçegi anlayacaklardır ve kımın deli oldugunu o zaman göreceklerdir..
MÜZZEMMİL SURESİ :Aslında herşey bizim elimzdedir.. Allah bizi noksansız değerli bir şekilde yaratıp her türlu rızıktan vermiştir.Bu rızıklardan hem mumınler hemde ınkarcılar faydalanır fakat ınrcılara cehennemde rızık olarak azap dolu yıyecekler vardır .kurtuluşa ermek isteyen kımse ancak Allah ın kelamını hayatına düstur edinmelidir...
MÜDDESSİR : Allah teala yuce peygamberimizi bize ornek olarak, yol gosterıcı olarak gondermıştir ve onun yolundan gıderek ancak felaha ulaşabiriz..her ne kadar insan oğlunun gözü mal mülk para bürüsede o hırs onu çıkılmaz bir yokuşa elbette sürecektir..
FATİHA SURESİ : HAMD RAHMAN VE RAHIM OLAN ALLAH A MAHSUSTUR.. Çünkü onun gücü herşeye yetendir..bizleri dogru yola ancak o ıletebılır ve sapıklıklardanda o korur... ne kadar hata yapsakta tekrar gıdebılecegımız kapımız yıne Rabbmızdır onun sonsuz rahmetıne guvenerek ınanarak gıderız bılırzkı kapısından kovmayacak yıne odur ..ölüm dediğimiz aslında bizim rabbimze varışımızdır..
TEBBET SURESİ : Fani dünyada kazandığımız hıç bir şey obur tarafta bır işe yaramayacaktır.. bu dunyaya birşeysiz geldiğimiz gibi giderkende boş gideceğiz.. sonunda inkar edenlere alevli bir ateş vardır kimde yardım ettiyse oda bu azabı tadacaktır.. Ebu leheb ve eşinde olduğu gibi..
TEKVİR SURESİ :Bu dünyanın bir başlangıcı olduğu gibi muhakkak ki sonuda vardır..kıyamet koptuktan sonra gerçek olan cennet ve cehenemdir..herkes ektiğinin karşılığını mutlaka alacaktır..
A'LA SURESİ: Öncelikle Rabbim in kuvvetinin kudretinin ne denli yüce olduğunu bir kez daha anladım..Allah u teala herşeyi nizam ve intizam içinde ve hepsini bir sebeple yaratmıştır.Onun gücü herşeye yetendir.Allahın sadece kun fe yekun demesi yeterlidir..ve yine ALLAH gönüllerimizde içimizde dışımızda ne varsa bilendir ilim sıfatına binaen ondan gizli hiç birşey kalmaz..ve ben kulluğumu eksiksiz yerine getirmem için yüce RABBİMİN adını tesbih etmeliyim beni kusursuz yaratan odur ve onun rahmeti ne kadar buyuk ise azabıda o kadar büyüktür..ahiret te kurtuluşa ermek için fani olan dunya hayatını ahiretimize tercih etmemeliyiz..
LEYL SURESİ : Bize düşen en büyük görev cimrilikten uzaklaşmak Allah a karşı gelmekten sakınmak ve kelıme i tevhidi tasdik etmektir..tek gayemizde rıza i ilahidir..
FECR SURESİ :Şeksiz ve şüphesiz Allah herşeyi gözetendir.. firavun ve diğer kavimlere gelen azab onların ınkarcılığındandır.Her ne kadar sonradan pişman olsalarda ah edişleri onlara fayda vermeyecektir..
SEDA ÖZGÜVEN 12070297
RABBİM BENİ DEĞERLİ KILMASAYDI İMTİHANINA TABİ TUTMAZDI BİLİYORUM ..BU YUZDEN BAŞIMA HER NE GELIRSE BUNUNLA TESELLİ BULUYORUM..O KADAR GUZEL BIR DEGERE SAHIBIZKI MAKAMINDA AMA KIYMETINI BILEMEDIĞİMİZDEN BU DURGUNLUĞUMUZ..BU YALAN DÜNYA ELBET BİTECEK GERÇEKLER (KIYAMET CEHENNEM )APAÇIK ORTADA ..BU YUZDEN BU GUZEL KELAMI HAYATIMIZA UYARLAMALIYIZ ..VE RABBIMIZE VARIŞIMIZ ONUN RIZASINI KAZANMIŞ BİR ŞEKİLDE OLUR İNŞ'ALLAH ..ONUN GÜCÜ HERŞEYE YETER O NE GÜZEL VEKİLDİR .. ELHAMDÜLİLLAH..
ALAK SURESİ :Kan pıhtısından yaratılmış bir insanın buyuklenıp kıbırlenmesıde nıye? insana bilmediğini öğretende odur ..Aciz olan insan yuce olan ancak ve ancak Allahu tealadır..İnsan her ne kadar kibirle dolsada dönüş yine Allah adır..eğer kibrinde ısrar ediyorsa onunda yeri cehennemdir..
KALEM SURESİ : Ne kadar malı ve yahut insanlar arasında şöhretide olsa günahında ısrar eden kişilerden uzak durmalı ve hıc bır konuda boyun eğmemeliyiz.bu masal sandıkları ayetleri inkar sayanlar işte onlar elbette Allah a ulaşacaktır..o isyancılar şimdi RABBİNİN verdiği rızıktan yesinler fakat o herşeyin yerle bir olacagı, gununu tek ALLAH ın bildiği yevmül kıyame de uzerlerine taş yagdıgında o zaman gerçegi anlayacaklardır ve kımın deli oldugunu o zaman göreceklerdir..
MÜZZEMMİL SURESİ :Aslında herşey bizim elimzdedir.. Allah bizi noksansız değerli bir şekilde yaratıp her türlu rızıktan vermiştir.Bu rızıklardan hem mumınler hemde ınkarcılar faydalanır fakat ınrcılara cehennemde rızık olarak azap dolu yıyecekler vardır .kurtuluşa ermek isteyen kımse ancak Allah ın kelamını hayatına düstur edinmelidir...
MÜDDESSİR : Allah teala yuce peygamberimizi bize ornek olarak, yol gosterıcı olarak gondermıştir ve onun yolundan gıderek ancak felaha ulaşabiriz..her ne kadar insan oğlunun gözü mal mülk para bürüsede o hırs onu çıkılmaz bir yokuşa elbette sürecektir..
FATİHA SURESİ : HAMD RAHMAN VE RAHIM OLAN ALLAH A MAHSUSTUR.. Çünkü onun gücü herşeye yetendir..bizleri dogru yola ancak o ıletebılır ve sapıklıklardanda o korur... ne kadar hata yapsakta tekrar gıdebılecegımız kapımız yıne Rabbmızdır onun sonsuz rahmetıne guvenerek ınanarak gıderız bılırzkı kapısından kovmayacak yıne odur ..ölüm dediğimiz aslında bizim rabbimze varışımızdır..
TEBBET SURESİ : Fani dünyada kazandığımız hıç bir şey obur tarafta bır işe yaramayacaktır.. bu dunyaya birşeysiz geldiğimiz gibi giderkende boş gideceğiz.. sonunda inkar edenlere alevli bir ateş vardır kimde yardım ettiyse oda bu azabı tadacaktır.. Ebu leheb ve eşinde olduğu gibi..
TEKVİR SURESİ :Bu dünyanın bir başlangıcı olduğu gibi muhakkak ki sonuda vardır..kıyamet koptuktan sonra gerçek olan cennet ve cehenemdir..herkes ektiğinin karşılığını mutlaka alacaktır..
A'LA SURESİ: Öncelikle Rabbim in kuvvetinin kudretinin ne denli yüce olduğunu bir kez daha anladım..Allah u teala herşeyi nizam ve intizam içinde ve hepsini bir sebeple yaratmıştır.Onun gücü herşeye yetendir.Allahın sadece kun fe yekun demesi yeterlidir..ve yine ALLAH gönüllerimizde içimizde dışımızda ne varsa bilendir ilim sıfatına binaen ondan gizli hiç birşey kalmaz..ve ben kulluğumu eksiksiz yerine getirmem için yüce RABBİMİN adını tesbih etmeliyim beni kusursuz yaratan odur ve onun rahmeti ne kadar buyuk ise azabıda o kadar büyüktür..ahiret te kurtuluşa ermek için fani olan dunya hayatını ahiretimize tercih etmemeliyiz..
LEYL SURESİ : Bize düşen en büyük görev cimrilikten uzaklaşmak Allah a karşı gelmekten sakınmak ve kelıme i tevhidi tasdik etmektir..tek gayemizde rıza i ilahidir..
FECR SURESİ :Şeksiz ve şüphesiz Allah herşeyi gözetendir.. firavun ve diğer kavimlere gelen azab onların ınkarcılığındandır.Her ne kadar sonradan pişman olsalarda ah edişleri onlara fayda vermeyecektir..
ALAK SURESİ:
Bu surede okumanın öğrenmenin üstünlüğü, insan yaratılışı, bunların insana Allah'ın ihsanı olduğu, insanın bunları düşünmesi Rabbine itaat etmesi gerektiğini aksi halde azaba uğrayacağı anlatılmıştır. Allah'ın ilk sureyle insana insanı anlatarak, okumayı teşvik etmesi her zaman öğrenme aşkı içinde bulunmamız gerektiğini anlatır.
KALEM SURESİ: Bu sureden önce nazil olan Alak suresinde okumaya dikkat çekilmiş olması ve bu surede de ilk ayette kalemden ve yazılanlardan bahsedilmiş olması Kuran-ın bir bütünlük arz ettiğini tekrardan kanıtlar.
Peygamberimiz'in en büyük sıkıntılara maruz kalmasına rağmen ahlakının ne kadar yüce olduğundan bahsedilmiştir. Burada da O'nun ahlakını örnek alarak yaşamamız gerektiği ve sabretmemiz gerektiği vurgulanmıştır.
17. ve 18. ayetlerde ise dikkatimi çeken herşeyin Allah'ın izniyle olacağının vurgulanmasıdır. Bu vesileyle yapacağım işlerde kalbimden inşallahı eksik etmemem gerektiğini anladım.
MÜZZEMMİL SURESİ:
Peygamberimiz'e yüklenen yükün ne kadar ağır olduğundan bahsedilerek O'nun sabredenlerden olduğundan bahsedilmiştir. Ayrıca gece namazlarının ne kadar önemli olduğunu anladım.
MÜDESSİR SURESİ:
Bu surede yüce olanın ancak Allah olduğu, hemen ardından 'Elbiseni temizle , pislikten sakın' ayetleriyle İslam'da temizliğin ne kadar önemli olduğu, yapılan işlerin Allah rızası için yapılması gerektiği ve sabrın ne kadar önemli olduğu anlatılmıştır. 38. ayette ' Her nefis kazandığına karşılık bir rehindir.' ifadesiyle bu dünyada ne yaparsak ahirette karşımıza çıkacağı belirtilmiştir.
FATİHA SURESİ:
Rabbimizin sonsuz Kudret ve Kerem sahibi olduğu açıktır. 5. ve 6. ayetlerden şu çıkarımı yaptım: İslam'da ben yoktur biz vardır. Bir kez daha gördüm ki kendimiz için istediğimizi müslüman bir kardeşimiz için istemedikçe tam iman etmiş olmayız.
TEBBET SURESİ:
Dünyada kazandıklarımız dünyada kalır, bizimle gelecek olan amellerimizdir.
TEKVİR SURESİ:
Kuran'ı Kerim'in doğru yolu bulmak isteyen akıl sahipleri için bir kılavuz olduğu anlatılmıştır.
A'LA SURESİ:
İlk ayetlerde Allah'ın övülmeye layık olduğunu delillerle anlatmış ve daha sonraki ayetlerde bu delillerden öğüt alarak doğru yola ulaşmamız istenmiştir.
LEYL SURESİ:
İnsanın iki zıt özelliği olan cömertlik ve cimrilikten bahsedilmiştir. İmanlı olmakla cömertlik ve imansız olmakla cimrilik arasında ne kadar sıkı bir bağ olduğu gösterilmiştir.
FECR SURESİ:
Geçmişteki kavimlerden bahsedilmiştir ilk ayetlerde. Rabbimizin bizden hoşnut olması ve öldüğümüz zaman keşke diyenlerden olmamamız için O'na yönelip itaat etmemiz gerektiği (Kuran'ın bütün ayetlerinde olduğu gibi) çok güzel bir şekilde anlatılmıştır.
TALAK SURESİ:Boşanma anlamına gelir.Sure boşanma konusundan bahsettiği için bu adı almıştır.
BEYYİNE SURESİ:Surede kafirlerden ve müşriklerden söz edilmiş, onların bazı davranışları anlatılmış, inanıp iyi işler yapanların kurtuluşa ereceğinden bahsedilmiştir.
HAŞR SURESİ:Cömertlikten, refahın yaygınlaştırılmasından, Allah'ın gaybı bildiğinden, münafıklığın alametlerinin bazılarından ve Peygamberimizden bahsedilmiştir.
NUR SURESİ:Allah'ın gökleri ve yeri aydınlatan nurundan bahsedildiği için Nur suresi denilmiştir.Surede akrabalık bağlarından, nikahtan, tesettürden, zina edenlerin cezasından, Allah ve Resulune itaatten bahsedilmiştir.
HAC SURESİ:Bu surede haccın Hz.İbrahim tarafından başlatıldığı ve Hz.Muhammed tarafından da devam ettirildiğinden bahsettiği için bu ismi almıştır.Surede Allah'ın müminlerin dostu olduğundan, Allah'ın vaadinden dönmeyeceğinden, Allah'ın varlığının delillerinden, kurbandan, haram yiyecek ve içeceklerden söz edilmiştir.
MÜNAFIKUN SURESİ:Adından da anlaşılacağı üzere surede münafıklardan ve onların davranışlarından bahsedilmiştir.
MÜCADELE SURESİ:Surede üstün iyiylikten, Allah ve Resulünün mutlaka galip geleceğinden, Allah'ın her şeyi bildiğinden bahsedilmiştir.
HUCURAT SURESİ:Bu surede mü'minlerin bazı görgü kuralları, Peygamber'e ve birbirlerine karşı nasıl davranacakları anlatılmıştır.
TAHRİM SURESİ:Surede aile reisinin sorumluluğundan, çocuk yetiştirmekten, Firavun'un, Hz.Lut ve Hz.Nuh peygamberlerin eşlerinden bahsedilmiştir.
TEĞABUN SURESİ:Adını 9.ayette geçen aldanma, kar zarar manasına gelen teğabun kelimesinden almıştır.Surede borç vermenin faziletinden, çocuk yetiştirmekten, kadın haklarından, Allah'ın gaybı bildiğinden bahsedilmiştir.
SAFF SURESİ:Mü'minlerin saf tutarak Allah'ın yolunda savaştıklarından, Allah'ın nurunu tamamlayacağından, doğru dinden bahsedilmiştir.
CUM'A SURESİ:Surede Allah'ın gaybı bildiğinden, namazdan, ticaretten, tevrattan ve ölüm gibi konulardan söz edilmiştir.
FETİH SURESİ:İslam'ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsettiği için bu adı almıştır.Surede Hz.Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğundan, peygambere biattan, savaşta münafıkların tutumundan, zaferin mü'minlerin olacağından bahsedilmiştir.
MAİDE SURESİ:Hz.İsa zamanında gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için bu adı almıştır.Surede münafıklardan, ehli kitaptan, hristiyanlardan, haccdan, abdest, gusül, içki ve kumar yasağı gibi konulardan bahsedilmiştir.
TEVBE SURESİ:Surede doğru dinden, münafıklıktan ve alametlerinden, namazdan, zekatın verileceği kimselerden, cimrilikten bahsedilmiştir.
NASR SURESİ:İslam zaferini haber verir.Surede Allah'ın Hz.Peygamber'e yardım ederek fetihlere kavuştuğu ifade edildiği için bu adı almıştır.
Kıyamet
Suresi
Konusu kıyamettir ve
birçok kez kıyametin tüm insanlara olduğunu vurgulamaktadır. Kıyamet süresi
ölüm anını en güzel şekilde tasvir eder. Kendimize şu soruyu sormamıza yardımcı
olur “ öldükten sonra ne olacak?” Ayrıca surenin bizler verdiği en kesin mesaj
ise ölümden kaçış olmadığıdır. İnsan ona verilen emanetleri en iyi şekilde
değerlendirmeli, hesap gününe kendini hazırlamalıdır.
Hümeze
Suresi:
Süre insanın insana
yaptığı aşağılamaları ve iftiraları anlatır. İnsanın kendini bilmez olmaması
gerektiğini ve dünyanın sonsuz olmadığını hatırlatır. İftiraya uğrayan insan
nasıl üzülüyor dünyada elem yaşıyorsa, iftira eden insan dan o acının kat be katını
cehennem de yaşayacaktır. Kötülük eden insanın Allah’ın azabından kaçışı
yoktur.
Mürselat
Suresi:
Vahiy ve kıyameti okun
edinir. Vahye inanmayanların başta neye inanacaklarını sorgular. İnkarcılar ise
yine cehennem azabıyla tehdit eder.
Kaf
Suresi:
Ahiretten ve ahret imanın
öneminden bahseder. Yeniden dirilişi kabullenmeyenlerin kafasını kaldırıp
gökyüzüne bakmaları söylenmiştir. Çünkü gökyüzünü, dağları taşları, çiçekleri,
insanları, tüm kainatı yaratan Yüce Allah c.c.) insanı yeniden diriltecek güce
sahiptir. Bu da ahrete iman etmemiz için en büyük delildir. Kaf süresi bunca
delile rağmen ahrete iman etmeyenleri bekleyen mükafatlardan da bahsetmektedir
Süre son olarak peygamberin görevinin tebliğ olduğunu belirtmiş ve isteyenin
inanacağını isteyenin inanmayacağını vurgulamıştır.
Beled
Suresi:
Süre insanın
sorumluluklarını anlatarak başlar Daha sonra ilk insanın geldiği belde olan
Mekke’ye ve ilk insan Hz. Adem ve oğullarına yeminle devam eder.
Allah insanlar birçok
yetenekler bahşetmiştir ve insan bu verilenleri kullanarak cennete ulaşmasını
emretmiştir. Bu yol ise bir insanı özgürlüğüne kavuşturmak ve varlığını kullanarak
yetime, yoksula yardım etmekte geçer. İnsan cennete kavuşmak için malının
kölesi olmaktan kurtulmalı ve kurtuluş için sürekli aktif olmalıdır.
Tarık
Süresi :
İnsan yaratılış itibari
ile çok yücedir. Mükemmel yaratıcının mükemmel eseridir. Ancak gözetildiğini
unutmamalıdır. Bir hesap günü vardır ve onu yaratan tekrar diriltmeye kadirdir.
Hesap gününde her şey ortaya dökülecektir.
Kafirler onlara verilen
mühleti iyi değerlendirmez, iman etmezlerse, onu büyük azap beklemektedir.
Kamer
Suresi:
Mucize isteyip
gerçekleşmesine rağmen hala inanmayanları elim bir azap beklemektedir. Kur’an
da onlardan önceki kavimlerin helak oluşları caydırıcı güç, olarak anlatılmış
fakat onlar bu kıssalara göz yummuşlardır. İnanmayanlara Nuh kavmi örnek
gösterilmiştir. Fakat inkarcılar imansızlıkta ısrar etmiş ve peygamberi
yalanlamışlardır. O halde inkarcıları bekleyen büyük azap vardır.
Sad
Suresi:
Vahye inanalar ve
inanmamakta ısrar edenleri anlatarak başlar. İnkarcılara hatalarında ısrar
etmemelerini öğütler. Hata da ısrar edenleri kötü son beklemektedir. Sure
peygamberleri anlatarak devam etmiştir. Son kısımda ise iyilerin
mükafatlandırılacağı, kötülerinse cezalandırılacağı haber verilmektedir. Tüm bu
uyarılara kör ve sağır olanlarınsa azaptan kaçışı olmayacaktır.
Arâf
Suresi:
Rasulullah’ı teselli
eder ve müşrikleri tehdit eder. Söz Adem ve İblis kıssasına getirilir. Kur’an
Adem’i ve iblis’i insana iki ayrı örnek olarak gösterir. İnsan kimi örnek
alırsa akıbeti onun gibi olur. İnsana İblis gibi olmaması öğütlenir.
Cin
Suresi:
Cinlere atfedilen bütün
olağanüstülükler yalanlanmıştır. Sure de cinler Peygamberi teselli için de
kullanılmıştır.
Kıyamet
Suresi
Konusu kıyamettir ve
birçok kez kıyametin tüm insanlara olduğunu vurgulamaktadır. Kıyamet süresi
ölüm anını en güzel şekilde tasvir eder. Kendimize şu soruyu sormamıza yardımcı
olur “ öldükten sonra ne olacak?” Ayrıca surenin bizler verdiği en kesin mesaj
ise ölümden kaçış olmadığıdır. İnsan ona verilen emanetleri en iyi şekilde
değerlendirmeli, hesap gününe kendini hazırlamalıdır.
Hümeze
Suresi:
Süre insanın insana
yaptığı aşağılamaları ve iftiraları anlatır. İnsanın kendini bilmez olmaması
gerektiğini ve dünyanın sonsuz olmadığını hatırlatır. İftiraya uğrayan insan
nasıl üzülüyor dünyada elem yaşıyorsa, iftira eden insan dan o acının kat be katını
cehennem de yaşayacaktır. Kötülük eden insanın Allah’ın azabından kaçışı
yoktur.
Mürselat
Suresi:
Vahiy ve kıyameti okun
edinir. Vahye inanmayanların başta neye inanacaklarını sorgular. İnkarcılar ise
yine cehennem azabıyla tehdit eder.
Kaf
Suresi:
Ahiretten ve ahret imanın
öneminden bahseder. Yeniden dirilişi kabullenmeyenlerin kafasını kaldırıp
gökyüzüne bakmaları söylenmiştir. Çünkü gökyüzünü, dağları taşları, çiçekleri,
insanları, tüm kainatı yaratan Yüce Allah c.c.) insanı yeniden diriltecek güce
sahiptir. Bu da ahrete iman etmemiz için en büyük delildir. Kaf süresi bunca
delile rağmen ahrete iman etmeyenleri bekleyen mükafatlardan da bahsetmektedir
Süre son olarak peygamberin görevinin tebliğ olduğunu belirtmiş ve isteyenin
inanacağını isteyenin inanmayacağını vurgulamıştır.
Beled
Suresi:
Süre insanın
sorumluluklarını anlatarak başlar Daha sonra ilk insanın geldiği belde olan
Mekke’ye ve ilk insan Hz. Adem ve oğullarına yeminle devam eder.
Allah insanlar birçok
yetenekler bahşetmiştir ve insan bu verilenleri kullanarak cennete ulaşmasını
emretmiştir. Bu yol ise bir insanı özgürlüğüne kavuşturmak ve varlığını kullanarak
yetime, yoksula yardım etmekte geçer. İnsan cennete kavuşmak için malının
kölesi olmaktan kurtulmalı ve kurtuluş için sürekli aktif olmalıdır.
Tarık
Süresi :
İnsan yaratılış itibari
ile çok yücedir. Mükemmel yaratıcının mükemmel eseridir. Ancak gözetildiğini
unutmamalıdır. Bir hesap günü vardır ve onu yaratan tekrar diriltmeye kadirdir.
Hesap gününde her şey ortaya dökülecektir.
Kafirler onlara verilen
mühleti iyi değerlendirmez, iman etmezlerse, onu büyük azap beklemektedir.
Kamer
Suresi:
Mucize isteyip
gerçekleşmesine rağmen hala inanmayanları elim bir azap beklemektedir. Kur’an
da onlardan önceki kavimlerin helak oluşları caydırıcı güç, olarak anlatılmış
fakat onlar bu kıssalara göz yummuşlardır. İnanmayanlara Nuh kavmi örnek
gösterilmiştir. Fakat inkarcılar imansızlıkta ısrar etmiş ve peygamberi
yalanlamışlardır. O halde inkarcıları bekleyen büyük azap vardır.
Sad
Suresi:
Vahye inanalar ve
inanmamakta ısrar edenleri anlatarak başlar. İnkarcılara hatalarında ısrar
etmemelerini öğütler. Hata da ısrar edenleri kötü son beklemektedir. Sure
peygamberleri anlatarak devam etmiştir. Son kısımda ise iyilerin
mükafatlandırılacağı, kötülerinse cezalandırılacağı haber verilmektedir. Tüm bu
uyarılara kör ve sağır olanlarınsa azaptan kaçışı olmayacaktır.
Arâf
Suresi:
Rasulullah’ı teselli
eder ve müşrikleri tehdit eder. Söz Adem ve İblis kıssasına getirilir. Kur’an
Adem’i ve iblis’i insana iki ayrı örnek olarak gösterir. İnsan kimi örnek
alırsa akıbeti onun gibi olur. İnsana İblis gibi olmaması öğütlenir.
Cin
Suresi:
Cinlere atfedilen bütün
olağanüstülükler yalanlanmıştır. Sure de cinler Peygamberi teselli için de
kullanılmıştır.
MERVE ÖZTÜRK 12070304 YASİN Yasin Suresi'nde inanmayana tehdit inanana mükafatlar olduğu ve inanmak için ne yapılması gerektiği açıkca bildirilmiştir.Şöyle ki:Kur an ın gidilecek yol,Peygamberin de o yolun rehberi olduğu söylenmiştir.Allah insanlar için kurumuş topratan yeşilliği çokarmış,gecenin ardından gündüzü göndermiştir.Peki insanoğlu ne yapmıştır?Gözleri kör,kulakları sağır bir vaziyette Peygamber'i yalanlayıp Kur an ı inkar etmiştir.Allah bu durumu ve inanmayanların başına gelecekleri surede ifade etmiştir.Dünyada gözleri kör olanın ve yolunu inkar edenin Ahirette kendi ayaklarıyle cehenneme gideceğini belirtmiştir.Nasıl oluyor da insan teknolojiye hükmeder,bilimi gerçekleştirir,insan vücudunu anlar da hepsini yaratanı,bilmeyi insana öğreteni yalanlar? FURKAN Allah,Peygamber'i bir mücdeci ve bir uyrıcı olarak insanlara göndermiş ve ona inanılmasını emretmiştir.Müşrkler ise ona inanmamak için ve onu u yoldan döndürmek için bir çok iftira ve yalan uydurmuşlardır.Peygamberliğin normal bir insan gibi olmayacağını bir melek gibi olunması gerektiğini söylemişlerdir ve inanmamak için her yolu denemişlerdir.İnanmayanlara çok çetin cezalar vardır.Onları çılgınca hazırlanmış bir cehennem beklemektedir.O gün geldiğinde cehenneme gideceğini anlayanlar eyvahlar etmeye başlayacaktır ancak her şeyin karşılığını veren Allah son pişmanlığı affetmeyecektir.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
FATIR
Allah insan için her şeyin en iyisi yaratmış ve onun hizmetine sunmuştur. İhtiyacı olarak düşünemeyeceğimiz her bir nimeti bizler için hazırlamıştır. İnsanın ilk evesi olan yaratılışı bir damladan ibaret kılmış ona merhametinden sunduğu bir anne tayın etmiştir. Onun için sayısız güzellikler vermiştir. Dünya gelip geçici olmasına rağmen insana öyle değer vermiştir ki uğruna cenneti yaratmıştır. Karşılığında ise biraz iman, biraz teşekkür istemiştir.
MERYEM
Hz. İsa'nın dünyaya gelişi konu edinerek Allah'ın varlığına ve büyüklüğüne işaret edilmiştir. İnsan kulluğuyla vardır. Kulluğun zirvesi de dua ile olur. Rabbimiz sonsuz nimet sahibidir. İnsan sadece duasıyla bunlara kavuşur. Şeytan insanları inkara ve kötü yola yöneltir oysa ki sonsuz merhamet sahibi bizlere bir dua kadar uzaktadır.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
TAHA
Yürüdüğümüz yol Allah'a çıkmalı, yol rehberi Peygamber olmalı ve rotayı Kur'an'a göre belirlemeliyiz. İnsan her haliyle aciz ancak şereli bir varlıktır. Acizliğini bilen ve yüce yaratıcıdan yeri geldiğinde isteyen, verdiğine de şükür eden bir varlıkıtr. Ancak doğru yolda kalmak öyle kolay değildir. Saptırıcı ve yalanyayıcı bir çok şeyle karşı karşıya kalıyoruz. İşte böyle zamanlar da Alah'a sığııp ondan yardım istemeliyiz bir kıyamet günü güzelliklerle mücdelendim.
VAKIA
Bu dünya gelip geçici bir yerdir. Asıl yurt ahiret dünyasındadır. Ancak ahiret yurdunda nerede kalacağımız bu dünyadayken belirlenir. Bu dünyada yaptığımız her şey kayıt altındadır ve kıyamet günü yapıp ettiğimiz her şeyden hesap göreceğiz. Bu dünyada RAbbin sözünü küçümsemeyen kıyamet günü geldiğinde en aşağılık olan olacaktır.
ŞUARA
Kur'an indiği sıralarda müşrikler Kur'an ve Peygamberleri yalanlamışlarır. Kur'an-ın gerçekliğiyle alay edilmiştir. Sure'de Kur'an -ı Kerimin vahip kaynaklı olduğu ve konumasının bizzet Alah tarafından yapıldığı vurgulanmıştır. NEML Kur an ı Kerim insanlar için bir hidayet rehberidir.Bu rehber insanı Allah'a ulaştıran bir mucizedir.Allah insanların yapıp ettiği her şeyi gören ve bilendir.İnsanlar yaptıklarından dolayı tövbe eder ve Allah'a daha yakın olursa ilahi rahmetle taçlanacaktır. KASAS Kur an bir yol gösterici,peygaber ise bir uyarıcıdır kurtarıcı olan Allah'tır.Allah insanlara merhameti ve doğru yolda olunması gerektiğini söylemiştir
bismillahirrahmanirrahim
yalnız Allah'a kulluk etmeliyim ve yalnız O'ndan yardım istemeliyim.
Allah'tan sabır ve namazla yardım istemeliyim
heva ve heveslerime uymamalıyım
nefsimi adam etmeliyim
heran Rabbimi düşünmeliyim ve O'nu zikretmeliyim.
dosdoğru olmalıyım
kıskanç haset alay eden kaş göz hareketleriyle insanları küçük düşürmemeliyim.
en çok Allah'ı sevmeliyim.
12070201 tuğçe kaleözü
bismillahirrahmanirrahim
bir işe başladığımda Allah ve Resulu benim yaptığımı uygun görür mü diye karar almalıyım.
günahlarımın sebebi dünya sevgisidir dünya sevgisini kalbimden atmalıyım
her canımın çektiğini yemem israftır nefsime hakim olmalıyım
kalbimi(niyetimi) sorgulamalıyım.
ilim taleb etip yaşamalıyım ve anlatmalıyım
Allah hainleri sevmez hain olmamalıyım
Allah için sevmeli Allah için buğzetmeliyim
FUSSİLET: Allah’u teala her şeyi biliyordur. Tüm organlarımız öbür dünyada şahitlik edecektir. Bu sebeple öbür dünyada hiçbir şeyi inkar edemeyeceğiz. Her zaman Allah’u tealaya sığınmalıyım. O beni şeytandan ve kötü olan her şeyden gelen şeylere karşı koruyacaktır. Ben iyi olursam herkes iyi olur. Kötülüğe karşı kötülükle cevap vermemeliyim. İyiliğinde kötülüğünde dönüşü banadır. Allah’u tealaya her zaman yalvarmalıyım sadece işim düşünce değil…
ŞURA: Gerçek dost Allah’tır. Başka dost aramaya gerek yoktur. Ona tevekkül etmeliyim ve daima ona yönelmeliyim. Ahiret kazancı istemeliyim dünya kazancı istememeliyim. Başıma gelen musibetler benim amellerimden dolayıdır. Hareketlerime dikkat etmeliyim ve Allah’u tealadan her zaman af dilemeliyim…
ZUHRUF: Allah’u Teala insana zorlanacağı hiçbir şeyi emretmemiştir. Kuran-ı kerimide insanlara kolaylık sağlamak için insanların anlayacağı dilde indirmiştir. Bu sebeple ben anlayamıyorum yada bu devirde inmemiş o zamana göre inmiş diyemem çünkü kuranı kerim tüm insanlara inmiştir ve onların anlayacağı düzeyde indirilmiştir. Şeytanı kendime arkadaş edinmemeliyim ona uymamalıyım…
DUHAN: Öbür dünyada herkes kendi için çabalayacaktır. Kimsenin kimseye faydası olmayacaktır. Sadece Allah inanan kullara yardım edecektir. Amel defterimi Salih amellerle doldurayım ki Salihlerden olayım. Cennetin nimetlerinden faydalanayım.
CASİYE: Şüphesiz inananlar için dünyada birçok delil vardır. Onları ancak Allah’a inanmak isteyenler görebilir. Dünyadaki her şey bana verilen bir nimettir onların kıymetini bilmeliyim nankörlük etmemeliyim. Belki onlar olmadan yaşamım zorlaşacaktı bunu Allah’u tealadan başka kimse bilemez. Allah’a binlerce şükürler olsun. Kur’an benim için büyük bir nimettir. O benim rehberimdir onunla hayatımı anlamlandırmalıyım. Allah’ın rahmetinden pay almak için daima Salih amel işlemeliyim. Allah’ı unutanları Allah ta unutur. Allah’ın unuttuklarından olmamalıyım. Bir nevi onun karşısında dikkat çekmeliyim…
AHKAF: Allah’ım sen benim neslimi Salih kimselerden eyle anneme ve babama karşı hayırlı bir evlat olmayı nasip eyle şüphesiz ben sana karşı inanan bir kulum. Allah’a karşı yalan söylemenin sonu kötüdür. Hiçbir zaman Allah’u tealaya hile yapılmaz o her şeyi görendir…
ZARİYAT: Ahretteki yerimin ateşten yapılan bir kuyunun başında değil de pınar başında olması için çabalamalıyım. Az uyuyup Allah’ı zikretmeliyim. Ondan bağışlanmayı dilemeliyim. Allah istedikçe her şey olur bunda şaşılacak bir şey yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapandır. Ona kimse engel olamaz. O uyarıcılarını boşuna göndermemiştir onları dikkate almalıyım…
GAŞİYE: Bu surede cennetliklerin ve cehennemliklerin durumu bir kez daha hatırlatılmıştır. Bunca deliller uyarılar varken Allah’a inanmamak deliliktir. Bir çocuk dahi kötü olan bir şeye karşı uyarılsa onu yapmaz. Büyüklerin bu uyarılara karşı hala inkarlarında ısrar etmeleri gerçekten akıl alacak bir durum değildir.Cennetteki nimetler gerçekten içaçıcıdır.Onlara ulaşmak için dünyadaki bazı şeylerden vazgeçmek gerekir.Sabırlı olmam ve nefsime hakim olmam gerekir.
KEHF:Hiçbir zaman ben kelimesini yapacağım işlerde kullanmamalıyım.Allah izin verirse ben yapabilirim yoksa yapamam.Zalimlere karşı,Allah’ı inkar edenlere karşı boyun eğmemeliyim.Allah’a inananlarla beraber olup Allahtan gelecek yardımı beklemeliyim ve sabretmeliyim.Allah ın verdiği nimetlere karşı edenin sonu bellidir.Onlardan olamamalıyım.
NAHL:Allah Teala çok merhametlidir.O, insanların yaşamı için kolaylıklar yaratmıştır.Bunu görmemezlikten gelmemeliyim.Yeryüzündeki bizim basit gördüğümüz şeylerde bir mana vardır.Özellikle yolların,dağların ve nehirlerin yaratılışının manası benim ilgimi çekecek şekilde yaratılmıştır.Onlar yolları bulmamız için bize bir işarettir.
NUH:Allah’ın belirlediği vakit ertelenmez.Hiçbir işimi yarına bırakmamalıyım.İman noktasında ve ibadetimi zamanında yapma hususunda titiz davranmalıyım.Allah’a inanamamakta ısrar edenlere karşı bizim uyarmaktan başka yapacağımız hiçbirşey yoktur.Allah Teala onların hakkını en iyi verendir.
İBRAHİM:Allah Teala bir kavmi yok eder ,bir kavmi var eder.Ona gücünün yetmeyeceği bir şey izafe edilemez.O,istemedikçe zalimler emellerine ulaşamayacaktır.Bana verilen her şeyi Allah yolunda harcamalıyım, namazımı dosdoğru kılmalıyım.Ne güzel bir duadır Rabbim beni namaza devam eden bir kimse eyle!Allahım beni, senin değerini Hz.İbrahim (as) gibi bilenlerden kıl!
ENBİYA:Kimse ölümsüz değildir.Herkes ölümü mutlaka tadacaktır.Allah katında yapılan amellerin en küçüğü bile ahirette adaletle değerlendirilecektir.Zalimlerin İbrahimi ateşe atmalarına rabbim müsaade etmedi.Bundan anlamalıyız ki rabbinin yolunu izleyenlere hiçbir zarar gelmez, yeter ki onlar doğruyu yaşasınlar.Ve bu sureden de anladım ki dua edenin duası hiçbir zaman geri çevrilmez onun için hayırlı olmadıkça.Rabbime niyazı artırmalıyım.Sabretmemin sonucunda mutlaka bir hayır geleceğini unutmamalıyım.
MÜMİNUN:Bu surede müminlerin vasıflarından bahsetmiştir:Eğer hakiki bir mümin olmak istiyorsam Rabbimin emirlerini eksiksiz yerine getirmeliyim.Malayaniden masivadan uzak durmalı namusumun bekçisi olmalıyım.Elest bezminde verdiğim söze sadakat göstermeliyim.Allahım bana merhamet et beni azap edeceklerinin yoluna uydurma nefsin tuzaklarına düşmememe izin verme.Amin.
SECDE: Allah’a inanan kimse ona her daim secde eder secde edecek başka şeyler aramaz ve ondada kibir olmaz. Çünkü eğilmek muhtaçlığın ve çaresizliğin simgesidir. Bende Allah’u tealaya muhtaç olduğumu belli etmek için ona secde etmeliyim. Kimse kimse için yatağından gece yarısı kalkıp bir şey yapmaz gece yarısı yapılan ibadet yalnızca Allah’a dır ve bu davranış ona inanmanın ve ona karşı sevginin simgesidir. Ona karşı sevgimi ona her zaman secde ederek göstermeliyim…
TUR: Zamanı kimse geri alamaz ve meydana gelecek bir olayı kimse geri çeviremez. O günden korkmalıyım ve o gün pişman olanlardan olmamalıyım. Dünyadaki sabrettiklerime karşı öbür dünyada fazlasıyla nimet vardır. Sabretmeliyim. Gece ibadetine önem vermeliyim. Kimse Allah’u tealadan üstün olamaz ve kimse gaybı bilemez. Kibirlenmemeliyim…
MÜLK: Allah’ın yarattığı hiçbir şeyde kusur aranmaz o kendi takdiriyle yaratır,O eksik sıfatlardan münezzehtir.Onun yaratıklarında kusur aramak cahillerin işidir.Gerek dil gerek kalp ile rabbimin kanununa karışmamalıyım.Allah kalblerimizdekini bilir ve ona göre hükğm verir.İmanımı taklitten tahkike ulaştırmalıyım.Allah bizden yardımını çektiği zaman apaçık ortada kalırız. Onun kıymetini bilmeliyim.
HAKKA:Cehennemdeki azaplar açıkça Kuran ı azimüşşanda bildirilmiştir.Onlara kulak vermeliyim. Bile bile ateşe atılmak ancak şuursuzların yapacağı bir eylemdir. Kimse Kuran’ı kerimin gerçekliğini inkar edemez ordaki sözlerin hepsi Allah’ındır.ve kimse Allah’u Teala isnad ederek sözler uyduramaz çünkü Allah’u Teala buna izin vermez. Daima hakka yönelmeliyim ve doğru söylemeliyim…
MEARİC: Her işimi doğru yapmalıyım, namazımı dosdoğru kılmalıyım, takvalı olmalıyım ,Allah’ın dediğinden çıkmamalıyım ,emanete riayet etmeliyim ve rabbimin azabından korkmalıyım…
NEBE: Gece ve gündüz bize verilen büyük bir nimettir. Onlar olmazsa birçok işimizi yapamayız onların ve bana verilen birçok yeryüzündeki nimetlerin kıymetini bilmeliyim. Cennetin nimetlerinden faydalanmak istiyorsam bana emrolunduğu gibi yaşamalıyım. Allah’u Teala benden yardımını çekmeden ona şükretmeliyim…
NAZİAT: Nefsimi arzu ve heveslerinden alıkoymalıyım.rabbimin karşısına çıkıp hesap vereceğimi unutmamalıyım. Onun karşısında utanacak davranışlarda bulunmamalıyım. Allah’ım sen benim sığınağımı cennet yap karşında utanacak hareketleri yapmamamı sen bana nasip eyleme ya rabbim…
İNFİZAR: Rabbimin emanetini korumaktan beni hiçbir şey alıkoymamalı. Akıl, din , can bunların hesabını vereceğim için onlara sahip olmalıyım. Bir halife gibi davranmalı emanetin ifasında rabbime layık bir kul olmalıyım. Kendimin sahibimin ve evrenin farkındalık duygusuyla ömrümü kaliteli bir kul ölçüsünde yaşamalıyım. Aldığım nefesin dünyada değişilmeyecek nisbette olduğunu bilerek şükrümü eda etmeliyim…
İNŞİKAK: Kemaline vakf olmanın ve cemaline olan iştiyakta dualarında yer bulmasıyla insan hayatına devam eder. Aslında insanın dna sında ona özlem vardır. İnsan sevdiğini bir kerecik görmek içindeki ateşi söndürebilmek için birçok eleme katlanır. Sonucunda onu görmekle mükafatlandırılacağı için insan dünya yolculuğunu en güzel ve en hızlı şekilde yaşar. Çünkü yaradanına kavuşacağını ümit eder. Bu imidi sönen insanlarda vardır. Ama mümin rabbinin vaadini olduğunu bilir. Havf ve reca arasında olmalı ifrat ve tefrit den kaçınmalıyım…
Peygamber efendimize peygamberlik verildiğinde ilk başta peygamber efndimiz korkmuştu. ve allah'u teala bu olaya mütakip ayetlerini indirdi.Ona ümit verdi.Geçmişteki peygamberlerin haytını bildirdi.Onlar sabrettiler sende sabret demek istedi. Ayrıca o dönemdeki insanlar yeni yeni iman etmeye eski inançlarından vazgeçmeye başlayacakları için Allah'u tealanın uyarılarıdaonların anlayacağı dilden olmuştur.Ve inen ilk ayetler Allah'ın varlığını ve birliğni bildirmiştir. Peygamber efendimize yaşadığı durumlar karşısında öğütler verilmiştir.Örneğin peygamberimizin amcası olan ebu lehebin yaptığı zulme karşılık peygamber efendimize tebbet suresi bildirilmiştir.peygamber efendimize inandığı dinden dönmesi istenilince farklı teklifler sunulunca kafirun suresi indirilmiştir.Bu sebeple mekki sureler peygamberliğin ilk yıllarında indiği için konular ona göredir. İnanç sabır gibi konulara ağırlık verilmiştir...
MERVE ÖZTÜRK 12070304
YUNUS
Allah evreni bir düzen içinde yaratmış ve insanın hizmetine sunmuştur.İnsanlardan istediği ise şükürdür.Kur'an inmeye başladığı zamanlarda müşrikler inanmamış ve peygamber'i yalanlamışlardır.Bunun karşılığında ise cehennemle cezalandırılacakları bildirilmiştir.Bizler de rahmeti gazabından fazla olan Allah'a şükür etmeli ve ondan başkasından medet ummamalıyız.
HUD
Surede genellikle peygamberlik,ahiret,ölümden sonraki diriliş ve cezalardan bahsedilmiştir.Allah adaleti en yüce olandır.Bizler salih ameller işleyip emrolunduğu gibi dosdoğru olursak ilahi adaletten payımıza düşen mükafatı alırız.
YUSUF
Kur'an'ı Kerim bir uyarıcıdır ve daima sabrı tavsiye etmiştir.Yusuf Peygamber'i örnek verilerek karşılaştığımız sıkıntılara karşı sabırlı olmamız gerektiği ve yalnızca Allah'tan yardım beklememiz gerektiği söylenmiştir.İnsan içine düştüğü her durumda Allah'ı aramalı yalnızca ondan kurtuluşu istemelidir,dilediği gerçekleştiği zaman ise geçmişinden ders çıkamayı unutmamalıdır.
HİCR
Kur'an hakikatin kendisidir.Ona inanmayanlar elbet bir gün pişman olacaklardır.Allah her insana kendi ruhundan üflemiş ve her insana inanma fıtratını vermiştir.Fakat kovulmuş olan şeytan kıyamete kadar olan sürede insanları yolundan caydırmak için elinden geleni yapacak ve insanlar da ona uyacaklardır.Ancak Kur'an'a zarar vermek isteyenler hem bu dünyada engellenecek hem de Ahirette cezalandırılacaklardır.Çünkü;Kur'an Allah'ın korumasındadır.
EN'AM
Allah insanlardan dosdoğru bir şekilde ibadetlerin yapılmasını istiyor.Dünya hayatı gelip geçicidir.İnsan kendini ve ibadetlerini erteledikçe ertelemeye müsait bir varlıktır.Ancak hesap günü gelince herkes yaptığının karşılığını bulacaktır.Allah biz insanları ahirete kadar küfürden ve batıllıklardan korusun.
SAFFAT
Surede ahiret hayatının gerçekliği, Allah'ın varlığı ve birliği,ahirette bizleri nelerin beklediği gibi konulardan bahsedilmiştir.İnanan kulları cennette sonsuz bir mükafat inanmayanları ise çetin cezalar beklemektedir.Allah pişmanlıklarımızda bizleri geç bırakmasın.
LOKMAN
Göklerde ve yerde ne varsa Allah onları bizim hizmetimize sunmuştur.Rahmet kitabı olan Kur'an 'ı Kerim'i de insana yol gösterici olarak göndermiştir.Allah her va'di'ni gerçekleştirendir.hizmetimize sunduğu nimetlerden faydalanmamızı ve şüretmemizi istemiştir.ancak dünya hayatı aldatıcı ve şeytanın oyunlarıyla doludur.Her türlü aldatma ve aldatılmalardan Allah'a sığınmalıyız.
SEBE
Kıyamet gününün açıklığı ve kesinliği gibi Allah her şeyi bilendir.Bu dünyada insan bazı şeyleri kendin bile saklamaya çalışır fakat kıyamet günü gizli açık her şey ortaya çıkacak ve herkes hakkı olduğu gibi muamele görecektir.Bizler yaratılış amacımızı bilmeli ona göre yaşamalıyız ki kıyamet günü geldiği zaman yüzü kızaranlardan olmayalım.
ZÜMER
Surede cennet ve cehennemdekilerin durumlarından bahsedilmiştir.Allah sonsuz rahmet sahibi ve bolca bağışlayandır.Tövbe edeni affeder ve hiç bir duayı karşılıksız bırakmaz.İnsanın pişmanlıkları bu dünyadayken affedilir fakat kıyamet günü gerçekleri görünce yapılan tövbeler ve pişmanlıklar kabul edilmeyecektir.O halde bu dünyada Allah'ın bizden istdiği gibi doğr yaşamalıyız.
MÜ'MİN
Surenin anlamı inanan kimse demektir.Aslında Kur'an'ın temelinde doğruya inanma vardır.Allah'a bağlamadan ve ondan istemeden ne kadar da aciziz.Kendimizi aldatıcı dünyaya kaptırıp acizliğimizi sık sık unutuyoruz.Ama o bizi hiç bir zaman tek başımıza bırakmadı.Ne kadar şükür etsek ve ne kadar çok af dilesek azdır.
11.Sure Duha Suresi: Sure peygamberimiz için destek olucu,onu rahatalatıcı bir suredir. Onu motive eden,sahipsiz olmadığını hatırlatan ayetlerden oluştuğunu düşünüyorum. Ebedi mutluluğu müjdelemiş ve kenddisine şükretmesini söylemiştir. Eğer ben Allaha şükrü bırakmazsam o da beni sahipsiz bırakmayacaktır inşallah.
12.İnşirah Suresi: Bu Sure; bir sorumluluk altında zorlanırken alben ferahlatılan peygamberi gösteriyor. Yaptığımız işlerden ötürü zora, dara düştüğümüz zaman bizlere yardım eden, sabrı gösteren bir Rabbimizin olduğunu ve derdin Rabbi’de O diyerek tevekkülde bulunmamızı, böylece feraha ereceğimizi belirtir. Böyle bir yaratıcıya da bolca şükülde bulunup her an O’na yönelmemiz gerektiğini öğütler.
13.Asr Suresi: Sure, gerçekten yoğun ve derin bir anlama sahiptir. Bir dönüm noktası niteliği taşıyor benim için. Surede bahsedilen hüsran olmuş insanlar bir yandan korkuturken öbür yandan da salih kullar olabilmenin, azabtan korunabilmenin yollarını göstermektedir. İnsinların birbirine Hakkı tavsiye etmesi, sabrı tavsiye etmesi. Bir arada yaşadığımız toplumda sadece kendimizden sorumlu olmadığımızı gösterir bunlar. Salih bir kul olabilmek için çevrene karşı da duyarlı olman gerektiğini vurguluyor.
14.Adiyat Suresi: Burada dünya peşinde koşup Alah’ın nimetlerine karşı nankörlük edenlere bir uyarı sözkonusudur. Onlar dünyada başı boş dolanırken, (Rabblerinin kudretinin farkına varmazken) Allah onların yaptıklarından haberdardır. Birgün bu dünya yaşantısı bittiğinde bütün işlerinden hesaba tutulacaklarını ve hiçbir şeyi Allah’tan gizleyemeyeceklerini söyler.
15.Kevser Suresi: Bu sure de Peygamber Efendimiz’e destek için inmiş bir suredir. Ona hayrı vermiş olan Allah’a ibadet etmesini ve kendisine düşmanlık besleyenlere karşı da üzülmemesini söyleyen bir suredir. Zararda olanların, hayırdan mahrum kalacakların asıl o düşmanlar olduğunu belirterek muhatabı motive eder.
16.Tekasür Suresi: Bu surede bizlere dünyaya düşmememiz gerektiğini, burdakiler için hırsa kapılıp aslı unutmamamız gerektiğini gösteriyor. Er yada geç hak olanın bilgisine ulaşacağımızı fakat bunun ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olacağının haberi verilmektedir. Bunun idrakine varmanın da imanla mümkün olduğunu, mümin bir insan yüreğinde her an bir uyarıcısının olduğuna değinir. Ve burda yaptıklarımızın hesabının elbet sorulacağı günün geleceği hatırlatılmaktadır.
17.Maun Suresi: Bu sure ilk olarak Allah-insan, daha sonra insan-insan ilişkisi şeklinde süregelir. Allah’a karşı bir sorumluluğa sahip olan bizler aynı şekilde insanlara karşı da sorumluyuz. Bizler Allah’a olan görevlerimizi (ibaretler, dualar, şükürler...) bir başına bırakıp, insanlarla olan ilişkilerimizi görmezden gelirsek yaptığımız ibadetlerin bir anlamının kalmayacağını belirtir.
18.Kafirun Suresi: Allah’ın tek ilah olduğunu belirten bir suredir. Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. O’nun dışındaki hiç bir tanrı kabul edilemez. Kafirlere karşı da bunu açık bir dille ilan eden bir bildiridir. İman konusunda hiçbir şekilde pazarlığa kalkışılamayacağını, tek olan, Hak olanın, Allah olduğunu belirtir.
19.Fil Suresi: Allah’ın kudretinin büyük olarak görülen güçlerden daha büyük olduğunun kanıtı bir suresidir. Gücüyle övünenlerin somut oarak hüsrana uğradıkları örnek olay üzerine inmiştir. Çok büyük güçleri dilerse daha küçük bir güçle bile yerle bir edebileceğinin kanıtını sunmuştur Allah. Haklı olup kuvvetsizolmak diye bir şey yoktur. Haklıysak Allah bizimledir demektir. Ve er geç küstahça güç sahibi olanlara hak ettikleri cezasını verecektir.
20.Felak Suresi: Muhatabına her türlü şeye karşı kendisine sığınması gerektiğini söyler. Kişinin içinde büyüttüğü vesveselerden diğer yaratılmışlardan, cehaletten ve haset gibi zararlı duygulardan bütün bunlardan kaçmanın tek yolunun Allah’a sığınmak olduğunu söyler. Tek büyük ve en büyük olana tevekkül edip kendimizi ferahlatmamızı telkin eder.
21.Nas Suresi: Felak suresiyle aynı nitelikte olan bu sure “insan” üzerinde durmuş biraz daha. İnsanın sahibi olan Allah’a insanlardan ötürü sığınmak anlamına gelebilir. Felakta görünmeyen hislerden sığınmak yoğunluktayken burda görünenlerden ve görünmeyenlerden Allah’a sığınmayı söyler.
22.İhlas Suresi: Allah’ın birliğine değinen, O’nun sıfatlarını anlatan bir suredir. Kur’an’ın ana konularından olan tevhidi çok yoğun işlemiştir. Bize kendisini tanıtmıştır Allah bir nevi. Nasıl bir Allah’ımızın olduğunu göstermiş ve O’nu böyle tanımamızı istemiştir.
23.Necm Suresi: Surede iman etmeyip Allahı, peygamberi ve kitapları alaya alanlara bir inzar, uyarı bulunmaktadır. Allah’ın kudretinden bahseder. “O halde bakma sen o bizim zikrimizden yüz çevirip dünya hayatından ötesini istemeyen kimselere” ayetinde de olduğu gibi bizleri Kur’an ışığında bir dünyaya davet ediyor. Ahiretin bilincinde olup dünyayı o şekilde kurmamız gerektiğini belirtiyor. Son olarak da Allah’a kulluğu emrediyor.
24.Abese Suresi: Peygamberimize bir ikazla başlar sure. Şöyle ki; ilim isteyen birine karşın istemeyen birine davet çağrısı yaparken, ilimi isteyeni bekletmesi üzerine bir uyarı gerçekleşmiştir. Burdan çıkarttığım sonuç, hatasız kulun olmayacağıdır. Bir insan-kul tanımı yapılmıştır ayrıca. Son olarak da yeniden dirileceğimiz güne değinilmiştir. Hesap gününde birinci derece akrabalarımızın bile birbirinden kaçacağını belirtmiştir.
25.Kadir Suresi: Kur’an-ı Kerim’in yani vahyin indiği geceye bir övgü vardır. Vahyin yeryüzüne inmesi gibi bir olayın öneminden bahseder. Çünkü Allah’ın kullarıyla sözlü bir iletişimi sözkonusudur. Yeryüzüne inip bizim kalplerimizde de yer etmesi de bir o kadar önemlidir. Burdan bunu da çıkarabiliriz.
26.Şems Suresi: Burada güneşe, ay’a, gündüze, geceye, göğe, yere, insana yemin edilmiştir. Bunlara yemin edilmiş olması onlara olan tapınmaların bulunmasıdır. İnsanlara bir ders veriliyor aslında benim anladığıma göre. “Bunların hepsi Allah’ın idaresinde” Hepsinden de üstün bir güçtür Allah.
Allah’a karşı nankörlük edenler yada onu çiğneyip geçenlere de bir uyarı vardır. Buna da bir örnek olsun diye Semud kavminin azgınlığından söz etmiş bizlere de bir uyarı da bulunmuştur. İyi ve kötü sonun varlığına yeniden bir hatırlatma yapılmıştır.
27.Buruc Suresi: Güçleriyle haksızlık yapan kimselerin, güçlerinin Allah katında hiç bir işe yaramayacağı, onları buradaki haksızlığa yönelik kullandıkları güçlerinin ancak öbür dünyadaki sonlarını hazırlamaya yaradığını belirtir. Eğer tevbe etmezlerse bu sonlarının da değişmeyeceğini söyler.
28.Tin Suresi: Buradan da anladığım üzere insanın yaratılışında dünyaya gönderilişine ve dünyada yaptıklarından ötürü iyi yada kötü bir sonun onları bulacağına ve Allah’ın adaletine değinilmiştir.
29.Kureyş Suresi: Allah burda verdiği nimetleri hatırlatır. Bizlere gelen nimetlerin kaynağı Allah’tır. Bizlere araç olan nimet kaynağı da değil de o kaynağın Rabbine şükretmemiz gerektiğini hatırlatır.
30.Karia Suresi: Bu sure Ahirete, kıyamet gününe dair bir açıklamadır. Bu dünyada yaptıklarımızın sonuçlarının gösterileceği yeri çok derin bir şekilde betimlemiştir. Allah bizlerden iyiliklerimizin ağır veya hafif gelmesi durumunda başımıza gelecekleri hatırlatır.
İlknur Naciye Kula YDÖ-1/12070258
Kuran’ı Kerim Mealini okuduğum zaman mekki surelerle medeni sureler arasındaki farkı hiç zorlanmadan ayırt edebiliyorsunuz. Mekkî ayetlerin özellikleri ile Medenî ayetlerin özellik ve kapsamları oldukça farklılık arzetmektedir. Siyeri Nebevi açısından da bu farklılığı görmek mümkündür. Nitekim Hz. Peygamber, Mekke'de İslâm'ı yaymaya başlayınca, karşısında Mekke toplumunu bulmuştur. Mekke toplumu, alışmadığı, bitmediği yeni bir durumla karşılaşmış ve kendisine oldukça yabancı olan bu durumu kabullenmek istememiştir. Bunun yanında bu toplumun içinde son derece edebî açıdan üstün insanlar da vardı. Dolayısıyla Kur'ân-ı Kerim bunlara da hitap edecekti. Fakat bu toplum aynı zamanda müşrik ve putperest bir toplum olmasından dolayı Kur'ân-ı Kerim bunlara da hitab etme durumundaydı ve bu şirk ve putperestlikten onları temizleme mecburiyeti ile karşı karşıya idi. Bundan dolayı Mekkî ayetlerin kısa, ifadelerin veciz, tabirlerin hararetli ve vurgulu olduğunu görmekteyiz. Bunun yanında bu ayetler, Allah'ın birliğinden, O'nun sıfatlarından, kudretinden, yaratmasından bahsetmektedir. Buna en güzel örnek İhlas Suresi’nin şu ayetleridir "De ki: O Allah birdir. Allah sameddir. Kendisi doğurmamıştır ve doğrulmamıştır. Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır" (İhlâs 112/1-4). Bu sure Kur'ân-ı Kerim'in özüdür. Tevhid inancını, bir kaç kelime ile çok kapsamlı bir biçimde özetlemektedir. Bu surelerde dikkat edildiği zaman daha çok iman esasları, yaratma, Allah’ın sıfatları, peygamberlerin inanmayanlarla olan mücadeleri ve eskiden yaşayan toplulukların ibret alınacak kıssaları anlatılmaktadır. Konuların bu şekilde seçilmelerindeki asıl amaç ise Mekkî ayetlein inanç, düşünce ve fikir yönünden sağlıklı bir toplum oluşturmayı hedef almış olmasından kaynaklanmıştır diye düşünüyorum. Bu ayetlerde ahlâkî emir ve hükümler yer almaktadır. Böylece inananların özellikle kuvvetli bir imana sahip olmaları amaçlanmakta, yanlış ve manasız inançlarını kınamakta ya da reddetmektedir. Yanlış inançların kınanmasına en güzel örneği de şu ayet de görebiliriz. "Ve diri olarak gömülen kız, hangi günahı yüzünden öldürüldü, diye sorulduğu zaman... " (Tekvîr 81/8-9). İşte bu ayet kınama ve bu kötü adetlerin güzelleriyle değiştirilmesini öğütleyen bir ayettir.
İniş sırısına göre Mekki bir sureyi incelediğimiz zaman, Prof. Dr. İbrahim Sarıcam Hocamızın Hz.Muhammed ve Evrensel mesajı adlı kitabı Mealle birlikte okuduğum zaman her surenin olmasa da bazı surelerin nuzul sebeplerini öğrenme fırsatı buldum. Bunlardan bir tanesini burada örenek olarak verirsek Müddesi Suresi 1.-5. Ayetler Şu şekilde inmişitir. Alak suresinin ilk 5 ayetinin inmesi üzerine, peygamberimiz bir bekleyişe girmişti. Bu defa aynı tecrübenin tekrarlanmasını ve kendisine görünen meleğin yeniden görünmesini istiyordu. Bu ümitle sık sık Hira mağrasına gidiyor, ve bekliyordu. Fakat günler haftalar geçtiği halde melek gelmiyordu. Bu şekilde aradan uzun zaman geçti. Hz. Muhammed (s.a.s) bu durumdan dolayı çok üzülmüştü ve Rabbi tarafından terkedildiği zannına kapılmaya başlamıştı. Bunun üzene birgün Hira Dağından evine giderken Cebrahil aleyhisselamı tekrar gördü. Daha önceki gibi korktu ve heyecana kapılarak derhal evine koştu ve yatağına girdi. Fakat melek evde bir kez daha karşısına çıktı ve şöyle hitap etti. “ “Ey örtünen adam, kalk ve insanları uyar. Rabbini büyük tanı. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeylerden uzak dur” (Müddesir Suresi 1-5). Bu ayeti kerime Hz. Muhammed (s.a.s)’e peygamberlik görevi verildiğini, bundan böyle Allah’ın kendisine vahyettiklerini insanlara tebliğ edi öğreteceğini onları Allah’ın yoluna davet edeceğini, itaat edenleri dünya ve ahiret mutluluğu ile müjdeleyip, yüz çevirenleri cehennem azabıya korkutacağını gösteriyordu.
İlknur Naciye Kula YDÖ-1/12070258
Kuranı Kerim’in mealini okuduğumda Medenî onlan surelerin Mekki olan surelerden tarz içerik, uslup olarak çok farklı olduğunu farkettim. Mekki surelerde şekil olarak daha çok vecih, kısa ayetler, vurgulu bir söylem varken medeni surelerde sureler de ayetler de daha uzun, şiirselden daha çok bir metin uslubunda olduğunu gözlemledim. Bunun yanında içerik olarak da Mekki Sureler’in Allah’a iman, Tevhid, Allah’ın sıfatlarını, eski milletlerin kıssalarını anlatması yanında Medeni sureler’in günlük hayatın içinden olan hususların İslam dinine uygun olarak nasıl yaşanacağına yönelik kurallar bulunmakla birlikte savaşa müsade eden ayetlerinde Medeni surelerde var olduğunu gördüm. Ayrıca münâfıkların hareket ve davranışlarından sözetmeleri ve münafıkların görecekleri şiddetli azaplardan bahsetmeleri de Medeni surelerin özellikleri arasında dikkat çekmektedir.
İlknur Naciye Kula YDÖ-1/ 12070258
NE ÖĞRENDİM
- Ahirette istenen mutluluğun yolunun kesinlikle ve kesinlikle bu dünyada gafil olmamaktan geçtiğini öğrendim. İnsan oğlu olarak bizi gaflete düşürmeye çok müsait ortam ve şartlar altında olduğumu, şeytanın, nefsimin, ve beni oyalayan dünya nimetlerinin hep beni gaflete sürüklemek için bir araç olduğunu ama uyanık olursam ve bu araçlardan kurtulursam ancak kurtuluşa erecek bir kul olabileceğimi öğrendim. Müğminin daima uyanık olması gerektiğini öğrendim.
- Dünyada var oluş sebebimin Allah’ı bulmak, Ona iman etmek, Onu tefekkür etmek, Onun emir ve yasaklarına uyup Ona ibadet etmek ve Allah’ın halifesi olarak onu anlatmak, irşat yapmakla mükellef olduğumu öğrendim.
- Dünya malına tamah etmemek gerektiğini, eğer mal konusunda aç gözlülük yaparsam, dünya malı ile ahiretteki sonsuz mutluluğu değiştiğimi, ve eğer malımı Allah yolunda harcarsam aslında Allah’a borç verdiğimi ve onun aldığı bu borcun kat ve kat fazlasını hem bu dünyada hem ahirette bana geri vereceğini öğrendim.
- Ahiret hayatında mutluluğa erişmek ve kazananlar arasında olmak istersem kesinlikle ve kesinlikle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i kendime rol model almam gerektiğini, bu yoldan şaşmamam gerektiğini, ve Allah’ın bana rehber olarak O’nu tayin ettiğini öğrendim.
- Kuranı Kerim mealini okumanın bana çok büyük katkıları oldu. Sadece onu okurken bile hayatımın bu devresinde günlük yaşantımda daha dikkatli olduğumu, kul hakkına girmekten daha çok korktuğumu, insan ilişkilerimden daha fazla düşünerek hareket ettiğimi farkettim. Ve bana böyle güzel değişikliklere sebeb olduğu için meali sık sık okumam gerektiğini öğrendim. Böylece kazanmış olduğum bu davranışlar bende daha fazla yerleşecek, davranışlarıma iyice sinecek ve ben olumlu yönde artılar kazanarak değişmiş olabileceğim ve gafil olmayacağım.
- Her işimde, yaptığım her eylemde veya başıma gelen her işte Allah’a tam teslim olmayı. Her şeyin iyi veya kötü Allah’tan olduğuna ve hepsinin benim için bir nimet olduğunu ve Allah’a her durumda tam teslimiyet göstermem gerektiğini öğrendim.
- Surelerin çoğunda özelliklede surenin tamamlanmasını sağlayan son ayetlerde Allah’ın İnsana akıl verdiğini, Kuran’ı ve kainatı okuması için insana bir nimet olarak verdiğini ve bunlar üzerinde insanan düşünmesi gerektiğini anlatılıyor. Ve düşünen mi var diye bir sitem bulunuyor. Öyleyse Allah benden önce Kuran ve Kainat kitabını benden okumamı, onların bana anlattığı şeyi anlamaya çalışarak onlar üzerinde düşünmemi, son olarak da bu anladığım şeyleri hayatıma geçirmemi istediğini öğerendim.
- Sabrın benim için en büyük nimetlerden biri olduğunu Onun Allah’a teslimiyet olduğunu, hem sabredip, hem de sabrı tavsiye edenlerden olmam gerektiğini öğrendim.
- Peygamber kıssalarının bilmediğim, bilgimde eksik olan yönlerini öğrendim.
- Allah’ın vaadinden dönmeyeceğini ve birgün bana vaad ettiği hesap gününün geleceğini ve layık olduğum ceza veya mükafatla kesin buluşacağımı öğrendim.
- Gece, Gündüz, kuşluk, asr, ikindi, fecr gibi zaman kavramlarına çok fazla yemin edildiğini veya Kuranda çok geçtiğini gördüm ve bundan da zaman kaykamının İslam dini açisindan çok önemli bir kavram olduğunu öğrendim.
- Allah’ın Rahman, Rahim, Merhamet sahibi olduğunu ve her an, ne yaparsam yapayım tövbemi kabul edebileceğini öğrendim ve bana onda daha yakın dost olmadığını öğrendim.
İlknur Naciye Kula YDÖ-1/ 12070258
Öncelikle bize böyle güzel ve faydalı bir ödev vererek Kuranı Kerim’in mealini okuma fırsatı verdiği için Ahmet Nedim Serinsu Hocam’a çok teşekkür ediyorum. Bugüne kadar defalarca Kuran mealini elime alıp okumak istememe rağmen bunu her seferinde yarım bırakmış okumayı tamamlayamamıştım. Ama bu ödev sayesinde bunu başardım ve aslında bugüne kadar nekadar büyük bir kayıpta olduğumu anladım. Kuran’ın mealini okuduğumdan beri güncel hayatıma, davranışlarıma, insanlarla ilişkilerime daha çok dikkat eder oldum. Kuran’ın mealinde hiç bilmediğim hususlarla karşılaştığım gibi, daha önce duyduğum ama Kuran’da olup olmadığını bilmediğim konuların esas mahiyetini, ayetlerle sabit olup olmadığını da öğrenme fırsatı buldum. Bunun dışında aslında zaten bildiğimiz ölüm ve sonrasını Allah’ın kelamıyla defalarca okuyarak aslında nekadar çok gaflet içerisinde yaşadığımı tekrar ve tekrar görerek bu beni gafil olmama konusunda daha dikkatli uyanık olmaya yönlendirdi. Dolayısıyla da bu husus benim davranışlarıma, günlük hayatıma ve insan ilişkilierime de farkında olmadan yansıdı. Bu ödev sayesinde Kuran meali okumanın insan hayatında nekadar önemli bir yeri olduğunu anladım ve şeytanın tutsağı olmamak, gaflet çukurundan çıkmak, ödev ve görevlerimizi tekrar ve tekrar ciddiyetiyle birlikte hatırlamak, bunlar sonunda bize verilecek ceza ve mükafatları hatırlayarak ödevlerimiz hususunda hassas olmak için her insanın kuran meali okumayı hayatının bir parçası haline getirmesi gerektiğini anladım. Ve bu ödeve ilk olarak ve en çok kendi nefsimin ihtiyacı olduğunu düşünerek bunu kendime bir ödev adlettim. Artık Kuran meali benim hayatımın bir parçası olacak. Onu tekrar ve tekrar okuyacağım. Çünkü nefsimin böyle bir terbiyeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bunlar dışında peyhamberler hayatı konusunda var olan eksik bilgilerimin de kapanmasına, veya bilmediğim husularda merakımın uyanmasına ve araştırma yapmama da vesile olarak bilgi dağarcığımın da artmasına faydası olmuştur.
بِسْــمِ
اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
1)ALAK SURESİ: Bir işe başlarken yaradan Rabbimin adıyla başlamalıyım ki o işim
kolaylaşsın,Rabbim yardımcım olsun..Benim en büyük dayanağım Rabbimdir,kalkıştığım
her işte O'na sığındığım müddetçe koruması altında olurum. Okumaya ve öğrenmeye
niyet ettikten sonra elimden tutacak olan Rabbimdir.Bu yolda karşıma çıkacak
olan saptırıcılara yüz çevirmeli,kalbimi yalnız Allah'a
yöneltmeliyim.Saptırıcıların cezasını verecek olanda O'dru,beni doğru yolda
yürütecek olanda O'dur. Rızasına uygun yoluma devam edersem kalbini Allah'a
yakınlaştıranlardan olurum.
2)KALEM SURESİ: Şüphesiz yaptığım her şeyden haberdar olan yalnızca Rabbimdir.Ben doğru bildiğimden,Allahın emrettiğinden,taviz vermemeli yolumda dosdoğru yürümeliyim.Benim en büyük düşmanım nefsimdir.O'nun peşine düşüp Allahın hoşnut olmayacağı işlere kalkışmamalıyım.O çok merhametli olandır,ama şüphesizki azabıda en büyük olandır.Yaptığım hatalara karşı Rabbimin merhametine sığınmalıyım,umulurki affolayım.
3)MÜZEMMİL
SURESİ:Hiçbirşeyde aşırıya kaçmadan gündelik işlerimle beraber ibadetlerimide
Allah'ın istediği şekilde yerine getirmeliyim. Gece sakinliğinde,meşgalelerden
uzak,ibadetlerime ağırlık vermeli,O'nu zikretmeliyim.Bu Rabbimin razı
olduğudur. Benim fikrime karşı bir fikir duyduğumda fevri davranmamalı,sabırlı
olmalıyım.Gücümün yetmediği yerde Allah'a sığınıp,kalbimle ettiğim muhalefetle
yetinmeliyim. Allah bizim için her şeyi kolaylaştırmıştır yeterki O'nun
yolundan dönmleyelim. Hatalarımızdan sonra tövbe etmemizi buyurmuştur ki,O en
çok bağışlayan Gafur'dur,Rahimdir. İşte böyle yüce bir bağışlamayla affedilmek
tek avuntumuzdur.
4)MÜDDESSİR SURESİ: Allah dilediği kuluna ziyafet,dilediğinede sefalet verir. Fakat ziyafet verdiği kulu O'nu inkara giderse elindeki her şeyi alıp inkarcıyı sefalete döndürecek olanda O'dur.Elimizde olan herşey bizde yalnızca emanettir. Hiçbirşeyi tamamen sahiplenip kibre düşmemeliyiz. Ve en büyük Şefaatçinin şefaatinin dahi fayda vermeyeceği hesap günü gelmeden uyanmalıyız.
5)FATİHA SURESİ: Verdiği tüm nimetlere,herşeye karşın hamde ve övgüye layık olan yalnızca yüce Allahtır. Ben kuldan dilenirsem ne kul beni sever ne de Allah,ama Rabbimden istersem hem O'ndan istediğim için beni sever hem de kullarına sevdirir.İşte bu yüzden Yalnızca O'na ibadet etmeli ve ondan yardım istemeliyiz. En so nunda bizi hidayete erdirecek olanda,delalete düşenlerin yolundan kurtaracak olanda muhakkak O'dur .
6)TEBBET SURESİ: Allah'a ve Rasulüne karşı gelmekte inat eden kimseyi başına gelecek azaplardan kurtaracak sahip olduğu hiçbirşey yoktur.
7)TEKVİR SURESİ: Yüce Allah kıyamet gününün dehşet verici bir gün olduğunu bildirmiştir. Doğru yola dönmek,Hakka yönelmek isteyenler için Kur an bir öğüttür. Ancak bilmeliyiz ki Allah'ın dilemesi bulunmadan hiçbirşey mümkün değildir.
8)A'LA SURESİ: Her şey elinde olan Yüce Allaha tesbihte bulunmalıyız. O bize doğru yolda olanın ne güzel bir doğru yolda devam edeceğini de,yanlış yolda olanın ne kötü bir yolda devam edeceğini de göstermiştir. Bize kalansa tükenecek olanı değil,sonsuz olanı seçmek.
9)LEYL
SURESİ: Allah rızasına uygun hareket edenin işini o yönde
kolaylaştırır,rızasına uymayanın karşısınada en zoru çıkarır. Ateşe karşı Allah
kullarını uyarmıştır.İyilik yapanıda sevabıyla müjdelemiştir.
10)FECR SURESİ: Hayırda şerde Allahtandır. Bana ikramda bulunduğunda O'na yönelip,sıkıntı verdiğinde yüz çevirenlerden olmamalıyım.Umulur ki sıkıntılı bir imtihana sabrettiğimde Allah'ın mükafatı büyüktür. O'ndan gelecek her şeye razı olmalı,hayırlısını istemeliyim. Ancak ve ancak tam teslimiyet ile Allah'ın haydi gir cennetime dediği salih kullarından olabilirim.
بِسْــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
11)DUHA
SURESİ: En başta bir umuttur benim için Duha Suresi.
Yaptığım kötü işlerden ötürü Rabbimin beni terk etmediği,kapılarını kapatmadığı
ve affolunmak için kapısına gitmeye bir umuttur. Eğer Allah bize lütfundan
ikram etmeseydi ne bolluk ne de rahatlık içinde olurduk. Bunun için şükretmeli
ve bizden yardım isteyen biri olduğunda onu terslememeli gücümüzün yettiği
iyiliği göstermeliyiz.
12)İNŞİRAH SURESİ: Bu surenin içime verdiği ferahlık olmasa nasıl dayanırdım
çektiğim zorluklara bilmem. Bir zorluğun içindeyken sonrasında bir kolaylık
geleceğini umut ederek Allah’a her daim şükür halinde olabilmek ne güzeldir!..
13)ASR SURESİ: Kuran ı Kerimdeki bütün dini ve ahlaki yükümlülüklerin,öğütlerin
özü sayılmaya değer bir suredir. Öyleki İmam Şafide sure hakkında ‘’ Şayet Kuranda başka bir şey nazil
olmasaydı,şu pek kısa sure insanlara yeterdi .Bu sure Kur an’ın bütün
ilimlerini kucaklıyor’’ demiştir.
14)ADİYAT SURESİ: Bu sure bana dünya hayatında Rabbimin bana verdiği nimetlerin
sayısız faydalarına karşılık nankörlüğe değil şükre gitmem gerektiğini
hatırlatır tekrar.
15)KEVSER SURESİ: Bize verdiği nimetlerden ötürü Rabbimiz için bolca namaz
kılmalı,kurban kesmeli ve ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmalıyız. Rabbimize
bolca şükretmeyi ihmal etmemeliyiz.
16)TEKASÜR SURESİ: Dünyada bizi Rabbimize itaat ve şükürden alıkoyacak
nimetlerden elimizi çekmeliyiz. Sahip olduklarımızla meşgul olmanın dozunu
kaçırmamalı,elimdekiyle övünüpte nefsimi oyalamamalıyım. Aksi takdirde
hepsinden kesinlikle sorulacağımızı bilmeliyiz.
17)MAUN SURESİ: Beklide farkında olmadan çokça yanılgıya düşerek yaptığımız
yanlışlar bu surede bildirilenler. Namazı hakkını vererek kılmamak,namazı
boşlamak,sadece yapmış olmak için yapmak.. İnsanların sevgisini Allah’ın
sevgisine tercih etmek ! Allah nefsine uyupta
hataya düşenlerden eylemesin .
18)KAFİRUN SURESİ: Peygamberimizle ibadet konusunda pazarlığa girmeye çalışan
kafirlere karşılık Allah böyle bir pazarlığın mümkün olmayacağını
bildirmektedir. Bende ibadetlerimi hiçbir dünya meşgalesiyle boşlayıp hataya
düşmemeliyim.
19)FİL SURESİ: Yüce Allah ebrehe ordusunu nasıl helak ettiğini hatırlatmış ve
dine karşı kurulan tuzakların elbet boşa çıkacağını ve tuzakçıların bu
dünyadaki cezalarının dahi ne kadar acı bir şekilde olacağını bildirmiştir.
20-21)NAS/FELAK SURELERİ: Yarattıklarının kötülüklerinden,cinlerden,insanlardan
ve bütün kötü mahlukatın şerrinden her daim beni koruyacak olan,insanların
Melik’ine ,Rabbime sığınırım .
بِسْــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
11)DUHA
SURESİ: En başta bir umuttur benim için Duha Suresi.
Yaptığım kötü işlerden ötürü Rabbimin beni terk etmediği,kapılarını kapatmadığı
ve affolunmak için kapısına gitmeye bir umuttur. Eğer Allah bize lütfundan
ikram etmeseydi ne bolluk ne de rahatlık içinde olurduk. Bunun için şükretmeli
ve bizden yardım isteyen biri olduğunda onu terslememeli gücümüzün yettiği
iyiliği göstermeliyiz.
12)İNŞİRAH SURESİ: Bu surenin içime verdiği ferahlık olmasa nasıl dayanırdım
çektiğim zorluklara bilmem. Bir zorluğun içindeyken sonrasında bir kolaylık
geleceğini umut ederek Allah’a her daim şükür halinde olabilmek ne güzeldir!..
13)ASR SURESİ: Kuran ı Kerimdeki bütün dini ve ahlaki yükümlülüklerin,öğütlerin
özü sayılmaya değer bir suredir. Öyleki İmam Şafide sure hakkında ‘’ Şayet Kuranda başka bir şey nazil
olmasaydı,şu pek kısa sure insanlara yeterdi .Bu sure Kur an’ın bütün
ilimlerini kucaklıyor’’ demiştir.
14)ADİYAT SURESİ: Bu sure bana dünya hayatında Rabbimin bana verdiği nimetlerin
sayısız faydalarına karşılık nankörlüğe değil şükre gitmem gerektiğini
hatırlatır tekrar.
15)KEVSER SURESİ: Bize verdiği nimetlerden ötürü Rabbimiz için bolca namaz
kılmalı,kurban kesmeli ve ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmalıyız. Rabbimize
bolca şükretmeyi ihmal etmemeliyiz.
16)TEKASÜR SURESİ: Dünyada bizi Rabbimize itaat ve şükürden alıkoyacak
nimetlerden elimizi çekmeliyiz. Sahip olduklarımızla meşgul olmanın dozunu
kaçırmamalı,elimdekiyle övünüpte nefsimi oyalamamalıyım. Aksi takdirde
hepsinden kesinlikle sorulacağımızı bilmeliyiz.
17)MAUN SURESİ: Beklide farkında olmadan çokça yanılgıya düşerek yaptığımız
yanlışlar bu surede bildirilenler. Namazı hakkını vererek kılmamak,namazı
boşlamak,sadece yapmış olmak için yapmak.. İnsanların sevgisini Allah’ın
sevgisine tercih etmek ! Allah nefsine uyupta
hataya düşenlerden eylemesin .
18)KAFİRUN SURESİ: Peygamberimizle ibadet konusunda pazarlığa girmeye çalışan
kafirlere karşılık Allah böyle bir pazarlığın mümkün olmayacağını
bildirmektedir. Bende ibadetlerimi hiçbir dünya meşgalesiyle boşlayıp hataya
düşmemeliyim.
19)FİL SURESİ: Yüce Allah ebrehe ordusunu nasıl helak ettiğini hatırlatmış ve
dine karşı kurulan tuzakların elbet boşa çıkacağını ve tuzakçıların bu
dünyadaki cezalarının dahi ne kadar acı bir şekilde olacağını bildirmiştir.
20-21)NAS/FELAK SURELERİ: Yarattıklarının kötülüklerinden,cinlerden,insanlardan
ve bütün kötü mahlukatın şerrinden her daim beni koruyacak olan,insanların
Melik’ine ,Rabbime sığınırım .
71)NUH
SURESİ: Yaptığımız ve bize yapılan her şeyden haberdar olan Rabbimiz en iyi
hüküm vericidir. Her zorlukta ellerimizi semaya açarak O’ndan yardım ve
bağışlanma dilemeli,tövbe etmeliyiz.
72)İBRAHİM SURESİ: Gözleri ve kalpleri mühürlenmiş olanlar bin bir çeşit delil
içinde delil istemeye devam ederler. O delillere de nankörlük ederler de
şükretmezler.
Nankörler yaptıklarından ötürü şeytanı suçladıklarında şeytanda hakkı
söyleyecek ve zalimler azaplarıyla baş başa kalacaktır.
73)ENBİYA SURESİ: Yüce Allah Peygamberlerinin tevhid davasına verdikleri
mücadelelerde her zaman yanlarında olmuştur. Onlara merhamet ve yardım
etmiştir. Bende dinim için bir yola baş koyduğumda Kur’anı kendime yoldaş
edinmeli ve Allah’a rahmetini umarak dua etmeli,sığınmalıyım.
74)MÜ’MİNUN SURESİ: Müşrikler Allah’ın varlığını onaylarlar da gönderdiği
uyarıca,ayetlerine inanmazlar. Bu nasıl bir sapıklıktır Ya Rabbi ! Allah tüm
uyarısını en güzel şekilde kullarına yapmaktadır. Bundan sonra dahi yanlışta
ısrara giden için yapacak bir şey yoktur. Ne güzel demiş Pir Sultan
Abdal:‘’Cehennem dediğin dalı odunu yoktur,herkes kendi ateşini kendi
götürür.’’
75)SECDE SURESİ: Rabbimin ruhundan bir parça taşıdığım bilincinde yaşamalı ve
beni en güzel şekilde yarattığı için şükretmeliyim. Allah’a secde etmeli ve
istediği gibi bir mü’min olabilmek için uğraşmalıyım.
76)TUR SURESİ: Hakkın geldiği yerde batılın hükmetmesi asla mümkün
değildir.Ancak batıl işlerde ve yalanlamada,iftirada ısrar eden zalimler ancak
kalplerini isyan inadı bürümüş kimselerdir. Ben her daim gözetimi altında
olduğum Rabbime sığınmalı ve O’nu tespih etmeliyim.
77)MÜLK SURESİ: Rabbimin yarattığı eşsiz düzene karşı çevirdiğim kusurlu
bakışlarım ancak bana geri döner ki benim gözlerim bu mükemmel düzene ancak
hayranlıkla bakabilir. O her şeyi mükemmel bir uyum içerisinde yaratmıştır.
Gizlediğimi de açığa vurduğumu da en iyi bilen Rabbimdir.
78)HAKKA SURESİ: Yüce Allah bir kez daha kullarını dehşet verici kıyamet
gününde kötülerin karşılaşacakları durumları ve iyilerinde nasıl güzelliklerle
mükafatlandırılacağını bildirmektedir. Seçim artık bize kalmıştır. Allah
seçimini haktan yapıp kitabını sağından alanlardan eylesin.
79)MEARİC SURESİ: Hiçbir dostun dostuna fayda sağlayamayacağı hesap gününden
Rabbime sığınmalıyım. Şüphesiz o hesabı en iyi tartandır. Herkese hak ettiğinin
karşılığını verecek olandır.
80)NEBE SURESİ: Allah bizleri ne kadar güzel şereflendirmiştir insan olmakla.
Bizde kendimizi,hayatımızı şereflendirmeliyiz gerçek bir mü’min olmakla.
Bizleri dünyadaki güzelliklerle barındıran Rabbime hamdolsun.
İNİŞ SIRASINA GÖRE 51-60. SURELER
51.YUNUS SURESİ:Allah
Teala'nın herşeyi yaratan olduğundan birçok doğa olayı anlatılarak
bahsedildikten sonra inanmayanların gafiller olduğunu ve onların yerinin ahiret
olduğunu, inananlarınsa cennete gideceklerini,insanların nankör olduğunu,dönüşün
ancak Allah'a olduğunu,Kur'an'ın Allah kelamı olduğunu söyler ve eğer Kur'an
başkasının kelamıysa insanların ona benzer bir kitap getirmelerini söyleyerek
meydan okur.Her ümmetin bir peygamberi olduğundan,herşeyin Allah'ın
olduğundan,dirilten ve öldürenin O olduğundan,iman edenlere korku
olmayacağından ve ahirette de onların mükafatlandırılacaklarından,Allah'a yalan
uyduranların kurtuluşa ermeyeceğinden,Nuh(a.s)'ın kıssasından,Hz. Musa'nın
kıssasından,Firavun'un bedeninin insanlara delil olsun diye bozulmadan
kalacağından,Yunus(a.s)'ın kıssasından, bahseder.Surenin sonunda da "Sana
vahy olunana uy.Allah hükmünü verinceye kadar sabret.O hükmedenlerin en
hayırlısıdır." Denerek Kur'an'a uymamız gerektiğinden,kıyamete kadar
sabretmemiz gerektiğinden ve orada iman edenler olarak mükafatımızı
alacağımızdan bahseder.
52.HUD SURESİ:Kur'an'ın
Allah'tan başkasına kulluk yapmayalım diye gönderildiği,tevbenin
gerekliliğinden,dönüşün ancak Allah Teala'ya olduğundan,Allah'ın herşeyi
bildiğinden,herşeyin rızkının O'na ait olduğundan,insanın ümitsiz,nankör ve
şımarık olduğundan ve müminlerin bundan müstasna olduğundan,inkarcıları bekleyen
azaptan,"Allah'ın lanetinin zalimlerin üzerine" olduğundan,Hz. Nuh'un
kıssasından,oğnunun Hz.Nuh'a iman etmeyip helak olanlardan olduğundan
bahseder.Bu da Peygamber çocuğu olup iman etmeyenelerin diğer kafirlerden bir
farkının olmadığını,herkesin kendi imanı ve amel karşılığında cennete
gideceğini,Allah katında hiçbir torpilin işlemeyeceğini bildiriyor.Hz.Hud'un
kıssasından ve ona uyanların kurtuluşundan,Salih(a.s)'ın kıssasından ve yine
ona uyanların kurtuluşundan,Hz.İbrahim'in kıssasından Hz.İsmail'in dünyaya
gelmesinden,Hz.Lut'tan,Hz.Şuayb'dan,Hz.Musa'nın kıssasından tüm bu
peygamberlere uyanların kurtulduğundan,uymayanlarınsa helaka uğrayıp cehenneme
hak kazandıklarından;cennete ve cehennemde ebedi kalanlardan ve günahlarının
azabını çekip cennete girecek olanlardan bahsedilir.Namaz emredilir,sabır
tavsiye edilir,peygamber kıssalarının neden anlatıldığından,Allah'a ibadet
etmemiz,O'na dayanıp güvenmemiz gerektiğinden ve Allah'ın hiçbir şeyden gafil
olmadığınan bahsedilir.
53.YUSUF SURESİ:Ahsenül
Kasas olan bu surede;Hz.Yakup'dan ve Hz. Yusuf'un kıssasından
bahsedilirken;insanların kıskançlıklarının nelere sebep olabileceğinden,ancak
şer sandığımız şeylerin aslında sabırla bekleyince nice hayırlara sebep
olabileceğinden,Allah Teala'nın dilediği kulunu zindandan çıkarıp devlet
başkanı yapabileceğinden,ne olursa olsun bize kötülüğü dokunanları
affetmekten;makam ve kadınlara kapılmayanlara daha geniş imkanlar
verileceğinden,insanın hiçbir zaman yalnız olmadığından,Allah'ın kudretinin
büyüklüğünden Hz.Yusuf'un hayatı bağlamında bahsedilir.
54.HİCR SURESİ:Alllah
Teala'nın insanlara verdiği nimetlerden,insanların çamurdan,cinlerinse ateşten
yaratıldığından,İblis'in Hz.Adem'e secde etmemesinden ve kıyamete kadar
insanları saptırmaya dair verdiği sözden,Hz.İbrahim'e çocuk
verilmesinden,Hz.Lut'un karısı dışındaki ailesinin kurtarılmasından,Hicr
Halkı'ndan ve onların gark olduğu azaptan,müşriklerden ve onları bekleyen
azaptan,kıyamette herkese hesabının sorulacağından bahseder."Alay edenlere
karşı da biz sana yeteriz." sözüyle Allah Teala'nın her zaman iman
edenlerin yanında olacağından bahsedilir ve ölünceye kadar Rabbimiz'i
ibadet,itaat ve tesbih etmemiz emredilir.
55.EN'AM SURESİ:Allah'ın
herşeyi bildiğinden ve O'na hamdın gerekliliğinden,peygamberin neden melek
olmadığından,önceki peygamberlerin de birçok sıkıntı çektiğinden,kafirlerin
iman etmeyeceklerinden,kıyametin hak olduğundan ve kıyameti yalanlayanların o
gün sırtlarında günahlarıyla geleceğinden,herşeyn mahşerde
toplanacağından,peygamberlerin müjdeleyici ve uyarıcı olduğundan,Allah'ın
bağışlayıcı olduğundan,gaybı yalnız Allah'ın bildiğinden,Allah'tan başka dost
ve şefaatçi olmadığından,namzdan,Hz.İbrahim'in kıssasından,kendilerine
peygamberlik verilenlerden,nimetlerin nasıl yaratıldığından,Allah'ın eşi
benzeri ve çocuğu olmadığından,vahye uymamız gerektiğinden,Allah dilemedikçe
iman edilemeyeceğindan Allah2ın adı anılmadan kesilen hayvanları yemememiz
gerektiğinden,israf etmemekten,bize haram olanlardan ve yahudilere haram
olanlardan,doğru yoldan,iyiliklerin 10 katıyla mğkafatlandırılıp,kötülüklerinse
misliyle karşılık bulacağından,herşeyin Allah için olması gerektiğinden,O'nun
ortağı olmadığından,insanın yeryüzünde halife olduğundan,cezanın çabuk
olduğundan ancak Allah'ın da bağışlayıcı olduğundan bahsedilir.
56.SAFFAT SURESİ:Allah'ın
bir olduğundan,cehennemliklerden,öldükten sonra dirilmenin hak olduğundan,ceza
gününde kafirlerin âhından,Hz.Muhammed'in hak ile geldiğinden ve daha önceki
peygamberi tasdik ettiğinden,cennetliklerden,cehennemin bidinden çıkan zakkum
ağacından,kafirleri cehennemde bekleyen şiddetli azaptan,iyilik yapanların mükafatlandırılacağından
Hz.Nuh örnek gösterilerek O'na selam gönderilerek bahsedilir.Hz.İbrahim'in
ateşe atılmasından,Hz.İsmail'i kurban etmesinden,peygamberlere verilen
nimetlerden bahsedilir ve peygamberlere selam gönderilir.Allah2ın çocuk
edinmeyeceğinden,meleklerin kız olmadığından,meleklerin saf tutup zikir
ettiğinden,ceza gününün mutlaka geleceğinden bahsedilir.
57.LOKMAN SURESİ:İyilerden
ve onların özelliklerinden ve onların kurtuluşa ereceklerinden,iman edenlerin
gideceği cennetten ve inkar edenlerin gideceği cehennemden,Lokman(a.s)'a hikmet
verildiğinden ve oğluna yaptığı nasihatlerden bahsedilir:şirk
yasaklanmış,anne-babaya iyilik emredilmiş,namazı dosdoğru
kılmaktan,sabırdan,böbürlenmemekten,yeryüzünde çalımla yürümemekten,sesi
kısmaktan,seslerin en çirkininin merkeb sesi olduğundan...Allah'ın insanlara
verdiği nimetlerden,şeytanın azaba çağırdığından,herşeyin Allah'ın olduğundan
ve Allah'ın kelimelerinin tükenmeyeceğinden,Rabbimiz'den sakınmamız,kıyamet
gününden korkmamız gerektiğinden,Allah'ın herşeyden haberdar olduğundan
bahsedilir.
58.SEBE SURESİ:kıyametin
geleceğinden,Davut(a.s),Süleyman(a.s)'dan,cinlerin gaybı bilmediğinden,Sebe
halkından ve onların helaklarından,kafirlerin azabı görünce pişman
olacaklarından,malların ve evlatların değil iman ve salih amelin Allah'a
yaklaşmaya vesile olduğundan bahsedilir.
59.ZÜMER SURESİ:Allah
Teala'nın herşeyi yarattığından,cennetliklerden ve onların
özelliklerinden,cehennemliklerden ve onları bekleyen azabtan,Kur'an'ın hidayet
rehberi ve öğüt verici olduğundan,Arapça olarak indirildiğinden,Kuran'ın genel
üslubundan,Allah'ın hidayet nasip ettiği kişiyi hiçkimsenin
döndüremeyeceğinden,insanın nankör olduğundan,Allah'ın bağışlayıcılığından ümit
kesilmemesi gerektiğinden,kıysmetin safhalarından,herkesin yaptığının
karşılığını alacağından,kafirlerin cehenneme,müminlerinse cennete
gideceklerinden bahsedilir.
60.MÜMİN SURESİ:Hz.Nuh'tan
,meleklerin Allah'ın tesbih ettiklerinden,kıyamette olacaklardan,Allah'ın
herşeyi bildiğinden,Hz.Musa'nın kıssasından,kıyamette zalimlere hiçbirşeyin
fayda vermeyeceğinden,sabırdan,tesbihden ve hamd etmekten,Allah'ın herşeyi
yaratmasında bir hikmet olduğundan,insanın yaratılış evresinden,öldürenin ve
diriltenin yalnız O olduğundan,cehennem azabından bahsedilir.
KIYAMET SURESİ: Bu surede Rabbimiz kıyamet gününü açıklamış,
o günün dehşetinden bahsetmiş ve müşriklerin alay ederek kıyameti sormaları
kınanmış, onlara kıyamet gününde neler olacağından bahsetmiş, aynı zamanda da
ayetler inerken Peygamber Efendimiz ayetleri unutmamak için sureleri içinden
tekrar ettiğinden dolayı buna gerek olmadığı belirtilmiştir. Ayetleri akla
koyanın da, akılda tutanın da, daha sonra açıklayanın bizzat Rabbimiz olduğu
belirtilmiştir. Benim bu sureden çıkardığım birçok anlam var. İlki kıyamet
günün nasıl olacağı ve o gün insanların nasıl bir telaş içinde olacağını
anladım. İkinci olarak ise Kuran-ı Kerimi benim aklıma sokacak olanın da
anlamamı sağlayacak olanın da Rabbim olduğudur. Kur’an-ı Kerim gerçekten bir
mucize çünkü bu kadar çok sureyi ezberlemek Türkçede o kadar da mümkün
gözükmüyor. Ama Rabbimin mucizesiyle 114 sure Arapça olarak kolayca
ezberlenebiliyor.
HÜMEZE SURESİ: Bu surede arkadan çekiştirmenin, kusur
aramanın, servet toplamış ve onunla övünmüş olanın, en değerlileri arasına
koyanın ne kadar yanlış bir yolda olduğu bahsedilmiştir. Evet gerçekten de bu
gibi şeylerden kaçınmamız gerekir. Çünkü bunlar insanı daha aşağı çeken
davranışlardır. Gerçekten de ben daha çok kusur arayanlardanım galiba bundan
kesinlikle kaçınmam gerekir. Eleştirmeyi çok kolay yapıyorum fakat icraata
gelince elden pek bir şey gelmiyor. İşte en yanlış davranışlardan biri de bu.
Öncelikle teşekkür etmek, şükretmek gerekir. Aslında durum kusur aramak değil
daha iyisine teşvik etmektir. Ne yazık ki bunu gerçekten başarabiliyor muyum
bilmiyorum.
MÜRSELAT SURESİ: Bu surede yine kıyamet ve ahiret gününden
bahsedilmiş, hakka inananların nasıl bir bolluk ve bereket içinde
olacaklarından bahsedilmiştir. Hakkı yalanlayanların ise nasıl bir azap içinde
olacaklarına ve ayrım gününe yani ahiret gününe ne kadar az kaldığını
bilmediklerinden ve yiyip içmeye devam ettiklerinden bahsedilmiş ve nasıl bir
yanılgı içinde olduklarından bahsedilmiştir. Hakkı yalanlayanlara Allah’ın
varlığı ve birliği ile ilgili deliller sunmuş ve inanmadıkları sürece ahirette
cezalarını çekeceklerinden bahsedilmiştir. Rabbimiz aynı zamanda insanın
oluşumuyla ilgili belirgin ve açık bir açıklama sunmuştur. En sonunda ise
Kur’an’dan başka hangi söze inanacaklarını sormuştur. Buradan Allah’ın varlığı
ve birliğiyle tek olduğu ve buna inananları birçok mükâfat beklediği,
inanmayanları ise ceza sıkıntıların beklediğini anlıyorum. Rabbim inananlardan
eylesin.
KÂF SURESİ: Bu surede Yüce Rabbimiz ahirete, öldükten sonra
dirilmeye inanmayan kâfirlere örnekler vermiş ve onların boş sözlerde olduğunu
belirtmiştir. Çok doğru çünkü her baharda ölü yapraklar nasıl yeniden
yeşeriyorsa insan da mantıklı bir şekilde düşündüğü zaman bunun çok doğal
olduğunu, olmayacak bir şey olmadığını fark eder. Rabbimiz bizi nasıl yoktan
var ettiyse yeniden diriltmesi de o kadar kolay olacaktır. Bu surede böyle
sorularla nasıl mantıklı bir şekilde başa çıkacağımı öğrendim. Ve daha sonra da
bunlara bilerek inanmayan kavimlerin, inkâr edenlerin sonundan bahsedilmiş,
onlardan örnekler verilmiştir. Peygamber Efendimize bu konuda içini rahat
tutması gerektiğinden bahsedilmiştir. Aynı zamanda rabbimizin hiçbir şekilde
yorulmayacağı belirtilerek hem Yahudi inancı inkar edilmiş hem de Peygamber
Efendimize yöneltilen inkarlar bertaraf edilmiştir. Daha sonra da her insana
Rabbimizin şah damarından daha yakın olduğu belirtilmiş ve kıyamet gününden, o
gün inkarcıların nasıl olacağından bahsedilmiştir. Aynı zamanda da inananların
nasıl bir durumda olduğunu da görmüş oluyoruz. Peygamber Efendimize
inanmayanlara karşı nasıl bir tutum içinde olması gerektiğinden bahsedilmiş,
Ona kimseyi zorlamasına gerek olmadığı yalnızca Kur’an-ı Kerim’i tebliğ etmekle
görevli olduğu belirtilmiştir. Bence bu yalnızca Peygamberimize söylenen bir
söz değildir. Hepimizin bundan ders çıkarması gerekiyor. Ben buradan insanların
anlamadıkları yerlerde onları zorlamak yerine, onlara Kur’an-ı Kerimden
örnekler vererek doğruyu söylemek ve doruya yönlendirmek gerekmektedir. Çünkü
biz daha fazlasına karışamayız. İnsanın yüreğine inanmayı koyacak tek kişi yine
Rabbimizdir. O istemeden hiçbir şey gerçekleşmez.
BELED SURESİ: Bu surede bu surede insanın sorumlu
olduklarından ve Rabbimizin bize emrettiklerinden ve daha sonra insanların
nasıl emre uyduklarından haberdar olduğu belirtilmiştir. Rabbimizin bize
verdiği nimetlerden ve onları Allah yolunda nasıl kullanacağımızdan
bahsedilmiş, bunları yapanında yapmayanında açıkça görüldüğü vurgulanmıştır. En
sonunda ise bunları yapanlar övülmüş, yapmayanlar içinse sonlarının ne olduğu belirtilmiştir.
Buradan benim çıkardığım ise hiçbir şekilde yalnız olmadığımız, yapmamız
gerekenlerin açık olduğu ve bizim bunlara uymamız gerektiğidir. Çünkü Allah
C.C. her şeyi görendir.
TÂRIK SURESİ: Bu surede insanın neyden yaratıldığı ve yine
yapıp ettiklerinin görüldüğü ve kaydedildiği belirtilmiş, Rabbimiz bizi yoktan
nasıl var ettiyse yine aynı şekilde diriltmesinin çok doğal olduğundan
bahsetmiştir. Şüphesiz ki Rabbimizin gücü ve sonsuz kudreti her şeye yeter.
Kur’an’ın hikmetinden bahsedilmiş, bunu inkâr edip, Peygamber Efendimize tuzak
kuranlara ceza verileceğinden ve Peygamber Efendimizin bundan hiç
endişelenmemesi gerektiğinden bahsedilmiştir.
KAMER SURESİ: Bu surede kıyametin yaklaştığı vurgulanmış ve
inanmayanların önlerine mucizeler ve örnekler konulmakta, suçluların ve
inananların ahirette nasıl bir muameleyle karşılaşacakları söylenmektedir.
İnkar edenlerin önüne Peygamberimizin mucizeleri konulmuş ve bu surede de kamer
yani ay hadisesinden bahsedilmiştir. İnanmayanlar Peygamberimizden bir mucize
görmüşler fakat ona yine de inanmamışlar ve sihir yapmakla suçlamışlardır.
Bunun üzerine bu surede de inanmayan diğer kavimlerin (AD, SEMUD, NUH
PEYGAMBERİN KAVMİ, LUT VE FİRAVUNUN KAVMİNDEN) başına neler geldiğinden
bahsedilmiş, onlarla aynı hataya düşmemeleri için uyarılmışlardır. Kur’an’a
inanmaları ve Onu düşünmeleri için bizleri uyarmıştır. Daha sonrada inanmayan
ve kendilerini güçlü görenlerin yenilenecekleri müjdelenmiş ve inanmayanların
daha sonra ahirette görecekleri muameleden bahsedilmiştir. Bu gerçekten de
kuranın bir mucizesidir çünkü sahiden de Kur’an-ı Kerimden bahsedilen olay
gerçekleşmiştir. Bu büyük bir mucizedir. İnsanoğlunu düşünerek imana ve inanca
çağırmakta, inananlara mükâfatların olduğu belirtilmektedir. Rabbim şüphesiz
adalet sahibidir.
SAD SURESİ: Bu surede inkar edenlerin uyarı ve öğütlere
kulak vermedikleri ve bu durumda daha önce neler olduğu, nasıl inkar ettikleri
ve bu inkarların ne kadar tutarsız olduğu bildirilmiştir. İnkar edenlerin
Rabbimiz tarafından nasıl cezalandırılacakları bildirilmiştir. Daha önce
gerçeği yalanlayan ve helak olan kavimlerden örnekler verilmiştir.
Peygamberimize Davud peygamber örnek gösterilmiş ve onun gibi güçlü durulması
istenmiştir. İnkar edenlerle iman edenlerin arasındaki fark belirtilmiş, iman
edenleri ne gibi mükafatların beklediği, inkar edenleri ise ne gibi cezaların
beklediği belirtilmiş. Hz. Süleyman, Hz. Eyyüp’ten örnekler verilmiş; Hz.
İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup, Hz. İsmail, Hz. İlyas ve Hz. Zülkif’ten
bahsedilmiştir. İblisin kibrinden ve cennetten nasıl kovulduğundan
bahsedilmiştir. Benim buradan çıkarmam gereken bir sürü ders var aslında. İnsan
dinini anlatıyorsa eğer o konumdaysa güçlü durmalı ve zorluklardan da
kaçmamalı. Hepsinden önce diğer kavimlerin hatalarından ders çıkarmalı ve aynı
yanlışlara düşmemeli. İnkar edenlerinde, iman edip salih amel edenlerinde sonu
ve nereye gideceği apaçık ortadadır.
A’RAF SURESİ: Bu surede öncelikle Peygamberimize Kur’an-ı
Kerimin bizleri uyarmak ve doğru yola çağırmak için ona indirildiği belirtilmiş
ve sonrasında bizlere seslenilmiştir. Bizlere öğütlere uymamızı ve doğru yola
gitmemiz için uyarıda bulunulmuştur. Daha sonra Rabbimizin bize ne kadar
yakında olduğu söylenmiş ve bir gün peygamberlerin de, bizlerin de sorguya
çekileceği belirtilmiştir. Tekrar eski kavimlerden örnekler verilmiş onlar gibi
hataya düşmememiz için uyarıda bulunulmuştur. Tekrar iblisin cennetten
çıkarılmasından bahsedilmiştir. Hz. Adem ve Hz. Havva’nın şeytanın vesvesesiyle
yasağı çiğnemeleri ve dünyaya gönderilmeleri anlatılmış ve insanoğlunun bundan
örnek almasını ve Rabbimize kulluk etmesi gerektiği bahsedilmiştir. Şeytanın
bizi kandırmak istemesi ve bizimde buna kesinlikle kanmamamız gerektiği,
şeytana nasıl cevap vereceğimiz belirtilmiştir. Bu surede bize israf etmememiz
gerektiği, namazı temiz ve güzel kıyafetlerle kılmamız gerektiğini emretmiş ve
kötülüğü, günahı, sınırı aşmayı, şirki haram kılmıştır. Ecel kavramından
bahsedilmiştir. İnanan ve inkar edenlerin eceli nasıl karşılayacaklarından
bahsedilmiştir. Onların ahiret hayatlarının arasındaki farklardan
bahsedilmiştir. HZ. Nuh, Hud, Salih,
Lut, Şuayb peygamberlerden ve onların kavimlerinden örnekler verilmiş,
bunlardan ders çıkarmamız emredilmiştir. Hz. Musa peygamber ve firavunun
olayından bahsedilmiş, inanmayanların ve inkar edenlerin başlarına nasıl
musibetlerin geldiği anlatılmıştır. Hz. Musa’nın inan kavminden ve başlarından
neler geçtiği anlatılmıştır. Bize burada yapmamamız gereken şeylerden,
sakınmamız gerekenlerden bahsedilmiştir. Bu olay anlatılarak yeniden inanan ve
inkar edenlerin sonlarının farkından ve inanların mükafatlandırılmalarından
bahsedilmiştir. Bu olaylar örnek gösterilerek Rabbimizin emirlerine uymamız
gerektiğinden ve uymadığımız yada uyduğumuz taktirde başımıza nelerin
geleceğinden bahsedilmiş. Boş bahanelere sığınmayıp Rabbimize inanmamızı, onun
emirlerine koşulsuz şartsız girmemizi emretmektedir. Kur’an-ı Kerim’i ve
Peygamberimizi yalanlayanlara çok çetin cezaların olduğu akıllarını kullanarak
doğru yolu bulmaları gerektiği söylenmiştir. Kıyametten bahsedilmiş,
Peygamberimizin Allah’ın bir elçisi olduğu ve daha fazlasını bilmesine imkan
olmadığı belirtilmiştir. Peygamberimize inanmayanlara karşı nasıl bir tavır
içinde olması gerektiği vurgulanmıştır. Bizlere Kur’an-a duymamız gereken saygı
hakkında bilgi verilmiş, Rabbimize nasıl iyi bir kul olmamız gerektiği açıkça
belirtilmiştir.
CİN SURESİ: Bu surede insanoğlunun gözle göremediği
varlıklar cinler hakkında bilgi verilmekte, Allah’ın varlığı, birliği, kudreti
hatırlatılmaktadır. Rabbimiz Cinlerinde insanlar gibi ikiye ayrıldığını,
bunların inananlar ve inkar edenler olduklarını, aynı zamanda tıpkı insanlar
gibi hesaba çekileceklerini bildirmiştir. Yalnızca Rabbimize yalvarmamız,
yalnızca O’ndan istememiz gerektiği çünkü sonsuz ihsan ve kerem sahibinin O
olduğu belirtilmiştir. Benimde buradan çıkarmam gereken sonuç şüphesiz ki
budur.
Bu ödevle
birlikte gerçekten çok şey öğrenmiş oldum. Öğrendiklerimin dışında kafamda
oturmayan çoğu şey yerine yerleşmeye başladı. Kur’an-ı Kerim’i
hem nüzul sırasına göre hem de Peygamber
Efendimizin hayatını okumak ne zaman ne olmuş hangi sure neden dolayı inmiş,
olayların ve surelerin iniş sırası birbiriyle uyum sağladıkça sanki bir binanın
temelinin yavaşça yerine oturduğunu hissettim. Ben düz lise sayısal çıkışlıyım
ve doğruyu söylemek gerekirse bu zamana kadar oturmamış birçok şey vardı. Bu ödevle
birlikte çoğu yerine oturmaya başladı. Tabi ki hepsini hallettim diyemem ancak
nerden başlasam benim için kâr. Ve çok şükür bu ödev bana bir sürü şey
kazandırdı. Bilgim arttı.
Bildiklerimi
oturttum. Hepsinden önemlisi bilmediğim ve eksik kaldığım birçok konuyu fark
etmemi sağladı.
Çok içten
teşekkür ediyorum.
ŞEYMANUR ŞEKER
N:12070335
Medenî diye boşuna denilmemiş bir devletin var olabilmesi için onun bir anayasasının olması gerek İsalm'ın da anayasal kıvamdaki hükümleri ortaya konuluyor.
Haram, kısas, affetmek,içki içmek, zina yapmak,miras bölüşmek, örtünmek, iftira mes'elesi, savaşlar ve ganimet, münafiklar karşısında tutum, İlim ehl-i, ibadet, ahlak...
Artık bir devletiz ve hitap edebilidiğimiz kesim var, ehl-i kitaptan olan insanlarla bir arada yaşıyoruz. Tutumlarımız, davranışlarımız neye göre şekillenecek? Ayetler döneme hitap ediyor.
Münafıklık diye bir terim geçmiyordu Mekkî Sûrelerde ama Medenî Sûrelerde var. Çünkü kalple iman etmeyen kimseler var artık toplumda...
Ümmügülsüm AKSOY/12070024
Varoluşumun bende uyandırdığı inancın ne olduğunu keşfettim. İçime dönüp konuştum; Allah, Vahiy ve Ben!
Kendimi öğrendim.Ne kadar değerli olduğumu.
Yaşadığım hayatın ahiretim için ne büyük nimet olduğunu
İmtihanlarımın aslında imanım olduğunu
Hayatımın 'VAHİY'le bütünleşen bir anlamı olduğunu öğrendim.
Allah'ın 'Oku!' diye vahyetmesi üzerine okudum.
Okudum - düşündüm- idrak ettim ve yaşamaya karar verdim.
Annem babam yaşadığı için değil; Kur'an bana hitap ettiği için Allah bana olan sevgisini vahiyle bildirdiği için..
Ümmügülsüm AKSOY/12070024
Öğrendiğim o kadar çok şey var ki hangisinden başlasam
bilemiyorum. Aslında ne öğrendiğimden daha çok neleri öğrenmem gerektiği daha
çok önemli benim için. Evet öğrendiğim birçok şey oldu. Ancak en önemlisi
DAHA ÖĞRENMEM GEREKEN BİRÇOK ŞEYİN BULUNMASI
GİDİLECEK ÇOK YOLUN
OLDUĞU
BİLDİĞİM SANDIĞIM ŞEYLERİ NASIL DOĞRUYA ÇEVİRECEĞİM
ASLINDA DOĞRULARIN NE OLDUKLARI
HAYATA BAKIŞ AÇIMLA RABBİME, DİNİME BAKIŞ AÇIMIN PARALEL
OLMASI
YAŞANTIMIZDAKİ BİRÇOK ŞEYİN İÇİÇE OLMASININ AYNI ZAMANDA
DİNİMZDE DE BİRÇOK ŞEYİN İÇİÇE YANİ HOMOJEN OLMASIYLA BAĞLANTILI OLDUĞU
KUR’AN-I KERİM’DE YAŞANTIMIZDAN BİRÇOK ÖRNEK BULUNDUĞU VE
BİZİM BUNLARI FARKETMEMİZLE NASIL BİR FERAHLIĞA ULAŞACAĞIMIZ
KUR’AN-I KERİM NEDEN ÖRNEK, BİZE NE YARARI VAR, ONUNLA NASIL
BÜTÜNLEŞEBİLİRİZ, ONU NASIL HAYATIMIZA KATARIZ VE ONUNLA HAYATIMIZI NASIL
ANLAMLANDIRABİLİRİZ
BİZİM İÇİN HAYATTA ASIL OLAN NE, ÖNCELİKLERİMİZ NELER,
BUNLARI NASIL FARKEDEBİLİRİZ
SEN DİLİYLE DEĞİL DE BEN DİLİYLE KONUŞMAMIZ GEREKTİĞİ
DİNİMİZİ ANLADIĞIMIZDA ASLINDA İNSANLARI ANLADIĞIMIZI,
İNSANLARI ANLADIKÇA DA KENDİMİZİ, FITRATIMIZI ÇÖZDÜĞÜMÜZÜ ÖĞRENDİM.
İşte benim bütün bunları fark etmemi ve öğrenmemi sağladı. Müteşekkirim
hocam.
DUHA SURESİ : BU SUREDE RABBİMİZ PEYGAMBER EFENDİMİZE SESLENMİŞTİR. RABBİNİN RASULÜNÜ TERK ETMEDİĞİNDEN BAHSETMİŞTİR. MUHAKKAK AHİRET DÜNYADAN DAHA HAYIRLIDIR. YETİM OLANLARA ŞEFKATLE YAKLAŞMAM GEREKİR . BANA SORU SORULDUĞUNDA ONA AZARLAYARAK DEYİL TEVAZÜ HALİNDE KARŞILIK VERMEM GEREKİR . VE BEN KURAN-I KERİMİ VE PEYGAMBERİMİ ÖRNEK ALAN BİR MÜSLÜMAN OLARAK RABBİMİN NİMETLERİNİ ANLATMALIYIM .
İNŞİRAH SURESİ :BU SUREDEDE YUKARIDA OLDUĞU GİBİ PEYGAMBER EFENDİMİZE SESLENİLMİŞTİR . ALLAHU TEALA PEYGAMBER EFENDİMİZİN YÜKÜNÜ HAFİFLETMİŞ VE ŞANINI YÜKSELTMİŞTİR . MUHAKKAK HER ZORLUĞUN YANINDA BİR KOLAYLIK VARDIR. BENİM BU ZORLUĞA SABRETMEM GEREKİR . RABBİM BOŞ DURMAMI SEVMEZ VE BEN SADECE RABBİME YÖNELMELİYİM .
ASR SURESİ : BEN SALİH AMELLER İŞLEYİP İNSANLARA HAKKI VE SABRI ÖĞÜTLERSEM KURTULUŞA ERENLERDEN OLURUM .
ADİYAT SURESİ : İNSAN RABBİNE KARŞI NANKÖRDÜR VE MAL SEVGİSİ ONDA ÇOKTUR . BEN RABBİMİN BANA VERDİĞİ NİMETLERE KARŞI ŞÜKRETMELİYİM . DÜNYALIKTAN VE MAL SEVGİSİNDEN UZAK DURMALIYIM KIYAMET GÜNÜ KABİRDEKİLER DİRİLTİLECEK VE BEN O GÜN PİŞMAN OLMAMAK İÇİN BU DÜNYADA DİKKAT ETMELİYİM ÇÜNKÜ RABBİM BANA UYARICI GÖNDERDİ .
KEVSER SURESİ : PEYGAMBERİME BUĞUZ EDEN ONA SOYU KESEK DİYEN KİŞİNİN SOYU KESİK OLACAKTIR . BEN RABBİMİN BANA VERDİĞİ NİMETLERE KARŞI ONA ŞÜKRETMELİYİM VE NAMAZIMI KILMALIYIM .
TEKASÜR SURESİ : EĞER BU DÜNYADA ÇOKLUK KURUNTUSUYLA YAŞAYIP TÜRLÜ GÜNAHLAR İŞLERSEM YERİM CEHENNEM OLACAK . VE BANA BU DÜNYADA VERİLEN NİMETLERİN HESABI AHİRETTE SORULACAK . BU YÜZDEN DAİMA ŞÜKREDİP NANKÖRLÜK ETMEMELİYİM .
MAUN SURESİ : DİNİ YALANLAYANLAR YETİME İTİP KAKARLAR VE YOKSULU DOĞURMAZLAR NAMAZLARINDA GÖSTERİŞ YAPARLAR VE YARDIMI SAKINDIRIP ZEKATIDA VERMEZLER . BEN BU DAVRANIŞLARDAN KAÇINMALIYIM ŞÜPESİZ ALLAH TEK İLAHIMIZDIR . SADECE ONA YÖNELİP NAMAZIMI DOS DORU KILIP ZEKATIDA VERMELİYİM .
KAFİRUN SURESİ : DİNDE ZORLAMA YOKTUR . BİR İNSANIN ZORLA DİNİ DEĞİŞTİRİLMEZ . HERKESİN DİNİ KENDİNEDİR . FAKAT HAK DİN İSLAMDIR VE BEN BU DİNDE OLMAYAN İNSANLARI BU DİNE ÇAĞIRMAKLA SORUMLUYUM .BENİM GÖREVİM SADECE UYARMAK . HİDAYET ALLAH'TANDIR .
FİL SURESİ : BURADA KABEYİ YIKMAK İSTEYEN EBREHENİN NASIL HELAK OLUNDUĞUNDAN BAHSEDİLİYOR . ŞÜPHESİZ DİNİM SAHİPSİZ DEYİLDİR . KABE SAHİPSİZ DEĞİLDİR . ONUN KORUYUCUSU
FELAK VE NAS SURELERİ : BU SURELERDE CİNLERDEN ŞEYTAN VE İKİ AYAKLI ŞEYTANLARIN VES VESELERİNDEN BAHSEDİLMİŞTİR . MUHAKKAK ŞEYTANIN AMACI BENİ YILDIRMAKTIR . BUNLARIN HEPSİNDEN YERİ GÖĞÜ YARATAN RABBİME SIĞINIRIM . SIKILIĞIMDA NAZARDAN KORUNUP ŞEYTANIN VESVESİNE YENİLMEMEK İÇİN BU SURELERİ OKURUM . BU RABBİMİZİN BİZE BİR LUTFUDUR.
İHLAS SURESİ : RABBİM BİRDİR . HİÇ BİRŞEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR . HEPİMİZ ONA MUHTACIZ . O HİÇBİRŞEYE DENK DEĞİLDİR .BENİM İHTİYACIM OLDUĞUNDA SADECE RABBİME YÖNELİRİM .
NECM SURESİ : RABBİM DİLEMEDİKÇE KİMSENİN ŞEFATİ KİMSEYE FAYDALI DEĞİLDİR . RABBİMDEN YÜZ ÇEVİRMEMELİYİM . DÜNYALIĞA DALANLARLA BİR OLMAMALIYIM .RABBİM HİDAYETE ERENEDE SAPITANLARIDA İYİ BİLİR .
ABESE SURESİ : İNSANLARA DIŞ GÖRÜNÜŞLERİNE MUAMELE ETMEMELİYİM . RABBİM BENİM İÇİN ÇOKCA NİMET VERMİŞTİR . ONA NANKÖRLÜKLE YAKLAŞIRSAM ZİYAN OLURUM . ŞÜKRETMELİYİM BENİ YARATAN BANA NİMETLERİ VEREN ODUR . KIYAMET GÜNÜ PEK ŞİDDETLİDİR . ANA OĞULDAN BACI KARDEŞTEN KAÇAR . O GÜNE VARMADAN HAZIRLIĞIMI İYİ YAPMALIYIM .
KADİR SURESİ : KADİR GECESİ KURAN-I KERİM İNMİŞTİR VE BİN AYDAN DAHA HAYIRLIDIR . MELEKLER O GÜNDE YERE İNERLER . O GÜN İNSANLAR İÇİN BİR ESENLİKTİR VE SELAMETTİR.
ŞEMS SURESİ : ŞÜPESİZ GÜNEŞİ AYI VE HER ŞEYİ YARATAN ALLAH'TIR . GEÇMİŞİMDEN DERS ALIP GELECEĞE SAHLAM ADIMLAR ATMALIYIM Kİ O DİN GÜNÜNDE REZİL OLMAYAYIM .
BURUC SURESİ : BURDADA GEÇMİŞİMDEN BANA İBRETLER VARDIR SALİH AMEL İŞLERSEM ALTINDAN IRMAKLAR AKAN CENNETLER VADEDİLDİ BANA . AMA TAM TERSİ OLURSA CEHENNEMİN ATEŞİ BENİM İÇİN HAZIRLANIR .VE O ÇOK ŞİDDETLİDİR . RABBİM ARŞIN SAHİBİ VE DİLEDİĞİNİ YAPAR KİMSE KİMSE ENGEL OLAMAZ.
TİN SURESİ : RABBİM BENİ EN GÜZEL BİÇİME YARATMIŞTIR. AMELLERİMLE İNSANLIĞIN EN ÜST DERECESİNE ÇIKARIM VE YİNE YAPTIKLARIMLA HAYVANLARIN EN AŞŞASINA İNERİM . BU BENİM ELİMDEDİR . RABBİM HÜKÜM VERENLERİN EN İYİSİDİR .
KUREYŞ SURESİ : RABBİM BANA NİMETLER VERDİ . BENİ AÇLIKTAN DOYURDU VE KORKUDAN EMİN KILDI . O KABENİN SAHİBİ RABBİME KULLUK ETMELİYİM .
KARİA SURESİ : AHİRETTE AMELLERİM TARTILDINDA EĞER AĞIR GELİRSE KURTULUŞTAYIM . EĞER HAFİF OLURSA YERİM ATEŞTİR.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
FUSSİLET
Surede Kur'an'ı kabullenmeyenlerin başına gelenler ve batıla ısrar edenleri bekleyen felaketler anlatılmıştır.Oysa Kur'an'ı Kerim insanları hem manevi hem de ahlaki yönden tam anlamıyla geliştiren ve hayatımızı hakkıyla yaşamamızı sağlayan bir vesiledir.
ŞURA
Hayatımzda karşılaştığımız hiç birşey tesadüf değildir,hepsi Allahı'ın istemesiyle olmuştur.Karşılaştığımız sınavlar karşısında Allah'a yönelmeli ve iradeli bir tavır sergilemeliyiz.Böyle davranışlarda bulunan insanlar dünya hayatında da mutlu olacaktır,ahiret hayatında da.
ZUHRUF
Allah'ın insanlar için gönderdiği en önemli nimetlerden birisi Kur'an diğeri Peygamber'dir.Kur'an'ı Kerim insanların anlayabilmesi için apaçık gönderilmiş ve bir de klavuz olarak Peygamber verilmiştir.Bu yolda Peygamber'imiz bir çok zorluklarla karşılaşmış ve muattap olduğu kişiler şeytana inananlar olmuştur.Günümüzde de insanlar şeytanın oyunlarına çabuk kapılmış ve doğru yoldan uzaklaşmışlardır.
DUHAN
Allah birdir ve yaratıcı olan odur.Peygamber ise onun hem kulu hem de elçisidir.Başta firavun Allah'a inanmamıştır ve helak olanlardan olmuştur.Sonraları ise insanlar Kur'an'a ve peygamber'e inanmamışlardır ve şeytanın kölesi olmuşlardır.İşte bu gözü kör olanlar cehenneme gidecekleri gün anlayacaklar ki hakikat önceden de belliydi ancak son pişmanlık fayda vermeyek.
CASİYE
Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük yapanlar her zaman ziyanda olanlar olmuştur.Kıyamet günü geldiğinde nankör olanlar cehennem azabıyla cezalandırılırken şükür sahibi olanlar sonsuz cennet mutluluğuna erişecektir.
AHKAF
Casiye Suresi'nin devamı niteliğinde olan surede dikkatleri çeken anne-baba hakkıdır.Bir insan evladı için verilen en büyük nimet anne ve babasıdır.Ahiret mutluluğunu tatmak isteyen herkes anna ve baba hakkını gözetmeli bütün nimetlere karşı şükür etmelidir.
ZARİYAT
Cennet ve cehennem oraya gidecekler için haktır ve dünyada yaptıklarının karşılığıdır.Gecelerini ibadetle geçiren,malından fakire de ayıran,hakkı gözeten herkes cennet nimetlerine de sahip olacaktır.
GAŞİYE
Allah yarattıkalarını insanlara önce nimet sonra ibret için yaratmıştır.Dağlar,denizler,gök hepsi birer nimet olmakla beraber ibretliktir.İnsanların inanması için onlara gösterilmiştir.Peygamber ise sadece yol gösericidir ve zorlayıcı değildir.Sorgulayıcı olan yalnızca Allah'tır.
NAHL
Allah vardır ve tektir.Herşeye gücü yetendir.Mükemmel bir şekilde düzeni oluşturan O'dur.Çevremize milyonlarca sebebi sunan da O'dur.Bir bal arısını bile unutmayan ona her gün yolunu tarif eden de O'dur ki bizleri nasıl merhametinden mahrum bıraksın.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
NUH
Allah herşeyin sahibi ve yöneticisidir.İnsanlara da birçok nimetler sunmuştur.Fakat o nimetlere göre değil ibadetlere ve şüküre göre değerlendirme yapacaktır.Dünyada sahip olduklarımızdan dolayı Allah'a isyan etmemeli ve bolca şükür etmeliyiz.Çünkü;bağışlayıcı olan odur.
İBRAHİM
Surede imanın temel konularına değinilmiştir.İman ve ibadet içiçedir yani iman olmadan ibadet olmaz.Yaptığımız iş her ne olursa olsun Allah rızası için olmalıdır ki ilahi mutluluğa sahip olalım.
ENBİYA
Her peygamber geldiği kavmine Allah'ı anlatmış ve onları doğru yola davet etmiştir.Fakat;onlar inanmamış ve alay etmişlerdir.Allah ise peygamberleri yalnız bırakmamış ve onları yine kendi dualarıyla ve Allah'a sığınmalarıyla kurtarmıştır.İnsan hayatı sonsuz değildir elbette bir gün bütün insanlar bu dünyadan ayrılacak.Önemli olan bu dünyadayken Kur'an'ı yoldaş edinip Allah rızasını gözetmektir.
MÜ'MİNUN
Müşrikler inanmama konusunda gayet ısrarcıdırlar ve bu sure son uyarı niteliğindedir.İnanmayaların sonunun ne olacağı gayet açıktır.Onlar hak ettikleri gibi kendilerini cehennemde bulacaklardır.Müminler ise zafere ulaşan taraftır ve Allah her zaman onlarn yanındadır.
SECDE
Alemler için Allah birdir ve secde edilecek tek varlık O'dur.Secde etmek demek;boyun eğmek,itaat etmek demektir.İnsanlar muhtaç olduğu şeye boyu eğerler bizlerin de muhtaç olduğu tek varlık Allah'tır ve ondan başkasına secde etmeyiz.O'na olan sevgimizi ve muhtaçlığımızı daima belli etmeli ve ondan af dilemeliyiz.
TUR
Hak olan işe batıl yaklaşamaz.Fakat;şeytana uyanlar Peygamber'i yalanladı ve insanları batıl olana sevk ettiler.Ancak;Allah hiç bir zaman haklının ve hak dostunun yanından ayrılmaz ve onları korur gözetir.Dünyada fırsatını bulup gerçeği yalanlayanlar,iftiracılar ahirette cezaların en şiddetlisiyle karşılaşacaktır.
MÜLK
Allah varolanlar içinde en mükemmel ve en kusursuz olandır.Söylediği ve vaatettiği hiç birşeyde yanlışlık ve eksiklik yoktur.Fakat;Günahkar insanoğlu bir çok şeyi yalanladığı gibi ahiret gününü ve sonradan dirilmeyi de yalanlamıştır.Farkında değillerdir ki o gün geldiğinde hepsi pişman olup af dileyecek fakat Allah herkese hakkı olan gibi muamele edecektir.
HAKKA
Allah bu surede de inkarcıların hallerinden bahsediyor.Kıyamet günü bir çok insan tarafından inkar edildi,fakat;onların başına gelecekler Ku'an'da açıktır.Yine bu açıklığa rağmen inanmayanlar kıyamet günü gelince pişman olacaklar fakat bir önemi kalmayacaktır.İnanıp Allah yolunda olanlar ise mutluluğa erişecektir.Allah haklı ile haksızı asla bir tutmaz,kimsenin hakkını da kimsede bırakmaz.
ME'ARİC
Allah O'nunla beraber olanı asla yarı yolda bırakmaz,inatçılardan eylemez,inkarcılarda da hakkını bırakmaz.Böyle bir yaratıcıya sahip olduğumuz için ne kadar şükür etsek az gelir.İnsan hayatı bu dünya ile sınırlı değildir,asıl hayat ahirettedir.Kıyamet günü geldiği vakit Allah bizleri utananlardan eylemesin.
NEBE
Allah bizlere bir çok nimet vermiş ve bizleri en şerefli varlık yapmıştır.İnsanın kendini daha da şereflendirmesi ve diğer varlıklardan farklı olması ancak ibadet ve Allah'a karşı olan şüküryle olur.Çünkü;bu hayat burada son bulmayak,bu dünyada ne kadar nimete sahipsek ahirette o kadar çok sorguya çekileceğiz.
NAZİ'AT-İNFİTAR-İNŞİKAK
İnsan nefsi her an yanlışa kaymaya müsait bir durumdadır.Fakat;imanlı ve Allah'a tam anlamıyla bağlı olan insanlar doğru yoldan sapmazlar ve hesap günü geldiğinde yüzü kızaranlardan olmazlar.Dünyada sapkınlık yapmayanlar bilirler ki Allah öteki dünyada onları yüzlerine gülecektir.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
MEKKİ DÖNEM SURELER
Mekki Sureler,Mekke'de inen surelerdir.Genel konu olarak inanç ve ahlak merkezlidir.Genellikle ayetler kısadır,ancak muhtevası geniştir.Üslup olarak ise;canlı,hareketli,vurgulu,şiirsel ve vicdanı etkileyici,duygu,düşünce ve tefekkürü harekete geçirici özelliklere sahiptir.Mekki Surelerde tevhid düşüncesinden bahsedilip körükörüne bağlanılmaması gerektiği vurgulanmıştır.Bu durumlarla alakalı ibret verici misaller yer almaktadır.Tevhid açısından önemlilik arz eden geçmişten ibret alma Mekki Surelerin en belirgin özelliğidir.Bu konuda geçmişte helak olan kavimlerden sık sık bahsedilmiş ve açık bir tehdit ortaya konulmuştur.Mekki Surelerde tebliğde bulunacak kişilerin nasıl davranması gerektiği ve bu kişilerin bu dünya için değil Allah rızası için varoldukları belirtilmiştir.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
MEDENİ DÖNEM SURELER
Kur'an'ın Medine Dönemindeki muattap olduğu kişiler tam anlamıyla kendini Allah'a adayan kişilerdir.Böyle bir topluluğa hitap eden bir üslubun eğitici ve öğretici oluşu yadırganmaz güzelliktedir.Verilen bilgiler uzun uzundur ve konular detaylı bir şekilde aktarılmıştır.Mekke Dönemindeki vicdana hitap eden ayetler Medeni Dönemde ise akla ve iradeye hitap etmiştir.Mekki ayetler göre biraz daha özel konulara değinilmiştir.Önemli konulardan biri de cihaddan bahsetmesidir.Bilindiği gibi Mekke Döneminde müşriklere karşı silahlı bir mücadeleye izin yoktu.Ancak;Medine döneminde inen ayetlerle cihada izin verilmiştir.Müslümanların zafere sahip olacakları açıkca bildirilmiştir.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
YATMAYLA KALKMAYLA İSLAM OLUNMAZ
İyiliği emret doğru sözlü ol
Gülyağı kokmayla İslam olunmaz
Okuyup araştır ilim ile dol
Kafadan sıkmayla İslam olunmaz
Zalimin zulmüne ortak olursak
Düşenin saçından biz de yolarsak
Kul hakkı alarak huzur bulursak
Takkeyi takmayla İslam olunmaz
Yalandan dolandan medet umarsak
Haksızlığa karşı gözün yumarsak
Haramı görünce hemen tumarsak
Yiyip de bakmayla İslam olunmaz
Bilgiye değer ver alime hürmet
Söz seni yüceltir yapmazsan gıybet
Hurafeler sende görürse kıymet
Mumları yakmayla İslam olunmaz
Komşumuz çaresiz kulak tıkarsak
Önemsiz işlerden gönül yıkarsak
Anneye babaya bakmaz bıkarsak
Kabeye bakmayla İslam olunmaz
Dedemiz nenemiz Müslüman dersen
İnançsız yaşayıp ortaya sersen
İnananı yobaz irtica görürsen
Nifak sokmayla Müslüman olunmaz
Mekke'den bin dönüm olsa da arsan
Kafana bir tomar sarık da sarsan
Gösteriş uğruna beş vakit dursan
Yatmayla kalkmayla İslam olunmaz.
Okuduğum sureler şu konular çerçevesinde gelişti:
-dine karşı samimiik
-toplumiçi yardımlaşma
-Allahın varlığı
-Allahın insanların her halinden haberdar oluşu
-kıyamet,ahiret günü
-insan iradesi
-iman ve salih amel
-ilahi dinlerin aynı esasa dayalı olması
-insanların Allah katında eşit olması.
DUHA:Allahın peygamberimizi teselli eder ve onun üzerindeki bazı nimetleri hatırlatır.ona müjdeler verir.Allah rasulüne ahirette verilecek olan evrensel şefaaat makamına onun bütün müminleri özellikle koendi ümmetinin müminleri hakkında şefaat edeceğine değinilmiştir.
İNŞİRAH:duha suresi ile aynı konular üzerinde durulmuştur.ayriyeten peygamberimizi göreve teşvik vardır.
ASR:sure peygamber efendimizin dönemi ve kıyamete kadar gelecek olan ve onun zamanı olan dönem özellikle de bu dönemin çok yoğun ve önemli olaylarla yüklü olan kısmıvmanalarını çıkardım.
ADİYAT:Allahın insanların her yaptığından haberdar olduğu ikazında bulunur.özellikle inkarcılarda bulunan nankörlük ve bencillik gibi bir takım olumsuz tavırlara dikkat çekilir.
KEVSER:surede Allah rasulüne gittikçe artacak temiz bir nesil dahil olmak üzere dünyada ve ahirette pek çok hayır verileceğini buna karşılık ona düşman kesilip sıyu kesik diyenlerin ise hem soy hem hayır itibari ile kesik olacaklarını bildirmiştir.
TEKASÜR:sure dünyalığa sahip olma ve bunlarla övünme yarışının sonuçlarına karşılık insanları ikaz eder.
MAUN:dinin aslı rükünlerinde samimi olma toplum içi yardımlaşmanın önemini vurgular.
KAFİRUN:Allah rasulüne ve dolayısıyla bütün müminlere inkarcılar karşısında imanlarında sağlam ve sabit olma çağrısında bulunmakta.kafirleri imana zorlayamayacaklarını belirtmektedir.
FİL:Allahın dinine karşı düşmanlık konusunda ikazda bulunur.
FELAK/NAS:İnsanların şeytan ve benzeri varlıklara karşı maruz kalacağı her türlü kötülükten Allaha sığınılması gerektiğini öğretir.
İHLAS:Allahın varlığından ve onun birkaç özelliğinden bahseder.
NECM:peygamberimiz bu sureyi mekkede hem müşriklere hemde müslümanlara okumuştur.sure kuran karşısında tavırlarından dolayı müşrikleri uyarır.ayrıca tebliğ edilen dinin uydurulmıuş bir din olmadığını anlatır.
ABESE:herkesin Allah katında eşit olduğunu kimsenin kimseden üstün olmadığından bahseder.
KADİR:Kadir gecesini faziletinden ve bu geceyi ihya ile niyaz etmemin önemi anlatılır.
ŞEMS:İnsan iradesinin hem iyiyi hemde kötüyü kabul edebilecek yapıda olduğunu söyleyerek insanları iyiliğe çağırıp kötülükten uzak durmasını ister.
BURUC:sure müminlerin maruz kaldığı işkencelerle onları bekleyen güzellikler hakkındadır.
TİN:sure hangi resul getirmiş olursa olsun ilahi dinlerin aynı esaslara dayandığını insanın kurtuluşunun iman ve salih amelde olduğunu hatırlatır.
KUREYŞ:Allahın kabeden dolayı mekkeyi emin kılmasını ve halkını sürekli koruması mekke halkına hiçbir zaman açlık axabı çektirmediğini anlatır.
KARİYA:ahiret gğnüne ve kıyametin dehşetine,dünyada işlenen amellerin neticelerine dikkat çeker.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
KAZANIMLAR
Bir dönem boyunca meal okuyup sureleri kendimize göre yorumladık.Ben daha önce Kur'an'a bu kadar yakın olmamıştım.Hatta bildiğimi düşündüğüm ama bilemediğim bir çok konuyu öğrendim.Bunun yanı sıra yanlış bildiklerim de aydınlandı.Meal okurken düz bir mantıkla ilerlemedim derste işleniş şeklinden tutup Peygamberimizin hayatını da içine katarak okudum.Sonucunda ise aslında bir Müslüman olarak ne kadar eksik olduğumu,bir öğrenci olarak da ne kadar yanlışlıklar yaptığımı gördüm.Bu sayede yaşanmış olaylara daha değişik ve daha geniş bir çerçeveyle bakmayı öğrendim.Bu ödevi hazırlarken sadece Meal üzerinden gitmedim.Bir çok farklı kaynaktan,derste işlediğimiz konulardan,arkadaşlarımın yazdıklarından faydalandım.Sonucunda da büyük bir derya olan İslamın incisi Müslümanları ve Müslümanlığı daha derinden tanıyıp daha derinden yaşadım.
seda koç
bu dönemdeki ayetler inançla ilgili ayetlerdi. sabrı şükrü teslim olmayı itaat etmeyi öğretti. Her konuda Allah'a bağlanmayı işittik ve itaat ettik kaidesine uyarak yaşamayı ilke edineceğim inşallah. bu önemde islam dini bütün olmayı inancı esas almıştır. mesela kafirun suresi müddesir suresi örnek olabilir
seda koç
bu dönemde bazı şeyler yerleştiği için ibadet daha çok ön plandadır. mekke döneminde müşriklerle savaşılmış fakat bu dönemde nefis mücadelesi olmuştur. Bizde şuan rahatken nefsimizi adam etmeliyiz. inen ayetler peygamber efendimizi (s.a.a.) yönlendirmiştir. bu dönemde de ibadet ahlak ile ilgili ayetler indiği için peygamber efenmizin(s.a.s.) hayatında bunun örneklerini görüyoruz ve efendimizin(s.a.s) hayatını daha iyi anlıyoruz.O (s.a.s.) yürüyen Kuran idi.
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA...
ALAK SURESİ:
Artık yeryüzüne zamanın çürütemediği,nurunun hiç
sönmediği,insanlık var oldukça hayatı anlamlandıracak olan yönümüzü ve
kanunlarımızı belirleyen ilahi kitabı inmiştir ve bu ilahi kitabın ilk
suresidir alak suresi ve çok manidardır ki ilk emrimiz oku dur. akabindeyse
öğrenimimizin kaynağına değiniliyor kaynağımızsa hiç şüphesiz yüce
yaradandır.cömert,kullarını seven ve ihsan sahibi rabbimiz ilk suresinde
dönüşümüzün yine ona olacağını bu dünyadaki hareketlerimizi ve yaşamımızı bu
bilinçle yaşamamız gerektiğini hesab gününün ağır olacağını bizlere
bildirmiştir.
Bu anlamları göz önüne aldığımda ise güncel şu sonuçları
çıkarıyorum; hayatımın her alanında allahın adıyla okumalıyım yemek yerken
allahın adını okuyarak yemeli, evden çıkarken allahın adıyla okuyarak
çıkmalıyım.ilim alırken aldığım ilimden nasiplenmek için allahın adıyla
okumalıyım yine.yani hayatımı devamlı bi okumayla anlamlandırıp yaşamalıyım ve
hiç bi zaman kendimi yeterli görmemeliyim ve kibire kapılmamalıyım...
KALEM SURESİ;
Kaleme ve onun satır satır yazdıklarına yemin edilmesi bunların
değerlerini bize göstermek ve biz insanları bunlara yöneltmek için
olabilir.kalem suresinde genel olarak peygamberin ahlakından bahsedilmiş.onun
ahlakı övülmüş ve bizlere de örnek olması gerektiği söylenmiştir.müminlere o
dönemde yapılan işkencelere sabretmesi tavsiye edilmiş ve bunun neticesinde
cennetle müjdelenmiştir.bizler haysiyetli ve şerefli davranmalı ,insanları
sürekli eleştirmememli ve yumuşak huylu nazik müminler olmalıyız.
MÜZEMMİL SURESİ;
Bu sure bizlere örnek olması için peygamberin ibadet
yaşamından söz etti.günümü ve gecemi nasıl tayin etmem gerektiğini
söyledi.rabbim bana ağır yükler yüklemediğini söylüyor.beni sevip düşündüğünü
söylüyor.bu yüzden kurandan kolayıma geleni okumamı ve gecemin bır kısmında
ibadet etmemi istiyor ve bunun aslında göründüğü kadar zor olmayacağını
anladım.Allahın mükafatından daha büyük bir mükafat olamayacağını söyleyip
kıyamet gününden korkup sakınmamı söylüyor.
MÜDDESİR SURESİ;
Bu sure şimdiye kadar okuduğum 3 surenin bileşimi
niteliğinde.kuranın birbiri içine ne kadar geçtiğini bi kere daha
gördüm.aslında şunu anladım ki elimden geldiği kadar yoksula yardım etmeliyim
belki de bi çocuğun kalbini kazanarak yaparım belki başka türlü ama kesinlikle
yardım bağlarını koparmadan sevgiyle iyilikle yapmalıyım.Örf ve adetlerle değil
de Kuranın değerleriyle yaşamalıyım.ölüm beni yakalamadan nefsimi
arındırmalıyım.
FATİHA SURESİ
Fatiha suresi kuranın kalbidir.bu sure rahman ve rahim olan
allaha bi yakarıştır.kendime ve tüm müslümanlara duadır.rabbe şükürdür fatiha
suresi.fatiha suresi dinimizin direği olan namazın direğidir...
TEBBET,TEKVİR,ALA,LEYL,FECR SURELERİ
KIYAMET
SURESİ
İnsan kendini
başıboş bırakıldı mı zanneder.(36)
Bu sureden
anladıklarım; Ben dünyaya başıboş gezmek için gönderilmedim, bir sebebim var ve
bu yüzden kıyamet kopacak bu yüzden aldığım her nefesin hesabı sorulacak.
Yalanlarsam ayetleri sonum felaket olacak eğer iman edip, secde edersem de
kurtuluşa ererim. Secdenin önemini bir kere daha kavradım. Sure mekki KURAN
daha yeni hayatlara nufüz ediyor ama şimdiye kadar bu kaçıncı secde emredilen
ayet!!!
Kıyamet gelmeden kıyam etmeliyim.
HÜMEZE
SURESİ
Sureden
anladıklarım; Dünyaya ve onun güzelliklerine aldanmamalıyım. Mal hırsı gözümü
bürümemeli. Kimsenin gıybetini yapmamalıyım. İnsanları dalgaya almamalıyım ki
hutameden kurtulabileyim.
Kendimi bilmeliyim
ey nefsim!
MURSELAT
SURESİ
Surede kıyamet
günün gerçekleşeceğini bir kere daha söyleniyor. Herhalde bu kalplere imanı
yerleştirip iman üzere yaşayabilmem için. Ve ben şunu anladım ki bir parça su
ve topraktan yaratıldığım halde kendimi ne kadar güç sahibi görüyormuşum oysaki
ölümü tadacak olan nefsim şüphesiz gerçekleşecek olan kıyamet günü için kendimi
terbiye
etmelidir.
Artık bu kitaptan
başka inanılacak neyim var ki şu aciz hayatımda!
KAF
SURESİ
… çünkü biz ona
şah damarından daha yakınız.(16)
Bu sureden
anladıklarım; bizim için gözümüzün gördüğü algıladığım dünyada ölüp yeniden
dirilmek düşünemediğimiz bir olay. Bu yüzden buna şaşırırız ama buna kalpten
iman etmeliyiz. Çünkü etrafımdaki her şey dağ, yer, gök bir ibret olmalı benim
için ve Müslümanlar için. Şu an yazıyor olduğum her kelime ve okuyor olduğum
her cümlenin iki tarafımda bulunan meleklerce kaydedildiğini ve bunlardan
hesaba çekileceğimi anladım.
Geceleri ve
gündüzlerimi Allahı tesbih ederek geçirmeliyim. Allahtan korkan kimseler benden
bir şey sorarlarsa da onlara yalnızca kuranla öğüt vermem gerekir.
BELED VE
TARIK SURELERİ
İnsanın her türlü
sıkıntıya göğüs gerebilecek şekilde yaratıldığını öğrendim. Ufak veya büyük
dertlerimde sorunları çözmeye çalışmalı ve sorunlardan kaçmamalıyım. Düşmüş ve
aciz kimsenin elinden tutup yarasını sarmalıyım. Merhametli olmalıyım önce
kendime merhamet etmeli, aileme merhamet etmeli, hayvana, çiçeğe, doğaya
merhamet etmeliyim. Ve en önemlisi Allahın bizim üzerimizde koruyucu olduğunun
güveninde onu sevmeliyim.
KAMER
SURESİ
Bazen uyarının fayda vermediğini ve böyle
kimselerle karşılaştığımda o kimselerden uzak durmalı yani Allahın düşmanı kötü
kimseleri dost edinmemeliyim. Allahın uyarıları karşısında düşünüp ibret
almalıyım. Kuranın hayat kitabı olması için uğraşmalıyım. Onun razı olmayacağı
işleri yapmaktan yine ona sığınırım.(amin)
SAD
SURESİ
Bu surede hakkı
yalanlayan önceki kavimlerin sonları gösterilerek ibret almamız gerektiği
anlatılıyor. Alllah’ın en sevgili kulları olan peygamberlerde imtihandan
geçiriliyor ve o güzel kullar Allaha tövbe ederek, sabırla imtihanlarını
başaran kullar oluyorlar. Benim de böyle yapmam gerekiyor. Hayatımın tüm
safhalarında ortak yaşadığım insanlara zulmetmemeliyim, adaletle davranmalıyım.
Haksızlık etmemeli ve haksızlığa uğramamalıyım. Kibre ve isyana gitmemeliyim.
Yüce olan Allah karşısında eğilmeliyim, secde etmeliyim.
ARAF
SURESİ
Bu surede öğüt
almanın önemine değinilmiş eğer bizler bu kurandan öğüt alırsak şüphesiz ki
kurtuluşa erenlerden oluruz. Allahın bu dünyada bize verdiği nimetler için
çokça şükretmeliyiz. Havva annemiz ve adem babamızın kıssasında da görüldüğü
gibi günaha daldığımızda tövbe etmeliyiz ve tevvab olan Allah a sığınmalıyız.
Dünya hayatında da Allahın sınırlarımızı çizdiği helal dairesinde yiyip içmemiz
fakat israf etmemiz gerektiğini öğrendim. Bu surede cennetlikler ve
cehennemlikler arasında olacak olan diyalogu öğrendim ve bu konu hakkında ki
soru işaretlerim ortadan kalkarak son güne iman ettim. Allahın büyüklüğünü,
gören gözlerimizin algılayamayacak kadar aciz olduğunu Allahın nuru ile dağın
ufalanmasıyla anladım. Hayatım boyunca alçak gönüllü olmalı ve Allaha için için
dua etmeliyim. Hataları affeden olmalıyım. Rabbe secde surenin son ayetleri
olarak sure tamamlanmıştır.
CİN
SURESİ
Bu surede
insanlardan ve cinlerden bazılarının tek olan Allaha iman ettikleri
bazılarınınsa batıl yolda olduğu anlatılıyor. Gaybı Allahtan başka kimsenin
bilemeyeceği söylenerek tüm batıl inanışlar reddediliyor. Ve hidayet rehberi
olarak kuran tanımlanıyor yani kuranı yaşarsak hidayete erişebileceğimiz
söyleniyor.
KIYAMET SURESİ
İnsan kendini
başıboş bırakıldı mı zanneder.(36)
Bu sureden
anladıklarım; Ben dünyaya başıboş gezmek için gönderilmedim, bir sebebim var ve
bu yüzden kıyamet kopacak bu yüzden aldığım her nefesin hesabı sorulacak.
Yalanlarsam ayetleri sonum felaket olacak eğer iman edip, secde edersem de
kurtuluşa ererim. Secdenin önemini bir kere daha kavradım. Sure mekki KURAN
daha yeni hayatlara nufüz ediyor ama şimdiye kadar bu kaçıncı secde emredilen
ayet!!! Kıyamet
gelmeden kıyam etmeliyim.
HÜMEZE
SURESİ
Sureden
anladıklarım; Dünyaya ve onun güzelliklerine aldanmamalıyım. Mal hırsı gözümü
bürümemeli. Kimsenin gıybetini yapmamalıyım. İnsanları dalgaya almamalıyım ki
hutameden kurtulabileyim.
Kendimi bilmeliyim
ey nefsim!
MURSELAT
SURESİ
Surede kıyamet
günün gerçekleşeceğini bir kere daha söyleniyor. Herhalde bu kalplere imanı
yerleştirip iman üzere yaşayabilmem için. Ve ben şunu anladım ki bir parça su
ve topraktan yaratıldığım halde kendimi ne kadar güç sahibi görüyormuşum oysaki
ölümü tadacak olan nefsim şüphesiz gerçekleşecek olan kıyamet günü için kendimi
terbiye
etmelidir.
Artık bu kitaptan
başka inanılacak neyim var ki şu aciz hayatımda!
KAF
SURESİ
… çünkü biz ona
şah damarından daha yakınız.(16)
Bu sureden
anladıklarım; bizim için gözümüzün gördüğü algıladığım dünyada ölüp yeniden
dirilmek düşünemediğimiz bir olay. Bu yüzden buna şaşırırız ama buna kalpten
iman etmeliyiz. Çünkü etrafımdaki her şey dağ, yer, gök bir ibret olmalı benim
için ve Müslümanlar için. Şu an yazıyor olduğum her kelime ve okuyor olduğum
her cümlenin iki tarafımda bulunan meleklerce kaydedildiğini ve bunlardan
hesaba çekileceğimi anladım.
Geceleri ve
gündüzlerimi Allahı tesbih ederek geçirmeliyim. Allahtan korkan kimseler benden
bir şey sorarlarsa da onlara yalnızca kuranla öğüt vermem gerekir.
BELED VE
TARIK SURELERİ
İnsanın her türlü
sıkıntıya göğüs gerebilecek şekilde yaratıldığını öğrendim. Ufak veya büyük
dertlerimde sorunları çözmeye çalışmalı ve sorunlardan kaçmamalıyım. Düşmüş ve
aciz kimsenin elinden tutup yarasını sarmalıyım. Merhametli olmalıyım önce
kendime merhamet etmeli, aileme merhamet etmeli, hayvana, çiçeğe, doğaya
merhamet etmeliyim. Ve en önemlisi Allahın bizim üzerimizde koruyucu olduğunun
güveninde onu sevmeliyim.
KAMER
SURESİ
Bazen uyarının fayda vermediğini ve böyle
kimselerle karşılaştığımda o kimselerden uzak durmalı yani Allahın düşmanı kötü
kimseleri dost edinmemeliyim. Allahın uyarıları karşısında düşünüp ibret
almalıyım. Kuranın hayat kitabı olması için uğraşmalıyım. Onun razı olmayacağı
işleri yapmaktan yine ona sığınırım.(amin)
SAD
SURESİ
Bu surede hakkı
yalanlayan önceki kavimlerin sonları gösterilerek ibret almamız gerektiği
anlatılıyor. Alllah’ın en sevgili kulları olan peygamberlerde imtihandan
geçiriliyor ve o güzel kullar Allaha tövbe ederek, sabırla imtihanlarını
başaran kullar oluyorlar. Benim de böyle yapmam gerekiyor. Hayatımın tüm
safhalarında ortak yaşadığım insanlara zulmetmemeliyim, adaletle davranmalıyım.
Haksızlık etmemeli ve haksızlığa uğramamalıyım. Kibre ve isyana gitmemeliyim.
Yüce olan Allah karşısında eğilmeliyim, secde etmeliyim.
ARAF
SURESİ
Bu surede öğüt
almanın önemine değinilmiş eğer bizler bu kurandan öğüt alırsak şüphesiz ki
kurtuluşa erenlerden oluruz. Allahın bu dünyada bize verdiği nimetler için
çokça şükretmeliyiz. Havva annemiz ve adem babamızın kıssasında da görüldüğü
gibi günaha daldığımızda tövbe etmeliyiz ve tevvab olan Allah a sığınmalıyız.
Dünya hayatında da Allahın sınırlarımızı çizdiği helal dairesinde yiyip içmemiz
fakat israf etmemiz gerektiğini öğrendim. Bu surede cennetlikler ve
cehennemlikler arasında olacak olan diyalogu öğrendim ve bu konu hakkında ki
soru işaretlerim ortadan kalkarak son güne iman ettim. Allahın büyüklüğünü,
gören gözlerimizin algılayamayacak kadar aciz olduğunu Allahın nuru ile dağın
ufalanmasıyla anladım. Hayatım boyunca alçak gönüllü olmalı ve Allaha için için
dua etmeliyim. Hataları affeden olmalıyım. Rabbe secde surenin son ayetleri
olarak sure tamamlanmıştır.
CİN
SURESİ
Bu surede
insanlardan ve cinlerden bazılarının tek olan Allaha iman ettikleri
bazılarınınsa batıl yolda olduğu anlatılıyor. Gaybı Allahtan başka kimsenin
bilemeyeceği söylenerek tüm batıl inanışlar reddediliyor. Ve hidayet rehberi
olarak kuran tanımlanıyor yani kuranı yaşarsak hidayete erişebileceğimiz
söyleniyor.
NUH SURESİ
Surede Nuh
aleyhisselamın kavmine verdiği öğütler fakat onların bu öğütler karşısında
inatla şirkten dönmeyişleri ve inkarları Allah tarafından bizlere ibret
alabilmemiz için anlatılmış.
İBRAHİM SURESİ
…(güzel bir söz)
kökü sağlam dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
Kuranın
sözlerinden daha güzel hiçbir söz veya düşüncenin olamayacağına şahit oldum ve
buna iman ettim.
Surede Musa
aleyhisselam tekraren anlatılıyor ve İbrahim aleyhisselamın duaları bize
anlatılmıştır.
ENBİYA SURESİ
Her nefis ölümü
tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayr ile de şer ile de deniyoruz. Ancak
bize döndürüleceksiniz.(35)
Surenin isminden
de anlaşılacağı gibi peygamber kıssalarına yer verilmiş. İnkar eden tüm kavimlerin
acı sonu, iman edenlerin ise kurtuluşa ereceği müjdelenmiş.
Rabbim
peygamberlerin güzel sıfatlarından bahsederken aslında bizimde bu niteliklere
sahip olmaya çalışmamızı istemiştir. Ancak böyle cenneti kazanabiliriz. Mesela
onlar görmedikleri halde Allahtan korkarlar diyor. Peki ben ne kadar
korkuyorum? Korkuyorsam nasıl hala yanlış da durabiliyorum? Yeteri kadar
seviyor muyum? Sure beni bu soruları düşünmeye yönlendirdi.
MÜ’MİNUN SURESİ
Surede kıssalarla
beraber müminlerin özellikleri de sıralanmaktadır. Eğer mümin olmayı isteyen
bir nefsim varsa o halde şunları yapmalıyım;
Namazı derin saygı
ile kılmalı
Namusumu korumalı
Zekat ı vermeli
Verdiği her sözde
durmalı(bir çocuğa dahi olsa)
Faydasız ve boş
işleri terk etmeli(internetin gereksiz siteleri, diziler,filimler,
müzikler1,dedikodu,gıybet…) ‘yim.
Anladım ki yaratılışımızın Allah katında olan basitliği gibi hesabımızda en adaletli ve kolay şekilde olacakmış.
SECDE SURESİ
Müminler yalnızca
Allaha secde ederler. O yere inmeyen burunlarımız yalnızca Allah karşısında
yere iner. Allahın davasında mücadeleyi kazanmak için gururla göğe kalkan
başımızı yine sadece onun önüne koyar ve af dileriz. Secde suresinde aslında
bizim insanlığımızın Allah karşısındaki acziyetini ortaya koymuştur.
TUR SURESİ
Sure birçok şeye
yemin ederek rabbimizin azabının gerçekleşeceğini anlatarak başlamış.
Yaptıklarımızın karşısında alacağımız ceza ve ödülleri anlatmasına karşılık
duyarsız kalmamamız gerekiyor. Ölüm nefsleri yakalamadan ahh keşke demeden
uyanmak gerekiyor.
MULK SURESİ
Ölüm ve yaşamın
hangimizin daha güzel amel yapacağının sınanması için yaratıldığını bu sureden
öğrendim. Allahın nimet olarak verdiği aklımı kullanarak bu sınavı geçebilirim.
Gökte uçan kuşlar, yerde yürüyen her canlıyla beraber Allahı tesbih etmeli ve
ona döndürüleceğimi bilmeliyim.
HAKKA SURESİ
Sure gerçekleşecek
olan kıyametten bize haberler veriyor. Sabredip dünyada hayr işleyenlerin
kitabı sağ tarafından verilecekmiş ve o kimselerde bundan sevinç duyacaklarmış,
inkar edenlerin kitabı ise sol tarafından verilecekmiş ve onlar da kitaplarını
almak istemeyeceklermiş. Sureden bunları öğrendim.
MEARİC SURESİ
Peygambere
müşriklerin boş sözleri karşısında sabredip beklemesini, kıyamet günü geldiği
zaman hesap günü herkesin hesabının sorulacağını o zaman iyilik edenlerle inkar
edenlerin ayrılacağını söylüyor. Günümüzde bizleri farklı şekillerde yargılayan
insanlara karşı biz de Allahın bize öğrettiği, peygamberin örnek olduğu gibi
sabredip hesap gününü beklemekten başka bir şey düşmez hesabımıza.
NEBE SURESİ
Bir önceki inen
surede peygambere son günü sabırla beklemesi tavsiye edilmişti. Bu surede ise
beklenen o son gün anlatılmıştır. Allah surenin son ayetlerinde geçen rahmanın
izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimselerden olmayı nasip etsin inşallah(amin)
NAZİAT-İNFİTAR VE
İNŞİKAK SURELERİ
Surelerden genel
olarak anladıklarım; kafirlerin ruhları bedenlerinden şiddetle çıkacakmış,
müminlerin ruhları ise kolaylıkla alınacakmış. Kıyamet günü gördüğümüz dünya
yerle bir olup saflar halinde rabbin huzurunda duracak ve ellerimizle
yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Rabbim bunları bizlere anlatarak ölmeden
önce kendimize gelmemizi ve cennetliklerden olmamızı istemektedir.
İNİŞ SIRASINA GÖRE 61-70. SURELER
61.FUSSİLET SURESİ:Kuran'ın
Arapça olduğundan,peygamberin de bir insan olduğundan,gökyüzünün ve yeryüzünün
yaratılışından,eski kavimlerin helakından,iyilikle kötülüğün denk
olmadığından,Kuran'ın Arapça indiğinden ve tercümelerin Kuran
olmadığından,Allah Teala'nın herşeyi bildiğinden bahsedilir.
