Kur'an ve İnsanın Anlam Arayışı
"Oku-Düşün-Anla-Yaşa: Güncel değerleri yaşayarak öğrenip-üreterek hayata katıyorum!" Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
    • İyilik yap,
      elinden geldiğince iyilik yap...
    • Mehmet SERİNSU (Şumnu 1925-Ankara 8.Eylül.2016 Perşembe)
    • Okuyacaksınız, okutacaksınız!
      Kürsüde, minberde, mektepte ve üniversitede.
      İlmin en büyük ibâdet olduğunu halka öğreteceksiniz.
    • Nurettin TOPÇU (1909-1975)
    • Küçük şey yoktur!
    • Kemal URAL (v. 30.Nisan.2016)
    • Her zaman en güzel eylemi (salih ameli) çıkarabilmek için çok çalışmak,
      ben’i bulup biz’i de keşfedip hep beraber yürüyebilmek
      ve hizmet edebilmek,
      istikbalin ikbal ışığı olmak
      ve memleketi ışığa boğacak gayreti yaşamak
      gerçek Ankara İlâhiyatlı olmak bu demek.
    • İnsanı insan kılan,
      onun bağlı bulunduğu değerler sistemidir.
    • Prof. Dr. Necati ÖNER (v. 2 Ocak 2019)
    • Yaşamak,
      hizmet etmek ve af dilemek için bir mühlettir.
    • Elbistanlı Dr. Rahmi ERAY (1918-1958)


Arapça klasik tefsir metinlerinden 4-5-6. metinde tespit ettiğiniz "tefsir din dili" kalıplarını kes-yapıştır ile ödev olarak yollayınız.
Hedef tarih: 15 Mayıs 2014

 


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin: 

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin: 

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz

tefsir ödevi    17.05.2014

Sümeyye Büşra Güneşdoğdu ULA2 11070424 

 

Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü Metin

Müellif kimdir? + Metin:

،  وُلِدَ بِ - ….da dogdu

ورَحَلَ مِنْ  - ..‘ye seyehat etti

صاحبُ التَّصانيفِ الْمَشْهُورَةِ – meshur eserlerin sahibi

وطافَ في الأَقالِيمِ  - Bölgeleri gezdi

فَسَمِعَ بِمصرَ والشامِ والعراقِ – Sam ve irak alimlerinden hadis aldi

وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ سَنةَ –ölünceye kadar orda kaldi

يُحكَمُ بِقَولِهِ – sözüne hükmedilen

ويُرجَعُ إلى رَأْيِهِ – görüsüne müracat edilen

فَكانَ حافِظاً لِكتابِ اللهِ –hafiz idi

وله تصانيف كثيرةٌ – cok eserleri vardir

قومٌ رَقِيقَةٌ قُلُوبُهُم – kalbleri rakik olan insan toplulugu

 

Besinci Metin

 

Müellif kimdir? + Metin :

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ – lakabi Fahreddin

فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ – zamanin essiz kelamcisi

، فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ والكلامِ –kelam ve tefsirde lider

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ – alimler sehirlerden ona yönelirlerdi

أَخذَ العِلمَ من والِدِهِ – ilmini babasindan almis

في قَولِهِ فَوَائِدُ – bunda faydalar vardir

مَا لا يلِيقُ بِ -... ‘e yakismayan seyler

 

Altinci Metin

فيه مسائلُ burada su konular vardir

ورُوِىَ عَنِ - …den/dan rivayet edilmistir/etmistir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ -…‘nin serrinden siginirim

فَوَصَفَ أَوَّلاً – öncelikle sunu belirtmistir

بِمَعْنى – su manada

الْمُرادُ بِهِ – bununla kastedilen sudur

ثَلاثَةُ أَنْواعٍ: مِنَ – den/dan üc cesit vardir

 

 

 

 
0 Yorum - Yorum Yaz


4.Metin

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulu idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

5.Metin

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

6.Metin

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmak

الَّذِي يُوَسْوِسُ öyle ki vesvese veren

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  iki sûre arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana üc tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü Metin

Müellif kimdir? + Metin:

،  وُلِدَ بِ - ….da dogdu

ورَحَلَ مِنْ  - ..‘ye seyehat etti

صاحبُ التَّصانيفِ الْمَشْهُورَةِ – meshur eserlerin sahibi

وطافَ في الأَقالِيمِ  - Bölgeleri gezdi

فَسَمِعَ بِمصرَ والشامِ والعراقِ – Sam ve irak alimlerinden hadis aldi

وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ سَنةَ –ölünceye kadar orda kaldi

يُحكَمُ بِقَولِهِ – sözüne hükmedilen

ويُرجَعُ إلى رَأْيِهِ – görüsüne müracat edilen

فَكانَ حافِظاً لِكتابِ اللهِ –hafiz idi

وله تصانيف كثيرةٌ – cok eserleri vardir

قومٌ رَقِيقَةٌ قُلُوبُهُم – kalbleri rakik olan insan toplulugu

 

Besinci Metin

 

Müellif kimdir? + Metin :

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ – lakabi Fahreddin

فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ – zamanin essiz kelamcisi

، فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ والكلامِ –kelam ve tefsirde lider

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ – alimler sehirlerden ona yönelirlerdi

أَخذَ العِلمَ من والِدِهِ – ilmini babasindan almis

في قَولِهِ فَوَائِدُ – bunda faydalar vardir

مَا لا يلِيقُ بِ -... ‘e yakismayan seyler

 

Altinci Metin

فيه مسائلُ burada su konular vardir

ورُوِىَ عَنِ - …den/dan rivayet edilmistir/etmistir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ -…‘nin serrinden siginirim

فَوَصَفَ أَوَّلاً – öncelikle sunu belirtmistir

بِمَعْنى – su manada

الْمُرادُ بِهِ – bununla kastedilen sudur

ثَلاثَةُ أَنْواعٍ: مِنَ – den/dan üc cesit vardir

 

 

 
0 Yorum - Yorum Yaz



Dördüncü Metin


،  وُلِدَ بِ - ….da doğdu

ورَحَلَ مِنْ  - ..‘ye seyehat etti

صاحبُ التَّصانيفِ الْمَشْهُورَةِ – meşhur eserlerin sahibi

وطافَ في الأَقالِيمِ  - bölgeleri gezdi

فَسَمِعَ بِمصرَ والشامِ والعراقِ – Şam ve Irak alimlerinden hadis aldı

وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ سَنةَ –ölünceye kadar orada kaldı

يُحكَمُ بِقَولِهِ – sözüne hükmedilen

ويُرجَعُ إلى رَأْيِهِ – görüşüne müracaat edilen

فَكانَ حافِظاً لِكتابِ اللهِ –hafız idi

وله تصانيف كثيرةٌ – çok eserleri vardır

قومٌ رَقِيقَةٌ قُلُوبُهُم – kalpleri rakik olan insan topluluğu

 

 

Beşinci Metin


المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ – lakabı Fahreddin

فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ – zamanın eşsiz kelamcısı

، فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ والكلامِ –kelam ve tefsirde lider

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ – alimler şehirlerden ona yönelirlerdi

أَخذَ العِلمَ من والِدِهِ – ilmini babasından almış

في قَولِهِ فَوَائِدُ – bunda faydalar vardır

مَا لا يلِيقُ بِ -... ‘e yakişmayan şeyler

 