62.ŞURA SURESİ:Herşeyin
sahibinin Allah olduğu,Kuran'ın uyarmak ve korkutmak için Arapça
indiği,insanları dine davet etmek gerektiğinden,peygamberin hiçbir ücret
istemediğinden,Allah'ın ayetlerinden,neden herkese çok rızık
vermediğinden,dünya hayatının değersiz olduğundan,müminlerin özelliklerinden,kötülüğün
cezasının kötülük olduğundan,sabır ve affın güzel olduğundan,Allah2ın insanla
ancak vahy yoluyla perde arkasından konuşacağından bahsediyor.
63.ZUHRUF SURESİ:Kuran'ın
Arapça indiğinden,daha önce de peygamberler geldiğinden,Allah'ın oğlu
olmadığından ve meleklerin de kız olmadıklarından,bir kısım süslemelerin dünya
hayatının geçimi olduğundan ancak ahirette işe
yaramayacağından,Hz.İbrahim,Hz.Musa ve Hz.İsa kıssasından,kıyametin ansızın
geleceğinden,insanın günahkar olduğu için Kuran'dan uzak durmaması
gerektiğinden,kıyamette cnnetliklerin alacakları karşılıktan bahsediliyor.
64.DUHAN SURESİ:Kuran'ın
mübarek br gecede indiği,peygamberlerin rahmet olarak gönderildiği,Firavun
kavminin helakından,yeniden dirilişin insanlar inkar etseler de hak
olduğundan,kıyamette hiçbir dostun yardımının dokunmayacağından,cehennem
ehlinin azabından ve cennet ehlinin mükafatından bahsedilir.
65.CASİYE SURESİ:Kuran'ın
Allah Teala tarafından indirildiğinden ve içinde insanlar için
ayetler(deliller) olduğundan,inkarcılar için yakıcı bir azab
olduğundan,İsrailoğullarının haddi aştıklarından,iyilerle kötülerin bir
olmadığından,insanlar yalanlasa da kıyametin hak olduğundan,inkarcıların yerinin
ateş olduğundan ve yerlerin ve göklerin Rabbi'nin herşeyin mutklak sahibi ve
yaratıcısının allah TEala(c.c) olduğundan bahsedilir.
66.AHKAF SURESİ:İnsanların
peygamberi nasıl inkar ettiklerinden ve onun da sadece bir uyarıcı olduğundan ,
eğer Kuran'ı kendisi uydurmuş olsaydı Allah katından hiçbir yardımın
gelmeyeceğinden,iman edenlerin yurdunun cennet olduğundan,anne-babaya iyilik
yapmaktan,Ahkaf denilen yerdeki kavmin helakından ve onların taptıklarının
hiçbir yardımının dokunmadığından,cinlerin de bir kısmının iman
ettiklerinden,kafirlerin ateşe atıldıklarında "Bu gerçek değil
miymiş?" diye uyarıldıklarından bahsedilir ve Hz. peygambere diğer
peygamberler gibi sabretmesi tavsiye edilir.
67.ZARİYAT SURESİ:Tabiat
olayları için bir kısım meleklerin görevlendirildiğinden,müminlerin az uyuyup
seher vaktinde tevbe istiğfar ettiğinden,malında fakirin hakkı
olduğundan,Hz.İbrahim kıssasından ve diğer kavimlerin hayatlarında da ibretler
olduğundan,herşeyin çift yaratıldığından,insaların ve cinlerin ancak Allah'a kulluk
için yaratılıklarından,rızk verenin Allah olduğundan ve zalimler için azabın olduğundan bahsedilir.
68.ĞAŞİYE SURESİ:Kafirlerin
kıyametteki korkularından ve hak ettiklerin azabtan,inananlarınsa
mükafatlarından,ibret alanlar için herşeyde bir hikmet olduğundan,peygamberin
yalnızca hatırlatıcı olduğundan,inkarcılara azabın hak olduğundan bahseder.
69.KEHF SURESİ:Ashabı
Kehf'den,Kıtmir'in salihlerle beraber olduğu cenneti kazandığından,iman edip
salih amel işleyenlerin mükafatının cennet olduğundan,malların ve oğuların
dünya hayatının süsü olduğundan,İblis'in Hz.Adem'e secde etmeyişinden,Allah'ın
bağışlayıcı olduğundan,Hz.Musa ile Hızır(a.s)'ı kıssasından,Zülkarneyn(a.s)'dan,Ye'cüc
ve Me'cüc kavminden,kıyamette amelleri boşa gidenlerden,peygamberlerin beşer
olduğundan bahseder.
70.NAHL SURESİ:Allah
Teala'nın herşeyi ve insanları da nutfeden yarattığından,allah'ın şefkatli ve
merhametli olduğundan,her şeyin insan için var olduğundan ve insanın bundan
ibret alması gerektiğinden,Allah'ın herşeyi bildiğinden ve tek ilah
olduğundan,Kuran'ın "eskilerin masalı" olmadığından,iyilere mükafatlarının(cennet),kötülereyse
cezalarının(cehennem) verileceğinden,her ümmete peygamber geldiğinden,bir şeyin
olması için Allah'ın "ol" demesinin yeterli olduğundan,Allah yolunda
hicretten,peygamberlerin erkek olduğundan,meleklerin (haşa) Allah'ın kızları
olmadığından,kız çocuğu olanların üzülmemeleri gerektiğinden,suyla yeryüzünü
dirilten Allah'ın insanlar için bunu bir ibret kıldığından,herşeyin Allah'a ait
olduğundan,kafirlere kıyamette özür dilemek izin verileyeceğinden,emirlerden ve
yasaklardan,dünyalığın tükenip ahiretliğin baki kalacağından,Kur'an okumadan
önce istiaze getirmenin gerekliliğinden,Kuran'ın uydurma değil Hak katından bir
kelam olduğundan,rızkların helal olanlarından tüketmemiz gerektiğinden,domuz
eti ve kanın haram olduğundan,Allah'ın bildirdikleri dışındaki şeylere
helal-haram dememek gerektiğinden,Allah'ın tevbe edenler için Ğafur
olduğundan,Allah yolunda davetin güzel söz ve hikmetle olması gerektiğinden,Allah'ın
sabredenlerle beraber olduğundan bahsedilir.
YASİN SURESİ
Peygamberin yolunun dosdoğru olduğu ve bu sebeple doğru yolu bulabilmek için peygambere uymamız gerektiği anlatılıyor. Ahiret hayatında kimseye zulmedilmeyecektir. Herkes dünya hayatında yaptığı iyi ve kötü işlerden hesaba çekilecektir. Peygamberi yalanlayıp onu şiir yazmakla suçlayanlara, onun şiir yazmadığını kuranı kerimin Allah lafzı olduğunu ve peygamberin sadece bizlere ileten bir aracı olduğunu anlatılıyor.
FURKAN SURESİ
Kuranı kerimin bir ismininde furkan olduğunu öğrendim. Peygamberi üzen ona türlü işkencelerde bulunan ve ona asılsız iddialarda bulunan inkarcılara cehennem azabı anlatıldı. Önceki inkar eden kavimler misal verildi ve tek olan allah inancına insanları davet etti. Kendini bilmeyen kimselere karşı kin ve nefret gütmemeliyim. Haksız yere cana kıymamalı ve zina etmemeliyiz. Günahlarmın affı için de bol bol tövbe etmeliyim.
FATIR SURESİ
Ey insanlar! siz Allaha muthaçsınız.(15)
Allah birçok şeyin örneğini bize tezatıyla verdiki düşünüp bundan öğüt alalım. Düşmanımız olan şeytanı tanımalı ve onun tuzaklarına düşmemeliyiz.Allahın bize tanıdığı mühlette allaha bolca tevekkül etmeliyim.
MERYEM SURESİ
Hıristiyan inancına göre Hz İsanın Allahın oğlu olduğunu iddia edişleri kesinlikle red ediliyor ve Allahın herşeyin üzerinde olduğu söyleniyor. Bu çirkin sözleri söyleyenlerse cehennemle tehdit ediliyor. Peygamberin inanmayanlar için ise üzülmemesi isteniyor. Onların hak ettiklerini bulacakları anlatılıyor. Göklerdeki ve yerdeki herkesin allahın kulu olduğunu bi kere daha anlıyorum.
TAHA SURESİ
... Rabbim ilmimi artır.(14)
Hz peygambere kuranın veriliş amacının öğüt vermek olduğunu buyuruyor. Namaz emrinin diğer peygamberlere de inen ilk vahy olduğunu anladım. Uyarı yaparken de sözü yumuşak lisanla söylememin gerektiğini öğrendim. Surede yemek-içmek ve benzeri konularda aşırıya gitmeden ortasını yapmamız gerektiğini buyurdu.
VAKIA SURESİ
Şüphesiz ki ahiret allahın vaadidir ve kesin olarak gerçekleşecektir.Cennet ve cehennemi daha iyi kavrayabilmemiz için detaylarıyla bu konular anlatılmış.Bu da kalpteki imanı canlandırır. Cenneti kazanma hevesi ve cehennemden korku içimde hissettiğim duygular oldu.
ŞUARA SURESİ
Vahyin ilk muhatabı olan peygamberimiz (sav) tüm halkın inanmasını istemekte ve böyle olmayınca da çok üzülmektedir.Allah dileseydi herkese iman ettirebileceğini fakat böyle yapmayıp insanları özgür iradesine bıraktuğını söyeleyerek peygambere üzülmemesini öğüt vermektedir.Önce en yakın akrabanı uyar diyerek rasule metot öğretilirken bizlere de yol gösterilmiştir.
NEML SURESİ
Bu surede inkarcıların haksız ve inatçı tutumları karşısında hz peygamber teslelli edilmekte gittiği yol doğru ve açık olduğu için ümitsizliğe kapılmaması ve allaha güvenip dayanması öğüt verilmektedir.Kuran namaz kılan, zekatı veren ve allaha kesin olarak inananlar için hidayet rehberidir buyruluyor. Eğer bende hidayet rehberi olarak öğüt almak istiyorsam bu emirlere uymalıyım. Şükür bizim sadece kendimize olan faydadır.
KASAS SURESİ
Allahın yoluna uymayıp, kendi nefsinin arzusuna uyan kimselerin sapmış kimseler olduğunu Karunun kendi hazinesine olan düşkünlüğü ve böbürlenmesi örneğiyle de çok net gördüm. Gündüzü çalışmak ve geceyi de dinlenmek için yaratıldığını öğrendim ve hayatımı da böyle bina etmem gerektiğini anladım.
İSRA SURESİ
...Vekil olarak Allah yeter!(65)7
Sureden kazanımlarım; insanın ne kadar aceleci olduğunu bazen hayr yerine şer için dua ettiğini rabbim bizlere öğreterek bu konuda dikkatli olmamızı istiyor. Anneme ve babama saygıdan,hoşgörüde kusur etmemeliyim.Onların rızasının olmadığı işler için ısrarcı olmamalıyım. Meraklı olmamalı ve bizleri ilgilendirmeyen her şeye burnumuzu sokmamalıyız. O korkunç günün azabından rabbe sığınmalıyız.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
ALAK SURESİ ; Nur Dağı Hira mağarasında inmeye başlayan sesleniş gerçek anlamda insanlığın dönüm noktası olmuştur.Surede yaratılan her şeyin 'oku'nmasından,yalnızca Allah'ın insana bilmediklerini öğretmesinden ve hakikat olan dönüşün Allah'a olacağından bahsedilmektedir.
KALEM SURESİ; Sure Mekke'nin 'emin' kişisi kabul ettiği Muhammed(sav)e peygamberlik verildikten sonra 'mecnun' denilmesi üzerine inkar edenlere karşı bir cevap olarak inmiştir.Surede Habibine verdiği teselliler ve asıl kimin deli olduğu gerçeği aşikardır.Ayrıca Kur'an'ın ilk kıssası olan 'bahçe kıssa'sı :SAKIN ALLAH YOKMUŞ GİBİ DAVRANMA mesajını vermektedir.
MÜZZEMMİL SURESİ; Örtüsüne bürünen Rasulüne 'kalk' emrini vererek sadace o zamanda ardından gelenlere değil gelecekteki tüm zaman ve mekanların insanları için de bir model olmasını belirtmiştir. Kendisine indirilecek olan sözün ağırlığından üstlendiği büyük sorumluluktan bahsedilmiştir.İnkarda ısrar edenler son saat ve ahiretle uyarılmış firavunun akıbeti hatırlatılmıştır.
MÜDDESSİR SURESİ; Allah Rasülünün gelen vahiylerin kesintiye uğradığını zannederek endişeye kapıldığı zamanda bu sefer 'kalk ve uyar' emrini almasıyla kapıldığı derin hüzün ve boşluktan kurtulmuştur. Surede yalnızca Allah'ın yüce tutulacağı,sadece O'nun rızasının gözetilip sabredileceği belirtilmiş ve kimseye mal sahibi olduğu için tamah edilmemesi gerektiği açıkça söylenmiştir. Surenin son bölümündeyse cennetliklerle cehennemlikler konuşturuluyor ve cehenneme götüren yollar sıralanıyor..
Kur'an'ı okuyup öğüt alarak sekara düşenlerden olmayız inşaallah..
FATİHA SURESİ; Fatiha Kur'an'ın hem önsözü hem de özetidir.Kur'an gibi muhteşem bir deryaya ,fatiha gibi eşsiz bir kapıdan girilir. Fatiha Kur'an'ı insana ,insana Kur'an'a açar. Ayrıca Allah insan ilişkisinin çerçevesini belirler. Fatiha 'da Allah'tan insana inen rahmet ve vahiy, insandan Allah'a çıkan dua ve ibadet dile elir. Fatiha 'da Allah'tan insana inen rahmet ve vahiy, insandan Allah'a çıkan dua ve ibadet dile gelir.
Bir müslüman olarak Allah'a inanmanın formüllerini Fatiha'da bulabiliriz. Faiha'dan kimler gibi olup kimler gibi olmayacağımızı öğrenebiliriz.
Faiha Allah ile kul arasında yapılan bir tür sözleşmedir.İlk üç ayet Rabbimizi tanıtır. Son üç ayet insanı tanıtan bir duadır. Ortadaki ayet sözleşmenin kendisidir.Peygamberimizin ifadesiyle sabit olan 'Amin' bu sözleşmenin altına atılan imzadır.
TEBBET SURESİ; Her devirde küfrün sembolü olan ebu lebebler varoldu ve son güne kadar varolacaktır. Sure bizlere ebu lehebi değil ebu lehebliği anlatıyor.Bu leheblik Allah'ın lanetini üzerine çekecek şiddetdedir ki surenin mesajı çok açıktır:EBU LEHEB ÖLÜR;AMA EBU LEHEBLİK YAŞAR..
TEKVİR SURESİ; Başı olan her şeyin elbet bir sonu vardır. İnsan misafir dünya misafirhanedir.sadece insan yolcu değildir;dünyada yolcudur.İnsanın ömrü gibi dünyayada bir ömür biçilmiştir. İnsanoğlunun canını verirken çektiği sıkıntılar gibi dünyada son anlarını yaşarken dehşetli sahneleri yaşar. Öğüt alma yetisi kaybetmemiş herkese şu çağrıyı yapar: Kur'an insanlığın tümü için bir öğüt ve uyarıdan ibarettir.O halde ölümü yaşayacak fani dünyanın peşinden ne demeye koşarız ??
A'LA SURESİ; Kur'an'ın fihristi niteliğinde olan bu sure Allah kainat ve insan arasındaki ilişkileri belirler. Allah dilediği kuluna ilim verir. Ve verdiği bu ilmi sabit kılar.Surede Allah'tan korkanın verilen öğütten yararlanacağını ve kötü kimseye öğüdün faydasının olmayacağı buyrulmuştur . Temizlenenler ,Allah.'ı ananlar ve sadece O'na kulluk edenler ahiretin daha hayırlı ve devamlı olduğunu bildiklerinden kurtulaşa erme yolunu keşfetmişler ve tercihlerini ahiretten yana yapmışlardır.
LEYL SURESİ;Allah malı mülkü insana emanet olarak vermiştir ve emanete sadakat gerekir. Kulundan gizlide de açıkta da sadaka vermemizi bekleyen Rabbimiz konunun önemini anlayabilmek için geceyi ve gündüzü misal getirmiştir. İnsanı servetin kölesi değil servetin efendisi olmaya çağırır.Allah kendisi için karşılıksız vermemizi ve kendisine muhtaç olduğumuzun bilinciyle haraket etmemizi ister.
FECR SURESİ; Geçmiş kavimlerin sonlarını hazırlayan neden yanlış servet tasavvuru biriktirme ,yığma hırsıdır. Allahu Teala'nın kendilerine verdikleri nimetleri imtihan görmezler Allah'ın ikramı kabul ederler. İhtiyaç sahipleriyle paylaşmazlar;birbirlerine de paylaştırmayı teşvik de etmezler. Emeksiz kazancı bencilce , hep bana mantığıyla aç gözlülükle boğazlarından geçirirler.Dünya malına ölçüsüz bir sevgiyle bağlanırlar . Ahirette cehennem azabıyla cezalandırılmayı hakederler.Cennetle tatmin olmuş insanlarda Allah'dan razı olmuş ve O'nu razı etmiş bir şekilde cennete dahil olurlar.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
DUHA SURESİ: Efendimiz(sav)e teselli olan surelerdendir.Surede ahiret hayatının dünya hayatından daha hayırlı olacağı haberi veriliyor.Ebedi mutluluğa ve huzura kavuşmak için dünya bizlere verilmiş bir vesiledir.Elimize geçen bu fırsatın hakkını verirsek hayırlı bir son bizleri beklemektedir.
İNŞİRAH SURESİ: İnsan hayatı için ;ferahlamak,genişlemek,açılmak durumlarının önemi bizi yaratan Rabbimiz tarafından İnşirah suresiyle insana lutfedilmiştir.Hayatın iki zıt cephesi zorluk ve kolaylık birbirinin içinde bizlere sunulmuştur.
ASR SURESİ: Alemlerin efendisi yüce Allah,kendisi için önemli olan değerlere yemin etmiştir.
İnsanın zarar ziyan içinde olduğuna yemin eden Allah,zarardan kurtuluş reçetesine iman,salih amel,hakkı tavsiye etmek ve sabrı tavsiye etmek ilaçlarını yazmıştır.
ADİYAT SURESİ: İnsanı yaratan yüce Allah,yarattığını en iyi bilenin kendisi olduğunu söyler.Ve insanın nankör,aşırı derecede mal düşkünü olduğunu bildirir.İnsanın,Allah'ın her şeyi -kalplerinde gizlediklerini dahi- bildiğinin cahili olduğunu da bildirir.Sonunun ne olacağını düşünmeyen insan, Allah'ın alimliğini göz ardı etmemelidir.
KEVSER SURESİ: Yüce Allah, alemlere rahmet olarak gönderdiği ve 'Sen olmasaydın hiçbir şeyi yaratmazdım.' iltifatına mazhar ettiği efendimizi verdiği nimetleri hatırlatarak teselli etmiştir. Ve yine efendimiz (sav)'e kendisine kulluk etmek ve kurban kesmek emirleriyle nasıl davranacağını öğretiyor. Böylece ettiği rehberlikle nimetlerini devam ettiriyor.
TEKASÜR SURESİ: Cahil toplumlar mal,evlat,makam ve benzeri durumlara aşırı düşkündürler. Surenin indiği dönemdeki cahil Arap toplumu , kabilelerinin çokluğunu gurur,övünç,sevinç adledecek hatta sayılarını artırmak için kabir ziyaretleri yapacak kadar ileri gitmişlerdir. Bu cahilliğin kesin bilgi olmadığını Allah bizlere bildirir.
Helalin hesabını, haramın cezasını unutmazsak cehennem ateşinden kurtulanlardan olabiliriz.
Herkes mala mülke kandı
Çok şükür Ya Rab sen bana kaldın.
MAUN SURESİ: Allah insana malı sadece kendi ihtiyaçlarını için kullansın diye vermemiştir.Kendisinin dışındakileri görüp gözetsin istemiştir.Zekatı ve her türlü yardımı 'İyilikte yardımlaşın.' ayetiyle emretmiştir.
İnsanların içlerinde öyleleri vardır ki din gününü yalanlarak saygısızlık yaparlar. Başlarının okşanmasını istediği yetimleri itip kakarlar.Bilmezler ki Allah!ın en sevgilisi de yetimdi. Yaptıkları bütün iş gösteriş. Buna efendimizin gözünün nurunu da alet ederler. Namaz gibi önemli bir ibadeti yerine getirdikleri halde gafildirler.Böylelerine söylenecek tek bir söz var : Yazıklar olsun!
KAFİRUN SURESİ: Ademoğlu hayat yolculuğunda değerleriyle çatışan her türlü kötü vasfa sahip tekliflerle karşılaşabilir.Efendimiz'e edildiği gibi.. En kıymetli değeri olan imanından taviz verilmesi istendiği gibi.. Ancak sahip olduğu iman ona 'Bi elime Ay'ı diğer elime Güneş'i verseniz bile imanımdan vazgeçmem.' dedirtmişiti.Muhammed (sav) o zaman imanın gerçek tadını tatmış ve kainattaki tüm düşmanlarına meydan okuyabilecek güçteydi.
FİL SURESİ: Fil suresi Allah'a dayanıp güvenen insanları, çürük zihniyetli insanların şer planlarından koruma suresidir.Allah'ın dışındaki kuvvetlere güvenen ve güvenilenleri Allah'ın helak ettiği gerçeği gösterilir.
FELAK SURESİ: Hayrı da şerri de Allah yaratmıştır.Merhameti sonsuz olan yüce Allah yarattığı şerler içinde insan hayatlarının kaybolmaması için felak suresini sığınma duası olarak göndermiştir.
NAS SURESİ: İnsan için kötülüğün simgesi olan cin ve insan şeytanlarının şerrinden korunmanın yolunu , kendisinin bol bol anılması olduğunu öğreten Allah bizlere bu sureyi göndermiştir.
İHLAS SURESİ: Müslüman olmanın,içtenliğin,bağlanmanın anlamı olan ihlas suresi İslam dini tevhid akidesinin temelini oluşturur.İlimlerin en büyüğü olan Allah'ı bilme; müslüman alemine en büyük rahmettir.
NECM SURESİ: Allahu Teala peygamberimizi (sav) devre dışı bırakmaya çalışanlara surenin ilk ayetleriyle meydan okuyor. Peygamberliğinin (sav) altına vahiy mührünü basıyor.
Yerde ve gökte bulunan her şey Allah'ındır. Allah her şeyin karşılığını hakkıyla verendir. Çünkü Allah insana sadece kendi çalıştığının karşılığını verir. Sahip olduğumuz her şeyi Allah'tan bilmek ve istediği kulluğu yapmak tek görevimiz.
ABESE SURESİ: İnsanlığın İslamla şereflenmesi için hırsın zirvesini yaşayan peygamberimiz (sav),Kureyş'in ileri gelen kişilerine İslamı anlatıp müslüman olmaları için çabaladığı esnada yanlarına gelen ama kul Abdullah b. Ümmü Mektum 'a iltifat etmez. Allah (c.c) kimin kalbinin imana daha yatkın olduğunu bildiği için peygamberimizi(sav) ilgisizliğinden ötürü azarlar.
İmanla nimetlenenlerin yüzleri dünyda ahirette ak olacaktır.Mahrum olanların kahır ve keder arkadaşları olacaktır.
KADR SURESİ: İnsanlığın kurtarıcısı, yüce Kur'an'ın indiği geceyi anlatan sure bu geceyi ihya edenlere bir geceye karşılık 83 yıl ibadet etmiş kadar hayır bir ömür vermiş olur.Büyüklerimizin de dediği gibi her gecemizi kadr bilelim inşaAllah..
ŞEMS SURESİ: İnsan Allah'tan hiçbir yaptığını kaçıramaz.Çünkü Allah; gündüzleri şahitlik etsin diye Güneş'i , geceleri şahitlik etsin diye Ay'ı yaratmıştır.
Nefsini terbiye edip ona uymayana ne mutlu!Onu ebedi bir mutluluk beklemektedir.Nefsinin kölesi olup kötülüklere gömülen kimse de ne büyük ziyandadır. Surede bu gibi kişilerin sonu Semud kavminin sonuna benzetilmiştir. Allah'tan gelene inanmayıp Rasulünü yalanlayan kavim helak olmayı haketmiştir.Ve Allah'ın tüm bu olanlardan korkacak hiçbir şeyi yoktur.
BURUC SURESİ: Allah (c.c) bu surede de önemli bulduklarının üzerine yeminle başlar. Mü'minleri hendekte yakarak öldüren ve bunu seyredenlere yaptıklarına karşılık Allah da onlara cehennemi yazmıştır. Mü'min kullarına da cenenti ve nimetleri...Kafirler Allah'ın gücünün farkında değiller.Allah'ın yakalması çok şiddetlidir.
TİN SURESİ: Bu surede bir başka yeminle başlar.İnsan amelleriyle kendisini ya yaratılanların en üstünü ya da en aşağısı kılabilir. Eksilmeyen ve devamlı olan ecir sadece iman edip salih amelde bulunanlarındır.
KUREYŞ SURESİ: Bu sureyle Allah-u Teala istesin istemesin insanların ihtiyaçlarını karşıladığı için kullarından sadece her nimetin O'ndan geldiğini bilmelerini ve O'na kulluk etmelerini istiyor.
KARİA SURESİ: Hesap gününü,amellerin tartılıp karşılıklarının verileceği günü ve kızgın ateşi anlatır.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
KIYAME SURESİ: Allah-u Teala kıyamet gününe yemin eder. Kendini kınayan, pişmanlık duyan nefse yemin eder. Kemikleri ufalanmış insanı parmak uçlarına kadar tekrar eski haline gertirmeye gücünün yettiğini bildirir. Kıyameti yalanlayanlara ayrıntısı ile kıyameti anlatır. O esnada insanında halden hale geçişlerini anlatır.
HÜMEZE SURESİ: Bu sure arkadan çekiştiren ve yüze karşı eğlenmeyi adet haline getiren,mal toplayan, topladığı malı sayan,en kötüsü de o malın kendinde ebedi kalacağını zannedenin kendisini hudame ateşine hazırladığını anlatır.
MURSELAT SURESİ: Allah-u Teala surenin 1 ve 6. ayetlerinde önemli bulduklarının üstüne yemin ettikten sonra vaad olunan kıyametin vakti geldiğinde kopacağını bildiriyor. Ve o günü yalanlayanların vay olsun haline.Takva sahipleri Allah'ın en güzel ikramlarıyla ağırlanırlar.
KAF SURESİ: Allah şerefli Kur'an'a yemin eder. Tipik kafir modelinin öldükten sonra dirileceğine aklı yetmiyor. Aklını yetirmek için de Allah'ın yarattıklarına ibret nazarıyla bakmıyor.
Kurduğumuz dostluklara ve tercihlere dikkat etmezsek şeytanın yoldan çıkardığı gibi onlar da bizleri yoldan çıkarabilirler.
BELED SURESİ: Sarp yokuşu aşıp cennete varmak için Allah ne güzelde vesileler kılmış.'Köle azad et!' demiş.Yalnız kölelikten kurtarmak sadece bir efendinin boyunduruğu altındaki kişiyi özgürlüğüne kavuşturmak değildir. Kişinin kendi benliğini; şeytandan, heva ve heveslerinden, nefsinden, taassupluktan kurtarması da azad olmak kapsamına girer.
'Yetimi doyur,yoksulu gözet demiş.' Bunların ardından 'İyiliği ve merhameti başkalarına da tavsiye et.' demiş. Müjdesi de hemen ardından geliyor. 'Amel defterini sağından alanlardan ol.' demiş.
Tüm ikazlara rağmen ayetleri yalanlayanların sonu da tasvir ediliyor.'Kapıları sımsıkı kapatılmış ateş...
TARIK SURESİ: Allah gökyüzüne ve sabah yıldızına yemin eder. Kur'an'ın hak ile batılı birbirinden ayıran söz olduğuna da yemin eder. Allah-u Teala azgınlıklarını artırmalrı için mühlet verir.
KAMER SURESİ: Kafire Ay'ın yarılması gibi bir mucize bile yetmez. O yine bilenen icraatını yapar.Yalanlar,yüz çevirir. Onların hakettikleri kendilerinden yüz çevrilmesi ve çetin bir gün..
SAD SURESİ: Allah öğüd veren Kur'an'a yemin eder. Başına gelecekleri hafife alan kafir 'Payımızı hesap gününden önce ver.'talebinde bulunur.Allah hiçbir şeyi boşa yaratmamıştır. Ancak inkar edenlerin zannıdır. Allah adildir. Ve yüce kitabı insanlar düşünüp akletsinler diye indirmiştir.
ARAF SURESİ: Cennet ve cehennem ehli arasındaki yüksek yerdeki insanlardan söz eder. Kur'an'dan şüphe duymamayı öğretir.Ve Kur'an'ı bırakıp başka dostların peşlerinden gitmemeyi salık verir.
CİNN SURESİ: Peygamberimizin hem insanların hem de cinlerin peygamberi olduğu bildiriliyor. Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın.Rablerinin gönderdiklerini peygamberlerinin hakkıyla tebliğ ettiklerini bilsinler.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
YA SİN SURESİ: Allah-u Teala peygamberimizin peygamberliğini 'Şüphesiz sen peygamberlerdensin.' ayeti ile onaylamıştır. Surenin sonunda da gökleri yeri yaratan olarak gücünün,kudretinin en üst noktasını bir şeyi yaratmak istediği zaman 'Ol' emrini vermesiyle ifade eder.
FURKAN SURESİ: Okuduğumda İhlas suresini hatırlatan bu surede Allah kendini insana tanıtıyor. Bütün yaratılanların Allah'ın dilemesiyle olduğunu bilmeyen ve kendi elleriyle yaptıkları putları ilah edinen kafirler sapkınlık içinde ve hiçbir türlü hidayete eremiyecek olanlardır. Şeytanın yaptığı sadece insanı uçuruma sürükleyip sonra yüzüstü bırakıp rezil rüsvay etmeektir.
FATIR SURESİ: Göklerin yerin ve ikisinin arasındaki her şeyin yaratıcısının Allah olduğunu ,O'na ibadet etmemiz gerektiğini, Kur'an'ın aydınlığıyla güzel sözlerle güzel amellerle hareket etmemizi işaret eder.
MERYEM SURESİ: Müslümanlar, hristyan Habeşistan'a hicret ettiklerinde Habeş kralı Necaşi, Cafer b.Ebi Talip'ten Hz.İsa hakkında bilgi istemiş Caferb.Ebi Talip Meryem suresinin ilk 40 ayetini okumuş ve hakkı hiç çekinmeden söylemiştir. Şimdi de ehl-i kitaba Kur'an ayetlerini hiç çekinmeden söylememiz gerektiğini anlıyorum.
TAHA SURESİ: Bu sure bana Hz.Ömer'in müslüman oluşunu anlatıyor. Peygamberi öldürmeye gelirken ,peygamberde dirilen bir insanı görüyorum.Bizimde İslam düşmanlarına karşı peygamber gibi davranmamız gerektiğini anlıyorum. Bize gayrimüslim olarak geleni müslüman olarak gönderebilmemiz gerektiğini anlıyorum.
VAKIA SURESİ: Müslüman olmayanların,Allah'ın yeri göğü yarattığına inanıp da kendi hayatlarına karışmadığı gibi çarpık bir Allah inancının yanlış olduğu beyan edilir. Bunu pekiştirmek için de insanın doğumundan,yağmurun yağmasından örnekler vererek fiziki olarak Allah'ın her şeye karıştığını fakat müşriklerin Allah'ı sosyal hayatlarına karıştırmadıklarını değişik ayetlerle onlara izah edilir
ŞUARA SURESİ: İnsanların akıllarını iyi kullanarak,yine kozmik alemden ve Hz.Musa,Hz.Salih ve Hz.Lut'un hayatlarından örnekler vererek iman etmeleri isteniyor.Akıbetlerinin ne olacağı ise cennet ve cehennemden haber vererek bildiriliyor.Ve ayrıca surenin sonunda şairlerden de sözlerini batıl kullandıklarından,sanatlarını Allah için kullanmarı gerektiğinden bahsedilmektedir.
NEML SURESİ: Mü'minlerin imanı takviye edilir.Siyaseti temsil eden Firavun,sermayeyi temsil eden Karun,dünyevi ilmi temsil eden Haman,lüksü ve şaşayı temsil eden Belkıs,ahlaksızlığı temsil eden Lut kavmi nasıl Allah'a boy eğdiler ise bütün zalimlerin de sonunun onlara benzeyeceğini anlıyorum.
Surenin adını aldığı karıncalardan da ibret alınması gerekir.
KASAS SURESİ: Yine Hz.Musa'nın kıssası anlatılarak mü'minlerin ümitleri tazelenmektedir.Nasıl ki İsrailoğulları Firavunun baskısından kurtulup hep ümitsizliğe düştüklerinde Allah'ın yardımıyla kurtuluşa ermişlerse Medine'ye hicret eden müslümanlarında ümitvar olmaları istenmiştir.Zülümle abad olunmayacağını,hakkın daima batıla üstün geleceğini anlıyorum.
İSRA SURESİ: Peygamber efendimizin miracını,mucizelerini,Mekke'yi,Mescid-i Aksa'yı,o gününü bugününü ,tarihi göz önüne getiriyorum. Kur'an'ı,ahireti,hesabı,amellerimizi,haramı,helali,zenginliği,fakirliği,sosyal hayatı,annemizi,babamızı,yakınları hemen hemen her şeyden bahsetmektedir.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
YUNUS SURESİ: Peygamberlerin,risalet ve tebliğ görevlerini ne kadar zor şartlarda yerine getirdiklerini,insanların onları ne kadar uğraştırdıklarını fakat yine de bu görevi bırakmamaları gerektiğini anlıyorum.En umutsuz durumda dahi Allah'a dönmeyi,O'na zikretmeyi,O'dan mağfiret dilememiz gerektiğini anlıyorum.
HUD SURESİ: Allah'a itaat ve ibadet etmemizin ne kadar önemli olduğunu,bunda ne kadar zorluklarla karşılaşacağımızı surede kıssası anlatılan peygamberlerin hayatlarını görerek anlıyorum.
YUSUF SURESİ: Yusuf (a.s)'ın durumu ile peygamberimizin durumu özdeşleştirilip ,Yusuf(a.s)'ın kuyudan kurtulup bir devlet başkanı oluncaya kadar ki hayat hikayesi anlatılarak, peygamberimizinde Mekke kuyusundan kurtulup tekrar Mekke'ye başkan olabileceği müjdesinin verildiğini anlıyorum.
HİCR SURESİ: Kur'an'ı Kerim'in mucize olduğunu,belağatıyla,dil bilgisiyle, o günkü dil ve edebiyatçılara,şairlere,akıllılara nasıl meydan okuduğunu anlıyorum.
EN'AM SURESİ: Allah-u Teala'nın hamd edilecek tek mabud olduğunu,kafirlerin imana karşı getirdikleri delillerin ne kadar zayıf olduğunu,Allah'ın nimetlerini saymakla bitiremeyip şükratmemizin ne kadar kıfayetsiz kalacağını görüyorum.
SAFFAT SURESİ: Namazın,adaletle idare etmenin,Allah'ı zikretmenin kıymetini anlıyorum.İman etmenin dünyadaki ve ahiretteki güzelliklerini ,imansızlığında vahimliğini görüyorum.
LOKMAN SURESİ:İslami eğitimin çocuk yaştan başlayarak nasıl olacağını, bir müslümanın tevhidle ,ana babaya itaatle ,tevazu ve edeple nasıl bir eğitimden geçeceğini bu sure bana öğretiyor.
SEBE SURESİ: Hakk'a davet edilen geçmiş ülke ve kavimlerin zenginlik ve güçlerine rağmen helakla son buldukları hayatlarını görüyorum.
ZÜMER SURESİ: Yaratan ve yaşatan (c.c) yönetiminde kendine ait olduğunu bildirir.İnsanların neyi nasıl yapacaklarını, niçin yapacaklarını öğretmek üzere kitabın gönderildiğini, o kitabı nasıl anlayıp nasıl yaşamamız gerektiğini anlıyorum.
MÜ'MİN SURESİ: Mü'minlerin,kafirlere karşı ilmi olarak her türlü üstün donanıma sahip olmaları gerektiğini,imani vasıflarının kafirlerden üstün olduğunu anlıyorum.
Rabia yıldız 12070406 Tebbet suresi:Mekkede inmiştir.Beş ayettir.
-Rasulullah(sav) aldığı emir geregi ilk başta kendi yakınlarını islam’a davete başlamış ve bu emri yerine getirirken ilk tepkiyi Ebu lehep vermiştir.ve Allah bu olayı özetleyerek ibretlik olması için,gözler önüne sermiş ve bu olaydan ders alınmasını istemiş.
- İslamı yayarken en şiddetli muhalifi ebu lehep ve karısı ümmü cemildi,peygamberimize yapmadıkları işkence kalmadı.ebu lehep kapısının önüne necaset koyar,karısıda topladıgı dikenleride gece vakti geçeçegi yola atardı.İslamın yayılmaması için ellerinden gelen herşeyi yaparlardı.
-Allah,hz.peygembere ‘en yakın akrabanı uyar’ve ‘Ey muhammed!artık emrolunanı açıkca ortaya koy.putlara tapanlara aldırış etme.’ Ayetleri nazil olunca peyegmerimiz artık açık olarak islama davete başlamış ve insanları toplamıştı.sefa tepesine çıkarak ‘ey kureyş toplulugu,şu dagın arkasından bir süvari toplulugu geliyor desem bana inanır mısınız?onlar ‘şayet senin yalan söyledigini görmedik’dediler.bunun üzerine Hz.Muhammed ‘ben sizi ilerideki büyük bir azap ile uyarıyorum,Allah bana en yakın akrabanı uyar dedi.siz Allahtan başka ilah yoktur demedikçe size ne dünyada ne ahirette faydam yoktur.’dedi.bunun üzerine ebu lehep ‘bunu bizim için mi topladın!helak olacısa’dedi. Kısa bir sure sonra tebbet suresi nasil oldu.
-ebu lehep ve onun gibi güçlü insanlar bile islamın güneş gibi parlamasına engel olamadılar ve olamayacaklar çünkü bu dava Allahın davasıdır..Allah dilemedikçe bu dava sona ermez.Peygamberimiz en yakınları tarafından dışlanmış fakat davasından asla vazgeçmemiştir.ne mal ne kazanç hiçbiri insana bir fayda vermiyor.ebu lehep ve onun gibilerin sonunun nasıl oldugunu Allah bize tebbet suresi ile bildirmiştir.
Rabia yıldız 12070406 Enfal suresi:medinede inmiştir.yetmişbeş ayettir.
-surede savaş ganimetlerinin hukukunu belirttiği için enfal=ganimetler diye isimlendirilmiş.
-Surede,gerkeç müminde bulunması gerekn nitelikler ,hicret,Allaha ve Rasulune itaatın gerekliliği,takva ahlakı,inkarın dünyada ve ahirette getirdiği,müminler arasında birlik ve dayanışma gibi konular anlatılmaktadır.
-Müşrikler mekkede islamın yayılmasından,tebliğ edilmesinden,insanların islamla bilinçlenmesinden çok rahatsız oluyorlardı.Müslümanları sevmiyorlar ve hertürlü işkenceyi yapıyorlardı.Özellikle Hz.muhammed(sav)’e gerek söz gerek fiili olarak işkencede bulunuyorlardı.İslamın yayılmasından rahatsız olan müşrikler darunnedve’de toplandılar ve konuyu tartıştılar.toplantıda üç gçörüş üzerinde duruldu.birincisi,Hz.muhammed(sav) hapse atıp zincire vurmak ancak müslümanlar gelip kurtarırlar diye fikir kabul edilmedi.ikinci plan ise,mekkeden sürmek,bir daha mekkeye sokmamak bu seferde gittigi yerde çevre oluşturup gelinmesinden korkuldu ve bu fikirde kabul edilmedi.üçüncü plan ise,her kabileden güçlü kuvvetli genç seçip ellerine kılıç vererek,tek kişinin vuruşu gibi hep birlikte hz.muhammedin üzerine saldıracaklar ve öldüreceklerdi.Kuranı kerimde bu hususa enfal suresi 30.ayette şöyle işaret eder: ‘hani o kafirler seni hapsetmek,öldürmek veya çıkarmak için tuzak kuruyorlardı.onlar tuzak kurarlar,Allah da o tuzaklarını bozar.Allah tuzak kuranlara karşılık verenlerin en hayırlısıdır.’
-Daha sonra cerail hz.peygambere gelerek Allah tarafından hicrete izin verildigini bildirdi.Hz.peygamber gece medineye hicret için yola çıktı ve yatagına hz.alinin yatmasını istedi.müşrikler yataktahz.ali’yigörünce çok sinirlendiler.
…
-Allahu teale korumak istediği kullarını en güzel biçimde koruyor ki bu hz.Peygamber olunca onu en güzel biçimde koruyor.islamın yayılmasına engel olanların komplolarını görüyor ve onlara hak ettiği degeri veriyor.
12070406 Rabia yıldız Dünya hayatı bir imtihan ortamı ve bu imtihan ortamında bize rehber Kuranı kerim;öyle bir kitapki nasıl bir insan olunması gerektiğini,nasıl bir mümin olunması gerektiğini bildiriyor ve o vasıfları engüzel biçimde açıklıyor.bizim için neyin faydalı neyin zararlı oldugunu,bizi yaratana yaklaştıracak amelleri bildiren bir kitap.Kuranı kerim öyle bir kitapki bizim için çok basit olarak gelen bir konu kuranı kerimde en güzel şekilde anlatılmış ve önemine dikkat çekilmiş.bizi mutluluga götüren bir rehber, ışıgı hiç sönmeyecek bir ışık kaynagı oldugunun farkına vardım.Kuranı kerimin bizden ne isteginin farkına vardım.
12070406 rabia yıldız Nasıl bir müslümam olmam gerektiğinin farkına vardım,bu kargaşa ortamında insana en iyi ilaçın kuranı kerim oldugunun,onu anlayıp yaşarsam o zaman tam bir insan olabileceğimin farkına vardım.Allahın istedigi gibi bir mümin olabilmem için neler yapıp nelerden sakınmam gerektiğini anladım.sureleri okudukça neyin bende eksik oldugunun,nelerin bende bulunmaması gerektiğinin farkına vardım.
DUHA VE İNŞİRAH SURESİ
Bu sureden şunları anladım ki; Dünya hayatının geçiciliği rabbim bizlere bir kere daha hatırlatıyor ve bana diyor ki seni bir çok acizlikler içinde bulup rahatlığa erdirdim benim yüceliğimi gör ve bana şükret.Eğer ahiret hayatında da rahatlığı istiyorsan sokak ta gördüğün zavallıyı azarlama, insanlara iyi ve güler yüzlü davran. Bir yetimi görürsen de ondan tiksinip saçını okşamaktan kaçma.Bizim gördüğümüz her zorlukta bizlere bir kolaylık bahşettiğini bildiriyor ve umudumuzu kaybetmememizi istiyor.
ASR-ADİYAT VE KEVSER SURELERİ
Bu surelerde de önce ümidim yeşerdi. Rabbim bana dedi ki önce iman et sonra imanını salih amelle hayatında yaşa sonra insanlara güzel işleri tavsiye edip sabırla bekle muhakkak ki böyle kimslere kurtuluş vardır. Rabbim bana iyi işin ne olduğuna dairde bi örnek verdi nankör olma; Allaha, Rasulüne, atana ve annene karşı nankör olup hata yapmamamızı söyledi.
TEKASUR-MAUN VE KAFİRUN SURELERİ
Bu surelerden anladım ki;Cehennemi gerçekten göreceğim ve bunu unutmamalıyım.Bu dünya bittiğinde hesaba çekileceğim. Namazımın vakti girer girmez immkanım varsa hemen kılmalıyım, namazımı huşu ile doldurmalıyım bu huşuyu da hayatımızı düzelterek yapmalıyım. Hiç bi zaman kendimi kimseden üstün görmemeliyim.Sonuçta herkesin dini kendisine. Ben kimsenin din müfettişi olmamalıyım kendi imanımdan hesaba çekileceğim.
FİL-FELAK-NAS VE İHLAS SURELERİ
Bu surelerden anladım ki;Rabbim her şeye gücü yetendir.Eğer bi nazar veya büyüden de korkarsam veya hissedersem bir olan ilaha, Melike sığınmalıyım.Şüphesiz ki ondan başka beni kimse bunlardan koruyamaz.Samed olan Allah hiçbir şeye denk veya benzer değildir.
NECM SURESİ
Bu sureden anladım ki; Fiziki alemin ötesinde olan iman esastır.İmanla ilgili konuda aklımın sınırlarını zorlamam anlamsızdır.Çünkü iman kalptedir.Şu an günümüzde tasvir edilen kanatlı kız melekler o dönemde de o şekilde tasvir ediliyormuş fakat rabbimiz bu konuda bize kesin bilgi vermediği için bunları kullanmamam gerektiğini anladım. Ve son olarak da şu an elimde okuduğum kuranı kerimin her şeyin üzerinde olan Allahın insanlara indirdiğine bi kere daha iman ettim.
ABESE SURESİ
Kuran ancak bir öğüttür dileyen ondan öğüt alır.(11-12)
Bu ayetlerde de çok net anladım ki insanlara hiç bir şekilde baskı yapmamalıyım,zora yöneltmemeliyim. İnsanları sınıflandırmamalı, dış görünüşüyle yargılamamalı ve ön yargılamamalıyım çünkü kimin ibret alacağını ben bilemem.Bu bilgi kişinin kendinden bile kaçacağını günün sahibi allaha aittir.
KADİR-ŞEMS-BURUÇ-TİN-KUREYŞ VE KARİA SURELERİ
Sureden anladıklarım;kuranı kerimin kadir gecesinde indiğini öğrendim. Allah insana hem kötülüğü hem de takvayı verdi.Gerisini seçmek insanın özgür iradesine bırakılmış ve rabbimiz kötülüğü seçmememiz için hemen kötülüğün sonundaki azabı(görüp de ibret alıp yapmayalım diye)bizlere bildiriyor. Sonra bu dünyada müminlere eziyet edenlerin lanetlendiğini bildiriyor.Bende burdan anlıyorum ki bizlerde müslüman kardeşlerimizi üzmemeliyiz onlara eziyet edenlere yardım etmemeliyiz. Bizler modern dünyada herşeye ve herkese rağmen güzel ahlaklı olmalıyız. Bizler Allaha hakkıyla kul olabilmeliyiz. Hesap günü gelip dağlar yerinden oynadığında bizler sevab kutumuzu doldurmuş olmalıyız ki Allahın çetin azabına uğramayalım. Muhakkak ki ALLAHIN vaadi gerçekleşecektir.
12070332
Yasin Suresi: Zor durumda olduğum her an karamsarlığa kapılmayıp, Allah’tan yardım istemeliyim. Biliyorum ki o her an beni görüp işitebiliyor. O yardım edenlerin en üstünü.. Ve kıyametin şiddetli azabını çok daha iyi anladım.
Furkan Suresi: Furkan “Hak ile batılı birbirinden ayıran” demektir. Yani Kuran’ın diğer isimlerinden birisidir. Bu sure de hayatımı Kuran’la anlamlandırmam gerektiğini daha iyi anladım.
Fatır Suresi: Fatır “Yoktan var eden” demektir. Bu sure de Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları, öldükten sonra dirilme, Allah’ın nimetleri, müminlerle münafıklar arasındaki fark konu edilmektedir.
Meryem Suresi: Bu sure de hristiyanların teorilerinin yanlışlığını bir kere daha anlayıp, onların yanlış yolda olduğunu daha iyi anladım. Ayrıca Hz. Meryem’in teslimiyetine bir kez daha hayran oldum..
Taha Suresi: Bu sure de Allah’ın peygamberler aracılığıyla insanlara gösterdiği doğru yolun temel gerçeklerine işaret edilmektedir. Ayrıca Allahu Teala Peygamber Efendimiz’i teselli ederek, peygamberlik görevini en iyi şekilde icra edeceğini müjdeleyip, kendisine karşı çıkanların uğrayacağı sonuçları açıklamıştır.
Vakıa Suresi: Bu sure den sonra kıyamet azabından bir kez daha korkup, defteri sağ tarafından verilenlerden olmak istedim. Rabb’im bizi ahirette utandırma. Bizi sevdiğin kullardan eyle. (Amiin)
Şuara Suresi: Bu sure de Musa, İbrahim, Hud, Nuh, Salih ve Şuayb peygamberlerin kıssaları anlatılmış, müşriklerin Kuran’ın vahye dayalı bir kitap olmadığı iddialarına karşılık verilmiştir.
Neml Suresi: Annem der ki: “ Ne varsa Kuran’da İslam’da var.” Anneciğimin haklı olduğunu tekrar ve tekrar anladım. Kurtuluş ancak islamdadır..
Kasas Suresi: Firavun örneğin de olduğu gibi, dünyada ki mal, şan, şöhret para hepsi geçiçidir. Sana kalan sadece imanın ve amelindir.
MERVE ÖZTÜRK 12070304
İSRA
Temel dini ve ahlaki buyruklar,yeniden dirilmenin mümkün olduğu ve ahiret sorumluluğu,ibadet,namaz,müşriklerin inatçılığı gibi konulara değinilmiştir.
Kıyamet suesinde insanların öldükten sonra tekrar parmak uçlarına varıncaya kadar tekrar diriltecekler . Kıyamat günü insan kaçacak yer arayacak.O gün Allahın huzurnda ne yaptıysak anlatılacak işte o gün bazılarının yüzlerini parçalayacak yüzleri kararacak.Allah inanı bir kan pıhtısından yaratmaya kadirken tekrar diriltmeyede şüphesiz ki kadirdir. Hümeze suresinde mal toplayıp onu tekrar tekrar sayanlar ve diliyle çekiştiren insanların Hütame ye atılacağı ve hütamenin mahiyetinden bahsediliyor. Mürselat suresinde söz verilen kıyametin şüphesiz kopacağı ve ogünü yalanların halinin kötü olacağı bidiriliyor.Allah her şeye güç yetirendir Allah a karşı gelmekten sakınan insanlar o gün mükafatlandırılacaklardır. Kat suresinde inkarcıların ahiret ve kıyamet gününü yalanlayanların tekrar dirilmeyi kabul etmezler. Halbuki Allah dünyayı 6 günde yaratmıştırve bundan bir yorgunluk ta duymamıştır.Allah a yönelen kula öğüt ve belge olarak yeryüzü verilmiştir.Allah ın söz verdiği gün öğütlenmiştir.&nbs Adem, iblis ve peygamber kıssalarına yer verilmiştir. Allah'ın birliği ve ahiret konuları açıklanmıştır en güzel şekilde. Kıyamet suesinde insanların öldükten sonra tekrar parmak uçlarına varıncaya kadar tekrar diriltecekler . Kıyamat günü insan kaçacak yer arayacak.O gün Allahın huzurnda ne yaptıysak anlatılacak işte o gün bazılarının yüzlerini parçalayacak yüzleri kararacak.Allah inanı bir kan pıhtısından yaratmaya kadirken tekrar diriltmeyede şüphesiz ki kadirdir. Hümeze suresinde mal toplayıp onu tekrar tekrar sayanlar ve diliyle çekiştiren insanların Hütame ye atılacağı ve hütamenin mahiyetinden bahsediliyor. Mürselat suresinde söz verilen kıyametin şüphesiz kopacağı ve ogünü yalanların halinin kötü olacağı bidiriliyor.Allah her şeye güç yetirendir Allah a karşı gelmekten sakınan insanlar o gün mükafatlandırılacaklardır. Kat suresinde inkarcıların ahiret ve kıyamet gününü yalanlayanların tekrar dirilmeyi kabul etmezler. Halbuki Allah dünyayı 6 günde yaratmıştırve bundan bir yorgunluk ta duymamıştır.Allah a yönelen kula öğüt ve belge olarak yeryüzü verilmiştir.Allah ın söz verdiği gün öğütlenmiştir. Beled suresinde bir köle azat etmek bir yoksulu doyurmak inanıp birbirine sabrı ve merhameti tavsiye edenler den olmakla amel defterleri sağdan verilecek ama ayetleri inkar eden insanların önleri ateşle kapatılacak ve defterleri soldan verilecektir. Tarık suresinde tarık karanlığı delen yıldızdır.Kuran hak ile batılı ayıran bir kelamdır.gözetilmeyen insan yoktur o gün insanın bütün yaptıkları ortaya çıkacaktır. Kamer suresinde mekkeliler hz.peygamberfen bir mucize istemiş o da parmağıyla aya işaret etmiş ve ay ikiye bölünmüştür.Ama onlsr buns sihirdir demiş lerdir. Ama Allah ın karaı kimseye engel olamaz.Allah ın azabı ve uyarıları dikkate alınsın diye Nuh(a.s)ve Ad kavminin ve semud kavminin ve Lut un kavminin kıssası verilmiştir.İnsanların bundan öğüt alması gerektiği çünkü işlediklerimizin satır satır kaydedildiği bildiriliyor. Sad suresinde başlıca Allah ın birliği müşriklerin inkarı ve sapıklıkları sebebiyle azabı haetmiş oldukları Davud Süleyman İbrahim Eyüp İshak İsmail Elyesa ve Zülkifl peygamberlerin kıssaları Davud peygamberin hakemliği ve hz.peygamberin temel görevinden bahsetmektedir. Araf suresinde yüksek yerler yüksek mevkiler anlamına gelen araf kelimesinden adını almıştır.Surede temel konu olarak ilahi vahyin doğruluğu ve vahye duyulan ihtiyaç işlenmektedir. Cin suresinde ağırlıklı olarak cinlerden bahsetmiştir ayrıca tevhit peygamberlik ve öldükten sonra tekrar dirilme gibi meselelerden bahsetmiştir. Yasin suresinde başlıca insanın ahlaki sorumlulukları vahiy hz.peygamberi yalanlayan kureyş kabilesi Antakya halkına gönderilen peygamberler Allahın birliğini ve kudretini gösteren deilller öldükten sonra dirilme hesap ve cezalardan bahsetmektedir. öncelikle bu ödevi
hazırlamanın çok faydasını gördüğümü belirtmek istiyorum. nüzul sırasına göre
kuranı anlamı ve tefsiriyle birlikte okumak yeni ufuklar kazanmamı sağladı ve
beni çok etkiledi. kuranı anlayarak okuma konusunda bir adım atmış olduk. bundan
sonra kuranı kerimi hayatımıza tatbik etmek önceliğimiz olmalı. öncelikle
besmele-i şerifle başlamak istiyorum. Kalem Suresi: Bu surede kendinden önce inen Alak suresinde de değinildiği gibi okumanın önemi vurgulanmıştır. Aynı zamanda Peygamberimize deli diyen müşriklere cevap niteliğinde indirilmiştir. Allah'ın peygamberlik vasfını kendisine vermiş olduğu belirtilmektedir.Bu tarz iftiralarda bulunanların yalancı oldukları dile getirilmiştir. Müzemmil Suresi:Allah'ın doğunun ve batının yaratıcısı ve tek olduğu belirtilmiştir.Allah'ın herseye gücü yettiğinden Peygamberimizin müşriklerin yaptıklarına katlanıp onları Allaha bırakması, sonunda onların azabının büyük olacağı belirtilmiştir. Fatiha suresi: bu sure iman ve ibadet esaslarını içinde barındırır.Kainat mükemmel bir ahenk içinde akıp gitmektedir.Her şey kusursuz bir sekilde olmaktadr. Canlıların ihtiyaçları mükemmel bir şekilde karsılanır.bunları karşılayan bir yaratıcının varlığı ap açık görülmektedir.bu alemi yaratıp onun düzenli bir şekilde işleyişini sağlayan Rab her türlü hamd ve övgü şükür ve minnete layıktır.her şeyin yerli yerinde yaratılması her şeye ihtiyacı olan seylerin verilmesi ihtiyacların eksiksiz giderilmesi gösterir ki Allah mutlak adalet sahibidir. Her şeyi yaratan Allah günü geldiğinde bizleri de tekrar yaratacak ve herkesin iyilik ve kötülerine karşılık verecektir. Tebbet Suresi: Peygamberimizin kendisini hak dine davet etmesini görmemezlikten gelen ve Peygamberimize pek çok eziyette bulunan amcası Ebu Leheb ve karısı hakkında nazil olmuştur Tekvir Suresi:Bu surede kıyamet gününün dehşetinden bahsedilmiştir. A'la Suresi : Allah ' ın her şeyden yüce olduğundan bahsedilmektedir. Allah her şeyi yaratıp düzene koymuş, her şeyi uygun ölçü ve yaratılış gayesine yöneltmiştir. Leyl Suresi:Dinin emirlerine uyan günahtan kaçınan insanlara kolaylık verileceği, dini yalanlayan emir ve yasaklarına uymayan kişilerin ise cehennemin yolunun kolaylaştırılacağı vurgulanmıştır. Fecr Suresi: Ad kavmi, Semud kavmi ve Firavuna yaptıklarından dolayı verilen cezalara değinilmiştir. Allah'ın her şeyi görüp gözetlediği belirtilmiştir. İNİŞ SIRASINA GÖRE 71-83. SURELER 71.NUH SURESİ:Nuh(a.s)'ın
kıssasından,tevbe edenlerin nimetlerinin artacağından bahsedilir. 72.İBRAHİM SURESİ:Kuran'ın
insanın Allah yoluna çıkarmak için inen bir kitap olduğundan,herşeyin yegane
sahibinin Allah(c.c) olduğundan,her kavmin peygamberinin o kavmin diliyle
gönderildiğinden,çeşitli peygamberlerin kıssalarından,ne kadar inkar edilirse
edilsin Allah'ın zengin olduğundan,şükredenlerin nimetlerinin
artacağından,Allah2ın izni olmadan peygamberlerin de birşey
yapacaklarından,kafirlerin amellerinin rüzgar karşısındaki küle
benzediğinden,cehennem azabından,şeytanın kıyamet gününde kafirleri yarı yolda
bırakacağından,iman edip salih amel işleyenlerin cennetle
mükafatlandırılacaklarından,iman edenlere namazın ve zekatın emredildiğinden,Hz.İbrahim
kıssasından ve yaşlılığına rağmen İshak ve İsmail'in ona hediye
edildiğinden,Allah'ın vaadinden dönmeyeceğinden,kıyamette kafirlerin durumundan
bahsedilir. 73.ENBİYA SURESİ:hesap
gününün yaklaştığından,Allah Teala2nın herşeyi bildiğinden,peygamberlerin insan
olduğundan,dünyanın eğlence için yaratılmadığından,Allah'tan başka ilah
olmadığından ve bunun hikmetinden,canlı herşeyin sudan yaratıldığından,tüm
dünyanın güneşin ve ayın insanların kullanımı için ve birer ayet olarak
yaratıldığından,herşeyin ölümü tadacağından ve dönüşün ancak Allah'a
olduğundan,acele etmemek gerektiğinden,daha önceki peygamberlerle de alay
edildiğinden ve o alay edinilen şeylerle kuşatıldıklarından,kıyamette adalet
terazileri olduğundan ve kişinin yaptığı hardal tanesi şeyin bile karşılığını
alacağından,Kuran'ın zikir olduğundan,birçok peygamberin kıssasından bahseder
ve en sonunda da yalnızca tek bir ilah olduğundan,cezanın geciktirilmesinin bir
imtihan olduğundan bahsedilir. 74.MÜMİNUN SURESİ:Müminlerin
özellikleri verilerek insanların nasıl olması gerektiğinden,insanın önce bir
çamurdan yaratılıp insan oluncaya kadarki yaratılış evrelerinden,ölümün
herkesin başına geleceğinden ve kıyametin hak olduğundan,insanların kullanımı
için yaratılan nimetlerden,Nuh(a.s)'ın Hz.Musa'nın kıssalarından,her ümmetin
bir eceli olduğundan ve bu ecel vaktinin asla değişmeyeceğinden,Allah'a iman
edip ortak koşmayanlar ve hayırda yarışanlardan,kimseye gücünün yetmeyeceği şeyin
yüklenmeyeceğinden,haksızlık yapılmayacağından,kıyamet günü kafirlere bir
yardım olmadığından,ahirete iman etmeyenlerin yoldan sapanlar
olduğundan,şükretmenin gereğinden,dirilten ve öldürenin yalnız Allah
olduğundan,Allah'ın gizli açık herşeyi bildiğinden,şeytandan Allah'a sığınmanın
gereğinden,kıyamet gününde akrabalık bağının kalmayacağından,tartısı ağır
gelenin kurtulacağından,sabredenlerin mükafatlandırılacaklarından,insanın
boşuna yaratılmadığından ve dönüşün ancak Allah'a olduğundan,Allah'tan başka ilah olmadığından
ve O'nun rahmet edelerin en merhametlisi olduğundan bahsedilir. 75.SECDE SURESİ:Kuran'ın
Allah tarafından indirildiği ve uydurma bir söz olmadığı ve bunda da hiçbir
şüphe olmadığından,Allah'tan başka dost ve şefaatçi olmadığından ve herşeyi
O'nun düzenlediğinden,insanın çamurdan yaratıdığından ,öleceğinden ve tekrar
dirileceğinden,insanlara ruhundan üflediğinden,istese herkesi hidayete
erdireceğindena ancak cehennemi cinlerin ve insanların bir kısmıyla
dolduracağından,müminlerle fasıkların bir olmadığından,müminlerin ağırlanmak
için cennette kalacaklarından,fasıklarınsa cehenneme gideceklerinden,kıyamet
gününde kafirlere imanlarının fayda vermeyeceğinden bahsedilir. 76.TUR SURESİ:dağlara,denizlere
vs. dikkat çekilerek kıyametin mutlaka geleceğinden,o gün dini yalanlayanları
bekleyen ateşten,muttakiler için cennetten ve cennette onları
bekleyenlerden,Hz.peygamberin kahin,deli veya şair olmadığından,Kuran'ın
uydurma bir söz olmadığından,hiçkimsenin Kuran'ın bir benzerini
getiremeyeceğinden,kafirlere gökten azap inse kafirlerin buna bulut
diyeceklerinden,Rabbimiz'in hükmü için sabretmemiz gerektiğinden ve gecenin bir
kısmı ile yıldızların batması anında Allah'ı tesbih etmemizden bahsedilir. 77.MÜLK SURESİ:Mülkün
yegane sahibinin Allah(c.c) olduğundan,ölümün ve hayatın imtihan için
yaratıldığından,herşeyde bir düzen olduğundan,inkarcılara cehennem azabının
hazır olduğundan,kafirlerin cehennemde günahlarını itiraf
edeceklerinden,Allah'tan korkanlar için mükafat ve mağfiret
olduğundan,Allah'tan başka bize yardım edecek kimsenin olmadığından,Allah
Teala'nın bizlere verdiği bunca nimete karşı insanların az
şükrettiğinden,kıyametin bilgisinin yalnız Allah katında olduğundan bahsedilir. 78.HAKKA SURESİ:isyan
ve inkar ettikleri için helak olan kavimlerden,onlardan geriye hiçbirşey
kalmadığından,kıyamette Allah'ın huzurunda hiçbir şeyin gizlenmeyeceğinden,o
gün kitabı sağ elinden verilenlerin cennetlikler olduğundan,kitabı sol elinden
verilenlerin "keşke kitabım bana verilmeseydi" diyeceklerinden ve
onların ebedi azapgahlarının cehennem olduğundan,ölümle hiçbirşeyin
bitmeyeceğinden,kıyamet gününde malın ve saltanatın insana fayda
vermeyeceğinden,Kuran'ın bir şair veya sihirbaz sözü olmadığından ancak
Allah'ın kelamı olduğundan,Hz.Peygamberin kendisine ait bir sözü Allah Teala'ya
isnad etmesi durumunda onun can damarının kesileceğinden ve bununla da Kuran'ın
mutlak bir biçimde İlahi kelam olduğundan ve Rabbimizi adıyla tesbih etmemiz
gerektiğinden bahsedilir. 79.MEARİC SURESİ:Kıyamet
günü gökyüzü ve yeryüzünün berbat bir halde olacağından,o gün hiç bir dostun
birbirini tanımayacağından,kendisinin yerine kim olursa olsun bir başkasının
yanmasının isteyeceğinden ancak namaz kılan ve zekat verenlerin o günü tasdik
ettiklerinden,namuslarını koruduklarından,emanetlerine sahip
çıktıklarından,doğru şahitlik yaptıklarından ve namazlarını kıldıklarından
onların ebedi istirahatgahlarının cennet olduğundan,kafirlerinse vaad olunan
güne kadar eğlenip oynamalarından ve o günse cehenneme gideceklerinden
bahsedilir. 80.NEBE SURESİ:Gece,gündüz,dağ,gökyüzüne
vs. dikkat çekildikten sonra bunların hepsinin insan için olduğundan,kıyamet
gününde müminle kafirin farkının belli olacağından,cehennemdeki azabın
şiddetinden,cennetin güzelliklerinden bahsettikten sonra kafirlerin o günün
şiddetiyle "keşke toprak olsaydım" diyeceklerinden bahsediliyor. 81.NAZİAT SURESİ:Kafirlerin
canlarının zorla alınacağından,çürümüş kemiklerin o gün
diriltileceğinden,Firavun'un hem dünya hem de ahirette cezalandırıldığından,tüm
bunlarda bir ibret olduğundan,dünya hayatını tercih edenlerin yerinin cehennem
olduğundan,Allah'tan korkan ve nefsini hevadan alıkoyanların yerininse cennet
olduğundan,kıyametin çok yaklaştığından bahsedilir. 82.İNFİTAR SURESİ:Kıyamet
sahneleri gözümüzün önüne serildikten sonra insanı ve kainatı yaratan Allah'ın
her şeyi bir düzen içinde yarattığından,insanın yanında her yaptığını yazan
yazıcı melekler olduğundan,iyilerin yerinin cennet olduğundan,kötülerin
yerininse cehennem olduğundan ve onların oradan kaybolmayacağından,o gün
kimsenin kimseye fayda vermeyeceğinden ve emrin Allah'a ait olduğundan
bahsedilir. 83.İNŞİKAK SURESİ:Kıyamet
geldiğinde kitabı sağ elinden verilenlerin kolayca hesaba çekileceğinden,arkadan
verilenlerinse hemen ölmek isteyeceklerin ancak onların ateşe gideceklerinden
bahsediliyor.Kafir için azap müjdelenirken;inanan ve salih amel işleyenler
içinse bir mükafat olacağından haber veriliyor.
İnşirah Suresi: zorlukla beraber
kolaylık vardır. Sıkıntılara sabretmeliyim. Asr Suresi :
hakkı ve sabrı tavsiye etmek benim vazifemdir. Adiyat Suresi
: tozu dumana katıp düşman üstüne yürüyenlerin kıyamet günü karşılaşacakları
durum ve nankörlük ve cimrilik etmemeliyim. Kevser Suresi
: Allaha karşı şükrümü namaz kılarak ve kurban keserek göstermeliyim. Tekasür
Suresi: sahip olduğum nimetler için kibre kapılmamalıyım ve infak etmeliyim.
Kazancımın helal olmasına azami gayret göstermeliyim. Hesaba çekileceğimi
unutmamalıyım. Maun Suresi: namaz
kılarken itina göstermeliyim. Kafirun
Suresi: iman edenlerin inançsızlara karşı nasıl bir tutum içinde olması
gerektiği öğütlenmiştir. Böyle bir durumda ‘sizin dininiz size benim dinim
banadır’ diyerek tartışmadan kaçınmalıyım. Fil Suresi:
islamın kutsal değerlerine saldırma planlarının suya düşürüldüğü bize
hatırlatılmaktadır. Böyle bir durum karşısında Allaha olan güvenimi
kaybetmemeliyim. Felak ve Nas
Sureleri: tek ilah olan Allaha tam anlamıyla teslim olursam hiçbir kötülükten
korkmama gerek kalmaz. İnsanların sıklıkla karşı karşıya olduğu, yaşam
kalitesini oldukça aşağı çeken korku problemine çözüm olacak bir ilaçtır adeta bu
iki sure. Müslüman bir birey olarak hayatı dolu dolu yaşamak için bir fırsatım
var. İhlas Suresi:
bu surede uluhiyyet vurgulanmıştır.islam dinine mensub olmam, eşi ve benzeri
olmayan bir zata inanmamı gerektiriyor. Bu şekilde fatratıma uygun bir seçim
yapmış oluyorum. Çünkü insanın özünde her zaman kendinden daha kudretli bir
yaratıcıya inanma içgüdüsü saklı bulunuyor. Necm
Suresi:Mekkelilere açıktan okunan ilk sure olması ve secde ayeti okunduktan
sonra mümin-kafir herkesin secdeye kapanması beni çok etkiledi. Abese Suresi:
Allah insanı en güzel şekilde yaratmış, doğru ve yanlışı seçme kabiliyeti
vermiş. Bu hayatta yapıp ettiklerimizden ahrette hesaba çekileceğimizin
farkında olursam çevremize, toplumumuza ve kendimize karşı daha duyarlı olurum.
Bu dünyada dürüst olur helallere ve haramlara dikkat ederek yaşarsam yaptığım
iyi ameller ahrette kat kat fazlasıyla ödüllendirilecektir. Kadir Suresi:
surede kadir gecesinin faziletlerinden bahsedilmektedir. Kadir gecesine değer
atfedilmsi sebebi hiç şüphesiz o gece kuranın indirilmiş olmasıdır. Bana düşen
bu mucizevi kitabı okumak, anlamaya çalışmak ve bizzat hayatıma tatbik etmek
olmalıdır. Şems Suresi:
bu hayatta iyi ve güzel ameller yapacak olursam içimdeki cevher parlamaya
başlayacak, bilakis aksini yapacak olursam bu cevheri ışığını köreltmiş ve en
nihayetinde söndürmüş olacağım. Buruc Suresi:
iman etmiş olmak yetmez. İmanın gereğini yapmak bu uğurda sıkıntılara ve
zorluklara katlanmak gerekir. Tin Suresi:
‘Biz insanı en güzel şekilde yarattık.’ Ayeti hem kendime hem diğer insanlara
karşı bakış açımızı belirlememize yardımcı olacak mahiyette. Ğer doğuştan bana
bahşedilen bu nimetin farkında olursam bu emanete zarar gelmemesi için elimden
geleni yaparım. Çünkü bu emanete sahip çıkmasam esfel’i safiline kadar alçalır
ki bir daha kurtarmak mümkün olmaz. Kureyş
Suresi: geçim kaynaklarını Mekke gibi mübarek bil bölgede yaşayarak elde eden
müşriklerin Allah’a iman etmeleri istenmiştir. Kalem Suresi: Peygamberimize deli diyenlere karşılık Allah ın peygamberlik vasfını kedisine vermiş oldugundan bunları söyleyenlerin yalancı olduğundan bahsetmektedir. Müzzemmil Suresi: Allah ın herşeye gücü yeteceğinden Peygamberimizin yapılanlara karşı sabretmesi gerektiğinden sonunda Allah ın onların cezasını vereceğinden bahsedilmektedir. Müddesir Suresi: Peygamberimizin insanları uyarması emredilmiş ve uymayanların sonlarının cehennem olacağı bildirilmiştir. Fatiha Suresi: Allah ın kainatı insanı her şeyi bir düzen içinde yarattığından ve hepsinin bir ahenk içinde düzenli bir şekilde işlemesinden bahsedilmektedir. Herşeyi böylesine düzenli ve yerli yerinde yaratan Rab övgülerin en büyüğüne layıktır. Tebbet Suresi: Peygamber Efendimizin tevbliğine uymayan, Allah'ın emir ve yasaklarını inkar eden Ebu Leheb ve karısı hakkında nazil olan bu sure müşriklerin sonunu insanlığa ibret için anlatır Tekvir Suresi: Bu surede kıyamet gününden ve dehşetinden bahsedilmektedir. A'la Suresi: Allah'ın sonsuz kudreti ve azametinden bahsedilmektedir. Leyl Suresi: dinin emir ve yasaklarına uyanların refaha ereceği , onlara kolaylık sağlanacağı bunlara uymayanların ise sonlarının cehennem olacağından bahsedilmektedir Fecr suresi: Günahkar kavimlerin ibret verici sonları anlatılarak Allah'ın herşeyie gücünün yettiği ve herşeyi görüp gözettiği anlatılmıştır. İnşirah Suresi: Dindek kolaylıklar teşvik edilerek Allah'a yönelmemin öneminden bahsedilmektedir Maun Suresi: İnsanlar arasındaki yardımlaşmanın önemini vurgulayan bi suredir. Kötülük yapan insanlar hakkuında nazil olmuştur. Kafirun Suresi: Müşriklerin 'Sen bizim taptıklarımıza tap, biz de seninkilere tapalım' şeklindeki pazarlık üzerine nazil olmuştur. Fil Suresi: Kabe'yi yıkmak isteyen Ebrehe'nin hikayesi haturlatılmakta ve Allahın herşeye gücü yettiğğinin O'nun emriyle düşmanlarını alt edecek ice ordularının bulunduğundan bahsedimektedir. Felak Suresi : Kötülüklerden ve mahlukların şerrinden Allah'a sığınmayı emreder. Asr Suresi: Kurtuluş ancak iman etme, iyi şeyler yapmak ve hakkıtavdiye etmekle olur. Adiyat Suresi: Allah'ın herşeyi görüdüğ ve herşeyden haberdar olduğu belirtilmiştir.. Kıyamet günü ortaya çıkacak olan durumdan söz edilir. Kevser suresi: Peygamber Efendimizle ilgili müşriklerin soyu kesik demesiyle nazil olmuş bir suredir. Tekasür Suresi: Arapların soylarıyla ve çocuklarının fazlalığıyla övünmesi üzerine nazil olan surede asıl önemli olanın çokluk ve kalabalıklık değil niceliği olduğu belirtilmiştir. Necm Suresi :Bu sure Peygamber Efendimizin miraca yükselişine değinmektedir.Peygamberimizin vahiy meleğini bizzat gördüğü ve yanılsama olmadığı dile getirilmiştir. Abese Suresi: Bu surede Allah ın varlığının ve kudretinin hatırlatılmasından bahsetmetedir . Kuran bu surede diğer surelerde de gectiği gibi öğüt verici ve hatırlatıcı olarak tanımlanmıştır. Aynı zaman da insanın bedeninin ve tabiat şartlarının uyum içinde olduğundan bahsedilmiştir. Kadr Suresi: Bu surede kadir gecesinden ve hikmetlerinden o gece dualarından kabul olacağından bahsedilmiştir. Şems Suresi: Evrenin ve insanın ne kadar kusursuz ahenkli ve muhteşem bir işleyiş şeklinde yaratıldığından bahsedilmiştir. Buruc Suresi: Müminlere yapılan haksızlıklardan ve cehennem azabından bahsedilmektedir. Tin Suresi: Allah ın insanı kusursuz ve en güzel şekilde yarattığından Allah ın emir ve yasaklarına uyanların kesintisiz bi ödülle karşılaşacağı yalanlayıp inkar edenlerin ise cezalarını çekeceklerinden bahsedilmektedir. Kureyş Suresi: Yalnızca Allah a kulluk etmek gerektiğinden insanın rızkısını verenin de onu koruyup kollayanında Allah olduğundan bahsedilmiştir. Karia Suresi: Bu surede kıyamet gününün dehşetinden bahsedilmektedir. Allah yolunda olup iyi işler yapanların kurtuluşa ercekleri yalanlayıp inkar edenlerin ise cezalarını çekeceklerinden bahsedilmektedir. Humeze Suresi: Kötü niyetli ve kusur arayan ve dünyada tek gayesi mal mülk olan insanların ahirette düşeceği durumdan bahsedilmiştir. Murselat Suresi: Allah ın peygamler aracılığıyla bize mesajlarını yapıp yapmamız gereken şeyleri bildirdiği öğüt ve hatırlatmada bulunduğundan bahsetmektedir ve söylediği her şeyin gün gelip gerçekleşeceğini dile getirmiştir. Kaf Suresi: İnsanların öldükten sonra diriltilme konusundaki şüphelerine cevap veren bir suredir. Surede kainatıı gökyüzünü mevsimleri yagmuru insanı yaratmaya gücü yeten Allah ın insanları tekrar diriltmeye de gücü yeteceğinden bahsedilmiştir. Beled Suresi: İnsanın dünyaya imtihanlar için gönderildiği ve iyi ve doğru yolun kendisine gösterildiğinden bu yollardan iyi olanı terch edip yoksula yardım eden yetime yardım edenler imana erenler ve birbirine sabrı ve merhametı tavsiye edenler kurtuluşa erenlerdir. Yalanlayıp inkar edenler in ise sonununn cehennem olduğundan bahsedilmektedir. Tarık Suresi: İnsanın yaratılışında bir gaye bir amaç olduğundan bahsedilmiştir. Kıyamet gününde inkarcıların ugrayacağı azap kaçacakları ve sığınacakları hiç bi yer olmadığı Allah ın onlara yaptıkları karşılığında gerekli cezayı vereceği dile getirilmiştir. Kamer Suresi: Bu surede inkarcıların ve Allah ın emir ve yasaklarını yalanlayanların sonunda kıyamet günüyle karşılaşacakları ve o günün dehşetinden bahsedilmiştir. Sad Suresi: Hakikatı inkar edenlerin sonunun cehennem olacağı daha öncede inkarcı kavimlerin yaptıklarından dolayı helak edildiklerinden bahsedilmektedir. Araf Suresi: Allah ın bizlere göndermiş olduğu uyarı ve mesajlara uymamız gerektiğinden ve uymayanların sonlarından bahsedilmiştir. Cinn Suresi: Görünmeyen varlıkların bir kısmının da Allah ın varlığına inandıklarından bahsedilmektedir. Yasin Suresi: İnsanlara Allah'ın doğru olduklarını bu yoldan sapmamaları ve günahkar olmamaları yönündeki telkinlerini ileten sure, aynı zamanda günahkarların hem bu dünya da hem de ahiret hayatında yaşayacakları zorluklardan bahseder.Peygamberimize atılan iftiralara da değinrn sure O'nun bir şair değil Kur'an'ın da bir siir olmadığını hepsinin Allah kelamı olduğunu söylemiştir. Furkan Suresi: Furkan kelimesini anlamı hak ve batılı birbirinden ayıran demek olup bu surede Peygamber Efendimizin neden bir melek ya da insan üstü bir varlık olarak değil de bizim gibi beşer olarak gönderildiği anlatılmıştır. Fatır Suresi: Allah'a ve onun verdiği nimetlere şükretmeyi emreden sure, O'na her zaman muhtaç olduğumuzu hatırlatmaktadır. Elimizdekilerin kıymetini bilmemein azabını ahirette çekeceğimiz belirtilmiştir. Meryem Suresi: Allah'ın ol dediğinde olmayacağı şey yoktur. Bu surede Hz. Meryem Hz. İbrahim Hz. Yakup gibi peygamberlerin başlarından geçen mucizeler anlatılmıştır. Taha Suresi:AllahIn herşeyi yaratmaya gücünün yettiği, yerlerin ve göklerin Allah'a ait olduğundan bahsedilmektedir. Kur'an Allah tarafından vahyedilmiş ve insanlara öğüt vermek için gönderilmiştir. Aynı zamanda surede Firavun'un helak eilişinden de bahsederek şeytanın şerrinden uzak dyrmamız gerektiği dile getirilmiştir. Vakıa Suresi: Cehennem ve azabından bahsedilen surede insanlar 3 gruba ayrılmaktatdır. Amel defteri sağdan verilenler ve hayırda en önde gidenlerin cennete gidecekleri, soldan verilenlerin ise sonunun cehennem olduğu belirtilmektedir. Neml Suresi:Dosdoğru iman edenlerin ve ibadetlerini yerine getirenlerin sonunun cennet olduğu fakat ahirete inanmayıp öteki dünyaya yatırım yapmayanların sonlarını felaket olacağı anlatılmıştır. Kasas Suresi:Kur'an ibret almak isteyenler için örnek bir kitap olup ianamak isteyenlerin ahiret günüde tek kurtarıcısıdır. İnanmayanlar için ise o gün hiçbir yardımcı ve kurtarıcı yoktur. İsra Suresi: İnsanın bu dünyada yaptığı salih ameller ve günahlar şüphesiz ki öteki dünyaya insanın yanında götüreceği tek şeydir. Ahirette bizi kurtacak olan yegane şey salih ameldir. Furkan Suresi:Peygamberimizin gönderiliş sebebinin insanları uyarmak olduğu ona inanlara cennette verilecek nimetlerden inanmayıp inkar edenlerin ise kıyamet günün de karşılacakları cezadan bahsedilmektedir. Fatır Suresi:Herşeyi yaratmaya gücü yeten Allah ın en üstün varlık olduğundan bizimde rızkımızı Allah ın verdiğinden bahsedilmektedir. Dünya hayatının aldatıcılığına kanmadan Allah yolunda olmamız gerekir. Kurtuluş ancak Allah a inanmakla olur. Meryem Suresi:Allah ın herşeye gücünün yettiğinden isterse her şeyi yapabilceğinden bahsetmektedir. Taha Suresi:Göklerin yerin herşeyin Allah a ait olduğundan Allahtan başka ilah olmadığından bahsedilmektedir. Aynı zamanda Kuran ın öğüt vermek için insanlara gönderildiği ve onun Allah tarafından indirildiği dile getirilmiştir.Firavunun helakına değinerek şeytandan uzak durmamız gerektiği dile getirilmiştir. Vakıa Suresi:Bu sure insanları üç gruba ayırmaktadır. Sağdaki insanlara cennetin nimetlerinin verileceği soldakilerin ise gidecekleri yerin cehennem olduğu dile getirilmiştir. Neml Suresi:Namazı kılan zekatı veren ve ahiret gününü inanan insanların kurtuluşta olduğu onların hidayet rehberinin Kuran olduğu belirtilmiştir. Allah a inanmayalara ise azaplarının ağır olacağından bahsedilmektedir. Kasas Suresi:Firavunun helak oluşundan bahsederek bu olayın insanlar ibret alıp ders gerektiği belirtilmektedir.Hidayet rehberi ve rahmet olarak Kuran ın gönderildiğinden bahsedilmiştir.İnanmayanların kıyamet gününden yardımlarına gelecek kimsenin olmadığından bu dünyada da diğer dünyada da çekecekleri azaptan bahsedilmektedir. İsra Suresi:Yapmış olduğumuz her şeyin iyiliklerinde kötülüklerinde diğer dünyada karşımıza çıkacağı ve yaptıklarımıza göre ceza ve mükafatını alacağımız belirtilmiştir. Hud Suresi: Allah tan başkasına ibadet etmememiz belirtilmiştir. Kuran'ın müjdeleyici ve uyarıcı olduğu dile getirilmiştir. Allah'a tövbe edip mağfiret dilememiz gerektiği belirtilmiştir. Allah herkese iyiliklerinin ve kötülüklerinin karşılığını verecektir. O her şeyi yapmaya gücü yetendir. Yusuf Suresi:Yusuf (as) ın kıssasından bahsedilmektedir. Çektiklerinden dolayı Allah'ın şefkatinden bahsedilmektedir. Hicr Suresi:İnkar edenlerin sonlarının kötü olacağı dile getirilmiştir.Helak olan kavimlerden ders almamız gerektiği inanmayanların sonlarının da onlar gibi olacağı belirtilmiştir. Kuran 'ın Peygamberin yazdığı bir kitap değilde Allah tarafından gönderilen bir kitap olduğu ve onu koruyacak olanın da yine Allah olduğu dile getirilmiştir. En'am Suresi:Allah'ın göklerde ve yerde tek olduğu dile getirilmiştir. Hamd ın yalnzca Allah'a mahsus olduğu, Helak olan kavimlere değinerek inanmayanların da sonunun öyle olacağı belirtilmiştir. Saffat Suresi: Allah'ın tek olduğundan doğunun ve batının, yerlerin ve göklerin Rabbi nin yalnız Allah olduğundan bahsedilmektedir. Kıyamet günü geldiğinde inanmayanların pişman olacağı fakat ceza günü geldiği zaman ellerinden hiçbir şey gelmeyecegi dile getirilmiştir. Lokman Suresi:Namaz kılmak, zekat vermek, ve ahiret inancı arka arkaya zikredilmiştir. Bunları inanıp uyan insanların kurtuluşa ereceği belirtilmiştir. Sebe Suresi:Allah her şeyden haberdardır, O her şeyi bilir her şeyi görür.Bu surede cennete gitmek için uymamız gerekenin Kur'an olduğu dile getirilmiştir. Zümer Suresi: Gerçek ve tek dinin islam dini olduğu dile getirilmiştir. Başka seyleri ilah olarak kabul edip Allah'a inanmayanlara doğru yolun gösterilmeyeceği zikredilmiştir. Aynı zamanda Allah'ın aziz ve bağışlayıcı olduğu da vurgulanmıştır.İnananların cennete inanmayanların ise cehenneme gideceği belirtilmiştir. Mumin Suresi: Allah'ın mutlak galip,günahları bağışlayan, azabı çetin ve lütuf sahibi olduğundan bahsedilmiştir.Allah tan başka ilah yoktur hiç kimse Kur'an'ın ayetlerini tartışamaz denilmiştir.İnkarcılar dünyada üstünlükte sağlasa bile buna aldanmamız gerektiği şüphesiz onların sonunun kötü olduğu Nuh kavminden örnek verilerek dile getirilmiştir. Şura Suresi: Allah'ın gücünün her şeye yettiği O isterse her şeyin olacağı dile getirilmiştir.Allah O'na inananlara diğer dünyada bunun karşılığını verecektir.İnanmayanların ise sığınacakları hiç kimse yoktur. Zuhruf Suresi: Körükörüne babalarının dinine bağlanıp cahilliklerini aşamayıp Allah'ın emir ve buyruklarına inanmayıp yalanlayanlardan bahsedilmektedir. İnsanın nankör bir varlık olduğu dile getirilmiştir. Duhan Suresi: Alemlerin Rabbi yalnız Allah'tır. Atalarımızında bizimde geçmiştede şimdide herkesin Rabbi Allahtır. Surede aynı zamanda Firavun hikayesinden de bahsedilmektedir. Casiye Suresi: Mevsimlerin varlığı, gecenin ve gündüzün değişmesi gibi doğal olaylara işaret edilerek Allah'ın varlığı ortaya koyulmuş insanların bunlara bakarak ibret alması gerektiği dile getirilmiştir.İnanmayanların sonlarının acı bir azap olduğu dile getirilmiştir. Ahkaf Suresi: Kur'an'ın kendinden önceki kitapları ve Tevrat'ı doğrulayıp tasdiklediği ifade edilmektedir. Allah'ın kainattaki her şeyi bir düzen içinde yarattığı dile getirilir.Kur'an'ın Allah tarafından gönderildiği belirtilmiştir. Zariyat Suresi: Ceza gününün varlığı ve bir gün mutlaka o günün geleceği vurgulanmıştır. Dünyada yapılan iyi şeylerin karşılığında inananların sonunda cennetle mükafatlandırılacağı inanmayaların ise sonlarının iyi olmayacağı dile getirilmiştir.Allah'a inanmak için yeryüzünde yaratılan şeylere bakmamızın yeterli olacağı, onlara bakarak ibret almamız gerektiği dile getirilmiştir. Ğaşiye Suresi: Dünyada yaptığımız her şeyin diğer dünyada karşılığını alacağımız vurgulanmıştır.İnananların sonunda cennete gireceği ve cenneteki nimtelerden bahsedilmiş, inanmayanların ise cehennemdeki azaplarına değinilmiştir. Kehf Suresi: Kur'an'ın indiriliş sebebinin insanları uyarmak, müjdelemek olduğu vurgulanmıştır. Dünya hayatının sınavdan ibaret olduğu burada yaptıklarımız sonucunda iyilik ve kötülüklerin karşılığını alacağımız dile getirilmiştir. Ashab-ı Kehf olayından bahsedilmiştir. Nahl Suresi: Allah'ın insanların ihtiyacı için gereken her şeyi yarattığı dile getirilmiştir. Tek yaratıcının Allah olduğu dile getirilmiştir.Allah her şeyi bilendir. İbrahim Suresi: Kur'an insanları doğru yola iletmek için indirilen bir kitaptır.Göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah yaratmıştır ve hepsi O'na aittir.Dünya hayatını tercih edenlerin sonları acı bir şekilde bitecektir. Enbiya Suresi: İman ve hidayete ermek için kendilerine sunulan fırsatları değerlendirmeyen, peygamberleri yalanlanmakta ısrar eden insanların sonlarının kötü olacağı belirtilmiştir. Mu'minun Suresi: Namazı huşu içinde kılan, boş ve yararsız işlerden yüz çeviren,zekatı veren, namuslarını koruyan müminlerin kurtuluşa ereceği dile getirilmiştir. Secde Suresi: Allah bizleri kusursuz bir şekilde yaratıp gözlerimizi,kulaklarımızı ve kalplerimizi yaratmıştır.Bu kadar kusursuz mükemmel yaratılışımıza şükretmek yerine inkar eden insanların olması şaşırtıcı bir durumdur. Tur Suresi: Allah'ın inananlara lutfedeceği güzellikler ve cennet hayatı tasvir edilmiştir. İnanmayanların ise azabının büyük olduğu dile getirilmiştir. Mülk Suresi: Allah bizleri sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır.Dünyada her şey uyum içindedir ve hiçbir bozukluk dahi göremeyiz bunları bu şekilde düzenli ve ahengli yaratan Allah'ı inkar eden insanların sonu cehennem azabı olacaktır. Hakka Suresi: Dünyada yaptığımız iyiliklerin de kötülüklerin karşılığının diğer dünyada verileceği vurgulanmıştır.Defteri sağdan verilenlerin yerinin cennet olduğu soldan verilenlerin ise yerinin cehennem olduğu belirtilmiştir. Me'aric Suresi: Kıyamet günü geldiği zaman inanmayanların çocuğunu bile tanımayacağı kendisini kurtarmak için tüm ailesini bile feda edeceği vurgulanmıştır.İnanmayanları bekleyen büyük bir azap vardır.İnanan ve Kur'an da yer alan emir ve yasakları yerine getiren insanların ise cennette ağırlanacağı dile getirilmiştir. Nebe Suresi: İnanmayaların gideceği cehennem ve inananların gideceği cennet hayatı tasvir edilmiştir. İnfitar Suresi: Kıyamet günü geldiği zaman insan pişman olur ama bu pişmanlığı boşunadır.Bizi en güzel düzgün ve dengeli bir şekilde yaratan Allah'a karşı hala dini yalanlayan kötülük yapan insanların yerinin cehennem olacağı vurgulanmıştır. İyilerin yeri ise cennettir. Ceza günü geldiği zaman kimsenin kimseye faydaya olmayacaktır. Herkes kendi yaptıklarının cezasını kendisi çekecektir. İnşikak Suresi: İman edip salih amel işleyenlerin defterleri sağdan verilecek ve cennet hayatına kavuşacaklardır. Dünya hayatına kendini kaptıran, mal mülk yüzünden şımarmış insanların ise defterleri arkalarından verilince derhal yok olmayı dileyecekleri dile getirilmiştir. Rum Suresi: Her şey Allah'ın istemesiyle olur. Allah dilediğine yardım eder.O mutlak güç sahibidir.İnsanların dünyayı sadece şuan olduğu kadarıyla bilip görmeleri ahiret hayatını hiç düşünmedikleri çoğunun bunu inkar ettiği dile getirilmektedir. Ankebut Suresi: Allah bu dünyada insanları imtihandan geçirmektedir. Yapılan iyilik ve kötülüklere göre herkes yaptığının karşılığını alacaktır. Diğer dünyada herkesin yaptığının açık bir şekilde ortaya çıkarılacağı dile getirilmektedir. Mutaffıfin Suresi: Ölçüde ve tartıda hile yapanlarının sonlarının kötü olacağından bahsedilmektedir.İyilk yapanların sonu cennet kötülerin ise cehennemdir. Bakara Suresi: Kur'an da Hiçbir şüphe yoktur ve O yol gösteren bir kitaptır. Kur'an'a inanıp iman edenler ahiret gününe inananlar kurtuluşa ereceklerdir. Enfal Suresi: Mümin kişilerin Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın ayetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimseler olduğu dile getirilmiştir.Müminler Allah tarafından yaptıklarının karşılığını mutlaka alacaklardır. Al-i İmran Suresi: Müminlerin mükafatlarının cennet olduğundan bahsedilmektedir. Daha önce gelen kitaplarda Kur'an gibi Allah tarafından gönderilmiştir. Allah başka ilah yoktur.İnkarcıların sonu cehennemdir.Hak din islamdır. Ahzab Suresi: Allah bütün yaptıklarımızı görür bilir O her şeyden haberdardır. Hiç kimseye boyun eğmeden tek güvenmemiz gereken kişi Allah'tır.Kafirlerin sonunun çok acıklı bir azap olacağı dile getirilmiştir. Saffat Suresi:Allah'ın birliğinden , yerlerin ve göklerin rabbinin yalnız Allah olduğundan bahsedilmketedir. İnanmayanların kıyamet günü pişman olup hiçbir şey yapamayacaklarından bahsedilir. YUNUS SURESİ: Surede Allahın yeri göğü 6 günde yarattığndan bahseder.Allahın rahmetinin gazabına üstün olduğu vurgulanmaktadır. HUD SURESİ: Surede Nuh tufanı geniş bir yer tutar. Ayrıca surede Hud Lut Musa peygamberlerin hikâyeleri, öldükten sonra dirilme ve ceza konuları ele alınmış ve bunlar bazı peygamberlerin kıssaları anlatımış YUSUF SURESİ: Surede Yusuf'un hayatta karşılaştığı sıkıntılara sabrederek başarıya ulaşması anlatılmakta, inananlara öğütler ve mesajlar verilmektedir. HİCR SURESİ: Surede başlıca Allah'ın birliği, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve hesap konuları peygamberlerin verdikleri mücadeleler örnek verilerek anlatılır ENAM SURESİ: İslâm dîninin îmân esasları, dünyanın oyun ve eğlenceden ibâret olduğu, âhiretin daha hayırlı olduğu, günahtan sakınmak, Allah'a ortak koşmamak, Ana-babaya iyilikte bulunmak, yetim malı yememek, ölçü ve tartıyı hakkıyla, eksiksiz yerine getirmek gibi hükümler bildirilmektedir. SAFFAT SURESİ:Surede meleklerden kıyamet ve ahret olaylarından söz edilmiş Nuh,İsmail,Lut ve Yunus peygamberlerin kıssalarına yer verilmiştir LOKMAN SURESİ:Tevhid,peygamberlik,öldükten sonra dirilme konularına yer verilerek kıyamet günü için hazırlıklı olunması öğütlenmiş bizlere. SEBE SURESİ:Surede müşriklerin ahreti inkar etmeleri ,Davut ve Süleyman peygamberlerin kıssaları ve müşriklerin Hz.Muhammedin peygamberliği hakkındaki şüpheleri konu edilmiş. ZÜMER SURESİ :Surede göklerde ve yerde Allahın birliğini gösteren deliller ,müminlerin cennete kafirlerin cehenneme sevk edilecekleri konu edilmekte. MÜMİN SURESİ: Bu surede Kurandan Nuh kavminden ,Allahı inkar edenlerin cezalandıralacaklarından bahsedilir. Mearic Suresi: Kıyamet günü geldiğinde insana kendinden başkasının fayda vermeyeceği onun için de kimseyi gözünün görmeyeceği dile getirilmiştir. Bunun için de ahiret hayatına yatırımın her daim aklımızda olması gerektiği ve cennete gitmenin yolunun salih ameller olduğu belirtilmiştir. İnfitar Suresi: Kıyamet gününde yaşanacak şiddetli hadiselerin de yaratıcısının kainatın yaratıcısı olan Allah olduğu ve kıyametin herkes için aynı anlama geldiği birinin diğerinden üstünden olmadığı bir gündür ve herkes eşittir. YUNUS SURESİ Bu sureden kazanımlarım; Allahın izni olmadan kimsenin şefaatçi olamayacağını kavradım. Zan hiç bi zaman hakkı yansıtmaz.Şüphesiz Allah bize zulmetmiyor bizleri kendi ellerimizle yaptıklarımızın cezasını göreceğiz.Surede mekke putpereslerinin yaptığı kötü şeyler için peygamber ve onun nezlinde tüm müminler teselli ediliyor.Bu ayetler bugün de bizlere bir teselli ve dayanaktır.Bizleri de Allahın yolundaan saptırmak isteyen her şeye karşı tek olan yüce Allahı bolca zikretmeli ve dünya hayatının geçiciliğine kanmamalıyız. HUD SURESİ Müşrikler 'Muhammed madem peygamberdir,gaipten haber veriyor,o halde geçimini sağlamak için niye bu kadar uğraşıyor?Gökten kendisine hazine gelseydi ve kendisini doğrulayacak bir melek gelseydi şeklinde sapık sözler söylediler.Bu sapık sözlerden dolayı göğsü daralan peygamberimize bu surenin ilk ayetleri inmiştir. Hz Muhammede ve tüm müslümanlara önceki kavimlerin durumları bildirildi. Ve azanların sonunun ne kadar acı olcağı gösterildi.İnanan kimselerse müjdelendi. YUSUF SURESİ Bu surede HZ.Yusufun kıssası anlatılmaktadır ve akıl sahiplerininde bundan öğüt alması gerektiği söylenmektedir. HZ.Yusufun kıssasında geçen üç gömleğinde üç farklı şey sembollenmiş. Çocukluk döneminde babalarına götürülen kanlı gömlek gömleği; mazlumiyet ve mağduriyetini. Gençlik döneminde arkadan yırtılan gömleği; iffetini ve ismetini. Olgunluk ve iktidar döneminde kokusunu babasına gönderdiği gömleği; istikrar ve istikametini bizlere öğretmiş ve bunları yaşadığımız dönemde hayatımıza işlememizi istemiştir. HİCR SURESİ İnsanın eceli geldiğinde artık hiç bir şeyin onu ertelemeye gücü yetmez.Ecel gelinceye kadar bizlerden ibadet etmemiz isteniyor.Müşriklerin peygamberi deli diye itham etmelerine karşılık, peygamberin üzülmemesi, onların hepsinin iman etmeyeceği bundan dolayı rasulun sıkıntıda olmaması isteniyor. Buradan ben de anlıyorum ki; yaşadığım toplumda bazen en yakınımdakilerin bile yanlışlar içinde olmalarına çok üzülmemeliyim.Kendim ve onlar için dua etmeliyim.Şüphesiz hidayet verici yanlızca Allahtır. EN'AM SURESİ O halde sakın şüphecilerden olma.(114) Surede geçen ayette müminlerin peygamberi kendi öz oğullarından daha iyi tanıması gerekiği söylenmektedir.Ve ben buradan anlıyorum ki peygamberi iyi tanımak ve onun gibi olmak zorundayım. Allaha ortak koşmamalıyım. Anneye babaya iyilik etmeliyim. Cahiliye dönemindeki gibi rızık endişesiyle bebekleri öldürülmemelidir. Çünkü herkesin rızkını şüphesiz rabbimiz belirlemiştir. SAFFAT SURESİ Çalışanlar böylesi için çalışsınlar.(61) Surede geçen yukarıdaki ayet hayat gaylemizin ne olması gerektiğini gayet net anlatıyor. Ne için çalışmalıyım? sorumun cevabını bulmuş oldum. Belkide dalıp unuttuğum gerçeklerle bu sureyle uyanmış oldum. LOKMAN SURESİ Surede lokman aleyhisselamın oğluna verdiği öğütler Allah tarafından çok çarpıcı şekilde bizlere nasihat olmaktadır; Namazı dosdoğru kıl. İyiliği söyle kötülükten uzak dur uzaklaştır. Sabırlı ol. Suratını asma. Böbürlenme ve sesini alçak tut. Kişiliğimin şekillendirmesi gereken en muhteşem nitelikler işte bunlardır. SEBE SURESİ Hamd göklerdeki ve her şey kendisinin olan Allahha mahsustur.(1) Surede en çokilgimi çeken süleyman peygamberin vefatının anlatıldığı bölüm. Yüce Allahın izniyle büyük bir saltanat sahibi peygambere Allahın emretmesiyle ölüm geldiğinde o da ebedi kalacağımız yere gitmişti ve dünyanın hiçbir güzelliği, şanı ve saltanatını yanında götürememiştir. Götürebileceğimiz rabbimizin izniyle eğer sahıp çıkabilirsek imanımız ve yapmış olduğumuz iyi ve kötü işler. Bunun içinde hesaba çekilecegiz. ZÜMER SURESİ Surede geçen allah kuluna yetmez mi? ayeti bana nelerin yettiğini, nelerin yetmediğini hatırlattı. Dalıp gittiğim şu dünya hayatında can sıkıntısını gidermek için uğraştığım işlerin ne boş ve faydasız olduğunu anladım. MÜ-MİN SURESİ Surenin ilk ayetlerinde Allahın mutlak güç sahibi, günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı ağır olan, lutüf sahibi olduğunu öğrendim. Bu surede düşünüp öğüt alalımdiye yer ve göğün insanın yaratılışından daha üstün olduğu bildiriliyor bizlere. Gerçekten de biraz etrafıma, gece göğe,gündüz yere(toprağa) baktığımda aslında hiç düşünmediğimi fark ediyorum... MERVE ÖZTÜRK 12070304 RUM Geçmişteki inkarcı toplumların başına gelenlerden ibret alınması gerektiği öğütlenmiştir.kyamet günü inkarcıların başına geleceklere değinilip ahiret haytına hazırlığı imal etmememiz gerektiği vurgulanmıştır. ANKEBUT Ana konusu doğru inanca sahip olmak ve doğrultuda yaşamaktır.İnsan doğruca Allah'a sorumludur ve imtihan hayatı yaşamaktadır.Ayrıca surede namazın yararı ve ahlaki hayata katkıları üzerinde durulmuştur. MUTAFFIFIN Surede ölçü ve tartıda hile yapanların kıyamet günü gerçek tartının başındaki halleri ve inkarcıların durumuna değinilmiştir. BAKARA Sure Kur'an'ın özeti şeklindedir.Konu olarak geniş bir yapıya sahiptir.İbadet,ahlak,iman,toplumsal konular gibi birçok konuya değinilmiştir. ENFAL Gerçek bir müminde bulunması gerekenler,hicret,Allah'ın kullara yardımı,hakkı batıldan ayırma,ahlak,savaş ganimetleri gibi konular geçmektedir. AL-İ İMRAN Allah katında yegane geçerli olan din İslam'dır.İslam'ın temel konularına ve ahlaka değinilmiştir.Allah herşeyi bilen ve görendir.Başımıza bir sıkıntı gelince yalnızca Allah'tan yardım istemeliyiz. AHZAB Bütün insanların ibadete yönelmesi,emanete riayet edilmesi,ana baba çocuk arasındak hukuki bağlar,Peygamber'e itaat gibi konular ağırlıklıdır. MÜMTEHİNE Allah ve Peygambere düşmanlık besleyenlerle bir Müminin dost olamayacağı konusuna vurgu yapılmıştır. NİSA Kadın-erkek ilişkisi ve aile hayatının temelleri oluşturulmuş,aile hayatının kuralları ve mirasta paylaşım konularında kadının yeri vurgulanmıştır.Ayrıca toplum kurallarına da değinilmiştir. ZİLZAL Kıyamet günü yaşanacak olan sıkıntılı ve dehşet verici haller anlatılmaktadır.Bununla beraber dünyada işlenen hayır ve şerrin ahirette karşılığının olacağı vurgulanmıştır. HADİD Allah'ın mutlak eğemen sahibi olduğu ve yalnızca O'na inanılması gerektiği söylenmiştir.Ahirette inanan ve inanmayanların hak ettiği gibi karşılık göreceği belirtilmiştir.Ahiret hayatının dünya hayatından tamemen kopuk olmadığı aksine ahiretteki hayatın temellerinin dünya da atıldığı vurgulanmıştır. MUHAMMED İman eden ve etmeyenin Allah katında yerlerinin ayrı olduğu,münafıkların halleri,ahiret ve dünya nimetlerinin karşılaştırılması,dünya imtihanları konu edinilmiştir. RAD Allah'ın varlığı ve birliği akli delillerle ispatlanmıştır.Kur'an'ın özellikleri,öldükten sonra dirilme,cennet-cehennem tabloları,inanan ve inanmayan insanların durumlarından bahedilmiştir. RAHMAN İnsana kulluk bilinci içinde yaşamayı,nimetlere karşı olan sorumluluklar anlatılmış ve ayrıntılı bir cennet tasviri yapılmıştır. İNSAN Surede insanın yaratılış aşamaları,ahiret hayatı,orada insanlar için hazırlanan nimetler ve cezalar anlatılmıştır.Ayrıca Kur'an'ın Allah kaından indirildiği ve ilahi bir öğüt olduğu vurgulanmıştır. TALAK Bu dünya inanan da inanmayana da bir fırsat dünyasıdır.Sorumluluk sahibi olan insan hakikatleri düşünmeye davet edilmiştir.Ayrıca bu dünya Allah'a karşı ibadetleri yerine getirmemiz konusunda bizleri aldatan bir dünyadır bunu farkına varıp ona göre yaşamalıyız. BEYYİNE Surede Peygamber'in karşısında inkarcıların hallerinden bahsedilmektedir.Ayrıca kötülerle iyilerin ahiretteki durumları da anlatılmıştır. HAŞR Allah herşeyi bilendir yalnızca O'dan korkmalı ve yalnızca O'na sığınmalıyız.O en çok esirgeyen ve bağışlayandır. NUR Zina suçunun sonuçları,namuslu bir kadına iftira atmanın cezası,sosyal ilişkiler,kadın ve erkeklerin birbirlerine karsı durumları anlatılmıştır. HAC Surede hac ibadetinin farziyetinden bahsediliyor.Allah ve kıyamet inancı konularına değinilmiş ve yalcızca Allah'a ibadet etmemiz gerektiği vurgulanmıştır. MÜNAFİKUN Münafıkalrın sinsi faaliyetlerine karşı Müslümanlar uyarılmaktadır.Hiç bir gerekçe Allah'ı unutmak için sebep değildir. MÜCADELE Cahiliye dönemindeki kadınların hallerinden,toplumsal kurallardan,münafıkların özelliklerinden,Allah'a düşaman olanlarla dostluk kurulamayacağından bahsediliyor. HUCURAT Allah ve Resulüne itaat,Müminlerin birbiriyle olan ilişkilerinde takınması gereken kurallar,çıkan ayrılıklara nasıl çözüm getirileceği ve İslam'a dair konular anlatılmıştır. TAHRİM Aile ilişkilerinde güven ortaının olması gerektiği,ailedeki sorumluluklara değinilmiş,İnkarcı olup da inanan gibi görünenler şiddetle kınanmıştır. TEGABÜN Önceki toplumlarda Allah'ı inkar edenler cezalandırılmıştır.Bizlerde de bu insanları örnek almamız ve ona göre davranmamız isteniyor. SAFF Kişinin yaptıklarıyla bağdaşmayan iddialarda bulunması çok çirkin sayılmıştır.Allah yolunda savaşan ve malını mülkünü Allah yoluna seren herkes kurtuluşa erecektir. CUMA Cuma namazının öneminden bahseder.Tolumsal kaynaşmadan bahseder.Buradan da anlaşıacağı gibi Allah'ı toplu bir şekilde anmak daha makbuldür. FETİH Surede Hudeybiye Barışı değerlendirilmiştir.Peygamber ve ashabını yalnız bırakanları bekleyen acı sondan bahsediir ve Müslümanları zaferin beklediği söylenmiştir. MAİDE Yardımlaşma,yenilmesi y-helal-haram olan yiyeceklerden bahseder.Allah bizlere birçok nimet vermiştir fakat yaşantımızda sınırların dışına çıkmamız gerektinin önemini vurgulamıştır. TEVBE Allah ve Resulüne bağlılığın ve iman kardeşliğinin bütün dünyevi bağlardan daha kuvvetli olduğu vurgulanmıştır.Yaptığı kötülüklerden dolayı samimi bir pişmanlık duyanın tövbesinin kabul edilceği konusuna dikkat çekilmiştir. NASR İsalam zaferinin haberini veren bir suredir ve Allah'ın yardımıyla İslamiyet her zaman zaferin tek sahibi olan olacaktır. ANKEBUT SURESİ MUDAFFİFİN SURESİ ENFAL SURESİ ALİ -İMRAN SURESİ MÜMTEHİNE SURESİ NİSA SURESİ ZİLZAL SURESİ HADİD SURESİ MUHAMMED SURESİ RAD SURESİ RAHMAN SURESİ İNSAN SURESİ TALAK SURESİ BEYYİNE SURESİ HAŞR SURESİ Kişi ne zaman ki kardeşinin nefsini kendi nefsine tercih eder işte o zaman kurtuluşa erer. Bunu en iyi yaşayan ensar ve muhacir olmuştur. Rabbimde onları yüce Kuranında övmüştür."Onlardan Önce bu yurda yerleşmiş ve gö-nülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara veri-lenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bi¬le onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliğinden korunmayı başarırsa işte kurtuluşa erecekler onlardır. "diyerekte bizi güzel olana çağırmıştır. Sure de iftirada bulunmanın kötülüğünden bahsediliyor. İftira atılır tamam bu kötüdür ama bunu yaygınlaştırmak hepsinden kötüdür. Hele bu bir de İffetli bir kadının namusuna leke sürmek ise, kim tarafından ve ne maksatla yapılırsa yapılsın çok çirkin bir davranıştır ve ağır bir suçtur. Buna rağmen insanlar çeşitli zaaflar ve etkiler sebebiyle bu günahı da işleyebilmektedirler. Âyetler bir yandan suçu engelleyecek yaptırımlar getirirken diğer yandan bu günaha bulaşmış İnsanlara telâfi yollarını telkin etmektedir. Telâfi yollarının en önemlisi pişman olmak, bir daha yapmamaya azmetmek ve Allah'tan af dilemektir. Günahın büyüklüğü ne olursa olsun tövbe kapısı açıktır. Allah Teâlâ çokça affeden, tövbeleri hep kabul eden mânasında "tevvâb" adını hatırlatarak samimiyetle tövbe edenleri bağışlayacağını vaat etmektedir. HAC SURESİ MÜNAFİKUN SURESİ MÜCADELE SURESİ HUCURAT SURESİ TEGABUN SURESİ SAF SUESİ FETİH SURESİ MAİDE SURESİ TEVBE SURESİ NASR SURESİ FUSSİLET SURESİ Allaha çağıran,salih amel işleyen ve kuşkusuz ben müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kimdir?(33) Rabbim dünya hayatında rahata ve huzura kavuşmmamız için yukarıdaki ayette ki gibi bizlere yol gösteriyor. Böyle davranırsak ahiret hayatını da kazanabileceğimizi bizlere tek tek anlatıyor surede. ŞUARA SURESİ Surede önceki kavimler ve onların peygamberlere karşı tutumları anlatılmıştır.Sonra hiç bir halaka peygamber inmedikçe helaka uğramayacakları anlatılmıştır.Bende anladım ki; şefkati bollolan Allah bizlere ayrı ayrı anlatarak doğru yola gitmemizi ve ALLAH ın birliğine iman etmemizi bizden iztemektedir. ZUHRUF SURESİ Şeytan bize tanıtılatılarak onun bizi doğru yoldan çevirmesinin yolu kesilmiştir. Batıl olan hiç birşeye yönememeliyim. Atalarımızdan gelen Allahın dini ile uyuşmayan gelenek,görenek ve inançları red etmeliyim. İlim sahibi olan Allahın sözlerine iman etmeliyim. DUHAN SURESİ Surede musa peygamberin kıssası anlatılarak Allaha karşı gelmekten sakınmamız gerektiği anlatılmıştır. Allaha karşı gelmekten sakınmam ise yalan söylemeyerek, ana-babama asi davranmayarak, Allahın birliğine iman ederel, güzel ahlaklı yaşayarak olur. CASİYE SURESİ Sureden anladıklarım; dünyadaki tüm herşeye bakarken ibret gözüyle bakmalıymışım ki öğüt alabileyim. Bir çiçeğin güzelliğini gördüğümde bunların yaratıcısını düşünerek onu zikretmeliyim,şükretmeliyim. Şüphesiz ki tüm inanışlarımdan hesaba çekileceğim. AHKAF SURESİ Eğer diğer kavimlerin yaptığı gibi Allahı ilah olarak tanımayıp nefsimizin heva,heveslerine taparsak ayağımız kayar ve zulmedenlerden oluruz.Bununla da cehennemle cezalandırılırız. ZARİYAT SURESİ Hesap gününün geleceğini algılayamayan aciz biz insanlar için Rabbim onun gerçekliğine iman etmemiz için onun bizim konuşmamız gibi olduğu örneğini vererek olayı bizlere somutlaştırıyor. GAŞİYE SURESİ Cennet ve cehennem anlatılmış.Allah rasulunun yanlızca öğüt verici olduğunu, dönüşün rabbe olacağı ve hesabın adalet sahibi allahın yapacağı öğretilmiş. KEHF SURESİ 'Hiçbir şey hakkında sakın yarın şunu yapacağım deme' ayeti ağızımdan çıkan her sözün ne kadar önemli olduğunu öğretti. Suredeki ashabı kehf gibi Allaha adanmış bir ömrüm olmalı ve bu uğurda gerekirese can vermeliyim. NAHL SURESİ Surede yaratılma,hesap günü,allaha inkar edenlerin sonu gibi konular anlatılmaktadır. Ama en çok ilgimi çeken bal ın özel olarak anlatıldığı ayetler.Ben bal yemeyi hiç sevmeyen biriyim ve bu sebeple annemi çok da üzmüşümdür. Ama bu ayetleri okuduktan sonra inşallah balı yemeye kendimi yavaş yavaş alıştıracağım.ÇÜNKÜ rabbim onda şifa olduğunu özellikle söylüyor. HÜMEZE SURESİ: Bu surede Allahü teala bana gıybet etmemem gerektiğini ve alay etmenin, insanları küçük düşürmeye çalışmanın ne kadar kötü bir şey olduğu anlatılıyor. MÜRSELAT SURESİ: Allah'ın şeriatını yalanlamaya kalkışan din düşmanlarına mahkeme-i kübrada hesap sorulacağı anlatılıyor. KAF SURESİ: Allahü teala yarattığı nimetleri görerek onun büyüklüğünü cömertliğini anlamamı istiyor. Geçmiş zamanlardaki kavimler kendilerine gelen peygamberlere inanmadıkları için helak olmuşlardır. Benim de onlardan ders almam gerektiğini anlıyorum. BELED SURESİ: Sevaplarım ağır gelirse kıyamet günü amel defterimi sağımdan, günahlarım ağır gelirse amel defterimi solumdan alacağımı anlıyorum. TARIK SURESİ: Allahü teala burada yıldıza göğe yemin ediyor. Allah'ın her canlıyı görüp gözettiğini anlıyorum. Hiçbir sırrın gizli kalmayacağı anlatılıyor. KAMER SURESİ: Surenin başında yer alan bu çarpıcı mesajdan ilahi mesajı yalanlayanların kıyamet günü karşılaşacakları sıkıntı anlatılıyor. Mekke müşriklerinden önce yaşamış inkarcı toplumların çarptırıldıkları cezanın somut sahnelerine değiniliyor. SAD SURESİ: Hesap gününü unutanlara ağır bir ceza vardır. İblisin beni doğru yoldan ayırmak için elinden geleni yapacağını, ona uymamam Rabbime ve indirdiği Kuran'ın ayetlerine itaat etmem gerektiğini anlıyorum. ARAF SURESİ: Allah'tan geldim Allah'a döneceğim. Ayetlere inanmayıp yalanlarsam cehennem ehli olacağımı anlıyorum. Allahü teala Kuran'a inanmayan, ayetleri yalanlayan kavimleri anlatarak benim ders almamı istiyor. CİN SURESİ: Allahü teala bu surede cinlerden bir kısmının Allah'a inanıp iman ettiğini, bir kısmının inanmayıp isyan ettiğini söylüyor. RUM: Zulüm dünyanın varlığının başlangıcından beri var olagelmiştir. Zalim mazlum ilişkisi hep aynıdır. Mümin olarak zulme engel olmalı elimi taşın altına koyan hep ben olmalıyım. Kimseden yardım gelecek diye beklememeli Müslüman kardeşimin sıkıntısını gücüm doğrultusunda gidermeliyim. Bu din kardeşimin, insanlığın benim üzerimdeki hakkıdır. Rabbimin sebep sonuç ilişkisini kullar her zaman anlamayabilir. Emirlerini yerine getirirken mantığa uyup uymadığını göz ardı ederek tam bir teslimiyetle yapmalıyım. Her rahmetin önceki zahmettir. Rahmeti istiyorsam zahmetini çekmek bana ağır gelmemeli çünkü mümin kimse böyle olmalıdır. Rabbimin rızasını hiçbir şeye tercih etmezsem gerçek manada bir kul olurum… ANKEBUT: Geçici hazlarla , insana verdiği mutlulukla işlenen günahların arkası gelir. İnsan nefsini bilirse ancak rabbini bilir. Nefisinin dizginlerini eline vermemsi gerekir. İşte o kötü bir sondur. Ama çoğu zaman biz bunu göz önünde bulundurmayız. Tevbemizi erteleriz kaçarız bizi elveren düşüncelerimizden , vicdanımızdan son gün sınava hazırlanan öğrenci gibi yaşarız hayatı.bu kulluk sınavını rabbimin rızasını kazanarak geçmeliyim… MUTAFFİFİN: Dünya hayatını günah bataklığında geçirenler annesinin çocuğunu terk etmesinin çocuğa verdiği acı gibi benzer insan aklı nisbetinde bir acı yaşayacaklardır. Azabı bile unutup rabbini görememenin verdiği eziklikle hayıflanacaklardır. Ama dünya ahretin tarlasıdır.ona ne ekersen ahirette hasatını alırsın . tarlaya bana kazanç sağlayacak şeyler ekmeliyim onlar sayesinde vaat edilmiş sonsuz mutluluğa ulaşmalıyım.. BAKARA: Yalancının elbet bir gün yalanı ortaya çıkar o ne kadar inandım dese de kalbiyle inanmadığı müddetçe yalancıdır. Şüphesiz Allah’u Teala iki yüzlülere azap verendir. Belki bazıları kandırabilirler ama Allah’u tealayı asla kandıramazlar. Allah’ın bize bildirmediği dışında biz hiçbir şeyi bilemeyiz. şüphesiz o tüm noksanlıklardan münezzehtir. Allah’u tealaya uydurulmuş sözler isnad etmenin sonu kötüdür. Allah’u Teala onları büyük bir azapla azaplandıracaktır. Allah’u tealaya karşı kalu belada verdiğimiz sözü unutmamalıyız. Söz verdiğimizde sözümüzde durmalıyız .Ahiretten vazgeçip sadece dünyaya yönelmek olmaz. Bu dünyada ektiğimizi öbür dünyada almalıyız. Allah’u Teala kuran-ı kerimi diğer kitapların tasdikleyicisi olarak indirmiştir ve kuran-ı kerimin inmesiyle de diğer kitapların hükmü kalkmıştır. Bu sebeple doğru ve hak olan kuran- ı kerime göre hareket etmemiz gerekir.ve daima hayırda yarışmalıyım ve Allah’ı anlamalıyım… ENFAL: Öyle bir mümin olmalıyım ki Allah’u tealanın ismi anıldığında kalbim ürpersin ayetlerini okuduğumda kalbime ferahlık düşsün ve imanım artsın. Hangi kitabı okursak okuyalım hiçbir kitap insana bu duyguları veremez. Bu duygular yalnızca Allah’adır. Allah yolunda savaşmaktan korkmamalıyım. Dinim için elimden geleni yapmalıyım. Şüphesiz Allah yardım edendir. Çoğu zaman bize verilen nimetlerle imtihan oluruz. Ve bu imtihana karşı dimdik ayakta durmamız ve Allah’a yönelmemiz gerekir. Allah’u Teala ne güzel öğüt vericidir. Bu surede de savaşmak üzere olan bedir savaşçılarına nasıl davranmaları gerektiğini en güzel biçimde anlatmıştır. Allah’ım sen bizi yolundan saptırma ya rabbim… ALİ İMRAN: Allah’u tealanın muhkem ve müteşabih ayetleri vardır. Müteşabih ayetlerin manası kapalıdır ve bunu yalnız Allah’u Teala bilir bunun üzerinde yorum yapamayızve hüküm çıkartamayız. Allah’u Teala gece yapılan ibadete duaya çok önem vermiştir. Bende bu kulluk serüvenimde gece olan ibadetlerimi artırmalıyım ve Allah’a bol bol duada bulunmalıyım. Allah dilediğine sebepsiz yardım eder ve bunda şaşılacak bir şey yoktur. Yeterki biz dua edelim Allah ol der ve olur. Her şeyimi Allah yolunda harcamalıyım zaten bana verilen şeyler bana emanettir ve onlara en güzel şekilde sahip çıkmalıyım ve değeri olan yerlere kondurmalıyım. Allah’ım sen bana Müslüman olarak yaşamayı ve ölmeyi nasip et… AHZAB: Akrabalarım dışındakiler benim mümin kardeşlerimdir. Ehl-i beyti sevip saymalıyım çünkü Allah sevgilisinin ailesine önem vermiştir. Allah yolunda savaştan kaçanlar münafıklardır. Allah onlarıda kalplerindekileri de bilir.ve sonucunda kazananlar müminler olurlar. Çünkü onlar ne pahasına olursa olsun Allah için savaşırlar. Peygamber efendimizin ailesi peygamber efendimiz gibi örnek teşkil ettiğinden Allah’u Teala onlara öğütlerinin en güzelini vermiştir. Edepli olmalarını ibadetlerine düşkün olmalarını istemiştir. Rabbim benide onlar gibi bir mümin yapsın inş. Allah onlardan razı olsun. Allah’a derinden saygı duymalıyım ona karşı itaatkar olmalıyım… MUMTEHİNE: Allah’a inanan onun yolunda olan kişilerle beraber olmalıyım ve onlara sevgi göstermeliyim. Şüphesiz inkara edenlerden bana ne bir dost nede bir yardımcı olur. İleride seçeceğim eşimide hayırlı ve mümin kimselerden seçmeliyim. Şüphesiz Allah’u Teala benden bunu istemiştir… NİSA: Yetimin, yoksulun hakkını gözetmeliyim. Helali haramdan ayırmalıyım. Bu surede Allah’u Teala kadın haklarının en güzelinden bahsetmiştir. Şüphesiz bu sure islamda kadın değer verilmiyor gibi sözlere karşılık en güzel cevaptır. Miras haklarından bahsedilmiştir. Buda islamda eşitliğin cevabıdır. Allah’u Teala yetimlere çok önem vermiştir. Onlara yardım etmemizi istemiştir. İftira atmak kolaydır fakat bu iftirayı kanıtlamak zordur. Allah’u Teala her şeyi bilendir. Kimseyi kesin bir kanaate varmadan yargılamamalıyım… ZİLZAL: Kyamet günü olduğunda herkes tekrar dirilecek yer gök insanlara şahitlik edecektir. İyininde kötününde hesabı verilecek hiçbir şey açıkta kalmayacaktır. Allah’ım sen beni amel defterimi sağ ve önümden verilenlerden eyle. Hesabını kolayca verenlerden eyle… HADİD: Allah’ın bana verdiklerini Allah yolunda harcamalıyım şayet öyle yaparsam ona karşı şükrümü eda etmiş olurum. Kıyamet koptuğu zaman dünyada hiçbirşey kalmayacaktır. Ne mal ne mülk hepsi yok olup gidecektir. Bu sebeple dünya malına önem vermemeliyim dünya geçici ahiret ise bakidir. İstediğimiz bir işe yada okula girmek için nasıl çabalıyorsak cenete girmek içinde o çabamızın bin kat daha fazlasını sarfetmemiz gerekmektedir. Şüphesiz Allah için yarışmak ne güzel bir yarışmadır… MUHAMMED: Allah kullarını savaştırmadanda inkar edeni helak edebilirdi fakat Allah kullarını bir imtihan olarak vermiş ve arlarından inaçlı olanları ayırmak istemiştir. Bu dünyadaki nimetlerin çok daha fazlası öbür dünyada vardır bu sebeple rahmete ulaşmak için zahmet çekmeliyiz ve sabretmeliyiz. Eğer Allah’a inancımızı tam bir şekilde göstermek istiyorsak eksiksiz bir şekilde dediklerini yapmalıyız zor bir emir geldiğinde ben bunu yapamam deyip kaçmamalıyız… RAD: Allah’ın her yarattığında bir hikmet vardır. O hiçbir şeyi boşuna yaratmamıştır. Yarattığı şeylerle kulları gerektiğinde cezalandırır. Allah’ın yarattığı her şeye değer vermeliyim akrabalık bağlarımı gözetmeliyim ve her ne olursa olsun fesatlık çıkartmamalıyım. Bir büyüğümüze karşı bile çıkmazken Allah’u tealaya nasıl karşı çıkabiliriz. Allah’ım sen beni sana şarkı çıkmaktan sakındır…. RAHMAN: Allah’u Teala bize akla hayale gelmeyecek nimetler vermiştir. Gerçekten onları görüpte inanmamak deliliktir. Kimse iki farklı suyu karıştırmaksızın yan yana tutamaz. Şüphesiz Allah’u Teala en büyük mucize sahibidir. Tüm güçler bir araya gelse bile rabbimin kudretini geçemez… İNSAN: Ne güzeldir cennetin nimetleri ama onlara ulaşmak da kolay değildir. Allah’u Teala insanları hiç yoktan yaratmıştır. Acaba insanların vücutlarındaki organları olmasalardı ne yapacaklardı yada vücudumuzun üstündeki deri olmasa ve hep içimizi görseydik bunları tefekkür ederek bile teşekkürümüzü yerine getirebiliriz. İnsan her daim rabbine şükretmelidir. Allah’ım rahmetinde olmak dileğiyle… TALAK: Allah’u Teala şüphesiz herkesin hakkını gözetendir. Bu surede de boşanma haklarından bahsetmiştir. Allah korusun eğer böyle bir duruma düşersek bu sure bize çok güzel bir işarettir.ve Allah’u Teala her şeye kadirdir. Onun emrinden çıkmamalıyım… BEYYİNE: Ben bu hükmü bilmiyorum yada ben bu emri bilmiyorum diyemem. Şüphesiz Allah’u Teala bana dosdoğru kitabını göndermiştir. Ve o benim en güzel rehberimdir.öbür dünyada bilenin hükmüyle bilmeyenin hükmü farklıdır. Rabbime ve kitabıma saygı duymalıyım… HAŞR: Allah’ın bana müsaade ettikleriyle yasakladıkları arasındaki ayrımı yapmalıyım. Allah’ı ve emirlerini unutan kimselerden olmamalıyım.ona layık bir ümmet olmaya çalışmalıyım. Ve haşr günü hesabımı kolayca vermeliyim… NUR: Hiçbir günah karşılıksız kalmaz Allah’u Teala bazen kullarının cezasını bu dünyada verir ve ona göre ayetleriyle hüküm vermiştir. Bir kişiye günah isnat etmek kolay değildir. Muhakkak onu gören şahit olması gerekir. Rabbim sen beni iftira atmaktan ve iftiraya uğramaktan koru. Allah’ım sen beni şeytana uymaktan koru sen beni iffetli ve takvalı tesettürüne riayet eden kadınlardan eyle… HAC: İnsanların dirileceği günü kimse yalanlayamaz çünkü Allah’u Teala insanı zaten bir kere yaratmış bir daha neden yaratamasın ki onun her şeye gücü yeter bizim düşünmemiz gereken o gün nasıl hesap vereceğimizdir. Allah’ın emirlerinde biri olan haccı imkanlarım doğrultusunda yerine getirmeliyim ki günahlarımdan bir nevi olsa arınayım. Rabbim sen bana oralara gidip evini ve elçinin yaşadığı yerleri görmeyi nasip et senin için tavaf etmeyi senin için kurban kesmeyi ve senin için şeytanı taşlamayı sen bana nasip et ey rabbim… MUNAFİKUN: İki yüzlü olanlar Müslümanların kötülüğünü isteyenlerdir.şüphesiz onlar yalancılardır. Onlarla dostta olunmaz. Rabbim sen beni munafık kullarından eyleme senin bana verdiklerine karşılık kibirlenmeyi ve sana karşı zikrimdeki eksikliği sen bana nasip etme rabbim… MUCADELE: Allah’u Teala insanların aralarında konuştuklarını bilir çünkü o her şeyi işitendir. Onun işitemeyeceği hiçbirşey yoktur. Bu surede peygamber efendimize gelen kişilerin konuşmaları hakkında hükümlerden bahsedilmiştir. Kadın ve erkek arasındaki bazı haklardan bahsedilerek açıklığa kavuşturulmuştur. Eğer Alla’a ve ahiret gününe inanıyorsam rabbimin düşmanlarıyla dosluk kurmamam gerekir… HUCURAT: Allah’ı seven onun elçilerinide sever ona saygı gösteren peygamberinde saygı gösterir peygamberim hakkında bir şey konuşurken saygılı olmalıyım çünkü o herhangi bir kişi değildir. Günahkar olduğu kesinleşmiş kişiden bir bilgi alırsam onun doğruluğunu araştırmalıyım inanan kardeşimler bir anlaşmazlığa düşersem ortada aykırı bir durum olmadığı müddetçe aşırıya kaçmamalıyım bu gibi konularda adaletli davranmalıyım mümin kardeşimin kusurunu aramamalıyım. Hiçbir zaman emin olmadığım durumlarda kötü zanda bulunmamalıyım… TAHRİM: Bu sure mümin kadınlar için şüphesiz en güzel örnektir. Peygamber eşlerine öğüt aracılığıyla inanan kadınlar ve inkar edenlerin hallerinden bahsedilmiştir. Allah’ın istediği bir kul olmalıyım… TEGABUN: Gücüm yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakınmalıyım malımla ve ailemle imtihan olduğumda sabretmeliyim. Allah’a itaat etmeliyim nefsimin cimriliğinden korunmalıyım Allah’u tealaya en güzel bir şekilde borç vermeliyim… SAF: Allah’ın yolunda bir şeyler yapmak için müminler bir arada olmalı saf halinde olmalılar şüphesiz böyle olurlarsa onların en büyük yardımcısı Allah’tır. Allah’ın yolunda cihat edenlerden olmalıyım onun yardımcılarından olmalıyım… CUMA: Cuma günümü ibadetle geçirmeliyim her işimi bırakmalıyım eğlenceye değilde namaza ibadete koşmalıyım. Başka şeylerin acelesi yoktur ama namazın acelesi vardır ve ölüm her an gelebilir ibadetlerimi vaktinde yapmalıyım… FETH: Allah’u Teala inanları mükafatlandırma için onların kalplerine huzur ve güven vermiştir onları zaferle şereflendirmiştir. Allah yolunda cihattan kaçıp ta zafer sonucunda mükafatlandırılmak olmaz şüphesiz onlar hazıra konanlardır ve gerçek mümin değildirler… MAİDE:Allah’u Teala bu surede ibadetlerde yapmamız gerekenleri edplerini en güzel şekilde anlatmış ve bizim bunları yapmamızın doğru olcağını bildirmiştir. Adaletli olmalıyım, allah’a her daim tevekkül etmeliyim…. TEVBE: Ben günahkarım Allah benim ibadetlerimi kabul etmez diye ümitsizliğe kapılmamalıyız Alla’u teala’nın tövbe kapıları her zaman açıktır yaptığım bir hata sonrasında tövbe ettiğimde Allah’u Teala onu affeder. Fakat tövbe ettiğimde bir aha aynı hatayı yaparsamda Alla’u tealanın güvenini sarsmış olurum bu sebeple yaptığım tövbede samimi olmalıyım… NASR: Bu sure indiğinde artık Mekke fethedilmiş ve teker teker insanların hepsi Müslüman olmaya başlamıştır buna karşılık ise Allah’u Teala elçisinden hamd etmesini ve ona tesbih etmesini istemiştir. Her işim hayırla sonuçlandığında Allah’u tealaya hamdü senalar getirmeliyim… 1.SORU Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.. ALAK: İlk
inen sure ve ayeti ‘Oku!’. Rabbimizin indirdiği ayetlerde ilk ayetinin ‘Oku’
emriyle başlaması Rabbimizin ilme önem verdiği ve bunun içinde bizimde ilme
önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Allah-ü Teala bizi kan pıhtısından
yarattı. İnsanı küçük bir nutfeden oluşturdu, anne karnında büyütüp geliştirdi
ve imtihanımız, sınav yerimiz olan dünyaya gözlerimizi açtırdı. İşte insana ait
bu yaratılış mucizevi bir şekilde meydana geliyor. Allah-ü Teala’ya
inanmayanlar bunları bildikleri halde nasıl oluyor ki hala Allah’ı inkar
ediyorlar, anlamış değilim. Çünkü Allah bizi yarattı ve şüphesiz dönüşümüz
Rabbimizedir. ******************************************************************************** KALEM: Bu
surenin ilk ayetlerinde Allah-ü Teala’nın bize verdiği yüce ahlak ve nimetten
bahsediyor. ‘Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan
söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba;
bütün bunların ötesinde birde soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye,
sakın boyun eğme(10.11.12.13.14. ayetler)’ ayetinde Allah-ü Teala bize o kişilerin
maddi varlıklarından dolayı kimseye muhtaç kalmayıp, boyun eğmememiz
gerektiğini söylüyor. Biz ancak Rabbimize muhtacız, yalnız O’na sığınırız. Bu
masal sandıkları ayetleri inkar eden kişiler bilmiyorlar ki dönüş Allah’adır.
Her ne kadar inkar etseler de Allah-ü Teala bizi yarattı ve yine O’na
döneceğiz. Kur-an’ı Kerimi inkar edenler her ne kadar kötüleseler de Kur-an’ı
Kerim bize, aleme ancak bir öğüttür, nasihattir. ********************************************************************************** MÜZZEMMİL: Bu
surede Hz. Peygamberin ibadeti ve ibadet hayatından bahsedilmiş. Bu surede
Allah-ü Teala bize gündüzün meşguliyeti daha çok ve uzun olduğu için gece
uykumuzdan biraz eksiltip yarısını ibadetle geçirmemizi istiyor. Çünkü gece
ibadetinin etkisinin daha fazla olduğunu ve bu yaptığımız ibadetteki Kur-an ve
dua okuyuşlar daha düzgün ve açık olduğunu belirtiyor. Allah-ü Teala bize
dinimizi yalanlayanları kendisine bırakıp kıyameti hatırlatıyor. Biz Rabbimize
daima yönelmeliyiz. Biz birisine bir iyilik gösterirsek Allah-ü Teala bize on
kat daha fazla karşılığını verir. Çünkü Alla-ü Teala çok bağışlayandır, çok
merhamet edendir. ********************************************************************************** MÜDDESİR: Bu
surede Hz. Peygamberin tebliğ ve davetle görevlendirilmesi, müşriklerin,
inanmayanların ona karşı çıkması ve onların cehennemde uyarılması
anlatılmaktadır. Ben bu sureden Allah-ü Teala’nın kullarını maddi varlıklarıyla
yani mallarıyla, oğullarıyla sınadığını ve daha çok hırslandıkları için
bunlarla imtihan ettiğini anladım. Bu şekilde hırslananlar, ayetlere karşı
inatçı olacaklarını ayette bahsetmiş ve cehennem ve cenneti buradan yola
çıkarak anlatmıştır. ********************************************************************************* FATİHA: Bu
sure bence Kur-an’ı Kerim’deki esasların tamamen özünü yansıtıyor. Övgü ve
yüceltmeye layık bir tek Allah’ın varlığı, O’nun hakimiyeti, kullarının yalnız
O’ndan yardım isteyeceği, bu surede bütün Kur-an’ı Kerim’i kısa ve öz bir şekilde
kapsamış. Fatiha suresi aynı zamanda sure olmakla birlikte bir duadır, bir
Allah’a yakarıştır. ******************************************************************************* TEBBET,
TEKVİR, A’LA, LEYL ve FECR Sureleri; Ben Allah-ü Teala’dan dua ederek istedikçe ve O’na
şükrettikçe Allah-ü Teala’nın bana yeri ve zamanında hayırlısıyla en güzelini
vereceğini, Allah’ın birliğinden, tek olan ve ortağı olmayan Rabbimize
şükrederek, onun için namaz kılıp secde etmemiz gerektiği, Allah’ın bize
verdiği sınavlara karşı isyan etmeden hayata daha çok ihlaslı bir şekilde
tutunarak Rabbimizi hatırlamayı ve ahrette rahata ermemiz için, şu fani olan
dünya hayatını ahrete tercih etmemeliyiz, Allah’tan başkasına muhtaç
olmamalıyız. Çünkü O; bağışlayandır ve rahmet edendir.. Nefeslerimizin bile sayılı olduğu bu dünyanın bir imtihan olduğunu tekrar hatırlamış oldum. Başıma gelen musibetlere isyan etmeyip sabretmeyi öğrendim. Allah(c.c)'ın kullarına verdiği değeri anlayıp ne kadar da az şükrettiğimi farkettim. Ölümün her an gelebileceğini ve buna hazırlıklı olmam gerektiğini hatırladım. Ahiret mutluluğunun dünya mutluluğundan daha önemli olduğunu bir kere daha anlamış oldum. Allah'ın koyduğu emir ve yasaklarla uyduğum zaman kötü davranışlardan uzaklaşmış olacağımı farkettim. İlmin önemini anlamış oldum. YASİN SURESİ: Allah'ın gücünün ne kadar büyük olduğunu ol demesiyle her şeyin olacağını alıyorum. Bu sureden Rabbimin kainatta cereyan eden hadiselere işaret edilerek insanın aklına hitap edilmiştir. Ahiret hakkında ise her akıl sahibinin düşünebileceği konular delil olarak gösterilmiştir. Peygamber efendimizin(sav) islamı tebliğinden dolayı çektiği zorluklardan ötürü bizlerden hiçbir ücret talep etmediğini bunu karşılıksız yaptığını ve peygamber efendimizin(sav) tebliğ ettiği mesajın akla uygun olduğunu anlıyorum. FURKAN SURESİ: Allahu teala burada bana Kuran'ı hidayet rehberi olarak gönderdiğini söylüyor. Zulmedenlerin büyük ve şiddetli bir azaba çarptırılacağını anlıyorum. Bu surede kıyamet gününün kafirler için zorlu bir gün olacağı anlatılıyor. FATR SURESİ: Allahü tealaya ne kadar muhtaç olduğumu anlıyorum. Rabbimin bana verdiği nimetlerden ötürü şükreden bir kul olmalıyım. Allahü teala insanların yaptıklarını hemen cezalandırmayıp belirli bir süreye erteliyor. Sonunda ecel geldiğinde gerekeni yapacaktır. MERYEM SURESİ: Hz. Zekerriya ve hanımından bahsedilmektedir. Allah'ın gücünün her şeye yettiği bizim idrakımızın olmadığı şeyleri bile ol emriyle olacağını anlıyorum. TAHA SURESİ: Bu surede Allahü telanın isteği ile Hz. Musa(as) firavunu Allah'ın yoluna davet ediyor. Fakat firavun inanmayıp zulmeden zalimlerden olmuştur ve ebediyen kaybetmiştir. VAKA SURESİ: Bu surede amel defterini sağ tarafından alanların cennete gideceğini ve cennetin ne kadar güzel bir yer olduğu anlatılıyor. ŞU'ARA SURESİ: Peygamberimiz tebliğ yaparken müşrikler ona inanmadılar. Peygamber efendimiz(sav) çok zorluk çekti. Allahü teala bazı ayetlerde efendimize(sav) üzülmemesi gerektiğini hidayet verenin kendisi olduğunu söylüyor. NEML SURESİ: Allahü teala bu surede müminlerin ibadetlerini hakkıyla yaptıklarında mükafatlandırılacağı anlatılıyor. KASAS SURESİ: Allah'ın bana verdiği nimetlerden ötürü kibirlenmemem gerektiğini anlıyorum. İyilik yapıp insanlara hakkı tavsiye etmeliyim. Allahü teala malı dilediği kimseye veriyor. Allah en yüce ve tek yaratandır. Ondan başka bize yardım edecek kimse yoktur. Allah birdir ve tektir. İSRA SURESİ: Hata yaptığımda tövbe etmeliyim. Çünkü Rabbim çok bağışlayıcıdır. Anne ve babam yanımda yaşlanırsa onlara iyi davranıp saygıda kusur etmemeliyiz. Zinadan uzak durmalı şeytana uyup yanlış yollara sapmamalıyım. Öldükten sonra dirileceğimiz anlatılmaktadır. DUHA SURESİ: Allah’ü Teala bize karşı merhametli ve çok
bağışlayandır. Kendi nefsimi terbiye etmeliyim ve ahreti kazanmalıyım. Çünkü
ahret benim için dünyadan daha iyi olacaktır. Allah’ü Teala her şeyimizi
karşılıyor ve bu yüzden rabbime tam anlamıyla kulluk etmeliyim ve görevlerimi
yerine getirmeliyim. Rabbim bize nasıl davranıyorsa bende kullarına o şekilde
davranmalıyım ve Rabbimin nimetlerine şükretmeliyim. İNŞİRAH SURESİ: Rabbim bana taşıyamayacağım yükü vermez. Her
şeyi kolaylaştırır, zorlaştırmaz. Rabbim bana ağır yük verse de zorluklarla
beraber bir kolaylığı vardır. Boş zamanlarımı boşa geçirmemeliyim, aksine bir
işle veya ibadetle O’na yönelmeliyim. Çünkü dönüş daima Rabbim’edir. ASR SURESİ: Doğru yolu bulmalıyım. Çünkü yoldan sapanlar
ziyandadırlar, yanlış yoldadırlar. İman edenlerin, Salih amel işleyenlerin,
birbirine hakkı tavsiye edenlerin arasında olursam kazanırım, doğru yolu
bulurum. ADİYAT SURESİ: Rabbime karşı nankör olmamalıyım ve bu konuda
dikkat etmeliyim. Bütün insanlar Rabb’lerine karşı nankör olurlarsa kendileri
de bilir. Dünyayı değil, ahireti düşünmeliyim. Dünya malını sevmemeliyim.
Dünyada ahretimi temellendirecek işler yapmalıyım ve ibadet etmeliyim. Her
insan dünyadaki malıyla mezara gitmeyecek, sadece beyaz bir kefenle mezara
gidecek ve mahşer meydanında dünyada neler yaptıklarımız gösterilecek. Allah-ü
Teala karanlık gecede kara taşın üstündeki kara karıncayı görür ve işitir.
Çünkü Rabbim her halimizden ve yaptıklarımızdan haberdardır. KEVSER SURESİ: Rabbim bize nimet veriyorsa eğer, bizde O’nun
için namazımızı kılmalıyız ve kurban kesmeliyiz. TEKASÜR SURESİ: Çoklukla övünmemeliyim. Yoksa beni kabire
varıncaya kadar oyalar. Dünya malı dünyada kalır. Dünyevi işlere dalmamalıyım,
daima dikkat etmeliyim. Pişman olmadan hatamı anlamalıyım ve bilmeliyim. Eğer
bilmezsem ahretimi kazanamam. Rabbim o gün geldiğinde bize verilen her nimetten
soracağı için her türlü dikkat etmeliyim. Rabbim daima bağışlayandır. MAUN SURESİ: Dini yalanlayanlar; Allah’tan korkmazlar ve bu
yüzden her türlü negatiftirler. Yoksullara yardım etmezler, öksüzlere
bakmazlar. Namaz kıldıkları zaman gösteriş yaparlar ve özenmeden kılarlar.
Zekatlarını vermezler ve hiçbir şekilde yardım etmezler. Ama Rabbim her şeyi
görüyor, işitiyor ve biliyor. Allah yoksulların yanındadır, öksüzlerin
yanındadır, dini yalanlayanların değil.. KAFİRUN SURESİ: Bu surede Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
inkar edenlerle, inkarcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir
üslupla ifade edilmiş. Bu yüzden ben kendi inancımı şirkten uzak tutmalıyım ve
çevremdekileri, etrafımdakileri bu konuda uyarmalıyım. FİL SURESİ: Fil ordusunun olayı anlatılıyor bu surede.
Kabe’yi yıkmak isteyen Ebrehenin fillerle Mekke’ye hücum ettiğini ve sonucunda
da yok olup gitmesini anlatıyor. Ben bu surede Allah-ü Teala’nın ne kadar yüce
olduğunu tekrar anladım. Çünkü Ebrehe Kabe’yi, Allah’ın evini yıkmak istedi
büyük fil ordusuyla ama yıkamadı. Allah-ü Teala’nın yüceliğinin ne kadar çok
büyük olduğunu bildiğim için şükretmeliyim. FELAK SURESİ: Ben bu surede bütün her şeyin şerrinden
Allah-ü Teala’ya sığınmamın gerektiğini anladım. Çünkü maddi ve manevi olsun,
dünyevi ve uhrevi olsun bunun gibi her türlü şerlerde Allah-ü Teala’ya sığınmam
gerekiyor. NAS SURESİ: Bu surede insanların ve cinlerin Rablerinin de,
hükümdarlarının da, ilahlarının da sadece Allah olduğu ve yalnızca O’na
sığınmak, O’na tapmak, O’nun hükümdar olduğunu tam anlamıyla tanımak
gerektiğini anlatıyor. Cinlerden ve insanlardan, insanların kalplerine vesvese
veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden Allah-ü Teala’ya sığınmam gerekiyor. İHLAS SURESİ: İhlas suresi benim ilk öğrendiğim ve
ezberlediğim sure. Hep şu dikkatimi çekmiştir. İhlas suresi çok kısa ama manası
, anlamı çok büyük ve önemli bir sure. Çünkü ihlas suresi İslam’ın esası olan
tevhit (Allah’ın birliği) ilkesini ifade ettiği ve yüce Rabbimizi, Allah-ü
Teala’yı tanıttığı tanıttığı için Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından Kur-an’ın
üçte birine denk olduğu ifadesi buyrulmuştur. Allah-ü Teala’nın Ehad ismiyle
tek olduğunu, Samet ismiyle kimseye muhtaç olmadığını ortaya koymuştur. Çünkü
Allah ismi, varlığı, ezeli, ebedi ve kendinden olup her şeyi yaratan, her şeyin
maliki, her şeyi bilen ve her şeye kadir olandır ve bu yüzden ihlas suresi,
benim açımdan çok önemli bir suredir. NECM SURESİ: Bu surede Kuran’ın önemini belirtmiştir.
Peygamber Efendimize (s.a.v.) vahiy yoluyla Kuran-ı Kerim indirilmiştir. Hz.
Peygamber Efendimizle gelen vahyin kaynağının ve onun Allah katındaki üstün
mertebesi hakkında hiçbir kuşku duyulmaması açık ve net bir şekilde belirtilmiş.
Bu surede Allah’a şirk koşma mahiyeti taşıyan inanç ve davranışların sağlam bir
bilgi kaynağına dayanmadığı üzerinde durulmuş. ABESE SURESİ: Bu
surede ilk ayetler peygamberin insanlığa kendi istek ve düşüncelerini değil,
ilahi vahyi tebliğ ettiğini, ayrıca onun bir ilah gibi yanılgısız sayılmaması
gerektiğini göstermesi bakımından bana çok anlamlı geldi. Kuran-ı Kerim’den
bahsetmiş ve Kuran’ın bir öğüt olduğu vurgulanmış. Kuran ilim ve ilahi bir
kelam olduğu için Allah katında yüce ve değerlidir. Biz Müslümanlar kıymetini
bilmeliyiz. İnsanın var oluşu ve önemini bize göstermiş. Ben bu yüzden Allah’ın
kudretinin büyük olduğunu, imanım hakkında daha fazla bilgi edinip hayatıma
geçirmeyi, inancımı güçlendirmeyi ve Allah-ü Teala’nın buyruklarına göre
yaşamalıyım. KADİR SURESİ: Bu surede kadir gecesini anlatmıştır. Kuran-ı
Kerim kadir gecesinde indirildiğini, bin aydan daha hayırlı olduğunu,
meleklerin ve ruh (Cebrail)’in o gecede Rabb’lerinin izniyle her türlü iş için
indiğini ve o gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenlik olduğunu
anlatılmıştır ayetlerde. Kadir gecesinin ne kadar önemli olduğunu daha iyi
anladım. Ayetleri okuyarak bu yüzden Kadir gecesini bol ibadetle ve dualarla
geçirmeliyim. ŞEMS SURESİ: Bu surenin ilk ayetlerinde doğal varlıklar ve
olaylar üzerine and olsun demiş yani yemin edilmiş. Ben burdan bu düzeni
yaratıp yaşatan ilahi kudretin ne kadar büyük olduğunu anlıyorum. Ayrıca biz
insanların ahlaki bakımdan çift kutuplu bir varlık olduğumuzu, iyilik veya
kötülük yollarından dilediğimizi seçebilecek bir tabiatta yaratıldığımızı ve
kurtuluşumuzu veya mahvoluşumuzun bu seçime bağlı bulunduğunu anlatıyor bu
surede. BÜRUC SURESİ: Bu surede şems suresinde olduğu gibi yeminle
söze başlanmış. Biz müminlerin inançlarından dolayı ateş dolu çukurlara atıp
yanmalarını seyreden zalimler kınanmakta ve ahirette hak ettikleri cezaya
çarptırılacaklarını haber vererek anlatmıştır. Çeşitli işkence, zulüm ve
sıkıntılara maruz kaldıkları halde imanlarından taviz vermeyip
sorumluluklarının gereğini yerine getiren müminlere ahirette altlarından
ırmaklar akan cennet verileceği ifade edilmiş. TİN SURESİ: Bu surede insanın maddi gıdaları incir ve
zeytine, manevi gıdası vahyin indiği Sina dağı ile Mekke’yi vurgulayarak konu
edinmiştir. İnsanların bu muhtaç olduğu maddi ve manevi şeylerin mükemmel
örneklerine yemin etmiş. Allah-ü Teala insanı en güzel bir biçimde yaratmış,
hem bedenen hem ruhen yükümlülük olabilecek şekilde yetenek vermiş. Bu yüzden
Allah’ıma şükretmeliyim ve Rabbime bizi fizik bakımından kendisinden daha güçlü
varlıklar üzerinde bile hakimiyet kurabilen bir varlık olarak yarattığı için ne
kadar şükretsek azdır. KUREYŞ SURESİ: Kureyş; Hz. Peygamberin mensup olduğu,
İslam’ın tebliğine ilk muhattap olan ve kuran da adı geçen büyük Arap
kabilesiymiş. Ben bu sureden Kureyşin bazı nedenlerden dolayı Kabe aracılığıyla
Rablerine kulluk etmeleri gerektiğini anladım. KARİA SURESİ: Bu surede kıyameti anlatıyor ve kıyamette ne
olacağını anlatıyor. İyilikleri kötülük edenlerinden çok olan kimselerin
nimetlerle donatılmış cennetlerde ebedi olarak mutlu ve refah bir hayat
süreceklerini, cehennemin suçlulara kucak açarak onları içine olmak için
iştiyakla beklediğini ifade etmiştir. Bu yüzden ben ebedi olarak mutlu ve ferah
bir şekilde hayat sürmem için cennetimi kazanmaya çalışmalıyım. KIYAMET, MÜRSELAT SURESİ: Bu surede kıyamet gününden
bahsedilmiştir. Allah-ü Teala Hz. Peygamberin şahsında insanlığa hitap ederek
kıyamet koptuğu gün artık Allah’ın huzurundan başka kaçıp, sığınılacak, varıp
durulacak bir yerin bulunmadığını haber vermektedir. O gün herkes Allah’ın
huzurunda toplanacak ve dünyada yapıp ettikleri ve yapması gerektiği halde
yapmadıkları iyi veya kötü ne varsa hepsi ona haber verilecektir. Kıyamet
gününün ne kadar dehşetli bir şey olduğu bu ayetleri okuyarak daha çok iyi
anladım. HÜMEZE SURESİ: Bu surede mal ve servetinin çokluğuyla
gururlanıp insanlarla alay ederek onların şahsiyetlerini ezen kişilerden
olmamalıyım. Aynı zamanda helal haram demeden mal toplayan, onu saklayan,
fakirlik korkusuyla cimrilik ederek onu hayır yolunda harcamaktan kaçınan,
fakirin hakkını vermeyen ve servetinin kendisini ebedileştireceğini sanan
kimselerden olmalıyım. Çünkü rabbim her şeyi verendir. Cimrilik edersem bu
cimriliğimin olumlu olarak karşılığını alamam. KAF SURESİ: Bu surede müşriklerden bahsedilmiştir. Müşrikler
yeniden dirilişi inkar ediyorlar. Onları ikna etmek maksadıyla Allah’ın ilmine,
kudretine dikkat çekilmekte, insanlar ilk yaratılış ile çevrelerinde olup
bitenlere, içinde yüzdükleri nimetlere bakarak yeniden yaratma ve diriltmenin
mümkün olduğu konusunda düşünmeye teşviki konu edinmiş. Müşrikler inşallah bu konuda
düşünerek imana gelirler ve doğru olanı yaparlar. BELED SURESİ: Bu
surede, Hz. Peygamber Efendimizin karşılaşacağı güç şartlara, müşriklerin ona
uygulayacağı baskılara da işaret edilmiş. Aynı zamanda Allah-ü Teala’nın insana
bilgi edinme, düşünüp yargıda bulunma ve seçim yapma yeteneklerini lütfederek
bu yetenekleriyle onu yeryüzünün en seçkin varlığı halinde yarattığı
anlatılmış. TARIK SURESİ: Burada insanın yaratılışından bahsedilmiştir.
Yaratılışı aşama ile anlatmış ve mükemmel bir varlık haline getiren yüce
Rabbimizin onu öldükten sonra diriltmeye de kadir olduğunu açık ve net bir
şekilde ifade etmiştir. SAD SURESİ: Kuran’ın
insanları batıl inançlardan kurtarıp doğru inançlara yöneltmeliyim, hak ve
adalete bağdaşmayan, insanlık onuruna yakışmayan tutum ve davranışlardan
arındırıp temiz bir hayatı yaşamayı öğrenmeliyim. Kuran Müslümanlar için gelecekte bir şeref
kaynağı olacağı, kuran sayesinde Müslümanların şanlı bir uygarlık kuracakları
müjdesini anlatmış ve benim en sevdiğim yer son ayeti oldu yani surede bunları
anlattıktan sonra müjde vermiş ve bu müjdenin mutlaka gerçekleşeceğini
bildirmiş. ARAF SURESİ: Bu surede Allah-ü Teala, müşriklerin yalanlama,
karalama, alay etme gibi tepkilerine rağmen, kitabı tebliğ etmesi gerektiğini
peygamberine bildirdikten ve insanlara da bu kitaba uymalarını emrettikten
sonra bu buyruğa aykırı davranmaya kalkışanları uyarma ve tehdit mahiyetinde
olmak üzere, nice eski kavimlerin isyankarlıkları yüzünden hiç ummadıkları ve
beklemedikleri anlarda Allah’ın ansızın ortaya çıkardığı bir felaketle helak
olduklarını haber vermiş. CİN SURESİ: Bu surede batıl inançları reddedip cinlerin de
insanlar gibi Allah’a kulluk etmeleri için yaratıldıklarını haber vermiş.
Allah’ın şanının yüce olduğunu ve hiçbir şeye muhtaç olmadığını ifade etmiş.
Bir ayetinde ise cinler, gökleri araştırıp yokladıklarını, ancak göklerin güçlü
bekçiler tarafından korunmuş ve alev toplarıyla donatılmış olduğunu
gördüklerini ifade etmiş. FURKAN SURESİ: Bu surede, Allah’a orak koşan ve O’nun şanına
yakışmayacak şekilde iddialar ileri süren Mekkeli putperestlere cevap olan bu
ayetler, daha genel olarak tevhit ilkesini zedeleyici veya büsbütün dışlayıcı,
yok sayıcı inanç, fikir ve eylemleri reddeden bir içerik taşıyarak konuyu ele
almış. Her müminin önüne takvada, yani gerçek anlamdaki dindarlıkta en ileride,
önde ve örnek olma şeklinde yüksek bir hedef koymuş. MEDENİ SURELER Bu surelerde daha çok İslam'ın kesin hükümleri
bildiriliyor. Allahın müjdelerine şahit oldum. Daha çok Allahın hükümleri ve
islamın kesin hükümleri bildiriliyor. Medeni surelerde
daha yumuşak bir uslüp kullanılıyor. Çünkü Muhatapların çoğunluğu Kurana
yönelen ve boyun eğen kimselerdir. Daha çok ibadetlere yer verilmesinin sebebi
çünkü muhatapların kalplerinde tevhid iyiden iyiye yer etmişti. ÖĞRENİMLERİM *Kuranın hayatımın
anlamını oluşturduğunu gördüm. *Düşünerek okuduğum için
bazı sorularıma cevap buldum. *Bazı şeylerede anlam
vermedim acaba insanlar hiç Kurandan haberdar değiller mi diye düşündüm. Çünkü
o kadar açıktan her şeyi söylüyor, öyle deliller getiriyor ki insanın onu inkar
etmesi imkansız gibi geliyor. *Sebebi Nuzulün Kuranı
anlamamda ki etkisini gördüm. *Kurana bir bütünlük
içerisin de bakmam gerektiğini anladım. *Sabrın nelere kadir
olduğunu gördüm. *Rabbimin inanlara
desteğini gördüm. *İnkarda ısrar edenlerin
uğramış oldukları akibeti gördüm. *Kıssaca ben Kuranda
kendimi gördüm. KAZANIMLARIM *Kuranın hayatımın
anlamını oluşturduğunu gördüm. *Düşünerek okuduğum için
bazı sorularıma cevap buldum. *Bazı şeylerede anlam
vermedim acaba insanlar hiç Kurandan haberdar değiller mi diye düşündüm. Çünkü
o kadar açıktan her şeyi söylüyor, öyle deliller getiriyor ki insanın onu inkar
etmesi imkansız gibi geliyor. *Sebebi Nuzulün Kuranı
anlamamda ki etkisini gördüm. *Kurana bir bütünlük
içerisin de bakmam gerektiğini anladım. *Sabrın nelere kadir
olduğunu gördüm. *Rabbimin inanlara
desteğini gördüm. *İnkarda ısrar edenlerin
uğramış oldukları akibeti gördüm. *Kıssaca ben Kuranda
kendimi gördüm. FUSSİLET SURESİ: Kuranın bağışlayan ve esirgeyen olduğundan Allah tarafından indirildiğinden,inananların mükafatlandıralacaklarından bahsedilir. ŞURA SURESİ:Allahın bağışlayıcı ve esirgeyici olduğundan , onun kudretinden,kıyamet gününden,kötülere karşı sabredilmesi gerektiğinden bahseder. ZUHRUF SURESİ:Surede Musa firavun ve kıyamet gününden bahsedilir.Ayrıca cehennem bekçisi olarak bilinen Malikin konuşmaları verilir. DUHAN SURESİ: Duhan suresinde kitaba ve peygamberlere inanmanın öneminden, inanmayanların dünya hayatında uğrayacağı sıkıntılardan ve ahiret hayatında çekecekleri azaptan bahsedilmektedir. CASİYE SURESİ: Casiye Suresi'nde Allahın kudretinden, vahyin öneminden, vahye inanmanın gereğinden, yeniden dirilişi inkar edenlerin durumundan bahsedilir. AHKAF SURESİ: Surede Allahın birliği,peygamberlik ve öldükten sonra dirilme ve cezadan bahseder. ZARİYAT SURESİ: Bu surede Allaha inananların durumunda ,İbrahim ve Musa peygamberden Nuh peygamberin kavminden ve zalimlerden bahsedilir. GAŞİYE SURESİ:İslama davet konusunda zor kullanma yerine ikaz edici bir yol tutulması istenir. Bütün insanların sonunda Allah'ın huzuruna dönecekleri ve bizzat onun tarafından hesaba çekilecekleri ifade edilir. KEHF SURESİ:İnançları sebebiyle öldürülmekten kurtulmak için bir mağaraya sığınan Ashab-ı Kehf diye adlandırılan insanları yaşamı Hz.Musa ve Hızırın buluşması, onların yaşadıkları olaylar anlatılmaktadır . NAHL SURESİ: Surede başlıca, kainatta Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren deliller ,vahiy, öldükten sonra dirilme gibi konular yer almaktadır. YUNUS SURESİ:İnananların mükafatlandırılacağını, inanmayanların şiddetli bir azaba çarptırılacağını gün anlatışıyor.Allahü tealaya sadece sıkıntıya düştüğü anlarda değil her an dua etmeliyim.Allah'ın izni olmadan yaprak kımıldamaz. HUD SURESİ:Rızkı verende açıkta gizlide olanı bilende yalnız Allahtır.Nuh peygamberin zamanında iman edenlerin gemiye binip kurtulduğunu geride kalanların boğulup gittiklerini anlıyorum. YUSUF SURESİ:hz. Yusuf peygamberin(as) yaşadıkları anlatılıyor ve hz. Yusuf(as)' un ne kadar iffetli olduğunu anlıyorum. HİCR SURESİ:Allahü tealanın şeytana; insana secde et dediğinde şeytanın karşı geldiği gibi günümüzdede insanlar Allah'a ve hükümlerine karşı gelirlerse cennetten men edileceklerdir. EN'AM SURESİ:Hesaba çekileceğim gün pişmanlık ve hüsran içinde olmamak için Allah'ın ayetlerini okuyup hakkıyla iman edip ibadetlerimi yerine getirmeliyim. SAFFAT SURESİ:Allah birdir tektir.Gönderdiği elçiler ile insanlığa , insanlara apaçık hükümlerini göndermiştir.Buda yaradanımızın bize olan merhametinin göstergesidir. LOKMAN SURESİ:Allah'a ortak koşma, ükreden bir kul olma ilkelerini benimsemem gerektiğini anlıyorum. SEBE SURESİ:ALllahu teala sabredip güzel işler yaparsam beni daha çok sever bana rızık veren yüce yaratıcım çok merhametlidir,bağışlayıcıdır.tövbe edenlerin tövbesine karşılık verir. Bu yüzden yaptığım yanlışlardan dolayı tevbe etmeliyim ZÜMER SURESİ: Tek gerçek din Allah'ın dinidir iman eden ve etmeyen bir olmaz. İnsanlar ders alsın aynı hataya düşmesinler diye Allahu teala kurandan örnekler vermiştir MÜMİN SURESİ: İnkar edenlerinde inanacakları o hesap gününde onlar için artık iş işten geçmiş olacak YASİN SURESİ: Bu surede Peygamberimize kendisini gaflet
uykusunda olanları uyarmak için gönderildiğinden, onlardan inkar edenlerin
nasıl bir sonla karşılaşacakları ve inananlar içinde ne gibi bir mükafatı
kazanacaklarından bahsedilmektedir.
İnkar edenlerin kibirleri yüzünden nasıl bir duruma düşecekleri
bildirilmiştir. Peygamber Efendimize eziyet eden ve onu öldürmek isteyenlere
sonlarının ne olacağını gösterebilmek, anlatabilmek için bilinmeyen bir kavmin
ve o kavme gönderilen elçileri nasıl öldürdükleri, bunun sonucunda helak
oldukları anlatılmaktadır. Yüce Rabbimiz Öldükten sonra dirilme için sonbaharda
ölüp, ilkbaharda tekrar yeşeren toprağı, ağaçları, bitkileri, akşam olunca
batan güneşin sabah olunca tekrar doğmasını örnek vermiştir. Her şeyin bir
düzen ve nizam içinde olduğunu belirtmiştir. Suyun gemileri kaldırdığı bir
gerçektir. Bununla birlikte o gemi yüzecek mi yoksa batıp gidecek mi bunu
yalnızca Rabbim bilir. Her şey O’nun elindedir.
Daha sonra ölüm ve kıyametten bahsedilmiş, sura üflenip de dirildikten
sonra neler olacağı belirtilmiştir. Daha sonra Peygamber Efendimiz için şiir
yazıyor diyen müşrikleri yalanlayarak, Kur’an-ı Kerim’i indirenin de o öğütleri
tebliğ etmesini isteyeninde kendisi olduğunu açıkça belirtmiştir. Bahşettiği
nimetlere bakarak düşünmelerini ve şükretmelerini istemektedir. Her şeyi
yaratan Rabbimizin gücü ve kudretinin yetmeyeceği şeyin olmadığı
belirtilmiştir. FURKAN SURESİ: Bu surede Furkan ile kast edilen Kur’an-ı
Kerimdir. Uyarı mahiyette gönderilmiştir.
Rabbimizin gücü yetemeyeceği, yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Bunu bildikleri halde hiçbir şeye gücü
yetmeyen düzmece tanrılara inanmalarının akıl ve mantığa sığmayacağı
belirtilmiştir. Kur’an-ı Kerim’i yalanlayıp uydurma olduğunu söyleyenlere kanıt
sunmuş, Peygamber Efendimize onlara karşı ne söylemesi gerektiği ve nasıl
davranması gerektiği belirtilmiştir. İnkar edenlerin sonunun ne olacağı
belirtilmiş, kıyamette ve ahirette neler olacağı açıklanmıştır. Peygamber
Efendimize inanmayanların mazeretlerinin saçma ve geçersiz olduğu, inananların
ise büyük mükafatlara erişeceği belirtilmiştir. Daha önceki kavimlerden
inanamayanlardan örnekler verilmiş, bunlardan ibret almamız istenmiştir. Daha sonrasında kainattan örnekler verilerek
rabbimizin ne kadar kerem ve ihsan sahibi olduğu belirtilmiş, bunlara bakarak
imana davet edilmiştir. Bize burada musibetlere karşı rabbimize dayanmamızı,
bize sıkıntı veren ve bize sataşan kişilere karşılık vermek yerine selam
vererek onları da doğru yola çağırmamız gerektiği belirtilmiştir. Bizimde buradan
bunları çıkarmamız gerekir. İnkar edenler ile iman edenlerin sonları arasındaki
farkı iyice kavrayıp ona göre tutum sergilememiz gerekir. FÂTIR SURESİ: Bu sureye Rabbimizin sonsuz hikmet, ihsan,
kerem ve kudretinden bahsedilerek başlanmıştır. Dünya hayatının insanı
kandırmaması gerektiği, şeytana uyulmaması gerektiği, Rabbimizden başka kimseye
de güvenmememiz, inanmamamız gerektiği açıklanmıştır. Tekrar Rabbimizin sonsuz
ihsan ve kereminden bahsedilmiş, kâinattaki mucizelerinden bahsedilmiştir.
Herkesin günahlarının da sorumluluklarının da kendisine ait olduğu belirtilmiş,
kimsenin başka bir kişinin günahını yüklenemeyeceği belirtilmiştir. Rabbimiz
Peygamberlerini neden ve kime gönderdiğini açıklamış, peygamberlerin uyarıcı
görevde olduğu belirtmiştir. Gönderilen peygamberlere inanmayanlarının
cezalandırıldıkları belirtilmiştir. Farklı cinsleri yarattığını, rengarenk
çiçekleri yarattığı gibi, farklı cins insan ve hayvanları, farklı renkte
insanları yarattığını belirtmiştir. Hepsinin önemi aynıdır. Rabbimiz hepimizin
Rabbidir. Mekke müşriklerinin Peygamber gelmeden önce bunu bahane ettiklerini,
geldikten sonra ise tam tersi inanmadıkları belirtilmiştir. Rabbimizin sonsuz
ihsan ve kerem sahibi olduğu vurgulanmış, hemen cezalandırmak yerine tövbe
edenleri bağışlayacağı ve bekleyeceği belirtilmiştir. Rabbimiz sonsuz merhamet sahibidir. MERYEM SURESİ: Bu surede Zekeriya Peygamberin ileri yaşta
çocuk sahip olması, Hz. Meryem’in babasız çocuk sahip olması gibi mucizelerden
bahsedilmekte, Allah’ın rahmeti ve mucizesi anlatılmaktadır. Daha sonra Hz.
İbrahim’den, onun sâlih kişiliğinden bahsedilmiştir. Hz. İbrahim örnek
gösterilmiştir. Sonrasında da Hz. Musa’dan ve kardeşi Hz. Hârun’dan bahsedilmiş
ve onlar da örnek gösterilmiştir. Hz. İsmail’den de bahsedilmiş, onun örnek
kişiliği övülmüştür. Aynı şekilde İdris A.S. dan da bahsedilmiş ve onların
örnek davranışları övülmüştür. Hz. İbrahim ve İsrail oğullarının soyundan
gelenler övülmüş fakat sonrasında namazdan uzak kalan ve azgınlığa giden bir neslin
geldiği belirtilmiş, onlara doğru yola ulaşmaları için mantıklı nedenler,
deliller sunulmuştur. Öldükten sonra dirilme ispatlarıyla açıklanmış, inkar
edenleri ne gibi cezaların beklediği daha önceki örneklerle belirtilmiş, iman
edenlere ise ne gibi mükafatların verileceği gösterilmiştir. Müşrikler
“melekler Allah’ın kızlarıdır.” , Yahudiler “Üzeyir Allah’ın oğludur”,
Hristiyanlarda “Mesih Allah’ın oğludur” diyerek Rabbimize çocuk adlettikleri
için bu surede onlara bunun ne kadar çirkin ve ne kadar yanlış bir iftira
olduğu açıkça belirtilmiştir. Burada Müslüman olarak nasıl bir davranış ve
tutum içinde olmam gerektiğini açıkça anlamış ve görmüş oluyorum. TÂHÂ SURESİ: Bu sure Peygamber Efendimize ve Müslümanlara
güç vermekle başlamıştır. Rabbimizin ne kadar büyük ve ne kadar kudretinin
sonsuz olduğu açıklanmış ve ümitsizliğe düşmemeleri gerektiğinden
bahsedilmiştir. Hz. Musa’dan örnekler verilmiş. Kıyametin ve ahiretin nasıl
olacağına dair bilgiler verilmiştir. Hz. Adem’den ve nasıl dünyaya
indirildiğinden bahsedilmiştir. Benim
buradan çıkardığımda imtihanlara sabretmek, koşulsuz şartsız Rabbime ve
Peygamberime dayanmaktır. Rabbim hepimizi ahireti güzel olanlardan eylesin. VÂKIA SURESİ: Bu surede kıyamet gününden, cennet ve
cehennemden bahsedilmiştir. Rabbimizin sonsuz kudret ve kerem sahibi olmasından
bahsedilmiş, Kur’an-ı Kerim’in Rabbimizin bir hikmeti olduğu belirtilmiştir.
Buradan anlıyorum ki Rabbimiz insanoğluna hem iyi hem de kötü sonu göstererek
insanın kendi özgür iradesiyle doğruyu bulmasını istemektedir. İşte bizim için
önemli oland doğru yolu bulmaktır. ŞUARÂ SURESİ: Bu surede Peygamberimize sesleniş vardır. İnsanın kendi iradesiyle doğru yolu bulması
yeniden vurgulanmış, Peygamberimizin bunun için kendisini helak etmemesi
gerektiği vurgulanmıştır. Hz. Musa’dan bahsedilmiş ve örnekler verilmiştir.
Bundan sonrasında Hz. İbrahim’in hayatından bahsedilmiş ve ondan da örnekler
verilmiştir. Bu örneklerin hepsi insanoğlunun nasıl doğru yolu bulması
gerektiği ile ilgilidir. Yeniden dirilme, cennet, cehennem hakkında bilgi
verilmiştir. Aynı şekilde Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. Lut, Hz. Şuayp
peygamberlerinden bahsederek misaller verilmiş, Peygamberlere inanmayan ve
onları yalancılıkla suçlayan kavimlerden örnekler verilmiştir. Çok tanrılı inancın saçma olduğunu burada
açıkça görüyoruz. Kur’an-ı Kerim’i Rabbimiz bize bir yol gösterici olarak
indirdi. Şeytandan bahsedilmiş ve şeytanın hangi vasıflardan hoşlanacağı,
kimlerin yanında bulunacağı açıkça belirtilmiştir. NEML SURESİ: Bu surede Rabbimizin birliği, peygamberlik,
vahiy, ahiret, İslamiyet hakkında bilgi verilmektedir. Bu surede de Hz. Musa’dan örnekler verilmiş
ve inanç hakkında bilgi verilmiştir. Hz. Davud ve Hz. Süleyman’a verilen
nimetlerden bahsedilmiş ve iman, inanç konularında bilgi verilmiştir. Hz.
Süleyman ile Sebe halkının kraliçesiyle aralarından geçen olay anlatılmıştır.
Sebe halkı güneşe tapmaktadır. Bunu üzerinden tekrar inanç ve imandan
bahsedilmiştir. Tekrar semud kavminden bahsedilmiş, Hz. Lut ve kavminden
bahsedilmiş, ve bunun üzerinden tek Allah inancını, Rabbimize iman ve inanç
göstermemizi vurgulamıştır. Öldükten sonra dirilme ve ahiret inancından
bahsedilmiştir. Bu surede öğrenmem
gereken neden, nasıl inanmalıyım ve Rabbime nasıl kul olabilirim. KASAS SURESİ: Bu surede bu surede uzun uzun Hz. Musa ve
firavundan bahsedilmekte, bundan sonuçlar çıkarılmaktadır. Rabbimize neden iman
etmemiz gerektiği, nasıl iman edip, nasıl doğru yolu bulup, nasıl doğru bir
Müslüman olunacağı belirtilmiştir. Dünya hayatındaki güzellikleri, imanın bir
parçası olarak görmek ve Rabbimizin nimetlerinden yararlanırken ona şükretmek
de, bunları mantık çerçevesine oturtarak doğru yolu bulmak da biz kulların
görevidir. Buradan bunu çıkarıyorum. İSRA SURESİ: Bu surede Peygamber Efendimizin Rabbimiz sayesindeki
mucizesini görüyoruz. Mescid-i haram’dan mescid-i aksa’ya tek bir gecede gidip
geri dönmesi kimsenin inkar edemeyeceği bir mucizedir. Tekrar Hz. Musa’dan
bahsedilmiş ve Kur’an’ın hikmet ve güzelliğinden bahsedilmiştir. Gece ve gündüz
örnek gösterilerek, Rabbimizin sonsuz kerem ve kudretinden örnek
verilmiştir. Bundan sonrasında İslam’ın
inanç esaslarından, emir ve yasaklarından bahsedilmiştir. Kur’an-ın
hikmetinden ve yararlarından
bahsedildikten sonra diğer peygamberlere de kitaplar verildiğinden bahsedilmiş,
Hz. Davud’un Zebur’u bun a örnek
gösterilmiştir. Daha sonrasında Rabbimizin büyüklüğü, kudreti, keremi,
ihsanından bahsedilmiş. Örneklerle desteklenmiştir. Şüphesiz Rabbim büyük kerem sahibidir. NELER ÖĞRENDİM? *RABBİM öyle bir bağışlıyormuş ki yaptığımız bir hatayı hiç yapmamış gibi..diğer insanlar gibi yaptığı işi yüzümüze vurmaz hiç bir zaman bizi sahipsiz bırakmaz ..işlediğimiz hatayı bize bile unutturur hiç işlememişiz gibi.. *bu dünya bi gölgelikmiş oysa ..ebedi cenneti öğrendim..cennetten öte RABBİM in rızası nın ne denli önemli olduğunu öğrendim.. Rabbimz bizden çok şey istemiyorki ,sadece bizim onu sevmemizi istiyor, hatırlamamızı. .Allah ın bunların hiçbirine ihtiyacı yok aslında ..bizim ihtiyacımız var bu ibadetlerin hepsine..önemini bi kez daha öğrendim.. cehennem yurdunun azabı nasılmış kimleri içine almak için alevlendiğni öğrendim..aslında cennet çok kolay ve ucuz ama cehennem ise zor ve pahalı..haram denen şeyin bize nasıl zarar verdiğini bi kez daha öğrendim.. en önemliside benim yüce yaratıcım RABBİM İN beni hiç bir zaman yalnız bırakmayacağını ondan başka dostumun olmadığını anladım.. şimdi bana tek gereken nefsime sahip çıkıp Rabbimin yolunda ilerleyebilmem..RABBİM beni sensiz bırakma ve bir dakika bile nefsimin eline verme .. MÜMİN SURESİ: İnkar edenlerinde inanacakları o hesap gününde onlar için artık iş işten geçmiş olacak FUSSİLET SURESİ: Kainattaki olaylardan örnek veriliyor güneş ve ay belirtilerek Allah'tan başka hiçbir şeye tapılmaması gerektiği anlatılıyor. İyilik yapan kazanır kötülük yapan kaybeder. Allah herkesin karşılığını verir. ŞURA SURESİ: Allah bütün kalplerin sırrını bilendir Kıyametinde ne zaman kopacağını bilen yalnız Allah'tır ZUHRUF SURESİ: İnanmayanlar kendilerine zulmedenlerdir. Allahu teala gerçeği gönderdi fakat inanmayanlar vardır DUHAN SURESİ: Kurana yemin edilerek ne zaman indirildiği anlatılıyor. Allah'ın insanlara nasıl yardım ettiğinin hikmeti anlatılıyor CASİYE SURESİ: Allah'ın gönderdiği ayetleri inkar edenlerin helak olacağı anlatılıyor AHKAF SURESİ: Rabbimiz Allah deyip doğru yol üzere gidenler için mükafatlar verecektir ZARİYAT SURESİ: Müşrikler gelen peygamberlere inanmadılar Allah cinleri ve insanları ibadet etmeleri için yarattı Rum Sûresi 183. Ayette Oruç sizden öncekilere de farzdı şimdi size de
farz. Hayırlı olsun! Zilzal Sûresi Arap toplumu okur yazar bir toplum olmadığından yahut
kendilerine vahyedilenbirkitapları olmadığında Ümmîler olarak
adlandırılmışlardır.Allah o topluma En Sevdiğini gönderdi… İnananlarınİslamın kurallarına uymaları gerektiğini ,ihramda
iken avlanmanın yasak olduğunu, Kutsal topraklarda kişinin daha da dikkatli
olması gerektiğini vurgulayan ayetler okudum. Orada düşmanınla bile münakaşa
etmeyeceksin. NELER KAZANDIM ? Öncelikle bu dersin bana getirisi çok oldu..ilk zamanlar çok korkmuştum bu dersten yapamayacağım diye..ama zamanla anladım sizin bakış açınızı yaşam tarzınızdaki değişiklği herşeye ince fikirli bakabilmeyi.. bazen klasik bi konudan bile öyle anlamlı mesajlar verdiniz ki hayran kalmamak elde değil..sonra sordum kendime neden ben böyle göremiyorum dedim? bazen anlamsız gelen olaylar bile oldu.ama ilerleyen sürede kitapları okudukça özümü görmeye başladım .. bi dut ağacının neden bu kadar önemli olduğunu gelirken ağaçlara selam vermekteki huzuru yaşlı birine yardım etmenin önemini kavradım.. hatta bazen mesela metroda yer vermek istemediğim zamanlar oldu yorgunluktan ve hep sizin söyledikleriniz kulağmda çınladı en önemliside vicdanım sızladı..anladımki herşey vicdanda bitiyordu.eğer orda kalpte problem varsa gitmiyormuş..hayatıma kattım bir çok düşünceyi ve baktım ki daha bir mutluyum..ben çok şey kazandım bu dersten ve şükrettim böyle bir hocayı tanıdığıma..ama bazen kelimeler kifayetsiz kalır ya işte tamda ordayım..ama bikez daha teşekkür ederim ..bu ders beni kazandı bende başkalarını kazanacağım inş.. MEKKİ DÖNEM Mekke döneminde
hangi sure ne zaman, hangi olay üzerine, ne maksatla ve nasıl indiğini Siyerle
birlikte Kur’an-ı Kerimi nüzul sırsına göre okuyunca daha iyi anlamış oldum.
Mekki ayetler daha çok iman, inanç, emir ve yasaklar hakkında yani daha çok
kişiye özel inmiştir. Kişinin kendi iç dünyasındaki huzurunu ve manevi tatmini
yakalamasıyla alakalı ayetlerdir. Rabbimizi nasıl tanırız, ona nasıl kul
oluruz, iman esasları, inanç esasları nelerdir, bizim için önemli olan nedir,
ahiret hayatı, cennet, cehennem, kıyamet gibi konular bulunmaktadır. Tabi
burada en çok dikkati çeken Tebbet Suresi bence. Çünkü bu Kur’an-ın açık bir
mucizesi muhakkak. Bu sure indikten sonra surede geçenlerde açıkça olduğu
kimsenin inkar edebileceği bir şey değil fakat burada başka bir konuda
olayların üstüne inen surelerden biri olarak örnek teşkil ediyor. İşte nüzul
sırasına göre okurken bu sure daha çok dikkatimi çekmişti. MEDENİ DÖNEM Medeni
dönemde ise daha çok toplumsal, siyasi olaylar üzerine daha çok bu konulara
yönelik ayetler inmiştir. Bu dönemde ayetlerin daha çok topluma yönelik,
ayetlerin daha çok detaya indiğini gördüm. Cihattan, münafıklardan, ibadet ,
batıl inanış ve hurafeleri anlatıp İslam’a davet eden konular
bulunmaktadır. Genellikle sureler “EY
İMAN EDENLER” diye başlamaktadır ki bu artık belli konular aşılmış daha çok
imandan sonrası konuşulmaktadır. Yani daha toplumsal, daha detay konulara
girilmektedir. Bunu da siyerle birleştirince hangi surenin neden ve nasıl
indiği daha rahat kafamda oturdu. Medine dönemindeki siyasi olaylarla nüzul
sırasına göre inen ayet ve sureler paralellik göstermektedir. NUH SURESİ: Bu surede Hz. Nuh'un peygamber seçilişi ve mücadeleri anlatılır. İBRAHİM SURESİ: Surede başlıca, imanın temel konuları olan Allah'a iman, peygamberlere iman, öldükten sonra dirilme ve hesap ele alınmaktadır. ENBİYA SURESİ:Surede Mekke müşriklerinin akaid esaslarına yaptıkları itirazlara cevaplar verir.Fazilet mücadelesi yapan nebilerin İslam dinini tebliğlerini ve faziletlerini ayrıntılı olarak anlatır. MÜ'MİNUN SURESİ: Müşriklere son uyarı niteliğindeki bu surede, mü'minlerin zafere ulaşacakları, kötülerin cezaya çarptırılacağı konu edilmektedir. SECDE SURESİ: Surede ayrıca Allah'ın kudretinden, ahiret gününden, kitaplardan, peygamberlerden ve insanın yaradılışından söz edilmektedir. TUR SURESİ: Surede Allah'a inanmayanların cehennemde yanmalarından, Allah'a inananların cennete gideceklerinden, cennetin nimetlerinden bahsedilir. MÜLK SURESİ:. Kur'anda Evren Dünya merkezli olarak tanımlanır. Kur'an yeryüzünün insanlar için dümdüz bir döşek haline getirildiğini, göklerin Dünya üzerinde 7 kat olarak düzenlendiğini ifade eder. HAKKA SURESİ: Surede Karia olarak ifade edilen ansızın gelen belayı yalan saydıkları sebebiyle Ad ve Semud kavimlerinin helak edilişi anlatılır. MEARİC SURESİ: Me'aric suresi'nde Kurana inanmayanlara yönelik ikazlardan, Allah'ın büyüklüğünden, kıyamet gününde inkar edenlerin durumundan,cennete gireceklerin özelliklerinden bahsedilir. NEBE SURESİ: Nebe' Suresi'nde Allah'ın kudretinden, yer yüzündeki tabiat olaylarından, kıyamet gününden, Allah'ı inkar edenlerin cezalandırılacağından bahseder. NAZİAT SURESİ : Nazi'at Suresi kıyamet gününden, öldükten sonra dirilmeyi inkar edenlerden, Allah'ın kudretinden, Allah'ın emirlerine uyanların cennete gideceklerinden bahsedilir. İNFİTAR SURESİ: kıyamet olaylarından, insanın Allah'a karşı sorumluluklarından, meleklerin kişilerin yaptığı her şeyi kaydettiğinden, iyilerin cennete, kötülerin cehenneme gideceğinden bahsedilir. İNŞİKAK SURESİ :Kıyamet günü olaylarından, defteri sağ elinden verilenlerin hesaplarının kolay olacağından, bu kişilerin sevinçle ailelerinin yanına döneceklerinden, defterleri sol taraftan verilenlerin ise dünyada yaptıkları kötü işlerden dolayı cezalandırılacaklarından bahsedilir. MÜMTEHİNE SURESİ:İnkar
edenleri dost edinmemekten,dğşmanı dost sayanların yoldan çıkmış
olduklarından,hamde layık olanın Allah(c.c) olduğundan,din konusunda bizimle
harp etmeyen ve yurtlarımızdan çıkarmayanlara iyilik yasaklanmamış aksi
davranışlar gösterenlere yasaklanmıştır.Mümin kadınların kafir erkeklere helal
olmadığından,eğer bir kadın hicret ederse onu imtihan etmekten müminse
mehirleri verildiği takdirde onları nikahlamanın olabileceğinden,kendi kafir
kadınlarının da nikahlarını tutmamayı emreder.Mümin kadınlar Hz.Peygambere biat
için geldiklerinde kabul etmesini ve onlar için istiğfar etmesini,kendilerine
gazap eden kavimleri dost edinmemeyi emreder. ZELZELE SURESİ:Büyük
derpremden,kişinin zerre kadar yaptığı hayrı ad şerri de göreceğinden bahseder. HADİD SURESİ:Allah
Teala'nın sıfatlarından,imandan ,infaktan ve bunlarda ecir olduğundan,Kuran'ın
kişiyi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için indiğinden,borç vermenin
mükafatından,müminlerden,kafirlerden ve münafıklardan,sadaka verenlerin
ecrinden,dünya hayatının oyun ve eğlence olduğundan bahsedilir. İNSAN SURESİ:Nutfeden
işiten ve gören bir varlık olan insanın şükredebilip,küfredebileceğinden, kafirler
için cehennemin, şükredenler içinse cennetin hazırlandığından,Allah rıza için
fakire,yetime ve esire infak edenlerden,sabredenlerin mükafatının cennet
olduğundan,cennetteki nimetlerden,orada ölümsüz çocuklar olduğundan,Kuran'ın
parça parça indiğinden,Allah'ın hükmüne sabretmenin gerektiğinden,Allah'ın
adını zikretmenin gerktiğinden,Allah dilemedikçe kişinin hiçbirşey
dilemeyeceğinden bahsedilir. TALAK SURESİ:Boşanmaktan
ve boşanmanın hükümlerinden(iddet,nafaka),iddetin süresinden,Kuran'ın
karanlıktan aydınlığa çıkaran bir hidayet rehberi olduğundan,iman edip salih
amel işleyenlerin yerinin cennet olduğundan bahsedilir. BEYYİNE SURESİ:Ehli
kitap ve müşrik kafirlerin tahrif olunmuş dinlerinden ayrılmadıklarından,ancak
apaçık bir belge gelmesi halinde bir kısmının iman ettiğinden,onların Allah'a
ibadet etmek,namaz kılmak ve zekatla emrolunduklarından,kafirlerin cehennem
ateşinin içinde olduklarından ve ebedi olarak orada kalacaklarından,iman edip
salih amel işleyenlerinse yaratılanların en hayırlıları olduğundan ve cennetle
mükafatlandırılacaklarından bahsedilir. HAŞR SURESİ:Efendimize
tuzak kuran Beni Nadir yahudilerinin Medine'den sürgün edilişinden,fey(savaşsız
elde edilen ganimet)in kimlere ait olduğundan,ensarın güzel
vasıflarından,münafıklarınsa yalancı olduklarından,münafıkların durumunun
şeytana benzediğinden,ateş ile cennetin aynı olmadığından,Kuran'ı bir dağın
üstüne indirilmesi durumunda o dağın korkusundan çatlayacağından,Allah'ın herşeyi
bildiğinden ve O'ndan başka ilah olmadığından ve bazı esma'il hüsnalardan
bahsedilir. MÜNAFİKUN SURESİ:münafıkların iman ettiklerini söyledikleri halde
aslında kafir olduklarından,insanların dış görünüşlerine aldanmamak
gerektiğinden,Allah'ın münafıkları affetmeyeceğinden,kişiyi mallarının ve
çocuklarının Allah'ın zikrinden alıkoymaması gerektiğinden,ölüm gelmeden
rızkımızdan infak etmemiz gerektiğinden ve ölüm vaktinin asla değişmeyeceğinden
bahsedilir. MÜCADELE SURESİ:Zıhar
kefaretinden,Allah'ın bağışlayıcı olduğundan kafirler için azab
olduğundan,allah'ın herşeyi bildiğinden,günahları değil iyilik ve takvayı
fısıldamak gerektiğinden,meclislerde yer açılması gerektiğinden,peygamberle
gizli konuşmak istendiğinden önce fakirlere sadaka vermek
gerektiğinden,Allah'ın gazab ettiği bir kavmi dost edinmemek
gerektiğinden,Allah'a ve ahirete iman edenlerin böyle kişilerle
görüşmeyeceklerinden,bunların yerinin cennet olduğundan ve bunlara Hizbullah
dendiğinden bahseder. HUCURAT SURESİ:Amellerimizin
boşa gitmemesi için peygamberle bağırarak konuşmamamız gerektiği,Efendimiz
yanlarına gelene kadar sabredenlerin daha hayırlı olduğundan,birbirine saldıran
iki kavmin aralarının düzeltilmesi gerektiğinden,müminlerin kardeş
olduğundan,alay etmenin,kötü lakapla çağırmanın kötü olduğundan,gıybetin
günahından,insanların erkek ve kadın olarak yaratıldığından,sadıklardan ve
islamın başa kakılmaması gerektiğinden bahsedilir. TAHRİM SURESİ:Allah'ın
bize helal kıldığı şeyleri haram kılmamamız gerektiğinden,böyle bir durumda
yeminin bozulması gerektiğinden,kişinin kendisini ve ailesini ateşten koruması
gerektiğinden,kıyamette kafirlerin özürlerinin kabul olmayacağından,ancak
kıyametten önce nasuh tevbesiyle tevbe edenler için Allah'ın ğafur
olduğundan,kafirlere ve münafıklara karşı cihette sert olmamız
gerektiğinden,Hz.Nuh ve Hz.Lut'un hanımlarının iman etmemeleri dolayısıyla ateşe
gireceklerinden,firavun'un eşininse iman ettiği için tam tersi
olcağından,Hz.Meryem'in iffetli olduğundan bahsedilir. TEĞABÜN SURESİ:Gökteki
ve yerdeki herşeyin Allah'ı tesbih ettiğinden,insanların mümin veya kafir
olduğundan,her şeyi yaratan ve her şeyi bilenin Allah olduğundan,katiyyen
dirilmeyeceklerini iddia eden kafirlerin kesinlikle dirileceğinden,Kuran'a
inanmak gerektiğinden,kıyamet gününde inananların cennetle inanmayanlarınsa
cehennemle yaptıklarına karşılık bulacağından,Allah'ın izni olmadan hiç
birşeyin olmayacağından,Allah'tan başka ilah olmadığından,malların ve
çocukların ancak imtihan olduğundan,gücümüz yettiğince Allah'a itaat etmemiz
gerektiğinden,cimrilikten kurtulmak gerktiğinden bahseder. SAFF SURESİ:He rşeyin
Allah'ın tesbih ettiğini,iman edenlerin yapamayacakları şeyleri söylememeleri
gerektiğini bunun Allah katında büyük bir nefretle karşılandığını,Allah'ın
kendi yolunda saf bağlayarak savaşanları sevdiğini,Allah'a yalan uydurandan
daha zalim kimsenin olamadığından,Allah'ın nurunu tamamlayacağından,iman ve
Allah yolunda mal ve canla cihatın azaptan kurtaracak bir ticaret
olduğundan,fethin geleceğinden bahseder. CUMA SURESİ:İslamla
toplumun temizlendiğinden,ilmiyle amel etmeyenlerin kitap taşıyan merkebe
benzediğinden,Yahudilerin kötülükleri sebebiyle ölümü istemediklerinden,Cuma
günü ezan okunduğunda hemen namaza koşmanın ve alışverişi bırakmanın
gerektiğinden,sonrasındaysa rızık aramak için yeryüzüne dağılabilineceğinden
bahsedilir. NASR SURESİ:Alah'ın
ayetlerinin tamamlandığını ve fethinin galib geldiğini görünce kişinin buna
şükretmesi,Allah tesbih ve istiğfar etmesi gerektiğinden ve Allah'ın çok
bağışlayıcı oldupundan bahsedilir. NE ÖĞRENDİM? v Kuvvetin Allah’ın
bir rahmeti olduğunu, Allah’ın onu kulları arasında en seçkin olanlara verdiğini v
Ümidi olan insanın inançlı olduğunu v
Fatiha suresinin her hastalığa şifa olduğunu v
Herkesin kendi mizacına ve tabiatına göre hareket
ettiğini, kimin yolunun daha doğru odluğunu bir tek Rabbimin bildiğini v
Kurandaki her emrin emir, her yasağında yasak
olmadığını v
Allah’ın emirlerine uymanın ve yasaklarından kaçınmanın
takvadan olduğunu v
Başıma ne gelirse gelsin Allah’ın benimle olduğunu, Allah’ın
kulunu asla yalnız bırakmayacağını v
Cihadın en büyüğünün nefis mücadelesi olduğunu v
Kişinin dostunun dini üzerine olduğunu v
Dünyaya getirilmemizin
hikmetinin, eğlenmek olmadığını, irademizle ortaya koyduğumuz eylemler olduğunu v
Allah’ın kullarına zulüm etmeyeceğini v
Allah’ın kulunu tecrübe edebileceğini ama kulun Allah’ı
tecrübe edemeyeceğini v
Tedbirin kaderi önleyemeyeceğini v
Hayata vahyin gözü ile bakmam gerektiğini v
Mucizelerin; iman edenlerin imanını güçlendirdiğini v
İslam’ın fıtrat dini olduğunu v
Ruhsuz bir bedenin ceset olduğunu v
Hastalığın aslında Allah’ın kullarına verdiği bir lütuf
olduğunu, başıma gelen musibetler sonucunda elimde kalanlar için hamd etmem
gerektiğini v
Haklı olmanın Allahlı olmak olduğunu v
Allah’ın bizi cehenneme atmak için yaratmadığını v
Keşkesiz bir hayat için Kuran ve sünnetin yeteceğini v
Kuran’ın insanın üstünde bir elbise gibi durması
gerektiğini v
Kuran sadece okuyup sevap kazanmak için değil, hayat
gayemizi anlamak için gönderildiğini v
Yol haritasında şahadet olanlara, hiç kimsenin ve hiçbir
şeyin zarar veremeyeceğini v
Her şeyin zıttıyla var olduğunu v
Yaptığım bütün iyi işlerin er geç bana fayda
sağlayacağını v
İlk önce kendi hayatımda İslam’ı yaşamam gerektiğini v
Bildiklerimle amel ettiğim zaman Rabbimin bana
bilmediklerimi öğreteceğini v
İman ve küfrün bir kalpte barınamayacağını v
İnsanın unutkan bir varlık olduğunu, Allah’ın insanın
çevresine yerleştirdiği şeylerle kendini hatırlattığını v
Bir müminin kalbinin, kulağının ve gözünün her zaman
açık olması gerektiğini ÖĞRENDİM. . . NELER ÖĞRENDİM?? -İslamdaki ibadet kavramının sadece 5 vakit namazla ve oruçla kısıtlı olmadığını,Allah için yapılan her iyi işin Allah katında ibadet olarak değer bulduğu ve yapılan şeyler ne kadar küçük olursa olsun niyetin halis olması durumunda en küçük şeyin bile insanı ebedi saadete kavuşturacağını; -Kişinin yalnızca kendisinden sorumlu olmadığını,çevresindekilerden ve ailesindekilerden de sorumlu olduğunu; -İslamın bireyin gelişimini tamamlayarak ahlaklı,mutlu,huzurlu bir cemiyeti hedeflediğini ve bunun için zekat ,hac gibi ibadetlerle bunu desteklediğini; -Daha önceki kavimlerin peygamberleri nasıl yalanladığını ve buna karşılık peygamberlerin göstediği sabrı görerek aslında küçük sıkıntılara takılmayıp kendimizden daha kötü durumda olan ve olmuş insanlara bakarak her an şükretmenin gereğini; -Çamurdan yaratılmış insanın aslında kibirlenmesinin ne kadar komik olduğunu,insanın tevazuyla yükseleceğini; -Toplum içindeyken veya evde ailemize karşı karşı yahut kişisel ibadetlerimizde Allah'a,ailemize ve çevremizdekilere karşı nasıl davranmamız gerektiğini; -İnsanları helaka götüren kötü huyları ve eğer bu huylar bende varsa bunları nasıl düzeltebileceğimi,düzeltmediğim takdirde beni bekleyen azabı; -Dünya ve ahiret saadetinin ancak İslamı yaşayarak mümkün olacağını; -Dünya ile ahiret arasında yürüdüğümüz bu yolda rehberimiz Hz.Muhammed(sav) ve haritamız Kuran'dan ayrılmadığımız müddetçe yolumuzun ne kadar kısalacağından; -Herşeyin bizler için yaratılmış olduğundan,insanın halife kılındığından ve İlahi ruha sahip olduğundan;iman ve salih amelle Alayi illiyyine ulaşan insanın inkar ve isyanla esfeli safiline dönüşeceğini ve müslüman bir aileden,sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğimiz için çok şükretmemiz gerektiğini; -İnsanların bir kısmının rızkının diğerlerinin cebinde olduğundan bu yüzden infakın önemi ve gereğini;Somalide,Arakan'da ve Suriye'de ölen insalardan bizim de sorumlu olduğumuzu ; -Allah'ın her an bizimle olduğunu ve çok bağışlayıcı,çokmerhametli olduğunu -İman ve salih amelin en büyük nimet olduğunu ..... öğrendim. -Son olarak da ödevlerimi vaktinde yapmam gerktiğini öğrendim:) Okuduğum surelerde, - Allah kelamının inmeye başladığı gece - İnsanoğlunun içinde bulunduğu kayıptan nasıl kurtulacağı - Dini sadece gösteriş için kullananların olduğu - Peygamberimizin yetim olduğu fakat sahipsiz olmadığı - Koca bir fil ordusuyla Rabimin karşısında durabileceklerini sananların helakı - Tek tanrının Allah olduğu - Kıyamet gününde günahkarların ve sevapkarların hali anlatılıyor. Okuduğum surelerde, - Yaptığımız her iyiliğin ve kötülüğün hesap günü ortaya çıkacağı - Allah'ın bizi yarattıktan sonra iman yada inkarı bize verdiği - Kıyamet gününde yolların sonunun hep Allah'a çıkacağı - Cehennem ateşi - Hesap gününde bütün hakikati yalanlayanların hali - Doğa olayları diye adlandırdığımız hikmetlerde Allah'ı görmemiz gerektiği - Rabbimin kıyamet çağrısına kulak verip yol yakınken dönmemiz gerektiği - Dünya malı için bedel ödediğimiz fakat cennet yolu için bedel ödemeye yeltenmediğimiz - Her şeyde bir ders olduğu - Rabbimin şeytana kulluk etmeyin diye uyarması - Gizli/açık her şeyin Allah tarafından bilindiği anlatılıyor. Ayrıca Kur'an ve peygamberlikle dalga geçenlere cevap niteliğinde cümleler içeriyor. 1)ALAK SÜRESİ Hayatımızda en önemli sorun doğru bilgiyi elde etme sorunudur.Bilginin üretilmesinin ve iletilmesinin hayatımızdaki yeri büyüktür.İnsan başı boş bırakılırsa azar ve ibadete mani olur.İnsan hayatta Allah’a ancak secde ile yaklaşır.Kurana olan sevgimiz ilgimiz alakamız isteğimiz ne ölçüde ahlaklandırabilir.Allah oku emrini verirken bize gönderilen evrensel mesajın sadece arapça niteliğinde olmasa gerek.Zira kuran bize akledenler ve düşünenler için ibretler olduğunu söylüyor.İkra yaparsam yani okursam Rabbim beni terbiye eder ve yepyenibir ahlakla yani kuran ahlakıyla terbiye eder.Ve beni cennetle müjdelediği gibi cennetine layık görür. 2)KALEM SÜRESİ Bilgi araçlarının değerine yani beni doğru yola sevkeden araçların değerine hayatımızda yer vermemiz, bana hayatta vahiysiz kalmanın mahrumiyet olduğunu,Allahın beni ve diğer bütün müminleri cinlerin musallatından koruyacağını, paylaşma(zekat ahlakının)hayatta Allah yokmuş gibi davranmama gerektiğini,hayatı sorumsuzca yaşarsam ahirette feci akıbetle sonuçlanacağını öğrendim. 3)MÜZZEMMİL SÜRESİ Hayatta iyi insan olmak için pasif iyi değil iyiliği yaşayan ve yaşatan iyi olmam lazım.İnsanın şahsiyetinin oluşmasında gece ibadetinin ve vahyin önemli olduğunu öğrendim.Eylem ahlakımın önemli olduğunu ve bilmekle kalmayıp bunu uygulamaya geçirmem ve fiiliyata dökmem gerektiği anladım. 4)MÜDDESİR SÜRESİ Vahiyden yoksun kalmam vahyin bana yüklediği sorumluluğu yapamamandan daha kötüdür.Dünya sevgisine tamah edersem, şımarık ve inkarcı bir akla sahip olursam lanetleneceğimiz, dünyevi bir refah yüzünden benim bu hale düşmem durumunda gece, gündüz ve ayın şahit olacağını öğrendim. FATİHA SÜRESİ Hamdin önemi ve Allahtan istemenin usulunu öğrendim.Fatiha hayatımızda duanın önemini anlatır.Dualarımız olmasa ne ehemmiyetimiz olduğu konusunda beni düşünmeye sevkediyor.Kulluğun sadece Allaha yapılacağını ve sadece ondan yardım istemem gerektiğini öğrendim.Cennete ve cehenneme (hidayete erme ve eremeyenlerin) durumlarını anladım.Ayrıca sürenin verdiği mesaj içeriğini düşündüğümde fatiha süresinin namazın her rekatında okunması hasebiyle hayatımızda ebedi hakikatlerin hiç unutulmaması gerektiğini düşündüm. 6)TEBBET SÜRESİ Bu süre Hz. Peygamberimizin amcasının sonunu haber vermektedir.Aynı zamanda peygamberimizi yalanlamaya çalışanların ve ona zor anlar yaşatması nın neticesinde nelerle karşılacağı haber verilmiştir.Ebu Lehep üzerinden bu süre bizede bir ibret ve uyarı mahiyetinde gönderilmiştir.Sadece Ebu Lehep değil ona yardım eden karısınında aynı şekilde azap göreceğini öğrendim. 7)TEKVİR SÜRESİ Başı olan herşeyin birde sonunun olduğunu, bu dünyada misafir olduğum aynı zamanda içinde bulunduğum dünyanın misafirhane olduğunu öğrendim.Sadece benim yolcu olmadığımı misafirhaneninde yolcu olduğunu ve geçici olduğunu dünyanın kıyamette yok olacağını ve dünyaya karşı bir hiç olan insanın neden bu denli gururlandığını düşündüm. 8)A’LA SÜRESİ Rabbimin ne kadar kudretli olduğunu ve herşeyi ölçüyle yarattığını, herşeyi bildiğini ondan saklı gizli hiçbir şeyimin olmadığını ve Allaha karşı derin bir saygım ve ondan korkum olursa öğüt alacağımı, en bedbaht çaresiz insanın aslından öğüt almaktan kaçınan kafirler olduğunu öğrendim.Dünya hayatını tercih etmemem gerektiğini Ahiretin daha hayırlı ve sürekli olduğunun müjdesini aldım. 9)LEYL SÜRESİ Bu sürede bize dünya hayatındaki seçimlerimiz doğrultusunda ahirette karşılacağımız akıbetimiz ne doğrultuda nasıl olacağı haber verilmiştir.Yaptığım iyiliği sadece Allahın rızasını kazanmak için yapmalıyım, Allaha muhtaç olduğumu unutmamam gerektiğini sürekli hatırlamam ve dünyanında ahiretinde ona ait olduğunu bilmem ve bununla amel etmem öğüt edildi. 10)FECR SÜRESİ Allah’ın ilahi kudrete şahitlik etmesi ve beni soru kipleriyle düşünmeye yönlendirerekj uyarılarda bulunmuş aynı zamanda tan vaktine ve geceye yemin ederek durumun ciddiliğini ön plana çıkarark geçmiş toplumlarda bozgunculuk eden kavimlerin böbürlenip kibirlenen dünyadaki amaç ve gayesini unutanların sonunun azapla neticelendiğini gördüm.Rabbimin benden öncekileride benide gözetlediğini her daim bizlerden haberdar olduğunu farkettim. Dünyada 6 milyar insan yaşıyor ve bu 6 milyar insanın dertleri,üzüntüleri,hayalleri,sevinçleri var.Hepimiz dünya denen küçük köyle beraber yaşıyoruz ama birbirimiz öldürmek üzereyiz.Sabrı bilmiyoruz,birbirimizi anlamaya çalışmıyoruz,bencilliğimiz yüzünden kimseye bir fayda sağlamıyoruz.Aslında yaşayamadan ölüyoruz,öldürüyoruz...Elimizdekilerin kıymetini bilmiyoruz,kaybedince de isyana koşuyoruz.Aslında farkındalığımız yok,gözlerimiz kapalı etrafı seyretmeye çalışıyoruz..Bencillik denizimizde boğulup gidiyoruz..Oysa İslam bunu mu öğretti bizlere?Bunu mu istedi bizden? Müslüman "ben" değil "biz" olmalı!Ensar misali önce kardeşini düşünmeli... Müslüman en ufak zorluk karşısında savaştığı değerlerini satmamalı!Muhacirler gibi gerekirse vatanını bırakmalı ancak inandığı ve uğruna savaştığı şeyi bırakmamalı... Müslüman yardımsever olmalı!Somali'de açlıktan ölen insanlar varken tokluğundan utanmalı.. Müslüman gamsız olmamalı!Arakanda sırf müslüman olduğu için işkence gören,hayatlarını kaybeden insanlar varken "peki ben ne yapıyorum?" diye sormalı kendine.. Müslüman çalışkan olmalı!Satın almak değil,üretmek; değer katmak zor olan. Müslüman örnek olmalı!Müslüman olan Cat Stevens'ın dediği gibi "Eğer Kuran'ı tanımadan müslümanları tanısaydım müslüman olmazdım." sözüne muhatap kaldığı için utanmalı ve bunu durumu düzeltmek için çaba sarfetmeli... Müslüman sevgi dolu olmalı!Çevresindeki herkese "o da Allah'ın bir kulu" diyerek bakmalı ve ona göre saygı duymalı... Müslüman yoldan kaldırılan bir taşın imanının bir rüknü sayıldığı bir dine mensup olduğunu unutmamalı ve bu yüzden doğaya karşı duyarlı olmalı.. MÜSLÜMAN NASIL BİR PEYGAMBERİN ÜMMETİ OLDUĞUNU UNUTMAMALI VE ONA GÖRE YAŞAMALI! Okuduğum surelerde, - Kainatın mükemmel yaratılışı - Allah'a muhataçlığımız - Peygambere verilen oğul müjdesi - Babasız bir peygamber - Rab ve nebinin konuşması - Günahkar kavimlerin yok oluşu - Yarattığını nasıl yerle bir edebileceğini - Neyin peşinde olduğumuzu ve asıl neyin peşinde olmamız gerektiği - Yakındaki azaba karşı uyarı - Şükürsüzlüğümüz - Peygamberimizin insanları Allah yoluna yönlendirmek için neredeyse kendini helak ettiği - Allah'ın azabına nail olan kavimlerin, insanların halinin hatırlatılışı yer almaktadır. Okuduğum surelerde, - Dönüşümüzün Allah'a olduğunu unutmamaız gerektiği - Allah'tan sadece zulme bulaşanların korkması gerektiği - Her hakikatin ortaya çıkmak gibi bir huyunun olduğu - Allah'ın uyarısının dinlenmediği takdirde azabının nasıl olacağı - Yok olankavimlerden ders almamız gerektiği - İmdat demenin vaktini geçirmememiz gerektiği - İnsanın yaratılışı - Şeytanın ve Hz. Adem'in sınanması - Hz. Adem'in mekanının değiştirilmesi - Dünya ve ahiret hayatının tanıtılması - Peygamberlik misyonu - Cehennem, cennet ve cennet nimetleri anlatılıyor. KAZANIMLARIM ·
Değişik kaynaklardan nasıl yararlanacağımı, bir sureyi ele alırken
nelere dikkat etmem gerektiğini kavradım ·
Olumsuz duygu ve düşüncelerin uygun şekilde ifade edilebileceğini
anladım ·
Peygamberlerin öğütlerinden çıkarımlar çıkardım ·
Önce kendimi düzeltmem gerektiğini anladım ·
İslam’ın barış dini olduğunu kavradım YUNUS SURESİ: Bu surede tevhid, nübüvvet, ahiret , ALLAH’A
iman, kulluk, vahiy, peygamber, ve inkar eden ve iman edenlerin sonu olan
ahiret konularından bahsedilmiş ve yunus peygamberden bahsedildiği için de
adını yunus olarak almıştır. HUD SURESİ: Bu surede Allah’ın varlığı, birliği, Rabbimizin
emir ve yasaklarının peygamberler tarafından vahyedildiği,” peygamberlik ne
demektiri “geçmiş gelecek tüm insanlar için açıklanmış, diğer peygamberlerin
kıssaları yunus suresinden daha geniş açıklanmıştır. KUR’AN mucizesi, dirilme,
ahiret, kıyamet ve hesap günü açıklanmıştır. YUSUF SURESİ: Bu surede Kur’an-ı Kerimin arapça olduğu, bu
surede kıssaların en güzelinin indirildiği, daha sonra da Hz. Yusuf’un hikayesi
anlatılmaktadır. Daha sonrasında mümin kullara müjde verilmiş, anlatılan
kıssalarla örnek oluşturulmuştur. İnsanoğlunun bundan ders çıkarması
gerekmektedir. HİCR SURESİ: Bu surede Kur’an, vahiy, peygamberlik, insanın
beden ve ruh varlığı, iblisin secde çağrısına uymaması, Rabbimizin rahmetinin
genişliği, eski kavimler ve Hicr halkıyla ilgili bilgiler, müminlere ve
Peygamberimize verilen müjdeler, inkarcılara yapılan uyarılar anlatılmaktadır. EN’ÂM SURESİ: Bu surede tevhid, ilim, irade, kudret, adalet,
peygamberlik, vahiy, dirilme, müşrik ve inkarcı zümrelerin bâtıl inançlarının
reddi, doğru yola ulaşmanın yolları, itikadi konulardan bahsedilmiştir.
Peygamberimize yapılan itirazlara cevap verilmiş, Peygamberimize ve
arkadaşlarına ümit ve teselli verilmiştir. Hz. İbrahim aracılığıyla Allah’ın
varlığı ve birliğiyle ilgili kanıtlar verilmiştir. SAFFAT SURESİ: Bu surede Allah’ın birliği, ahiret,
inkarcıların sonu, müminlerin sonu ve mutlulukları, daha sonra diğer
peygamberlerle birlikte ayrıntılı olarak Yunus A.S. dan bahsedilmiştir. Aynı zaman da putperestlerin batıl inançları
eleştirilmektedir. LOKMAN SURESİ: Bu surede Hz. Lokman ‘ın oğluna olan
öğütlerinden bahsedilerek şirkin yasaklanması, sorumluluk duygusu, iyilik için
çaba, sabır, tevazu gibi dini ahlaki görevlerden ve kurtuluş yolları, şirkten
vazgeçilmesi için kanıtlar ve uyarılarda bulunulmaktadır. SEBE SURESİ: “Hamd yalnızca Allah’a mahsustur .” diyerek
başlayan surede ALLAH’IN kudretinin üstünlüğü, ilmi, kemali, hikmeti, rahmeti
hatırlatılmakta; kıyamet, dirilme, hesaptan bahsedilmekte, daha sonra peygambere
inanmayanlar için uyarılarda bulunulmakta , geçmişten iyi ve kötü örnekler
verilmekte, bu kötü örneklerden biride sebe ahalisidir. Adını da sure buradan
almaktadır. ZÜMER SURESİ: ALLAH ve ahiret inancından bahsedilmekte,
ALLAHIN birliği, tekliği, mutlak ve eşsiz oluşu, bu nedenle insanın Ona
bağlanması gerektiği vurgulanmaktadır. İnanan ve inkar edenlerin sonlarından
bahsedilmekte ve uyarılmaktadır insanoğlu. Allah’ın rahmetinin sonsuz olduğu ve
Ondan ümit kesilemeyeceğinden bahsedilmiştir. Şüphesiz Rabbim sonsuz ihsan
sahibidir. MÜ’MİN (GÂFİR) SURESİ: Bu surede genellikle “ALLAHIN
AYETLERİNİ TARTIŞMAYA KALKANLARDAN” bahsedilmiştir. Bunu yapanların genellikle
Mekkeli aristokratlar olduğu ve onlara verilecek cezalar bildirilmektedir. Daha
sonra tekrar Hz. Musa ve firavundan bahsedilmiş, örnek ve uyarı olarak
gösterilmiştir. Tekrar dirilmenin mümkün olduğu vurgulanmıştır. RUM SURESİ Bu surede Allah bizlerden
günün belli vakitlerinde onu tesbih etmemizi istiyor. Bunu gönül hoşluğu ve
zorlanma olmadan yapmalıyım. Rızık endişesi ile bir mala faiz koymamalı bunu
uygulamamalıyım. Namazı dosdoğru kılmalıyım.
Allaha rüzgar estiği için güneş doğduğu için yağmur yağdığı için ve bana
hatalarımdan dönme fırsatını verdiği için şükretmeliyim. ANKEBUT SURESİ İnanan biz Müslümanların
imtihana tabi tutulacağını rabbimiz bizlere bu surede bildiriyor. Yani başıma
bir olay geldiğinde feryadı-figan etmek yerine imtihandır deyip sabretmeli ve
sıkıtının üzerimizden alınması için Allaha dua etmeliyim. Allah lutuf ederde o
sıkıntıyı başımsan def ederse bu sefer nankörlük yapmamalı ve Allaha hamd
etmeliyim. Allah uğruna başıma gelecek tüm şeylere imanla göğüs germeliyim.
Şüphesiz ki iyi işlerin mükafatını Allah verecektir. Bu yalnızca Allah
katındaki bir bilgidir. MUTAFFİFİN SURESİ Surede ölçüyü tartıyı eksik
yapanların akibetinden başlanarak anlatılmış. Allah azze ve celle bunu bizlere
bu şekilde bildiridiğine göre buna dikkat etmeli. Sadece alış-veri de değil
insanlarla olan ilişkilerimde de dengeyi kaçırmamalıyım. BAKARA SURESİ Surede İslam hukukuna dair
birçok konu işlenmiştir. İslamın kitapta kalan sadece bir yazı olmayıp hayatın
her yönünü kapsayan bir din olduğunu bu suredeki ayetlerden çok daha net
anladım. Surede Müslümanların kafirlerle-münafıklarla olan ilişkileri de
bizlere örnek olması için net şekilde anlatılmış. İbadetlerimizin birçoğunu
nasıl yapacağımızın detaylarını da bu surede görebiliyoruz. Şüphesiz Allah tüm
hepimizi gücümüzün yettiği ile sorumlu tutmuştur. Bizlerde üzerimize düşen
sorumlulukları yerine getirebilmek için anlatılan hükümleri iyi anlamalı ve
hayatımıza katmalıyız. MÜMTEHİNE SURESİ Bu surede Allah
düşmanlarını dost edinmememizi Allah bize öğütlüyor. Eğer onlara karşı içimizde
sevgi oluşturur ve onlara yardım edersek zalimlerden olacağımızı Allah bize
bildiriyor. Surede Müslüman hanımların özelliklerine de değinilmiştir. ZİLZAL SURESİ Bu surede kıyametin nasıl
gerçekleşeceğini anlatmış. O gün herkesin hesabı zerre kadar adaletsizlik olmaksızın
görülecek. HADİD SURESİ Allahı yerdeki ve gökteki
her şey tesbih eder. O mutlak güç
sahibidir. Allah bu surede bizleri sadaka vermeye teşvik etmiştir. Onun
karşılığının Allah katında çook değerli olduğunu bizlere bildirmiştir. Ve
bizleri cimrilikten uzak tutmak üzere öğütlerde bulunup bundan sakınmamızı
istemiştir. MUHAMMED SURESİ Allah yolunda ölenlerin
asla ölmeyeceğini rabbim bizlere bildirmiş. Savaş da esir düşenlerle ilgili
hükmünü bize bildirmiş. Akrabalık bağlarının öneminden bahsedilmiştir. Allaha
ve peygambere itaat ederek amellerimizi boşa çıkarmamamız gerektiğini öğrendim. İNSAN SURESİ Allahın dilemesi olmadıkça
bizler bazı şeyleri çokça istesek de elde edemeyiz. Her şey rabbimin izniyle
gerçekleşir. Bu sure cennet o kadar güzel anlatılmış ki insan ona kavuşmayı bi
kere daha arzuluyor. TALAK SURESİ Surede boşanma hukukuyla
ilgili olarak önemli hükümler yer almaktadır. Rabbimiz bize her şeyin en
güzelini öğretmektedir. İslam da kadına değer verilmiş boşanma halinde onun
hakları gözetilmiştir. Boşanma da bile her şeyi güzellikle yapmamızı bizlere
tavsiye etmektedir. BEYYİNE SURESİ Allah azze ve celle bize
dosdoğru dini bu sure şöyle söylemiştir; namazı kılarlar ve zekatı veririler
diyerek bizleri bundan mesul tutmuştur. Cennete de Salih amel işleyenlerin
girebileceğini anlatmıştır. MÜNAFIKUN SURESİ Surede münafıklar
anlatılmıştır. Anladığım kadarıyla onlar ne kadar Müslüman görünseler de
aslında iman etmemiş kimselerdir ve Allahın onlara çetin azabı ve laneti
üzerine gelecektir. Rabbim bizleri konuştuğu ve amelleri birbirini tutan imanlı
kimselerden kılsın (amin) MÜCADELE SURESİ Surede eski arap cahiliye
döneminde boşanmanın kötü bir çeşidi olan zıhar hakkında hükümler
verilmektedir. Allahın her şeyden haberdar olduğu insanlara söylenerek gizli yaptıkları
işleri de Allahın bildiğini söylemektedir sure. HUCURAT SURESİ ALLAH VE RASULUNE karşı saygılı
davranmalıyım. Rasulun adı geçtiğinde ona salavat getirmeliyim. Çünkü o herhangi bir kimse değildir o Allahın kutlu
elçisi ve bizim de ÖNDERİMİZDİR. Münafıklardan bir haber geldiğinde buna hemen
inanmamalı araştırıp doğrusunu bulmalı ve ona göre hakkı gözeterek
davranmalıyım. TAHRİM SURESİ Surede peygamber hanımları
ikaz edilirken aslında tüm Müslüman bayanlar ikaz edilmiş ve onlara ders
verilmiştir. Bunun yanı sıra surede aile
ilişkilerinde güvene dikkat çekilmiş ve ailenin önemi üzerinde durulmuştur.
Salih olan hanımlardan da firavunun hanımı ve İmran kızı Meryem örnek verilerek
Müslüman bayanları düşünmeye davet edilmiştir. TEGABUN SURESİ Allah kullarını çocukları
ve mallarıyla imtihan edeceğini bizlere bildiriyor. Malın imtihanı zekatıdır
bizler mallarımızın ölçüsünde zekat vermeli ve cimrilik ten uzak durmalıyız.
Çocuğun imtihanı ise onları Allaha güzel kul olmalarıyla ilgili olabilir veya
onların hayırsızlıkları da olabilir. Bizler bu durumlarda affedenlerden olmalı. Kin ve nefret
gütmemeliyiz. SAF SURESİ Surede müminlerden Allah
yolunda canları ve mallarıyla savaşmaları istenmektedir. Ve Müslüman bir söz
verdiğinde arkasında durmalıdır. Geleceğim diyorsa gelmeli yapacağım diyorsa
yapmalıdır çünkü Allah bizden bunu istemektedir CUMA SURESİ Bu surede cuma namazı farz
kılınmış ve vakit girdiğinde müminlerden tüm işlerini bırakmaları
istenmektedir.Bizler için Allah katında ki eğlenceden ve kazanç dan daha
hayırlı bir şey olmadığını bilmeliyiz. NASR SURESİ Bu inen son suredir. Artık
Allah insanlarla konuşmasına son vermiştir. İçimizi bir hüzün kaplıyor bu
sebepten. Allah İslam dinini artık tamamlamıştır bundan sonra ona eklenecek
hiçbir şey kalmamıştır. Bundan sonra ondan tek kelime de eksilmeyecektir çünkü
Allah bu kuranı koruması altına
almıştır. Allah rasulune verdiği sözü
tutmuş islamı kıyamete kadar hak olan tek din kılmıştır. Sure ilk inen
ayetlerde olduğu gibi allahı tesbihi ögütleyerek sona ermiştir. -----SADAKALLAHULAZİM(MUHAKKAK ALLAH DOĞRU
SÖYLEMİŞTİR)---- Okuduğum surelerde, - İslam!a davetin inceliği - Cennet ve cehenneme gideceklerin durumu - Allah!ın sınırsız gücüne örnekler - Tevhid - Peygamberlik - Öldükten sonra dirilme ve hesap -Zalimlerin tükenişini arttır diye dua eden bir peygamber - Allah'a ve peygambere iman - Melekler, cinler, kıyamet ve ahiret olayları - Peygamber kıssaları - Firavun ordusunun helakı - Allah!ın yeri ve göğü 6 günde yarattığı - Rahmetinin gazabından üstün olduğu - Nuh tufanı Okuduğum surelerde, - Edep timsali Yusuf peygamber - Allah'ın birliği ve varlığına deliller - Öldükten sonra dirilme - Peygamberlerin verdiği mücadelelere örnekler - Öldükten sonra dirilme - Tevhid, peygamberlik - Lokman'a verilen gizemli bilgiler - Müşrüklerin ahireti inkar etmeleri ve peygamberimizn peygamberliği hakkındaki şüpheleri - Ölüm gelip çatmadan Allah'a yönelmemiz - Peygamberlerin İslam dinini tebliğleri ve faziletleri - Peygamber tesellisi - Müşriklere uyarılar - Kur'an'ın bağışlayıcı esirgeyici Allah'tarafından indirildiği - Kur'an'ın özelliklerinden - Allah'ın bağışlayıcı ve esirgeyici olduğundan - Kötülüklere karşı sabırdan ve affedici olmanın gerekliliğinden - Herkesin dönüşünün Allah'a olacagından - Cehennemlikler ve cehennem vekcisinin konuşmaları anlatılmaktadır. DUHA SURESİ:Yetimi ezmemem, isteyeni azarlamamam, ahiretin dünyadan daha hayırlı olduğunu öğrendim.Rabbimizin bize vereceğini eğer inanırsak bizi hoşnut kılacağını öğrendim. İNŞİRAH SÜRESİ: Bu süre peygamber efendimize hitap ederek Rabbinin onun yanında olduğunu ve içini rahatlatıp göğsünü genişlettiğini bunun karşılığında ancak Rabbine yönelip yalvarmasını ister.Dolayısıyla vahyi iletmekle görevlendirdiği kişiyi motive edip onu destekleyici niteliktedir.Aynı zamanda süre evrensel bir şekilde ilk muhataba zorlukla beraber bir kolaylık olacağını söylerken son muhataplarını bile kapsamaktadır.Zorlukta Rabbimize yöneldiğimiz gibi rahat ve ferah olduğumuz zamanlardada Allaha sukut ve hamd etmeliyiz. ASR SÜRESİ:Bu sürede zaman üzerine yemin edrek insanın zamana ve çağa suç yüklememeli birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye ederek her daim Allahın yolundan ayrılmamayı tavsiye etmeli ve bu şekilde yaşayan insanların zararda olmayacağını anlatır.İnsanın iman ile kurtulacağını mutluluğa ulaşacağını müjdeler. ADİYAT SÜRESİ:Sürede Allaha inanmayanların tasviri yapılmış.Fitne çıkarıp ortalığı bulandıran vahye düşmanlıklarını anlatır. Bu şekilde davranarak rablerine karşı nankör olduklarını söyler.Hiç şüphesiz buna kendilerininde şahit olduğunu söyleyerek kendisini yaratan cansız bir bedene ruhundan üfleyen Rablerini görmezden gelip inkar etmelerini anlatır.Böylece son ayetlerde ahiret gününü hatırlatarak Allahın herşeyden haberdar olduğunu söyleyerek bitirir. KEVSER SÜRESİ:Bu sürede peygamber efendimizi ümitlendirir. Biz sana kevseri verdik diyerek yetim bir çocuk olan peygamber efendimizi kouyup kollayıp alemlere rahmet kılmıştır. Rabbin için namazlarını kıl, kurbanını kes, bu nimetlerin karşılığında Allahı memnun et diyor.Seni kötüleyen soyunun kesik olduğunu söyleyip sana buğz edenlerin aslında kendilerinin öyle olduğunu ifade eder. TEKASÜR SÜRESİ:Sürede mala mülke tamah etmek varlıklarının çokluğuyla övünmek, dünya telaşına dalarak, verilen nimetlerin şükrünü eda etmedikçe dünyamızı kendi ellerimizle cehenneme çevireceğimizi, bu dünyada olmasa bile öteki tarafta ahiret hayatında cehennemi göreceğimizi anlatır.Bize verilen nimetleri horca kullanmak yerine bir emanet sayarak nimetlerden hesaba çekileceğimizi unutmamamızı hatırlatır. MAUN SÜRESİ:Muhataplarına seslenerek bu süre hesap ve ceza gününü yalanlayanların hesaba çekileceğini unutup ibadetlerini huşu ile yerine getirmeyip,Allah rızasını hesaba katmayıp,gösteriş için ibadet edenleri anlatır.Yetime, yoksula, yardıma ihtiyacı olan insanlara ufacık bir yardımı bile esirgeyenleri dile getirir.Süre ibadetlerin Allaha bir faydası olmadığını onun bizim yaptığımız ibadetlere ihtiyacı olmadığını haykırmaktadır.Dolayısıyla yaptığımız ibadetlerin diğer insanlarla ilişkierimize yansıması gerektiğini bunun dışındaki ibadetlerimizin pekte ehemmiyetinin olmadığını anlatır.İbadetin faydası insanlara faydalı olduğu müddetçedir.Yani diğer insanlara olan sorumluluklarımızı yerine getirmezsek ibadetler gösterişten ibarettir. KAFİRUN SÜRESİ:Bu sürede inanç noktasının üzerinde durulmuş, tevhide dikkat çekilmiş, kuranın ana konusu olan tevhit burada net bir şekilde işlenmiş ve herkesin inancının kendine olduğunu , müminin boş bir inanca iman edip inanmayacağını anlatır.Herkesin dininin kendine olduğunu söyleyerek inançta karşı tarafı inanıp inanmama konusunda serbest bırakır.Aynı şekilde birçok mücize ve inanmaları için deliller varken hak yolunu bulamamaları ve rabbin insanlara inanç noktasında bu serbestliği koyması ilginçtir. FİL SÜRESİ:Bu süre fil vakasını anlatır.Fil büyük ve güçlü bir hayvan olduğu halde yaratanın gücü ve kudreti küçücük kuşları dahi görevlendirmiş olsada herşeyin üstündedir.Allah birşeye “OL” diyorsa oluverirdi. Göz ardı ettikleri buydu. Şüphesizki Allah kendi evini korumuştu.İşte bu sürede Allah yalnız ve tek yegani gücün kendisi olduğunu gözler önüne sermektedir. FELAK SÜRESİ:Bu sürede Allahın görünen görünmeyen yarattığı bütün varlıkların hakimi olduğunu, kötülükten hasetçilerin şerrinden yalnız sabah aydınlığının Rabbine Sığınabileceğimiz anlatılır.Süre iman eden insanlara tehlikelerden Allaha sığınmayı yalnız ondan korkmayı diğer varlıkların şerrindende Allaha sığınmayı öğütler. NAS SÜRESİ:Bu sürede felakta olduğu gibi yalnızca allaha yönelip ona sığınmayı öğütler.Burada insanların kötü şerli olanlarını ele alarak onlardan, kötülüklerinden korunmak için rabbe sığınmayı tavsiye eder. İHLAS SÜRESİ: Bu sürede Allahı ALLAH olarak yani ilahı tanımak inandığımız rabbin özelliklerini sıralar.Tamam ile Allah konu edilmiştir.Bu sürede Rabbimizin açık seçik bütün nitelikleri anlatılmaktadır.Tek ve samet oluşundan hiçbirşeyin ona benzemediğini anlatır.Ondan çocuk olmamıştır kendiside doğmamıştır.Ezeli ve ebediliğini anlatır. NECM SÜRESİ:Bu sürede kuranın peygambere gönderilen bir vahiy olduğu bildirilmiştir.Cebrahilin peygamber efendimize vahyi nasıl ulaştırdığını ve Allahın kuluna vahyetmesi gerekenleri bu şekilde ilettiğini Kuranın kendi katında kula bir rehber ve yoldaş olduğunu anlatmaktadır.Putperestlerin nefisleine zulmettikleri gerçek hak olanı bırakıp kendilerine faydası dokunmayan, isimlerini kendilerini uydurdukları taşlara inandıklarını anlatır.Ahiretinde dünyanında Allahın olduğunu söyler ve muhataplarına her temenni ettiğimiz şeye sahip mi olacaz diye düşünmeye şevkeder.Allah dilediğini, hoşnut olduğu kimseleri arşın gölgesinde gölgelendirir.Kuranın uydurma olmadığını ve bunu göz göre göre inatlarından iman etmediklerini söylüyor.Eğer iddialarında doğruysalar kalkıp kuran gibi bir söz yazsınlar diyerek muhataplarına meydan okumaktadır.İnananların zevk ve mutluluk duyarak cennette nimetler içinde bulunacaklarını ve cehennem azabından korunacaklarını ifade eder. ABESE SÜRESİ:Azgınlık eder ve dünya hayatını tercih edersek ancak cehennemin bize sığınak olacağını öğrendim.Bu sürede kuranın isteyen kişiye yol göstereceğini ve öğüt almak isteyenleri donatacağını öğrendim.Peygamberimize hitap ederek vahyi öğrenip temizlenmek isteyenlere ihtiyacı olanlara anlatması ve tebliğde bulunulması isteniyor.Nankör olmamamız ve etrafa kör bakmamız farkındalıkla yaşamamız gerektiğini anladım.Kafirlerin yüzlerinin kararacağını müminlerin yüzlerinin güleceğini müjdeler. KADR SÜRESİ:Bu süre kuranın indiği geceyi betimler. Kuranın indiği gecenin bin aydan hayırlı olduğunu ve o gecenin rabbin bilgisinde saklı olduğunu bize bildirilmediğini anlamaktayım.O gecenin fecrin doğuşuna kadar sürdüğünü cebrailin ve meleklerin rabbin izin vermesiyle her iş için indiğini açıklar. ŞEMS SÜRESİ:Bu sürede insanın nefsini temizlemesini ve kötülüklerden kendini alıkoyması istenir.Bu şekilde kurtuluşa erebileceğimiz anlatılır.Allah yarattığı gündüze geceye aya göğe yere andolsun diyerek başlıyor ve bizim sınandığımızı hatırlatıyor. Semud kavminin başına gelenleri hatırlatıyor. BURUÇ SÜRESİ:Bu sürede Allah mübarek günlerin üzerine yemin ederek başlar.Allah zenginliğinden kudretinden yerin ve göklerin mülkünün onun olduğunu anlatır.Allahın herşeyi bilip şahit olduğunu erkek veya kadın olsun inananlara işkence yapan ve buna rağmen tövbe etmeyenlere cehennem ve yangın azabı olduğunu öğrendim.İman edip hayırlı işler işlersem ise cenneti tasvir ederek bizleri motive etmiştir.Rabbimizin niteliklerine değinir ve dilediğini yapan arşın sahibi oluşunu ,ululuğunu anlatır.Muhakkak çok sevilen ve çok bağışlayan olduğu hatırlatılır.Firevun ve semud kavminin başına gelen helak hatırlatılır ve kuranın şanından bahsedilerek biter.. TİN SURESİ:İnsanın en güzel şekilde yaratıldığı iman edip yararlı işler yapanların inkar edenlerden ayrı tutulup onlara bitip tükenmeyen ecir verileceğini çıkardım.son olarak hesap gününü inkar ettirenin ne olduğunu sorarak beni düşünmeye davet eder. Allahın herşeye hakim olduğunu hatırlatarak süre biter. KUREYŞ SURESİ:Bu süre kureyş halkının alışkanlığını kışın ve yazın yer değiştirdiklerine değinir.Kabenin rabbine ibadet etmemiz gerektiğini ve beni ancak açlıktan koruyanında korkudan emin kılacak olanında rabbim olacağına inandım. KARİA SÜRESİ: Surede kıyamet günü anlatılır.Hesap gününün çetin olacağını kızışmış ateşin yakıcılığından ve herkesin pervane gibi yanıp döneceğini küçücük şeylerden bile hesaba çekileceğimizi göz önüne seren bir süredir. Okuduğum surelerde, - Kur'an ve peygambere imanın önemi - insanların dünyada yaşayacağı sıkıntılar ve ahirette çekeceği azaplar - Kötülükten sakınanların ebedi mutluluğa ereceklerinden - Allah'ın kudreti - Vahyin önemi - Yeniden dirilişin inkarı halinde başımıza geleceklerden - İnananların ve inanmayanların aynı değerde olmadığı - Temel inanç konuları - Ölçü ve tartıda hile yapmanın kötülüğü -Cennetin nimetleri - Kıyamet gününün dehşeti ve yaşanacak sahneler - Cihat - Hicret - Münafıkların durumu - Allah'ı imkan edenlerin durumu - Allah'ın her şeyden haberdar olduğu - Allah'tan başkasına ibadet edilmeyinceye kadar savaşıp, cihat ettiğimiz gerektiğinden - Allah'ın sıfatlarından, ilim ve kudretinden - Şeriat kuralları, bireysel ve toplumsal hayatla ilgili çeşitli hükümler ve aile hayatına dair hükümler - Müslümanların kin tutmayacağı - Verilen misallerden ibret alınması gerektiği - Miras hukuku - Bazı toplum adapları - Boşanma - HAram aylar - Kurban - İhram - Hac - Yiyeceklerin ve kadınların haram ve helal olanları - Abdest - Habil ila kabil - Allah düşmanlarından dost edinilmemesi gerektiği - Ahiret gününde kimsenin kimseye faydasının olmayacağı anlatılmıştır. -Hayatımı Kuran'la anlamlandırmayı öğrendim. -Dünyaya umutsuz değil her zaman daha umutlu bakmayı öğrendim. -'Yalnız değilim, Rabb'im benimle' demenin önemini anladım. -Dünya da sadece ben yokum, diğer insanlar da var. O yüzden davranışlarımı ona göre ayarlamalıyım. -Dut ağacının önemini anladım. -Kahvaltı yapmanın önemini anladım. -Evden çıkarken annemin elini öpüp, onun duasının önemini anladım. -Mütevaziliği sizden öğrendim. -Bilgisayarı sadece boş işler için değil, faydalı şeyler için de kullanmam gerektiğini anladım. -Kul hakkına girmenin ne kadar kötü olduğunu öğrendim. -Okulda ki asansörleri boş şeyler için kullanmamam gerektiğini öğrendim. -En önemlisi de hayatımı 'düşün, anla ve yaşa' teorisine göre şekillendirmeyi öğrendim. Teşekkürler hocam! Hepimizin emeğine sağlık. YUNUS SURESİ KAMER SURESİ: 12070297 SEDA ÖZGÜVEN BU SURELERDE ; -çoğunlukla kıyamet gününün dehşetinden -cehennemin o azgın ateşinden -ALLAHın yüce hidayetinden -peygamberimize yapılan hakaretlerden -ALLAH ın sıfatlarının bazılarından -ve kim ne ekerse karşılığını göreceği kıyamet ve mizan tartısından.. not: aslında bu surelerin manalarını kendıme göre cıkarırken bende bu kadar etki yaratacağını düşünmemiştim..bakıyorumda dünya meşgalesi maddiyat bizi çok uzaklaştırmış kalblerimizi kaskatı kesmiş.. bir insan bir kötülüğü kolayca yapar hale gelmiş ..din kardeşine acımaz hale gelmişşse bunda bizimde çok payımız vardır.. bu konuda çok üzüldüm ve bu ödevi yaptığım için çok şanslıyım.. kendime bir kez daha çeki düzen verdim.. kısacası YENİLENDİM ! BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ... DUHA SURESİ : Bizi en değerli varlık olarak yaratan RABBİMİZ terk edermi bizi.. sırtını çevirir mi bu aciz kullara. yolunu şaşırmışlara? Aslaa.. O bizi her ne olursa olsun bÜtÜn kÖtÜlÜklerden korur ,ne kadar gÜnahımız olur olsun bizi yalnız bırakmaz..O bizi bir annenin şefkatinden daha fazla seviyorsa bizde ona layık kullar olmalıyız..Ve onun bize emaneti yetimleri kollamalı onların dertleriyle hem hal olmalıyız ..Bize nimeti verecekte alacakta ALLAH U TEALADIR.. Bize düşense tam bir teslimiyet ve itaattir.. İNŞİRAH SURESİ :Şu dünyada her zorluktan sonra bır kolaylık vardır ..RABBIM bir kapıyı kapatsa diğerini açar ..O yuzden hiç bir zaman ALLAH tan ümidi kesmemeli ve O'ndan yardım dilemeliyiz.Efendimizde çok işkencelere maruz kaldı cefalar çekti ama RABBIMIZDEN ümidi hiç kesmedi, hiç yorulmad,ı pes etmedi,işte bizde bu yuzden hizmetlerimizde pes etmemeli ve efendimizin yolundan gitmeliyiz.. ASR SURESİ : Bizler şu yalancı dünyanın nimetlerine kapıldık çoğu zaman ..hüsrana uğraynlardan olduk..Lakin kurtuluş yolu muhakkak ki salih amellerden ibadetlerden geçer ,şimdi dönüş yoluna girdik ve farkında olduk bişeylerin ve sabr ile RABBIMIZE kavuşacağımız günü bekliyoruz ,o güne kadarda salih amellere tutunmalıyız.. ADİYAT SURESİ :İnsanı muhteşem bir şekilde yaratan ALLAH a kullar olarak ne kadar da nankör oluyoruz kimi zaman.. ne kadar basit kötülük işleyebiliyoruz, kalp kırabiliyoruz,yüce YARATICI her şeye ragmen affedebiliyorda biz kim oluyorda affedemiyoruz?...peki RABBİMİZ habersiz mi bu yapılanlardan bilmiyormu o kabre götürüp sakladıklarımızı bilmez sandıklarımızı.. elbette biliyor ..şüphesizki RABBİMİZ hepsinden haberdardır.. KEVSER SURESİ :Peygamberimize soyu kesik diyen kafirler hiç akılları alırmıydı onun nasıl buyuk bir ümmetinin olduğunu ? onun soyunun ümmetiyle devam edeceğini.... TEKASÜR SURESİ :Hepimiz bu dünyaya geldik, diğer gidenler gibi elbette bizde gideceğiz ve sonunda ne ektıysek onu biçeceğiz..Ya azgın ateşi yada sonsuz nimetlerle dolu mükafat yurdu cenneti !... MAUN SURESİ : Bize şu dünyadaki herseyden cok değer verip yaratan ve bizleri bu güzel islam diniyle şereflendiren RABBİMİZ in gönderdiği dini nasıl olurda yok sayarsın? etrafındaki nizam intizam bu muhteşem döngü bu atmosfer ve daha birçogu delil olarak yetmez mi?.Namaz kılıp gösteriş yaptıktan, iyilik değilde kötülük peşinde koştuktan sonra yazıklar olsun kıldığımız namazlara, bize.. KAFİRUN SURESİ :Efendimizde bir çok kafirle uğraşmış ama kalbleri mühürlenen inkarda ısrar edenleri kendi haline bırakmıştır..ben elimden geldiğince doğruyu göstermeye çalışmalıyım ve dogru yolu seçip bu yolda istikrarlı bir şekilde yürümeliyim.... FİL SURESİ: ALLAH kabeyi yıkmaya gelenleri nasıl darma duman etti onları hüsrana uğrattı.. Elbette onun gücü herşeye yeter..o herşeye kadirdir.. FELAK SURESİ : RABBİM BENİM TEK SIĞINAĞIM SENSİN..BENİ GÖZETEN KOLLAYAN ANNEMDEN BABAMDAN DAHA ÇOK SEVEN SENSİN.. O YUZDEN BUTUN ŞEYTANLARIN ŞERRİNDEN,ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARIN ŞERRİNDEN VE KISKANÇ İKİ YÜZLÜ İNSANLARIN ŞERRİNDEN SANA SIĞINIRIM.. Şüphesizki sen onların içindeki karanlığı biliyorusun.. NAS SURESİ :Kalbimize gelen kötü vesveselerden ,bu alemin tek yaratıcısı olan kudreti sonsuz olan AZİMÜŞŞAN A sığınırım.. İHLAS SURESİ : Kuranın 1/3 olan bu sure her ne kadar kısa olsada RABBİMİZİ nasılda guzel tanıtmış bizlere.. O TEKTİR (EHADDİR) VE DOĞURMAMIŞ VE DOĞRULMAMIŞTIR.. NECM SURESİ :Bu dünyaya geldik sonu yokmu sanıyoruz acaba ? hiç mi korkmuyoruz ALLAH ın yüce kudretinden.. gökte ve yerde ne varsa onundur..Kötülük yapanlarıda o cezalandıracktır..Bu kadar kolay kötülük yapıyorsak bunun cezasınıda göze almışız demektir..Güldürende odur ağlatanda nimeti alanda odur verende ,bana düşen görevde başıma gelecek ne varsa sabretmek ve şükürle namazıma devam etmektir.. ABESE SURESİ : İŞTE O BÜYÜK GÜN.. kıyamet tüm dehşetiyle ortaya çıkacaktır..evlatlar anne babalarından kaçacaktır..şimdi kime sorsan anne babasını herşeyden çok seviyordur ama yerin yarıldığı gün kimse kimseyi tanımayacaktır..emzikli anne bebeğinden kaçacaktır..herkesin derdi ve meşgalesi olacaktır ,o yüzden tek sevgilimiz sevdiğimiz gerçek dostumuz ALLAH tır.. bunun için ANNEMDEN BABAMDAN herşeyden çok seviyorum seni ALLAHIM..VE sana binlerce şükür etsem azdır biliyorum..sana layık kullarından olabilmeyi nasib eyle... KADİR SURESİ : Kadir gecesi ne mübarek bir gecedir ,ne büyüktür fazileti ve benim için ayrı bir önemi vardır çünkü hiç bilmediğim bir hayata gelmişken yolumu şaşırmamam için bir klavuza ihtiyacım vardı buyol göstericide bu güzel gecede indirdiği RABBİMİN bana yol gösterici kelamıdır.. Günümüzde bile bir şey aldığımızda önce onun klavuzunu okuruz daha doğru ve uzun sureli kullanmak için...İşte benim hayat klavuzumda kuranı kerimdir.. ŞEMS SURESİ : Semud kavmininde hüsranı gösterilen bu sure,bize bir uyarı mahiyetinde gözdağıda vermektedir.. bir şairinde dediği gibi seçme faaliyeti bizim kendi elimizde, ister ahirette yanarız ister dünyada.. ona göre hareketlerimize çeki düzen vermeliyiz.. BÜRUC SURESİ :Belki bir çok yerde cehennemden söz ediliyor ama ALLAH sadece bizi cezalandırmak için yaratmadı ki ? o bizi değerli kıldı şefkatinin üstüne şefkat yok hiç bir annede, oda istemez kullarına azab uygulamayı ,bunu yapan isteyen bizleriz oysaki o kadar kolayki nefsimize hukmedip salih ameller işleyerek sonsuz altın ırmakları olan cennete girebilmek..tek sıkıntı noktamız :NEFSANİ MÜCADELEMİZ..ALLAHIM SEN BİZİ BİR NEFES BİLE NEFSİMİZE BIRAKMA! TİN SURESİ : ALLAH biz kullarını en güzel biçimde yarattı mertebe mal mülk verdi fakat elimizden imtihan için alanda oydu sabredip imtihanını kazanana ne mutlu !... KUREYŞ SURESİ :Verdiği nimetler bile iman etmemize vesiledir.... KARİA SURESİ :Her ne kadar şimdi bize bir film gibi gelsede kıyamet denen bir gerçek var ve bugünü tek bilen ALLAHU TEALADIR.. O günde tartısı ağır gelenler kurtuluşa erenler olacaktır.. 12070297 SEDA ÖZGÜVEN.. KIYAME SURESİ :Hep kıyamet gününü merak ederiz aslında ne zaman gelecek o gün diye?Acaba hazırlığımız varmı ki gelmek istiyoruz sona..Yada kalu belada Rabbimize verdiğimiz sözü tutabildik mi ?Dünya yaşamında bile bir kişiye söz verdiğimizde yerine getirmezsek onun önünde mahcup kalıyoruz ,peki bizi sonsuz nimetlerle donatan Rabbimize verdiğimiz sözümüz nerde..Sözünde duranlara yüzü parlayacak olanlara imrenmemek eldemi.. HÜMEZE SURESİ :Ve bildin mi hutame ne? o Allah ın tutuşturulmuş ateşi.. işte o ateşe atılacaklar insanların arkasından göz kaş hareketleriyle insanları çekiştirenlere..onlar ki mallarına güvenirler ama bilmezlermiki Allah ın gücü herşeye yeter.. MÜRSELAT SURESİ :Allah ın gücünün herşeye kadir olduğunu göremediz mi hala ?o size ölüler ve diriler için yeryüzünü sayısız nimetlerle çoğaltmadı mı?..onun verdiği nimetleri görüp hala fakedilmedimi yüceliği. bir insandan aldığınız hediyeye teşekkur ederken neden etmezsin RABBİNE SECDE.. KAF SURESİ:O kafirler şaşılacak bir şey gibi abarttılar peygamber geldi deyince..oysa kıymaet gününün uzak olduğunu düşündüler peki gerçeği anladıklarında ise herşey çoktan geçti..diğer kavimler gibi onlarda pişman olmuşta ama pişmanlıkları hiç bir fayda vermedi..kafalarını kaldırıp bir baksalardı,muhteşem gökyüzünün oluşu yeterde artardı..kendini verde dinle çağrış gününe.. BELED SURESİ : Yetimlerin en güzelide bilirdi onun halini.. o yüzden buyurmuştu yetim bir insanın gönlünü hoş edin en azından başını okşaman yeterlidir diye..elimzden gelmez mi bir yoksulu doyurmak bir yardıma koşmak ..işte o zaman güzel ahlak davranışını ortaya koymak..ve onlar ashabı meymenet sahibi oldular küfr içinde olanlar ise şeamet ısmıne tabı oldular.. TARIK SURESİ : İnsan düşünsün bakalım neden yaratıldı?her nefsin bir yaratıcısı vardır muhakkak ve hiç birşey sebepsiz değildir..ve herşeyin sonu gelecektir o günde O na ne bir yardımcı nede başka bir güç yardım edecektir..O herşeye kadirdir.. KAMER SURESİ :Yalanladılar o buyuk gunu..kıyameti..kendielerini vazgeçirecek hikayeler gelsede ınanmayıp arzuların peşine düştüler yalanladılar en doğruyu en hakıkatı gerçeği...diriltme günü kabirlerinden kalkarken binbir azabla anlaycaklar gerçegi.. .nuh kavmide semud kavmide ve diğer kavimlerde yalanlamışlardı..gerçek peygamberi şımarık olarak atfettiler ama bilemedilerki tek kurtarıcı oydu.. SAD SURESİ : Hz.Allah Adem as yarattığında bütün melekler ona secde ettiler..fakat şeytan kibirinden se de etmedi ve kafirlerden oldu..insanoğlunuda yoldan çıkaracağına sapıtacağına and içti..cehennemi tıka basa dolduracağım dedi fakat hsa kulların müstesna dedi..biliyordu her ne kadar inanmayan olsada salih kullarıınında olacağını ..Rabbim şeytanın şerrinden sana sığınıyoruz.. RUM SURESİ ANKEBUT SURESİ RAHMAN SURESİ Ne öğrendim? öncelikle yeni bir bakış çerçevesi oluşturdum. Kuran-ı Kerim bakışı. ve bir meali bitirdim bazı ayetleri dilime doladım sadaketi tevazuyu cömertliği kuran gibi yaşamayı ve onları merhem etmeyi kazandım. bütünlüğü daha net gördüm. Kuran terimlerini aldım. Farklı durumlarda farklı bir bakış açısı ekledim. Siyeri Nebiyi Kuran-ı Kerim meali ile okuyarak bir çok eksik bildiğim konuları tamamladım ve geçmişteki örnekleri aldım. firavun hz. Yusuf olayı gibi. İlk dönem okumuş olduğumuz kitapların özetlerini ve kitaplarda bulunanları daha iyi yorumladım. ALAK SURESİ KALEM SURESİ MÜZEMMİL SURESİ MÜDDESİR SURESİ FATİHA SURESİ TEKVİR SURESİ ALA SURESİ LEYL SURESİ FECR SURESİ ASR SURESİ:Ashabı kiram bu sureyi okumadan birbilerinin yanından ayrılmazlardı.Hakkı tavsiyede iyiyi,doğruyu ve tevhidi sabrı tavsiyede ise ibadetlere devamı nefse uymamayı ve ilahi imtihanlara katlanmayı tavsiye vardır. DUA SURESİ:Yuce Allah bu surede müşriklere karşı peyganber efendimizin yanlız olmadığıı göstermektedir.Fakirlerin ve yetimlerin haklarını gözetmem gerektiğini anlıyorum. İNŞİRAH SURESİ:Zorluğun arkasından kolaylığın pek çabuk geleceğini ve boş zamanlarımızı ibadet veya ilimle veya hayırlı işlerle geçirmemiz gerektiğini ayrıca butun yaptığımız işlerde yanlız rabbımden yardım istemem gerektiğini anlıyorum ADİYAT SURESİ:Yuce Allah bu surede insan oğlunun mal evlat,dunya sevgisin olduğunu belırtıyor bu sevgilerden dolayı insan oğlunun asılık ve nankorluk içinde olduğunu ve kıyamet gununde bu sevgilerinin gizli kalmayacağını vurgulamaktadır. KEVSER SURESİ:Resulullah(s.a.s)Kevserle ve müşriklere cevapla taltif edildiğinde müşriklerin kendi putlarına kurban kesmelerine karşı şükür ve ibadetin yanlızca Allah'a tahisis edilmesini göstermek için bu ayeti kendine farz kabul ederek kuşluk vakti namaz kılmış ve kurban kesmiştir.Rabbime vermiş olduğu nimetlerden dolayı daiama sukretmelıyım ve bu nimetlerın zekatını vermemgerketiğini anlıyorum. TEKASUR SURESİ:Alla'ın huzurunda bu sorguya kesin inanan insanın yaşantısı, İslam'a uygun olur ve şükrün gereğini yerine getirir.Helal kazanır helale harcar lüksten ve israftan kaçınır ve infak etmesini bilir. MAUN SURESİ:Hesap gününü yalanlayanların halınden bahsetdilmistir bu surede onların yetimi itip kaktıkları ibatlerini gösteriş için yaptıklarını anlatıklamaktadır.Bu sureden anladığım yetımların haklarıni gözetmem gerketğini ve butun ibadetlerimizi Allah'ın rızasını kazanmak için yapamam gerektiğini anlıyorum. KAFİRUN SURESİ:İslam'ın tebliğine insanan ulaşmasına, onun hayata geçirilmesine engel olunmadıkca ve saldırılmadıkça prensip surede ki gibidir.Yoksa dinlerini onaylamak için değildir. FİL SURESİ:Kabeyi yıkmaya niyetlenen Hbeşistan valisi ebrehe ve ordusunun halini konu edınmiştir.Hemde butun zamanlarda gecerlı,aynı mevki ve konumdaki kutsal düşmalarına bir uyarı niteliği taşımaktadır.Burada ebrehe ve benzeri kimselerin güç ve otorite ve ervetine güvenerek,İslam'ın kutsal değerlerine saldırma veya onlarla mücadele etme planları hazırlamalarına karşı ,bütün zamanlara yönelik,mühim bir uyarı vardır. FELAK SURESİ:Haset insanı huzursuz eder ve ahlakı bozar.Resulullah (s.a.s) 'Haset etmekten sakının.Çünkü ateşin odunu yediği gibi haset iyi amelleri yer bitirir' buyurmuştur . İNİŞ SIRASINA GÖRE 41-51 SURELER Yasin Suresi: Konu bütünlüğü olarak
ahireti ele alması sebebiyle Kur’an’ın
kalbi olarak anılır. Yeniden dirilişe işaret ettiğinden dolayı ağır
hastalıklarda, ölmek üzere olanlara bu sure okunur. Sure bizlere ahirete imanın
son derece önem arz ettiğini hatırlatıyor. Ahiret inancı olmayan insan
hayatı fütursuzca tükenir. Ancak hesap günü kaçınılmazdır. Kıyameti inkar
edenler kötü sonlarını kendi elleriyle hazırlarlar. Sapkın kavimlerde kendi sonlarını
kendileri hazırlarlar, bu dine atfetmeye hakları yoktur. Gelen dine iman
edenleri ise mükafatlar beklemektedir. Sure Allah’ın azamet ve kudretini
anlatan ayetlerle son bulur. Furkan Suresi: Konusu vahiydir. Vahyin önemine,
hikmetine, amacına bu sürede vurgu yapılır. Her surede olduğu gibi tevhid
konusu bu sürede de işlenmiştir. Peygamberi kabullenmeyenlere onun bir beşer
olduğu ve müşriklerin istedikleri gibi kendini yüceltmediği
vurgulanmaktadır. Sure bizlere Allah’ın iyi
kullarının nasıl dua ettiğini ve onların özelliklerini anlatır. Duayı vurgulayarak
son bulur. Fatr Suresi: Sure insanlara Allah’ın sonsuz
gücünü ve sorumluluklarını hatırlatır. İnsana Allah’a muhtaçlığı, ondan başka
sığınacak hiçbir şeyin olmadığı vurgulanır. Peygamber teselli edilir. Sure
insanlara riyakarlıktan sakınmalarını öğütler. Allah sonsuz kudret sahibidir ve dilerse tüm kainatı ortadan
kaldırır iman ile küfür arasındaki farklar anlatılır. Ancak insana her zaman
hakikate dönüş şansı tanınmıştır. Meryem Suresi: Sure Hz. Yahya, Hz. Zekeriya, Hz.
İsa, Hz. Meryem ve Hz. İbrahim’in hayat hikayeleri çerçevesindedir. Bu sure
bizlere Allah nezlinde imkansızın olmadığını öğretir. İnsanoğlu iş işten geçmeden
vahye kulak vermelidir. Sure Rahman’ın bahşettiği Ebedi sevgiye atıfta
bulunarak son bulur. Taha Suresi: Konusu Hz. Musa ve İsrail
oğulları arasında geçenlerdir. Sure Hz. Peygamberi teselli ederek başlar. Hz.
Musa’yı anlatarak devam eder. Daha sonra İsrail oğullarının Yahudileşme süreci
anlatılır. Beş vakit namaza işaret eden ayetlerde bu sürede anlatılır. İnsan
yaratılışına uygun bir hayat istiyorsa vahyin ışığından ayrılmamalıdır. Vakıa Suresi: Dünyadaki misafirliğimizin ve
dünyanın bir sonu vardır. Sure bizleri dünyevileşmeye karşı uyarmıştır. Hayatta
iyiler ve kötüler rekabet içindedir. Bu hayat birgün bitecek ve iyilikler
mükafatlandırılacak, kötülüklerse cezalandırılacaktır. İnsanlar sonradan iyi ve kötü
olur. Ancak peygamberler direk iyi olarak doğarlar iş karşılık görmeye gelince
kötüler ağır bir şekilde cezalandırılacaklardır. Şuara Suresi: Sure Peygambere hitaben başlar.
Kendisinin kafirler iman etmiyor diye helak edeceğinden bahseder. Allah talep
ederek iman etmemizi ister. Yoksa zorla imanın bir faydası yoktur. İman konusu
insanın iradesine bırakmıştır. Tüm mucizelere, hikmetlere rağmen iman etmeyen
kavimlerden bahsedilmektedir. Bize verilen ders ise bu kavimlerin sonlarından
ibret olmamızdır. Daha sonra söz Kur’an’ı
getirilir ve Kur’an ile ilgili
neredeyse tüm sorulara cevap mahiyetinde
ayetler vardır. Şaman şairler kınanır. Sure Allah’a yabancılaşanları uyararak
son bulur. Nem’l Suresi: Peygamber kıssaları etrafında ve
Hz. Peygamber üzerinden Mü’minlerin şahsiyetini oluşturması amaçlanmıştır.
Salat ve zekat’a vurgu yapılır. Biri Allah’a diğeri topluma karşı sorumluluğumuzdur.
Süleyman peygamberin asıl büyüklüğü hükümdarlığından değil bir karıncayı dahi
incitmediği içindir. Sure Allah’a yapancılaşanları uyararak son bulur. Kasas Suresi: Güç ve servet ahlakı ele
anılmıştır. Allah her zaman mazlumu zalimden korumuştur. Sure Musa kıssası ile
devam eder. Günahkar işlediği günahı benimsememeli o günahtan arınmak için çabalamalıdır.
Sure tevhidi vurgulayarak son bulur. İsra Suresi: İsra olayı ile başlar ve zalim
olan İsrailoğullarını anlatarak devam eder. İsrailoğullarının kötü tarihini
anlatır. Daha sonra evlat, ana-baba ilişkisinden bahseder. Çocuk ebeveyne
sonsuz hizmet etmek zorundadır. Sure yoksullara karşı olan hükümleri anlatarak
devam eder. Yaratıcı ile kul arasındaki ilişkiden bahseder. Adem- iblis
kıssasından söz eder. Sure sözün kaynağı Allah ile son bulur. İNİŞ SIRASINA GÖRE 41-51 SURELER Yasin Suresi: Konu bütünlüğü olarak
ahireti ele alması sebebiyle Kur’an’ın
kalbi olarak anılır. Yeniden dirilişe işaret ettiğinden dolayı ağır
hastalıklarda, ölmek üzere olanlara bu sure okunur. Sure bizlere ahirete imanın
son derece önem arz ettiğini hatırlatıyor. Ahiret inancı olmayan insan
hayatı fütursuzca tükenir. Ancak hesap günü kaçınılmazdır. Kıyameti inkar
edenler kötü sonlarını kendi elleriyle hazırlarlar. Sapkın kavimlerde kendi sonlarını
kendileri hazırlarlar, bu dine atfetmeye hakları yoktur. Gelen dine iman
edenleri ise mükafatlar beklemektedir. Sure Allah’ın azamet ve kudretini
anlatan ayetlerle son bulur. Furkan Suresi: Konusu vahiydir. Vahyin önemine,
hikmetine, amacına bu sürede vurgu yapılır. Her surede olduğu gibi tevhid
konusu bu sürede de işlenmiştir. Peygamberi kabullenmeyenlere onun bir beşer
olduğu ve müşriklerin istedikleri gibi kendini yüceltmediği
vurgulanmaktadır. Sure bizlere Allah’ın iyi
kullarının nasıl dua ettiğini ve onların özelliklerini anlatır. Duayı vurgulayarak
son bulur. Fatr Suresi: Sure insanlara Allah’ın sonsuz
gücünü ve sorumluluklarını hatırlatır. İnsana Allah’a muhtaçlığı, ondan başka
sığınacak hiçbir şeyin olmadığı vurgulanır. Peygamber teselli edilir. Sure
insanlara riyakarlıktan sakınmalarını öğütler. Allah sonsuz kudret sahibidir ve dilerse tüm kainatı ortadan
kaldırır iman ile küfür arasındaki farklar anlatılır. Ancak insana her zaman
hakikate dönüş şansı tanınmıştır. Meryem Suresi: Sure Hz. Yahya, Hz. Zekeriya, Hz.
İsa, Hz. Meryem ve Hz. İbrahim’in hayat hikayeleri çerçevesindedir. Bu sure
bizlere Allah nezlinde imkansızın olmadığını öğretir. İnsanoğlu iş işten geçmeden
vahye kulak vermelidir. Sure Rahman’ın bahşettiği Ebedi sevgiye atıfta
bulunarak son bulur. Taha Suresi: Konusu Hz. Musa ve İsrail
oğulları arasında geçenlerdir. Sure Hz. Peygamberi teselli ederek başlar. Hz.
Musa’yı anlatarak devam eder. Daha sonra İsrail oğullarının Yahudileşme süreci
anlatılır. Beş vakit namaza işaret eden ayetlerde bu sürede anlatılır. İnsan
yaratılışına uygun bir hayat istiyorsa vahyin ışığından ayrılmamalıdır. Vakıa Suresi: Dünyadaki misafirliğimizin ve
dünyanın bir sonu vardır. Sure bizleri dünyevileşmeye karşı uyarmıştır. Hayatta
iyiler ve kötüler rekabet içindedir. Bu hayat birgün bitecek ve iyilikler
mükafatlandırılacak, kötülüklerse cezalandırılacaktır. İnsanlar sonradan iyi ve kötü
olur. Ancak peygamberler direk iyi olarak doğarlar iş karşılık görmeye gelince
kötüler ağır bir şekilde cezalandırılacaklardır. Şuara Suresi: Sure Peygambere hitaben başlar.
Kendisinin kafirler iman etmiyor diye helak edeceğinden bahseder. Allah talep
ederek iman etmemizi ister. Yoksa zorla imanın bir faydası yoktur. İman konusu
insanın iradesine bırakmıştır. Tüm mucizelere, hikmetlere rağmen iman etmeyen
kavimlerden bahsedilmektedir. Bize verilen ders ise bu kavimlerin sonlarından
ibret olmamızdır. Daha sonra söz Kur’an’ı
getirilir ve Kur’an ile ilgili
neredeyse tüm sorulara cevap mahiyetinde
ayetler vardır. Şaman şairler kınanır. Sure Allah’a yabancılaşanları uyararak
son bulur. Nem’l Suresi: Peygamber kıssaları etrafında ve
Hz. Peygamber üzerinden Mü’minlerin şahsiyetini oluşturması amaçlanmıştır.
Salat ve zekat’a vurgu yapılır. Biri Allah’a diğeri topluma karşı sorumluluğumuzdur.
Süleyman peygamberin asıl büyüklüğü hükümdarlığından değil bir karıncayı dahi
incitmediği içindir. Sure Allah’a yapancılaşanları uyararak son bulur. Kasas Suresi: Güç ve servet ahlakı ele
anılmıştır. Allah her zaman mazlumu zalimden korumuştur. Sure Musa kıssası ile
devam eder. Günahkar işlediği günahı benimsememeli o günahtan arınmak için çabalamalıdır.
Sure tevhidi vurgulayarak son bulur. İsra Suresi: İsra olayı ile başlar ve zalim
olan İsrailoğullarını anlatarak devam eder. İsrailoğullarının kötü tarihini
anlatır. Daha sonra evlat, ana-baba ilişkisinden bahseder. Çocuk ebeveyne
sonsuz hizmet etmek zorundadır. Sure yoksullara karşı olan hükümleri anlatarak
devam eder. Yaratıcı ile kul arasındaki ilişkiden bahseder. Adem- iblis
kıssasından söz eder. Sure sözün kaynağı Allah ile son bulur. Mekki sureleri siyer ile genel olarak değerlendrdiğimde ilk
gayenin insanlara Allah'ın tek ilah olduğunu aşılamak ve daha sonra
Hz.Muhammed'in O'nun elçisi olduğunu insanlara kabul ettirmek olduğunu
görüyorum. Allah müşrikleri bu surelerde şirklerine karşı görecekleri
felaketlerle uyarıyor. İnananları ise iman ve sabırlarından dolayı mükafatlarla
müjdeliyor. Allah'ın kudret,delil ve mucizelerine karşı
gözlerini,kalplerini,akıllarını nefisleriyle mühürleyenlere geçmiş
peygamberlerin ve kavimlerinin kıssaları anlatılarak öğüt vermek amaçlanıyor.
Ve bunların hepsinde ilk gaye sahih bir kalp ile iman edilmesini ve doğru yolda
yürünmesini sağlamak. Peygamberimiz içinde bu surelerde sık sık teselli
ayetleri geçmektedir. Allah Rasulüne geçmiş Peygamberlerinde olduğu gibi onunda
her zaman imanı yayma mücadelesinde yanında ve yardımcısı olacağını bildiriyor. Rabbimden daima ilim talep etmeli ve kazanımlarımı O’nun
yolunda harcamalıyım. Din adına çıktığım her hayırlı yolda yardımı benimle
olacaktır. Bu yolda karşıma çıkan engellere yenilmemeli Kur’anı kendime yoldaş
edinerek dimdik yoluma devam etmeliyim. Bana şah damarımdan daha yakın olan
Rabbim her daim yar ve yardımcımdır. Hayatımı O’nun değer verdiği hususlarla
değerlendirmeliyim. Hayatımı Kur’an ile anlamlandırır ve salih kullardan
olabilirsem hem bu dünyada hem de ahirette kalbini feraha erdiren ve O’nun
rızasını kazanan kullardan olabilirim inşAllah. Kur'an ın mealini her okuduğumda farklı kazanımlar elde
ettiğimi görüyorum. Belli bir surenin mealini dahi tekrar tekrar okuduğumda
sureyi daha iyi idrak ettiğimi ve benimsediğimi hissediyorum. Meal okurken eski
zamanda yaşanan olayları canlandırarak hayal gücümü, anlamadığım kelimelerde
başka kaynaklardan yararlanarak araştırma tekniğimi,bir çok etkenle
karşılaştırma yeteneğimi, empati kurabilmeyi ve daha bir çok özelliğimi
geliştirdiğini düşünüyorum. Bunlar tabiyki birden ortaya çıkıp kendini
gösterecek değil fakat zamanla hayatımızın farklı alanlarında bir bir karşımıza
çıkacak ve bizlere çok güzel getirileri olacaktır. Bu yüzden Kur'anı ve mealini
okumanın bize getireceği kazanımların ömrümüzün sonuna kadar bitmeyeceğini,her
zaman katlanarak bize fayda ile geri döneceğini düşünüyorum. Allah,kelamını her
okuduğumuzda daha iyi anlamamızı,kavramamızı ve hayatımıza geçirebilmemizi
nasip etsin. AMİN KIYAME SURESİ:İnsan Allahın huzuruna kemikleri dahi bir araya toplanmış bir şekilde çıkacaktır.insanın kıyameti yalanlamak istediği için ne zaman olduğunu sorup durduğunu o vakit geldiğinde gözlerin dehşet içinde kalcağını, ay ile güneşin bir araya toplanacağını öğrendim.O gün Rabbimin katından başka hiçbir sığınak olmayacağını, o gün bütün yapıp ettiklerimden haberdar edileceğimi öğrendim.İnsanın nefsinin yaptıklarına şahit olduğunu, mazaretlerin o gün geçerli olmayacağını,dünyaya dalıp ahireti unutanlardan olmamam gerektiğini öğrendim.Namazı terketmemem gerektiğini, sadaka verip elimde olanı paylaşmam gerektiğini öğrendim.İnsanın asla başı boş bırakılmadığını öğrendim.İnsanı nasıl kan pıhtısından yaratan bir rabbim varsa aynı kudretle ölüleride diriltebilen bir yaradanım olduğuna inandım. HÜMEZE SURESİ:Gıybet etmemeliyim ve kişilerin arkasından kaş göz işareti yapıp eğlenenenlerden olmamalıyım.Malımın mülkümün beni kurtaracağını düşünerek gaflete düşmemeliyim.Allahın yakılmış ateşi (hutame)’den kendimi korumak için bana yapılan tavsiyelere uymalıyım. MURSELAT SURESİ:Kıyameti yalanlayanların üzerinde durur.O gün geldiğinde o kişilere özür dahi dile hakkının verilmeyeceğini , o günü yalanlayanların helak edildiğini ve bundan sonra yalanlayanlarında o kimselere ekleneceğini anlatıyor. Güzel amel sahiplerinden olursam canımın istediği meyvelerin bana verileceğni, kuran önümüzdeyken başka bir söze inanmamam gerektiğini öğrendim. KAF SURESİ:Hakkı yalanlamamalıyım ve hesaba çekileceğimizi idrak edip inananlardan olmalıyım.Mucizeleri ve hikmetleri görmek istersem çokta uzağımda olmadıklarını, kafamı kaldırıp bina edilmiş ve süslenmiş semaya bakmamın yeterli olacağını okdum.Yerdeki dağların sabitlenip, gökten su indirip ekinleri tarlaları bitiren, hurma ağaçlarını ve verilen her bir rızkın hakka dönen her kulun ve benim gözümü açan ibretler olacağını anladım.Hakkı yalanlayan kavimlere gelen azapları okudum ve ibret aldım.Rabbimin bana şahdamarımdan yakın olup herşeyimi bildiğini, sağımda ve solumda meleklerin olduğunu ve işlediğim her bir sevabı günahı kayda aldıklarını, her inkarcının cehenneme atılacağını ve öceden azap haberinin gönderildiğinin hatırlatılacağını öğrendim.Rabbim aynı zamanda tehtitlerinden korktuğum için kuranla öğütlenebileceğimi bildirir. BELED SURESİ:Bu surede Rabbimin beni neden nasıl yarattığını ve bana verdiği muhteşem özellikleri okudum.Güzel ameller ve Allahı hoşnut edebileceğimi sağlıyacak fiiller anlatılıyor.Merhametli olmam gerektiği, iman edip sabrı tavsiye edenlerden olmam gerektiğini ve ancak bu şekilde mükafatlandırılacağım anlatılmıştır.Ayetleri yalanlayanlardan ve küfredenlerden olursam kapıları üzerime kapalı bir ateşin olduğu haber verildi. TARIK SURESİ:Bu surede nefsimi gözetleyen melekler olduğunu öğrendim.Alahın beni öldürdükten sonra tekrar dirilmeye kadir olduğunu ve kıyamet günü hiçbirşeyimin sır olarak kalmayacağını,kuranın hakla batılı ayıran tek ve kesin bir söz olduğunu anladım.Ayrıca surede kafirlere verilen mühletede değinilir. KAMER SURESİ:Nuh, Lut, Ad ve Salih peygamberin kavimlerinin başına gelen musibetleri okudum.Ve her kavme göderilen helakın farklı farklı olduğunu gördüm.Bunlardan bahsederek ben ve içimde bulunduğum toplum inkar edenlerden olursak bizlerin de başımıza çeşit çeşit musibet getirmeye Allahın gücünün yettiğini anladım.Kuranın benim düşünmem ve doğruyu bulmam için göderildiğini idrak ettim.Takva sahibi olursam cennet ırmaklarının başında olacağım müjdesini aldım. SAD SURESİ:Hz. Davudu örnek gösterilerek onun gibi sabırlı olmam tavsiye edilir.Hz Davuda verilen hikmetleri okudum ve hesap gününe buradada dikkat çekildiğini, unutanlara şiddetli bir azap olacağının hatırlatıldığını farkettim.Kimsenin hakkına göz dikmemeliyim, kafirler ile takva sahiplerinin farkının olacağını öğrendim.Sabırlı olmayı, Allahıu yanımda hissetmeyi, yaptığım hatadan af dilemem gerektiğini öğrendim.Birçok peygamberin ismi ardarda sıralanır ve böyle takva sahibi kimselerin yerinin adn cenneti olduğunu öğrendikten sonra gıpta ettim.Orada verilecek olan ödüllerin hiç bitip tükenmeyeceğini öğrendim.Cehennemdekilerin ise bi,rbirleriyle çekişe durduklarını, büyük bir haber olan kurandan yüz çevirmemem gerektiğine inandım.Son olarak ta allahın huzurundan kovulan iblis gibi olmamalıyım ve rabbimin huzuruna çıkmaya layık olabilmek için bana verilen öğütlere uymalıyım. ARAF SURESİ:Çok az şükrettiğim ve bunu artırmam gerektiğini her daim allahı hatırlamam istenir.Sad suresinde olduğu gibi buradada şeytanın Allahın huzurundan kovuluşu anlatılır.Şeytanın bana sağımdan solumdan arkamdan öünden yaklaşacağını bu yüzden ona kanmamam gerektiğini ve her daim uyanık olmam gerektiğini öğrendim.Şeytanın bana apacık düşman olduğunu ve adem ile havva annemizi cennetten çıkmalarına sebep olan kişinin iblis olduğu öğrendikten sonra benimde ona düşman olmam gerektiğini anladım.Yiyip içmem ancak israf etmemem gerektiğini,haksız yere isyan etmemem ve allaha ortak koşmamam öğretildi.Cennete giren kimselerin kalplerinde dünyadan kalma hased ve kinin bulunmayacağını, sökülüp atılacağını, cennet ve cehennem halkının birbiriyle konuşmalarını okudum.Haddimi aşarsam allahın beni sevmeyeceğini ve dualarımı gizli yapmam gerektiğini anladım.Nuh, Semud, Ad,Hud,Lut kavimlerinden ve onların nasıl helak edildiğini anlatır.Fıtratımda olan güzel şeylerin peşinden gitmeliyim.VE beni kandırmaya çalışan haddini bimezlere uymamalıyım.Bana uygun olan yolu tutmalıyım.Küstah bir iblisin peşinden gidip ahiretimi berbat etmemeliyim. CİN SURESİ:İblisin Allaha karşı saçmaladığını daha iyi gördüm.İnsanlardan bazılarının cinlere sığındığını ve cinlerinde bizler gibi allaha kulluk için yaratıldığını bilmemiz ve onların azgınlıklarını artırmamamız anlatılır.İman etmeyip cinlere tapanlardan olmamalıyım ve onlardan medet ummamalıyım, gaybı bildiklerini düşünmemeliyim.Gaybı bilenin Allah olduğunu ve onun katından bilgi sızdırılamayacağını aklımdan çıkarmamalıyım.
ADI SOYADI: EMİNE ACARAKÇAY
ÖĞRENCİ
NO: 11070004
BÖLÜM:
YDÖ1 Kuran-ı Kerim’i baştan sona okumak
nasip oldu, umarım kalbimin derinliklerine dokunmuş olur ve onun
nuru ile bir nebze olsa da arınmayı rabbim bana ve diğer
arkadaşlarıma da nasip eder inşallah (Amin). Kuran-ı Kerim ‘i
baştan sona okudum ve namazsız cenneti bende bulamadım. Ayetlerde,
efendimizin dilinde sürekli namaz bahsi geçmekte ve şu ayetlerde
de dile getirilmektedir. Bakara Suresi 3-43-44-83-110-125.
ayetlerinde ve bunun gibi birçok ayette namaz konusuna
değinilmektedir. Ayrıca insanoğlunu cennet, cehennem gibi, sevinç
ve kederin olduğu bir diyar beklemekte, cennet için azık
toplamamız gerektiğinden cehennemi ‘iğne ucu kadar bile
görmenin’ sakıncalarından defalarca bahsedilmektedir.
Olabildiğince hayalı, izzetli, şerefli, adil, sevecen, cömert…
gibi iyi sıfatları taşımamız gerektiğinden defalarca
bahsedilmektedir. Ayrıca pek çok peygamberin hayatlarında,
çektikleri eziyetlerden, inanmayanlar için üzüldüklerinden,
insanoğluna sadece tebliğden yükümlü olduklarından
bahsedilmektedir. Cennetin nimetlerinin sonsuzluğundan, azabın
ansızın gelip çatacağından, kıyametin ne zaman kopacağının
sadece Allah’ın katında bilindiğinden bahsedilmektedir.
Rabbim
bizleri onun rızasını kazanan kullardan eyler inşallah. Şu
mubarek üç ayların huyusuyu hürmetine bizleri affeder ve
cennetine nasip eder inşallah. (Amin) müttakilerden olmak dileğiyle
rabbime emanet olun hayırlı geceler.
ADI SOYADI : EMİNE ACARAKÇAY ÖĞRENCİ NO: 11070004 BÖLÜM: YDÖ1 ALAK
SURESİ Bu surede okumanın,
öğrenmenin üstünlüğü okuma yazma bilmeyen(ümmi) olan bir
peygambere ilk emrin oku oluşu, insanın yaratılışı, kalemin
özelliği, bunların insana Allah’ın ihsanı olduğu, insanın
bunları düşünmesi, Rabbine itaate sınırsız olması, sonsuz
şükranlarını dua ile iletmesi, aksi halde azaba uğrayacağını,
yalnız ve yalnız Allahtan medet umulacağını anlatır. KALEM
SURESİ Allah Nun’a, Kalem’e ve
yazıya yemin etmektedir. Bunlara yemin edilmesi ile değerlerini
yüceltmek, fertlerini ona yöneltmek ve henüz öğrenime yönelmemiş
olan yazışmalar çok geri kalmış bir kitleyi yazıya teşvik
etmektedir. Bu kitlenin Allah’ın ilmindeki yeri son derece
büyüktür. Bu anlayış vahyin oku emriyle başlaması ise en büyük
delildir. MÜZZEMMİlL
SURESİ İlk inen surelerden (3.
sure) olduğu için temel ibadetlerden bahsedilmiş, namaz kılmanın,
zekât vermenin, gece namaz kılmanın öneminden, hikmetinden,
sebebinden bahsedilmiştir. Kudretinin ne kadar büyük olduğunu,
gücünün her şeye yettiğini O’nu inkâr edenlere nasıl azap
edeceğini, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevireceğini,
Allah’ın bize kolaylıklar bahşettiğini, hasta olanı, çalışanı
düşündüğünü dünyada iken iyilik yapılması gerektiğini,
sağlıkta iken yapılan hayırların ölüm sonrasına bırakılan
vasiyete göre daha sevaplı olduğunu Yüce Allah bildirmiştir. MÜDDESİR
SURESİ Bu surede Allah-u Teâlâ
insanoğlunu uyarmak, dünyadaki kötülüklerden kurtarmak, Ahirette
ateşten korumak, henüz vakit geçmeden kurtuluş yoluna sevk
etmektedir. Peygamber efendimizin vazifesi hakikaten ağır, güç ve
vazgeçilmez idi. Allah bize hidayet yoluna da, dalalet yolunu da
göstermiştir; Allah-u Teâlâ; hidayet, saadet ve kurtuluşa
erişeceğimiz yolu bize tayin etmiştir. Bundan saptığımız
takdirde dalalete, hüsrana ve bedbahtlığa uğrayacağımız
yolları da bizlere bildirmiştir. Amel ve günahlarımızın
karşılıklarının olduğunu belirtmiştir. Kuran-ı Kerim bizim
için bir öğüttür. Takva ve mağfirete götürür. Öğüt almak,
takvaya yönelmek, mağfiretle mükâfatlanmak ancak O’nun
dilemesiyle mümkündür. Allah her ikisine de birden layıktır. FATİHA
SURESİ Kuran’ın ilk suresi olduğu
için açış yapan manasında ‘Fatiha’ denilmiştir. Kuran-ı
Kerim insanlığa doğru yolu göstermek için indirilmiştir.
Kuran-ı Kerim’in ihtiva ettiği ana hatlar ‘Fatiha Suresi’nde
vardır. Övgüye ve ibadete layık bir tek Allah’ın varlığı
O’nun hâkimiyeti, Ondan başka dayanılacak bir güç bulunmadığı
anlatılmıştır. TEBBET
SURESİ Ebu Leheb ve karısına karşı
Allah’ın gazabı, Allah ve resulüne kötülük dilemelerini
neticesi anlatılmıştır. Dünyada Allah davasına karşı
çıkanların cezası felaket ve basitliktir. Ahirette ise ateş çok
uygun bir cezadır. TEKVİR
SURESİ Bu surede insanın her ne
kadar sabitmiş gibi görünen bu geçici dünyadan ayrılarak edebi
hakikatle birleşmesini sağlamaktadır. Bu kâinatta kulun başına
gelecek şeylerin bilgisi Allah’ a aittir. Bizim sınırlı bilgi
ve düşüncelerimizle idrak edebileceğimiz şeylerden çok daha
büyük bir hakikattir. ALA SURESİ İman düşüncesinin
değişmez esaslarını içermektedir. Allah’ın birliğini ispat
etmek, ahiretteki cezanın kesinliğini bildirmek, kâinatın esrarı
ve ilerleyişi anlatılmaktadır. LEYL
SURESİ Bu surede iki zıt
davranıştan bahsedilmiştir. Cömertlik ve cimrilik, imanlı
olmakla cömertlik, imansızlıkla cimrilik arasında ki ilişkiye
dikkat çekilir. Rabbimiz bize bu kadar cömert davranıp sayısız
nimetler vermekte biz ise cimri olup onun emirlerine uymamaktayız. FECR
SURESİ Bu surede eski kavimlere ait
kıssalar hatırlatılır. İnsanoğlunun kötülüğe yönelmekte
olduğu bunun kötü sonucu dünya hayatında sonraki hayat ve durum
anlatılmıştır. İnsan kalbine iman, takva, uyanıklık ve düşünce
seslenişi getirmiştir. ADI SOYADI : EMİNE ACARAKÇAY ÖĞRENCİ NO: 11070004 BÖLÜM: YDÖ1 DUHA SURESİ Sevgi demetidir. Bir rahmet metremi bir
dostluk belirtisidir. Şefkatli bir el acıları ve sıkıntıları
okşamakta, hoşnutluk, ümit, meltemleri estirmektedir. Bütün
bunlar Allah peygamberine hastır. İNŞİRAH SURESİ Bu surede ‘Duha’ suresinin
bütünleyicisi konumundadır. Aynı şefkat ve münacat bu surede de
vardır. Bu surede Allah’ın inayetinin belirtileri ortaya konmakta
O’na uyma noktaları göz önüne serilmektedir. Kolaylığın
esrarı gösterilerek kuvvetli bağlantı noktası belirtilmektedir. ASR SURESİ Bu kısa surede İslam’ın insan
hayatı için mükemmel bir sistemi ifade etmektedir. İman fikrinin
işaretleri en ince şekliyle ve açık biçimde açıklanıyor.
İslam ümmetinin vasıflarını anlatıyor.
ADİYAT SURESİ Bu surede Allah savaş sahnelerini
anlatıyor. Allah’ın yemin ettiği husus iman kuvvetinden mahrum
olan boş ruhların gerçek durumudur. Dönüş Allah’adır. O gün
Allah bütün sırlarımızı ve hallerimizi bilmektedir. Bu bilginin
içinde hesap ve ceza da vardır. KEVSER SURESİ Bu surede Allah peygamberimize hitap
ediyor. O’na iyilik vaadinde bulunuyor. Düşmanlarının kökünün
kesileceğini bildirerek kendisini ibadete sevk ediyor. Bu yüzden
ilk inen ayetlerdendir. TEKASUR SURESİ
Kalbi dünya hayatının
lüzumsuzluklarından ve boş kimselerin üzerine düştükleri
gereksiz değerlerden kurtararak ahiret dertleriyle meşgul hale
getirmektedir. Bu surede dünya hayatımızı bir film şeridi gibi
gelip geçişini anlatmaktadır. MAUN SURESİ Bu surede münafık ve fiyakalardan söz
edilmektedir. Dinimiz gösteriş dini değildir. Samimiyetle
yapılmayan ibadetler kalpleri köreltir. Ayrıca dinimiz bölük
pöçük bir din değildir. İnsan onun hükümlerinden bir kısmını
yapıp bir kısmını yapmadan vazifesi yapmış sayılmaz. KAFİRUN SURESİ Peygamberimiz onları gerçek
vasıflarıyla seslenmektedir. Onların bir dini yoktur ve o yüzden
kâfirler diye sesleniliyor. Tevhid ile şirk ayrı bir yoldur ve her
ikisi asla birleşmez. Tevhid insanı Allah’a yöneltir, şirk ise
gaflete düşürür. FİL SURESİ Bu surede Allah’ın gücünden
kuvvetinden bahsedilmiş. Gücünün nelere kadir olduğunu, onları
yerle bir edeceğinden ve sonunda da yerle bir olduğundan
bahsedilmiştir. FELAK SURESİ Bu surede Allah bize himaye emniyet
kapılarını açarak sevgi ve şefkatle O’nun himayesine
sığınmamızı, huzura kavuşmamızı istiyor. NAS SURESİ
Bu surede vesvesecilerin şerrinden
Allah’ın Rab, Hükümdar ve İlah gibi sıfatlarına
sığınılmaktadır. Diğer bütün kötülüklerden korunmak için
de bu sıfatlara sığınmaktadır. Diğer bütün kötülüklerden
korunmak için de bu sıfatlara sığınılmaktadır. İHLAS SURESİ Bu surede Allah birdir, tekdir hiçbir
şey onun dengi olmadığından bahsedilmektedir. Ulûhiyette tekdir,
geriye kalan herkes ise O’nun kuludur. İhtiyaçlarımız yalnız
ve yalnız O’ndan talep olunur ve ihtiyaçları yalnız O yerine
getirir. NECM SURESİ Bu surede; vahyin doğruluğundan Hz.
Peygamberin Cebrail’den ilahi vahyi görerek aldığını dikkat ve
itina ile üzerinde durduğu, onların sakat inançları tahminlerde
bulunduklarının, tahminlerinde doğruyu yansıtmadığını,
Peygamberimizin davet ettiği konularda kesinlik olduğundan Allah’ın
bizi bizden daha iyi bildiğini, ahirette hesap ve cezaya maruz
kalınacağından, mesuliyetin ferdi olduğu, cezanın en adil bir
biçimde verileceği gibi hususlar açıklanmaktadır. ABESE SURESİ Bu surede ilk önce Peygamberin
hayatıyla ilgili bir hadise ile başlanmıştır. Davetin
hakikatini, insanın inkârcılığını, Rabbine karşı apaçık
küfrü anlatılmaktadır. Allah‘ın insanın oluşunu, meydana
gelişini, aslının neden ibaret olduğunu, hayat çizgisinde
verdiği kolaylıkları, ölüm ve dirilmede Allah’ın sahip
çıktığını, buna rağmen emirlerini yerine getirmediğini insan
ruhunu kendinin ve hayvanların yiyeceği olan şeylerden ibret
almaya sevk etmektedir. Sonunda da korkunç bir hadisenin geleceği
ve insanın kalbindeki her şeyi unutturacağı, o büyük dehşetin
yüzlere aksedeceği bahsedilmektedir. KADİR SURESİ Bu surede; bütün mevcudatın sevinçle
kaydettiği ve yeryüzüyle ‘Mele-i Ala’nın’ mutlak manada
birleştiği geceden söz edilmektedir. Bu Kuran’ın Hz.
Muhammed’in kalbine inmeye başladığı gecede büyüklüğünün,
eşinin ve emsalinin olmadığı bütün insanlığa yaptığı tesir
bakımından eşine rastlanmadığı o muazzam hadisenin cereyan
ettiği geceden bahsedilmektedir. ŞEMS SURESİ İnsan ruhunun hakikati doğuştan
sahip olduğu kabiliyetler insanın kendi nefsi üzerinde ki rolü ve
bunun sonucundaki sorumluluğu gibi gerçekleri dile getirmektedir.
Bu gerçekleri sure, kâinat gerçekleri ve kâinatın değişmez
manzarasıyla bağdaştırmaktadır. BURUÇ SURESİ Bu surede; iman hakikatlerinden ve
imanla ilgili düşünce esaslarından bahsedilmektedir. Ele aldığı
konular önemli, etrafa saçtığı ışıklar ise güçlü ve uzun
menzillidir. TİN SURESİ Bu surede; Allah’ın en güzel
surette yarattığı insan denilen bu mahlûka verdiği değer ortaya
çıkıyor. Allah’ın verdiği bu değer insanın yaratılışındaki
üstünlüğüne, fevkalade girift ve ince cismani yapısında ortaya
çıkmaktadır. İman istikametinden ayrılınca aşağıların
aşağısına düşmesinde bahsedilmektedir.
KUREYŞ SURESİ Bu surede; bir önceki fiil
hadisesindeki ihsanını hatırlattığı gibi burada da kışın ve
yazın yaptıkları seyahat nimetini ve elde ettikleri bol kazançları
hatırlatıyor. Yaşadıkları yerler çorak ve verimsiz araziler ama
Allah onları kendi lütfuyla rahatça geçindiriyor. KARİA SURESİ Karia, kıyamet demektir. Bu surede
anlatılan dehşet hem insanlara hem de dağlara tesir etmektedir.
Bunun karşısında insanlar güçsüz kalmaktadır.
ADI SOYADI: EMİNE ACARAKÇAY ÖĞRENCİ NO: 11070004 BÖLÜM: YDÖ1 İnsanın kalbine daha önce girmeyen,
karşılaşılmayan birçok hakikatler tesirli ifadeler, tasvirler,
sahneler, hükümler ve ürperen tabirler yer almaktadır. İnsanın
kalbini saran ve ondan kurtulması imkânsız bulunan ölüm
hadisesi, ilk hayat hadisesi ve kıyamet günü o günde cereyan eden
kâinat değişikliklerinin tasviridir. Anlatılan tasvirlerden biri
Rablerine karşı her bakımdan teslimiyet gösteren müminlerin
halidir. Daha sonra ise Rasullah’ı muhatap almış olması Kuran-ı
öğrenmesi ve onu almasıyla ilgilidir. Vahyin Kuran-ın
muhafazasının, toplanmasının, açıklanmasının sahibine ait
olduğu hakkında Rabbine teminat vermektedir. İnsanın hiçbir
kaçış yolunun bulunmadığını ancak onu amellerinin
kurtaracağından bahsetmektedir. HÜMEZE SURESİ Allah’ın yaptığımız her şeyi
gördüğünü, onlardan hoşlanmadığını ve cezasını vereceğine
işaret etmektedir. Bu işaretler müminlerin ruhen yücelmelerini ve
çirkin oyunlardan uzaklaşmalarını sağlamak içindir. MURSELAT SURESİ Surede dünya ve ahiret sahneleri,
kâinat ve nefsin hakikatleri, azap ve korku manzaraları
anlatılmaktadır. Bu sahne ve manzaraların sonunda da günahkâr
kalpleri sanki ateşten bir darbe indirircesine ‘Vay haline o günü
yalanlamış olanların’ bu ayet surede yirmi defa tekrarlanmıştır.
Ve tekrarın tesiri o derece önemlidir. Korkutucu hükümleriyle
kalpleri dondurmaktadır. Duha Suresi ve Adiyat Suresi’nde de aynı
üslup kullanılmıştır. KAF SURESİ Surede müşriklerin öldükten sonra
dirilmeyi inkâr edişleri anlatılmaktadır. Hz. Peygamberimiz
Bayram ve Cuma Hutbelerini bu sureden aldığı ayetlerle okumuştur.
İnsanın en çok ürktüğü hayalini uzaklaştırmaya çalıştığı
en korkunç şey ölümdür. Ama ondan uzaklaşmak ne mümkün. BELED SURESİ Bu surede beldeden maksat Mekke’den
bahsetmektedir. Allah’ın yeryüzüne inşa edilen ilk evidir.
Burası bir emniyet ve huzur sığınağı olmak için kurulmuştur.
Biz insanı gerçekten meşakkat içinde yarattık. Ayetiyle; dünya
hayatının tabiatı yorgunluktur. Şekli ve sebepleri değişebilir
ama netice itibariyle hep yorgunluktur. Meşakkatten kendini
kurtaramayan insan doğrusu gerçek durumunu unutuyor, yaratıcısının
kendine verdiği güç ve kudreti nimet ve ihsanı düşünmeyerek
aldanıyor. Surenin sonunda ise ‘bu zorlukları aşanlar engelleri
geçenler işte bunlar amel defteri sağ tarafından verilenlerdir’
diyor. TARIK SURESİ Surenin anlamı ‘Gece doğup
karanlığı delen Yıldız’dır. Bu kâinatın bir yaratanı
vardır. Kâinatın bir tedbiri, bir takdiri, bir imtihanı, bir
mesuliyeti vardır. Kâinatta görülen manzara ve cereyan eden
olaylarla ilmi gerçekler arasında ki ince ve mutlak ahengi bu
surede görmek mümkündür. Sonunda perdenin açılıp örtünün
aralanacağı her türlü yardımcıdan mahrum kalınacağın bu
dünyanın ötesindeki son durağa kadar getiriyor.
KAMER SURESİ Bu sure başından
sonuna kadar peygamberleri yalanlayanların kalbine indirilen
korkunç, sarsıcı ve müthiş hamlelerle doludur. Bunun yanı sıra
samimi müminlere de derin bir güven ve huzur esintileri yer
almaktadır. Ad, Semut ve Lut peygamberlerin kavminin halleri,
Firavunun durumları anlatılmaktadır. Hikmet sahibi Allah’ın
üstün terbiye metodu ve işte her şeyi ölçüyle yaratanın
yaratıcının ince takdiri, O latiftir, Habirdir. SAD SURESİ İnsan kalbini
taşkınlık ve büyüklenme ile Peygamber ve müminlere kafa tutan
eski insanların akıbetlerini göz önüne sermekte ve bu gibilerin
neticede nasıl bir hezimet ve hüsrana uğradıklarını
göstermektedir. Dahası; hakikati yalanlayan taşkınların hüsrana
uğrayıp perişan olacaklarını buna mukabil, Allah’ın mümtaz
kullarının nail olacağı izzet, şeref, rahmet Hz. Davut, Hz.
Süleyman ve Hz.Eyyüb’un kıssalarında açıklanmaktadır.
ARAF SURESİ Ayetler sürekli
bir hatırlatma ve korkutma üzerine duruyor. Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz.
Salih, Hz. Lut, Hz. Şuayb ve Hz. Musa peygamberin kavminin
hikâyelerinden bahsetmektedir. Özellikle Hz. Musa peygamberin kavmi
üzerinde baskın bir şekilde durulmaktadır. Ayetlerde geçen
kıssalarda her peygamber kendi kavmine aynı şeyleri
söylemişlerdir. ‘Ey kavmim Allah’a kulluk ediniz. Sizin için
ondan başka İlah yoktur.’ Surenin sonuna doğru Allah, resulüne,
insanlara nasıl muamele etmesi gerektiğini, bu davanın nasıl
ilerleyeceğini, engellere ve sıkıntılara nasıl tahammül
edileceğini, Allah’ın nasıl anılması gerektiğini bütün
bunları açıklıyor. CİN SURESİ Bu surede önce
müşriklerin inkâr ettikleri, bu hususta zor bir mücadeleye
giriştikleri, ellerinde hiçbir delil olmaksızın ileri geri
konuşmaları ve bazen de peygamberin onlara bahsettiği şeyleri
cinlerden aldığına dair konulardan bahsedilmektedir. Kısaca bir
Müslümanın akidesini kuvvetlendirmeye yarayan, doğru ve açık
düşüncesini hiçbir tefrite düşmeden inşa ve tespit etme
fırsatını vermektedir. Kuran’ı işitir işitmez iman eden ve şu
sözleri söyleyen cinler topluluğu ne kadar doğru söylemiştir.
‘Doğrusu biz, doğru yola götüren, hayrete düşüren bir Kur-an
dinledik de hemen ona inandık.’
ÖĞRENCİ NO: 11070004 BÖLÜM: YDÖ1 YASİN SURESİ Ulûhiyet, vahdaniyet mevzularına
temas ediyor. Kıyamet sahnelerinden, muhavere yoluyla sahnelenen
kıssalardan, asırlar boyunca gelip geçen insanların hayat
hikâyeleri ve akıbetlerinden sonra kâinat çapında cereyan eden
ve insana ibret ve ilham kaynağı olması gereken olaylardan, sonra
Allah’ın kudret eliyle hayat verilen ölü toprağın manzarası,
günün batmasıyla karanlığa gömülen gecenin manzarası, kendi
yörüngesi yolunda devam eden güneşin manzarası birçok insan ve
eşyayı taşıyan gemilerin manzarası, iki damlacık sudan
yaratıldığını unutan insan, ve nihayet ateşin gizlediği yeşil
ağacın manzarası; işte Yasin Suresi bütün bu ibretlik
gerçekleri sahneliyor, sergiliyor, gören gözlerin dikkatine
sunuyor. Amacıda bence akide ve iman binasını sarsılmaz temeller
üzerine oturtmaktır. FURKAN SURESİ FATIR SURESİ Şu varlık âleminin büyüklüğünü
ve kâinatın güzelliğini seyredip düşünmemiz, Allah’ın her
yerde ve her an gözler önünde duran sayısız hikmet ve
nimetlerini anmamız, azameti karşısında eğilip rızasını
gözetmemiz, kalplerimize sürekli olarak feyiz verecek inceliklerle
doludur. Bu inceliklere baktığımızda Allah’ın her yerde hâkim
olan kanun birliğini yoktan var eden sıfatın yalnız O’na ait
olduğunu görmekteyiz.
MERYEM SURESİ Kıssalar bu surenin esasını teşkil
ediyor. Allah’ın birliğini ve ölümden sonra dirilmeyi ispat
etmek, Allah’a oğul ve ortak koşmayı reddetmekten bahsediyor.
Bir takım kıyamet sahnelerine, ölümden sonra dirilmeyi inkâr
edenlerle yapılan tartışmalara yer veriliyor. Dünya ve ahirette
müşriklerle peygamberleri yalanlayanların kötü sonu açıklanıyor.
Gökler, yeryüzü, dağlar aynı canlı varlık gibi kızıyorlar ve
her şey canlanıyor. Bu surede olaylar farklı bir üslupla
anlatılmaktadır. TAHA SURESİ VAKIA SURESİ Bu surede ele alınan belli başlı
konu ahiret meselesidir. Çünkü Allah’a şirk koşan ve Kuran-ı
tekzip eden şüphecilerin iddiaları çürütülmektedir. Ve
derlerdi ki; ‘Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını
olduğumuzda, biz mi yeniden dirileceğiz’ işte bu soruya cevap
mahiyetinde kıyametin anlatılmasıyla başlıyor. Evet, her sözü
kesip atan her şüpheyi kaldıran ve kıyametin mutlaka vuku
bulacağını İşar eden bir vasıfla Vakıa, ‘Kıyamet koptuğu
zaman O’nun vukuunda hiçbir yalan yoktur’. Sonra kıyamet gününü
diğer günlerden ayıran olaylar anlatılmaya başlanıyor. Orada
insanların kaderleri değişiyor. Gelmezden evvel yeryüzünün
durumu altüst oluyor. Ve bir başka dünya oluşuyor, o dehşetten
dünya, insanların duçar oldukları azaplar eriştikleri nimetler
uza uzadıya anlatıyor. Ve bu anlatış insan ruhunda bu hadisenin
şüphesiz vuku bulacağı duygusu yerleştiriliyor. Sürenin ikinci
bölümünde diriliş, ilk yaratılış, Kuran’a arınmış olandan
başkası el süremez ve sonunda ölüm anı ilikleri sarsan
dokunuşlar, her çeşit tartışmaya son veren canlının bir yolun
sonunda bir başka yolun başında olduğu ve tekrar ilk yola
dönmesinin artık imkânsız bulunduğu an anlatılıyor.
ŞUARA SURESİ Surede Allah’ın birliğine iman
etmek ahiret korkusu, Hz. Muhammed’e indirilen vahye iman, sonra
yalanlamanın sonucuyla korkutma, Allah’ın ayetlerini
yalanlayanları yok eden dünya azabı ile kâfirleri bekleyen ahiret
azabından bahsedilmektedir. Şu ayeti kerimede Peygamberi teselli
O’nu Kuran’ı yalanlayanlara karşı manen destekleme ‘Ey
Habibim! İnanmıyorlar diye neredeyse kendini mahvedeceksin ‘Bu
aynı zamanda müminlerin kalplerine güven bahşetmekte, müşriklerin
zalimliklerine karşı göğüs germeyi bu uğurda zalimlerden
gelecek eziyetlere tahammülü işaret etmektedir. Netice itibariyle
kıssalar bu surede çok fazla kullanılmıştır. Kıssalarda hâkim
olan konu, dini yalanlamaları, Allah’ın azabıyla korkutma,
Kureyş müşriklerinin Resulü yalanlamaları, Allah’ın
ayetlerine yüz çevirmeleri, Kuran ve vahiy karşısında ileri geri
konuşmaları, Kuran’ın şeytanların ilham ettiği şiir veya
zikirden ibaret olduğu iddiaları ve ithamları hedef almaktadır. NEML SURESİ Bu surenin esas mevzusu ilimdir.
Allah’ın gizli, açık, mutlak ilmi ve özellikle gaybla alakalı
bilgisi, insanlara açıkladığı kainatla ilgili ayetleri Hz.
Süleyman peygambere kuş dilinin öğretilmesi ve bu ilim ile onu
şerefli kılması, ‘Muhakkak ki sen Kuran-ı Alim ve Hakim olan
Allah katından almaktasın.’ Surelerin kıssalarında ise ‘Deki:
Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez. Ne zaman
diriltileceklerini de bilmezler. Doğrusu ahiret ile ilgili bilgileri
de yetersizdir. Şüphesiz ki Rabbin onların göğüslerinin
gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir. Yerde ve gökte
görülmeyen her şey şüphesiz Kitab-ı Mübin’de dir.’ Böylece
bu surede en çok Allah’ın ilim sıfatından bahsedilmektedir.
KASAS SURESİ Surede; Tek kuvvetin bulunduğunu, onun
da Allah’ın Kuvveti olduğunu, gerçek değerin iman olduğunu,
imandan gerçekten mahrum ise ona hiçbir şeyin fayda vermeyeceğini
bildirir. Bu yüzden başlangıçta Hz. Musa ile Firavunun kıssası,
sonunda ise Karun ile İsrail oğullarının kıssası teşkil
ediyor. İlk kıssada güç ve kudret vekili bir hükümdarın durumu
açıklanırken, diğer kıssada ise mal ve bilginin değeri
anlatılıyor. Firavun İsrail oğullarını emri altına almış
uzun yıllar gücü ve kuvveti ile onları ezmişti. Karun ise onları
bilgi ve mal gücü ile emri altına alarak uzun süre çalıştırmış,
ama sonuç hep aynı olmuştur. İlahi kudret meseleyi en kısa
yoldan çözmüştür. İSRA SURESİ Surede Hz. Peygamber ile Mekke halkının
tutumundan bahsedilmektedir. Kuran’ın özellikleri, nasıl bir
hidayet rehberi olduğunu, Mekke halkının Kuran’ı nasıl
karşıladıklarından bahsediyor. Daha önceki peygamberlere
mucizeler verildiği bu mucizeleri inkâr edenlerin helak edildiği,
fertlerin ve kavimlerin hidayete veya sapıklığa nasıl uydukları,
Allah’ın insanlara peygamberler göndererek, onlara müjde ve
uyarıları, detaylıca anlatılmakta, Allah’ın bütün
noksanlardan münezzeh olduğu, nimetlerine karşı hamt ve
şükredildiği defalarca zikredilmiştir.
ADI SOYADI: EMİNE ACARAKÇAY
ÖĞRENCİ
NO: 11070004
BÖLÜM:
YDÖ1
YUNUS
SURESİ
Bu surede
başlangıçta Mekke’de bulunan putperestlerin Resulullah’a
(s.a.v.) gelen vahiy gerçeği karşısındaki tutumlarını ve
bizzat Kuran-ı Kerim’e uymaları konusundaki davranışlarını
ele almaktadır ve kesin şekilde gelen vahyin tuhaf bir şey
olmadığını belirtmekte, Kuran-ı Kerim’in başka membadan
değil, bizzat Allah tarafından indirildiğini açıklamaktadır.
Bu dinin ana mucizesi doğrudan doğruya mübarek Kuran-ı Kerim’dir.
Kuran’ı Kerim’in ayetleri doğrudan doğruya Allah’ın (c.c.)
elindedir ve O’nun iradesi dâhilindedir. Peygamber’in(s.a.v)
elinde hiç bir şey yoktur. Yalnız O Allah’ın(c.c.) kullarından
bir kuldur. Surede bütünüyle sayısız kâinat manzaraları arz
ediliyor. Kâinattaki mucizeleri dile getiriyor ve bunlar teker teker
beşer fıtratına ulûhiyet gerçeğini ilham ediyor. Hikmet sahibi
bir idarecinin varlığını ifade ediyor. Ulûhiyet davasını son
derece canlı, duygulu ve hareketli manzaralar halinde sunuyor.
Birçok kıyamet sahneleri sunuluyor, bu sahnelerde müminler ile
yalanlayanların akıbeti açıklanıyor. Bu anlatışta son derece
canlı, hareketli, kalplerin derinliğine kadar işleyen bir anlatış
bulunmaktadır. Dünya hayatındaki çatışmalar, suçluların helak
olması, müminlerin kurtulması ile ilgili sahnelerin yanı sıra
iki dünyadaki hayat safhaları da yer alıyor. Yolun başlangıcından
sonuna kadar seyir hareketi gözler önüne seriliyor.
HUD
SURESİ
Bu surenin
ana konusu Allah’ın (c.c.) varlığını ispatın yanı sıra,
beşer hayatında yalnız ve yalnız Allah’ın (c.c) Rububiyetini
takriri ve kâinat düzeninde olduğu gibi insanlığın hayatında
da yalnız Allah’ın(c.c) hükümlerinin geçerli olduğunu
anlatmaktadır. Kıssalar itikadı gerçekleri doğrulayıcı
mahiyette birer örnek olarak serdedilmekte, beşeriyet tarihi
boyunca ilahi inanç sisteminin ve hareketinin gözler önüne
serilmesinden bahsedilmektedir. Ayrıca insanoğlunun dünyada
yaşadıkları kabz (sıkıntı)
ve bast
(ferahlık)
içinde
bulunduklarını, ahirette ise doğrudan doğruya O’nun huzurunda
hesaba çekilip cezalandırılacaklarını anlatıyor. En son ceza
veya mükâfat Allah (c.c) katındadır.
YUSUF
SURESİ
Bu
surede; Hz. Yusuf’un birçok sıkıntılara maruz kalması,
kardeşlerinin tuzağına düşerek çektiği çileler, kuyunun
içinde geçirdiği korku ve heyecanlar, köle olarak bir eşya
misali iradesi dışında satılarak elden ele dolaşmasının
üzüntüsü, ana baba ve diğer akrabalarından hiçbirini
görmemesinin acısı, vezirin karısı, diğer kadınların
tuzaklarıyla karşılaşmasının sıkıntıları, şehevi duygu ve
tahrikler karşısında daha önce geçirdiği tehlikeler ve vezirin
sarayında geçirdiği tatlı günlerin peşinden yaşadığı acı
dolu zindan hayatı… Daha sonra kendisine verilen sonsuz salahiyet
ve saltanatın getirdiği heyecanlar. Hükümdarlığa geçmesinden
sonra halkın ekmeği, dolayısıyla hayatı Hz. Yusuf’un
elindedir. Bu sıkıntıların son halkası kardeşlerini
karşılamasıyla tamamlanıyordu. Hz. Yusuf; bütün bu
sıkıntıların, üzüntülerin, heyecanların içinden son derece
iffet ve vakarla (ağırbaşlılıkla) çıkmasını bilmiştir.
Hadiseleri bütün güçlükleriyle yaşarken sabır ve metanetini
muhafaza etmiş mücadelesini Rahman ve İslam adına yapmaya
çalışmıştır. Bütün bu güçlükleri yendikten sonra anne ve
babasına kavuşması, daha önce görmüş olduğu rüyasını
onlara tabir etmesi hayatının en heyecanlı anları idi. Bütün
varlığı ile her türlü his ve duygulardan arınarak tam bir ihlas
ve nezaket içinde Rabbine yöneldi.
HİCR SURESİ
Bu surede; yalancı kâfirleri bekleyen
korkunç ve acı akıbet anlatılmaktadır. Sure-i Celile’de bir
takım kâinat sayfaları gözler önüne seriliyor. Gökler ve
burçlar, upuzun serilmiş yeryüzü, üzerindeki sarp ve yüce
dağlar, düzenli olarak yeşeren bitkiler, aşılayıcı rüzgârlar,
yağmur suları, sulanan arazi, hayat ve ölüm, haşir ve neşir
gibi hususlar yer alıyor. Bunlara müteakiben Hz. Adem ile İblis
’in kıssası anlatıyor ve kıssa Şeytanın tabileri ile Hz.
Adem’e inananların akıbetleri ile son buluyor. Bu arada kısaca
Hz. İbrahim’in, Hz. Lut’un, Hz. Şuayb ve Hz. Salih’in
hikâyelerine temas ediyor. Bu temaslarda yalancıların akıbeti
kesin olarak gözler önüne seriliyor.
ENAM SURESİ
Bu surede bütün itibariyle Allah’ın (c.c)
ülûhiyetinin hakikatleri arz ediliyor. Bu arz ediş tarzı
vicdan ve ruh sahalarında olduğu gibi kâinat ve hayat sahalarında
da vuku buluyor. Ulûhiyetin hakikatini, geçmiş milletlerin
çarpışmalarını, insaniyetin doğuşu, canlıların meydana
gelişi, kâinatın yoktan var oluşu ‘Yaratanın, rızkı verenin,
mülk sahibinin, hâkimiyet, güç, kudret sahibinin Allah-u Teala
(c.c) olduğu üzerine
duruluyor. O bilinmeyen şeyleri ve sırları bilendir. Geceyi
gündüze çevirdiği gibi gözleri ve kalpleri döndürendir. Yol
çizmek, hüküm koymak, helali ve haramı belirtmek O’ndan başka
kimsenin yetkisi dâhilinde değildir. Bütün bunlar ulûhiyetinin
özelliklerindendir.
SAFFAT SURESİ
Bu surenin; fasılası kısa, tesiri hızlı,
misal ve manzaraları çok, şekil ve renkleri çeşitli, tesirleri
derindir. Bu surenin hedefi akıdenin temelini kalplere atmak ve
insan kalbini her türlü, her çeşit şirk şaibelerinden
arındırmaktır. Sure bilhassa ilk Arap toplumunda hâkim olan
muayyen bir şirk çeşidini anlatıyor ve surede şirk üzerinde
fazlaca durulmuş, asılsız olduğunu çeşitli yollarla
anlatmaktadır. Surede bahsedilen diğer bir konu da, öldükten
sonra dirilip, hesap ve ceza meydanında toplanmanın akıbeti,
kıyamet tablolarından türlü manzaralar, hareketler ve akislerle
dolu uzun ve eşsiz bir tablo sunulmaktadır. Ayrıca Allah’ın
(c.c) rahmeti,
Peygamberlerine yardımı, yalanlayanların azaba uğrayıp perişan
edilecekleri anlatılmaktadır.
LOKMAN SURESİ
Bu surede akide meselesi, Allah’ın (c.c)
birliği, sadece O’na ibadet edilmesi, nimetlerine şükretme,
ahirete inanma, Allah’ın (c.c)
indirdiklerine tabi olup adil bir şekilde hesaba çekileceğimiz
kayıtsız şartsız inanma, O’nun dışında ki inançları,
alışkanlıkları terk etmeye dair hususlar anlatılmaktadır.
Gökleri, yeri, güneşi, ayı, geceyi, gündüzü, havayı, denizi,
yağmuru, fırtınayı, dalgayı, bitkiyi, ağacı… şu koca
kainat safhası Kuran-ı Kerim’in birçok yerinde tekrarlanmıştır.
Kuran-ı Kerim gördüğümüz kâinatı dile getirerek insanı
tesiri altına alır. Çevrede bulunan her şeyde, insan kalbine
hitap eden ve onu tesiri altına alan yığınlarca deliller gösterir
ve burada kalbe giden yollar, pencereler açılır.
SEBE SURESİ
Bu surede, Allah’a (c.c)
tevhid, vahye iman, öldükten sonra dirilme, iman ve Salih amelin
Allah katında itibara şayan ve mükâfatın esası olduğunun izahı
anlatılmaktadır. Allah’ın (c.c)
izni olmadan kişiyi kurtaracak hiçbir kuvvetin bulunmadığı,
O’nun izni olmadıkça kimsenin kimseye şefaat edemeyeceğinden
bahsedilmektedir. Surenin merkezinde öldükten sonra dirilme,
dünyadayken yaptıklarının, hayır ve şer’in karşılığını
görme, Allah’ın (c.c)
ilminin her şeyi kuşatıp içine alacak çapta derin ve geniş
olduğu hususlarını içermektedir. Ayrıca şeytana tapmaları
münasebetiyle Hz. Süleyman’ın kıssası, cinlerin kendisine
‘Ram’ oluşu ve vefatını bilmekten acze düşmeleri
anlatılıyor.
ZUMER SURESİ
Bu surede; insan kalbini tefekkür sahalarında
gezdirip dolaştırmakta, tevhid hakikatini kalbin derinliğine
aşılayıp yerleştirmektedir. İman nuruna gölge düşürücü her
türlü şüpheyi bertaraf etmek maksadıyla kalbi aralıksız olarak
derinden harekete geçirmektedir. Sure başından sonuna kadar bir
bütün halinde ve değişik üslup ve ifadelerle aynı konuyu
işlemektedir. Bir de surenin havasına ahiret meselesi de hâkim
olmaktadır. Bundan dolayı kıyamet sahneleri surede peş peşe
sıralanmakta birçok bölümlerinde kıyamete ait işaretlere
rastlanılmaktadır. Surede insan hayatına, insanın yaratılışına
ve davranışlarına değinilmektedir.
MÜ’MİN SURESİ (GAFİR SURESİ)
Bu surede; hak ile batıl meselelerini, imanla
küfür konularını, yeryüzünde haksız yere büyüklük
taslayanların ve Allah’ın (c.c)
böyle kibirlenenleri cezalandıracağından, bunun yanı
sıra hidayete ermiş itaatli müminlerin mutlu durumlarına,
Allah’ın (c.c)
onların dualarını kabul buyuracağından, ahirette kendilerini
bekleyen edebi nimetlere işaret etmektedir.
FUSSİLET SURESİ
Bu surede; akide konusu, temel hususiyetleri,
Allah’ın (c.c) birliği,
ahiret hayatı, vahiy ve risalet konusu anlatılmaktadır. Bunlara
ilaveten Allah (c.c)
yoluna davet metodu, dava adamlarının ahlaklarından
bahsedilmektedir. Allah’ın (c.c)
ayetlerini yalanlayanlar korkutulmakta. Geçmiş nesillerde
gerçekleri yalanlayanların başlarına gelen felaketler
hatırlatılarak kıyamet gününde onların arz edildiği manzara
anlatılmaktadır. Göklerin, yeryüzünün, güneşin, ayın,
meleklerin ve bunun gibi nice sıfatların hepsinin Rahman’a
secde edip huşu ve teslimiyet içerisinde bağlandıkları
dile getirilmiştir.
ŞURA SURESİ
Surenin ana mevzusu akidedir. Allah’ın (c.c)
birliğinden, kıyamet gerçeğinden bahsedilmiştir.
Müminlerin nitelikleri, mümtaz ahlakları işleniyor. Bir nebze
rızk konusuna işaret ediliyor. Allah’ın rızkı daraltıp
genişlettiği; insanın sıkıntı ve bolluk hallerinde gaflete
düştüğünden bahsediliyor.
ZUHRUF SURESİ
Bu surede İslam davasının karşılaştığı
güçlükleri, zorlukları, itiraz ve münakaşaları bazı
yanlarıyla açıklamaktadır. Kuran-ı Kerim’in ruhları nasıl
işlediği, ruhun en derin noktalarına kadar kendi değer
ölçülerini, cahiliyetin sahte, sapık hurafelerden ve
putperestliklerinin yerine Kuran-ı Kerim’i rehber edinilmesi
gerektiğinden bahsedilmektedir.
DUHAN SURESİ
Başından sonuna kadar bu surede çok çeşitli
ifadelerle insan kalbine nasıl nüfuz edilmesi gerektiğinden
bahsedilmektedir. Bu akış hem tesir dolu dokunuşlarla hem de
tasvirlerle olmaktadır. Şiddet izi taşıyan keskin ve mütenevvi
ifadelerle insanı değişik dünyalarda dolaştırmaktadır. Gök
ile yeryüzü, dünya ile ahiret, cennet ile cehennem, gelmiş
geçmiş, görülen, görülmeyen, ölüm ve hayat, yaratılış
konuları, varlık prensipleri; hepsi bu ayetlerde sıralanmaktadır.
CASİYE SURESİ
Ayetler açık ve sade şekilde anlatılıyor.
Dosdoğru izahlara ince ve derin beyanlara başvuruyor. Hâlbuki bir
önceki Duhan Suresi’nde kalpleri yerinden oynatan, şiddetli
ifadeler yer almaktadır. Kalpleri yaratan, Kuran-ı Kerim’i
indiren yüce Allah (c.c)
gün olur kalpleri şiddetli dokunuşlarla sarsar, gün olur ince,
yumuşak dokunuşlarla himaye altına alır. Kalplerin ihtilafına ve
değişikliğine durum ve şartların icabına göre bunu ayarlar, ve
O Latif ve Habir olduğu kadar Aziz ve Hakim olandır.
AHKAF SURESİ
Bu sure Allah’ın birliğini ve O’nun bu
mevcudatta bulunan herşeyin ve herkesin mutlak Rabbi olduğuna
inanmayı işlemektedir. Vahye, risalete Muhammed’in bir peygamber
olduğuna ondan önce peygamberlerin gelip geçtiğine iman mevzunu
ele almaktadır. Kendisine indirilen Kuran’ın daha önce geçen
kitapları tasdik ettiğini ve onlara inanmayı gerektirdiğini,
kıyamet gününü, dirilişi, hesabı ve dünya hayatında, iyilik
ve kötülüğün cezasını kabul etmeyi belirtmektedir.
ZARİYAT SURESİ
Bambaşka bir havası var bu surenin. Allah’ın
kuvvetlerinden ve emirlerinden müphem ifadeler halinde hatırlatarak
başlıyor ve insan hissini daha başlangıçta esrar dolu durumlar
karşısında olduğu duygusunu karşısında olduğu duygusunu ima
ediyor.
ADI SOYADI: EMİNE ACARAKÇAY
ÖĞRENCİ
NO: 11070004
BÖLÜM:
YDÖ1
YUNUS
SURESİ
Bu surede
başlangıçta Mekke’de bulunan putperestlerin Resulullah’a
(s.a.v.) gelen vahiy gerçeği karşısındaki tutumlarını ve
bizzat Kuran-ı Kerim’e uymaları konusundaki davranışlarını
ele almaktadır ve kesin şekilde gelen vahyin tuhaf bir şey
olmadığını belirtmekte, Kuran-ı Kerim’in başka membadan
değil, bizzat Allah tarafından indirildiğini açıklamaktadır.
Bu dinin ana mucizesi doğrudan doğruya mübarek Kuran-ı Kerim’dir.
Kuran’ı Kerim’in ayetleri doğrudan doğruya Allah’ın (c.c.)
elindedir ve O’nun iradesi dâhilindedir. Peygamber’in(s.a.v)
elinde hiç bir şey yoktur. Yalnız O Allah’ın(c.c.) kullarından
bir kuldur. Surede bütünüyle sayısız kâinat manzaraları arz
ediliyor. Kâinattaki mucizeleri dile getiriyor ve bunlar teker teker
beşer fıtratına ulûhiyet gerçeğini ilham ediyor. Hikmet sahibi
bir idarecinin varlığını ifade ediyor. Ulûhiyet davasını son
derece canlı, duygulu ve hareketli manzaralar halinde sunuyor.
Birçok kıyamet sahneleri sunuluyor, bu sahnelerde müminler ile
yalanlayanların akıbeti açıklanıyor. Bu anlatışta son derece
canlı, hareketli, kalplerin derinliğine kadar işleyen bir anlatış
bulunmaktadır. Dünya hayatındaki çatışmalar, suçluların helak
olması, müminlerin kurtulması ile ilgili sahnelerin yanı sıra
iki dünyadaki hayat safhaları da yer alıyor. Yolun başlangıcından
sonuna kadar seyir hareketi gözler önüne seriliyor.