Altıncı Metin


فيه مسائلُ burada şu konular vardır

ورُوِىَ عَنِ - …den/dan rivayet edilmiştir/etmiştir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ -…‘nin şerrinden sığınırım

فَوَصَفَ أَوَّلاً – öncelikle şunu belirmiştir

بِمَعْنى – şu manada

الْمُرادُ بِهِ – bununla kastedilen şudur

ثَلاثَةُ أَنْواعٍ: مِنَ – den/dan üç çesit vardır



0 Yorum - Yorum Yaz


4. Metin 

النّصُّ الرّابِعُ : Dördüncü Metin

نشر : yayın/basım

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ : Müellifin hayatından bir parça

اَلإِمَامُ الْجَلِيلُ اَلْمُجْتَهِدُ الْمُطلَقُ : büyük alim, mutlak müctehid

وُلِدَ َبَ : …de doğdu

ورَحَلَ مِنْ : …den ayrıldı, yola çıktı

فيِ طَلَبِ الْعِلمِ : ilim tahsili için

فَسَمِعَ : Hadis aldı

وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ سَنةَ : ölünceye kadar orada kaldı

وله تصانيف كثيرةٌ : onun telif edilmiş birçok eseri vardır

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّدٍ : Allah Teala ayette Peygamberimiz için şöyle buyuruyor

قومٌ رَقِيقَةٌ قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ : yumuşak kalpli, duyarlı insan topluluğu

فَوْجًا فَوْجاً : grup grup

كانَ رسولُ اللهِ يُكْثِرُ مِنْ قَولِ : Rasulullah s.a.v …sözünü çok söylerdi/yapardı

أَراكَ تُكْثِرُ قولَ : seni (bu Dua’yı) yaparken çok görüyorum

قالَ النبيُ لَمَّا نَزَلَتْ : (ayet) indiğinde Rasulullah s.a.v şöyle dedi/buyurdu

ما أَنْجَزَ لَكَ : sana verdiklerinde

سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى : Allah’ın şu sözü/kelamı hakkında sordu

نُعِيَتْ إِلَيْهِ نَفْسُهُ : öleceği haber verildi 

5. Metin

المُلَقَّبُ بِ : lakabı…

كان رَحِمَهُ اللهُ فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ : zamanının tek ve en büyük kelam alimi idi

فَكَانَ إمَاماً في : (Tefsir’de) büyük alim idi

أَخذَ العِلمَ من : …den ilim aldı

وكان شَهيراً ب : (vaazda) meşhur idi

قَوْلُهُ  تَعَالَى : Allah şöyle buyuruyor

فيهِ مَساَئِلُ : bu konuda meseleler var

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ سُورَةِ الإخْلاصِ : İhlas Suresini okumayı emir buyurduğunda

وكَانَ ذَلِكَ : işte bu

فَكَأَنَّ : işte bu sebeple sanki

لا أَثِقُ بِ : ...e güvenmiyorum

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ : en güzel şekilde

لَمَّا سَأَلُوا الرَّسُولَ عَنْ : Rasulullaha …den / hakkında sordukları vakit

أَنْجُو مِنْ : ..den kurtulmak

كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ : Allah sanki şöyle demiş oluyor

اِخْتَلَفُوا في : alimler ihtilaf ettiler

مِنهُمْ مَنْ قالَ : ihtilafa düşen alimlerden bir kısmı

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ : …i delil getirmek

: أَسْأَلُ اللهَ العَظيمَ رَبَّ اْلعَرْشِ اْلعَظيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ arşı azimin Rabbinden sana şifa vermesini isterim

6. Metin 

مرَّتْ ترْجَمَتُه في : hayat hikayesi/öz geçmişi …de geçmişti

أَعُوذُ بِ : …e sığınırım

فيه مسائلُ : açıklık getirilmesi gereken hususlar

قُرِئَ : okundu

في مَوْضِعِ الْخَفْضِ : sükun konusunda

عَلىَ التَّخْصِيصِ : özellikle

وذلك لِوُجُوهٍ : buda birçok yöndendir

وَقَعَتْ مِنْ : …den meydana geldi, ortaya çıktı

فَكَأَنَّهُ قِيلَ : sanki şöyle denildi

صارَ كَأَّنهُ يَقُولُ : sanki şöyle denmiş olur

عَطْفُ بَيانٍ : beyan atfı

ثُمَّ الرَّبُّ : Rab kelimesi ise

رَبُّ الدَّارِ وَرَبُّ المْتاعِ : ev sahibi, mal sahibi

خاصٌّ بِهِ : Allah’a mahsustur (ilah kelimesi)

مَنْسُوبٌ إِلَى اَلْخُنُوسِ : gizlenmeye ait olan

يَجُوزُ في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ : (3 hareke) caiz

وَاعلَمْ : şunu bil, fark et

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ : incelik 

 


0 Yorum - Yorum Yaz

11070427 İclal Baki    18.05.2014

النّصُّ الرّابِعُ Birinci Metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف  Müellif Kimdir

وُلِدَ بِطَبَرستانَ Taberistan’da doğmuştur

ورَحَلَ مِنْ …den göçtü

وطافَ في الأَقالِيمِ bölgeleri gezdi

وَاْستَقَرَّ بِبَغدادَ Bağdat’ta yaşamaya karar verdi

وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ ölene kadar orda kalmıştır

وله تصانيف كثيرةٌ Bir çok eseri vardır.

مَثَلٌ ضُرِبَ   haber verdi/örneklendirdi

فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ  zamanın en büyük kelam alim idi

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ ا bir çok ilimde alim idi

وَلَقَدْ أَكْسَبَهُ نُبُوغُهُ العِلمِيُّ شُهرةً عَظيمةً onun dahi zekası ona büyük bir şöhret kazandırmıştır

وكثيرٍ مِنَ الْعُلَماءِ الذينَ عَاصَرَهُمْ asrında yaşayan bir çok alimden ders aldı

خَمْسُ آياتٍ مَدَنِيَّةٍ beş ayet medenîdir

فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır

لا أَثِقُ بِنَفْسِي فِي الْوَفَاءِ بِهَا kendime vefa konusunda güvenmiyorum

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

ترْجَمَتُه hayat hikayesi

عَلىَ التَّخْصِيصِ özellikle

بَيَّنَهُ بقوله sözüyle açıkladı

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ burada kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ burada kastedilen vesvese sahibidir

يَجُوزُ في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ bu yerde üç harekenin kullanılması caizdir

مَذْكُورٌ بِصِفَةٍ وَاِحَدَةٍ bir özellikle zikredildi

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılan üç tür vardır

وَالْفَرْقُ بَينَ المْوضِعَيْنِ iki konu arasındaki fark şudur


0 Yorum - Yorum Yaz

11070418 Sema Pürçek    18.05.2014

النّصُّ الرّابِعُ Birinci Metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف  Müellif Kimdir

وُلِدَ بِطَبَرستانَ Taberistan’da doğmuştur

ورَحَلَ مِنْ …den göçtü

وطافَ في الأَقالِيمِ bölgeleri gezdi

وَاْستَقَرَّ بِبَغدادَ Bağdat’ta yaşamaya karar verdi

وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ ölene kadar orda kalmıştır

وله تصانيف كثيرةٌ Bir çok eseri vardır.