HUD
SURESİ
Bu surenin
ana konusu Allah’ın (c.c.) varlığını ispatın yanı sıra,
beşer hayatında yalnız ve yalnız Allah’ın (c.c) Rububiyetini
takriri ve kâinat düzeninde olduğu gibi insanlığın hayatında
da yalnız Allah’ın(c.c) hükümlerinin geçerli olduğunu
anlatmaktadır. Kıssalar itikadı gerçekleri doğrulayıcı
mahiyette birer örnek olarak serdedilmekte, beşeriyet tarihi
boyunca ilahi inanç sisteminin ve hareketinin gözler önüne
serilmesinden bahsedilmektedir. Ayrıca insanoğlunun dünyada
yaşadıkları kabz (sıkıntı)
ve bast
(ferahlık)
içinde
bulunduklarını, ahirette ise doğrudan doğruya O’nun huzurunda
hesaba çekilip cezalandırılacaklarını anlatıyor. En son ceza
veya mükâfat Allah (c.c) katındadır.
YUSUF
SURESİ
Bu
surede; Hz. Yusuf’un birçok sıkıntılara maruz kalması,
kardeşlerinin tuzağına düşerek çektiği çileler, kuyunun
içinde geçirdiği korku ve heyecanlar, köle olarak bir eşya
misali iradesi dışında satılarak elden ele dolaşmasının
üzüntüsü, ana baba ve diğer akrabalarından hiçbirini
görmemesinin acısı, vezirin karısı, diğer kadınların
tuzaklarıyla karşılaşmasının sıkıntıları, şehevi duygu ve
tahrikler karşısında daha önce geçirdiği tehlikeler ve vezirin
sarayında geçirdiği tatlı günlerin peşinden yaşadığı acı
dolu zindan hayatı… Daha sonra kendisine verilen sonsuz salahiyet
ve saltanatın getirdiği heyecanlar. Hükümdarlığa geçmesinden
sonra halkın ekmeği, dolayısıyla hayatı Hz. Yusuf’un
elindedir. Bu sıkıntıların son halkası kardeşlerini
karşılamasıyla tamamlanıyordu. Hz. Yusuf; bütün bu
sıkıntıların, üzüntülerin, heyecanların içinden son derece
iffet ve vakarla (ağırbaşlılıkla) çıkmasını bilmiştir.
Hadiseleri bütün güçlükleriyle yaşarken sabır ve metanetini
muhafaza etmiş mücadelesini Rahman ve İslam adına yapmaya
çalışmıştır. Bütün bu güçlükleri yendikten sonra anne ve
babasına kavuşması, daha önce görmüş olduğu rüyasını
onlara tabir etmesi hayatının en heyecanlı anları idi. Bütün
varlığı ile her türlü his ve duygulardan arınarak tam bir ihlas
ve nezaket içinde Rabbine yöneldi.
HİCR SURESİ
Bu surede; yalancı kâfirleri bekleyen
korkunç ve acı akıbet anlatılmaktadır. Sure-i Celile’de bir
takım kâinat sayfaları gözler önüne seriliyor. Gökler ve
burçlar, upuzun serilmiş yeryüzü, üzerindeki sarp ve yüce
dağlar, düzenli olarak yeşeren bitkiler, aşılayıcı rüzgârlar,
yağmur suları, sulanan arazi, hayat ve ölüm, haşir ve neşir
gibi hususlar yer alıyor. Bunlara müteakiben Hz. Adem ile İblis
’in kıssası anlatıyor ve kıssa Şeytanın tabileri ile Hz.
Adem’e inananların akıbetleri ile son buluyor. Bu arada kısaca
Hz. İbrahim’in, Hz. Lut’un, Hz. Şuayb ve Hz. Salih’in
hikâyelerine temas ediyor. Bu temaslarda yalancıların akıbeti
kesin olarak gözler önüne seriliyor.
ENAM SURESİ
Bu surede bütün itibariyle Allah’ın (c.c)
ülûhiyetinin hakikatleri arz ediliyor. Bu arz ediş tarzı
vicdan ve ruh sahalarında olduğu gibi kâinat ve hayat sahalarında
da vuku buluyor. Ulûhiyetin hakikatini, geçmiş milletlerin
çarpışmalarını, insaniyetin doğuşu, canlıların meydana
gelişi, kâinatın yoktan var oluşu ‘Yaratanın, rızkı verenin,
mülk sahibinin, hâkimiyet, güç, kudret sahibinin Allah-u Teala
(c.c) olduğu üzerine
duruluyor. O bilinmeyen şeyleri ve sırları bilendir. Geceyi
gündüze çevirdiği gibi gözleri ve kalpleri döndürendir. Yol
çizmek, hüküm koymak, helali ve haramı belirtmek O’ndan başka
kimsenin yetkisi dâhilinde değildir. Bütün bunlar ulûhiyetinin
özelliklerindendir.
SAFFAT SURESİ
Bu surenin; fasılası kısa, tesiri hızlı,
misal ve manzaraları çok, şekil ve renkleri çeşitli, tesirleri
derindir. Bu surenin hedefi akıdenin temelini kalplere atmak ve
insan kalbini her türlü, her çeşit şirk şaibelerinden
arındırmaktır. Sure bilhassa ilk Arap toplumunda hâkim olan
muayyen bir şirk çeşidini anlatıyor ve surede şirk üzerinde
fazlaca durulmuş, asılsız olduğunu çeşitli yollarla
anlatmaktadır. Surede bahsedilen diğer bir konu da, öldükten
sonra dirilip, hesap ve ceza meydanında toplanmanın akıbeti,
kıyamet tablolarından türlü manzaralar, hareketler ve akislerle
dolu uzun ve eşsiz bir tablo sunulmaktadır. Ayrıca Allah’ın
(c.c) rahmeti,
Peygamberlerine yardımı, yalanlayanların azaba uğrayıp perişan
edilecekleri anlatılmaktadır.
LOKMAN SURESİ
Bu surede akide meselesi, Allah’ın (c.c)
birliği, sadece O’na ibadet edilmesi, nimetlerine şükretme,
ahirete inanma, Allah’ın (c.c)
indirdiklerine tabi olup adil bir şekilde hesaba çekileceğimiz
kayıtsız şartsız inanma, O’nun dışında ki inançları,
alışkanlıkları terk etmeye dair hususlar anlatılmaktadır.
Gökleri, yeri, güneşi, ayı, geceyi, gündüzü, havayı, denizi,
yağmuru, fırtınayı, dalgayı, bitkiyi, ağacı… şu koca
kainat safhası Kuran-ı Kerim’in birçok yerinde tekrarlanmıştır.
Kuran-ı Kerim gördüğümüz kâinatı dile getirerek insanı
tesiri altına alır. Çevrede bulunan her şeyde, insan kalbine
hitap eden ve onu tesiri altına alan yığınlarca deliller gösterir
ve burada kalbe giden yollar, pencereler açılır.
SEBE SURESİ
Bu surede, Allah’a (c.c)
tevhid, vahye iman, öldükten sonra dirilme, iman ve Salih amelin
Allah katında itibara şayan ve mükâfatın esası olduğunun izahı
anlatılmaktadır. Allah’ın (c.c)
izni olmadan kişiyi kurtaracak hiçbir kuvvetin bulunmadığı,
O’nun izni olmadıkça kimsenin kimseye şefaat edemeyeceğinden
bahsedilmektedir. Surenin merkezinde öldükten sonra dirilme,
dünyadayken yaptıklarının, hayır ve şer’in karşılığını
görme, Allah’ın (c.c)
ilminin her şeyi kuşatıp içine alacak çapta derin ve geniş
olduğu hususlarını içermektedir. Ayrıca şeytana tapmaları
münasebetiyle Hz. Süleyman’ın kıssası, cinlerin kendisine
‘Ram’ oluşu ve vefatını bilmekten acze düşmeleri
anlatılıyor.
ZUMER SURESİ
Bu surede; insan kalbini tefekkür sahalarında
gezdirip dolaştırmakta, tevhid hakikatini kalbin derinliğine
aşılayıp yerleştirmektedir. İman nuruna gölge düşürücü her
türlü şüpheyi bertaraf etmek maksadıyla kalbi aralıksız olarak
derinden harekete geçirmektedir. Sure başından sonuna kadar bir
bütün halinde ve değişik üslup ve ifadelerle aynı konuyu
işlemektedir. Bir de surenin havasına ahiret meselesi de hâkim
olmaktadır. Bundan dolayı kıyamet sahneleri surede peş peşe
sıralanmakta birçok bölümlerinde kıyamete ait işaretlere
rastlanılmaktadır. Surede insan hayatına, insanın yaratılışına
ve davranışlarına değinilmektedir.
MÜ’MİN SURESİ (GAFİR SURESİ)
Bu surede; hak ile batıl meselelerini, imanla
küfür konularını, yeryüzünde haksız yere büyüklük
taslayanların ve Allah’ın (c.c)
böyle kibirlenenleri cezalandıracağından, bunun yanı
sıra hidayete ermiş itaatli müminlerin mutlu durumlarına,
Allah’ın (c.c)
onların dualarını kabul buyuracağından, ahirette kendilerini
bekleyen edebi nimetlere işaret etmektedir.
FUSSİLET SURESİ
Bu surede; akide konusu, temel hususiyetleri,
Allah’ın (c.c) birliği,
ahiret hayatı, vahiy ve risalet konusu anlatılmaktadır. Bunlara
ilaveten Allah (c.c)
yoluna davet metodu, dava adamlarının ahlaklarından
bahsedilmektedir. Allah’ın (c.c)
ayetlerini yalanlayanlar korkutulmakta. Geçmiş nesillerde
gerçekleri yalanlayanların başlarına gelen felaketler
hatırlatılarak kıyamet gününde onların arz edildiği manzara
anlatılmaktadır. Göklerin, yeryüzünün, güneşin, ayın,
meleklerin ve bunun gibi nice sıfatların hepsinin Rahman’a
secde edip huşu ve teslimiyet içerisinde bağlandıkları
dile getirilmiştir.
ŞURA SURESİ
Surenin ana mevzusu akidedir. Allah’ın (c.c)
birliğinden, kıyamet gerçeğinden bahsedilmiştir.
Müminlerin nitelikleri, mümtaz ahlakları işleniyor. Bir nebze
rızk konusuna işaret ediliyor. Allah’ın rızkı daraltıp
genişlettiği; insanın sıkıntı ve bolluk hallerinde gaflete
düştüğünden bahsediliyor.
ZUHRUF SURESİ
Bu surede İslam davasının karşılaştığı
güçlükleri, zorlukları, itiraz ve münakaşaları bazı
yanlarıyla açıklamaktadır. Kuran-ı Kerim’in ruhları nasıl
işlediği, ruhun en derin noktalarına kadar kendi değer
ölçülerini, cahiliyetin sahte, sapık hurafelerden ve
putperestliklerinin yerine Kuran-ı Kerim’i rehber edinilmesi
gerektiğinden bahsedilmektedir.
DUHAN SURESİ
Başından sonuna kadar bu surede çok çeşitli
ifadelerle insan kalbine nasıl nüfuz edilmesi gerektiğinden
bahsedilmektedir. Bu akış hem tesir dolu dokunuşlarla hem de
tasvirlerle olmaktadır. Şiddet izi taşıyan keskin ve mütenevvi
ifadelerle insanı değişik dünyalarda dolaştırmaktadır. Gök
ile yeryüzü, dünya ile ahiret, cennet ile cehennem, gelmiş
geçmiş, görülen, görülmeyen, ölüm ve hayat, yaratılış
konuları, varlık prensipleri; hepsi bu ayetlerde sıralanmaktadır.
CASİYE SURESİ
Ayetler açık ve sade şekilde anlatılıyor.
Dosdoğru izahlara ince ve derin beyanlara başvuruyor. Hâlbuki bir
önceki Duhan Suresi’nde kalpleri yerinden oynatan, şiddetli
ifadeler yer almaktadır. Kalpleri yaratan, Kuran-ı Kerim’i
indiren yüce Allah (c.c)
gün olur kalpleri şiddetli dokunuşlarla sarsar, gün olur ince,
yumuşak dokunuşlarla himaye altına alır. Kalplerin ihtilafına ve
değişikliğine durum ve şartların icabına göre bunu ayarlar, ve
O Latif ve Habir olduğu kadar Aziz ve Hakim olandır.
AHKAF SURESİ
Bu sure Allah’ın birliğini ve O’nun bu
mevcudatta bulunan herşeyin ve herkesin mutlak Rabbi olduğuna
inanmayı işlemektedir. Vahye, risalete Muhammed’in bir peygamber
olduğuna ondan önce peygamberlerin gelip geçtiğine iman mevzunu
ele almaktadır. Kendisine indirilen Kuran’ın daha önce geçen
kitapları tasdik ettiğini ve onlara inanmayı gerektirdiğini,
kıyamet gününü, dirilişi, hesabı ve dünya hayatında, iyilik
ve kötülüğün cezasını kabul etmeyi belirtmektedir.
ZARİYAT SURESİ
Bambaşka bir havası var bu surenin. Allah’ın
kuvvetlerinden ve emirlerinden müphem ifadeler halinde hatırlatarak
başlıyor ve insan hissini daha başlangıçta esrar dolu durumlar
karşısında olduğu duygusunu karşısında olduğu duygusunu ima
ediyor.
ÖĞRENCİ NO: 11070004 BÖLÜM: YDÖ1 HAŞR SURESİ Surede geçen vakalardan
ders alınmasından, müninlere Kuran ile davette bulunan yüce Allah
(c.c) sıfatlarını bizlere zikrediyor. Bu kainatın özünde
yapıcı, yaratıcı güç ve kuvvete sahip olan sıfatlardır. Sure
göklerdekilerin ve yerdekilerin sahibi Aziz , Hakim olan Allah’ı
tesbih ile başlıyor ve bitiyo. Başlangıçla bitiş arasında
surenin mevzusu müminleri takva ve huşuya Hakim olan yüce Allah’ın
takdirini düşünmeye davet eden ayetlerle beraber zikredilmektedir. NUR SURESİ Nur kalplerde ve ruhlarda
ki belirtilei zikretmektedir. Sure bu belirtilerin meydana geldiği
edep, ahlak temellerine oturtulmuştur. Bunlar kalbi ve hayatı
aydınlatan ruhi, ailevi ahlaklardır. Bu belirtiler Nur’a
bağlanmaktadır. Semavat ve yerdeki her şeyin Allah’a(c.c) ait
olduğunu ve O’nun insanların gizli,aşikar hallere vakıf
olduğunu ve dönüşlerin, hesapların sadece O’na verileceğinden
bahsedilmektedir
HAC SURESİ Surenin umumi havasına
hakim olan kuvvet, şiddet ve korkudur.korkutma, sakındırma, takva
duygularını harekte geçirme, sığınma ve teslimiyet duygularını
canlandırma konuları da surenin içerisinde ağırlık
kazanaktadır. Kainattan manzaralar, kıyamet tabloları, geçmişlerin
acı akıbeti gözler önüne seriliyor. İman ve takva duygusu,
teslimiyet ve bağlılık hissini tahrik etmek için düşüncelere,
şekillere, ibret dolu misallere yer veriyor. MÜNAFİKUN SURESİ MÜCADELE SURESİ Surede Allah’ın yetişen
islam cemiyetini koruyup muhafaza edişinin canlı tasvirlerini
görüyoruz. Allah bu cemiyeti kendi gözü önünde terbiye ediyor,
kruyor, kolluyor. En küçük işleri en gizli hisleri, duyguları
bildiğinden, düşmanların müslümanlar için gizli açık her
türlü oyunlarında haberdar olduğundan Allah istemedikçe kimseye
zarar veremeyeceklerinden, imtihan dünyasında sınandıklarından
bahsediyor. HUCURAT SURESİ Sure akıde ve şeriatla
ilgili öneli gerçeklikleri içermektedir. İnsanın kalbine ve
zihnine uzak mesafeler, yüksek ufuklar açan, ruha ve zihne derin
hatıralar , büyük manalar sokulmakta mükemmel bir sistem, yüce
ve saglam alem ile ilgili işaretler anlayanlar için çok derin
ifadeler anlatılmaktadır. Daha sonra Allah ve Resulüne karşı
edep ve terbiyeyi anlatan, insanın hem kendisiyle hem başkalarıyla
olan edebinden ve bu edebin nasıl konunacağından bahsetmektedir. TAHRİM SURESİ Surede Hz. Peygamberin
(s.a.v) aile hayatından, hanımları arasında ve hanımlarıyla
kendisi arasındaki bazı olaylardan bahsedilmektedir. Sonra
Peygamber Efendimiz (s.a.v) evinde eşleiyle arasında geçen
hadiseler bütün islam ümmetinin tatbik edeceği prensipler, sünnet
olarak yapıması gerekenler ve yapılmaması gerekenlerden
bahsedilmektedir. Peygamber Efendimizin (s.a.v) hayatına ışık
tutan canlı bir bölüm olarak surede anlatılmıştır. TEGABUN SURESİ Surede kainat çapında
bir iman sistemine dayalı düşünce binası kurmayı, bu kainatı
yaratan ile yaratmış olduğu kainat arasında gerçek bir bilgi
kurmayı hedef almıştır. Allah’ın bazı sıfatlarıyla güzel
isimlerini belirtmeyi ve bunların insan, hayat, kainat üzerindeki
tesirini anlatmakradır. Bir gönlün Allah’tan korkması
gerektiğinden kişinin kendisini O’na adamasının kendisi için
daha hayırlı olacağından, intihan dünyasını bol kazançla
bitirmesinden bahsediliyor. SAFF SURESİ Surede Allah’ın
yeryüzüne gönderdiği İslam Dini’nin son din olduğundan,
müslümanın Allah yolunda cihat etmekle mükellef olduklarından
son peygamberin de gönderildiğinden elbet O’nun da bir görevi
olduğundan bahsedilmektedir. İnsanoğlunun fikrinde hiçbir kapalı
zikre yer verilmeyişinden, gereken herşeyin Kuran-ı Kerim’de yer
aldığından O’nu destekleyen hadis ve sünnetlerden bahsediyor. CUMA SURESİ Surede Yahudilere meydan
okumakta ve onları bekleyen hazin sondan behsetmektedir.
Yahudilerin diğer insanlardan farklı olarak Allah’ın dostları
olduklarını, seçkin kavimlerinin bulunduğundan, gönderilecek
peygamberin de kendi kavimlerinden geleceğini iddia etmelerinden ve
gönderilen peygamberin kendilerinden olmadığını kabul etmeyip
O’nun çağrısına asla uymayacaklarından öldükten sonra hatta
kemik yığını haline geldikten sonra tekrar yaratılacağımıza
inanmayışlarından bahsedilmektedir. ADI SOYADI: EMİNE ACARAKÇAY ÖĞRENCİ NO: 11070004 BÖLÜM: YDÖ1 FETİH SURESİ Surenin giriş kısmı Peygambere müjde
ile başlıyor. Bu müjde karşısında o yüce Peygamberin gönlü
derinden derine sevinçle doluyor. Sure yaklaşan fethe işaret
etmektedir. Geriye kaçanların kolayca elde edilen ganimetlere
rağbet ederek özür dilemelerinden ve bu dinin diğer bütün
dinlere üstün geleceğini ifade edilmesinden anlaşılıyor ki
müşriklerin gücüne kıyasla Müslümanların gücü daha
fazladır. Hak dini bütün dinlere üstündür. MAİDE SURESİ İtikadı tasavvurun kurulduğunu,
açığa kavuşturulduğunu, putperestlik efsanelerinden ehli kitabın
sapıklıktan kurtarıldığından bahsedilmektedir. İslam
toplumunun hakikatini takip ettiği yolun dikenlerle dolu olduğunu,
Müslüman ferdin ve Müslüman cemiyetin ruhunu temizleyen onları
Rablerine bağlayan kulluk vazifelerinin hükümleri cemiyet
ilişkilerini düzenleyen kanunlardan, yiyecek içecek ve nikah
çeşitlerini iş ve meslek çeşitlerini ve bunların helal ve haram
olanlarını bildiren kanunlar bütün bunlar Allah’ın istediği
ve Müslümanların da Müslüman oldukları günden beri anladıkları
şekliyle “DİN ”in manasını bir tek surede bir demet içinde
sunulmaktadır. TEVBE SURESİ Sure İslam cemiyetinin fetihten
sonraki durumunu bütün teferruatıyla ele almaktadır. O günlerdeki
İslam topluluğunun fertleri iman bakımından çeşitli
derecelerden oluşmaktadır. Bazıları mal ve canlarını herşeyin
üstünde tutuyorlar, bazıları yapacakları vazifelerde tereddüt
gösterip nifaka sebep oluyorlardı. Böyle zincirlenip gidiyor
mütevatir rivayetler. İslam düzeni savaşı sadece insanlar
arasındaki kullara kul eden kişilerle yalnız Allah’a kul etme
hedefine ulaştırıyor. NASR SURESİ Bu küçük sure
Hz. Peygamber’e Allah’ın zafer müjdesini Mekke’nin fethini
ve insanların akın akın Allah’ın dinine girişini müjdelediği
ve Hz. Peygamber’i bu zafer fetih ve toplanma anın Allah’a hamd
ve tesbihe teşvik ediyor. Peygambere müjde ettiği gibi aynı
zamanda İslam’ın hakikatini ve mahiyetini açıklamakta,
insanlığa yüceliği, samimiyeti ifade etmektedir.
ADI SOYADI: EMİNE ACARAKÇAY
ÖĞRENCİ
NO: 11070004
BÖLÜM:
YDÖ1
Mekke döneminde ahiret gibi temel
inanç konuları işlenmiş, ibadet ve ahlakla ilgili esaslar
anlatılmıştır. Bu dönemde Hz. Peygamber’in (s.a.v) daveti,
her şeyden önce inancı, putperestlikten, şirkten, ahreti inkârdan
temizleme noktasına odaklanmıştır. Bu esasların kabulüne zemin
hazırlamak, insanların gönül rızası ile inanmasını sağlamak
için de aklın kabul edebileceği gerçekler dile getirilmiş
insanın ve evrenin yaratılışında ki düzenle ilgili deliller
ortaya koyulmuştur. Ayın ve güneşin belirlenen bir ölçü
yörüngesinde akıp gittikleri bunların aralarında ki denge ve
düzen den sıkça bahsedilmiştir. Mekke döneminde bir çok ayetin
inançla ilgili hususlar üzerinde yoğunlaşması tabidir. Çünkü
Hz. Peygamber putlara tapan, öldükten sonra dirilmeye ve risalete
inanmayan bir topluma peygamber olarak gönderilmiştir
İslam’ın Medine döneminde Hz.
Peygamber insanların kötü sözlerle anılmasını, bir kimsenin
gıyabında kusurlarının anlatılmasını ve insanın elinde
olmayan kendi kusurları hakkında konuşulması yasaklanmıştır.
Çünkü bu tür davranışlar insan onurunu rencide edip
zedelemekte, toplumda dargınlık ve düşmanlıkların ortaya
çıkmasına sebep olmaktadır. Gıybet; Kuran- Kerim de ölmüş bir
din kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. Bu benzetme gıybetin
ne kadar kötü olduğunu vurgulamaktadır. Ayetti kerimede ‘ Ey
iman edenler zannın bir çoğundan kaçının çünkü bazı zan
günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, kimse kimseyi
çekiştirmesin, hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten
hoşlanır. İşte bundan tiksindiniz değil mi? Allah’dan korkun
şüphesiz ki Allah Tevvab’dır, Rahimdir.
ADI SOYADI: EMİNE ACARAKÇAY
ÖĞRENCİ
NO: 11070004
BÖLÜM:
YDÖ1
Mekke döneminde ahiret gibi temel
inanç konuları işlenmiş, ibadet ve ahlakla ilgili esaslar
anlatılmıştır. Bu dönemde Hz. Peygamber’in (s.a.v) daveti,
her şeyden önce inancı, putperestlikten, şirkten, ahreti inkârdan
temizleme noktasına odaklanmıştır. Bu esasların kabulüne zemin
hazırlamak, insanların gönül rızası ile inanmasını sağlamak
için de aklın kabul edebileceği gerçekler dile getirilmiş
insanın ve evrenin yaratılışında ki düzenle ilgili deliller
ortaya koyulmuştur. Ayın ve güneşin belirlenen bir ölçü
yörüngesinde akıp gittikleri bunların aralarında ki denge ve
düzen den sıkça bahsedilmiştir. Mekke döneminde bir çok ayetin
inançla ilgili hususlar üzerinde yoğunlaşması tabidir. Çünkü
Hz. Peygamber putlara tapan, öldükten sonra dirilmeye ve risalete
inanmayan bir topluma peygamber olarak gönderilmiştir
İslam’ın Medine döneminde Hz.
Peygamber insanların kötü sözlerle anılmasını, bir kimsenin
gıyabında kusurlarının anlatılmasını ve insanın elinde
olmayan kendi kusurları hakkında konuşulması yasaklanmıştır.
Çünkü bu tür davranışlar insan onurunu rencide edip
zedelemekte, toplumda dargınlık ve düşmanlıkların ortaya
çıkmasına sebep olmaktadır. Gıybet; Kuran- Kerim de ölmüş bir
din kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. Bu benzetme gıybetin
ne kadar kötü olduğunu vurgulamaktadır. Ayetti kerimede ‘ Ey
iman edenler zannın bir çoğundan kaçının çünkü bazı zan
günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, kimse kimseyi
çekiştirmesin, hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten
hoşlanır. İşte bundan tiksindiniz değil mi? Allah’dan korkun
şüphesiz ki Allah Tevvab’dır, Rahimdir.
BETÜL ELİBOL 12070151 Mekki sureler tevhid düşüncesiden bahsetmekle beraber,körü körüne bağlanmanın da yanlış olacağını ve dolayısıyla bu durumda olanlara ibret verici misallerle onları uyarmaktadır.''Geçmişten ibre alma'' Mekki ayetlerin üzerinde durduğu bir konudur. Mekki ayetler tebliğde buluacak şahsın nasıl davranması gerektiğini ,onların bu daveti sadece tebliğ etmek için yaptıklarını yoksa bu dünyada menfaat için değil karşılığını sadece Allahdan beklediklerini de anlatmaktadır. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 TEĞABÜN SURESİ:HAK TEALA ALİMDİR.BİLGİSİNİN SINIRI YOKTUR.TAŞIDIĞIM SORUMLULUK BİLİNCİNİ DOĞRU İDRAK ETMELİYİM.HER AN DÜŞÜNMEM GEREKEN GERÇEKLERDEN BİRİ DE RABBİMİN YARATIŞINDAKİ KUSURSUZLUĞUDUR. BAKARA SURESİ:RABBİM ÖVÜLMEYE LAYIK YEGANE VARLIKTIR.MİRACIN ÖZEL HEDİYELERİNDEN OLAN 285.VE 286. AYETLERİYLE ,AYETLERİN KÜRSÜSÜNE LAYIK GÖRDÜĞÜ 255.AYETİYLE KENDİSİNE NASIL BİR KUL OLMAM GEREKTİĞİNİ BANA ÖĞRETİYOR. ENFAL SURESİ:İMAN GİBİ BİR NİMETE ERDİRİLMİŞ OLMAK BENİ RABBİM KATINDA DEĞERLİ KILACAKTIR.DOĞRU OLANI YANLIŞ OLANDAN AYIRABİLME DEĞERİNİ TAŞIMAMI İSTİYOR RAHMAN. HADİD SURESİ:RAHMANIN BİR OLDUĞUNA İMAN EDEN BEN ADALETTEN AYIRMAMALIYIM.HAYIRDA YARIŞANLARDAN OLMAK KAZANDIĞIM BİR DEĞER OLMALIDIR. NUR SURESİ:RABBİMİN KOYDUĞU AHLAKİ KURALLARA HARFİYEN UYMAK VE BÜTÜN BUNLARI ANLATMAK VAZİFEMDİR. AL-İ İMRAN SURESİ:İMANIMDA ARTIRACAĞIM KAZANÇLARIM RABBİME SUNABİLECEĞİM EN ÖNEMLİ DEĞERLERİM OLACAKTIR.İMRAN AİLESİNİN DE HAYATIMA AKITACAĞI DEĞERLER BU HAYATTAKİ YOLCULUĞUMU AYDINLATACAKTIR. SAF SURESİ:KULLUK BİLİNCİM ŞU OLMALIDIR.SÖYLEMLERİM AMELLERİMLE BERABER OLMALIDIR.EFENDİMİZ(SAV)İN İSMİNİN MÜJDELENDİĞİ BU SURE ASIL CİHADIN CAN ORTAYA KONULARAK YAPILAN OLDUĞUNU BANA ÖĞRETMEKTEDİR. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 CUMA SURESİ:EN ÖZEL MÜREBBİ OLAN RAHMAN BEN KULUNU ÖNEMLİ BİR EĞİTİME SURE-İ CELİLESİNDE TABİ TUTUYOR.RABBİMİN KULU OLDUĞUMU O ŞEREFLİ GÜNDE DAHA FAZLA İDRAK ETMEM İÇİN DÜNYEVİLİKLERİ BİR KENARA KOYMALI VE RABBİMİ ZİKRE HER ŞEYDEN DAHA ÇOK ÖNCELİK VERMELİYİM. BEYYİNE SURESİ:BEYAN EDİLEN HAKİKATİ EN GÜZEL ŞEKİLDE OKUMALIYIM.İMAN VE BU İMANLA UYUMLU AMELLER YİNE BANA HATIRLATILIYOR Kİ ÖNEMLİ OLAN DA BUDUR. HAŞR SURESİ:O GÜNE İMAN EDERİM Kİ;RAHMAN KENDİSİNE İMAN EDEN VE İMANIYLA UYUMLU AMELLER ORTAYA KOYANLARI ASLA MAĞDUR ETMEYECEKTİR. MÜNAFIKUN :RABBİMİZ KATINDA BİZİ DEĞERLİ KILAN AMELLERİMİZ OLACAKSA,BUGÜNDEN BENDEN İSTENENİN NE OLDUĞUNA KELAMULLAH ÇİZGİSİNDEN BAKMALIYIM.KİMLERDEN OLMALI VE KİMLERDEN OLMAMALIYIM? OLUMSUZ DAVRANIŞ ORTAYA KOYANLARDAN OLMAMAK,RABBİMİN BAKTIĞINDA :İŞTE BUDUR YARATTIĞIM KULUMDA OLMASI GEREKEN AMEL ,DEDİĞİ BİR KUL OLMAKTIR MURADIM... VELHAMDÜLİLLAH.... Mekki sureler de daha çok Allah'a iman üzerinde durulmuş, Peygamber Efendimiz'in doğru yolda olduğu anlatılmıştır. Bu ayetler de müthiş bir eğitim metodu vardır. İnsanları bir yandan korkuturken diğer yandan müjdeleyici, sevindirici ve ümitlendirici bir metod işlenmiştir. İnsanlara bol bol öğütler verilmiş, geçmişten ders almaları söylenmiştir. Bizde Allah'ın öğütlerini dinleyip, geçmişte yaşananlardan ders almalıyız. BETÜL ELİBOL 12070151 Mekke dönemindeki surelerdeki amaç kalpleri İslama ısındırmaktı.Medeni surelerde ise kalpleri İslama ısınan insanları cihada davet,ibadetler hakkında bilgi verme,emir ve yasakların daha açık bi şekilde belirtildiğini görmekteyiz.Farzlara ve ahkama yönelik ayetler bu dönemde inmiştir.Bu dönemde ahlaki,hukuki ve diğer toplumsal meselerle ilgili ayetler inmiştir. BETÜL ELİBOL 12070151 Hayat boyu daima ilim talep etmeli ve aldığım bu ilim doğrultusunda hayatıma yön vermeliyim.Kurana aslında ne kadar yabancı olduğumu farkettim.Dil ile Müslğmanım demek kolay ama önemli olan davranışlarımla Müslüman olduğumu kanıtlamaktır.Müslümanlık bilincim daha da kuvvetlendi. BETÜL ELİBOL 12070151 Öncelikle hayata daha ciddi bakmaya başladım.Hayata gönderiliş gayemi ve bu gaye doğrultusunda neler yapabileceğim konusunda daha geniş düşünmeye başladım.Hayata olan bakış açımda yeni ve manalı bir pencere daha eklendi ve ben hayatımda ilk defa bi konu üzerinde bu kadar ciddi ve uzun süre düşünüp hayatıma aksettirmeye çalıştım.Vesile olduğunuz için teşekkürler... BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 NİSA SURESİ:RABBİM BENİ EMNİYETE LAYIK GÖRMÜŞTÜR.HAK YOLUNDA HAKKIYLA ÇALIŞMAM İSTENMEKTEDİR.BUNU BAŞARIŞIM KULLUK YOLUNDAKİ ÖDÜLÜM OLACAKTIR. MÜCADELE SURESİ:RAHMAN'IN NAKIŞ NAKIŞ İŞLEDİĞİ KALBİMİ HER ZAMAN DOĞRU VE GÜZEL OLAN ŞEYLERLE MUHATAP ETMELİYİM.ÇÜNKÜ O DA BANA EMANET EDİLENLERDENDİR. AHZAB SURESİ:İSLAMIN İNSANİ DAVRANIŞLARA VERDİĞİ DEĞERLERİ BİRER BİRER GÖZLEMLEDİĞİM SURE ,DOĞRU OLANI NASIL BULABİLECEĞİM KONUSUNDA BENİ İNŞA EDİYOR. TALAK SURESİ:BİREYSEL GİBİ GÖRÜNEN; FAKAT HER YÖNÜYLE TOPLUMSAL BİR KONUYU VAHYEDEN MEVLAM,BU HUSUSTA TAMİR EDİLMESİ GEREKEN DEĞERLERİN NELER OLDUĞUNU BANA BİLDİRİYOR. MAİDE SURESİ:KULLUĞUMUN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRİRKEN OLUMSUZ TÜM TAVIRLARDAN UZAK DURMAYI BAŞARMALIYIM. MÜMTEHINE SURESİ:BANA EN YAKIN DOST RABBİMDİR.BENİ KENDİSİNİN DOSTLUĞUYLA ŞEREFLENDİREN RABBİM ,İLETİŞİM İÇİNDE OLMAM GEREKENLERİ DE BANA KELAMINDA TANITIYOR. FETİH SURESİ:RABBİM FETHE HAZIRLAMIŞTIR YÜREĞİMİ.MÜMİN KARDEŞİMİN KALBİNİ FETHETMEKTE GİZLİDİR RABBİMİN FETHİ...BU DEĞERİ TAŞIYABİLİYORSAM MEKKE'NİN FETHİNİ DOĞRU OKUYORUM DEMEKTİR. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 NASR SURESİ:ASIL KAZANCIM ERDEM DOLU BİR ÖMÜR,HAK YOLUNDA HARCADIĞIM NEFES,YÜREKLERİNİ RAHMANIN RAHMETİYLE KAZANDIĞIM DİN KARDEŞLERİM...... İŞTE O ZAMAN RABBİM BANA FETİHLER İHSAN EDECEKTİR.ÖYLE BİR ANDA DA ÖNCESİNDE DE BANA DÜŞEN RABBİMİ ÖVEREK TESBİH ETMEKTİR. HUCURAT SURESİ:RABBİM DEĞERLER EĞİTİMİNDEN GEÇİRİYOR BİZ KULLARINI.DİN KARDEŞİM KİMDİR,HANGİ CİHETTEN ONA YAKLAŞMALI VE DOĞRU OLAN DEĞERLERİ NASIL ONUN DA KAZANMASINI SAĞLAMALIYIM? İŞTE EN ÖZEL MÜREBBİ OLAN RABBİMDİR TÜM BUNLARI ÖĞRETEN. TAHRİM SURESİ:BEN VE DİN KARDEŞLERİME ASLİ ÖRNEK OLAN HZ.RASULÜN ÖRNEKLİĞİ İLE HAYATIMI İNŞAYA DAVET OLUNDUĞUM BU SURE;RABBİMİN MERHAMETİNİ DİLEMEM NOKTASINDA YE'SE (ÜMİTSİZLİĞE) KAPILMADAN RAHAT BİR ŞEKİLDE YOL ALMAMI BANA ÖĞRETİYOR. TEVBE SURESİ:RAHMAN'IN KENDİ ADINI ANMADAN SUREYE BAŞLAMASINI ÇOK İYİ DÜŞÜNMELİYİM!GENEL YORUMLAR ÇERÇEVESİNDE BİLMELİYİM Kİ RAHMAN ANCAK KENDİNE İMAN EDEN VE İMANIYLA UYUMLU AMELLER ORTAYA KOYANLARI ÖDÜLLENDİRECEKTİR...VELHAMDÜLİLLAH.... Kuranı okuyoruz mealini de okuyoruz ama üzerinde böyle yoğun düşünmüyoruz.. Bunun eksikliğini farkettim ve tefekkür ettikçe daha da derinleşen nice manaları olduğunu anladım. Evrensel mesajı geçmiş ile birlikte düşündüm. Esbabı nuzülün önemini öğrenerek anladım. Başkalarının nazarından bakıldığında Kuranın bize ne çok mesajı olduğunu düşündüm. Farklı bakış açıları keşfettim bu benim bakış açımı genişletti. Düşünüp daha iyi idrak etmeme yol açtı. Gönlümde olgunlaştıktan sonra hayatıma yansıtmaya başladım inşallah tam anlamıyla yansıtabilirim.. Mekki surelerde genel olarak şunu gördüm; O dönemin insanlarında olan batıl inanışların tamamı red edilerek bir olan ilaha ALLAHA iman etmeye çağrılmış. Evreni yaratanın ve sahibinin sadece doğmamış ve doğrulmamış olan Allah olduğu bildirilmiş. Hz. Muhammed(sav) in Allahın kulu ve elçisi olduğu insanlara bildirilmiştir. Tüm insanların buna iman etmesi gerektiği buyrulmuş. Cennet ve cehennem anlatılarak insana bu dünyada yaptığı işlerden dolayı hesaba çekileceği ve dönüşün yalnızca Allaha olacağı bildirilmiştir. Önceki kavimler ve bu kavimlerin peygamberlerine vahiy edilene riayet etmemeleri sebebiyle helaka uğrayışları anlatılarak insan kesin bir dille uyarılmıştır. Mekke sureleri peygamber efendimiz (sav) hayatıyla beraber okuyunca gördüm ki olayların tamamı birbiriyle ilintili ve tamamlayıcı niteliktedir. Bazen surelerde anlamadığım bana eksik gibi görünen noktaları rasullullah (sav) hayatında buldum.Kuranı Kerimin hidayet kaynağı olarak gönderildiğini mekki sureleri okuyunca bir kere daha anladım. RAHMAN VE RAHİM ALLAH ADIYLA NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 RAHMAN SURESİ:Rabbim yarattığı her varlığa bir şekil vermiştir.bunları yalanlamaktan da beni alıkoymaktadır.ikramlarının bir sonu olmayan rabbimin şanı yücedir. FATIR SURESİ:intizamın yegane sahibi allahtır.benden istenen iman edişim ve imanımla uyumlu ameller sergileyişimdir. Meryem suresi:varlıkların devamiyetini sağlayan allahtır.onun için hiçbir şey zor değildir.hz. İsa'nın yaratılışının hikmetini doğru okuyabilmeliyim. TAHA:Kul bir iş ile sorumlu tutulduğunda ona o sorumluluğu vereni tefekkür etmeli ve ona sığınmalıdır.zorlukların üstesinden ancak böyle gelebilir.hz.musanın kızılenizden geçerken duyduğu güveni ben de rabbimin nasib ettiği amellerimde duymalıyım. HAKKA:ahiret inancımı kuvvetli bir şekilde tutmam ve bu kuvveti bana veren rabbime şükretmem gerektiğini öğreniyorum. MEARİC:namazlarımda yakalayabildiğim huşu ile rabbimin nasib ettiklerini paylaşımcı bir ruh hali içinde bulunarak diğerlerinden farklı olacağımdır. NEBE:ömrüm yarın için ne hazırladığımı bilmemle değerlenecektir.bilinçli bir hareket tarzı beni ve ahiretimi en güzel şekilde inşaya vesile olacaktır. NAZİAT:kainat pınarına en doğru bir akışla bırakıldığım bu süreçte hayra davet edenlerden biri de ben olmalıyım. İNFİTAR:en özel mürebbi o'dur.yaratışındaki terkibi yalnız o bilmiş ve ben kulunun yaptığım tüm amellerime şahit iki de değerli yazıcı ile beni nasiplendirmiştir. VAKI'A:başarılı bir kulluk süreci yaşamayı murad edinen ben ,kimin lütuflarıyla lutuflandığımı bilmeliyim.bir amel icra edeceksem bunu rabbim adına yapmalıyım. RAHMAN VE RAHHİM ALLAH ADIYLA NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 ŞUARA SURESİ:rahmanın ibret olarak sunduklarına bakmalı ve bu şuurla hayatımı idame etmeliyim.ecrimi tayin yalnız Allah'a mahsustur. İNŞİKAK:Murakabe-i ilahiden haberdar olunan ben irad edeceğim amellerimde dikkatli olmalıyım. NEML:Rahman kullarının ihtiyaçlarını en iyi bilendir.kıyamet gününde kazançlı çıkanlardan olmak istiyorsam geçmiş kavimlerin yaşadıklarından dersler çıkarmalıyım. KAMER:doğrusu bu kuran ben ve benim gibi inanlar ders alabilsin diye kolaylaştırıldı.Ne güzeldir rahmanın kudret kalemiyle kayıt altına alınışım ve onun murakabesiyle haberdar edilişim. SAD: yaratılan her şeyde bir hikmet barınmaktadır.imanımı yaratılışımdaki safiyetle birlikte koruyabilmeliyim. ARAF:Rahmana olan ilticamda önemli olan şeyler var ki öncelikle acziyetimi bilmeliyim.erdemli davranışlarımdır beni onurlandıran. SECDE:iman ve ona uygun değerler üretilmektir rabbimin benden istediği.rabbimin rehberliği ile doğruya ulaşmayı murad etmek ne kadar özel ve güzeldir....... RAD:basiret sahibi olmak çok özel bir meziyettir.rahmanın yarattıkları üzre sorumluluk bilinci ile hareket edebilmek de o denli önemlidir. TUR:Kulluk, içinde barındırdığı sorumlu olma bilinci ile kayda değerdir.hiç kimse kuranın bir benzerini getirmeye güç yetiremeyecektir. MÜLK:varlık şuuru ile hareket ettiğimde varlığımı borçlu olduğum kudretin rabbim olduğunu hissediyorum.mülkün sahibi her haliyle odur. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM 61.-70.SURELER NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 ĞAŞİYE SURESİ:İnsan ismiyle bilinendir ki unutmaya meyillidir.işte rabbim kulunu tüm unutmalarında ikaz ediyor ve bana kendini hatırlatıyor. KEHF SURESİ:bu sureyle muhatab alınan ben hakiki iman ediş ve sergilenecek asıl erdemli duruşun ne olması gerektiğini öğreniyorum.ashab-ı kehf bunu başardı. CİN SURESİ:TEVHİD ile tefekküre davet edilen ben her şeyin üzerinde yegane gücün HZ.ALLAH olduğunu idrake davet olunuyorum. NUH:ilahi daveti elçisi hz.nuh ile yapan Allah insanlığa şunu öğretiyor ki;varlığınızı ancak ve ancak ben elimde tutmaktayım size hayatınızı ancak ben yeniden bahşedebilirim. İBRAHİM:rabbimin nimetlerini üzerimde artırışı ancak ve ancak ona olan şükrümde saklıdır.hakiki teslimiyeti bana hz.ibrahim ve ailesinden yolaçıkarak öğreten rabbime şükürler olsun. SAFFAT :Varlık hazinesine kazandırıldığım günlerde bana verilen değerleri layık oldukları şekilde korumakla emrolundum.o nezahati ve safiyeti tüm amellerimde gözetmeliyim. KASAS:rahmanın rahmetini anlatmakla mükellef kılınanlardan biri olan ben,davetimde bana düşenin yalnızca anlatmak ve uygulamak olduğunu, hidayetinse rabbim katında olduğunu unutmamalıyım. İSRA:ne kutlu demdir isra...özüyle rabbimin varlığını idrake davet olunduğum sure,bana bahşedilen hayatımın anlamlı,erdemli amellerle zinet kazandığında kazançlı olacağımı öğretiyor. YUNUS:Allah'ın varlık alemine serdiği nimetleri ibret nazarı ile incelemeliyim.rabbimin dilemesi ile bir başkasının dilemesi asla bir değildir. HUD:Emrolunduğumuz gibi dostdoğru olmayı başarmak kazanmam gereken değerlerin başını çekmektedir.kulum ve doğruyu söylemeli,yaşamalı,söyletmeliyim.kazançlı çıkmanın bir yolu da bu değil midir? Kuranı kerimi baştan sona nuzul sırasına göre siyerle beraber okumak bana; Hayatımın amacını kavramama neden oldu. Kuranı kerim hayatımdaki bircok yanlışları gözüme gözüme gösterdi bunları düzeltebilmek için yardım isteyecegim gücün yalnızca Allah olduğunu kavradım. Geçen zamanı geri getiremeyecek olduğumu hissetmeme ve ecelimin her an gelebileğinin farkına varmama neden oldu. Hayatımda bunları kuranı kerimle farketmeme sebep olduğu için hocama teşekkürü bir borç bilir ve saygılarımı iletirim. HAYDİ SELAMUNALEYKÜM... FUSSILET SURESİ:
Kur’an-ı erimin yüce Rabbimiz tarafından indirildiği belirtilmiş, iman, Mekke
putperestlerin iman bakımından konumu, peygamber, Kur’an ve İslam
hakkındaki inkarları, inatları ve baskıları; bu davranışlarıyla hak
ettiklerini bulacakları belirtilmiştir. Eski kavimlerden örnekler verilmiş ve
ibret alınılması istenmiştir. Dürüstlük, hoşgörü ve Allah’ a imanın
gerektirdiği ahlaki davranışlar belirtilmiştir. ŞÛRÂ SURESİ: Genellikle bu surede Peygamberimize vahiylerin
Rabbimiz tarafından gönderildiği, diğer peygamberlerle benzerliklerin olduğu
çünkü kökenin aslında aynı olduğu belirtilmiştir. Şirk koşanların sonu, iman
edip erdemli davrananların sonu belirtilmiş. Peygamberimize de güç ve teselli
verilerek ümidinin kırılmaması istenmiştir. Vahiyler insan için hayati önem
taşır çünkü insan doğru yolu ancak böyle bulabilir. ZUHRUF SURESİ, DUHAN SURESİ, CASİYE SURESİ, AHKÂF SURESİ: Bu
surelerde Kur’an-ı Kerim’in mucize olarak inmesinden ve Peygamberimizin, gerçek
peygamber, dinimizin de hak din olduğundan bahsedilmiştir. Duhan suresinde
dikkat edilen şey aynı harflerle başlayan surelerinde konusunun aynı olduğudur.
ZARİYAT SURESİ: Bu surede öldükten sonra dirilme, Rabbimizin
kudreti, Peygamberimizin sıkıntılara karşı nasıl bir tavır takınması gerektiği,
nasıl tebliğde bulunması gerektiği açıklanmıştır. GÂŞİYE SURESİ: Bu surede cennete gidenlerle cehenneme
gidenlerin durumu gösterilmekte, Peygamberimizin nasıl tebliğ edeceği hakkında
bilgiler verilmekte, Rabbimizin varlığı hakkında deliller sunulmaktadır. KEHF SURESİ: Bu surede öncelikle Allah’a çocuk
yakıştıranların sonu belirtilmekte, ne kadar yanlış bir şey olduğu açıklanmakta,
sonrasında ise kehf olayından bahsedilmektedir. NAHL SURESİ: Bu surede uluhiyyet, vahiy, dirilme, hesap
günü, Rabbimizin bize nasip ettiği nimetler, Rabbimizin kudreti, nimetlere
şükür, adalet, ihsan, sözünde durma, doğru söz, yemin, haram, helal, tövbeden
bahsedilmekte, ayrıca peygamberimize adaletli ve sabırlı olması söylenmiştir. NUH SURESİ: Bu surede Hz. Nuh ve hayatı inkarcılara karşı
verdiği mücadele anlatılmaktadır. İBRAHİM SURESİ, MÜLK SURESİ: Bu surelerde Allah’ın birliği,
kudreti, vahiy, peygamberler, dirilme, sorgulama; bu konularda deliller, inkar
edenlerin ve inkarcılığa sebep olanların kınanması, Hz. Musa, peygambere kötü
davrananların çektiği sıkıntılar, inanan ile inanmayanların ahiretteki
sonları,, Rabbimize güvenme, itaat etme gibi konular açıklanmıştır. Hz.
İbrahimin duasından bahsedilmekte bu sureye de o yüzden bu ad verilmiştir. ENBİYÂ SURESİ, HÂKKA SURESİ, MEÂRİC SURESİ, NEBE SURESİ,
NAZİ’AT SURESİ, İNFİTAR SURESİ, İNŞİKÂK SURESİ: Bu surelerde Allah’ın birliği,
ortak, eş ve çocuk koşulamayacağı, vahiy peygamberlik, kıyamet, dirilme, hesap,
İslam’ın temel inançları, ölüm, hayat,
önceki kavimlerden bahsedilmektedir. Ad, Semud, Lut, Firavun, Nuh
kavimlerinden bahsedilmektedir. Cömertlik ve cimrilik konuları işlenmektedir.
Meleklerden de bahsedilmiştir. MÜ’MİNUN SURESİ, SECDE SURESİ: Bu surelerde inananlardan,
Hz. Nuh, Hz. Musa ve Hz. Harun’dan, mü’minlerde, onlara verilen mükafatlardan,
inanan ile inanmayanların sonlarındaki farklardan bahsedilmektedir. Sure; dua
ile son bulmaktadır. TÛR SURESİ: Bu surede hesap gününün kaçınılmaz olmasından,
inkarcıların ahiret hayatlarından, inananlardan bahsedilmekte, Peygamberimizin
gerçek peygamber olduğuyla ilgili deliller verilmektedir. 12070011 Kalem suresinin tevhit esasları yanında şu üç ana konuyu ele aldığını gördüm: Öncelikle Kur'an-ı Kerim'in mealini okumama vesile olan hocama teşekkür ederim.Ben bu derste farklı bir metodla karşılaştım, bu zamana kadar ezber üzerine devam eden öğrencilik hayatımda yoruma dayalı bir dersti Kuranın ana konuları.Yorum konusunda pek başarılı olamasam da bu dersin bana kazandırdıklarını göz ardı edemem.Hayatın anlamını, Kur'an'ı hayatıma nasıl geçirebileceğimi, okuduğum meal sayesinde Rabbimin benden istediklerini hatırlayıp daha bir çok konuyu öğrenmiş oldum. Bismillahirrahmanirrahim Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu. Varlığının başlangıcı ve sonu olmayan, zatında ve
sıfatlarında eşi ve benzeri bulunmayan; kâinatın Halık’ı, Âlemlerin Rabbi,
dilek makamının en yücesi, ümit makamının en keremlisi, merhametlilerin en
merhametlisi olan Allah-ü Zü’l-Celal-i ve’l-Kemal Hazretlerine, onun sevdiği ve
beğendiği şekilde bitmez ve tükenmez hamdü senalar olsun. Bütün kâinat Zat-ı Ahmedisi ve Nur-u Muhammedisi şerefine
yaratılan, Allah-ü Teâlâ’nın yüce Resulü ve biricik Habibi, Rububiyet esrarının
emini, ahlak-ı hamidenin ve eşsiz faziletlerin membaı, dünya ve ahirette en
büyük rehberimiz, en güzel numunemiz, Peygamber Efendimize, onun diğer Peygamber
kardeşlerine; hepsinin Al veAshab-ı Kiramına etabına, ihsan duygusuyla kıyamete
kadar onlara tabi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salat-u
selam olsun. Allah-u Azimüşşan insanı bir alaktan yarattı. Ona her şeyi
verdi. Akıl, vicdan, düşünce, kalp, sevgi her şeyi bahşetti. Ama bunların
yanında nefsi de verdi. İşte insanoğlunun imtihanı burada başladı. İnsan
Allah-u Teâlâ’nın verdiği nefse uyarak hayvanlardan daha aşağıda mı yoksa yine
Allah-u Teâlâ’nın verdiği akılla meleklerden bile üstün konumda mı olacak; işte
bunu insan Rabbine kulluk vazifesi ile belirleyecek. Bu mevzuda insan nasıl
oluyor da bir damladan meydana geldiğini unutup (haşa) kendisini her şeyin
sahibiymiş gibi atfedip, günlük hayatında çoğu zaman Rabbini, Yaradanı’nı unutuyor?
Nasıl oluyor da namaz kılarken Rabbimizin huzurunda olduğumuzu unutuyoruz? Bu
dünya hayatının sonu nedir diye hiç düşünmüyoruz. Ahiret yolculuğuna çıkacağız
diyoruz, azık hazırlamıyoruz. Sorgu-sual-hesab var diyoruz, yediğimize
içtiğimize, fiillerimize dikkat etmiyor, imanımızı, itikadımıza masiva
karıştırmamaya dikkat etmiyoruz. Önümüzde bir önder, bir lider var; onunla
hayatımızı güzelleştireceğimize, onu örnek alacağımıza, her tarafı kötülük
sarılmış günümüz bazı kötü insanları örnek alıyoruz. En azından Rabbimizin bize
lütfettiği akıl nimetiyle kendimizi, inancımızı koruma altına alabiliriz. Hz.
İbrahim (a.s.)’da olduğu gibi insan, düşünerek de Hakk’a ulaşabilir. Yaptığı
veya yapacağı ibadetlerin boşa olmadığını, Allah-u Azimüşşanın bunlara ihtiyacı
olmadığını, aksine bizim şiddetle ibadete ihtiyacımız olduğunu aklıyla
kavrayabilir. Yani; insan, Allah’ın nurundan bir nurdur. Her daim Rabbine
muhtaçtır. İnsan, aciz bir varlıktır. Bunu ibadetleri ve Allah’ın yarattığı
nebatat da, mahlûkatta her şeyde görür ve hisseder. Sadece yaşadığımız dünya
değil, bütün bir kâinatın var olduğunu görür. Var olan her şeyde Allah’ın
“HABİBİM” dediği Resul-i Ekrem(s.a.v.)’in şerefine yaratılmıştır. Bu bağlamda
nefsini bilen kul, Rabbini de bilir. En azından kendime söylüyorum: 1)Bir tek Rabbim var, o da Allah-u Azimüşşan 2)Peygamberim Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) 3)Dinim İslam ve Kıblem Kâbe Bu sayede insan ne cenneti ne de cehennemi ister, Allah’ın
rızası yeter. Böyle bir insan takva sahibidir. Allah’ın hoşnut olmayacağı bir
iş yapmaktan çekinir. Allah’ın ahirette vereceği nimetlerden dolayı dünya
insana zindan gibidir. Ahiret ise saraydır. Rabbimde bizleri rızasını kazanan
kullardan eyler inşallah. Dualarda bulunmak temennisiyle… Bismillahirrahmanirrahim Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu. Varlığının başlangıcı ve sonu olmayan, zatında ve
sıfatlarında eşi ve benzeri bulunmayan; kâinatın Halık’ı, Âlemlerin Rabbi,
dilek makamının en yücesi, ümit makamının en keremlisi, merhametlilerin en
merhametlisi olan Allah-ü Zü’l-Celal-i ve’l-Kemal Hazretlerine, onun sevdiği ve
beğendiği şekilde bitmez ve tükenmez hamdü senalar olsun. Bütün kâinat Zat-ı Ahmedisi ve Nur-u Muhammedisi şerefine
yaratılan, Allah-ü Teâlâ’nın yüce Resulü ve biricik Habibi, Rububiyet esrarının
emini, ahlak-ı hamidenin ve eşsiz faziletlerin membaı, dünya ve ahirette en
büyük rehberimiz, en güzel numunemiz, Peygamber Efendimize, onun diğer Peygamber
kardeşlerine; hepsinin Al ve Ashab-ı Kiramına etabına, ihsan duygusuyla
kıyamete kadar onlara tabi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar
salat-u selam olsun. Şu bir gerçek ki; eşref-i mahlûkat olan insanın, insanın
yaşadığı kâinatın, kâinat içindeki kâinatın, görünür görünmez bütün mahlûkatın yegâne
Halıkı Allah-u Teâlâ Hazretleridir ki; O (c.c.) tektir, doğmamış ve
doğrulmamıştır. Bizim Biricik Mevla’mızdır. Rabbimiz bizleri yarattı, fakat mal-mülk biriktirme, nefsine
uymak, riyakâr ya da insan suretinde iken hayvanlaşmak için değil; kendisine
hakkıyla kulluk etmemiz için yarattı. İnsan yaratılış bakımından melek ile
şeytan arasındadır. İnsan ya Rabbine kulluk ederek, Yaradanı’nın şanını
yücelterek, gerçek maşukunu bilerek, ibadet ederek melekleşir ya da düşmanı
olan nefsine uyup zalim olarak sadece içinde yaşadığı dünyanın var olduğunu
sanarak orada hayvanlaşır. Bu insanın elindedir. Eğer insan kendisini Rabbinden
bir parça olarak görürse hayatını da ona göre şekillendirir. İnancını hayatına
değil, hayatını, inancına uydurur. Rabbimiz, bizi balçıktan yarattı. O balçığa nurundan üfledi.
Bu yüzden insan Allah’ın nurundan bir nurdur. Bundan dolayı insan eşref-i mahlûkattır.
Kendisine secde edelim diye Rabbimiz bizi seçti. O ne yüce bir Rabb’dır ki,
insan ne hata yaparsa yapsın, hangi günahı işlerse işlesin tevbe edildiğinde
hemen affedendir. Buna rağmen günahında ısrarcı olanı da gerçeği bildiği halde
hatasından dönmeyeni de kalbinde zerre miktarı iman olsa dahi cennetine idhal
ettireceğini buyuruyor. Rabbimize iman hususunda ne yapmalıyız, nasıl davranmalıyız,
bunun için ne gerekli? İşte bunların cevabı Kur’an-ı Hâkim’de mevcuttur. Eğer
insan Rabbinin Kitabını okuyup, hayatına tatbik ederse daha ölmeden yaşamını
cennete çevirir ALLAH’IN İZNİYLE. Çünkü Kur’an-ı Azimüşşan’ı rehber edinen asla
zarara uğramaz, çünkü o hidayet rehberidir, hayat düsturudur. Kur’an-ı Hâkim’de
denmiyor mu insanlarla iyi geçinin, yumuşak söz söyleyin, tartıda yanılmayın…
İnsan, Rabbinin sözünü tutarsa ruhu saf ve pak bir şekilde Rabbinin huzuruna
varacaktır. Çünkü Rabbimiz, kulunun ziyanda olmasını istemez. Eğer isteseydi
bir iyiliğe 10 sevab vermez, kalbinde zerre imanı bulunanı cennete koymazdı.
Bundan dolayı insan Rabbini iyi tanımalı, çünkü nefsini bilen Rabbini bilir. İnsanoğlu çok nankördür. Bu aynen Kur’an-ı Kerim’de
geçmektedir. Çünkü Rabbinin nimetlerini inkâr edenler olmuştur. Bu nasıl bir
anlayıştır ki; bir parmağını bile kendi kendine kımıldatmaktan aciz kalan insan
nasıl olur da kâinatın Yaratıcısını inkâr eder. Bu insan, insan değildir. Akıl
nimetini kullanamamıştır. Hakikatten habersizdir. Böyle bir insan Kur’an-ı
Azimüşşanı okuyup hayatına tatbik ederse Rabbini hakkıyla tanırsa, hayatını
sadece ve sadece Yaradanı’na adarsa o zaman asıl nimete kavuşmuştur. Çünkü
bereketin kaynağı Yüce Rabbimizin kutlu hitabındadır. Rabbimizin yarattığı kullar arasında sadece inkâr edenler
değil, iyiliği emreden, salih amel işleyen kulları da vardır. İşte bu kullar
Allah’ın hitabına mazhar olmuş kimselerdir ki, Allah yolundadırlar. Neyi ne
için yaptıklarını ümit ile korku arasında iyi bilmektedirler. Bu yol bazen
Ehlullah’a bazen Mukarrebun’a doğru gitmektedir. Zaten aslolan fıtratta
verileni yaratılış hikmetine uygun kullanmaktır. Sözlerimin arasında Prof. Dr.
Muhammed Ali Haşimi’den bir alıntıya yer vermek istiyorum. “İslam’ın Müslümanlardan istediği ile Müslümanların
kendileri için istedikleri arasında çok büyük farklar var. Akidesi sağlam,
inlerine bağlı, kalpleri arınmış nefisleri yücelerek gayrete gelen ve ihlas ile
dinlerine yönelip dinlerini öz kaynağından alan ve böylece her gün o yüce dinin
parlak hidayeti ile yeniden kuvvet bulan Müslümanlar bunun dışındadır pek
tabii… İnsanın insanlığını sürdürebilmesi ve Allah’ın ona bu
hayatta verdiği büyük görevi yerine getirebilmesi için hidayet, terbiye ve
ahlaka olan ihtiyacın ne kadar büyük olduğu görülür. Allah-u Teâlâ bu dini yedi kat semadan, insan aklı onun
tartışmalarıyla uğraşsın, tilavetiyle de teberrük edilen ve manası bilinmeyen
mukaddes bir kelam olarak kalsın diye indirmemiştir. Allah, bu dini fert
hayatını, aile hayatını düzenlesin, toplum hayatında tezahür etsin, insanların
yolunu aydınlatsın ve zulmetten nura çıkarsın diye indirmiştir. … Bu hidayet gölgesinde yaşarken hayat güzelleşir ve insanlar
mutlu olur. Bu olgun hayata doğru atılan adımların ilki, İslam’ın kendinde
canlandığı ihlaslı bireyler oluşturmaktır. … Resulullah (s.a.v.)’in davetin başlangıcında yaptığı da
buydu. Zira İslam yolunda attığı ilk adım İslam’ın şahıslarında canlandığı
adamlar yetiştirmek olmuştur. Onlar, yani sahabe, yeryüzünde yürüyen Mushaf
olmuşlardı. Dünyanın dört bir köşesine dağıldılar. İnsanlar onları beşeriyetin
eşsiz numuneleri aynı zamanda eşsiz hayat programının da temsilcileri olarak
gördüler. Bu eşsiz metodu ihlaslı mümin fertlerde tecessüm etmiş olarak görünce
de bölük bölük Allah’ın dinine girmeye başladılar… Beşeriyet, insani değerlerin onsuz yücelmeyeceği ve parlak
İslam gerçeğinin onsuz ortaya çıkacak örnek insana günümüzde her zamankinden
daha çok muhtaçtır.” İşte burada bahsedilen eşsiz numuneler, örnek insan ve
yeryüzünde yürüyen Mushaf olmak için Rabbimizin yüce hitabına kulak verip
rehber olarak Kitab’ına uymalıyız. Rabbimiz bizleri
rızasını kazanan kulları arasına katsın. Söylenecek çok, fakat tarif edecek söz
az… Rabbimiz bizleri aşkıyla yanan kullardan eylesin. Dünya ve ahiret saadetine
ulaştırsın. Cemalullah’ı görmek arzusuyla yanan kullardan, rahmetiyle kuşattığı
kullarından eylesin. Dualarda bulunmak temennisiyle… Allah’a emanet olun. Kadir
TETİK-12070351-YDÖ YUNUS
SURESİ: Bu sureyle
Allah’ın mucizelerini ve bizlere sunduğu sayısız nimetlerini bizlere
lutfettiğini en güzel şekilde idrak ettim.Allah zulmedenlere cezalarını elbet
bir gün verecektir ve geçmiş kavimlerde de birçok örneği mevcuttur.Allah’a
içten iman edenler ise gerçekten ahrette mükafatlandırılacaktır.Peygamberimizde
diğer peygamberler gibi kavminden çok zulüm görmüştür.Ama İslam’ın nuru olan Kur’an
yeryüzüne yayılmış ve müşrikler buna engel olamamışlardır.Bizler peygamberimizi
görmesekte ve şuan hayatta olmasa dahi bizler onu kalbimizde yaşatıyoruz… HUD
SURESİ: Müşrikler
peygamberimizin ümmi olmasını kastederek onu peygamberliğe yakıştıramıyorlar ve
ona zulmediyorlardı.İşte bu surede peygamberimizin sıkıntılı bir anında
indirilmiş ve peygamberimizin kalbini ferahlatmıştır.Peygamberimiz ise onlara
diğer kavimleri örnek göstererek uyarmış ve onlarında aynı hataya düşmemelerini
istemiştir..Ama müşrikler peygamberimize sürekli zulmettiler.İşte onlar diğer helak
olan kavimler gibi yaptılar ve gidecekleri yer hiç şüphesiz cehennemdir. YUSUF
SURESİ: Surenin
adından da anlaşılacağı gibi bu surede Hz. Yusuf’un kıssasından
bahsetmektedir.Hz. Yusuf’un güzel ahlakı,iffetli ve namuslu olduğu bu surede en
güzel şekilde anlatılmıştır.Ben bu sureden şunu iyi anladım ki;dünyadaki bütün
güzellikler gelip geçicidir.Dünya zevki ve güzelliği için ahiretimizi kendi ellerimizle
tehlikeye atmamalıyız.Nefsimizi köreltmeli ve onu kötü yönlerde kullanmamalıyız… HİCR
SURESİ: Bu dünya bizler
için adeta bir sınav yeridir.Allah(cc) bizleri her zaman sınamakta ve
yaptıklarımızı meleklerine kaydettirmektedir.Amellerimize ne işlendiyse
karşılığını elbet ahirette göreceğiz.Onun için dünyanın geçici olduğunun
bilincinde olmalıyız.Bizler elbette bir gün öleceğiz ve bunun için ahrette Allah’ın
huzurunu iyi ameller işleyerek huzurlu çıkmalıyız.Şeytandan da uzak durmalıyız
ve Allah’ın onu lanetlediğini ve cehenneme atacağını aklımızdan çıkarmamalıyız. EN’AM
SURESİ: Bizler Allah’a
ibadet ederken gerçekten onu düşünerek ve ona tüm içtenliğimizle bağlanarak
ibadet etmeliyiz.Peygamberimizi hayatımıza örnek alarak bir şekilde gerçek
huzuru Allah’a yönelerek aramalıyız.Şüphesiz Allah’ın gücü tartışılamayacak
derecede çok büyüktür.Her şeye hayat veren ve yaşatan O’dur.Allah bizlere
sayısız nimet vermiş ve bizler onları israf etmemeliyiz ve Allah’a verdiği
nimetler için şükretmeliyiz.Allah birçok peygambere hikmetler vermiş ve onları da
insanların yararına sunmuştur. SAFFAT
SURESİ: Allah’a
kusursuz itaat eden melekler ve bizler gibi Allah’a kulluk eden cinler bu
surede anlatılmıştır.Ameli iyi olanlar cennete gidecektir.Orada sayısız
nimetler ve güzellikler olacaktır.Ama ameli kötü olanlar ise cehenneme
gidecekler ve orada şiddetli bir azap görecekler.Yine bu surede namazı cemaatle
kılmanın faziletleri de belirtilmiştir.Yine bu surede birçok peygamberin kıssaları
bizlere örnek teşkil etmektedir. LOKMAN
SURESİ: Lokman(a.s)’ın
kıssası ve oğluna verdiği öğüt bu surede bildirilmiştir.Bizler onun sözlerinden
ders çıkarmalıyız ve önce Allah’a sonra anne ve babamıza itaat etmeliyiz.Bizler
kurtuluşa ermek istiyorsak Allah’ yönelmeliyiz ve ibadetlerimizi kusursuz
yapmalıyız.Bizler kibirlenmemeliyiz.Çünkü Allah kibirleneniz sevmez. Şüphesiz
Allah’ın kudreti her şeye yeter ve O her şeyin sahibidir. SEBE
SURESİ: Şüphesiz
Allah adalet sahibidir ve kimseye kaldıramayacağından fazla yük vermez.Onun huzurun
herkes ameline göre mükafatlandırılır.Herkes kendisinden sorumludur ve Allah’a
kendi adına hesap verecektir.Rabbim her şeyi en iyi bilendir ve O dilediğine
çok dilediğine ise az mükafat verir.Rabbime isyan etmemeliyim ve verdiği
nimetleri israf etmeden kullanmalıyım.Şüphesiz Allah’a hiçbir şey gizli
kalmaz.Çünkü o her şeyi bilir ve görür. ZÜMER
SURESİ: Hiç şüphesiz
ki Kur’an bütün insanlara hak olan kitaptır.Allah’ın delillerini görmek
istiyorsak gözümüzün gördüğü her şey onun nimetlerindendir.Allah sonsuz rahmet
sahibidir ve O insanları bolca bağışlayandır.Çoğu surede olduğu gibi bu surede
de cennet ve cehennemden bahsedilmiştir.Bizler ümitsizliğe kapılmamalıyız ve
Allah’a yönelip ondan yardım istemesini bilmeliyiz.Şüphesiz o Dualarımızı çok
kabul edendir. MÜMİN
SURESİ: Bizler Allah’ın
kulları olarak Allah’a yönelmeliyiz ve ondan mağfiret dilemeliyiz.O rahman ve
rahimdir.Her şeyin ve herkesin sahibidir.Zalimler ve zulmedenler elbet bir gün
cezasını görecektir.İyilikte bulunanlarda mükafatını alacaktır.Bizler müminler
olarak Allah’a yönelmeliyiz ve insanları ona yönlendirmeliyiz.Şüphesiz
yaratanda odur,hayatı sonlandıran da odur.Sabredenlerden olmalıyız ve Allah’a
hamd ve tesbihatlarda bulunmalıyız. RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA... NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 YUSUF SURESİ:Kıssaların en güzeli....tevekkülde zirvedir hz.yusuf as.; iman ederken ben hz.yusuf misali kuyularda bulunurken dahi yalnız ondan yardım dilemeli yalnız onun verdiği ile memnun olmalıyım her daim. bir de bilmeliyim ki benim de fethedebileceğim bir mısır var...Rahman ve Rahim olan Allah adıyla çıkarsam yola asla şek yoktur bana bi-iznillah. HİCR SURESİ:kavimler neler yaşadı ise hepsi kelamullahta yazılı... bana düşense bu yaşananlardan bir değil binlerce ders çıkarmaktır.benim aslım yaratılırken (hz.adem) varlığımı kabul etmekte rabbime hemen secde edebilenler ve secde değil kibirde önde giden şeytan ve hisleridir beni kendime anlatan.rabbimin davetine evet demek beni hangi ikramlara taşır yaradanım bilmekte... ENAM SURESİ:Beni en güzel ölçüde yaratan mevlam rahmetinden ince ince akıtıyor ömrüme...ve diyor ki;hayatın da benim elimde amellerin de.ne yaparsan sadece benim adıma yapmalısın ki,sana rahmetimi hiçbir zaman eksiltmeyeyim. NAHL:Rabbim varlığından beni haberdar ederken bal arısının ismiyle tecelli ediyor gözüme ve yüreğime...alaktan yartılışımın ardında o denli sırlar barındırıyor ki,ona imanda şüphem kalmıyor.tefekküre davet olunduğum her dem mutlu oluyorum rabbim sayesinde.öğrenirken de öğretirken de... LOKMAN:ne güzel bir mürebbisin ya rahman!elçin hz.lokman'a verdiğin öğretim metodunu önüme bir inci gibi seriyorsun.incitmeden beni anlat diyorsun,evladına ailene,din kardeşine...ve daha nicelerine... SEBE:İman ve ölçüsünde ortaya konulan nice değerli ameller...arzın ve arşın görebildiğimden daha büyük bir lütufla bana ikram edildiğini düşünmek ne büyük nimet! ZÜMER SURESİ:Rabbime olan her ilticamda titreyen bir kalb ve hürmette kusur etmemektir muradım.Allah'ın nidası imdadıma yetişiyor ve diyor ki:...rablerine karşı derin bir saygıyla titreyenlerin ondan dolayı yürekleri ürperir ,ardından Allah'ın sonsuz rahmetini hatırlayınca kalpleri ürperir. MÜ'MİN SURESİ:Rabbimin ilmi tüm alemi kuşatmıştır.benimle birlikte yaratılan varlıklarla iletişimimde bilmem gereken de rabbimdir .rabbime niyazım hemen cevap buluyor ;''bana dua edin ki ben de kabul edeyim''.bu ne büyük servettir ya rahman! ENBİYA SURESİ:Nebiler ,rasuller yoluyla haberdar olunuyorum rabbimin tüm hikmetlerinden.ben kendime tanıtılırken de her şeyde aceleci davranmamayı seçmeden sükunetle rabbimin tecellilerini izlemem isteniliyor. MÜ'MİNUN SURESİ:Gereği gibi iman etmek...önemli ve özel ne varsa yaratan mevlam benim taşımam gerektiğini birer birer paylaşıyor. FUSSİLET:en güzel söz rabbime aittir,ve işte o en güzelin sahibi buyuruyor:''Allah'a davet eden,dürüst ve erdemli davranan ve ''elbette ben kayıtsız şartsız Allah'a teslim olanlardanım'' diyebilmek...davetimi en doğru yönüyle amellerime aktarabilmeliyim. ŞURA:Meşveret büyük nimettir.rabbim rasulüne de ikram etmişken böyle bir nimeti, ümmeti olan ben de bu nimete erdirilmiş değilmiyim.evet doğru olan da buydu!her zaman rabbimin rahmetini bekleyen ben yanı başımdaki bu istişare nimetiyle rabbime iltica edebilirim.çünkü meşveretle rahmet beraberdir. ZUHRUF:Yüce yaratan ve o'nun eşsiz kelamı...kayda değer önemli bu iki nimeti hakkıyla anlamalı ,öğrenmeli ve rabbime olan tüm niyazlarımda kuvvet kazanmalıyım bu iki varlık sayesinde. RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA ... NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 HASRET VE ARAYIŞ DOLU NİCE GÜNLERİN ARDINDAN GELEN BİR MÜJDEDİR... OKU! BENİ YARATAN VE BENİ TÜM NİMETLERLE BULUŞTURAN RABBİME SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN. HZ. RASULE İKRAM EDİLEN BU GÜZEL AYETLER ARDINDA NİCE GÜZEL TECELLİLER SAKLIYORDU.ÖNCE MEKKE SEÇİLDİ VAHYİN VE HAYATIN KALBİ OLARAK.ŞEHİRLERİN ANNESİYDİ RASULÜN İLK SOLUĞUNU VE ONA İMAN EDENLERİN HASRETLERİNİ YÜKLENEN.BİR KAÇ GÜN EVVEL BAĞRINDA MİSAFİR OLDUĞUM BU BELDE ,HZ.RASULÜN SOLUĞUNU HALA BARINDIRIYORDU AKABE TEPELERİNDE,KABE'DE... TÜM YAŞANANLARA RAĞMEN RASULULLAH(SAV )YORULMUYORDU.İMANLAR KORUNSUN İSTİYORDU,KAZANILAN KULLUK ERDEMLERİ SAĞLAM OLSUN DİYE ÇIRPINIYORDU.O YILMADI ,VE ALLAH(C.C) SEVGİLİ RASULÜ VE ONUN YANINDA OLANLARI HER AN KORUYORDU NİDASIYLA. YOL UZUN OLABİLİR;AMA RAHMET DAMLALARIYLA ISLANAN TÜM YOLLAR RAHMAN'A ÇIKIYORDU.AYETLER,EMİRLER HEP O ANLARA HÜRMETEN İNİYOR MÜ'MİNLER İMANA ALIŞSINLAR İSTENİYORDU. ÖYLE DE OLDU İMANLAR KEMALE ERİŞİNCE EMİR GELDİ VE HİCRET TÜM GÜZELLİĞİ İLE MEDİNE'DE BİR ENSAR SOLUĞU İLE BEKLİYORDU RAHMAN'IN MİSAFİRLERİNİ. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÇ1 11070074 MEKKE'DE AÇAN O GÜZEL VAHİY ÇİÇEĞİ ARTIK MEDİNE'NİN SULARIYLA SULANACAKTI.HZ.BİLAL'İN SESİ ŞU ANDA OKUNAN EZAN GİBİ MEDİNE'Yİ RAHMAN'A DAVET EDECEKTİ.HZ.ALLAH KULLARINI ASLA ÜZMEDİ ,SIRF KENDİSİNE İMAN EDENLER İMANLARINI RAHAT YAŞASIN VE AMELLERİYLE KULLUKLARINDA EN GÜZEL TACI TAKINSINLAR İSTEDİ. ENSAR KUCAK AÇMIŞTI RASULULLAH'A VE ONUNLA DOST OLAN ASHABA... ENSAR BİR YANDAN ZAFER DEMEKTİ MÜ'MİNLER İÇİN .BEDİR'DE,UHUD'DA,HENDEK'DE... ARTIK VAHİY AMELİ HÜKÜMLERLE KULLUĞUN GEREKLERİNİ ANLATIYORDU İMAN NESLİNE.İMAN VE SALİH AMAEL DE BERABERİNDE GELMELİYDİ. MÜ'MİNE YAKIŞAN DA BUYDU.ÇÜNKÜ YAKIŞTIRAN RAHMANDI. RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 İLİM NE GÜZEL İKRAMINDIR YA RAHMAN! AKLEDEN BİR KALBE SAHİP OLMAKLA ŞEREFLENEN BEN ,ÖNÜME SERİLEN KAİNAT KİTABINI , DOĞRU OKUMA YÖNTEMLERİNİ BULDUĞUM KELAMULLAH İLE HER GÜN RAHMANİ İFADELERLE HEMHAL OLMAKTAYIM. KULUM...BUNU ASLA UNUTMAMALI, RAHMANIN SEVDİĞİ KULLARI ZÜMRESİNE NASIL DAHİL EDİLECEĞİMİ,LATİF İFADELERLE BENİ KENDİNE MUHATAB GÖREN RABBİMİN KELAMINDAN ÖMRÜME AKITMALIYIM.TÜM BU AMELLERİMDE BENİMLE YOLCULUK YAPANLARI UNUTMAMALIYIM.YANLIŞ YAPANIN ELİNDEN TUTACAK DOĞRUNUN NE OLDUĞUNU ANLATMAYA KENDİMİ ADAMALIYIM. BÜTÜN BUNLARI ANCAK VE ANCAK RABBİMİN İKRAMI İLE GERÇEKLEŞTİREBİLECEĞİM...VELHAMDÜLİLLAH... BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 FATİHA:kuranı fethe başlamanın adresidir fatiha.hem kulluğumu hem de kardeşliğimi fark edişimi bana aşılayandır fatiha.ilahi bir duadır kendime yaptığım,kendimle beraber aynı imanı taşıyanlara... ALAK:Bilincime yerleştirilen bir yaratılış mucizesidir alak!ne bildiğim,nasıl bildiğimin bir hikayesidir... övülecek tek varlığı bana hatırlatan ilahi bir nidadır. MÜZZEMMİL:Yük her ne kadar ağır olsa da yükü yükleyen rahmansa onu kaldırmasını da bilendir.söylenmesi gerekenlerin hangi veciz ifadelerle ifadelendirileceğini de yine rahman öğretmiştir. MÜDDESSİR:Müminin kimlere karşı nasıl durması gerektiğini bildiren rabbim kelamındaki söylemlerinde olduğu gibi ,sadece ifade etme! hayatına aktar buyuruyor,temiz yaratıldığın gibi aynı temizlikte kalmayı başar diyor ben kuluna... DUHA:İlahi emrin sahibi yorulmanın ve yılgınlık göstermenin rasulüne ve kendisine ümmet olma şerefinde olan bana yakışmadığını birkez daha nidasıyla bildiriyor. İNŞİRAH:Rabbimdir ben kuluna ferah kapılarını ardına değin açan... soluklanmam gerektiğinde soluğumu fazla uzatmadan o'nun adına yeniden yorulup dinim adına bir şeyler ortaya koymamı isteyen... KALEM:Kalemden yayılır kelam yüreklere .ahiret de öyle bir kalem sahibinin dilinden yazılmıştır ki o'na imanım tamdır. TEKVİR:Ahiret hakikatinin öncesi yaşanacak kıyamet hakikatini özüme sindiren rabbim o günün sıkıntısından yine o günü var eden kendisine sığınmamı latif misallerle bildiriyor. A'LA:Tüm fiiliyatım rahman adına olursa muteberdir,değerlidir.kendimi inşa etmeye rahmani emirlerle başladığımda ,bütün çalışmalarım amacıma beni ulaştıracaktır...velhamdülillah... LEYL:21 ayette ifade edilen diğergam bilincim ,en önemli olanın kendim dışındakileri de düşünmem gerektiğini bana kazandırıyor. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 FECR: Yemin edilinerek başlanan bu surede tüm dikkatim yemin edilen şeyle asıl onu yaratana çekildiğini yorumluyorum.her halimde rahmanın benimle birlikte olduğunu unutmamalıyım. KADR:Kıymet veren de kıymet verilen de ne güzeldir.değer atfedilen kelamullah beni tüm zorluklardan kolaylıklara çıkış yolunu gösterecektir. ASR:Zaman da benim için değerlidir.öyle ki,rabbimi anlatabildiğim ,o'nun hitabıyla irşad edebildiğimde zamanım gözümde ve rahman katında değerli olacaktır. ADİYAT:Hesabın verileceği güne hazırlanan ben rabbimin tüm emirlerini kucaklamalı ve bu emirlere suikast düzenleyenlerden uzak olmalıyım. KEVSER:hz.rasule sunulan kevserin ,onun ümmetinden olan bana da o güzel ikramından kendi eliyle verileceği hissini taşıyorsam ,ona kin besleyenlerin hepsinden uzak olmalı,salat ve selamlarla efendimi övebilmeliyim. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 TEKASÜR:MÜLKÜN SAHİBİDİR TÜM KUDRETİ ELİNDE BULUNDURAN.... BANA DÜŞEN DE BU GÜCÜN SAHİBİNE SAĞLAM BİR İMAN İLE BAĞLANMAK VE DOĞRU AMELLER ORTAYA KOYABİLMEKTİR. MAUN:DİNİMDİR BENİ ATTIĞIM HER ADIMDA SAĞLAM TUTAN .PAYLAŞMAM GEREKEN HER ŞEYİN ASIL NE OLMASI VE NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ BANA ÖĞRETENDİR HZ.ALLAH.AMELLERİMDE RİYAYI ORTADAN KALDIRMAMI BANA AŞILAYAN DA YİNE RABBİMDİR. KAFİRUN:ARTIK RASULÜNÜN ÜZÜLMESİNİ İSTEMEYEN RAHMAN,PEK ÇOK DEFA RASULÜNE DİNİMİN TAŞIYICISI BENİM DEDİRTİYOR,YANİ İNKARCILARA BİR ÜLTİMATOM VERİYOR. GÜCÜMÜ YALNIZ İMAN KARDEŞLERİME HARCAMALI VE ONLARLA MUHATAP OLMALIYIM.HİDAYET ANCAK ALLAH'IN ELİNDEDİR. TEBBET:RASULÜNE KARŞI İZLENEN SİYASETLERİ BİLEN RABBİM KIYAMETE DEĞİN EBU LEHEB VE KARISINI LANETLEDİYSE,GÜNÜMÜZ EBU LEHEBLERİ DE BUNDAN GEREKEN DERSİ ÇIKARMALIDIR. FİL:KİM HANGİ ORDUYLA GELİRSE GELSİN ,RAHMAN KENDİSİNE GÜVENENLERİ ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAKTIR...EBABİL KANADINDA GELECEKTİR ABDÜLMUTTALİB YÜREKLERE. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 KUREYŞ:BİR YOLA KOYULACAKSAM BİLMELİYİM Kİ BANA GÜVEN İÇİNDE YOL ALDIRACAK OLAN YALNIZ VE YALNIZ RABBİMDİR. KARİ'A:DÜNYA HAYATININ TÜM GÜZELLİKLERİ BENİ AHİRETİN VARLIĞINDAN UZAKLAŞTIRMAMALIDIR.YAPTIĞIM AMELLERİM YALNIZ O'NUN RIZASI İÇİNDİR. FELAK/NAS:KULLUĞUMUN GEREKLERİNDENDİR RABBİME SIĞINIŞIM.YARATTIKLARI İÇİNDE DE HAYRA DAVET EDENLER OLDUĞU GİBİ ARDI SIRA HAYIRDAN UZAKLAŞTIRANI DA VARDIR Kİ TÜM BU KÖTÜLÜK BARINDIRANLARDAN, LATİF LİSANIN SAHİBİNE SIĞINMALIYIM. İHLAS:SEVDİĞİMİ OKUDUĞUM NE GÜZEL BİR MEKTUPTUR İHLAS.KEREM SAHİBİ RABBİM KENDİNİ ANLATIYOR AKLEDEBİLMEYİ İSTEYEN KALBİME. NECM:MUCİZEVİ DEMDE YAŞANMIŞTIR MİRAC !ÇALIŞIYORSAM RABBİM ADINA,YAŞAMAM GEREKEN BİR MİRAÇ VARSA ÖMRÜMDE ,TALİPLİĞİMİ ÖLÇMELİ VE RAHMANİ MÜJDELERE BEN DE ALABİLİR MİYİM DEMEYİ HAK ETMELİYİM. ABESE:SONRA ALLAH O'NUN YOLUNU KOLAYLAŞTIRDI ....ALLAH TÜM YOLLARI KOLAY KILANDIR.YETER Kİ BEN RABBİMİN TÜM NİDALARINA ÜMMÜ MEKTUM GİBİ YÜREĞİMLE HADİM OLMALIYIM. ŞEMS:IŞIK VEREN ŞEMSİ YARATANDIR RABBİM.KENDİMİ YARATILIŞIMDAKİ TÜM GÜZELLİKLERLE FAZLASIYLA İDRAKE SEVK EDERSEM KAZANANLARDAN OLACAĞIM. BURUC:ÖYLE BİR GÜNE ATIFTA BULUNUR Kİ RAHMAN ,TÜM MEKKE DÖNEMİ O GÜNE BİR HAZIRLIĞIN TELAŞINI YAŞAMAMI İSTİYOR. TİN:KAMİL MÜ'MİN OLMAYA TALİBSEM AMELLERİME BİR DEĞİL BİNLERCE BAKIP İMAN ETTİĞİM VARLIĞA LAYIKMIDIRLAR DİYEBİLMELİYİM. FUSSİLET SURESİ: İman ve inkarın zıtlığından bahseder.peygamberimizin ayrıcalığının sadece kendisine vahiy geliyor olması onunda beşer olduğunu insanlara söylenmesi istenir.Allahın yarattığı benliğime ve bana vermiş olduğu nimetlere hakkıyla tanıklık etmeliyim.surede yapılmış olan güzel insan tasvirine uymalıyım.Allaha davet eden , dürüst ve erdemli davranan kayıtsız şartsız Allaha teslim olanlardan olamalıyım. ŞURA SURESİ:Allahın mutlak ve büyük oluşunu bilmeliyim.Hiç bir şeyin ona benzemediğini bilnlerden olmalıyım ve dünyalıkların geçici birer haz olduğunu bilerek ona göre yaşamalıyım. Vahyin geliş şekilleri anlatılır.Son olarakta her işimizin dönüp dolaşıp Allaha varacağına idrak ettim. ZUHRUF SURESİ:Şirki hayat tarzı yapıp gafilce yaşayanlardan olmamalıyım.Nimet azgını olup açgözlü ve doyumsuz bir mümin olmamalıyımHer arzu ettiğim şeye kolayca kavuşmamın benim hayrıma olmayacağını bilmeliyim.Hz. isanın beşeriyatını ve onun melek olmadığını okudum. DUHAN SURESİ:Bu surede cennet cehennem tasviri yapılmaktadır.Deliller öne sürülerek helak edilen kavimlerden bahsedilmektedir ve inanmayanların bu dünyada uğradıkları felaketlerin yanında öteki taraftada onları bekleyen bir cehennem olduğu anlatılır.İnanmayanlar nasıl cehennemlerini bekliyorsa artık bende cennetimi beklemeliyimve yalnız onu isteyip ona sahip olmaya layık olabileceğim işler yapmalıyım. CASİYE SURESİ:Kafirlerin şu an dünyada ferah içinde yaşıyor olduğunu görmüş olsamda ahirette azaba uğrayacaklarını, müminlerinde iyi davranışlarının karşılığında saadet yurduna sahip olacaklarını düşünmeliyim. AHKAF SURESİ:Tevhide yönelmenin ve islama girmenin en büyük nimet olduğunu bilmeliyim Söz dinlemeyip hayatını harcayanlardan kendi örümü kendi ellerimle manen kısaltıp bunu anlamayı ahiret kadar geç bir vakte bırakmamalıyım.Hemen yararlı işler yapmaya başlamalıyım.Kula kul olmamalıyımAnlamsız ve amaçsız yaşamamalıyım. ZARİYAT SURESİ:Yeniden dirilişimin konuşma yeteneğine sahip olmam kadar gerçekçi olduğunu bilmeliyim.Eğer bir yere kaçacak isemde yalnız Allaha kaçmalıyım.Yani bu kaçışı bir sığınışa çevirebilmeyi bilmeliyim. GAŞİYE SURESİ:Dünya hayatının geçici ahiret hayatının kalıcı olduğunu bilmeliyim.Hesap gününü yeniden dirilişi inkar edenlerin kainat kitabını okuyamayacak kadar kör olan kimseler olduğunu öğrendim. KEHF SURESİ:Dünya hayatının boş oluşunu ibret almak için etrafına bakan bir insanın dahi kendi hayatının başlama gelişme ve tükenip son bulma safhalarını açık bir şekilde görebileceğini, bunun yanında bana yaraşanın dünyanı n geçici zinetlerine aldananlardan olmamamdır. NAHL SURESİ:Dünyevi terakkim için gerekli olan insanın hizmetine sunulan imkan ve nimetleri en güzel şekilde kullanmayı bilmeliyim.Diğer yandanda ahiret mutluluğum için kainattaki incelikleri görüp, harikaları mümkün olduğunca müşahede etme yoluyla bu nizamı kuran ulu Allahın varlığını ve kudretinin sonsuzluğunu sezmeliyim. NUH SURESİ:En büyük gayem olarak rabbimin yolundan ayrılmamalıyımBöyle bir durumda ancak Allahtan af ve mağfiret dilemeliyim.Kibir, büyüklenme, hakikata gözlerimi kapama, kulaklarımı tıkamak gibi durumlara düşmemeliyim. İBRAHİM SURESİ:Kalpteki iman ağacımızı gözetip faydalı ilimler ile meşgul olup Allahı anıp imanımı tazeleyerek yıpranıp eskimesine izin vermemeliyim.Hakka davet ile uğraşırsam eğer hitapta bulunduğum toplumun dilini iyi bilmeliyim.Zira söz keskin bir kılıçtır. ENBİYA SURESİ:Bu surenin özelliği Allahın varlığını ve birliğini gösteren en güçlü delillerden birini ortaya koyan bir ayeti barındırmasıdır.Bu ayet yerde ve gökte Allahtan başka tanrılar bulunsaydı yer ve göğün nizamı bozulup giderdi.Bu demek oluyor ki Allahın tek oluşunun delili alemin nizam üzere oluşudur. MÜMİNUN SURESİ:Bütün canlılar içerisinde vazife ve sorumlulukları taşıyan tek varlık insandır.Allah teala büyük bir nimet olan dünya hayatımı şirkle inkarcılıkla ve kötülük işleyerek geçiren birisinin ölümün dehşeti karşısında iş işten geçtikten sonra cehennem azabına uğramaktan kurtulamayan bedbahtlara yönelteceği, hitaptan bahseder.Ben bu hitaba maruz kalacak işler yapmamalıyım. SECDE SURESİ:Bizim anlayışımıza hitap edebilmek için cennet nimetlerinin dünya ölçüleri içerisinde tarif edilemezliği bu surede özlü bir şekilde anlatılmıştır.Allahın sevdiği kullarından olmaya çalışmalıyım.Hiçbir insanın aklına gelmeyen nimetlerle hazırlanmış cennete girmeye çabalamalıyım. TUR SURESİ:Ahirette hiç kimsenin yaptıklarının yanında kalmayacağını bilmeli hayır ve şer ne yapmışsam karşılığını göreceğimi bilmeliyim. Kendime çeki düzen verip amellerimi güzelleştirmeliyim. MÜLK SURESİ:Bu sure yeryüzünde insanların faydalanmaları için uygun bir durumda yaratıldığını yeryüzünün insanların emrine amade kılındığını dünyada insanlara boyun eğmeyecek hiçbir maddi varlık olmadığını dönüş ona olacağını bildiriyor.Müslümanları daima yükselmeye teşvik eder. HAKKA SURESİ:Allaha iman etmemin akabinde en büyük günah olarak yoksulun gözetilmemesi ve haline hiç aldırış edilmemesi zikredilmektedir.Bu yüzden Allahın rızasını kazanmak istiyorsam Allahın yarattıklarına daha şefkatli davranmam gerekiyor. MEARİC SURESİ:Makbul olan kulların özellikleri sayılırken namaza surenin başında ve sonunda dikkat çekmektedir.Namazda devamlı ve itinalı olmamız öğütlenmiş.Namazın içerisinde bu kadar dikkatli davranmanın yanında namazın kazandırdığı ulvi hasletleri korumalıyım. NEBE SURESİ:Allahın bana sunmuş olduğu bütün nimetleri en güzel şekilde kullanmalıyım. NAZİAT SURESİ:Bu surede ibret almam gereken bir çok elzem durumun farkına vardım. İNFİTAR SURESİ:Bizi görüp gözetip ve her yaptığımın bilindiğinin bilinciyle yaşamaya karar verdim. İNŞİKAK SURESİ:Bu dünyadaki zenginliklerimi egoist birisi olmayarak fakirlerle yoksullarla paylaşmalıyım.Aksi halde ahirette acıklı bir hale düşebilirim.Ayetlerden ibret almazsak ölümle birlikte azabın ve ateşin içerisinde buluruz kendimizi. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 ZELZELE:DOĞRU OLAN AMELLERİM,DOĞRU OLMAYAN AMELLERİM DE EN KÜÇÜK OLANINA DEĞİN ÖLÇÜLECEK ,ÇÜNKÜ RABBİM HER ZAMAN BENİ GÖZETEN DEĞİL MİDİR? TAŞIDIĞIM KULLUK BİLİNCİ BENİ RABBİME LAYIK EDEBİLECEK SEVİYEDE OLMALIDIR. İNSAN:NESİYE 'DEN GELMEKTEYİM .YARADANIMA LAYIK OLMAYI UNUTMAMAK İÇİN YARATILAN BEN HER UNUTUŞUMDA KENDİNİ BANA HATILATAN BİR RAHMAN'IN KULUYUM ...VELHAMDÜLİLLAH. KIYAMET:MEKKİ DÖNEMİN CAN DAMARI HUSUSUN -KIYAMETİN-SERGİLENDİĞİ SURENİN BANA ANLATTIĞI ODUR Kİ,HAZIRLANMIŞ OLDUĞUM AHİRET HAYATIMA İLK ADIMI ATACAĞIM O GÜN KORUYUP GÖZETİLMEM DE YİNE İMANIMA KATIK ETTİĞİM AMELLERİM OLACAKTIR. HÜMEZE:EDEBİN EN GÜZEL YÖNÜ RABBİMLE BERABER DİN KARDEŞİME SUNDUĞUMDUR.BUNU YAPARKEN RAHMANİ İFADELERE GÖNÜL VEREBİLMEYE İHTİYACIM VAR. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM NURCAN DAŞDEMİR YDÖ1 11070074 MÜRSELAT SURESİ:ALAK SURESİNİ YENİDEN İDRAK ETTİĞİM BU SURE,YAŞAMAM GEREKEN DÜNYA HAYATINA DEĞİL,ASIL AHİRET HAYATINA DAVET OLUNMAKTAYIM.HAKİKİ ,GERÇEK OLANIN BU OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIM. KAF:HALK EDİLDİĞİM İLK ANDAN İTİBAREN YENİDEN DİRİLTİLECEĞİM GÜNE HAZIRLANMAKTAYMIŞIM.BİLMELİYİM Kİ BU ,İLK KEZ YARATAN İÇİN HİÇ DE ZOR DEĞİLDİR. BELED:HAKAETMEYİ DİLEDİĞİM ŞEY RAHMANIMIN CENNETİ Mİ OLMALI YOKSA CEMALİNE DOYA DOYA BAKMAK MI?BANA DOĞRU YOLU GÖSTEREN RABBİM İKRAMLARINI BİRER BİRER SUNUYOR. TARIK:MURAKABE-İ İLAHİ HAKTIR.ONUN MURAKABESİNDE OLMAK NE GÜZELDİR.ÖYLE OLDUĞU İÇİN 0'NU BİLMEM DE O DENLİ BENİ ÜMİD ÜZERİNE ÜMİDE SEVK EDİYOR. YASİN:KURAN'IN KALBİNE DOKUNDUĞUMU HİSSETTİĞİM SURE,KULLUĞUMUN ARDINDA SAKLI BEN BİLİNCİNİ BANA HATIRLATMAKTADIR. FURKAN:KELAMULLAHIN BİR DİĞER ADINI TAŞIYAN BU SUREYE ŞU CİHETTEN BAKMAK İSTERİM Kİ,NİYAZIMLA RABBİM KATINDA DEĞERLİYİM,İMANİ VASIFLARIMI KORUMAYI BAŞARANLARDAN OLMALIYIM. (185-250) KUR AN VE BAĞLAM 122-135 Allahın beni okunmayı düşünmeyi bir nimet olarak verip beni üstün bir varlık olarak yarattığını, Allahın beni nasıl ve ne için yarattığını, Nasıl bir hayat sürmem gerektiğini ve benden nasıl bir kul olursam onu mutlu edebileceğimi, İnanmayıp inkar edenleri nasıl bir azabın beklediğini, İnanmayıp helak olan kavimlerin durumunu, Toplum içerisinde hal ve hareket olarak nasıl davranmam gerektiğini, Kuran ile ahlaklanırsam hiçbir zaman bu dünya için yabancılık çekmeyeceğimi aynı zamanda da öteki dünya içinde refaha ereceğimi, Hesap gününün muhakkak geleceğini, Tek hedefimin rabbimin rızasını kazanmak olduğunu öğrendim... 185-250 RUM SURESİ, ANKEBUT SURESİ, MÜMTEHİNE SURESİ, BEYYİNE SURESİ,
CUM’A SURESİ: Bu Bizans’tan tutup İran’a kadar olan milletlerin Müslüman
olacakları müjdelenmiş ve bu gerçekten Kur’an-ı Kerimin çok büyük
mucizelerinden biridir. Bunları görüp de hala inkar edenlere şaşırıyorum
doğrusu. Geçmişteki kavimlerden
bahsedilmekte, Allah’ın varlığı, birliği, kudret ve evrenindeki mutlak
egemenliğinden ve kanıtlarından bahsedilmektedir. İnsan fıtratı, kıyamet günü,
ahirete hazırlık, Allah’a olan saygı ve itaat gibi konular işlenmektedir. Ad,
Semud kavimlerinden ve Hz. Musa’dan bahsedilmiş, Mekke putperestlerinden ve
onların kendi içlerinde düştükleri çelişkilerden de bahsedilmektedir. Gayri
Müslimlerle iyi ilişkiler içinde olunması emredilmektedir. Peygamberimize yapılan
eleştiri ve inkarlar eleştirilmektedir. MUTAFFİFÎN SURESİ: Bu surede ölçü ve tartıda dürüstlük,
inkarcıların ahiretteki hallerinden bahsedilmektedir. BAKARA SURESİ, ALİ İMRAN SURESİ, HADİD SURESİ, RA’D SURESİ,
RAHMAN SURESİ, İNSAN SURESİ, TALÂK SURESİ, HAŞR SURESİ, MÜNAFİKÛN SURESİ,
MÜCADELE SURESİ, TEĞABÜN SURESİ, SAF SURESİ: Bu surelerde islam inancı, ibadet,
hayat bilgileri, Allah’ın varlığı, birliği, kudreti, keremi, münafıklar,
insanın kabiliyetleri, yaratılışı, fıtratı, imtihanı, israiloğulları, islamın
eski kamil dinlerle benzer kısımları, Kabe, Hz. İbrahim, yiyecekler, içecekler, oruç, kısas, vasiyet,
savaş, hac, nikah, boşanma, dulluk, yetimlik, şarap kumar, faiz, akidler, din
hürriyeti, Allah- kul ilşkisi gibi konulardan bahsedilmektedir. Ayrıca Hz.
Meryem, Zekeriya, Yahya, İsa ve HZ. İbrahimden de bahsedilmiştir. Ve ibadetin
bazı rahipler gibi değil de rabbimize şükrederek verdiği nimetlerden
yararlanılarak yapılacağından bahsedilmektedir. Ve cennet – cehennem
tasfirlerine yer verilmiştir. ENFÂL SURESİ, AHZAB SURESİ, NİSA SURESİ, MUHAMMED SURESİ,
NUR SURESİ, HUCURAT SURESİ,TAHRİM SURESİ, FETİH SURESİ, MAİDE SURESİ, TEVBE
SURESİ: Bu surelerde mü’min, Rabbimizin
bu kullara mükafatları, Allah ve Rasulüne itaatin gerekleri, takva, batıl ve
bunları ayırma bilinci, inkarın iki dünyada sonuçları, ümit, nimetler,
mü’minlerin dayanışması gibi konuları ele alınır. Ayrıca ana baba, çocuk
arasındaki meşru ve hukuki hak, velayet, AHZAB SAVAŞI, Peygamberimiz ve ailesi
hakkında bilgi de verilmiştir, kadın erkek ayrımı olmaksızın bütün mü’minleri
itaate çağrılması, emanet hakkında bilgi verilmiştir. Kadın erkek
ilişkilerinden ve kadından da bahsedilmiştir. Ve zinadan, namustan köle ve
cariyelere nasıl davranılması gerektiğindende bahsedilmiştir. Hudeybiye antlaşmasından
da bahsedilmiştir. ZİLZAL SURESİ, HAC SURESİ: Bu surelerde kıyamet kopması ve
şiddetli yer sarsıntısından bahsedilmektedir. Ayrıca ahiret hayatından ve ceza
ve mükafatlarından bahsedilmiştir. Rabbimizin birliği ve tekliğine inanma, hac
ve kurban ibadetlerinden, şirkten de bahsedilmiştir. NASR SURESİ: Bu surede Yüce ALLAHIMIZIN, Peygamberimize
verdiği zafer, fetih ve bu fetihlerle birlikte islama giren Müslümanlar
anlatılmaktadır. KURANI ANLAMADA ESBABI NÜZÜLÜN YERİ VE ÖNEMİ Kerim kitabımız ve iahi rehberimiz olan kur’an ı kerim in nüzül ortamının asli unsuru,esbâb-ı nüzûl bilgisi, tefsirde oldukça büyük öneme hâizdir. Esasen “başlangıçta tefsir ilmi esbâb-ı nüzûlü bilmekten ibaretti” sözü bunu en iyi şekilde açıklamaktadır. Hem Hz. Peygamber hem de sahabe döneminde Kur’ân İlimlerinin yazılmasına ve tasnifine gerek duyulmamıştır, çünkü bizzat nüzûl ortamını yaşayan ve Hz. Peygamber’in eğitiminde geçen insanlar halen hayattadır, en iyi ve doğru şekilde anlayıp konuşabilmekte ve anlayamadıkları şeyi sorabilecekleri bir öğretmene sahip bulunmaktadırlar. Hz. Osman zamanında Kur’ân’ın çoğaltılması ile resmu’l-Kur’ân, kıraat ilmi gibi bazı ilimler oluşmuş, daha sonra harekeleme ve noktalama ile de Kur’ân dilsel yönden ele alınmaya başlamış ve İ’râbu’l-Kur’ân ilmi doğmuşttur. Bunların yanı sıra esbâb-ı nüzûl ilmi, nâsih-mensûh, mekkî-medenî, garîbu’l-Kur’ân ilimleri de ilk üzerinde durulan ilimler olmuştur. Sahabe efendilerimiz nüzûl ortamını yaşamaları hasebiyle övünç duymuşlar, haleflerince de üstün görülmüşlerdir. Hatta bu dönemlerde Kur’ân’ı anlamak, esbab-ı nüzül ilmini bilmekle eş tutulmuştur. Bu ilim sahabeden tabiûna çoğunlukla şifahen nakledilmiştir. Esbâb-ı Nüzûl İlmi, doğuşundan günümüze kadar pek çok şekilde tarif edilmiştir. Ancak yapılan bu tariflerin çoğunda bir hadiseden hemen yahut biraz sonra ayetin inmesi şart koşulmuştur. Bu ilmi en iyi şu şekilde tarif edebiliriz: “Nüzûl ortamında meydana gelen bir hadiseye ya da Hz. Peygamber’e yöneltilmiş bir soruya, vukû bulduğu günlerde, bir ya da birden faza ayetin, içeriği olayla ilgili olarak cevap vermek veya hükmünü açıklamak üzere inmesine vesile olan ve vahyin nâzil olduğu ortamı resmeden hadiseye sebeb-i nüzûl denir. Kur’ân, tedrîcî bir şekilde yani parça parça inerek, muhatapları ile birlikte hareket etmiş, onların kendisini anlayıp yaşamalarına olanak sağlamış, kalplerine ve zihinlerine derinden nüfuz etme imkanı bulmuştur. Araplar, kendi dillerine ve edebiyatlarına oldukça iyi vâkıf olduklarından, bu bilgi ve kültür sayesinde Kur’ân’ı daha iyi anlıyorlardı. Bu nedenle bu kimselerin ayetlerin hangi çerçevede indiği bilmek istemeleri gayet doğaldır. Tabiûn döneminde de esbâb-ı nüzûl rivayetleri toplanmaya devam etmiştir. Tedvîn dönemine işte bu şekilde gelinmiş ve ilk tefsirler yazılmaya başlanmıştır. Bu yapılan ilk tefsirler genel olarak rivayet tefsirleri idiler. Dolayısıyla esbâb-ı nüzûl rivayetleri de bu eserlerdeki rivayet edilen hadislerden ibarettir diyebiliriz. Kur’ân-ı Kerîm’in Anlaşılmasında Esbâb-ı Nüzûl’ün Yetersiz Kalma Sebepleri şunlardır: Hadis usûlü biilginleri, sahabenin Hz. Peygamber’e re’f ettikleri ve ayetin nüzûlünü yakından müşahedelerine ve ayetin nüzûl sebeplerini bilip nüzûl keyfiyetlerinden bahsettikleri haberlere “el-hadîsu’l müsned” demişlerdir. dolayısıyla mevkuf ve maktu’ rivayetler tanımın dışında kalmaktadır. Netice itibariyle esbab-ı nüzül, kur’an-ın soyut bir düşünce olarak kalmadığını yaşanabilir bir hidayet rehberi olduğunun delilidir. Esbab-ı nüzülün kur’an-ın anlaşılmasında tesbit edilen ilkeler: 1.İnsanın bakış ufkuna henüz girmemiş, insanın dikkatine açılmamış sınırsız olgu olduğu göz önünde tutulacaktır. 2.konulu tefsir çalışmalarında esbab-ı nüzülün ,nüzül ortamının ve şartlarını aksettiren yönünden sağlıklı bir şekilde istifade olunacaktır. 3.Esbab-ı nüzül bilgisi ile oluşan nedensel halkaları nüzül asrına doğru izleme imkanı olacaktır. 4. Müfessirler üzerine yapılan monografik çalışmalarda esbab-ı nüzülle ilgili zikrediıen ilkelerin uygulanması çok isabetli olacaktır. Sa’lebe kıssası ile ilgili rivayetler, hadis usûlü açısından tenkit edilmelidir: Bu rivayetin senedi zayıftır. Ancak buna rağmen bu hadiseye müfessirler eserlerinde yer vermişlerdir. Bunun sebebi olarak ise isnad ilmi tam anlamıyla hayatlarına girmiş olan şahsiyetlerin, isnadın zayıf olmasına önem vermeden, isnadın zikredilmesiyle mesuliyetten kurtulacaklarına inanmaları ve malumatın yok olmayıp kendilerinden sonraki nesillere aktarılmasını sağlama düşüncesi yatmaktadır denilebilir. Rivayetler sınıflandırılmalıdır: Hadis mecmualarının tefsir bablarında ve tefsir kitaplarında bu ayetin sebeb-i nüzûlü olarak birçok rivayet görmek mümkündür. Sa’lebe kıssası da bunlardan biridir. Daha öncede belirttiğimiz gibi esbâb-ı nüzûl rivayetlerinde ihtilaf edilmesinin iki temel sebebi vardır. 1- Her ayete bir sebep arayanların tutumu sonucu mezhep hareketleri, şahısların ebedileştirilmesi, israili haberler ve uydurma rivayetlerin esbab-ı nüzul alanına dahil edilmesi. 2- Esbâb-ı nüzûl rivayetlerinin nüzul ortamına ait olanlarla tefsire ait olanların birbirinden ayrılmaması Bu bağlamda tefsir ya da hadis kitaplarına giren her rivayetin mutlak doğru olmayabileceği hususu da gözden ırak tutulmaması gerektiği, aksi takdirde Tevbe Sûresi 75. Ayetin tefsiri sadedinde zikredilen Sa’lebe kıssasında olduğu gibi, zihinler, gerçekliği kesin olmayan bir vaka üzerinde gereksiz bir şekilde yoğunlaşarak tahdit edilmiş ve Kur’an’ın tefsirine ilkeler bazında yaklaşan evrensel bakış açısından uzaklaşılmış olacaktır. Tarihsellik kavramı esasen günümüzde bir çok aydın tarafından da kullanılmasına rağmen, hala izâfî bir karakter taşımaktadır. Yani tam bir ortak kavram olarak dilimzde yerini alamamıştır. Tarihsellik ve tarihselcilik kavramlarının 17. ve 19. yüzyıllar arasında tarih ilminin amacı, eğilimleri ve araştırma araçları bakımından geçirdiği değişimler sürecinde ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Bu terimin ilk ortaya çıktığı ülke Almanya’dır. Tarihsellik teriminin Almanya’da ortaya çıkmasının temel sebebi ise bu ülkede tarihi zihniyetin beşeri ilimlerle değerlendirilmesidir. Yine bu iki kavram Batı’da, tabiat ilimleri ile beşeri ilimler arasındaki zıtlık, epistemolojik bir çatışmaya dönüştüğünde ortaya çıkmış kavramlardır. Tarihsellik kavramı, tarih ilmi alanında kullanılan teknik bir terimdir. Tarihçilerin eskiden beri kullandıkları bu terimi İngiliz filozof Henry More 1664’te “historicity, historicalness” kelimeleri ile ifade etmiştir. Daha sonra E. Bayer aynı terimi tarihsel olayların olgusallığı anlamında kullanmıştır. Tarihsellik kavramını felsefi anlamıyla kullanan ilk filozof Hegel’dir. Tarihsellik ve tarihselcilik kavramları her ne kadar Batı kültürüne ait kavramlarsa da yapıları gereği ortak kültürle etkileşim halindedirler. İnsan tarihsel bir varlık olarak zamanı üç boyutu ile reel olarak yaşamaktadır. Bu durum onun tabiatının gereğidir. İşte bu yönüyle tarihsellik kavramı ortak kültüre aittir. Ancak anlam yüklerken, anlam çerçevesini belirlerken toplumlar farklı yaklaşımlar sergilemektedirler. Tarihsellik bu yönüyle de özgü kültür vasfını taşımaktadır. İnsan tarihsel bir varlıktır. Kur’ân’da tarih ve tarihsel olanı, geçmişi, yaşanılan zamanı ve geleceğiyle bir bütün halinde insanı faaliyet sahası olarak görmektedir. İnsanı insan yapan bazı özellikler vardır ki bunlar Hz. Âdem’den beri ortaktır. Nüzûl ortamını incelediğimizde insanların Hz. Peygamberin önderliğinde Kur’ânî değer duygusunu tam anlamıyla idrak etmeye çalıştıklarını görürüz. Esbâb-ı nüzûl doğrudan doğruya nüzûl ortamında meydana gelen resmi ifade etmeketedir. Yani esbab-ı nüzûl, tarihin bir bölümünde var olmuştur ve gerçektir. İnsanın yapıp etmeleri ise sadece şu an içinde olup bitmez, onlar zamanın boyutlarına yayılmıştır. Sonuç olarak, Esbâb-ı nüzûl - Tarihsellik kavramı ilişkisinde özellikle üzerinde durulması gereken konunun şu olduğunu açık bir şekilde ifade edebiliriz: “Kur’ân-ı Kerîm soyut bir düşünce veya düşünüş biçimi değil, yaşanmış, yaşanılabilir ve yaşanacak insanın öz niteliğiyle örtüşen bir hidayet rehberdir.” Hocamızın bu değerli eserinde, Allah kelamı nı doğru anlama noktasında, esbab-ı nüzül ilminin yeri ve konumunu yeni yöntemlerle, bizlerede ışık tutarak bu noktada atılmış önemli bir adım olarak telakki ediyoruz. YASİN SURESİ:Allahtan geldim allaha döndürüleceğim. FURKAN SURESİ:İmtihan olunduğumu ve sabırla dayanmam gerektiğini rabbimin beni gördüğünü unutmamam gerektiğini unutmamalıyım. FATR SURESİ:Allahın bana amellerime göre hak ettiklerimi vereceğini anladım. MERYEM SURESİ:İmtihanım ne kadar ağır olursa ödülümde o kadar büyük olacak. TAHA SURESİ:Kuranı kerim benim mutsuzluk ve zorluk çekmem için indirilmediğini aksine benim mutluluk kaynağım olduğunu öğrendim. VAKIA SURESİ:Dünya tutkularımdan vazgeçmeliyim. ŞUARA SURESİ:Yalnızca Allaha güvenip dayanmalıyım. NEML SURESİ:Allaha çokca hamd etmeliyim.Namazı dosdoğru kılmalıyım zekatı gönlümden gelerek vermeliyim. KASAS SURESİ:Şükürcü olmalıyım bana verilen nimetlerin emanetten ibaret olduğunu bilmeliyim. İSRA SURESİ:İyilik edersem yalnız kendim için iyili ederim kötülük edersem ise karşılığını muhakkak bulurum. KIYAME SURESİ:Bu sure gunahlarından dolayı pişman olup kendisini ayıplayan , boylece kotuluğu ve günahları kendisine boş gösteren ve onları yapmayı emreden emmare nefsının hayvansal yön ve durtusunden kurtulmuş ve Allah c.c katında bir derece değer kazanmış insan tanıtılmaktadır.Ahiret gunune vurgu yapılmiştır öldukten sonra dırilme anlatılmıştır.HÜMEZE SURESİ:Cimrilikten haset etmekten kıskançlıktan bahsedilmiştir.Ahiret hesabı unutur serveti hertürlü yolu meşru gören insan tipi anlatılmıştır.MÜRSELAT SURESİ:Kıyamet gununu yalanlayanların halınden bahsedilmiştir.İnkarcıların halınden bahsedılmiştir.Allahın emirlerine uygun yaşayanlara ve salih amel işleyenlere altlarından ırmaklar akan cennet müşdelemiştir.KAF SURESİ:Kıyamet gününden yeniden dirilmeden kabir azabından bahsediliyor.Kafirlern inkar edenlerlerın sonunun nasıl olcağından bahsediliyor.BELED SURESİ:Bu surede Allah c.c verdiğin nimetlere sukur etmemizi ve bu sukrmuzu yetimlere ve yoksullara sadaklar vererk yerine getırmemız gerektıgını ve sonrada sabrı ve hayrı tavsıye edenlerden olmamız gerektiğini ve boyle yapanların bahtiyar kullar oldugunu ve onaların amel deftelerinin sağ taraftan verildiği bahtiyar kimselerdir.TARIK SURESİ:Allah c.c insanı sudan yarattığını ınsanı nasıl yoktan var ettiyse sonradan diriltmeyede gucunun yeteceğini bildirmektedir.KAMER SURESİ:Bu sured yuce Allah müşriklerin hallerinden bahsetmektedir peygmber efendımızı nasıl yalandıklarını heva ve heveslerine nasıl uyduklarını anlatıyor bu sure bıze heva ve hevesımıze uymanın kotu oldugu onlara uyarsak hakkı goremıycegımızı ve heva ve hevesımızın bızı kotu yollara tevşvık ettiği anlatılmaktadır . SAD SURESİ:Her devrin inkarcı ,müşrik ve münafıkları,peygamberlerin getirdikleri tevhid,inancına yani tek ilah olan Allah'a ve O'nun emirlerine bağlanmaya karşı gelerek, bu hususta zaman zaman tepkilerini böyle göstermişlerdir.ARAF SURESİ:Çağlar boyu otorite ve saltanatlarının elinden gideceğinden ve Allah'ın emirlerinin hakim olacağından korkan firavun ve benzerleri,peygamberleri kendilerine rakip,onlara inanları da potansiyel suçlu görerek onlara her türlü eziyeti reva görmüşlerdir.Halbuki yüce Allah kullarının din ve ahlaklarının bozulmasından ve onları kula kulluktan kurtarmak için emirlerini bildiren peygamberler göndermiştir.Ama onları dışlayan emirlerini kabul etmeyen,akıllarına,hevalarına ve tagutlara tapan asi kavimlere,ilahi kanun gereği,bazen dindarlık,kuraklık,kıtlık ve afet şeklinde uyarılar gelmiş,fakat bunun karşısında,'Bunlar tabiat olayları doğal afetlerdir.' deyip geçmişler,bazen de bolluk ve rahat verilince onun bir imtihan olduğunu düşünmeyip şımarıp azmışlar,yüce Allah'ın takdirini,O'na sığınmayı,tevbe ve şükrü unutmuşlardır böylece helak olup gitmişlerdir.Allah'a gönülden inananlar,O'nun azabından her an korkarlar ve O'na karşı her türlü saygısızlıktan kaçınırlar.Ancak inanmayanlar,Allah'tan korkmazlar ve O'nun emir ve yasaklarını hiçe saydıklarından kendilerini güvende zannederler.Halbuki afetlerin ne zaman ve nereye geleceği belli olmaz. CİN SURESİ:Dua ile isteklerimizi yanlız Allah'tan olmalıdır;başkasına dua edip bir şey istemek şirk/ortak koşma olur.Secde edilen yer ve mekanlarda,hristiyan ve diğerlerinde olduğu gibi ibadetin ruhunu bozucu şekil ve cisimler bulunmamalıdır. 10070506 LEYLA BÖKE EL-DUHA SURESİ : AHİRET DÜNYADAN DAHA HAYIRLIDIR - O BİZİ YETİM OLARAK BULUP BARINDIRDI. -SAPMIŞ BULUP DOĞRULUĞA ULAŞTIRDI. -YOKSUL BULUP ZENGİN ETTİ. - ONUN İÇİN YETİME GÜZEL DAVRANIP, EL AÇIP İSTEYENİ DE AZARLAMAMAM GEREK. - EN ÖNEMLİSİ DE ALLAH'IN BİZE VERDİĞİ NİMETLERİ İNSANLARA DAHA ÇOK ANLATMALIYIM. ÇÜNKÜ İNSANOĞLU ELİNDEKİLERİN DEĞERİNİ ÇOK ÇABUK UNUTABİLEN BİR VARLIK. EL-İNŞİRAH SURESİ : ALLAH'IN VERDİĞİ HER ZORLUĞUN YANINDA KOLAYLIK DA VARDIR. ONUN İÇİN HER ZAMAN RABBİME YÖNELMELİYİM. EL-ASR SURESİ : ASR'A YEMİNLE BAŞLAYAN BU SURE İNSANIN HÜSRANDA OLDUĞUNU ANCAK İMAN EDİP SALİH AMEL İŞLEYİP BİRBİRLERİNE HAKKI VE SABRI TAVSİYE EDENLERİN HARİÇ OLDUĞUNU ÖĞRENİYORUM. GÜZEL AMEL İŞLENELİ. İNSANLARA DAHA ÇOK HAKKI ANLATMALI SABRI TAVSİYE ETMELİYİM . EL-ADİYAT SURESİ : İNSANOĞLUNUN NE KADAR NANKÖR OLDUĞUNU ALLAH GAYET İYİ BİLİYOR. DÜNYA MALINI MÜMKÜN OLDUĞUNCA İKİNCİ PLANDA TUTMALIYIM. ÇÜNKÜ ALLAH GÖNÜLDEKİNİ BİLİYOR. EL-KEVSER SURESİ : ALLAH'A KİN BESLEYENİN SOYU KESİKTİR. CENNETİN BİR GÜZELLİĞİ OLAN KEVSER DİLE GETİRİLMİŞ . EL-TEKASUR SURESİ : İNSAN ÇOĞUNLUKTA OLUNCA NASIL DA KENDİNİ GÜÇLÜ SANIYOR. İŞTE ONLAR CEHENNEMİ GÖRECEK OLANLAR. ÇOK NİMET ÇOK SORGU DEMEK. ALLAH'IM BİZE HESABINI VEREMEYECEĞİMİZ MALDAN MÜLKTEN KORUSUN. - EL- MAUN SURESİ : YETİMİ HOR GÖRMEMELİ, YOKSULU AÇKEN GÖRMEZDEN GELMEMELİYİM. NAMAZIMI DA GÖSTERİŞ İÇİN DEĞİL ALLAH RIZASI İÇİN KILMALIYIM. EL-KAFİRUN SURESİ : DİNDE ZORLAMA OLMADIĞINI BU SÜREDE ÖĞRENDİM. KİMSE KİMSENİN TAPTIĞINA TAPMAK ZORUNDA DEĞİLDİR. DOĞRUSU SÖYLENİR. GERİSİ KİŞİYE KALIR. - EL -FİL SURESİ : ALLAH'IN EVİNİ DAĞITMAK İSTEYENLERE ALLAH FİL ORDUSUNU GÖNDERDİĞİNDE BAŞINA GELENLER , BİR KEZ DAHA ANLAMALIDIR Kİ ALLAH'I KARŞISINA ALANLARIN VAY HALİNE. - EL FELAK SURESİ : ALLAH'IM BİZİ YARATTIĞI SEYLRİN ŞERRİNDEN, GECENİN ŞERRİNDEN, BÜYÜCÜLERİN ŞERRİNDEN , HASEDCİNİN ŞERRİNDEN KORUSUN. EN -NAS SURESİ : CİNLERDEN VE İNSANLARA VESVESE VEREN O SİNSİ VESVECİLERDEN İNSANLARIN RABBİ ,HÜKÜMDARI ALLAH'A SIĞINIRIM. -EL-İHLAS SURESİ : O ALLAH BİRDİR TEKTİR. ALLAH O EKSİKSİZ VE SAMEDDİR. DOĞMAMIŞ VE DOĞURULMAMIŞTIR. HİÇBİŞEY ONA DENK DEĞİLDİR. -EN-NECM SURESİ : HZ. MUHAMMED DOĞRUDAN HİÇ AYRILMADI. ONUN SÖZLERİ VAHİYDEN BAŞKA BİŞEY DEĞİL. PEYGAMBERE OKUMAYI CEBRAİL ÖĞRETTTİ. PEYGAMBERE, SİDRE-İ MÜNTEHA'NIN YANINDA CENNETÜ'L MEVA. SİDREYİ BÜRÜYEN BÜRÜYOR. AMA O ŞIMARMADI. HADDİNİ AŞMADI. - PUTLARA NELER OLDUĞUNU, -DÜNYA HAYATINDAN BAŞKA BİŞEY İSTEMEYEN BİR İNSAN BENİM AHBABIM OLAMAZ. -HERKEZ KENDİ GÜNAHINI ÇEKECEKTİR. -GÜLDÜREN , AĞLATAN, ÖLDÜREN,DİRİLTEN O'DUR. -BİZİ ÇİFT OLARAK YARATANDA O'DUR. EL-ABESE SURESİ : ALLAH'IN İNSANI NEDEN VE NASIL YARATTIĞINI BU SUREDE DE DAHA DETAYLI ÖĞRENDİM. -KIYAMET KOPTUĞU ZAMAN İNSANLARIN ANNESİNDEN BABASINDAN BİLE KAÇIYOR OLMASI DEMEK KİMSENİN KİMSEDE HAKKI KALMAYACAĞI DEMEK. ALLAH'IM BİZİ O GÜNDE TOZLU DEĞİLDE NEŞELİ YÜZLERDEN EYLESİN . -EL-KADR SURESİ : KUR'AN KADİR GECESİNDE İNMİŞTİR. BU GECE BİN AYDAN DAHA HAYIRLIDIR. ES-ŞEMS SURESİ : NEFSİNİ GÜNAHKAR İÇİNDE GÖRÜNMEZ KILAN ZARAR ETMİŞTİR. SEMUD HAKKI YALANLADI, DEVEYE DOKUNMAYIN DEDİĞİ HALDE ALLAH'IN ELÇİSİ, ÖNCE AYAKLARINI KESİP BOĞAZLADILAR. RABLERİ ÜZERLERİNE AZAP GÖNDERDİ. - EL-BURUC SURESİ : MÜMİNLERE SIRF ALLAH'A İNANDIKLARI İÇİN YAPILAN KÖTÜLÜKLER, ALLAH HERŞEYE ŞAHİT. - MÜMİN ERKEK VE KADINLARI FİTNEYE DÜŞÜREN , SONRA DA TEVBE ETMEYEN İÇİN CEHENNEM AZABI VE YANGIN AZABI VARDIR. -İMAN EDİP AMEL İŞLEYENLEREYSE, ALTINDAN IRMAKLAR AKAN CENNETLER VARDIR. BÜYÜK KURTULUŞ BUDUR. - İNSANI İLK YARATN VE İLK DİRİLTECEK OLANDIR. - O ŞANLI BİR KUR'AN-DIR. LEVH-İ MAHFUZ'DADIR. ET-TİN SURESİ : ANDOLSUN İNCİR VE ZEYTİNE. SİNA DAĞINA VE BU GÜVENLİ BELDEYE Kİ, ALLAH İNSANI EN GÜZEL BİÇİMDE YARATTI. SALİH AMELLER İŞLEYENLER İÇİN KESİLMEZ MÜKAFAT VARDIR. EL-KUREYŞ : KUREYŞ-İ GÜVENDE KILDIĞI İÇİN FİL ORDUSUNDAN, ONLARI YAZ VE KIŞ SEFERLERİNE ALIŞTIRDIĞI İÇİN. ONLAR KABE'NİN RABBİNE İBADET ETSİNLER. O RAB Kİ ONLARI AÇLIKTAN DOYURDUVE ONLARI KORKUDAN EMİN KILDI. 10070506 LEYLA BÖKE EL-KIYAMET SURESİ : KIYAMET GÜNÜ ANLATILIYOR. - O GÜN İNSANA ÖMRÜ BOYUNCA NE YAPTIKLARI. GERİYE NE ESER BIRAKTIĞI HABER VERİLİR. - AHİRETTE NİCE YÜZLER IŞILDAR ,GÜLER. NİCE YÜZLER EKŞİR, PUSARIR. ALLAH'I YALANLAYIP YÜZ ÇEVİRENLER. AİLESİNİN YANINA GİDENLER, HALAK ONLAR İÇİNDİR. İNSAN BAŞIBOŞ BIRAKILMAMIŞTIR. PEYGAMBERİMİZE DE KIYAMETLE İLGİLİ SORULAR SORULDUĞUNDA HAKKINDA BİLGİ VERMİŞTİR. ANCAK NE ZAMAN OLDUĞUNU ALLAH'TAN BAŞKA KİMSENİN BİLMEDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİR. EL -HÜMEZE SURESİ : GIYBET BÜYÜK AZAPTIR. İNSANI AŞAĞILAYAN , ÇOK MALI OLMASI İNSANI ÖLÜMSÜZLEŞTİRMEZ. O KİŞİ HUTAMEYE ATILACAKTIR. ALLAH'IN TUTUŞTURULMUŞ ATEŞİNE. EL- MURSELAT SURESİ : KIYAMET, HAK VE BATILIN AYRIŞTIRILIŞI. HAKKI YALANLAYANLARIN VAY HALİNE. ALLAH'IN O KADAR ÇOK GÜZELLİK VERMESİNE RAĞMEN HAKKI YALANLAYANLARIN VAY HALİNE. CEHENNEM ONLARI BEKLER. EL-KAF SURESİ : YERİN VE GÖĞÜN NASIL MÜKEMMEL OLDUĞU , İNKAR EDENLER KENDİ İÇLERİNDEN KENDİLERİNE UYARICI GELMESİNE ŞAŞIRDILAR. BÜTÜN GÜZELLİKLER, ALLAH'A YÖNELEN HER KULUN KALP GÖZÜNÜN AÇILMASI VE DERS ALMASI İÇİNDİR. HAKKI YALANLAYAN KAVİMLERİN AZAP GÖRDÜKLERİ , İNSANIN NEFSİNİN NE OLDUĞUNU . ALLAH İNSANLARA ŞAH DAMARINDAN BİLE DAHA YAKINDIR. ÖLÜM ANI, KİRAMEN KATİBİN MELEKLERİ, SÜRA ÜFÜRÜLMESİ.ALLAH'TAN BAŞKA TANRILAR EDİNENLERİN ŞİDDETLİ AZABA ATILACAĞI. DÜNYANIN 6 GÜNDE YARATILDIĞINI ÖĞRENDİM . BELED SURESİ : MEKKE ŞEHRİNİN ÖNEMİ, İNSANLARA VERİLEN AZALARI, VE GÖSTERİLEN İKİ YOL. HİDAYET VE SAPIKLIK. FAKAT O YOKUŞA TIRMANIP ZİRVEYE ÇIKAMADI. SARP YOKUŞTA BİR BOYNU ÇÖZMEK, KITLIKTA AÇI DOYURMAK,AKRABADAN YETİMİN, FAKİRİN , İMAN EDEREK SABRI VE MERHAMETİ TAVSİYE EDEN KİMSELERDEN OLMAK. BU KİŞİLER AMEL DEFTERİNİ SAĞINDAN ALIR. AYETLERİNİ İNKAR EDENLER AMEL DEFTERİNİ SOLUNDAN ALIR. ONLARIN ÜZERİNE ATEŞ VARDIR. 10070506 LEYLA BÖKE ET-TARIK SURESİ : ANDOLSUN O GÖKYÜZÜNE VE TARIK'A ( KARANLIĞI DELEN YILDIZ DEMEKTİR.) İNSAN NEDEN YARATILDI. BİR ATILGAN SUDAN , Kİ ARKA KEMİĞİ İLE GÖĞÜS KEMİKLERİ ARASINDAN. ELBETTE O ONU DÖNDÜRMEYE KADİRDİR. YEMİN OLSUN O DÖNÜŞÜ OLAN GÖĞE, VE AYRILAN O YERE Kİ O, HER HALDE BİR KESKİN HÜKÜMDÜR. ONLAR HEP TUZAK KURUYORLAR.ONUN İÇİN O KAFİRLERİ KENDİHALLERİNE BIRAK. EL-KAMER SURESİ : KIYAMET YAKLAŞIP AY İKİYE AYRILDIĞINDA, ÖLÜLER KABİRLERİNDEN ÇIKARLAR. İSRAFİL DAVETİNE BOYUNLARINI UZATIP ONA DOĞRU KOŞAN KAFİRLER, BU ZOR BİR GÜNDÜR DERLER. NUH PEYGAMBERİN DUASI ANLATILIYOR. İNSANLIĞA İBRET OLSUN DİYEALLAH'IN AZABINDAN SEMUD DA YALANLADILAR. DEVEYİ KESTİLR VE AZAPLANDIRILDILAR. LUT KAVMİ DE . FİRAVUN HALKINA DA UYARILAR GELDİ. ES-SAD SURESİ : BİR İSMİ DE DAVUD SURESİDİR. ÖNCEKİ SURENİN SONUNA DOĞRU MÜŞRİKLERİN , EĞER YANIMIZDA ÖNCEKİLERİNKİNDEN BİR ZİKR İLAHİ BİR KİTAP OLSA İDİKESİNLİKLE ALLAH'IN İHLAS İLE SEÇİLMİŞ KULLARINDAN OLURDUK, ŞEKLİNDEKİ SÖZLERİ AKTARILDIĞI İÇİN BU SUREDE İSTENEN O HATIRLATMANIN KUR'AN LA ONLARA DA GELDİĞİNE İŞARET EDEN BİR AYET İLE BAŞLIYOR. CENNET KAPILARININ SONUNA KADAR AÇIK OLDUĞU , İNANMAYANLARIN CEHENNEMİN ONLARA YASLANACAĞI. PEYGAMBERE VERİLEN MUCİZELER. İLK İNSANIN NASIL YARATILDIĞI, ONA SECDEYE KAPANIN DEDİĞİNDE RAB MELEKLERİN HEPSİ , TOPTAN SECDE ETTİLR. YALNIZ İBLİS HARİÇ. O BÜYÜKSÜNDÜ VE NANKÖR OLDU. İBLİS ATEŞTEN YARATILDIĞI İÇİN ONDAN DAHA ÜSTÜN OLDUĞUNU İMA ETTİ. ALLAH ONU KOVDU , LANETLEDİ. ŞEYTANDA HESAP GÜNÜNE KADAR İNSANLARI SAPKINLIĞA DÜŞÜRÜYOR. EL-ARAF SURESİ : HİCRETTEN ÖNCE MEKKE DE İNEN SURENİN İSİMLERİ EL-ARAF, EL-MİKAT,EL-MİSAK,ELİF LAM MİM SAD SURESİDİR. CENNET İLE CEHENNEM ARASINDA BİR SUR OLAN ARAF'IN VE ARAF HALKININ ANLATIMINI İÇERDİĞİNDEN DOLAYI ARAF SURESİ , H. MUSA'NIN 'MİKAT''INDAN YANİ ''TUR'' DA ALLAH İLE RANDEVUSUNDAN SÖZ ETTİĞİ İÇİN EL MİKAT SURESİ VE İNSANOĞLUNUN İLE İLK KUTSAL SÖZLEŞMESİNİ İÇERDİĞİNDEN DOLAYI EL-MİSAK SURESİ , BAŞINDA Kİ HURUFU MUKATTA SAN DOLAYI '' ELİF-LAM-MİM-SAD SURESİ'' DİYE ANILIR. BU SUREAHİRET KONUSUNDA İNSAN AKLININ EN SON KUŞATABİLECEĞİ NOKTALARA KADAR AÇIKLAYIP, HAYATIN BAŞLANGICINDAN , SONUNA KADAR OLAN YÜKÜMLÜÜK VE İMTİHAN ŞEKLİNİ GÖZLER ÖNÜNE SEREREK, İŞTE BU BİZİM İNDİRDİĞİMİZ BEREKETLİ KİTAPTIR. ÖYLEYSE ONU İZLEYİN VE SAKININ Kİ, MERHAMET OLUNASINIZ. EY ADEM MESKEN TUT CENNETİ EŞİNLE YALNIZ ŞU AĞACA YAKLAŞIP ZALİMLERDEN OLMA. ŞEYTAN KANDIRDI. AĞACI TATTILAR. ÇİRKİN YERLERİ AÇILIVERDİ. CENNET YAPRAKLARINDAN ÜZERLERİNİ KAPATTILAR. İNSAN TÜRÜ BU ŞEKİLDE YERYÜZÜNE İNDİRİLDİ. - İSRAFTAN BAHSEDER. . HARAM KILINANLAR. AYETLERİ YALANLAYANLAR. CENNET VE CEHENNEM ANLATILMIŞ. ARAF CENNET İLE CEHENNEM ARASINDA Kİ SURUN YÜKSEK TEPELERİ . NUH'UN KAVMİNE YAPILAN AZAPTAN BAHSEDİYOR. PEYGAMBERLERİN KAVİMLERİNE YAPILANLAR. MUSA PEYGAMBERİN MUCİZELERİ. EL-CİN SURESİ : CİN , GÖRÜLEN VE HİSSEDİLEN İNSAN DEĞİLDE ONUN DUYGULARININ ÖTESİNDE BULUNAN '' GİZLİ KUVVETLER '' ANLAMINA GELİR. İNCİLLERDE , ESKİ KİTAPLARDA CİNLERDEN HEP SÖZ EDİLMİŞTİR. CİNLERİN VARLIĞINI , SORUMLULUK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ VE İNKARLARLA OLAN İLGİ VE BENZERLİKLERİNİ, DİLİM DİLİM , BOY BOY ,GRUP GRUP AYRILMIŞ OLDUKLARINI , FİTNE VE İMTİHAN MEYDANLARINDA MAHKUM OLDUKLARINI BİLDİRMİŞTİR. 10070506 LEYLA BÖKE EL- YASİN SURESİ : KUR'AN-IN KALBİ DE DENİR. HZ. AİŞE DEMİŞTİR. RESULULLAH ŞÖYLE BUYURDU '' KUR'AN-DA BİR SURE VARDIR Kİ ALLAH KATINDA AZİME DİYE ANILIR. YENİDEN DİRİLİŞİN SIRRI. BU SURENİN ÖLÜLERE OKUNMASI , HAKKINDA EMİR GELMİŞ. YANİ CAN ÇEKİŞME ANINDA, ÖLMEK ÜZERE OLAN. FAKAT UNUTMAMAK GEREK , KUR'AN ÖLÜLER İÇİN DEĞİL DİRİLER İÇİN İNMİŞTİR. İNSANLARA VERİLEN NİMETLER . CENNET- CEHENNEM. SAPKINLIĞA UĞRAYANLARIN BAŞINA GELECEK AZAPLAR. EL-FURKAN SURESİ : İÇERİĞİNDE SURENİN İNİŞ NEDENİNİN , KAFİRLERİN TANRILIK VE PEYGAMBERLİK KONUSUNDA Kİ İNKAR VE İNATLARI OLDUĞU, ALLAH'IN YÜCELİĞİ KUTSANMIŞTIR. ONA HİÇBİR ORTAK DA YOKTUR. EL-FATIR SURESİ : FATIR VEYA MELAÎKE SURESİ DENİLEN BU SURE DE VAHYİN MEKKE DÖNEMİNDE İNMİŞTİR. BU YUCE SURE , SEBE SURESİNDE YENİDEN YARATILIŞI İNKAR EDEN KAFİRLERE KARŞIN, İSLAM İLE YENİ BİR DÜNYANIN YARATILDIĞINI MÜJDELİYOR. ŞİRKİN KÖTÜLÜKLERİ. -EL-MERYEM SURESİ : ZEKERİYA PEYGAMBERİN YAPTIĞI DUADAN SONRA KISIR EŞİ HAMİLE KALMIŞ VE YAHYA PEYGAMBER DÜNYAYA GELMİŞTİR. HZ. MERYEM'İN HAMİLE KALIŞI. MERYEM OĞLU İSA'NIN DOĞUŞU. PEYGAMBERLERDEN BAHSEDİLİYOR. CENNET - CEHENNEM ANLATILIYOR. ET- TAHA SURESİ : MERYEM SURESİNDEN SONRA İNMİŞTİR. KUR'AN-IN NASIL İNDİRİLDİĞİ. HZ. MUSA'YA PEYGAMBERLİĞİN NASIL İNDİĞİ MUCİZELERİ. FİRAVUN VE İSRAİLOĞULLARINA YAPILAN AZAPLAR. EL- VAKIA SURESİ : RAHMAN SURESİ İLE BAĞLANTISI VARDIR. YERİN SARSILMASINDAN SÖZ EDİLMİŞTİR. UĞUR VE BEREKET SURESİDİR. CENNET MEYVELERİ, YARATILIŞ. ES- SUARA SURESİ : BU İSİMLE ADLANDIRILMASININ NEDENİ , ŞAİRLERİN ARKASINA DA ÇAPKINLAR, SAPKINLAR DÜŞER AYETİNDE Kİ EŞ-ŞUARA KELİMESİDİR. FURKAN SURESİNDE İFADE EDİLEN UYARININ ÖRNEKLERLE GENİŞLETİLİP DETAYLANDIRILMASINI VE ONUN GİBİ HZ. PEYGAMBERİN TESELLİLERİ İÇERİYOR. -EN-NEML SURESİ : SULEYMAN SURESİ DE DENİR. ŞUARA SURESİNİN TAMAMLAYICISIDIR . -EL-KASSAS SURESİ : BURADA HZ. MUSA KISSASI DETAYLANDIRILARAK, BÜYÜK BİR TARİH ÖZETLENECEK VE BU ŞEKİLDE ŞUARA SURESİNİN SONUNDA SÖZ VERİLEN DEĞİŞİM VE SARSILIŞ. GERÇEKTE ZAYIFLARI KUVVETLENDİRİP, KUVVETLİLERİ DEVİRMEK BİR DOĞA İŞİ DEĞİL. ALLAH'U TEALA'NIN KUVVETİNİN GÖSTERGESİNDENDİR. KASAS SURESİ BU İBRETLİ DERSLERİ ANLATAN BİR TARİH DESTANIDIR. EL-İSRA SURESİ : İSRA '' GECE YÜRÜYÜŞÜ '' DEMEKTİR. ALLAH İYİ MUTTAKİ OLANLARI VE HEP GÜZEL VE İYİ İŞLER YAPANLARLA BERABERDİR. SABIRDAN BAHSEDİLİR. HZ. İBRAHİM ÖVÜLÜR. İSRAİLOĞULLARININ KADERİNDEN SÖZ EDİLMİŞ, BU KADERİN İYİLİK VE KÖTÜLÜKLERİNDEN BAHSEDİLMİŞ. MESCİDİ AKSA NIN YIKILMASI ANLATILIP. İSRA OLAYI ANLATILARAK , HZ. MUHAMMED'İN ORAYA GİRME ŞEREFİ İLEN, O YIKIMIN ADETA TAMİRİ VE TELAFİSİ ANLAMINA İŞARET EDİLMİŞ.
Her biri için ayrı başlıklar altına
mütalaanızın sonuçlarını yazınız.
Yorumlar için tıklayınız. YASİN SURESİ:Bu surenin konusu yeniden diriliştir.Sure ölümden sonraki hayattanbahsederek, ölüm ve ahreti hatırlatarak ruhu diri tutmayı sağlar. FURKAN SURESİ: Sure müşriklerin,Hz.Muhammedin peygamberliği ile Kuranı kerim hakkındaki şüphelerini gidermiş peygaberimizi hor gören küçümseyen kişilere cevaplar vermiş kuranın doğruluğundan bahsetmiştir. FATIR SURESİ:Fatır yaratan yoktan var eden demektir. Surede Allahın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları,Allahın nimetleri konu edinmiştir. MERYEM SURESİ: Sure Allahın varlığı ve birliği fikrini işlemiş ve hidayete erenlerle sapıtanların yollarını açıklamıştır. TAHA SURESİ:Surede peygamber efendimiz teselli edilmiş;görevini en iyi şekilde başaracağı müjdelenmiş karşı çıkanların ise uğrayacağı şeyler izah edilmiş. VAKIA SURESİ :Kıyamet günü olaylarından,cennete gideceklerden,cennetin nimetleri bize müjdelenmiş,cehenneme gideceklerin durumları anlatılmış ŞUARA SURESİ:Surede Allahtan Rahman olarak bahsedilmiş ,kuranın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmış . NEML SURESİ:Bu surede namaz zekat ahiret hayatı gibi konular anlatılmış Hz.musa Hz.Davut kıssaları anlatılmıtır. KASAS SURESİ: Surede Hz.musanın çocukluğu,peygamberliği,Firavun ordusunun boğulması hikayeleri anlatılır. İSRA SURESİ: Bu surede Hz.Muhammedin miraç gecesindeki kudüse yaptığı yolculuktan bahseder . YASİN SURESİ:Bu surenin konusu yeniden diriliştir.Sure ölümden sonraki hayattan bahsederek, ölüm ve ahreti hatırlatarak ruhu diri tutmayı sağlar. FURKAN SURESİ: Sure müşriklerin,Hz.Muhammedin peygamberliği ile Kuranı kerim hakkındaki şüphelerini gidermiş peygaberimizi hor gören küçümseyen kişilere cevaplar vermiş kuranın doğruluğundan bahsetmiştir. FATIR SURESİ:Fatır yaratan yoktan var eden demektir. Surede Allahın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları,Allahın nimetleri konu edinmiştir. MERYEM SURESİ: Sure Allahın varlığı ve birliği fikrini işlemiş ve hidayete erenlerle sapıtanların yollarını açıklamıştır. TAHA SURESİ:Surede peygamber efendimiz teselli edilmiş;görevini en iyi şekilde başaracağı müjdelenmiş karşı çıkanların ise uğrayacağı şeyler izah edilmiş. VAKIA SURESİ :Kıyamet günü olaylarından,cennete gideceklerden,cennetin nimetleri bize müjdelenmiş,cehenneme gideceklerin durumları anlatılmış ŞUARA SURESİ:Surede Allahtan Rahman olarak bahsedilmiş ,kuranın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmış. NEML SURESİ:Bu surede namaz zekat ahiret hayatı gibi konular anlatılmış Hz.musa Hz.Davut kıssaları anlatılmıtır. KASAS SURESİ: Surede Hz.musanın çocukluğu,peygamberliği,Firavun ordusunun boğulması hikayeleri anlatılır. İSRA SURESİ: Bu surede Hz.Muhammedin miraç gecesindeki kudüse yaptığı yolculuktan bahseder . YASİN SURESİ:Bu surenin konusu yeniden diriliştir.Sure ölümden sonraki hayattan bahsederek, ölüm ve ahreti hatırlatarak ruhu diri tutmayı sağlar. FURKAN SURESİ: Sure müşriklerin,Hz.Muhammedin peygamberliği ile Kuranı kerim hakkındaki şüphelerini gidermiş peygaberimizi hor gören küçümseyen kişilere cevaplar vermiş kuranın doğruluğundan bahsetmiştir. FATIR SURESİ:Fatır yaratan yoktan var eden demektir. Surede Allahın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları,Allahın nimetleri konu edinmiştir. MERYEM SURESİ: Sure Allahın varlığı ve birliği fikrini işlemiş ve hidayete erenlerle sapıtanların yollarını açıklamıştır. TAHA SURESİ:Surede peygamber efendimiz teselli edilmiş;görevini en iyi şekilde başaracağı müjdelenmiş karşı çıkanların ise uğrayacağı şeyler izah edilmiş. VAKIA SURESİ :Kıyamet günü olaylarından,cennete gideceklerden,cennetin nimetleri bize müjdelenmiş,cehenneme gideceklerin durumları anlatılmış ŞUARA SURESİ:Surede Allahtan Rahman olarak bahsedilmiş ,kuranın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmış . NEML SURESİ:Bu surede namaz zekat ahiret hayatı gibi konular anlatılmış Hz.musa Hz.Davut kıssaları anlatılmıtır. KASAS SURESİ: Surede Hz.musanın çocukluğu,peygamberliği,Firavun ordusunun boğulması hikayeleri anlatılır. İSRA SURESİ: Bu surede Hz.Muhammedin miraç gecesindeki kudüse yaptığı yolculuktan bahseder . YASİN SURESİ:Bu surenin konusu yeniden diriliştirSure ölümden sonraki hayattan bahsederek, ölüm ve ahreti hatırlatarak ruhu diri tutmayı sağlar. FURKAN SURESİ: Sure müşriklerin,Hz.Muhammedin peygamberliği ile Kuranı kerim hakkındaki şüphelerini gidermiş peygaberimizi hor gören küçümseyen kişilere cevaplar vermiş kuranın doğruluğundan bahsetmiştir. FATIR SURESİ:Fatır yaratan yoktan var eden demektir. Surede Allahın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları,Allahın nimetleri konu edinmiştir. MERYEM SURESİ: Sure Allahın varlığı ve birliği fikrini işlemiş ve hidayete erenlerle sapıtanların yollarını açıklamıştır. TAHA SURESİ:Surede peygamber efendimiz teselli edilmiş;görevini en iyi şekilde başaracağı müjdelenmiş karşı çıkanların ise uğrayacağı şeyler izah edilmiş. VAKIA SURESİ :Kıyamet günü olaylarından,cennete gideceklerden,cennetin nimetleri bize müjdelenmiş,cehenneme gideceklerin durumları anlatılmış ŞUARA SURESİ:Surede Allahtan Rahman olarak bahsedilmiş ,kuranın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmış . NEML SURESİ:Bu surede namaz zekat ahiret hayatı gibi konular anlatılmış Hz.musa Hz.Davut kıssaları anlatılmış. KASAS SURESİ: Surede Hz.musanın çocukluğu,peygamberliği,Firavun ordusunun boğulması hikayeleri anlatılır. İSRA SURESİ: Bu surede Hz.Muhammedin miraç gecesindeki kudüse yaptığı yolculuktan bahseder . Her bir sure için kazanımlarınızı, Sevgili
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in hayatından/Siyer’den mülhem hayatınıza
kattığınızı ifade eder şekilde yazınız. BELED SURESİ 11070032 Selamlar Sena Hicret, Bu nazik temenniniz için çok teşekkür ederim.Bu temenninizin gayretimi daha da artıracağına inanıyorum. İlknur Naciye Kula YDÖ/12070258 Kıyamet Suresi:Her bir ferdin ‘kıyamet’i olarak ölümden ve dünyanın
ölümü olan kıyamet hadiselerinden bahseden bu sûre Mekke’de inmiş olup,
40 âyettir ve ismini birinci âyetindeki kıyamet kelimesinden alır.Kaçış
nereye denilecek o güne sığınacak bir yer olmayan o güne kaçmamı
gerektirmeyecek amellerle hazırlanmalıyım.Ahireti terkedip bırakanlardan
olmamalıyım ona uygun bir hayat yaşamalıyım. EMİNE ÇALIŞKAN: KIYAME suresi:mükemmel bir yaratılışımın olmasına rağmen hala kendimi
eleştirip,eksikler görmeye çalışan biri olduğumdan bahsediyor. kendimin
farkında olmadığım için yanlış şeylerde kusur aradığımı hatırlatıyor. Kıyamet: Rabbim bu sureye yeminle başlamış. ‘İnanın bu dünya son
bulacak,ölecek ve tekrar dirileceksiniz!Şu yalan dünyaya aldanmayın.’
Dercesine unuttuğum, unutarak yaşadığım ölüme, kıyamete ,ahirete ant
içmiş Rabbim.Kıyamet sahneleri dehşet bir biçimde anlatılıyor.Ama asıl
dehşet şey şuymuş ; Benim Rabbimi unutmam,kendimi kendime yetecek
zannetmemmiş. Kıyamet çok yakınımda , derhal bu uykudan uyanmalı ve
KIYAM etmeliyim..İnsan değer verdiklerini boş ve ilgisiz bırakmaz..Allah
da değer verdiği insanı (beni) başı boş bırakmamıştır. KIYAMET SURESİ SAD SURESİ 11070069 mustafa demirhindi HÜMEZE HÜMEZE SURESİ: Hümeze,insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse
demektir.Peygamberimizin bir hadisi-şerifini paylaşmak
istiyorum:”Utanmadıktan sonra dilediğini YAP!”sözüdür.Ben de bu hadisten
yola çıkarak ağzımdan çıkan söz ve davranışlarıma dikkat
etmeliyim.Çünkü ,düşünmeliyim ki her söylediğim söz ve davranışlarımdan
elbet bir gün sorguya çekileceğim,ve çevremi de uyarmalıyım ki din
kardeşimin de günaha girmesini engellemiş olabileyim... 11070254 “KIYAMET SURESİ” 11070150 -KIYAME
SURESİ- Biz hiç ölmeyecekmiş gibi yaşasak da , yaşarken ölüm çoğu
zaman aklımızdan çıkıp gitse de bu hayat ebedi değildir.Belki de bazılarımızı
korkutur ölüm…Ancak insan istese de istemese de Rabbi’nin huzuruna
dönecektir.Bu dönüşte azaba uğratılanlardan olmamak için Rabbimin bize öğüt
verdiği emir ve yasakları bildirdiği kuran-ı
kerimi olabildiğince hayatıma geçirmeliyim.Elimizden geleni yapalım,umulur ki
Allah’ın yardımı ile kurtuluşa erenlerden olalım. -HÜMEZE
SURESİ- İslam’ın hiç hoş karşılamadığı özellikler çok güzel
anlatılmış. Ki burada da anlatıldığı gibi peygamberimiz hiçbir sahabesine
kırıcı olmamıştır. Hep tatlı dil ile konuşmuştur.Ayrıca ben müslümanım diyen
kişi cimri olmamalıdır.Zaten Allah’ın ona lütfettiği malı kimden saklamaktadır.
Yine Allah’ın kulu olan insanlardan mı? Biz peygamberimizin her zaman yanında
olan Hz. Ebubekir ve Hz.Osman gibi sahabileri kendimize örnek almalıyız.Ki
onlar peygamberimiz savaş için yardım istediğinde İslam uğruna mallarını seve
seve feda etmişlerdir. -MÜRSELAT
SURESİ- Rabbim bu sure ile kendi kudretini bir kez daha ortaya
koymuştur. Kıyamet gününün azametinden bahsetmiştir.O günü yalanlayanlara,
kendilerini yalanladıkları cehenneme atacağını bildirmiştir.Allah’a karşı
gelmekten sakınanlar ise en güzel şekli ile mükafatlandırılacaklardır.Buradan
çok güzel bir ders çıkarabilirim; Rabbim hiçbir şeyi karşılıksız bırakmaz,
Rabbimin rızasını kazanan kul olmalı ve o mükafatları bende kazanmalıyım. -KAF
SURESİ- Kafirler aralarından bir uyarıcının olduğuna şaştılar ve
ölümden sonra dirileceklerine
inanmadılar, bu gerçeği yalanladılar.Oysa akıllıca bir baksalardı çevrelerine,
doğan güneşi ,topraktan yeşerip büyüyen bitkiyi,görselerdi Rabbimin bütün
bunları yaparken topraktan yarattığı insanı tabi ki de tekrar dirilteceğini
anlarlardı.Ama yine de inkarında inatçı olanlar hesap günü cezasını
alacaktır.Şüphesiz ki Rabbim bize şah damarımızdan daha yakındır.İçimizde ki
bütün düşünceleri bilir.Rabbimiz iyi düşünenlerden hak yoldan ayrılmayanlardan
olmayı nasip etsin.Buradan anladım ki şimdiden ahretim için sıkı bir şekilde
hazırlık yapmalıyım . Bilemem ki, beklide ölüm kapıyı çalmak üzeredir. -BELED
SURESİ- Bana el ,ayak , gören göz, duyan kulak verdiği için
Rabbime şükürler olsun.Şükrümü en güzel yetim doyurarak, düşküne yardım ederek
gösterebilirim.Böylelikle Rabbimin istediği gibi bir kul olabileyim. -TARIK
SURESİ- Rabbim insanı bir sudan yarattı. Şüphesiz ki tekrar onu
diriltmeye gücü yeter. Herkesin sorgulanacağı gün bizim ne bir yardımcımız ne
de kuvvetimiz olacak. Dünyada iken bize her an yardımcı olan anne ve babamız da
o gün yanımız da olmayacaklar , tek başımıza kalacağız…Ömrümüz boyunca bu
gerçeği unutmadan yaşamalıyız.Ben o günde kendimi güvende hissetmek için
ibadetlerimi aksatmamalı, Rabbimin rızasını kazanacak hal ve hareketlerde
bulunmalıyım. -KAMER
SURESİ- Bu surede eski kavimlerin uyarıcılarını yalanladıkları
anlatılmış. Onlar bu davranışları yüzünden helak oldular. Şüphesiz ki onlara
cehennemde şiddetli azap vardır. Ayrıca Rabbim kuran-ı kerimi öğüt almak için
kolaylaştırdığını söylüyor , ben de kuran-ı kendime rehber edinip Allah’ın öğütlerini öğrenmeliyim. -SAD
SURESİ- Mekke müşriklerine hak din gönderildiğinde , Allah’ın putlara tapmayı kesinlikle kabül etmediğinden
hak dini yalanladılar. Çünkü atalarının dininden ,puta tapmaktan daha doğrusu
alışkanlıklarından vaz geçmek istemediler.
İşte bu sure ile Allah geçmiş kavimlerin inkarlarından dolayı helak olduklarını
anlatarak müşriklere uyarıda bulunmuştur. Peygamberimize de müşriklere karşı
sabrı öğütlemiştir.Ayrıca bu surede Allah’ın insanı topraktan yaratması ve
şeytanın büyüklük taslayarak ona secde etmemesinden de bahsedilmiştir.Artık
şeytan cennetten kovulmuş ve insanları hak dinden uzaklaştırmak için kötülük
yapmaya başlamıştır.Benim ise şeytanın tuzaklarına yakalanmamam için kuran-ı
kendime rehber edinmem gerekiyor. -ARAF
SURESİ- Bu surede kullarının Rablerine olan itaatlerinin çok önemli olduğu vurgulanmıştır. Hz. Musa’nın
kavmi gibi Allah’ın onlara verdiği rızıklarla yetinmeyen, nefislerine uyup
kendilerine zulmeden ,Allah’a şükretmeyen kişilerin başına gelenlerden ders
çıkarmalıyım .Unutmamalıyım ki ; Allah istemeden kendime hiçbir iyiliğim
dokunmaz , her şey onun izniyle olur.Beni giydirdiği ,doyurduğu, yaşattığı için
her an Rabbime şükreden olmalıyım. -CİN
SURESİ- Cinler de insanlar gibi vahye muhatabdırlar. Onların içinde de inanan ve inanmayanlar vardır. Allah
bu ayetlerle her zaman merak edilen başka bir alem hakkında bizi
bilgilendirmiştir. *11070276 MÜRSELAT SURESİ Yalanlayanlardan olursak bize haktır cehennem gölgesi, KAF SURESİ İşte budur bir mü'minin nezdinde kazanılmış en güzel dava. En güzel öğüt Kur'an ve en güzel mesaj kainat.. BELED SURESİ TARIK SURESİ KAMER SURESİ Sultan-ı Aşka kul olmalıyım ki, koruyup gözetilen bir kul olayım. SÂD SURESİ Söz isyana gelince ölü bir deniz sessizliği lâl olmalı dilim, .. A'RÂF SURESİ 11070186 ZEYNEP MERGEN KANSIZ KIYAMET SURESİ = Hayatımın geçen her bir saniyesinde kim olduğumu
düşünerek, neden bu dünyada bulunduğumu hatırlayarak geçirmeliyim.
Vereceğim hesabın çok yakınımda olduğunu unutmamalıyım. Aldığım her
nefesten sorumlu olduğumun bilincinde yaşamalıyım. Bu geçici olan
dünyayı bırakıp Rabbim’e yönelmeliyim. 11070272 zeliha korkmaz 11070176 RABİA BENLİ 11070048 BELED SÜRESİ KIYAMET:Rabbim her şeye kadirdir her şeye gücü yeter..Ohalde ben daima
rabbime itaat ve ibadet edip kıyamet her an gerçekleşebilir düşüncesiyle
hazır olmalıyım... 12070297 SEDA ÖZGÜVEN.. KIYAME SURESİ :Hep kıyamet gününü merak ederiz aslında ne zaman gelecek o gün diye?Acaba hazırlığımız varmı ki gelmek istiyoruz sona..Yada kalu belada Rabbimize verdiğimiz sözü tutabildik mi ?Dünya yaşamında bile bir kişiye söz verdiğimizde yerine getirmezsek onun önünde mahcup kalıyoruz ,peki bizi sonsuz nimetlerle donatan Rabbimize verdiğimiz sözümüz nerde..Sözünde duranlara yüzü parlayacak olanlara imrenmemek eldemi.. HÜMEZE SURESİ :Ve bildin mi hutame ne? o Allah ın tutuşturulmuş ateşi.. işte o ateşe atılacaklar insanların arkasından göz kaş hareketleriyle insanları çekiştirenlere..onlar ki mallarına güvenirler ama bilmezlermiki Allah ın gücü herşeye yeter.. MÜRSELAT SURESİ :Allah ın gücünün herşeye kadir olduğunu göremediz mi hala ?o size ölüler ve diriler için yeryüzünü sayısız nimetlerle çoğaltmadı mı?..onun verdiği nimetleri görüp hala fakedilmedimi yüceliği. bir insandan aldığınız hediyeye teşekkur ederken neden etmezsin RABBİNE SECDE.. KAF SURESİ:O kafirler şaşılacak bir şey gibi abarttılar peygamber geldi deyince..oysa kıymaet gününün uzak olduğunu düşündüler peki gerçeği anladıklarında ise herşey çoktan geçti..diğer kavimler gibi onlarda pişman olmuşta ama pişmanlıkları hiç bir fayda vermedi..kafalarını kaldırıp bir baksalardı,muhteşem gökyüzünün oluşu yeterde artardı..kendini verde dinle çağrış gününe.. BELED SURESİ : Yetimlerin en güzelide bilirdi onun halini.. o yüzden buyurmuştu yetim bir insanın gönlünü hoş edin en azından başını okşaman yeterlidir diye..elimzden gelmez mi bir yoksulu doyurmak bir yardıma koşmak ..işte o zaman güzel ahlak davranışını ortaya koymak..ve onlar ashabı meymenet sahibi oldular küfr içinde olanlar ise şeamet ısmıne tabı oldular.. TARIK SURESİ : İnsan düşünsün bakalım neden yaratıldı?her nefsin bir yaratıcısı vardır muhakkak ve hiç birşey sebepsiz değildir..ve herşeyin sonu gelecektir o günde O na ne bir yardımcı nede başka bir güç yardım edecektir..O herşeye kadirdir.. KAMER SURESİ :Yalanladılar o buyuk gunu..kıyameti..kendielerini vazgeçirecek hikayeler gelsede ınanmayıp arzuların peşine düştüler yalanladılar en doğruyu en hakıkatı gerçeği...diriltme günü kabirlerinden kalkarken binbir azabla anlaycaklar gerçegi.. .nuh kavmide semud kavmide ve diğer kavimlerde yalanlamışlardı..gerçek peygamberi şımarık olarak atfettiler ama bilemedilerki tek kurtarıcı oydu.. SAD SURESİ : Hz.Allah Adem as yarattığında bütün melekler ona secde ettiler..fakat şeytan kibirinden se de etmedi ve kafirlerden oldu..insanoğlunuda yoldan çıkaracağına sapıtacağına and içti..cehennemi tıka basa dolduracağım dedi fakat hsa kulların müstesna dedi..biliyordu her ne kadar inanmayan olsada salih kullarıınında olacağını ..Rabbim şeytanın şerrinden sana sığınıyoruz.. KIYAME SÜRESİ:İnsanın allahın huzuruna kemikleri dahi biraraya toplanmış bir şekilde çıkacaktır.İnsan kıyametin ne zaman olduğu sorup durmasına rağmen o gün için hazırlık yapmaktanda geri durduğunu anlatır.O vakit geldiğinde gözler dehşet içinde kalacağını ve rabbimizin katından başka hiçbir sığınağımızın olmadığını anladım.O gün ben bütün yapıp ettiklerinden haberdar edileceğimi, insan nefsinin yaptıklarına şahit olacağım beyan edilir.Mazeretlerimizin o gün geçerli olmayacağını dünya hayatına dalıp ahireti unutmamam gerektiğini anladım.Namazı terketmemeliyim zekatımı vermeliyim ve allahın hoşnutluğunu kazanmalıyım.Nasıl kan pıhtısından yaratılıyorsak ölüleride diriltmeye gücü yeten bir rabbimin olduğunu anladım. HÜMEZE SURESİ:Gıybet etmemeliyim ve kişilerin arkasından kaş göz işareti yapıp bunu eğlence haline getirenlerden olmamalıyım.Gaflete düşenlerden olmamalıyım.Malımın değil sadece Allaha olan inancımın beni kurtaracağını idrak etmeliyim. MURSELAT SURESİ:Kıyameti yalanlayanlardan ve bana verilen nimetlere rağmen inanmayıp isyan edenlerden olmamalıyım.Güzel amel sahibi olursam suredede geçtiği üzere canımın istediği meyvelere ulaşacağımı öğrendim. Bu kitaptan başka inanabileceğim bir kurtuluşun olmayacağını anladım. Meali bu yöntemle okumak Kur'an'ı Kerim'e ve peygamberin hayatına bir
bütün olarak bakıp vahiy sürecini daha sağlıklı değerlendirmemi ve
Kur'an'ı Kerim'in yaşanabilir bir kitap oluşunu örnekleriyle bir kez
daha görmemi tarihi süreci daha kalıcı bir şekilde hafızamda tutmamı
sağladı. Ayrıca esbabı nüzul ilmine giriş için bir temel oluşturmama
vesile oldu. Efendimiz hayat rehberimiz olan hz.muhammed (sav) salat ve selam olsun. 11070218 Her metin ilk muhatabı tarafından daha iyi anlaşılır. Bu sebeple
Peygamber Efendimizin döneminde Kur’an inanları tarafından daha iyi
anlaşılıyordu ve yaşanıyordu. Şayet Sahabe Kur’anı anladıysa bize
düşende onların anladığını anlamaya çalışmak değil midir? Bana göre
Kur’an’ı bu şekilde anlamak için Peygamber efendimizin hayatı ile
Kur’an’ı nüzul sırasına göre okumak oldukça faydalı oldu. 1996-2011 yılları arasında Sevgili Peygamberimizin hayatını ve Kur’an-ı
Kerim’in mealini birçok kez okumuştum. Yalnız şimdi anlıyorum ki
gerçekten etkin bir okuma ve tam bir anlama gösterememişim. Bunu
Peygamberimizin hayatını ve Kur’an-ı Kerim’in mealini nüzul sırasına
göre okuduğumda daha iyi anladım. Bu güzel fikri, nimeti bana verdiğiniz
ve ufkumu açtığınız için çok teşekkür ederim. Kur’an meâlini Peygamber Efendimiz (SAV)’in hayatı ile birlikte okumak;
hep dilimizde olan ama hayatımıza işleyemediğimiz Kur’an’ın, insan
üzerinde nasıl tezahür ettiğini, Kelâmın dilden kalbe, bedene ve topluma
yayılışını, insanın ve toplumun cahillikten sıyrılıp Allah’ın rızasını
kazanmasının adımlarını görmemi sağladı. Cahiliye devrinin bocalamaları
içinde olan bizlerin ve toplumun dertlerinin çözümünün, Kur’an ile
hayatını bütünleştirmiş Peygamber (SAV)’in örneğinde zaten var olduğunu,
“vahyi kucaklamanın” ne demek olduğunu daha iyi anladım. Allah'ın yol
gösterici kıldığı iki kaynağın nasıl bir bütün oluşturduğunu görerek
yeni adımlarımızın daha sağlam atılacağı kanaatindeyim. Peygamber efendimizin hayatını bilmeme rağmen Kuranın Peygamber
Efendimizin hayatındaki etkisini sırasıyla öğrenmem aklımdaki soruları
yanıtlamama yardmcı oldu.Artık kafamdaki sorunları yanıtladım ve kendimi
geliştirdiğimi düşünüyorum. Esselamu Aleykum.. siyeri nebiyi defalarca okudum her defasında değişik tatlar aldım bilgi
hazneme bilgiler kattım buseferkinde ki tadı manayı hiç birinde
bulamadım herkeze şiddetle tavsiye ederim çünkü adeta mana denizinde
yüzergibiyim... Ben diğer siyer kitaplarında ve meal kitaplarında her sureyi kendi
içinde anlamaya çalıştım fakat nuzul sırasını bildiğimde sureler ve
olaylar arasındaki bağlantıyı çok rahat kaurabildim.Örneğin;bir savaş
veya cihattan sonra ganimet ve paylaşım ayetlerinin inmesi tesadüf
degildir... küçük yaştan itibaren siyeri nebiyi çok şükür fazlasıyla duyma ve okuma
fırsatı buldum..fakat iniş sırasına göre okuduğumda farlı inceliklerin
ve tatların farkına varma şansını yakaladım..Sanki kendimi yeni bir
hayatı ve kitabı ilk kez okumaya başlamış gibi hissettim.. 11070029 11070090 Hz. Muhammed'i doğru anlayabilmenin temel ilkelerini bize Kuranı kerim
verir.Aynı şekilde Kuranı da tam manasıyla anlamak için Hz. Muhammed'in
hayatını tam manasıyla bilmemiz ve anlamamız gerekir.Bu yönüyle siyer ve
Kuranı kerim birbirini tamamlayıcı bir özellik taşır...siyer ilmi bize
Kuran daki ayeti kerimelerin hangi olay üzerine indiği konusunda bilgi
verir.Aynı zamanda hz. Muhammed döneminde inen her bir ayetten sonra Hz.
Muhammed'in ve Sahabenin tam bir teslimiyet içerisinde Allahu tealanın
emirlerine itaat ettiklerini görürüz.Bu da benim için bir örnekliktir.ve
benim kulluk bilincimi artırmam için bir araçtır.Bu çerçevede siyeri ve
nüzul sırasına göre kuranı okumak birbiriyle bağlantılı ve birbirini
tamamlayıcıdır... Kur'an'ı nuzul sırasına göre ve peygamberimizin hayatı ile birlikte
okumak, ayetlerin hangi olay üzerine indiğini, peygamberimiz ve
sahabenin nasıl yorumladğını,tutum ve davranışlarını ayrıca Kur'an'ı
nasıl yaşamlarına aksettirdiklerini görmem ve anlamam açısından çok
faydalı olduğuna inanıyorum. ben kuranı ve peygamberin hayatını bir binanın inşası için örülen duvara
benzetiyorum.bu duvarda bir tuğla eksik olsa bina ayakta kalamaz.bende
kuranı okur peygamberin hayatını bilmezsem veya peygamberi bilir kuranla
alakam olmazsa bende ayakta kalamam peygamber efendimizin hayatını Kur'an'ı Kerim meali ile bütünleştirerek,
peygamberimiz adına farklı düşüncelere sahip insanların aynı sonuca
varabilecekleri güzel bir eserdir. İbrahim sarıçam hocama teşekkürlerimi
sunarım. peygamberimizin hayatını nüzul sırası ile birlikte okumak o dönemi ve
olayları daha iyi idrak edebilmemi sağlıyor.ayetlerin hangi olay üzerine
indiğini bilmek kuranı daha bilinçli kavramama yardımcı oluyor.bu
çalışmadan dolayı size teşekkür ederim Kuran-ı Kerimi anlayabilmek için nuzul sırasına göre siyer ilmiyle
birlikte okumak bir gerekliliktir.Çünkü Kuran-ı Kerim de inen her bir
ayetin nuzul sebebi siyer ilminde geniş kapsamlı bir şekilde yer
almaktadır.Aynı zaman da Kuran'ı hayatın her safasında yaşatan Peygamber
Efendimizin hayatı, Kuran'nın nuzul sırasına göre birlikte okuduğunda
Kuran-ı Kerimin temel ilkesi olan tevhidin tam manasıyla insan
benliğinde yerleşmesine yardımcı ve bütünleyici olacaktır. Rabb'imizin insanlık alemine indirdiği en güzel hediye olan Kur'an
;bizim onu okumamız,düşünmemiz,anlamamız ve hayatımıza geçirmemiz için
gönderildi.Bunun yanı sıra ayetlerin sebepleri dairesinde iniş
amaçlarını bilip, bu iniş amaçlarını Peygamber Efendimiz'in hayatıyla
bütünleştirerek hayatıma geçirip,insanlara anlatabilmem için esbab-ı
nüzul ilmini bilmem gerekir.Bu çalışma ile de Kur'an'ın mükemmel bir
kitap olduğunu somut örnekler halinde anladım.Ve hayatım boyunca
anlamaya ve anlatmaya çalışacağım inşallah... Siyer'i ve Kur'an-ı Kerim'i nüzul sırasına göre okumak bana hem
ayetlerin,surelerin iniş sebeplerini daha iyi anlama şansı verir,hem de
Peygamber efendimizin ve sahabelerin yaşadığı olayları,surelerin ve
ayetlerin hangi olaylar üzerine indiğini daha iyi idrak etmemi
sağlar.Böylece hem siyer bilgilerim daha sağlamlaşır hem de Allah
kelamını daha iyi anlamış ve bunun tadına varmış olurum. * Efendimizin (s.a.v.) daima Kuran ruhuna uygun hareket ettiği için onun anlaşılması Kur'an-ı Kerimi anlamama yardımcı oldu. Peygamber Efendimiz (sav)'in hayatını Kur'an-ı Kerim'in nüzul sırasıyla
birleştirerek okumak; O'nun hayatının KUR'AN olduğunu anlamamı
sağladı.Ayrıca Kur'an'ın hükümlerinin de yaşanabilirliğini bir kez daha
idrak etmeme sebep oldu.Kul olan Muhammed (sav)'in Rasul Muhammed (sav)
olarak Allah (cc) tarafından nasıl inşa edildiğini ve ayetler ışığında
nasıl şekillendiğini gördüm.Ayetler ile nasıl şekilleneceğimi öğrenmeye
başladım.Böyle güzel bir Peygamber'in ümmeti olduğum için Allah'a
hamdediyorum.Buna vesile olduğunuz için İbrahim Sarıçam Hocama ve size
şükranlarımı sunuyorum. siyeri nüzul sırasına uygun olarak ve Kur'an-ı Kerim meali ile okumaya
basladıgımda vahyin hakikatini anlamada daha avantajlı oldugumu
farkettim.Çünkü;Kur'an-ı Kerim benim hayatımı anlamlandırmamda kendime
rehber edindiğim ilahi kitaptır.Kur'an da ALLAH-U TEALA nın benden ne
istediğini nasıl davranmam gerektiğini ve nelere dikkat etmem
hususundaki hükümleri daha iyi anlayıp uygulamam için ayet surelerin
nüzul sıralarını,sebeplerini ve vahiy ortamında yaşanan hadiseleri
bilmek Kur'an-ı Kerim i anlayıp hayatıma uygulama aşamasında yeni
boyutlar keşfetmemi sagladı. Kuran ve Siyeri birlikte okumadan önce içimde elimle tutamadığım bir
boşluk vardı sanki...Kopuk kopuk olaylar,bölük pörcük
duygular,parçalanmış gözüken bir hayat... 11070316 Muhammet Öztürk Peygamberimizin hayatı Kuranın canlı bir örneğidir.Eğer Kuranı anlamak
istiyorsak Efendimiz sav in hayatını,Efendimizi tanımak istiyorsakta
Kuranı okumamız ve anlamamız gerekir.Bunuda iniş sırasına göre yaparsak
doğru olur.Zira efendimizin hayatını öğrenmeye nasıl doğumundan
başlıyorsak ve sırayla öğreniyorsak,Kuranı da indiği sıraya göre okuyup
daha iyi anlayabilir.Böylece olayları tam olarak yerine
oturtabiliriz.Katkısı olan herkezden Rabbim razı ola. Küçüklüğümden beri Peygamber Efendimizin hayatını sürekli dinliyorum,
okuyorum.Ama önemli olan sürekli okumak değilmiş;okuma yöntemini bilerek
okumakmış önemli olan.Sürekli birşey eksikmiş;bu iki kitabı birlikte
okuyunca anladım bende ki bu eksikliği. Kuranı nüzül sırasına göre okumam kuranı kerim e aşina olmamı sağlarken
siyeri nebideki hadiseleri sebep sonuç ilişkisi icerisinde
değerlendirmeme katkı sağladı. Kur'an'ın koyduğu kuralların direkt olarak insan hayatına uygulanması
fiilen güçtür.Fakat Peygamber Efendimiz gibi canlı örnek hayatımızdaki
tereddütleri yok eder ve en zor durumlarda bile yol gösterir.Bu
çalışmayla hem Kur'an'ı Kerim'i hem Efendimiz (s.a.v)'i anlamamızı ve
davranışlarımıza aktarmamızı kolaylaştırmıştır.Efendimiz'in vahiy ile
hayatını anlamlandırmasını örnek alarak ben de hayatımı anlamlandırma
çabasına girdim inşaallah.Hocamıza tavsiyelerinden dolayı teşekkür
ederim. 11070150 Peygamberimizin hayatı Kuran demektir.Hz Aişe'nin ifadesiyle o yaşayan
bir Kurandı.Onun nezaman kalbi sıkışsa Allah efendimizin kalbine inşirah
veren bir ayet indirmiştir.Mesela hüzün senesi dediğimz efendimizin
amcası Ebu Talibi ve Hz Haticeyi kaybettiği ardından tebliğ için gittiği
Taif de uğradığı feci muamele efendimizi çok üzüyor ve sonrasında
cebrail ona Miracı müjdeliyor. Siyeri okurken aynı zamanda Kuranı nuzul
sırasına göre okuduğum zaman bu benim peygamberin hayatını daha iyi
anlamama ve Kuranın nuzul sebepleri hakkında bilgi sahibi olmama vesile
oluyor... İsra suresi 106.ayette "Biz Kuranı,insanlara dura dura okuyasın diye
ayet ayet ayırdık ve onu peyderpey indirdik" ayet-i kerimede muhatap
olarak insanın ayetleri müzakere edip hayatlarına geçirmesi de Kuranın
yaşayan bir insan olduğunu gösterir.Bir insan düşünelim ki hiç okul
görmemiş olsun. Onu okula koysan ve bazı nesneleri değerlendirmesini
istesen, nesneleri tanımlamada sıkıntı çekeceği gibi değerlendirme de
yapamaz.Efendimiz olmadan Kuran olmadığı gibi Kuran olmadan da
Efendimiz siz bir anlam küresi düşünülemez ...Olaylar karşısında farklı
bakış açıları kazandıran Hocamıza teşekkürlerimi sunarım... 11070205 Bugün bir müslümana 'inanıyor musun' diye sorsak 'Tabi ki inanıyorum'
der. İman ediyor musun desek 'ediyorum' der. Peki iman ediyorum demek bu
kadar kolay söylenmeli mi yada söylenebilir mi? Dilimiz iman ediyorum
inanıyorum diyor ama; dilimizle söyleneni kalbimiz,kalbimizle söyleneni
dilimiz,bedenimizle söyleneni tutum ve davranışlarımız,tutum ve
davranışlarımızla söylediğimizi attığımız her adımda söyleyebiliyor
muyuz? Gerçekten Allah’ım seni seviyorum diyebiliyor muyuz?Nasıl sevilir
biliyor muyuz? 11070069 Efendimizin hayatını ve Kur'an mealini birlikte okumak bana, Kur'an-ı
Kerim'i ve Efendimizi daha iyi tanımaya ve anlamaya yardımcı oldu.
Kur'an'ın hangi sebeplerle hangi olaylar sonrasında indiği insanlara
nasıl yol gösterdiğini daha iyi gördüm. Hayatımı anlamlandıran kitabı
ona inen Peygamberin hayatıyla birlikte okumak bana farklı bir bakış
açısı sağladı. O zamanlar meydana gelen olayları daha iyi kavramama ve
Kur'an'la verilen mesajı daha iyi anlayarak hayatıma uygulamam için bir
fırsat verdi. Bunu bana ödev olarak veren hocamdan kitapların sahibi
olan yazarlardan kitapları temin eden arkadaşlarımdan Allah razı olsun. Peygamberimizin hayatıyla meali nüzul sırasına göre okumak gerçekten
farklı bir bakış açısı kazandırdı.Efendimizin hayatını daha iyi
kavramamı,ayetlerin nüzul sebebini bilerek anlamamı,olaylar arasında
ilişki kurmamı sağladı ve yeni bilgiler edindirdi.Buna vesile olan
hocamızdan Allah razı olsun.Esselam.. 11070330 Kur'an mealini nüzul sırasına göre indiği tarihsel ortam koşullarına
bakarak okumak , kitabımızı ve onun tebliğ ve tebyin edicisi
Hz.Peygamberimizi anlamak ve anlamlandırmakta farklı bir göz ile
bakmamda aydınlatıcı oldu.Bu anlamlandırma okyanusu içerisinde bu
yaklaşımla bakmaya ve bu yaklaşımı sürdürmeye çalışacağım. Peygamberimizin (sav) hayatını Kur'an'ın nüzul sırasına göre okumak Hz.
Aişe'nin de dediği gibi O'nun yaşayan Kur'an olduğunu bir kez daha
görmemi ve olayları vahiy süzgecinden geçirerek okumaya çalışmamı
sağladı.Allah razı olsun... Nüzul sırasına göre Kuran’ı Kerim’i okuduğumda dinimizde çok önemli bir
yere sahip olan ibadetlerin gereğince yapılabilmesi için ilk önce bazı
temel bilgilerin öğrenilmesi gerektiğini gördüm. Direk ibadet etmek
yerine bizi yaratanı tanımak onu öğrenmek,Allah'a imanı bilmek ve kalben
tasdik etmek gerekir.İlk inen ayetlerde Allah vahye muhatab olan
insanları imani konularda bilgilendirmiştir.İslam dininin başlangıç
yıllarında genel itibari ile inanç konuları peygamber efendimiz
tarafından insanlara tebliğ edilmiştir.İslam dininin doğuşuna ve genel
gelişimine baktığımda din eğitiminde tedrici metodun çok önemli olduğunu
anladım. Son olarak insanlara islamı anlatırken öncelikle imani
konuları daha sonra da ameli konuları tedrici bir yöntemle anlatmam
gerektiğini öğrendim. Peygamberi anlamanın yolu onun hayatını öğrenmektir..Bunu siyer
kitaplarından öğrenmek mümkün ama bence yeterli değil.Peygamberi en iyi
Anlatan Kuranı kerimdir.İkisini bir okuduğunuzda ise sanki bir yap boz
parçalarını tamamlıyorsunuz..Peygamberi anlama yoluna gidiyorsunuz..Ben
bu şekilde peygamberi anlama yolculuğuna çıktım...Yaşayan Kuranın ,
yaşayan örneğin bir adım daha anlaşılmasına..Allah Razı olsun Domino taşlarını düşünelim..bunları dizen bir kişinin taşların ahengine
arasındaki uzaklığa ve sıralanışına verdiği önemi bizzat kuranın
kendisinde de görebiliriz. kuranın sureleri de tıpkı o domino taşları
gibi... tek tek dizilen taşlarmış gibi görünselerde aslında her biri bir
öncekinin devamı niteliğindedir.unutulmamalı ki her taş bir öncekini
ayakta tutan parçadır.ilk taşa dokunursam diğer taşlarda
devrilir.peygamber efendimizin hayatıyla beraber kuranın nuzul suresine
göre okumak da benim domino taşlarımı doğru dizmemi sağladı 11070073 11070117 esra gökdoğan Bildiğimi zannettiğim olayların aslını, bilmediğim yönlerinidaha rahat
farkedebildim. Amaç Onun Hayatını Hayatımıza Hayat Yapmaksa eğer bunun
için öncelikle yaşadıklarını en doğru kaynaktan yani Kuran'ı Kerim'den
öğrenmek en doğru ve en etkili karar.. teşekkürler.. Kuran'ı Kerimi nüzul sebebine göre okuduğumda bir yapbozun parçalarına
benzettim ayetlerin hepsi birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu
gördüm.Kuran'ın indiği dönemle değerlendirdiğimde, Kuran'dan doğru
pasajlar çıkarmamda yardımcı oldu.İnsanları Kuran'dan yanlış anlam
çıkarmasından uzak kıldığını gördüm.Örneğin;iÇKİNİN YASAKLANMASI.İlk
inen ayetlere baktığımızda içkinin zararlı olduğu,İkinci inen ayette ise
içkiliyken namaza yaklaşmayınız ayetinin inmesi,Üçüncü olarak inen
ayette de içkinin artık tamamen yasaklandığını,Şeytanın pis işlerinden
olduğunu söylüyor.Yani Kuran'ı nüzul sebebine göre okuduğumuzda doğru
olarak anlamamız sağlanmış olacaktır. Daha önce okuduğum siyer kitaplarından farklı olarak olayları ayetler
ışığında anlamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu farkettim.Bu
farkındalık öncelikle alemlerin sultanı olan peygamberimizin (sav)
hayatını okumada farklı bir tat ve ilmi bir bakış açısı kazanmama sebeb
oldu.Ayrıca bu okuma bana sosyal hayatta peygamber ahlakının nasıl ve ne
şekilde uygulamaya koymam gerektiğinide öğretmiş oldu. Siyeri, nüzul sırasına göre okuduğumda peygamberimizin islamı nasıl
anlattığını ve yaydığını daha iyi anlamamı sağladı.Buda iniş dönemini
daha kolay idrak etmeme yardımcı oldu.Kur'an-ı Kerim i nüzul sırasına
göre okudukça Kur'an-ı Kerim'in indiği ortamı ,peygamber efendimizin
karşılaştığı şartlarla ilgili bilgilerim,fikirlerim netlik
kazandı.Kur'an-ı Kerim'in mücadele yöntemini gördüm. Peygamber efendimizin mekke ve medine de yaşadığı iki dönemde sorunlarla
geçmiştir. Yaşadığı olaylara binaen kur'an ayetleri nazil olmuştur.
Kuranı nüzul sırasına göre okuduğumda mekke dönemindeki ayetler daha çok
cennet ve cehennemden, nelerin yapılıp yapılması gerektiğinden
bahsediyor. Medeni ayetlerde ise sosyal ilişkiler, adalet, aile gibi
konular işlenmiş. Bunlarda benim peygamber efendimizin hakkında daha çok
bilgi sahip olmamı sağladı. Bana kattığı en önemli şey ise Allah'a
layık bir kul peygamberime de yakışır bir ümmet olmam gerektiğidir... Ayetlerin geneli belli bir olay üzerine nazil olmuştur.Ve benim bütün bu
ayetleri nüzul sırasına göre okumam benim olaylar hakkında daha geniş
bir bilgiye sahip olmamı sağlar.Ve Kuran ı siyere okursamda hem
peygamberimin olaylar karşısında takındığı tavır hakkında bilgi sahibi
olurum hem de bu ayetler efendimin hayatında ne gibi değişikliklere
neden olmuş onu bilirim. Kuran'ı kerim'in meali ile siyer-i nebiyi okumak meali anlamayı en iyi
metodudur.Ben bu metodu uyguladığımda Kuran'ne demek istediğini,sebeb-i
nüzulleri ve hangi ortamda Kuran'ın nazil olduğu anladım.Hatta bazı
fiillerin neden niçin yapmam gerektiğinin farkına vardım.Bu metodu
gerçekleştirdiğimde de meali okurken sanki o anı yaşıyormuşum gibi
hissetdim.Bu yüzden Kuran'ı anlamam daha kolaylaşdı.(11070050) 11070087 ZEYNEP DOĞAN ZAHİDE KOÇ 11070177 Siyeri nüzül sırasına göre mealle
okumak peygamberimizin(s.a.v) hayatını daha iyi anlamamı nerde nasıl
ayet inmiş ne için inmiş daha iyi öğrenmeye başladım.Allah ne demiş
acaba vahiy sürecinde daha iyi anladım. Hangi ayetin hangi olay için
indiği öğrenmiş oldum.*Siyer kitabını tek başına okumanın kuru kuru
ekmek yemek gibi olduğunu mealle beraber okumanın ise ballı ekmek yemek
gibi olduğunu farkettim tuğba nurlu 10070196 Siyeri tefsirden ayırmak demek,kalbi vücuttan ayırıp, sökmek
demektir.Tefsirin kalbi siyerdir.Kalbi olmayan canlının yaşayamayacağı
tüm akl-ı selîm kişilerce sabittir.Siyerin göz ardı edildiği, geri
bırakıldığı tefsirler de yaşayamaz ve yeni canlara da hayat veremez... siyeri şimdiye kadar tek okumuştum. bu ders sayesinde tefsiride okudum.
ikisiyle birlikte okuduğumda cevapsız kalan sorularım cevabına ulaştı.
ikisi tıpkı ruhla beden gibi. peygamberimizin hayatı çektiği zorlukları o
bulunduğu insanlığı artık gözümde daha iyi canlandırıyorum. siyeri
belki okuyup geçiyordum ama sureler ayetler içimi
titretti.peygamberimizin zorluklarını daha iyi anladım. Meğer
peygamberimizin hayatı yaşayan bir Kur'an mış.ikisiyle birlikte
okuyunca sureler de siyerde anlamlı gelmeye başladı. Nüzul sırasına göre Efendimiz'in (s.a.v) hayatı ile birlikte sûreleri okumak, zamanda ve mekanda hayalen de olsa yolculuk yaparak, Asr-ı Saadet'e gidip orada bu sûreleri ilk defa Efendimiz'in (s.a.v) azından duyuyormuş gibi okuma arzusu uyandırdı. Gerçi ayetler farklı zamanlarda gelip, mükemmel bütünü oluşturmuşlar. Ayetleri nüzul sırasına göre okuma imkanı o döneme müdrik sahabe-i kirama lütfedilmiş tabi ki. Banada bu okumadan azemi istifade etmeyi ihsan eyle Allah'ım. Bu siteyi, programı hazırlayanlara ve bu ödevi isteyen Muhterem Hocamıza teşekkürlerimi arz ederim. Farklı surelerde tekrarlı değinilen değerlere ben de tekrarlı bir şekilde değinmeye çalıştım. Ödevimde ki gecikmedem özür dilerim. ALAK SÛRESİ: Yaradan Rabbi'nin adı ile oku emriyle başlayan sûrede okumanın, yazmanın, ilmin önemine değinilmiş. Kendine yeteceğini düşünen insanların delalete düşmekten kurtulamayacağı, Allah'ın dinini Rasulunü yalanlayanları azapla tehdit eder. DEĞERLER: - Allah'ım okumanın, yazmanın , ilmin önemini son nefesime kadar bilmeyi ihsan eyle. - Acizliğini , zayıflığını unutanlardan olmaktan muhafaza eyle. - Rasulüne, sünnetine, getirdiklerine sımsıkı sarılmayı nasip eyle. KALEM SURESİ: Allah Rasulüne karşı müşriklerin iddialarını reddedip, Peygamberlik müessesesini ispat eder. Efendimiz'in yüksek ahlakından bahseder. Nankörlük ve küfrün menfi neticelerine dair uyarıda bulunurken, müminler için mutlu ahiret hayatından bahseder. Değerler: - Kaleme yemin eden Rabbim kıymetini bilmemi nasip eyle. - Rabbim Efendimiz'e verdiğin güzel ahlakı idrak etmeyi ve yaşamayı nasip eyle - Yarabbi gerçeği yalanlamaktan, başkalarını aşşağılmaktan, insanların şerefiyle oynamaktan, söz getirip götürmekten, hayrın önünü kesmekten, günaha dadanmaktan, ölçü tanımamaktan, kaba, hoyrat davranmaktan, mal ve çocuğa güvenmekten, Sana sığınırım Allah'ım. - Muhtaçların hakkını düşünmemekten, inşallah demenin önemini idrak ederek söylememekten Sana sığınırım Allah'ım. - Seni daima tesbih edip gönülden Sana teslim olanlardan eyle Allah'ım - Rabbim imhal eder, ihmal etmez. Mühletimi değerledirip acilen bütün günahlarımdan tövbe nasip eyle Allah'ım. MÜZEMMİL SÛRESİ: İlk ayetteki örtüsüne bürünen sözü, kendisine isim olan sûre teheccüt, namaz ve tevekkülden bahseder. İnkarcıları hesap günüyle uyarır. Değerler: - Gecenin gücümün yettiği bir kısmını ibadet ile geçirmeyi nasip eyle Allah'ım. - Sukûnet içinde kalbimi O'na bağlayarak, Kuran okumayı nasip eyle. - Okuduklarımı anlama adına gereken saygıyı, hasasiyeti gecelerde göstermeyi nasip eyle Allah'ım. - Müşriklere sabrederek, tebliğ vazifesini yapanlardan eyle. MÜDDESİR SÛRESİ: İman hakikatlerinden bahseden bu sûre, insanı ilgilendiren temel değerlere de değinir. Değerler: - Maddi- manevi pisliklerden koru Allah'ım. - Sabırla Senin rızan için iyilik yapmayı nasip eyle. - Namazda daim eyle. - Yoksullara sahip çıkmayı nasip eyle. - Batıldan uzak eyle Allah'ım. - Din gününe, görüyor gibi iman etmeyi nasip eyle. - Herkese ve herşeye kâfi bir öğüt ve uyarı olan Kuran-ı Kerim'in herdaim yolundan gitmeyi nasip eyle. FATİHA SÛRESİ: Kur-an'ın özü olan Fatiha'nın özününde besmele olduğu kabul edilmiştir.Yirmiye yakın isme sahiptir. DEĞERLER: - Rahman ve Rahim olan adınla her işime başlamayı nasip eyle Allah'ım. -Alemleri terbiye eden Rabbim daima sana hamd eden bir kul olmayı nasip eyle -Din ve hesap gününün sahibi Allah'ım ancak sana ibadet edip ancak senden yardım dileneceğine müdrik bir kul olmayı nasip eyle. TEBBET SÛRESİ: Efendimize muhalefet eden Ebu Leheb ve eşi Ümmi Cemil'in akıbetini haber veren sûre benzer kişilere de uyarı ve tehdit niteliğindedir. DEĞERLER: -Servet ve kazanca güvenmekten koru Allah'ım. -İftira etmekten ve edilmekten sana sığınırım. -Cehennemden hakkıyla korkabilmeyi nasip eyle. TEKVİR SÛRESİ: Mekke'de inen bu surede kıyamet sahnelerinden bazısına değinip, ahirete dikkat çeker.Kur-an'ın Allah kelamı ve Efendimiz'in Allah'ın Rasûlü olduğunu vurgular. DEĞERLER: -Ya Rabbi ahirette eşleştirileceğim dostlarımı iyilerden seçmeyi nasip eyle. -Ya Rabbi, ahirette sayfalarım açıldığında mahçup olacağım amellerden muhafaza eyle. A'LA SÛRESİ: Sûre,Allh'ın kudreti, birliği ve vahiyden bahsedip bazı tavsiyelerde bulunur. DEĞERLER: -Seni zikreden kullardan olmayı nasip eyle. -Kainatı okuyup tefekkür etmeyi nasip eyle Allah'ım. -Efendimiz'in hadislerindeki nasihatları birde Kur-an'ın emriyle verildiğini düşünerek okumayı nasip eyle. -Rabbim, kötülüklerden arınıp, seni daima anarak namazı hakkıyla kılmayı nasip eyle. -Dünyayı ahirete tercih edenlerden eyleme Allah'ım. LEYL SURESİ: İyiliklere teşvik edip kötülüklerden sakındıran sûre, ismini ilk ayetinden almıştır. DEĞERLER: -Rabbim, bana verdiklerinden senin yolunda harcamayı, sana gönülden görüyor gibi saygı duyup, isyandan uzak olmayı nasip eyle. -Allah'ım cimrilikten, kibirden, ahiret hesabını dikkate almamaktan sana sığınırım. -Yarabbi rızanı kazanmak için iyilikler yapmayı nasip eyle. FECR: Allah'ın mesajını ve Rasulleri'ni yalanlayanların akıbetine dikkat çeken sûre, insan karakterinin bazı yanlarına da değinir. İnanan ve inanmayanların ahiretteki akıbetlerinden bahseder. Değerler: -Allah'ım Âd kavminin, Semud kavminin, firavunun hatalarına düşmekten, muhafaza eyle. -Taşkınlık ve bozgunculuk yapmaktan muhafaza eyle. -Yarabbi varlıkta ve darlıkta Sana itaat eden kullardan eyle. -Yetimi, yoksulu koruyup, başkaları tarafından korunmasını teşvik etmeyi nasip eyle. -Helal-haram hassasiyetimizi daim ve ziyade eyle. -Faniyi fani kadar, bakiyi baki kadar sevmeyi nasip eyle Allah'ım. -Dünyadayken ahiret için çok hazırlık yapanlardan eyle. -Yarabbim Senden razı olan ve rızana eren kullardan olmayı nasip eyle. DUHÂ SURESİ: Kuşluk vaktine ve geceye yemin eden bu sûre vahyin bir ara kesilmesinin ardından gelmiştir.Efendimiz'e üzerindeki bazı nimetler hatırlatılırve O'na büyük müjdeler verilir. DEĞERLER: -Bu güne kadar vermiş olduğun nimetleri hakkıyla idrak edip şükretmeyi nasip eyle. -Yetim ve güçsüze iyi davranmayı nasip eyle. -İsteyeni azarlamaktan muhafaza eyle. -Nimetlerini şükürle anmayı ve anlatmayı nasip eyle. İNŞİRAH SURESİ: Allah (c.c.)' ın Rasulü üzerindeki bazı nimetlerini hatırlatıp O'nu vazifesine teşvik ettiği sure adını ilk ayetinden alır. DEĞERLER: -Güçlükle karşılaşınca beraberindeki kolaylığı düşünüp sabretmeyi, dayanmayı nasip eyle Allah'ım. -Niyetimi rızanı aramaya kilitleyip, bir işi bitirince başka bir işle ömrümü doldurmayı nasip eyle. Arzu Ayasun 12912636 ADİYAT SÛRESİ: Hakkı yayma yolunda kullanılan atları öven sûre, insanda var olan kötü huylardan bahsederken, Allah'ın herşeyden haberdar olduğuna da vurgu yapıyor. DEĞERLER: -Allah'ım senin yolunda kullanacak güzel araçlar temin etmek için gayret ihsan eyle. -Nankörlük yapmaktan muhafaza edecek feraset ihsan eyle. -Mal kazanmada denge lutfeyle, hırstan muhafaza eyle. -Kalbimde ki siyah noktaları beyaza çevirmeyi nasip eyle. -Her halimi gördüğün şuuru ile hareket etmemi lutfeyle. KEVSER SÛRESİ: Efendimiz'e bol ve kesilmez bir hayır verildiğini müjdeleyen sure, soy ve hayrı kesik olanların Efendimiz'e düşmanlık edenler olduğunu ilan etmektedir. DEĞERLER: -Farz namazlarımla birlikte şükür içinde namaz kılıp kurban kesmeyi nasip eyle Allahım. -İnsanları ayıplamaktan ve sui zanda bulunmaktan muhafaza eyle. Arzu Ayasun 12912636 TEKÂSÜR SÛRESİ: Elimizdekilerle böbürlenme ve yarışın kötü akıbetini anlatır. DEĞERLER: -Mal ve neseple böbürlenmekten muhafaza eyle Allah'ım. -ilmel yakin derecesinde işin hakikatini düşünsem korunacağım yarış hastalığında koru Allah'ım. -Sorguya çekileceğim şuurunda olup, hesabını veremeyeceğim bir hayattan beni muhafaza eyle. MÂÛN SURESİ: Yardımlaşmanın önemini vurgulayan bu sûre, dinin asli rükünlerinden ve nifaktan bahseder. DEĞERLER: -Ahirete imanımı ziyadeleştir Allah'ım. -Yetime merhamet edenlerden eyle. -Yoksullara sahip çıkmayı nasip eyle. -Namazlarımızda şuur ve tam ihlası ikram eyle. - Bana verdiğin her türlü imkanımı paylaşabilmeyi nasip eyle. -Allah'ım bana verdiğin emanetleri sana vermekte cimri davrananlardan eyleme. KÂFİRÛN SÛRESİ: Kâfirlerin imana zorlanamayacaklarını belirten sûre, iman edenlerin nasıl bir duruşa sahip olmaları gerektiğinide anlatmaktadır. DEĞERLER: -Kafirlerle görüşürsem onların fıtratlarını bilerek hareket etmeyi nasip eyle. -İmanımda sabit kadem eyle Allah'ım. FİL SÛRESİ: Habeşistan ordusunun başına gelenleri anlatarak, aktif düşmanlık yapanların akıbetini gösteriyor. DEĞERLER: -Zamanında olmadığı halde Rasulune görüyor gibi bildirdiğin fil vakası gibi banada günahların çirkinliğini idrak etmeyi nasip et Allah'ım. Arzu Ayasun 12912636 NECM SÛRESİ: Müşriklerin Kuran'a karşı tavırları ile sui zan içinde olduklarını hatırlatan sûre , hidayet ehlinin Allah'a iman ve ibadet edenler olduğunu vurgular. İslamın sonradan uydurulmuş bir din olmadığını anlatan sûre müşrikleri Ahiret günü ile tehdit eder. DEĞERLER: -Müşrik hasleti olan sui zandan ve nefsime uymaktan muhafaza eyle Allah'ım. -Herkesin yaptığının karşılığını veren, iyilik yapanların küçük günahlarını affeden Allah'ım bizi küçük ve büyük kusurlardan koru. -Sığınılacak tek kapıdan, kapından bir an bile ayrılmaktan koru bizi Allah'ım. -Ömrümüzü boş işlerle geçirmekten koru bizi Allah'ım. ABESE SÛRESİ Ahiret hakkında uyarıda bulunup tefekküre çağıran sure, Allah'ın dininin herkese iletilmesi gerekteğinden bahsedip kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığının üzerinde durur. DEĞERLER: -Gurur hastalığından koru Allah'ım. -Zahiri noksanlıklardan dolayı insanlara gereken saygıyı esirgemekten muhafaza eyle. -Yaradılışımı, aczimi, zaafımı unutmadan yaşamamı nasip eyle. -Kainatı, insanı, Kur'an'ını tefekkür edip okumayı nasip eyle -Ahiretin dehşetinden, yakınlarından kaçacak bir hayattan muhafaza eyle Allah'ım. -Aldığı müjde ile yüzleri porıl pırıl olan hayâlı kullarından eyle. KADR SÛRESİ Bu sure kadir gecesini konu etmektedir. DEĞERLER -Kadir gecesi indirilen Kur'an'ın gerçek tesirini ve gücünü hissederek okuyup düşünmeyi, anlamayı, yaşamayı nasip eyle. -O gecede inen melekleri görüyor gibi huşu ve edep ile sana yönelmeyi ve ibadetle geçirmeyi nasip eyle. -O geceyi hakiki bir aşık gibi arayanlardan eyle Allah'ım. ŞEMS SÛRESİ: İnsanın iyi ve kötüyü kabul etmeye yatkın bir yapıda yaratıldığını anlatan sure iman ve salih amele çağırırken Semûd halkının başına gelenleri nazara vererek kötülük işlemeye karşı uyarır. DEĞERLER: -Yemine konu olan güneş, ay, gündüz, gece, yer, gök ve onları yaratan, nefse ve onu donatan, iyi ve kötüyü anlama şuurunu veren hürmetine nefsimi temizleyip kurtuluşa erenlerden eyle Allah'ım. Arzu Ayasun12912636 BÜRÛC SÛRESİ: Mü' minleri maruz kaldıkları işkenceler karşısında sabretmeye çağıran sure Kur'an'ın dÜşmanlarının muvaffak olamayacaklarını vurgular. DEĞERLER: - Levh-i Mahfuz'da olan Kur'an, Gafur, Vedûd, Mecid isimlerin hürmetine karşılaştığım imtahanlara karşı gereken sabrı gösterebilmeyi, her daim senden ümidini kesmeyen mutmain kullarından eyle. TİN SURESİ: İlahi dinlerin aynı temel esaslara sahip olduğunu vurgulayan sûre, kurtuluş yolunu iman ve salih amel olarak belirtir. DEĞERLER: -İncir'e, Zeytin'e, Sina Dağı'na, güvenli Belde (Mekke)'ye yemin eden Hakimler Hakimi Rab'bim en güzel şekilde yaratıp verdiğin can emanetini senin sevdiğin amellerle süsleyip ömrümü senin yolunda harcamayı nasip eyle KUREYŞ SÛRESİ: Adını ilk ayetinden alan sûre, Rabbimizin Mekkelilere olan bazı nimetlerini hatırlatır. DEĞERLER: -Her türlü nimetle hayatımızı donatan, her türlü korkudan emin kılan bize Mekke'yi ve Kabe'yi lutfeden Rabbim sana hakkıyla ibadet edenlerden eyle. KÂRİA SÛRESİ: Kıyamet ve Ahiret Günü'nün dehşetine değinen sûre, işlenen amellerin neticelerine dikkat çeker. DEĞERLER: -Dağlar lime lime atılmış yünler gibi olduğunda, Kâria vuracağı gün, Kâria'yı bize öğreten Rabb'im tartısı ağır basanlardan eyle. Fatma Zehra Özçoban Kur'an-ı Kerim, müslümanların hayatında büyük bir önem arz
etmektedir.Ancak bu arz ediş , duvarlarda, koruduğu düşüncesiyle, bez
parçalarında saklanmak değil, hayatı yaşamanın yüce Yaratıcı
tarafından, bir lütuf olarak insana verildiğinin anlaşılmasıdır.
Tanrı'nın,insanı başıboş bırakmadığının büyük bir delili olan
Kur'an,fıtratı gereği hayatına anlam arayan, hayatını bir amaç
doğrultusunda ilerletme gereği duyan insan için,tam manasıyla bir yol
göstericidir. Kur'an'da Rab, insanın yüce bir varlık olduğundan
bahsetmiş ve bu yüceliğin nasıl mana bulacağını açıkça,mucizevi
ayetleriyle tabiri yerindeyse(haşa) dile getirmiştir. Fakat beşer olması
nedeniyle insan,bu anlama ve anlamlandırma konusunda kendisine en kolay
ve en yakın olanı tercih etmiş, farklı anlamlar ve yanlış hayat
amaçları bulmuştur. Bu konuda 'KUR'AN NEDİR' kitabında geçen güzel bir
örnekle pekiştireceğim. Ünlü Kodak şirketinin kurucusu olan George
Eastman şirketinin büyük başarıya ulaşmasından sonra intihar etmiştir ve
intihar etmeden önce söylediği şu sözler,gerçekten Kur'an'ın insan için
ne kadar mühim bir lütuf olduğunu canlı bir şekilde bütün dünyaya
sessiz bir şekilde haykırmıştır. Ve işte söylediği o söz ''MY WORK İS
DONE. WHY WAİT?(işimi tamamladım, neden bekleyeyim)'' Görüldüğü üzere
hayatı yanlış anlamlandırma ve yanlış belirlenen bir amaca ulaşma
sonucunda ortaya çıkan trajikomik bir olaya tanık olduk... KUR'AN nedir? İnsan fıtratının doğal bir sonucu olarak hayatını anlamlandırmaya
çalışır.Fakat hayatını tabiattan anlamlandırıyorsa tam başarıyı
yakalayamaz.Tam başarıyı yakalamak Allah'ın kullarına gösterdiği yoldan
yürümekle olur bu da bizler iki cihanda mutlu olalım diye gönderdiği
KİTABINI okumak,düşünmek,anlamak ve yaşamakla olur. Farkında olsun yada olmasın insan fıtratını arıyor. KUR'AN NEDİR??? kur'ana göre gerçekten yaşamış olmak için bilgiyle hayatı anlamlandırmak
gerek. halde kur'an-ı kerimi tanımalıyız.kur'anı tanımak icinde onu
anlasılır ve yaşanabilir kılmak üzere telif edılmiş kur'an ilimlernden
faydalanmalyız. İnsan, varolduğu günden bu yana sürekli olarak içinde yaşadığı dünyayı
ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış. Ancak bu çabası içinde en az
tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur. İnsandaki bu anlama merakı
ve öğrenme arzusu, insanı insan eden en büyük kuvvettir. KUR'AN NEDİR? Dünyada kişinin en kötü şartlarda bile hayatını sürdürmesine hayatında
bir anlam olduğu bilgisi kadar etkili bir şekilde yardımcı olan başka
hiçbir şey yoktur.(V.Frankl) HATİCE BÜŞRA KÖRGÜT 1B (10070185) KUR’AN NEDİR? İnsan, hangi çağda yaşıyor olursa olsun yaşamına anlam bulmaya çalışan
varlıktır. Yaşamın anlamsızlığı ya da amaçsız bir hayat sürmek kişiyi
derin bir boşluğa sürükleyebilir. Yapılan araştırmalarda
uyuşturucu,alkol kullanan kişiler ve ruhsal problemleri olanların,
yaşamına bir anlam bulamamış , ne için yaşadığını bilemeyen insanlar
oldukları görülmüştür. Bir amaç doğrultusunda yaşamak ve hatta onun
uğrunda ölümü göze almak yaşamak isteyen insanın en önemli özelliğidir. KUR’AN NEDİR ? İnsanlar fıtratları gereği
birçok duygu ve düşünceye sahiptir ve değişkendirler.Bu özelliklerinden
dolayı bazen birbirlerini anlamakta zorluk çekerler.Buna engel olmak
için hayatlarına bir anlam ve bu anlamlandırmada denge ve düzen
ararlar.Allah(cc)insanların ihtiyaçlarını en iyi bilen olduğundan,onlara
bu arayışlarında yol gösterici olsun,ihtiyaçları olan düzeni kursun
diye birçok peygamber göndermiştir.Bu peygamberler Allah'ın emrettiği
üzere gönderildikleri topluma kılavuzluk etmiş,hayatlarını anlamlı
kılacak davranışlarda bulunmaları için onlara örnek olmuşlardır.Son
peygamber Hz.Muhammed(sav),kendisine indirilen en büyük mucize olan
Kur'an-ı Kerim eşliğinde görevini mükemmel bir şekilde yerine
getirmiş,hem kendi devrindeki insanlara hem de daha sonrakilere
rehberlik etmiştir. Hiçbir insan eylemlerini anlamsız görmez.Yapıp ettiği her eyleme bir
anlam yükler.Çünkü insanın anlam arayışı fıtridir ve sürekli hayatını
anlamlandıracağı bir 'hakikat'fikri peşindedir.Kişinin hayatın anlamını
keşfetmesi de üç farklı yolla gerçekleşebilir.Amel ortaya koymak, bir
şeyi/insanı sevmek, musibetlere sabretmek. İnsan bu dünyaya gönderildiği günden beri hayatına yön verecek ve
hayatını gerçekten anlamlı kılacak bir rehbere ihtiyaç duymuştur.İşte
Kur'an bu ihtiyaçlara cevap verecek şekilde gönderilen en son ve bütün
insanlığı kuşatan evrensel mesajlar topluluğudur."Kur'an
Nedir?"kitabında yaptığınız psikolojik tahlillerle insan kendini
tanımakta ve Kur'an ile olan bağını ve ona ne kadar ihtiyacı olduğunu
insana tekrar hatırlamaktadır.Yine kitapta yer alan insanın hayatı
anlamlandırmasının iki yönde gerçekleştiği bunlardan ilkinin,ben
merkezli;diğerinin fıtrat-vahiy temelli olarak gerçekleşmesi şeklindeki
sınıflandırma gerçekten çok etkileyiciydi benim için.Cenab-ı Hak
insanlara merhametinin bir göstergesi olarak gönderdiği kitapları onlara
öğretecek,açıklayacak rehberler/öğretmenler göndermiştir.İşte bunlar
peygamberlerdir.Kur'an,insandan hayatını anlamlı kılması,fıtri
imkanlarını en güzel şekilde değerlendirmesi için ondan şu üç şeyi
istemektedir:*Oku!yani hem Kur'an'ı ve onun bir nev'i cisimleşmiş hali
olan kainatı,kevni ayetleri oku.*Düşün!İndirilmiş ve şu kainatta
gördüğümüz herbir ayet üzerine dikkatli bir şekilde.*Anla!Okuduğun ve
üzerinde düşündüğün herbir ayeti tam olarak aklına ve kalbine kabul
ettir.*Ve son olarak da ihlasla,samimi bir şekilde yani gerçek anlamda
onu yaşa.Burdan da görmüş oluyoruz ki,Kur'an fıtratının gereğini yapmaya
çalışan ve onunla hayatını anlamlı kılmak isteyen insan için tek yol
göstericidir. İnsan yaratıldığı ilk günden bu yana dünyayı ve evreni tanımaya anlamaya
çalışmıştır. İnsandaki bu anlama merakı ve öğrenme isteği insanı insan
yapan en büyük etkendir.İnsanın bu anlam arayışı fıtri bir
kabiliyettir,hayatını anlamlandırırken fıtratını tatmin etmeye çalışır
ve her yaptığının doğru olduğunu kabul eder. İnsan, hayatına hangi
değerlerle anlam veriyorsa o değerler, yapıp etmelerine yön verir.Ve
fıtri kabiliyetlerini yapıp ettiği şeylere yüklediği anlamla keşfeder.
İnsanın özel fıtri kabiliyetlerinin kaynağı kimine göre tabiat, kimine
göre Allah'tır. İnsan hayatını anlamlandırırken bu iki yoldan birini
seçer,ya "Ben merkezli"anlam verme ya da "Fıtrat-vahiy" temelli anlam
verme. Ben merkezli anlamlandırmada fıtratıyla tamamen örtüşmeyen bir
anlamlandırmayla karşılaşır. Bunun sebebi özün varoluştan önce
geldiğinin idrak edilmemesidir. Allah, peygamber aracılığıyla insanla
konuşmuş insanın fıtratına uygun hayatını anlamlandırması için rehberler
göndermiştir.İnsan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir ve ondan istenen
başarılı olmasıdır.Kur'an-ı Kerim,fıtri imkanlarımızı nasıl
insanileştireceğimize cevap veren, bize kendimizi öğreten vahiy mahsülü
bir kitaptır. O, fıtrata rehberdir. Onu tebliğ eden Hz.Muhammed (SAV)de
O'nun yaşanabilir olduğunu (sünnetiyle) 23 senelik bir süreçte an be an
göstermiş ashabını inşa etmiştir. Kuran yalnızca iki kapak arasına sıkıştırılmış sayfalardan ibaret
değildir. Kurana oku-düşün-anla-yaşa prensibi ile bakmamız gerekir.
İnsan hayatında anlam arayışı içindedir. Bunu da en iyi kuran karşılar.
İnsan fıtratıyla yaşar, fıtratını tam tatmin etmek ister. İnsanın her
zaman bir yol göstericiye ihtiyacı vardır. Allah da bize yol gösterici
olarak peygamberleri göndermiştir. Bu yol göstericilerle fıtratta tam
başarı elde edilir. Çünkü onlar her zaman fıtrata uygun bilgiler verir.
İnsan da bilgi için yaşar. Hz. Peygambere vahiy Cebrail vasıtasıyla 23
yıllık süre zarfında gelmiştir. Ve o dönem için adeta bir reform meydana
gelmiştir. Ayetler de kevni ve kavli olmak üzere ikiye ayrılır,
birbirlerini destekler. Örneğin kuran bize Allahı tanıtır ve tabiatı
gösterir. Tabiat da Allahın birlini gösterir. FATIMA ZEHRA GÖNÜLDENK
10070122 İnsan birşeye bağlanma,inanma fıtratı ile yaratılmıştır.kitaptada
geçtiği gibi Trumay kabilesi kendilerini suda yaşayan hayvanlar
olduklarına inanırlarmış(Ben bunu okudugum zaman çok şaşırmıştım)Aslında
inanılacak şey değil.İnsanın fıtratında bir inanma kabiliyeti
vardır.Trumay kabilesi örneğide insandaki fıtratı gereği inanma
kabiliyetine bir örnektir.İnsanın fıratındaki inanma kabiliyeti insanı
Kuranı Kerime götürür.Kuranı okumak...düşünmek...anlamak ve
yaşamak...İnsan bu dört ana unsuru hayatına tam manasıyla
geçirmelidir.Kuranı Kerim 23 senede inmiş ve vahiy yoluyla inmiştir. o
bir rehber,bir mucizedir.Kuran insan hayatını anlamlandıran tek
yoldur... Sevde Pamukçu 10070202 İlahiyat 1/B Hz.Adem’den beri insan etrafındaki canlıları, çevresini, dünyayı ve
evreni araştırma yoluna gitmiştir. Ancak bu araştırmalar sonucu en az
tanıdığı şey yine insanın kendisi olmuştur. İnsan fıtratı gereği daima
inanmak istediği bir şeye ihtiyaç duymuştur. Ve bu inanacağı şeyin
yönlendirmeleriyle yaşamış, o değerle hayatını anlamlandırmıştır. İşte
bu anlamda Kur’an insanın hayatını anlamlandıran kitap konumundadır.
İnsan Kur’an’ı okuyup anladığı ve hayatına geçirdiği zaman hayatına
anlam vermiş olur. Çünkü Kur’an insandan okunmayı ve anlaşılıp yaşanmayı
istemektedir. Zira insanın hayatını hakkıyla gerçekten
anlamlandırabilecek başka bir kaynak daha yoktur. Yani insanın hayatının
anlam kazanması için Kur’an-ı Kerim’i okumak, düşünmek, anlamak ve
yaşamak zorundadır….FATMA 10070131 Her donemde ınsanın dusunce dunyasına,ıhtıyaçalarına hıtap eden,ınsanın
özünü/fıtratını ortaya çıkarmasına yardımcı olmak ıcın gonderılmıs ılahı
bır kelam olan Kur'an,ınsandan etkın
okumayı(oku,düsün,anla,yaşa)ıstemekte ve gercek manada hayatı
anlamlandırmanın ancak bu prensıp çerçevesinde oluşacagını bıze haber
vermektedır.En buyuk eksıklıklerımızden olan Kur'an'ı hayata tatbık etme
konusuyla ılgılı olan ornek,ınsanlara örnek teşkil edecek olan rehber
ınsanların ozellıgını ortaya koymaktadır.Yine Kur'an ınsanın anlam
arayısı surecınde ondan olgusal ve eleştırel dusunceyele eylemde
bulunmasına dıkkat çekmektedır.netıce ıtıbarıyle Kur'an (etkın okuma
gerçeklestıgı takdirde)ınsana yol gosteren,hayata deger katan ve anlamlı
kılan mucızevı bır kıtaptır....Bilal KARABEY 10070142 1/B İnsan hayatını anlamlandırılması ve yönlendirilmesine muhtaç bir
varlıktır.İnsan hayatını devam ettirebilmek için,manen huzura
kavuşabilmek için belli bir amaca da ihtiyaç duyar.İşte bu ihtiyaç ve
zaafiyetlerimizi bizden daha iyi bilen Allah[c.c] bize hidayet rehberi
olması için K.Kerimi lütfetmiştir.Çünkü insan bu arayış için de yetersiz
kalır ve hatalara düşer.İnsan daima fıtratını tatmin için çalışır.Bu
yüzden fıtratı hasebiyle tabii olarak yanlışlara düşmüştür.Kuran burada
insanın fıtratını göz önünde bulundurarak hidayet rehberi olur.Kuranın
sure sure inişinde bile bir hikmet vardır.İnsan için bir sureyi okuyup
diğer sureye geçmek daha şevk vericidir. KURAN NEDİR? Her düşünsel çabanın kökünde anlam arayışı vardır.İnsan diğer
canlılardan farklı bir varlıktır.Onun bu farklılığı tabiatından
kaynaklanır.Bu tabiat zamana ve mekana göre değişmez.Fıtrattandır.insan
iletişim içerisindedir.bilgiyi elde eder.Amelini ortaya koyar.Ancak
bireylerin bilgiyi kavrayışlarında,algılayışlarında anlayış
farklılıkları vardır.Benlerin farklılığı, fertlerdeki farklı alışlar
sebebiyledir.İnsan alış biçimini kendisi seçmemiştir.doğuştandır.kuran
insandan dört şeyi hakkıyla yapmasını ister(oku,düşün,anla,yaşa).bir
insan ne kadar kuranla meşgul olursa o oranda hayatına tatbik imkanı
bulur. bu meşgul olma ise sadece fıtratla olacak bir şey
değildir.insanın isteyerek ve inanarak yapması gerekir. reyyan taşkaya
10070229/ilahiyat 1b Her şey halife sıfatını kazanmakla başlar. Bu halifeyi bekleyen bir öz
bulunmaktadır: varoluş ve fıtrat. Bu ikisi birleşince ortaya bir arayış
çıkar. İnsanın asla kaçamayacağı ona özüyle birlikte sunulmuş anlam
arayışı. Her eyleminde değer verdiği her şeyde ona tabi olduğu anlam.
Çevresine birikimlerine göre yönlenen bu anlam arayışında birçok adres
mevcuttur. Bu adreslerden kimi varılacak yolun mesafesini uzatır, insanı
gereksiz yere yorar. Kimi adresler de vardır ki sonu çıkmaz bir sokak
bir duvardır. Ama bir adres vardır ki onu en doğru yoldan en güzel
sonuca kolayca ulaştırır. Çünkü bu adres tamamen onun özüne göre
hazırlanmıştır. Bu adres üzerinde yolculuk yaparken gündüzün sıcağına
sabretmeyi öğrenir insan. Gece yıldızlara bakar ama boş ve anlamsız
değil. Onun soyut dünyasına inerek bakar. Çeşitli dükkânlara girer
kiminde sevgiyi hayırseverliği görür. Çeşitli adları vardır bu
dükkânların. Mesela birisi de sabırdır. Bu adreste doğru yolu bulmak bir
derece daha kolaydır. Çünkü önde giden başka bir halife daha vardır.
Aynı öze sahip bu halife yolda en yararlı dükkânlara girer. Özünü en
güzel biçimde doldurur. Yol ayrımı çıktığında o en ideal insana yönelir.
Bu halifenin adı ise peygamberdir. İşte insan bu adresi seçtiğinde ve
bu halifeyi takip ettiğinde hem mutlu olur hem de sonunda bir duvar
yerine içinde hiç çıkmak istemeyeceği bir bahçe bulur. İşte bu adresin
adı kurandır. Merve Sultan KARAKAYA 10070146 KUR’AN VE İNSAN (KUR’AN NEDİR BAKIŞ AÇISIYLA) KURAN NEDİR KURAN NEDİR? Hiç bir varlığın yaratılışı nedensiz olmadığı gibi insanın
da yaratılışında bir gaye vardır.İnsanın özünü oluşturan bu gaye
anlama,yorumlama ve hayata geçirmektir.İnsan oğlu neden niçin yaşadığını
ve hayatını nasıl yaşanılabilir bir düzeye çıkarmayı anlamaya çalışır
ve ortaya çıkan sonuç onun anlam küresi olur.İnsanın anlaması gereken
ilk şey neden ve kimin için var olduğudur.Yüce Allah bu doğrultuda
kullarına hem bir hayat kılavuzu hemde bu kılavuzu açıklayan bir rehber
göndermiştir.Kuran bir insanın kılavuzu peygamber ise rehberidir.Kuran'ı
doğru anlayıp yorumlamak bize ideal yaşamı sunar.Peki ne kadar doğru
anlayabiliyoruz Kuran'ı ve ne kadar yaşayabiliyoruz yada anladığımızı mı
sanıyoruz?Herkesin farklı anlama yetileri mevcut olduğuna göre herkes
kendi penceresinden bakar Kuran'a.Peki hangimiz en doğru şekilde
bakıyoruz?Bence hepimiz...Yüce Allah öyle bir kitap göndermiştir ki her
döneme her bireye hitap etmektedir.Ancak birey anlam boşluğunu yanlış
şeylerle yada hiç doldurmazsa o zaman boşluk içinde kaybolup
gider.Rabbim her daim hayatımızı anlamlı kılmayı nasip etsin.Amin. KUR'AN NEDİR?? i
nsan anlam arayışı içerisinde olupta, fıtratına kavuşmak isteyen
bir varlıktır.Bu anlam arayışını ya ben merkezli veyahut vahyi temel
alarak(kur’an’ı kerim’i) anlamlandırmıştır. Kur’an’ı Kerim hakiki manada
fıtratına kavuşmak isteyen insanın hayatını anlamlandıran kitaptır.
Kur’an’ı Kerim’in insanın hayatını anlamlandırarak fıtratına kavuşmasını
sağlayan bir kitap olduğunu, cahiliye devrine bakarak anlayabiliriz. Bu
dönemdeki insanlar fıtratlarından uzak durarak yapmış oldukları
fiillerden dolayı dönemlerine cahiliye dönemi denilmiştir.Ama gelen
vahyin(kur’an’ı kerim’in) ışığı altında hayatlarını anlamlandırarak
fıtratlarına kavuştukları için dönemleri artık asrı saadet olarak
anıldı. Şöyle bir soru sorulabilir.Sahabilere inen kur’an ile
günümüzdeki kur’an aynı değil miydi? Neden gümümüzdeki insanların bir
çoğu hayatlarını anlamlandırarak fıtratlarına kavuşamuyorlar?
Günümüzdeki insanlar kur’an’ın yaşanılabilir bir katap olduğunu ve onu
anlamak için sevgi ;sabır ve amel gerektiğini unuttular. . Kur’an’ın
sunduğu önerilere kulak asmadılar,kur’anı sadece duvarlara asıp
cenazeden cenazeye okunan, içindekilere değilde kabına saygı duyulan bir
kitap haline getirdiler.Ama kur’anın önerisi şuydu:OKU yani kavli ve
kevni ayetleri oku,okuduğun kavli ve kevni ayetler üzerinde düşün ve
okuyupta üzerine düşündüklerini ihlas ile yaşa. İnsanlar kur’an’ın bu
önerisine kulak verirlerse,kur’an onların anlam arayışlarında
fıtratlarına kavuşmaları için rehber kitap olur.M.SALİH IŞIKGÖR 10070134 KURAN NEDİR? KUR'AN NEDİR ? İNSANIN ANLAM ARAYIŞI VE KUR’AN-I KERİM Analam verme insanın hayatta olmasının amacı niteliğidir. Hayatta
kalabilmenin, fıtratınla bütünlük içinde olmanın, varoluşunu
gerçekleştirebilmenin yolu "anlam verme"den geçer. İnsan gördüğü,
farkettiği herşeyi anlamlandırma çabasına girer.Her birey karşılaştığı
her şeye kendinde var olan anlam bütünlüğü aracılığıyla farklı anlamlar
yükler. Böylece karşılaşılanana kendi bütünlüğü çerçevesinde katkıda
bulunmuş olur. Kendi çerçevesinde verdiği bu anlamda onun evrene attığı
bir imzadır. KURAN NEDİR? Kuran nedir? KURAN NEDİR? KURAN NEDİR? Kuran nedir? öncelikle insan hayatında anlam arayan bir varlıktır.insanın hayatında
anlam araması fıtratında vardır.İNSAN hayatta var olduğundan beri
sürekli içinde yaşadığı hayatı anlamaya ve tanımaya çalışmıştır.buna
rağman bu anlam arayışında en fazla tanıdığı yine kendisi olmuştur.bu
anlam arayışında kendilerine önder ve örnek kişiler aramışlardır.örnek
kişiler arayışlarının sebebi ise insanlığa insan olma bilincini
hayatlarıyla yaşam tarzlarıyla gösterip hayatı anlamalarında bir yol
teşkil etmelerini istemişlerdir.anlam arayışında bize yol göstereck en
önemli kişiler ise çekirdek dönemi diye adlandırdığımız kişilerdir.bize
örnek olan kişilerede örnek olan en güzel kaynak KUR'AN'I KERİM'DİR.işte
bu yüzden kuran insanın hayatını anlamlandıran bir kitaptır.hayatındaki
çoğu soraya cevap arayan kişiler doğru yada yanlış herşeyi anlama
çabasına girmişlerdir.kimileri bu çabanın sonucunda doğru yolu bulmuş
kimileri ise yanlış yola sapmışlardır ama doğru ya da yanlış bir sonuca
varmayı başarabilmişlerdir. Kuran nedir Sümeyye KARAGÖZ 10070145 B Şubesi KURAN NEDİR Kur'an Nedir? KUR AN NEDİR? KURAN NEDİR? KURAN NEDİR? KUR'AN BİR KİTAPTIR KURAN NEDİR FATMA KOÇ Hacer KILINÇARSLAN 10070167 B ŞUBESİ KURAN NEDİR? Kur'an benim ve bizim hayatımızı anlamlandıran tek kutsal
kitaptır.Kur'an sürekli insanın düşünmesini ve onunla amel etmesini
ister.Kur'an duvarlarda süs niyetine asılmak yada cenaze için okunmasını
istemez.Tam tersine sürekli okunup onunla bütün işlerimizi amael
etmemizi ister.Kur'an insandan,öncelikle özünü bulmasını, duygu düşünce
ve davranışlarıyla hayatı kucaklamasını ve var olma bilincinin farkına
varmasını ister.Bunun için insanlara şunları önerir: esra gökdoğan 11070117 KUR'AN NEDİR? KURAN NEDİR? Rabbim Kaleme ve Kalemle yazılanlara tanımıyla nasılda ince bir uslupla yemin ediyor.O uslupta direk Kuran'ın ehemmiyetine vurgu yaparken O'nun vasıtalarını zikrediyor. Efendimiz'in hissiyatını,kalbinin en derin köşelerindekine vakıf olan Rabbim Kendisinin lütfundan ve Efendimizin halinden gayet somut bir şekilde bahsediyor. Yüce ahlak üzerine oluşunu ve mükafatının hiç kesilmeyeceğini müjdeliyor. Bu yüce ahlaklı Sahabe( Hz.Aişe (r.a.) soruyor. Cevabı onun ahlakı,Kur'an Ahlakı. Buradan maksat Kur'an hangi adabı öğretiyorsa Efendimiz'in hemen uygulaması. Ne güzel bir Öğreten ve ne güzel bir Öğrenen... Güven veren,Moral veren, yol gösteren bir öğretici... Hakikate tam teslim olmuş,anında uygulayan bir ince ruh... Allah'ım, öğreticilik ve öğrencilik rolleri üstlendiğimde sorumluluğu yerine getirmeyi nasib et. MÜZEMMİL SURESİ Allah (c.c.) vahyinde Efendimiz (s.a.v.) 'in halini hitap vesilesi eyliyor. Halini değiştirmesini isterken üzerindeki büyük yükü taşıyabilmesi için, gecenin az bir kısmı hariç geceyi ibadetle geçirmesini öğütlüyor. MÜDDESİR SURESİ Bu surede Peygamberimiz'in irşad vazifelerinden bahsederken, Kalk insanları uyar, Rabbimin büyüklüğünü an, Elbiseni temiz tut, Maddi ve manevi kirlerden arın, Pis ve mundar olandan kaçın, Verdiğini çok bularak minnet etme, Rabbinin yolunda sabret... buyurularak Efendimiz ve şahsında bütün tebliğ misyonunu yüklenen müminler için olması gereken vasıfları özlü bir şekilde sıralıyor. Hayatımı yeniden gözden geçirip bu maddeleri etkin bir şekilde yaşamanın gayretini her zaman canlı tutmamı nasib et Allah'ım. Nimetlerle donattığı ve Efendimiz hakkında kötü proppaganda yapan insanların halini bana bırak buyuruyor Rabbimiz. Mazlumun zalime müdehala etmesi gerekmiyor o zaman. hatta müdehale etmese daha iyi demek ki... Vekilim Allah dedikten sonra ne selametli ve huzurlu bir yol ve metod... Rabbine tam güven ve vazifeni yap,bana sığın demek değil mi? O nankörlük yapan halini Efendimiz (s.a.v) paylaşıyor. Akabinde akıbetlerini, detaylara takılışlarını (19 görevli) aktararak varacakları kötü yerden haberdar ediyor. Rabbim bizi muhafaza eylesin... DUHA Rabbim farklı zamanlarda, farklı varlıklara yemin ederken varlığı seçimindeki inceliği kavrayabilmeyi nasib et Allah'ım. Geceye ve kuşluk vaktine yemin ederek vahyin kısa süreli kesintisinden dolayı Efendimiz (s.a.v) ''Rabbin seni terketmedi, sana darılmadı da'' buyuruyor. Efendimiz için her işin sonunun başından daha hayırlı olduğunu,ileride vereceği nimetleri müjdelerken, geçmişteki nimetlerini hatırlatıyor. Efendimiz'e de, öyle ise sende yetime ve muhtaca şöyle davran diyerek Hulukul Kuran'ın düsturlarını veriyor. Nimetlerini anmasını ve şükretmesini buyuruyor. İncelik Rabbimin istediği vasıf ise kabalık ve kibirlenme şeytanın arzuladığı özelliklerdir. Yarabbi bizleri bu özelliklerden muhafaza eyle ve bolca şükredenlerden olmayı nasib et. İNŞİRAH SURESİ Allah (c.c) Mekke'nin sıkıntılı ortamında bu sürede de göğsünü açıp genişletmedik mi? Ağır yükünü indirmedik mi? Şanını yüceltmedik mi? ayetleri ile Efendimiz'in bulunduğu süreci üzerindeki nimetlerini hatırlatıyor. Demek ki güçlükle beraber kolaylık var öğüdüyle mukavemetini pekiştirirken bir işi bitirince, başka bir işe başlama düsturunu veriyor. Tek güç kaynağı olarak Rabbine yönelmesini ve Onayaklaşmasını hatırlatıyor. Bu öğretilerle ümidimi hep canlı tutup sana yaklaşmayı nasib et Allah'ım... TEKVİR Kıyamet ve ahiret tasvirleriyle içleri ürperten ayetler ardından, yıldızlara,gezegenlere,geceye ve sabaha yemin ederek Kuran'ın Cebrail (a.s) okuduğu söz olduğunu açıklıyor. Vahyi getiren meleği ve yüceliğini tanıtıyor. Vahye muhatab olan Efendimiz'i içinizden biri olan arkadaşınız deyip kendilerine yaklaştırdığı Efendimiz'i tanıtıyor. Kuran'ın bütün alemlere öğüt olduğunu, evrenselliğini vurgulayıp, isteyenlerin O'nu dinleyebileceğini fakat hükmün alemlerin rabbine ait olduğunu belirtir. Yarabbi. İsteme arzumuzu, irademizi ziyadeleştir. Hakkıyla bilip yaşamayı nasib et... ALA SURESİ Allah (c.c) pek yüce sıfatıyla isimlendirilen bu surede öncelikle Allah(c.c) 'ın kudretini anlatıyor. Muhatabın vasıfları ve gücü hatırlatılıyor. Devamında Kuran'ın Efendimiz'e ,Allah'ın dilediği müstesna unutturulmayacağı, Efendimiz'in kolay olana muvaffak olacağı müjdelendikten sonra fayda vereceği ümidiyle nasihat etmesi isteniyor. Bu mükemmel iletişim metodunu öğreten Kuran'ı anlamayı nasib et Allah'ım... Nasihatten nasibi olanların Allah(c.c) 'a saygı duyanlar, olmayanların da bedbahtlar olduğunu tanıtır. Kötülüklerden arınanın,Namaz kılanların felahını müjdeleyip tercih ettiğimiz dünya hayatının geçiciliğini,ahiret hayatının üstünlüğünü ve ebedililiğini vurguladıktan sonra öncekilerin sahifelerinde de bildirildiğini hatırlatarak hakikate davet eder. kezban bostan idkab/2 no:10040079 Birinci Bölümler kezban BOSTAN dedi ki... KUR'AN NEDİR?1- İNSANIN ANLAM ARAYIŞI VE KUR'AN'I KERİMA-insanın anlam arayışı serüveniinsanlık var olduğu günden itibaren anlam arayışı içinde olmuştur. Hayatını anlamlandırmaya çalışmıştır.insanın yaşamını sürmesini için hayatını anlamlandırması gerekir. Bu , insanın özünde vardır her insan kendi eylemini anlamlı görür.merakını giderecek cevaplar bulur. bulduğu her cevap doğru değildir. farklı cevap bulmaya çalışır. böylece zihnini geliştirir.buda insanın kendini tanımasına fırsat verir.B-insan anlam arayışı nasıl gerçekleşir?anlam inanmanın gerektirdiği bir durumdur.- Gören kimdir? gören insandır.insan eylemlerinin anlamını sorgular. insanın amaca ihtiyacı vardır. -Nerede görmüştür? insanın anlam görmesi gerçekle yüzleştğinin belirtisidir. insan eylemlerini yöneten değerler şunlardır;*yüksek değerler: insanın doğuştan sahip olduğu sevgi, çalışkanlık, doğruluk,inanmak... gibi değerler* Araç değerler: insanın doğuştan sahip olduğu fayda, kuşku, kıskançlık... gibi değerler*Alışılan değerler sonradan kazanılan moda, zevk... gibi değerlerdir.- neyi görmüştür? insan iç dünyada ve dış dünyada olmak üzere iki şekilde hayatını anlamlandırır. Eylemi ortaya koyarak ve bir şeyi severek gerçekleştirir.- nasıl görmüştür?insan objeyle bağlantı kurmaya başlayınca fıtratında olan ana zihniyetler akı yürütme ve alış zemini ortaya çıkar.ana zihniyetler ve akıl yürütme her insanda ayrı fakat alış zemini farklıdır.ana zihniyetler büyüsel ve olgusal olmak üzere iki türlüdür:bilgi nesilden nesile aktarılır.kültür bu şekilde oluşur.insan doğuyu bulması için bir olması lazımC-insanın anlam arayışı ve kur'an'ı kerimbütün insanların fıtratı aynıdır.insanın fıtri kabiliyetiin kanağı 1-kendisiyle savaştığı tabiat 2- kendisine ve evreni yaratan tanrıdır.insan hayatını ben merkezli ve vahiy temelli olarak anlamlandırır. insan toplumsal bir varlıktır. Bütün peygamberler tevhit temeli üzerinde durmuştur.KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE KUR'AN'IN KENDİ BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE ANLAŞILMASIA-kur'an'ın kur'an'la tefsirinden neyi anlıyoruz? kur'an kendi içinde bir bütünlük ifade etmektedir.üç şekilde olur.1- Ayet çerçevesi: kelimenin geçtiği yerdir.cümlenin anlamına göre kelimeye anla yüklemek gerekir. Kelime cümleden bağımsız düşünülemez.bir kelimenin farklı anlamları olabilir. 2-siyak-sibak çerçevesi: ayetin anlamına bakarken kendinden önceki ve sonraki ayetlerede bakmak gerekir bazı yerlerde aynı konuyla ilgili ayetler peş peşe sıralanmıştır. tek bir ayetin ayda ayetten bir bölümün alınıp incelenmesi doğru değildir.3- kur'an'ın bütünlüğü çerçevesi : kur'an en küçük parçasında en büyük parçasına kadar uyum içindedir. bütünlük söz konusudur. konular birbiriyle bağlantılıdır. kur'an'ın anlaşılmasında aklın rolü büyüktür. kur'an'ı kendi bütünlüğü içinde anlamaya engel faktörler1- subjektiflikten kaynaklanan hataön yargısız yaklaşmak gerekir.ön yargı olursa kendi istedikleri şekilde yorumlarlar. Oda çok farklı anlamların ortaya çıkmasına ve kur'an'ın doğru anlaşılmamasına neden olur.2- metoddan kaynaklanan hata- kur'an'ı kendi fikri sistemi içinde yorumlamamak -Bütüncü yaklaşımdan uzak olmak.kur'an'ın genelini göz önüne alarak anlam çıkarmamız gerekir.FİRDEVS BETÜL BARAN 11040058 İDKAB/2 Genel Olarak: Kur'ân o kadar zengin ki bütün görüşlerin sağlamasını yapacak niteliktedir. İşte Kur'ân'ın bir bütün olarak ele alınmamasının sebebi de Kur'ân'ın fikirlerini sağlamada kullanılmasıdır. Farkında olmadan otomatikleşen eylemleri, zevki, modayı, davranış kurallarını şekillendiren değerlerdir. Sonradan kazanılmış değerlerdir. KUR’ AN NEDİR? KUR’ AN NEDİR? KUR’ AN NEDİR? KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE 1. BÖLÜM SENA SAVAŞ - 11040285 / İDKAB-2 OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ HÜSNÜ HATTAN VARLIĞIN EBEDİ SAHİBİNE..pek çoğumuz etrafımızda gördüğümüz
resimlere afişlere tablolara levhalara bakarız.Peki bu bakışların
sebebi ne?ilk defa bir nun harfi görğümüzden mi yoksa ilk defa ALLAH
lafzını yazılı gördüğümüzden mi? ilk defa mı açlıktan ağlayan bir
çocuğun resmini gördük??yoksa ruhumuz kendinden bir parça bulduğu için
mi..bazen saatlerce bakarız zahiri olan mesajı anlamasakta fıtratımızda
olan güzellik duygusunu ya da benliğimize ait birşeyler bulduğumuzda
25.kare misalii bunu anlar ve beynimizin bir köşesinde
depolayıveririz..çünkü ağlayan bir çocuğun gözlerinde ki bakış aslında
her bir hücremizde mevcut olan merhamet duygusunu çağrıştırır bize ya
da nun harfinde ki o gizli manayı...bireyi fert yapan DEĞERLERİDİR ne
zaman değerlerimizi kaybeder ya da elimizden alınmasına izin verirsek
işte o zaman aslında fert oluşumuzu dolayısıylada toplumumuzu
kaybediyoruz demektir.insan zaman zaman gözlemlediği yaşam ile kendisi
arasında bağlantı kuramaz hale gelir yavaş yavaş değerlerini kaybetmeye
başlamıştır bu yüzdendir ki nun´un güzelliği bizi kendine çeker bu
güzelliğin kaynağını bulmaya bizi yönlendrir ve gerçek güzelliğin
kaynağına YARATICIYA bizi ulaştırır.insan bir şekilde yitirdiği
değerlerin boşluğunu doldurmak ister milletimizde kültürümüzde tabiri
caiz ise gözü olanlarda bir takım oyunlarla geçmişi güncelleyip
günümüze uyarladığı algıyı tamamen yaratılıştan farklı alanlara çeken
beyni uyuşturup pasif gençlikler oluşturmak için tasarladığı o ilginç
afişlerle dergi kapaklarıyla ya da sloganlarla o boşluğun yerini sinsice
doldurmaya uğraşır..ve buna fırsat verilirse bir gün emellrine ulaşır
bir bakmışız ki ağlayan bir çocuğun gözü degil 25.karelerin bir köşesine
atılmış gözler çeker bizi kendine yavaş yavaş farkında
olamadan...milleti millet yapan geçmişin değerleridir günümüze gelen
bizler özünü geçmişten alıp günümüze uyarlanmış değerlerle bu günümüzü
doldurmazsak bizim yarınlarımızı BAŞKALARININ DEĞERLERİ doldurmaya
başlar..farkettirmeden sessizce fıtratı bozarak..HAK TEALA FARKINDALIKLA
KENDİMİZİ BİLMEYİ BİLDİRDİKLERİMİZİ BİLDİREBİLMEYİ NASİP
ETSİN..~BİLMEKTEN MAKSAT KENDİNİ BİLMEKTİR KENDİNİ BİLEN VARLIĞIN
SEBEBİNİ BİLİR FITRATA UYGUN AMEL EDER~~BÜŞRA KÜÇÜK 10070188 1_B BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ Fatma GÜRASLAN (10070131) BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ İnsan hayat yolunu çizer, bu yolun hedefi kendinin ayakta
kalması,sıkıntılara başkadırabilmesidir.Bu yolda değerler
vardır,değer:insanın hakikatidir, insanın nefsini ifade etmesidir. Bu
nefsini ifade etme insanın kendi dışındakilerle sonucu oluşur.Bu yolda
insanın hayatına anlam vermesi,insanın var olma bilincini,fırsatları
değerlendirmesini,bunu yaparken sınır çizebilmesidir.İnsanın anlam
arayışı kendi fıtri kabiliyetini ortay çıkarması,sorunlara
başkaldırması,düzen kurması ve mutlu olmasıdır.Hayatımıza anlam vermemiz
nesne ile münasebetimizde fıtratımızı oluşturan şartlar bilgi ile anlam
bulur.Hayatımıza anlam vermemiz,değer biçmemiz bu şekilde cereyan
eder.Anlamı keşfetmemiz:üreterek,karşılıklı sevgi,muhabbet ve azimle
gerçekleşir.Bu keşif esnasında başarılı olursak özümüzü
bilir,kabiliyetli ve mutlu oluruz;ama başarılı olmazsak özümüz
gider,hayat saçma-sapan olur,kötülüğe meylederiz,mutsuz olur ve ölüler
kervanına katılırız.Hayata anlam ararken,fıtratımızı gerçekleştirirken
doğru ve değerli eylemi nasıl yaparız?Bunun için bir öndere,bizi
yönlendiriciye ihtiyacımız var.Bu önderi biz bir kitapta buluruz.O da
insanın anlam arayışına cevap veren Kur’an-ı Kerimdir,önderide Hz.
Muhammed(s.a.s)dir.Bu kitap ve önder insanı insan yapan bana
benliğimi,benimi verendir. Ek kısmında en çok hosuma gıden 'Turk Ailesinin Ev İçi Düzeninde
Levhalar' bölumu olmustur.Çünkü okudugum bazı kıtaplarda çeşitli Kur'an
ve dıger ıslami yazıların çerçevelenip duvarlara asılması tenkıt
edılmış, bunların anlaşılmasının önemli oldugu vurgulanmıştır.Elbettekı
Kur'an anlaşılmalı ve hayata tatbık edılmeli.Anacak bu levhalar
belirtildigi uzere anlam arayısında Kur'an-insan butunlesmesının bır
baslangıcı olabılır.Şöyle ki;levhaların taşıdıgı mesaj,ınsanın kendını
gerceklestırebılecegı her konuda ınsanı dusunmeye zorlar ve ınsanı
sıradanlıktan,duyarsızlıktan,hayal gucunu,yetenegını kaybetmekten
korur.Böylece ınsanın anlam arayısı surecınde yenı bır yol cızmesıne
vesıle olabılır.Kısaca degındıgım levhalar hakkında daha bırcok sey
sayabılmek mumkundur.Sonuc olarak konunun farklı bır bakış açısıyla ele
alındıgında ne kadar onem arzettıgı anlaşılmaktadır. Bilal KARABEY
10070142 1/B LEVHALAR... BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
(Ek 2 ve 3’te yer alan iki makalenin konusunun birbiri ile uyum
içerisinde olmasından dolayı bu iki makaleyi birlikte yorumladım.) BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI KUR’AN NEDİR? BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMDIRMADAKİ ROLÜ: BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ 1. Ek ANLAM GÜÇLENMESİ Ek 1: Bizi biz yapan değerlerimiz ve hayatımızı anlamlandırmadaki rolü KUR’AN VE İNSAN (KUR’AN NEDİR BAKIŞ AÇISIYLA) OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Mimari…Ve sanat…En
güzeliyse bir sanat eseriyle hayatını anlamlandırmak…Öyle yapılar
görüyoruz ki insan yapının taşıdığı anlama hayran kalıyor.Kimilerinin
elinde belki bir taş yığınından ibaret kalırken hayatına Kuran’ı bakış
açısı sunan insan da ise anlamlı,bulunduğu mekana hayat veren bir yapı
oluyor.İnsanın hayat algısı görmekle bakmak arasındaki farkı
yansıtır.Örneğin Kabe’nin varlığından duyulan heyecan…Mekanın
mekansızlığının yaşandığı yer...Bu demek ki insan mekanla sadece
fiziksel yönden değil ruhen de ilişki içindedir.Aynur KOÇOĞLU 10070178
1-B ANLAM GÜÇLENMESİ BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATI ANLAMDIRMADA ROLÜ EK-1 1.Bizi Biz Yapan Değerlerimiz ve Hayatımızı Anlamlandırmadaki Rolü : BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATI ANLAMLANDIRMADA ROLU EKLER/1 : Hayata anlam verme, insanın varlık bilincine erişmesi, içinde
bulunduğu nimetleri idrak etmesi, yeteneklerinin sınırlarını bilmesidir.
İnsanın anlam arayışı ise, onun fıtri yeteneklerini keşfetmesi bu
sayede hayatın problemleriyle baş edebilecek bir yetenek kazanması,
hayattaki dengeyi keşfetmesi ve böylelikle mutluluğa erişmesidir.İnsan
hayatına anlam bulamazsa, kendini ve çevreyi tanıyamazsa dış dünyayı
tehlikeli bir alan olarak görebilir. Fıtratından gelen insani
imkanlarını köreltir. İnsanın hayatına anlam bulmasına yardım edecek bir
rehbere ihtiyacı vardır. Bu rehber ona fıtratındaki imkanları
keşfettirici nitelikte olmalıdır. Bizi biz yapan değerler, hayatın
anlamlandırılmasında son derece önemli bir yere sahiptir. Bizi biz
yapan değerler ise Kur’an ve Sünnet’te gizlidir. Bu iki kaynak kültür
mirasımızın da temelini teşkil etmektedir. BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
İnsanın dünya alemindeki
yaşantısına anlam katan değerleriyle diğer varlıklardan ayrılıyor. Bu
değerler insanın hayatına yön veriyor ve hayatının bir anlamı olduğunu
hatırlatıyor.Hayatın anlamının keşfi ise üç yolla oluyor.(1)Amel ortaya
koyarak:İnsan inanmış olduğu değerleri hayatınanda uygulamazsa hayatın
anlamının keşfini gerçekleştiremez.Sadece ben müslümanım diyen bir
insan, Müslümanlığı amele dökmemişse nasıl İslam ile hayatın anlamını
keşfetmiş olur? (2)Bir şeyi bir insanı severek:Burada ham ilahi ham
beşeri aşkı ele alabiliriz.Aşık olan maşukun varlığını hayatında
hissettiği için hayatın anlamının keşfetmiş olur.(3)Musibetlere
sabrederek:İnsan oğlu musibetlere sabırla tavır takınmış olmasaydı,
musibetler insanın hayatındaki anlamları alıp götürürdü. Bizi
biz yapan değerlerimiz olmasına rağmen hayatımızı bu değerlerle
anlamlandırmamak için elimizden geleni yapıyoruz.Bizler hayatımızı
anlamlandıran değerleri sıradan bir alışkanlık haline getirdiğimizden
dolayı hayatımızın anlamını unuttuk.Örneğin bayramlarımızı ,Cuma
namazlarını, kandillerimizi,kısaca dini vacibelerimizi bir alışkanlık
haline sadece getirdik.Oysa bu değerler varlığımızı,hayatımızı
anlamlandıran, bizi biz yapan değerlerdir. Bu değerlerle hayatını
anlamlandıran bireyler olmanız dileğiyle….. Bizi Biz Yapan Değerlerimiz ve Hayatımızı Anlamlandırmadaki Rolü Osmanlı Mimarisinde Kültürel İfadelerin Görsel Kullanımı BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ EK 1 BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ: Sevde Pamukçu 10070202 ilahiyat 1/B EK 2 TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR Evlere girdiğimizde gözüme çarpan ilk şey duvardaki levhalardır. Bizi
düşünmeye sevk eder. ‘Dolayısıyla levhalar güzellikleri, taşıdıkları
manalar, verdikleri mesajlar ile insanı az çok bir hayret ve hayranlık
içinde bu duygunun sebebini ve gerçek illetini aramaya yöneltir.
Metafizik sahaya geçer, Allaha kadar yükselen haller ve derecelerde
bulunabilir. (1.EK) BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ EK 1 Kuran nedir ek 1 BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI EK 1 Sümeyye KARAGÖZ 10070145 B Şubesi insanın anlam arayışı, onun fıtri yeteneklerini keşfetmesi,bu sayede
hayatın problemleriyle baş edebilecek bir yetenek kazanması,hayattaki
dengeyi keşfetmesi ve böylelikle mutluluğa erişmesidir.Fakat insan hür
bir varlıktır ve fıtratından kaynaklanan imkanları gerçekleştirirken
hürriyetini de kullanır.Doğru eylemde bulunabilmesi için önder ve örnek
insanlara ihtiyacı vardır.Peygamberler ,veliler,düşünürler bu bağlamda
değerlendirilmelidir.Böyle insanları örnek alarak hayatın nasıl anlamlı
kılınacağını öğrenmiş oluruz. ANLAM GÜÇLENMESİ ZEYNEP KERTİŞ EKLER Bizi biz yapan değerlerimiz ve hayatı anlamlandırmadaki rolü gerçekten tarihimize bakıldığında o kadar mükemmel eserler çarparki
gözümüze... ama malesef artık onların kimisin yerini taş binalar alıyor.
bir insanın aslında olmazsa olmazı kültürüdür. kültürü olmayan bir
toplum zaten düşünülemez. çünkü kültür toplumla içiçedir ona bağlıdır.ve
aslında ben Ahmet Hamdi TANPINAR a ait şu metni paylaşmak istiyorum. FATMA KOÇ BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATI ANLAMLANDIRMADA ROLÜ TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMDIRMADAKİ ROLÜ KURAN NEDİR ? *BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ İsmail Hakkı Bursevi(h.1060-1137) ESMA KOÇ 10070175 HAZIRLIKLI İLAHİYAT 1B 122-134 185-250 A.KUR'AN BİR KİTAPTIR 1.Kur'an Kelimesi İslam peygamberi Hz. Muhammed'e parça parça gönderilen ilahi kitaptır. Kur'an'ın kendini tanımladığı isimlerden en çok kullandığı isim ''Kur'an''dır. Kur'an insanlığa yüksek ahlaki değerleri göstermeyi amaçlayan bir kitaptır. İnsanın hayatını anlamlandıran,insana hayat veren bir kitaptır. Allah insana dünya hayatında insana yolunu göstermek için bu kitabı göndermiştir. İnsan hayatı anlamlandırmak için Kur'an'ı tilavet etmelidir. 2.Bir Kitap Olarak Kur'an Kur'an'ın başka bir kitapta bulunması mümkün olmayan özellikleri vardır; Kur'an'ın adı eşşizdir, Allah kelamıdır, içindekiler, dipnot vb. bölümleri yoktur. metni değişmez, üslubu benzersizdir, ezberlenmesi kolaydır, okunması bıktırmaz, adları özelliklerini içerir. Kur'an'ın bir amacı vardır''İnsana hidayet rehberi olmak''. Kur'an'ın en temel konusu tevhiddir.Onu okuyan Allah'ın en büyük varlık olduğunun bilincine varır. Kur'an-ı kerim'in içeriği üç kısımdır;Tevrat ve İncil'in içerdiği kıssalar,Kur'an'ın indiği dönemde bilinen ve tevhide aykırı olmayan şeyler,daha önce söylenmemiş hakikatler. B.KUR'AN VAHİY MAHSULÜ BİR KİTAPTIR 1.Vahiy Kelimesi Bu kelime lügatte ''elçi göndermek,ilham,seslenmek vb. anlamlara gelir. Vahiy bilgiyi muhataba en kısa yoldan ulaştırmaktır. 2.Vahiy Kavramı Dini terim olarak Allah'ın peygamberlerine dilediği şeyleri farklı yollarla bildirmesi anlamına gelir.Peygamberlere gelen vahiyler çeşitli şekillerde olmuştur; 1-Sadık rüya ile, 2-Cebrail'in kendi suretiyle, 3-Meleğin görünmeden vahyi kalbe düşürmesi, 4-Meleğin insan suretinde vahiy getirmesi, 5-Peygamberin kalbine üfleme, 6-Doğrudan Allah kelamını duyarak, 7-Uykudayken meleğin vahiy getirmesi C. KUR'AN AYETLER VE SURELERDEN OLUŞAN BİR KİTAPTIR 1.Ayet Kelimesi Dini terim olarak çeşitli anlamlara gelir a-Delil; Allah'ın varlığı ve birliğini kanıtlayan delillere ayet denmiştir. b-Mucize;peygamberliği kanıtlayan olağanüstü olaylar manasında kullanılmıştır. c-Kıyamet alametleri;kıyametin habercileri anlamındadır. d-Kur'an'ın tamamı yada belli bölümleri; Kur'an surelerinin bölümlerine ayet denir.Kur'an'ın tamamına da Hz. Muhammed'in hak peygamber olduğunu kanıtladığı için,insanı Allah'a götürdüğü için,benzerini getirmek imkansız olduğu için ayet denmiştir. 2.Ayet-Vahiy Kavramları İlişkisi İnsan ayete muhatap olan onu gerçekleştirmesi gereken kişidir.İnsanın fıtratına uygun bir hayat yaşaması onun Kur'an'a uymasına bağlıdır. 3.Sure Kelimesi ve Sure Kavramı Bu kelime sözlükte yüksek yer,sur,mevki,şeref vb. anlamlara gelir.Dini terim olarak ise; ayetlerden meydana gelen Kur'an'ın bölümlerine denir.Kur'an'ın parça parça olmasının hikmeti insanın metinleri bölümlere ayırdığında daha kolay ve şevkle okuduğundandır. D.KUR'AN'DA KUR'AN 1.Kur'an-ı Kerim'in Klasik Tarifi ve Kur'an Kur'an-ı Kerim Hz. Muhammed'e vahiyle peyderpey indirilmiş,yazılmış,nakledilmiş,okunması ibadet olan,mucize Allah kelamıdır. 2.Kur'an İsimleri Çerçevesinde Kur'an Kutsal Kitabımız'ın Kur'an isminden başka el-Kitab,el-Furkan,ez-Zikr isimleri de vardır. SONUÇ Hayatını anlamlandırmak isteyen insan bir model arayışına girmektedir.İnsan sadece yaratıcısının modeli olan vahyin modeliyle hayatının anlamını keşfedebilir. KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE Kuranı kerimin kendisinden bir bölümünün tefsiri başka bir
bölümde bulabiliriz.Belli konularda net ve kayıtsız tavrını ortaya koyarken
bazen konunun sadece bütünlük içerisinde anlaşılmasını mümkün kılan durumlar
vardır. Bir ayette kafirler ile dost olmayı yasaklarken bir başka ayette
istisnai bir durumda kafirlerin şerrinden korunmak için dostça
geçinebileceklerini açıklıyor. Kuranı kerim herhangi bir şeyin sebebini değişik yerlerde
bağlayarak kayıtlar. Bütünlüğü çerçevesinde bakılmaz ise yanlış anlaşılmalara
sebep olur. Kuranı kerimde genel bir kelimeyi kuranın bütününde sadece
hususi bir nesneye hasretmek mümkün değildir. zulm kelimesi şirk küfür
anlamında kullanıldığı gibi yapılan bir hata içinde kullanılır. Bir ayette geçen genel anlamlı bir kelimenin açıklaması
başka ayette açıklaması yapılabilir. Kurandaki zamirlerin ifadelerinde tespitte
zaman zaman ihtilafa düşülmüştür. Zaman ve mekanla ilgili belirsizlikleri kuranı kerim bize
ashabı kehf in kehf suresinde uzun yıllar uyuduğunun devamında 309 yıl uyuduğunu
söyleyerek belirsiz süre belirli hale getirilmiştir. Surelerde anlatılmak istenenin tam anlaşılması için
ihtimalleri bire indirgediği ayetler vardır. İblisin ateşten yaratıldığını
söyleyip, meleklerin cinsinden ayrı bir mahluk olduğunun anlaşılması gibi.
Kuranda geçen mecazi ifadelerin anlaşılması için Arapların dili kullanış
özelliklerinden şiirden yararlanılmıştır. Kuranda yeryüzünde gezen hayvanlar
ifadesindeki hayvanın akıllı; fakat aklını kullanmayan insanlar manasında
mecazen kullanılmıştır. Zihniyete taban tabana zıt düşmeden Kuranın gönderiliş
gayesine göre izahı güç olan hususlar açıklanabilir. KURAN NEDİR? Kuranın insanlığa yüksek ahlaki değerleri gösteren vahiy
mahsulü kitaptır. Kelime anlamı olarak birbirini doğrulayanlar, okumak bildirmek
gibi köklerden geldiğini ve hiçbir kökten gelmediğini söyleyen iki farklı görüş
vardır. Kuran kendinden el kitap diye bahseder. Normal bir kitaptan
da farklıdır; üslubu ve muhtevası ne edebi ne de bilimsel bir esere benzemez.
Evrensel ve mucizdir. Peygamberimizin en büyük mucizesidir. Kuranın içerik
olarak en temel konusu tevhittir. Ve tüm peygamberler aynı misyonun
temsilcileri olmuştur. Kuranda ilahi bir ahenk ve musiki olduğuna inananlar ve
inanmayanlar da onun üstünde bir söz olmayacağını kabul etmişlerdir. Hz.
Muhammed aldığı vahyin hayatı anlamlandırmada canlı örneği ve önderi olmuştur. Allahın kelamı olan kuranda hükümler kurallar iç içe olduğu
için bütüncül bakılmak durumundadır. İnsan eksik bir varlık olduğu içinde nasıl
bir ilim ile hayatı anlamlandıracağını Kuranı tilavet ederek öğrenmelidir. A.KUR'ANIN KİTAP OLUŞU İbrahimkundu/11040235/İDKAB-2 KUR’AN’IN
BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE II.BÖLÜM KUR’AN’IN
KENDİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ Bilindiği üzere Kur’ani Kerimin
bir özeliğide kendi kendini tefsir
etmesidir .Kur’an da bazı olaylar hükümler bir yerde kapalıyken başka bir yerde
açıklanıyor olabilir yada tam tersi bir yerde açıklanan başka bir yerde üstü
kapalı olabilir.Bazı konularda kayıtlı olan ifadenin hükme medar olma bakımndan
her zaman geçerli olmadığını görüyoruz .Örneğin Kur’an da Bakara
süresinde Allah faizin kayıtsız
haram kılındığını ve onu helal sayanların şiddetli cezalandırılacağını ifade
ederken Ali-İmran 130 da kat kat faiz yemek haram kılınmıştır
.Buradan sanki kat kat olmadığında haram değilmiş gibi algılanabilir ancak
Kur’an faiz konusunda kesin tavrını koymuşken ve bunu Allah ve Resulu ile
savaşa eş bir çirkinlik olarak görürken
Ali-İmran suresinde ki kayda göre hüküm vermek Kur’an’ın bütünlük içerisinde
anlaşılmadığının göstergesidir.Kur’an bazı hükümlerin yanında istisnalara da
yer verir örneğin Kur’an hiristiyanlarla ,yahidilerle ve müşriklerle dost
olmayı yasaklarken Ali-İmran süresin de
istisna edatinden sonra zor durumda kaldığınız da ve savunmaya muhtaç oldunuz
vakitte onlarla iyi geçinebilirsiniz diyor yani belli bir şarta bağlı olarak
geçerli hükme bir istisna getirmiştir. Kur’an bazı
mutlak ifadeleri değişik yerlerde bir
sebebe bağlayarak açıklar.Bazen sebebin
zikredilmediği ifadeler olabilir o ifadeyi Kur’an’ın tamamına arzetmek insanı yanlışlığa
sevkedebilir. Mesela Allah bazı ayetlerin de kayıtsız olarak bazı kalpleri
muhulediğini söylüyor bu ifade insanı biraz ümitsizliğe sevk edebilir fakat başka ayetlerden anlaşılacağı gibi
burada kalbi mühürlenenlerin gardar olanların,
inkar edenlerin, inandıktan sonra şirke gidenlerin ve neredeyse müslüman
olması imkansız olan kişiler olduğunu görüyoruz.Kur’an bazen genel anlamda bazı
kelimeler kullanır ve bunu başka ayetlerde açıklar.örneğin Enbiya suresi 74.
ayttte”Lut’a hüküm ve ilim verdik onu çirkin
içler yapan kasabadan kurtardık”ayetindeki çirkin işin ne olduğu kesin ifade edilmediği halde
Kur’an’ın başka yerlerin de kötü işlerin ne olduğuna açıklık yetiriyor. Kur’an’ın
bir diğer özellği de gerek kıssaları sunarken gerekse diğer vesilelerle yer zaman,
şahıs isimlerini ön plana çıkarmamasıdırKur’an bu tür durumlarda işaret
isimlerini ve zairlerini kullanır. Onun bu anlatım tarzını, sadece Kur’an’ın az
sözle çok derin ve zengn manaları dile
getiren özelliği olan mucizeliğine hamletmek
doğru olur .Dikkat edilse Kur’an ,teoriyle pratiği birlikte düşünen ve varlık
alemini tümüyle kuşatan,insanlara kendi
zihniyetinin boyasını vurmak isteyen bir kitap olarak öncelikle mesajının
iletilmesini gaye edinmiştir . Kur’an da geçen bazı isimler ve zamirlerin
kasdedildiği isimler yine Kur’an’ın
başka yerler,in de bulmak mumkun
örneğin Fatiha suresinde geçen” kendilerine nimet verdin kimseler “….. degeçen kimselerin kim
olduğu açıkça belirtilmemiş ancak Nisa 69:da “Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse ,işte onlar Allah’ın
nimetlerine eriştirdiği peygamperlerle, dosdoğru olanlar , şehitler ve iyilerle
beraberdirler.”ayetiyla diğer bir
ayetin tefsiri niteliğindedir. Buna
benzer Kur’an da daha bir çok örnek
verbiliriz.Kısacası Kur’an belagatlı bir
kelamdır bu yüzden çeşitli ayetler üstü kapalı olarak karşımıza çıkar bu
ayetleri doĞru tefsir edebilmek için Kur’an’ı bir bütün olarak ele almamız
gerekir ki yaptığımız tefsir doğru olsun KUR’AN NEDİR? (II. Bölüm) Kur’an insanın hayatı anlamlandıran bir kitaptır. Kur’an’ı
bu şekilde tanımlamamızın sebebi insanın hayatı anlamlandırmasında ona yardımcı olacak her şeyi gösteren bir
kutsal kitap olması vardır. Kur’an sayesinde insan bu anlamlandırma sürecinde, ayetler
ışığında aydınlanır. Yüce Allah bu anlamlandırmayı kolaylaştırmak için, insana
nasıl bir yaşam süreceğine ilişkin açıklamalarda bulunan, hatta bizzat
yaşayarak gösteren peygamberler göndermiştir ki en güzel örnek Hz. Muhammed
(s.a.v) ‘dir. Kur’an ayetlerinin özlü ve kapsamlı bir anlatımı vardır, az kelime ile çok mana anlatılır. Bu anlaşılmayan yerlerde Hz. Peygamber açıklamalarda bulunmuştur. Kur’an insanın anlam arayışında bir numaralı kaynaktır. KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE (II. Bölüm) Kur’an kendi kendini tefsir eden bir kutsal kitaptır. Yine
de özlü ve kapsamlı bir anlama sahip oluşu bazı noktalarda kafa karıştırıcı
olabilir. Açık şekilde ifadesi bulunmayan ayetler insanların yanlış şekilde
yorumlamalarda bulunmasına sebep olabilir. Kur’an’da genel ifadelerle açıklama, müphem noktalar, gaib
kelimeler, mecazlar bulunmaktadır. Bunları kolay anlaşılabilecek hale getirme
çalışmaları, bazı yorumcular tarafından yanlış şekilde yapılmaktadır. Kur’an bütünüyle değerlendirildiğinde aslında bütün
ayetlerin birbiriyle bağlantılı olduğu yani birbirinin açıklaması şeklinde
indiği görülür. Mesela Hicr Su. 80. ayetinde ‘’ Ashabu’l – Hicr’’ kavmi geçer.
Daha sonraki pasajlara baktığımızda bu kavmin Semud kavmi olduğu ortaya
çıkmaktadır. Kur’an-ı Kerim’i kendimizce yorumlamamız doğru değildir.
Aksi takdirde ayetleri alakası olmayan başka bir ayetle bağdaştırarak olumsuz
değerlendirmelere sebep olabiliriz. En güzel şekilde Kur’an tefsiri onu bütün
bir halde incelemeyle mümkün olur.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
G
0 Yorum - Yorum Yaz
Adem, iblis ve peygamber kıssalarına yer verilmiştir. Allah'ın birliği ve ahiret konuları açıklanmıştır ve bir çok öğütler verilmiştir. Mekki surelerin ayetleri genellikle kısa. Mekki ayetlerde dikkatimi en çok' Ey insanlar' şeklinde başlayan kalıplaşmış ifadeler çekti. Bu yönüyle ayetler insanlara hitap ederek yaratılanlardan, nizamdan, olaylardan ibret almamızı, akletmemizi istemiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Medeni ayetler Mekki ayetlere göre daha uzundur. Bu ayetlerde genel olarak savaştan , cihadın türlerinden, evlilik, boşanma, borçlanma, akraba ilişkileri-dostluklar, hac zekat ve orucun ayrıntıları, uluslararası hukuk ve devlet yönetiminden bahsedilmiştir. Mekki ayetlere göre daha ayrıntıya girilmiştir, insanların hayat düzenlemelerine yardımcı olacak konulardan bahsedilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
besmele her surenin başlangıcında adeta hiç unutulmasın
sürekli hatırda tutulsun diye tekrarlanmış. besmele çekerek her işimde Allahtan
yardım istiyorum. bir yere girerken, bir şeyler yiyip içerken bir işe başlarken
besmele çektiğimde allaha dua etmiş oluyorum aslında
ALAK SURESİ: öncelikle bilinçli bir okuyucu olmam
gerektiğinden bahsediliyor. Çokça okumalı ve hayatımı anlamlandırmada kuranı
merkeze almalıyım. Sadece okumalarımı değil bütün faaliyetlerimi Allahın adıyla
yapmalıyım. Elimde bulundurduğum nimetlerin asıl sahibinin Allah olduğunu
bilerek kibir, gurur ve bencillikten korunmalıyım. İnsanların hoşlanmayacağı
kötü davranışlardan kaçınmalıyım. Hem davranışlarımla hem de sözlerimle
başkalarını incitmekten sakınmalıyım. Çünkü bu tür davranışlar kişi haklarını
ihlal etmek olacağı gibi bizlere de büyük zararı dokunur.
KALEM SURESİ: yüksek şahsiyet sahibi olan peyganberimizin
kuran ahlakıyla ahlaklandığı gibi ben de kuranı anlamaya çalışmalı ve onu
hayatıma tatbik etmeliyim. Bahçe sahipleri kıssasında olduğu gibi bencillikten
ve nimeti verene nankörlük etmekten sakınmalıyım.
Müzemmil Suresi:Bu dünyada yaptığım iyiliğin de kötülüğün de
ahrette bir karşılığı olacak. Müzemmil suresinde sahip olduğum nimetlerin
gerçek sahibini hiçbir zaman unutmamam gerektiği sonucunu çıkardım. Malı asıl
sahibine satarak kat be kat fazla ücret alacağımı bilerek hareket edersem
hiçbir zorluğa aldırış etmem. Eğer vazifemi yerine getirebilirsem Allah her
zaman kulunun yardımcısı olduğunu vaad ediyor. Bizler biliyoruz ki Allah
vaadinden dönmez. bu sureden çok dersler aldım ve hakiki anlamda alınacak çok
dersler var. Kuranı kerim öyle mükemmel bir kitap ki her okuyuşumda farklı
anlam derinliği olduğunu görüyorum. Eğer hayatımı kurana göre tazim edebilirsem
gerçek mutluluğa o zaman erişebileceğimi düşünüyorum.
Müddesir suresi: bu suredeki ilk yedi ayetin fiilleri emir
kipiyle çekimlenmiş. Her ne kadar muhatap peygamber efendimiz olsa da muhakkak
ki bizim de alacağımız dersler var. Olumsuz durumlarla karşılaştığımda, hayatın
türlü sitres ve sıkıntılarıyla yüz yüze geldiğimde sorunlardan kaçmadan onlarla
yüzleşerek çözüm yoluna gitmeliyim. Allaha sığınmalı ve üzerime düşeni hakkıyla
yerine getirmeliyim. Fatiha suresi: Fatiha suresini okuduğum zaman dua
ettiğimin, Allahtan hidayet istediğimin farkında olursam, bütün kuran bir
hidayet rehberi olarak bana kapılarını açar ve işte o zaman bende doğru yola
kavuşanlardan olurum. Fatiha suresi açılmaz denen kapıları açacak sıkıntıya
düştüğüm konularda yol gösterici olacaktır.
Tebbet suresi: kin tutmak, haset etmek, hakkın gür sedasını
bastırmaya çalışmak ebu leheb gibi kalpleri mühürlenmiş kişilerin halleridir.
Bencillik ve kibrin en ufak zerresinin bile kalbime girmesine müsaade
etmemeliyim.
Tekvir suresi: kıyamet saati gelmeden önce hazırlıklarımı
yapmalıyım. kıyametin dehşetini bilerek o günün şiddetinden Allaha
sığınmalıyım. Şu an ne kadar mükemmel bir düzen içerisinde hayatımı devam
ettirdiğimi ve bir gün geldiğinde güneş, yıldızlar, dağlar, kıymetli eşyalar,
bütün hayvanlar ve denizlerin bir anda yerle bir olacağını düşünerek hal ve
hareketlerime çeki düzen vermeliyim.
Ala suresi: ‘sonsuz olan ahret daha hayırlı olduğu halde
geçici olan dünya hayatını tercih ediyorsunuz.’ Şeklinde bir uyarı var. Dünya
malı olan eşyalara, işlerimde bana kolaylık gösterdiği ölçüde değer vermeliyim.
En nihayetinde hepsi bana kabre kadar eşlik edebileceklerdir. Ahreti seçmek
Allahı tesbih etmekle, dini tebliğ etmekle ve yaşamakla olacaktır. Allahın
kudreti karşısında kayıtsız kalamayacağım gibi ona tazim ve dua etmeliyim.
Leyl suresi: yapacağım güzel ameller özellikle cömertlik
sayesinde kurtuluşa ererken cimrilik yaptığımda dünyada ve ahrette büyük
sıkıntılara düçar olacağım.
Fecr suresi: hesap günü geldiğinde pişman olmamak için bu
hayatta fırsatları iyi değerlendirmem gerekiyor. çok fazla mal hırsı ve yetim
hakkına riayet etmemek ad ve semud kavminin helak olmasına sebep olduğu gibi
ben de ona benzeyen işler yaparsam mutlaka cezalandırılacağım. Şüphesiz Allah
her yapılanı bilmektedir. Özellikle cömert olmak bir çok hayra vesile olacağı
için bu konuda elimden gelen gayreti göstermeliyim.Beden, kalp ve çevre
temizliğine de büyük özen göstermeliyim.
0 Yorum - Yorum Yaz
Kuran'ı Kerim'i normal olarak okuyup , not almadan geçmekle nüzul sırasına göre okuyup not almak çok farklı. Kuran'ı nüzul sırasına göre okumak onun ne kadar yüce bir kitap olduğunu anlamama yardımcı oldu. Not alarak da insan öğrendiklerinin farkına varıyor. Hayatıma çok farklı bir anlam kattı. Ahmet Nedim Hocama çok teşekkür ediyorum daha önce bu şekilde bakmamıştım Kuran'a. Kuran'ı hayatıma ne kadar katabilirsem o kadar iyi bir hayata sahip olurum. Nüzul sırasına göre okumakta hayatıma katmama, daha iyi anlamama yardımcı oldu. O'nu sürekli bu şekilde okuyarak hayatımın merkezine tam manasıyla oturtmalıyım.
0 Yorum - Yorum Yaz
Alak Suresi: Bu sure Kuranın ilk beş ayetini içerir.İnsanı okumaya ve öğrenmeye teşvik eder.Bunun yanında insan yaratılışının anne karnındaki sürecinden de bahseder.
Bu surede insanın Allah'a ve hiçbir seye ihtiyacı olmadığını sanması sebebiyle Allah dönüşün kendisine olduğunu 7.ayette açıklamıştır.Allah'ın hepimizi gördüğünden ve inkar edenlerin cezalandırılacağından da bahsetmiştir
Müddesir. Allah bu sure ile Peygamberimizin insanları uyarmasını emretmiştir. Emir ve yasaklara uymayanların sonunun cehennem azabı olduğunu belirterek onları uyarmıştır.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Kuran'ın hayatımızda ki yerini daha iyi anladım. Okuduğumuz kitaplar birbirini tamamlayıcı nitelikteydi ve onlar sayesinde ufkum genişledi. Yorumlama yeteneğim gelişti. Kuran'ı nüzul sırasına göre okumak da bambaşka bir bakış açısı getirdi hayatıma. Kuran' ahlak edinmenin öneminin daha iyi farkına vardım çünkü Kuran insanın hayatını tam manasıyla düzene, iyiliğe, güzelliğe, huzura yönlendiriyor.
0 Yorum - Yorum Yaz
Alak Suresi: Bu surede okumanın ve öğrenmenin önemi dile getirilmiştir.İnsanın Hiçbir şeye muhtaç olmadığını sanması sadece kendisinin her şeye yeteceğini sanması üzerine dönüşün sadece Allah a olacağı dile getirilmiştir.Allah ın herşeyi gördüğünden ve inkar edenlerin sonundan da bahsedilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Duha Suresi: Peygamberimizin yetim oluşundan bahsedilir ve kendisi teselli edilir. Vahyin bir ara gecikmesi müşriklerin "Rabbi onu terk etti" demelerine sebep olmuş tur. Bunun üzerine Allah ın Peygamberimizi terketmediği ona darılmadığı dile getirilmiştir. Bunun yanında Rabbimizin verdiği nimetlere şükretmemiz, yetimi ezmememiz buyrulmuştur.
İnşirah Suresi: Peygamberimizin göğsüne genişlik verildiğini, ilim ve hikmet ihsan edilerek onun şeytanın hilelerinden korunduğu buyrulmaktadır. Dindeki kolaylıklara dikkat çekilerek Allah'a şükretmeye teşvik edilmektedir.Yalnızca Allah'a yönelmemizi söylemektedir.
Maun Suresi: İnsanlar arasında çeşitli ihtiyaç maddelerinin emanet olarak alınıp verilmesidir ki, yardımlaşmanın temelini teşkil eden bi ayettir. Yetimi itip kakan, yoksullardan yardımı esirgeyen insanlardan bahsedilmiş,dini yalanlayan , iyilikten uzak duran kimseler hakkında inmiştir.
Kafirun Suresi : Müşriklerin Peygamberimize gelerek sen bizim putlarımıza bir yıl tap, bizde bir yıl senin ilahına tapalım diye teklifte bulunmaları üzerine nazil olmuştur.
Fil Suresi: Kabeyi yıkmak isteyen Ebrehe'nin fillerle hücumunu konu edindiği için bu adı almıştır.Ebrehe'nin ordusu , üzerlerine balçıktan yapılmış taşlar atan büyük bir kuş ordusunun hücumuna uğrayıp perişan olup gitmiştir. Sure de bu vakayı hatırlatmakta ve Allah'ın kudretinin her şeye galip olduğunu, onun emriyle düşmanlarını perişan edecek nice ordularının bulunduğu gösterilmekte insanlara ders verilmektedir.
Felak Suresi ve Nas Suresi: Kötülüklerden , çeşitli mahlukların şerrinden Allah'a sığınmayı emreder. Bu iki sureye iki koruyucu sure denir.
İhlas Suresi: Tevhidin esaslarını içinde barındırır. Allah ‘ın bir olduğunu, hiçbir şeye muhtaç olmadığını ,eşi ve benzeri bulunmadığını ,doğurmamış ve doğrulmamış oldugunu ifade eder. Her şeyin Allah'a muhtaç olduğundan bahseder.
Asr Suresi: Kurtuluşun imana, iyi işler yapmaya hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlı olduğu anlatılmıştır.
Adiyat Suresi: İnsanın nankörlüğünden , kıyamet günü ortaya çıkacak acıklı durumdan söz edilir.Allah'ın yaptığımız her şeyden haberdar olduğu belirtilmiştir.
Kevser Suresi: Kevser cennette bir havuzun adıdır. Müşrikler Peygamberimize erkek çocukları vefat ettiği için nesli kesik demeleri üzerine cevap niteliğinde inmiştir. Surede asıl nesli kesiklerin, dünyada ve ahirette hayırla anılmaktan mahrum kalanların , Peygamberimize laf söyleyen müşriklerin olduğu bildirilmekte, Peygamberimize Cennette kevser havuzunun ihsan edildiği müjdelenmektedir.
Tekasür Suresi: Cahiliye döneminde arapların çokluklarıyla övünmesini, bunu bir gurur olarak görmeleri , çocuk ve akrabalarını sayıp, yaşayanlarla yetinmeyip kabirlere gidip ölüleri saymaları surede eleştirilmektedir. Gerçek üstünlüğün ahirette ortaya çıkacağı belirtilmektedir.
Necm Suresi: Tevhid delilleri ve peygamberlik müessesesi üzerinde durur.Surede miraç mucizesinden bahsedilmektedir. Peygamberimizin keyfine göre konuşmadığı, ona vahyolunanları söylediği belirtilmektedir.
Abese Suresi: Peygamberimizin Kureyş'in ileri gelenlerine dini anlattığı sırada ama bir sahabinin kendisine ısrarla ders beresini istemesi üzerine Peygamberimizin cevap vermemesi sebebiyle inmiştir.
Kadr Suresi: Kur'an'ı Kerim in Kadir gecesinde indiğinden bahsedilmektedir. Meleklerin ve Cebrailin emirleri yerine getirmek üzere yeryüzüne indiğini belirtmektedir.Bu geceyi ibadetle geçirmenin öneminden bahsedilmiştir.
Şems Suresi: İnsanın yaratılışında bulunan iyilik ve kötülük özellikleri ele alınır.İnsanın yaratılışında iyi olmakta kötü olmakta bulunur. Nefsini günahlardan arındıran insanların kurtuluşa erdiği, günaha daldıranın da hüsrana düştüğü belirtilmiştir.
Büruc Suresi: Kıyamet gününe ve o gün tanıklık edecek olanlarla , o gün görülecek olaylara değinilmiştir.
Tin Suresi:Allah insanlara akıl vererek canlıların en mükemmeli kılmıştır. İnsanın aklı ve iradesi ile ya kamil insan olacağını, veya aksi yönde şuurlu varlıkların en aşağısı mertebesinde olacağı belirtilmiştir.
Kureyş Suresi:Kureyşe cahiliye devrinde verilen imtiyazlardan bahseder. Kureyş kabilesi Kabe'nin gözetim ve bakımını üstlendikleri için diğer kabileler onlara saygı gösterirlerdi. Yazın Taif'e kışın da Yemen'e serbestçe giderler ve büyük ölçüde ticaret yapıp kazanç sağlarlardı.Bunun Allah'ın onlara bir ihsanı olduğundan bahsedilmektedir.
Karia Suresi:Sure kıyamet gününü tasvir eder. Hayır ve iyilikleri fazla olan kişileri iyi bir yaşam beklediği, hayır ve iyilik kefesine konulacak ameli az olanın veya bulunmayanın sonununda kızgın ateş olduğu belirtilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Duha Suresi:Peygamberimizn öksüz ve yetim olmasından ötürü moral amaçlı inen bi suredir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Nas Suresi: Evrende yaratılmış insan dışı varlıklardan ve onların kötülüklerinden Allah'a sığınmayı emreder. Aynı zamanda koruyucu bir suredir.
İhlas Suresi: Bu surede Allah'ın varlığı ve birliğiyle birlikte O'nun insani özellikler taşımadığı belirtilmiştir.
Necm Suresi: Bu sure namazın farz kılındığı miraçtan bahseder. Peygamberimizin vahiy meleği olan Cebraili bir yanılsama olarak değil gerçek bir suret olarak gördüğü doğrulanmıştır.
Abese Suresi: Bu sure insanlara arasında Peygamberin dahi ayrım yapamayacağı her insanı Allah'ın emir ve yasaklarıyla bilgilendirmesi gerektiği ve onun sonsuz ışığından yaralandırması gerektiği dile getirilmiştir. Yine bu surede her insanın doğup büyüdüğü daha sonra öldüğü ve en sonunda ise ahirette dirilticeğinden bahsedip ahiret hayatıdan dem vurulmuştur.
Kadr Suresi: Bu surede kadir gecesinin neden en önemli gün olduğu ve bu günde yaşanan hikmetler ve olağanüstü hadiselerden bahsedilmiş. İnsanlar için ne kadar önem arzeden bi gün olduğu dile getirilmiştir.
Şems Suresi: Allah'ın evren adına yarattığı ve kimsenin erişemeyeceği güzellikteki varlıklardan bahsedilmiş ve dünyanın ne kadar üstün bi düzen içinde kurulduğu anlatılmıştır.
Buruc Suresi:Bu surede müşriklerin mümin kadın ve erkeklere yaptıkları eziyetler ve bu eziyetten duydukları keyiften bahsedilmiştir. Bu kişileri bekleyen cehennem azabının vahşeti tasfir edilmiştir.
Tin Suresi: Allah'ın insanı yaratışındaki mükemmlik anlatıştır. Fakat salih amelde bulunmayan ve doğru yolda olmayan insanların en alta indirildiği diğerlerinin ise yüceltildiği anlatılmaktadır.
Kureyş Suresi: Kulluğun sadece Allah'a olduğu ve insanın rızkının sadece Allah tarafından verildiği söylenmiştir.
Karia Suresi: Doğru yolda olan ve yoldan sapmış olanların kıyamet günende neler yaşayacağı anlatılmış. Yoldan sapanları kıyamet gününde nasıl bi vahşet ve azap beklediği tasfir edilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
İhlas Suresi: .Bu surede Allah ın varlığı birliği, doğmamış ve doğrulmamış olduğu ve Hiçbir şeyin ona denk olmadığı dile getirilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Kıyame Suresi: Kıyamet gününün dehşeti ve vahşeti betimlenmekle birlikte insanın o kourku gününde yalnızca Allah'a sığınması gerektiği, o andan sonra elinden Bir şey gelmeyeceği kurtuluşun yalnızca Allah'a yönelmekte olduğu belirtilmiştir.
Hümeze Suresi: Kötü niyetli ve maddi güçle paraya tapan Allah'ı yoksayan insanların ahirete hiçnirşey götüremeyeceği ve onları bekleyen azabın ne kadar şiddetli olacağı anlatılmıştır.
Murselat Suresi: Yaratılıştan günümüze kadar gelen insanların hepsine verilen ilahi mesajların hiçbirinin boş olmadığı ve elbet bir gün hepsinin gerçekleşeceği Allah'ın sözünü tutacağı anlatılmıştır.
Kaf Suresi: Ahiret hayatına inanmayan insanların Allah tarafından Peygamber efendimiz yoluyla uyarıldığı bir suredir. Allah'ın bütün kainatı yaratacak güç ve kudrete sahi olmasının onları diriltmekte de kulannacağı ve bu konuda zorlanmayacağı, insanlarınsa ahiret gününden ve yeniden diriltilmekten şüphe duymayacağı anlatıştır.
Beled Suresi: Allah insana iyiyi ve kötüyü ayırt etmesi için akıl bahşetmiş ve onu dünyaya yolllamıştır. İnsan ise iyi yola sapınca yetime yardım etmiş fakiri doyurmuş. Kötü insan ise günaha batmıştır. İman edip birbirne sabrı ve merhameti tavsiye edenlere şüphesiz ki kurtuluşa ereceklerdir.
Tarık Suresi: Kur'anı inkar edenler ve oun yoludan çıkanlar için Allah'ın uyarılarına yer verilmiştir.
Kamer Suresi: Kıyamet günü geldiğinde daha kıyametin koptuğunu gören günahkarların aldırış etmeyeceği ve yine nefislerinin istediği yöne devam edeceği onlar için bir kurtuluşun olmadığı anlatılmıştır.
Sad Suresi: Gerçeği inkar edenlerin sonunun cehennem olacağı anlatılmıştır. Daha öncede inkarcı kavimlerin başına gelenler ibret olarak gözler önüne setilmektedr.
Araf Suresi: Alla'ın emir ve yasakların uymayanların sonunun daha önce ki inkarcı kavimler gibi cehennem azabı olacağı ve hayatlarının sonunda sadece eyvah demekle kaldıklarını geri dönüşün ise olmadığı anlatılmıltır.
Cin Suresi: Kainatta insan dışı varlıkların olduğu ve bunların da aynı insanlar gibi Allah'a inanadıklarından bahsedilmektedir
0 Yorum - Yorum Yaz
Kıyame Suresi: Kıyamet gününden bahsedilmektedir. İnsanın o gün kaçacak hiçbir yeri olmadığı ne kadar pişman olup haykırsada artık çok geç olduğu ve o gün bütün yolların varış yerinin Rabbimizin katı olacağından bahsedilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Yasin Suresi: Allah ın Peygamberimizi insanları uyarması için gönderdiği şüphesiz inananların doğru yolda olduklarından bahsedilmektedir. İnkarcıların ise cezalarının verileceği dile getirilmiştir. Aynı zamanda Kuran ı Kerim i Peygamberimizin yazdığını ve şiir olduğunu söyleyenlere değinerek Kuran ın Allah tarafından gönderildiğini belirtmektedir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Yunus Suresi:Surede Allah ın gökleri ve yeri, kainatı bir düzen içinde yarattığından bahsedilmektedir. Kulluk yalnzca Allah'a dır. Dönüşümüz de yalnızca Allah'a olacaktır.Allah iman edenlerin yaptıklarının karşılığını verir. Kafirlerin ise cehennemde çekecekleri azaptan bahsetmektedir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Fussilet Suresi: Allah'a ortak koşan kavimlerden ve helak oluşlarından bahsedilmiş alemlerin Rabbinin Allah olduğu dile getirilmiştir. Kur'an'ın müjdeleyici ve uyarıcı olduğu dile getirilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Nuh Suresi: Allah kainatı bir ahenk içinde yaratmıştır. İnsanları da yaratan O'dur ve dönüşte yine Allah'a olacaktır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Nazi'at Suresi: Dünya hayatını ahirete tercih edenlerin cehennemin, kötülüklerden uzak duranların ise cennetin barınakları olacağı vurgulanmıştır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Yunus Suresi:Allah'ın çok esirgeyici ve bağışlayıcı olduğu O'nun şefkatinin azabından kat kat fazla olduğuna değinilen surede Allah'ın dünyayı yaratış evresi anlatılmıştır.
Hud Suresi:Kuranı kerim başlıbaşına bir mucize olduğu belirtilen surede tevhid inancıyla ilgili insanları bilgilendirici ayetler bulunmaktadır.
Yusuf Suresi: Yusuf aleyhisselamın kıssasını anlatılan surede Hz. Yusuf' kardeşlerinden gördüğü işkence ve vahşetten sonra Allah'ın ona gösterdiği şefkat ve merhamet anlatılmaktadır.
Hicr Suresi: Helak olan kavimlerden ders alıp hayatımızı Kur'an'la anlamlandırmamız gerektiği belirtilmiştir. Kur'an'ın Peygamber efendimizin yazdığını söyleyenlere hitaben Kur'an'ın Allah tarafından gönderildiği ve O'nu koruyacak olanın da yine Allah olduğu dile getirilmiştir.
En'am Suresi:Allah'ın tek tanrı olduğu, isanları yaratanın da onların ölüm zamanını takdir edenin de yalnız O olduğu belirtilmiştir. Hamd yalnızca Allah'a mahsustur. İnanmaynalrın ise sonları daha önce helak olan kavimler gibi olacağı dile getirilmiştir.
Lokman Suresi: Hz Lokman'ın kıssasını anlatan surede kibir gibi kötü huylardan bahsedilmiştir.
Sebe Suresi:Allah her şeyi bilir her şeyi görür ve her şeyden haberdardır. Cennete gitmek isteyenlerin Kur'an'ı rehber olarak görmeleri o şekilde cennete gireceklerinden bahsedilmektedir.
Zümer Suresi:Hak dini islamiyet olduğu belirtilen surede, Allah'tan başka şeylere tapanların affedilmeyeceği söylenmekle birlikte Allah'ın esirgeyen ve bağılşayan olduğu dile getirilmiştir.
Mü'min Suresi: Dünyadaki üstünlüğün ahirete yansımayacağı ahirette sadece salih amlin biizimle gelebileceği söylenmektedir.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Fussilet Suresi:Allah'ın kıyamet alametlerinden ve helak olna kavimlerden bahsettiği bir suredir. Şirkten de bahseden sure şirkin en büyük günahlardan olduğunu vurgulamıştır.
Şura Suresi: İnsanın Allah ve onun yardımı olmadan hiçbir varlık gösteremeyeceği belirtilmekle birlikte ne olursa olsun Allah'a muhtaç olan aciz bir varlıktan ibarettir insan...
Zuhruf Suresi:Cahiliye dönemi ve o dönemde yaşanan vahşetten bahsilen surede kız çocuklarına yapılan işkenceler anlaılmıştır.
Duhan Suresi: Firavun ve kavminin ihiret hayatına inamayıp Allah'a iman etmemesi yüzünden daha dünyadayken yaşamaya başladıkları azaptan bahsedilir ve onların azabıın ahirette de devam edeceği anlatılır.
Casiye Suresi: Doğa olayları ve yaratılışımızdaki ahenkle Allah'ın varlığına inamamız O'nu inkar etmememiz emredilmiştir. Allah'an inanmayaların sonlarının cehennem azabı olacağı söylenmiştir.
Ahkaf Suresi: İnsan nefsinin esiri olup da günah yolunda ilerlerse hem dünyada hem de ahirette onu bekleyen korkunç azaptan bahsedilir.
Zariyat Suresi: Nefsnin yolunda değil de ona esir olmadan Allah yolunda olanların sonunun cennet olacağı onların ahiret hayatının kurtuluş olacağı ve bu şekilde mükafatlandırılacakları söylenmiştir.
Ğaşiye Suresi:Cnnet ve cehennemin tasfir edildiği surede cennetin güzelliği ve imkanları, cehennemin ise korkunçluğu ve azabı anlatılarak ahiret hayatı anlamlandırılmaya çalışılmıştır.
Kehf Suresi: Ashabı kehf'i konu edinen sure insanlara ibret verir ve hem cenneti müjdeleyerek hemde cehennemin azabıyla korkutarak bilinçlenmemize yardımcı olur.
Nahl Suresi: Yaratılış sebebimin bir imtihan olduğu ve fani hayatım boyunca kendi nefsimle mücadele edip cennet için çavbalamam gerektiği belirtilmiştir. O'na layık bir kul olmak benim en önemli görevimdir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Nuh Suresi: Hz. Nuh aleyhisselamın ve onun kavminin yaşadığı olaylar üzerinden Allah'a iman konusu anlatılarak ibert almamız amaçlanmıştır.
İbrahim Suresi: Hz. İbrahim ve helak olan kavimlerle ilgili olaylar üzerinden insanları doğru yola iletmek amaçlı indirilen ayetlerde dünya hayatının faniliği anlatılmıştır.
Enbiya Suresi: Bütün kainatın tek bir yaratıcının elinden çıktığı o yaratıcının ise Allah olduğu eşi benzeri olmayan yaratıcının kaninatı yaratırken eşsiz bir düzen ve uyum içinde yarattığı anlatılan surede yalnız ve ancak O'na kulluk etmemiz emredilmiştir.
Mu'minun Suresi: Bu fani dünyada yaptığımız iyilik ve sevapların da kötülük ve günahların da karşılığını ancak ve ancak ahirette karşılık bulacağını anlatılmış ve bizi ahiret hayatına hazırlmaka için indirilmiş bir suredir.
Secde Suresi: Secdenin Allah ile kul arasındaki mahiyetinin anlatıldığı surede Allah'ın rahman ve rahim sıfatlarının yanı sıra biz kullarının içten dualar ile Allah'ın ne kadar bağışlayıcı olduğunu bilmemiz istenmiştir.
Tur Suresi: Allah'ı inkar edip kıyamet gününe ve ahiret hayatına inamayan insanlarını azabının betimlendiği sure aynı zamanda Peygamber Efendimize atılan şftitalara da cevap niteliği taşımaktadır.
Mülk Suresi: Allah'ı ve ahiret gününü inkar edenlerin sonunun yalnızca cehennem azabı olduğunu, kainatın eşsiz düzeninin Allah'a iman için yeterli dedil olduğunu anlatan sure, insanın nefsinin peşinden değil ihiret hayatı için salih amellerin peşinden koşması gerektiği söylenmiştir.
Hakka Suresi: Bu dünyada ahiret hayatı için yaptığımız birikimlerin diğer dünyada amel defterimizin sağ tarafımızdan verikmesi iin çabalamamız soltarafımızdan verilmememsi için gerekli gayreti sarf edip Allah'a sadık bir kul olmamız emredilmiştir.
Nebe Suresi: Allah'a inanıp O'na iman edenlerin gideceği yer olan cennet ve tam tersi şekilde inanmayıp O'nu inkar edenlerin gideceği yer olna cehennem betimlenmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Naziat Suresi:Ana fikri ahiret hayatı ve kıyamet günü olan surede biz insanlara meleklerin soracağı sorular ve onlar tarafından nasıl sorguya çekileceğimiz anlatıştır. Çürüyen kemiklerin tekrar nasıl diriltilip ete kemiğe biründürüleceği de anlatılmıştır.
İnşikak Suresi : Dünya hayatına ve nefsine kendinü kapturan kulların sonunun cehennem azabıyla sonuçlanacağı bu yüzden de o kulların hemen yok olmak isteyeceği ve bu azaba dayanamayacakları anlatılarak cehenem ateşinin gazabı ve şiddeti betimlenmiştir.
Rum Suresi: Geçmiş kavimlere bakarak ders çıkarmak biz insanların yapması gereken önemli görevlerdem biri olup, insanların çeşit çeşit yaratılmış olması Allah'ın varlığının ve birliğinin göstergesidir.
Ankebut Suresi : Bu dünyaya gelme amacımız olan imtihan ahiret hayatımızın hazırlığı olup iyilik yapan ahirette iyilik görecek, kötülük yapan ise ahirette kötülük görecektir, herşeyin karşılığı ahiret hayatında gösterilecektir.
Mıtaffifin Suresi: Peygamber Efendimizin hileden hiç hoşlanmadığı ve bunun içinde hilenin yasaklandığı bir suredir. Şüphesiz ki hile yapanların sonu cehennem azabıdır.
Bakara Suresi :Dünya hayatına dair önemli hükümlerin yer aldığı sure bizim hayatı anlamlandırmak için okumamız gereken ve aynı zamanda hayatımıza geçirmemiz gereken br suredir.
Enfal Suresi: Peygamber Efendimizin çıktığı savaş ve gazvelerden kazandığı ganimetlerle ilgli inen surede , kazanılan ganimetlerin Allah ve O'nun Rasulune ait olduğu söylenmiştir. Peygamber Efendimizin uygun gördüğü harcamaları yapmasına izin verilmiştir.
Ali İmran Suresi:Şüphesiz ki Allah herşeyden haberdardır ve herşeyin yaratıcısı O'dur. Mükafatında cezanın da ahrette verileceğinden bahsedilerek, daha önce indirilen kitaplara da değinerek onlarında aynı Kur'an'ı kerim gibi Allah tarafından indirildiği anlatılmıştır.
Ahzab Suresi: Ensar ve muhacirin kardeşliğinden bahsedilen surede hendek olayından da bahsedilmiş bu vesileyle de soy, miras, evlilik,boşanma gibi ailevi konulardan bahsedlmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
RUM SURESİ
"Gece ve gündüz uyuyabilmeniz ve Allah'ın lütfundan nasibinizi aramaya çalışmanız da O'nun kanıtlanndandır. Bunda, dinleyen kimseler için elbette dersler vardır."İnsanın günlük yaşantısının iki temel görünümünden biri çalışmak diğeri dinlenmektir. Dinlenmenin doruk noktasını uyumak oluşturur; çalışmanın da en değerli biçimi, Allah'ın kendisine lütfedeceği nasibi aramak uğruna gayret sarfetmektir. Günlük hayatın akışı içinde sıradan bir olay olarak gördüğümüz uyumanın gerçekte ne büyük bir nimet olduğunu ancak uyuyamama rahatsızlığı çekenler ile bazı dert ve ıztıraplar sebebiyle uykusuz kalanlar idrak edebilir. İnsan çalışmalı, fakat elde ettiği nasibi kendinden bilmememeli, Allah'ın lütfü olduğu bilincini taşımalıdır.
Sûreden başı boş yaratılmadığımı, Allahın karşısında sorumlu olduğumu, dolayısıyla bir imtihan hayatı yaşadığımı Ve muhakkak Yüce Rabbimin gerçek müminlerle münafıkları birbirinden ayıracağını anlıyorum.
Surenin " Yoksa kötü işler yapanlar, bizden kaçıp kurtulabileceklerini mi sandılar? Ne kötü hükmediyorlar!" ayeti daima yaptıklarımızla imtihan edildiğimizi hatırlatıyor.Dünyaya gönderilmemizde ki asil gayeyi bildiriyor.İnsanlar yalnızca hastalıklar, can ve mal kayıpları, baskı ve zulümler, savaşlar gibi sıkıntılarla imtihan edilmezler. Daha genel olarak yaşadığımız dünya bir imtihan dünyasıdır; önümüze çıkardığı iyilik ve kötülükleriyle hayatın kendisi bir imtihandır. İyilikleri seçenler Allah nezdinde imtihanı kazanmış olurlar; kötülükleri seçenler ise -âyetteki ifadesiyle- Allah'tan kaçıp kurtulabileceklerini düşünmemelidirler. Onlar böyle düşünüyor, böyle hükmediyorlarsa bu çok kötü, çok yanlış bir hükümdür; aksine onlar Allah'tan kaçamayacaklar, O'nun huzurunda hesap verip hak ettikleri cezayı çekeceklerdir. Bende her halimi bilen, gözetleyen Rabbimi da,ma hatırlamalıyım. Onu hatırlamam beni tüm kötülüklerden uzaklaştırır.
"Biz, iman edip güzel işler yapanların (önceki) kötülüklerini mutlaka sileriz ve onları yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendiririz." Bu ayetlede Rabbimin ne kadar affedici olduğunu görüyorum. O kapılarını kullarını sonuna kadar açıyor. Kulu tevbe ettiğinde yaptıklarını affediyor, bununla da almıyor yapacağımız iyilikleri daha güzeliyle ödüllendiriyor. Rabbim bizi kıymetini bilenlerden eylesin. Bizide rahmetine gark eylesin.(AMİN)
Sure tamda günümüzü anlatıyor. Yitirmiş olduğumuz ahlakımız dürüstlüğü. Benim en garibime giden fırıncıların ekmeklerin gramajı yüksek gelsin diye ekmeklerin içine demir tozu katmaları olmuştu. Bu hem bir hak bundan da önemlisi cinayettir.Zamanımızda kanser hastalıklarının artmasının en önemli sebeplerinden biriside yediklerimiz ve içtiklerimiz. Rabbim 1400 yıl önce bu konuda bizleri uyarmış " Ölçü ve tartıyı eksik yapan- ların vay haline" demiş. Ben tüccar oolsam bu ayeti dükkanımın en baş köşesine asardım.
Din konusunda insanların sırf kendi kişisel görüşlerine gö¬re başkalarını yargılama yetkileri yoktur; bu konudaki ölçü ve dayanaklar Allah ta¬rafından konulmuş olup dinî konulardaki eleştiri ve uyarılar da bu ölçü ve daya¬naklara göre olmalıdır.Bunu atalarımız çok iyi yapmışlar, 600 yıl bir çok dini bir ada yaşatmışlar.Çünkü hüküm vermek bize düşmez. O sadece yüce yaratıcıya aittir. Muhakkak en güzel din İslamdır. Bu yüzden de Rabbim "0 gün de müminler kâ-firlere gülecekler. 35-36. Koltuklar üzerinde "Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?" diye merak edip etrafa bakacaklar. " ayetini gerçekleştirecektir. Çünkü o vaadinden dönmez.
BAKARA SURESİ
Yahudiler gerçekten o kadar haddi aşmışlar ki. Rabbim onlara her nimeti vermiş kimi zaman bu nimetleri beğenmemişler kimi zamanda daha fazlasını istemişler. Kendilerini Allahın kulu değil de sanki haşa Allah onların kuluymuş gibi davranmışlar. Rabbim onlara her nimeti verdikten sonra sadece cumartesi bana ibadet ve kulluk edin demiş bunda bile hileye başvurmuşlar. Yahudileri yaptıklarını okuyup düşününde gördüm ki biz müslümanlarından onlardan bir farkı kalmamış. Verilen nimetlerin yaratıcısını unutur olmuşuz. Doyumsuzlaşmışız. Sadece Rabbimizi kötü anımızda hatırlar olmuşuz. Başımız sıkıştığında el açar olmuşuz. Vah bizlere, Vah müslümanlığı sadece nüfüs cüzdanında yazandan ibaret olan bizlere.
2." Müminler o kimselerdir ki, Allah'ın adı geç¬tiğinde yürekleri titrer, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda bu onla¬rın imanlarım arttırır. Onlar yalnızca rablerine güvenirler." Ey Rabbim bu ayetini üzerimizde tecelli eyle. Bizler senden bi haber olduk. Adın anıldığında kalbimiz titremez oldu, ayetlerinin hükmünü saptırır olduk. Sen bize uyanış ver.O çok sevdiğin habibine bizi layık eyle. Kuranı aramızda yeniden tek hüküm eyle. Yitirmiş olduğumuz ahlakımızı bizlere yeniden nasib eyle.
Surede müslümanların kafirlere karşı kazandıkları Bedir savaiı anlatılıyor. Bedir de ki Rabbimiz görünmez ordularını göndermişti, müslümanlara yardm etmişti. Bizlerde Filistinde ki, Keşmirde ki, Doğu Türkistanda, Pakistanda, Arakanda ve daha nice bilmediğimiz yerlerde zulüm gören kardeşlerimiz varsa hepsinin muzafferiyatını istiyoruz. Rasulüne gönderdiği yardımı biz bi çare Muhammed Ümmetine de göndermesi için ellerimizi açıyoruz. Muhakkak Rabbim yardımını yollayacaktır. Önemli olan bizim bunu haketmemiz. Muhammed ümmeti olarak birlik oolabilmemiz.
Nefsânî arzulara, (özellikte) kadınlara, oğullara, yığın yığın birikti¬rilmiş altın ve gümüşe, soylu ve özel yetiştirilmiş atlara, sağmal hayvanlara, ekinlere düşkünlük insanlara çekici kılındı. İşte bunlar dünya hayatının geçi¬ci menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır. Bu ayetiyle Rabbim tam da bizi anlatmış. Dünya nimetleri insana o kadar hoş ve cazip geliyor ki yaratılış gayesini unutup verilen bütün ömrünü bunları kazanma yolunda harcıyor. Bunların hepsinin geçici olduğunu unutuyor. Benim için öncelikli olan dünya nimetleri değil asıl yurt olan ahiret nimetleri olmalı. Ben bunun için çalışmalıyım. Bu nimeti hak etmek için de ibadetlerimi dünyalık işlerimden önde tutmalıyım. İnancımdan hiç bir zaman taviz vermemeliyim.
Her insan başı sıkıştığında, mutlu olduğu bir anda duygularını paylaşabileceği bir dost ister.İnsanın kendine çok yakın gördüğü dostunu iyi seçmelidir. Atalar nede güzel söylemiş "bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyeyim" diye. Bizler hele ki Rabbimizin adını yüceltmeye çalışırken kendimize Allahın düşmanlarını dost edinmemeliyiz. Allaha iman etmeyen bir kimsenin Allahtan korkusu olmayacağı için heran ne yapacağı belli olmaz. Mümin hem bu dünyada hemde asıl yurt olan ahirette kazananlardan olmak için kendisine iyi bir dost edinmelidir. Hem yüce yaratanımızda böyle istemiş ve ayetinde şöyle buyurmuştur.". Ey iman edenler! Eğer be¬nim yolumda savaşmak ve hoşnutluğumu kazanmak üzere yola çıkmışsanız, benim de düşmanım sizin de düşmanınız olan kimseleri kendilerine sevgi gös¬tererek dost edinmeyin."
Bu surede genel olarak Rabbimin biz kulları üzerine koyduğu hükmü görüyorum. Toplumumuz daki bazı kimseler kadınların belli haklara çağımızda getirilen haklarla kazandıklarını söylüyor. Bence bu insanların Allahın ayetinden haberleri yok. Rabbim zaten İslamla kadını yüceltmiş, hattaYüce Kelamında bir surenin adını Nisa koyarakta bunu daha somut hale getirmiş.
Araplar öyle bir haldeydiler ki kadınları utanç kaynağı olarak görüp gömüyolardı. Onlara mallarından pay vermiyorlardı. Ama Kuran kadınları bu durumdan kurtarıp yüceltmiş onlara hakettiklerini vermiştir. Nisa suresini okuyunca insan bunu daha iyi görmekte. Kadınlar olarak bize hakkıv eren Rabbimize şükrümüz kendisine hakiki kul olmak, Peygamberinede hakiki ümmet olmak ve bize verilen zinetleri korumak olacaktır.
Surede kıyamet gününün ne kadar dehşet verici bir gün olduğu ve o sırada ne¬lerin meydana geleceği anlatılarak insanların o gün için hazırlık yapmaları gerek¬tiğine dikkat çekilmekte. İnsanın pişman olacağı ve dehşet verici olan kıyamet gününü Rabbimiz bu sure ile bize hatırlatıyor.
Onun indinde zerre kadarda olsa yapılan iyiliğin mükafatlandırılacağı yine zerre kadarda olsa yapılan kötülüğün cezalandırılacağı açıkça bildirilmektedir. Bu da demek oluyor ki yaptığım kötülüğü küçük görmemeliyim.Küçükte büyükte olsa daima günahlarıma af diler halde olmalıyım. Kim bilir belki de kıyamet gününde beni cehenneme yada cennete götürecek olan o zerre kadar olan amellerim olur.
"Kim Allah'a güzel bir borç verirse Allah da bunu fazlasıyla öder. Ayrıca ona pek değerli bir ödül de vardır. " Ben kimim de Allahu Tealaya borç vereyim. Onun bana verdikleriyle zaten ben ona borçluyum. Hal böyleyken Rabbim yine de biz güzel olana yönelelim diye ne güzel bir pazarlık yapmış. Rabbim daima verirken biz kullarına durmak yakışır mı? Bizlerde bu pazarlığa karşılık vermeliyiz. Rabbimize secdelerde sonsuz hamdu senalar getirmeliyiz.
"Karşılıksız yardımda bulunan erkeklere, kar¬şılıksız yardımda bulunan kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere bu fazlasıyla ödenecektir. Ayrıca onlara pek değerli bir ödül de vardır. Al¬lah'a ve peygamberlerine (böyle) iman edenler var ya, işte onlar rableri ka¬tında sıddıklar ve şehitler gibidirler. Mükâfatları ve nurları onları beklemek¬tedir, inkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlar ise cehennemliktirler." İşte bizde bize karşılıksız daima veren Rabbimiz gibi hiç tükenmek bilmeyen bir gayretle vermeliyiz.
"Dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir. Siz iman eder ve Allah'a itaatsizlikten sakınırsanız O da hak ettiğiniz karşılığı verecek, sizden servetinizi de istemeyecektir. Onu sizden istese ve sıkıştırsaydı cimrilik ederdiniz de böylece Allah gizli zaafları¬nız dışarı çıkarmış olurdu. " Allah müminlerden itaat istiyor, âhiret saadetinden ibaret olan büyük ödülü de müminlerin servetlerine değil, itaatlerine, mümine yaraşan hayat tarzına veriyor. İslâm fıtrat dini olduğuna göre onun teklifleri de fıtrata uygun olacaktır. İnsan tabiatında mal sevgisi, servete bağlılık ve onu koruma arzusu vardır. Bu duygu ve arzulara rağmen müminlerden, âhiret saadeti ve Allah rızası için kesin olarak, bağlayıcı bir buyrukla servetlerinin tamamı istenseydi bu emri yerine ge¬tirmede zorlanırlardı, itaatsizlikler olur, beşerî zaaflar kendini gösterirdi. Böyle yapılmadı, farz olan harcamalar ve vergiler dışında kalan ibadet maksatlı harcama¬lar (sadakalar, bağışlar) kişilerin tercihine bırakıldı.
"Yeryüzünde birbirine komşu parçalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten tek ve çok sürgülü hurma ağaçları vardır; hepsi bir tek su ile su¬lanır. Böyle iken yemişlerin de bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bun¬larda akıllarını kullanan insanlar için ibretler vardır."
Düşündüğümüzde yeryüzündeki birbirine komşu, bitişik veya birbirinden uzak kıtalar ve bölgeler olup her birinin kendine özgü özellikleri vardır. Şekilleri, renkleri, yer altı ve yer üstü zenginlikleri, verimlilikleri farklı olduğu gibi üzerinde yaşayan canlılar ve bitkiler de farklıdır. Her bir ağaç aynı suyu göv¬desine aldığı halde ondan kendisine yüklenen programa uygun olarak farklı yarar¬lanmakta ve şekli, rengi, tadı farklı meyveler vermektedir. Buda Rabbimizin yüce kudretini bize birkes daha gösterir.
Bunca deliller bu evreni yaratan bir gücün varlığını göstermesine rağmen Allah'ın inkâr edilmesi nasıl şaşırtıcı ise öldükten sonra dirilmeye inanmamak da o kadar şaşırtıcıdır. Şüphe yok ki evreni ve hayatı yaratan Allah, ölümden sonra hayatı yeniden yaratacak güce sahiptir.
Onlar ancak ağzına gelsin diye iki avucunu suya doğru açıp yalvaran kimse gibidir. Halbuki bu yoldan su asla onun ağ¬zına gelecek değildir. Kâfirlerin duası hep boşa gider. Bu ayettende Rabbimin ancak ve ancak çalışana verdiğini görüyorum. O kafire dahi çalıştığı taktirde bu dünyada verendir. O emekleri zayi etmeyendir.
" 0, insanı ateşte pişirilmiş toprak kaplar gibi kurutulmuş çamurdan yarattı. Cinleri de yalın ateşten yarattı. Artık rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz? "İnsanı ve cinleri kimin yarattığı ve bu varlıkların mahiyeti üzerinde düşünülürse, Yüce Allah'ı inkâr etme veya O'ndan başka varlıklara ela tanrılık ya¬kıştırmanın yahut O'nun nimetlerini görmezden gelmenin ne büyük nankörlük olacağı kolayca anlaşılır. İşte 14 ve 15. âyetlerde İnsanların ve cinlerin ilk yaratılışlarındaki ana unsurlara dair bilgi verilerek, bir taraftan onların mahiyetlerini böylesine bilen ve bildiren Cenâb-ı Allah'ın yegâne yaratıcı olduğuna diğer taraf¬tan da bunların tek başına bir değer ifade etmeyip yüce yaratıcının onlara yükledi¬ği görev sayesinde değer kazanmış olduklarına dikkat çekilmektedir.
Surede sayılan her nimetten sonra "Artık rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz?" ayetinin gelmesi bizlere bir ikazdır. Yalanlamak sadece insanın diliyle yalanlaması değildir. Verilenleri görmekten gelmekte bir yalanlamadır. Rabbim bizi bu halden korusun.(AMİN)
Rabbimizin bize bahşeylediği bunca nimet imtihan içindir. Adeta ahirette ey Rabbim sen bana şunu vermemiştin de ben de bu yüzden sana kulluk yapamadım gibi bir cevaba fırsat vermemek içindir. O yarattıklarını görübilmemiz için göz, duyabilmemiz için kulak vb. nimetler vermiştir. Buna binaen Rabbimiz de şöyle buyurmuştur;"Hakikatte biz insanı imtihan etmek üzere katışık bir nutfeden yarattık, bu sebeple kendisini işitir ve görür kıldık." Bu bizim imtihan için gönderildiğimize açık bir delildir. Rabbim imtihan dolu bu dünyada bizlere yardım etsin. Çekemediğimiz dertlerle yüklerle imtihan etmesin.
Surede Aile kurumunun dinî, ahlâkî ve hukukî temelini oluşturan nikâh akdinin ve evlilik birliğinin keyfi biçimde sona erdirilemeyeceği temasına ağırlık verilerek böyle bir zorunlulukla karşılaşıldığında uyulması gereken başlıca hükümler işlen¬mekte, bu arada iyi niyet ve hakkın kötüye kullanılmaması gibi bazı temel ilkele¬rin altı çizilmekte; aile ilişkilerinin sağlıklı yürüyüp yürümemesinde çoğu zaman etkili bir role sahip bulunan harcamalar konusunda ölçülü olmanın önemine dik¬kat çekilmekte; meşru, mâkul ve dengeli olmayan, sonunda Allah'ın buyruklarına isyan etmeye varan isteklerin toplumların perişan olmasına ve medeniyetlerin çök¬mesine yol açabileceği îma edilmekte; her halû kârda olup biten her şeyin, evren¬deki bütün varlıkları yaratan Allah'ın gücü ve bilgisi dışında kalamayacağı hatır¬latılmaktadır.
Surede insanın, ruhen ve bedenen birbirine ihtiyaç duyan ve birbirini tamamlayan iki cins olarak yaratılmasının hikmeti ve önemi üzerinde durulmuş, evlilik birliğinin hem kurulması hem de korunması teşvik edilmiştir. Bu arada, mutlu bir yuvanın tesis edilmesi ve evlilik düzeninin sağlıklı biçimde işle¬mesi için birçok buyruk, yasak ve öğüde yer verilmiş ve bazı tedbirler alınmıştır. Günümüz de evlilik bir çocuk oyucağına dönüştü. Nesebler karıştı.Rabbim rızasına uygun evlilikler nasib eylesin. Cümle Ümmet-i Muhammedi de buyruklarından haberdar eylesin. (AMİN)
"Allah onlardan razı ol¬muş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte bu, rabbini sayıp O'ndan kor¬kanlar içindir." Rabbim bizleri bu ayetine mashar eylesin. Rızasında yaşayıpta ölenlerden eylesin. Rabbimin benden razılığı emirlerini yerine getirmemle mümkündür. Benim ondan razı oluşum ise vaadettiklerine kavuştuğum gün olacaktır. Rabbim son nefesimize değin bizi yolundan ayırmasın.(AMİN)
Daima dilimde şu dua olmalı;"Ey rabbimiz, derler, bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağış¬la; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırak¬ma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin," İşte bu müminde olması gerekendir.
NUR SURESİ
Rabbim bana iblisin nasıl bir dost olduğunu bildirerek uyarıda bulunuyor. O ahirette, saptırdığı kimselerden hiç onları tanımıyormuş gibi kaçacakken bizim hala onun arkasında ısrarla gitmemiz gerçekten akıl alır birşey değil. Rabbim bizi onun tuzaklarına karşı korusun. (AMİN)
"Yine insanlar içinde kimileri vardır ki, Allah'a şartlı olarak kulluk eder; öyle ki kendisine bir iyilik denk gelirse bundan pek memnun olur, ama başına bir imtihan sıkıntısı gelse hemen yüz çevirir. Böyleleri dünyasını da âhiretini de yitirmiştir ve apaçık hüsran işte budur. " Bu ayeti okuyunca çok korktum. Benim her daim Rabbimin izinden gitmem gerekir. En çok insanları sarsan yakınlarına gelen hastalık veya ölümdür. O zaman hemen yaygarayı basarlar. "Neden ben, Allah bizi sevmiyor bu yüzden bu dertleri layık görüyor" demeye. Bu nasıl bir sapkınlıktır, sana hastalıktan önce sağlığı veren kim, en önemlisi sana kulum deyip yaratan seni imtihan eden kim? Bu gösteriyor ki bizler dünyaya gönderilmede ki gayemesi çok çabuk unutmaktayız. Allahu Teala muhakka cenneti de cehennemi de bedava vermeyecektir. Dünya hayatın da dahi bir yerlere gelebilmek, birşeyler elde edebilmek için sınavlara giriyoruz. Hal böyleyken nimetler yurdunu hak edebilmemiz içinde belli imtihanlardan geçmemiz çok normal. Bizler bu imtihanlardan geçerek insanı kamil olma yolunda ilerlemeliyiz.
" Ey iman edenler! Mallarınız da çocuklarınız da sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Bunu yapanlar mutlaka hüsrana uğramışlardır." Zamanımıza baktığımız da bu ayetin gerçekleştiğini görmekteyiz. Bizler çocuklarımız iyi eğitim görsün, daha lüks evler de yaşayayım, daha iyi arabalara bineyim diyerek kendimizi bir dünyalık çalışmaya adapte etmişiz. Bizim için mesleğin kalitesi Allahın hoşnutluğundan öne geçmiş. Ben ben bu işte çalışsam acaba Rabbim razı olur mu sorusunu hiç sormaz olmuşuz. Bu çalışma temposu bizi Rabbimizden uzaklaştırmış, Unutmayalım ki Rabbimiz dünyayı isteyene dünyayı verecektir. Ama ahireti isteyenede ahireti verecektir. Bizler aklımızı kullanarak Baki olanı geçici olana tercih etmeliyiz. Tamam çalışmalıyız rızkımızı aramalıyız, ama bu bize Rabbimizi unutturmamalı. Unutmaktan kasıt bizi ibadetlerimizden, kıssaca bizi insan yapan kulluğumuzdan alıkoymamalı.
Adem babamızın da Havva annemizin de cennetten çıkarılmalarına sebep şeytanın Allahın üzerine yaptığı yemindir. Yalan yere yemin etmek şeytandır. Çünkü Allah herşeye şahittir. Sen gidipte bir yalanına Allahu Tealayı şahit tutarsan bu yalanına Allahu Tealayı ortak etmeye çalışmaktır. Sen yalançı olabilirsin ama Allahu Tealayı neden bu işe karıştırıyorsun. Kimizinde yemin dilin de alışkanlık olmuştur. Her iki kelimesinden biri yemindir. Rabbim bizi affetsin. Düzeliş nasip etsin. Eğer biz bunda devam edersek muhakkak Rabbimin vaadi gerçekleiecektir."Onlar yeminlerim kalkan yapıp Allah yo-lundan saptırdılar. Bu sebeple onlara küçük düşürücü bir azap vardır.
"Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltiniz, Allah'a itaatsizlikten salanınız ki rahmetine mazhar olasınız."Bu ayetten Allahın katında kan kardeşliğinin değil din kardeşliğinin önemli oolduğunu anlıyoruz.Biz müslümanların yitirmiş olduğu din kardeşliği. Bizi bir birimizden koparan dünya menfaatleri olmuş. Kendi çıkarımızı kardeşimizinkinden önde tutmuşuz. Günümüze baktığımızda Filistin, Keşmir, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Arakan daha nice sayamadığımız müslüman kardeşlerimiz kan ağlıyor. Biz onlara olan kardeşliğimizi yerimizde oturmakla gösteriyoruz. Bir duayı bile çok görüyoruz. Eğer biz Rabbimizin rahmetine mazhar olmak istiyor isek birbirimize sımsıkı sarılmalıyız. Saflarımızın arasına şeytanın girmesine izin vermemeliyiz.
TAHRİM SURESİ
Bu sure de Rabbimin O iki cihan selverine olan sevgisini görüyorum.Surede Peygamber hanımları ikaz edilmekte.Bunun yanında sure de aile ilişkilerinde güvenin önemi üzerinde durulmak¬ta, müminlere hitap edilerek aile sorumluluğunun önemine dikkat çekilmekte, in¬karcılar ve iman etmiş gibi görünen münafıklara sert bir uyan yapılmakta, tövbe¬nin kararlı bir iradeye dayalı olması gerektiği bildirilmekte; aile sorumluluğu kav¬ramının yanlış anlaşılmaması için, yükümlülük çağındaki helkesin yaptıklarından şahsen sorumlu olacağı bazı örnekler ışığında açıklanmaktadır.
"Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır; büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır." Mal ve çocuk insanı dünyaya bağlar. Ona olan muhabbetini artırır. Kul bunun bilincinde olmalı ve bu zorlu imtihanı geçmeye çalışmalıdır. Malı ve çocuğu insan kendi kazandığına inanır. Onu ona verme kudretine sahip olanı unutur. Buda ona yaratılış gayesini unutturur. Malın imtihanı zekatını vermektir. Ona sıkı sıkıya bağlanmak değildir.Çocuğun imtihanı ise ona Allaha kul olma bilincini yerleştirebilmektir. Rabbim bizi bu bilinçten ayırmasın. (AMİN)
Surede;
*Kişinin yaptıklarıyla bağdaşmayan iddialarda bulunmasının Allah katında çok çirkin sayıldığı belirtilerek öz ve söz arasındaki uyumun önemine vurgu ya-pılmakta;
*Allah yolunda çarpışanların O'nun hoşnutluğunu kazanabilmeleri için tek bir yürek ve tek bir vücut gibi olmaları gerektiğine dikkat çekilmekte;
* İsrâilo-ğullan'nın verdikleri sözü tutmamaları, Hz. Musa'yı üzmeleri ve Hz. îsâ'nın ken¬disinden sonra gelecek peygamberi isim de vererek müjdelemesine rağmen ona vefasızlık etmeleri eleştirilmekte;
*gerçek kurtuluşun Allah'a ve Resulüne iman edip malıyla canıyla Allah'ın gösterdiği yolda çaba harcamaktan geçtiği bildiril¬mektedir.
Sözünde durabilmek çok kıymetlidir. Müminin vasfıda budur. Bende eğer birinin birşeyi yapmasını istiyorsam onu önce kendim yapmalıyım. Böylece sözümde ki kararlılığımı da göstermiş olurum. Rabbim cümlemizi sözünde özünde doğru olanlardan eylesin. Bu bşlşncş bşzlere yerleştirsin.(AMİN)
CUMA SURESİ
Cuma gününde ki hikmet müminlerin biraraya toplanması ve Allahı anmalarıdır. Bu aslında Allahın biz müslümanlara bir lütfudur. Kardeş olmamızı istediği için böyle bir gün taktir etmiştir. İşlerin yoğunlundan kimi zaman birbirimizden günlerce haberimiz olmuyor ama Allahın taktir ettiği bu günde bir araya gelerek kardeşliğimizi hatırlıyoruz.
Allahu Teala bugünde onu anmamızı birlik olarak ona ibadet etmemizi emrediyor. Gerekirse işinizi dahi bırakın bu sizin için hayırlıdır diyor. Ama bizler hala Allahın bize hayırlı gördüğüne yüz çeviriyoruz. Özellikle Cuma vakti hiç sokağa çıkmak şstemiyorum. Çünkü Cumaya gitmeme gibi bir gaflette bulunanı gördüğüm de içimden buğz ediyorum. Allahın kullarını yargılamak bana düşmez işte bu yüzden dışarıda olmamak en güzeli. Biz kadınlarda Cuma gününe verdiğimiz kıymeti göstermek için bu günümüzü dolu dolu geçirmeliyiz. Böylece İnşallah Rabbimizin hoşnutluğunu kazanırız.
"Muhammed Allah'ın Rasûlüdür. Onunla beraber bulu¬nanlar da kâfirlere karşı şiddetli (çetin) ve kendi aralarında mer¬hametlidirler. Onları rüku ve secde edenler olarak görürsün. On¬lar Allah'tan bir lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izin¬den nişanlan vardır. "
İşte bir müslümanın olması gereken vasıfları. Acaba bizde bunun ne kadarı mevcut. Batı ilerleyince batıya karşı bir özenti başlamış. Onları örnek alınır olmuşuz. oysa Rabbim "uhammedin Ümmeti düşmana karşı şiddetlidir, kendi aralarında ise merhametlidirler" buyuruyor. Bizler ise bunun tam tersini yapıyoruz. Bu ayeti tam anlamıyla gerçekleştirebilsek işte o zaman tüm dünyada İslam hakim olacaktır.
Genel olarak hüküm ayetleri yer almakta. Allahın bize helal ve haram kıldığı yiyecekler açıkça bize bildirilmekte.Lütuf ve kerem sahibi olan Rabbimiz bizim için hayrı kolaylaştırmış, hayır yolunu göstermiş sonrada onu yapanları mükafatlandırmıştır. Bizlerde Rabbimizin kolaylaştırmış olduğu bu yolu inşallah terk etmeyiz. Ancak günümüz de helal ve haram kavramı birbirine karışmış durumda. Allahu Teala 1400 yıl önce bize helal ve haram arasında ki çizgiyi kesin bir şekilde bildirmiştir. Bizler ise bu hassasiyeti koruyamadık ve malesef yitirdik.
"Gerçekten size Allahtan bir nur ve açık bir kitap geldi" Allahu Teala bu ayeti kerime ile Peygamber efendimiz müjdelenmiştir. Benim Peygamberim tüm cihanı aydınlatan bir nurdur. Onu görmezden gelenler gerçekte karanlığın ortasına düşmüş olanlarlardır. O Nura inen Kuran da açık ve anlaşılırdır. Rabbime hamdu senalar olsun ki beni bu nurdan haberdar etmiş ve beni onun ümmeti olmakla şereflendirmiş.
" Andolsun size içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, sıkıntıya uğramanız Ona ağır gelir; size düşkün, müminlere şefkatli ve merhametlidir." allahu Teala bu ayeti Kerime ile Rasulünün üstün sıfatlarını biz ümmetine bildirmiştir. İnsanların hidayete ermelerine olgunlaşmalarına ve islama girmelerine Peygamberimizin aşırı düşkün olduğu anlatılıyor. Peygamberin güçlüklere karşı dayanıklı, müminlere karşı da şefkat sahibi olduğu belirtiliyor. Bizlerde Peygamberimiz gibi İslam Ümmetinin yıkılması için uğraşan kafirlere karşı tek yürek olarak onların planlarına karşı uyanık olmalıyız. Bugün zulmeve işkenceye uğrayan müslüman kardeşlerimiz için de elimizden gelen herşeyi yapmalıyız. Yapılanlara sessiz kalmamalıyız.
Bu sure inen son sure olması hasebiyle insanın içine bir hüzün düşürüyor. O Peygamberim ki İslamı yaymak için birçok sıkıntıya katlandı. Allahu Teala da ona vaadettiğini gerçekleştirdi. Ve islamı kıyamete kadar tek din olarak hakim kıldı. O iki cihan serverini en mutlu eden şey insanlığın şirkten kurtulup islama girmesi olmuştur. Allahu Teala bu mutlu anında Onu secdeye davet etmiş, ve yalnızca Ona şükretmesini istemiş. Bende Rabbimin verdiklerine şükrümü secdeye kapanarak göstermeliyim. Çünkü O şükre ve övgüye en layık olandır.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
AYBÜKE AYDIN-12070050
KIYAME SURESİ: Kıyamet günü dünyada yaptığım her şey için Allahü tealanın beni sorguya çekeceğini anlıyorum. Dünyada iken dünya işlerine ehemmiyet vermeyip ahireti düşünerek hareket edersem kıyamet günü yüzü parlayan kimselerden olacağım bildiriliyor.
0 Yorum - Yorum Yaz
MEKKİ SURELER
Kuran şirk içinde bulunan bir topluma indiği için ilk olarak imanın gerekliliği bildirilmiştir. Putlar kesin bir dille reddedilmiş ve acizlikleri ayetlerle sabitlenmiştir. Allahu Tealanın Mekki ayetler de ki uslubu bana kullarını ne kadar iyi tanıdığını gösteriyor. Eğer direk Allahu Teala şirk içinde bulunan bir topluma ibadetleri emretse şunu yapın bunu yapmayın dese bu ters tepe bilirdi. Ama sabrı çok sevdiği için yavaş yavaş adeta ayetlerini insanların kalbine işlercesine indiriyor. İlk önce atalarından kalma dini kalplarince şüphe kalmayacak şekilde temizliyor, daha sonrada islamı yerleştiriyor. Ayrıca Mekki ayetlerde çok açık ve anlaşılır bir dil kullanıyor. İlk ayetine de " Oku" emriyle başlaması Rabbimizin ilme verdiği önemi gösteriyor. Dikkatimi çeken başka bir konu ise Mekki surelerde ki uslubun sertliği. Düşündüğümde Kurandan yüz çevirenler büyüklük taslayanlardır. O yüzden onlara böyle bir hitap yaraşır.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
AYBÜKE AYDIN-12070050
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
medeni dönemde artık çoğu kişi müslüman olmuştur. bu sebeple inen ayetlerde ağırlık olarak ibadet ve muamelat konularındandır. Allah'u teala kullarına yapacakları herşeyi bildirmiştir onlara en güzel öğütleri vermiştir kısacasın onlara bu surede haytı nasıl anlamlandırmalarını ve yaşamalrın öğretmiştir. yine inen ayetler o dönemin ihtihacına göre inmiştir örneğin mirasla ilgili bir sorun yaşandığında bakara suresinden ayetler indirilmiştir....
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
AYBÜKE AYDIN-12070050
0 Yorum - Yorum Yaz
12070332
Alak Suresi: Sure de okumanın önemi anladım. nankörlük etmenin sonucunu daha iyi anladım.
Kalem Suresi: Müşriklerin baskı ve zulümlerine karşı üzülen peygamber Efendimize moral vermek için gönderilmiştir. Ayrıca yalan söylememem gerektiğini, sabredenlerden olmam gerektiğini, namaza daha çok düşkün olmam gerektiğini öğrendim.
Müzzemmil Suresi: Müşrikleri. Kuranı Kerim okuyarak dertlerimden arınabileceğimi ve günahlardan bol bol tevbe etmem gerektiğini öğrendim.
Müddessir Suresi: Bu sure de Peygamberimize tebliğ görevivi yerine getirmesi, inkarcıları uyarması, sıkıntılara sabretmesi gerektiği söylenmiştir.
Fatiha Suresi: Rabb!imin bana genel bir çağrısıdır. Moralim bozuk olduğunda okuyup, moral bulduğum suredir. Hem Kuran''ın hem benim kalbimin suresidir.
Tebbet Suresi: Ebu Leheb ve karısının düştüğü durum anlatılmaktır. İnsanın zenginliğinin, şanını, şöhretinin geçici olduğunu anladım. Önemli olan iman edip. imanımızla yücelmemiz.
Tekvir Suresi: Kıyamet azabını düşünerek hareket etmeliyiz. Dünyada ufak bi acıya dayanamazken cehennem azabına nasıl dayanabiliriz ki? Allah bizi kıyamet azabından korusun.
A''la Suresi: Surede Allah, vahiy ve Kuran, peygamber ve tebliğ görevi ele alınmıştır.
Leyl Suresi: Sure de insanoğlunun iki zıt huyundan, cömertlik ve cimrilikten bahsedilir; imanla cömertlik ve imansızlıkla cimrilik arasındaki ilişkiye dikkat çekilir.
Fecr Suresi: Geçmişte ki kavimlerin başına gelenleri ders alıp kendime çeki düzen vermeliyim. Ayrıca Allah''ın verdiği nimetlere karşı şükredip, sıkıntılara karşı sabretmeliyim.
0 Yorum - Yorum Yaz
12070332
Duha Suresi: Bu sure de Peygamberimizin zor bir çocukluk geçirmiş olduğunu görerek ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anladım.
İnşirah Suresi: Allah ''''Şüphesiz ki her zorlukla bir kolaylık vardır.'''' diyerek yüreğimizde ki yangına bir su serpmiş. Bu sureyi okurken huzur bulup rahatlıyorum. İyi ki varsın inşirah surem..
Asr Suresi: Kısa ve öz bir suredir bence.Sabredenlerden olduğumuz sürece hüsran dan kurtulmuşuz demektir.
Adiyat Suresi: Kısaca dünya da ne ekersem ahirette onu biçeceğim.
Kevser Suresi: Rabb''''imin nimetlerine şükredip, onon için namaz kılıp, kurban kesmeliyim.
Tekasür Suresi: Dünya malına karşı düşkünlüğe bir son verip, ahirete karşı hazırlıklı olmalıyım.
Maun Suresi: Namazlarımı ve ibadetlerimi yalnız Allah için yapmalıyım. Gösteriş ve şirkten uzak durmalıyım.
Kafirun Suresi: Bu sure de inananlar ve inanamayanlar kesin çizgiyle birbirinden ayrılmıştır.
Fil Suresi: Fil ordusunun başına gelenler anlatılmıştır. Allah''''ın azabı çok çetindir.
Felak-Nas Suresi: Benim koruyucu iki surem. Biliyorum ki bu sureleri okuduğum zaman görünen, görünmeyen her şeyden Allah beni koruyacaktır.
Necm Suresi: Müşriklerin batıl inançlarından bahsedilmiştir.
Abese Suresi: Surede başlıca, itikat, peygamberlik, Allah''''ın kudreti ve kıyamet halleri konu edilmektedir.
Kadr Suresi: Kuran''''ın kadr gecesinde indiği belirtilmekte ve bu gecenin önemi anlatılmaktadır.
Şems Suresi: Surede bazı önemli kozmik varlıklara ve olaylara yemin edilerek insan tabiatına hem iyilik hem kötülük eğilimlerinin verildiği bildirilmiş, bu eğilimierini doğru kullanmayanların akıbetine örnek olmak üzere Semud kavminin helak edilişi anlatılmıştır.
Burüc Suresi: Surede inkarcıların müminlere verdikleri sıkıntılar ve müminlerin inançları uğrunda bunlara karşı gösterdikleri sabır anlatılmıştır. Her ne kadar şimdi bize dinimizden dolayı bedensel şiddet olmasa da psikolojik şiddete elimizden geldiği kadar direnip, davamızın haklı olduğunu kanıtlamalıyız.
Tin Suresi: Surede iyilik yapanlar övülmüş, hesap ve cezayı yalanlayanlar kınanmış, hüküm verenlerin en üstününün Allah olduğu bildirilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
12070332
Kıyamet Suresi: Kıyametin insanoğlu için kaçınılmaz son olduğu belirtilip, ona göre işler yapmamız emredilmiştir.
Hümeze Suresi: İnsanlar mal varlığına güvenmemeliler. Veren Allah alır da.
Murselat Suresi: “Vay haline!” diyerek insanları eğitmek amacıyla inmiş bir suredir. Allah ahrette utandırmasın.
Kaf Suresi: Kuran’ın önemine dikkat çeker. Peygambere inanmayanların acı sonuna dikkat çekmektedir.
Beled Suresi: İnancım uğrğna her türlü zor yolu geçmeyi göze alıp geçmeliyim de.
Tarık Suresi: Surede insanın yaratılışı, yapıp ettikleri, öldükten sonra dirilmesi, inkarcıların tuzaklarının er geç bozulacağı gibi konulara yer verilmiştir.
Kamer Suresi: Geçmişte ki olaylara bakıp, onları ibret almalıyım. Onların yaptıkları hataların tekrarına düşmemeliyim.
Sad Suresi: İnkarcıların iddiaları reddedilip, Peygamberimize sabır tavsiye edilmiştir.
Araf Suresi: Bu sure de Kuranı daha çok seviyorum. Biliyorum ki o beni uyarmak için indirilmiştir.
Cin Suresi: Cinlerin de insanlar gibi imtihana tabi tutulduğu, onların de Efendimizden Kuran dinlediği ona iman ettiği belirtilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1 Yorum - Yorum Yaz
AYBÜKE AYDIN-12070050
0 Yorum - Yorum Yaz
Allah’a iman edenleri ,Allah her daim mükafatlandırıyor. İnsan yaşayacaksa
özünde olan iman ile yaşamalı. Kalbinde Allah’a iman olmayan kimseden ne
dünyada ne ahirette fayda var…
İman etmeye meyli olmayan bir insana gökten melek gelip vahyetse yine inanmaz.
Çünkü onlar kendilerine büyük bir ceza vermişlerdir; kalplerini
mühürlemişlerdir.
Ankebut Sûresi
İman ettim demekle iman edilmiyor, imtihan gerek…İmtihan karşısında Allah’a
sığınmak gerek.
İman edip iyi işler yapanlar; o kulların elbette hataları, günahları vardır;
lakin Allah örtücüdür ,sevdiği kulunun günahlarını örtpas eder… Sonra o
kullarını cennette cemâli ile şereflendirir.
Allah’tan başka dost edinenlere yapılan benzetme gerçekten çok güzel. Örümcek
yuvasında kendini güvenli hisseder ama yuvası gerçekten çok zayıftır, tek
parmağınızla dağılır…
45- Sana vahyedilen kitabı oku ve namaz kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve
kötülükten alıkoyar.(…)Namaz kıl, hareketlerinde düzelme göreceksin. Şayet
göremiyorsan dön ve kıldığınnamaza bir bak.Nasıl kıldım?/Ne düşündüm ?diye sor
kendine.
Mutaffifin Sûresi
Ticari işlerde hile yapanların haline yanarak başlıyor sûre… Ölçüyü tutarlı yap
tıpkı kendine nasıl yapılmasını istiyorsan.
Allah katında kötüler ve iyiler öyle ayrılmış ki Allah hiçbir surette ortak
adlar kullanmıyor.Misal ;
Siccin;kötülerin yazısı
İlliyyîn; iyilerin yazısı..
Dünya hayatında iman edene içki haram, ahirette ise en iyisi sunulacak.Peki
neden ? Dünya da fahşaya meyleden insan ahirette meyletmiyor… Elini dünyada
iken içkiye sürmemekte bir imtihan sonuçta.Rabbin emrine boyun eğiş…
Bakara Sûresi
Sûrenin ilk ayetlerinde anlıyor insan Medenî Sûrelere geçtiğini…
İman edenler
İnkar edenler(kafirler)
Yeni bir grup ‘münafıklar’
Münafıklar; Mü’minleri inandım sözüyle kandırıyor, lakin Allah’ı unutuyor. Yalnız
kaldığında ise ‘’O beyinsizlerin iman ettiğine ben iman etmem!’’ diyor. İnsan
insana beyinsiz diyor ve bu insana çok ağır
gelmiyor. Allah’ın ‘’Beyinsizler!’’ diye hitap ettiği kesimden olmak kim ister
ki… O ne büyük bir aşağılamadır Rahman katından gelince..
İsrailoğulları, hataları, Allah’ın onların tövbelerini defalarca kabul edişi
daha sonra ise kalplerinin taştan daha katı oluşundan bahsedilmekte. Rableri
katından inen bir hükmü ne çok sorguluyorlar; oysa Allah ‘BAKARA’ demişti
yalnızca…
Celâlim hakkı için, Şanım hakkı için…Allah ne veriyorsa fazlından veriyor…
102.Ayette sihrin ne kötü şey olduğu söylenmekte, sihir yapanın da azabı hak
ettiği… Ardındaki ayette ise iman eden
kimsenin ise korunmuş olacağı söyleniliyor
125.Ayette Kâbe’den ve Makam-ı İbrahim’den bahsediliyor. Tavaf sonrası namaz
…158.Ayette ise Safa ve Merve arasındaki yaptığımız saydan bahsediliyor.. Hac
ve umre…
Sahih olarak Peygamber dönemine gelen yol Hz. İbrahim yolu Haniflikti…
Hristiyan ya da Yahudi olma deniliyor(135. Ayet).
Kıble tayin ediliyor;’hem her nereden yola çıkarsan (namazda ) hemen yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir..
Ne çok mesajım var ;
Derli miyim? Sabret muhakkak O(c.c) sabredenlerle beraberdir.(153)
Allah yolunda biri mi can verdi. Sen onun için üzülme ona ölü de deme zira o
ölü değil.Ama sen hissedemezsin!(154.)
Vasiyetin hükmünün vacip olduğunu bilmiyordum .Ayetin varlığından haberim yoktu
.Öğrendim!
184.Ayette kim orucu tutamazsa kaza edecek. Eğer kaza edemeyecek durumdaysa fidye
verecek..
Kıyamet günü üstün olacakları söylerken ne mal ,ne mülk ,ne de zürriyet
deniliyor; yalnızca TAKVA!
216.Ayet ‘Hayır gördüğüm işte şer, şer gördüğüm işte hayır olabilir.’
Sûrede kiminle evlenilmesi gerektiği. Eşleri üzerinde erkeklerin hakimiyeti ve
boşanma hakkında bilgilendirme vardır.
Allah yolunda cihat ;farz… Müslümanlar uyuyor.
Tatlı dil, isteksiz verilen sadakadan daha hayırlıdır..Hizmet sadece sadaka
değil güler yüz tatlı dil…
273. Ayette Suffe’de ilim ehli olan
kendini Allah’ın ilmine adamış kimselerden bahsedilmektedir… Onlar
isteyemezler, siz onlara mallarınızdan infak edin.
Sûre sonunda nasıl dua etmem gerektiğini bir kez daha anlıyorum (AMİN!)
Enfal Sûresi
Savaş, ganimetler, cihat eden Mü’minler, Allah’ın yardımı …
Allah’ın dini için cihat eden kimseye Allah elbette yardım ediyor. Bedir
savaşında melâiki orduya katan O(c.c) değil midir? Mü’minlerin kalplerindeki
iman ile savaşta galip gelinmemiş miydi? Allah Hz.Peygamber’e rüyasında onların
sayısını az gösterip gönlünü ferahlatmamış mıydı? Allah Mü’minlere yeter.
Ve emir var; Kafirler karşısında İslam’ı galip kılana kadar cihat edin!
Cihatta sırtını dönüp kaçanlar işte onlar münafıklar…
Ve Mescid-i Haram’ın mütevellileri yalnızca TAKVA sahipleridir.
Âl-i İmrân Sûresi
Sûreni ilk ayetlerinde müteşabih ayetlerin varlığından ve imanı sağlam olmayan
kimselerin bu ayetleri yorumlayarak fitne çıkarmaya çalıştığı
söylenmektedir.Aklı selîm olan kimse ‘İnandım, O’nun katından gelen ne varsa
tastik ettim.’ demektedir.
Bedir Savaşı ibretlik bir savaştır; çünkü Allah yardımını Mü’minlerden
esirgemeyip onları kafirlere iki misli göstermiştir.
Dünya nimetleri takva sahiplerini oyalamaz; çünkü onlar bilirler ki Allah’ın
ahiret hayatında sunacağı nimetler çok daha güzeldir.
İmran soyundan gelen Meryem’i Allah’ın üstün tutuşu ve ona bir erkek evlat
bağışlamasından bahsedilmekte… Oysa
Meryem’e bir erkek eli değmemişken bu yalnızca Allah’ın kudretidir. Hz.
İsa’nın peygamberliği karşısında Yahudilerin tutumunun yanlışlığından
bahsedilmekte.
Şimdi ise üstün olan tek din, İSLAM. Allah tarafından başka bir din kabul
edilmeyecek.
Ehl-i Kitap(!) nefislerine zor geldikleri için İslam’ı kabul etmediler. Aksine
Mü’minleri yollarından çevirmek için çabaladılar.
Uhud Savaşından bahsediliyor Hazrec ve evs Kabilesinden olan bir kesim insanın
,Hz. Peygamberin sözüne sadık kalmamaları sonucu savaş galibiyetle bitecekken
pek çok şehit veriliyor.
130. Ayette faizin cahiliyeden kalma yanlış bir iş olduğu, yapılmaması
gerektiği söyleniyor.
Ahzab Sûresi
Hendek Savaşı için Mü’minler şehrin
stratejik konumlarına hendekler kazmıştı.Allah
da gece şiddetli bir rüzgar vererek müşriklerin geri çekilmesini
sağlamıştı.(9)
Allah savaş imtihanını sunarak insanların imanını tartıyor.Müşrikler can
meselesi olunca bir adım atmıyorlar Allah yoluna…
Rol modelim ; insanlığı göreceğim insan Hz. Muhammed(s.a.v)…
Peygamber hanımlarının hatalarına iki kat fazla ceza verileceği
söyleniliyor.Çünkü onlar da örnek…
Ve cahiliye dönemi kadınları gibi ortalıkta açık saçık dolaşmaları
yasaklanmıştır.
Peygamber Hanımları, kızları ve Mü’min kadınlara bedenlerini örtecek kıyafetler
giymeleri söyleniyor.
Mümtehine Sûresi
Mü’min bir kimsenin Allah’ın dinini kabul etmeyin bir kimseye muhabbet ve sevgi
duyması yasaklanmıştır.
Hudeybiye antlaşmasında ortaya çıkan durum hakkında bildirilen ayette
Müslümanlara sığınan kadınların Mekkeli müşriklere iade edilmemesi
gerektiği vurgulanmaktadır.
Nisa Sûresi
Kadınlardan veonların haklarından bahsetmektedir.
Gerektiği takdirde çok evlilik erkekler için uygun kılınmıştır.
Yetimlerin mallarına nasıl yaklaşılması gerektiği söylenmiş, cahiliye döneminde
yapıldığı gibi yetimin malının yenmesi yasaklanmıştır
Mirasın nasıl taksim edileceği ince ayrıntılarıyla açıklanmıştır
19. Ayet kadınların miras bırakılamayacağını ifade ederek onlara gereken değeri
İslam ile sunmuştur.
Kıyamet sahnesinde olacak şeylerden biri de yerin yarılması yani deprem
olayıdır. Ahirette de kim zerre miktarı iyilik ederse karşılığı ,kötülük ederse
de karşılığı verilecektir.
Hadid Sûresi
İlk 6 ayette Allah kendinden bahsetmiştir.Ardından ‘Allah ve Rasûlüne ‘ iman
edin denmiştir.
Medeni sûrelerde Mekkî Surelerdeki kafirlerin yerini münafıklar
almışlardır. Onların yerinin de cehennem olduğu bildirilmiştir.
Muhammed Sûresi
Allah’ın dinini üstün tutmak için çabalayanlara Allah her zaman yardım ediyor.
Cennet ehline sunulan nimetlerle
cehennemdekiler sunulan nimetler hiç bir olur mu?
Ve kişinin kalbinden geçenin dilinde zuhrettiğine dair kanıtım;
29. Kalplerinde hastalık olanlar, yoksa Allah'ın, kinlerini ortaya
çıkarmayacağını mı sandılar?
30. Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden
tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma
tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.
Ra’d Sûresi
Muhtevası bakımından incelendiğinde Mekki Sûrelere benzemektedir.
Kafirlerden onların yeniden dirilmeye inanmayışlarından, Allah’ın varlığına
inanmalarına rağmen O’na ortak koşmalarından bahsedilmektedir.
Rahman Sûresi
Allah’ın sunduğu nimetlerden bahsettikten sonra bütün şuurlu varlıklara
hitaben "O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?"
anlamına gelen ayet sık sık tekrar edilir.
İnsan Sûresi
İnsanın yaratılışından ve imtihana tutulabilmesi için ona sunulan nimetlerden
bahsedilmiştir.
Kendisinin ihtiyacı varken cömertliğinden Allah rızasını düşünerek daha muhtaç
olduğunu düşündüğü insana ettiği yardım karşısında Allah (Şanı Yüce Olan) o
kimseye tüm cennet nimetlerini sunmuştur. Öyle bir güzel de anlatmaktadır ki…
Talak Sûresi
Boşanmadan bahsetmektedir. Usûlünün nasıl olması gerektiği konuşunda bilgi
vermektedir. Kadına hakkının verilmesi
konusunda hassas davranılmıştır.
Beyyine Sûresi
Ehl-i kitap olmalarına rağmen İslam’ı
kabul etmeyenlerden ve müşriklerden bahsedilmiştir. Muhakkak ki cehennem
azabına tabî tutulacaklardır.Bunların apaçık bir delille iman edecekleri
söylenmektedir. Ancak iman edip salih amel işleyenler onlar insanların en
hayırlılarıdır.
Haşr Sûresi
Sûrenin ana konusu Medine’de yaşamakta olan Nadiroğulları’nın Medine’den
sürülmesidir. Çünkü onlar Hz. Peygamberle yaptıkları tarafsızlık antlaşmasına
ihanet edip Mekkeli müşriklerle bir
olmuşlardır.
Yapılan her iş Allah’ın izniyle gerçekleşiyor; Nadiroğulları’nın
hurmalıklarının kesilmesi de öyle…
Münafıklara gelince onların yeri de cehennem!
Rahman ve Rahîm Allah; Dünyada iken tüm yaratılanlara karşı rahmetli ama
ahirette yalnızca Cennet Ehl-ine…
Nur Sûresi
Bayanlar ve toplumdaki durumlarından bahsedilmekte.
Zina cezalarının uygulanması hatta şahit tutulması istenmekte.
Özel hayata saygı;evlere girerken izin isteme…
İslam’ın kişiye sunduğu özgürlüğü rahatlığı hiçbir kanun sunmuyor!
Hacc Sûresi
İhtivâsı ile Mekkî Sûrelere benzemektedir.
Kıyamet gününün dehşetinden bahsederek sureye giriş yapılmış.Çocuğunu emziren
anne onu hiç bırakabilir mi? İşte o gün bırakılır…
Hac Hz.İbrahim ile başladı. Mü’minler ile devam etsin’Davet et ki gelsinler Ya
Muhammed!’.
Hac’da kesilen kurbanında nasıl dağıtılacağı söylenmiştir.
Kesilen kurbanla insan sadece sözünü tutup kul oluyor. Yoksa kesilen kurbanın
ne kanı ne eti Allah’a ulaşıyor.Allah katına çıkan tek şey kulun takvası…
Allah’ım sana secde edenler arasında kıldığın için beni ‘Şükran leke…’
Sen ne güzel Mevlâsın, Ne güzel yardımcısın…
Münafikûn Sûresi
Adından da belli olduğu gibi münafıklardan bahsetmektedir.
İlk önce dil ile iman edip ardından inkar ediyor olmaları onları cehennemlikler
arasına koymuştur.
Ve münafıklarda Allah’a sığınıp başarı isteme yoktur. Oysa Allah her yerde
galip gelendir.
Mücadele Sûresi
Cahiliye Döneminden kalma bir adet olan zıharın hükmünün olmadığına
delildir.Zıhar kişinin eşini kendisine haram kılmasıydı. Zıhar yapan kimseyi
İslam cezalandırmak için tekrar eşiyle birlikte olabilmesi için kişinin kefaret
ödemesi gerektiğini söylüyor.
Münafıklarla kafirlerin dostluğundan bahsedilen ayetlerde onları cehennemin paklayacağını anladım.
Allah’a ve Ahiret gününe iman etmiş kimseyi; asla çok yakını da olsa kafirlere
muhabbet duyarken görmezsin.Çünkü inkar edenlerin yalanladığı varlık iman
edenin hayat merkezidir…
Hucurât Sûresi
Sûrede genel olarak mü’minlerin Peygambere ve iman eden kimselere nasıl
davranması gerektiğini söylüyor.Güzel ahlâkı öğrenmek isteyen bir kimse Hucurât
Sûresini okumalı..
Yüksek sesle konuşmak misal, yahut zanda bulunmak, fasık olan bir kimseden bir
haber aldığında ona hemen inanılmaması gerektiği, kimseyi alaya almamak,
kimseye lakap takmamak , gıybetin çirkin bir iş olduğunu öğretti.
Tahrîm Sûresi
Peygambere hitaben inmiş bir sure olmasına rağmen günümüz eşlerine hitap
etmekte;
Eşler arasında konuşulan bir konunun onlar arasında uygun olduğunu görüyorum.
Peygamber hanımları da insandır hata yapar ve tövbe etmeleri gerekir..
İnkar eden kim olursaolsun onunla savaş yani cihat et buyuruluyor.
Nuh ve Lut eşlerini kurtaramadılar kişiyi kurtaracak tek şey imandır iman…
Teğabun Sûresi
Allah ilk surelerde kendini tanıtarak ne kadar yüce olduğun, her şeye kadir
olduğunu, her şeyi görüp işittiğini söylemekte.
İman edenler onlar cennet ehli
Kafirlerin yaptıklarına karşılık onlarda cehennemin ehlidirler.
Saff Sûresi
Mü’min yapmayacağı şeyi söylemez; zira o gazabı gerektirir.
Allah dini için cihad edenleri sever.
Meryem oğlu İsa ;kendisinden sonra gelecek peygamberi müjdeledi de kafirler
O(sav) gelince O’na (sav) iman etmediler
İman edenlere bir lütuf olarak Mekke’nin fethi müjdelenmiştir…
Cum’a Sûresi
Yahudilerin aslında Tevrat’a uygun yaşamadıklarını onların cehennemi hak
ettiklerini söylemiştir. Eğer güzel amellerde bulunsalardı ölümü isterlerdi.
Cuma günü İslamiyet için önemli… Allah’ın zikrine koşun yani Cum’a namazına
davet var.
Son ayette ise Cuma günü namaz kılınacakken bir kervanın gelmesi ile bazı
sahabilerin namazı bırakıp o kervana
koştukları söylenmekte.Oysa Peygamberin yanında kalmaları onlar için daha
hayırlıydı.
Fetih Sûresi
Fetih kelimesiyle Mekke’nin fethine zemin hazırlayan Hudeybiye Antlaşmasının
kastedilmiş olması mümkün…
10. Ayetteki biattan kasıt İslam tarihinde geçen Bey’atu’r-Rıdvan olayıdır.
18-19.ayetlerde Hudeybiye barışından hemen sonra gerçekleşen Hayber’in Fethinden
bahsedilmekte.
27. Ayette ise Mü’minlerin Mescid-i Haram’a girecekleri müjdelenmiştir.
Allah cihat olarak fetihler sundu. Bunun yanında insanların kalpleri de
fethedilmiştir. Sanırımen önemlisi de budur.
Maide Sûresi
CahiliyeDöneminden kalma birçok iş yasaklanıyor;Fal okları misal..
Namaz için abdest alın; yüz,ellerle birliktekollar, baş, ayaklar
Ardından da boy abdesinden bahsedilmiş
Su bulamayan kimsenin teyemmüme baş vurması gerektiği söylenmiştir.
Sözlerine sadık kalmadıkları için
İsrailoğulları lanetlenmiş, Hristiyanların ise aralarına kin ve ayrımcılık
koyulmuştur.
Hristiyanların sapık inançları eleştirilmektedir.
Surede Habil ile Kabil kıssasına da değinilmiştir. Kıskançlık öyle bir şey ki
kardeş kardeşin canına kıyabiliyor.
Hırsızlık yapan kimsenin cezası Ellerinin kesilmesi olarak belirlenmiştir.
Allah kurallarını insan canı üzerinde koyarak suç oranının düşmesine vesile
olmuştur. Şeriat bu yüzden güzel! Çünkü insan canı çok kıymetli…
Kısasa kısas hükmü Tevratta da vardı(45. Ayet )
Yahudiler ve Hristiyanların yaptıklarının yalanlanması İslamla
bağdaştırılmaması Mü’minleri diğer din
sahiplerinden ayırmıştır.
Her soru üzerine hüküm olarak bir ayet inmektedir .Bu yüzden Mü’minlere
herkonuda soru sormamaları tavsiye edilmiştir.
Cahiliye devrinden kalma adaklar da
yasaklanmıştır.
Hz İsa’ya iman edenlerin kalplerinin mutmain olması için Allah’tan bir sofra indirmesini
istemeleri ve Allah’ın da onların isteklerine cevaben sofrayı sunması
anlatılmaktadır.
Tevbe Sûresi
Kişi fasık , münafık , hatta kafir de olsa Allah sadece o kişinin samimi bir
tövbesine bakar af için.
Çünkü Allah affetmeyi sever, azabı çetin olduğu kadar…
İman edip Allah yolunda cihat eden kimse Allah gözünde çokça değerlidir;Allah o
kişiye cennet nimetlerinin en güzellerini sunar
Yahudilerin Hahamları, Hristiyanların ise Papazlarını ve İsayı Rab edinmelerini anlatıyor.
Oysa onlar farkında değiller Hahamlar ve Rahipler kendilerini paralarını
yemekten başka bir şey yapmamaktalar.(34)
Münafıklardan bahsedildiğinde onların Kötülüğü emredip iyiliği yasakladıkları
söylenir.
Mü’minler ise aksine İyiliği emreden
kötülükten sakındırırlar…
Hiçbir benzerlik olamaz bunlar arasınıda.
Ensar ve Muhacirler; bunlardan Allah razıdır…Yani bu kimseler cennetliklerdir.
Münafıkların kendileriyle ilgili inen ayetler sonrasında birbirlerine bakıp ‘Bizi
görüp birlerine haber veren kimse var mı?’ diye birbirlerine bakıp o meclisi
terkettikleri söylenmektedir. Oysa Allah onların kalplerinin içinde olanı
biliyordur…
Nasr Sûresi
Zamanında topraklarını allah için terketmiş olan kimseler Allah yardımını
bahşetti de birçok fetihler sundu.
Allah Mekke halkının kalplerine iman koydu ve onlar bölük bölük iman ettiler.
Bunu gördüğün zaman Allah’a hamd et. Allah dinin her zaman üstün kılmıştır.
O’na (c.c)ve Habib’ine salat selam olsun.
Ümmügülsüm AKSOY/12070024
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Bu ders ile kuranın bana ne anlatmak istediğini bunu hayatıma nasıl geçirmem gerektiğini anladım.'Kuran hayatımızı anlamdıran kitaptır' sözünü daha iyi idrak ettim. Kuranın benim için büyük bi rehber kaynağı olduğunu fark ettim.
0 Yorum - Yorum Yaz
Mekke döneminin aksine ibadet ve muamelate daha fazla yer verilmiş,toplumsal hayatın düzgün bir biçimde işleyebilmesi için bir takım kurallara yer verilmiştir.Bu dönemde savaşlar başladığı için savaşlara,şehit ve gazilere dair hükümler,münafıkların ortaya çıkmasıyla yeni bir grup olan münafıklarla ilişkiler işlenirken Kur'an'ın temek üslubu olan örneklendirme,müjdeleme,korkutma ifadeleri kullanılmış,İbadetlerin önemi vurgulanmış,helaller-haramlar önemli bir yer tutmuştur.Kişinin Allah'a karşı bir kul olmasının yanın toplumu oluşturan bir fert olduğu göz önünde bulundurularak cemiyet içinde kişinin konumu,davranışlarında nasıl olması gerektiği,her an islamı yaşamaya özen göstermesi gerektiği,samimi ve çevresine karşı duyarlı olması gerektiği vurgulanmıştır.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Mekki surelerde ana konunun daha çok inanç ve ahlak temalı olduğunu gördüm.Ayetlerde üslup medeni surelere göre daha güçlü ve sert.Getirilen deliller güçlü çünkü muhatapların çoğunluğu inatçı ve ayrılıkçı kimseler.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
بِسْــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
84)RUM SURESİ: Yaşadığımız ve gözümüzün önünde açık
duran bir çok benzer ve ilahi durumların hepsi Allah’ın varlığının ve
kudretinin deliline işaret eder. Allah’ın bana verdiği tüm nimetlere karşılık
O’nun hoşnutluğunu kazanmak için çabalamalıyım.
85)ANKEBUT SURESİ: Allah’a koşulsuz inandığım gibi O’nun imtihanlarına da
sabırla karşılık vermeli ve hayrı istemeliyim. İman edip Salih amel işleyen
kimselerden olmalıyım ki Allah’ın iyiler arasına soktuklarından olabileyim.
Allah bizi uyarmak için Peygamber kıssalarını ve o zamandaki hataya düşe
zalimlerin durumunu,karşılığında gördükleri cezayı bildiriyor. Allah onlara
zulmetmiyordu,onlar haktan yüz çevirip belayı isteyerek kendilerine
zulmediyorlardı.
86)MUTAFFİFİN SURESİ: Ölçüde ve tartıda bir kuruş fazla kazanmak için hile
yapanlar o kuruşların ahrette onlara ateşle döneceğini bilmezler mi? Hesapları
has tartan o terazi önünde yalanlayacakları hiçbir şey olmayacak. Ben de
bunlardan ibret almalı hileden,sahtekarlıktan uzak durmalı adaletli
davranmalıyım.
88) ENFAL SURESİ: Sahip olduğum bütün ganimetlerin sahibi Allahtır. Bana
verdiği rızıklarımı onun yolunda harcamalıyım. Hiçbir zalim topluluğunun
çokluğu Allah’ın gücüne üstün gelemez. Allah’a karşı gelmekten sakınırsam bana
iyiyi kötüden ayıracak bir anlayış verir,kötülüklerimi örter ve bağışlar.
91)MÜMTEHİNE SURESİ: Allah’ı düşman edinenleri kendime dost edinmemeli,kalbimde
içten içe o kişilere karşı sevgi beslememeliyim. Allah inananları bağışlar ve
merhamet eder ancak bende kalbimi kimlere açtığıma dikkat etmeli daima Allah’ın
rızasına uygun hareket etmeliyim.
93)ZİLZAL SURESİ: Dünyada Allah’ın bizi sarstığı küçük kıyamettir bence deprem.
İşte o an kimsenin elinden bir şey gelmez her şey Allah’ın kontrolü altındadır.
Bundan ibret almalı ve kendimizi o büyük kıyamete Allah’ın rızasına uygun
hazırlamalıyız.
97)RAHMAN SURESİ: Allah’ın birliğinin ve kudretinin delilleri hayatımızda o
kadar açıktır ki Rabbimin nimetlerine sadece O’nun rızasına uygun yaşayarak
şükretmeliyim.
100)BEYYiNE SURESİ: Rabbimden gelen apaçık delilde bana yalnız O’na yönelmem ve
kulluk etmem,namazı kılmam ve zekatı vermem emredilmektedir. Bende O’na iman
edip salih amel işleyen kullardan olursam Allah’ın yaratılanların en hayırlısı
dediklerinden olurum .
104)MÜNAFIKIN SURESİ: Münafıkların yalancılık gibi kötü karakter ve özellikleri
bildirilmiş ve Allah’ın hepsinden haberdar olduğu vurgulanmıştır.Allah fasıklar
topluluğunu asla doğru yola iletmez.
Bende Allah’ın bana verdiği rızığı O’nun yolunda harcamalıyım.
114)NASR SURESİ: Bana şah damarımdan daha yakın olan Rabbim her zaman
yanımdadır. Ben O’nu zikrimle yüceltmeli ve şükretmeliyim. Bütün hamdler
Alemlerin Rabbi Yüce Allah’a dır.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Medeni sureler de yumuşak bir üslup ve kolay bi hitap var çünkü muhatapkarının çoğunluğu kurana yönelen kimseler.Bu sureler cihata ait emir ve hükümler koymuş ,daha çok şer'i cezalar ve medeni hukuk ile ilgili konuları ihtiva etmiş.
0 Yorum - Yorum Yaz
Bu ödev sayesinde meal okuma fırsatı buldum .Kuran ile hayatı anlamdırmanın ne demek olduğunu anladım ve bunu hayatıma nasıl geçirmem gerektiği üzerinde düşündüm.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Dersi ilk başta pek anlamasam da, kitapları okudukça, Kuran'ı anlamaya başladıkça dediklerinizi daha iyi anlamaya başladım. Hayatımı Kuran'la anlamlandırmanın önemini daha iyi anladım. Özellikle Kuran'ı okuyarak (her ne kadar ödevlerin tamamını yapamasam da :)) ufkumu genişlettiğimi düşünüyorum.. Hayata karşı yorum yapabilme yeteneğim arttı. Bu yorumları saçmalayarak değil, yada sadece yorum yapmak için değil, hayat standartlarımı düzeltmek için yapıyorum. Özellikle 'düşün, anla ve yaşa' teorisini daha iyi anlayıp hayata daha umutla bakmayı öğrendim.. Allah bu derste öğrendiklerimizi hayatımıza katnayı ve onlarla amel etmeyi nasip etsin...
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Ayşegül ÇELİK
0 Yorum - Yorum Yaz
1) DUHA suresi: Biz insanlar Allah’a karşı ne kadar nankör olsak da rabbimiz bizi asla bir başımıza bırakmaz. Bizim için neyin daha hayırlı olduğunu ancak Allah bilir. Allah her zaman darda kalanın, yetimin, yoksulun, muhtacın yanındadır. Ne yaparsak yapalım Allah’a layık olamasak da verdiği nimetlere karşı şükrümüzü esirgememeliyiz. Ayşegül ÇELİK
0 Yorum - Yorum Yaz
1) KIYAMET suresi: İnsan aklı bazı şeyleri alamasa da, imkansız gelse de Allah’ın her şeye gücü yeter, O’nun kudreti sonsuzdur. Kıyamet günü geldiğinde kemiklerimiz tekrar bir araya gelecek ve sonsuz olan ahiret hayatına uyanacağız. İnsan ebedi hayatını bu fani dünyadaki amelleriyle belirler.
0 Yorum - Yorum Yaz
Sûre son peygamber Muhammed Aleyhisselâmın gerçek bir peygamber olduğuna söylemektedir.
Altı günde yaratıp, güneşi sabahın aydınlatıcısı, ay'ı ise gecenin lambası yapan Rabbim senden şefaatini diliyorum.
7-8. Bize kavuşma ümidi taşımayanlar, dünya hayatıyla yetinip onunla mutlu ve huzurlu olanlar, nişanlarımızı görmemekte ısrar edenler var ya, hak ettikleri için onların yeri ateştir.
9. İman edip düzgün işler yapanlara rableri, inanmalan sebebiyle yol gösterir; nimetlerle dolu cennetlerde onların bulun¬dukları yerin altından ırmaklar akar.
Açıkça dile gelen bir azap olduğunu söyleyen var iken hala diretip kendilerini doğru olduğunu söylerler. Tıpkı şimdi ki gibi Ebu Cehiller hiç değişmiyor sadece bedenen farklılık gösteriyorlar. İslamın da Hamzaları Ömerleri hala savaş meydanların da ...
15. Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunup anlatılın¬ca bize geleceklerine inanmayanlar "Bundan başka bîr Kur'an getir veya bu¬nu değiştir" dediler. Onlara şöyle de: "Onu değiştirmeye hak ve yetkim yok¬tur, ben ancak bana vahyedilene uyuyorum. Eğer rabbime itaatsizlik eder¬sem şüphesiz dehşetli bir günün azabından korkarım.
O gün sorulduğunda sana rızık veren kim diye dil kendiliğinden ALLAH diyecek niye ki bu inatçılık ne diye şirk koşmada bu kadar diretirler o direttiklerinden hakka götüren var mı ki?! Verende alanda diriyi öldürende ölüye can verende o... O dilemedikçe hiçbir şey olmaz...
Geçmişi bir ayna gibi anlatmaktadır sanki geçmiş dile gelir.
HUD SURESİ
9. Eğer
0 Yorum - Yorum Yaz
HUD SURESİ
9. Eğer insana tarafımızdan bir nimet tattırır da sonra ondan çekip alır¬sak tamamen ümitsizliğe düşer, nankörleşir. 10. Eğer başına gelen bir sıkın¬tıdan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette "Kötü durumlar benden uzak¬laştı" der. Artık o şımarır, böbürlenir durur. Sen Yarabbi çok verip azdırma az veripte el açtırma. Bizleri senin yolunda doğru kıl. Nankörlerden eyleme.
Allahım her şeye vekildir. Kalbimin de vekilidir içimdeki herşeyden haberdardır. İsteyin veririm diyor önemli olan istenilenin güzel olmasıdır. Sana layık olmak gibi Ya Rabbi..
Bu sûrede de genel olarak Allah'ın varlığı ve birliğinden bahsedilmektedir.
YUSUF SURESİ
Gerçek olana insan düşünmez misiniz der görmez misiniz idrak etmez misiniz gibi apaçık bir şekilde Kuran dile getirmiş düşünmez misiniz diye...
Bilme kabiliyetinde olanlar için de âyet¬lerini detaylı bir şekilde gözler önüne seriyor... İmanlı olanlar ne kadar alabilirim diye düşünüyor çünkü 9. İman edip düzgün işler yapanlara rableri, inanmalan sebebiyle yol gösterir; nimetlerle dolu cennetlerde onların bulun¬dukları yerin altından ırmaklar akar.
15. Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunup anlatılın¬ca bize geleceklerine inanmayanlar "Bundan başka bîr Kur'an getir veya bu¬nu değiştir" dediler. Onlara şöyle de: "Onu değiştirmeye hak ve yetkim yok¬tur, ben ancak bana vahyedilene uyuyorum. Eğer rabbime itaatsizlik eder¬sem şüphesiz dehşetli bir günün azabından korkarım." Her insan da vardır fıtratlarında bir inanma benliği ben Sana ve Rasulune inandım Ya Rabbi sana layık olanlardan eyle elimde geçmişi anlatan en güzel kitap bulunmakta onunla amel edeyim...
Kuran bir bütünlüğü ile müminlere en güzel uyarı vermektedir güzellikte esenlik vardır, kötülükte ise ceza. İşte o gün gelindiğinde bütün azalar Allah diyecek... nasıl ki Rab bizi kalu belada yarattığında sorduğu gibi.
-"Öyleyse (O'na ortak koşmaktan) sakınmıyor musunuz?" diye sorulacak... Ya o taptıklarından sizi saadete ulaştıran var mı?
Evet mü'minler darda sıkıntıda ama senin sözün ferahlatır içimi 62. Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çek¬meyecekler. Ben sana kul olmuşum san dost olanlarla mecliste bulunanlardan o cennette san komşu olmayı nasip et...
HİCR SURESİ
En üst düzeyde olan insanoğlu yaptığıyla en alt kademeye de düşer. Geleni yalanlarlar başka bir kaynak isterler ve şöyle derler 6. Dediler ki: "Ey kendisine vahiy gelen adanı! Sen kesinlikle bir mec¬nunsun! 7. Doğru söyleyenlerden isen bize melekleri getirseydin ya!" peki o zaman bunlar bitecekmiydi? Sadece oyalama hala ebu cehiller ortalıkta dolaşmakta ve hala nasıl görünmeze inanmaktasınız derler eğer 14-15. Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar, yine de "Herhal¬de gözlerimiz perdelendi, hatta bize büyü yapılmıştır" derler sürekli bir bahane çabasına girerler mecnunsun derler...
EN'AM SURESİ
Yaratan kalplerde geçen her şeyi bilir. Geçmiş ve gelecek ile insanları uyarmakta. Açıkça konuşan ve doğruyu söyleyen vardı madem inanmazsınız o zaman gidin sorun ama sonuç açıkça dile getirilmiş olan Kuranda yazılıydı.
Evet Ya Rabbi en büyük şahit sensing ancak sana inanırım senden isterim sen herşeyi bilensin.
İbrahim (a.s.) gibidir insan her zaman bir arayış bir şeye inanma içindedir fakat en güzeli bulmak ister her zaman yanında olmasını bilmek varlığından haberdar olmak ister işte bu yüzden LA UHİBBUL AFİLİN (BEN BATIP GİDENLERİ SEVMEM)sen en güzelisin Rabbim her zaman benim yanımdasın...
Şüphesiz ki benim rabbim hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
SAFFAT SURESİ
Saf olunuz derler namaz kılarken "sıra sıra dizilin, saf tutun" huzura çıkmanın yoludur saf...
Bir sıra düşün birbirine kenetlenmiş insanlar topluluğu Müslüman evleri, onların elleri kim gelipte onların o inancını kırabilir ki.
13. Kendilerine öğüt verildiğinde gerekli öğüdü almıyorlar. Onlar kapatmış algıyı açmış dili uymuş şeytana iki bir mani bilmişler gelip gidip hep onu söyleyip durmuşlar mecnun demişler şair demişler yada büyü demişler kendilerini altın sanmışlar ama yanılmışlar... aksine o gerçeği getirdi.
LOKMAN SURESİ
Zalimler apaçık bir sapıklık içinde. Dünyayı bir tuval gibi bırakıp üzerine çeşitli ve alabildiğine güzel yaratan bir yaratıcı var güneşi en parlak yapan geceleyinde yıldızları bir tesbih tanesi gibi dizip ayı imame yapana ve doğru yol bulmamız için elçiler gönderene hala ortaklık koşanların vay haline sana inanan kulların var Ya Rabb senin rızan için kendi kurtuluşum için namazını zekatını orucunu yerine getiriyorum sen kabul et Allahım...
SEBE SURESi
Her şeyi açıklığıyla bilendir. Kıyametin ne zaman olacağını bilen tek kişidir. Geçmiş ile günümüze harmanlayandır. 3. İnkâr edenler "Bize kıyamet gelmeyecek" deliler. De ki: "Bilâkis! Gaybı bilen Rabbime andolsun ki o size mutlaka gele-ektir." Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey dahi O'nun bilgisi dışında ka-amaz. Bundan daha küçük veya daha büyük olsun her şey apaçık bir kitap-a kayıtlıdır.
Davud (a.s.), sebe kavmi ne güzel örnektir. Hayatta yalanlama inanmama amacı güdenler için azap vardır. Müslümanlıkta selamet vardır, dua da birlik vardır. Duamda Allah rızası vardır.
Onlar kendilerinin mal mülk yönünden zengin olduğunu savunup azabın kendilerine uğramayacaklarını sandılar ve "Biz servet ve nüfus açısından üstünüz; dolayısıyla, azaba uğratılacaklar biz olamayız." 36. De ki: "Rabbim rızkı dilediğine bol verir, dilediğine kısar; fakat insanların çoğu bunu bilmezler"
ZÜMER SURESİ
Ben senden isterim verirsen yüceliğindendir vermezsen yine sendendir der tevekkül ederim hakkımda hayırlı olan buymuş diye çünkü sen en iyi bilensin sana en içten ibadet edebilme imanlığı ver.
Onlar hep bir aracı koymuşlar sana daha çok yakınlaştırıyor diye bilmemişler secdenin sana en yakın olduğu yeri... hayat odaklarına ve akılllarına başka bişeye meyil etmişler oysaki sadece bir baş çevirme yapsalardı gece ile gündüzün nasıl yer değiştirdiğini görselerdi bu bile yeterdi. Oysa ki tek yaratıcı olan hakim olan Rabbimimdir.
"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!" Doğrusu ancak akıl iz'an sahipleri bunu anlar. Ben senin varolduğuna hem inanıyorum hemde sana iman ediyorum Rabbim sen tek yaratıcısının gayemi bi tek senin rızan eyle.onlar bilmiyorlar bilselerdi yapmazlardı diyen bir peygamberim var merhamet peygamberi ve onun merhametli ümmeti.
Sûre, müminlerin âhiret mutluluğunu tasvir eden âyetlerle son bulmaktadır. Sana layık ümmet olup sonunda refaha erdir bizi Ya Rabbi...
MÜ'MİN SURESİ
Tövbelerin sahibisin sen... Hüküm senindir rabbim ne dilersen o olur. O gün herşey açığa çıkar.
18. Yaklaşan gün konusunda onları uyar; çünkü dehşet içinde yutkunurlarken yürekleri ağızlarına gelmiş olacak; zalimlerin hiçbir dostu, isteğine uyulacak hiçbir şefaatçisi olmayacaktır. Benim şefaatçim sensin Rasulum o gün senden şefaat dilerim şefaatine layık eyle..
Musayı öldürmektir niyet getirdiğini yalanlamak fakat yalan söylese elbet onu zararına yaa hakiki ise evet gerçek hakikat musadaydı firavunda ise azap vardı hep çizgi filmle büyür çocuk musa (a.s.) çizgi filmi suyun ortadan yarılması Allah ın ne kadar yüce olduğunu gösteriyor. Apaçık bir gerçek var ölüm ama insan hala gerçeği kendinin bulacağını sanıyor doğruyu çağırana ateşe davet ediyorlar senin dediğin gibi habibim sizin dininiz size benim dinim bana. Hakikat elbet çıkar azap çeknlerden eyleme rabbim...
0 Yorum - Yorum Yaz
FUSSİLET SURESİ
Mü'min sûresinde olduğu gîbi iman konuları Mekke müşriklerinin durumundan bahsedilmektedir ve onlara örnek olsun diye geçmişteki kavimlerin başına gelenleri anlatmaktadır. Kitabın değerini bilenler için apaçık bir güzelliktir Kuranı Kerim. 8. İman edip erdemli işler yapanlara gelince, onlar için eksilmeyen bir mükâfat vardır."
Geçmişin ad kavmi ne güzel ibretliktir 14. Hani onlara peygamberler gelip (ikna etmek için) her yolu deneyerek "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin" demişlerdi. Ama onlar, "Rabbimiz (buna inanmamızı) isteseydi mutlaka (elçi olarak) melekler gönderirdi. Bu durumda biz, elçiliğinizle gönderilen şeyi reddediyoruz" dediler, 15. Anılan Âd kavmi, yer yüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve "Bizden daha güçlü kim var!" dediler. Onları yaratan Allah'ın kendilerinden daha güçlü olduğunu düşünmezler miydi? Onlar, âyetlerimizi de inatla inkâr ediyorlardı. Evet ad kavmi yalanladı ve helak oldu bizdede yalanlayanlar var ama hala dünyadayız. İmanadan mı? O inanmayanlara ölüm zaten en büyük halaklık değil mi gerçeğe inanmadıkları için. Fakat ad kavminin helakı kıyamet gününden daha az. Kıyameti gören ümmet biziz...
Gerçekten Rabbim sen mağfiret sahibisindir...
ŞURA SURESİ
Bağışlaman sınırsızdır rabbim bağışla bizleri... senin herşeye gücün yeter ne dilersen o olur rabbim bizleri sana layık eyle hayatın bize verilen en güzel hediye olduğunu ve sadece geçici asıl hediyeye hazırlık olduğunu bilmememizi sağla cennette buluşanlardan eyle Duamdır Rabbim...
Rabbim bir düzen var etmiş istese kalbimi onda mühürler ama bize mühlet vermiş akıl vermiş düşünüp doğruyu bulalım diye hem nasıl olsa insan içten içe bir sevginin kaynağına bir şeye inanmak ister sana inandım rabbim hakkımda hayırlısını ver sen ne dilersen o olur..
ZUHRUF SURESİ
22. Hayır hayır! Onların dedikleri şundan ibarettir: "Biz babalarımızı bir inanç üzerinde bulduk, elbette biz onların izlerinden giderek doğru yolu buluruz." Neye güvenerek inkar ediyorlar ki iki taş yığınına mı kendilerinin şekil verip yaptığına mı? Ne komik oysa inanılan yüce olmalı büyük olmalı denk olmamalı onlar birinden alamayınca diğerine gidiyorlar ve bunu atalarının doğru yaptığını sanarak devam ettiriyorlar. Yazık...
44.0 kitap sana ve kavmine bir hatırlatmadır; yakında sorgulanacaksınız. Bu kitap bana gelen en büyük emir en güzel hediye hayatımı anlamlandıran tek şey.
DUHAN SURESİ
İşiten gören sensin. Kuranı hayatımın ışığı yapan. Cenneti ve cehennemi bir mekan yapıp cennetle müjdeleyen cehennmin varolduğunu büyük bir azap yeri olduğunu söyleyen rabbim firavun zamanındada giden elçiye inanlar mutlu firavunun kandırmalarına kulak verenler ne büyük bir azapta.
CASİYE SURESİ
Bakılsa biraz dünyayı idrak etseler bu güzelliği yaratanı duysalardı kuranı duyduklarını alaylamasalardı gelen elçiyi dinleselerdi azabın içinde bulmazlardı kendilerini.
Rehberim kuranı kerim,
Tarihim kuranı kerim,
Yaşamı anlamlandıran yine kuranı kerimdir varoluşum kurandır var oluşum sana inanmaktır sana layık olabilmektir yardım et bize dilimiz çözülsün Allah diyenler kuvvetlensin....
Önlerinde cehennem... önlerinde cennet... seçebilir insan iki yol var hak yoldan gitmeliyim...
AHKAF SURESİ
4. Onlara şöyle de: "Allah'ı bırakıp da kendilerinden medet umduğunuz tanrıları bir düşündünüz mü? Yerden hangi parçayı yarattılar bana gösterin? Yoksa göklerde onların ortaklığı mı var? Eğer iddianız gerçek ise bana, bundan önce inmiş bir kitap veya bir bilgi kalıntısı getirin." Yer tanrısı, gök tanrısı o bu şu nedir inandıkları biri olmadığı zaman diğerinden mi yardım dilemek açıkça bildirilmekte gerçek anlatılmakta o gerçeğe sihir dediler peki o zaman madem inandıklarınız var neler yapabiliryorlar bakalım bir şeyi yaratmabilmişler mi?
Ve o gün geldiğinde 6. Kıyamet sonrası insanlar toplanınca taptıkları şeyler kendilerine düşman olacak ve ibadetlerini de inkâr edeceklerdir. Gelen kitabı inkar etmekteler oysa ki indirilen kitap açık ve net olarak anlaşılsın diye arap diliyle inmişti.
13. "Rabbimiz Allah'tır" diyen sonra da devamlı bu söze uygun yaşayanlara ne bir korku vardır ne de onlar üzüntü çekeceklerdir. 14. İşte bunlar, yaptıklarının karşılığı olarak içinde devamlı kalmak üzere cennetliklerdir. Rabbim Allah sen beni senden ayırma zihnime ismin kazınsın Rasulun yolundan gidelim.
ZARİYAT SURESİ
o beklenen gün elbet gelir nasıl ki insan bir şeyi sürekli derse başına gelir ya işte kıyamet hemen yakında hatta yanıbaşımızda. Elçiler gönderilmiş olduğu toplumu kurtarmak için gelmişlerdir. Gerçeği söylemişlerdir fakat inanmayanlar hemen kolay olsun diye mecnun, sihirbaz, yalancı demişlerdir ne yazık işte gözler kör olduktan sonra idrak etmek zordur.
GAŞİYE SURESİ
Artık güzel olan heşeyi dile dökmektir yaratının varolduğunu her açıdan idrak ettirmektir. O her şeyin sahibi olan rabbim.
KEHF SURESİ
İnanma böyle olmalı saf ve temiz mağraya saklanan gençler gibi bizde dünya mağrasındayız sana inandık senden bekleriz uyanacığımız o günü bizim de onlar gibi kuvvetli kıl imanımızı. Rabbim sen kime hidayet edersen doğruyu bulmuştur hidayetinle müjdele bizleri hidayetine erişenlerden olalım nebilerinle safta bulunalım. Bir gerçektir kuran bir tarih aynası gerçeğiyle anlatır yaşananları. Çok hikmetlidir o yaratıcı her şeyi dilediği gibi yapar. Tıpıkı ashabı kehfin tamda mağaranın ortasında uyuması gibi. Ve de uyudukları yılları onlara bir gün yada bir günün kısmı gibi anladılar.
Her şeyi bilen rabbim onlarında sayısını gizledi o güne bıraktı... sen izin verirsen herşey olur senin izninle tıpkı bu yazıları yazmam gibi.
NAHL SURESİ
Şüphesiz ki rabbim çok merhametlidir ve doğru yol sahibidir. Her şeyin yaratıcısıdır evrenein tekl sahibidir daha hala doğru yolu beklemekte zaman kaybı yaparlar onlardan olacağına inanırlar ama zaten güvendikleri Muhammed-ül emin dedikleri peygamber olmuştu ne diye başka birini beklemektedirler Allahın söylediklerini doğruca onlara iletmekte idi.
9. Doğru yol Allah'a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Allah dikseydi hepinizi doğru yola iletirdi. Sen bizleri doğru yola ilet Rabbim...
Mutluluğu bulmak ister her insan mutluluk kurandır onu indirene inanmaktır var olduğunu bilip iman etmektir hayatı anlamlandırmaktır.
0 Yorum - Yorum Yaz
NUH SURESİ
İşte Nuh (a.s.) ümmetine uyardı onlarda bu uyarıya Kendilerini bağışlaman için ben onları ne zaman çağırdıysam, par¬maklarını kulaklarına tıkadılar; elbiselerini başlarına bürüdüler, ayak dire¬diler, kibirlendikçe kibirlendiler. 8. Yine de ben onları açıkça çağırmaya devam ettim.
Öyle büyük yaratana kuluz ki kapı her daim açık.
İBRAHİM SURESİ
O, güçlüdür, hikmet sahibidir. Anlatmakta ve sana inanmada güçlü kıl bizleri.
5. Musa'yı da "Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat" diye mucizelerimizle göndermiştik. Bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için alınacak ibretler vardır. Herkes için hitap etmiştir kuran bizlere almak isteyene en güzel örnekler vermiştir almak istemeyen ise vay haline 9. Sizden öncekiler, Nûh kavimi, Âd ve Semûd hakkındaki bilgiler size ulaşmadı mı? Ulaştı hepsinin başına geleni öğrendik senden duyduk Rasulum senden işittik işittiğimizle amel edelim.
ENBİYA SURESİ
Kıyametten bahsetmektedir, kıyamet hallerini söylemektedir. Gerçeği görmek için biraz olsun bakabilmeli insan etrafına.
İbret olmalı geçmiş kavimler şimdikilerine okumalı ve öğrenmeli neler olduğunu bilmeli o gün aydınlık bir yüz ile Rabbine bakabilmeli. İşte o gün geldiğin 14. "Vay başımıza gelenlere! Gerçekten biz zalim insanlarmışız!" derler.
Ve gizli tutulan her şey ortaya çıkar.
Hz. Muhammed aleyhisselâmın âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir...
MÜ'MİNUN SURESİ
Ne güzel bir hitap şeklidir "inanlar"...
1. Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir... Elhamdülillah Müslümanım... ne güzel bir övgüdür ve bu övgüye layık olmadır.
Su ne güzel nimettir hem temizliğin hem de toprağın meyvelerin özüdür ve o suyun üzerinde gemiler taşınıyor hepsinde bir yaratıcı var hepsini hizaya koyan. Benim kalbimi sana inanmakta sağlam ve daim kıl Allahım...
Her şeyi söylerler fakat bu sözlere 68. Onlar bu söz üzerinde hiç düşünmezler mi? Bir çok yerinde geçer hiç düşünmezmişiz insanlığı hep düşünmeye sevk etmiştir. İlk dersimiz oku düşün anla ve hayatına kat kuran soru sorarak cevap verir cevabı düşünmek için akıl vermiş yaratan seni düşünüp senin getirdiklerinle amel edelim Ya Rabb...
SECDE SURESİ
İnsan yeri geldiğinde sürekli seninle buluşmak ister secdene baş koymak ister. Gönül seninle buluşmak ister. Öldükten sonra dirilmek haktır seni o zaman görürsem gönlüm bir nebze ferahlar sultanım...
Sen bizleri bir çamurdan yarattın ama en yüce varlık yaptın akıl verdin ayırt edelim diye farkımızı görelim diye.
TUR SURESİ
Şüphesiz ihsanı bol ve çok merhametli olan da yalnız O'dur." Sensin sultanım merhametlilerin merhametlisi cömertlilerin cömertlisi.
Kendilerinde her şeyin var olduğunu sanırlar söyledikleri başka niyetleri başka olur. İnsan niyetini sağlam tutmalı ki hedefine ulaşabilsin niyet yalan sevmez bir iki yalandan sonra yol bozulur denge gider ve devrilip gider hakiki olana niyet etmeliki durabilmeli.
MÜLK SURESİ
İnsan küçük iki iş verildiğinden nasıl kalkarım başımdan diyor insanda akıl var iken. Onların inandıklarına bir şey sun alabilecek yapabilecek kabiliyeti yoktur. Oysa ki yaratıcı öyle bir denge kurmuş ki şu zamanın teknolojileri yeni yeni keşfetmekte. İşte insanlığın reçetesi kuran ı kerim.
HAKKA SURESİ
Baksana semud ve ad kavmine negeldi başlarına kendilerine gelen elçiyi inanmadılar ve yalan dediler tıpkı sana dedikleri gibi yalan dediler sihirdir dediler güya onlar kendileri bir sihir içindelerdi.
Ne azaplı bir gündür. Kıyametin olacağı zaman.
MEÂRİC SURESİ
Onlar kendilerine azabın uzak olduğunu sanıyorlar oysa ki inanmayanlar ne kadar büyük bir azap içinde. Ne büyük bir ödüldür yaptığımız her iyi işin sonunda cennet gibi harika bir yerle müjdeleniyoruz sen devamlı kıl Rabbim bizleri sende.
NEBE SURESİ
Herşey hak dileyecek bu toprak bu ağaç bu gökyüzü çyle güzellikte yaratılmışlar ki hepsi hak dileyecek sen bu güzelliklerde seni görebilmeyi nasip et.
NÂZİ'ÂT SÛRESİ
Ne acıdır açık bir delille gerçeğe davet edildikleri halde uymamaktalar. O güne sadece bir ses yeter. Öyle bir düzenin içindeyiz ki herşey bizim ayağımızın ve başımızın üstünde sadece akıledip bulmam ve anlamam gerek.
Zaman bu kadar kısa kumbarayı iyi doldurmalıyım. 46. Kıyamet gününü gördük¬lerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti veya kuşluk zamanı kadar kaldıkla¬rını sanırlar.
İNFITÂR SÛRESİ
Sûrede kıyametin olacağı zaman yeryüzünde olacak olan değişimler ve bazı dehşet verici olaylar, öldükten sonra dirilme, hesap verme ve inanan olan kulların varacakları cennetle isyankâr kulların gideceği cehennem gibi konular yer almaktadır.
17. Ceza günü nedir bilir misin? 18. Evet, ceza günü nedir bilir misin? 19.0 gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah'a kalmıştır. O gün öyle bir zamandır ki kimse kimseyi görmez herkes kendi hesap tasasına düşer.
İNŞİKAK SURESİ
Ne elem verici bir zamandır 7-8. Kime kitabı sağından verilirse hesabı kolay bir şe¬kilde görülecektir; 9. Ve sevinç içinde yakınlarına dönecektir. 10. Fakat kime kitabı arkasından verilirse, 11.4tEyvâh!" diye bağıracak, 12. Ve alevli ateşe girecektir. 13. Şüphesiz o, (dünyada iken) yakınları arasında neşeliydi. 14. Zi¬ra o, hiçbir zaman rabbine dönmeyeceğini sanırdı. 15. Hayır, tam tersi! Rab-bi onu şüphesiz görmektedir. Sen bizleri sana layık olanlar zümresine dahil et bedenimizin hakkını verelim o gün senin karşına hak ile gelmeyeyim Rabbim.
0 Yorum - Yorum Yaz
KIYAMET SURESİ:
Günlerin küçük kıyameti uykudur. Ki insan uyuduğu zaman tekrardan uyanacağına dair kesin hüküm veremez. Yani hiçbir şeye peşin hükmü olmayan insanoğlunun ne diye bir bildiri bekler ki. Kıyamet geldiği zaman her şey geç olacak. O gün Rabbim sana ışıl ışıl yüzle bakmayı nasip eyle. Yalanlayanlara karşı uyarıcı sure tam başlığıyla emrolundu . kıyamet gelecek ve o gün herkes dirilecek. Müslümanlarda kıyametin her an gelebileceğini bilmeleriyle yaşamalı ve ibadetlerini yapmalı.
HÜMEZE SURESİ:
Seni e diye yalanladılar ki Rasulum. Senden daha çok malları olduğu için mi kendilerini en zaüengin sandıkları için mi?! Mallarının onlara kar edeceğini mi sanıyorlar... Senin zenginliğin daha büyük Rasulum . seni koruyan Rabbimdi. O kaş göz işareti yapıp alaylayanlar hutemeye atılacaklar. Huteme(cehennem) ise Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.
MÜRSELAT SURESİ:
GÖNDERİLENLER....
Kuran bir bütündür. Asla birbirinden ayrılamaz. Her sure diğer bir surenin tamamlayıcısı ve devamıdır. İki kapak arasında kalan kelimeler güzelliği değil bütünüyle bir kelam ve üğüttür. Tamamen bakıldığında zıtlıkları anlatır CENNET-CEHENNEM gibi kavramları. Tıpkı bu surede olduğu gibi . önce nefsim korkmalı , içim acımalı ve düşünmeliyim. Evet yalanlayanlar hala var Rasulum kimi örnek alıyorlar bilinmez bu davayı neden sürdürüyorlar hala anlayamadım bir kitap göderildi insanlığa kendilerini okuduklarını sanıyorlar başlı başıma İKRA oku emtiyle inen güzelliği okumaktan acizler.evet herkesin bir yeri var yalanlayanlar cehennem , inanlar ise şüphesiz en güzel ırmaklardan akan sular vardır.
KAF SURESİ:
Peygamberin MUHAMMED (s.a.v.) olduğunu öğrenince şaşırdılar ve gelen öğütleri kulak arkası ettiler. Sanki kendilerinden önce gelen kavimlerin durumlarını bilmiyorlardı. Bir son var insanoğlunun hayatında bu halı gibi kusursuz işlemöiş yeryüzünün ve sanki hiç düşmeyecekmiş gibi gökyüzünde asılı olan bulutların ve yıldızın, güneşin, ayın yaratıcısı da yok mu? Elbet bir yaratıcı var ve Muhammed (s.a.v.) ile uyarmakta. Ben sabırlı olmalıyım ve bana emrolunanı yapmalıyım. Kuranın ilk emri İKRA ile okumalıyım anlamalıyım ve insanlara anlatmalıyım.
BELED SURESİ:
O şehir beled ‘MEKKE' idi...
Bu sure indiği zamanın müşriklerini özekle anlatmakta. Onlar kendilerinin bir izleyenin olmadıklarını sanıyorlar sadece kendilerini düşünüyorlar. İnen ayetleri tanımazlar. Korkma ey kalbi imanlı olan Müslüman inanmayanların üzerine bir ateş bastırılacaktır.
TARIK SURESİ:
İnsanı bir damla sudan yaratan elbet diriltir. Ve diriltildiği gün elbet bütün sırlar açıklığa çıkar. Çünkü dünyadayken onu izleyenle rmuhafaza edenler vardı. Kuran asla şaka değildir. Tam bir adelet temsili bir kitaptır.
El-adl...
İnanmayan gözünün gördüğünü de yalanladı. Açık bir şekilde ayın yarılması görmesi halinde inkar edip ‘büyüdür' dediler. Asıl olanı terk edip bir yalanın arkasında koştular. Halbuki en açık bir şekilde bir öğüt vardı almak isteyene fakat onlar kendi bildiklerini direttiler tıpkı nuh ve semud kavmi gibi. Sonuçta ise takva sahiplerine cennet gibi bir mükafat var iken yalanlayanlara da azılı bir cehennem azabı. İşte Kuran en güzel öğüttür.
SA'D SURESİ:
Ben herşeyi Rabbimden isterim sabır ve ihlasla....
Gurur ve kibirlilikle ele hiçbir şey ele geçmez iblis büyüklendi de ne oldu? Adem(a.s.) secde etmedi. Allahu tealanın huzurundan kovuldu ve cehennemin azılısı oldu. O yalanlayanlarda işte geçmişte ki kavimler gibi alçaldılarda alçaldılar. Sanki kendileri doğruydu...
Birlik için birleştikleri vakitte bile LAİLAHE İLALLAH duyunca orayı terkettiler. Fakat Rasulun getirdiği en güzel öğüttü. Öğrenmek istemeyen güzellikten mahrum kaldı Ya Rabbi senin kulunun Muhammed (s.a.v.) ümetindeyim sana layık eyle o güzel Kuranı anlamayı ve açıklamayı dilime kolaylaştır.
A'RAF SURESİ:
Kuranı kerimin en uzun sureleri arasında yer almaktadır. Bu surede de genel olarak iman konuları ahiretle ilgili kavramlar ele alınmıştır. Bu gelen gerçek ve sıl olan bir kitaptır ve kıyamete kadar bozulmayacaktır. 2. Bu, kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir sı¬kıntı olmasın. Çalış çalış çalış mümin anlat topluma öğrensinler aslı insan sadece kendisinden sorulmayacaktır naptın denilecektir bunu kaldırabilecek miyim acaba o gün rahatça hesap verebilcek miyim. Ben senden gelene uydum Rabbim.
Mûsâ kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır, O, kullarından dilediğini oraya hâkim kılar; (güzel) sonuç, takva sahiplerinindir". Yeryüzü senindir rabbim herşey senin izninle olur sabrı verende sensin imtihan edende sonunda bizleri felaha ulaştır.
CİN SURESİ:
Burada da tıpkı cinlerin de müminler ve kâfirler olarak ikiye ayrıldığı bildirililmektedir. Ve surenin isminde de anlaşılacağı üzerine cinlerden bahsedilmektedir. Ve buradanda cinlerinde Allaha kulluk etmesi gerektiğini yoksa onlarında tıpkı insanlar derecilendireceliği bir yer vardır.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
NÂZİ'ÂT SÛRESİ
Ne acıdır açık bir delille gerçeğe davet edildikleri halde uymamaktalar. O güne sadece bir ses yeter. Öyle bir düzenin içindeyiz ki herşey bizim ayağımızın ve başımızın üstünde sadece akıledip bulmam ve anlamam gerek.
Zaman bu kadar kısa kumbarayı iyi doldurmalıyım. 46. Kıyamet gününü gördük¬lerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti veya kuşluk zamanı kadar kaldıkla¬rını sanırlar.
İNFITÂR SÛRESİ
Sûrede kıyametin olacağı zaman yeryüzünde olacak olan değişimler ve bazı dehşet verici olaylar, öldükten sonra dirilme, hesap verme ve inanan olan kulların varacakları cennetle isyankâr kulların gideceği cehennem gibi konular yer almaktadır.
17. Ceza günü nedir bilir misin? 18. Evet, ceza günü nedir bilir misin? 19.0 gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah'a kalmıştır. O gün öyle bir zamandır ki kimse kimseyi görmez herkes kendi hesap tasasına düşer.
İNŞİKAK SURESİ
Ne elem verici bir zamandır 7-8. Kime kitabı sağından verilirse hesabı kolay bir şe¬kilde görülecektir; 9. Ve sevinç içinde yakınlarına dönecektir. 10. Fakat kime kitabı arkasından verilirse, 11.4tEyvâh!" diye bağıracak, 12. Ve alevli ateşe girecektir. 13. Şüphesiz o, (dünyada iken) yakınları arasında neşeliydi. 14. Zi¬ra o, hiçbir zaman rabbine dönmeyeceğini sanırdı. 15. Hayır, tam tersi! Rab-bi onu şüphesiz görmektedir. Sen bizleri sana layık olanlar zümresine dahil et bedenimizin hakkını verelim o gün senin karşına hak ile gelmeyeyim Rabbim.
Geçmişteki insanların başına gelen olayları anlatmaktadır. Ve insanda bulunan özelliklerinden bahsedilmektedir. Kıyamet gününden bahsedilmektedir. Buradan benim surelerde de bahsedildiği gibi ahreti hayırlısıyla kazanalım ve cennetle mükafalananlardan olalım.
Adını 41.ayette geçen "Allah'tan başkasına güvenenlerin durumu örümcek ağına güvenip Asıl konusu doğru inanca sahip olmasından bahsedilmektedir. Ve bizlerin başı boş bırakılmadığını sorumluluğumuzun olduğunu söylemektedir.
MUTAFFİFİN SURESİ
Ölçü ve tartıda eksik yapanlar anlamına gelir. Nasıl da anlatmış insanoğlunu tartıda aşırı yapanlar. Derste de üretiminden bahsetmiştik. Eğer ölçüyü tam yapsaydık kaç bin okul, hastane ve köprü yapılabilir. Müminlere alay edenlerden bahseder bu dünya da elbet geçici asıl öbür taraf.
BAKARA SURESİ
Geleni beğenmeyip sürekli bahane uydurmaktadırlar. Ne sapıklık içindedirler. Fakat sanki şimdi de geçmişe geri dönüyoruz. Tıpkı insan gibi. İnsan bebek olur, yürümeyi öğrenir ve yavaş yavaş yürür. Sonra koşmaya başlar. İnsanda yaşlandığında geri sayar tıpkı ona benzedik.
ALİ İMRAN SURESİ
En temel dinin İslam dini olduğu vurgulanmaktadır. Temel ahlak kuralları üzerinde durulmaktaır. Bizleri yine örneklerle geçmişe götürüp ders almamızı sağlamaktadır.
AHZAP SURESİ
Ahzap savaşı ve kurayza oğullarının seferini konu edinir. Anne- babanın ve çocuklar arasında ki bağdan bahsedilir ve tesettürden bahsedilmektedir. Ve ibadetten bahsedilmektedir.
NİSA SURESİ
Rabbimin üzerimize koyduğu kurallardan bahsedilmektedir. Ve ayetlerle kadınları yükseltmektedir. Kullukla ilgili bazı noktalara değinmektedir.
ZİLZAL SURESİ
Kıyametin kopmasından bahsedilmektedir. O zaman ki depremi anlatmaktadır. Burada bulunan her şey ona kulluk eder tıpkı benim yaratılışım gibi o gün geldiğinde her şey boyun eğecek.
MUHAMMED SURESİ
Barıştan bahsedilmektedir. İman eden etmeyen herkesin Allah katında ayrı bir yeri olduğu görülmektedir. Rahman sıfatına vurgu yapılmıştır.
Her şeyi yaratan en büyük mülk sahibi olan Rabbimdir. İnsanları ve cinleri kandisine kulluk etmeleri için yaratmıştır.
Senden gelen hangi nimeti nasıl inkar edebilirim Rabbim. Senden gelen her şeye iman ettim imanımı yücelt Rabbim.
NUR SURESİ
Zinadan bahsedilmektedir. Namusunu koruyan kadınlara karşı yapılan haksızlık anlatılmaktadır. Ve o haksızlık yapanların başlarına gelecek olan cezadan bahsedilmektedir. İffetli olmayı ele almıştır.
Edep Ya Hu sözuünü hatırlatır. EDEP...
HAC SURESİ
İman şirk ve ibadet gibi konuları işlemiştir.
Öldükten sonra dirilmekten bahsedilmektedir. kim yalanlar ki hakiki olanı gerçeği ne büyük bir acizliktir Rabbim cahillik. Yaratan niye tekrar yaratmasın her şey senin bi ol emrinde.
Ne gelirse sendendir imtihanımdır.
MÜNAFIKIN SURESİ
Adından da anlaşılacağı üzere münafıklardan bahsedilmektedir. Genel olrak iman ettiklerini söyleyip sapıklık içinde olanlardan bahsedilmektedir.
Gerçeklik insan kalbindedir. İnandığıyıla amel etmeli insan.
MÜCADELE SURESİ
Kadınlara karşı yapılan haksızlıktan bahsedilmektedir ve münafıkların özelliklerini vurgulamaktadır.
Sen her şeyi işitir görür ve bilirsin. Farkında değimlisin? Ne güzel bir hitap cümlesi kapı açık devet devam etmekte hala farkında değimlisiniz asıl olanın ne olduğunu.
HUCURAT SURESİ
Ahlak güzelliğini nerede nasıl davranmam gerektiğini bahsetmektedir. Ne güzeldir ne kutlu bir şereftir seni dünya gözüyle görüp seni işitmek Ya Rasulum. Edepten el vermezdi seninle konuşmaları dilleri tutulurdu ne güzel ashaptır onlar.
Sana ne gibi sözle itham edenlere yazık hala sapıklık içinde büyük bir azap var dünya bir tarladır ne biçersen onu alırsın.
SAFF SURESİ
Dizi anlamına gelmektedir.
Dizi dizi dizilenlere örnektir bedir. Sıra sıra dizlen ashab. Peki zamanımızın dizilenleri kim? Ashablar kim? Namaz sırasında saff olarak bekleyenler mi?
CUMA SURESİ
Cuma namazının öneminden bahsetmektedir. Günümüzün en kalabılık secde anı durum vahim Ya Rabb. Kıyamet yakında. Öğrenilmesi gerekenler var. Her şey sana secde ederken yer gök seni teşbih ederken nedir bu şaşkınlık nedir bu sabırsızlık..!
FETİH SURESİ
İman edip senin yanında olanlar ne mutlular.. senin kardeşliğine burada da eşilik edenler ve onların zaferle müjdelenmesi ne mutlu.
Ne zaman bir olaya karşı zafer olmak istesem fetih suresi yetiyor.
NASR SURESİ
Şimdi oluk oluk akıyor dermiyim... papaz dahi Müslüman olmakta. Müslümanlık fethi geldi mi?
Tevbedarsın Rabbim kapın her zaman açık bizi İslam dini üzerine sabit kıl.
TEVBE SURESİ
Günahım o kadar çok ki Rabbim senden af diliyorum sen affedicisin affetmeyi seversin.
Senin tövbe kapın her zaman açıktır tövbemi kabul et tevvab Rabbim.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Aslında alak suresine kendimce Allah'ın ilk emri ve ümmeti Muhammed'e islamın ilk hediyesi diyebilirim. Çünkü Rabbimiz ilk emri ile bile bizleri boş vakitten alıp bilgilendirmeye yöneltiyor.
"Oku yaratan Rabbinin adıyla oku"
Ve sorularının içinde aslında yanıtlarını da veriyor.
"namaz kıldığı zaman bir kulu engelleyeni gördün mü? Ve en sonunda secde et ve yaklaş."
Aslında hepsini açıklayan bir rabbin kulları olarak ve bunları en iyi şekilde bilmek için yine ilk emir Oku' ya konu geliyor.
‘ OKU. Rabbin sonsuz ve kerem sahibidir.'
"Kendisine ayetlerimiz okunduğunda eskilerin masalları der."
Aslında gelen yeni bir dinin ilk ışıklarıydı, hangi kitapta bunlar geçti de eskilerin masalları denilmektedir.
Hayatı anlamlandıran kitap anlamak içinde kitabı düşünmek lazım. İşte Allah u Teala burada beni düşünmeye sevk ediyor. Ve her şeyi Rabbinden iste demektedir. Tevekküle çağırmaktadır. Vakit gelmeden...
"O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilir. Fakat güç yetiremezler."
Müzemmil suresi benim için uyarıcı bir sure diyebilirim. Çünkü öncelikle "Ey örtüsüne bürünen, kalk!" diyor ve oku, Kuranı anla, yaşa ve insanlara anlat emrini veriyor. İnsanın vakitlerini de bir nevi ayarlama yaparak gece namazından bahsediyor. Yani kumbaramı en iyi ne zaman doldurabileceğimi söylüyor. Ve eğer hala inat ediyorsan firavunun yaşamını kesit olarak sunuyor, cehennemden bahsediliyor. Bana olan Müslümanlık benliğimi namaz kıl, ve zekat ver diyerek kazandırıyor.
Burada insanın kendisine çizeceği yollara örnekler vermiş. Yani insana senin yaptıkların doğrusunda cennet ve cehennem vardır demiş ve seçeneği bana bırakmış diyebilirim.
"Suçlular der ki biz namaz kılanlardan değildik. Yoksulu da yedirmezdik, boş şeylere dalanlarla dalar giderdik ceza gününü yalanlardık ."
Eğer yaratan Rabbim akıl vermişse düşünüp cenneti kazanmayı dilerim. Ne de olsa vücudum bunları yapmaya meyillidir.
Evet Rabbim...
Her şeyi senden dilerim. Din gününün maliki olan bizleri senin yolundan ayırma. Namazlarda dahi her rekatta okuduğumuz ve bütün acizliğimizle ettiğimiz muhteşem bir duadır.
Kalbimi Rabbime açan duamdır...
"İçinizden doğru gitmek isteyenler için" İşte hepsini söylemiş. O gün geldiğinde güneşin katlanacağı zaman ufukta cebraili gören Muhammed (s.a.v) uymayı teşvik eden suremdir.
Burada madem ahreti yalanlama çabalarına gidenlere kısa bir not olarak ;
"Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır. İbrahim ve musa'nın sahifalerinde " ayetleri geçmektedir.
Sizin inanmayıp yalanladığınız dinin geçmişi büyüktür. Ve ahretin ebedi olduğunu söylemektedir. Öyleyse ben Kuranı okuyup, onu ezberlemeliyim .
"Bundan böyle sana Kuran okutacağız da unutmayacaksın."
Verdim Rabbim diyebilmeliyim. Rızan için malımı paylaştım. Çünkü paylaşınca Rabbimin yardımından bahsediliyor. eğer cimrilik yaparsam da malımın varlığının kar etmeyeceğini söylüyor.4
Her şeyden balca olduğunu söylerken ne diye cimrilik yapılmasından bahsediliyor. Verende o alanda. İkram verildiğinde Rabbim verdi diyip ama rızkımı daralttığında da Rabbim beni zillete düşürdü. Ne ki dünyada ki mal sevgisi, ebedi bir mutluluk sadet yeri cennet varken...
Ben Rabbimi her zaman seviyorum...
0 Yorum - Yorum Yaz
MEKKİ DÖNEM
Oku emriyle başladı Mekki dönem. Oku yaratan Rabbinin adıyla oku. Daha çok bilesiniz ki? Düşünmez misiniz ? gibi herkese hitap etmektedir. Ve Rasulune tepki gösterenler, onu yalanlayanların gideceği cehennemi anlatmaktadır. Mü'minlere ise cennetten bahsetmektedir. Ve Rasulümü yıldıranlara apaçık geçmişten örnekleri sergilemektedir yavaş yavaş da emirler söylendi namaz oruç gibi..
0 Yorum - Yorum Yaz
MEDENİ DÖNEM
Sen güneşsin, Sen aysın Rasulüm..
Coşkuyla karşıladın orada, sevinçle... hitap cümleleri "Ey İman edenler !" oldu. Fetih den tevbeden bahsedildi. Seninle onların cennet gibi bir yerde olacakları bahsedildi. Ve artık islamın temel çizgileri kesinleşti. Eğitmeye yönelik ayetler daha çoktur.
0 Yorum - Yorum Yaz
NE ÖĞRENDİM
Yusuf 62.ayette ‘Allah dostlarına asla korku yoktur ! onlar üzüntü de çekmeyecekler.' Diyerek Rabbim derdime dermen oldu. ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?' dedi. Evet daha önce bilmediklerimi öğrendim. Sana layık kul olabilmenin inceliklerini. Ve ne olursa olsun her şeyi senin verdiğini. Dönüşün ancak sana olduğunu. Namazla, oruçla katında yükselebileceğimi. Sana saf bir iman ile gelebilmenin inceliklerini.. Sen beni yoktan var ettin, yetmedi varlığından haberdar ettin, yetmedi birde ödüllendirdin.. hamd ancak sanadır.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
RUM SURESİ :Surede başlıca kıyametin hallerinden, Allah'ın kudretine ve birliğine delalet eden kevni meseleler ile kureyş kabilesinin islam'a karşı olumsuz tutumu konu edilmiştir.
ANKEBUT SURESİ:Allah ın birliği, peygamberlik, öldükten sonra dirilme gibi temel inanç konuları ile Hz.Nuh Hz.ibrahim gibi peygamberlerin kıssaları konu edilmektedir.
MUTAFFIFİN SURESİ: Ölçü ve tartıda hile yapmanın kötülüğünden; yalancıların, günahkarların, ayetleri inkar edenlerin cezalandırılacaklarından, iyilerin cennete gideceklerinden, cennetin nimetlerinden bahsedilir.
BAKARA SURESİ:Sure insanın ilk yaratılışını ele alır ve insanlığın babası Adem (a.s)in kıssasını ve o yaratılırken meydana gelen Allahın insanoğluna yapmış olduğu olaylara değinilmiştir.
ENFAL SURESİ: Enfal savaş ganimeti demektir. Surede Bedir Savaşında elde edilen ganimetlerin kimlere ve nasıl pay edileceği konu edilmektedir.
ALİ İMRAN SURESİ: Bu surenin hâkim konusu bu ailenin temsil ettiği peygamberlik İsa, Meryem Hristiyanlıktır. Tevrat İncil ve Kuran'ın aynı ilahî kaynaktan geldiği söylenmiştir.
AHZAB SURESİ: Surede başlıca Hendek savaşı Beni kureyza savaşı ile Peygamberin ve Müslümanların aile hayatına dair bazı hükümler konu edilmektedir.
MÜMTEHİNE SURESİ: Allah'a düşmanlık edenlerin dost edinilmemesi gerektiğinden, ahiret gününde hiç kimsenin bir başkasına fayda sağlayamayacağından, Müslümanlarla savaşmayanlarla iyi geçinilmesi gerektiğinden, Allah'ın bağışlayıcı ve esirgeyici olduğundan bahsedilir.
NİSA SURESİ: Sure günümüz değerlerine göre kadın-erkek eşitsizliği, çok eşlilik, çocuk yaşta evlilik, kadın ve erkeğin mirastan payları, miras paylaşımında matematik tutarsızlık gibi konularda yoğun eleştirilere uğramaktadır.
ZİLZAL SURESİ:Bu surede kıyamet günü olacak olan sıkıntı ve dehşet verici haller anlatılır .Kıyamet kopmadan önce meydana gelecek şiddetli sarsıntıyı anlatır.
HADİD SURESİ: Hadid Suresinde Allah'ın sıfatlarından ilim ve kudretinden, iman etmenin ve ihsanda bulunmanın gerekliliğinden müminler ile münafıkların ahretteki durumlarından, dünya hayatının anlamından bahseder.
MUHAMMED SURESİ: Muhammed Suresi'nde kafirlerin ve müminlerin durumundan, hicretten, münafıkların durumundan bahsedilir.
RAD SURESİ: Surede başlıca Allah'ın birliği, peygamberlik, öldükten sonra dirilmek ve hesap ile müşriklerin İslam hakkında ortaya attıkları şüpheler konu edilmektedir.
RAHMAN SURESİ: Allah'a tabi olarak işlenen iyilik karşılığında mükafat olarak vadedilen Cennet'in, hurilerin, köşk ve koltukların bir tasviri yapılmakta ve isyan karşılığında gidilecek Cehennem azabı ile insan ve cinler topluca uyarılmaktadırlar.
İNSAN SURESİ:Ahretle ilgili meseleleri ele alır.Allahın ahrette cennet ehli için hazırladığı nimetlerden bahseder.
TALAK SURESİ: Surede şeraite göre boşanma ile ilgili konulardan nafakadan Allah'ın kudretinden, isim vermeden Allah'a ve peygamberlere karşı gelen kavimlerden bahsedilir.
BEYYİNE SURESİ: Yüce Allah Yahudilerin Medine‟de ahir zaman peygamberine iman etmek için geldiklerini ve beklenti içinde olduklarını; ancak kendilerine "beyyine" ile ahir zaman peygamberi geldiği zaman kendi beklentilerine uygun olmadığı için inkar ettiklerini anlatır.
HAŞR SURESİ:Allah'ın yüceliğinden, kamu mallarını sosyal adaleti ve refahı yaygınlaştırma yönünde kullanılması gereğinden müslümanların birbirine karşı kin tutamayacağından münafıklarla yahudilerin ilişkilerinden, Kur'an'da verilen misallerden insanların ibret alması gerektiğinden bahsedilir.
NUR SURESİ: Surede başlıca şeriat kuralları, cezalar, bireysel ve toplumsal hayatla ilgili çeşitli hükümler ve aile hayatına ait kurallar yer alır.
HAC SURESİ: Surede ayrıca kıyamet gününün dehşetinden, kıyamet günü yaşanacak sahnelerden, cihattan ve Hz.İbrahim Hz.Lut gibi peygamberlerden bahsedilir.
MÜNAFİKUN SURESİ:Sure münafıkların huylarını ve yerilen sıfatlarını ele alır.
MÜCADELE SURESİ: Aile hayatından zıhar denen eski geleneğin yanlışlığından Allah'ın yapılan her şeyden haberdar olduğundan, topluluk içinde gizli gizli fısıltı ile konuşulmaması gereğinden bahseder.
HUCURAT SURESİ: İyi huylar ve faziletli davranışlarla ilgili emirlerden kötü huylar ve çirkin davranışlarla ilgili yasaklardan Peygamber'e uyulması gereğinden, duyulan her şeye inanılmaması gerektiğinden bahsedilir.
TAHRİM SURESİ: Peygamberin hayatından, insanların kendilerini ve ailelerini kötülüklerden korumasının gereğinden, Allah'ın insanlara kafirlere ve peygamberlere hitabından ve bu hitap edilenlere verilen örneklerden bahsedilir.
TEĞABUN SURESİ: Allah'ın kudretinden, Allah'ı inkar edn daha önceki kavilerin durumundan, Allah'ın her şeyden haberdar olduğundan, Allah'a inanıp iyilik yapanların cennete gideceklerinden bahsedilir.
SAFF SURESİ: Allah'ın kudretinden, yapılamayacak işlerin söylenmemesi gereğinden Hz.İsa ve Hz.Musa peygamberlerin devirlerinden bahseder.
CUM'A SURESİ:Peygamberlerin sonuncusu Hz.muhammed(a.s)in peygamber olarak gönderilişini ele alır.Onun,Allahın lütfettiği bir rahmet olduğunu açıklar.
FETİH SURESİ:Hicretin sekizinci yılında hz.Muhammed ile Mekkeli paganlar arasında gerçekleşen hudeybiye anlaşması cihad , savaştan geri kalanlar ve Mekke'nin fethi konu edilmektedir
MAİDE SURESİ:Haram aylar kurban ihram gibi hacla ilgili konularla başlanır. Sonra yiyeceklerden ve kadınlardan haram-helal olanlar konusuna geçilir.
TEVBE SURESİ: Tevbe Suresi, Mekkeli müşriklere bir uyarı niteliğindedir.
NASR SURESİ:Bu sure Mekkenin fethinden bahseder.Bu fetihle Müslümanlar kuvvetlenmiş,İslam Arap yarımadasında yayılmıştır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Mücahit Akdepe 12070016ALAK SÜRESİ Allah'ın okumaya,öğrenmeye ve bunlarla amel etmeyi emretmesi ilk olarak Alak süresinde karşımıza çıkıyor.Her nekadar Alak süresi dediğimiz zaman ilk olarak ilime verilen önem akla gelsede bu süredeki diğer hususlar ise insanın dünyaya gelmesindeki mucizeler ve Allah'ın herşeyi gördüğü hesap gününde Allah'a karşı gelenlerin zebaniler tarafından karşılanacağıdır.Bu hususlara dikkat ederek Allah'ın istediği şekilde yaşamamız gerektiği Allah tarafından bize emrediliyor. KALEM SÜRESİBu süreden anladığım kadarıyla peygamber efendimizin peygamberliğini ilan ettiğinde müşriklerin ona karşı takındıkları tavırlardan bahsediliyor.Ve hesap günü onların gerçeği anlayacaklarını söyleniyor.Geçmiş kavimlerden örnekler verilerek kuranın bizim için indirilmiş bir lütüf olduğunu unutmayıp ona göre yaşantımıza devem etmemiz bize öğütleniyor. MÜZEMMİL-MÜDESSİR SÜRESİ ALLAH bu iki sürede biz kulların cehennem azaplarından nasıl kurtulacağından bahsediyor.Bu Sürelerde ibadetlerimizi dosdoğru yapmamız gerektiğini bunu yapabilmemiz içinde Allah'ın bize gerekli bütün imkanları sağladığını anlıyorum. FATİHA SÜRESİ Namazlarımızın her rekatlarında tekrarladığımız bu süre peygamberimizin değimiyle kuranın anahtarıdır.Bu süreyi kuranın kısa bir özeti olarakta nitelendirebiliriz.Nitekim Allah'tan başka hiç bir varlığa ibadet edilmeyeceği bu sürede bize emrediliyor.Ona, verdiği sayısız nimetlerden dolayı şükretmemiz gerektiği ve hesap gününü unutmamamız gerektiği bize hatırlatılıyor. TEBBET SÜRESİ İslamın en büyük düşmalarından biri olan ve peygamberinize sayısız işkenceler yapan Ebu Leheb'in başına geleceklerden bahsediliyor.Bu sürede Allahın kudretini ne denli büyük olduğunu anlıyoruz. TEKVİR SÜRESİ Kainatın sayısız güzelliklerinin günün birinde alt üst olacağını ogün cennet ve cehennem ehlinin yerlerini alacağından bahsediliyor.Hz. Muhammedin sözüne inananların cennete gireceklerinden inanmayanların ise cehennemde apaçık bir azaba uğrayacakları bize söyleniyor. A'LA SÜRESİ Allahın Kuranda bize vermek istediği mesajı daha önceki kitaplarda da görüyoruz.Bu sürede dünya hayatının geçici olduğunu ve Allahı herzaman ve heryerde tesbih etmemiz gerektiğini anlıyorum. LEYL SÜRESİ Bütün Gücün Allahın elinde olduğunu cimrilik yapıp kelime-i tevhidi inkar edenlerin cehennemden başka bir yere girmeyeceklerini temizlenmek için malını hayra verenlerin o cehennem ateşinden uzak kalacaklarını Allah-u Teala bize müjdeliyor. FECR SÜRESİ Dünyada insanların bir imtihan içinde bulunduklarını karşılaştığımız zoruklar karşısında sabretmemiz gerektiğini ahirette pişmanlık içinde olmamak için Allahın istediği gibi bir yaşantı içinde olmamız gerektiğini bu süre sayesinde anlıyoruz.
0 Yorum - Yorum Yaz
Mücahit AKDEPE 12070016 Duha suresi:Bu sureden Rabbimizin ne kadar cömert ve kullarına olan sevgisinin ne denli büyük olduğunu anlıyorum ve elimizde bulunan nimetlere şükredip onun hoşnut olmadığı şeylerden kaçınmamız gerektiğini anlıyorum.İnşirah suresi:Allah-u Teala’nın mucizelerinden biri olan Peygamber efendimizin göğsünün açılması olayı bu surede bahsediliyor.İnsanların başına gelen zorluklar yüzünden isyan etmeyip Allah’a teslim olmaları gerektiğini anlıyorum.Asr suresi:İnsanların kurtuluşa ermeleri için Allah’a inanıp Onun emirlerini yerine getirmeleri ve her ortamda birbirlerine hakkı ve zorluklara dayana bilmek için sabrı tavsiye etmeleri gerektiğini bu sure bizlere hatırlatıyor.Adiyat suresi:Allah’ın bize bir nimet olarak verdiği mal-mülkü kimi zaman put haline getirerek o nimetlerin sahibinin Allah olduğunu unutuyoruz.Allah bu surede bize bunu hatırlatarak hesap günü herkesin yaptıklarının bir bir açığa çıkacağını ve bu kimselerin cezalarını alacağını bize söylüyor.Kevser suresi:Kuranın en kısa suresi olan bu sureden Allah’ın bize vermiş olduğu nimetlerin başında gelen kevsere karşı olan şükrümüzü namaz kılıp kurban keserek göstermemiz gerektiğini anlıyorum.Tekasür suresi:Bu surede de verilen nimetlere karşı insanların sergiledikleri tavırlardan bahsediliyor.Müslümanların cehennem konusunda hiçbir çekincelerinin olmaması gerektiğinden nankörlerin ve oradaki azabı mutlaka tadacaklarından bahsediliyor.Maun suresi:Riyakarlığın Allah katında ne denli kötü bir şey olduğu ve anne babasından yoksun çocuklara karşı davranışların kıyamet günü mutlaka karşılığını alacağını bu surede anlıyorum.Kafirun suresi:Müşriklerin Peygamber efendimize yaptıkları işkenceler ve Onun söylediklerine inatla inanmayarak Onu sürekli aşağıladıkları zaman bu sure nazil olmuştur ve o kimselerin kulluğuna Allah’ın ihtiyacının olmadığını bu sureden anlıyorum.Fil suresi:Kabeyi yıkmak üzere gelen orduların başlarına gelen ibret dolu olaylardan ve Allah’ın gücünün herşeye yettiğinden bahsediliyor.Felak ve Nas sureleri:Dünya hayatında karşılaşacağımız zorluklara karşı yalnız bir olan alemlerin Rabbi olan Allah’a sığınırız.Necm suresi:Hz.Muhammedin söylediklerinin kendi sözleri olmadığın, Peygamberimizin söylediklerinin hiçbir zaman tartışılamayacağını,insanların duaları kabul olmadığı zaman umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini,dünyanın da ahiretinde de Allah’ın olduğunu,Allah’ın merhametinin büyük olduğunu ,bu dünya hayatındaki sınavın yalnızca Allah’a teslim olarak geçebileceğimizi,kıyametin yakın olduğunu bu ayetler sayesinde anlıyorum.Abese suresi:İnsanın nasıl dünyaya geldiğini unutup Allah’a nankörlük yaptığını,yağan yağmurda yerdeki toprakta ibretlerin olduğunu,mahşer gününde nankörlük eden ile etmeyenin arasındaki farkın belli olacağını bu serede anlıyorum.Kadr suresi:Kadir gecesinin öneminden bahsedilen bu surede o gecede insanlar için rahmet olduğunu ve insanların bu rahmetten faydalanabilmeleri için o geceyi bolca ibadetle geçirmeleri gerektiğini anlıyorum.Şems suresi:İnsanların nefislerinin arzularına kapılmamaları gerektiğinden bahsediliyor.Bu surede geçmiş kavimlerden örnekler verilerek böyle yapanların Allah’ın azabından kaçamayacaklarını anlıyorum.Buruç suresi:Bu surede müminlere türlü işkenceler yapan kafirlerin bile tövbe etmeleri durumunda cehennem ateşinden uzak kalacaklarını görüyoruz.Allah’ın azabının yanından merhametinin de çok büyük olduğunu anlıyoruz.Tin suresi:İnsanların kendilerine güvenmemeleri gerektiğinden Allah katında,inanmayıp salih amel işlemeyenlerin hayvanlardan bile alt seviyeye düşebileceğinden bahsediliyor.Kureyş suresi:Alemlerin Rabbinin bize sağladığı sayısız kolaylıklar karşısında Ona yakışır bir mümin olmamız gerektiğini anlıyorum.Kari’a suresi:Allah-u Tealanın bu surede kıyamet için kullandığı tasvirler sayesinde insan ne kadar çaresiz bir varlık olduğunu bir kere daha anlıyor.
0 Yorum - Yorum Yaz
Bizde geçmişte yaşanan her şeyi iyi bilip aynı
hataları tekrardan işlememeliyiz. Allah'ın öğüt ve uyarılarına kulak verip
tarihi hayırla tekerrür ettirmeliyiz.
0 Yorum - Yorum Yaz
Mekki dönemde Allah'ın birliğine ve Hz.Muhammedin Allah'ın elçisi olduğuna inanan ve iman edenler akıllarını,kalplerini tatmin etmişlerdi. Medeni dönemde artık inananların bir çok konuda yönlendirilmeye ve islamın esaslarının ortaya konulmasına ihtiyaç vardı. Bence işte bu surelerle Kur'an insanlara tam olarak bir rehber ve yol gösterici olmaktadır. Allah kullarına O'na nasıl yaklaşacaklarının,rızasına uygun nasıl hareket edeceklerinin ve sorunlarını nasıl çözeceklerinin yollarını öğretmektedir. Allah kulları için bütün uyarılarını ve öğütlerini yapmış ve artık bütün iş bizlere kalmıştır. Bizde her daim işlerimizi Kur'an ışığında,O'nun emirlerine uygun ve doğru yolda yapmalı,Allah'ın rızasını kazanan kullarından olmalıyız.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Hz. Peygamberi
teselli, tatmin ve takviye edici, ruhunu okşayan ifadeler
kullanılmaktadır. Allah’ın kulu ve Resulüne tatlı, sevimli ruh
okşayıcı ifadeler bulunmaktadır. O’nun içini rahatlatmakta,
gönlüne huzur vermekte, güven ve emniyetle kuşatmakta, sevgi,
dostluk ve yakınlık meltemleri estirmektedir.
Hz. Peygambere hitap
ederek başlıyor. Vazifesini beyan ediyor ve üzerine düşen
görevleri anlatıyor. O halde peygamberi yalanlayıp inkâr
edenlerden peygambere ait hiçbir sorumluluk yoktur. Yalanlıyorlar,
inkâr ediyorlar diye peygamberimiz sıkıntı duymamalıdır. Allah,
davetini tebliğ etmek için seçtiği kullarını koruyup onlara hiç
sıkıntı çektirmemektedir.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Sured
münafıkların ahlakı, yalancılıkları, müslümanlara duydukları
kin ve nefret duyguları, gözlerin ve gönüllerinin körlüğü,
katılığı dile getirilmektedir. Surenin sonlarına doğru
müminlere bi uyarı yer almakta ve uzaktan da olsa münafıkların
sahip bulundukları sıfatlardan herhangibirine tutulmaları
ihtimalinden bile sakınmaları gerektiğinden bahsedilmektedir.
Allah (c.c) için fedakarlıkta bulunmak mal ve evlatla meşgul
olarak O’nu anmamaktan, gafil olmaktan bahsedilmektedir.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Mekke döneminde inançla kurulmuş temelin, devamıdır medine dönemi sureleri.. Bu sureler de islam toplumunun ana kuralları oluşturulmuştur. Sureler mekki surelere göre daha uzun ve içeriği daha fazladır. Yumuşak üslup vardır. İnşallah Allah'ın rızasını kazananlar dan oluruz. Rabb'im bizleri yolundan ayırma..
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Medeni sureleri nüzul sırasına göre rasullulllah sav hayatıyla beraber okuyunca gördüm ki; mekki surelerin devamı olmuş medeni sureler. İlk dönem inen tevhid inancını oturmasıyla ilgili olan ayetler bu dönemde de inmeye devam etmiş ama ağırlıklı olarak sosyal hayatın konularına yer verilmiş. Sosyal hayatta müslümanların birbirleriyle olan ilişkileri, kafirlerle olan ilişkilerinin nasıl olması gerektiği anlatılmıştır. İslam hukukuna dair bir çok ayet inmiştir ve peygamber efendimiz (sav) bunun ilk uygulayıcısı olarak örnek olmuştur. Genel olarak medeni surelerde İnşa edilen tevhid anlayışı üzerine ibadetlerle ilgili hükümlere de yer verilmiştir. Ve göklerden yeryüzüne insanlığa mucize olarak inen hidayet kaynaği olarak Kuranı Kerim bu surelerle son bulmuştur.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Kuranı Kerimin bir mucize olduğunu öğrendim. Kuranı Kerimle hayatımı anlamdırabilmem için önce okuyup anlamam gerektiğini öğrendim. Rasullullahın kuranı tamamlayıcı olduğunu öğrendim. Kuranın insanın daha güzel bir hayatı olması için gökten indiğini öğrendim. Peygamberlerin hayatlarını öğrendim. İbadetlerimi naıl yapmam gerektiğini öğrendim. Sosyal hayattta insanlara nasıl muamele etmem gerektiğini öğrendim. Ve bu hayata imtihan için gönderildiğimi öğrendim.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Mehmet Akbaş
Mekke müşriklerinin Peygamberimizin risaletine karşı çıktıklarını ve bu konuda şüphe içerisinde olduklarını ve Peygamberimizden Yüce Allah risalet görevinde sebatkar olmasını ve Onun güzel ahlak sahibi olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Yüce Allah'ın nimetlerine karşı nankörlüğün ve fakirlere yardım etmemenin neticesinde gerçekleşen felaketi görmek mümkün.
Fatiha suresinin Kuran-ı Kerîm'in bütün bir anlamının bir surede toplanmış hali gibi olduğunu gördüm her okuyuşta derinleşen manalarına şahit oldum. Yüce Allahtan başka dayanağımızın olmadığını, daima Ondan yardım istememiz gerektiğini, en büyük dalaletin sapkınlık olduğunu ve doğru yolda olanların kurtuluşa erdiklerini daha iyi anladım.
Alak Suresi
Allah bizlere her şeyi öğreten, her şeyi gören ve her şeyi bilendir. Rabbimize uymaktan başka ferahlık yoktur bunu daha iyi kavradım.
Allah’ın merhametinin enginliğinde kaybolan günahları, ibadetle olgunlaşan gönülleri ve ibadet yoksunu gönüllerin karanlığını, iyilik olduğunun bile farkına varılmayacak iyiliklerin bile karşılıksız kalmayacağını Kuran’ın penceresinden gördüm.
Müddesir Suresi
Kafirlere gelecek azab ne acı ne kadar karanlık, yalvarışlar, pişmanlıklar, günahlardan ağırlaşan, kararan ruhlar… öteki tarafta nasıl bir aydınlık nasıl bir ferahlık..
Tebbet Suresi
İnkar edenlere ne malı,ne kazandığı,ne de dünyadaki saygısı hiçbir yarar sağlamıyor.Onlara ne büyük azap var..
Tekvir,Âlâ,Leyl,Fecr Sureleri
Yüce Allah’ın verdiği nimetleri görmemek,hak günü yalanlamak ve sonunda büyük bir pişmanlık ifadesi olarak ‘keşke toprak olsaydım’ demek ne büyük azap ne büyük gerçekliktir bu..
Elbet bu gerçeklikle karşı karşıya gelecek olan müşrikler ne büyük yanılgıdalar ne büyük gafletteler.. Gaflete düşürme Ya Rabb…
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Sebeb-i nüzulü bilmek Kuran’ı anlamada en önemli
araçtır alimlerimizin bu konuda görüş birliği vardır evet ancak bu,
sebibi nuzul olmazsa Kuran anlaşılmaz demek değildir. Bu sebeple buna
duyulan ihtiyacı yine Kuran belirlemelidir.
Sebeb-i nüzul
değerlendirmeleri belli ilkeler çerçevesinde olmalıdır. Bu
değerlendirmelerde senet-metin tenkidi, tasnif yapılırken sebeb-i nüzul
ilmi tek başına sivriltilmemeli Kuran bütünlüğü çerçevesinde siyak
sibak’ a da dikkat edilmeli sonrasında yine çıkarılan sonuçlar Peygamber
asrına, Sahabe asrına has kalmamalı kıyasla günümüz şartlarına
uyarlanmalıdır. Nitekim Kuran Peygambere, Sahabeye, ona, buna, değil
bana indirilmiştir.
Mekke döneminde genel olarak tevhit nübüvvet ve ahiret gibi temel inanç konuları işlenmiş ibadet ve ahlakla ilgili esaslar konulmuştur.Hz. Peygamberin daveti herşeyden öne inancı putperestlikten şirkten ahireti inkardan temizleme noktasında odaklanmıştır.Bu çerçevede tevhit inancını kalplere yerleştirme Allah a kitaplara meleklere peygamberlere iman üzerinde durulmuştur.Bu esasların kabulune zemin hazırlamak insanların kanıtla ve gönül rızası ile inanmasını sağlamak içinde aklın kabul edebileceği gerçekler dile getirilmiş insanın ve evrenin yaratılışındaki düzenle ilgili deliller ortaya konulmuştur. Kalplere inancın yerleşmesi için ilk önce bu esaslara inanmayı sağlamanın gerekli olduğu ortadadır.Tevhitle birlikte ahiret ve öldükten sonra dirilme cennet ve cehennem üzerinde durulmuş ahiretin vuku bulacağı sık sık dile getirilmiş,geçmiş peygamberlerinde ahiret inancını telkin ettikleri ifade edilmiştir.Hakkı ve iyiliği tavsiye etme gibi güzel davranışlar övülüp emrediliyor; kötü davranışlarda yasaklanıyor.Mekke döneminde ibadetlerde şekillenmeye başlamıştır.Allahın peygamberlere nasıl yardım ettiği ve onları başarıya erdirdiği sonundada inkar eden toplumların nasıl helak edildiği anlatılmıştır.
0 Yorum - Yorum Yaz
1-52. sayfalar.
Esbab ı nüzul ün Kur anı tefsir
etmekte önemli bir yeri vardır. Çünkü bir sure veya ayetin neden hangi
olay üzerine indiğini esbab ı nüzul sayesinde bilmekteyiz. Esbab ı nüzul
her ilim alanı gibi çeşitli yönlerden ele alınabilir. Eğer tekdüze
geçmişten nasıl geldiyse öyle alsaydık günümüz meselelerini
çözümleyemezdik. Bu meseleleri çözümlerken de insan hayatına yön veren,
anlam katan Kur anı kerim i anlama çabasında esbab ı nüzulün teorik
temellerini bilmek ve onun ilkelerine uymak gerekmektedir. Kur an
ilimleri hakkında bahsedecek olursak bu ilimlerin kaynağı yine Kur anı
kerimdir. Çünkü Kur an kendisinin anlaşılmasını, açıklanmasını, kendi
üzerine düşünülmesini ister. Nitekim ilk inen ayetlerde oku diye
emretmektedir. Karşısındaki ümmi biri olsa bile. Hz. Peygamberde bu emre
uymuş Medine ye gelir gelmez yaptırdığı ilk iş mescit yaptırıp ilmi
çalışmalara buradan devam edilmiştir. Kur anın nazil olmasıyla ayetler
diğer Müslümanlara Hz. Peygamber ve muallimler vasıtasıyla iletiyordu.
Hz. Peygamber gelen vahiyleri tebliğ etmekte, bizati hayatıyla Kur anı
kerimi hem haliyle hemde kavliyle tefsir etmekteydi. Aynı şekilde sebib i
nüzula şahit olanlar rivayet yoluyla kendilerinden sonrakilere
aktarmıştır. Bu aktarımda önemli rolleri olanlar vardır. Mesela Mekke
ekolünün başında İbn Abbas, Medine ekolünün başında Ubeyy bin Kab, Kufe
de ise Abdullah bin Mes ud ön plana çıkmaktadır
Sahabe döneminin
sonlarına doğru tedvin asrı başlamış oldu. Çünkü İslam ülkesinin
sınırları genişlemiş, diğer kavimlerle etkileşim başlamıştı. Böylece
Arap olmayanların Kur anı anlamaları için bazı ilimleri bilmeleri
gerekiyordu. Mesela Mushafın çoğaltılması, kıraat ve resmul kuran,
emsalul kur an, garibul kur an gibi ilim dalları ortaya çıktı. Bunların
toplamına Ulumul Kur an demekteyiz. Ulumul kur an kavramının bugünkü
araştırmalarımızda kullanıldığı şekilde billurlaşması Zerkeşi sayesinde
h. 8. Asırda vukuu bulmuştur. Bu Kur an ilimleri üç çeşittir. Tevhid,
tezkir ve ahkam. Bunları kısaca açıklayacak olursak: Tevhid: Yaradanı ve
yaradılanları, isimleri, sıfatları ve fiilleri ile bilmektir. Tezkir:
va’d, vaid, cennet-cehennem, zahiri ve Batıni tasfiyedir. Ahkam ise:
şer’i mükellefiyetler, haram-helal açıklaması, emir-nehiy, mendup
amellerdir. O halde biz bu Kur an ilimlerine Kur anın en doğru şekilde
anlaşılmasına yardımcı olmayı gaye edinen bir bilgi alanıdır. Ulumul kur
anın alt dalı olan tefsir ilmine ise Kur anın izahını açıklayan bir
ilimdir diyebiliriz. Diğer ilimler tefsire yardımcı olurlar. Bu ilimler
arasında da ilk tedvin edilen tefsir olmuştur. Kur anı anlamada tefsir
ilminin rolü büyüktür.
Kur an ilimleri arasında esbabı nüzulün
yeri ise sahabeler bu ilmi bilmeyi Kur anı bilmeye eşdeğer görmüşlerdir.
Bu ilim naklidir. Yani bu ilim bilgin sahabiler tarafından öğretim
yoluyla kendinden sonrakilere aktarılmıştır.
Ayşegül Göktaş ilahiyat 1/B 10070118
Mekke döneminde inen ayetlerde inanç üzerinde durulurken medeni dönem ayetlerine baktığımızda daha çok toplumun yapısını düzene sokacak ibadetleri şekillendirecek türdendir.Çünkü inanç noktasında inananlar inanmış sıra Allaha nasıl kulluk edileceğine gelmiştir Mekke döneminde namaz farz olmasına rağmen namaz vakitleri hususunda herhangi bir bilgi yoktu bu durum medeni dönemde şekillenmiş ve son halini almıştır.Diğer ibadetler yani oruç zekat hacda medeni dönemde kesin çizgilerle belirlenmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
İslamın yayılma devrinde yeni Müslümanlara ilimleri
öğretmeleri gerekiyordu. İslamın yayılma devrinde farklı kültürdekilerin
Müslüman olmasıyla bu kişilerin Arap diline, gramerine ve kültürüne
yabancı olduklarından dolayı onlara öğretecek birileri gerekiyordu. İlk
muallimler olarak adlandırılan bu sahabiler bilgileri rivayet yoluyla
aktarıyorlardı. Bu rivayetlerin sayısı zamanla çoğalmış hatta bazen
sağlam olmayan rivayetlerde buna eklenmiş, sonraları da şahsi anlayış
demeleri de girmiştir. Bu şekilde tefsir rivayetleri bunun doğal sonucu
olarak da esbabı nüzul hakkında tenkitler doğmuştur. Bunlar ravilere
olacağı gibi, bazende metne yönelik tenkitler olmuşlardır. yani
alimlerimizin bir tefsir haberini eserlerinde rivayet etmiş olmaları o
rivayetin sıhhatine delil teşkil etmemelidir.
Tefsir
kitaplarındaki bu tefsir ve esbabı nüzul rivayetlerinin, hadis
tenkitçilerinin rivayetlerin tenkidinde kullandıkları sened ve metin
tenkidi kurallarının sıkı eleğinden geçirilmesi bugün zarurettir.
Böylece tefsir kitaplarında kalmaya hakkı olmayan pek çok rivayet
temizlenmiş olacak ve Kur anı kerimdeki bir ayeti anlamak için tefsir
kitaplarına bakan kimseler, onlarla karşılaşıp hiçbir esası olmayan
haberlerle meşgul olmaktan kurtulmuş olacaklardır.
Ayşegül Göktaş ilahiyat 1/B 10070118
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur an ı kerimi anlama çabasında esbabı nüzulden yararlanma
çabasını belirleyen iki grup vardır. Genel ve özel ilkeler. Genel
ilkelerde ikiye ayrılmaktadır. 1. İlke ve 2. İlke olmak üzere. 1.
İlkeden bahsedecek olursak esbabı nüzul rivayetlerinin tamamını toplamak
mümkün değildir. Çünkü sahih olan, olmayan, sened-metin tenkidine
tutmak ciltler dolusu kitap demektir. İkinci ilke ise esbabı nüzulü
bilmeden de Kur an ı anlamak mümkündür. Ama bu anlayış detaylarıyla
değil ana hatlarıyla verilmek istenen mesajı anlama şeklindedir. Özel
ilkedeki birinci ilkede Arapçayı bilerek daha iyi anlaşılacağını
belirten ilkedir. İkinci ilke ise, sebebi nüzulün sonraki nesil
tarafından anlaşılamaması.
Rivayetleri tasnif etmeye değinecek
olursak bu rivayetler ikiye ayrılmakta. Ayet ve ayetlerin gerçek nüzul
sebebi olan kıssaları, o dönemde de ve o mekanda meydana gelmiş olayları
ihtiva eden rivayetler esbabı nüzul rivayetleridir. tefsir için olan
esbabı nüzul rivayetleri ise Kur anın anlaşılması amacıyla yapılmış
nüzul sebebi değerlendirmeleridir.
Kur anın anlaşılmasında sebebin
değil lafız ve ifadelerin daha çok önem arzettiği daima hatırlanmalıdır.
Yani aslolan Kur an metnidir. Kur an ı Kerimdir.
Kur anı bir bütün olarak ele aldığımızda karşımıza altı madde çıkmaktadır. Bunlar:
1-kur ani cümleler ile oluşan bütünlük
2-tarihi bütünlük
3-siyak-sibak bütünlüğü
4-kur ani cümleler ve sureler arasındaki bütünlük
5-surelerin dahili bütünlüğü
6-teşrii bütünlük
Kur
an daki kelimeler, cümleler, ayetler ve sureler bir yapbozun
parçalarıdır. Onları bu bütünlükten ayıramayız. Kur an hayatla içiçe
dinamik bir rehberdir. Yaklaşık 1430 sene evvel inmiş olan Kur an sadece
o döneme hitap ettiğini düşünmek çok saçma olacaktır. Çünkü insan
düşünse ve okusa Kur anda günümüze dair birçok şey bulabilmektedir.
Tabii ki Kur an a bir bütün olarak bakmakta nüzul sebebinin de yeri
vardır. Buna en güzel örnek enam suresi 82. Ayette geçen بِظُلْم
sözcüğünü anlamayan sahabeye Hz. Peygamber onun Lokman ın oğluna işaret
ettiğini açıklamasıdır.
Siyak-sibak çerçevesi içinde
açıkladığımızda bağlam anlamına gelen bu kelimeler insana yardımcı olur.
Bir metni değerlendirirken anlama sürecinde metnin bağlamına
yaratılıştan gelen bir yetenekle dikkat eder. Siyak-sibakı da bir bütün
içinde ele almalıyız. Buna en güzel örnekse Sa lebe kıssasıdır.
Esbabı nüzulü tarihilik kavramıyla ele aldığımızda ikisinin ortak
noktası olan insanı görmekteyiz. İnsan geçmişiyle kendini sürdürmeye
nereden geldiğini bilmeye ihtiyaç duyar. Kur an da insanın bu
ihtiyaçlarına cevap vermiş ve hemen her suresinde insan ve insan
toplulukları ya da onlarla ilgili olgular ve olaylar anlatılır.
Dolayısıyla Kur an, tarih ve tarihilik i geçmişi, şimdiyi ve geleceği
bir bütün halinde ele almaktadır.
Kur an insanın davranışlarını
ilahi bir mesajla düzeltmek ister. Kur anın ilk muhatabı olan insanların
yapıp ettikleri de esbabı nüzul olmaktadır. Esbabı nüzulü nüzul
ortamında fiili olanı ve müşahhas hayatı göstermeye yarayan aracı
deliller olarak görebiliriz. Esbabı nüzul insanın ihtiyaçlarına cevap
veren bir olgudur ve bu yirmi üç sene sürmüş ve Hz. Peygamberin
vefatıyla sona ermiştir.
Esbabı nüzul ancak sahih nakille bilinebilir. Hepsini toplayacak olursak esbabı nüzul Kur anı anlamada önemli bir unsurdur.
Ayşegül Göktaş ilahiyat 1/B 10070118
0 Yorum - Yorum Yaz
Kuran İlimlerinin
kaynağı bizzat kuranı kerimdir. Çünkü kuranı kerim kendisi üzerinde
düşünülmesini anlaşılmasını ve açıklanmasını isteyen neticede yaşanılır
kılınmasına okuyucularını muhataplarını teşvik eden vahiy mahsulü bir
kitaptır. Bu sebepledir ki Kuranı kerim Hazreti peygambere tebliğ ve
tebyin ile görevli olduğunu bildirmiştir. Halbuki İslam peygamberinin
ümmi olduğu bir gerçektir. Bugünkü araştırmacılar Kuran ilimlerini
ulumul kuran olarak adlandırmıştır.Kuran ilmlerini ulumul kuran
adlandırıp sistematik bir sekle getiren alimlerimizin başında Zerkeşi
gelmektedir.Alimler genel olarak Kuran ilimlerini üç ana başlıkta
incelemişlerdir.Bunlar ,Tevhit Tezkir ve Ahkamdır. Alimlerimiz kuran
ilmlerini incelerken esbab-ı nüzul ilminden oldukça yararlanmıştı. Çünkü
kuranı tam olarak anlaya bilmek onu insanlara tam olarak anlata bilmek
için kurandaki esbab-ı nüzulleri iyi birşekilde kavramak gerekmektedir.
Bilindiği gibi sahabe tabiun tebei tabiinden olan müfessirler kuranı
özellikle esbab-ı nüzul ile tefsir etmişlerdir. Hatta başlangıçta tefsir
ilmi esbab-ı nüzul bilmekten ibaretti denilmiştir. Hazreti peygamber
Sahabe kuranı kerimi hem sözleriyle hem eylemleriyle tefsir ettiler.Yani
yaşanan hayata uyarladılar.Onun ahkamını elle tutulur gözle görülür bir
hale koydular.Budurum elbette gelecek nesillerinde yapması gereken bir
görevdir.Bunun içinde kurana gönül vermiş onu anlamaya çalışan
insanların esbab-ı nüzul ilminden azami derecede yararlanmaları
gerekmektedir.
CENGİZ KARAAĞAÇ
10070140 ŞUBE/B
Gözlemleyi düşünmeyi olaylara birçok pencereden bakabilmeyi okuduklarımı yorumlamayı ve ders çıkarmayı benimsedim. Eğer nitelikli bir birey olmamızı sağlayacak merhamet, cömertlik, muhabbetli olmak çalışkanlık sevebilen tevazu sahibi sadakatli, cesaretli ve vefalı olmayı istersek hepsi için bize örnek olabilecek tek kitabın bizim inşamızı sağlayan Kuranı Kerim olduğu apaçık ortadadır.Bu düşünceyi kendime düstur edinmem en büyük kazanımım olsa gerek..
0 Yorum - Yorum Yaz
KUR’ÂN VE BAĞLAM
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
TEFSİR- 3. Kur'an’ın Bütünlüğü Üzerine
TEFSİR- 5. Kur'an ve Bağlam
4. İniş sırasına göre 41-50. sureler
Kur'an-ı Kerim'in inis/nüzul sırasına
göre 41.-50. surelerini Siyer
ile mütalaa ediniz.
Her bir sure için kazanımlarınızı, Siyer’den mülhem hayatınıza kattığınızı
ifade eder şekilde yazınız.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
41. 50. sureler bismillah
tuğçe kaleözü
12070201
furkan: Sadece Allah va.. ve ben heran Onu hissetmeliyim Onu zikretmeliyim. Allah herşeye kadirdir. O var sıkıntı yok..
yasin: sırlarla dolu sure... Kuranın kalbi... zikre uymalıyız.
birde yokuş çıkarken insan gereksiz yük taşımaz bizim yüklerimiz de günahlarımız, tövbeyle boşalltmalıyız...
fatır: 45. ayetinde hiç kimsenin mükemmel olmadığını. şeytan insanı mükemmel olmayacaksan bulaşma diye vesvese verir.
meryem: Allah'ın kitabına sımsıkı sarılmalıyım. İlim ve hikmeti Allah'tan dilemeliyim.
taha: Allah içimden geçeni bilir açığa vurduğumu da. Allahtan bişey istediğimizde temiz ve yumuşak kalple istemeliyim
vakıa: HAkka isyan etmemeliyim. Halıka isyanda mahluka itaat yoktur.
şuara - kasa-isra: Allahtan gereği gibi sakınmalıyım
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
• 4-6 Ayetler: “Hakikaten biz insanoğlunu farklı
meşakkatlere dayanıklı yarattık. Ne yani, şimdi insan kimsenin kendisine
güç yetiremeyeceğini mi sanıyor.(Dahası) ‘Ben (bu konuma gelmek için)
kucak dolusu servet harcadım’ mı diyor?”
Rabbim beni ne de güçlü
yarattı, kendinden başka herşeye karşı...Rabbime karşı tevazu/ boyun
eğiş, diğerlerine karşı sonuna kadar dik duruş. Azimle ve
tevekkülle...Özgüven; yani özüme, Rabbime güven.Fakat kibir değil bu.
Yanımda Rabbimin desteği ile herşeyi yapabileceğimi umut etme,
vazgeçmeme, yenilmeme... “Uçurtmaları vurmasınlar” duası...Unutmamalıyım
ki; “Tüm zorlukları inşaallah yenerim” ile “Ben, dilersem herşeyi
yaparım” farklı şeylerdir. Gereken her işe Rabbimle başlamak, tam bir
besmele durumu yani.
TARIK SURESİ
• 15-16.Ayetler: “Ne var ki onlar tuzak üstüne tuzak kuruyorlar.Ve Ben de onların tuzaklarını bozuyorum.”
Korkular,
kaygılar, birileriden zarar vermesi endişesi var. Mutlak kontrol bende
değil ki; bu kadar denetleme niye? Niyetim sağlam olduktan sonra Rabbim
devreye giriyor her zaman. Gerçek tevekkül, kaygıya düşmeden sonrasını
Rabbime bırakmaktır. Bunu düşünmek ruhumu tüy gibi hafif yapıyor.
KAMER SURESİ
• 9.Ayet: “........hem kulumuzu yalanlamışlar, hem de dönüp ‘O bir delidir’ demişlerdi, ama engellendiler.
Yeni,
bilmediğim bir şeyi yalanlamamalıyım. Hele hele ‘dalga geçmek’ ASLA!!!!
Kim bilir belki de O doğrudur, gerçektir. Kendimi kapatmam, önyargılı
davranmam kalbimi mühürlememdir aslında. Bundan da Rabbim hiç
hoşlanmıyor.
• 10.Ayet: “Derken, o Rabbine şöyle yalvardı:’Ben artık bittim, Sen şimdi yardım et’
Bazen
bitişlerim var, yitişlerime dönüşüyor istemesem de...Rabbim böyle
durumlarda “Bırakma beni diyor, gitme yanımdam. Beraber yeneriz
zorlukları...Yoksa bana güvenmiyor musun?, yoksa benim için sıkıntıya
katlanacak kadar sevmiyor musun beni?” Nuh Peygamberin duasının
benzerini Efendimiz Taif dönüşü yaptı. Kırık bir kalple, bitişti bu...
Ama sitem etmeden Rabbiyle dertleşti, isyan etmeden sıkıntısını anlattı.
Rabbi de O’nu sevdi, annesinden daha fazla bir bir merhametle
kucakladı, yarasını sardı. “Kulum!!!” dedi. Rabbim bana da böyle diyor,
O’ndan vazgeçmediğimde....
• 44-45. Ayetler: “Yoksa ‘Biz örgütlü
gücüz, galip geliriz’ mi diyorlar? Gün gelecek, birlikleri yenilip
dağılacak ve arkalarını dönüp (kaçacak)lar.”
Birlik olmak, çok olmak
haklı olmak değildir her zaman. Doğruda birleşmezsek, adaleti
gerçekleştirmek için bir araya gelmezsek , gün gelir bu birliktelik
sonumuz olur. İbn Mesud’un dediği gibi; ‘Cemaat hak üzere olandır,
isterse tek kişi olsun.’
HÜMEZE:Bir Müslüman olarak gıybet etmemeye çalışsamda bazı
zamanlar önemsemiyordum.Bu sureyi okuyarak kaybolan bilincimi yeniden
kazandım
KAF:Arkadaşlarıma daha çok dikkat ediyorum.bir iş yaparken
sürekli aklımda Allah rızasını bulundurmaya çalışıyorum.Allah’ın
huzurunda kıyamet günü rezil,rüsva olanlardan olmamak için O’nun
rızasını kazanmak için çalışmalı O’na teşekkürlerimi göstermeliyim
BELED:Yaradan
karşısında olan acizliğimi bu sureyle tekrar hatırladım.bir beşer
olarak Rabbime olan borcumun farkında olmalı,hareketlerime ona göre
davranmalıyım
TARIK:Allah O’na şükreden O’nu anan kullarına tuzak
kurup,yollarına taş koyanlara;tuzak kuranların en güçlüsü,en
iyisidir..Sırların açığa çıktığı,en küçük amellerin bile tartıya konduğu
o günde ne ailem ne arkadaşlarım ne mal ne mülk yanımda olacak.Bu
bilinci kendimde oluşturmalı ve ona göre amel etmeliyim.
KAMER:Allah’ın
kötülere karşı intikamı ne azaplıdır!o kadar uyarıcı varken çevremde
Allah-u Teala o kadar uyarıcı gönderirken ben hala niye gaflet
içindeyim?? Bu uykudan uyanmalı ve eski kavimlerin yaşadıklarından
öğütler almalı,dersler çıkarmalıyım!!Dürüst ve güvenilir olursam bu
benim ahret hayatımda da dünya hayatımda da mutlu ve huzurlu olmamı
sağlar.
SAD: Her dönemde Dünyaya kazık çakmışçasına yaşayıp,
ölmeyeceğini sanan kimseler olmuştur.Fakat o kimseler şu an toprak
altında hesap veriyorlar.Hala öyle düşünüp dünyanın heva ve hevesine
kapılanlar ise sonlarını bekliyorlar. Allah’ın yolunda saptıracak ahiret
hayatını unutturacak isteklere vesveselere uymamalıyım.bu bilinci önce
kendimde oluşturmalı daha sonra ise bir din görevlisi adayı olarak bu
bilinci etrafımdakilerde oluşturmaya çalışmalıyım.
A’RAF:Gizlediklerimden
de açıkça yaptıklarımdan da Allah her zaman haberdardır.Ömrümün her
anını Allah’a şükürle dua ile geçirmeliyim.Cahillik hiçbir zaman insana
iyilik ve güzellik getirmez.sadece şer ve kötülük getirir.Sürekli
ilimle uğraşmalı,bunu kendime görev edinmeliyim.Üstünlük ne malda ne
evlatta;üstünlük takvada,Allah korkusunda…
CİNN:Kur’an
okuyanını,onunla amel edeni sadece gerçeğe,doğruluğa,mutluluğa
iletir.Allah-u Teala kullarının mutlu olması ister.Bütün kötülüklerden
Allah’a sığınmalı her daim O’nun adını anmlaıyım.Ne büyücüler ne
kahinler;sadece Allah gaybı bilir.
kutlarım. İlim yolculuğunda daim başarılar dilerim.
ANSERİNSU
Kıyamet gününün nezaman kopacağını ve o gün neler yaşanacağını anlatan bir suredir. Bu sureyi okuduğumda kıyametin dehşetli yüzüyle bir kez daha karşı karşıya geldim. Bu surede beni en çok etkileyen ayetlerden biri de 20. ve 21. Ayet “ Hayır siz peşin olanı seviyorsunuz,”, “Ahireti bırakıyorsunuz” ayetleri oldu. İnsanım ve bu acziyetimle bir kez daha bu surede yüzyüze geliyorum. İnsan olarak kayıplarımızın çoğunu bu olumsuz özelliğimiz yüzünden yaşıyoruz. Anlık zevk almayı seviyoruz, sonunun kötü olacağını bilsek bile anlık zevklere yenik düşebiliyoruz. Ahireti de işte bu anlık yaşama, ödülü peşin bekleme özelliğimizden dolayı çoğunlukla kaybediyoruz. Öyleyse Allah’ımın beni uyarıdığı bu noksanlığıma azami ölçüde dikkat etmeliyim.
Hümeze:
Bu sure benim Kıyamet Suresinde dikkatimi çeken hususun bir uzantısı gibi. Bu suredede gene insani bir zaafımız olan mal sevgisi anlatılmış. İnsan olarak öleceğimizi bildiğimiz halde, sonunu düşünmeden, ölümsüz gibi anlık heveslere kapılıyoruz ve mal biriktirme duygusu içerisindeyiz. Halbu ki ne büyük bir zarardayız. Allah da bu konuda bizi uyarmış ve mal tutkusunun sonunun ne azap verici ateş olduğunu bize anlatmış.
Mürselat Suresi:
Bu surede Mahşer günü anlatılmaktadır. Allah mahşer gününün kesin var olduğunu ve o günü yalanlayanların çok büyük zararda olduğunu ve o kişinin başına gelecekleri söylemiş bize. Mahşer günü insanın hiç bir şey yapamayacağını yolun sonu olduğunu da “ varsa bir sanatınız hadi atlatın beni...” ayetiyle kesinleştirmiştir. Yalanlayanların çekeceği azap anlatılmaktadır sonra da tüm diğer surelerde ki gibi iyi ve kötünün yan yana olması uslubuyla, korunan müttükilerin halleri anlatılmıştır. Onalara verilecek olan, hayranlık uyandıran ödüllerden bahsedilmiştir.
Kaf Suresi:
Bu sureyi okuduğumda imanımın tazelendiğini hissettim. Göğün mükemmel yaratılışından, süslenmiş olduğundan, çatlaksıs oluşundan, yerin yerleştirilmesinden, dağların bir çivi gibi sabitlenmesi ve her canlıdan çiftler yaratılmasından ve bizler için büyütülen yemişlerden, nimetlerden bahsedilmiş. Her birir kendi içinde bir mucize olan bu şeyleri de Rabbim “her kulun gözünü gönlünü açmak için ve ona ibret vermek için yarattım” demiş. Öyleyse her an uyanık olmalıyım. Madem bütün bu güzellilkler bana ibret için gönderilmiş. Bende her an baktığım her yerde gafletle bakmamalı ve o güzelliklerin yaratıcısını orada görebilmeliyim. Her an çevreme her baktığımda imanımı tazeleyebilmeliyim.
Beled Suresi:
Bu surede Allah’ın bize verdiği nimetlerden olan bazı organlarımızdan bahsedilerek, bu organlarımızı hangi şekillerde kullanırsak kurtuluşa erebileceğimizden bahsedilmiştir. Ayrıca Kurtuluşumuza vesile olacak yollardın bahsedilmiştir. Bunlar: Esir kurtarmak, kıtılıkta bir açı doyurmak, yetimi doyurmak, yoksulu doyurmak, sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmak. Bu kişiler ki amel defterleri sağ tarafından verilecektir buyrulmuş. Ve gene diğer surelerde olduğu gibi zıddı da verilerek defteri sol tarafından verileceklerin akıbetlerinden de bahsedilmiştir.
Allah’ın yarattığı insanı tekrar yaratmaya gücü yetecektir elbet. O yarattıklarını ne bir kuveet ne bir yardımcı ile yaptı. O herşeye gücü yetendir. Bu surede bu mesaj verilmektedir. Allah’ın yarattığı büyük nimetler, gökyüzü, yeryüzü, toprak gibi sanatlarından bahsediliyor ve bunları inkar eden kafirlerin bir gün karşılıklarını alacakları anlatılıyor. Öyleyse ibret almalı ve her an Allah’ı tefekkür etmeliyim. İmanımı tazelemeliyim.
Kamer Suresi:
Peygamberimizin bir mucize olarak ayı ikiye ayırdığı nuzul sebebi üzerine inmiştir. Bu sure böyle büyük bir mucize karşısında bile, kafirler inanmadı yalan dedi öyleyse Allah onlara layık bir son hazırladı buyuruyor. Sonra Nuh’un gemisinden, Nuh kavminin helak olmasından bahsedilmiş. Ve bu olaylardan insanın ibret almadığı söylenmektedir. Burada beni en çok etkileyen ayetlerden biri de Kuran’ın kolaylaştırıldığı ama alanın olmadığı ayetidir. Evet Kuran ki büyük İslam Dini’nin yüce kitabı, öyle kolay ki ben okuyup Allah’ın benden ne sitediğini, yardım almadan rahatlıkla anlayabiliyorum. Ve ayetin dediği gibi ber ayrıntıyı bilip korktuğum, ümitlendiğim halde neden kakkıyla benden istenildiği bibi bir müslüman olamıyorum. Sonra Lut kavminin de uyarıları yalanladığı, Fravun ailesine gelen uyarılar ama onların da bu uyarıları yalanladığını ve tekrar tekrar, Kuran’ı kolaylaştırdık da düşünen mi var ayeti tekrarlanıyor. Ben bu yazılanlardan ve kendi nefsimden şunu anlıyorum ki, insan ayetlerde de geçtiği gibi gerçekten nankör bir varlık. Ve gerçek bir müğmin olmak kolay değil. Mücadele vermek gerekiyor. İşte kazananlar da bu mücadeleden galip gelenler olacaktardır.
Sad Suresi:
Bu sure Kamer Suresinini devamı niteliğindedir. Burada peygamberimizi anun tebliğ ettiklerini yalanlayanlar ve gene Kamer Suresi’nde geçen Semud Toplumu, Lut Toplumu, Ad Toplumu ve Fravunun halkı, Eykelililerin inkarları ve uğradıkları Azaptan bahsedilmiş. Bunlar hep bir ibret olarak veriliyor. Bunların dışında Eyüp Aleyhisselam’ın sabrından ve Kavulmuş olan şeytanın kıyamet gününe kadar serbest bırakılmasından bahsedilmiş. Bütün bu ayetlerin hepsinden ibret almalı ve hayatımı daha dikkatlı kuran terbiyesi ile yaşamalıyım.
Araf Suresi:
Genel olarak bu sureye baktığımızda sadece bir tek konudan bahsediyor diyemeyiz. Bu surede pek çok konuya değinilmiş. Genel olarak bakarsak, pek çok yerde Allah’ın uluhiyetinden bahsedildiği gördüm. Bunları özetleyecek olursam, Allah’ın eşi ve benzeri olmadığından, ortağının olmadığından, Allah’tan başka ilah olmadığından bahsedilmiştir. Bunlara ek olarak Allah’ın Rahman ve hakem sıfatlarından ve mahşer günü herkese adaletli davranacağını söyleyerek Adalet sıfatını göstermektedir. Aynı zamanda da bağışlayıcı ve merhamet eden olduğunu bildirir. Uluhiyetin dışında bu surede geçen bazı konular vardır. Şeytan’ın Allah’a isyan edişi ve kovuluşu, kendisine kitap indirilen diğer peygamberler ve indiriliş gayeleri, mal sevgisinin ne büyük bir kayıp olduğu, Cinler alemi ve Allah’ın onların da yaratıcısı olduğu, yemeğe besmeleyle başlamak gerektiği, besmele ile hayvan kesilmesi gerektiği, yemesi haram olan yiyecekler, yetim malının hükmü, İstediğini hidayete erdirebileceği gibi istediğini de saptırabileceği ve bunun yanlınş anlaşılmaması gerektiği gibi bir biriyle alakası olmayan pek çok konuya da aynı zaman da değinilmiştir. Beni en çok etkileyen ise sizi yeryüzünün halifesi yaptım ayetidir. Yani ben Rab’bimin halifesiyim, eğer öyleysem, benden yaşamamı istenilen hayatı önce anlayıp sonra hayatıma geçirmeye çalışmalıyım. Ama bu mücadelem bukadar değil çünkü sorumluluklarım okadar değil, ben birde halifelik görevi almışım. Ozaman başkalarının da bu doğru ve güzel hayatı öğrenmesi, anlaması ve yaşayıp yaşatması için bana düşen görev neyse yerine getirmeliyim.
0 Yorum - Yorum Yaz
Hümeze Suresi:Mekke’de
inmiş olup, 9 âyetten oluşur ve ismini birinci âyetindeki el-hümeze
(arkadan çekiştirici, alaycı) kelimesinden alır.İnsanları ayıplayıp
hakaret etmenin çirkinliğini ve onları bekleyen cehennemin dehşetlerini
tasvir eder.Rabbimin bana nasip ettiği dünya malını sahiplenip, hırsa
kapılıp malın gerçek amacını unutmamalıyım.İnsanlara hep iyilikle
sevgiyle yaklaşmayalım ayıp araştırıp alay etmemeliyim ben öncelikle
kendime bakıp güzel bir örnek olmalıyım.Ve konuştuğum her şeye dikkat
etmeliyim.İnsanların arkasından konuşup taşıdığım müslüman kimliğine
kuran ahlakına aykırı davranmamlıyım.
Mürselat Suresi: Mekke’de inmiş
olup 50 âyettir. Sûre, adını ilk âyetinden alır. Sûrenin ilk
âyetlerinde, kâinattaki birtakım önemli işlere ve onları yerine getiren
melâikeye dikkat çekilir.Dünyada öyle işler yapmalıyımki surenin
41.ayetinde geçen takva sahiplerinden olmalıyım.Hakikatleri yalan
sayanlardan olmamlıyım.
Kaf Suresi: Mekkî olup, 45 âyettir. İsmini,
birinci âyette geçen ve huruf-i mukattaa kabilinden olan Kâf harfinden
almıştır. Bu sûre, kâinatta bulunan ve Allah Teâlanın üstün kudret ve
hikmetine delâlet eden bazı varlıklardan bahseder.Rabbimin bizim için
yarattığı nimetlerden tabiattan ibret almalıyım eşyanın hakikatini
bilmeliyim.Öyle dostluklar kurmalıyımki her daim hayra vesile olmalı.
Beled
Suresi:Mekke’de nâzil olmuş olup 20 ayettir. Sûre, adını birinci
ayetinden almıştır.Rabbmin bana nasip ettiği nimetleri
paylaşmalıyım.Nimetlerin asıl hakikatini unutmamalıyım.
Tarık
Suresi:Mekke’de nâzil olmuştur. 17 ayettir.Neden yaratıldığımı ve
Rabbimin heran beni gördüğünü benimle beraber olduğunu unutmamalıyım.
Kamer
Suresi:55 âyet olup Mekke’de inmiştir. Sûreye, ilk âyetinde geçip
“dolunay” anlamına gelen “Kamer” adı verilmiştir.Kuranı öğüt alarak
okumalıyım geçmiş kavimleri okurken sadece okuyup geçmemeliyim üzerinde
düşünüp öğütler almalıyım.
Sad Suresi:Mekke’de indirilmiş olup 88
âyettir. Adını başındaki sâd harfinden alır.Dünya hayatının geçici
olduğunu bir gün öleceğimi unutmadan ona uygun isteklerde
bulunmalıyım.İsteklerim beni Allah yolundan uzaklaştırmamalı.
A'raf
Suresi:Mekkî olup, 206 âyettir. 48. âyette geçen kelime, sûreye adını
vermiştir. A’râf orada, cennet ile cehennem arasında çekilen sur
anlamına gelir.Şeytanın hilelerine uymamalıyım beni saptırmasına izin
vermemeliyim.Rabbimin nasip ettiği nimetlerden ölçülü bir sekilde
faydalanmalıyım ve bu nimetlerin bana emanet olduğunu unutmamalıyım.
Cin
Suresi:Mekke’de inmiş olup 28 âyettir. Adını, konusu olan cinlerden
almıştır.Allahtan başak sığınıcı yoktur.sapkınlığa düşüp gerçek
sığınıcıdan başka yerlere sığınıp yalvarmamalıyım.
1 Yorum - Yorum Yaz
11070280
KIYAME SURESİ:Ey nefsim bu sureyi okuyup
da yoksa hala yaptıklarından dolayı pişman değil misin? Pişmanım
Allahım, pişmanlık hatanı anlamak demektir.Rabbim benden pişmanlığımı
alma ve pişman olduğum hataları yapmaktan beni alıkoy.Emine ne de çok
sever misin bu çarçabuk geçen dünya hayatını ve nimetlerini...Ahiretini
nasıl unutursun!Kendine gel artık.
HÜMEZE SURESİ: Sen kendini ne
sanarsın nefsim!Nede beğenirmişsin kendini.İnsanları eleştirmek sana
kaldı.Önce kendi eksikliklerini gider.Sen de sütten çıkmış ak kaşık mı
sanıyorsun!Şu kısacık ömürde neden kırar incitirsin sevdiklerini.Ey
Rabbim başkalarının değil, kendi hatalarımı bana göster, kıymet
bilenlerden eyle beni.
MÜRSELAT SURESİ:Dünyada yaratılan en mükemmel
şey insan değil midir? Ehemmiyetsiz bir sudan yaratılıp, en güvenli
yerde korunmadık mı?Ya Rab ne kadar büyük ve kudretlisin.Senin her şeye
gücün yeter.Ahirete inanmayan akılsızların vay haline!
KAF SURESİ:Ey
düşünemeyen veya düşünmek istemeyen akıl!Kaldır kafanı göğü göreceksin
Allahın büyüklüğünü! güneş, ay, yıldız, bulut vs. bu yaratılanların
yararını, büyüklüğü, düzenini, intizamını düşün! ve ondan sonra bunları
yaratan yoktan var eden Rabbini düşün.Sonra ey kafanı toprağa bak! o
kuru topraktan binbir çeşit sebzeler ve rengarenk çiçekler çıkmıyor mu?
O odun parçası ağaçtan hem gözüne hem burnuna hem de damağına hitab
eden lezzetli meyveler çıkmıyor mu? Kıştan sonra baharı gönderen Rabbim
için elbette ahiret zor bir iş değildir.Emine bunları düşün hayata her
zaman anlamlı bak ki ahireti unutmayasın!
BELED SURESİ:Şükredecek
ne kadar çok şeyin var Emine. Ne kadar da çok nimetlere sahipsin.İki
göz, iki kulak, burun, ağız vs bütün verdiğin nimetlere şükürler olsun
Allahım. Bu dünyaya niye geldiğini unutma nefsim.Büyük bir sınavdasın.
Sana doğru ve eğri öğretildi. Sarp yokuşu aştıktan sonra düzlüğe
kavuşacaksın ve bu sınavı kazanacaksın.Kazananlardan olmayı nasip et
Allahım.
TARIK SURESİ:Hak ile batılı ayıran Kur'ana, Gecemi
aydınlatıp sabahı müjdeleyen Peygamberime tabiyim. Ne mutlu bana ve
inananlara.
KAMER SURESİ: Kur'an ile öğüdünü alanlar ve takva sahibi olanlardan eyle bizi.
SAD
SURESİ: Ey nefsim ne diye gururlanıp kibre girersin! Göklerin,yerin ve
ikisi arasında bulunanların hükümranlığı senin elinde midir?Kendine gel!
Rabbim ben çok aciz bir kulum.Ama bu acizliğim sadece ve sadece
sanadır.Sana karşı acizliğimi elimden alma Allahım.
ARAF
SURESİ:Allahım beni Gafillerden etme.Senin karşına çıkıp sana secde
etmekten beni alıkoyma. Şükür gibi büyük bir nimeti elimden alma.O
ahiret gününde anlı ak olanlardan eyle.
CİN SURESİ:Nefsim yoksa hala
teslimiyet göstermekte inat mı ediyorsun? Her şeyi bilen Rabbime teslim
olmak!Ne rahat, güvenilir, huzurlu bir yoldur.
hümeze
suresi: mal mülk gibi geçici şeylere heves edenlerin sonunun aynı
olduğunu bildiğim halde hala dünyada benim için gerçekten önemli olan
şeyleri sıralayabilmiş değilim. bu sure bana sadece dünya için
yaşamamamı,insanları kınayıp,eleştirince benim bir şey kazanmayacağımı
anlatıyor.yanii,, başkalarına "çirkin" demek beni "güzel" yapmaz sözünü
düşünmek gerek..
mürselat suresi: sure boyunca o gün vay
yalanlayanların haline diyerek.. Allah'a inanmayanların nelerle
karşılaşacağını anlatıyor. ve kuran'ın en çok kullandığı soru cevap
şeklindeki kalıplar bu surede çok fazla.biz öncekileri helak etmedik mi?
biz sizi meniden yaratmadık mı? gibi. soruların ve cevapların iç içe
olduğu bu surede rabbim bilinen şeyleri düşünelim die soru sorarak
hatırlamamızı istiyor.
Kaf suresi: bu sure tekrar dirilmeye
inanmayanlar için, dünya üzerindeki örneklerle nasıl diriltilecekleri
anlatılıyor. mesela gökten bereketli bir su indirilip bahceler için
üzerlerinde kat kat tomurcuklar olan yüksek hurma ağaçları
bitirildiğinden ve böylece ölü bir beldeye hayat verildiğinden
bahsediyor. sonrasında idrak edemeyenler için insanların dirilmesinin
de böyle olacağını söylüyor.ve cehennem'le ilgili şu ayet beni çok
etkiledi: "o gün cehenneme doldun mu deriz. o da 'daha var mı?' der.
beled
suresi: bu surede "kendilerini kimsenin görmediğini mi sanıyorlar"
ayetinden birçok çıkarım yapabiliriz. yaptığım işte beni izleyen birinin
olduğunu fark ettiğimde daha dikkatli olurum demi? o halde hayatım
boyunca yaptıklarımı yazan meleklere sahipsem, ne yapmam gerektiğini her
an düşünmeliyim. eğer ben davranışlarımın, düşüncelerimin farkında
olursam.. istenileni yapmış olurum. istenileni yaparsam da mutlu olurum.
bunların hepsinin bir zincir olduğunu düşünmek gerek..
tarık suresi:
tarık şiddetle çarpan,gece gelen şey demektir. bu surede kuran'ı
tanımlıyor.. diyor ki "şüphesiz kuran,hak ile batılı ayıran bir sözdür.O
boş bir söz değildir."yani kitabımın her satırı,anlamam için beni
bekliyor.yapmam gereken okumak,anlamak,yaşamak.
kamer suresi: bu sure
peygamberimizi yalanlayıp onunla dalga geçtiklerinden ama her işin
Allah'ın takdiriyle gerçekleşeceğinden bahsediyor.her şeye rağmen Rabbim
tekrar uyarıp Hz.Nuh'un kavmini örnek veriyor.düşünenler için bu
örneklerin hepsinin birer delil olduğunu söylüyor. ve şu ayet tam olarak
yapmam gereken şeyi özetliyor."Andolsun biz, kuran'ı düşünüp öğüt almak
için kolaylaştırdık var mı düşünüp öğüt alan?
cin suresi: cinlerinde
insanlar gibi, içlerinde inanlar ve inanmayanları barındırdığını
anlatıyor bu sure.. 13.ayette dikkatimi çeken bir cümle oldu cin'ler
diyor ki "kim Rabbine inanırsa artık ne hakkının eksik verilmesinden ne
de haksızlığa uğramaktan korkar."
Hümeze:
İftiradan,kınamaktan,kusur aramaktan,mal yığmaktan ve bunu
paylaşmamaktan uzak durmalıyım.Bunu yapanlarla da aynı ortamda
bulunmamalıyım ki yüreklere kadar çıkan o hutame ateşine
düşmeyeyim.Yüreğime sahip çıkmalıyım.
Mürselat: ‘Tevbe ve özür iş
işten geçmeden yapılmalıdır’ der gibi ayetler.Sonra 50. ayette ‘Haydi
(buna inanmadılar) iyi de bundan sonra hangi habere inanacaklar?’ diyor
Rab.Senin bu emin kıldığın kitaba ve Rasule inandım rabbim!Yaptığım tüm
kötülüklere tevbeler olsun.
Kaf: Beni benden daha iyi bilen bir
Rabbim var.Bana öyle yakın olduğunu söylüyor ki bunu ‘şah damarından
daha yakın’ diyerek belirtiyor.Bu yakınlığı unutmamalıyım.Beni yaratan
Rabbim,beni öldükten sonra da yaratmaya kadirdir.
Beled: Cenneti
kazanmak kolay değildir, bedel ister. Bu da sarp yokuşa benzetilmiştir.
İnsanları köle olmaktan kurtarmalı, açı doyurmalı,iman edip hakkı ve
sabrı tavsiye etmeliyim.Bunlar benim vazgeçilmezlerim olmalı.
Tarık:
Gece gelen,sabah yıldızı gibi anlamları olan Tarık, bütün
karanlıklardan aydınlığa çıkaran vahye benzemiştir benim için.Allah
kurulan bütün tuzaklarda kurtarandır.Korkmamalıyım,eğer sığınırsam Allah
beni her daim korur.
Kamer: Surenin üç yerinde de ‘Andolsun ki
biz Kur’anı öğüt olsun diye kolaylaştırdık.Yok mu öğüt alan?’ diye
soruyor.Öğüt almak,ders çıkarmak nefsime ağır geliyor. Öğüt almalıyım,
öğüt vermekten öte. Önce BEN düzelmeliyim.