مَثَلٌ ضُرِبَ   haber verdi/örneklendirdi

فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ  zamanın en büyük kelam alim idi

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ ا bir çok ilimde alim idi

وَلَقَدْ أَكْسَبَهُ نُبُوغُهُ العِلمِيُّ شُهرةً عَظيمةً onun dahi zekası ona büyük bir şöhret kazandırmıştır

وكثيرٍ مِنَ الْعُلَماءِ الذينَ عَاصَرَهُمْ asrında yaşayan bir çok alimden ders aldı

خَمْسُ آياتٍ مَدَنِيَّةٍ beş ayet medenîdir

فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır

لا أَثِقُ بِنَفْسِي فِي الْوَفَاءِ بِهَا kendime vefa konusunda güvenmiyorum

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

ترْجَمَتُه hayat hikayesi

عَلىَ التَّخْصِيصِ özellikle

بَيَّنَهُ بقوله sözüyle açıkladı

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ burada kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ burada kastedilen vesvese sahibidir

يَجُوزُ في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ bu yerde üç harekenin kullanılması caizdir

مَذْكُورٌ بِصِفَةٍ وَاِحَدَةٍ bir özellikle zikredildi

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılan üç tür vardır

وَالْفَرْقُ بَينَ المْوضِعَيْنِ iki konu arasındaki fark şudur


0 Yorum - Yorum Yaz

11070403, Amine Aldoğan    19.05.2014

وُلِدَ بِ ..de doğdu
ورَحَلَ مِنْ بَلدهِ فيِ طَلَبِ الْعِلمِ ülkesinden ilim için yola çıktı
هُوَ اْبنُ اثْنَتيَ عَشرَةَ سَنةً oniki yaşında bir çocuk idi
وطافَ في الأَقالِيمِ ülkeleri gezdi
فَسَمِعَ بِمصرَ Mısır'da hadis dersi aldı
ويُرجَعُ إلى رَأْيِهِ onun görüşüne başvururdu
فَكانَ حافِظاً لِكتابِ اللهِ hafız idi
عارِفاً بِالمَعانِي manasını bilirdi
يعني زُمَراً فَوْجًا فَوْجاً. Grup grup
وَعَظِّمْهُ بِحَمْدِهِ وشُكْرِهِ O'nu hamd ve şükür ile yücelt
المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ Fahreddin lakabını almış
جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ bir çok ilim tahsil etmiştir
وَلَقَدْ أَكْسَبَهُ نُبُوغُهُ العِلمِيُّ شُهرةً عَظيمةً ilimdeki büyük birikimi ona şöhret kazandırmştır
عَاصَرَهُمْ aynı zamanda yaşamışlardır
إِذا دخلَ على مَريضٍ bir hastanın yana girdiğinde
فَنَزَلَ مَنْزِلاً bir yerde durdu
بِحَذْفِ اْلهَمْزَةِ hemzenin hazfolunması
أَنَّ أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ فيِ العالَمِ ِهُمُ النَّاسُ alemde en şerefli mahlukatın insan olması
0 Yorum - Yorum Yaz


4. Metin 

النّصُّ الرّابِعُ : Dördüncü Metin

نشر : yayın/basım

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ : Müellifin hayatından bir parça

اَلإِمَامُ الْجَلِيلُ اَلْمُجْتَهِدُ الْمُطلَقُ : büyük alim, mutlak müctehid

وُلِدَ َبَ : …de doğdu

ورَحَلَ مِنْ : …den ayrıldı, yola çıktı

فيِ طَلَبِ الْعِلمِ : ilim tahsili için

فَسَمِعَ : Hadis aldı

وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ سَنةَ : ölünceye kadar orada kaldı

وله تصانيف كثيرةٌ : onun telif edilmiş birçok eseri vardır

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّدٍ : Allah Teala ayette Peygamberimiz için şöyle buyuruyor

قومٌ رَقِيقَةٌ قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ : yumuşak kalpli, duyarlı insan topluluğu

فَوْجًا فَوْجاً : grup grup

كانَ رسولُ اللهِ يُكْثِرُ مِنْ قَولِ : Rasulullah s.a.v …sözünü çok söylerdi/yapardı

أَراكَ تُكْثِرُ قولَ : seni (bu Dua’yı) yaparken çok görüyorum

قالَ النبيُ … لَمَّا نَزَلَتْ : (ayet) indiğinde Rasulullah s.a.v şöyle dedi/buyurdu

ما أَنْجَزَ لَكَ : sana verdiklerinde

سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى : Allah’ın şu sözü/kelamı hakkında sordu

نُعِيَتْ إِلَيْهِ نَفْسُهُ : öleceği haber verildi 

5. Metin

المُلَقَّبُ بِ : lakabı…

كان رَحِمَهُ اللهُ فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ : zamanının tek ve en büyük kelam alimi idi

فَكَانَ إمَاماً في : (Tefsir’de) büyük alim idi

أَخذَ العِلمَ من : …den ilim aldı

وكان شَهيراً ب : (vaazda) meşhur idi

قَوْلُهُ  تَعَالَى : Allah şöyle buyuruyor

فيهِ مَساَئِلُ : bu konuda meseleler var

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ سُورَةِ الإخْلاصِ : İhlas Suresini okumayı emir buyurduğunda

وكَانَ ذَلِكَ : işte bu

فَكَأَنَّ : işte bu sebeple sanki

لا أَثِقُ بِ : ...e güvenmiyorum

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ : en güzel şekilde

لَمَّا سَأَلُوا الرَّسُولَ عَنْ : Rasulullaha …den / hakkında sordukları vakit

أَنْجُو مِنْ : ..den kurtulmak

كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ : Allah sanki şöyle demiş oluyor

اِخْتَلَفُوا في : alimler ihtilaf ettiler

مِنهُمْ مَنْ قالَ : ihtilafa düşen alimlerden bir kısmı

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ : …i delil getirmek

: أَسْأَلُ اللهَ العَظيمَ رَبَّ اْلعَرْشِ اْلعَظيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ arşı azimin Rabbinden sana şifa vermesini isterim

6. Metin 

مرَّتْ ترْجَمَتُه في : hayat hikayesi/öz geçmişi …de geçmişti

أَعُوذُ بِ : …e sığınırım

فيه مسائلُ : açıklık getirilmesi gereken hususlar

قُرِئَ : okundu

في مَوْضِعِ الْخَفْضِ : sükun konusunda

عَلىَ التَّخْصِيصِ : özellikle

وذلك لِوُجُوهٍ : buda birçok yöndendir

وَقَعَتْ مِنْ : …den meydana geldi, ortaya çıktı

فَكَأَنَّهُ قِيلَ : sanki şöyle denildi

صارَ كَأَّنهُ يَقُولُ : sanki şöyle denmiş olur

عَطْفُ بَيانٍ : beyan atfı

ثُمَّ الرَّبُّ : Rab kelimesi ise

رَبُّ الدَّارِ وَرَبُّ المْتاعِ : ev sahibi, mal sahibi

خاصٌّ بِهِ : Allah’a mahsustur (ilah kelimesi)

مَنْسُوبٌ إِلَى اَلْخُنُوسِ : gizlenmeye ait olan

يَجُوزُ في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ : (3 hareke) caiz

وَاعلَمْ : şunu bil, fark et

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ : incelik 



0 Yorum - Yorum Yaz

HEDIYE OLGUN_11070361    20.05.2014

Dördüncü Metin: 

نبذة من الحياة المؤلف: Müellifin hayatindan bir parca            

المجتهد المطلق: mutlak müctehid

ولد ب: dogmustur

يرجع الى رأيه: bilgisine, görüsüne müracat edilen

و له تصانيف كثيرة: onun telif edilmis bircok eserleri var

ابتعثك ب: gönderdigi

قوم رقيقة قلوبهم: kalpleri yumusak bir kavim

زمرا زمرا: topluluk topluluk

نعيت اليه نفسه: ölecegi haber verildi

Besinci Metin:

كان فريد عصره و متكلم زمانه: zamanin en tek ve en büyük kelam alimiydi

جمع كثيرا من العلوم: bircok ilimde alimdir

اكسبه نبوغه العلمي شهرة عظيمة: ilmi dehasi ona büyük söhret kazandirdi

على اكمل الوجوه: en güzel sekilde

نجى من: -den kurtulmak

الاستعلانة بالرقي والعوذ: muska ve okuyup üflemekle yardim

واحتجوا بوجوه: bircok yönden delil getirdiler

نزل منزلا: konakta konaklarsa

اذا اشتكى شيا من جسده: bedenindeki birseyden rahatsizlanirsa

Altinci Metin:

اعوذ ب: -e siginirim

فكانه قيل: sanki söyle demis olur

المأمور ب: -ile emronulan

فالمطلوب في السورة الاولى: ilk surede istenilen

عادته ان: adeti saklanmaktir


0 Yorum - Yorum Yaz

KÜBRA YILDIZ: 11070401    20.05.2014

Dördüncü Metin:

نبذة من الحياة المؤلف: Müellifin hayatindan bir parca

قوم رقيقة قلوبهم: kalpleri yumusak bir kavim

زمرا زمرا: kabile kabile

نعيت اليه نفسه: ona ölecegi haber verildi  

المجتهد المطلق: mutlak müctehid

ولد ب: -de dogmustur

يرجع الى رأيه: görüsüne basvurulan

و له تصانيف كثيرة: onun telif edilmis bircok eserleri var

ابتعثك ب: senin gönderdigin

Besinci Metin:

نجى من: -den kurtulmak

الاستعلانة بالرقي والعوذ: muska ve okuyup üflemekle yardim

على اكمل الوجوه: en güzel sekilde

واحتجوا بوجوه: bircok yönden delil getirdiler

جمع كثيرا من العلوم: bircok ilimde alimdir

نزل منزلا: bir yerde konaklarsa

اذا اشتكى شيا من جسده: bedenindeki birseyden rahatsizlanirsa

Altinci Metin:

اعوذ ب: sıgınmak

فكانه قيل: sanki söyle demek ister

المأمور ب:  birsey ile emronulan

فالمطلوب في السورة الاولى: birinci surede istenilen sey

عادته ان: adeti


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ 2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ 2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz


4 Metin

النّصُّ الرّابِعُ dördüncü Metin
نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ   Müellifin hayatindan bir parca
ماتَ سَنةَ  senesinde  vefat etti
بَيْنَا رسولُ الله   Rasullahın sav yanındaydık
مَنْ قَالَ ذلِكَ   kim bunu derse
سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى    onlara Allahın sözünden sordu
 إِنَّ لَنا أَبْناءً مِثْلَهُ     onun kadar ( onun yaşında)  bir çoçuğum var
ما أَعْلَمُ منها إلا مِثلَ ما تَعلمُ   bende bunda ancak senın anladığını anladım



5 Metin

المُلَقَّبُ بِ  lakabıydı 
وَالْمَعْروفُ ب ile tanınırdı
الْمَسْأَلَةُ الأولى ilk mesele
أَعُوذُ بِرَبّ الْفلَقِ  Sabahın Rabbıne sığınırım
كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ Sanki Allah diyorki
اِخْتَلَفُوا في  bunda ıhtılaf vardır
سَبْعَ مَرَّاتٍ yedi defa
إِذا دخلَ على مَريضٍ  hasta olduğunuzda
اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي  sen şafisin şifa ver
لا شَافيَ إِلا أَنْتَ senden başka şifa veren yok
فَفَعَلْتُ ذلكَ  bunu hemen yaptım
نَزَلَ مَنْزِلاً  bir yerde konaklamak
إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا  bir şeyden şikayet etmek


6 Metin

هو إِلَهُهُمْ ومَعْبُودُ هُمْ o ki onların ilahı ve mabududur
أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ  mahlukatın en şereflisi
أَنَّ اْلمَأْمُورَ بِ  muhakkaki onunla emrolunan
يا رَبِّ يا مَلِكِي ya Rabbi ey sultanım
خاصٌّ بِهِ  ona has
هَذَينِ اْلوَجْهَيْنِ bu iki vecih 
مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ  bu sifatla zikredildi


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin:

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser

 


0 Yorum - Yorum Yaz


4. Metin

النّصُّ الرّابِعُ: dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف: Müellifin hayatından bir parça

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ : Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ : duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ: yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ : Allah in Resulü … idi

لَمَّا نَزَلَتْ: nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا : parça parca

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ : Tefsirde imam/hoca idi.

5. Metin

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ: Fahreddin lakabını almış

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ: bir çok ilim tahsil etmiştir

وَلَقَدْ أَكْسَبَهُ نُبُوغُهُ العِلمِيُّ شُهرةً عَظيمةً: ilimdeki büyük birikimi ona şöhret kazandırmştır

عَاصَرَهُمْ: aynı zamanda yaşamışlardır

مِنهُمْ مَنْ قالَ: ihtilafa düşen alimlerden bir kısmı

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ: …i delil getirmek

6. Metin

فيه مسائلُ : burada şu konular vardır

ورُوِىَ عَنِ : …den/dan rivayet edilmiştir/etmiştir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ : …‘nin şerrinden sığınırım

فَوَصَفَ أَوَّلاً : öncelikle şunu belirmiştir

بِمَعْنى : şu manada

الْمُرادُ بِهِ : bununla kastedilen şudur

ثَلاثَةُ أَنْواعٍ: مِنَ : den/dan üç çesit vardır

 


0 Yorum - Yorum Yaz


4. Metin

النّصُّ الرّابِعُ: dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف: Müellifin hayatından bir parça

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ : Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ : duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ: yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ : Allah in Resulü … idi

لَمَّا نَزَلَتْ: nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا : parça parca

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ : Tefsirde imam/hoca idi.

5. Metin

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ: Fahreddin lakabını almış

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ: bir çok ilim tahsil etmiştir

وَلَقَدْ أَكْسَبَهُ نُبُوغُهُ العِلمِيُّ شُهرةً عَظيمةً: ilimdeki büyük birikimi ona şöhret kazandırmştır

عَاصَرَهُمْ: aynı zamanda yaşamışlardır

مِنهُمْ مَنْ قالَ: ihtilafa düşen alimlerden bir kısmı

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ: …i delil getirmek

6. Metin

فيه مسائلُ : burada şu konular vardır

ورُوِىَ عَنِ : …den/dan rivayet edilmiştir/etmiştir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ : …‘nin şerrinden sığınırım

فَوَصَفَ أَوَّلاً : öncelikle şunu belirmiştir

بِمَعْنى : şu manada

الْمُرادُ بِهِ : bununla kastedilen şudur

ثَلاثَةُ أَنْواعٍ: مِنَ : den/dan üç çesit vardır

 


0 Yorum - Yorum Yaz


Metin No.4

 

النّصُّ الرّابِعُ dördüncü Metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ   Müellifin hayatindan bir parca

ماتَ سَنةَ  senesinde  vefat etti

بَيْنَا رسولُ الله   Rasullahın sav yanındaydık

مَنْ قَالَ ذلِكَ   kim bunu derse

سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى    onlara Allahın sözünden sordu

 إِنَّ لَنا أَبْناءً مِثْلَهُ     onun kadar ( onun yaşında)  bir çoçuğum var

ما أَعْلَمُ منها إلا مِثلَ ما تَعلمُ   bende bunda ancak senın anladığını anladım

 

Metin No.5

 

المُلَقَّبُ بِ  lakabıydı 

وَالْمَعْروفُ ب ile tanınırdı

الْمَسْأَلَةُ الأولى ilk mesele

أَعُوذُ بِرَبّ الْفلَقِ  Sabahın Rabbıne sığınırım

كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ Sanki Allah diyorki

اِخْتَلَفُوا في  bunda ıhtılaf vardır

سَبْعَ مَرَّاتٍ yedi defa

إِذا دخلَ على مَريضٍ  hasta olduğunuzda

اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي  sen şafisin şifa ver

لا شَافيَ إِلا أَنْتَ senden başka şifa veren yok

فَفَعَلْتُ ذلكَ  bunu hemen yaptım

نَزَلَ مَنْزِلاً  bir yerde konaklamak

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا  bir şeyden şikayet etmek

 

Metin No.6

 

هو إِلَهُهُمْ ومَعْبُودُ هُمْ o ki onların ilahı ve mabududur

أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ  mahlukatın en şereflisi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ بِ  muhakkaki onunla emrolunan

يا رَبِّ يا مَلِكِي ya Rabbi ey sultanım

خاصٌّ بِهِ  ona has

هَذَينِ اْلوَجْهَيْنِ bu iki vecih 

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ  bu sifatla zikredildi


0 Yorum - Yorum Yaz

Arapca ödev    23.05.2014

Furkan Kapkac

11070398

ULA 2. Sinif

 

4. Metin:

 

زُمَرًا زُمَرًا = parça parca


قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  = yumuşak kalpli


صاحبُ التَّصانيفِ الْمَشْهُورَةِ  = meshur eserlerin sahibi


وطافَ في الأَقالِيمِ  = Bölgeleri gezdi


ويُرجَعُ إلى رَأْيِهِ  = görüsüne müracat edilen


نُعِيَتْ إِلَيْهِ نَفْسُهُ  = öleceği haber verildi


سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى  = Allah’ın şu sözü/kelamı hakkında sordu


فَسَمِعَ  = Hadis aldı

 

5. Metin:

 

أَخذَ العِلمَ من = ...den ilim aldı


فَكَأَنَّ = sanki


مِنهُمْ مَنْ قالَ = onlardan su ifadeyi kullanan


على اكمل الوجوه = tam bir sekilde

 

6. Metin:

  

وَ رَبُّ المْتاعِ= mal sahibi


 فَلاَ جَرَمَ = muhakkak


الوَسْوَاسُ = vesvese veren


رَبُّ الدَّارِ = ev sahibi


 


0 Yorum - Yorum Yaz


Guenel, Abdullah UIP 2.Sinif 11070367 
4.Metin
النّصُّ الرّابِعُ dördüncü Metin
نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ Müellifin hayatindan bir parca
ماتَ سَنةَ senesinde vefat etti
بَيْنَا رسولُ الله Rasullahın sav yanındaydık
مَنْ قَالَ ذلِكَ kim bunu derse
سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى onlara Allahın sözünden sordu
إِنَّ لَنا أَبْناءً مِثْلَهُ onun kadar ( onun yaşında) bir çoçuğum var
ما أَعْلَمُ منها إلا مِثلَ ما تَعلمُ bende bunda ancak senın anladığını anladım
5.Metin
المُلَقَّبُ بِ lakabıydı
وَالْمَعْروفُ ب ile tanınırdı
الْمَسْأَلَةُ الأولى ilk mesele
أَعُوذُ بِرَبّ الْفلَقِ Sabahın Rabbıne sığınırım
كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ Sanki Allah diyorki
اِخْتَلَفُوا في bunda ıhtılaf vardır
سَبْعَ مَرَّاتٍ yedi defa
إِذا دخلَ على مَريضٍ hasta olduğunuzda
اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي sen şafisin şifa ver
لا شَافيَ إِلا أَنْتَ senden başka şifa veren yok
فَفَعَلْتُ ذلكَ bunu hemen yaptım
نَزَلَ مَنْزِلاً bir yerde konaklamak
إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا bir şeyden şikayet etmek
6.Metin
هو إِلَهُهُمْ ومَعْبُودُ هُمْ o ki onların ilahı ve mabududur
أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ mahlukatın en şereflisi
أَنَّ اْلمَأْمُورَ بِ muhakkaki onunla emrolunan
يا رَبِّ يا مَلِكِي ya Rabbi ey sultanım
خاصٌّ بِهِ ona has
هَذَينِ اْلوَجْهَيْنِ bu iki vecih
مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ bu sifatla zikredildi

0 Yorum - Yorum Yaz


Dorduncu metin :

فَسَمِعَ بِمصرَ والشامِ والعراقِ  Sam, Misir ve Irak alimlerinden hadis aldi

وله تصانيف كثيرةٌ Cok eserleri vardir

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

زُمَرًا زُمَرًا Grup grup

 

Besinci metin :

 

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ  Lakabi Fahreddin

أَخذَ العِلمَ من والِدِهِ  Ilmini babasindan almis

فيهِ مَساَئِلُ   Bunda meseleler vardır. Bircok yonden delilgetirdiler

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  Bircok yonden delilgetirdiler

في قَولِهِ فَوَائِد Bunda faydalar vardir

 

Altinci metin :

 

ورُوِىَ عَنِ  den/dan rivayet edilmistir

الْمُحْدَثاتِ Bidatler, sonradan olan seyler

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

رَبُّ الدَّارِ Ev sahibi

الوَسْوَاسُ Vesvese veren

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ Cok önemli bir incelik


0 Yorum - Yorum Yaz

Tuncay Dinçkal UİP 2    24.05.2014

Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin: 

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :


فيه مسائلُ
  burada şu konular vardır

ورُوِىَ عَنِ - …den/dan rivayet edilmiştir/etmiştir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ -…‘nin şerrinden sığınırım

فَوَصَفَ أَوَّلاً – öncelikle şunu belirmiştir

بِمَعْنى – şu manada

الْمُرادُ بِهِ – bununla kastedilen şudur

ثَلاثَةُ أَنْواعٍ: مِنَ – den/dan üç çesit vardır

 


0 Yorum - Yorum Yaz


 

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser

 


0 Yorum - Yorum Yaz


Mehmet Akif ÖZDEMİR - 11070359
Tefsir metinleri 4-5-6

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ    Müellifin hayatından bir nebze
وُلِدَ بِطَبَرستانَ سَنَةَ        ... senesinde ....'de doğdu
ورَحَلَ مِنْ بَلدهِ فيِ طَلَبِ الْعِلمِ  İlim talebi için beldesinde yola çıktı
وَهُوَ اْبنُ اثْنَتيَ عَشرَةَ سَنةً 12    yaşında iken..
وطافَ في الأَقالِيمِ         Kıtaları dolaştı
فَسَمِعَ بِمصرَ Misir'da hadis işitti
وبَقِيَ بِها إلى أَنْ ماتَ   orada vefat edene kadar kaldı
 فَكانَ حافِظاً لِكتابِ اللهِ  Kuran hafızı idi
 وله تصانيف كثيرةٌ   birçok tasnif eseri vardır.

قَوْلُهُ تَعَالَى  Teâlâ'nın şu kavlinde
عن ...dan (rivayet edilir)
 قِيلَ   denildi ki
قَالَ أَهْلُ التَّأوِيلِ    te'vil ehli dedi
كان رَحِمَهُ اللهُ فَريدَ عَصرِهِ ومُتَكَلِّمَ زَمانِهِ Allah rahmet eylesin, kendisi asrında ve zamanında tek idi
فَكَانَ إمَاماً في ...konusunda imam idi.
وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ   va'zı ile meşhur idi
وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ vecd haline girerdi
 الْمَسْأَلَةُ الأولى: في قَولِهِ Birinci mesele: şu kavlinde...
اِخْتَلَفُوا في   ihtilaf ettiler
مرَّتْ ترْجَمَتُه في النَّصِّ الخامسِ tercümesi beşinci metinde geçmiştir.
 قُرِئَ okundu
وأَجْمَعَ اْلقُرَّاءُ عَلَى Kurra'lar şunun üzerine icma ettiler
فإذا قَرأَ ... okunduğunda
يَجُوزُ في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ Mahallinde 3 hareke de gelebilir
أَمَّا قَوْلُهُ şu sözüne gelince....
 وَاعلَمْ أَنَّ  bil ki...


0 Yorum - Yorum Yaz

11070408 Hilal Özel    25.05.2014

Dördüncü metin:

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ مُحَمِّ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

Besinci metin: 

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

مَنِ الْتَجَأَ إِلَى بَيتِي شَرَّفْتُهُ her kim evime sığınırsa onu şereflendiririm

أَذْهِبِ اْلَبأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لا شَافيَ إِلا أَنْتَ insanların rabbi ağrıları gider, şifa ver sen şifa verensin, senden başka şifa veren yoktur.

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

Altinci metin :

مرَّتْ ترْجَمَتُه Öz geçmiş

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

ولَكِنَّهُ هَهُنَا ذُكِرَ ancak burada anlatıldığı

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

الْمُرادُ بِهِ الشَّيْطانُ bununla kastedilen şeytandır

وَالمُرادُ ذُو الوِسْواسِ kastedilen şeytan ve vesvese sahibi

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmaz

الَّذِي يُوَسْوِسُ vesvese veren

في مَحَلِّهِ اَلحَرَكاتُ الثَّلاثُ burada 3 merhale caizdir

قد يكونُ olabilir

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  2 sure arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana 3 tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ ثَلاثَةٍ 3 sıfatla anlatılıyor

وَالمْستَعاذُ مِنْهُ kendisinden kovulmak istenen ser


0 Yorum - Yorum Yaz

Halil BARMAKSIZ 11070362    25.05.2014

Dorduncu Metin :

 

النّصُّ الرّابِعُ 

dördüncü metin

 

فَسَمِعَ بِمصرَ والشامِ والعراقِ  

Sam, Misir ve Irak alimlerinden hadis aldi

 

وطافَ في الأَقالِيمِ  

Bölgelerde gezdi

 

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ 

Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

 

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ   

yumuşak kalpli

 

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ  

Tefsirde imam/hoca idi.

 

 

Besinci Metin :

 

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ 

lakabi Fahreddin

 

 فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ والكلا  

kelam ve tefsirde lider

 

فيهِ مَساَئِلُ   

bunda meseleler vardır

 

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  

birçok yönden delil getirdiler

 

في قَولِهِ فَوَائِدُ 

bunda faydalar vardir

 

 

Altinci Metin :

 

ورُوِىَ عَنِ 

…den/dan rivayet edilmistir

 

الْمُحْدَثاتِ  

sonradan olan şeyler, bidatler

 

فَكَأَنَّهُ قِيلَ  

Sanki şöyle demek istedi

 

رَبُّ الدَّارِ   

ev sahibi

 

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ  

çok önemli bir incelik


0 Yorum - Yorum Yaz

10070426 Mehmet Baş    25.05.2014

METİN NO.4

النّصُّ الرّابِعُ DÖRDÜNCÜ METİN

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ   MÜELLİFİN HAYATİNDAN BİR PARCA

ماتَ سَنةَ  SENESİNDE  VEFAT ETTİ

بَيْنَا رسولُ الله   RASULLAHIN SAV YANINDAYDIK

مَنْ قَالَ ذلِكَ   KİM BUNU DERSE

سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى    ONLARA ALLAHIN SÖZÜNDEN SORDU

 إِنَّ لَنا أَبْناءً مِثْلَهُ     ONUN KADAR ( ONUN YAŞINDA)  BİR ÇOÇUĞUM VAR

ما أَعْلَمُ منها إلا مِثلَ ما تَعلمُ   BENDE BUNDA ANCAK SENIN ANLADIĞINI ANLADIM

METİN NO.5 

المُلَقَّبُ بِ  LAKABIYDI 

وَالْمَعْروفُ ب İLE TANINIRDI

الْمَسْأَلَةُ الأولى İLK MESELE

أَعُوذُ بِرَبّ الْفلَقِ  SABAHIN RABBINE SIĞINIRIM

كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ SANKİ ALLAH DİYORKİ

اِخْتَلَفُوا في  BUNDA IHTILAF VARDIR

سَبْعَ مَرَّاتٍ YEDİ DEFA

إِذا دخلَ على مَريضٍ  HASTA OLDUĞUNUZDA

اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي  SEN ŞAFİSİN ŞİFA VER

لا شَافيَ إِلا أَنْتَ SENDEN BAŞKA ŞİFA VEREN YOK

فَفَعَلْتُ ذلكَ  BUNU HEMEN YAPTIM

نَزَلَ مَنْزِلاً  BİR YERDE KONAKLAMAK

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا  BİR ŞEYDEN ŞİKAYET ETMEK

METİN NO.6

هو إِلَهُهُمْ ومَعْبُودُ هُمْ O Kİ ONLARIN İLAHI VE MABUDUDUR

أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ  MAHLUKATIN EN ŞEREFLİSİ

أَنَّ اْلمَأْمُورَ بِ  MUHAKKAKI ONUNLA EMR OLUNAN

يا رَبِّ يا مَلِكِي YA RABBİ EY SULTANIM

خاصٌّ بِهِ  ONA HAS

هَذَينِ اْلوَجْهَيْنِ BU İKİ VECİH 

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ  BU SIFATLA ZİKREDİLDİ


0 Yorum - Yorum Yaz

10070426 Mehmet Baş    25.05.2014

METİN NO.4

النّصُّ الرّابِعُ DÖRDÜNCÜ METİN

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ   MÜELLİFİN HAYATİNDAN BİR PARCA

ماتَ سَنةَ  SENESİNDE  VEFAT ETTİ

بَيْنَا رسولُ الله   RASULLAHIN SAV YANINDAYDIK

مَنْ قَالَ ذلِكَ   KİM BUNU DERSE

سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى    ONLARA ALLAHIN SÖZÜNDEN SORDU

 إِنَّ لَنا أَبْناءً مِثْلَهُ     ONUN KADAR ( ONUN YAŞINDA)  BİR ÇOÇUĞUM VAR

ما أَعْلَمُ منها إلا مِثلَ ما تَعلمُ   BENDE BUNDA ANCAK SENIN ANLADIĞINI ANLADIM

METİN NO.5 

المُلَقَّبُ بِ  LAKABIYDI 

وَالْمَعْروفُ ب İLE TANINIRDI

الْمَسْأَلَةُ الأولى İLK MESELE

أَعُوذُ بِرَبّ الْفلَقِ  SABAHIN RABBINE SIĞINIRIM

كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ SANKİ ALLAH DİYORKİ

اِخْتَلَفُوا في  BUNDA IHTILAF VARDIR

سَبْعَ مَرَّاتٍ YEDİ DEFA

إِذا دخلَ على مَريضٍ  HASTA OLDUĞUNUZDA

اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي  SEN ŞAFİSİN ŞİFA VER

لا شَافيَ إِلا أَنْتَ SENDEN BAŞKA ŞİFA VEREN YOK

فَفَعَلْتُ ذلكَ  BUNU HEMEN YAPTIM

نَزَلَ مَنْزِلاً  BİR YERDE KONAKLAMAK

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا  BİR ŞEYDEN ŞİKAYET ETMEK

METİN NO.6

هو إِلَهُهُمْ ومَعْبُودُ هُمْ O Kİ ONLARIN İLAHI VE MABUDUDUR

أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ  MAHLUKATIN EN ŞEREFLİSİ

أَنَّ اْلمَأْمُورَ بِ  MUHAKKAKI ONUNLA EMR OLUNAN

يا رَبِّ يا مَلِكِي YA RABBİ EY SULTANIM

خاصٌّ بِهِ  ONA HAS

هَذَينِ اْلوَجْهَيْنِ BU İKİ VECİH 

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ  BU SIFATLA ZİKREDİLDİ


0 Yorum - Yorum Yaz

10070426 Mehmet Baş    25.05.2014

METİN NO.4

النّصُّ الرّابِعُ DÖRDÜNCÜ METİN

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ   MÜELLİFİN HAYATİNDAN BİR PARCA

ماتَ سَنةَ  SENESİNDE  VEFAT ETTİ

بَيْنَا رسولُ الله   RASULLAHIN SAV YANINDAYDIK

مَنْ قَالَ ذلِكَ   KİM BUNU DERSE

سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى    ONLARA ALLAHIN SÖZÜNDEN SORDU

 إِنَّ لَنا أَبْناءً مِثْلَهُ     ONUN KADAR ( ONUN YAŞINDA)  BİR ÇOÇUĞUM VAR

ما أَعْلَمُ منها إلا مِثلَ ما تَعلمُ   BENDE BUNDA ANCAK SENIN ANLADIĞINI ANLADIM

METİN NO.5 

المُلَقَّبُ بِ  LAKABIYDI 

وَالْمَعْروفُ ب İLE TANINIRDI

الْمَسْأَلَةُ الأولى İLK MESELE

أَعُوذُ بِرَبّ الْفلَقِ  SABAHIN RABBINE SIĞINIRIM

كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ SANKİ ALLAH DİYORKİ

اِخْتَلَفُوا في  BUNDA IHTILAF VARDIR

سَبْعَ مَرَّاتٍ YEDİ DEFA

إِذا دخلَ على مَريضٍ  HASTA OLDUĞUNUZDA

اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي  SEN ŞAFİSİN ŞİFA VER

لا شَافيَ إِلا أَنْتَ SENDEN BAŞKA ŞİFA VEREN YOK

فَفَعَلْتُ ذلكَ  BUNU HEMEN YAPTIM

نَزَلَ مَنْزِلاً  BİR YERDE KONAKLAMAK

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا  BİR ŞEYDEN ŞİKAYET ETMEK

METİN NO.6

هو إِلَهُهُمْ ومَعْبُودُ هُمْ O Kİ ONLARIN İLAHI VE MABUDUDUR

أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ  MAHLUKATIN EN ŞEREFLİSİ

أَنَّ اْلمَأْمُورَ بِ  MUHAKKAKI ONUNLA EMR OLUNAN

يا رَبِّ يا مَلِكِي YA RABBİ EY SULTANIM

خاصٌّ بِهِ  ONA HAS

هَذَينِ اْلوَجْهَيْنِ BU İKİ VECİH 

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ  BU SIFATLA ZİKREDİLDİ


0 Yorum - Yorum Yaz

10070426 Mehmet Baş    25.05.2014

METİN NO.4

النّصُّ الرّابِعُ DÖRDÜNCÜ METİN

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّفِ   MÜELLİFİN HAYATİNDAN BİR PARCA

ماتَ سَنةَ  SENESİNDE  VEFAT ETTİ

بَيْنَا رسولُ الله   RASULLAHIN SAV YANINDAYDIK

مَنْ قَالَ ذلِكَ   KİM BUNU DERSE

سَأَلَهُم عَنْ قَولِ اللهِ تَعَالى    ONLARA ALLAHIN SÖZÜNDEN SORDU

 إِنَّ لَنا أَبْناءً مِثْلَهُ     ONUN KADAR ( ONUN YAŞINDA)  BİR ÇOÇUĞUM VAR

ما أَعْلَمُ منها إلا مِثلَ ما تَعلمُ   BENDE BUNDA ANCAK SENIN ANLADIĞINI ANLADIM

METİN NO.5 

المُلَقَّبُ بِ  LAKABIYDI 

وَالْمَعْروفُ ب İLE TANINIRDI

الْمَسْأَلَةُ الأولى İLK MESELE

أَعُوذُ بِرَبّ الْفلَقِ  SABAHIN RABBINE SIĞINIRIM

كَأَنَّهُ تَعَالَى يَقُولُ SANKİ ALLAH DİYORKİ

اِخْتَلَفُوا في  BUNDA IHTILAF VARDIR

سَبْعَ مَرَّاتٍ YEDİ DEFA

إِذا دخلَ على مَريضٍ  HASTA OLDUĞUNUZDA

اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي  SEN ŞAFİSİN ŞİFA VER

لا شَافيَ إِلا أَنْتَ SENDEN BAŞKA ŞİFA VEREN YOK

فَفَعَلْتُ ذلكَ  BUNU HEMEN YAPTIM

نَزَلَ مَنْزِلاً  BİR YERDE KONAKLAMAK

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا  BİR ŞEYDEN ŞİKAYET ETMEK

METİN NO.6

هو إِلَهُهُمْ ومَعْبُودُ هُمْ O Kİ ONLARIN İLAHI VE MABUDUDUR

أّشْرَفَ الْمَخْلُوقاتِ  MAHLUKATIN EN ŞEREFLİSİ

أَنَّ اْلمَأْمُورَ بِ  MUHAKKAKI ONUNLA EMR OLUNAN

يا رَبِّ يا مَلِكِي YA RABBİ EY SULTANIM

خاصٌّ بِهِ  ONA HAS

هَذَينِ اْلوَجْهَيْنِ BU İKİ VECİH 

مَذْكُورٌ بِصِفاتٍ  BU SIFATLA ZİKREDİLDİ


0 Yorum - Yorum Yaz

Yasar Topkan 110 70 422    25.05.2014

4.Metin

النّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

يَقُولُ تَعالَى ذِكْرُهُ لِنَبِيِّهِ ِ Allah-u Teala ayette peygamberimiz için sunu zikrediyor

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulu idi

أَنِّي سَأَرَى علامةً في أمتي Benim ümmetimde bir alamet göreceğim

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

فِيهَا birçok ilimde alim oldu ve yükseldi.

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ Tefsirde imam/hoca idi.

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

5.Metin

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ وَنَبَغَ

وكان شَهيراً باِلْوَعْظِ vaaz ile meşhur idi.

وكان يَلْحَقُهُ الوَجْدُ في حالِ الوَعْظِ vaazıyla şöhret bulmuştur.

 فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır.

الْمَسْأَلَةُ الأولى birinci mesele

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

أَيْ اِسْتَعِذْ بِاللهِ yani Allah´a sığın

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

 وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ  birçok yönden delil getirdiler

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

وأُعوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ …in şerrinden sana sığınırım.

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar….

6.Metin

أَعُوذُ بِ e sığınırım

قُرِئَ okundu

الْمُحْدَثاتِ sonradan olan şeyler

أَنَّ اْلاِسْتِعاذَةَ Allaha sığınmak

فَكَأَنَّهُ قِيلَ Sanki şöyle demek istedi

أَنَّ اْلمَأْمُورَ  emr olunan

صارَ كَأََّنهُ sanki şöyle demiş olur

رَبُّ الدَّارِ ev sahibi

وَرَبُّ المْتاعِ mal sahibi

. فَلاَ جَرَمَ sorun yok

الوَسْوَاسُ vesvese veren

إِلَى اَلْخُنُوسِ gizlenmek

التأخَُّرُ geride kalmak

الَّذِي يُوَسْوِسُ öyle ki vesvese veren

بَيْنَ هاتَيْنِ السُّورَتَيْنِ  iki sûre arasında vardır

لَطيِفَةٌ هامَّةٌ çok önemli bir incelik vardır

أَنَّ المُسْتَعاذَ بِهِ kendisinden Allaha sığınan

وَالْمُستَعاذُ مِنْهُ ثَلاثَةُ أَنْواعٍ kendisinden sığınılana üc tanedir

مِنَ الآفاتِ kötülükten


0 Yorum - Yorum Yaz


4. Metin

النّصُّ الرّابِعُ: dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف: Müellifin hayatından bir parça

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ : Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

قومٌ رَقِيقَةٌ : duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ: yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ : Allah in Resulü … idi

لَمَّا نَزَلَتْ: nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا : parça parca

فَكَانَ إمَاماً في التَّفْسِيرِ : Tefsirde imam/hoca idi.

5. Metin

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ: Fahreddin lakabını almış

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ: bir çok ilim tahsil etmiştir

وَلَقَدْ أَكْسَبَهُ نُبُوغُهُ العِلمِيُّ شُهرةً عَظيمةً: ilimdeki büyük birikimi ona şöhret kazandırmştır

عَاصَرَهُمْ: aynı zamanda yaşamışlardır

مِنهُمْ مَنْ قالَ: ihtilafa düşen alimlerden bir kısmı

وَاحْتَجُّوا بِوُجُوهٍ: …i delil getirmek

6. Metin

فيه مسائلُ : burada şu konular vardır

ورُوِىَ عَنِ : …den/dan rivayet edilmiştir/etmiştir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ : …‘nin şerrinden sığınırım

فَوَصَفَ أَوَّلاً : öncelikle şunu belirmiştir

بِمَعْنى : şu manada

الْمُرادُ بِهِ : bununla kastedilen şudur

ثَلاثَةُ أَنْواعٍ: مِنَ : den/dan üç çesit vardır


0 Yorum - Yorum Yaz


Dördüncü Metin:

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

كانَ رسولُ اللهِ
 Allah in Resulü böyle idi

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

  وُلِدَ بِ ….da doğdu

فَكانَ حافِظاً لِكتابِ اللهِ hafiz idi

فيِ طَلَبِ الْعِلمِ  ilim tahsili için

زمرا زمرا: topluluk topluluk

Besinci metin:

فيهِ مَساَئِلُ bunda meseleler vardır

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

واحتجوا بوجوه: bircok yönden delil getirdiler

نزل منزلا: bir yerde konaklarsa

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

Altinci metin:

 فَلاَ جَرَمَ sorun yok

مِنَ الآفاتِ kötülükten

بِمَعْنى  su manada

التأخُّرُ geride kalmak

وَقَعَتْ مِنْ : den meydana geldi


0 Yorum - Yorum Yaz


4. Metin: 

  المجتهد المطلق: mutlak müctehidولد ب: doğmuşturابتعثك ب: gönderdiğiزمرا زمرا: topluluk toplulukنعيت اليه نفسه: öleceği haber verildi  5. Metin: جمع كثيرا من العلوم: bircok ilimde alimdirعلى اكمل الوجوه: en güzel şekildeنجى من: -den kurtulmakواحتجوا بوجوه: birçok yönden delil getirdilerنزل منزلا: konakta konaklarsa  6. Metin: اعوذ ب: -e sığınırımفكانه قيل: sanki şöyle demiş olurالمأمور ب: -ile emronulanفالمطلوب في السورة الاولى: ilk surede istenilenعادته ان: adeti saklanmaktır

 


0 Yorum - Yorum Yaz


4. Metin

نّصُّ الرّابِعُ- dördüncü metin

نُبذَةٌ مِنْ حَياةِ المؤَلّف- Müellifin hayatından bir parça

إذا جَاءَكَ نَصْرُ اللهِ Sana Allah’ın yardımı geldiğinde

 قومٌ رَقِيقَةٌ duyarlı kavim

قُلُوبُهُم لَيِّنَةٌ  yumuşak kalpli

كانَ رسولُ اللهِ Allah in Resulü … idi

لَمَّا نَزَلَتْ  nazil olduğunda

زُمَرًا زُمَرًا parça parca

جمعَ كثيراً مِنَ الْعُلُومِ: bir çok ilim tahsil etmiştir

فكانَ العُلماءُ يَقصِدونَ إليه مِنَ الْبِلادِ şehirlerden alimler ona yöneliyorlar idi.

5. Metin

المُلَقَّبُ بِفَخْرِ الدِّينِ: Fahreddin lakabını almış

لَمَّا أَمَرَ بِقِرَاءَةِ okumayı emrettiğinde/ emir buyurduğunda

لا أَثِقُ بِنَفْسِي kedime güvenmiyorum

عَلَى أَكْمَلِ الْوُجُوهِ en güzel şekilde

اِجْعَلْ يَدَكَ اليُمْنَى عَلَيْهِ sağ elini ağrının üzerine koy

إذا اِشْتَكىَ شَيْئًا مِنْ جَسَدِهِ bedenlerinde rahatsızlansalar

6. Metin

ورُوِىَ عَنِ - …den/dan rivayet edilmiştir/etmiştir

أَعُوذُ مِنْ شَرِّ -…‘nin şerrinden sığınırım

بِمَعْنى – şu manada

الْمُرادُ بِهِ – bununla kastedilen şudur

 


0 Yorum - Yorum Yaz
Ders Malzemeleri
Lütfen Kopyalamayınız!
2021-2022 Arşivi
2020-2021 Arşivi
2019-2020 Arşivi
2018-2019 Arşivi
2017-2018 Arşivi
2016-2017 Arşivi
2015-2016 Arşivi
2014-2015 Arşivi
2013-2014 Arşivi