Sad:Bu surede iki şey
ilgimi çekmiştir.Birincisi Davud ( a.s ) a gelen iki davacının
kıssasıdır ki olaydan ders çıkarmayı ne de güzel anlatır. İkincisi de
Hz.Eyyub’un hastalıktan değil,hastalığın verdiği bezginlikten şikayet
etmesidir.Peygamberler benim rehberlerimdir,izinden gitmeliyim.
Araf:
Bu surede araftakilerin ve cennet-cehennem ehlilerin konuşmaları en
ilginç yerlerdir benim için. Ahire tam hazırlanmalıyım ki Arafta
kalanlar gibi olmayayım.. Ve bu surede en çarpıcı ayet 123.ayettir.
Firavun “ben size izin vermeden iman ettiniz ha? Diyerek tehditler
savurur. Ne zulmeden olmalıyım ne de zulme uğrayanlardan.Rabbim beni
firavunluktan korusun.
Cin: Ben kulluk etmek için yaratıldım, alemlerin hepsi de bunun için yaratıldı.Mutlak güç ve gayb bilgisi Allah’ın katındadır.
• 4. Ayet: “Bilakis onu parmak uçlarına kadar yeniden diriltmeye kadiriz”
Rabbim
hiç bir şeyi yok etmiyor aslında.Dönüştürüyor sadece...Parmak uçlarımı
diriltip geri veren Rabbim, bana rahmetini de verecek, benim burada
yaşadığım mağduriyetleri de tazmin edecek.Buna inanmam; mücadele etmem
demek,isyan etmem değil...Efendimiz’in dediği gibi; “Onlar bilmiyorlar,
Rabbim”...
• 10-11. Ayetler: “İnsanoğlu o gün şöyle diyecek: ‘Nereye kaçmalı?’ Yoo! Hiç bir sığınak yok!”
Allah’a
karşı acizliğimi görmem için kıyametin kopması mı lazım? Aslında ne
kadar da muhtacım Rabbime...Rabbimin desteğini almadan yaptığım herşey,
aslında ondan başkasına kaçmaktır. Böyle olup- olmadığını yüreğime
sormalıyım. Efendim öyle söylüyor çünkü... Kalbim bana doğruyu, gerçeği
söyler.
• 12.Ayet: “O gün, yolların sonu Rabbinin katına çıkacak”
Bütün
yollarım Rabbime çıkmalı...Güzel bir yüzde, hoş bir müzikte, lezzetli
bir yiyecekte Rabbimi anmalıyım. Bugün bahçedeki ağAçtan bu yılki ilk
çağlayı yedim. Ne de güzeldi. Peygamberim gibi öpüp gözüme sürmek
gelmedi aklıma ama; daha sonra ne de güzel olduğunu düşündüm. Rabbimin
ne de lezzetli yaptığını.
HÜMEZE SURESİ
• 1-3. Ayetler:
“en........” olma hırsım var her insan gibi. Bu ne de tehlikeli bir
şey...Muhalefeti, farklılığı, rekebeti kabul etmiyor. Piramitin
tepesinde olmak istiyor. Elindeki geçer akçe maddi değerlerle kendine
güç bulmak istiyor. Ne kadar nefsimi zorlarsa zorlasın bende olmayan
güzelliği de sevmeliyim.Gizli çıkarlarla onların üzerine basmamalıyım.
Yoksa bende kardeşini kıskançlıkla öldüren Kâbil’e dönüşürüm.
MÜRSELÂT SURESİ
• 25. Ayet: “Değil mi yeryüzünü bir arada yaşam alanı yaptık”
Rabbim
biize dünyayı yaşam alanı yaptı. Yani; bana, sana, ona... “sen” kimsin?
Ve “o” kim? “Sen” ve “o” en farklı kim olabiliyor? Sana ve ona en fazla
nereye kadar tahammül edebiliyorum? Bunların cevaplarını bulmam lazım.
Sonra da o “BİZ”in içini Rabbimin yarattığı herkesle doldurmam lazım.
İnsan olan ve insan kalan herkesle...Efendimiz herkesle sonuna kadar
“biz” olmaya çalıştı. Farklı olab “ben”den, “sen”den ve “o”ndan, ortak
bir “biz” oluşturmaya çalıştı.”siz” demeden...
KAF SURESİ
• 8.Ayet: ........ “gönüllü olarak O’na yönelen her kul için bir bilinç kaynağı ve bir uyarı vesilesi olsun.”
Gece
görüş gözlüğü gibi, Rabbimi görüş gözlüğü kullanmalıyım. Bu gözlüğün
kullanma talimatında şöyle yazıyor: “Kullanmadan önce Rabbini gerçekten
sev, onunla konuş, her zaman seninle her yere geldiğini hisset!!!”
•
16.Ayet: Doğrusu insanı yaratan Biziz ve iç beninin ona neler
fısıldadığını iyi biliriz. Zira Biz insana şah damarından daha yakınız.”
Ah
Rabbim...Kulağımda, yüreğimde, aklımda gezinen ne çok korsan ses var,
sen biliyorsun. Bana ait değil bunlar. Çok yoruldum, yoruluyorum...Ama
bunların bana ait olmadığını, senin bildiğini, artık biliyorum. Onları
alt etmek için uğraşmıyorum, o zaman bir süre sonra çekip gidiyorlar.
• 25.Ayet: “......cehenneme fırlatın.Her hayra engel olanları, her haddini bilmez saldırganı, her kuşku ve fesat yayanı”
Kendime
zarar vermem kötü, ama başkalarına zarar vermem daha kötü. Birinin
gözünden yaş akıtmam, hayatını çıkmaz sokaklara götürmem,
aklında/hayatında kısır soru işaretleri oluşturmam çok büyük kayıp.
Bunu yapmamak için sevmeliyim benden gayrısını, öz kardeşimi sever gibi,
korur gibi. “ben sana güveniyorum, sen yapabilirsin!” demeliyim.
Kıymetlim bilmeliyim, kaybetmeye kıyamadığım.
• 45.Ayet: “Biz onları neler söylediklerini çok iyi biliyoruz; ne ki sen onları zorla (inandıracak) bir zorba değilsin.”
•
Gerçeği bilmekle imtihan olmak ne zor. İnandıramamak da...Rabbim
biliyor ya, bana O yeter, yetmeli. Efendimiz hakikatlerin en üstününü
yaşadı, hissetti. Ama yürekler içten kilitlenince, inandırmak ne mümkün.
Anlamzki o yürek sahibi. Ben iyiliği insanlara zorlamamalıyım. İyilik
kötülük yapma iradesi varken anlamlı...Rabbim de, O’nu anlamak
istemeyenlere rağmen anlamlı ve kâim...
• 24.Ayet: “......baş eğip iki büklüm bir halde tevbe ederek O’na yöneldi.”
Tevbe
etmem; tüm kalbimle ve kalbimde, mazeret üretmeden hatamı kabul
etmemdir. Ne kadar zor olursa olsun, evet bu yanlıştı diyebilmemdir.
Tabii ki, buna Rabbimi şahit tutarak, onunla paylaşarak.İnsanların
önünde hatayı kabul zor belki. Ama Rabbimin huzuruna çıkmak, tüm
pişmanlığımla kabul etmek hatamı,ruhumu yıkanmaktır aslında. Tevbe;’
değişmeyi istemek ve değişmektir’.
• 32.Ayet: “ ‘Elbette ben her güzel şeyi severim’ demişti, ‘çünkü bana Rabbimi hatırlatır!’ “
Bakmak
ne güzel, görmek daha güzel...Rabbim seni şu an dinlediğim müzikte
hissediyorum, birbirine sevgi dolu bakan iki çift gözde.Dondurmasını
keyifle yalayan küçük bir çocukta, hayaller kuran bir yürekte, umutla
ve hüzünle senden isteyişlerimde hissediyorum. Sana rağmen değil,
seninle istiyorum...
• 41-42.Ayetler: “Ve kulumuz Eyyub’u da hatırla:
Hani o Rabbine ‘(Rabbim!) Şeytan bana tarifsiz bir bezginlik ve
terkedilmişlik hissi vermektedir’ diye yakarmıştı. (Biz de) ‘Düş
yola’............demiştik.”
Çaresizlik ve yalnızlık ne baş edilmesi
zor duygular. Bazen karanlıklarda kalır gibi oluyorum. Bir fısıltı tüm
umudumu öldürüyor. Hayattan koparıyor beni, kalkamıyorum ayağa....
Rabbim yalnız bırakmadı aslında, hep yanımda.ama görmem için bakmam, onu
bulmam lazım. Çocuğunun kendi ayakları üstünde durmasını isteyen bir
anne gibi, hemen yardım etmiyor. Böylesi bir yardım, beni güçsüz bırakır
çünkü...’Allah’ım ben altından kalkamıyorum ‘dediğimde, düştüğümde
biliyorum ki hep yanımda benim...
ARAF SURESİ
• 12.Ayet: “....(İblis) cevap verdi: ‘Ben ondan üstünüm; (çünkü) beni ateşten yarattın, oysa onu balçıktan yarattın’ .”
İblis
gibi olmamam için; ‘Ben üstün değilim. Rabbim beni herkes gibi özel ve
güzel yarattı. Farklılıklarımız var ,diğerlerinden biraz daha iyi
olduğumuz şeyler...Ama Rabbimin izniyle...Bize ait ve bizden değil...’
•
28.Ayet: “Ve ne zaman çirkin bir iş işleseler, (hemen) ‘Biz atalarımızı
da bu iş üzerinde bulduk; demek ki, bunu bize Allah emretmiştir’
derler.”
Benden öncekilerin bir şeyi yapması, doğru olduğunu
göstermez. Bana düşen sorup, sorgulayıp yapmaktır. Değerli, anlamlı ve
de en önemlisi ‘özgür’ bir hayat yaşama isteğidir bu.
• 122.Ayet: “ Firavun:‘Demek ben izin vermeden O’na inandınız ha?’ Dedi.”
Kibir,
kendini en büyük görmek, ‘ben dersem yap’, ‘benim söylediğim kesin
doğru’ demek; Firavunlaşmaktır.Ben Rabbime isyan eden,’Sen’ değil ‘Ben’
diyen bir kul olmak istemiyorum.
CİN SURESİ
• 18.Ayet: “.....Allah’ın yanı sıra hiç kimseye yalvarıp yakarmayın!”
Kimsenin
önünde allah’a boyun eğer gibieğilmememli, Allah’tan umut edip ister
gibi istememliyim. Yoksa Yusuf Peygamber gibi daha uzun yıllar manevi
zindanlarda kalırım.
22.Ayet: “De ki: ‘Şu bir gerçek ki,ne beni Allah’a karşı kimse koruyabilirdi, ne de ben O’nun dışında bir sığınak bulabilirdim”
Ancak
Rabbime sığındığımda güvende olurum. Yalnız O beni gerçekten korur.
Allah’tan bağımsız umut bağladıklarım yetersiz olur. Çünkü onlar da
Rabbime muhtaçken bana yetemezler.
Kıyame Suresi:Rabbim öyle bir yaratıcı ki yoktan var etti
beni. Yoktan var ettiği gibi vardan da yok edebilir öyle değil mi ? Ve
akla karanın ayrılacağı o günde tekrar diriltecek beni.O herşeye
kadirdir...
Hümeze Suresi: Arkadan konuşmak... Gıybet etmek. Ben
Rabbimin emrettiklerini yerine getirmek,yasakladıklarından kaçınmak
zorundayım. Ben bir beşerim. Bu yüzden gıybete benim hayatımda yer
yok,hiçbir zaman olmamalı da...
Kaf Suresi:Salih amel işlemeyim.Beni
ancak kurtaran o olacak.Rabbimi zikretmeliyim ve daima O'nu anmalıyım ki
kalbim huzur bulsun.Bu ruh halinden kurtulabileyim.Ve öldükten sonrada
Rabbimin huzuruna da alnım ak bir şekilde çıkabileyim.Ve şunu da
unutmamam gerek.'Dönüş ancak Rabbimedir.'
Tarık
Suresi:Gözetleniyorum.Nerde olursam olayım,ne yaparsam yapayım bir kişi
beni daima izliyor.O ki,gecenin karanlığında yerde gezen karıncayı bile
görüyor.Benim yaptığım gizli sandığım şeyleri mi göremeyecek?
A'raf
Suresi:Kibir,haset insanı karanlığa iter,kötülüğe hapseder.Şeytanı Adem
babamıza yaptığı kibir makamından , Rabbimin katından indirdi.Ben
'Eşrefi Mahlukat'tan sayıldığıma göre kimseye karşı kibir gibi kötü bir
alışkanlıkta bulunmamalıyım.Bundan kaçınmalıyım..
Cin Suresi:Rabbim
bana gerçeği görmem için akıl verdi. Doğru yolu bulmak için Kur'an'ı
gönderdi.Ben Kur'ana göre yaşamazsam doğru yolu bulamam.Rabbime ortak
koşarsam da kendime yazık etmiş olurum.
11070079
31-Kıyamet Suresi;
“İnsanoğlu
başıboş bırakılacağını mı zannediyor?”36 ayetiyle ben değerliyim
rabbim beni değerli kılıyor.rabbimin rızasını kazanmak istiyorum.
32-Hümeze Suresi:
Bana
bu süre şu hadisi hatırlatıyor. “kim mümin kardeşinin bir kusurunu
örterse Allah da onun bir kusurunu ahrette örter” hadisiyle hata ve
kusurları aramayacağım aksine onları kapatmak için çalışacağım.
33-Mürselat Suresi
Kur'an, inanılacak en doğru sözdür.bu süre ahiret inancımı iyice pekiştirdi.
Müttakiler,
dünyadaki güzel davranışlarına karşılık, nimet dolu cennetlerle
ödüllendirileceklerdir. Bende dünyada güzel davranışlar yapmalıyım.
34-Kaf Suresi:
Ölümden kaçamayacağıma göre akıbetime hazırlıklı olmalıyım.çünkü rabbim bana şah damarımdan daha yakın.
35-Beled Suresi
İnsanım
ve benim bir sorumluluğum var. Nefsimi yenip düz yola çıkmalıyım. iman
edip sabrı tavsiye edenlerden , acımayı öğütleyenlerden, paylaşmayı
bilenlerden olmalıyım.
36-Tarık Suresi:
Gizlenenlerin
ortaya döküldüğü kıyamet gününde insan için ne bir güç ne de bir
yardımcı olmadığına göre bu dünyada kul olduğumu hatırımdan
çıkarmamalıyım.
37-Kamer Suresi:
Geçmişte bir çok
peygamber, kavimleri tarafından reddedilmiş, bunun sonucunda da yok
edilmişlerdir. Bu kavimlerin başlarına gelenlerden ibret almalıyım.
Allah, her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır bende bu ölçüyü bu düzeni
bozmamalıyım.
38-Sad Suresi
Kainatta hiçbir şey boş yere
yaratılmamıştır. İnsanın yaratılışının da bir amacı vardır. O da Allah'a
inanmak ve yararlı işler yapmaktır. Bende kul olduğumu bilmeliyim.
39-A'raf Suresi
Allah'a
güzel isimleriyle dua etmeliyim. Yüce Allah'ı daima zikretmeli, sadece
ona sığınmalı, ona kulluk etmeli ve ondan yardım istemeliyim.
40-Cin Suresi:
Kıyamet
vaktini peygamber dahil, Allah'tan başka hiç kimse bilemez. Onun için
ben küçük kıyametime(ölümüme) hazırlıklı olmalıyım.
İnsanlarla alay etmek benim haddim değildir. Mal mülk
geçicidir beni huzura erdircek asıl şey insanlarla olan hoş muhabbetim,
onlara karşı güzel davranışlarım olacaktır.
MÜRSELAT
Kıyamet
ve ahiretin varlığını inkar edenlerden olmamılıyım. Bunu kabul etmeli ve
ona göre dünyada hayırlı işler peşinde koşmalıyım
KAF
Ahsenul
halıkine baktığımda biiyorum ki benim Rabbim herşeyi en güzel haliyle
kimseye ihtiyaç duymadan yaratabilendir. Benim muhteşem işleyen bir
gözüm, bir aklım, bir bedenim var bunları düşünüdüğümde Kıyametin
olacağına inanmamam mümkün değildir. Bunları düşünerek ahiret
mutluluğuna ermeye çalışmalıyım ama bu süreçte dünyamıda unutmamalıyım.
BELED
Benim
benden çok daha güçlü olan Rabbim vardır. Rabbimin bana verdiği
nimetlere şükretmeliyim , paylaşmayı bilmeliyim, sabrı ve merhameti
yaşamalı ve anlatmalıyım.
TARIK
İsmimin geçmiş olduğu bu
sureyi okumak benim için çok güzel Tıpkı annesini kaybetmiş bir çocuğun
annesini bulması gibi adımı burada okumak beni sevindirdi Rabbim
beni ilk yarattığı gibi sonradan da tekrar yaratabilir. Rabbim herşeye
kadirdir. O güçlülerin en güçlüsüdür.
KAMER
Rabbim Bana geçmişte yaşananları anlatmış ve benden öğüt almamı istemiştir. Bunlardan öğüt almalıyım.
SAD
Beni
şerefe ulaştıracak, bana şeref kazandıracak bir sûre ile karşı karşıya
kaldım.. İçindekilerle tanışıp, onların istediği gibi bir hayat
yaşadığım takdirde beni doğruca cennete ulaştıracak bir sûreye misafir
oldum. Ben biliyorum ki hakkıyla iman edenlerden olursam yeryüzünde
bozgunculuk yapanlardan çok daha farklı bir yerde olacağım hakkıyla iman
etmeliyim işte bu şekilde şerefe ulaşağım.
ARAF
Nuh (a.s)’ı,
Hût (a.s)’ı, Sâlih (a.s)’ı bu sûrede daha iyi tanıdım. Mekke toplumuna
benzer toplumları içinde Allah’ın bu kutlu elçilerinin şanlı tavırlarını
ve akıl almaz sabırlarını bu sûreden öğrendim.
CİN
Rabbim
birdir, yücedir, herşeyi hakkıyla bilendir. Cinler hakkında birçok
abartı şey duydum ama bu sureyi okuyunca daha iyi anladım o sıfatların
yanlış olduğunu. Biz insanların kafirleri gibi cinlerin kafirleride
cehenneme yakıt olmaktan kurtulamayacaktır. Herşeyi Allah bilir benim
bilmediğimi, insanların, cinlerin bilmediğini yalnızca Rabbim bilir.
MÜRSELAT
SURESİ: Bir hadiste:”Dikkat ediniz!İnsan bedeninde bir et parçası
vardır.O iyi olduğu zaman bütün vücut iyi olur.Bozulunca da bütün vücut
fesada uğrar.Dikkat edin o KALPTİR.”İnsanoğlu nasıl iyilikler yaparak
hem bu dünyada hem de ahirette iyilikler arasında olabileceği gibi
yalanlayanlar(ayette bunu sıkça değinilmiştir)inkar edip hesabı
düşünmeyecek olanların da akıbeti yer almıştır.Aslında iyilik de kötülük
de kalpte biter.Kalbi kararmış,gerçekleri görmeyen,hep “BEN” diyen
insan Allah’ın ayetlerindeki mucizelerden muzdarip olabilir.Ben de
Allah’ın kudretini,varlığını, bana ve bizlere sonsuz güzellikleri
önümüze karşılıksız bahşeden RABBİM’İ aileme,arkadaşlarıma ve çevreme
bunları anlatmalıyım ki her an bu kaygan zemine kayıp
yalanlayanlardan,inkar edenlerden olmamalıyım (inşallah)...
KAF
SURESİ: Gökyüzündeki yıldızların büyüklüğünün dünyamızdan daha büyük
olduğunu ve her biri ışık hızıyla birbirine çarpmadan giden bu
cisimlerin Allah’ın izni ve inayetiyle gerçekleştiğini düşünmek ve
tefekkür etmeliyim. Yeri ise bize sermiş, onunla bitkiler meyveler
çıkarmış. Gökten sular indirerek çatlamış topraklara, bize ve yeryüzüne
hayat bahşetmiş. Bizler, bunların her birini yiyerek hem şükür hem de
Kudreti bir olan Rabbimizin bizi sevdiğini, gösterdiği merhamet
kanatlarıyla bir annenin yavrusuna gösterdiği sevgiden bizleri daha çok
sevdiğini “Allah’ı “ insanlara anlatmalıyım... Rabbim bunu bana nasip
et.(Âmin)
BELED SURESİ: ALLAH beni her an gördüğünü ve ahirette
de yapılanların tek bir şey dahi atlanmadan gösterileceğini
unutmamalıyım. Allah her şeye güç yetirendir. Yaratılışımda da Allah
beni karşılaşacağım zorluklarla birlikte yaratmıştır. Bu zorluklar beni
ya hayır yoluna ya da şer yoluna götürecektir. Ey kalpleri halden hale
çeviren Allah’ım! Benim kalbimi dininden ayırma...(amin)
TARIK
SURESİ: Sonbaharda yaprakların dökülüp ilkbahar mevsiminde ise tekrar
yeşermeye başlamasını tıpkı insanın ölüp tekrar dirilmesi gibi
düşünebiliriz. Allah için ne yaratmak ne de öldürmek zor gelmez.Her şeye
gücü yeten Rabbimin bu ayetler karşısında aczimi ve fakrimi gördüm.
KAMER
SURESİ: Kuran-ı Kerim insanı muhatap alarak indiğinden dili sade ve
anlaşılması kolaydır. Allah, bizlerin öğüt alıp geçmiş kavimlerin
yaptığı yanlışların bizde de yaşanmaması için düşünüp ibret almamızı
istedi. Ben de Kuranı kerimi okuyup, ibret alınacak hadiseleri düşünüp,
yapılan yanlışlara düşmemeliyim...
SAD SURESİ: Geçmiş
peygamberler hayatlarını zevk-ü sefa içinde geçirmemiştir. Onlar Allahü
Teala katında en hayırlılar olarak seçilmiştir. İnsanların en hayırlısı,
insanlara yararlı olanıdır. İnsanların hakiki yararları da, sonunda
şerr olmayan uhrevi yararlarıdır.Ben de insanlara yardım elimi açıp,
şeytanın kibrini yenemeyip boyun eğmediği Rabbimin önüne ben
,arkadaşlarımı ve elim nereye kadar uzanabiliyorsa onlara kucak
açmalıyım...
ARAF SURESİ:ALLAH’IN her kavme gönderdiği
peygamberler o kavmin sorumlu ve yükümlülüğünün olduğunu Allah
ayetleriyle açıklamıştır.Kendilerinden bu emirlere uymamalarının
gerekçesi ve hesabı istenecektir.Ben de yapmam gereken vazife ve
sorumluluğumdan dolayı hesap vereceğim.Bir hadiste:Allah sizin ne dış
görünüşünüze bakar ne de giyinmenize.O sadece sizin kalbinize ve
işlerinize bakar.
CİN SURESİ:Allah bize uyarıcı olarak
peygamberler ve kitaplar göndermiştir.Onların ipine sarılmalıyım ki hak
yolundan sapanlardan olmayayım.Ve imtihan içinde olduğumu düşünerek
yakıcı ateşten kendimi korumalıyım.(11070015)
KIYAMET
..Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim
(diriltilip hesaba çekileceksiniz).O muhakkak gelecek olan gün gelmeden,
bütün yaptıklarımı düşünüp unuttuklarımı hatırlamalıyım.hesabımı en iyi
şekilde vermenin yollarını aramalıyım..muhakkak ki o gün gerçektir.
HÜMEZE
‘Arkadan
çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay hâline!’
Bu ayet günlük hayatımız da çok da önemsemediğimiz
şeyleri hatırlatıyor.alay etmenin gıybet etmenin ne derece önemli
olduğunun daha çok farkındalığıyla hareket etmemi sağlayacak..
KAF
Hiç
birşey için şüpheye düşmeyip rabbime sığınmalıyım. Şüphesiz Rabbim bana
şah damarımdan daha yakın.
BELED
‘Biz ona iki göz vermedik mi? Bir dil ve iki
dudak , Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) gösterdik.’
Ayetlerde de belirtildiği gibi her şey
verildi beklenen sadece Salih amel doğru yol..
TÂRIK
Rabbim benimledir.bunun
farkındalığıyla mucizevi kitabımı daha iyi anlayıp onu
yaşamalıyım.çünkü ayette de belirtildiği gibi ‘Şüphesiz Kur'an, (hak
ile bâtılı) ayıran bir sözdür.’
KAMER
Geçmişte helak edilenlerden
bahsedilmiştir.apaçık her şey yazılmıştır.bizden ibret almamız ve öğüt
almamız isteniyor. ‘Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helâk ettik.
Düşünüp ibret alan yok mu?’
Kuran öğüt almamız için gönderildi vebu öğüdü en iyi
şekilde almam lazım.
SÂD
Kâinat boşuna yaratılmamıştır. yaptığım iyi
işlerde mutlaka karşılığına alacağım. rabbim her şeyi bütün
incelikleriyle görendir.
A'RÂF
Bu sûre, tevhid ile başladığı gibi, tevhid
ile sona erer. Hem başta hem sonda, Yüce Allah'ın birliğine iman etmeye
davet edilmiş olur. Kuran bana gönderilmiş bir nimettir. bu nimetten
faydalanıp doğru yolda olmalıyım.şeytanın hilelerine ilahi kitabımla
karşı koymalıyım.
CİN
‘De ki: Ben ancak Rabbime yalvarırım ve O'na kimseyi
ortak koşmam.’
Benim acizliğim ve muhtaçlığım yalnız rabbimedir. ancak ondan merhamet dilerim.şüphesiz rabbim bolca merhamet sahibidir.
Hayatımın her anında kıyameti hatırlamalıyım.Kendimi kıyamete hazırlamalıyı.Peki nasıl?
Kuran’ı hayatımın her alanında yaşayarak ve onu tebliğ ederek.
“HÜMEZE SURESİ”
Mal ve mülküyle övünen kimseler bilmezler mi ki bu dünya gelip geçici o mallar kalıcı değil.
“MÜRSELAT SURESİ”
Rabbim
onu isteklerine uyduğum zaman beni ne şekilde ödüllendireceğini ve
uymadığım zana ne şekilde cezalandıracağın açıkça beyan etmiş.Bana düşen
görev Allah’ın bana gönderdiği dini bütün benliğimle yaşayıp ,ödüle
layık olmak.
“KAF SURESİ”
RABBİM burada farkındalığa vurgu
yapıyor.”Etrafındaki şeylere bir bak,hepsi senin için en güzel şekilde
düzenlenmiş.Sen hala şükredenlerden olmayacakmısın?”
“BELED SURESİ”
Cenneti kazanmak istiyorsam bir bedel ödemeliyim.Hazlarımdan çok fedakarlık etmem gerekir.
“TARIK SURESİ”
“Zaten
hiçbir insan yoktur ki gözetim ve koruma altında olmasın” Bu ayet Allah
bizi yarattı ve makamına çekildi diyen topluma ve öyle yaşayan
insanlara çok güzel bir uyarıdır.
“KAMER SURESİ”
Rabbim bu surede helak olan kavimlerden bahsederek onlardan kendime dersler çıkarmamı istiyor.
“SAD SURESİ”
Rabbim
bu surede bana mesajlar ve uyarılar veriyor.Bu mesaj ve uyarıları
dikkate aldığım ve yaşadığım zaman mükafatlarından bahsediyor.”Yaptığın
hiçbir güzel amel karşılıksız kalmayacak” diyor.
“A’RAF SURESİ”
Şeytanın her türlü oyunlarından ve tuzaklarından uzak durmalıyım.Peki nasıl?
Kitabıma sımsıkı sarılarak ve onunla hayatımı inşa ederek.
“CİN SURESİ”
İnsanların
ve cinlerin Allah’a ibadet etmek için yaratıldığını Zariyat /56 dan
biliyorum.Bu surede bunu teyit ediyor.Cinlerinde iradeli varlıklar
olduğunu,onlarında iman ederlerse mükafatlandırılacağını ,inkar
ederlerse cezalandırılacağını anlatıyor.
KIYAMET:O gün yüzleri ışıldayıp parlayanlardan olmak için dünya mezrasına kaliteli tohumlar ekmeliyim.
HÜMEZE:Haddimi aşmamalıyım ve kardeşimin kusurlarına örtmeliyim.
MÜRSELAT:Takva
sahibi olmalıyım ki dünyanın ruhu olan ahirette ebedi istikbalimi
alırken Allahın vattetigişeylerden nasipleneyim.
KAF:Mutlaka ölümden sonra ahiret var.Hesabını ödeyebilecegim şeyler yapmalıyım.
BELED:Paylaşmanın mutlulugunu yaşamalıyım,sabrı ve merhameti ögütlüyenlerden olmalıyım.
TARIK:Allah hiçbirşeyi ve hiç kimseyi başıboş bırakmamıştır.Kafirleri bile ihmal etmemiş sadece süre tanımıştır.
KAMER:17-22-32-40.
ayetlerde tekrarlanan 'şanıma yemin olsun ki düşünmek için Kuranı kolay
kıldık fakat düşünen mi var?DÜŞÜNMELİYİM...
SAD:Rabbimle aramdaki sammimiyeti bozacak şeylerden uzak durmalıyım.Peygamber kıssalarından des çıkarmalıyım.
ARAF:Allahım sen beni dogru yolda dosdogru kıl.
CİN:Cinler hakkında hep olumsuz şeyler duydum ama hep böyle olmadıgını gördüm.Tek dayanagım herzaman Rabbim olmalı.
0 Yorum - Yorum Yaz
Kıyamet Suresi:22:O gün yüzler var ki, o gün ışıl ışıl parlar.
23: Rabbine bakar.
24:Yüzlerde var ki o gün asıktır.
Kıyamet günü gelecek ve o gün elimden gelen hiç bir şey olmayacak.Ben
bugünden o gün için Kuran'ın benden istediklerini yapmaya çalışıp
peygamber efendimizin yaşantısını bir nebze dahi olsa kendi hayatıma
katıp ,o gün ışıl ışıl parlayanlardan olmak için, böyle yaşamalıyım .
Hümeze Suresi: İnsanların kaş göz hareketleriyle eğlenmek ..Belki
sadece bir dakikalık eğlence , Allah'ın malına belkide sınav için
verilmiş olan o mala kendi malımmış gibi davranmak..Sadece dünyalık bir
rahatlık..Ve ikisinin de Allah katında karşılığı büyük.
Allah'ın yarattığı hiç bir şeyle dalga geçerek eğlenmemeliyim
bilmeliyimki benim bir dk sonra ne olacağım belli değildir ve Mal ile
güvenip övünmemeliyim bilmeliyimki bütün mülk Allah'ındır ve o malı da
sınav için vermiştir ve sınavımın iyi geçmesi için Allah'ın bana verdiği
nimetleri yerinde,O'nun istediği şekilde, kullanmalıyım.
Mürselat Suresi :Kıyamet günü mükafatlandırılmak için amellerimi hep
Allah rızası için yapmayalıyım.Bütün davranışlarım ''salih amel''
kavramı içinde olmalı ki Allah'ın rızasına nail olabileyim.
Kaf
Suresi:Nefsime kulak vermeliyim kötülüklere karşı sabretmeliyim.Bütün
öğüdümü Kuran'dan almalıyım ve ona uygun yaşamalıyım.
Beled
Suresi:Rabbim iyilikleri de kötülükleri de anlatmış Kuran'ında.Cennetine
gitme yollarını söylemiş bana ,benim üstüme düşen de onları
yapmak.Allah'ın verdiği nimetleri Allah için paylaşmalıyım
,Sabretmeliyim ,merhametli olmalıyım ve daha sonra böyle olunmasını
tavsiye etmeliyim.Böylesi daha iyi bir sonuç getirecektir.Önce ben
değişmeliyim sonra çevremdekilerin değişmesi için çalışmalıyım.
Tarık Suresi :Allah beni yarattı ve şimdi de denetliyor sürekli denetim
altında olduğumu bilmeliyim yaşadıklarımdan hesaba çekilceğimi bilip
Kuran'a göre hayatımı şekillendirmeliyim.
Kamer Suresi:Kuran yıllar
önce geçen olayları sadece onun yaşandığını gösteren bir kitap değil
her olayında çıkarılacak derslerin olduğu bugün hayatıma katacağım
öğütlerin olduğu kitaptır.Allah da kitabında ''öğüt alan yok mudur ?''
diyor.Bende hayatımı anlamlandıran ders dolu kitaptan yararlanmaya devam
edeceğim.
Sad Suresi: Allah her zaman ihlaslı takva sahibi
kişilerin yanındadır.Bütün kötülüklere karşı onları korur şeytan bile
yaklaşamaz onlara.Ben de paygamberlerden ,takvalı insanlardan örnek
alarak yaşamalıyım hayatımı belki bende Allah'ın sevgili kullarından
olurum.
Cin Suresi:Cinlerde insanlarda yalnızca Allah'a kulluk için
yaratıldı.Kuran beni hidayete erdiren ve erdirecek kitaptır.Ona uyarak
kulluğumun bilincinde olmalıyım.Kulluğumu en güzel şekilde yerine
getirmeliyim.
SEMANUR GÜLTEKİN/12070179
KIYÂMET SURESİ
Ölüm ve hesap günü hakikattir,bu tartışılmaz. Hepimiz, her gün ve her nefeste bir adım daha bu hakikate yaklaşırken, hepimizin belki sadece bir süre dinlenip sonra yanından geçip mutlak hakikate yürüyeceği bu dünya hayatında fani şeylere aşırı muhabbet beslemek sadece ondan ayrılığımızı zorlaştıracak ve ıstırabımızı artıracaktır. Dünya muhabbetimde ölçülü olmalıyım insanlara, nesnelere olan sevgim ilahi muhabbeti unutturmamalı ki, ona döndürüldüğüm gün hayırla muamele göreyim.
‘Oku' der, o hakiki muhabbet sahibi,
Ve O Kur'an ki bize en güzel risalesi.
Ömür dediğimiz üç beş sevinç ve keder,
Her beşerin geçip gittiği gibi geçip giden.
Ebedi gün geldiği zaman; ne hüzün kalır ne keder
Kıyam, rükû ve secde ise bizimle gelen..
Görmeden sevebilmek, masivâyı terk ederek,
Yeryüzünde ‘O' nu, gökte ‘O' nu,
Tomurcukta ‘O' nu, bereketli sularda ‘O' nu bulabilmek
Bülbül de ‘hû' yu duyabilmek..
Kul olarak doğup kul olarak ölebilmek.
Nefis için sarp bir yokuş: doyurmak fakiri, yetimi,
Bu sebepledir ki o sabrı ve merhameti taşıyan engin gönüllerin işi..
Kardelen karı deldi ve güneşi gördü, tohum toprağı, tarık yıldızı karanlığı,
Ve Kur'an! Cahiliyenin en koyu karanlığını delerek muhtaç olduğumuz o ışığı sızdırdı kalplerimize...
Ömür gemiler gibi geçip gidiyor. Önemli olan ömür denen bu kısa yolda Rabbimizin koruyup gözettiği Hz. Nuh'un gemisinde mi, yoksa fırtınanın yıkıcılığına daima açık olan firavunun, ad, semûd ve lût kavminin gemisinde mi yol aldığımızdır.
Bu fani hayatta hangi beşere vefayı bıraktığımız halde inadına ondan vefa gördük ki ?
Yeri geldi gaflete düştük, şükrü unuttuk da bunca nimeti yine de bizden esirgemeyen O Bâki idi ...
Belâ ve musibetler ancak Allah'a yönelmek ile aşılır ve feraha kavuşur. Ve yönelişlerin en güzeli Hz. Eyyûb gibi Hz. Süleyman gibi Efendimiz gibi yönelebilmektir.
Şükürse söz konusu olan asi bir nehir gibi yokuşa rağmen inadına akmalı kelimelerim...
İblisi cennetten kovduran kibiri kalplerimizde barındırmamamız gerektiği bu surede geçen kıssa ile nasihat edilmiştir. İnkarcı şükretmeyen kavimlerin nasıl helak edildiğinden, şükreden kulların ise verimli ülkelerin güzel ve bol bitkileri gibi olduğundan bahsedilmiştir... Yanlışa düşüp daha sonra tövbe edip af dileyenlerin Allah katında affedileceği belirtilmiş. Son peygamber olan efendimiz ve onun insanlığa iyiliği güzelliği tavsiye ettiği, kötülükten fenalıktan men ettiği ona uyanların kurtuluşa erenlerden olacağı haber verilmiştir. Sözün özü Dilimiz de daima korku ve ümit ile bir dua, kalbimizde hayırlı işlerin verdiği huzur ve en güzeli takva elbisemizi giyip, zamanını bir an bile değiştiremeyeceğimiz o hakka dönüş gününü, ‘O' na yaratıldığımız ilk gün ‘'evet sen bizim Rabbimizsin şahidiz'' sözümüzde durarak şehadet ile karşılayabilmek...
0 Yorum - Yorum Yaz
KIYAMET SURESİ;
Bugün iyi bir
iş yapabilmem için Rabbimin bu surede anlattığı sahneleri saha sık
hatırlamam gerektiğini düşünüyorum...sonu düşünmem bugunümü daha planlı
yaşamama sebep olacaktır.
HÜMEZE SURESİ;
-arkadan çekiştirmek
-birinin yüzüzne karşı eğlenmek ve bunları adet haline getirmek
-mal toplamak ve onları sayıp dökmek
bu 3 gruptan birine dahil olmama neden olabilecek bir iş yapmamak için kendime söz veriyorum
MÜRSELAT SURESİ
Allah
alem ilişkisinin güzel örneklerinin sunulduğu bu sureyi okurken yerde
bir güvercin bir parça ekmeğin bir parçasını dahi zayi etmeden yiyor ve
karnını doyuruyor. ben daha nasıl yalanlayanlardan olabilirim?
KAF SURESİ
Allah bize şah damarımızdan daha yakın...
5,5 yaşındaki oğlum Ahmet Tarık 'ın ilginç sorularından biri;
- Anne! Allah cennette de bizim ne düşündüğümüzü bilecek mi?
15.ayet ; " ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? hayır. onlar yeni yaratma hususunda şüphe içindeler."
rabbim her an her şeyi yeniden yaratıyor. bunun farkında olmak her an tefekkür etmek demek. tefekküre dahaçok vakit ayıracağım..
BELED SURESİ;
1. Köle azat etmek
2. aç gününde yakını olan bir yetimi doyurmak
3. Aç açık bir yoksulu doyurmak.
AKABE(saro yokuş)yi aşmak istiyorsam kesinlikle istiyorum, bu üçünden birini yapmam yeterli.
TARIK SURESİ
ALLAH her yaptığımı görüyor biliyorum. ama yine de bazen insanların
bilmesini istemediğim yaptıklarım var. "gizlenenlerin döküldüğü günde"
canlı yayında mahcup olmak istemiyorum. o halde yalnızken bile bunu
düşüneceğim.....
KAMER SURESİ
40. Ayet:" biz Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. o halde düşünüp ibret alan yok mu?"
Hz. Nuh ve Hz. Lut peygamberin kıssalarında geçen bu ayeti kerime
aslında tüm zamanları mücmel. düşünüp ibret almam için Kuran bana
yeter....
SAD SURESİ
Hz Süleyman " gerçekten ben mal
sevgisini rabbimi anmak için istedim." demiş. mal sevgisi nedeniyle
rabbime duyduğum sevgiyi kalbimin bir köşesine atmamalıyım..
Kibir ve böbürlenme iblisin vasıfları. Bunlardan uzak duracağım...
ARAF SURESİ
31. ayet:" ey ademoğulları! her secde edişinizde güzel elbiselerinizi
giyin , yiyin için israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez."
çok özel bir yere giderken en güzel giysilerimizi giymez miyiz? o halde en sevgilinin huzuruna da güzelce çıkmalıyım...
189. ayet;" sizi bir tek candan yaratan ondan da yanında huzur bulsun diye eşini yaratan O'dur."
yanında huzur bulunan bir eş olmaya çalışacağım...
CİN SURESİ
18. ayet; "mescitler şüphesiz Allah'ındır. o halde Allah ile birlikte kimseye yalvarmaın(ve kulluk etmeyin)
Allah'a yalvarışım gibi kimseye yalvarmamalıyım.
HÜMEZE SURESİ = Yaptığım
her harekette, söylediğim her sözde dikkatli davranmalıyım. Ahiret
hayatımı düşünerek kendimi bile bile ateşe götürmemeliyim.
MÜRSELAT
SURESİ = Benim hiçbir mazeretim yok ki ondan uzaklaşmak için. Kaçışım
yok. Dönüşüm yalnızca O’na.. Bu yüzden inandığım doğruları hayatıma
geçirmeliyim.
KAF SURESİ = Nereye gidersem gideyim, sonsuz bir
gücün her zaman benimle olduğunu aklımdan çıkarmamalıyım. O’nu
görüyormuşcasına her hareketimde bilinçli olmalıyım. Kuran’ın verdiği
öğütleri hayatımda anlamlandırarak, bunlardan ders çıkarmalıyım.
BELED
SURESİ = Bana verilen her şeyin bir gün geri alınacağını düşünerek
onlara çok bağlanmamalıyım. Sabretmeliyim ve bütün bu zorluklara göğüs
germeliyim. Yardımsever olup, merhametimi kaybetmemeliyim. Ancak bu
şekilde kazananların yoluna girmiş olurum.
TARIK SURESİ = Her şeyi görüp gözeten Allah beni de görüyor elbette !!
KAMER
SURESİ = Biz insanoğulları ne kadar da cahiliz. Gözümüzün önündeki
nimetlere nasıl olur da sırtımızı çevirebiliriz ? Kendime zulmedenlerden
olmamak için Kuran’ı hayatıma katarak bir nebze olsun düşünmeliyim..
SAD
SURESİ = Bu sureyi okuyunca, Peygamberlerin ne kadar şanlı olduklarını
düşündüm. Ve onlardan kendime bir şeyler katarak yaşamam gerektiği
sonucuna vardım. Şeytanın yaptığı gibi, enaniyetime yenik düşmeyerek bu
yolda ilerleyeceğim.
ARAF SURESİ = Ahirette tartımın ağır
gelmesini sağlamam bu dünyadaki amellerime bağlı. Onun için de gece
gündüz Allah’ı tesbih etmeli ve O’na güvenmeliyim.
CİN SURESİ = Her daim Rabbimi anmalıyım, O her şeyi bilendir.
KIYAMET: Bilakis insan kendi benliğine şahid olacak(14)
o gün aslında kisenin bilmediğini sandığım tüm günahlarım film gibi
gösterime girecek ve yaptıklarım yüzüme vurulacak. Rabbime mahçup olmak
istemiyorsam eğer haddimi bilerek yaşamam gerek.
HÜMEZE:Ne ben
kusursuzum nede bir başkası. insanların kusurların arayıp, ayıplarsam,
iftira atarsam gün gelir iftiraya maruz kalırım. rabbim kisenin hakkını
kimsede bırkakmaz ve biriktirdiğim dünyalıklar dünyada kalır.
KAF:Benim
katımda verilen söz değişmez; ve benim kullarıma zulmetme ihtimalim
yoktur.(29) der Rabbimiz ve aslında ancak bizim kendimize zulmettiğimizi
hatırlatır.
BELED: Rabbimin verdiği nimetlere karşı nankörlüğümü
ve ebedi mükafatlara kavuşmak istiyorsam önce bu dünyada verdiklerine
şükretmem gerektiğini hatırlatır bana.
TARIK: kendimi bilip
adımlarımı ona göre atmam gerek ve yaptığım her işi amacın uygun yapmam
gerek çünkü hesap günü herşey açığa çıkacak, o güne hazır olmam gerek.
KAMER:
Derken O Rabbine şöyle yalvardı; 'Ben artık bittim, şimdi sen yardım
et!'(10) ve gördüm ki aslında ne zaman bittim desem Rabbim hep yettim.
dedi.
SAD:Rabbim yaptığım iyi yada kötü her işi biliyor ve mutlaka karşılığı göreceğimi söylüyor bana.
ARAF:
Hem ilahi mesaj gönderdiklerimizi hemde mesajı iletmekle görevli
olanları hesaba çekeceğiz diyerek uyarıda bulunur Rabbim hesabını
veremeyeceğim bir ömür yaşamamalıyım.
CİN: Cahiliye döneminde
cinlere atfedilen olağanüstünlüğü yok eden bir suredir. cinlerin gaybı
bilemeyeceğine ve onların da kulluk vazifelerinin olduğuna delildir.
KIYAMET SURESİ: Hani efendim vahy geldikçe
telaşlanmıştı da unuturum endişesiyle ayetleri sürekli
tekrarlamıştı.Rabbimden efendimin şahsında bütün kullarına gönderilen
müthiş cevap:"sen sadece bütün zihnini vererek takip et,gerektiğinde onu
okutmak,senin kalbine yerleştirmek ve anlamını açmak bizim işimiz".
Dünyaya geliş amacım asla "kafama göre takılmak" değil.KUL olduğumu daha çok hatırlamalıyım.
HÜMEZE SURESİ:Asla insanlara kötü niyetli yaklaşmayacağım ve kusur aramayacağım.
MÜRSELAT
SURESİ:Kendi canı istediği halde sırf Allah rızası için kardeşini
koruyup kollayan insanlardan olmaya calışacağım.Bunun için ilk iş en
yakınlarımdan başlayarak ihtiyaçsahibi kardeşlerimi tesbit etmek olacak.
KAF
SURESİ:Tam bir teslimiyet içerisinde Rabbime iman etmeliyim. Dini
anlatırken zorlamadan ve insanların ihtiyaçlarını göz önüne alarak
anlatmaya çalışmalıyım.
BELED SURESİ:Rabbimin verdiği bunca nimete şükrümü ancak onun mahzun kullarına yardım ederek yerine getirebilirim.
TARIK
SURESİ: Kuran ne boş bir söz ne de bir şakadır.O'nu okurken nasıl önem
verdiğim bir insandan gelen en ufak bir notu bile son derecedikketle
okuyup beynime yüreğime kazıyorsam,Rabbimin bana gönderdiği bu kılavuza
da böyle yaklaşmalı ve ekstra önem vermeliyim.
KAMER SURESİ:"andolsun biz Kuran'ıöğüt almak isteyenler için kolaylaştırdık.Öğüt alan var mı???"
Allah herşeyi bir ölçü ile yarattı.Bu dengeyi kul olarak hayata geçirmek de bana düşer.
SAD SURESİ:Sahip olduklarım aslında benim değil.Ne garip ki,benimmiş gibi davranıp Rabbimin karşısına geçiyorum.
ARAF
SURESİ:Yaptığım her amelden "ben" sorumluyum.Asla aklımdan
çıkarmamalıyım.Bela ve musibetlerin rabbimden olduğunu ve sürekli bir
imtihan içinde olduğumu daha çok hatırlamalıyım.
CİN SURESİ:Boş
işlerle uğraşan insan olmamak için hep çok çaba sarf ettim.Bir de boş
işlerle uğraşan insanlarla da fazla uğraşmamayı öğrenebilsem keşke.
KIYAME SÜRESİ
4.ayet: Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.
Parmak
uçlarım Rabbimin bana bahşettiği bir mühürdür. Ömür boyu bu mührü hiç
kaybetmeden yanım da taşırım. Mührümün ne taklidi nede inkârı söz
konusudur. Onun orjinalliğini ne yanma, ne yaralanma ne de yaşlılık
bozabilir. Küçücük bir alanda binlerce deseni silinmez çizgiler halinde
mühür gibi işleyen Rabbim kıyamet gününde onu eski haline getirmeye de
kadirdir.
7.8.9.10.ayet: Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü,
güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?”
diyecektir.
12.ayet: O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.
Kıyametin
o korkunç büyük olaylarında gözler yorgun düşer ve insanın aklı
başından gider. O gün Rabbimden başka sığınacağım ve kurtuluşa ereceğim
başka yer yok.
22.ayet: O gün bir takım yüzler aydındır.
23.ayet: Rablerine bakarlar.
24.ayet: O gün bir takım yüzlerde asıktır.
Kıyamet
gününde mutlu kimselerin yüzleri parlak ve aydınlıktır. O gün cennet
ehli için en büyük nimet Yüce Allah’ı görme ve perdesiz olarak O’nun
yüzüne bakmaktır. Bir de yüzü asık olan kimseler vardır onlarda
cehennemliklerdir. O gün yüzü gülen kimselerden olmam için Rabbimi her
an anmalı ve bu dünyada başıboş bırakılmadığım farkındalığıyla
yaşamalıyım….
HÜMEZE SÜRESİ
1,2.ayet: Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay haline!
Ayette
yasaklanan arkadan çekiştirmeyi Hz Peygamberimiz "ölmüş kardeşin etini
yemeye" benzetiyor. Her ne kadar dikkat etmeye çalışsam da bazen elimde
olmadan yapıyorum. Gıybeti hayatımdan tamamen çıkarmak için az ve
lüzumlu konuşmalıyım, zamanımı hayırlı işlere sarf etmeliyim, kimsenin
makamına göz dikmemeliyim, kusurları araştırmamalıyım, karşımdaki
kişiyle konuşurken asla üçüncü şahıstan bahsetmemeliyim……listem bu
şekilde uzayıp gidiyor. Rabbim şeytanın sözüne uyup da gıybet etmeden
beni alıkoysun….
MÜRSELAT SÜRESİ
23.ayet: Sonra da ona ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz!
İnsan gibi bir mükemmel varlığın yaratılışındaki ölçü, estetik, güzellik, Rabbim’in eseridir.
İnsanların
tamamının farklı yaratılması, parmak izi, göz yapısı vs yönlerden
tekrarsız olan insan soyunu yaratan Rabbimdir. Göz dokusu, diğer
genlerin dışında yaratılmıştır. Sanki dışarıdan konulmuş gibi.. Doku
vücudun diğer yapı taşlarına göre farklı.. Bunu yapan büyük güç şüphesiz
Rabbimdir.
KAF SÜRESİ
Rabbimin göğü yaratmadaki düzeni, dağları
sabit şekilde yerleştirmesi, gökten bereketli su indirmesi hepsi
varlığının delilidir. Bundaki maksadı kendisine yönelen her kulunun
gönül gözünü açmak ve ibret vermek içindir. Rabbim güneşin doğuşundan ve
batışından önce onu anmamı gecenin bir kısmında kendisine yönelmemi
bekliyor…üç günlük dünyayı araç değil amaç edinmeliyim…..
Rabbim beni sıkıntıya ve her zorluğa karşı göğüs gerecek
şekilde yarattı. Hayır yolu da şer yolu da gösterdi. Bu yollardan
birini tercih etmekte serbest bıraktı. Hayıra ulaşabilmem ise sabrı ve
merhameti tavsiye etmemden ve imkanım çerçevesinde bir yoksulu, yetimi
doyurmamdan geçiyor….
TARIK SÜRESİ
9,10.ayet: Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla! (O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı.
İnsanların
sırları define gibidir. Benim manevi şahsiyetim yani ibadetlerimi
gerçekten yapıyor muyum? Yoksa yapıyormuş mu gibi görünüyorum hepsi O
gün ortaya çıkacak ve Rabbimden başka O gün dostum olmayacak…
KAMER SÜRESİ
Bu
sürede bir ayetin 4 kez tekrarlandığı dikkatimi çekti. Andolsun, biz
Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt
alan? Bu ayet Nuh kavminin helak olayından ibret almama ve tek dönüşün
Rabbime olduğunu iyice kavramama neden oldu….
Her şeyin Levh-i Mahfuzda yazılıdır. Bu bilinçle yaşayan biri olarak defterimi suç ve kirle kirletemem….
SAD SÜRESİ
İnsan
boş yere yaratılmış bir varlık değildir. Allah bu dünyayı hangi kulunun
kendisine daha güzel amel edeceğini görmek için yaratmıştır. Rabbim
kendisini inananlara And cennetlerini vaad etmiştir. Cennet ehlindekiler
koltuklarına yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler.
Bu Allah’ın onlara verdiği rızıktır, onda tükenmek yoktur.
Şeytan en
büyük düşmanımız….Bir efsane ya da bir masal değil, gerçeğin ta kendisi.
Milyonlarca insanı ateşe sürükledi ve halen sürüklüyor. O mutlaka
Rabbimizden inkâr etmemizi istemiyor. Onun tek amacı Kur’an’dan uzak
tutmak, Rabbime ibadet etmeyi engellemek ve İslamdan tamamen
uzaklaştırmak…. ayetleri yoluma ışık tutuğum günden beridir İÇİMDEKİ
ŞEYTAN SUSTU.ARTIK ONA KULAK ASMIYORUM….
ARAF SÜRESİ
26.ayet:Ey
Adem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise
yarattık. Takvâ elbisesi... İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın
âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).
Takva
elbisesi Allahtan korkarak, ondan haya ederek: “Rabbim beni görüyor.
Rabbim benim bu halimden razı olmaz. Öldükten sonra kabrim Cehennem
çukuru olursa ben ne yaparım? Bu acube giysimin neticesi Cehenneme
gidersem benim halim ne olur?” diyebilmektir. Takva elbisesini
giyebilmek için İŞE NEFSİMİ TERBİYE İLE BAŞLAMALIYIM….
Rabbime onun istediği gibi alçak gönüllüce için için dua etmeliyim……
CİN SÜRESİ
13.ayet:………………………….. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar.
SEVAPLARIMIN EKSİLMESİNDEN DE GÜNAHLARIMIN ARTMASINDAN DA KORKMUYORUM….
HÜMEZE:Yüce rabbimin bana dünyada nasib etmiş
olduğu şeyleri Allahu tealanın bir emaneti gibi görmeliyim.O malın bana
ahiret hayatım için hiçbir fayda vermediğini unutmamalıyım...
MÜRSELAT:Ben,hak
ile batılı helal ile haramı ayırt eden Kuranı Kerime mutlak manada
itaat etmeliyim ve rabbimin bana vermiş olduğu nimetlere
şükretmeliyim...
KAF:Peygamberimizin getirmiş olduğu Kuranı KERİMİ HAYATIMA HAYAT YAPMALIYIM...
BELED:Rabbimin
bana vermiş olduğu;şükretmem ve aynı zamanda sakınmam için iki
göz,inanmam için vermiş olduğu kalp,işittim ve itaat ettim ya rabbi
demem için vermiş olduğu iki kulak ve bütün vermiş olduğu azalarımın
varlığına ne kadar şükretsem azdır...
TARIK:Kıyamet günü kalplerde
gizli olan akideler,niyetler ve gizli ameller ortaya çıkacaktır..Bütün
hayatım boyunca niyetimi ve amellerimi hayır ve hasenata yöneltmeliyim..
CİN
SURESİ:Rabbimi hiçbir zaman ve mekanda hiçbir şekilde ortak
koşmamalıyım..yardım ve mağfireti Alemlerin rabbi olan yüce Allahtan
istemeliyim..
KAMER:Geçmiş zamandaki kavimler peygamberleri
yalanlayıp onlara mecnun demişlerdi.ben her zaman rabbime ve
peygamberlere iman etmeliyim.onlara söz ve fiillerimle ters düşmekten
kaçınmalıyım...
ARAF:Kuranı kerim bana hayatımı ne şekilde
ölçülendireceğimi yaşadığım olaylar karşısında nasıl tavır takınmam
gerektiğini bildirmek ve herşeyden önemlisi bana bir öğüt olarak
inmiştir..Ben bu öğütü hayatım boyunca yaşadığım her saniye aklımdan
çıkarmamalıyım..rabbimin buyruklarının dışına çıkmamaya çalışmalıyım..
SAD:Semud,aad,nuh
gibi bizden önce yaşamını sürdürmüş olan kavimler Allahu tealayı
tapınmış oldukları çeşitli putlarla ortak koşuyorlardı.Bunu günümüze
uyarlayacak olursam ben de bugün hayatımın her yerinde var olan
para,giyim veya anneme babama karşı olan aşırı sevgi ve hassaiyet
noktasında ölçülü olmalıyım..
0 Yorum - Yorum Yaz
12070332
Kıyamet Suresi: Kıyametin insanoğlu için kaçınılmaz son olduğu belirtilip, ona göre işler yapmamız emredilmiştir.
Hümeze Suresi: İnsanlar mal varlığına güvenmemeliler. Veren Allah alır da.
Murselat Suresi: “Vay haline!” diyerek insanları eğitmek amacıyla inmiş bir suredir. Allah ahrette utandırmasın.
Kaf Suresi: Kuran’ın önemine dikkat çeker. Peygambere inanmayanların acı sonuna dikkat çekmektedir.
Beled Suresi: İnancım uğrğna her türlü zor yolu geçmeyi göze alıp geçmeliyim de.
Tarık Suresi: Surede insanın yaratılışı, yapıp ettikleri, öldükten sonra dirilmesi, inkarcıların tuzaklarının er geç bozulacağı gibi konulara yer verilmiştir.
Kamer Suresi: Geçmişte ki olaylara bakıp, onları ibret almalıyım. Onların yaptıkları hataların tekrarına düşmemeliyim.
Sad Suresi: İnkarcıların iddiaları reddedilip, Peygamberimize sabır tavsiye edilmiştir.
Araf Suresi: Bu sure de Kuranı daha çok seviyorum. Biliyorum ki o beni uyarmak için indirilmiştir.
Cin Suresi: Cinlerin de insanlar gibi imtihana tabi tutulduğu, onların de Efendimizden Kuran dinlediği ona iman ettiği belirtilmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Kuranın
indiği dönemle başlayan vahiy , o dönemin hayatına ışık tutmuş, o
dönemin sıkıntıları bir an gözümde canlanmıştır.bazı ayetler olaylar
üzerine inerken bazı ayetler tevhid inancını pekiştirme amaçlı
inmiştir.Allah (cc) ü rasülünü hiçbir zaman yalnız bırakmamış yaşanan
olaylar karşısında desteğini çeşitli mucizelerle inkarcılara rasulu
aracılığıyla göstermiştir.
nuzul sırasına göre okumanın faydaları :
-o dönemin sosyal-kültürel olgularıyla vahiy şekillenmiştir.
-inanç sistemine karşı çıkan aşikar ve tehtidkar vahye muhatab olan insanoğlunu gördüm.
-ısrarla tevhid inancı üzerinde duran ilahi uyarıları görmemekde elde değil.
- Kur’ân’ın indiği dönemde vahiy , cahiliye dönemi Arapların anladığı dilde onlara hitap etmesini sezdim.
-
Arap¬lar, oku¬ma-yaz¬ma bil¬me¬yen, üm¬mî bir mil¬let idi.peygamberimiz
ümmi bir topluluktan çıkması ri¬sâ¬let va¬zî¬fe¬siy¬le in¬san¬lı¬ğın
hu¬zû¬ru¬na çık¬masını anladım.
Hayatımızı Kur'an'la anlamlandırabilmek için önce
Kur'an'ın ışığında Efendimizi(sav) tanımalıyız..Efendimiz(sav)in doğduğu
ortamı,vahyin ilk muhatapları,Kur'an'ın indiği o dönemin toplumsal
şartları ve bu ortamda Efendimizin ilk Kur'an neslini eğitim yöntemi,
bizim için önemli bir örnek teşkil eder.Peygamber efendimizin bu
örnekliğinin önemini anlayabilmek için Kur'an-ı Kerim'i nuzul sırasına
göre okumakta fayda var..Dolayısıyla Kuran aynı zamanda büyük bir siyer
kaynağıdır..Bu nedenle nuzul sırasına göre okursak efendimiz(sav)in
hayatını daha iyi anlayacağız:)
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Hepimiz gibi ben de Peygamber efendimizin hayatını
bir kaç defa okudum ve çok yararlandım.Ancak YDÖ 1.sınıfta edindiğim bu
tecrübe bana siyer ve Kuran-ı Kerim'e farklı bir bakış açısıyla bakma
fırsatını verdi.Hz.Peygamber'in hayatı ve Kuran'ı nüzul sırasına göre
okumak farlı çıkarımlar yapma,daha geniş persfektiften bakmam imkanı
verdi.Peygamber Efendimizin nasıl ağır sorumluluklar
yüklendiğini,Kuran'ın insanoğlunun hayatına nasıl anlam kattığını daha
iyi anladım;kıssala ayetlerrın hangi ortamlarda gerçekleştiğini ve bu
kıssalar üzerine inen ayetleri bütünleyici bir bakış açısıyla irdeleme
imkanı elde ettim.Bu imkan ve tecrübeyi bana sağladığınız için sonsuz
teşekkürler..
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Peygamber Efendimiz'e (S.A.V) peygamberlik görevi ilk
verildiğinde ve 'Oku!' emredildiğinde O'na yazılanı okumaktan farklı bir
görev verilmiştir.Yazıyı okumaktan ziyade Allah'ın sözünü insalığa
ulaştırmak kastedilmiştir.Peygamber Efendimiz de bundan sonraki 23
yılını ona göre yaşamıştır.Kur'an-ı Kerim'in inen her ayeti o dönemde
yaşananlara ve daha sonra yaşanacaklara ışık tutmuştur.Peygamberimiz
Kur'an'ı bizzat yaşayarak insanlığa örnek olmuştur.Yani Peygamber
Efendimiz yaşayan Kur'an'dır.Bu yüzden Siyeri ve Kur'an-ı Kerim'i ayrı
düşünmek olmaz.
Saygılarımla...
0 Yorum - Yorum Yaz
Öncelikle şunu söylemek istiyorum:
hayatımda ilk kez meali nüzul sırasına göre okudum.
ve hem siyer kitabı hem de nüzul sırasını okumak bana bir çok şey kazandırdı.
şöyle ki; ebu leheb'in hz.muhammed'e neler yaptığını hep biliyordum.
ama
bunu siyer kitabından okuyup sonra da tebbet suresini okuyunca şunu
hissettim kuran-ı kerim şuymuş :olaylara son noktayı koyan kitap.
her zaman okuduğum o sureler sanki başka bi dünya kazandı gözümde.
istediğim tam olarak buydu.her okuduğumda aynı şeyler değil,fark etmediğim ayrıntıları fark etmek.
kuran'ın böyle bir kitap olduğunu zatan biliyordum ama şimdi bildiğimi gerçek anlamda hissediyorum.
selametle.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Daha
önceleri meal ayrı siyeri ayrı okuduğumda bazı noktalar havada
kalıyordu benim için şimdi ise siyeri nüzul sırasına göre okuduğumda
parçalar yerine oturdu çünkü siyer ve Kur'an-ı kerim bir bütün...
Bu çalışma dünyadaki
varoluş nedenimin hayatın gerçek amacını aramak ve bulmak olduğunu
öğretti.Ben de hayatımdaki en derin anlamı Kuran'ın manevi varlığı
içinde ve Siyer ışığında buldum.Onların yaşamış olduğu vahiyle
hayatlarını anlamlandırma süreçeleri bende kendi çapımda tekrar yaşamış
oldum.Bana bunu yaşattığınız için sonsuz teşekkürler...
0 Yorum - Yorum Yaz
Siyer ilmi açısından Kur'an-ı Kerim'i nüzul
sırasına göre okumam Kur'an-ı Kerim'in inşa ettiği islam toplumunun
hangi evrelerden geçerek oluştuğunu görmem açısından önemli oldu.
Kur'an-ı Kerim'i hangi olaylar üzerine indiğini bilmem bana o günkü
toplumu daha iyi tanımamı ve Kur'an-ı Kerim'in eğitim metodunu daha iyi
anlamamı sağladı. Ancak, Kur'an-ı Kerim'in bugünkü tertibi de Cebrail
(as)'ın bildirmesi ile olduğundan bugünkü tertip ile okumanında çok
farklı hikmetleri vardır. Bu yüzden asıl olanın bugünkü tertip üzere
okumam olduğunun bilinciyle hareket ederek nüzul sırasına göre okumamda
islamı daha iyi anlamam için faydalı oldu.
0 Yorum - Yorum Yaz
Bu eksikliği
tamamlayınca,kopuk kopuk olayları birleştirince kafamda sanki peygamber
efendimize karşı görevimi yerine getirmiş gibi hissettim.Bu da huzurlu
olmama nden oldu.Bunun için size teşekkür ediyorum.....
siyerin nuzul sırasına göre meal ile okumak bana farklı
pencereler açtı.farklı bakış açıları kazandırdı.zihnimde yerine
oturmayan taşları yerine oturttum.kuran-ı kerimden daha çok istifade
ettim.peygamberimizn hayatı kuran hayatı olduğu için ikisini birlikte
okumak çok faydalı bir çalışma olduğunu düşünüyorum.kuranın indiği
dönemde toplumdaki değişiklikleri daha canlı gördüm.kuran'ın o zamanda
ki sorunlara bakışı,sorunlara yaklaşım tarzı,bu ayette niçin böyle
söyledi, ne demek istedi? sorularına cevap buldum.bu çalışmayı bize
sunduğunuz için Allah razı olsun.
Sonsuz bır hıkmet yuvası,en buyuk rehber Kur'an'ı Kerım'ın
ne anlattıgını soyledıgımız rehber ve hıkmet yuvasının nasıl olustugunu
neler yazdıgını sadece soylemeyıp onu en guzel sekılde anlamam ve en
guzel sekılde yasamaya calısmam ıcın,nuzul sırasına gore mealını okumam
en buyuk katkıyı sagladı.Surelerde neler yazıyor neden geldı neler
yasanmıs nelere rehber olmus gıbı bır cok sorunun cevabını alarak daha
ıyı ve daha guzel anlamam yolunda en guzel vesılelerden bırı oluyor..
Sadece siyer okuduğum da Peygamber Efendimizin(SAS)
insan ilişkisini gördüm. Sadece Kur’an-ı Kerim’in mealini okuduğumda
ise Allah ilişkisini gördüm. Ama meal ve Hz.Muhammed’in(SAS) hayatını
birlikte okumaya başladığımda Allah-insan ilişkisi nasıl bir kavrammış,
insan Allah ile nasıl iletişim kurarmış onu gördüm. Siyer okurken
sevmek, dost olmak iyilikte bulunmak güzel bir insan olmak nasıl olur
onu gördüm.Ama meal ve siyeri birlikte okurken ilahi yakınlık, dostluk
ve sevgi nasıl olurmuş, ne demekmiş onu anladım. İşte iman ‘Allah’ım
seni seviyorum’demek tir.İlahi yapının özü olan Allah insan ilişkisi
yakınlık, dostluk ve sevgi üzere kuruludur. Meal ve siyeri birlikte
okuduğumda Allah’ın insana olan yakınlığını sevgisini ve dostluğunu
gördüm. Sevmenin anlamını öğrendim. __Bu çalışmayı bizden isteyen
hocamızdan Allah razı olsun.__
Yüce Kitabımızı iniş sırasına göre okumak benim için ,Kur'an
ın inmeye başladığı tarihsel süreç içinden Kur'anı Kerim'in nüzulunun
tamamlanmasına kadar gerçekleşen olaylar hakkında net bir şekilde bilgi
sahibi olmamı sağladı.Peygamber Efendimizin 'Ümmetim' dediği insanlara
İslamı tebliğ etme çalışmalarını,katlandığı onca eziyetlere rağmen
vazgeçmeden sürdürdüğünü ve biz müslümanların da , Peygamber Ümmeti
olarak O'nun davasını sürdürmekle görevli olduğumuzu bir kez daha ortaya
koydu diye düşünmekteyim. Rabb'im Yar ve Yardımcımız olsun inşaallah
...
Hz. Muhammed'in hayatını, Kur'an'ı Kerim meali ile birlikte
okumak; bildiğimiz olaylara bile farklı bakış açıları sundu. Kur'an'daki
emirlerin, yasakların birden uygulanması güçtür. Lakin siyer-i nebiyi
okudukça bu aşamaların nasıl olduğunu anlamak, hiç de zor olmadı.
Sureleri gördükçe iniş sebepleri göz önünde canlanıyor ve bu da etkiyi
artırıyor. Bu sıraya göre okumak Kur'an'ı bir bütün olarak anlamama
neden oldu.
Peygamber efendimizin hayatını kuranı kerimin meallerini nuzul
sırasıyla birlikte okumak olaylar arasında bağ kurmama yardımcı
oldu.Kitapları okuduktan sonra bilgilendim ve olaylara daha farklı bir
bakış açısı kazandım.
kuran'ı kerimi imam hatip lisesinde okuduğum
yıllarda ve ilahiyat dönemimde kafamda bir çok soru olmasına rağmn
okumaya başlayamamıştım bu derste okumama vesile oldu ve Allah ın tevhid
konusundaki ayaetlerini çok basit ve algılanmasının çok kolay olduğnu
gördüm ve islamında en güçlü yönünün tevhid olduğunu ve diğer dinlerin
yıllrca çözemediği konulara cevap veriyor diğer konularda da böyle ve
nüzul sırasıyla peyganber efendimizin hayatının bir ahenk içerisinde
geliştiğini ve ayetlerin inerken peygamber efendimizin beşer olmasının
da göz önünde bulundurulduğunu gördüm ve en son olarak da sahabenin
bulunduğu yapının da dikkate alındığını gördüm kuran sonsuz bir derya ve
bu okuduğumda deryadadsn bir damla almayı umuyorum ve Allah inşallah
tekrR Okumamı nasip eylesin...
ESMA GÖKTAŞ
Kuran'ı sevmek ,Hz Muhammed'i
sevmektir.İkisini birbirinden ayımak mümkün değildir.Hz Muhammed'in
Kuranı hayatına nasıl aktardıgını Kuran'ı yaşayarak nasıl tefsir
ettiğini gördüm.Peygamber efendimizi anlamak isteyen tek rehberi kurana
bakması yeterlidir.Önemli olan Kuran'ı ve peygamber efendimizi kalpten
sevebilmek anlamaya calışmak ve hayatımıza geçirebilmektir.Hocamıza
teşekkür ediyorum.
Kuran benim hayatmı anlamdıran kitaptır.hayatımı
anlamdıran bu bilgi hazinesinin nerede nasıl ve hangi ihtiyaçlara göre
geldiğini bilmeden vahyi tam olarak anlayamam.Olayların hemen sonrasında
gelen ayeti ve bu ayetin geldiği ortamı bilmem olaylar arsında bağlantı
kurmamı sağladı.Olaylar gözümde canlandı.ayetlerin yol gösterici
özelliğini daha net kavradım.Eksiklerimi giderdim.Peygamberimiz yaşayan
kurandır.O yüzden onun hayatını ve Kuranı Kerimi birbirinden ayrı
düşünmem çok büyük bir yanlış olur.
siyeri tefsirsiz tefsiri de siyersiz düşünmek
ele almak her ikisini de anlamamızı zorlaştırır veya eksik kılar ama
nüzul sırasına göre sureleri ele alır ve bu sureleride siyerle
pekiştirirsek hem peygamber efendimizi anlamamız kolaylaşır hem de
kuranı daha profösyonel ele alırız.tabi herkesin bildiği bir gerçek de
şudur ki bir çok ayet peygamber efendimizin tebliğ yolunda yaşadıklarına
işaret eder gerçek anlamada siyeri ve tefsiri idrak etmek istiyorsak
iki ilmi birleştirerek bu yola çıkmalıyız
Nuzul sırasına göre sureleri tek tek okuduğumda öncelikle onlardan aldığım mesajları tek tek açıklamayı düşünürken okumam bittikten sonra hepsinin vermek istediği ortak mesajlar olduğunu fark ettim. Ve genel olarak hepsinden anladığım mesajı özetlemeye karar verdim. Özetle:
1-Öncelikle aldığım mesajların başında insanın akıl sahibi bir varlık olduğu bu aklın insanlara, Allah’ın bahşettiği bir nimet olduğu vurgulanmıştır. Bir nimet olarak insanlığa verilen Aklın kullanılması gerektiği, çok okuyarak ,yazarak, ilmimizi artırarak cahillikten kurtulmamız gerektiğini anlatıyor. Bu on surenin hemen hemen hepsinde Kur’an-ı Kerim’in katkısız bir öğüt olduğu ve akıl sahiplerinin bundan faydalanacağı anlatılmaktadır.
2- Bu on surenin ortak özelliğinin ilk inen sureler olması ve Mekke Cahiliye Döneminde inmiş olması nedeniyle, ortak bir amaç için indiğini hissettim. Hepsinde de Allah’ın Uluhiyyeti , sıfatları O’nun ayetlerine iman edenlerin ödüllendirileceği; özellikle de inanmayanların düşeceği durum, cehennem kavramı vurgulanarak verilmiştir. Bunlardan bahsederken de özellikle de nüzul sebeplerine dayanarak aralarda örnekler verilerek anlatılan ayetler de vardır.
3-Ayetlerde Allah’a imanın öncelik arz ettiğini görüyorum. Bunun yanında kimi ayetlerde ikinci olarak namazın sonra zekatın öneminin vurgulandığı ve mükafatlarının Allah katında çok büyük olduğunun belirten ayetler dikkatimi çekti.
4-Tekvir Suresinde özellikle kıyamet, mahşer, hesap günü kavramlarının resim gibi insanın gözünün önüne çizildiğini düşündüğüm, insanı dehşete düşüren ve ayağını denk alması gerektiğini vurgulayan bir süre olarak gördüm.
5-Surelerin hepsi Allah’ın kullarına hitabı iken Fatiha Suresi kuldan Allah’a karşı bir dua hükmündedir. Allah’ın uluhiyetinden bahsedildikten sonra kul O’ndan sapmışların değil doğru yola iletilmişlerden olmak isteyerek Rabb’ine bütün müminler adına “Biz” dili ile dua ediyor.
6-Müzemmil Suresinde Allah’a karşı görevlerimiz ibadetlerimiz üzerinde daha çok durulmuş. Gece ibadetlerinin değeri, eğer gece ibadeti yaparsak bize kazandıracakları vurgulanmıştır. Ayrıca Alak Suresinde olduğu gibi Kur’an okumanın önemi üzerinde durularak İslam’ın beş şartına giriş yapılmıştır. Hepsi değil ama İslam’ın şartlarından ilk üçü bu süre ile belirlenmiş oluyor. Çünkü İslam’ın ilk şartı Allah’a ve peygamberlere iman bütün surelerin özünde veriliyor. İkinci ve üçüncü İslam’ın şartı olan namaz ve zekat da bu sürede açık olarak geçmektedir.
Genel olarak baktığımızda günümüze uyarladığımda kendi hayatıma rehberlik edecek şu çıkarımları yaptım:
1)Ömrümün son anına kadar okuyup yazıp ilmimi artırmalı ve ilmimi yaymalıyım.
2)Aklım, Allah’ın bana verdiği büyük bir nimettir. Bu nimetin zekatını okuyarak, ilimlenerek ve ilmimi yayarak verebilirim.
3)Kur’an-ı Kerim’in benim için katkısız bir öğüt olduğu ve bu rehbere sıkı sıkı sarılıp onu okuyup, anlayıp, anlatmam gerektiğini anladım.
4)İbadetlerimi daha ziyade gece kalkıp yapmalıyım. Allah’a en yakın olabileceğim bir vakit var, gece yarısında, onu değerlendirebilmeliyim.
5)Kıyamet günü, Mahşer günü cehennemin azabı çok büyüktür. Hidayet üzere olarak Rabb’imin rızasını kazanıp, cehennem azabından korunmaya çalışmalıyım ve insanları uyarmalıyım.
6)Ahiret dünyadan daha hayırlı ve devamlıdır. Ben akıl sahibi olarak dünyanın rengine, parıltısına aldanmamalı ve ahireti kazanmaya çalışmalıyım. Diğer akıl sahiplerini de uyararak ahireti kazanmalarına vesile olmalıyım.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
ASR SURESİ:
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Arzu Ayasun 12912636
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Kitabın ilk bölümü,derin bir ilmin ve felsefi
bir bakış açısının anlamada ne denli etkili olduğunu bir kez daha ispat
ediyor.Asırlar boyu varlığın mahiyetine ve gayesine dair sorulan
sorular ilk bölümde tekrar ele alınarak aslında KURAN NEDİR?sorundan
çok,NİÇİN KUR'AN? sorusuna cevap aranmıştır.
Özellikle kur'an'ı
anlamanın fıtratla doğrudan bir ilişkisi olduğunun üzerinde
durulması,bakışlarımızı bir kere daha fıtrat kavramına çevirmemize
neden olmuştur.Ve belkide bu mesele kur'an'ın anlaşılmasında ortaya
konan tüm fikirler için anahtar bir kelime mesabasindedir.
Kur'an ve fıtrat birlikteliği öyle bir işlenmiş ki kitapta en sonunda şöyle bir yargıya vardım:
KUR'AN İNSANIN DIŞINDAKİ FITRAT
FITRAT İNSANIN İÇİNDEKİ KUR'AN'dır.
vesselam...
0 Yorum - Yorum Yaz
Sözü
fazla uzattım, insan tarafından özünün anlanmasını bekleyen Kur'an-ı
Kerim'i yaşamak ve yaşatmak biz ilahiyatçılar için ciddi bir sorundur.
Hakkını vererek, bize gönderilmiş olan yüce kitabımızı anlamak ve
anlatabilmek duasıyla...(ALLAH HER ŞEYİ EN İYİ BİLENDİR) Ayse Köksal
10070184 1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
İnsan anlam küresine hangi değerlerle anlam verirse o
değerlerle anlamlanır.Biz müslümanların ,yakın gelecekte tüm insanların
anlam küremisini anlamlanması KUR'AN ile olacaktır.Fıtratı varoluşundan
önce olan insanın anlamlanması,benliğinin varlığı tek ve yegene kitap
KUR'AN'la anlamlanacaktır.ALLAH insanların varoluş amaçlarını peyderpey
kullarına bildirmiş ve bunu hayatına mükemmel şekilde tatbik etmiş,
insanlar içinden bir model göndermiştir.Bunu sadece ona yüklememiş tüm
insanlara anlamlandırma sorumluluğu yüklemiştir.İnsan yaptığı ,yapmak
istediği ve yapması gerekenler arasındaki gergiliği yaşar.Bu gergilik
sadece ALLAH için ve ilahi kitabı KUR'AN için olmalıdır.Kısaca KUR'AN
insanın hayatını anlamlandırarak fıtratını gerçekleşmesini ve mutlu
olmasını sağlar.
" Menkulatta yalan da var doğru da.KUR'AN hariç hiçbir kitap galattan kurtulmamıştır"(İbn Teymiyye, İLMU'L-HADİS)
Esma KOÇ 10070175 Hazırlıklı İlahiyat1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur'an
yaşanılabilir bir kitaptır ama yaşamak için önce anlamak lazım.Anlamak
için sevgi,sabır ve amel lazım.Ne güzel de göstermiş Peygamberimiz
Kur'an'ın duvarlara asılması için indirilmediğini, anlaşılıp yaşanması
için indirildiğini...
KUR'AN NEDİR adlı kitap bana bildiğim ama unuttuğum veya hatırlamadığım çok şey hatırlattı teşekkür ederim.
BİLMEK İÇİN SEVMEK GEREK...
Derya KIRDAR 10070173 hazırlıklı ilahiyat 1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
Bu çalışma
''Kur'an nedir?'' sorusunu bu amaçla sormakta ve cevabını kur'an'ı n
anlaşılır kılması için telif edilmiş kur'an ilimlerinden yararlanarak
aramaktadır.Elde edemedikleriyle , elde ettikleri arasında sıkışan
insan,hayata anlam veremeyişinin bedelini ağır ödüyor.Bir ''insan
modeli''arıyor, bir ''hayat şekli'' irdeliyor. Sonuçsuz çabaların bize
söylediği şu''İnsan sadece vahyin insan modelinde fıtratı ile
buluşabilir.Çünkü ancak tevhid temelinde yükselen değerler, hayatla
bütünleşmekte ve onu anlamlı kılmaktadır.''Bunun için insan, Kur'an-ı
Kerim'e insan hayatını anlamlandıran ilahi cevap olarak yaklaşmaktadır.
KUR'AN-I
KERİM;insanın bütün varlık koşullarıyla uyumlu ve o koşullara cevap
vern bir ilhi mesajdır. ALLAH onu insan ''sistemi''düzgün kullanabilsin ,
dünya karşısında takınacağı tavrı bilebilsin diye indirmiştir.
''YAŞAMAK İÇİN SEBEBİ OLAN KİŞİ,
HEMEN HER NASILDA DAYANABİLİR.'' NİETZCHE
SAYGILAR..
10070189 GÖKÇE KÜÇÜK İLAHİYAT/B
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur an-ı Kerim insanın anlam arayışına cevap...Hayatını anlamlandırmak için başvurabileceği yegane kaynak...
Var olduğu günden bugüne hep bir anlam arayışı içine olan insan bu
arayışını muhakkak ki Kur’an-ı Kerim’ de bulmuştur. İnsanın anlam
arayışı, fıtri yeteneklerini keşfetmesi ,bu sayede hayatın
problemleriyle baş edebilecek yetenek kazanması, hayattaki dengeyi
keşfetmesi ve böylece mutluluğa ermesidir. İnsan hayatında hangi
değerlere anlam veriyorsa bu değerler yapıp etmelerine yön verir. Kuran
insandan özünü bulmasını, hayatı kucaklamasını ve var olma bilincinin
farkında olmasını ister. Sünnette bize Kur’an’ın nasıl yaşanılacağının
bilgisini verir. Böylece Kuran-sünnet bütünlüğü içerisinde hayat anlamlı
ve değerli kılınır. Kur’an’ın amacı insanların hayatını ıslah etmektir.
Dünyada ıslah olan ahirette muslih olur. Kur’an-ı Kerim’i en iyi bir
şekilde anlayıp hayatımıza tatbik etmek ana hedefimiz olmalıdır. Bu
hedefi gerçekleştirmek için de rehberimiz Hz Muhammed(s.a.v) olacaktır.
Nitekim Hz Muhammed(s.a.v) Kur’an’ın yaşanılabilirliğinin somut örneği
olmuştur.O,Kur’an ahlakıyla ahlaklanmış ,yaşayan bir Kur’andı...
Sonuç
olarak insan sadece vahyin insan modelinde fıtratı ile buluşabilir.
Çünkü ancak tevhid temelinde yükselen değerler hayatla bütünleşip onu
değerli kılabilir.
Şüphe yok ki Yüce Allah (c.c), nimetlerinin eserini kulunun üzerinde görmek ister.
Nimetlerinin üzerimizde en güzel bir şekilde tecelli etmesi temennisiyle...
ŞEYMA SARI/10070208- İLAHIYAT-1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur'an nedir? Sorusuna insanın anlam arayişi çerçevesnde kuran ilimlerinden faydalanarak cevap vermelıyiz.
Kur'an
her asra hitap edecek semavi bır kitaptır. Kuran bizden onu ;okumamızı
,üzerine düşünmemızi ,ihlasla düşünce ve edimsel aciklanmamızı ve
anlamamızı ister.
Öncelikle kuran ve insan tanışmalı bunun icinde etkin okumanin sağlanmasi gerek yani oku,düşün,anla ve yaşa.
İnsanın
anlam arayısı ıse anlam kavramıyla aciklanmıstır.Anlam kelimesi
sözlükte ifade edilen,anlaşilandırAnlam,insanın gerçek olgusudur ve
bütùn varlik kosulları ıle ilişki içindedır.Özellkle anlam inanmayi
kapsar.ancak 1 gören kimdir 2 nede görmüştür 3 neyi görmüstür 4 nasıl
görmüştür sorusuna cevap verilmelıdir.
1.gören insandır
2.onda anlam görmesi söz konusu olan şeyde görmüştür
3.insan
dünyada sürekli olarak gerçeklesmesinı istedıgi hayatı
anlamlardırısında temel aldıgı değerlerden kaynaklanan ana amaçlarını ve
bu çerçevedekı eylemlerinin değerlı anlamlı olacağını görmştr
4 kisı
obje ıle iliskısi kurmaya başlayınca fıtratında gelen imkanlar varlık
koşulları ortaya cıkar bunlar ana zıhnyetler ,akıl yürütme ve akıl
zemini üzerinde hareket eder ve son olarak kuran hayatı anlamlandıran
bır kitaptır.
.. Seyda Polat 10070205 1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
Anlam,
insan gerçeğinin bir olgusudur. Anlam, bilen, yapıp-eden değerlerin
sesini duyan, tavır takınan, önceden gören ve belirleyen, isteyen, özgür
hareketleri olan, tarihsel olan, sana ve tekniğin yaratıcısı olan,
konuşan bio-psişik bir yapıya sahip olan bir varlık olarak insan
yapıp-etmelerinde ortaya koyduğu bir bilinç olgusudur. Onun için “anlam”
bütün bu varlık koşulları (fıtri imkanları) ile ilişki içindedir. Ama
özellikle anlam inanmayı içerir. Ama özellikle anlam inanmayı içerir.
Eğer insan inanmayan bir varlık olsaydı, hali ne olurdu? İnanmayan bir
varlık, amaçlarını gerçekleştirmek için nasıl çalışabilirdi; içinde
yaşadığı durumlara nasıl anlam verebilir, kendisini yapacağı işe verip
onu nasıl sevebilirdi; fıtratında bulunan imkanlarını eğitimle nasıl
olgunlaştırabilirdi? O halde anlam, görülen, bilincine varılan ve
inanmayı da içeren bir şeydir.
AİŞENUR SARIKAYA 1-B 10070211
0 Yorum - Yorum Yaz
İnsan,bitmek bilmeyen bir anlam merakı ve öğrenme
arzusu içerisindedir.Çünkü insanın anlam arayışı zaten doğasında olan
fıtri bir kabiliyettir.Zaten onun varoluşunun asıl gayesi de bilgidir.o
halde şöyle söyleyebiriz ''anlam''insan olgusunun bir gerçeğidir.
İnsan hayatını anlamlandırırken bir yaşantı hali olan hürriyetini
kullanır.Bu yüzden insanın ''doğru''ve ''değerli''bir eylemde
bulunabilmesi için örnek kişilere ihitiyaç vardır.Bu ihtiyacı YÜCE
YARATICI peygamberler aracılığıyla yarattığı insanlarla konuşarak(vahiy)
ve insanlığın fıtratına uygun anlamlandırmalar gerçekleştirebilmesi
için rehberler göndererek gidermiştir...
KUR'AN,İNSANLIĞA YÜKSEK
AHLAKİ DEĞERLERİ GÖSTEREN VAHİY MAHSÜLÜ VE BÜTÜN ÖZELLİKLERİYLE HAYATINI
ANLAMLANDIRAN,HAYAT VEREN BİR KİTAPTIR...
Bu sEbebLE KuR'An'ın
haVas-AvAm büTün İnSaNlIğIN aNLaYacAğI DeReCeDe bAsİtLeŞtiRiP gÖsTeRdİği
Ve ÖğReTtİğİ ''FITRATA AYNA'' oLan aYeTlErİ OkUyAn iNsaN,hAyatını OnUn
iLkElEri İlE aNlAmLaNdIrmAlıDır...
AYŞEGÜL KAYMAZ 10070158///B
0 Yorum - Yorum Yaz
İnsan fıtratı üzere anlama, inanma
eğilimi üzere yaratılmış bir varlıktır.İnanma ihtiyacını karşılamak için
Yüce Yaratıcıyı bulup O'na inanan insanın anlam arayışı da doğrudan
karşılanmış olur.Çünkü Allahu Teala'nın Hz. Muhammed(SAV)aracılığı ile
23 yılda indirdiği ilahi kitap Kur'an-ı Kerim insanın anlam arayışına
cevap verebilecek en doğru kaynaktır. Peki bu nasıl olacak? Elbette
Kur'an'ın bizden istediği okumak-düşünmek-anlamak-ihlas ile amele dökmek
eylemlerine cevap vererek.Yani karşılıklı bir iletişim içinde
olarak.Yani O'nunla bütünleşerek!
Allahu Teala bu yolda muvaffak olmayı nasip etsin. Arife Betül Selman 10070216
0 Yorum - Yorum Yaz
KUR’AN NEDİR?
**Kur’an insanı
muhatap alan bir kitaptır.Kur’an’ı doğru tanımlayabilmek için insanı
merkeze almamız öncelikle insanı tanımlamamız gerekir.
**İnsan
yaratılış gereği hayatının anlamını arayan, varoluşunu ve bunun nedenini
sorgulayan bir varlıktır.İnsan fıtratındaki kabiliyetleri (ana
zihniyet,akıl yürütme,alış) kullanarak hayatının anlamını bulmaya ve
varoluşunu gerçekleştiremeye çalışmıştır.İnsanlar bu fıtri yeteneklerini
kullanarak alışlarının da farklı olmasının getirdiği çeşitlilikle kendi
anlam kürelerini oluşturmuşlardır.Ve insan kendi oluşturduğu bu anlam
küresindeki çeşitli değerlere göre eylemlerine yön vermiştir.Kimi insan
yüksek değerlerle eylemlerine yön verirken kimisi de araç eylemlerle
hayatına yön vermiş ve dünyevileşmiştir.Yani insan tarih boyunca
hayatını anlamlandırabilmek için bir eylem ortaya koymaya ,bir amaca
tutunup bir insanı sevmeye ve karşılaştığı zorluklara direnerek
sabretmeye çalışmıştır.
**İnsan tarih boyu hayatına iki yönde anlam
vermeye çalışmıştır.Kimi insanlar sadece benini merkeze alarak hayatını
anlamlandırmış kimi insanlar da fıtratını ve vahyi temel alarak hayatını
anlamlandırmıştır.Yarattığı varlığı ve onun ihtiyacını en iyi şekilde
bilen Allah(c.c)insanın tek başına sadece beni ile fıtratının tamamını
kullanamayacağını da bildiği için ona rehber olarak kitaplar ve bu
kitapları bizzat yaşayarak ,uygulayarak örnek olan peygamberler
göndermiştir.
**Kur’an-ı Kerim insanın hayatını anlamlandırma
sürecindeki vahiy mahsulü son kitaptır.Ve Kur’an insanın hayatını
anlamlandırabilmesi için insandan kendisinin okunmasını üzerinde
düşünülmesini ve anlaşılarak ihlasla hayatta uygulanılmasını istemiştir.
**Özet
olarak Kur’an sadece Hz. Peygambere vahiy yoluyla parça parça
indirilmiş, mushaflara yazılmış,ayetlerden surelerden oluşan, tilaveti
ibadet olan bir kitap değil aynı zamanda insanın hayatını anlamlandıran
ve onun anlam arayışına da cevap veren bir kitaptır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Ademoğlu yaratıldığı ilk günden bu yana sürekli içinde
yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya, anlamaya çalışmıştır. İnsandaki bu
anlama merakı ve öğrenme arzusu, insanı insan eden en büyük
kuvvettir.Tarihten önceki zamanlardan beri bütün insanlarda bu inanma ve
anlamdırma hali aynıdır.Çünkü insanın anlam arayışı onun fıtri bir
kabiliyetidir. İnsanın özel fıtri kabiliyetlerinin kaynağı kimine göre
TABİAT kimine göre ise TANRI’dır. İnsan hayatını anlamdırırken bu iki
yoldan birini seçer. Böylece varoluşunu nasıl gerçekleştirmek istediğine
hür bir şekilde karar verir. O halde insanın hayatını anlamdırması iki
yönde gerçekleşir: “Ben merkezli” ve “Fıtrat-vahiy temelli” anlam
verme. İnsan ben merkezli hayatı anlamdırmada fıtratın bir kısmı ile
örtüşen ama asla tamamını kapsamayan bir hayatı anlamdırmaya erişir. Bu
eksiklik insanın öz’ün varoluştan önce geldiğini idrak edememesidir.
Allah, peygamberler aracılığıyla yarattığı insanla konuşmuş(vahiy) ve
insanlığın fıtrata uygun hayatı anlamdırmalar gerçekleştirmesi için
rehberler göndermiştir. İlk peygamber Hz. Adem’den son peygamber Hz.
Muhammed(sav)’e kadar gelen peygamberlerin hepsi aynı ilkeyi, “Tevhid” i
tekrar etmişlerdir. Bütün insanlığı “Tevhid” ile anlamdırmaya
çağırmışlardır.
Kitabımız Kur’an-ı Kerim Hz. Peygamber(sav)’e vahiy
yoluyla inmiştir. Hz. Muhammed(sav), aldığı vahyin hayatı anlamdırmada
canlı örneği ve önderidir. Kur’an’ın muciz muhtevasının amacı, insana
hidayet rehberi olmak yani hayatını anlamdırmaktır. Bu yüzden Kur’an,
insandan okunmasını, üzerinde düşünülmesini, anlaşılmasını ve ihlasla
açıklanmasını ister.
GÜLŞAH KALEÖZÜ 10070137
0 Yorum - Yorum Yaz
İnsan, hayatına hangi değerlerle anlam veriyorsa, yapıp etmeleri de
bu değerlere göre şekillenir. Ana zihniyet (bütün insanlarda ortak
olarak var olan , büyüsel ve olgusal olarak iki kısma ayrılan zihniyet) ,
mantık kalıpları(akıl yürütme) ve alış düzeyi insanın hayatı
anlamlandırdığı şeylere göre yönlenir. İnsanın hayatına anlam
verebilmesi için bir rehbere ihtiyacı vardır. İşte bu bağlamda Kur’an
insanın hayatını anlamlandıran, anlam arayışına cevap veren kitaptır.
Hayatı anlamlandıran bu ışık, Hz.Adem’den Hz.Muhammed’e kadar daima aynı
ilkeyi, tevhidi tekrarlamıştır.
İnsan düşünen bir varlıktır.
İnsan kavramlarla düşünür. Kavramların içinin dolu olması için Kur’an
vardır. Amel( amaçlı, iradeli eylem) kavramlarla olur. Kur’an kendi
kavram örgüsünü oluşturmuştur. Kur’an ilimleri de Kur’an’ın anlaşılması
ve hayata tatbikinde bir araç olarak okumak gerekir.
İnsan,
hayatı anlamlandırmak için rehber edindiği Kur’an’a hiçbir müdahalede
bulunmaz, o eşsiz ve özeldir. Zaten hayatını anlamlandıran kitabın
mutlak bir varlık tarafından düzenlenmiş olması gerekirdi. Çünkü
Allah’tan kaynaklanmayan bir anlamlandırma, Allah’la temas kurmada bir
işe yaramaz. Kur’an hem içerik hem üslup bakımından mucizdir. Bu,
insanın anlam arayışına cevap veren, varoluşunu gerçekleştirmesinde
bütün fıtri imkanlarıyla örtüşen ve insanı harekete geçiren
özelliktedir. Kur’an hayatın içindedir, dışında değildir. Kur’an
ayetlerini okuyan insan hayatını ona göre anlamlandırır. İnsanın
fıtratına uygun bir hayat sürebilmesi için Kur’an’ın emir ve yasaklarına
uyma zorunluluğu vardır. Bunun sonunda – sırat-ı müstakimi takip ettiği
müddetçe- yüce makamlara ulaşacaktır. Bu yaşantı “insanın kendini
anladığı an”ı ifade eder. Kendini anlayan insan diğer varlıkları da
anlar. Dolayısıyla kendini bilen, Rabb’ini bilir.
Sonuç olarak;
farkında olsun olmasın insan hayatına anlam arayan, fıtratını arayan
varlıktır ve insan hayatı anlamlandırma serüveninde, ancak vahyin
önerdiği insan modeliyle fıtratını bulabilir. Dolayısıyla Kur’an nedir,
sorusunun cevabu şudur: Kur’an fıtratına kavuşmak isteyen insanın hayatı
anlamlandırma kitabıdır.
Beyza Betül GÖKTAŞ
10070119 1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
İnsan, hangi çağda yaşıyor olursa olsun fıtratı gereği
kendini, yaşadığı hayatı, niçin var olduğunu anlamaya çalışan bir
varlıktır. (Hayatın anlamını aramak). İnsanın eylemlerinin bir anlamı
vardır. Aksi takdirde insanın yaşamın anlamsızlığını düşünmesi, amaçsız
bir hayat sürmesi kişiyi derin bir boşluğa sürükler. İnsanın eylemlerini
anlamlandırabilmesi ise inanmakla mümkün olur.Kişinin eylemlerini
anlamlandıramamış olması, bir amaç doğrultusunda yaşamıyor olması demek;
var olan, insan hizmetine verilmiş her şeyin bir anlamının olmadığı
anlamına gelir ki, bu mümkün değildir. Bir amaç doğrultusunda yaşamak
hatta onun uğrunda ölümü göze almak yaşamak isteyen insanın en önemli
özelliğidir.
İnsan hayatına değerlerle anlam veriyorsa, yapıp
etmeleride bu değerlere göre şekillenir. Bu anlam verme bazen
başarısızlıkla da sonuçlanabilir. Bu başarısızlıklar insanı farklı
yönlere yönlendirip, alternatif yolları görmesine sebep olur. (Kur’an’ı
Kerim’de insanlara geçmiş kavimlerin kıssalarını anlatarak insanlara
doğru yolu gösterir, insanları tönlendirir.)
İnsan, hayatının
anlamsızolduğunu düşünüp, bir amaç doğrultusunda yaşamıyorsa, onun için
dış dünya tehlikeli bir alandır. Yaşadığı hayat boş ve anlamsız gelir.
Alkol, uyuşturucu kullanan insanlar, hayatı boş ve anlamsız bulan
insanlardır.
İnsan, hayatını anlamlandırmada, doğru bir amaç
doğrultusunda eylemler gerçekleştirmede tek başına başarılı olamaz.
İnsanın bir yol göstericiye ihtiyacı vardır. Doğru yola ulaşmak isteyen,
hayatını en güzel şekilde anlamlandırmak isteyen insanın yol
göstericisi Kur’an’dır. Kur’an insanın özüne seslenir.
İnsan bilmelidir ki; fıtrat, insanın varoluş özelliklerinden önce gelir.
Bu bir yaratıcının olduğuna kanıttır. Fıtratı yaratan aşkın bir
varlığın (Allah) düşünülmesi gerekir. Bu doğrultuda yürüyen insan için
Allah Kur’an’ı yol gösterici, Hz. Peygamberi Kur’an’ı yaşayan bir örnek
olarak göndermiştir.
Kur’an Allah’ın insanlara yol gösterici
olarak gönderdiği icaz kavramlardır. İnsan, hayatı anlamlandırmak için
rehber edindiği Kur’an’a hiçbir müdahalede bulunmaz, o eşsiz ve özeldir.
İlk insan Hz. Adem’in peygamber olması son derece
anlamlıdır. Çünkü Allah insanların var oluşundan itibaren insanın
varoluşsal amacını algılayabilmesi için yardımda bulunacak, yol
gösterecek önder, örnek insanlar olan peygamberleri göndermiştir. Bütün
peygamberler tevhid davetiyle insan var oluşunu anlamlandırmaya
çağırmışlardır.
İnsan, (farkında olsun yada olmasın ) hayatına
anlam arayan, fıtratını arayan varlıktır. İnsan hayatı anlamlandırma
serüveninde ancak vahyin önerdiği insan modeliyle fıtratını bulabilir.
Kur’an nedir sorusunun cevabı; Kur’an insanın fıtratına kavuşmak
isteyen insanın hayatını anlamlandıran kitaptır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur'an-ı Kerim,ilimleri toplayan
kelam;hayatımızı anlamlandıran her türlü manaları ve hakikatleri,hüküm
ve hikmetleri toplayan kitaptır.Kur'an-ı Kerim;insandan özünü
bulmasını,duygu,düşünce ve davranışlarıyla hayatı kucaklamasını yani var
olma bilincinin farkına varmasını ister.Aynı zamanda
okunmasını,üzerinde düşünülmesini,anlaşılmasını son olarakta hayata
geçirilmesini yani yaşanmasını ister.
Netice olarak,Kur'an-ı Kerim
fıtrata hitap eden,insanın fıtri ihtiyaçlarını en mükemmel şekilde göz
önünde bulunduran kitaptır.Kamil insan yani en ideal insan modelinin
gerçekleşmesi için hayattan beklentilerin tümünün fıtratla ve vahiyle
örtüşmesi gerekir.
Hüsna KAYNAR
10070160 1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
Bu anlam arayışı içinde
olan insanların hayatlarını anlamlandıran, onlara rehberlik eden, her
asra hitap edebilen yegane kitap KUR'AN'dır. Kur'an da insandan
okunmasını, tedebbür edilmesini, anlaşılmasını ve yaşanmasını
ister.İnsan Allah'ın rızasına nasıl ulaşacağını bilemez bunun için
Kur'an'ı tilavet etmesi gerekir.Kur'an insana bütün varlıkla ilişkisinin
halife bilinci çerçevesinde olması gerektiğini hatırlatır.O fıtrata
rehberdir.
Zaten insan ancak vahyin insan modelinde fıtratı ile
buluşabilir. Fıtrat ve vahiyle örtüştüğü derecede 'Kur'an'ın insanı'
olabilir.
Merve KILIÇ 10070170 1/B
0 Yorum - Yorum Yaz
Hilal GÜLDÜRMEZ
0 Yorum - Yorum Yaz
Dolayısıyla Kur'an insanın anlam arayışına cevap veren, hayatını anlamlı kılan kitaptır. NURDAN ORÇİN 10070201
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Kuran varlık aleminde gördüğümüz bütün kevni ayetin eşsiz bir kavli ayet olmuş halidir.
Kur'ân birbirine yakın ve birbirine yakın ve birbirini
tamamlayan harf, sözcük, ayet ve surelerden oluşmuş.Ayetler ve surelerin
anlamları birbirini tamamlar, doğrular ve açıklar.Kur'ân “ Allah’ın
Kelâmıdır” ve bunun en büyük kanıtı yine Kur'ân’dır. Kur'ân insana yol
gösterici hükümler ve hayatı düzenleyici hükümler içerir.Kur’ân’da yer
alan her şey, anlatılan her durum birbirini açıklar ve bütünlük arz
eder.Kur’ân bize öğüt veren bir kitaptır. Bunu ilk emri olan “…oku!” dan
da anlamaktayız.Kur’ân, hem dilimizde, hem ezberimizde hem de
kalbimizde yaşattığımız, insanın hayatını anlamlandıran, ahlâki
değerleri biz insanlara sunan, vahiy yoluyla Hz. Muhammed’e inen Allah
kelâmıdır. İnsan yaşamını sürdürdüğü dünyanın dertleriyle boğuşurken, bu
dünyada niçin yaşadığı sorusunu cevaplayamıyor. Yani hayata anlam
veremiyor. Bu anlam veremeyiş insanı çıkmaza sürüklüyor. İşte böyle bir
durumda Kur’an devreye giriyor ve insanın hayatına anlam katıyor. Onun
yolunu aydınlatıyor. Çünkü insanı en iyi tanıyan, onu yaratandır. Bizi
en iyi tanıyan Allah, bizim anlam arayışımıza cevap olarak Kur’ân-ı
Kerim’i göndermiştir. Hz. Muhammed’i kıyamete kadar unutulmaz ve rehber
insan yapan da Kur’an’ı yaşayan bir Allah kelamı haline getirmesidir.
Kur’an’a uymak insanın fıtratında vardır ve insanlar Hz. Muhammed’i
Kur’an’ı yaşadığı için ve fıtratlarında olanı gördükleri için daimi
olarak görecektir.Kuran kutsal bir kitap olmanın yanı sıra insanlık için
hayat rehberidir.Karanlıkta kaybolmamız için yolumuzu aydınlatır.
Büşra KILIÇ 1/B 10070168
Kur’an’ı Kerim;
hayatın, reel olanın, bizzat yaşamımızın değişen safhalarını yönetme
kabiliyeti olan ve her asra hitap eden evrensel yegâne kitaptır. Biz bu
kitabı idrak edebilmemiz için O’nu tüm yönleriyle anlamalıyız. Bunun
içindir ki Kur’an’ın ilk emri ‘’oku’’olmuştur. Yaratıcı bu emriyle
kendisini, kendisini tanımamız için de kuranı okumamızı yani hayatımıza
onunla yön vermemizi hayatın anlamını ilahi olanla doldurmamızı
istemektedir.
İnsanlar tarih boyunca anlam arayışı, yaşam modeli,
hayat tarzı oluşturmaya ve insan fıtratının gereği ‘kamil’sıfatına
ermeye çalışmışlardır. Bu nedenle kimileri filozofları, kimileri
ideolojileri ve kimileri de ‘sıratı müstakim’ olan ilahi vahiyle hayat
modellerini inşa etmişlerdir. Fakat her ne zaman kendi aklı, sezgisi,
tecrübesi vs ile kendisini vahiyden müstağni görerek bir yol çizmişse
hüsrana uğramış ve tarih bu duruma şahit olmuştur.
Bu gerçeği bilen
yüce Allah insanlığa sonsuz rahmeti gereği peygamberler ve kitaplar
göndermiştir. İnsanı en iyi tanıyan Allah kulalarına ilahi kitaplar
vasıtasıyla ‘insan modeli, hayat tarzı nasıl olmalı’? Sorularının
cevabını vermiştir. O halde insanoğlu ‘eşrefi mahlûkat ‘ olma liyakatini
göstererek ya ilahi programa uyacak ya da’ esfele safilin’ derecesine
düşecektir. Nitekim bu durumun içler acısı haline tanık olmaktayız…
Sonuç olarak insanoğlu her zaman kendini ve yaratıcısını tanımadığı
anda anlam arayışı içerisine girmiştir. Bu arayış ancak hedefine
ulaştığında, ilahi bilgiye vakıf olduğunda son bulacaktır. Bundan dolayı
son kitap olan kur’an’a kulak vermeliyiz ve bizden istemiş olduğu
1)okunması
2)üzerine düşünülmesi
3)anlaşılması
4)ihlâsla açıklanması, gibi vazifelerle muhatap olan insanı inşa etmektedir.
HAZIRLAYAN: OSMAN MERCAN
NO:10070194
İnsan fıtratı gereği anlam arayışı
içerisindedir. Yüce Allah kudretini azametini ve kendi varlığından
insanı haberdar etmek için insan fıtratında bir anlam boşluğu şeklinde
halk etmiştir. Anlam boşluğumuz dediğimiz kavram merak bilmek algı
tanıma şekil verme vs. şeylerdir. Anlam boşluğu insanın dünyaya sınırlı
bırakmıyor. Metafizik ötesini algılamasını anlam vermeye çalışmasını
sağlıyor. Dünyanın her yerinde insanlar kendilerince dünyayı kendini
çevresini yaratıcısını anlamlandırmaya çalışıyorlar. İnsanların bu
anlamlandırma anlam boşluğundan dolayı felsefe mistzim tabiat teknoloji
gibi birçok örneklerle açıklaya biliriz. Bu kavramlar sırf insanın anlam
boşluğunu doldurmaya çalışması için çıkarılmış üretilmiş gelişmeler
diye biliyoruz. ALLAH insanın bu tavır ve davranışlarını kontrol altına
alabilmek için yüce kitabı kuranı insanlığa göndermiştir. Kuran sadece
ibadet etmek için değil insanın her alanda anlam boşluğunu doldurması
için nazil olmuştur. İnsan anlam boşluğunu yanlış ve gereksiz şeylerle
doldurursa saldırgan acımasız yan esfele safilin derecesinden daha
aşağıya düşer. Bunun için ALLAH insanlığa şerefli bir yaşam onurlu bir
hayat için kuranı indirmiştir. İnsanın anlam boşluğunu doldurması için
kendini tanıması gerektiğini kanaatindeyim kendini bilmeyen hiçbir şey
bilemez bilsede eksik bilir.
HAZIRLAYAN SERHAT MECİT
NO.10070193
yasemin köse:10070186
Kur’an; fıtratı gereği her daim bir anlam arayışı içinde olan insana mutlak ve hakiki cevaptır.
Her
asra hitap edebilecek yegane semavi kitap olan Kur’an-ı Kerim için bizi
kainatı yaratan Yüce Yaratıcı’nın bizimle konuşması desek yanılmış
olmayız.
İnsanın hayatta kalmasını sağlayan, hayatını değerli kılma
çabası, yapıp ettiklerine bir anlam vermesi, içinde bulunduğu durumu
meşrulaştırmasıdır. Ancak insan ona bahşedilen bu hayatı yaşarken ona
yol gösterecek rehberlere ihtiyacı vardır. İşte Allah (c.c) Peygamberler
aracılığıyla, yarattığı insanla konuşmuş ve insanın fıtrata uygun
anlamlandırmalar gerçekleştirmesi için ona rehberler göndermiştir. Bu
yüzden bize yol gösterecek olan İlahi Kitabı en iyi şekilde anlayıp,
hayatımıza geçirmemiz gerekir. Bu noktada da Kur’an-ı Kerim bizden;
okunmasını, üzerinde düşünülmesini, anlaşılmasını ve ihlasla yaşanmasını
ister. Yine bu konuda bize en güzel örnek Allah-u Teala’nın bizlere bir
başka rehber (örnek) olarak gönderdiği Hz. Peygamberdir. Çünkü O
Kur’an’ı anlamış, yaşamış ve ahlak edinmiştir. Sahabiye Kur’an-ı Kerim i
onar ayet ezberletiyor olması da Hz. Peygamber’in Kur’an-ı Kerim’in
hayata geçirilmesine verdiği önemin bir başka göstergesidir.
Merve TAPAN 10070227 1-B
Evrende yaratılan herşey belli bir amaç ve anlam
dahilinde yaratılır,insanın yaratılmasındaki amaç ise ona verilen özün
farkına varabilmesi ve bununla hayatını anlamlandırmasıdır.Çünkü insan
özünün farkına vararak hareket edebilirse o zaman doğru ve değerli bir
eylemde bulunmuş olur ancak insan bazen bu anlamın farkına tek başına
varamaz ve bir yardımcıya ihtiyaç duyar iste burada peygamberlere gerek
vardır ve peygamberlerin görevide insanların Kuran ışığında hayatını
anlamladırmasında onlara örnek ve önder olmaktır.Çünkü Kuran insanın
hayatını anlamlandırmak için inen bir kitaptır ve onun anlaşılmasıda
ancak okunup üzerinde düşünülerek hayatımızda meydana getirdiği
etkilerin farkına vararak hareket edebilmemizle olur.Bu bakımdan Kuran
insanın hayatını anlamlandırmada bireyi hedef alır ve BEN'DEN BİZ'İ
YARATMAYI hedefler.Zira burada öncelikli olan bireyin inşasıdır.Çünkü
insanın kendi özünün farkına varması demek gelecek nesillerinin özü
idrak edebilmesinde önemli bir etkendir ve insan ancak hayatını Kuranla
birleştirirse hayatını anlamlandırmıs olur ve ancak bu sekilde ileriki
nesillere faydalı olmus olacaktır. MERVE KESİMAL
İnsan var olduğu günden bu
yana sürekli olarak içinde yaşadığı dünyayı, evreni anlamaya
çalışmıştır. İnsandaki bu anlama merakı ve öğrenme arzusu insanı insan
eden en büyük kuvvettir. Yaşamak isteyen insan kendi eylem ve
hareketlerini anlamsız bulmaz. İnsanın kendisinde bazı yetenekler
görmesi yapıp etmelerine bir anlam vermesi onun hayatta kalmasını
sağlar. Tarihten önceki zamanlardan bugüne kadar bütün insanlardaki
inanma ve anlamlandırma aynıdır. Çünkü insanın anlam arayışı fıtridir.
İnsan hayatını anlamlandırmak için elde edeceği hakikat peşinde koşmuş
ve bunun için türlü yön ve yöntemler bulmuştur. İnsanın bu yön ve
yöntemlerde açıklamalar ve arayıştaki amacı hayatı anlamlandırmak yani
fıtratın imkanlarını tatmin eden toplu bir görüşe evrensel bir anlamaya
yükselebilmektir.
Peki hayat nasıl neyle anlamlı hale gelecektir?
Hayatı değerli ve anlamlı kılmak, tabiatı anlamak, evreni anlamlı
kılmak; Allah’ın, bütün varlıkların fıtratına ait ilkeleri ihtiva eden
vahyine uymakla mümkündür. Kur’anî hayat tecrübelerini örnek almak
mü’mine hayatın Kur’an ve sünnet bütünlüğü içerisinde anlamlı değerli
kılınmasının bilgisini verir.
Kur’an insandan zihniyetini Kur’an ile inşa ederek Kur’an’ın insanını gerçekleştirmesini bekler…
Müberra TAŞKAN 10070228 1-B
Kur’anın önerisi şudur:OKU yani kavli ve kevni ayetleri
oku,okuduğun kavli ve kevni ayetler üzerinde düşün ve okuyupta üzerine
düşündüklerini ihlas ile yaşa. İnsanlar kur’an’ın bu önerisine kulak
verirlerse,kur’an onların anlam arayışlarında fıtratlarına kavuşmaları
için rehber olur.
Kübra KANDEMİR 10070138 İlahiyat 1/B
İnsan fıtratı gereği sürekli olarak yaşadığı dönemi
ve çevreyi amlamlandırma çabası içerisindedir. Bu çaba insani fıtratı
tatmin etme isteğinden ve hedefinden dolayı ortaya çıkmıştır. Bu hedef
sayesinde insan düşüncesini zenginleştirmiş, verimlileştirmiş ve
geliştirmiştir.
İnsan eylemleri değerler tarafından yönetilir; bunun
içinde insan eylemlerinin bir anlamı vardır. Bu anlam onu gerçeklikle
yüzleşmesi ve varoluşunu gerçekleştirmesidir. İnsanın yaşama anlam
katması nesneye bakışından, bilgi seviyesinden ve içinde yaşadığı
zaman-mekan şartlarının etkisiyle oluşur. Dolayısıyla insan hangi
değerlerle hayatına anlam veriyorsa o değerler, yapıp-etmelerine yön
verir. Kişinin yapıp-etmelerini benimsediği değerler yönetir. Çünkü
yaşamak isteyen insanın doğal hali budur. İnsanın hayatta kalmasını
sağlayan, onun kendisinde bazı yetenekler görmesi yapıp-etmelerine bir
anlam vermesi, içinde bulunduğu durumu meşrulaştırmasıdır yoksa insan
yaşayamaz.
İnsan obje ile ilişki kurmaya başlayınca fıtratından gelen
akıl yürütme yetisi, içinde hareket ettiği ortama göre içerik kazanır.
Yani kavramlar onu kullanan kişinin zihniyetine göre anlam kazanır. Onun
için insanlar aynı mantığı kullandıkları halde aynı olay karşısında
farklı sonuçlara varırlar.
İnsan başka hiçbir canlıya benzemeyen özel
bir varlıktır. İnsan hem bireysel hem de toplumsal bir varlıktır. Çünkü
insan hem yapan, hem bozan, hem seven, hem nefret eden bir yapıya
sahiptir. Bu yüzden kendini ve hayatını anlamlandırarak bir zihniyet
edinir. İnsanın özü yani fıtratı varoluşundan önce gelir. Bu da
varoluşundan önce fıtratı tayin eden aşkın varlığa yani Allah’ın
varlığına delalet eder.
Allah peygamberler aracılığı ile yarattığı
insan ile konuşmuş(vahiy) ve insanlığın fıtratına uygun hayatı
anlamlandırabilmesi için rehberler göndermiştir. İnsanın hayatını
anlamlandıran bu ışık Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar “tevhid” temelli
mesajla devam etmiştir. Ve Kuran-ı temel alan eğitim sistemi O’nu
okumak, üzerine düşünmek, anlamak ve ihlasla yaşamak ile mümkündür.
Şüphesiz Kur’an-ı Kerim’i anlamanın ve yaşamanın yolu da sünneti
anlamaktan geçmektedir.
Kur’an, Allah’ın Hz. Muhammed’e vahiy yoluyla
indirdiği, Mushaflara yazılmış ve O’nunla ibadet edilen mucize bir
kitaptır. Kur’an bütün özellikleri ile insanın hayatını anlamlandıran,
hayat veren bir kitaptır. Ayrıca Kur-an’ın insanları hidayete erdiren
mu’ciz bir amacı vardır. Nitekim Kur-an’ın ilk suresi “Fatiha” da
insanın imajı ve tasviri açık bir şekilde verilmiştir. Öte yandan tüm
peygamberler aynı misyonun temsilcileridirler.
Vahiy, Allah’ın
dilediği şeyleri peygamberlerine muhtelif hallerden biri ile bildirmesi
demektir. Vahiy şu şekillerde peygamberlere iletilmiştir;
Cebrail vasıtası ile
Kalbe ilga ile
Meleğin insan şekline girip vahyi peygambere bildirmesi ile
Hz. Peygamberin kalbine üflenmesi ile
Doğrudan Allah kelamını duyarak
Uykuda iken salih rüyalar vasıtası ile
Hz.
Muhammed’in vahyin ardından yaptığı iş ise O’nu ezberlemek, yazdırmak,
tebliğ ve teybin etmek, açıklamak ve tefsir etmek ardından uygulamaktır.
Ayet
Kur-an’ın önemli terimlerinden bir tanesidir. Delil, mucize, kıyamet
alametleri ve Kuran’ın tamamı veya bir bölümü gibi anlamlara gelir.
Diğer bir deyişle ayet, Allah’ın varlığına ve birliğine, peygamberlerin
doğruluğuna işaret eden delil ve mucizedir. Ayetlerden meydana gelen
başı ve sonu bulunan müstakil, Kuran bölümlerine ise sure adı verilir.
Kuran-ı Kerim de 144 sure yer almaktadır.
Sonuç olarak Kur-an
insandan zihniyetini Kur-an ile inşa edecek “Kur-an insanını” ortaya
koyacak aktiviteyi bekler. Yani Kuran yaşanılıp anlaşılmayı ister ve
öğütler. Kuran oku, düşün, anla, yaşa prensibini formüle eder ve insana
yöneltir.
Meltem TANDOĞAN 10070222 1/B
Bir gün Necip Fazıl' a sormuşlar 'İnsanın değeri nedir?'
diye, 'aradığı şeydir' diyerek manidar bir cevap vermiştir. İnsan pek
çok şeyin arkasından koşar, elde etmeye çalışır ve her defasında bir
yenisini ekler fani sonu gelmez arzularına. Bir tülü tatmin olmaz,
olamaz.
Kum tanesi gibi savrul durur, oradan oraya. Artık durması
gerekir, bunun farkındadır. Bu farkındalığı insana veren Kuran’dır.
İnsan varoluşunun özümü kuranı kerimde bulur. Kuranı kerimin kendini
açmasının şartı ise okumak düşünmek anlamak ve (ihlaslı ) yaşamaktır.
İşte insanı değerli kılan mihenk taşı...
FATMA POLAT 1/B 10070204
İnsan hayatında kendine doğru anlam ve amaç bulamazsa
muhakkak bir anlam ve amaç bulur bu doğruda olabilir yanlışta.İşte bu
noktada Kuran devreye girer insana doğru seçeneği gösterir amaç insanın
doğru seçeneği görebilmesi ve bu seçenek doğrultusunda insanın iki
dünyada da saadetini yakalamasını sağlamaktır.İnsan su gibidir girdiği
kabın şeklini alır Kuran insan için en uygun kaptır.İnsan kendinin
farkında olup kendine en uygun kabı(Kuran'ı) seçip hayatına
uygulamalıdır böylece insan hayatının anlamını bulmuş olup hayatına
anlam katmış olur.İnsanı insan kılan onun bağlı olduğu değerler
sistemidir.Keza Hz.Ebubekir'i Sıddık yapan Hz.Ömer'i adaletli yapan vs.
hayatlarına kattıkları anlamdır, hayatlarını anlamlandırmalarıdır. Ümmü Gülsüm
Elde ettiklerimiz ile elde
edemediklerimiz,yaptıklarımız yada yapamadıklarımız,çabalarımız,amacımız
ve arayışlarımız…İnsan yaşamının hangi döneminde olursa olsun aslolanı
bulmadan bu anlam arayışı hiç bitmeyecek…Ben,o,bizler yada başkaları bu
değişmez bir insan fıtratı…Değişense fıtrattaki
zihniyetlerimiz,algımız,alış ve anlam farklılıklarımız…
Farklılıklara
rağmen fıtrattaki bu anlam arayışı Allah’ın insana lutfettiği ve
insanı insan yapan en büyük kuvvet.”İnsanı insan yapan” tabirini
kullanıyoruz demek ki insan bu arayışa asıl olanla ulaşmadan tam insan
olamıyor merak ettiği evreni,ahireti,kendini yaratanı sorular hep bir
şekilde insanın içinde cevaplanmayı bekliyor.Peki insanın özüne bu
soruları koyan Yaradan onun hayatının anlamını bulabilmesi için cevaplar
vermemiş midir?Özün varoluştan önce geldiğini bilmek bile Allah’ın
varlığına delil değil midir?Evet delildir.Allah u Teala bu arayışa
cevap veren,Kuran’ı indirirken de parça parça 23 yılda indirmiş ama
kitap özünden hiç bir şey kaybetmemiştir.
Bizler Kuran’ı kaynak
alırken bize inen vahyin amaçladığı şeyin insanı kamil sıfatına
eriştirmek olduğunun farkına bile varamıyoruz çoğu zaman.Oysa Kuran
“oku-yaşa-düşün-anla” yı somut kılmamızı bekliyor.Yaşayan Kuran olan
Hz.Peygamber ‘in sünneti ise Kuran’ın nasıl yaşanacağını,hayatın nasıl
anlamlandırılacağını ve insan olma imkanlarının yolunu açık tutan bir
bilgi sunuyor.
Aynur KOÇOĞLU 10070178 1-B
Kuran-ı kerim insanın hayatına yön veren ,insanın insan
olma değerini göz önünde bulunduran ve hayatına anlam kazandıran ilahi
bir kitaptır.insanın boşluğa düştüğünde kavram kargaşası içinde olduğu
dönemlerde onu doğru yola yönlendirecek bir rehberdir.her insan
KUR’AN-I KERİMDE kendini bulabilir;çünkü o kainattaki tüm insanlara
gönderilmiş ilahi bir kitaptır.ondan nasiplenmekte insanın kendi
iradesine bırakılmıştır.SÜMEYRA KARABUĞAŞ 10070143 1
ayrıca ALLAH'I TEALA DA insanların
hayatlarının kolaylaşması ve düzgün bir şekilde anlamlanması için rehber
kişiler göndermiş ve onlarla vahiy yoluyla konuşmuştur.insanların
sorularına cevap vermek içinde kuran 23 senede inmiştir.yani İNSANIN
HAYATININ ANLAMLANDIRILMASINDA KOLAYLIK SAĞLAYAN KİTAP
KUR'AN'DIR...10070153 TUĞBA KARTAL 1-B
Kuranı kerim Hz. Muhammed e sadık rüya şeklinde
Cebrail aracılığı gibi muhtelif vahy yollarından herhangi biriyle
indirilmiş muciz ilahi Allah kelamıdır. Kuran Allahın varlığını
birliğini ispat etmeye gaye edinen her şeyi bilen dilediğini yapan
fıtratı yaratana delildir. Hz. Muhammed in görevi vahyi ezberlemek
tebliğ ve teybin etmek tefsir etmek ve icra etmektir. Aslında sadece
Elçi(sav) nin değil birer halife olarak bütün insanların görevidir.
Bunlar kuranı anlama değişen hayat karşısında kuranın öngördüğü
hakikatleri anlamak ve hayata geçirmektir.
İnsanın anlam arayışı
onun fıtri kabiliyetidir. Anlamlı yaşamak anlam yaratma ve bunu hayata
katma yoludur, insanın hayatı anlamlandırması hem iç hem dış dünyadaki
başarısı ile olur, üretmez bir şeyleri sevmez sabır nedir bilmez isek
hayatın anlamını keşfedemeyiz. Ben merkezli insan fıtri kabiliyetlerini
kilitleyip kendini kapatır ve ne kendine ne de evrene katkısı bulunur.
Kuran; insanın hayatını anlamlandırabilmesi için ondan kuranı
yaşamasını (oku-tedebbür et- anla-yaşa) istiyor. Kuran la gerçekleşen
anlam insana hakk a yönelme yüksek ahlaki değerleri yaşama ve Allah ın
insan için yarattıklarından yeteri ölçüde yararlanma hakkının sağlıklı
yolunu sağlar.
İnsanlar ihlâsla ne kadar kendini verirse o kadar insan olur.
İnsan sadece vahyin insan modelinde fıtratı ile buluşabilir. Çünkü ancak tevhid temelinde yükselen değerler hayatla bütünleşir.
10070206 DUDU SALDIRAN 1-B
KUR’AN NEDİR?
İnsan yatarıldığı
ilk günden beri sürekli olarak içinde yaşadığı çevreyi , dünyayı
tanımaya çalışır.İnsandaki bu tanıma ve anlama merakı, insanı insan eden
en büyük kuvvettir.İnsanın yapıp etmelerine bir anlam vermesi onun
hayatta kalmasını sağlar.Bütün insanlardaki bu tanımlama ve
anlamlandırma hali aynıdır.İnsanın anlam arayışı onun fıtri bir
kabiliyetidir.İnsan hayatını anlamlandırırken fıtratındaki bu
anlamlandırma ihtiyacını gidermeyi kendine hedef kılar.Herkes bunu kendi
başına bulmalı ve bulduğu cevabın gerektirdiği sorumluluğu yerine
getirmelidir.Yani ‘İnandım!İman ettim!’ sözünün sorumluluğunu
taşımalıdır.İnsan bu sözün sorumluluğunu yerine getirdiği zaman ancak
kendisini tatmin edebilir. İnsanın bu anlam arayışının tam merkezinde
Kur’an vardır.Kainattaki herşey bir anlama bir amaca
yöneliktir.Hiçbirşey anlamsız ve amaçsız değildir.İnsanın
yaratılmasındaki amaç ise ona verilen özün farkına varabilmesi ve
bununla hayatını anlamlandırmasıdır. ,Çünkü insan özünün farkına vararak
hareket edebilirse o zaman doğru ve önem arz eden bir eylemde bulunmuş
olur ancak insan bazen bu anlamın farkına tek başına varamaz ve
kendisine bir yol göstericiye ihtiyaç duyar iste burada peygamberler
devreye girer ve peygamberlerin görevide insanların Kuran ışığında
hayatını anlamladırmasında yol gösterici olmak ve onlara örnek ve önder
bir lider niteliğinde olmaktır.Çünkü Kuran insanın hayatını
anlamlandırmak ve insanın anlam arayışında yol gösterici olmak amacıyla
indirilmiştir.Kişinin birşeyde anlam görmesi, onun gerçeklikle
yüzleşmesi ve varoluşunu gerçekleştirmesidir.İnsan nesneyle ilişki
kurduğunda ferdin özünü(fıtratını) oluşturan unsurlar içerik
kazanır.Aksi halde fert bir öz olarak kalır ortaya çıkamazdı.
Kuran insandan okumasını,düşünmesini,anlamasını ve ihlas
ile yaşamasını ister. Hazreti peyganber döneminden tedvin dönemine kadar
“Kuranı ilim ile amel,teorik ile pratik öğretme ve öğrenme ilkesi bu
şekilde algılanmış ve uygulanmıştır. Kuran ilimleri Kuranın tanıtımı ve
anlaşılmasında ve Kuranın var olan yönleri hakkında bilgi verir.Kuran
ilimlerinin metodunda üslup ve işlev bakımından farklılıklar vardır.Bu
nedenle ilimlerin hiçbirisi diğerini gereksiz kılmaz. İnsanların anlayış
kapasiteleri farklı olduğu için Kuran ilimlerine yeni bir yaklaşım
getirmek mümkündür.Kuran ilimlerinde “Kuran –insan-hayat” bütünlüğü
temeldir.Kuran ilimleri insanın gerçek hayatla ilgili bilgisini ortaya
koymak için Kurandan bakış açıları sunar. İnsanın anlam arayışı
görerek,gördüklerini anlamlandırarak ve hayatına tatbik ederek
gerçekleşir.İnsan eylemleri gerçekleştirirken engeller ile
karşılaştığında onlara verdiği anlam kendinden ortaya çıkar. İnsan
eylemlerini yöneten değerler insanın fıtri kaynaklı ve çevresel etkiler
ile oluşan değerlerdir. İnsanın hayatın anlamını keşfetmesi kişinin
kendi içinde ve evrendeki tutumu iledir.Amel eylem ortaya koyarak bir
nesne veya insanı severek ve musibetlere sabrederek olur. Bunun
sonucunda ise eylemlerine değer vererek insan olma koşullarının yerine
gelmesini sağlar.Fıtri kabiliyetlerini gerçekleştirir.Varlık bilincine
erer. Nimetleri idrak eder.Kabiliyetlerinin sınırını bilir. İnsan
hayatın problemleri ile başa çıkabilecek bir yetenek kazanır.İnsanda iki
ayrı zihniyet vardır.birincisi büyüsel zihniyet ikincisi ise
olgusal-eleştirel zihniyettir.İnsanda fıtri olarak vardır. İnsan olmanın
hallerindendir.Benlerin farklılığı fertlerdeki farklı anlayışlar sebebi
iledir.İnsanın hayatında anlam bulması için bir rehbere ihtiyaç
vardır.Fıtri kabiliyetlerinin kaynağı Tabiat ve Tanrıdır. İnsan hayatı
anlamlandırırken ben merkezli be fıtri vahiy temelli anlam verir.
İnsanın hayatını değiştiren onu bulunduğu boşluktan
alıp kendi ahlaki değerleri üzerine inşa eden ve ona yeni değerler
üretme şansı tanıyan ilahi bir kitaptır.Kur'an-ı Kerim insandan
kendisini anlaması için her yolu önüne serer ve insanın okuyup düşünüp
anlayıp yaşamasını bekler.Bu aşamalardan bir tanesi eksik gerçekleşirse
verilen mesaj anlaşılmaz ve hayata tatbiki eksik kalır.Kur'an insandan
eleştirmesini ister,eleştirip kendini tatmin etmesini.Sürekli akletmeye
düşünmeye sevkeder,örneklerle zihnini en etkili şekilde kullanmasını
sağlayıp sorgulamasını ve Kur'an'ı yaşamasını ister.Kur'an direk olarak
insana hitap eder ve fıtratına uygun olarak onu doğru yola iletir.Çünkü
Kur'an Allah kelamı olması hasebiyle insanı çok iyi tanır ve onu Kur'an
insanı olarak yetiştirirken ona ey uygun şekilde hitap eder.Birey olarak
yetiştirdiği insan gerçekten Kur'an ahlakına uygun bir hale gelirse
buna bağlı olarak da toplum değişecektir.Bireylerin ve bireylerden
oluşan toplumların tek kurtuluş kaynağı -hayata geçirildiği
takdirde-Kur'an'dır.
Mahmut Yusuf Mahitapoğlu/10070192-B Şubesi
Hayat tiyatrosunda çeşitli roller üstlenen ve zaman
zaman kocaman bir boşluğa düşen insanın hayatını anlamlandıran onu
rolünde önemli ve özel kılan Peygamberimiz in kıyanete kadar son
bulmayacak mucizesidir.İnsan yaşamının her aşamasında
mutluluklar,üzüntüler,bunalımlar,özlemler yaşar ve bunların içerisinde
tutunacak bir dal ve mutluluğunu paylaşacak birini,birşeyi
arar.İnsanların hepsi etrafında kendine rehber edinecek birşey
bulur.Cahiliye arapları,budistler,hintliler v.s gibi.Duygularını
paylaşacak bir arkadaş daha ötesi verdiklerine teşekkür edecekk bir
yaratıcı arar.Bunu bir heykel.belki bir insan,belki bir ağaca tapmak ile
tamamlamaya çalışır.nitekim insan fıtrattan yani doğuştan bir öndere
veye rehbere ihtiyac duyar.Ne mutlu bize ki Allah (c.c)bize son elçisi
Muhammed i ve vahyi Kur an ı indirdi.Bizler İsalm ın tüm güzelliklerine
talip olmuş ve tüm toplumların içerisinde aslında Peygamber misali
seçilmişlik kazancına sahibiz.
Evet insanın bir rehbere ihtiyacı
oldugunu yıllarca duyduk,okuduk,yazdık,söyledik ama değerli hocamız
Ahmet Nedim Serinsu hocamızın Kur an ve İnsanın anlam arayış serüvenini
böyle güzel bir eserde toplayarak bizlere sunması bizim de hayatı
anlamlandır düşüncelerimizi tekrar gözden geçirmemize vesile oldu.
YASEMİN DEMİR 10070156 1/B
İnsan içinde yaşadığı hayata anlam verme ihtiyacı
duyar.Bazı şeylerle oyalanıp hayatını anlamlandırmaya çalışır veya
etrafında hayatına anlam verecek şeyler arar. Belki beşeri kaynaklı bir
şeyle hayatını anlamlandırmaya çalışır.Ama bunlarla fıtratını tatmin
edemez.İşte fıtratını tatmin etmek isteyen ve hayatını anlamlandırmak
isteyen vahiy kaynaklı kitap olan KUR’AN’A başvursun
NESİBE SARIGÜL 10070209 1-B
İnsanlar yaşam boyu sürekli bir anlam arayışı
içerisindedirler. Anlam ise insanın insan olduğunun bilincine
varmasıdır. Kişi bu anlam arayışını ya ben merkezli doldurur ki fıtratı
tamamen karşılamadığı için kendi de dahil olmak üzere kimseye faydası
dokunmaz kendisinden bekleneni karşılayamamış olur ya da vahiy merkezli
bir dolum yapar ve kendinden sonraki nesillerde güzel bir örnek teşkil
etmiş olur. Kişi bildiği ölçüde yaşar. İnandığı gibi yaşamayan
toplumlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar . Efendimizi Allahu
teala bizlere nasıl yaşamamız gerektiği konusunda en güzel örnek olarak
efendimizi göndermiştir. Yine kuranı kerimde biz kuranı ancak dirilere
öğüt olsun diye gönderdik buyururkende bize hayatımızda rehber almamız
gerekenlere işaret etmiştir. Kuranı kerim 23 yılda peyderpey inmiş
mucizevi bir kitaptır ve Hz. Muhammed onu hem tebliğ hem tebyin etmiştir
.Dünya hayat yolu ahiret çizgisinde ilerlerken Kuranı kerimi okuyup
anlamayı ve düşünüp gerçekten yaşamayı Rabbimiz hepimiz nasip eder
.Halime SARITÜRK 1-B 10070212
Hz. Muhammed'e Arapça olarak vahiy yoluyla parça
parça indirilip bize tevatürle naklolunan ve mushaflarda yazılmış
bulunan tilavetiyle ibadet edilen muciz Tanrı kitabının özel adıdır
dedik.Ennihayetinde o da bir kitaptır. içerisinde Allah kelamı olan biir
kitaptır. Normal kitaplardan ayıran özellikleri mutlaka vardır ve
çoktur.fakat diğer kitaplarla aynı olan tek yönü yazılı olması ve iki
kapak arasında olmasıdır.Kur'an birbirine yakın harfler kelimeler
ayetler ve surelerden oluşur.Kur'an ın ilk emri olan İKRA sözcüğüyle
aynı kökten gelmiştir.Kur'anın diğer kitaplardan farklı özellikleri
sunlardır:
adı eşsiz ve benzersiz olması, Allah kelamı olması, bir yazarın eseri değil,içindekiler fihrist kaynaklar vs. yok.
SÜMEYYE KAVAS 10070154 B SUBESİ
Kur-an hidayet vesilesi,yol rehberi,insanın kendini
keşfetmesi ve hayatını anlamlandırmasına yardımcı olan kitaptır.
İnsanlar fıtratlarının gereği hep bir arayış ve soru içindedirler. Bu
dünyaya niçin geldiğini ne yapması gerektiğini merak ederler ve zamanla
bir arayış içine girerler. Eğer insan bu sorularına bir cevap bulamazsa
hayatının anlamını keşfedemezse dünya ona bir yük olur. Hayatın
anlamlandıramadığı için hiçbir şey onu tatmin etmez ve anlık zevklerde
çareyi ararlar(içki,uyuşturucu vb..)ayrıca insan hayatını
anlamlandırabilmek için çevresindeki olaylara,kainata farklı gözle
bakmalıdır.Böylece hayattan zevk alır,mutlu olur....
SÜMEYYE KORKMAZ 10070174 1-B
10070176
Kuran nedir?
Her insan fıtratının gereği
hayattan bir şeyler bekler. Büyümekte olan küçük bir çocuk sürekli
annesine gördüğü şeyleri sorar: Bu ne, bu ne diye. Ya da yetişkin birisi
de hiç görmediği bir nesneyi gördüğünde o da merak eder ve onu öğrenmek
ister. Fıtrat işte… Allah kullarını hayatı anlamlandırabilecek
kapasitede yaratmıştır. En basitinden bu örnekte insanın bir şeyler
öğrenmek istediğini ve hayatını bir şekilde anlamlandırmak istediğini
görürüz. İşte bu hayatı anlamlandırmak ta bize gönderilmiş olan yüce
kitabımız Kuran sayesinde olacaktır. Bunun için indirilmiştir, bize yol
gösterici olması için. Bu yüzden bir diğer adı da Hüda… Hayatımızı
güzelleştiren bu kitabı okuyarak, düşünerek, anlayarak ve amel ederek
yaşamaya gayret edelim inşallah.
KURAN NEDİR?
Hz Adem’den
günümüze kadar her insan hayatı anlamlandırma çabaları içinde olmuştur.
Bu doğrultuda birçok sorular sormuş aramış nihayetinde cevaplar bulmuşsa
da bulduğu cevaplar yüksek değerler doğrultusunda değilse insan uzun
vadeli huzur ve mutluluk yerine tümünü olumsuzlukların oluşturduğu anlık
hazlar peşinde koşar. Bu da sadece kendini oyalayıştır. Hayatı
anlamlandırma çerçevesinde insanın doğru ve değerli eylemde bulunmasını
ve insan olmasını sağlayacak önder kişilere ihtiyacı vardır. Bu da
ilerlemiş toplum zihniyetinin tipik temsilcisi olan peygamberlerdir.
Allah bu Peygamber(yaşayan Kuran) vasıtasıyla insanla konuşmuş yani
Kuran ı göndermiştir. İnsanın hayatı , tabiatı, evreni ve en önemlisi
de kendisini anlamlandırması için Allah’ın bilgisi olan ve hükümleri
mutlak doğru olan vahye uyması gerekir.
Kuran insandan okunmayı,
düşünülmeyi, anlaşılmayı ve yaşanmayı yani Kuran insanı olmamızı ister.
Çünkü Kuran Allah’a yönelmeyi ve onun yarattıklarından azami derecede
yararlanmayı sağlar.
Kısaca Kuran emirlerine uyulduğu takdirde tüm bu
yukarıda bahsettiğimiz anlam arayışını başarıya götürecek olan ümmi Hz
Muhammed’e (ki bu yönüyle de mucizedir)vahiy yoluyla indirilmiş,
tilaveti ibadet ve tümü ilahi olan mucize bir kitaptır. Kuran nedir in
en güzel cevabı yine Kuran’dadır.
“Ve hakikat bu (Kur’an)
Rabbül’aleminin şüphesiz bir tenzilidir. Onu Ruhı emin indirdi. Senin
kalbin üzerine ki o münzirlerden olasın.” Şuara suresi
Kuranı kerim hayatın, yaşadığımızın, değişen
aşamalarını yönetme kabiliyetine sahip evrensel bir kitaptır.Bu bilgiyi
idrak edebilmemiz için tüm yönlerini ortaya koymalıyız.Kuran insandan
okunmasını üzerinde düşünülmesini anlaşılmasını ihlasla açıklanmasını
ister.Nitekim ayetlerde kuranın anlaşılması için Arapça indiği
belirtilmektedir.Ayetlerde geçen düşünesiniz kelimeside kuranın
anlaşılmasına vurgu yapar.Kuran insanın yaşam boyu eğitimini zorunlu
kılar.Hz.Peygamber bütün hayatı boyunca bu ilkeyi yaşamış ve
yaşatmış,kuran ahlakıyla ahlaklanmış ümmetini ilim tahsiline ve kuranı
anlamaya yönlendirmiştir.Hz.Peygamber vahyi tebliğ ve tebyin etmesiyle,
hayatla iç içe kişiliğiyle,kuran ayetlerini haliyle ve kavliyle tefsir
etmekteydi.Yani kuranın yaşanabilirliğinin somut örneğiydi.
Rabia Koçak 1-B 10070177
*oku,
*düşün,
*anla,
*yaşa.
RECEP KARATAŞŞOĞLU 10070150
kuran benim hayatımı anlamlandıran ve anlamarayışıma cevapveren bir kitaptır
anlambilincine
sahip insanların yaşadığı anlam küreye girebilmek için kuranı kerimin
ışığında hz peygamberin rol modelliğinde hayatımı anlamlandırmalıyım
kuranı kerim beni keşfedip bireusel dndarlığımı oluşturmam için ban akonuşur
kuranı kerim benim bütün somut varlık bütünlüğümü kuşatır
kuranın insanı olmak ve kuranla bütünleşmek için etkin okumayı gerçekleştikrmeliyim ;
oku düşün anla yaşa
ben
merkezli hayatımı anlamlandırdığımda kendime ererim vahiy merkezli
anlamlandırdığımda hem kendime ererim hende anlam arayışıma cevap
bulurum.....
Kur'an'ı Kerim hayatın gerçek olanı ve yaşadığımız
hayatı yönetebilen her devre hitap eden kutsal bir kitaptır.Kur'an
insandan okunmasını üzerinde düşünülmesini anlaşılmasını samimiyetle
açıklanmasını istemektedir.Kur'an insanın davranışlarının farkında olsun
yada olmasın insan fıtratını aramaktadır.Kur'an insandan fıtrat ile
vahyin örtüşmesini istemektedir.Kur'an insan benliğini kazandırır.Kur'an
insanın anlam arayışına cevap vermektedir.
BAYRAM KANKAL
HAZIRLIKLI İLAHİYAT:1/B
NO:10070139
İnsana, hayata ve kainata can veren,anlam veren ve
rehberlik eden ilahi kitap Kur'an; bana inmiş olan hayatımı
anlamlandırma klavuzudur.Bu doğrultuda Kur'an benden okumamı, düşünmemi
ve anlamamı ister. Bu kitapta hayatımı anlamlandırmamın üç farklı yolunu
öğrendim.Bu yolları anlam ortaya koyarak birşeyi severek ve musibetlere
sabrederek keşfetmeliyim. İnanışım fıtratımda bulunan anlama merakımın
ifadesidir. İnsan hayatını anlamlandıracağı bir hakikat fikri peşinde
olur. Benim gibi hakikat fikri peşinde olan insanlar, çeşitli yöntemler
araştırmıştır. Kimi bilimle kimi dinle kendini tatmin etmeye
çalışmıştır. Gerçek tatminlik ise; Allah'ı bulmaktır...!
Hayırlı günler,
Bu ders formatı vesilesiyle bize meali ve siyeri birlikte okutan muhterem Hocamıza şükranlarımı sunar, bu okumalarımızla alakalı yorumlarımızı yazma fırsatı oluşturan sitede emeği geçen herkeze teşekkür ederim.
Bu formatla Siyeri Nebi ile zihnen onun asrına yolculuk yapma, tarihi zemini yeniden algılama fırsatı buldum. Ayrıca surelerinde nüzul sırasına göre eş zamanlı okunmasıyla hangi zemine hangi sıra ile geldiğini görmüş oluyorum.
Zihnimde hadiseleri daha net oluşturabilmek için zamanda yolculuk yapıp, o asırda gözlemci ve ilk defa ayetleri dinleyen bir öğrenci olmak istedim.
Umarım böylesi ilmi bir zeminin nezahediti zedelemem.
1-ALAK SURESİ
Efendimiz yaşanan cahiliye dönemi karanlığından bunalmıştır, Mekke'yi Hira nur dağından seyredip uzlete çekilmişken kendisine ilk ayetler geliyor. O'nun dertli sinesi ve temiz fıtratı,çözüm arayışlarında olan Efendimiz'i vahye hazırlamış sanki.
Cebrail a.s. Yaratan Rabbinin adıyla oku derken ilk ayetle eğitime başlıyor. Rab yaratıcılığı ve Rab isminde saklı olan terbiye ediciliği ile Kuluna,Resulüne ilk emri oku...
Diğer ayetlerde de eğitim devam ediyor. İnsanın yaratılış hakikatini, sanki insanın şifresini veriyor.Bir kan pıhtısından ve bir görüşe göre de ruhen sevgiden...
Böyle bir asırda en temel ihtiyaç olan Kendini ve Rabbini tanıtarak eğitime devam etmektir.
Emir tekrarlanarak dikkat çekilmiş ve Rabbimiz Keremini,yazmayı ve bilmediklerimizi öğrettiğini nazarlara veriyor. İnsanın öncelikle elindeki nimetleri ve konumunu farketmesi ne kadar güzel.
Kafirlerin azışını,dönüşün Rabbe oluşunu resmeden Rabbim kullarında hep bir uyanıklık hali istiyor.
Surenin son kısmının Medine'de vahyedildiğini düşünüp o döneme yolculuk yaparsam, aradaki insicam ne kadar mükemmel,hiç bir kopukluk hissedilmiyor.
Efendimiz'in,Kainatın Sultanı'nın, namazını engelleyenin halini nasılda tasvir etmiş.önce o hidayette olsa ne iyi olurdu buyuruyor.Sonsuz merhamet sahibi Rabbim sonra yaptığı halin rezilliğini soruyor. Ve nihayetinde herşeyi bilen gören Rabbinin kendisi için hazırladığı akıbeti bilerek uyarıyor.
O azan kula karşı yapılması gereken gayet net veriliyor.o kula karşı yapılması gerekenin boyun eğmemek olduğu ifade edilmiş. Rabbimize secde ile yaklaşabileceğimiz öğretiliyor.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Benim omuzlarımda da acizliğime göre koca yükler var. Gecenin yarısında veya daha azında kalkıp Kur'an'ı anlayarak okumalı ve namaz kılmalıyım.
Resulünün Ruhunu kendisine yakınlaşmaya hazırlayan rabbim, öncelikle Efendimiz (s.a.v)'in durumunu hatırlatıyor. Gündüz seni meşgul edecek yığınla iş var diyerek sonra istikameti gayet net çiziyor.
Rabbinin Yüce adını zikret,
Fanilere bel bağlamaktan kurtul,
Bütün gönlünle yanlız ona yönel...
Rabbimiz burada neden bana değilde O'na yönel Buyuruyor acaba? Bir sonraki ayette, Doğunun ve Batının Rabbi,Ondan başka İlah yok ,yanlız Onun himayesine sığın, yanlız Ona güven ifadeleriyle alakalı olabilir mi?
Rabbimiz bir surede de Güven temin edildikten sonra metod öğretiliyor. Onların söylediklerine sabret ve güzel bir tavırla uzak dur. Hak dini yalan sayanları bana bırak ve onlara mühlet ver. Buyruğumun arkasından bu yalancıların akıbetleri anlatılacak. Artık isteyen Rabbime varan yolu tutar uyarısıyla cüzi iradelere atıf yapılıyor.
Yarabbi, bu asırda nice karanlıklar yüklü. Bizleri de Hakikati yaşayarak aydınlananlardan eyle...
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
Kezban BOSTAN/10040079-İDKAB-2
KUR'AN NEDİR?
Biliyoruz ki insan merak eden,öğrenme arzusu içinde olan bir varlıktır. Bu merakı nedeniyle dünyayı tanımaya ve anlamaya çalışmıştır.Bugün hala dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan bazı kabilelerin derinleşmemiş, basit de olsa hayatı anlama ve anlamlandırma şekilleri vardır.Kimi kabileler kendilerini suda yaşayan balık zannederken kimileri de kırmızı papağandan geldiklerini zannederler.İşte bütün bu inanışlar insan fıtratındaki anlama ve anlamlandırma merakının ifadesidir. Yine yapılan araştırmalara göre öğrencilere kendileri için neyin önemli olduğu sorulduğunda yarıdan fazlası hayatında bir amaç ve anlam bulmak olduğunu söylemişlerdir.İnsanın bir şeyde anlam görmesi onun gerçeklikle yüzleşmesi ve varoluşunu gerçekleştirmesidir.
İnsan eylemlerini yöneten 3 değer vardır. Yüksek değerler;sevgi,saygı,inanmak,doğruluk,dürüstlük gibi.Araç değerler ilgi ve menfaat değerleridir. Alışılan değerler ise temelini toplum hayatında bulan zamanla otomatikleşen değerlerdir.Kişi-obje ilişkisinde insan fıtratında bulunan imkanlar ortaya çıkar. Bunlar ana zihniyetler,akıl yürütme ve alış zemini üzerinde hareket eder. Ana zihniyetler büyüsel,olgusal-eleştirel olmak üzere 2 ye ayrılır.İnsan neye inanır hayatını neyle anlamlandırırsa zihniyet ona göre içerik kazanır.Ana zihniyet ve mantık herkeste aynı iken alış farklılık gösterir.Bu farklılık ta hayatın tadını ortaya çıkarır.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi insan hayatını sürekli anlamlandırma gayreti içinde olmuştur ve bu anlamlandırma 2 yönde gerçekleşir.Birincisi insanın kendinden kaynaklanan"Ben merkezli"anlam verme olup burada insan fıtri kabiliyetlerinin kaynağını tabiatta görür.İkincisi ise Fıtri ilkeleri temel alan "fıtrat vahiy temelli"anlam verme burada ise insan fıtri kabiliyetlerinin kaynağını aşkın bir varlıkta görür. İnsanda fıtrat varoluştan önce geliyorsa bu fıtratı tayin eden aşkın bir varlık vardır diyebiliriz.Yani Allah.İnsanın çeşitli kötülüklerden korunması için bir rehbere ihtiyacı vardır.Allah insanın fıtratına uygun anlamlandırmalar yapabilmesi için rehber olarak peygamberler göndermiştir.İlk peygamberden son peygambere kadar hepsinin getirdiği din aynıdır hepsi de tevhidi tebliğ etmiştir.Sadece şeriatlerde farklılık vardır.
Sonuç itibariyle Kur'an insanın hayatını anlamlandıran kitaptır ve bu uğurda insana önerisi "oku,düşün,anla ve ihlasla yaşa"dır.Sünnet ise Kur'anın nasıl yaşanacağının ve insan olma imkanlarının yolunun daima nasıl açık tutulacağının bilgisini verir.Bu konuda Hz.Peygamber olağanüstü yaşam sanatının örneğidir.
10/3/13 11:36
kezban BOSTAN dedi ki...
Kezban BOSTAN/10040079-İDKAB-2
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Kur'anı tam olarak anlayabilmek için onu kendi bütünlüğü içinde ele almak gerekir.
Kur'anı bütün olarak anlayabilmek için şu 3 çerçevede incelemeliyiz.Birincisi ayet çerçevesi olup kelimeleri ve terkipleri cümle bütünlüğü içinde anlamak demektir.İkincisi siyak-sibak çerçevesidir ki herhangi bir ifadeden önceki ve sonraki ifadelerdir.Bir ayetin tefsiri yapılırken o ayet tek başına alınmamalı öncesi ve sonrasındaki ifadeler bir bütün olarak düşünülmelidir.Üçüncüsü ve sonuncusu da Kur'anın bütünlüğü çerçevesidir.Kur'an en küçük parçasından en büyük parçasına kadar fikri bir uyumluluğa ve bütünlüğe sahiptir.Bundan dolayı işlenmek istenen konuyla ilgili ayetleri Kur'ani Bütünlüğü göz önüne alarak tespit ettikten sonra öncelikle bu ayetlerde kullanılan kelimelerin anlamlarını yine ayet,siyak-sibak ve Kur'anın tümü çerçevesinde kavramak gerekir.
Bunun yanı sıra Kur'anı kendi bütünlüğü içinde anlamaya engel faktörler de vardır Bunlardan birincisi Hissi(subjektif)olup insanın iç dünyasıyla ilgilidir. İkincisi ise metodiktir. Kur'anı anlamaya çalışırken tutulan yanlış yolları kastetmektedir.Özellikle islamda siyasi ve itikadi fırkalaşma hareketlerinin başlamasıyla Kur'an çoğu zaman ön yargılı bir şekilde tefsir edilmiştir.
Sonuç olarak Kur'an insanlara hem dünyada hem de ahirette mutlu olabilmenin yolunu göstermek için indirilmiştir. Mutluluğun sırrı olan Kur'anı doğru anlamak ve yaşamak için onu dikkatli, ön yargısız,kendi sistemi ve bütünlüğü içinde subjektiflikten ve metodik hatalardan uzak bir şekilde ele alıp incelemeliyiz.
Kezban BOSTAN dedi ki...
0 Yorum - Yorum Yaz
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE:
Kur'anın Kur'an'sız yorumlanması mümkün değildir. Kur'an'ın yorumlanması ile Kuranın kendi içinde bir bütün olarak yorumlanması özdeş bir durumdur.
Kur'an'ın ilk ve en önemli tefsir kaynağı yine Kur'an'ın kendisidir. Kur'an İncelenirken; ayrılmaz bir bütün, açık ve anlaşılır, çelişkiden uzak bir kitap olması özeliği göz önünde bulundurulmalıdır.
İnsanlar Kur'an'a kendi ideolojik görüşüne şahsi düşüncesine göre farklı bakış ile sonuçlara varabilir. Kur'an kıyamete kadar değişmeden fakat değişik yorumlara açık olarak mahiyetini sürdürecektir.
Kur'an tefsiri yapılırken; ayet, siyak sibak ve Kur'an'ın bütünlüğü çerçevesi içinde bakılmalıdır. Ayeti bütün değilde yarım alınması farklı anlamlar ortaya çıkarabilir. Siyak sibak çerçevesinde incelemek Kur'an'ın bazı durumlarda aynı konuyla ilgili ayetleri peş peşe sıralamak verdiği mesajın üzerine dikkat çekmektir.
Kur'an en küçük parçasından en büyük parçasına kadar fikri bir uyumluluğa ve bütünlüğe sahiptir. Bütünlüğü özellikle son zamanlarda çok gündeme gelmiştir. Buna ilim ve teknikte açılan yeni ufuklar sayesinde olmuştur. Bütünlük konusunda önce kelimelerin lügavi anlamının sonra Kur'an'ın o kelimeye yüklediği yeni anlamların bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
Kur'an'ın temel taşları olan konular; açık olduğu gibi üzerinde düşünülmesini isteyeceği ifadeler vardır. Aynı zamanda zihni konsantrasyon gerektirecek ölçüde de kapalı ifadeleri vardır. Kendi bütünlüğü içerisinde, iki tür hatada kaçınılmalıdır; subjektiflikten kaynaklanan ve hissi yaklaşımlarda kaynaklanan hatalardan.
Kur'an'ı Kerim tefsirinde metottan kaynaklanan hatalardan biri kendi fıkhi sistemi içinde yorumlamamaktır. Kuran genel prensiplerine ilim ve fikir ortamında muayen bir düşünce sisteminin ve ya ilim terminolojisi odak noktası yapılarak incelenirse hedefinden sapar. Her ilim kendi terminolojisi ve kendi sistematiğini oluşturmuştur,kur'an da kendi iç yapısında tutarlıdır. Zaaflarını ana prensipten taviz vermeden esnetir.
Kendi kafamızdaki felsefik kalıplarla Kur'an arasında bağ kurmaya çalışmak da yapılan hatalardan biridir. Allah görünmeyene, keyfiyeti kavranmayana, gayba inanmamızı Kur'an da istiyor. Bilmek ve iman etmek farkı da budur.
İnsanlar yaşadığı çağın ürünüdür ve dönemine göre Kur'an2ı uyarlamak yanlıştır.
Kur'an ana hatlarından kopmadan bütünlüğünü bozmadan akli çerçevelerin yanında gayb-iman konusuna dikkat edilmeli ve doğru yanlış kabul ettiğimize destek aramadan objektif yaklaşımlarla bakmalıyız.
Tefsirde diğer ilim metotları ile karıştırılmadan farklı bir yol izlenmelidir. Kur'an'ı, Kur'an'ı göz ardı ederek tefsir etmek Kur'an'ı tefsir etmek değildir.
0 Yorum - Yorum Yaz
KURAN NEDİR? Gerçekten yaşamak olmak için ilahi bilgiyle hayatı anlamlandırmak gerek. Anlam arayışı insanın fıtri bir kabiliyetidir. Varolduğu zamandan beri evreni tanımaya anlamaya çalışmıştır.Bu merakı bazı yeteneklerini görüp yapıp etmelerine bir anlam vermesi insanın hayatta kalmasını sağlamıştır.
Ademoğlu her zaman içinde bulunduğu dünyayı bu dünyanın ötesini anlamak istemiş, felsefe, din, ilim adını verdiği türlü açıklamalar içinde bir sürü cevaplar vermiştir.Bu cevaplar hiç bir zaman yetmemiştir.
İnsanlar birbirlerinin her düzeydeki üretim ve eserleri ile karşılaşmışlar, yüzleşmişler, zihinlerini geliştirmişlerdir. Böylece fertler ve topluluklar arasında ayrılıklar olmuştur. İnsanlar daha sonra kendi kendilerini inceleme konusu olarak ele almaya başlamışlardır.
Birey hayatı anlamlandırırken fıtratını tatmin etmeyi hedefler. Ve düşüncelerinde toplumun filozofların ve zamanının etkisi olmuştur.
insanın yaşamını anlamlandırmaya başlaması için sadece dini açıdan olmasa bile her şeyde bir öncü, bir rehber, kılavuz arar; kur'an gibi onu yaşayan bir peygamber gibi. Kur'anın iyi anlaşılması ruhani boşluğunu en iyi şekilde doldurur; iç ve dış dünyasını denge ve düzen içerisinde yürütür ve kur'anın hedeflediği biçimde mutluluğu insana sunar.
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
İbrahimkundu/İDKAB/11040235
KUR'ÂN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE(I.bölüm)
Kur'ân tefsir edilirken ilk önce Kur'ân'ın kendine bakmalıyız. Peygamber efendimiz de bu hususta bizim Kur'ân'ı Kurân'la tefsir etmemizi istemiştir. Sahabiler ve müfessirler de Kur'ân'ı Kur'ân'la tesfir etmişlerdir. Örneğin; bakara sûresinde geçen buzağı edindiler ifadesindeki edinmenin ne olduğu açık değildir. Fakat Taha sûresinin 88. ayetinde bunun ses çıkaran bir heykel olduğu ve ona tapıldığı görülür. İyi bir müfessirci Kur'ân'ı bir bütün olarak ele alır ve Kur'ân'ın tamamına hakim olur. Kur'ân tefsir edilirken bütün ayetlerin üzerinde düşünülmeli ve bunlar arasındaki ince ilişkilere dikkat edilmelidir. Ve bu çalışmanın amacı Kur'ân'ın bütünlüğü içerisinde nasıl anlaşılacağını incelemektir.
Kur'ân bir bütündür ve onu bir bütün olarak değerlendirmeliyiz. Kur'ân çelişkiden uzak bir ilahi kitaptır. Kur'ân Kur'ân'sız bir yorumlamaya gitmez, yani Kur'ân'ı bütün olarak düşünmeyen Kur'ân'ı anlayamaz da. Ve kur'ân dikkate alınmadan yazılan tefsir de tefsir değildir. Kur'ân'ı ele alırken 3 ana başlıktan bahsedecağiz;
1. Kur'ân'ın Bir Bütün Oluşu;
Kur'ân hayatın tamamına rehberlik ettiği için belli bir konusu yoktur. Kur'ân'ın üslubu insanı bıktırmaz ve derinlemesine düşündürür. Kur'ân parçaları birbirini tamamlayan ve destekleyen bir bütündür. Bir yerde açık olan, başka bir yerde kapalı olabilir ve birbirini açıklayıcı nitelikte olabilir.
2. Kur'ân'ın Açık Ve Anlaşılır Oluşu;
Kur'ân bir bütün olduğundan kendi kendini açıklayıcı niteliktedir. "Bunlar kitabın ve apaçık olan Kur'ân'ın ayrtleridir". Kur'ân'ın bu ayetiyle de sabittir.
3. Kur'ân'ın Çelişkiden Uzak Bir Kitap Oluşu;
Kur'ân'ın bazı ifadeleri çelişiyor gibi gözükebilir. Ama gerçekte öyle değildir. Bunun sebebi ise; konu zaman ve mekan bakımından değerlendirilmemesidir. Ayetler zaman, mekan ve şartlara göre değerlendirilmelidir. Kur'ân'ın ihtilafları çözümleyici oluşu onun tutarlı ve çelişkiden uzak olduğunun kanıtıdır. Kur'ân'ın bütünlüğünü 3 çerçevede ele alacağız;
• Ayet Çerçevesi; Kur'an'ın ayetlerini bir bütün olarak ele almak gerekir, yoksa yanlış anlaşılabilir.
• Siyâk - Sibâk Çerçevesi; Bir ifadeden önceki ve sonraki ifadelere denir. Bir konuya bakılırken ondan önceki ve sonraki ayetlre bakılmalıdır.
• Kur'ân'ın Bütünlük Çerçevesi; Kur'ân bir bütündür ve bir konuyu iyi anlamak için bütününe bakmamız gerekiyor. Eğer Kur'ân tefsir edilirken bir bütün olarak ele alınmaz ise cebr ya da eş'ârîler gibi yanlış anlaşılabilir.
KUR'ÂN'I KENDİ BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE ANLAMAYA ENGEL FAKTÖRLER
Subjektiflikten Kaynaklanan Hata: Yapılan büyük hatalardan biri de objektif davranılmamasıdır. Çünkü kişi işe başlarken ön yargılarla tefsir eder. Mutezileler Kur'ân'ı yorumlarken önceden belirledikleri ölçülere göre ve gelen baskılara karşı Kur'ân'ı yorumlamışlardır.
KUR’ÂN NEDİR?(I.bölüm)
Kur’ân insan hayatını anlamlandıran ilahî kitaptır. Kur’ân her asra hitap edecek durumda ve rehberlik edecek durumdadır. Kur’ân’ın ilk ayetlerinin oku olması insanın okumasını zorunlu kılıyor. Hz. Peygamber de Kur’ân’ı yaşamakla tefsir etmiştir. Yani Kur’ân’ın yaşanılır somut bir örneğidir. Sahabiler de Kur’ân’ı tatbik ederek öğrendiler ve bu metodu gittikleri yerde de uyguladılar. Kur’ân her dönemde kendine özgü bir şekilde yorumlanabilir. Kur’ân öğrenilirken amel ile birlikte öğrenilmelidir. Kur’ân’ı kerim insanın yaşam arayışına cevap veren ve insanın farkına varamadığı şeyleri sunmayı amaçlıyor. İnsan var olduğu andan itibaren bir anlam arayışı içerisine girmiştir. Ve insana cevap veren tek şey Kur’ân’ı Kerimdir. Bu anlam arayışı da insanın fıtratında olan bir şeydir ve insanı insan yapan şey de budur. İnsanın bu anlam arayışına karşı çeşitli ilimler cevap vermeye çalışmış (mistisizm, felsefe, metafizik) fakat insanın anlam arayışına cevap verememiştir. İnsan hayatı bir akıştır. Ve bu akışta insan hayatını anlamlı bir uğraş ile geçirmeye çalışır. İnsan eylemlerini değerler yönetir. Bu nedenle bir anlam taşır. Kişinin varoluşunu gerşekleştirmesi demek hayatı anlamlı kılması demektir.insan eylemlerini yöneten değerler 3 gruba ayrılır.
1. Yüksek Değerler;
Sevgi, inanmak, doğruluk, çalışkanlık, dürüstlük, dostluk, güven gibi değerlerdir.insan bu değerlere doğuştan sahip olur, yani keşfedilmiş değerlerdir. Ve her toplumda da aynıdır.
2. Araç Değerler,
Menfaat alınan değerlerdir. Her türlü maddi ve manevi çıkarın olduğu değerlerdir. Ve bunlarda doğuştan ve keşfedilmiş değerlerdir.
3. Alışılan Değerler;
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur’ an ‘ ı anlayabilmek için onu tüm yönleriyle açıkça ortaya koymak gerekir. Kur ‘ an ilimleri Kur’ an’ ın var olan yönleri hakkında bilgi verir. Bunun için Kur’ an ilimlerinin araştırması yapılmalı, somut bir şekilde bu gösterilmelidir.
İnsan her zaman hayatı anlamlandırmak için erişeceği bir hakikat fikri peşinde koşmuştur. İnsanın fıtri imkanlarını gerçekleştirmesinde hayatı anlamlandırmasından kaynaklanan farklılıklar vardır. İnsanın hayatı anlamlandırması Tanrı-tabiat ilişkisi içinde gerçekleşir.
Allah peygamberler aracılığı ile yarattığı insanla konuşmuş (vahiy) ve insanlığın fıtrata uygun hayatı anlamlandırmalar gerçekleştirebilmesi için rehberler göndermiştir.
Kur’ an ‘ ı hayat tecrübelerini örnek almak, mü’mine hayatın Kur’an-sünnet bütünlüğü içersinde anlamlı/ değerli kılınmasının bilgisini verir. Kur’ an insan olmanın , ‘kemale yürümenin ‘, hayatını anlamlandırırsa mümkün olacağının bilgisini somutlaştırır.
Kur’ an, bütün özellikleri ile insanın hayatını anlamlandıran, hayat veren bir kitaptır. Kur’ an ‘ın son derece özlü ve kapsamlı bir anlatımı vardır , az kelime ile birçok mana anlatır.
Kur’ an ayetler ve sürelerden oluşan bir kitaptır. Ayet kelimesinin Kur’ an ‘ı bir kavram olarak tarifi , Allah ‘ ın varlığına ve birliğine, peygamberlerin doğruluğuna işaret eden ,delil ve mucize’ dir. Sure’ nin lügat anlamı şudur ‘’ yüksek yer , bir kenti kuşatan sur , yüksek rütbe , mevki vs. Kur ‘ an bölümlerinin ‘’sure’’ olarak adlandırılması ile bu kelimenin sözlük anlamları arasında bir bağ vardır.
Kur ‘ an’ ı Kerim ilahi bir kitaptır. Kitab’ ın Kur ‘an isminden başka isimleri de vardır. Kur ‘an , Kur’ an ‘da ‘’el- Kitab’’ , ‘’el-Furkan’’ , ‘’ez -Zikr’’ olarak da geçer.
Kur ‘ an insanının bir başka deyişle kamil insanın gerçekleşmesi ise hayattan beklentilerin tümünün fıtratla ve vahiyle örtüşmesini gerektiriyor.
Hz. Muhammed ‘ i kıyamete kadar değişmez insan rehberi yapan , peygamberlerin sonuncusu olması kadar , Kur ‘ an ahlakı ile ahlaklanmış yaşayan bir Kur ‘ an oluşudur.
KUR ‘AN ‘IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Kur ‘an –ı Kerimin bir bütün oluşu , açık ve anlaşılır oluşu , çelişkiden uzak oluşu gibi özellikleri vardır.
Kur ‘ an ‘ın parçaları yerine göre birbirini tamamlayan ,yerine göre birbirini açıklayan nitelikleriyle ayrılmaz bir bütün oluşturur.
Kur ‘ an ‘ın kendi lisanından da anlayabileceğimiz gibi açık anlaşılır olduğunu görebiliriz.
Diğer bir özelliğiyle Kur ‘an çelişkiden uzaktır.İlahi bir kitap olarak kendine has ifade özellikleri taşır.Ancak bunu kavrayamamış okuyucu ayetler arasında tenakuz olduğunu sanabilir.Bu yanlış kavrayış Kur ‘an ‘ın gereği gibi anlaşılmamasından kaynaklanır.
Kur ‘an ‘da ilk başta çelişkili gibi görünen ifadelere rastlanabilir fakat onu kendi bütünlüğü içinde ele almak gerekir.
Kur ‘ an ‘ın Kur ‘ an’ la tefsiri söz konusudur. Yani onu konu olarak kendi içinde ayırıp genelde bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.
Kur ‘ an’ ın kendi bütünlüğü içersinde değerlendirmek için subjektiflikten uzak durulmalı , ön yargılılı olunmamalıdır.
Şüphesiz Kur ‘an ‘ı baştan ayet ayaet tefsir etmek Kur ‘an tefsirinde bütüncü bir yaklaşıma ulaşmayı sağlar.
SERAP ÇELİK / 11040388
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur’ an ‘ ı anlayabilmek için onu tüm yönleriyle açıkça ortaya koymak gerekir. Kur ‘ an ilimleri Kur’ an’ ın var olan yönleri hakkında bilgi verir. Bunun için Kur’ an ilimlerinin araştırması yapılmalı, somut bir şekilde bu gösterilmelidir.
İnsan her zaman hayatı anlamlandırmak için erişeceği bir hakikat fikri peşinde koşmuştur. İnsanın fıtri imkanlarını gerçekleştirmesinde hayatı anlamlandırmasından kaynaklanan farklılıklar vardır. İnsanın hayatı anlamlandırması Tanrı-tabiat ilişkisi içinde gerçekleşir.
Allah peygamberler aracılığı ile yarattığı insanla konuşmuş (vahiy) ve insanlığın fıtrata uygun hayatı anlamlandırmalar gerçekleştirebilmesi için rehberler göndermiştir.
Kur’ an ‘ ı hayat tecrübelerini örnek almak, mü’mine hayatın Kur’an-sünnet bütünlüğü içersinde anlamlı/ değerli kılınmasının bilgisini verir. Kur’ an insan olmanın , ‘kemale yürümenin ‘, hayatını anlamlandırırsa mümkün olacağının bilgisini somutlaştırır.
Kur’ an, bütün özellikleri ile insanın hayatını anlamlandıran, hayat veren bir kitaptır. Kur’ an ‘ın son derece özlü ve kapsamlı bir anlatımı vardır , az kelime ile birçok mana anlatır.
Kur’ an ayetler ve sürelerden oluşan bir kitaptır. Ayet kelimesinin Kur’ an ‘ı bir kavram olarak tarifi , Allah ‘ ın varlığına ve birliğine, peygamberlerin doğruluğuna işaret eden ,delil ve mucize’ dir. Sure’ nin lügat anlamı şudur ‘’ yüksek yer , bir kenti kuşatan sur , yüksek rütbe , mevki vs. Kur ‘ an bölümlerinin ‘’sure’’ olarak adlandırılması ile bu kelimenin sözlük anlamları arasında bir bağ vardır.
Kur ‘ an’ ı Kerim ilahi bir kitaptır. Kitab’ ın Kur ‘an isminden başka isimleri de vardır. Kur ‘an , Kur’ an ‘da ‘’el- Kitab’’ , ‘’el-Furkan’’ , ‘’ez -Zikr’’ olarak da geçer.
Kur ‘ an insanının bir başka deyişle kamil insanın gerçekleşmesi ise hayattan beklentilerin tümünün fıtratla ve vahiyle örtüşmesini gerektiriyor.
Hz. Muhammed ‘ i kıyamete kadar değişmez insan rehberi yapan , peygamberlerin sonuncusu olması kadar , Kur ‘ an ahlakı ile ahlaklanmış yaşayan bir Kur ‘ an oluşudur.
KUR ‘AN ‘IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Kur ‘an –ı Kerimin bir bütün oluşu , açık ve anlaşılır oluşu , çelişkiden uzak oluşu gibi özellikleri vardır.
Kur ‘ an ‘ın parçaları yerine göre birbirini tamamlayan ,yerine göre birbirini açıklayan nitelikleriyle ayrılmaz bir bütün oluşturur.
Kur ‘ an ‘ın kendi lisanından da anlayabileceğimiz gibi açık anlaşılır olduğunu görebiliriz.
Diğer bir özelliğiyle Kur ‘an çelişkiden uzaktır.İlahi bir kitap olarak kendine has ifade özellikleri taşır.Ancak bunu kavrayamamış okuyucu ayetler arasında tenakuz olduğunu sanabilir.Bu yanlış kavrayış Kur ‘an ‘ın gereği gibi anlaşılmamasından kaynaklanır.
Kur ‘an ‘da ilk başta çelişkili gibi görünen ifadelere rastlanabilir fakat onu kendi bütünlüğü içinde ele almak gerekir.
Kur ‘ an ‘ın Kur ‘ an’ la tefsiri söz konusudur. Yani onu konu olarak kendi içinde ayırıp genelde bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.
Kur ‘ an’ ın kendi bütünlüğü içersinde değerlendirmek için subjektiflikten uzak durulmalı , ön yargılılı olunmamalıdır.
Şüphesiz Kur ‘an ‘ı baştan ayet ayaet tefsir etmek Kur ‘an tefsirinde bütüncü bir yaklaşıma ulaşmayı sağlar.
SERAP ÇELİK / 11040388
0 Yorum - Yorum Yaz
Kur’ an ‘ ı anlayabilmek için onu tüm yönleriyle açıkça ortaya koymak gerekir. Kur ‘ an ilimleri Kur’ an’ ın var olan yönleri hakkında bilgi verir. Bunun için Kur’ an ilimlerinin araştırması yapılmalı, somut bir şekilde bu gösterilmelidir.
İnsan her zaman hayatı anlamlandırmak için erişeceği bir hakikat fikri peşinde koşmuştur. İnsanın fıtri imkanlarını gerçekleştirmesinde hayatı anlamlandırmasından kaynaklanan farklılıklar vardır. İnsanın hayatı anlamlandırması Tanrı-tabiat ilişkisi içinde gerçekleşir.
Allah peygamberler aracılığı ile yarattığı insanla konuşmuş (vahiy) ve insanlığın fıtrata uygun hayatı anlamlandırmalar gerçekleştirebilmesi için rehberler göndermiştir.
Kur’ an ‘ ı hayat tecrübelerini örnek almak, mü’mine hayatın Kur’an-sünnet bütünlüğü içersinde anlamlı/ değerli kılınmasının bilgisini verir. Kur’ an insan olmanın , ‘kemale yürümenin ‘, hayatını anlamlandırırsa mümkün olacağının bilgisini somutlaştırır.
Kur’ an, bütün özellikleri ile insanın hayatını anlamlandıran, hayat veren bir kitaptır. Kur’ an ‘ın son derece özlü ve kapsamlı bir anlatımı vardır , az kelime ile birçok mana anlatır.
Kur’ an ayetler ve sürelerden oluşan bir kitaptır. Ayet kelimesinin Kur’ an ‘ı bir kavram olarak tarifi , Allah ‘ ın varlığına ve birliğine, peygamberlerin doğruluğuna işaret eden ,delil ve mucize’ dir. Sure’ nin lügat anlamı şudur ‘’ yüksek yer , bir kenti kuşatan sur , yüksek rütbe , mevki vs. Kur ‘ an bölümlerinin ‘’sure’’ olarak adlandırılması ile bu kelimenin sözlük anlamları arasında bir bağ vardır.
Kur ‘ an’ ı Kerim ilahi bir kitaptır. Kitab’ ın Kur ‘an isminden başka isimleri de vardır. Kur ‘an , Kur’ an ‘da ‘’el- Kitab’’ , ‘’el-Furkan’’ , ‘’ez -Zikr’’ olarak da geçer.
Kur ‘ an insanının bir başka deyişle kamil insanın gerçekleşmesi ise hayattan beklentilerin tümünün fıtratla ve vahiyle örtüşmesini gerektiriyor.
Hz. Muhammed ‘ i kıyamete kadar değişmez insan rehberi yapan , peygamberlerin sonuncusu olması kadar , Kur ‘ an ahlakı ile ahlaklanmış yaşayan bir Kur ‘ an oluşudur.
KUR ‘AN ‘IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Kur ‘an –ı Kerimin bir bütün oluşu , açık ve anlaşılır oluşu , çelişkiden uzak oluşu gibi özellikleri vardır.
Kur ‘ an ‘ın parçaları yerine göre birbirini tamamlayan ,yerine göre birbirini açıklayan nitelikleriyle ayrılmaz bir bütün oluşturur.
Kur ‘ an ‘ın kendi lisanından da anlayabileceğimiz gibi açık anlaşılır olduğunu görebiliriz.
Diğer bir özelliğiyle Kur ‘an çelişkiden uzaktır.İlahi bir kitap olarak kendine has ifade özellikleri taşır.Ancak bunu kavrayamamış okuyucu ayetler arasında tenakuz olduğunu sanabilir.Bu yanlış kavrayış Kur ‘an ‘ın gereği gibi anlaşılmamasından kaynaklanır.
Kur ‘an ‘da ilk başta çelişkili gibi görünen ifadelere rastlanabilir fakat onu kendi bütünlüğü içinde ele almak gerekir.
Kur ‘ an ‘ın Kur ‘ an’ la tefsiri söz konusudur. Yani onu konu olarak kendi içinde ayırıp genelde bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.
Kur ‘ an’ ın kendi bütünlüğü içersinde değerlendirmek için subjektiflikten uzak durulmalı , ön yargılılı olunmamalıdır.
Şüphesiz Kur ‘an ‘ı baştan ayet ayaet tefsir etmek Kur ‘an tefsirinde bütüncü bir yaklaşıma ulaşmayı sağlar.
SERAP ÇELİK / 11040388
0 Yorum - Yorum Yaz
KUR'AN NEDİR ? 1. BÖLÜM
Kuran'ı Kerim ; insan,hayat, ve kainata can veren , anlam veren ve rehberlik eden ilahi bir kitaptır. Kuran , insan hayatına yön vermek , anlam vermek için nazil olmuştur. İnsanoğlu fıtratı gereği sürekli bir anlam arayışı içerisinde olmuştur. İnsanın anlam kabiliyeti kendi idealleri ve değerleri için yaşama , hatta anlam uğruna ölme gücü verir. İnsanın uğruna yaşayacağı bir şeye ihtiyacı vardır. Hayatını anlamlandırmak için elde edeceği ,erişeceği bir ' hakikat ' fikri peşinde olmuş , bunun için türlü yön ve yöntemleri araştırmıştır. İnsan , hayatı anlamlandırırken ,fıtratını tatmin etmeyi hedefler. Kişinin bir şey de anlam görmesi , onun gerçeklikle yüzleşmesi ve var oluşunu gerçekleştirmesidir. Kişinin var oluşu ise objeyle ilişki kurmasıyla başlar. İnsan eylemlerinin anlamları vardır. Bu eylemler çeşitli değerler tarafından yönetilir. İnsan, hayatına hangi değerlerle yön veriyorsa o değerler yapıp - etmelerine yön verirler. İnsan sürekli bilgi akımı içerisindedir. Elde ettiği bilgilerle amel eder. İnsan var oluşunun sebebi bilgidir. Zaten Kuran ' ın ilk nazil olan ayeti de ' oku ' ile başlamaktadır. Hayatında anlam bulması için insana yardım edecek yol gösterecek bir rehbere , öndere ihtiyaç vardır. Bunlar peygamberlerdir. Allah yarattığı peygamberler aracılığı ile yarattığı insanla konuşmuş ve insanlığın fıtrata uygun hayatı anlamlandırmalar gerçekleştirebilmesi için peygamberler göndermiştir. İnsan , Allah ' ın halifesi olarak bütün varlıklarla var oluşunu paylaşmalıdır. Halife olarak üstlendiği rolün sorumluluğunu yerine getirmelidir . İnsan , Kuran ' ı ve sünneti yaşamalı ve yaşatmalıdır.
Kur ‘ an açıklaması gerekli hususlar getirilmeyerek yapıldığı zaman ihtilaflara sebep olmuştur. Bu da okuyucuların Kur'an'ı gerektiği gibi araştırmadan yorumlaması sonucunda olur.
Kur'an kesinlikle çelişkiden uzak mükemmel bir ilahi kitaptır.
Kur'an'ın Kur'an'la tefsirinde yine Kur'an'ın özüne bakılmalı,o bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Genel olarak Kur'an'ın parçaları birbirini tamamlar ve kendi içerisinde bir bütünlük meydana getirir.Bu bütünlüğü kavrayabilmek için birtakım faktörler vardır. Bunun başında yanlış yorumlamaları önlemek için önyargılardan kaçınmak gelir.
Kur ‘ an hem lafız hem mana yönüyle birbiri ile uyum içersinde ifadelerle yüklüdür
0 Yorum - Yorum Yaz
TUĞÇE KALEÖZÜ 12070201
RABBİM ALLAH'TIR Diyen Ve bu şerefi her yerde coşturan herkese selam olsun...
Bir RAB düşünün kullarıyla iletişim için kitabı tercih ediyor.
KUR'AN-I KERİM muazzam bir kitaptır. KUR'AN-I KERİM'İN çok önemli özelliğinden bahsetmek istiyorum. Allah'ın kitabını bir bütün olarak anlamaya çalışmaz da... Hani bir fil örneği verelim. Bir puzzle parçalarını bir araya getirdiğimizde fil şekli ortaya çıkar ya kuyruğunu yaptınız ''Aaa fil bir kuyrukmuş'' deriz. Fil dişini yaparız. ''Aaa fil bi dişmiş'' deriz. Bacaklarını birleştiririz ''Aaa fil koca bi sütunmuş'' deriz. Acele etmemeliyiz. Fakat logonun tamamı elimizde olduğu halde biz hâlâ ısrarla dişi çok hoşuma gitti. Ama kuyruğunu sevmedim. Kuyruğu da baya yakışıklıymış ama kulakları ne öyle kocaman kepçe gibi diyorsak O zaman biz Kur'an-ı Kerim'i gereği gibi inanmıyoruz demektir.
Bi kere din ne benim ne de senin tekelinde değil. Öyle istediğimizi alıp istediğimizi atmak gibi bir lükse sahip değiliz. İnsan olarak ve cinlerin bi lüksü var. Ben buna lüks diyorum. Allah'ın verdiği dini ister kabul edersin ister kabul etmezsin. Eğer kabul ettiğini söyledikten sonra sorguluyorsan Vallahi şeytan seninle oynuyor demekti. bu neye benziyor biliyor musunuz? Mükemmel bi şato gibi daire aldınız. Mutfağını beğenmediniz. Hadi buyrun girmeyin mutfağa. Yaşayın o evde mümkün mü? Banyonun kara taşlarını da beğenmediniz En iyisi banyoya da girmeyim. Evi kullanayım ama... mümkün mü??? Tabi ki değil. Mümkün olduğunu zannedip yaşamaya çalışırken kendimizi oyalıyoruz. Bu nedenle tekrar söylüyorum Kur'an-ı Kerime bütün olarak yaklaşın.
VE RABBİM BEN BAZI ŞEYLERİ ANLAMAYABİLİRİM. HANİ BEN ACİZİM BİLİYOSUN. BEN SENİN KULUNUM. SEN BANA ŞEYTANI VESVESE VERDİĞİNİ DE BİLİYOSUN . O YÜZDEN BENİ ŞEYTANLA BAŞBAŞA BIRAKMA! BENİ NEFSİMLE DE BAŞBAŞA BIRAKMA! BANA YET! BENİ DİRİLT! BENİ AYAĞA KALDIR! ŞU ENKAZIN ŞU PİSLİĞİN ŞU KARGAŞANINI İÇİNDE BENİ BOĞMA! KURTAR BENİ RABBİM... dediğimizde içimiz ferahlayacak inşallah...
ALAK SURESİ :
6. VE 7. AYETLERDE (İNSAN KENDİ KENDİNE YETERLİ GÖREREK AZAR) DER. ÖNCE KENDİ BENİMİ OLUŞTURDUKTAN SONRA BİZ OLMANIN GEREKLİLİĞİNİ ARDI EDERSEM AZMIŞ OLMAM KAÇINILMAZ OLACAK BENİM İÇİN.
0 Yorum - Yorum Yaz
TUĞÇE KALEÖZÜ 12070201
RABBİM ALLAH'TIR Diyen Ve bu şerefi her yerde coşturan herkese selam olsun...
Bir RAB düşünün kullarıyla iletişim için kitabı tercih ediyor.
KUR'AN-I KERİM muazzam bir kitaptır. KUR'AN-I KERİM'İN çok önemli özelliğinden bahsetmek istiyorum. Allah'ın kitabını bir bütün olarak anlamaya çalışmaz da... Hani bir fil örneği verelim. Bir puzzle parçalarını bir araya getirdiğimizde fil şekli ortaya çıkar ya kuyruğunu yaptınız ''Aaa fil bir kuyrukmuş'' deriz. Fil dişini yaparız. ''Aaa fil bi dişmiş'' deriz. Bacaklarını birleştiririz ''Aaa fil koca bi sütunmuş'' deriz. Acele etmemeliyiz. Fakat logonun tamamı elimizde olduğu halde biz hâlâ ısrarla dişi çok hoşuma gitti. Ama kuyruğunu sevmedim. Kuyruğu da baya yakışıklıymış ama kulakları ne öyle kocaman kepçe gibi diyorsak O zaman biz Kur'an-ı Kerim'i gereği gibi inanmıyoruz demektir.
Bi kere din ne benim ne de senin tekelinde değil. Öyle istediğimizi alıp istediğimizi atmak gibi bir lükse sahip değiliz. İnsan olarak ve cinlerin bi lüksü var. Ben buna lüks diyorum. Allah'ın verdiği dini ister kabul edersin ister kabul etmezsin. Eğer kabul ettiğini söyledikten sonra sorguluyorsan Vallahi şeytan seninle oynuyor demekti. bu neye benziyor biliyor musunuz? Mükemmel bi şato gibi daire aldınız. Mutfağını beğenmediniz. Hadi buyrun girmeyin mutfağa. Yaşayın o evde mümkün mü? Banyonun kara taşlarını da beğenmediniz En iyisi banyoya da girmeyim. Evi kullanayım ama... mümkün mü??? Tabi ki değil. Mümkün olduğunu zannedip yaşamaya çalışırken kendimizi oyalıyoruz. Bu nedenle tekrar söylüyorum Kur'an-ı Kerime bütün olarak yaklaşın.
VE RABBİM BEN BAZI ŞEYLERİ ANLAMAYABİLİRİM. HANİ BEN ACİZİM BİLİYOSUN. BEN SENİN KULUNUM. SEN BANA ŞEYTANI VESVESE VERDİĞİNİ DE BİLİYOSUN . O YÜZDEN BENİ ŞEYTANLA BAŞBAŞA BIRAKMA! BENİ NEFSİMLE DE BAŞBAŞA BIRAKMA! BANA YET! BENİ DİRİLT! BENİ AYAĞA KALDIR! ŞU ENKAZIN ŞU PİSLİĞİN ŞU KARGAŞANINI İÇİNDE BENİ BOĞMA! KURTAR BENİ RABBİM... dediğimizde içimiz ferahlayacak inşallah...
ALAK SURESİ :
6. VE 7. AYETLERDE (İNSAN KENDİ KENDİNE YETERLİ GÖREREK AZAR) DER. ÖNCE KENDİ BENİMİ OLUŞTURDUKTAN SONRA BİZ OLMANIN GEREKLİLİĞİNİ ARDI EDERSEM AZMIŞ OLMAM KAÇINILMAZ OLACAK BENİM İÇİN.
0 Yorum - Yorum Yaz
Müzemmil suresi/ Müddesir suresi
İnsanın iç dünyasında devrim yapması, kalbinin mutmain (tatmin olması) için sarsılmaz bir imana ve derin bir bilince sahip olması gerekiyor. Bunun yolu da gecenin ısıtıcı anını yakalayıp Kur'anla birlikte olmaktır. Çünkü Müzemmil 6. Ayette geçen geceleri kalkıp KUR'AN okumak, gündüzünkine nazaran daha dokunaklı, daha etkileyici ve bu tarz okuyuş , daha akılda kalıcı, daha sağlam ve daha verimli olur.
Fatiha suresi
Allah'ın huzurunda kulun, en içten şükran ve minnettarlık duygularıyla O'na yönelişi, O'nun sınırsız merhameti , adaleti, kudreti, cömertliği, yüceliği önünde O'na saygıyla boyun eğişidir. Benim Fatiha suresinden çapımın anladığı biz kainatta her zerre Allah'ı teSbih ediyor ve biz bunu namazda FATİHA sursini okuduğumuzda Allah'a sunuyoruz.
0 Yorum - Yorum Yaz
Öyle bir
şehir olmalı ki sokaklarına çıkınca, pencereden bakınca huzur kaplamalı
insanın içini.Üst üste yığılmış beton yığınları değil, insana merhaba
diyen onunla adeta konuşan bir şehir.
Tefekkürü unutturmayacak
aksine her bir tuğlası, yazısındaki her bir harfle onu tefekküre sevk
eden bir şehir.Baharın geldiğini sadece havanın ısındığından değil,
evlerin, camilerin bahçelerinden de anlaşılabileceği bir şehir.Öyle bir
şehir ki;
Her bir yapıtı Kur'an'ın bir ayeti, dili,
O yapıtın temelinde ise insanın fıtratına fısıldayan eşsiz bir melodi.
Merve Sultan KARAKAYA 10070146 1/B
Değer,insanın hayatına anlam katan olgudur.Bu olgu kişiden kişiye
değişir.Çünkü her insanın aynı eşyaya yüklediği anlam farklıdır.Her
insanın hayatına anlam katması,belirli değerlere sahip olması,ileriye
yönelik bir hedefi veya amaçları olmalıdır.Nasılki kaybolmuş bir insan
gittiği yolun sonundan ve karşısına çıkabilecek tehlikelerden
korkar,aynen öyle de hedefsiz,hayatına anlam vermemiş,değersiz görmüş
insanda hayattan çekinir.Yeteneklerini ve fıtratının imkanlarını
gösteremez.Bundan dolayı psikolojik sıkıntılar yaşar.Peki her değer
değerlimidir?Bir müslümannın değerleri, Kuranın belirttiği hususların ve
sünnetin gösterdiği yolun dışındaysa,hayır, değerli değildir.Biz
değerlerimizi bu iki kaynak çerçevesinde belirlemeliyiz,onlara göre
hareket etmeliyiz.
Değer ile kültür yakından alakalıdır.Kültürün
mimarları insanlardır.Kültürü her millet kendi değerlerine göre meydana
getirir ve her milletin kültürü farklılık arzeder.Kimisi için bir
kudsiyet ifade eden bir eşya,diğeri için kendi eşyalığından öteye
geçemez.Mesela bir inek Hintliler için nasıl dokunulmazlığı olan kutsal
bir varlıksa,biz Müslümanlar için Allah'ın bir lütfu ve dini vecibemizi
yerine getirmemiz için bir araç hükmündedir.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
İslam dini suret çizimine ve heykel yapmaya sıcak bakmadığından,
Müslüman sanatçılar güzel yazı sanatına yönelmişlerdir.Kaleme ve kağıda
ayrı bir önem vermişlerdir.Türkler de İslam dinine girdikten sonra bu
sanattan etkilenmişler ve İslam medeniyetinde etkili
olmuşlardır.Müslüman Türkler bu sanatlarda aktif olarak rol almışlar ve
çeşitli eserler vermişlerdir.Hayatlarının her alanına üzerine hat
yazılmış levhaları yerleştirmişlerdir.Ecdadımız bu levhaları sadece
evlerine veya mimari yapılara asmakla kalmamış bir tefekkür sebebi
saymışlardır.Onlara baktıklarında düstürlarını hatırlamış ve ders
almışlardır.Günümüzde çoğu kez bizim sadece tarihi eserler olarak
baktığımız mimariler,onlar için çok daha farklı bir anlam ifade
etmekteydi.Evet 'anlam'... Bizim gibi sadece bakmakla yetinmeyip
görüyorlardı...Onlara anlam katmak bizim elimizde.Allah bu işte ve bütün
işlerimizde yardımcımız olsun.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Günümüzde birbirimize adres sormaz olduk(en azından ben).Hayatımızı
kuşatan oklar,levhalar,işaretler,hatta hepimizin cebinde çoktandır
mesken tutmuş telefonlar bize nerede olduğumuzu yeterince haber
veriyor.Belki bu yüzden ilişkilerimiz zayıfladı.Çünkü çoğu zaman
birbirimize ihtiyacımız kalmadı.Aramızdaki bu soğukluğun nedeni içinde
yaşatığımız taşkent de olabilir.Kafamızı çevirdiğimiz yerde yeni bir
hafriyat, diğer betonların arasında yer edinmek için gün sayerken biz
her geçen gün o betonların üzerindeki reklam panolarından yeni bir ürün
tanıyoruz.Fakat Osmanlıda ticaret sahasında bile hiçbir tüccarın hakkı
yenmesin diye özel teşkilatlar kurulmuştu.Şimdi ise bir tüccar
diğerinden daha fazla iş yapmak için çeşitli taktikler uyguluyor.
Osmanlıda birisi çeşmeden su almaya gittiğinde ibadet etip evine o halde
dönmüş oluyordu.Çünkü büyük ihtimal çeşmenin üzerinde yazılmış olan
ilahi kelamı okumuş oluyordu.Ben bu makaleyi çok beğendim.Bize
unutmuş(veya bazı kuvvetler tarafından unutturulmuş)olduğumuz
değerlerimizi hatılatması itibariyle güzel bir çalışma.
HÜSNA KAYNAR
10070160 1/B
İnsanoğlu yaptığı her fiili anlamlı görür ve kendine göre ona anlamlar
yükler.Ancak bunlar kişiden kişiye, toplumdan topluma
değişebilir.Birinin ölmeyi bile göze aldığı bir değer diğeri için hiç
bir şey ifade etmeyebilir.İnsan fiillerine anlam katarken yolunu
aydınlatacak örnek kişilere ihtiyaç duyar.Bir müslüman için de hayatını
anlamlı kılacak, onun fiillerine yön verecek şey Kur'an'dır. Ve onun
canlı örneği olan Hz.Peygamber tabii ki. Hz.Aişe'nin ifadesi ile ahlakı
Kur'an ahlakı olan Peygamberimiz... Toplum olarak son zamanlarda bu
değerlerden uzaklaşmış gibi gözüksek de kültürü İslamla yoğrulmuş bir
millet olarak tekrar özümüze dönmemiz zor olmasa gerek. Bu konularda
çaba gösterip yeniden değerlerimizi inşa etmeye çalışırsak Allah'ın
izniyle küllerimizden yeniden doğabiliriz...
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Bu kadar şanlı bir mazimiz olduğu halde geçmişi bu kadar unutmak veya
unutturulmak istenen başka bir millet var mıdır bilmiyorum. Biz birçok
güzelliği unutarak güzel olduğunu sandığımız başka şeylerle avunduk.
Hüsn-ü hat, tezhip ve evleri süsleyen müthiş bir zevk ve zekanın ürünü
levhalar da bu güzelliklerdendi.Bu levhalardaki bir kaç kelime insanlara
derin şeyler düşündür. Ve bu hal kulu Allah katında yüksek derecelere
eriştirebilir. O anda gözüne ilişen bir yazı ile(ayet, hadis veya güzel
bir söz) kişi kendine çeki düzen verebilir, kendini bir değerlendirmeye
alır. Karşısında ayet dururken bir insanın kalbini kırmaya utanır,
yapacağı kötü bir fiilden vazgeçebilir. Eskiden evlerde 'hiç' yazılı
levhalar bulunurdu. Her gün gözüne bu yazı ilişen bir insan nasıl
böbürlenebilir, nasıl onu görüp de acizliğinin farkına varmaz?!
Şimdilerde bazı hataları daha kolay işlememiz, daha kolay kalp
kırmamız(tek sebep bu olmamakla birlikte) etrafta bize hakikati
hatırlatacak şeylerin gün ve gün azalması da olabilir...
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Her şehrin mimarisi orada yaşayan milletin kültürünün bir
göstergesidir.Orada yaşayan toplumun ekonomisi ve dini inanışları
mimariyi etkileyen faktörlerdendir. Ecdadımız da mimariye önem
vermiştir.Bir caminin, medresenin yapımında en ince ayrıntıları bile
atlamamışlar. Bir minareye bile baktığımızda nasıl bir zeka ve sanatın
eseri olduğu ortada. Osmanlı şehirlerindeki camiler, medreseler,
çeşmeler bunları en güzel şekilde göstermektedir. Şimdi de baktığımız
zaman bizi tefekküre sevk eden mimari eserlerimiz çoğalır inşallah...
Merve KILIÇ
10070170 1/B
1-Bir kişi için değerli olan şey ona önem
verdiği,sevdiği,faydalandığı, yokluğunu istemediği şeydir.Kişi bu
değeriyle hayatına anlam katar.Kişinin değerinin belirlenmesinde hayatı,
çevresi,yaşadığı yer,karakteri,duyguları,örfleri vb. etkilidir.Yani
kısaca diyebiliriz ki kültürün, değerlerin oluşmasındaki etkisi
büyüktür. İnsan bu değeriyle hayatını hayatını anlamlandırdığı zaman
mutlu olur,hayattan, yaşamaktan lezzet alır. Aksi olduğunda ise kişi
huzur bulamaz, verimli olamaz, mutsuz ve ümitsiz olur… Aynı zamanda
kişinin hayatını anlamlandırmasında ona rehber olacak kimselere de
ihtiyacı vardır. Bu örnek kişi peygamber, filozof,düşünür vb. olabilir.
İnsan bu kişilerin hayatına bakarak hayatını anlamlı kılmanın bilgisini
öğrenir.
2-Türk ailesinin ev içi süslerinde yazılar çok
önemlidir.Genellikle evlerin içinde hüsn-i hat yazılar ve bu yazıların
tezhiplenmesiyle oluşan levhaların yeri ve değeri büyüktür. Çünkü bu
levhalar insana pek çok şey anlatır, pek çok duygusunatercüman olur
belki de…Aynı zamanda levhalar ev sahibiyle ilgili de ipuçları
verebilir. Onun duygularını, psikolojisini ve hayata bakış açısını bile
ortaya koyabilir. Bunlardan ayet ve hadis olanlar genellikle Allah-insan
ilişkisini hatırlatır. Yani kulluğu ve Yaratıcıyı anımsatır. Ayet ve
hadislerin yanında şiir, özlü söz ve deyimlerin olduğu levhalar da
insanın hayatla, yaşamakla olan ilişkilerini canlandırır…
3-Osmanlı
döneminde mimariye çok önem verilmiş ve bununla birlikte süsleme de
kullanılmıştır. O dönem yapılarına baktığımız zaman gerek camilerde
gerek kütüphanelerde, üniversitelerde gerekse evlerde ve işyerlerinde bu
tür süslemelere rastlarız.Bu süslemelerde aynı zamanda dini
inancın/imanın da etkisi vardır.Çünkü süslemelerde genellikle ayet,
hadis yahut dua ve temenniler yer alır. Günümüzde ise bu anlamlı
süslemelerin yerini yol-yön işaretleri, reklam panoları ve karmaşık
posterler gibi şeyler almıştır maalesef….
İnsanın değeri, varlığını ve hayatını anlamlandıran yüce değerlerle
anlaşılır.İnsan hangi değerlere önem veriyorsa o değerler onun hayatını
yönlendirir ve yeri geldiği zaman insan o değerler uğruna canını
verebilir.İnsan uğruna çaba göstermeye değer bir hedef özgürce seçtiği
bir amaç için mücadele etmezse psikolojik bunalıma düşer.İnsan hayatında
daima ulaşmış olduğu şey ile, ulaşmayı hedeflediği ve ulaşması gereken
arasında gitgeller yaşar.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Müslüman Türk milleti, Kur'ani ifadeleri ve peygamberinin sözlerini
devamlı hatırlamak ve gereğini yapmak için bu ifadeleri ve sözleri
hayatı ile iç içe yaşanır hale getirmiştir.Bunu bir sanat haline
getirerek evinin en güzel yerini levhalarla süslemiştir.Bu da iç
mimaride güzel bir örnek oluşturmuştur.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Bu makalede yazarlar insanın hayatını anlamlandırmasını, mekan ilişkisi
bağlamında göstermeye çalışmışlardır.İnsan var olduğu günden beri
mekanı biçimlendirmiştir.Bu biçim verişte onun hayatı anlamlandırmasının
etkisi büyüktür.Çünkü insan mekanla sadece fiziksel yönden değil ruhen
de ilişki içindedir.Mekana biçim verme ile hayatı anlamlandırma(kültür)
ilişkisi Kur'an ile hayatlarını anlamlandırmış insanların
gerçekleştirdiği vahiy kültürü-İslam Medeniyeti içinde söz
konusudur.Kur'an insanların içinde yaşadıkları mekanlarda Kur'ana
yönelip, onu okuyup, düşünüp anlamaya ve bizzat yaşamlarında uygulamaya
çalışmalarını istemektedir.
10070149 1/B
Levhalar hayata renk katan, anlamlılık
veren,kazandıran,bizi eskilere,derinliklere götüren levhalar.Bizi
düşündüren,düşündürürken öğreten,eğiten,anlam keşfettiren,uzunca
anlatılacak şeyi bir küçük kare ile anlatan levhalar.Eskiden bu
saydıklarımı yapan,yaşatan,hatırlatan levhalar vardı,el emeğiyle,göz
nuruyla yapılan,onlara bakınca dünyadan uzaklaşılan,kaçılan,maddiden
maneviye geçiren,hayatın anlamsızlığını bize gösteren levhalar.O
levhalar yeni yetişen çocuğu eğitir,ona düşünme imkanı,araştırma gücü
verirdi.Yetişen çocukta böyle bir şeyin kendisine verdiği
şevkle,güzellikle araştırır,anlam verir,düşünürdü ve anlamlı olarak
büyürdü.Ama XX.yy’dan itibaren evimize renk katan o levhalar gitti
yerine cep telefonu,bilgisayar,internet geldi,hayatımızın anlamı
gitti.Artık çocuklar ileriki yaşlarda öğrenecekleri şeyleri erken
yaşlarda bunlar sayesinde öğrenmeye başladı ve hayatına anlam vererek
büyümeyi kaybetti,anlamsızlaştı.Bu levhalara dini cihetten baktığımızda
onlar bir ayet çeşmenin akışında dile geliyor,hayat
buluyordu,canlanıyor,konuşuyordu.Cami girişinde,evde,sokakta bu görevi
üstleniyordu.V e hayatımıza hoşnutluk katıyordu.Artık o güzelim levhalar
yok oldu,asılmaz,yapılmaz oldu ve yerlerini tutmayan,görevini
üstlenmeyen şeyler almaya başladı.Mekanın,evin süsleri,güzellikleri
gitti,boş duvar,anlamsız betonlar bizi düşündürmeyen levhalar kaldı.
Levhalar
vardı hayatın anlamı vardı,Levhalar,sanatlar,mimari gitti,Hayat
anlamsızlaştı,hayatın anlamı gitti ve gitmeye de devam ediyor… MEHMET
GÖKÜLÜ 1/B 10070120
Sosyal-Kültürel değerlerimizi,inançlarımızı yansıtan
levhaların işlevi aslında sadece bir duvarımızı, bir köşemizi süslemek
değildir.Bu sanatlı ve her biri bir öğüt veren levhalar
insanı,duyarsızlık,sıradanlık,ve hayal gücünü kaybetmekten korur.İnsan
yaratılışı gereği unutkan,bazen de sorumsuz olabiliyor.Her daim
uyarılmaya ihtiyacı olabilir insanın.İşte levhalar bu görevi herdaim
aktif bir şekilde yapabilir.. OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN
GÖRSEL KULLANIMI
İnsan varoluşundan beri hayatı algılama ve anlam
verişine göre çevresini de şekillendirmiş.Bunu ceddimiz osmanlının
mimari eserlerinde yansıttıkları kurani ifadeler kuranla hayatı
anlamlandırma ve soyut olanı somuta çevirmenin en güzel örneklerini
görüyoruz.Örneğin selimiye camii...
Bu durum gene insanın hayatı
anlamlandırması ile alakalıdır.İnsan yaşadığı çevreyi ortamı kendi yüce
değerleri inançları ile bezemesi insanın yapabileceği gayet
anlamlı,üzel işlerdendir...Osman GÜL 1/B 10070123
İnsanın
anlam arayışı yolculuğunda hayatımıza anlam katan her şey değerlerimizi
oluşturur.Değerlerimizse bizler hayatımıza yön verirken benliğimizden,
kimliğimizden,kültürümüzden izler taşır.Peki değerlerin hepsi hayata yön
verme niteliğine sahip midir?Sahip olsa da ne kadar yeterlidir?Bizler
ki hayatı anlamlandırma çabası içinde örnek bir kitaba ve o kitabın
yaşayan örneği olan Peygamber(s.a.s) e sahibiz.Çünkü onun ahlakı Kuran
dı.Kitap ve sünnet dışında değerlerimizdeki en büyük güzellikse her
milletin kendine ait bilgilerle inşa ettiği özgü kültür.Tüm insanlığın
sahip olduğu ortak kültürden etkilenen ama milletinde temellerini
oluşturan özgü kültür. İşte insan olarak karşımıza çıkan
zorluklarda,kafamızdaki soru işaretlerine yanıt bulmada, hayatımıza yön
vermede,iki dünya adına mütmain olmada bizlere yeterince kaynaklık eden
değerler…Bizlerse bu değerlerin kaynaklık ettiği yolda yeni çağdaş
yaşamda İslam kültürünü temel alarak hayatımızı anlamlandırabiliriz.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Evlerimizde günlük yaşantımızı geçirdiğimiz mekanlardaki
levhaların aslında hayatımıza pek çok anlamlar kattığını öğrendim bu
makalede.Çünkü farkına varamasak da çoğu zaman levha dediğimiz şeylerde
insanın ruhuna,fıtratına hitap eden incelik,güzellik ve nice anlamlar
var.Aslında hepimizin aradığı ama çağımızda kaybettiğimiz algı,geçmişin
ise algı kültürünü tamamen yansıtan levhalarda sıradanlıktan uzak insani
değerlere ayna tutan nice güzellikler gördüm.Şimdi benim için en güzel
şey, içinde bu kadar anlam barındırdığını anladığım levhaları sadece
geçmişte ki bir sanat eseri olarak değil hayatıma anlam kazandıran
sanatsal bir değer olarak incelemek.Aynur KOÇOĞLU 10070178 1-B
İnsanoğlu tarih boyunca hayatını anlamlandırma kaynağına göre yaşadığı
çevresini şekillendirmiş aynı zamanda da içinde bulunduğu şekillenmiş
çevreden de etkilenmiştir.
Bir toplumun iç ve dış mimarisi o
toplumun yaşadığı dönemin tarihi,dini,ahlaki yapısını;bilim ve
teknolojisini, coğrafi konumunu,estetik anlayışını yansıtması açısından
önemlidir.Örneğin;dinin hakim olduğu Ortaçağ Avrupası’nda mimaride
kiliseler , dini motif ve süslemeler ön plana çıkmış o dönemin insanları
maneviyatlarını estetik ve sanatla bütünleştirmiştir.18.yy’da Sanayi
Devrimi ile Avrupa’da teknoloji ve bilimde yol kat edilmesiyle mimaride
rasyonellik ve bilgi sanatın önüne geçmiş, aydınlanmanın da tesiri ile
kiliselere duyulan bağlılık azalmış hatta bir çok Katolik kilisesin
yerine fabrikalar inşa edilmiştir.Benzer bir örnek olarak ta Osmanlı
zamanındaki hayatlarını Kur’an ile anlamlandıran insanlar yardımlaşmaya
ve hizmete teşvik eden İslami öğretiler doğrultusunda hanlar, hamamlar,
vakıflar inşa etmişler, hayratlar yaptırmışlar ve bu yapıları meydana
getirmedeki manevi amaçlarına uygun olarak onları Kur’ani hatlarla,
hadislerle ve veciz sözlerle süslemişlerdir.Yine aynı şekilde hayatının
her anını İslam’la anlamlandırma gayretinde olan Türk insanı kendine
Kur’an düsturlarını hatırlatması ve Allah ile kulu arasındaki ilişkiyi
her an canlı tutması açısından hem iç hem de dış mimarilerini Allah
insan,insan hayat ilişkisine yer veren ayetlerin ve hadislerin yer
aldığı levhalarla süslemişlerdir. Ancak giderek maddiyatın önem
kazandığı batının tesiri ile maneviyatın bir kenara bırakıldığı
günümüzde evlerde yer alan dini içerikli levhaların yerini modern
tablolar,ruhsuz posterler ve afişler almaya başlamış; sokaklar, caddeler
reklam panoları ile dolmuştur.Ve bu maneviyattan yosun ortamda yetişen
yeni nesil giderek dini ve kültürel değerlerini yitirmeye
başlamıştır.Bize düşen görevse bu maddiyatın içinde yeniden maneviyatı
canlandırmaktır.Maneviyatın bu toplumda maddiyata hakim gelebilmesi için
de toplumun yeniden İslami bir kültürle eğitilmesi gerekmektedir.
Değer
Nedir Ve Nasıl Oluşur?Değerin felsefedeki tanımı; bir toplum, bir sınıf
ya da bir insan için önem taşıyan nesne ve olaylardır. Değer, insan
gerçeğinin olgusu ve insanın kendini ifade biçimidir. İnsandan başka
varlığın değer olgusu yoktur. Değer insanın zekâsını kullanmasını
sağlar. Ve insan zekâsını kullanırsa fıtratına en uygun yolu çizer. Yani
bir bakıma değer olgusu insanın yapıp etmelerine yol verir.İnsanın
Hayatına Anlam Vermesi Nasıl Gerçekleşir?İnsan daima bir anlam arayışı
içerisindedir. Bu arayış, kişinin hayattaki dengeyi keşfetmesine ve bu
sayede hayattaki problemlerle başa çıkıp mutlu olmasına yardım eder.
Kişinin anlam arayışına cevap bulması yani hayatının anlamını keşfetmesi
3 yolla olur: Eylem ortaya koyarak, bir şeye ya da bir insana sevgi
duyarak, kaçınılmaz acıya katlanmanın yollarını geliştirerek.İnsan
hayatını anlamlandırırsa insan olmanın koşullarını yerine getirmiş olur.
Ve ortaya bazı eylemler koyar. Bu eylemler, hedefler ya da planlar
başarıya ulaşırsa, insan fıtri yeteneklerini keşfetmiş olur. Hayattaki
problemlerle savaşır ve mutlu bir kişiliğe bürünür. Başarıya ulaşamadığı
an ise fıtri yeteneklerini iptal etmiş olur ve hayattan vazgeçme
aşamasına varır.Değer-Kültür İlişkisi,insanın değerlerinin temelini
kültür oluşturur. Bizim değerlerimizin temelinde Kur’an-ı Kerim ve Hz.
Muhammed vardır. Kur’an insanın fıtri koşullarına cevap veren ilahi bir
mesajdır. Kur’an insanın fıtratına hitap eder ve kendisini hidayet
rehberi olarak tanımlar. Hz. Muhammed ise Kur’an ahlakıyla ahlaklanmış,
Kur’an’ın yaşayan örneği olmuştur. Biz en güzel temellerle oluşturulmuş
kültürümüz yok olmaması ve kalkınması için islâma layık bir islamla
varoluşun yaşam felsefesini geliştirmeli, değerlerimizi çağdaş kültürle
yoğurarak yeniden inşa etmeliyiz. Bunu gerçekleştirme görevi
akademisyenlere, din adamlarına, imam-hatip öğretmenlerine düşmektedir.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Türk
ailesinin günlük hayatını devam ettirdiği odaları süsleyen levhalar,
muhatabına yani biz insanlara mesajlar verir. Bizi yönlendirir. Bu
özelliklerini, taşıdıkları anlamlarla, verdikleri mesajlarla ortaya
koyarlar. Bu levhalar Türk ailesinde öyle yer edinmiştir ki insanlar
hüsn-i hat öğrenmiş ve onu milli sanatların en güzeli saymışlardır.
Evlerimizi süsleyen bu levhalar bizlere iki mesaj verir:1. Tanrı- İnsan
İlişkisine yönelik bir mesaj: Hadis, ayet, şiir gibi… 2. İnsan hayat
ilişkisini içeren mesajlar: Kur’ân-ı Kerim ayetleri, hadisler
İlk
gruba Allah’ı, Peygamber’i, Dört Halife’yi koyabiliriz. Her gün ve bu
levhalara her baktığımızda bize Allah’ı hatırlatırlar, sürekli Allah
kelamının dilimizde olmasını sağlarlar. İkinci gruptaki levhalar ise
insanı sıradanlıktan, hayal gücü yeteneğini kaybetmekten korur. İnsanlar
hayatları boyunca pek çok hata yapar ve bu hatalar bazen etrafa kötü
bakmamıza ve hayata küsmemize neden olur. Böyle durumlarda levhalar bir
uyarıcı görevini üstlenir. Bize yol gösterir.
Büşra KILIÇ 1/B 10070168
İnsanoğlu,
yaşadığı mekâna, psikolojik etkilerle ve yaşadığı günün ekonomik,
sosyal, siyasi, coğrafi şartlarına göre şekil vermiş, onunla daima fikri
ve psikolojik irtibat kurmuştur. Bu irtibatla insan yaşadığı mekânı
anlamlandırmış, onu zamanla değişik boyutlara ulaştırmıştır. Teknolojik
gelişmelerin ortaya çıkmasıyla, her medeniyetin kendi kültürünü yansıtan
yapıtlar, yerlerini daha karmaşık, beton ve cam yığını mekânlara
bırakmışlardır. Bir Mısırlı ya da bir yunan mekânını kendi kültürüne
göre şekillendirmiş, günümüz insanı ise ekonomik şartlara göre mekânını
oluşturmuştur. Kur’an ile hayatını anlamlandıran Müslümanlar ise
mekânlarına Kur’an ile anlam vermişler, camilerini, evlerini ona göre
düzenlemişlerdir. Kur’ân’da anlatılan soyut ifadeleri mekânlarında
somutlaştırmışlardır. Bu duruma en güzel örnek Mimar Sinan’ın Selimiye
Camii olacaktır. Bu camide hat sanatının eşsiz güzelliği ile İhlâs
Suresi ve Tevhid inancı buluşmuştur. Caminin mimari yapısına
baktığımızda ayrı bir intizam görürüz. Cami 32 kapıdan oluşmaktadır.
Tıpkı 32 farz gibi.Buradan çıkarabileceğimiz sonuç ise şudur: Kur’an
hayatımızı anlamlandırırken, Kur’ân’î ifadeler de mekânımızı
anlamlandırır.
Büşra KILIÇ 1/B 10070168
Kur’an Hz. Muhammed’e Arapça olarak vahiy yoluyla
parça parça indirilip, bize tevatürle naklonulan ve Mushaflarda
yazılmış bulunan, tilavetiyle ibadet edilen muciz tanrı kitabının özel
adıdır. Kur’an az kelime ile birçok mana anlatır.
Cebrail; Allah
Teala’dan Kur’an’ı almış sonra da Hz. Muhammed’in kalbine açık bir
Arapça halinde onu indirmiştir. Hz. Muhammed metni aldıktan sonra
şunları yapmıştır.
1)Ezberlemek, yazdırmak
2)Onu tebliğ ve teybin etmek
4)Tatbik ve icra etmek/uygulamak
İnsan ayetle muhatap olan, ayeti incelemesi gereken varlıktır. O halde
ayet insanı Allah’a yönelten, Ona gidişinde iz ve işaret veren her
şeydir.
Kur’an-ı Kerim’in süreler e ayrılmasının hikmeti
vardır.İnsanoğlu uzunca yazılmış metinleri kitap, bab, fasıl olarak
ayırarak okumaya alışmışbir mantığa sahıptir. Bu sebepledir ki
insanların daha kolay anlaması için süre şeklindedir. Hayatı
anlamlandırmak için de 23 yılda parça parça inmiştir.
Kur’an anlam arayışı fıtratını doldurur.
EMİNE TİFTİKÇİ 1/B 10070244
İnsanın
anlam arayışı insanın bulmak istediği tek amaçtır.Bu yüzden insan
sürekli bir arayış içerisinde olmuştur her zaman.İnsanın hayatına değer
katan her ne ise onun temelinde de değerleri vardır.Çünkü insanı insan
yapan değerleridir.Burda da değer nedir sorusu çıkıyor.Değer;insanın
gerçeğinin bir olgusudur.Peki nasıl oluşur?İnsanın herhangi bir varlıkla
ilişkileri sonucu oluşur.İnsan var olan bir şeyin bilgisini kullanırken
elde ettiği sonuçlar onu değer kazanmaya zorlar ve insan bu değerleri
kullanır.İnsan sürekli hayatına anlam veren değerler etrafında
dolanır.İnsanın bir bütün olarak yaşamasını gerçekleştirmesi iç ve dış
dünyasındaki başarılarıyla mümkün olur.İnsanın temel aldığı bu değerler
her zaman insana fayda sağlayamayabilir.Çünkü insan sürekli değişen bir
hayatın içerisinde olduğu için bu değerler ve şartlar da değişebilir.O
yüzden talihsiz ve başarısız olabilir.Değerlerimizin temelinde KUR'AN-I
KERİM ve HZ. MUHAMMED(SAV) vardır.Kur'an insanın bütün sorularına cevap
veren bir kitap olduğu için değerlerimizin temelinin ilk sırasında o
vardır.Bu sebeple Kur'an kendini "HİDAYET REHBERİ" olarak tanıtır.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDEKİ LEVHALAR:
İslam
dini suret çizimine ve heykel yapmaya sıcak bakmadığından İslamı kabul
eden kişiler güzel yazı sanatına yönelmişlerdir.Kaleme ve kağıda ayrı
bir önem vermişlerdir.Osmanlı döneminde buna binaen hüsn-i hat ve tezhip
sanatları ortaya çıkmıştır ve milli bir sanat olma niteliği
taşımışlardır.Herkesin evinde bu sanat eserlerinin bir nüshası
bulunmaktaydı ve her biri ayrı bir değer arzediyordu.Ama artık bu sanat
eserlerinin yerini posterler vs. gibi çeşitli resim ve afişler almaya
başladı ve kültürümüzde önemli bir yeri olan sanatlar kaybolmaya yüz
tutar hale geldi....
10070150 İLAHİYAT 1/B RECEP KARATAŞOĞLU
Değer,insanın
varlıkla olan ilişkisi sonucu oluşur.bu değerde zamanla olur.insan
dışındaki canlıların değer dünyası yoktur. insanın hayatına anlam
verdiği değer yaptıklarına yön verir.bu değerlerden etkilenerek
yaptıkları amaçlarını, hedeflerini gerçekleştirmeye yöneliktir.değerler
insanın hayatını anlamlandırmasında önemli yere sahiptir.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Türk
ailesinin fertleriyle ve misafirleriyle yaşamını oyurma odası ve
misafir odasında geçirir.bu odaları süsleyen levhalar taşıdıkları
anlamlar kişilerin davranışlarını ve yönlendirir.örneğin hat sanatı
görseldir.fakat hat sanatı tezhiple birleşmezse kaybolur gider.tezhip
olunan yazı bir kenara atılmayıp çerçeveye konarak duvara asılır.hem
zinet hükmüne girer hemde yırtılmaktan kurtulur.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
insanın
anlam arayışındaki mekanın değerini konumunu kendi kültürüne ait
değerlere inanç ve var olma bilincine ve bu kültürün belirlediği
psikolojik davranışlara göre kullanır. osmanlıya ve gtleri ünümüze kadar
insan kentleri kurarken anıtları yaparken tapınakları inşa ederken hep
bu değer duygusuyla oluşmuş bir bakışla mekanı biçimlendirmiştir.
çevre
psikolojisi disiplininin şehirlerin kuruluşunda binaların mimari
yapılarının planlanmasında işyerleri ve parkların düzenlenmesinde büyük
katkıları olmaktadır. Reyyan Taşkaya 10070229/ 1b
Ayşe Türkiyede yaşıyordu. Tıp fakültesine gitmek için
çalışıyordu. Marry ise İngilterede yaşayan ve hayalini başarılı bir
ressam olmanın süslediği bir kızdı. Çünkü marry küçüklüğünden beri
hayata bir tabloymuş gibi bakıyordu. Sevindiğinde üzüldüğünde hemen
fırçasına sarılıyordu. Onun için hayatın anlamıydı resim. Ayşe ise
küçüklüğünden beri annesinin de işinden dolayı sürekli hastaneyle iç
içeydi. Bazen hastalara acır bazen hep merak ettiği o ameliyatları
birgün görebilmek için can atardı. İkisi için de hayalleri onların en
değerli şeyleriydi. Öte yandan ayşe ramazan bayramını sevinçle
gözetirken marry ise cadılar bayramı için büyük bir heyecan duyuyordu.
İşte bu basit örnektekine benzer insanın değerleri, kültürü. Bu iki
kızda yaşadıklarından ve çevrelerinden dolayı farklılıklar bulunmaktadır
ama özleri birdir. Sadece bu özü çeşitli şekillerde doldurmaya
yönelmiştir. asıl olan ise insanın özünü hızla tamamlamasını sağlayacak
rehberi bulması ve ister ressam ister doktor olsun huzura
kavuşabilmesidir. Özüne kulak veren insan kuranı rehber edinince ve
değerlerinin temeline onu yerleştirince huzuru elde edecektir.
Merve Sultan KARAKAYA 10070146
Algıda algılanan nesnenin algı içeriği verilir.
Dolayısıyla anlam algıdan gelmez, anlam vererek algılarız. Örneğin insan
gökyüzüne bakar ve sarı sıcak bir ışık görür buna güneş anlamını verir.
Yani insan kendi varlığını, bilgisini, nesneyle ilişki kurarak anlam
yoğrulmasıyla algısı oluşur.
Yaşantılar, haz, düş, düşünce kavrama
gibi duygular bir anlamda nesneyle olan ilişkinin tepkimesiyle
oluşmaktadır. Bu da insanda anlama denen zihni faaliyetinin
somutlaşmasıdır.
İnsanın Dörtlü Bütünlüğü
İnsan anlam verirken
Edmud Hussel’in iddia ettiği gibi sadece zihni faaliyetini kullanmaz.
İnsan anlamı anlamlandırmaya dört temel unsurla katılır. Bunlar; beden,
duyular, aklı ve çevresidir. Örneğin birisi hasta olsa bu anlama
bütünlüğünden yararlanır ve olayı yorumlar. Buda günlük dilde
‘isteklendirme, manevi güç ‘ vs. gibi kavramlarla karşımıza çıkar.
Ancak yinede insan anlamlandırma gücünde yetersiz kalmaktadır. Sonlu ve
sınırlı olan varlık, sonsuzu anlamlandıramamaktadır. Peki, insanın
anlama sorununun kaynağı nedir? İnsan denen varlık bir anlam küresinde
yaşamaktadır. Anlam küresini insanın bilinci anlamlandırır. Yani insan
yaşantısından, çevresinden bilinçsiz bir hayat sürerse bu onda anlam
küresi farkındasızlğı oluşturur. Anlam küresinin farkında olan
insanlarsa bir anlam dünyasına sahiptir ve anlamlandırma noktasında faal
niteliktedirler.
10070194 /B
Bir
insanı ayakta tutan yaşama amacı veren şey hayatımızı anlamlandıran
değerlerimizdir. Bir insan hayatında neye değer verdiğini, fıtratına
uygun olanı bulunca sonsuz mutluluğa erişir. Dünyada milyonlarca insan
ve dolayısıyla milyonlarca değer yargısı vardır. İnsan toplu yaşamaya
mahkûmdur. Toplu yaşanılan yerde de toplu değerlerin oluşması
kaçınılmazdır. Örneğin Bugün hindistanda inek bir tanrı, biz de ise
etinden sütünden yararlanılan bir hayvandır. Onlar ineğe taparak mutlu
olurken bizler yararlandığımız sürece mutlu oluruz. İnsan fıtratını
tanımaya çalışırken önder kişilerden yardım alır. Bunlar
peygamberlerdir. Bizi biz yapan bu değerlerdir. Kuran da bizim anlam
arayışımıza bir cevaptır.
Ek 2: Türk ailesinin ev içi düzeninde levhalar
Türk
ailelerinin evlerinde birçok yerde asılı duran levhalar hayatın bir
parçası gibidir. Özellikle Osmanlı döneminde levhalara ayrıca bir önem
verilmiş ve bu sayede hüsn-ü hat tezhip gibi güzel sanatlar çıkmıştır.
Bunların asılmasının asıl nedeni levhanın yüklü olduğu manayı unutmamak
akla getirmektir. Örneğin Allah yazılı olan bir levha Allahı hatırlatır,
hadis yada güzel söz olanlar da nasihatleri.. Ancak günümüzde
televizyona bilgisayara telefona bağımlılığımızdan dolayı levhalara
bakmak akla gelmiyor. Daha doğrusu asılmıyor bile…
Ek 3: Osmanlı mimarisinde kültürel ifadelerin görsel kullanımı
İnsanlar
öncelerden beri yaşadığı ortamı kendi yaşam tarzına göre düzenlemiş
süslemişti. İlk başlarda dikili taşlardan şimdi günümüze gelinmiştir.
Örneğin mimar Sinanın Selimiye camisine kattığı estetik ve değerler ya
da Osmanlının okullara okumak ile ilgili ayetler hadisler, hastanelere
şifa ile ilgili hadisler, bunlardan bazılarıdır. Osmanlı döneminde İslam
zirvede olduğu için genellikle dini motifler kullanılmıştır. İster
levhalar olsun isterse görsel ifadeler olsun aslında bizim özümüzü
içimizdeki ince ruhu ortaya çıkarır. Duyguların bir yansıması kabul
edilir.
Kur’an’ı Kerim;
hayatın, reel olanın, bizzat yaşamımızın değişen safhalarını yönetme
kabiliyeti olan ve her asra hitap eden evrensel yegâne kitaptır. Biz bu
kitabı idrak edebilmemiz için O’nu tüm yönleriyle anlamalıyız. Bunun
içindir ki Kur’an’ın ilk emri ‘’oku’’olmuştur. Yaratıcı bu emriyle
kendisini, kendisini tanımamız için de kuranı okumamızı yani hayatımıza
onunla yön vermemizi hayatın anlamını ilahi olanla doldurmamızı
istemektedir.
İnsanlar tarih boyunca anlam arayışı, yaşam modeli,
hayat tarzı oluşturmaya ve insan fıtratının gereği ‘kamil’sıfatına
ermeye çalışmışlardır. Bu nedenle kimileri filozofları, kimileri
ideolojileri ve kimileri de ‘sıratı müstakim’ olan ilahi vahiyle hayat
modellerini inşa etmişlerdir. Fakat her ne zaman kendi aklı, sezgisi,
tecrübesi vs ile kendisini vahiyden müstağni görerek bir yol çizmişse
hüsrana uğramış ve tarih bu duruma şahit olmuştur.
Bu gerçeği bilen
yüce Allah insanlığa sonsuz rahmeti gereği peygamberler ve kitaplar
göndermiştir. İnsanı en iyi tanıyan Allah kulalarına ilahi kitaplar
vasıtasıyla ‘insan modeli, hayat tarzı nasıl olmalı’? Sorularının
cevabını vermiştir. O halde insanoğlu ‘eşrefi mahlûkat ‘ olma liyakatini
göstererek ya ilahi programa uyacak ya da’ esfele safilin’ derecesine
düşecektir. Nitekim bu durumun içler acısı haline tanık olmaktayız…
Sonuç olarak insanoğlu her zaman kendini ve yaratıcısını tanımadığı
anda anlam arayışı içerisine girmiştir. Bu arayış ancak hedefine
ulaştığında, ilahi bilgiye vakıf olduğunda son bulacaktır. Bundan dolayı
son kitap olan kur’an’a kulak vermeliyiz ve bizden istemiş olduğu
1)okunması
2)üzerine düşünülmesi
3)anlaşılması
4)ihlâsla açıklanması, gibi vazifelerle muhatap olan insanı inşa etmektedir.
HAZIRLAYAN: OSMAN MERCAN
NO:10070194
Algıda algılanan nesnenin, algı içeriği ver
anlamlailir. Algıdan anlam gelmez bize algılarken anlam vererek
algılarız. Anlam Katarak hiçbir nesnenin anlamını algılayamayız. Anlamla
algılarız anlamı algılamayız. Gökyüzünde, gündüz bulutsuz bir havada
sarı sıcak bir ışık yığını görür. Ona anlam katarak güneş deriz. Algı
içeriğini ham olarak alır. Onu yoguruz. İnsan yaşanana katılıyor anlam
verme çabası için de. Bu katılma insanın yaşadıkları içinde edilgin
olmadığını gösterir.
Buradan çıkaracağımız sonuç insan bir anlamı
algılamıyor. Algı ve anlamı sentezleyerek algıdan anlamlaştırma
yardımıyla kavramlaştırıyor. Yaşantılar sadece algıyla sınırlı değil.
Düş kurma düşünme kavrama anımsama gibi.
İNSANIN DÖRTLÜ BÜTÜNİÜGÜ
Anlam
verme anlamlanlandırma insanın dörtlü bütünlüğüdür. İnsanın düşündünü
oluşturduğu bu dört temel öğe onun bedenini. Duygu, aklı ve çevresidir.
İnsan bu dörtlü bütünlüğü ile geçmişini geleceğe taşırken anlamlarla
yoğurur. Anlam kaynağı örneğin Edmund ıtusser´de olduğu gibi bilinç
değildir. Zihin değildir. Onu da içine alan daha geniş bir bütünlüktür.
İnsana düşen bu bütünlükte yaşma olgularla katkıda bulunmaktır.
YETERSİZLİMİZİN KAYNAGI NE
İnsan
olmak anlam kürede yaşamak demektir. Anlamküre insanın oluşturduğu
kültürü içine aldığını düşündüğümüz sanal bir küredir. Anla kürede
yaşayan her insanın anlam dünyası yoktur. Anlam kürede ki insanların
anlam dünyalarının kapısı anlam bilincine sahip insanlara açılır. Anlam
bilincinden yoksun insanlar anlam kürede yaşadıkları halde anlam
dünyasına sahip değillerdir. Anlam bilinci anlam gücü ile birleştiğinde
anlamlara kör olan yapımızı yenip farkındalıklar yapmaya başlayacağız.
İÇ AHLAK YAŞAMININ ÖZELLİKLERİ VESORUNLARI
1. Ahlak durumu, bir anlam alının onun bir alt kümesi olan değerler alanını içerir. İnsan ahlakı değerlerle yaşar
2.Bu değerle ilişkili olarak, har ahlak durumu içinde belli yaptırımlar içerir ilkeler, kurallar, normlar, kodlar taşır.
3.ahlak durumu içinde bulunan her eylemcinin bu değerlere, kurallarla durumun tüm öğelerine karşı sorumluluğu vardır.
4.ahlak
durumu içinde bulunanların, durumun içerdiği değerlere, yaptırımlara,
belli bir sorumlulukla saygı duyara, belki bir karar ardından belli bir
niyetle eyleme yöneldikleri görülür.
5.durum içinde bulunanların eylemleri, ahlakın temel öğelerinden birini oluşturur.
İÇ DÜNYA
İç
dünyayı kimseler görüp bilmediği halde bir iç ahlak durumu yaşarım iç
ahlakın mümkün ola bilmesi için içimdeki dışımın içimdeki ötekinin
ortaya çıkması zorunlu görülüyor. İçimdeki ötekinin benim olmadığını
gösterir. San ki içimde bir evren bir dünya içimdekinin bir bilincine
varamadığım bir güç 10070193/B
İnsanın
hayatına anlam katan her ne ise ondan kaynaklanan değerlerle insan
hayatındaki dayanılmaz acılara katlanır ve ayakta durmaya çalışır.
Değerler, insanın varlıkla olan ilişkisi sonucu oluşur. İnsanın hayatına
hangi değerler anlam veriyorsa o değerler insanın yapıp etmelerine yön
verir. Yani insan hareket ederken verdiği tüm kararlar hayatı anlamdıran
değerlerin ışığında oluşan amaçları, hedefleri, planlamaya
gerçekleştirmeye yöneliktir .Bir Müslüman için namaz kılmak birçok anlam
barındırırken bir gayrimüslim için belki sadece basit bir spor
faaliyetidir. Bunun en temel sebebi onların yaşadıkları çevrenin
kültürü, bilgi birikimidir. Bu doğrultuda farklı değerlere sahip
olmuşlardır.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Her aile
evinin içini kendi verdiği değerlerle süsler. Mesela, Hristiyan bir aile
için haç ne ifade Müslüman bir aile içinde ruhuna işleyen lafızlar,
şekiller onu ifade eder. İnsan bulunduğu ortamla hemhal olur. En ufak
gördüğü şeyler bile onun anlam dünyasını etkiler. Eskide insanlar
levhalarına bakarak kendilerini iç hesaba çekerlerdİ. Şimdi ise
dikkatlerin kitle iletişim araçlarının topladığı bu çağda levhaların iç
dünyasına inilememektedir. Oysa belki de dışarıdan bir tahta parçası
gibi görünen bu levhalar insanın hayatını değiştirebilecek güçtedir.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Ağaçlar,
çiçekler insana yaşama sevinci verirken üst üste yığılmış binalar
insana bir ifadesizlik ve anlam kargaşası sunmaktadı r. Bunun en büyük
nedeni yapıtların günden güne değerlerimizden uzaklaşması olsa gerek…
Halbuki Osmanlı döneminde mimari yapılar tamamen kültürümüzü ve dini
değerlerimizi yansıtıyordu. Bunun en güzel örneklerinden birisi de
sadaka taşlarıdır. O zamanlar mimari yapılar insanlara hizmet ediyordu
şimdi ise insanlar mimari yapılara hizmet ediyor.
GÜLŞAH KALEÖZÜ 10070137
İnsanoğlu yaratılışı gereği hayatına bir anlam yükler ve o
doğrultuda hayatını sürdürür.Bu anlam yüklediği yolu takip ederken ona
değerli saydığı şeyler eşlik eder.İnsan beyninde,dünyaya kendi yarattığı
anlam küre ile bakar,ona göre bir düzen kurar ve ona göre yaşar.İnsanın
hayata anlam vermesine gelince değerler ortaya çıkar ve bu değerler
eylemlerin sebebi olur.Her bireyin kendine has değerleri ve iç dünyaları
vardır.Değerler kültür,çevre ve aile gibi dış faktörlerden
etkilenir.İnsanın dolu yaşaması için anlam küreye,anlam küre için
değerlere,değerler için dış dünyaya ihtiyaç vardır.
EK-2
Geçmişte geniş aile kavramı mevcuttu ve çocuklar aile terbiyesinden
geçerek toplumsallaşırdı.İletişim araçları ile küçük yaştaki çocuklar
aileden önce birçok şeyi kitle iletişim araçlarından öğreniyor.Geçmişte
manevi ürünler kişiyi etkilerken şimdi ki toplum geneli maddiyata
yönelmiştir.Eskiden evleri hat ve tezhiple işlenmiş süs eşyaları ile
süslerken şimdi onların yerini başka hiç bir şey anlam ifade etmeyen
şeyler doldurdu.Değerleri etkileyen faktörler değiştikçe kültürde
değişti maalesef.
YASEMİN KÖSE:10070186
İnsanı
ayakta tutan yani hayatın dayanılması güç olan yanlarına katlanabilmeyi
sağlayan şey, insanın hayatına anlam katan değerleridir.
Değer
insanın yaşamını anlamlandıran olgudur ve insanın varlıklarla olan
ilişkisiyle ortaya çıkar. İnsanın hayatı, yapıp etmeleri, eylemleri
insanın değerlerine göre şekillenir. Fiiller insanların değerlerine
uygunluğuna göre anlamlı yada anlamsız olur. İnsan hayatındaki değerlere
göre ulaşmaya çalıştığı amaçlar, o insan için her zaman en doğrudur. Bu
amaçlar çerçevesinde hareket eder. Amaçladığı şeyde başarısızlıkla
karşılaşırsa, başarısız olmasının sebebi onu yeni bir yolda ilerlemeye
yöneltebilir. Bütün bu yönelişler insanın anlam arayışıdır. İnsan anlam
arayışında başarılı olduğunda; fıtri yeteneklerini keşfeder, hayattaki
problemlerle baş edebilme gücüne sahip olur. En önemlisi de mutlu olur.
İnsan anlam arayışında başarısız olursa; hayat çekilmez olur, anlık
hazlara yönelir, yaptığı her şey anlamsız ve boş gelir.
Kültür
insanın kendini gerçekleştirme sürecidir. Yani farklı yollardan anlam
arayışına gitmedir. Bu açıdan kendi kültürümüze baktığımızda islamiyeti
ve bunun içeriğinde Kur’an’ı Kerim’i ve Hz. Peygamberi buluruz.
Kur’an insanın anlam arayışına en güzel şekilde rehberlik eden ilahi
kitaptır. Mükemmel bir insanın hayat şeklini ve anlamlı bir hayatın
nasıl olması gerektiğini belirtir. Kur’an’ı hayatına yansıtan en güzel
örnek ise Hz muhammed’dir.
2. Türk Ailesinin Ev İçi Düzeninde Levhalar :
Hüsn-ü
hat İslami sanatların en önemlilerindendir. Suret ve tasvirin İslam
açısından hoş karşılanmaması Müslümanların minyatür ve hat sanatına
yönelmelerini sağlamıştır. İnsanlar da üzerinde hat yazılı bu levhaları
görebilecekleri yerlere asmışlar mekanlarına estetik bir güzellik katma
kaygısı gütmenin yanında bu levhaların sunduğu imkanlardan da
yararlanmışlardır. Çünkü bu levhalar sadece güzellik unsuru olmayıp,
içlerinde birçok insani mesajı taşımış, Türk ailesi için bir iletişim
unsuru olmuştur.
3.Osmanlı Mimarisinde Kültürel İfadelerin Görsel Kullanımı :
Mekan
algısı , insanın hayatını anlamlandırdığı şeylere göre gelişir ve buna
göre dışa yansır. İnsanın inanç sistemi, kültürel yapısı, varolma amacı
içinde bulunduğu mekanı şekillendirmesinde etkilidir. Kuran ile hayatını
anlamlandıran Bir Müslüman da içinde bulunduğu mekana bu algıyla şekil
vermiş, mimarisi buna göre düzenlemiştir.
Talip SERT
10070217 1-B
Bizi biz
yapan hayatımızı anlamlandıran önemli şeylerden biride
değerlerimizdir.Bizler bu değerlerimiz sayesinde kendimizi ifade
edebiliriz.İnsan akıl sahibi düsünebilme düsündüğünü idrak edebilme
yetisine sahip olduğu için bu değerler insanda mevcuttur ve insan ancak
bu değerlerinin farkına varark hareket edebılırse yasamını
anlamlandırmıs olur ancak bu konuda insan kendisine örnek ve önder
kişilere ihtiyaç duyar ve burada devreye peygamberler ve folızoflar
girer. Çünkü peygamber insanın hayatını anlamlandıran en önemli etken
olan Kuranın hayata uygulanıs biçimidir ve insanda ancak Kuran ve
sünnet ışığında hareket ederse yaratılış gayesini idrak edip hayatını
anlamlandırır.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Evlerimizde bulunan levhalar ,güzel yazı ve sözler insanda derin
hissiyatlar uyandırmakta, insanın ruhuna işlemekte ve insanı tefekküre
davet edip yaratılışının idraki lezzetine vardırmaktadır.Çünkü bu
levhalar eğitici bir özellik taşımakla birlikte görünenden ziyade
görünmeyeni somut alemden soyut aleme geçişim anahtarıdır.Zira insan bu
levhalardan hareketle tefkküre dalıp yaratılış gayesınin ıdrakına
vararak metafizik aleme yolcuğa başlar.Bu levhalar aynı zmanda insana
şükrü hatırlatmakta ,insanı düştüğü tekdüze hayattan cıkarmakta ve ona
ümit kapılarnı açmalarıdır
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsanın
hayatını anlamlandırmada mekanla olan ilişkisi büyük önem taşır.Zira bu
mekanlar insanın psikolojisini derinden etkilemektedir.Geçmisten
günümüze baktığımızda mekan oluşumun insan hayatında adete bir dil
özelliği tasığını görmekteyiz.İnsanlar ifade etmek istedikleri seyleri
yapıtlastırarak dile getirmiştir.Örneğin tapınaklar inşa etmeleri ve
orda ibadet etmeleri yaratıcaya olan sükürlerini ifade eder. Aynı
şekilde günümüzde bazı yapıtlrımızın üzerinde Kuranı Kerımden ayetler
yazması ,hadis-i şerif bulunması insanı modern hayatın karmaşından
uzaklastırıp onun yaratılış gayesini ona hatırlatmış ve hayatını
anlamlandırmıstır. MERVE KESİMAL 10070165
EKLER/2: Kitle iletişim
araçlarının günümüzdeki kadar, revaçta olmadığı zamanlarda levhalar,
gerek sanatsal nitelikleri gerekse taşıdıkları anlam ve verdikleri
mesajlarla Türk ailesinin iletişiminde önemli bir olgu olmuştur.
İnsanlar, “iyi”yi görerek, onaylayarak ve hayata tatbik ederek
yaşıyorlardı.Levhalar her an zihinlere insani değerleri sunuyor ve bu
değerleri yaşanılır kılıyordu. Gelenekten koptukça, bu derin kavrayış
gücünü, evrensel olanı görebilmeyi mümkün kılan ve birçok insani değeri
öğreten levhaların yerini afişler, çıkartmalar ve kitle iletişim
araçları almıştır.
EKLER/3: Çok eski zamanlardan beri, insan ile
mimari çevresi insanın akli ve ruhi boyutuyla ilişki içindedir. Mekana
biçim verme ile hayatı anlamlandırma ilişkisi vahiy kültürü ve insan
arasındaki ilişki içinde geçerlidir. Kuran insanları içinde yaşadıkları
mekanlarda Kuran’ı okuyup,düşünüp, anlamaya ve bizzat yaşamaya teşvik
etmiştir. Kuran ile hayatını anlamlandıran insan, bu algılayışını mimari
ve kentsel mekana da yansıtmıştır.
Beyza Betül GÖKTAŞ
10070119 1/B
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE
LEVHALAR R
Hayatımızı teknolojiyle anlamlandırmadan önce levhalar taşımış
oldukları sanat ve anlam nitelikleriyle bizim aile içi ve dışı
ilişkilerimizde, dini yaşantımızda ve doğrudan sapmama konusunda önemli
bir etkiye sahiptiler.Levhaları evlerimizden çıkararak aslında bizler
insani ve dini değerlerimizi hayatımızdan çıkarmışız da haberimiz
yok.Çünkü bu levhalar insani ve dini değerlerin daima yaşanılır
kılmasını hedefliyordu.Levhaların hayatımızdan çıkmasıyla küçük büyüğüne
saygıyı unuttu, bizler komşuluk ilişkilerimizi unuttuk. Dünya ya
gönderiliş gayemizi unuttuk.Oysa levhalar insani ve dini değerleri insan
zihninde hap canlı kalmasını sağlıyordu.Kendimden örnek
vereyim.Ankara’ya gelmeden önce kaldığım yatakhanenin kapısında şöyle
bir yazı vardı.BUGÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIN? Bu yazıyı her gördüğümde
dini değerlerime ve insanlarla olan ilişkilerime daha da dikkat
ederdim.Ama şimdi o tenbih niteliğindeki yazıyı her gün göremediğim
için zihnimde yapmam gerekenler canlı kalmıyor. Umudum o ki levhaların
yerini alan poster ve tablolar yerlerini eski sahipleri olan levhalara
bırakması ve bununla birlikte teknolojinin bizden çalmış olduğu
değerleri tekrardan bize kazandırmasıdır….
OSMANLI MİMARİSİNDE
KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsanoğlu içinde yaşamış olduğu mekanlarla sadece fiziki yönden değil
psikolojik yönden de bir ilişki içindedir.Bu yüzden insanlar bu
mekanları kendi kültürlerine ait değerlerle ve inançlar örtüşecek
biçimde şekiller vermişlerdir. Osmanlı Devleti hayatını kur’an ile
anlamlandırdığı için sahip olduğu mekanlara bunu yansıtmıştır.BU SOYUT
OLANIN SOMUT OLANA DÖNÜŞTÜRMENİN EN GÜZEL ÖRNEĞİDİR.Örneğin
Süleymaniye camisine Galata Kulesinden bakıldığında cami lafzatullah
şeklinde görünüyor.Bu zihinde ve kalpte olan Allah sevgisinin mekana
işlemasinin en güzel örneğidir. Mimar Sinan’ın ustalık eseri olan
Selimiye camisinin 32 kapısı , 99 penceresi, pencerelerinin 5 kademeli
oluşu tesadüfi bir şey değildir.Bunlar anlamlandırılan hayatın esere
yansımasıdır.Daha verebileceğimiz bir çok örnek var. Günümüzde ise
yaşadığımız mekanlar dini estetikten tamamen uzak,reklam tabelalarıyla
süslenmiş durumdadır. Hayatını kur’an ile anlamlandırmaya çalışan
bizler, inşallah ecdadımızın yolunu takip ederek yaşadığımız mekanları
tekrardan dini değerlerimizle şekillendiriz. M.SALİH IŞIKGÖR 1/B
10070134
Değer,insanın
varlığının zorunlu bir olgusudur. Değer kişinin obje ile ilişkisi
sonucunda fıtratında ona bir anlam vermesi/değer görmesi ile oluşur. Bu
hayatı anlamlandıran değerlere dayanarak kişi eylemlerini seçer ve
düzenler.Birisine değerli/anlamlı gelen bir şey bir başkasına anlamsız
gelebilir. Yani hayatı anlamlandıran değerler kişiden kişiye farklılık
gösterir. İnsanın hayatta kalmasını sağlayan bazı etkenler
vardır.Bunlar,onun kendisinde bazı yetenekler görmesi,yapıp ettiklerine
bir anlam vermesi,ve içinde bulunduğu durumu meşrulaştırmasıdır. Aksi
halde kişinin hayatını devam ettirmesi pek mümkün olmaz.İnsanın anlam
arayışında başarılı ya da başarısız olma ihtimali vardır.İnsan hayatını
anlamlandırırken hürriyetini de kullanır.Böyle bir durumda insanın doğru
ve değerli eylemde bulunması tek başına gerçekleşemez.Bunun için
önder/örnek kişilere ihtiyaç duyar.Bu kişiler ise,
peygamberler,veliler,filozoflar ve düşünürler olarak sayılabilir.
İnsanın yaşantılarının temelinde ‘özgü kültür’e ve ‘ortak kültür’e
dayana hayatı anlamlandırma ve değerler sistemi vardır. Bizi biz yapan
değerlerimizin temelinde de tarihimizin ve dinimizin eseri olan özgü
kültürümüz bir de hem dinimiz hem de bulunduğumuz coğrafya ile
katıldığımız ortak kültürümüz vardır. İnsanın fıtratına hitap eden ,
fıtri ihtiyaçlarına tam cevap olan ve insanın çevresine , dünyaya ,
kainata karşı takınacağı tavrı belirleyen , ‘hidayet rehberi’ olan
Kur’an , ve onun yaşayan bir hali olan ve onun ahlakı ile ahlaklanmış
Hz.Muhammed bizim değerlerimizin temelini oluşturmaktadır. Bunun için
bizi biz yapan değerlere sahip çıkmalı ve onu kalkınmamızın kültürel
imkanı olarak hayata katmalıyız.
Türk Ailesinin Ev İçi Düzeninde Levhalar
Eskiden,
aile içerisinde şekillenen karakterler,benlik şimdi çocuklar daha
okula gitmeden radyo , televizyon gibi kitle iletşim araçlarıyla
vaktinden önce aile dışı etmenler tarafından şekillendirilmektedir.
Önceleri, Türk ailesinin içerisinde beraberce bulunduğu, sık kullanılan
mekanlarda levhalar bulunurdu.Bunlar hem göze hitap eden estetik bir
yapıya sahip olmakla beraber en önemli görevi ev halkına ders vermek
ve onların o konu üzerine düşünmelerini sağlamaktı.Şimdi ise bu görevi
kitle iletişim araçları yerine getirmeye çalışmaktadır.Bugün bize düşen
görev halen özellikle gençler tarafından kullanılmakta olan poster ve
afişlere alternatif olarak bu levhaları aktif bir hale getirip
insanların hizmetine sunmaktır.
Hilal GÜLDÜRMEZ 10070125 1/B
İnsanlar
var olduğu günden beri mekana yön vermiş ve onu biçimlendirmiştir.Bir
mekana baktığımızda o kişinin kendisine ait kültüre ,onun değerlerine
,inancına dayanarak o mekanı oluşturduğunu görürüz.Bununla
birlikte,insan kendisini ,kainatı nasıl algılıyorsa ve onu nasıl
anlamlandırmışsa ona göre oluşmuş bir değer duygusuyla mekanı
şekillendirmiştir.Hayatını Kur’an’a göre anlamlandıran kişiler ise
mekanlarını kendilerini Kur’an’a yönlendirecek biçimde
düzenlemişlerdir.Evlerine böyle levhalar asmışlar,camilerini ona göre
çok ince bir düşünceyle oluşturmuşlardır.Bu mekanlar insanave topluma
kendinin farkında olması için bir hatırlatıcı görevini üstlenmiştir.
Hilal GÜLDÜRMEZ 10070125 1/B
İnsan
fıtratı gereği içinde bulunduğu her şeyi, hayatı anlamlandırma ihtiyacı
duyar. Bu yüzden sürekli bir anlam arayışı içindedir. Eğer insan
yaşadığı hayatı anlamlandırmışsa karşılaştığı zorluklar onu
yıldırmayacaktır. Hayattaki dengeyi keşfedecek ve böylece mutluluğa
erecektir.
İnsanın hayatı anlamlandırmasına
yön veren şey onun değerleridir. Onun hayatına hangi değerler anlam
veriyorsa yapıp ettikleri o değerlere göre şekil alır.
Bizi biz
yapan, hayatımızı anlamlandıran; dinimiz, kutsal kitabımız, Hz.
Peygamber… Dünyaya geldikten sonra insan nasıl yaşayacağını, neden
dünyaya gönderildiğini, yaşamı sonucunda neler olacağını bilmek ister.
Değerli bir yaşam sürdürebilmek için bir rehbere ihtiyaç duyar. Yüce
Yaratıcı yarattığı insanın yaşadığı evrende takınacağı tavrı
bilmesi-belirlemesi için ona rehberler göndermiştir. Kur’an-ı Kerim
fıtrata hitap eden, insanın fıtri ihtiyaçlarını en mükemmel şekilde göz
önünde bulunduran ve karşılayabilecek olan İlahi bir kitaptır. Kısacası
Kur’an’ı Kerim insanın anlam arayışına en kapsamlı, en mutlak cevaptır.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Güzel
yazı ve sözün insanın sanat ruhuna, gözlere ve gönüllere tesir eden,
bazen ruhumuzun derinliklerine işleyen, o sözün-yazının halini halimiz
kılan bir özelliği vardır.
Levhalar güzellikleri, taşıdıkları
manaları, verdikleri mesajları ile insanı hayranlık içinde bu duygunun
sebebini ve gerçek nedenini aramaya yönlendirir.
Günümüzde değişen,
gelişen sosyal-kültürel yaşantı bireylerin gelişim süreçlerinde
oluşturdukları dengeyi toplumda geçerli olan kuralları değiştirmiştir.
Artık bireylerin benliklerinin şekillenmesinde belirleyici olan unsur
içinde yaşadığı aile değil, dış unsurlar (radyo, televizyon, internet,
çevre vs.) olmuştur. Bu nedenle eski aile yapısındaki roller (anne,
baba, nine, dede/ evlat, torun) değişmiştir.
Toplumdaki sıkı ilişkiler kopmuş, insanlar duyarsız bir hayat sürmeye başlamıştır.
Kitle
iletişim araçlarının günümüzdeki kadar etkili olmadığı ve
insanlarımızın aile içi ve dışı ilişkilerinde bugünkü kadar zaman ve
zihin işgal etmediği dönemlerde levhalar, sanat nitelikleri, taşıdıkları
anlam ve verdikleri mesaj ile Türk ailesinin iletişiminde mühim bir
olgu taşımaktadır. Ancak levhaların zihinlere sunduğu insani değerlerin
daima yaşanılır kılınması hedefi artık yoktur.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsanların mekanlara verdikleri biçimler onun hayatı anlamasının bir yansımasıdır.
Mekanlar ve onlara verilen şekiller milletin kültürünün içerdiği değer hükümlerinin etkisi altında oluşturulur.
Mekana
biçim verme ile hayatı anlamlandırma arasındaki ilişki psikologlar
tarafından da değerlendirilmiş ve ‘’Çevre Psikolojisi’’ adını almıştır.
Merve TAPAN 10070227 1-B
Levhalar, güzellikleri,
taşıdıkları manalar, verdikleri mesajlar ile insana hayranlık hissi
uyandırıyor ve insan bu hayranlık sebebini armaya yöneliyor.Bu arama
devam ettikçe o şey hakkında hayret ve hayranlığımızda sürer gider. O
kadarki bu arayış Allah' kadar yükselen derecelere ulaşır.
Teknolojinin
hayatımızı bu denli işgal etmediği dönemlerde levhalar, Türk ailesinin
iç ve dış iletişiminde büyük önem taşıyordu.Günümüzdeyse biz
teknolojinin bize sunduğu sıradanlıkta boğulmak üzereyiz...
Makalenin
şu cümleleri beni ciddi manada düşündürdü ''Geçmiş toplumlarda,
kurallar, dengeler, her birey tarafından kendi kişisel ve dolaysız
yaşantısı ile öğrenilirken, günümüzde ekonomik, siyasal ve kültürel
tekellerin belirleyiciliğine terk edilmektedir.Artık roller değişmiştir,
her şeyin doğrusunu ve iyisini bilen; dede, nine, baba, anne değil
torundur evlattır.'' bilincimizi kaybetmemek temennisiyle..
DEĞERLERİMİZİN HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
Kişinin hayatının anlamını gerçekleştirmesinin 3 yolu vardır;
-Amel/ eylem ortaya koyarak, üreterek eser yaratmak.
-Bir şeyi bir insanı severek, karşılıklı etkileşerek
-Kaçınılmaz acıya karşı bir tavır geliştirerek.
Hayat
bir noktaya kadar reçete edilebilir. İnsanın varlık şartlarını hayata
katmasını meydana getiran şeyleri kavramak gerekiyor.
bu şey hayatımıza anlam katan değerlerimizdir.Değer insan gerçeğinin bir olgusudur.
,
insanın kendisini ifade etmesidir.Değerler insanın varlıkla olan
ilişkileri sonucu oluşurve bu insanın varlık şartıdır.Değerlerin işlevi;
insanın zekasını ve aklını olumlu yönde kullanmasını sağlamaktır.
İnsan
hayatını değerleriyle anlamlandırır. İnsanın verdiği tüm kararlar
değerlerinin belirlediği hedefleri gerçekleştirmeye yöneliktir.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Bu
makalede vurgulanmak istenen, toplumun mimari yapısını
şekillendirmesinde kültürel yapısının, din anlayışının etkisinin büyük
olmasıdır.
Nitekim Osmanlı zamanında ortaya koyulan eserlerde bunu
açıkça görmekteyiz. O devirde mimariye çok önem verilmiştir, islam
sanatlarına konu olan birçok eser ortaya konulmuştur.Göze hitapta, ruhu
doyurmada birçok eser o devirde zuhrolmuştur.
örneklerinin çoğalması temennisiyle... SAYGILAR..
GÖKÇE KÜÇÜK 10070189
Yeni
bir asra girerken umduklarına ulaşabilecek yepyeni bir gelecek
oluşturabilecek donanıma sahip olduğumuzun ve bu donanımı kültürel
kalkınmamızın temeli kılabileceğimizin yeni bir yaklaşımla ortaya
koyulması gerekiyor. Bunun için şimdiyi oluşturmada payı olan insanın
varoluşunun zeminini, varlık şartlarını, hayatta kalmasını meydana
getiren şeyleri kavramak gerekiyor.
En temel amaç insanımızın ayakta
durabilmesini, hayatın dayanılmaz acılarına katlanabilmesini sağlayan
şeyi bulmak. Bu şey hayatımıza anlam katan her ne ise ondan kaynaklanan
değerlerimizdir..
İnsanın anlam arayışı onun fıtri yeteneklerini
keşfetmesi bu sayede hayatın dayanılmaz problemleriyle baş edebilecek
bir yetenek kazanması, hayattaki dengeyi keşfetmesi ve böylelikle
mutluluğa ermesidir…
İnsanın hayatına hangi değerler anlam veriyorsa o
değerler yapıp etmelerine yön verirler. Artık insan eylemlerine ve
başarılarına bu değerler çerçevesinde anlam verir.
İnsanın hayatta
kalmasını sağlayan, onun kendisinde bazı yetenekler görmesi, yapıp
etmelerine bir anlam vermesi, içinde bulunduğu durumu
meşrulaştırmasıdır. Yoksa insan yaşayamaz. Yani insan ya başarılı
olacaktır ya da başarısız…
İnsan varoluşunun oluşması ve onu
hissetmesi kültür sayesindedir. Kültür insanın varolanlar hakkında hangi
yolla olursa olsun edindiği bilgilerdir.
Dinimiz İslamiyet ile katıldığımız ortak kültürümüzün temelinde Kur’an’ı Kerim ve Peygamberimiz vardır...
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Levhalar,
çağımız insanının evrenin kendisine ait olan o küçücük bölmesini iyi
bilme özelliğine ters düşen bir olgudur. Onların taşıdığı mesaj
insanları hayatın tüm alanlarında toplumsal töre ve gelenekler üzerinde
yani insanın kendini gerçekleştirebileceği her konuda düşünmeye çağırır.
Böylece insan kendini gerçekleştirebileceği her konuda düşünmeye
çağırır. Böylece insan sıradanlıktan kurtulup, düşündüklerini hayata
aktarma gayreti ile başarmaya özendirilmiş olur. İnsani değerleri yerli
yerine oturtma arzusu ile hakikati savunur ve daima onu arar. İnsan
sıradan hedeflerin ötesinde, peşinden koşmaya değer başka değerler
olduğunu görmeye başlar. Elbette bu çaba beraberinde levhadaki mesajın
aile fertlerine aktarılması için uygun metotlar geliştirilmesini zorunlu
kılar...
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsan
var olduğu günden beri mekana biçim vermiştir. Bu biçim verişte onun
hayatı algılamasının etkisi çok açıktır. İnsan iyi yaşanacak kent imar
edebilmek için mekanla ilişkisini, milletinin kültürünün içerdiği değer
hükümlerin etkisi altında oluşturulur.
Kültürde bilgi esastır. Her
kültürün insan-mekan ilişkisini düzenleyen ve onun tarihini, dini
inanışını, beğenilerini içeren ve yansıtan bir dili vardır. Toplumun
kültürü, maddi ve manevi unsurları bir araya getirerek kendine özgü bir
biçimde bir araya getirerek mekanı dile getirir. Onu canlı kılan bir ruh
boyutu katar. Mesela; Tekkelerde, evlerde, konaklarda asılan Edep Ya Hu
yazısı insana kişisel ve sosyal yaşamında Kur’an ahlakını hatırlatan
bir rehber olurdu.
Er-rızku al’allah levhası dükkanda ölçüsüz ve gayr-i meşru kazanç hırsının yersizliğini gözler önüne koyardı…
Müberra TAŞKAN 10070228 1-B
BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
Değer;
insanın kendini ifade etmesidir. Değer insan ile arasındaki ilişkiden
ortaya çıkmıştır. İnsanın varlığın bilincine varması ve verilmiş olan
nimetleri idrak etmesiyle de hayata anlam vermesi gerçekleşir.
Dolayısıyla insan kendi amaçlarına hizmet eden eylemi anlamlı ve değerli
bulur. İnsan değerli olmak ister, ancak bu şekilde ancak bu şekilde
hayatına anlam verir. Değer görmek bizzat onunda değer vermesiyle doğru
orantılıdır.
İnsan hayatına bir anlam verebilmesi için bir yol
göstericisine ihtiyaç duyar. Ancak bu şekilde doğru ve yanlışı , hayata
nasıl uyum sağlayacağını , amaçlarını nasıl belirleyeceğini ve onlara
nasıl bir gidişatın gerekli olduğunu öğrenebilir. İşte bu yol
göstericide Kur’an’ı Kerim’dir. Vayhy’in insan modeli olan H.z Muhammed ,
insanların rehberidir. Bu rehber hayatın nasıl anlam kazanacağının
somut bir delilidir.
EK 2
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Türk
ailelerin evlerini , duvarlarını süsleyen levhalar insanların sosyal
yaşantısını fazlasıyla etkilemiştir. Türklerin tarihinde kullanılan eski
yazılar , süslemede yeterince önem görmüş ve kullanılmıştır. İnsanı
etkileyen bu güzellik , onu güzelliğin yaratıcısına sevk etmiştir.
Zamanla bu levhaların yok olması , insanları levhaların verdiği mesajdan
da uzaklaştırmıştır. Dolayısıyla insan-hayat ilişkisinde bir kopukluk
doğmuş ve toplumsal değerler zamanla kaybolmaya mahkum bırakılmıştır.
EK 3
OSMANLI MİMARİSİNDEKÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsan
çevresinde varolan mekânlara her zaman biçim vermiştir. Bu mekanı
duygularıyla biçimlendirdiği içinde, hayat anlamlandırmasının etkisi
vardır . Mimari toplumun ürettiği kültür, maddi ve manevi unsurları
kendine özgü bir şekilde toplar ve şekillendirir. Onu canlı kılan bir
manevi boyut vardır. Kur’an’la hayatını anlamlandırmış olan insan mekâna
da bunun yansıması olarak bir biçim verecektir. Yani soyut olanı somut
olana dönüştürmenin örneklerini inşa etmiştir. Mekanı Kur’an’a
yönlendirecek şekilde biçimlendirmeyi temel gaye edinmiştir.
Meltem TANDOĞAN 10070222 1/B
Değer
insanın hayatı anlamlandırmasında yön veren unsurdur.İnsan hayatı
anlamlandırırken Kuran ve hadise dayanır.Onları kendine kaynak
edinir.İnsan hep bilgi akımı içindedir.Doğrudan ya da dolaylı olarak
bilgi elde edinir.İnsan edindiği bu bilgileri dönüştürerek,yenileyerek
hayata sunmalı Kuranı ve hadisi yeni bir bilgi birikimi içinde
yorumlayarak hayata katmalıdır.Bu görevide ancak bilgisini
dönüştürebilenler,kendini yenileyerek Kuran ve hadisi yorumlayanlar
yapabilirler.Bizim değerlerimizin temelinde hayatı anlamlandıran Kuran
ve Kuranın ahlakı olan hz Muhammed olduğu için o kıymetli değerlerimizi
her zaman canlı,aktif,dinamik tutmalı ve onları her zaman korumalıyız.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR:
Evin
en güzel bölümü olan misafir odasında muhteşem çerçeveli,kenarları
nakışlı,işlemeli süslemeler ile levhaların duvarlara asılması insanlar
tarafından onlara ne kadar değer verildiğini gösterir.Her bir kelimesi
ile ayrı anlam taşıyan her bir cümlesi ile farklı mesaj veren levhalar
insanların hayal güçlerine, sanat zevklerine,ruhlarına hitap ederler.Her
bakıldığında vermek istediği mesajı insanın beynine iyice
yerleştirir.İnsan hayatta hep mutlu,başarılı olamayabilir bazen de
sıkıntılı,acılı günler geçirebilir.İşte levhalar verdikleri mesajlarla
insanı her daim uyarır ve hayattan zevk almasını sağlar.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI:
İnsan
yaşadığı mekanla sadece fiziksel değil psikolojik olarak da bir ilişki
içindedir.İnsan hayatı nasıl anlamlandırıyorsa o doğrultuda mekana biçim
verir.İnsan Kuran ile hayatı anlamlandırmıştır.bu doğrultuda da Kuranı
mekana biçimlendirmiştir.Soyut olanı somut olana dönüştürmüştür.Camiler
de en güzel örnekleridir.İnsanın içindeki sanat ruhu ile hayatı Kuran
ile anlamlandıran insanlar ile birleşince Mimar Sinanın yaptığı Selimiye
Cami gibi bir sanat eseri ortaya çıkmıştır.Selimiye Cami soyut olanı
somut olana dönüştürmede güzel bir örnektir.
Levhalar...Duvarlarımızı süsleyen,bize hem iç dünyamızda hem de dış
dünyamızda yolculuk yaptıran levhalar...Hele bir de o levhalardaki
yazıyı yazan kişi de eseri kadar güzellikler barındırıyorsa.İnsanın
eğitiminde bir basamak atlamasını bile sağlayabilen levhalar...Kimi
zaman o yazıdaki kıvrım bizi başka alemlere götürür.İçimizde bir kıpırtı
oluşturur.Belkide yeni bir adım için bir kıvılcım olabilecek bir
kıpırtıdır bu kıvılcım.Gerçek anlamına kavuşulduğunda,derinliğine
inildiğinde adeta bir öğretmene dönüşen,huzur kaynağı levhalar...Evet
levhalar insanın hayatında belkide yepyeni pencereler açabilecek
hazineler...
Merve Sultan KARAKAYA 10070146
Mesela Osmanlı zamanında insanlar yaratıcıya karşı
sıfır olabilmeyi zihinlerinde taze tutabilmek için evleri girişi 'HİÇ'
yazılı levhalar asarlarmış. Bunun gibi levhalar anlatılmak istenen
mamanın sanatsal yanını oluşturur. Veciz bir şekilde söylenerek bir nevi
hayat gayesini tercümanıdır.
FATMA POLAT 1/B 10070204
BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ:
İnsanın
fıtri yeteneklerini keşfetmesi bu sayede önüne gelen problemlerle baş
etmesi insanın mutlu olmasını sağlar bu ise kuranı okumakla, anlamakla
ve yaşamakla mümkündür.
(2.EK)
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR:
Büyük
dedemin evinde salonu süsleyen levhalar geldi aklıma. Bir keresinde
sadece ne kadar eskimiş dediğimi hatırlıyorum. Ama bu yazıyı okuduktan
sonra içimden meğer ne kadar değerlilermiş dedim. bir günde birçok
uyarıcı ile karşılaşıyor insan. Evinde geçirdiği zaman içerisinde
insanın yanlış ve olumsuz alışkanlıkları için uyaran gizli işaretler
gizli uyarıcılar olan levhalar her ne kadar hissetmesekde bilinç
altımızda yer edecek nitelikli insan olmamızı sağlayacak her
gördüğümüzde içimize işleyecek ve hayatımıza çekidüzenn verecek araçlar
haline gelir.
(3.EK)
OSMANLI MİMARİSİNDEKÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI:
İnsanın
bulunduğu mekana biçim verme gayreti insanın mekan ile fiziksel
psikolojik bir çok ilişki içinde oluşundandır. mekanlardaki farklılıklar
ise insanların kültürlerinin sosyal ve ekonomik durumlarının
kullandıkları malzemenin coğrafi konumlarının dinin inanışlarının hayatı
nasıl anlamlandırdıklarını farklı oluşundan kaynaklanır.Osmanlı
döneminde ise maneviyat, düşüncedeki estetikle birleşip mimari zerafete
dönüşmüştür.
-Hayat
reçete edilebilir ama sadece bir noktaya kadar. İnsan hayatın
katlanılmaz acılarına dayanabilmesini sağlayan şeyi bulması değerlerdir.
-İnsanın var oluşunun sebebi bilgidir.
-Bilgi; fertlere kalmaz, insan türünün ortak malıdır, aktarılır.
-İnsanın yaptığı bu faaliyet kültürdür.
-Kur'an; insanın anlam arayışına cevap ve insanın hayatını anlamlandıran kitaptır.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Türk ailesinin günlük hayatını devam ettirdiği odaları süsleyen levhalar, muhatabına yani biz insanlara mesajlar verir.
1. Tanrı- İnsan İlişkisine yönelik bir mesaj: Hadis, ayet, şiir gibi…
2. İnsan hayat ilişkisini içeren mesajlar: Kur’ân-ı Kerim ayetleri, hadisler
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsan
var olduğu günden beri mekana biçim vermiştir. Biçim verişinde hayatı
algılamasının, mekanı algılamasının etkisi çoktur. Mekan algısı insanın
hayatını anlamlandırdığı şeylere göre değişir. İnsanın; kültürel yapısı,
inanç sistemi içinde bulunduğu mekanı şekillendirmesini etkiler.Her
kültürün insan-mekan ilişkisinin toplumunu yansıyan bir kendine özgü
dili vardır, bu onu canlı kılan br ruh boyutu kazandırır. Kuran ile
hayatını anlamdıran biri bulunduğu mekana bu algıyla şekil vermiş ve
mimarisini geliştirmiştir.
Kübra KANDEMİR 10070138 İlahiyat 1/B
BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
İnsan,hayatına değer atfedebildiği ölçüde anlam yükleyebilir ve
genellikle yüklediği anlamlar hayatına hizmet edebildiği kadar
değerlidir.Bu sebeble biri için değer ifade eden bir olgu başka biri
için pek bir şey ifade etmeyebilir.Bu durum bilgi çeşitliliğinden
kaynaklanır.İnsanlar,varolanaların bilgisini onlara farklı açılardan
bakarak farklı metodlar kullanarak elde eder.Bu bakış açısı üzerindeki
en önemli faktörlerden biride muhakkak ki kültürdür.
İnsan
hayatını anlamlandırabilmesi için hiç kuşkusuz bir rehbere ihtiyaç
duyar.Bu rehber insanın temel arzularını ve iç güdülerini nasıl tatmin
edeceğini KUR'AN-I KERİM ışığı altında cevaplandırır.İnsan ancak bu
şekilde hakiki manada hayatını anlamalandırmış olacaktır.
EK 2
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
İç mimarimizin önemli bir parçası olan levhalar taşıdıkları anlamlar
ve verdikleri mesajlar itibariyle hayatımızda önemli bir yer
kapsar.fakat günümüzde kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması
hasebiyle artık ailede şekillenen benlik,şuan itibariyle
radyo,televizyon,ve internet vs. gibi aile dışı etmenler tarafından
şekillenmektedir.
Levhaların insanlara verdiği güzel mesajlar
vardır.Öncelikli mesajlarından biri Tanrı-İnsan ilişkisine
yöneliktir.Mahmut Bedreddin Yazır'ın bende derin manalar uyandıran şu
örneği belkide not defterimden silemeyeceklerimden olacaktır.
'HER
ŞAHIS(NUN) İÇİNDE BİR NOKTA,ŞU FEZA(UZAY) İÇİNDE BİR ARZ GİBİ ,ARZ
ÜZERİNDE BİR BEDEN,BEDEN İÇİNDE BEN! BEN! DEYİP DURAN
UĞULTU,İNİLTİ,KEDERLER VE NEŞ'ELER.....Diğer bir masajı ise İnsan-Hayat
ilişkisine yönelik mesajıdır.
Bana öyle geliyor ki bir nev'i levhalar insanın lisanı,duyguları bazen hatırlatıcısı ve bazen de uyarıcısı oluyor...
EK 3
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMLARI
İnsanlar yaşadıkları alanları hep biçimlendirme eğiliminde
bulunmuşlardır.Bu biçimlendirmelerden kişinin hayat algılayışını
kestirmekte pek de güç değildir.çünkü insan biçimlendirmesinde
psikolojisini ve aynı zamanda kültürünü de yansıtır.nitekim mimari ve
sanat eserleri çağlara,inanışa,ve kültüre göre değişik görünümler
almıştır.
AYŞEGÜL KAYMAZ 1/B 10070158
İnsanlar insan olarak yaratılmaları ve düşünüyor
olmalarının sonucu olarak bir değere sahiptirler.bizler hayatımızda
anlam değerler sayesinde kendi çizgimizi oluştururuz.bu anlam değerleri
bizi her zaman mutlu etmeye bilir fakat hiçbir insan kusuru kendinde
aramayacağı için bunun farkına varsa bile kendince farklı nedenler
arar.insanın kainatta var olan varlıklar hakkında bilgi arayışına
girmesi onun kültür kavramını oluşturmasını sağlamıştır.kültür bilgi
birikimi olduğundan dolayı farklı insanların ve bu insanların elde
ettikleri farklı bilgiler hakkındaki yorumları kültürü var etmiştir.biz
insanlar değerlerimizin temeline öz kültürü ve ortak kültürü koymalıyız
çünkü insanlar bunlar sayesinde hem kemdi yaşadığı toplumda hem de dış
dünyada nasıl bir yol izleyeceğini öğrenir.dinimiz İslamiyet ile
katıldığımız ortak kültürümüzün temelinde ise kur’an-ı kerim ve
peygamberimiz vardır .kuran insanın hidayet rehberi peygamberimizde bize
bu konuda önderlik edecek örnek insandır.
Kuran nedir ek 2
Türk ailesi nin ev içi düzeninde levhalar
Türk
ailesi kendi yaşadığı fertler ve misafirleri için farklı mekanlar
oluşturmuşlardır ve bunları da faklı şekillerde levhalandırmışlardır.bu
iç mimarinin insanın ve toplumun davranışlarını nasıl etkilediğini
göstermektedir.levhaların taşıdığı mesaj insanın gerçekleştitebileceği
her konuda düşünmeye zorlar.insanın kendi oluşturduğu hedeflerin
ötesinde peşinde koşulmaya değer başka hedeflerin olduğunu görmesini
sağlar.levhaların teşkil ettiği mesajların genç nesillere aktarılması
için uygum yöntemlerin uygulanması gerekmektedir.onun için bireye empoze
edilen değerler kısa vadeli değil evrensel tün insanların çıkarına olan
toplumsal seviye hedef gösrerilmelidir.
Kuran nedir ek 3
Osmanlı mimarisinde kültürel ifadelerin görsel kullanımı
İnsanın
hayatı anlaması ve algılaması onun mekana verdiği biçimlerde kendini
göstermiştir.mimaride insanın içinde bulunduğu toplum psikolojık hali
yaşadığı toplumun kültürü inanışı vs. yansımaktadır bundan dolayı mimari
bir dil haline gelmiştir.
SÜMEYRA KARABUĞAŞ 1-B
İnsanın
hayatta canlı kalabilmesi için gerekli şey hayatına kattığı anlamdır.
Onu öldüren şey ise bu anlamı bulamamış veya kaybetmiş olmasıdır. Burada
anlamsız hayattan çok hayatı anlamlandırmanın nasıl olduğundan
bahsedilmiştir. İnsanın hayatına yüklediği anlam kazandığı değerler
doğrultusundadır. Bu değerlerle eylemlerine yön verir ve kazandığı
başarılara yine bu değerler ölçüsünde anlam yükler.
Bireylerin
kazandıkları değerlerin bir kısmı fıtri olmakla beraber bir kısmı da
sürekli bilgi alımı içerisinde olan insanın üst nesillerden alarak
edindiği bilgi birikimidir. Yani kültürdür.
İnsan anlam arayışı
serüveninde her zaman başarılı olmayabilir. Çünkü insan değişen hayat
şartları içerisinde yaşar ve birtakım değişikliklerle karşılaşabilir.
İşte burada Kur’an-ı Kerim, O’nu somut şekliyle bize sunan Peygamber
Efendimiz (SAV) devreye giriyor. Çünkü insana bu anlam arayışı, buluşu,
başarısız olduğunda veya olamadığındaki duruşu konusunda yardımcı
olacak yegane rehber bize ulaşan ilahi mesaj Kur’an-ı Kerim’dir.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Türk
aile yapısında odaların duvarlarını süsleyen süslemenin ötesinde,
zihinlerinde yer eden üzerinde Kuran ayetleri , Hadisi Şerif alıntıları,
özlü sözler yazan levhalar büyük önem taşır. Elin dili olarak söylenen
yazıyla, onun sanat haline getirilmiş şekli, hat levhaları okuyan
insanı hayrete düşürüp, üzerinde düşünülmesini sağlayan bir etki eder.
Hata Allah’a ulaşmaya kadar gidebilir. Çünkü bu levhalar soyut olan
düşüncelerin somut simgelere dönüşmüş halidir. Ve içlerinde çok derin
manalar taşırlar. Tıpkı Mahmud Bedreddin Yazır’ın “NUN” harfine
yüklediği mana gibi…
“Her şahıs’, (nun) içinde bir nokta, şu feza
içinde bir arz gibi, arz üzerinde bir beden, beden içinde “Ben! Ben!”
deyip duran, uğultulu, iniltili, kederli, ve neş’eler içinde titreyen,
arzu ve ümitler içinde kaynayıp taşan , aşk ve meşk ile coşan, haddini
aşan, acı tatlı hadiseler içinde yaşayan, Hakkın kaza ve kader kalemiyle
yazmış olduğu pek güzel bir yazıdır.”
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Mimari
insanın soyut olanı somut hale getirdiği alanlardan biridir. İnsan
anlam küresinin ışığında yaşadığı alan biçim verir. İnançlarına,
kültürlerine, varoluş amacına ve çağın gereklerine göre şekillendirir.
XX.
yy’dan önce mimari daha çok sanatsal alanda gelişirken günümüzde
gelişen teknolojiyle, insan algısıyla ve psikolojisiyle daha ziyade
ihtiyaca binayen oluşmaya başlamıştır. Örneğin uçak kullanılmaya
başlanmasıyla havaalanlarının inşa edilmesi gibi. Oysaki Osmanlı
döneminde mimarlar yapıya koydukları her taşa bir anlam yüklemişlerdir.
Dönemler
arası oluşan bu farkın nedenine gelince: Çağın değişen insan algıları
ve öncelikleri… İnsanların artık dünya meşgalesinden durup düşünmeye,
görüp etkilenmeye vakitleri kalmadı ve öncelikleri değişti. Yoldan
geçerken yapının güzelliğinden, içerdiği anlamdan ziyade işlevi ve
sağladığı kolaylıklar dikkat çeker oldu. Bu şekilde düşünmeyen çağın
insanları da görsel ihtiyaçlarını müze ziyaretleri ile karşılar oldu
maalesef. Arife Betül SELMAN 10070216 B Şubesi
Levhalar, taşadıkları
anlamlar, verdikleri mesajlar ile muhataplarının davranışlarını etkiler
ve yönlendirir. Ve insan az çok bir hayret ve hayranlık içinde bu
duygunun sebebini ve gerçek illetini aramaya yönlendirir. Fertlerin ve
toplumun muhtaç olduğu sosyal ve kültürrel enerjiyi sağlar.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsan
ile mimari düzenleme ve insanın akli-ruhsal boyutu ile ilişki içinde
olan sanat arasında iletişim vardır. İnsan kendini, tabiatını, evreni
algılayışının oluşturduğu değer duygusuyla mekana bakar. Mimari
mekanlarımızı çağımızın sunduğu teknik ve malzeme ile yeniden üreterek
farklı zamanları iletebilen cennet tasvirlerine çevirmek , atalarımızın
mekana bakışındaki vahyi dayanağı etkin kılmak bizim elimizdedir
10070206 DUDU SALDIRAN
DEĞER NEDİR VE NASIL OUŞUR?
Değer insanın dünyanın belli bir kısmıyla ilgili idrak, duygu ve
bilgilerinin bir terkibi demektir. Değerler insanın varlık şartıdır.
İnsan akıl sahibi olduğu için değerleri vardır. Değerlerin işlevi
insanın zekasını ve aklını olumlu yönde kullanmasını sağlamaktır.
İNSANIN HAYATINAANLAM VERMESİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
İnsan hayatına hangi değerlerle anlam veriyorsa o değerler yapıp
etmelerine yön verir. İnsan eylemlerine bu değerler çerçevesinde anlam
verir, çünkü insan yapıp etmeleri ile ana amaçları arasında bilgi
kurar. İnsan içinde bulunduğu sonsuz durumlarda amaçlarını bir defada
gerçekleştiremez. Bunun için hayatını anlamlandıran değerlere dayanarak
eylemlerini düzenler, önemine göre sıraya koyar.
DEĞER - KÜLTÜR İLİŞKİSİ
İnsanın varoluşunun sebebi bilgidir. Bilgi, nesilden nesile aktarılır
ve gelişen, büyüyen bilgi insanlığın ortak malı olur. Her birey bundan
istediği miktar ve gücü nispetinde faydalanır. İnsanın yaptığı bu
faaliyete kültür denir. Kültürde bilgi esastır. İnsanlar var olanların
bilgisini farklı metotlar kullanarak elde eder. Kültürü, insanın
kendisini gerçekleştirme süreci olarak tanımlayabiliriz.
DEĞERLERİMİZİN TEMELİNDE NE VAR?
Bizi biz yapan değerlerimizin temelinde, ortak kültürümüzün temelindeki
Kuranı-ı Kerim ve Hz. Peygamber vardır. Kuran, insanın anlam arayışına
cevaptır. Hz. Peygamber ise Kuran’ın nasıl yaşanacağının ve insan oğluna
imkanının yolunun nasıl açık tutulacağının somut örneğidir.
DEĞERLERİMİZİ KALKINMANIN KÜLTÜREL İMKANI OLARAK YENİDEN HAYATA KATMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
İslam ile varoluşun yaşam felsefesini geliştirmeli, bu felsefeyi
kullanabilmek için değerlerimizi yeniden değerlendirmeli ve yeniden inşa
etmeli; bunu yapabilmek için de yeni değerler çıkarmalıyız.
10070206 DUDU SALDIRAN
türk ailesinin evinde en çok
kullandığı bölüm olan salonlarının duvarlarını süsleyen levhalar iç
mimarinin insanı ne şekilde etkilediğini bize gösterir.evleri süsleyen
bu levhalar taşıdıkları anlamla ve karşı tarafa verdiği mesajla onları
etkiler ve yönlendirir.onların verdiği bu mesaj insanın kendini
gerçekleştirbileceği her konuda düşünmeye zorlar.bu düşünme insanın
zihnini çalıştırmaya başlar ve sıradanlıktan kurtulma düşüncesiyle
düşündüklerini hayata geçirmeye çalışır ve çalışrkende kendini arayış
içinde bulur bu aryışın sebebide insani değerleri yerli yerine oturtma
arzusu ile hakikatı savununmasıdır.insan hedeflerin ötesinde peşinden
koşmaya değer başka hedefler görmeye çalışır.bunun içinde bu levhalarla
bireye edilen empoze değerler kısa vadeli toplumsal hedefleri değil tüm
insanların çıkarına olan toplumsal seviye hedef gösterilmelidir...TUĞBA
KARTAL 1-B 10070153
insan
varolduğundan beri mekana ihtiyaç duymuş ve bu mekana biçim vermeye
çalışmıştır.mekanın insanın hayatını anlamlandırmasındaki yeri gayet
açıktır.bu mekanlara biçim vermek her çağda her dönemde insanlara
kültürlere göre değişiklik göstermiştir.böylece mimari bir dil haline
gelmiş ve geçmiş dönemde olan şeyleri bize çok güzel anlatmıştır. tabiki
bu dil çok farklıdır.toplumun ürettiği kültür maddi ve manevi unsurları
kendine özgü bir şekilde bir araya getirerek mekanı dile
getirmiştir...TUĞBA KARTAL 10070153 1-B
İnsanı insan kılan onun bağlı olduğu değerlerdir. Değer
insanların kendilerini ifade etme biçimidir ve varlıklarla olan
ilişkileri sonucu oluşur. İnsan elde ettiği bilgilerle değerlerini
şekillendirir. Değerler insanların yapıp etmelerine yön verir ve
varlıklar böylece anlam kazanır. İnsanın varoluşunun sebebi bilgidir ve
elde ettiği bilgi tek bir fertle kalmaz eklenerek değişerek nesilden
nesile aktarılır. Bunun sonucunda kültür oluşur. İnsanın varoluşunu
hissetmesi kültür iledir.
Bizi biz yapan değerlerimiz özgü
kültürümüz dinimiz ve onların temelindeki Kuranı Kerim ve doğru
amellerde bulunabilmek için kendimize rehber seçtiğimiz Hz. Muhammed
(sav) vardır.
Kuranı Kerim insanın bütün fıtri ihtiyaçlarına cevap
veren ilahi bir kitaptır. Bizi biz yapan bu değerlerimizin temeli olan
bu olgularla ilişkimizi sağlam tutmak gerekir. Bu da Kuranı Kerim ve
hadisi günümüz değerlerine uygun şekilde hayatımıza katmakla olur.
EK 2
Levhalar
iç mimarinin insanın ve toplumun davranışlarını nasıl etkilediğine
örneklik teşkil eder. Çünkü verdikleri mesajın dışında insanı bir hayret
ve hayranlığa iter bunu devamında da insanı bu duygunun gerçek sahibini
aramaya yönlendirir ve insanı metafizik boyuta geçirir.
Eski dönemde
levhalar Türk ailesini yansıtan mühim bir olguydu. Ama artık verdikleri
mesajın sürekliliği ve hedefi yoktur. İnsani ilişkilerin yok olması
levhalar dünyasından uzaklaşıldığının en basit örneklerindendir.
Levhalar
insanı hayatın tüm alanlarında toplumsal töre ve gelenekler üzerinde
yani insanı ilgilendiren her konuda düşünmeye zorlar.
EK 3
İnsan
var olduğu günden beri mekanlara biçim vermiştir ve bunu hayatı nasıl
algılıyorsa öyle yapmıştır. İnsan mekanları kültürüne bağlı olduğu dini
değerlere ve kültürün etkilediği davranışlarına göre şekillendirir ve
ona göre kullanır. Bir Hristiyanın kiliseyi kendi değerleriyle
tasarlayıp , inşa ettiği gibi , bir Mimar Sinan da camileri kendi öz
değerleriyle tasarlayıp inşa eder ve eserlerin de dinini , ALLAHI
yansıtır.
İnsanın yapıp etmelerini hayat tarzına mimarisine kadar her
şeye inandığı sahip olduğu değerler şekil verir. NURDAN ORÇİN 10070201
Ek 1
BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
İnsan
var olanın bilgisini kullanırken elde ettiği sonuçlar onu değer
kazanmaya zorlar ve elde ettiği bilgileri ölçü niteliğinde olan
değerlere göre kullanır.Değerler insanın var olma şartıdır.İnan akıl
sahıbi olduğu için değerleri vardır.Değerlerin işlevi insanın zekasını
ve aklını olumlu yönde hayata tabiata evrene uyum yönünde kullanmasını
sağlamaktadır. İnsan hayatında anlam bulmasında kendisine yardım edecek
bir rehbere ihtiyaç duyar.Bu rehber, varlığının derinliklerinde bulunan
gerçekten özlediği şeyleri ona fark ettirmeidir.İnsanın temel
arzularını ve içgüdülerini nasıl doyurup tatmin edeceğini , topluma ve
çevreye nasıl uyum göstereceğini, insan bu rehberde bulabilmelidir.Çünkü
insan, uğruna çaba göstermeye değer bir hedef, özgürce seçtiği bir amaç
için mücadele etmezse psikolojik bunalıma girer.İnsan hayatında daima
ulaşmış olduğu şeye, ulaşmayı hedeflediği ve ulaşması gereken arasındaki
gerilimi yaşar.İşte Kur’an da vahiy sürecinin son halkası olarak, diğer
insanlarla ortak olduğumuz fıtri imkanlarımızı nasıl
gerçekleştirebiliriz sorusuna cevap veren, fıtri bütünlüğümüz içinde
kendimizi öğreten vahiy mahsülü kitaptır.Kur’an insana bütün varlıkla
ilişkisini halife bilinci çerçevesinde oluşturması gerektiğini anlatır.O
fıtrata rehberdir.Sünnet ise Kur’an’ın hayatı nasıl anlamlandıracağının
ve insan olma imkanlarının yolunun daima nasıl açık tutulacağının
bilgisini verir.
Ek 2
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Levhala,
iç mimarinin insanın veya toplumun davranış kalıplarının nasıl
etkilendiğine önemli bir örnek oluşturur.Levhalar,, taşıdıkları manalar,
içerdikleri mesajlar ile insanı az çok bir hayret ve hayranlık
duygusuna yönlendirir.Levhaların her an zihinde sunduğu insani
değerlerin daima yaşanılır kılınması hedefi artık yoktur.Levhalar,
çağımız insanının evrenin kendisine ait olan o küçücük bölmesini ‘iyi
bilme’ özelliğine ters düşen bir olgudur.İkinci grup levhalar ise,
mesajlarında insanın akıp giden hayatın insana etkisini, ona
verdiklerini, verebileceklerini veya ondan alıp alabileceklerini
değerlendirir.İnsanı sıradanlıktan hayalgücünü yeteneğini kybetmekten
kurtarır.
Ek 3
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMLARI
İnsanlar
yaşadıkları alanları hep biçimlendirme eğiliminde bulunmuşlardır.Bu
biçimlendirmelerden kişinin hayat algılayışını kestirmekte pek de güç
değildir.çünkü insan biçimlendirmesinde psikolojisini ve aynı zamanda
kültürünü de yansıtır.nitekim mimari ve sanat eserleri
çağlara,inanışa,ve kültüre göre değişik görünümler almıştır.
Bilgi nesilden nesile aktarılarak
kültürün oluşmasını sağlar.Bilgilere dayalı ortaya koyulan eser ve
davranışlar kültürün görünümleridir.Bizim kültürümüzün temelinde Kur'an
ve Hz.Muhammed (a.s) vardır.Mesela camilerimizde, çeşmelerimizde ve daha
birçok tarihi eserlerimizde bu kültürümüzün yansımalarını görürüz.Bu
değerlerimizi yeniden hayata katmak için hadislerden ve Kur'an dan
güncel değerler çıkarılıp, bu değerler eğitim alanında uygulanabilir.
Türk
ailesinin ev içi düzeninde levhalara rastlamaktayız.Levhalar ile insan
ilişkileri daha sağlıklı bir boyuta oturtulmaya çalışılır.Mesela Ya Hu
ibaresi kullanılarak okuyan kişinin kendi halini düşünmesi
istenir.İnsanı yanlış davranışlardan uzaklaştırmak her an mümkün
değildir ama levhalar sayesinde bu yapılabilir.Osmanlı mimarisinde de
kültürel ifadeler çok güzel bir biçimde kullanılmıştır.Mesela Mimar
Sinan'ın yapıtlarında hat sanatının en güzel örneklerini
buluruz.Günümüze gelince hızlı yaşam temposundan yorulsak da mimari
mekanlarımızı hissedilebilir şekilde yaşatmak bizim elimizdedir.
Derya Kırdar hazırlıklı ilahiyat 1/B
Her şey bizim anlamlandırmamıza göre
değerlenir, bir anlam kazanır. Aslında her şey kişinin dünyayı algılama
şekliyle kişinin yaşadıklarıyla ve buna bağlı olarak kişinin
deneyimlerinin bir bileşimi olarak hayat bulur zihinde. Örneğin; bir
kişinin yakını vefat etti, Müslüman ahlak ve kurallarına göre yaşamış
inançlı biri bunu sabırla metanetle karşılamasını bilir fakat inançsız
biri buna isyan ederek yaratıcıya isyan edebilme meyline gidebilir.
Sonuçta olay ve insani kabiliyetler aynı olmasına karşın insanın hayat
serüveni boyunca zihniyetini kalıplaştırdığı şeyler çeşitli şartlar
hasebiyle (insanın dörtlü bütünlüğü) farlı olması pek tabiidir.
İyi veya kötü kişiden kişiye değişen anlam verme yetisi insanların
karşılaştıkları olaylar karşısında kendi anlamlandırışı ile insana
manevi olarak bu sorunların üstesinden gelebilmeyi , yaşananlara katkı
sağlamasını, hayata sıkıca tutunmasını sağlayan bir cevher misalidir.
Her
insan hayat serüveninde anlamı farklı şeylerde bulabilir, en tabii
olarak. Ama zaman geçtikçe ona biçtiği anlam, değerini kaybedebilir
.İnsan yaşadığı farklı olaylar sonucu anlam arayışı onun yaşamış olduğu
olayları farklı ve tecrübeli bir bakış açısıyla (sağlam kafa ile)
değerlendirmesini sağlar.
Çağımız insanlarının bir sorunu’da, daha
neyi isteyip neyi istemediğimizi bile bilememektir. Kendi karalarını
veremeyen ,kendi anlama seçimini kullanmaksızın hayatta herşeye’’oldu
geçti’’ gözüyle hiç anlam küresinde yoğurmamaktır. Bunun sonucunda
birey olamamış bir topluluktur…….
FERRA(207)
Tefsiri yaparken tüm
ayetlerin üzerinde durmayıp ;tefsire ihtiyaç duyulan ayetleri tefsir
etmiştir.Yer yer kıraat meslelerine ,irab tahlillerine, kendin den
önceki müfessirlerin görüşünü serdeder.O daha çok kelime tahlillinde
durduğundan cahili şiiri vazgeçilmez kaynağıdır.Yeri geldiğin desebebi
nüzulede yer vermiştir.İlk efsirlerden oluşu hasebiyle sonraki nesillere
nahvi ve kelime bilgisi ile ışık tutar.
TABERİ (310)
İran da
doğup,ilim için sürekli diyar diyar gezen bir şahsiyettir,öyleki hem
muhaddis, hem müfessir . hem fakih olup kendini mücehhez eylemiştir.Fıkh
ta müstakil olarak mezhebi dahi olmuştur .Avrupa ona Ebu-t tariih der
.Tefsirini bir ansiklopedi tarzında oluşturup bu görüşler arasında kendi
de tercih yapmış .Tefsirinde değişmez 3 unsur( siyak-lisan-sünni)
dir.Kuranın 7 harf üzerine nazil olduğunu savunur.Bizzat duyduğu
rivayetleri (heddesenii vve haddesenee) kalıplarıyla oluşturur.Kelamda
mutezile ile tartışır.Ayrıca taberi kimi müseşriklerin dediği gibi –dini
kaynaklar şifahi değil kitabi olduğunu kanıtlamıştır.Selef tefsirine
bakmak isteyen herkes ona uğramak mecburiyetindedir
MUKATİL B. SÜLEYNAN(150)
Belh
‘te doğmuş. Tabii olarak oranın kültürüne alışmış.Asyada büyümesi ve
yakınlarında ki(burdaki kasıt burda butçuluk ve puta tapma olması) ilahi
tasvirlarinin tecsimi oluşu onunda böyle bir ortamın ,kültürün
etkisiyle büyümesi başına büyük sorunlar açtı.Onun doğum yılı itibariyle
şanslı olduğunu söyleyebiliriz.Özellikle kuranın garib kelimelerinde
,esbabı nüzulünde,vücuh ve nazairinde ;önem arzeden bilgileri
bulunur.Kendisinden ilk rivayeti imam Maturidi yapmıştır.En çok
eleştiriyi isnad eksikliğinden aldığını söyleyebiliriz.Eserinde ilk
dönem tarihi olaylar ,mezheb çatışmaları hakkında bilgi bulunur.İlk
ahkamul kuran örneği(tefsiru hamse mie aye) ona aittir.İlk filolojik
eser ona ait(kitabu-l vucuh ve-n nazair).Siyaside eydi ,kelamda mürcie
ye mensub olduğu söylenir.Onu yöntemini tam olarak ne fıkhi ne rivayeti
nede dirayeti diyebiliriz.Tabii günümüze ulaşan İLK KAMİLİ TEFSİR ona
aittir.
10070163
DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
Değer
insanın hayatta eylemleri sonucu ve fıtri olarak doğuştan
verilmiştir.İnsanın varlıkla olan ilişkileri sonucu değerler
oluşur.İnsan elde ettiği değerler kendi hayatını anlamlandırır. İnsan
hayatına hangi değerler ile anlam veriyor ise, o değerler
yapıp-etmelerini yönetirler.Kişinin bir bütünlük içinde hayatın anlamını
keşfetmesi :Amel / Eylem ortaya koyarak ,üreterek,bir varlık veya bir
insanı severek,kaçınılmaz acıya karşı bir tavır geliştirerek olabilir.
DEĞER KÜLTÜR İLİŞKİSİ
Kültür,insanın
var olanlar hakkında hangi yollar ile olursa olsun edindiği
bilgilerdir.İnsanın hayatında bir rehbere ihtiyacı vardır. Hayatımızın
temelinde hem özgür kültüre hemde ortak kültüre dayanan hayatın
anlamlandırma ve değerler sistemi vardır.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Türk
ailesi fertleri ev yaşantısında levhalar kullanmışlardır. Bunlar
genelde ailenin düşünce yapısına ve kültürüne göre değişiklik
gösterir.Levhalar verdikleri mesajlar ile insanları sıradanlıktan
kurtararak devamlılık sağlamayı ve sıradanlıktan kurtulmayı sağlar.Ev
içi fertlerinin hepsine insanı,hayatı,evreni külli olarak kavralarında
yardımcı olur.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
Osmanlı
dönemindeki sosyo-kültürel yapıya göre mimari olarakta gelişmiştir.
Mimari ve sanat bir dil olarak kullanılmıştır. İnsanları farklı
duygulara sevkeden görsel kullanım burada bir araç niteliği
göstermiştir.
Kuran kendini hidayet rehberi olarak tanımlamakta,her bir ayeti
insana yol göstermektedir.İşte bu klavuzun her bir cümlesi ayrı bir
önem arzetmektedir.İnsanlar bu cümleleri canlı tutup,hayata geçirmek
için evlerinin en değerli köşelerine asarlar.
NESİBE SARIGÜL 10070209 1-B
insanın
anlam arayışı fıtri yeteneklerini keşfetmesi,bu sayede hayatın
dayanılmaz problemleriyle baş edebilecek yetenek kazanması hayattaki
dengeyi keşfetmesi ve böylece mutluluğa ermesidir.İnsan hayatına hangi
değerlr anlam veriyorsa o değerler yapıp etmelerimize yön verir.Çünkü
insanlar eyllerini amaçları doğrultusunda yaparlar...
SÜMEYYE KORKMAZ 10070174 1/B
Biz
şehir fikrini kaybettik.Onu harap kamyonların enkazına acayip
kaptıkaçtılara çengelde av arayan yırtıcılar gibi dolaşan, yahut
bekleyen dolmuşlara her cinsten insanı diken diken eden satıcı seslerine
bıraktık.Nerde eski İstanbul? Haraptı fakir ve biçareydi.Fakat kendine
göre bir uslübu vardı.Her meslek bir ocaktı,her mal satıcısı hususi bir
makamla malını satardı.Şehir bir terbiyenin ve zevkin etrafında teşekkül
eden müşterek bir hayattır.Mimari bu hayatın asıl büyük uslübunu
yapar.Siz İstanbuldan başka bir şehirde Şehzade Camii cinsinden bir
binanın karşısına bugünkü belediye sarayının kolay kolay yapılabileceğni
tasavvur edebilir misiniz?Sultan Shmet Meydanı gibi dört medeniyetin
nabzının birden attığı taşın ayrı dilden konuştuğu bir meydanın bugünkü
seklinde kalabileceği aklınıza gelebilir mmi?
bu dizeler her şeyi ifade ediyor sanırım arkadaşlar
SÜMEYYE KAVAS 10070154 1 B
10070176
BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZ VE HAYATIMIZI ANLAMLANDIRMADAKİ ROLÜ
İnsanın
hayatta kalmasını sağlayan onun değerleridir çünkü hayatını onlarla
anlamlandırıyor. İnsanın en büyük değeri de kendisidir. Yani kendi yapıp
ettiklerini anlamlandırarak ve bunu hayatına geçirerek kendi
değerlerini oluşturmasıdır. Yani bizi biz yapan değerimiz kendimizdir.
Bu değerleri oluşturabilmemiz de insanlarla karşılıklı diyalog ile insan
olmanın gereği vazifelerimizi yaparak mümkündür. Hayatımızı
güzelleştiren bu değerlerin temelinde Kuran-ı Kerim ve hadisler vardır.
Demek ki hayatımızı anlamlandırmak Kuran’a ve peygamberimizi bilmeye
onları korumaya bağlıdır. Bunun farkında olmayı ve Kuran’la ve hadisle
bütünleşmeyi nasip etsin Allahü Teala.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Levhaların
insan hayatında önemli bir faydası vardır. Şöyle ki; insan yanlış
hareketinden ya da eksik yaşayışından dolayı bir kimseyi uyarmaya
çekinebilir. Fakat bu uyarıyı levhalarla çok güzel bir şekilde
anlatabilir anlatmak istediğini. Zaten levhaların verdiği mesajlarda
insanın insanla ve insanın Allah’la olan ilişkisini içerir. Levhalar
verdikleri mesajla insanın davranışlarını etkiledikleri için günümüz
teknolojisinin ürünü olan bilgisayar, televizyon gibi iletişim
araçlarında çok daha değerli olsa gerek.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
‘Kuran
okunan eve melekler gelir, şeytanlar kaçar, halkına karşı bereketli
olur. Kuran okunmayan evde şeytanlar gelir melekler kaçar.’ hadisi
şerifi ve ihtiva ettiği mana ile birlikte eski mimarimizde kullanılan
Hüsn-ü hat ile ifade edilen bu kutsi sözler bizim mimarimizi süsleyen
değerlerdir. Osmanlı mimarisinde çokça kullanılan hüsn-ü hat, onların
kültürünün nasıl olduğunu ifade ediyor bizlere. Evlere yazdıkları ‘Ya
malikel mülk’, ‘Maşallah’ lafızları onların kültürünün göstergesidir.
Çünkü insanın mimari, çevre düzenlemesi gibi alanlarda onun ruhunu
yansıtan sanatla ilgisi vardır. Bu sanat ruhunu da mimarisinde dini
lafızları yazarak kullanmıştır.
Değer,insanın
duygu ve bilgilerinin tertibi demektir.Değer,insanın varlıklarla olan
ilişkileri sonucu oluşur.İnsanın anlam arayışı onun fıtri yeteneklerini
keşfetmesi, bu sayede hayatın dayanılmaz problemleriyle baş edebilecek
bir yetenek kazanması, hayattaki dengeyi keşfetmesi ve böylelikle
mutluluğa ermesidir.Değerler insanın fiillerine yön verirler.Çünkü insan
fiilleri ile amaçları arasında ilgi kurar.İnsan varoluşunun oluşması ve
onu hissetmesi kültür sayesindedir.Kültür insanın varolanlar hakkında
hangi yolla olursa olsun edindiği bilgilerdir.bu bilgilere dayanarak
ortaya koyduğu eser ve davranışlar o kültürün görünümleridir.
Rabia Koçak 1-B 10070177
Diğer güzellikler gibi yazı
güzelliğinin ve içerdiği mananın gereği kadar anlaşılması tesirli ve
kavrayışlı bir zevk idrakine dayanır.Onun için aynı zihniyetle yazılmış
ve türk evinin duvarlarını süsleyen bu levhaların o tesirli ve
kavrayışlı idrake yol göstermeyi üzerine almış bulunduğu bir
vakıadır.Güzel yazının muhatabı fıtri temizliği kaybetmemiş, zevk ve
idraki bozulmamış selim kimseler ve böyle bir topluluk gibi, yazı-mesaj
güzelliği fıtri temizliğini bozmuş olanlara da yavaş yavaş buldurmaya
rehberlik eden Rabbani bir mürebbidir diyebiliriz.
OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
İnsan
varolduğu günden beri mekana biçim vermiştir.Bu biçim verişte onun
hayatı algılamasının etkisi çok açıktır.Çünkü insan mekanla sadece
fiziksel olmaktan öte psikolojik yöndende ilişki içindedir.Toplumun
kültürü maddi ve manevi unsurları kendine özgü bir biçimde bir araya
getirerek mekanı dile getirir.Onu canlı kılan bir ruh boyutu katar.20.
yüzyıla kadar mimarinin sanatsal yönüne işlevsel ve teknik yönünden daha
çok önem veriliyordu.Sanayi devrimi ile yeni teknik imkanlar, yeni
malzeme mimaride bir devrim yaparak makine çağını başlatmıştır.Böylece
rasyonellik ön plana geçmiş mimariyi daha bilimsel bir konuma
oturtmuştur.Tasarım ve uygulama aşamasında sadece ekonomik kaygıların
belirleyici rol oynadığı mimarimiz ve kalabalık şehirlerimiz düzensiz ve
plansız şekilde bir araya gelmiş ağır kütlesel yapılardan
oluşmuştur.Mimari mekanlarımızı çağımızın sunduğu teknik ve malzeme ile
yeniden bir başka zaman ve mekandan şiirsellikler iletebilen cennet
tasvirlerine çevirmek,vahyi duyarlılığı aktüel kılmak bizim elimizdedir.
Rabia Koçak 1-B 10070177
Deger,insan
gerçeğinin bir olgusudur.İnsanın kendini ifade etmesidir.İnsandan başka
canlıların bir değer dünyası yoktur.Değer, insan davranışlarının yol
göstericisi bir inanç olmak bakımından insanın, dünyanın belli bir
kısmıyla ilgili idrak, duygu ve bilgilerinin bir terkibi demektir.İnsan
hayatını anlamlandıran değerlere dayanarak ve seçerek eylemlerini
düzenler.İnsan,eylemlerine anlam vererek insan olma koşullarının yerine
gelmesinisağlar.
DEĞER_KÜLTÜR İLİŞKİ
Bütün canlılar içerinde ançak insanın yaptığı kültür,insanın kendini gerçekleştirme süreci diye tanımlanabilir.
TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
Türk
ailesinin fertleri veye misafirleri ile günlük yaşantısını geçirdiği
iki mekan olarak oturma(sofa) veya misafir odalarını süsleyen
levhalar,iç mimarinin insanın veya toplumun davranış kalıplarını nasıl
etkilediğine önemli bir örnek oluşturur.
YASEMİN DEMİR 10070156 1/B
Kuranı kerim insanın hayatına yön veren ve yönlendiren
bir kitaptır.Genel olarak ihtiva yönüne baktığımızda ayetler ve
surelerden oluşur. insan kamil insan olmayı hedefleyen şartlara ulaşmak
ister.Ulaştığı durum ile ulaşmak istediği durum arasında sürekli bir
gerilim yaşamaktadır.Bunun içindirki kuranı kerim yeryüzünde Allahın
halifesi olduğu bilinci içerisinde insana kamil insan olmayı hedef
gösterir.Yaklaşık 23 yılda inen,tüm ilimleri kendinde toplayan bir kitap
nisbetindedir.İnsanın hayatını anlamlandırabilmesi,belli bir amacı
hedef edinebilmesi ve doğru yolda yürüyebilmesi için kuranı kerime
ihtiyacı vardır.
*TÜRK AİLESİNİN EV İÇİ DÜZENİNDE LEVHALAR
*OSMANLI MİMARİSİNDE KÜLTÜREL İFADELERİN GÖRSEL KULLANIMI
bu
makalelerin hepsi insanın var oluşu bilgi iledir bu bilgide insanın
içinde durmuyor ve kültür olarak ortaya çıkıyor kültür de kendi için
özgü kültür ve ortak kültür olmak üzere ayrılıyor işte bu makalelerdede
kültürün
nasıl oluştuğunu ve oluşmasında ki sebepler işleniyor ilk makalede bu
bölüm birinci kısmın özeti mahiyetinde olmakla birlikte insanın
kültürünün çevresinin insanın anlam arayışındaki rolünü anlatmaktadır
ikinci makale burada geçmişten günümüze Türk ailesinde levhaların yerini
bizde oluşturduğu özelliği ve hatırlattığı şeyleri ve ayrıca şuan
bunlara olan ihtiyacımız anlatılmaktadır üçüncü makalede ise burada
insanın hayatı anlamlandırış şekliyle çevresini düzenlemesindeki
(ev,yapı yapma)bağı ortaya konmuştur.
-1060’da Bulgaristan’ın Aydos şehrinde doğmuştur.
-Otuz yılı aşkın Bursa’da ikamet ettiği için Bursevi lakabını almıştır.
-Küçükken elini öptüğü Osman Fazlı Efendiye intisab etti.Manevi terbiyenin yanında zahiri ilimde almıştır.
-Bursa’ya yerleşince Ulu Camide vaaz vermeye başladı.
-Fatihadan başlayarak Kur’an’ı tefsir etmeye başladı.Tasavvufi yorumlar ekleyerek arapça kaleme aldı.
-Bu tefsirine Ruhu’l-Beyan denildi.Cami kürsüsünde vaaz olması sebebiyle mev’iza ağırlıklıdır.
-Dirayet ve rivayet metodunu birlikte uygulamıştır.
-Ayeti ayetle ve hadisi şeriflerle açıklamıştır.Tasavvufi yorumlar yapmıştır.
-Tasavvufi tefsirin en önemlilerindendir.
Muhammed Abduh(h.1265-1315)
-Buhayre’ye bağlı Mahalletunnasr köyünde 1265’ de doğdu.
-Ezher Üniversitesinde eğitim görmüştür.Raziye ,felsefe, kelam dersleri almıştır.
-El-Ezherde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır.
-Üç yıllığına Beyrut’sürülmüş, İngiliz sömürüsüne karşı faaliyetlerimden dolayı.
-Daha sonra Paris’e gitti ve dergi çıkarmaya başladı.
-Tefsirinin adı Tefsiru’l-Menar’dır.
-Tefsirindeki
amacı kuru nahiv , sarf bilgisi vermek olmadığını ;insanlara hidayet,
doğru itikat verme olduğunu dile getirir.Bu yöndeki tefsirleride
eleştirmiştir.
-Ayetleri nüzül ortamıyla sınırlandırmayıp günümüzle ilişkilendirme taraftarıdır.
-İsrailayata yer vermemiştir.Kur’an’daki mübhemleri araştırmamak gerektiğini söylemiş ancak kendisi bunu yapmıştır.
Muhammed İzzet Derveze(h.1305-1404)
-Filistin’in Nabus şehrinde 1305’de doğmuştur.
-Memuriyeti
küçük yaşlarda başladı.Buna rağmen tefsir. Hadis, fıkıh, kelam ,tarih
,sosyoloji, şiir, felsefe, edebiyat eserler okumuştur.
-Osmanlı döneminde İttihat Terakki Cemiyetine üye oldu.
-Arap milliyetçiliği yaptı.
-Kur’an’ı Mecid isimli eserini yazdıve Kur’an’ı nüzül sırasına göre tefsir yapmayı planladı.
-Tefsirinin adı Tefsirul Hadis’tir.Ayetleri guruplandırarak tefsir etmiştir.
-Siyer bilgilerini de paylaşmış, Kur’an’ın Kur’an’la anlaşılmasına önem vermiştir.
Seyyid Kutub(1906-1967)
-Mısır’ın Aysut kasabasında 1906’da dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
-Kahire Üniversitesi Darul Ulüm Faküttesinde arap dili ve edebiyatı öğretim görevlisi oldu.
-İhvanı Müslim teşkilatında çeşitli görevlerde bulundu.
-Cemal Abdünnasr’a suikast nedeniyle Müslüman kardeşler gibi tutuklandı.
-On yıl hapis hayatından sonra farklı nedenlerden dolayı tekrar hapse girdi.
-Ve idam edilerek hayatına son verildi.
-Tefsirini adı Fi-Zilali’l-Kur’an’dır.Edebi-içtimai bir tefsirdir.
-Tefisrdeki amacı yeni, ideal insan ,toplum oluşturmak.
-Ayetleri konu bütünlüğünü sağlayarak ele almıştır.
-Kur’an’ı Kur’an’la tefsire sık sık başvurmuştur.
İbnu Aşür(1879-1973)
-Tunus’da 1879’ da dünyaya gelmiştir.
-Üniversitede arap dili ve edebiyatı, hadis , tefsir, fıkıh usülü, hukuk felsefesi dersleri verdi.
-1932’de ilk Maliki şeyhüslamı oldu.1973’de yine Tunus’da vefat etti.
-Tefsirini adı et-Tahrir ve’t-Tenvir’dir. Mukaddimesi vardır.
-Ayetleri ayetlerle tefsir etmiştir.
-Hem klasik hem de çağdaş anlayışlardan meydana gelmiş bir tefsirdir.
Tefsir nakillerinde zamanla var olmayan rivayetlerin veya
zayıf rivayetlerin yer almasından dolayı tefsir rivayetleri hakkında
tenkitler ortaya çıkmaya
Kur’an’ın ilimlerinin taliplerine en
yararlı bir şekilde takdim edilmesi,ancak metodik(sözlük) anlamının
ayrıntılı tartışılmasıyla sağlanabilir.Kur’an’ın anlaşılması ihtiyacı ve
zarureti fetihlerle birlikte artınca sahabe önceleri pek
onaylamadıkları ve uygun görmedikleri Kur’an tefsiri işine
yönelmişlerdir.
İslam dini birçok milletten,kültürden ve çeşitli
çoğrafyalarda yaşayıp var olan insanlardan oluştuğu için bütün bu
insanların Arap dilini ilmeleri ve anlamaları mümkün olmadığından
alimler Kur’an-ı anlamaları için onun tefsirine başvurmuşlardır.
başlamıştır.
Tefsir
alimleri zaman zaman zayıf hadisler nakletmişlerdir burdanda onların
ilminden dolayı nakletmiş oldukları hadislerin sıhhatli olduğuna kesin
olarak bakılmaması gerektiği anlaşılmaktadır.
Tefsir rivayetlerinde
aslı olmayan hadisler,olayların anlatılması sonucu ortaya tefsir
rivayeti tenkitçiliği çıkması insan nazarında da çok önemlidir.Çünkü
tefsir kitaplarını inceleyen onlardan ders çıkarmak isteyen kişi o
kitabı incelerken onda aslı olmayan hadislerin ve rivayetlerin yer
aldığını fark etmesi sonucu o kişinin tefsir kitaplarına bakış açısı
değişeceği için tenkit ilminin var olması artı (olumlu)dur. SÜMEYRA
KARABUĞAŞ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 1-B
Esbab-ı nüzul ilminin geleneklere bağlı bir şekilde
açıklanması sonucu birçok sorun ortaya çıkmıştır.Bu sorunların önüne
geçebilmek için nüzul ortamını çok iyi bilmek ve olaylara o çerçevede
bakmak gerekmektedir.İnsan kendi aklıyla ve kendi fikir açısıyla
Kur’an-ı okuduğunda onun genel hatlarıyla nelerden bahsettiğini
anlayabilir .Bundan sonra insanlarda şöyle bir olgu ortaya çıkabilir;o
zaman neden Kur’an ilimleri var ortaya çıktı? Bu onların onu
anlayamadıklarından değil daha derin bir şekilde olaylar ışığında
zihimlerinde hiç biş şekilde şüphe kalmadan anlamalarını sağlamaktadır.
Peygamberimiz
zamanında sahabiler esbab-ı nüzul rivayetinde tenkidin olmaması
gerektiğimi öne sürmüşler omlar mügminler arasında ihtilafın
olmayacağını öne sürmüş fakat daha sonraki dönemlerde birçok ihtilaflar
olmuş buda esbab-nüzül tenkidini ortaya çıkarmıştır.
Hadis usulü
kriterlerinin esbab-ı nüzul ilmi üzerinde uygulanması ilede birçok sorun
yok edilebilir.Çünkü hadis tenkitçiliği ile esbab-ı nüzul tenkidi
bağlantılıdır.
Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında esbab-ı nüzul
rivayetlerini değerlendirirken hadis metodolojisinden yararlanarak
yapılacak tenkit senet-metin bütünlüğü içinde yapılmalıdır.
Bir
müfessir bir ayeti kapsadığı manalardan biri veya ikisi dahilinde
kendisine yakın olan veya sorulan soruya cevap mahiyetinde sebeb-i nüzul
söyler başka bir müfessir aynı ayetin başka manasına dayalı olara
sebeb-i nüzul u söyler.Bu insanların fıtratında doğuştan var olan bir
olgudur.Nüzul asrındaki bir hadiseyi veya o dönemdeki yaşayış tarzından
kesit nakleden bir sebeb-i nüzul rivayetini ayetin anlaşılmasında
değerlendirmek ile sahabilerin üzerinde derinlemesine düşündükten sonra
bir ayetten çıkardıkları manaları ifade sırasında zikrettikleri sebeb-i
nüzul değerlendirmesi farklı şeylerdir.Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında
esbab-ı nüzulü rolü açısından Kur’an’ın bütünlüğü kavramına bakıldığına
sadece bir vecih ön plana çıkmaktadır.(bütün olarak Kur’an-ı Kerim) bu
vecih diğer vecihleride bünyesinde barındırmaktadır.
Kur’an Allah’ın
yarattıkları içinde en büyük değeri insana verdiği gibi oda insanın
kurtuluşu,sonu hakkında çok fazla mağlumat barındırmaktadır.Ayetlerin
ve surelerin tertibi nüzula görede yapılmalıdır.Kur’an’ın insana hidayet
rehberi olmasında maksat insan kendi yaşadığı toplumun
sosyal,psikolojik sorunları içinde boğulurken Kur’an’ın kendi döneminde
indiğini hissetmesiyle mümkün olur.
Tefsir kitapları ve diğer İslam
hukuku gibi kitaplarda ihtilafı körükleyen en büyük nedenlerden biri
siyak-sibak çerçevesini dikkate almamaktır. Buna sa’lebe kıssasını örnek
verebiliriz.Kur’an’ı Kerim insanın sadece tarihi varlık koşulu ile
değil bütün varlık koşulları ile uyumlu ve o koşullara cevap veren bir
ilahi mesajdır.SÜMEYRA KARABUĞAŞ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 1-B
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
İbrahimkundu/11040235/İDKAB-2
KUR'AN NEDİR?II.BÖLÜM
Kur'an Hz Muhammed'e Arapça olarak vahiy yoluyla parça parça indirilip,bize tevatürle naklonunan ve Mushaflarda yazılmış, tilavetiyle ibAdet edilen mucizevi ilahi kitaptır.Kur'an daki hükümler , kurallar iç içedir.Kur ‘an ,onun lisanlarda okunmasına ve kalplerde ezberlenmesine ,Kitap ise satırlara kaydedilipkitaplarda toplanmasına hem kanıt hem de teşvik anlamı içerler Bu kitap insanın anlam aryışına cevap veren yegane kitaptır.
Kur'an iki kapak arasında olduğu için diğer kitaplara bu yönden benzerlik arz eder fakat onu diğer kitaplardan ayıran bir çok özelliği vardır -evrensel oluşu,vahiy mahsulu oluşu,mucize oluşu,sürekli ve her asra hitap etmesi ve daha bir çok özelliği var .O iki kelimeyle bir çok şey anlatan bir kitaptır.Kur'an'ın mucize olmasını sebebi insan hayatını anlamlandıran kitap oluşudur.Kuranı kerim diğer ilahi kitaplar gibi bazı ilkeler üzerinedir.O yüksek ahlakı tamalayan kitaptır.Kur'anın en önemli özelliği insan hayatını anlamlandırması ve insan fıtratına uygun olmsıdır..Kur'an metni içindeki her kelime ilahi bir ahenk ve musiki kulağıokşar.
B.KUR'AN'IN VAHİY MAHSULU OLUŞU
Vahiy ,Allah'ınbütün varlıklara fıtratlarına uygun hareket etmelerini söylemesi. Allah'ın dilediği şeyleri peygamberlerine bildirmesi .Vahiy zaman, mekan ,millet bakımından hiçbir kayıt koymaz.Bütün semavi dinlerin kaynağıdır.Vahiy inpeygamberimize farklı yollarla gelmiştir.1vahiy meleği vasıtasıyla 2kalbine ilham edilmesi 3uykudayken yani ruyay-ı sadıkayla .Hz Muhammet Cebrail meleğinden aldığı vahyi ezbrliyor ,tebliğ ediyor,açıklıyor sonra onu hayata tatbik ediyordu. Hz peygamberin kur'ana hiçbir katkısı yada bir mudahalesi yoktur
C.KUR'AN'IN AYET VE SÜRLERDEN OLUŞU
Ayet ,kuranda Allah'ın varlığını birliğini ispat eden deliller denir.Allah'ın varlığını birliğini delillendiren her şeye ayet denir. Mucizedir ;peygamberlerin nubüvvetlerini kanıtlamak amacıyla Allah'ın izniyle tabiat kanunlarını aşan olaydır.Mucizeyi dahi fıtratına uygun hareket edenler anlar tasdik eder yani fıtratına ters düşenler mucileri dahi anlıyamazlar .Ayetler aynı zaman da Kur'an daki her bir cümlede denir. Kur'annın tamamına ayet denir. Çünkü onun benzeri olmadığından, Allah'a götüren delil olduğundan ,peygamber mucizesi olduğundan ,herşeyi yaratan Allah'a götüren delil olduğundan Kur'anın tamamı hemde cümleleri ayettir .Süre ;yüksek rütbe , mevki anlamında kullanılmş .Ayetlerden oluşan başı sonu bulunan Kur'an bölümleridir . kelimenin anlamı ile Kur'an daki kullanımı arasında bir bağ vardır
D.KUR'AN'DA KUR'AN
"Hem onu Kur'an olmak üzere ayet ayet ayırdık ki insanlara dura dura okuyasın hemde tenzil suretiyle ceste ceste indirdik"İsra17/106
"şüphe yok ki o zikri biz indirdik herhalde onu muhafa da edeceğiz"Hicr 15/9
"De ki:yemin ederim eğer insu cin bu Kur'an'ın mislini gerirmek üzere toplansalar bir mislini getiremezler birbirlerine zahir de olsalar"İsra 17/88
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz