İLİTAM Kur’an ve Hadis İlimleri Ders Kitabı 1. Ve 5. Ünite özetini çıkarınız ve yollayınız.
Hedef tarih: 20 Mayıs 2014
Sümeyye Büşra Güneşdoğdu ULA2 / 11070424
Kuranın anlaşılması için yazılmış olan eserler çok önemlidir. Kuranın yorumu sadece kitaplarda kalmamış, bütün islam kültür ve medeniyetinde yer almıştır. Bu bağlamda kuranı ilk tefsir eder muhakkak ki sevgili peygamberimizdir. kendisi sahabeye islamı tebliğ ederken, ayetlerde açıklamalarda bulunmuştu. Bu ama onun bütün kuranı tefsir ettiği anlamına gelmemektedir. Sahabenin soruları ve problemleri sonucu ayetleri açıklamıştır. Sahabe, peygamberimizin vefaatından sonra kuranı anlama, açıklama ve yorumlama ile ilgilenmişlerdir. Burada belirtmek gerekir ki, sahabelerin tefsirleri peygamber efendimizle beraber geçirdikle zaman süresi içerisinde yapmış oldukları gözlemlere, bilgilere ve kendi kişilsel bilgilerine dayanmaktadır. Abdullah İbn. Abbas ve Abdullah İbn. Mes'ud sahabe arasında tefsir alanında öne çıkmış isimlerdir. Kuranın tefsirinin yazılı olması ilk olarak İbn. Abbas ile başlamaktadır.
Kuranın tefsiri ile Sahabe neslinden sonrada Tabiun nesli ilgilenmiştir.
Tefsir ikiye ayrılmaktadır:
1: Rivayet tefsiri: ayetlerin tefsirine ilişkin peygamberimizden, sahabeden ve tabiundan alınan bilgiler doğrultusunda toplanan tefsirlerdir.
2:Dirayet tefsiri: Akli tefsir diyede adlandırılır. Müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına bağlı olarak üretilmiş görüşler olması bakımından hz. peygamber zamanından beri var olan tefsirdir.
Müfessirler genel olarak, rivayetleri seçerken kendi görüşlerini esas alırlar, bu yönüyle rivayet tefsirlerinde müfessirin görüşlerinide dolaylı bir şekilde görürüz. Tefsir faaliyeti bir dirayet işidir.
Diraet tefsirleride kendi içinde ikiye ayrılıyor:
1:tek yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsilerdir.
2:çok yönlü dirayet tefsiri: kuranı pek çok araç vazıtasıyla açoklayan tefsirlerdir.
Tefsir müslüman düşüncesinin bir ürünü olarak günümüzde de devaö etmiştir, ancak batının etkisi yinede hissedilmektedir. Batı kültüründen ortaya çıkan er düşünce akımı kuranın yorumlanmasında kullanılmıştır.
Son olarak şu söylenmelidir: kuran insan hayatını düzenleyen ve bir biçim haline sokan bir kitaptır. Çünkü kuranın içeriğine dağılmış ayetlerin bir araya getirilmesiyle kuranda birçok konu bir bütün oluşturur.
Yanlış anlamaktan ve anlatmaktan RABBİMR sığınırım...
0 Yorum -
Yorum Yaz
Kur’ân ve Hadis Ilimleri 1. Ünite
Tefsir Ilmi
Tefsir kelime
“fsr” kökünden gelir ve örtülü olani acmak manasini tasir.
Tanimi; Kur’an in indigi Arap dili bilgilerine ve
ayetlerin indigi döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere dayanarak,
ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari aciklayan disipline „ Tefsir“
denir.
Tefsir‘de,Ayetlerin indigi zamanin sartlarini iyi
bilmemiz gerekir. Bunun için
1.-Peygamberimiz (sav)‘den,
2.-Sahabe – i Ikrâm‘dan,
3.-Tabiun‘dan gelen bilgilere müfessirler ve bizler
ihtiyac duyariz.
Te'vil
Ayetler birkac anlam birden tasiyabilir ve hangi anlamin
ayette kullanildigi bilinemeyebilir. Bu durumda müfessir elindeki delilleri
degerlendirir ve bunlar arasinda secimler yaparak bir yoruma gitmek durumunda
kalabilir. Ancak bu yorumlar onu bir kesinlige götürmez. Iste buna „ Te’vil“
denir.
Tefsir; Peygamber (sav) , Sahabe-i Ikrâm ve
Tabiûn isidir.
Te’vil; Âlimlerin ve Fakihlerin isidir.
Kur’ân ve Hadis Ilimleri 5. Ünite
Kur’ân-i Kerîm’in ilk
tefsir eden kisi Peygamber Efendimiz (sav) olmustur. Sahabe-i Ikrâm Kur’ân’in
inisine sahit olmasina ragmen
anlayamadiklari bazi ayetleri Peygamberimize aciklamasi icin sormuslar ve
tefsir Peygamber Efendimizin (sav) getirdigi aciklamalarla baslamistir. Onun
aciklama usulu ve yöntemi takip edilmis ve daha sonra tefsir ilmi bir disiplin
olarak gelmistir.
Hz. Peygamber (sav) in tefsirinden birkac örnek:
Bakara 238.ayette
gecen “ salatu’l-vusta” kelimesini “
ikindi namazi“ olarak aciklamistir.
Bakara 143.ayette gecen
„vasat“ kelimesini „adl“ olarak aciklamistir.
Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek
mümkündür
1-müsahedelerine dayali
aciklamalari
2-kisisel bilgi ve
kavramlarina göre yaptiklari aciklamalar
Israiliyat
Sahabiler kuran kýssalarýnýn aciklanmasinda
Yahudi ve Hiristiyan kültüründen de yararlaniyorlardi. Bu yararlanma sonucu
olusan bilgilere ve yorumlara Tefsir terminolojisinde ISRAILIYAT denir.
Ibn Abbas ve ögrencileri
re‘y tefsirine öncülük etmislerdir, daha ileri noktalara götüren Ibn Abbas‘in
ögrencisi Mucâhid‘dir.
Sahabilerin Kuran Tefsiri kaynaklari
Hz.Peygamber, Arap Dili ve Edebiyati, Kendi
müsahedeleri ve Ehli - Kitap Alimleri olarak sayilabilir.
Sahabeler arasinda Tefsir alaninda söhret bulmus
isimler
Abdullah ibn Abbas, Abdullah ibn Mesud, Ali
b.Ebi Talib, Ubey b. Kab, Ebu Musa el-Esari, Zeyd b. Sabit, Ebu Hureyre,
Abdullah b. Zubeyr.
Abdullah b. Abbas‘a Tercumanu’l Kur’ân adi verilmistir.
Sahabe Tefsirinden örnekler
1-Sura 23.ayette gecen “kurba” kelimesini Ibn Abbas “sizinle aramizdaki yakinliga
riayet edin” olarak aciklamistir.
2-Enfal 22 ayeti Ibn Abbasin tefsiri
Rivayet Tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiilerin görüs ve
aciklamalari olusturur.
Tabiun dönemi tefsirinin
özellikleri
1-Tabiun döneminde kelime ve kavramlarin aciklamalari daha ayrintili bir
görünüm arzeder.
2-Müskil ve mübhem kelimelerin izahi yaninda genis fikhi izahlar
yapilmisitr ve ayetlerden çesitli hükümler cikarilmistir.
3-Ahirete dair ve gayb
Alemine iliskin aciklamalar da bu dönemin özelliklerinden biridir.
4-Kelimelerin ve
ifadelerin aciklanmasinda siirlerden delil getirilir, garib kelimeler biraz
daha genis bir biçimde aciklanirdi.
5- Israili rivayetlerin yogun
olarak Kuran tefsirine girisi Tabiun dönemine rastlar.
6-Sistematik olarak
Kur’ân‘in bütününü tefsire konu eden anlayisa birakmisti.
Tabiun Tefsirinin
kaynaklari
Sahabe, Ehli Kitap, Kendi bilgi ve
kavramlaridir.
Tefsirin Tedvini
Kaynaklardaki bilgiler
disina bakildiginda Kuran Tefsirine iliskin yazili belgelerin Ibn Abbas’la
basladigini söylebiliriz.
Tefsir Tarihine baktigimizda iki temel tercihle
karsilasiriz
1-Kuran tefsirini, Hz.
Peygamber (sav) ve ilk iki neslin aciklamalarindan ibaret gören anlayis
2-Bu malzemenin yansnda
kisisel bilgi ve tecrübeye dayala akil yürütmeyi, kisisel anlama,
degerlendirme, aciklama ve yorumlamayi esas alan anlayistir.
3-Kesf, ilham ve sezgi
gibi diger insani kuvvetlerin anlama ve yorumlamada etkin kilinmasini öngören
anlayisa isaret etmektedir.
Tefsirde esas alinan 3
arac
Öncekilerin görüsleri,
Akli caba, Ilham
Rivayet Tefsiri
Ayetlerin tefsirine
iliskin Hz.Peygamber(sav) den Sahabe den ve Tabiun dan nakledilen rivayetleri
icerisine alan tefsirlerdir. Aklî Tefsirde denir.
Cagdas Ulumul Kur‘ân ve
Tefsir usulü calismalarinda rivayet tefsirinin kaynaklari
Kuran, Sünnet, Sahabe ve
Tabiun görüsleri.
Kur’âni Kur’ân la tefsiri
Müfessirlerin Kur’ân i
kendi bütünlügü icinde anlayip aciklamasi demektir.
Rivayet Tefsirleri Ibn
Cerir et Taberî‘ nin Camiul- beyan an Te’vilil Kur‘ân, Ibn Ebi Hatim Tefsirul
Kurani‘l Âzim, daha bircok tefisirler.
Rivayet Tefsiri 3 noktada tenkit edilmistir
1-Uydurma haberlerin
çoklugu
2-Israiliyyata yer
verilmesi
3-Isnadlarin hazfedilmesidir.
Dirayet Tefsir (Re’y)
Bu tefsirde, müfessirler
ayetleri aciklarken Arap dili ve edebiyati, tarih dinler tarihi, felsefe, tabii
bilimler, tip, matematik, astronomi gibi pek cok disiplinin verilerinden
yararlanmistir. Tefsir yapanin kendi bilgi biriminin öne ciktigi
tefsirdir.
1- Cok yönlü Dirayet Tefsirleri
Söz konusu tefsirlerde
hepsi hakkinda genel konusursak dilbilimsel analizler, edebi sanatlar
baglaminda aciklamalar, kiraate dayali aciklamalar, kelamî, fikhî,
Ahlakî,felsefî yorumlar ve tahliller, doga bilimleri çerçevesinde
degerlendirmeler, tibbî vb. izahlar yer alir.
2-Tek yönlü Dirayet Tefsirleri
Yalnizca daha cok ilgi
duyduklari alanlarla sinirli kalmayip diger alanlara da ilgi göstermislerdir.
Tefsir tarihi çerçevesinde karsimiza cikan bir baska olgu da müfessirlerin
özellikle bir konus bir disiplin ve bir ilgi noktasindan yola cikarak Kur’ân
in belirli bölümleri üzerine
yogunlasmalaridir.
1-Dilbilimsel tefsir
Fetihlerden sonra cesitli
irklar, kültürlere, dinlere, dillere ve medeniyetlere mensup insanlar, islama
girmesiyle bu yönde yapilan tefsirlerdir. Kur’ân i dilbilimsel agirlikli bir
bicimde tefsir edenler, eserlerine, Meanil Kur‘ân, Garibu‘l Ku‘ân veya Mecazu‘l
Kur’ân isimleri vermislerdir.
2-Fikhi Tefsir
Kur’ânin ibadet ve hukukla
amelle ilgili ayetlerini aciklamayi ve onlardan hükümler cikarmayi amac
edinirler.Cogunlukl ahkamla ilgili ayet üzerinde durulmustur. Bu tefsirler
yaygin olarak Ahkamu‘l Kur‘ân diye adlandirilmistir.
3-Ilmi Tefsir
Kur’ân‘da cesitli ilimlere, ilmi kesiflere,
icadlara ve sonuclara isaretler bulundugu düsüncesinden dogmustur. Dolaysiyla
bu düsünceye dayali tefsirde Kur’ânin bazi Ayetlerinin doga bilimleri
alanindaki gelismeler isiginda yorumlanmasi söz konusudur. Ilmi tefsir
hareketleri Gazzalî ile baslamistir.
4-Felsefi Tefsir
Müslüman filozoflar Kur’ân
i bastan sona tefsir etmemislerdir, ancak Kur’ân in ifadelerini ve kelimeleri
hakkinda fikir yürütmüslerdir. Lafza bagli kalmamislardir.
Mesela, Ibni Sina vahyi
insanlara verilen üst seviyedeki bir sezgi kuvveti olarak görür.
5-Tasavvufi Tefsir
Sufî Müfessirlerin,
Alimlerin, Kur‘ân ayetlerinin lafzi/zahiri anlamlarinin disina baska manalar
aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Yenilikci Tefsir Calismalari
Bu yaklasým gecmisteki
tefsir gelenegine elestirini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir.
Kur’ân in bir hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi
belirtilmistir.
Ilmi Tefsir Calismalari
Tefsirde bu yaklasim
Kur‘ânin cesitli ilimlere, bilimsel buluslara bazi atiflar bulundugu
düsüncesinden ortaya cikmistir.
Ideolojik Tefsir Calismalari
Bütün dünyada
ideolojilerin gündeme gelmesi ve Islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge
yönetimleri altýnda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir.
Bu yorumlarda Islam ve Kur’ânin getirdigi mesajin özgürlestirici siyasal bir
ideoloji olarak algilanisini görürüz.
Tarihsel Tenkitci Tefsir Calismalari
Kur’ân i dogru anlamak
için inmis oldugu zaman dilimini, tarih dilimini, Sosyal,dini, ekonomik vb durumlari
iyi degerlendirmek lazimdir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri
Tefsir ve yorum sadece Kutsal Kitaplara münhasır bir olgu değildir, felsefi, ilmi ve edebi eserler de tefsir edilmişlerdir. Müslüman toplumların toplumsal dokularında ve dünya görüşlerinde de Kur'an'ın yorum numunelerini görebiliriz.
İlk Dönem Tefsiri
Peygamber Efendimizin sağlığında Ashab anlayamadıkları bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir peygamberimizin getirdiği açıklamalarla başlamıştır.
Sahabe döneminde sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür: 1- Müşahedelerine dayalı açıklamaları
2- Kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar.
Sahabiler ayetlerin hangi olay üzerine ve hangi sebep ve maksatla nazil olduklarını bilen insanlardı. Bundan dolayı onların kuran ayetleri ve vakıa arasında bağlantı kurmaları sağlıklı bir şekilde gerçekleşmiştir. Tefsirlerinde çoğunlukla Yahudi ve Hrıstiyan kaynaklarından esinmişlerdir (=İsrailiyyat).
Sahabilerin Kur'an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahedeleri ve Ehl-i Kitab alimleri olarak sayılabilir. Sahabe tefsiri alanında şöhret bulmuş isimler arasında Abdullah b. Abbas en başta gelen isimlerdendir.
Tabiun döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiun dönemi tefsirinin özelliklerindendir. Bir kelimenin ya da kavramın Kur'anın tamamında ne anlama geldiğini ortaya koymaya çalışmasını tabiun döneminin tefsir anlayışının bir ürünü olarak görmemiz gerekir. Tabiun tefsirinin kaynaklarını, sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.
Tefsirin Tedvini
Kaynaklardaki bilgiler ışığında bakıldığında Kur'an Tefsirine ilişkin yazılı belgelerin İbn Abbas'la başladığını söyleyebiliriz. İbn Abbas ile başlayan süreç tabiun müfessirlerince devam etmiştir: -Said b. Cubeyr Halife Abdulmelik b. Mervan için bir tefsir yazdığı söylenmektedir.
-El Hasanu'l Basri
-Mukatil b. Süleyman ‘ın tefsiri Kur'an'ın tamamının tefsiri mahiyetindedir.
Hadis Tedvini çerçevesinde özellikle Peygamber Efendimize isnad edilen açıklamalar başta olmak üzere tefsire ilişkin haberler de toplanıp yazılı hale getiriliyordu.
Kaynak ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur'an Tefsirleri
Kur'an Tefsiri yapan kişi ilmi kapasitesine, kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasi ve mezhebi kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur'anı açıklar. Bu kişiler aynı zamanda içinde yaşadıkları siyasi, sosyo-psikolojik durumlardan ve farklı kültürlerden etkilenirler.
Rivayet Tefsiri
Ayetlerin tefsirine ilişkin Hz. Peygamberden, sahabeden ve tabiundan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Muhammed İbnu Cerir et-taberi Camiu'l Beyan an Te'vili'i Kur'an adlı eserinde dördüncü asrın başlarında rivayet külliyatını toplamıştır. Rivayet tefsiri yapan kişi rivayetleri seçerken ve düzenlerken aslında kendi görüşünü yansıtmaktadır aynı zamanda.
Rivayet tefsiri şu üç noktada tenkit edilmiştir:
-Uydurma haberlerin çokluğu
-İsrailiyyata yer verilmesi
-isnadların hazfdilmesi
Dirayet Tefsiri
Aslında tefsir faaliyeti başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir ve bütünüyle dirayet işidir.
Tefsirin rivayet ve dirayet olarak iki kategoriye ayrılması tefsir eseri ortaya koymadaki tercihlerden kaynaklanmaktadır.
Çok yönlü dirayet tefsirlerinde pek çok araç ve kaynak kullanarak Kuran tefsir edilmiştir: dilbilimsel analizler, edebi sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelami, fıkhi, ahlaki, felsefi yorumlar.
Tek yönlü dirayet tefsirleri müfessirlerin bazı konuları ve sorunarı diğerlerine göre daha fazla önemsemeleri çalışmalarında ağırlık vermeleri ile ortaya çıkmıştır. Tek yönlü dirayet tefsirlerini şu kategorilere ayırabiliriz: Dilbilimsel (filolojik)tefsir, Fıkhi tefsir, İlmi tefsir, Felsefi tefsir, tasavvufi tefsir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
Kuran ve Hadis İlimleri 1. Ünite
Kur’anın kullandığı Arap dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzede güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Yine her bir müfessir incelediği ayetin tarihi ortamına ilişkin eşit değerdeki rivayetlerden birini tercih edebilir.
Tevil, bir konunu varacağı nihai noktayı açıklamak demektir. Burada sözü muhtemel anlamlara yönlendirmek söz konusudur. Tevilde söze şu ya da bu anlam verilebilir. Tefsirden farklı olarak tevilde yorumlayan kişinin etkisi artmaktadır. Müfessir veya yorumcu kendi tercihlerini daha etkin kılmak durumunda kalmaktadır.
Terceme ‘bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek; bir sözün anlamını diğer bir dilde dengi bir söz ile aynen ifade etmek’ anlamına gelmektedir.
Lafzi Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercümede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışır.
Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde ise asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.
Kur’an’da lafzi tercümenin zorlukları yüzünden Kur’an’ın lafzi değil, tefsiri tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Unutmamak gerekir ki Kuranın tercümesinin veya Kuranın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade edilmiş şeklinin Kuranın yerine geçemeyeceğidir. Kuranın tercümesi tarihini İslamiyetin ilk dönemlerine kadar götürmek mümkündür. Mesela Cafer b Ebu Talibin Habeşistan’da Necaşi’nin huzurunda Kuran okuduğu bilinmektedir. Kuranı Kerimin tercüme edildiği en eski dillerden biri de Türkçe’dir.
Tefsir ilmi Kuranın cümlelerinde kastedilen anlamları dil ve tarih malzemelerinin elverdiği ölçüde doğru bir şekilde ortaya çıkarmayı amaçlar. Ayetlere açıklama getirirken bazı işlemler gerçekleştirir:
1. Tefsir ilk olarak Kuranı Kerimin cümlelerini dil açısından çözümler. Bunun için Kuranın kullandığı Arapçanın bilinmesi gerekir. Ayrıca Kuran edebi sanatlar açısından da ele alınmalıdır.
2. Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken mümkün olduğu kadar Kuranın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını öğrenmeye çalışırız.
Tefsir ayetlere açıklama getirirken bir çok farklı ilimden yararlanmaktadır. Tefsir dil bilimlerinden Kuranın kelimelerine ve ayetlerine açıklama getirmek için yararlanır. Ayrıca Kuranın indiği zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanır. Bunun için Hadisten yararlanılmalıdır. Kuranın içeriğinde yer alan ahlak, siyaset, itikat, hukuk, ibadet gibi konulara ilişkin ayetlerin yorumlanıp sistemli hale getirilmesiKelam, Fıkıh, Fıkıh Usulü gibi disiplinler tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kuran ve Hadis İlimleri 5. Ünite
Tarih İçinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri
Kuran-ı Kerim’in tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile başladı. Ashap anlayamadıkları ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarla başlamıştır. Daha sonra bu yöntem takip edilmiş, incelenmiş ve tefsir ilmi bir disiplin olarak gelişmiştir. O, Kur’an’ın tamamını tefsir etmemiştir. Peygamberimizin vefatından sonra sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görebiliriz:: Müşahedelerine dayalı açıklamalar ile kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar. Ayetlerin hangi sebeple, kimler hakkında veya hangi olaylarla ilgili indirildiğini bilen sahabiler, Kurandaki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından şiirle açıklarlardı. Kuran kıssalarını açıklarken ise Yahudi ve Hıristiyan kültüründen yararlanırlardı. Buna Tefsir terminolojisinde İsrailiyyat adı verilir. Sahabilerin Kuran Tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahedeleri ve Ehli Kitab alimleri olarak sayılabilir. Sahabe arasında Tefsir alanında şöhret bulmuş isimlerden biri Abdullah İbn Abbas’dır.
Fetihlerle devletin sınırlarının genişlemesi ile Kuran hakkında bilgi sahibi sahabiler çeşitli merkezlerde Kuranın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini sonraki nesil olan tabiun’a aktarmışlardır. Rivayet Tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiilerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiun döneminde tefsir biçim değiştirdi: müşkil ve mübhem kelimelerin izahı yanında fıkhi izahlar yapıldı, ayetlerden hükümler çıkarıldı, ahirete ve gayb alemine ilişkin açıklamalara yer verildi, kelimelerin ve ifadelerin açıklanmasında şiirlere yer verildi, kelime tahliline girişildi. İsraili rivayetlerin yoğun olarak Kuran tefsirine girişi Tabiun döneminde olmuştur. Tabiun tefsirinin kaynakları: sahabe, Ehli Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları.
Kuran tefsirine ilişkin yazılı belgeler İbn Abbasla başlamıştır. Öğrencisi Ebi Muslim hocasının yazıklarından bir deve yükü kadarını yanında sakladığı nakledilir. Tefsir sahibi müfessirlerden: Hasenu’l Basri, Mukatil b. Suleyman…
Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiundan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet Tefsirlerini telif eden müfessirler , rivayetleri seçerken, onları, bir düzen içinde sıralarken, aslında kendi bakış açılarını, kanaatlerini ve düşüncelerini esas almışlardır. Bu yönüyle rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayışını ve görüşlerini dolaylı bir şekilde yansıttığı (dirayet) söylenebilir. Taberinin Camiul Beyanı bu tefsir türüne örnektir.
Dirayet Tefsiri (akli tefsir), her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş görüşler olması bakımından Hz. Peygamber’den beri var olan bir tefsirdir. Tefsir faaliyeti bir dirayet işidir. Dirayet tefsirleri, Müfessirlerin Kuranı inceleme konusu yaptıkları temel kaygı ve ilgiden hareketle ortaya çıkmışlardır. Dirayet Tefsirleri ikiye ayrılır. Kuranı pek çok araç ve kaynak vasıtasıyla açıklayan tefsirlere Çok Yönlü Dirayet Tefsirleri adı verilir (Ebussuud, Razi, Zemahşeri ). Kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsirlerle Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri denir (El Ferra, İbn Kuteybe).
Kuranın filolojik açıdan tahlilini yapan Dilbilimsel Tefsir, ibadet ve hukukla ilgili ayetleri açıklamayı konu edinen Fıkhi Tefsir, Kuranda çeşitli ilimlere, keşiflere, icadlara olan işaretleri inceleyen İlmi Tefsir, Kurani kavramları daha çok Batıni şekilde açıklayan Felsefi Tefsir ve Kuran ayetlerinin zahiri/lafzi anlamlarının dışında manalar aramalar sonucu ortaya çıkan Tasavvufi Tefsiri bu kategoride değerlendirebiliriz..
Günümüzdede devam eden tefsir çalışmalarında batıya ait düşüncelerin etkisi hissedilebilmektedir. Batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuranı yorumlamada kullanılmıştır, akılcılık gibi. İslam dünyasında bilimsel bilgileri Kuranda bulmaya çalışanlar oldu (İlmi Tefsir Çalışmaları). Yenilikçi Tefsirçalışmalarında ise İslam’ın ilk ve saf kaynağına dönüş talebini görürüz. Onlara göre İslam geçmişteki bidatlerden temizlenmeli ve Kuran yeni yaklaşımlarla yeniden yorumlanmalı. İdeolojik Tefsir Çalışmalarında bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam’ı sadece Kurana başvurarak yorumlama ve Kuranın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebiliriz (el Mevdudi ve Seyyid Kutub).Tarihsel Tenkitçi yaklaşım ise temel olarak Kuranın yapısının ve içeriğinin bütünüyle oluştuğu tarihi dönem ile bağlantılı olduğunu kabul etmektedir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
1.Tefsir Ilmi
Kur`an, İslam bilimlerinin en basta gelen kaynagidir. Onun
dogru anlamlarina ulamsak icin Kur`an`i konu edinen tefsir disiplini
gelistirilmistir. Tefsirde bu anlamlari Peygamber ve onun ashabindan ögrenmek
amaciyla hadise ve onlarin konustugu arapcaya basvurmak zorundadir.
Tev`il: ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda
tasiyabilirler ve hangi anlamin ayette kullanildigini belirten kesin bir delil
bulunamayabilir. Müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda
secime giderek bir yorum yapar. Bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez.
Matüridi`ye göre te`vil alimlerin isidir.
Terceme: bir sözü bir
dilden baska bir dile cevirmektir. Bu iki sekilde yapilabilir:
1) Lafzi terceme: metne
bagli kalinarak harfi harfine yapilan tercümedir.
2) Tefsiri terceme:
asil metnin ifade ettigi mana esas alindigindan bazi kelimeler atlanabilir veya
bazi kelimeler ilave edilebilir. Bu cesit tercümede her harf ve kelimenin
tercüme edilmesi zorunlu degildir.
Kur`an`da lafzi
tercümenin zorluklari yüzünden Kur`an`in lafzi degil, tefsiri tercümesinin
yapilmasi tercih edilmistir.
Kur`an`in tercümesi
arapca olarak baska kelimelerle ifade edilimis sekli Kur`an`in yerine gecemez!
Kur`an`i-Kerim`in tercüme edildigi en eski dillerin biride
Türkce`dir. 950`li yillardan itibaren toplu olarak Islamiyeti kabul eden
Türklerin Kur`an`in bazi kücük surelerini Türkce`ye cevirmis olduklari
düsünülmektedir. Bugün Kur`an`in
neredeyse bütün dünya dillerinde tecümeleri bulunmaktadir.
Tefsir
Kur`an`i-Kerim`in ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Tefsir, Kur`an`in
ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki kusaklara aciklamak
amaciyla gelistirilmistir.
Tefsir yapilirken önce
arapca bilinmelidir.
Tefisir Kur`an`in
indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanir.
Peygamberimizin ayetlere getirdigi
aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük
oranda yararlanmalidir.
Tefsir Kur`an`i kaynak
edinen kelam ve fikih gibi diger İslami bilim dallarina da bir bilgi malzemesi
sunmus olmaktadir.
Tarih boyunca her
müfessir ayetlerin kastettikleri anlamlari aciklayarak, Kur`an`in anlamlarini
kendi döneminde yasayanlarin anlayislarina sunmuslardir. Tefsir ilmi ayetlere
aciklama getirirken bazi islemler gerceklestirir:
1) Tefsir ilk
olarak Kur`an`i-Kerim`in cümlelerini dil acisindan cözümler
2) Ayetleri dogru
bir sekilde tefsir edebilmek icin onlarin ne gibi kosullarda indigini de
incelememiz gerekmektedir.
Tefsir sayesinde Kur`an`in ifadelerine Kur`an`in
kastettiginden farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmis olur.
Ibn Kesir`e göre kisi sadece re`y ile tefsir ederse, yani
sirf kendi düsüncesine göre yorum yaparsa, ulastigi sonuc dogruya ulasirsa bile
kabul edilemez bir tefsirdir cünkü kisi dogru yöntemi izlememis ve dogru davranmamistir.
5. Tarih Icinde
Tefsir ve Tefsir Egilimleri
Müslümanlar tarih boyunca
her zaman Kur`an`in anlasilmasi ve yorumlanmasi icin caba göstermislerdir.
Kur`an`dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil de tarih icinde
yorumlanmislardir. Kur`an`in tefsir ve yorumlarinin örneklerini sadece
tefsirlerlerde degil bütün bir Islam kültür ve medeniyetinin dokularinda
görebiliriz.
Hz Peygamberin Kur`an`in
bütününü tefsir ettigini iddia edenler olsa da O, Kur`an`in bütününü tefsir
etmemistir. Nitekim kaynaklarda Hz. Peygambere isnad edilen haberlerin orani
sahabe ve tabiun rivayetlerine kiyasla cok azdir. Sahabenin Kur`an tefsiri,
müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Onlar vahiy ile
vakia arasindaki baglantiyi saglikli kurabilmekteydiler. Ayrica siir ve Yahudi
ve Hiristiyan kültürü sahabe aciklamalarina kaynaklik etmektedir.
Fetihler ve yeni
kültürlerle karsilasmalar sonucu elde edilen görüs ve müsahadeler Tabiun
nesline aktarilmistir. Bu dönemde Mevali denilen Arap olmayan grup tefsir alaninda
öne cikmistir. Rivayet tefsirlerinde, Kur`an tefsirine iliksin rivayetlerin
büyük cogunlugu Tabiun müfessirlerine aittir. Bu dönemde kelime ve kavram
aciklamalari yapilmis ve Israili rivayetler cokca kullanilmistir. Rivayet
tefsirlerini telif eden müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir düzen
icinde siralarken, kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini esas
almislardir. Bu acidan rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve
görüslerini dolayli bir sekilde yansittigini söyleyebiliriz.
Dirayet tefsiri ise akli tefsir
olmakla birlikte Hz. Peygamberden beri var olan bir tefsirdir. Dirayet tefsiri
Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri ve Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri olmak üzere ikiye
ayrilmaktadir. Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri Kur`an`i pek cok arac ve kaynak
vasitasiyla aciklar. Kur`an`i bir ilgi veya konu noktasindan yola cikarak
aciklayan tefsirlere de Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri adi verilir. Mesela ibadet
ve hukukla ilgili ayetleri aciklamayi konu edinen Fikhi Tefsir veya Felsefi
Tefsir bu kategoride yer alir.
Tefsir günümüzde de devam
etmistir ancak günümüzde batiya ait düsüncelerin etkisi hissedilmektedir.
Yapilan calismalarda cogunlukla Islam geleneginin temel yaklasimlari ve
ürünleri elestirilmistir. Bati kültüründe ortaya cikan her düsünce akimi
Kur`an`i yorumlamada kullanilmistir: Pozitivizm ve akilcilik Kur`an`i
yorumlamada etkili oldu, sonra Islam dünyasinda bilimsel bilgileri Kur`an`da
bulmaya calisanlar oldu.
Izzet Derveze tefsir
tarihinde bir ilk uygulama ile tefsiri surelerin inis sirasina göre yapmistir.
Kur`an`in indigi sosyal
yapi, aile yapisi, kabile ve yöntem yapisi ve hatta Araplarin Islam`dan önceki
dinleri hakkindaki bilgiler, Kur`an`i anlamamizin önemli bir sartidir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
1.Tefsir Ilmi
Kur`an, İslam bilimlerinin en basta gelen kaynagidir. Onun
dogru anlamlarina ulamsak icin Kur`an`i konu edinen tefsir disiplini
gelistirilmistir. Tefsirde bu anlamlari Peygamber ve onun ashabindan ögrenmek
amaciyla hadise ve onlarin konustugu arapcaya basvurmak zorundadir.
Tev`il: ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda
tasiyabilirler ve hangi anlamin ayette kullanildigini belirten kesin bir delil
bulunamayabilir. Müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda
secime giderek bir yorum yapar. Bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez.
Matüridi`ye göre te`vil alimlerin isidir.
Terceme: bir sözü bir
dilden baska bir dile cevirmektir. Bu iki sekilde yapilabilir:
1) Lafzi terceme: metne
bagli kalinarak harfi harfine yapilan tercümedir.
2) Tefsiri terceme:
asil metnin ifade ettigi mana esas alindigindan bazi kelimeler atlanabilir veya
bazi kelimeler ilave edilebilir. Bu cesit tercümede her harf ve kelimenin
tercüme edilmesi zorunlu degildir.
Kur`an`da lafzi
tercümenin zorluklari yüzünden Kur`an`in lafzi degil, tefsiri tercümesinin
yapilmasi tercih edilmistir.
Kur`an`in tercümesi
arapca olarak baska kelimelerle ifade edilimis sekli Kur`an`in yerine gecemez!
Kur`an`i-Kerim`in tercüme edildigi en eski dillerin biride
Türkce`dir. 950`li yillardan itibaren toplu olarak Islamiyeti kabul eden
Türklerin Kur`an`in bazi kücük surelerini Türkce`ye cevirmis olduklari
düsünülmektedir. Bugün Kur`an`in
neredeyse bütün dünya dillerinde tecümeleri bulunmaktadir.
Tefsir
Kur`an`i-Kerim`in ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Tefsir, Kur`an`in
ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki kusaklara aciklamak
amaciyla gelistirilmistir.
Tefsir yapilirken önce
arapca bilinmelidir.
Tefisir Kur`an`in
indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanir.
Peygamberimizin ayetlere getirdigi
aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük
oranda yararlanmalidir.
Tefsir Kur`an`i kaynak
edinen kelam ve fikih gibi diger İslami bilim dallarina da bir bilgi malzemesi
sunmus olmaktadir.
Tarih boyunca her
müfessir ayetlerin kastettikleri anlamlari aciklayarak, Kur`an`in anlamlarini
kendi döneminde yasayanlarin anlayislarina sunmuslardir. Tefsir ilmi ayetlere
aciklama getirirken bazi islemler gerceklestirir:
1) Tefsir ilk
olarak Kur`an`i-Kerim`in cümlelerini dil acisindan cözümler
2) Ayetleri dogru
bir sekilde tefsir edebilmek icin onlarin ne gibi kosullarda indigini de
incelememiz gerekmektedir.
Tefsir sayesinde Kur`an`in ifadelerine Kur`an`in
kastettiginden farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmis olur.
Ibn Kesir`e göre kisi sadece re`y ile tefsir ederse, yani
sirf kendi düsüncesine göre yorum yaparsa, ulastigi sonuc dogruya ulasirsa bile
kabul edilemez bir tefsirdir cünkü kisi dogru yöntemi izlememis ve dogru davranmamistir.
5. Tarih Icinde
Tefsir ve Tefsir Egilimleri
Müslümanlar tarih boyunca
her zaman Kur`an`in anlasilmasi ve yorumlanmasi icin caba göstermislerdir.
Kur`an`dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil de tarih icinde
yorumlanmislardir. Kur`an`in tefsir ve yorumlarinin örneklerini sadece
tefsirlerlerde degil bütün bir Islam kültür ve medeniyetinin dokularinda
görebiliriz.
Hz Peygamberin Kur`an`in
bütününü tefsir ettigini iddia edenler olsa da O, Kur`an`in bütününü tefsir
etmemistir. Nitekim kaynaklarda Hz. Peygambere isnad edilen haberlerin orani
sahabe ve tabiun rivayetlerine kiyasla cok azdir. Sahabenin Kur`an tefsiri,
müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Onlar vahiy ile
vakia arasindaki baglantiyi saglikli kurabilmekteydiler. Ayrica siir ve Yahudi
ve Hiristiyan kültürü sahabe aciklamalarina kaynaklik etmektedir.
Fetihler ve yeni
kültürlerle karsilasmalar sonucu elde edilen görüs ve müsahadeler Tabiun
nesline aktarilmistir. Bu dönemde Mevali denilen Arap olmayan grup tefsir alaninda
öne cikmistir. Rivayet tefsirlerinde, Kur`an tefsirine iliksin rivayetlerin
büyük cogunlugu Tabiun müfessirlerine aittir. Bu dönemde kelime ve kavram
aciklamalari yapilmis ve Israili rivayetler cokca kullanilmistir. Rivayet
tefsirlerini telif eden müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir düzen
icinde siralarken, kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini esas
almislardir. Bu acidan rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve
görüslerini dolayli bir sekilde yansittigini söyleyebiliriz.
Dirayet tefsiri ise akli tefsir
olmakla birlikte Hz. Peygamberden beri var olan bir tefsirdir. Dirayet tefsiri
Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri ve Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri olmak üzere ikiye
ayrilmaktadir. Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri Kur`an`i pek cok arac ve kaynak
vasitasiyla aciklar. Kur`an`i bir ilgi veya konu noktasindan yola cikarak
aciklayan tefsirlere de Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri adi verilir. Mesela ibadet
ve hukukla ilgili ayetleri aciklamayi konu edinen Fikhi Tefsir veya Felsefi
Tefsir bu kategoride yer alir.
Tefsir günümüzde de devam
etmistir ancak günümüzde batiya ait düsüncelerin etkisi hissedilmektedir.
Yapilan calismalarda cogunlukla Islam geleneginin temel yaklasimlari ve
ürünleri elestirilmistir. Bati kültüründe ortaya cikan her düsünce akimi
Kur`an`i yorumlamada kullanilmistir: Pozitivizm ve akilcilik Kur`an`i
yorumlamada etkili oldu, sonra Islam dünyasinda bilimsel bilgileri Kur`an`da
bulmaya calisanlar oldu.
Izzet Derveze tefsir
tarihinde bir ilk uygulama ile tefsiri surelerin inis sirasina göre yapmistir.
Kur`an`in indigi sosyal
yapi, aile yapisi, kabile ve yöntem yapisi ve hatta Araplarin Islam`dan önceki
dinleri hakkindaki bilgiler, Kur`an`i anlamamizin önemli bir sartidir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
Sümeyye Büşra Güneşdoğdu ULA2 / 11070424
1.BÖLÜM
TEFSİR İLMİ:
Kuran Müslümanlar için kaynak olması bakımından kuranın açıklanmasına önem verilmistir. Kuranın açıklanması için geliştirilmiş disipline tefsir denilmistir. Tefsir arapcada kapalı bit seyin örtüsünü acmak anlamına gelen frs fiilinden türetilmiştir. Tefsir kuranı kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için açıklıyor ve onu dogru anlamamızı sağlıyor.
TEFSİR İLMİNİN TANIMI:
Tefsir ilmi, ayetlerin kastettikleri anlamları ortaya koyan disiplindir. Tefsir ilmi kuranın dili olan arapcanın dil bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bizlere bildiren rivayetlere dayanarak, ayetlerin asıl kastettiği anlamlarını verir ve onları anlamamızı sağlar.
Tefsir ilminin belli yöntemlere bağlılığı, Müfessirin kuranı kendine göre açıklamasını önlemiştir, böylece tefsirin yöntemini izleyen bit müfessirin kuranı kendine göre açıklaması oldukca zordur. Ancak delillerdeki bazı kesinsizlik durumları müfessirin öznelliğine her açmaktadır. Basen ayetlerde görülen farklı tefsirler, müfessirlerin kullandıkları delillerin eşik düzeyde güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Yine her bit müfessir ayetin tarihi ortamı bakımından eşit değerdeki rivayetlerden birini tercih edebilir.
TE’VİL:
Ayetlerde kastedilen anlamları çıkarmak için kesin ve sağlam rivayetler bulunmadığı da olmaktadır ve bu durumlarda müfessir elinde bulunan delilleri değerlendirir ve bunlar arasında seçim yaparak bit yoruma gitmek durumundadır. Bu duruma te’vil deniyor. Ancak te’vil rivayetlerin ortaya koyduğu ve arap dilbiliminin bilgisine fers düşmemelidir. Te’vilde yorumlayan kişinin etkisi artmaktadır, çünkü deliller onu kesin bit bilgiye götürmemektedir. Kuranı yorumlayacak bit alim mutlaka dünyadan soyutlanamayacağı için, boş bit zihinle yoruması mümkün değildir.
Ancak tefsirin ürettiği bilgiler, kuranın yorumlanmasının son noktası değildir. Tefsir sadece ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları bizlere aktarır, tefsirdeki bilgileri biz doğrudan hayatımıza aktaramayız. Bunun için tefsiri aşan çalişmalar yapmak gerekmiştir. Bu çalişmalar sonucu, tefsir ile üretilen bilgileri hayatımıza geçire bimemiz için fıkıh ile kelam disiplinleri doğmuştur. Bu bilimler te’vil yaklaşımını ortaya koyarlar.
TERCEME:
Terceme genes olarak bir sözü bit dilden, başka bit dile çevirmektir.Terceme genes olarak ya asıl metne bağlı kalarak veya metnin ifade ettiği mana esas alınarak iii şekilde yapılır.
Lafzi Terceme: Metne bağlı olarak yapılan tercümedir. Burda asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edlen dulde karşılık verilmeye çalışılır.
Tefsiri Terceme: Metnin ifade ettiği mana esas alınarak, metnin mana bakımından başka bir dile aktarılmasıdır. Burda her harf ve kelimenin tercümesi zorunlu değildir.
Kuranın tefsiri tercümesi yapılma yolu tercih edilmiştir. Türkiyede kuranın tercümesi için daha çok meal kelimesi kullanılmaktadır. Bunun nedeni sie tercümenin mana dikkate alınarak yapıldığını ve yetersiz olabileceğini Pfade etmek içindir. Meal kelimesi sözlükte bitşeyin varacağı yer, istilahi olarakta, bit sözün aynı anlamınınn her yönüyle ahnen değil de biraz noksanıyla Pfade edilmesi anlamına gelmektedir.
Kuranın tercümesinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin farklı görüşler vardır, ancak ittifak edlen hususta kuranın tercümesi yapıla bilir olacağıdır.
Kuranın tercümesi islamiyettin ilk yıllarına kadar götürüle bilir. Bügün ise kuran neredeyse tüm dünya dillerine tercüme edilmiş durumdadır.
İlk müslümanlar peygamberimizin yanında olduklarından ayetleri hemmen anlıyorlardı, anlayamadıkları derlei peygamberimiz onlara açıklıyordu. Ancak daha sonraki kuşaklarda ayetlerin açıklanması gerekti.
TEFSİR İLMİNİN YÖNTEMİ:
Tefsir ilmi öncelikle dil bilimi çerçevesinde konulabilecek yöntemler ve billiger kullanır. İkinci olarakta tefsir kuranı açıklamak için tarih bilgisinede başcurmaktadır.
Tefsiri önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da kuarnın rey ile tefsiri Kabul edilmemiştir. Rey ile tefsir yapanlar, tefir bilimlerini bilmeden tefsir yaparlar ve müteşabih ayetleri açıklamaya çalışırlar.
TEFSİR İLMİNİN DİĞER TEMEL İSLAM BİLİMLERİYLE İLİŞKİSİ:
Tefsir ayetlere açıklama getirerek bit çok farkı ilimden yararlanmaktadır, hadis, dilblimi vs. Aynı zamanda tefsir islam bilimlerine bilgi hazırlamaktadır. Kuranın içerdiği ahlak, siyaset ve itikat konularını kelam ele alır. . Gene olarak hukuk ve badet konularını fıkıh ele alır.
Kelam ve fıkıh anlama sürecini tefsirin bıraktığı yerden devam ettirmektedir ve sonuç olarak hüküm üretirler. Fıkıh usulüde bunun nasıl yapılacağını ortaya koymaktadır.
5.BÖLÜM
Kuranın anlaşılması için yazılmış olan eserler çok önemlidir. Kuranın yorumu sadece kitaplarda kalmamış, bütün islam kültür ve medeniyetinde yer almıştır. Bu bağlamda kuranı ilk tefsir eder muhakkak ki sevgili peygamberimizdir. kendisi sahabeye islamı tebliğ ederken, ayetlerde açıklamalarda bulunmuştu. Bu ama onun bütün kuranı tefsir ettiği anlamına gelmemektedir. Sahabenin soruları ve problemleri sonucu ayetleri açıklamıştır. Sahabe, peygamberimizin vefaatından sonra kuranı anlama, açıklama ve yorumlama ile ilgilenmişlerdir. Burada belirtmek gerekir ki, sahabelerin tefsirleri peygamber efendimizle beraber geçirdikle zaman süresi içerisinde yapmış oldukları gözlemlere, bilgilere ve kendi kişilsel bilgilerine dayanmaktadır. Abdullah İbn. Abbas ve Abdullah İbn. Mes'ud sahabe arasında tefsir alanında öne çıkmış isimlerdir. Kuranın tefsirinin yazılı olması ilk olarak İbn. Abbas ile başlamaktadır.
Kuranın tefsiri ile Sahabe neslinden sonrada Tabiun nesli ilgilenmiştir.
Tefsir ikiye ayrılmaktadır:
1: Rivayet tefsiri: ayetlerin tefsirine ilişkin peygamberimizden, sahabeden ve tabiundan alınan bilgiler doğrultusunda toplanan tefsirlerdir.
2:Dirayet tefsiri: Akli tefsir diyede adlandırılır. Müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına bağlı olarak üretilmiş görüşler olması bakımından hz. peygamber zamanından beri var olan tefsirdir.
Müfessirler genel olarak, rivayetleri seçerken kendi görüşlerini esas alırlar, bu yönüyle rivayet tefsirlerinde müfessirin görüşlerinide dolaylı bir şekilde görürüz. Tefsir faaliyeti bir dirayet işidir.
Diraet tefsirleride kendi içinde ikiye ayrılıyor:
1:tek yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsilerdir.
2:çok yönlü dirayet tefsiri: kuranı pek çok araç vazıtasıyla açoklayan tefsirlerdir.
Tefsir müslüman düşüncesinin bir ürünü olarak günümüzde de devaö etmiştir, ancak batının etkisi yinede hissedilmektedir. Batı kültüründen ortaya çıkan er düşünce akımı kuranın yorumlanmasında kullanılmıştır.
Son olarak şu söylenmelidir: kuran insan hayatını düzenleyen ve bir biçim haline sokan bir kitaptır. Çünkü kuranın içeriğine dağılmış ayetlerin bir araya getirilmesiyle kuranda birçok konu bir bütün oluşturur.
Yanlış anlamaktan ve anlatmaktan RABBİMR sığınırım...
0 Yorum -
Yorum Yaz
İLİTAM 1
Tefsir ilminin tanımı
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kuran ayetlerinin indiği dönemde kullanılan Arapça'nın ve o zaman diliminin şartları bilinmesi. Bu bilgileri bize ulaştıran rivayetleri kullanarak ayetleri açıklayan disipline Tefsir diyoruz.
Te'vil
Bazen kesin açıklamalar getirmek için sağlam rivayetlerin bulunmadığı durumla karşılaşılabilir. Bir kelimenin birden fazla anlam taşıyabilir ve ayette kelime hangi anlamı taşıdığı hemen anlaşılmaz. Bu durumda müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında seçimler yaparak bir yoruma gitmek zorunda kalır. Bu yoruma Te'vil diyoruz. Te'vil'in tefsir'den farkı yorumlayan kişinin yorumdaki etkisinin artmasıdır. Bunun nedeni de delillerin kesin bir bilgiye götürmemesidir.
Tefsir'de elde edilen bilgileri doğrudan hayatımıza aktaramayız. Bu bilgileri hayatımıza aktarmamız için fıkıh ve kelam tarafından işlenmesi gerekir.
Terceme
Terceme genel olarak ‘ bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek; bir sözün anlamını diğer bir dilde dengi bir söz ile aynen ifade etmek'anlamına gelmektedir.
Terceme genel olarak iki şekilde yapılır:
Lafzi terceme: Metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercüme.
Tefsiri terceme: asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atalatabilir veya bazı keimeler ilave edilebilir. Mütercim asıl dildeki ifadeleri iyice nladıktan sonra onlardaki anlamı başka bir dile kendi üslup ve ifadesiyle aktarır.
Ku2ran'ın tercüme edilmesi konusunda ittifak edilen husus, ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana ulaştırılmasıdır. Ancak Meal dediğimiz Kur'an tercümesi hiç bir zaman Kur'anın orijinal şeklinin yerine geçmez.
Tefsir İlminin Yöntemi
Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı işlemleri takip eder:
1- Tefsir ilk olarak Kur'an'ın cümlelerini dil açısından çözümler. Arap dilinin grameri, kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli.
2- Ayetlerin ne gibi koşullarda, hangi olaydan sonra veya hangi olay üzerine indiği, bir soru üzerine nazil olup olmadığı incelenir.
Bu işlemler gerçekleşmezse ayetlerin ilk vahyedildiğinde kastettikleri anlamları doğru bir şekilde anlayamayız.
Tefsir ilminin diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi
Tefsirin yararlandığı disiplinlere bakacak olursak:
- Dil bilimlerinden Ku'ran'ın kelimelerine ve ayetlerine açıklama getirmek için yararlanır.
- Tefsir, Kur'an'ın indiği zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanır.
Tefsir dalı da aynı zamanda başka İslami Bilimlere malzeme sunmaktadır, çünkü bütün din bilimleri Kur'an üzerine kurulan disiplinlerdir.
- Kur'an'da yer alan ahlak, siyaset ve itikat konularının yorumlanması kelam disiplini tarafından gerçekleşmiştir.
- Hukuk ve ibadet konularını ise fıkıh disiplini ele almıştır.
0 Yorum -
Yorum Yaz
İlitam 1 Özeti :
Tefsir İlmi
Müslümanlar için en önemli kaynak olması bakımından Kur’an-ı
Kerim’in açıklanması ve anlaşılmasına önem verilmiştir. İşte Tefsir bilimi Kur’an’ın
ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için
açıklar ve onları doğru olarak anlamamızı sağlar.
Tefsir ilminin Tanımı
Tefsir
ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan ve
inceleyen bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kur’an’ın indiği dönemde
kullanılan Arapça olduğu gibi o dönemin şartları da gözönünde bulundurmalıdır.
İşte Kur’an’ın kullandığı Arap Dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait
bilgileri bize bildiren rivayetlere ( Rasulallah, sahabe, tabıûn) dayanarak,
ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz.
Tefsirin
yöntemi, müfessirin kendi içinde bulunduğu dünyanın etkisindeki öznelliği
sınırlandırmış ve onun Kur’an üzernde belirleyici olmasını büyük oranda
önlemiştir. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir
eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzeyde güçlü
olmalarından kaynaklanabilir. Bu aşamada kullanılan kaynaklar ve yöntem
müfessirin öznelliğini önemli ölçüde sınırlamaktadır.
Te’vil
Ayetler
veya ayetlerdeki kelimeler birkaç anlamı aynı anda taşıyabilirler ve hangi
anlamın ayette kullanıldığını belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Bu durumda
müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında, bir kesinliğe
götürmeksizin seçimler yaparak bir yoruma gitmek durumuna kalır. İşte bu yoruma
Te’vil diyoruz. Tefsir’den farklı olarak Te’vil de yorumlayan kişinin yorumdaki
etkisi artmaktadır. Diğer taraftan İslam geleneğinde Kur’an’ın zahiri anlamı
Tefsir tarafından ortaya konmuştur.
Tefsir,
Kur’an’ da bulunan anlamların, mesajın ve değerlerin sonraki zamanlara
taşınması için yeterli olamaz. Oysa ahlak, siyaset,itikad, hukuk, ibadet gibi
konuları işleyen ayetlerde verilen mesajların ve değerlerin hayat içinde
yaşatılması gerekmiştir. Böylece Kur’an’ın yanı sıra dinimizdeki diğer
kaynaklar (Sünnet, icma) ile yaşanan durum arasında bağ kuran başka disiplinler,
bilimler gerekmiştir. Bu bilimler ise tefsir değil, Te’vil yaklaşımı ortaya
koymaktadırlar.
Terceme
Terceme
genel olarak “bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek” anlamına
gelmektedir. Terceme genel olarak iki şekilde yapılabilir :
‘
Lâfzî Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercemede, asıl metindeki bütün
kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışılır. ‘
‘
Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde, asıl metinin ifade ettiği mana esas
alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.’
Kur’an
‘da lafzi tercümenin zorluğu yüzünden Kur’an’ın lafzi değil tefsiri
tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur’an’ın tercümesinin yapılıp
yapılmamasına farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak ittifak edilen husus, Kur’an’ın
özelliklerinden kaynaklanan tercüme zorluklarının onun tercümesine engel
olmaması gerektiği ve ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana
ulaştırılmasıdır. Burada ayrıca hatırlanması gereken bir başka konuda, Kur’an’ın
tercümesinin veya Kur’an’ın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade
edilmiş şeklinin Kur’an’ın yerine geçemeyeceğidir.
Tefsir ilminin Yöntemi
Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı
önemli işlemler gerçekleştirir. Bu işlemleri iki ana başlıklar altında
toplayabiliriz.
Tefsir ilk olarak Kur’an- Kerim’in cümlelerini dil açısından çözümler. Çünkü
Arap dilini grameri kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları,
kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi
anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi
koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken
mümkün olduğu kadar Kur’an’ın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını
öğrenmeye çalışırız. Böylece tefsir ile ayetleri doğru bir şekilde anlamaya
çaba göstermiş oluruz.
Tefsir sayesinde Kur’an’ın
ifadelerine Kur’an’ın kastettiğinden farklı anlamlar yüklenmesinin önüne
geçilmiş olur. Tefsire önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da Kur’an’ın
Re’y ile tefsiri kabul edilmemiştir. Burada ki re’y tefsirin yönteminin dışına
çıkan ve Kur’an’ı doğru yöntemden saparak tefsir etmek isteyen bir yaklaşımdır.
Tefsir kural koyucu bir disiplin değildir. Onun işlevi Kur’an metnine açıklama
getirmekle sınırlıdır.
Tefsir İlminin Diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi
Tefsir ayetlere açıklama getirirken hadis,
tarih, dil bilimleri gibi bir çok farklı ilimden
yararlanmaktadır.
Dil bilimlerinden Kur’an’ın kelimelerine, ayetlerine ve cümle yapısına açıklama
getirmek için yararlanır. Tefsir tarih karekterli bilgilerden yararlanarak
Peygamberimizin ayetlere getirdiği açıklamaları ve ayetlerin indiği koşulları
öğrenmek için hadisten büyük oranda faydalanır. Tefsir başka bilimlerden
yararlanmakla kalmayıp, başka bazı İslam bilimlerine bilgi hazılamaktadır.
Böylece Tefsir, Kur’an’ı kaynak edinen, Kelam ve Fıkıh gibi diğer İslamî bilim
dallarına da bir blgi malzemesi sunmuş olmaktadır.
Kur’an ve diğer kaynak
metinlerin anlam derecelerin tasnifi ve yeni yargıların çıkarılmasının yolları
Usul-i Fıkıh tarafından incelenmiştir. Kelam fırkaları arasında sıkca
gözlendiği üzere bazı yorumcular, kendi düşüncelerini Kur’an’dan ve sünnetten delillendirmeye
çalışmışlardır. Kelam ve fıkhın Kur’an ile ilgilenmesi tefsirinkinden
farklıdır. Tefsir için Kur’an bir konu iken, kelam ve fıkıh için Kur’an dört
şer’i kaynaktan biridir. Kur’an’ı açıklayan ve onu zahiri anlamını pekiştiren
tefsir bu disiplinlere malzeme sunmaktadır.
Ancalk Çağdaş dönemde İslamiyet’in
kaynaklarını belli düzeylerde yorumlayan disiplinler arasındaki bütünlük
ilişkisi bozulmuştur. Daha önce kelam ve fıkıh içinde yapılan yorumlar
çoğunlukla tefsir içinde yapılmaya başlanmıştır.
İlitam 5 Özeti :
Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri
Önceki
kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin
tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin
değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz
olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde değil aynı zamanda bütün bir Müslüman
dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.
İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir
Kaynaklarımız
Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar.
Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı
ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin
getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip
edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.
Sahabe Dönemi Tefsiri
Sahabenin
tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.
Müşahedelerine dayalı açıklamaları
Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar
Sahabîlerin;
Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı
bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki
garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad
ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında
Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin
Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi
müşahadeleri ve Ehl-i Kitab âlimleri
olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi
öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların
büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.
Tabiûn
Dönemi Tefsiri
Hz.
Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş,
Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması
çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın
anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani
tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini,
büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde
kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil
ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden
çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da
tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara
ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça
yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin
yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin
kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak
kaydedebiliriz.
Tefsirin Tedvini
Yazılı
belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la
başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.
Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri
Kur’an-ı
tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim
dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına
göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri
farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel,
siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan
kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun
uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde
açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve
yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve
ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin
yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel
anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.
Rivayet Tefsiri
Rivayet
tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve
tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet
tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya
getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle
ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi
bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.
Dirayet Tefsiri
Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri
anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan
faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir
müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı
olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani
dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir
faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren
tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih,
dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok
disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün,
ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini
taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.
Çok yönlü Dirayet Tefsirleri
Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok
müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve
kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu
tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî
sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî,
ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde
değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.
Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri
Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında
müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde
bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların
üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka
olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından
yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır.
Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî
Tefsir.
Günümüzde Tefsir
Tefsir
gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi,
içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri
olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve
bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda
Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren
temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili
aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı
tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri
kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce
akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından
tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.
Yenilikçi Tefsir Çalışmaları
Yenilikçi
yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde
yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve
hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında
bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz.
Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.
İlmî Tefsir Çalışmaları
Tefsirde bu
yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu
düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde
Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara
gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını
temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri
görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine
onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.
Ideolojik Tefsir Çalışmaları
Tefsirde
ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam
dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda
Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde
gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve
Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini
görebilmekteyiz.
Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları
Tarihsel-
tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan
sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel
bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya
konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski
yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi
istenmiştir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
İlitam 1 Özeti :
Tefsir İlmi
Müslümanlar için en önemli kaynak olması bakımından Kur’an-ı Kerim’in açıklanması ve anlaşılmasına önem verilmiştir. İşte Tefsir bilimi Kur’an’ın ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için açıklar ve onları doğru olarak anlamamızı sağlar.
Tefsir ilminin Tanımı
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan ve inceleyen bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kur’an’ın indiği dönemde kullanılan Arapça olduğu gibi o dönemin şartları da gözönünde bulundurmalıdır. İşte Kur’an’ın kullandığı Arap Dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere ( Rasulallah, sahabe, tabıûn) dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz.
Tefsirin yöntemi, müfessirin kendi içinde bulunduğu dünyanın etkisindeki öznelliği sınırlandırmış ve onun Kur’an üzernde belirleyici olmasını büyük oranda önlemiştir. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzeyde güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Bu aşamada kullanılan kaynaklar ve yöntem müfessirin öznelliğini önemli ölçüde sınırlamaktadır.
Te’vil
Ayetler veya ayetlerdeki kelimeler birkaç anlamı aynı anda taşıyabilirler ve hangi anlamın ayette kullanıldığını belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Bu durumda müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında, bir kesinliğe götürmeksizin seçimler yaparak bir yoruma gitmek durumuna kalır. İşte bu yoruma Te’vil diyoruz. Tefsir’den farklı olarak Te’vil de yorumlayan kişinin yorumdaki etkisi artmaktadır. Diğer taraftan İslam geleneğinde Kur’an’ın zahiri anlamı Tefsir tarafından ortaya konmuştur.
Tefsir, Kur’an’ da bulunan anlamların, mesajın ve değerlerin sonraki zamanlara taşınması için yeterli olamaz. Oysa ahlak, siyaset,itikad, hukuk, ibadet gibi konuları işleyen ayetlerde verilen mesajların ve değerlerin hayat içinde yaşatılması gerekmiştir. Böylece Kur’an’ın yanı sıra dinimizdeki diğer kaynaklar (Sünnet, icma) ile yaşanan durum arasında bağ kuran başka disiplinler, bilimler gerekmiştir. Bu bilimler ise tefsir değil, Te’vil yaklaşımı ortaya koymaktadırlar.
Terceme
Terceme genel olarak “bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek” anlamına gelmektedir. Terceme genel olarak iki şekilde yapılabilir :
‘ Lâfzî Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercemede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışılır. ‘
‘ Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde, asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.’
Kur’an ‘da lafzi tercümenin zorluğu yüzünden Kur’an’ın lafzi değil tefsiri tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur’an’ın tercümesinin yapılıp yapılmamasına farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak ittifak edilen husus, Kur’an’ın özelliklerinden kaynaklanan tercüme zorluklarının onun tercümesine engel olmaması gerektiği ve ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana ulaştırılmasıdır. Burada ayrıca hatırlanması gereken bir başka konuda, Kur’an’ın tercümesinin veya Kur’an’ın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade edilmiş şeklinin Kur’an’ın yerine geçemeyeceğidir.
Tefsir ilminin Yöntemi
Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı önemli işlemler gerçekleştirir. Bu işlemleri iki ana başlıklar altında toplayabiliriz.
Tefsir ilk olarak Kur’an- Kerim’in cümlelerini dil açısından çözümler. Çünkü
Arap dilini grameri kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları,
kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi
anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken mümkün olduğu kadar Kur’an’ın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını öğrenmeye çalışırız. Böylece tefsir ile ayetleri doğru bir şekilde anlamaya çaba göstermiş oluruz.
Tefsir sayesinde Kur’an’ın ifadelerine Kur’an’ın kastettiğinden farklı anlamlar yüklenmesinin önüne geçilmiş olur. Tefsire önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da Kur’an’ın Re’y ile tefsiri kabul edilmemiştir. Burada ki re’y tefsirin yönteminin dışına çıkan ve Kur’an’ı doğru yöntemden saparak tefsir etmek isteyen bir yaklaşımdır. Tefsir kural koyucu bir disiplin değildir. Onun işlevi Kur’an metnine açıklama getirmekle sınırlıdır.
Tefsir İlminin Diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi
Tefsir ayetlere açıklama getirirken hadis, tarih, dil bilimleri gibi bir çok farklı ilimden
yararlanmaktadır. Dil bilimlerinden Kur’an’ın kelimelerine, ayetlerine ve cümle yapısına açıklama getirmek için yararlanır. Tefsir tarih karekterli bilgilerden yararlanarak Peygamberimizin ayetlere getirdiği açıklamaları ve ayetlerin indiği koşulları öğrenmek için hadisten büyük oranda faydalanır. Tefsir başka bilimlerden yararlanmakla kalmayıp, başka bazı İslam bilimlerine bilgi hazılamaktadır. Böylece Tefsir, Kur’an’ı kaynak edinen, Kelam ve Fıkıh gibi diğer İslamî bilim dallarına da bir blgi malzemesi sunmuş olmaktadır.
Kur’an ve diğer kaynak metinlerin anlam derecelerin tasnifi ve yeni yargıların çıkarılmasının yolları Usul-i Fıkıh tarafından incelenmiştir. Kelam fırkaları arasında sıkca gözlendiği üzere bazı yorumcular, kendi düşüncelerini Kur’an’dan ve sünnetten delillendirmeye çalışmışlardır. Kelam ve fıkhın Kur’an ile ilgilenmesi tefsirinkinden farklıdır. Tefsir için Kur’an bir konu iken, kelam ve fıkıh için Kur’an dört şer’i kaynaktan biridir. Kur’an’ı açıklayan ve onu zahiri anlamını pekiştiren tefsir bu disiplinlere malzeme sunmaktadır.
Ancalk Çağdaş dönemde İslamiyet’in kaynaklarını belli düzeylerde yorumlayan disiplinler arasındaki bütünlük ilişkisi bozulmuştur. Daha önce kelam ve fıkıh içinde yapılan yorumlar çoğunlukla tefsir içinde yapılmaya başlanmıştır.
İlitam 5 Özeti :
Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri
Önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde değil aynı zamanda bütün bir Müslüman dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.
İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir
Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.
Sahabe Dönemi Tefsiri
Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.
Müşahedelerine dayalı açıklamaları
Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar
Sahabîlerin; Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahadeleri ve Ehl-i Kitab âlimleri olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.
Tabiûn Dönemi Tefsiri
Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.
Tefsirin Tedvini
Yazılı belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.
Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri
Kur’an-ı tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel, siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.
Rivayet Tefsiri
Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.
Dirayet Tefsiri
Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.
Çok yönlü Dirayet Tefsirleri
Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî, ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.
Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri
Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır. Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî Tefsir.
Günümüzde Tefsir
Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.
Yenilikçi Tefsir Çalışmaları
Yenilikçi yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz. Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.
İlmî Tefsir Çalışmaları
Tefsirde bu yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.
Ideolojik Tefsir Çalışmaları
Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları
Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
İlitam 1 Özeti :
Tefsir İlmi
Müslümanlar için en önemli kaynak olması bakımından Kur’an-ı Kerim’in açıklanması ve anlaşılmasına önem verilmiştir. İşte Tefsir bilimi Kur’an’ın ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için açıklar ve onları doğru olarak anlamamızı sağlar.
Tefsir ilminin Tanımı
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan ve inceleyen bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kur’an’ın indiği dönemde kullanılan Arapça olduğu gibi o dönemin şartları da gözönünde bulundurmalıdır. İşte Kur’an’ın kullandığı Arap Dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere ( Rasulallah, sahabe, tabıûn) dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz.
Tefsirin yöntemi, müfessirin kendi içinde bulunduğu dünyanın etkisindeki öznelliği sınırlandırmış ve onun Kur’an üzernde belirleyici olmasını büyük oranda önlemiştir. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzeyde güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Bu aşamada kullanılan kaynaklar ve yöntem müfessirin öznelliğini önemli ölçüde sınırlamaktadır.
Te’vil
Ayetler veya ayetlerdeki kelimeler birkaç anlamı aynı anda taşıyabilirler ve hangi anlamın ayette kullanıldığını belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Bu durumda müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında, bir kesinliğe götürmeksizin seçimler yaparak bir yoruma gitmek durumuna kalır. İşte bu yoruma Te’vil diyoruz. Tefsir’den farklı olarak Te’vil de yorumlayan kişinin yorumdaki etkisi artmaktadır. Diğer taraftan İslam geleneğinde Kur’an’ın zahiri anlamı Tefsir tarafından ortaya konmuştur.
Tefsir, Kur’an’ da bulunan anlamların, mesajın ve değerlerin sonraki zamanlara taşınması için yeterli olamaz. Oysa ahlak, siyaset,itikad, hukuk, ibadet gibi konuları işleyen ayetlerde verilen mesajların ve değerlerin hayat içinde yaşatılması gerekmiştir. Böylece Kur’an’ın yanı sıra dinimizdeki diğer kaynaklar (Sünnet, icma) ile yaşanan durum arasında bağ kuran başka disiplinler, bilimler gerekmiştir. Bu bilimler ise tefsir değil, Te’vil yaklaşımı ortaya koymaktadırlar.
Terceme
Terceme genel olarak “bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek” anlamına gelmektedir. Terceme genel olarak iki şekilde yapılabilir :
‘ Lâfzî Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercemede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışılır. ‘
‘ Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde, asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.’
Kur’an ‘da lafzi tercümenin zorluğu yüzünden Kur’an’ın lafzi değil tefsiri tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur’an’ın tercümesinin yapılıp yapılmamasına farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak ittifak edilen husus, Kur’an’ın özelliklerinden kaynaklanan tercüme zorluklarının onun tercümesine engel olmaması gerektiği ve ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana ulaştırılmasıdır. Burada ayrıca hatırlanması gereken bir başka konuda, Kur’an’ın tercümesinin veya Kur’an’ın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade edilmiş şeklinin Kur’an’ın yerine geçemeyeceğidir.
Tefsir ilminin Yöntemi
Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı önemli işlemler gerçekleştirir. Bu işlemleri iki ana başlıklar altında toplayabiliriz.
Tefsir ilk olarak Kur’an- Kerim’in cümlelerini dil açısından çözümler. Çünkü
Arap dilini grameri kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları,
kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi
anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken mümkün olduğu kadar Kur’an’ın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını öğrenmeye çalışırız. Böylece tefsir ile ayetleri doğru bir şekilde anlamaya çaba göstermiş oluruz.
Tefsir sayesinde Kur’an’ın ifadelerine Kur’an’ın kastettiğinden farklı anlamlar yüklenmesinin önüne geçilmiş olur. Tefsire önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da Kur’an’ın Re’y ile tefsiri kabul edilmemiştir. Burada ki re’y tefsirin yönteminin dışına çıkan ve Kur’an’ı doğru yöntemden saparak tefsir etmek isteyen bir yaklaşımdır. Tefsir kural koyucu bir disiplin değildir. Onun işlevi Kur’an metnine açıklama getirmekle sınırlıdır.
Tefsir İlminin Diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi
Tefsir ayetlere açıklama getirirken hadis, tarih, dil bilimleri gibi bir çok farklı ilimden
yararlanmaktadır. Dil bilimlerinden Kur’an’ın kelimelerine, ayetlerine ve cümle yapısına açıklama getirmek için yararlanır. Tefsir tarih karekterli bilgilerden yararlanarak Peygamberimizin ayetlere getirdiği açıklamaları ve ayetlerin indiği koşulları öğrenmek için hadisten büyük oranda faydalanır. Tefsir başka bilimlerden yararlanmakla kalmayıp, başka bazı İslam bilimlerine bilgi hazılamaktadır. Böylece Tefsir, Kur’an’ı kaynak edinen, Kelam ve Fıkıh gibi diğer İslamî bilim dallarına da bir blgi malzemesi sunmuş olmaktadır.
Kur’an ve diğer kaynak metinlerin anlam derecelerin tasnifi ve yeni yargıların çıkarılmasının yolları Usul-i Fıkıh tarafından incelenmiştir. Kelam fırkaları arasında sıkca gözlendiği üzere bazı yorumcular, kendi düşüncelerini Kur’an’dan ve sünnetten delillendirmeye çalışmışlardır. Kelam ve fıkhın Kur’an ile ilgilenmesi tefsirinkinden farklıdır. Tefsir için Kur’an bir konu iken, kelam ve fıkıh için Kur’an dört şer’i kaynaktan biridir. Kur’an’ı açıklayan ve onu zahiri anlamını pekiştiren tefsir bu disiplinlere malzeme sunmaktadır.
Ancalk Çağdaş dönemde İslamiyet’in kaynaklarını belli düzeylerde yorumlayan disiplinler arasındaki bütünlük ilişkisi bozulmuştur. Daha önce kelam ve fıkıh içinde yapılan yorumlar çoğunlukla tefsir içinde yapılmaya başlanmıştır.
İlitam 5 Özeti :
Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri
Önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde değil aynı zamanda bütün bir Müslüman dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.
İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir
Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.
Sahabe Dönemi Tefsiri
Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.
Müşahedelerine dayalı açıklamaları
Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar
Sahabîlerin; Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahadeleri ve Ehl-i Kitab âlimleri olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.
Tabiûn Dönemi Tefsiri
Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.
Tefsirin Tedvini
Yazılı belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.
Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri
Kur’an-ı tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel, siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.
Rivayet Tefsiri
Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.
Dirayet Tefsiri
Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.
Çok yönlü Dirayet Tefsirleri
Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî, ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.
Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri
Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır. Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî Tefsir.
Günümüzde Tefsir
Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.
Yenilikçi Tefsir Çalışmaları
Yenilikçi yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz. Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.
İlmî Tefsir Çalışmaları
Tefsirde bu yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.
Ideolojik Tefsir Çalışmaları
Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları
Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
1. Ünite : Tefsir ilmi
Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır.
Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir.
Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.
Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :
1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.
Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.
5. Ünite: Tefsirin tedvini
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.
Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir.
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
1. Ünite : Tefsir ilmi
Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır.
Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir.
Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.
Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :
1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.
Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.
5. Ünite: Tefsirin tedvini
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.
Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir.
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.
Tarih içinde tefsir ve tefsir eğilimleri
Kur’an da büyül kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Tefsir sadece kutsal kitaplara münhasır değil.
Felsefî, ilmî ve edebî eserler de tesir edilmiştir. Kur’an-i Kerimi ilk tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile baslamıştır. Ashab bazı ayetleri anlayamadıkları için Peygamberimize açıklamasını sormuşlar ve Peygambermizin yaptığı açıklama ile baslamıştır.
Peygamber efendimizin tefsiri iki temel üzerine bina edilmiştir :
- Oku, düşün, anla, yaşa
- Beşikten mezara ilim, yani yşsam boyu öğrenme
Peygamberin tefsir ediş özellikleri :
- Seviye farklılıklarını gözetmiştir
- Bizzat veya bir vasıta tefsir etmiştir
- Hayatın akışı içinde tefsir etmiştir.
- Ameli ahkama dair ayetleri, sözleri, fiileri veya takrirleri ile tefsir etmiştir.
Sahabenin tefsiri başta Kur'an'a sonra Hz. Peygambere rey ve ictihatlara ve diğer ehl-i kitaplara müracaat etmelerine dayanır.
Sahabenin tefsir özellikleri :
-Hz. Peygamberin talim ve terbiyesinden geçmeli
-Nuzul ortamının müşahede etmeleri
-Arap dilinin inceliklerine hakim olmaları
-Ayetlerin illetlerine vâkıf olmaları
Sahabe icmali mana ile yetinmiştir, ahkam ayetlerini çok tefsir etmemiştir, tefsir kitapları yazılmamıştır.
Sahabe neslinden sonra doğal olarak tabiinler Kur'an tefsiri ile ilgilenmişlerdir, sahabiler tefsirlerini tabiun nesline aktarmışlardır. Tabiun tefsiri Kur’ana, Hz. Peygambere, rey ve ictihatlara, diğer ehl-i kitaplara müracaat ve sahabe tefsirine dayanır.
Tabiun tefsir özellikleri :
-Tedvin edilmiş
-Ihtilaf çoğalmış
-Tefsiri manaya yönelmişler
-Ehl-i kitaba müracaat artmıştır
Tefsirin tedvini
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’anin hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.
Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir.
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir. Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örnegin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirler, bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan
tefsirlerdir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
1. Ünite : Tefsir ilmi
Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır.
Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir.
Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.
Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :
1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.
Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.
5. Ünite: Tefsirin tedvini
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.
Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir.
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.
Tarih içinde tefsir ve tefsir eğilimleri
Kur’an da büyül kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Tefsir sadece kutsal kitaplara münhasır değil.
Felsefî, ilmî ve edebî eserler de tesir edilmiştir. Kur’an-i Kerimi ilk tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile baslamıştır. Ashab bazı ayetleri anlayamadıkları için Peygamberimize açıklamasını sormuşlar ve Peygambermizin yaptığı açıklama ile baslamıştır.
Peygamber efendimizin tefsiri iki temel üzerine bina edilmiştir :
- Oku, düşün, anla, yaşa
- Beşikten mezara ilim, yani yşsam boyu öğrenme
Peygamberin tefsir ediş özellikleri :
- Seviye farklılıklarını gözetmiştir
- Bizzat veya bir vasıta tefsir etmiştir
- Hayatın akışı içinde tefsir etmiştir.
- Ameli ahkama dair ayetleri, sözleri, fiileri veya takrirleri ile tefsir etmiştir.
Sahabenin tefsiri başta Kur'an'a sonra Hz. Peygambere rey ve ictihatlara ve diğer ehl-i kitaplara müracaat etmelerine dayanır.
Sahabenin tefsir özellikleri :
-Hz. Peygamberin talim ve terbiyesinden geçmeli
-Nuzul ortamının müşahede etmeleri
-Arap dilinin inceliklerine hakim olmaları
-Ayetlerin illetlerine vâkıf olmaları
Sahabe icmali mana ile yetinmiştir, ahkam ayetlerini çok tefsir etmemiştir, tefsir kitapları yazılmamıştır.
Sahabe neslinden sonra doğal olarak tabiinler Kur'an tefsiri ile ilgilenmişlerdir, sahabiler tefsirlerini tabiun nesline aktarmışlardır. Tabiun tefsiri Kur’ana, Hz. Peygambere, rey ve ictihatlara, diğer ehl-i kitaplara müracaat ve sahabe tefsirine dayanır.
Tabiun tefsir özellikleri :
-Tedvin edilmiş
-Ihtilaf çoğalmış
-Tefsiri manaya yönelmişler
-Ehl-i kitaba müracaat artmıştır
Tefsirin tedvini
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’anin hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.
Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir.
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir. Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örnegin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirler, bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan
tefsirlerdir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
1. Ünite : Tefsir ilmi
Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır.
Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir.
Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.
Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :
1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.
Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.
5. Ünite: Tefsirin tedvini
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.
Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir.
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.
Tarih içinde tefsir ve tefsir eğilimleri
Kur’an da büyül kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Tefsir sadece kutsal kitaplara münhasır değil.
Felsefî, ilmî ve edebî eserler de tesir edilmiştir. Kur’an-i Kerimi ilk tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile baslamıştır. Ashab bazı ayetleri anlayamadıkları için Peygamberimize açıklamasını sormuşlar ve Peygambermizin yaptığı açıklama ile baslamıştır.
Peygamber efendimizin tefsiri iki temel üzerine bina edilmiştir :
- Oku, düşün, anla, yaşa
- Beşikten mezara ilim, yani yşsam boyu öğrenme
Peygamberin tefsir ediş özellikleri :
- Seviye farklılıklarını gözetmiştir
- Bizzat veya bir vasıta tefsir etmiştir
- Hayatın akışı içinde tefsir etmiştir.
- Ameli ahkama dair ayetleri, sözleri, fiileri veya takrirleri ile tefsir etmiştir.
Sahabenin tefsiri başta Kur'an'a sonra Hz. Peygambere rey ve ictihatlara ve diğer ehl-i kitaplara müracaat etmelerine dayanır.
Sahabenin tefsir özellikleri :
-Hz. Peygamberin talim ve terbiyesinden geçmeli
-Nuzul ortamının müşahede etmeleri
-Arap dilinin inceliklerine hakim olmaları
-Ayetlerin illetlerine vâkıf olmaları
Sahabe icmali mana ile yetinmiştir, ahkam ayetlerini çok tefsir etmemiştir, tefsir kitapları yazılmamıştır.
Sahabe neslinden sonra doğal olarak tabiinler Kur'an tefsiri ile ilgilenmişlerdir, sahabiler tefsirlerini tabiun nesline aktarmışlardır. Tabiun tefsiri Kur’ana, Hz. Peygambere, rey ve ictihatlara, diğer ehl-i kitaplara müracaat ve sahabe tefsirine dayanır.
Tabiun tefsir özellikleri :
-Tedvin edilmiş
-Ihtilaf çoğalmış
-Tefsiri manaya yönelmişler
-Ehl-i kitaba müracaat artmıştır
Tefsirin tedvini
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’anin hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.
Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir.
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir. Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örnegin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirler, bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan
tefsirlerdir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
Kur'an ve Hadis Ilimleri 1. Ünite
Tefsir Ilmi
Tefsir kelimesi, Arapcada, kapali bir seyin örtüsünü acmak anlamina gelen ‘fsr' fiilinden türetilmistir. Iste tefsir bilimi Kur'an' in ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler icin aciklar ve onlari-dogru olarak anlamamiza saglar.
Tefsir Ilminin Tanimi
Kur'an' in kullandigi Arap dili bilgilerine ve ayetlerin indigi döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere dayanarak, ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari aciklayan disipline tefsir diyoruz. Gerek ayetlerin indigi sartlari bildiren ve gerek ayetlerin kelimelerini aciklayan rivayetler üzerinde Hadis disiplini calismistir. Bu yüzden tefsir, böyle saglam bilgileri kullanabildigi takdirde ayetlerin dogru anlamlarini bize kesin olarak verebilmektedir. Tefsirin yöntemini izleyen bir müfessirin Kur'an'I kendine göre aciklamasi oldukca zordur. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayri görüsler, her zaman bir eksiklikten degil bazen müfessirlerin kullandigi delillerin esit düzeyde güclü olmalarindan kaynaklanabilir.
Te'vil
Ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda tasiyabilirler ve hangi anlamin ayette kullanildigini belirten kesin bir delil bulunmayabilir. Bu durum müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda secimler yaparak bir yoruma gitmek durumunda kalir. Ancak bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez. Iste bu yoruma biz te'vil diyoruz. Imam Maturidi, te'vilde Allah kesin olarak su anlami kastetmistir denilemez demistir. Tefsir ile üretilen bir bilginin hayata aktarilabilmesi icin konusuna göre fikih ve kelam tarafindan saglanan bilgileri de kendi yöntemleriyle yorumarlar ve hayatta kullanilabilecek bilgiler üretirler. Bu bilimler ise tefsir degil, te'vil yaklasimi ortaya koyarlar.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metne bagli kalinarak ya da metnin ifade ettigi mana esas alinarak iki sekilde yapilabilir:
Lafzi Terceme: Metne bagli kalinarak yapilan bu tercümede, asil metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karsilik vermeye calisir.
Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde ise, asil metinin ifade ettigi mana esas alindigindan bazi kelimeler atlanabilir veya bazi kelimeler ilave edilebilir. Kur'an'da lafzi tercümenin zorluklari yüzünden Kur'an'in lafzi degil, tefsiri tercümesinin yapilmasi yolu tercih edilmistir. Bugün Kur'an' in neredeyse bütün dünya dillerinde tercümeleri bulunmaktadir.
Tefsir Ilminin Amaci
Tefsir, Kur'an‘ in ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki kusaklara aciklamak amaciyla gelistirilmistir.
Tefsir Ilmin Yöntemi
Tefsir, öncelikle dil bilimin cercevesine konulabilecek yöntemler ve bilgiler kullanir. Kur'an ayetlerinin aciklanmasinda tarih bilgisine basvurmaktadir. Kur'an‘ in cümlelerinde kastedilen anlamlari bu dil ve tarih malzemelerinin elverdigi ölcüde dogru bir sekilde ortaya cikarmayi amaclar.
Tefsir sayesinde Kur'an‘ in ifadelerine Kur'an‘ in kastettiginden farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmis olur. Tefsirin öngördügü bu islemler yerine getirilmezse ayetlerin ilk vahyedildiginde kastettikleri anlamlari dogru bir sekilde anlayamayiz. Tefsiri önyargilara ve öznellige kapatmak amaciyla da Kur'an‘ in re'y ile tefsiri kabul edilememistir. Tefsir kural koyucu bir disiplin degildir. Onun islevi sadece Kur'an metnine aciklama getirmekle sinirlidir. Kur'an‘ i temel olarak kendi dilbilimsel ve tarihiyle baglantili bir söz olarak görür.
Tefsir Ilminin Diger Islam Bilimleriyle Iliskisi
Tefsir ayetlere aciklama getirirken bir cok farkli ilimden yararlanmaktadir. Bunlar arasinda hadis, tarih, dil bilimleri gibi disiplin ve bilimler sayilabilir.
•Dil bilimlerinden Kur'an‘ in kelimelerine ve ayetlerine aciklama getirmek icin yararlanir. Bunun icin tefsir yapilirken, önce Arapca bilinmelidir. Ayrica, cümle yapisi ile ilgili nahiv ilmi, kelimelerin türetilmesiyle ilgili olan sarf ve istikak ilmi, Kur'an‘ in edebi inceliklerini ele almak icin ma'ani, beyan ve bedii ilimlerinin bilinmesi gerekmektedir.
•Tefsir, Kur'an‘ in indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanir. Tefsirde Peygamberimizin ayetlere getirdigi aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük oranda yararlanilmalidir.
Tefsirin ayetin dilsel ve tarihsel incelenmesinden cikan sonuc ile fikih ve kelam tarafindan üretilen bir hüküm birbirlerinden farkli bilgilerdir. Kelam ve fikih anlama sürecini adeta tefsirin biraktigi yerden devam ettirerek, hükümler üretmeye kadar gitmislerdir. Kelam, Müslüman cemaat icin inancsal bir cerceve cizer ve Tanri, ahlak, siyaset, vb. Alanlarda, kaynaklari kullanarak itikadi hükümler üretir.
Fikih da benzer bir sekilde kitap, sünnet, icma kaynaklarindan kiyas yoluyla Müslümanlarin hayatlarinda izleyecekleri ameli hükümler ortaya koyar. Islamiyet'te kaynaklarin yorumlanarak onlardan hüküm cikarmanin yöntemi de Usul-I Fikih tarafindan ortaya konmustur. Bu ilim Kur'an, Sünnet ve icmadan, kiyas yoluyla nasil yeni hükümler üretilebilecegini en ayrintili bir sekilde ortaya koymustur.
Tefsir icin Kur'an bir konu iken, kelam ve fikih icin Kur'an dört ser'i kaynaktan biridir.
Kur'an ve Hadis Ilimleri 5.Ünite
Tarih Icinde Tefsir ve Tefsir Egilimleri
Müslümanlarin geleneklerinde Kur'an' in tefsir ve yorumundan örnekleri, Tefsir, Hadis, Kelam, Fikih, Tasavvuf, Ahlak, Fikih Usulü, Tefsir Usulü, Felsefe gibi faaliyetlerde bulabildigimiz gibi Müslüman Dünyasi'nin müsbet ilim geleneginde, Islam San'at ve Mimarisi'nde, Islam Sehirciliginde, Müslüman toplumlarin toplumsal dokularinda ve dünya görüslerinde de Kur'an'in yorum numunelerini görebiliriz. Su halde Kur'an' in yorumu ve tefsiri, sadece Kur'an Tefsirleri'nde degil ayni zamanda bütün bir Müslüman dünyanin kültür ve medeniyet dokularinda aranmalidir (Albayrak, 1998, 12).
Ilk Dönem Tefsiri
Kaynaklarimiz Kur'an-I Kerim' in tefsirini
Peygamberimizin tefsiri ile baslatmaktadirlar.
Hz. Peygamberin Yasadigi Dönemde Tefsir
Kur'an'in indirildigi dönemlerde Hz. Peygamber‘ in, Kur'an ifadeleriyle birtakim aciklamalar yaptigini biliyoruz. O, Kur'an‘ in tamamini tefsir etmemistir. Hz. Aise‘ yi isnad edilen bir rivayette Hz. Peygamber‘ in Kur'an‘ in cok az bir bölümünü tefsir ettigi acikca belirtilmektedir (Taberi, 1968,).
Hz. Peygamberin Tefsirinden birkac örnek:
Bakara suresi 238. Ayette gecen „ salatu'l- vusta" kelimesini „ ikindi namazi" olarak aciklamistir ( Tirmizi, 1981...)
Al-i Imran Suresi 97. Ayette gecen "sebil" kelimesini "azik ve disi binek devesi" olarak aciklamistir ( Taberi, 1954...) vs.
Sahabe Dönemi Tefsiri
Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür:
1. Müsahedelerine dayali aciklamalari
2. Kisisel bilgi ve kavrayislarina göre yaptiklari aciklamalar
Sahabiler bir yandan Kur'an‘ daki garib kelimeleri ve müskil lafizlari dil acisindan zaman zaman siirle istishad ederek aciklarken öbür yandan da özellikle Kur'an kissalarinin aciklanmasinda Yahudi ve Hrisitiyan kültüründen de yararlaniyorlardi.-Tefsir terminolojisinde israilliyyat adi verilir.
Sahabilerin Kur'an Tefsiri kaynaklari, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyati, kendi müsahedeleri ve Ehl-i Kitab alimleri olarak sayilabilir. Bilindigi gibi Rivayet tefsirinin kaynaklarindan biri de sahabe tefsiridir. Tefsir denilince, sahabiler arasinda Abdullah b. Abbas ismi öne cikar.
Sabahe Tefsirinden Örnek:
Sura suresi 23. Ayette gecen "kurba" kelimesini Ibn Abbas "sizinle aramizdaki yakinliga riayet edin" olarak aciklamistir. ( Tirmizi,...).
Tabiun Dönemi Tefsiri
Hz. Peygamber'den sonra fetihlerle devletin sinirlari alabildigine genislemis, Kur'an hakkinda bilgi sahibi sahabiler, devrin siyasi sosyal yapilanmasi cercevesinde cesitli merkezlerde dinin temel kaynagi Kur'an' a ve Kur'an' in anlasilmasina iliskin görüslerini ve müsahedelerini sonraki nesillere, yani tabiun nesline aktarmislardir. Özellikle rivayet tefsirlerine göz atildiginda Kur'an tefsirine iliskin haberlerin büyük bir cogunlugunun kaynaginda tabiun müfessirlerini görürüz. Denebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölcüde tabiilerin görüs ve aciklamalari olusturur.
Artik basit ihtiyaclari gözeten ve daha ötesine gecmeyen tefsir yaklasimi yerini, sistematik olarak Kur'an'in bütününü tefsire konu eden anlayisa birakmisti.
Bir kelimenin ya da kavramin Kur'an' in tamaminda ne anlama geldigini ortaya koymaya calisilmasini tabiun döneminin tefsir anlayisinin bir ürünü olarak görmemiz gerekir.
Örnek:
Said b. Cubeyr (ö. 95/714), Furkan Suresi' nin 5. Ayetindeki "ifk" kelimesini "Kur'in tamaminda ifk, yalan demektir" seklinde aciklamistir.
Tefsirin Tedvini
Kur'an' in, Müslüman toplumun odaginda olusu, toplumun cesitli alanlarda onun rehberligini esas almadi, kuskusuz onun anlasilmasi ve yorumlanmasi faaliyetlerini de bir gereklilik haline getirmisti. Kur'an' in aciklama isini sadece Hz. Peygamber'e ve sahabilere münhasir kilmak tarihin akisina ve degisim olgusuna uygun düsmezdi. Nitekim zaten sahabe döneminden beri var olagelen bilgisel altyapiya dayali akli yorum faaliyeti giderek ivme kazandi. Bu cercevede ilk müfessirler, hem kendilerinden önceki tefsire dair aciklamalari hem de kendi bakis aciklarini yansitan eserler vermege basladilar.
Kaynak ve Yöntem Tercihleri Cercevesinde Kur'an Tefsirleri
Kur'an tefsire calisan herkes, ilmi kapasitesine, kavrayis derecesine, cesitli ilim dallarindaki ihtisasina, siyasi ve mezhebi kanaatlerine ve bilinc muhtevasina göre Kur'an'i aciklamistir. Sahislar, icinde yasadiklari cevrenin bir ürünü olarak o cevredeki siyasi, iktisadi, ahlaki, ilmi, felsefi, ideolojik vs. olusumlardan etkilenirler.
Tefsir tarihine baktigimizda iki temel tercihle karsilasiriz. Bunlardan biri, Kur'an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin aciklamalarindan ibaret gören anlayis; digeri ise bu malzemenin yaninda kisisel bilgi ve tecrübeye dayali esas alan anlayistir. Tasnifimizde bir ücüncü kategori de ice dogus, kesf, ilham ve sezgi gibi diger insani kuvvelerin anlama ve yorumlamada etkin kilinmasi öngören anlayisa isaret etmektedir. Burada tefsirde esas alinan üc aracla karsilastigimizi söyleyebiliriz.
Bunlar, - özetle söylersek
• Öncekilerin görüsleri,
• Akli caba
• Ve ilham'dir.
Rivayet Tefsiri
Rivayet Tefsirleri, ayetlerin tefsirine iliskin Hz. Peygamber'den, sahabeden ve tabiundan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Kur'an'I rivayet tefsirinin kaynagi olarak göremeyiz. Rivayet tefsirlerinde amac, Kur'an'in tefsirine iliskin öncekilerin görüslerini bir araya getirmek olduguna göre Kur'an'la bu görüsleri birbirinden mahiyet itibariyle ayirmak gerekir.
Rivayet Tefsirlerini vücuda getiren müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir düzen icinde siralarken, aslinda kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini esas almislardir. Bu yönüyle rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve görüslerini dolayli bir sekilde yansittig söylenebilir (ez-Zehebi,...).
Meshur Rivayet Tefsirlerini söyle siralayabiliriz:
1. Ibn Cerir et-Taberi'nin Camiu'l-Beyan an Te'vili'l-Kur'an'i
2. Ibn Ebi Hatim (ö.327/938)'in Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim'i,
3. Ebu'l-Leys es-Semerkandi (ö.383/993)'nin Tefsiri vs...
Rivayet tefsirleri özellikle üc noktada tenkit
edilmislerdir:
• Uydurma haberlerin coklugu,
• Israiliyyata yer verilmesi,
• Isnadlarin hazfedilmesidir
Dirayet Tefsiri
Kur'an'i tefsir faaliyeti, aslinda baslangictan beri anlama, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Akli tefsir, yani dirayet tefsiri Hz.Peygamber'den beri var olan bir olgudur. Aslinda tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet isidir. Tefsirin rivayet ve direyat diye iki temel kategoriye ayrilmasi, tefsir faaliyetinden degil, tefsir eseri ortaya koymadaki tercihlerden kaynaklanmaktadir, dolayisiyla bicimseldir. Yani bazi tefsir yazarlari, önceki nesillerin ürettikleri akli tefsirlerini kitaplarinda derlemeyi amaclarken, diger tefsir yazarlari, kendi aciklamalarini ve yorumlarini da eserlerinde yansitmayi yeglemislerdir. Diryaet tefsiri sinifina girek tefsirlerde müfessirler ayetleri aciklarken Arap dili ve edebiyati, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabii bilimler, tip, matematik, astronomi, gibi pek cok disipinin verilerinden yararlanmislardir.
Tefsir Tarihi cercevesinde bakilinca dirayet tefsiri yazarlarinin hepsinin bir mezhebe veya bir görüse bagli oldugu görülür. Dolayisiyla az veya cok her biri kendi mezhebi bakis acisini tefsirine yansitmistir. Bir bakima mezhebi olmayan dirayet tefsiri yoktur denebilir.
Tefsir Tarihi'nde bazi müfessirler, agirlikli olarak bir temel kaygidan ve ilgiden hareketle Kur'an'i inceleme konusu yapmislardir.
Bu tarihsel olgudan dolayi , dirayet tefsirlerini cok yönlü dirayet tefsirleri ve tek yönlü dirayet tefsirleri diye iki kategoride ayrilir:
Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri
Tefsir Tarihinde cesitli mezheplere mensup pek cok müfessir, Kur'an'i bastan sona yukarida isaret ettigimiz pek cok araci ve kaynagi kullanarak Kur'an'i tefsir etmisler ve yorumlamislardir. Söz konusu tefsirlerde -hepsi hakkinda genel konusursak- bilbilimsel analizler, edebi sanatlar baglaminda aciklamalar, kiraate iliskin aciklamalar, kelami, fikhi, ahlaki, felsefi yorumlar ve tahliller, doga bilimleri cercevesinde degerlendirmeler, tibbi vb. Izahlar yer alir.
Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri
• Dilbilimsel (Filolojik) Tefsir
• Fikhi Tefsir
• Ilmi Tefsir
• Felsefi Tefsir
0 Yorum -
Yorum Yaz
Furkan Kapkac
11070398
ULA 2. Sinif
Tefsir ilmi:
Her zaman ve her devirde, dini, felsefi ve ilmi eserlerin muhataplar tarafindan iyice anlasilip kavranabilmesi icin, onlarin, kendilerini iyi anlayanlar tarafindan izah edip aciklanmasi lazim gelir. Bu gibi eserlerde, öyle esas ve prensipler varki, onu okuyan herkes, nedemek istedigini anlayamaz. O halde, ilahi kitaplarin sonuncusu olan kuarnin müslümanlar, hatta butun insanlra tarafindan anlasilip insanlarin ona baglanabilmek icin, onun mutlak sürette tefsir ve izah edilmesi icab ediyordu.butun insanlik icin prensipler ihtiva eden bir kitabin, insanligin ayri ayri zamanlar ve mekanlar icinde bütün ihtiyaclarini madde madde siralayip muhtevasinda derc etmesi mumkün degildi. Yine onda yüksek edebi sanatlar mevcuttur. Bunlar, anacak onlari iyi bilenler tarafindan izah edilmekle anlasilir. Araplarda, yillardan beri köklesmis olan cahili adetlerin fena olanlarini söküp atacak ve ilerde sosyal hayat kanunlarini ortaya koyacak olan kurani, Hz.Peygamberin tefsir etmesi gerekiyordu.
Tefsir ve Te`vil kelimelerinin anlami:
Anlatacagimiz bu iki asil kuran tefsiri icin cok önemlidir. Tefsir kelimesi (fsr) kökünden gelmektedir. Bir cok manasi vardir bunlardan, beyan etmek, kesfetmek, izhar etmek ve üzeri kapali birseyi acmak gibi manalarda da kullanilmaktadir. Tevil kelimesi ( evl) kökünden gelmektedir. Geri dönme manasindadi, aciklamak veya beyan etmekmanalarinada gelir. Istila olarak, zahiri uygun olan iki ihtimalden birine reddetmektir. Tefsir ve Tevil kelimeleri muhtelif zamanlarda birbirlerinin yerlerinede kullanilmislardir.Tefsir kelimesi istilah olarak tevilden daha önce kullanilmistir.Tefsir tevilden daha umumi dir. Tefsir genelde lafizlarda tevil ise manalarda kulanilir.
Tefsir ve Terceme arasindaki farklar:
Lugat kitaplari genel olarak terceme kelimesini bir kelami, bir dilden baska bir dile cevirmek gibi bir manaya alirlarsada, bu kelimenin bundan baska manalarida vardir. Bunlardan, kendisine ulasmiyan kisiya sözü teblig etmek, sozu bil dilden diger bir dile nakletmeye terceme, bu sozu nakledenede tercuma denir. Terceme kelimesinin istilahdaki manasi bir kelamin manasini diger bir lisanda dengi bir tabir ile aynen ifade etmektir. Terceme kelimesi iki kisimda incelenebilir:
1.)Harfi veya lafzi terceme: Nazminda ve tertibinde aslina benzemesi gözetilen. Harfi tercemeyi yapan kimse terceme yapacagi metindeki her bir kelimeyi ele alip, her yönden onun yerine gecebilecek diger dildeki lafizlari gözden gecirmesi gerekir.
2.)Tefsiri terceme: Nazminda ve tertibinde aslina benzemesi gözetilmeyen tercemedir. Bu tercemedeki gaye, metindeki mana ve gayelerin güzel bir sekilde ifade edilmesidir.
Rivayet Tefsiri:
Buna nakil tefsiride denilir. Selefden nakledilmis eserlere dayanan tefsirdir. Diger bir deyim ile, bizzat yine kurandaki baska ayetlerle, Hz.Peygamberin, Sahabenin sözleriyle, aciklanisi sekline denir. (Ali b.ebi Talha gibi).
Dirayet Tefsiri:
Buna Rey tefsiride denilir. Rivayetlere dayali kalmayip, dil, edebiyat, din ve cesitli bilgilere dayanilarak yapilan tefsirlerdir. Burada bahsettigimiz rey den maksat ictihaddir. Zamanla islam ülkesi genisledikce muhtelif fenler ve felsefi fikirler ilerledikce ve cesitli meshepler ortaya ciktica, tefsirlerde de bu hususlara dair maglumat verilmesi icab ediyordu. (Fahruddin er-Razi, Mefatihul-Gayb gibi).
0 Yorum -
Yorum Yaz
1.
Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak
olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem
gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak
adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak
manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya
koyan bir disiplindir. Ayetleri
aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin
icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek
anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince
kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan
kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin
zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi
bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin
indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine
bagli kalmak yada metnin ifade ettigi
manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik
verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan
tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir.
Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye
tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu.
Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami
vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri
kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani
Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam
ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin
kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih
bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme
sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan
gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve
Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve
yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun
rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve
inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam
oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz.
Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit
olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya
kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler
Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran
ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler
onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer
vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi
okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir.
Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde
Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve
yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari
ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen
tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama
unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz.
Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine ,
tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis
tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir
yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin
rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir
oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve
diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha
fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi
duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik
tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla
gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri
hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri
anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir
tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de
önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman
dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir
sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi
oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi
atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati
bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da,
bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya
baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme
gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum
olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana
basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama
özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir
calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde
yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya
calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde
Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
1.
Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak
olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem
gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak
adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak
manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya
koyan bir disiplindir. Ayetleri
aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin
icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek
anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince
kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan
kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin
zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi
bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin
indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine
bagli kalmak yada metnin ifade ettigi
manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik
verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan
tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir.
Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye
tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu.
Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami
vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri
kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani
Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam
ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin
kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih
bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme
sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan
gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve
Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve
yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun
rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve
inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam
oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz.
Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit
olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya
kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler
Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran
ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler
onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer
vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi
okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir.
Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde
Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve
yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari
ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen
tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama
unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz.
Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine ,
tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis
tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir
yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin
rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir
oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve
diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha
fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi
duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik
tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla
gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri
hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri
anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir
tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de
önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman
dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir
sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi
oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi
atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati
bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da,
bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya
baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme
gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum
olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana
basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama
özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir
calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde
yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya
calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde
Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum -
Yorum Yaz
Guenel, Abdullah UIP 2.Sinif 11070367
Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme su
0 Yorum - Yorum Yaz
Guenel, Abdullah UIP 2.Sinif 11070367
Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1 ünite
Tefsir ilmi
Tefsir, Kuran ayetlerinin kendine has systemine ve yönetemine göre açıklamasıdır.
Tefsir ilminin tanımı
Rasul sav. ve sahbenin işidir ve Allah bunu kast etti deninebilir.
ayetlerin nuzul sebebine göre açıklanmasıdır, bunun için bize nuzul ortamı ve rivayetler ve o zamanda arap dilinin kelimelerinin anlamları ihtiyaç duyuyoruz.
dikkat etmeliyizki her tefsirci bir insandır ve her insan hayatındaki olaylardan etkilenir ve bu yüzden bir olayda iki rivayet varsa diğer görüşü ala bilir ve bundandırki her tefsirde gayet doğal olarak bir ayet üzerinde değişik tefsirler olur.
Te'vil
alimler yapar kesin olmayan bir konuda kuran ve sünnet en uygun açıklamasını yapar ve sonuç olarak Allah bunu kast etti bu ayetten diyemeyiz
Terceme
bir dilden başka bir dile ya metne bağlı kalarak yada metnin kast ettiğin baza alarak bir metni çervirmek kuran mota mot değil metnin kast ettiği üzeri meal verilir çünkü mota mota tercüme kuranda imkansızdır.
Tefsir ilminin amacı
sonradan gelen ve nuzul sebebini ve ortamını bilmeyen kuşaklara ayetlerin ne kast ettiğini bildirmek.
Tefsir ilmini yöntemi
kelimelerin nuzul zamanındaki anlamları öğrenmek gerekir ve bu nuzul ortamındaki tarihçe tarih bilgisyle bilinmeli ve nuzul sebebini öğrenilmeli ve ray ile tefsir etmekden kaçınmalıdır bunlar yapılmassa yanlış tefisrler çıkabilir.
Tefsir ilminin diğer temel islam bilgileriyle ilişkisi
Tefsir için ana başlık olarak iki temel ilim gerekir bunlar dil ve tarih bilgisidir diğer ilimlerle olan ilişkisi şöyledir kuran ana kaynak oluduğundan onu anlamak ve ayetleri neyı demek istediğini bilmek gerekir onuda en iyi tefsir ilmi yapar bu yüzden fıkıhda ve ya kelamda bir hüküm gerekirse tefsire başvurulur ve tefsirde bir yöntem koymak için fıkıh usulu yardımcı olmuştur ve tarıh bilgilerde hadis rivayetler önemsenmiştir.
5 ünite
Hz peygamber sav. döneminde ayetlerin tefsiri sahbenin sorularına cevap vererek veya bazı ayetleri kendisi açıklayarak tefsir etmiştir am kuranın hepsini değil birazını tefsir etmiştir.
Sahabe döneminde ise onlar iki şekilde yaptılar:
1 Müşahadelerine dayalı açıklamaları. 2 kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar.
ve diğer yandan sahabe efendilerimiz nuzul sebeblerini ve o zmandaki arka plandaki olayları iyi bilirlerdi bu yüzden tefsirleri önemlidir. ve bazı konularda israiliyyat kullandılar ve reyide kullanmışdırlar. Tabiun efendilerimizin döneminde ise rivayet tefsiri ön plana çıkar ve kelimelerin anlamları daha detaylıdır ve ayetlerin yanında verdiği hükümler olurdu ve israiliyat daha fazla kullanıldı ve açıklamalar daha uzun tutuldu.
rivayet tefsiri Rasul sav sahabe ve tabiun efendilerimizin sözleri ve rivayetleri üzeri yapılan bir tefsir şeklidir ve amaci öncekilerin görüşlerini bir araya getirmekdir.
Dirayet tefsirinde ise müfessir kendi bilgilerini toplayarak bir ayete açıklama getirir bilinmeliki her tefsirci kendi görüşlerini ve hayat tecrüberlerini içinen katar.
çok yönlü dirayet tefsirlerde değişik ilimlere yer verilir misal olarak kelami felsefi ve fıkhi açıklamalar. bir tefsircinin daha çok önem verdiği bir mesele üzeri durması misal olarak iman konusu. dilbilimsel tefsirlerde kuranın diline önem verilip kavramlar üzerinde duruldu ve şiirler bu işde delil olarak getirildi. fıkhi tefsirlerde ahkam ayetler daha çok ele alınır nehi ve emirlere önem verilir. ilmi tefsirde kuranda değişik icadlar ve ilmi bilgilere değer verilir nitekim çokca eleştirilere maruz kalmıştır çünkü kuran bir ahlak ve tevhid kitabıdır teknoloji kitabı değil.
felsefi tefsirde lafzi değil daha çok batini bakarlar ayetlere. tasavvuf tefsirlerde zahiri anlayış yanında batini anlayışlarada bakılır ki bunlar keşif yoluyla olur. yenilikci tefisr çalışmalarında kuranın saflığına geri dönüş istenir ve bidatlardan kurtarılmak istenir yani bir tür selefilik.
ilmi tefsir çalışmalrda kuranın değişik ilimlere atıf ettiğini çeşitli ilimler ve buluşlar barındırdğını düşünerek bunların üzerinde durulmuştur. ideolojik tefsir çalışmaşlarda dünyadaki değişik ideolojileri bir araya getirıp ve onlar eleştirilir. tarihsel tenkitçi çalışmalarda kuranı kendi döneminde değerlendirmek diye bir yol izlenir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Tefsir ilmi, müslümanlar icin
en mühim kaynak olan Kuran-i Kerimin aciklanmasi ve anlasilmasidir.
Ayetlere nuzül sebeplerine
göre aciklik getirilir.
Ayrica ilk önce peygamberin,
daha sonra sahabe ve tabiun rivayetleri ve bilgilere önem verilir.
Bir ayette birden fazla anlam
bulunuyorsa, müfessir delillere göre hareket edip, degerlendirme yapip, ayetin
hangi anlami tasidigini belirlemeye calisir. Buna „te’vil“ denilir.
Yani anlasiliyor ki, tefsirde
peygamber, sahabe ve tabiun göz önünde bulunduruluyorsa, te’vilde alimler bu
rolü üstleniyor.
Ayrica terceme konusuna da aciklik
getirmek gerekiyorsa: Tercemenin asil manasi „bir dilden baska bir dile
cevirmektir“.
Fakat Kuran-i Kerim gibi bir
kaynagin lafzi tercümesi yapilmazken tefsiri tercümesi yapiliyor.
Kuran-i Kerimin bircok
özelliginden birisi de onun baska metinler gibi tercüme edilmesi imkansiz
olmasidir.
Bu yüzden bircok tercümede
„Kuran Tercümesi“ degil „Kuranin Anlaminin Tercümesi“ tabiri kullanilir.
Tefsirin yöntemini dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri ve tarih
olusturur. Böylece ayetlere yanlis veyahut farkli anlamlar yüklenmesine karsi
önlem alinir. Ayrica Hadis’tende yararlanilir. Ayrica tefsir ilmi fikih, kelam
gibi ilimlere malzeme sunmaktadir.
Rivayet tefsiri ve Dirayet tefsiri arasindaki farki aciklamak gerekiyorsa:
Dirayet tefsirine akli tefsir
de denilebilir. Peygamber döneminden beri mevcuttur. Kisisel bilgiler ve
tecrübeler rivayetin yaninda yer alir. Ayrica görüs belirtmesi de icerebilir.
Ve genel olarak tek ve cok yönlü diye ayirilir. Buna göre müfessir tek yönlü
tefsirde belli alanlara yogunlasir (Tasavvuf, Fikih gibi). Farkli ilim
dallarindan yararlanarak (Matematik, Astronomi) yapilan tefsirlerede cok yönlü
denilir.
Rivayet tefsiri ise peygamber
ve iki neslinden yararlanarak yapilan tefsirler (Sünnet, Sahabe, Tabiun).
Günümüzde tefsir calismalari
mevcut düsünce yapilari, ortam ve kültürden etkilenerek devam etmektedir. Yeni
görüsler ortaya cikmaktadir. Buna göre yenilikci tefsir taraftarlari olup,
Kuran-i Kerimi bir hidayet kitabi olarak, hayata yön verici olarak algilayanlar
vardir. Ayrica Kuran-i Kerimi anlayabilmek icin, indigi zaman dilimini
incelememiz gerektigini savunanlar da vardir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1.Tefsir
Ilmi
Kur`an,
İslam bilimlerinin en basta gelen kaynagidir. Onun dogru anlamlarina ulasmak
icin Kur`an`i konu edinen tefsir disiplini gelistirilmistir. Tefsirde bu
anlamlari Peygamber ve onun ashabindan ögrenmek amaciyla hadise ve onlarin
konustugu arapcaya basvurmak zorundadir.
Tev`il:
ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda tasiyabilirler ve hangi anlamin
ayette kullanildigini belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Müfessir
elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda secime giderek bir yorum
yapar. Bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez. Matüridi`ye göre te`vil
alimlerin isidir.
Terceme: bir
sözü bir dilden baska bir dile cevirmektir.
Kur`an`in
tercümesi arapca olarak baska kelimelerle ifade edilmis sekli Kur`an`in yerine
gecemez!
Kur`an`i-Kerim`in
tercüme edildigi en eski dillerin biride Türkce`dir. 950`li yillardan itibaren
toplu olarak Islamiyeti kabul eden Türklerin Kur`an`in bazi kücük surelerini
Türkce`ye cevirmis olduklari düsünülmektedir. Bugün Kur`an`in neredeyse
bütün dünya dillerinde tecümeleri bulunmaktadir.
Tefsir
Kur`an`i-Kerim`in ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Tefsir,
Kur`an`in ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki
kusaklara aciklamak amaciyla gelistirilmistir.
Tefsir
yapilirken önce arapca bilinmelidir.
Tefisir
Kur`an`in indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden
yararlanir. Peygamberimizin ayetlere getirdigi aciklamalari ve ayetlerin
indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük oranda yararlanmalidir.
Tefsir
Kur`an`i kaynak edinen kelam ve fikih gibi diger İslami bilim dallarina da bir
bilgi malzemesi sunmus olmaktadir.
Tarih
boyunca her müfessir ayetlerin kastettikleri anlamlari aciklayarak, Kur`an`in
anlamlarini kendi döneminde yasayanlarin anlayislarina sunmuslardir. Tefsir
ilmi ayetlere aciklama getirirken bazi islemler gerceklestirir:
1) Tefsir ilk olarak Kur`an`i-Kerim`in cümlelerini dil acisindan
cözümler
2) Ayetleri dogru bir sekilde tefsir edebilmek icin
onlarin ne gibi kosullarda indigini de incelememiz gerekmektedir.
Tefsir
sayesinde Kur`an`in ifadelerine Kur`an`in kastettiginden farkli anlamlar
yüklenmesinin önüne gecilmis olur.
Ibn Kesir`e
göre kisi sadece re`y ile tefsir ederse, yani sirf kendi düsüncesine göre yorum
yaparsa, ulastigi sonuc dogruya ulasirsa bile kabul edilemez bir tefsirdir
cünkü kisi dogru yöntemi izlememis ve dogru davranmamistir
5. Tarih
Icinde Tefsir ve Tefsir Egilimleri
Müslümanlar
tarih boyunca her zaman Kur`an`in anlasilmasi ve yorumlanmasi icin caba
göstermislerdir. Kur`an`dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil de tarih
icinde yorumlanmislardir. Kur`an`in tefsir ve yorumlarinin örneklerini sadece
tefsirlerlerde degil bütün bir Islam kültür ve medeniyetinin dokularinda
görebiliriz.
Hz
Peygamberin Kur`an`in bütününü tefsir ettigini iddia edenler olsa da O,
Kur`an`in bütününü tefsir etmemistir. Nitekim kaynaklarda Hz. Peygambere isnad
edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine kiyasla cok azdir.
Sahabenin Kur`an tefsiri, müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine
dayanmaktadir. Onlar vahiy ile vakia arasindaki baglantiyi saglikli
kurabilmekteydiler. Ayrica siir ve Yahudi ve Hiristiyan kültürü sahabe
aciklamalarina kaynaklik etmektedir.
Fetihler ve
yeni kültürlerle karsilasmalar sonucu elde edilen görüs ve müsahadeler Tabiun
nesline aktarilmistir. Bu dönemde Mevali denilen Arap olmayan grup tefsir
alaninda öne cikmistir. Rivayet tefsirlerinde, Kur`an tefsirine iliksin
rivayetlerin büyük cogunlugu Tabiun müfessirlerine aittir. Bu dönemde kelime ve
kavram aciklamalari yapilmis ve Israili rivayetler cokca kullanilmistir.
Rivayet tefsirlerini telif eden müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir
düzen icinde siralarken, kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini
esas almislardir. Bu acidan rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve
görüslerini dolayli bir sekilde yansittigini söyleyebiliriz.
Dirayet
tefsiri ise akli tefsir olmakla birlikte Hz. Peygamberden beri var olan bir
tefsirdir. Dirayet tefsiri Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri ve Tek Yönlü Dirayet
Tefsirleri olmak üzere ikiye ayrilmaktadir. Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri
Kur`an`i pek cok arac ve kaynak vasitasiyla aciklar. Kur`an`i bir ilgi veya
konu noktasindan yola cikarak aciklayan tefsirlere de Tek Yönlü Dirayet
Tefsirleri adi verilir. Mesela ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklamayi
konu edinen Fikhi Tefsir veya Felsefi Tefsir bu kategoride yer alir.
Tefsir
günümüzde de devam etmistir ancak günümüzde batiya ait düsüncelerin etkisi
hissedilmektedir. Yapilan calismalarda cogunlukla Islam geleneginin temel
yaklasimlari ve ürünleri elestirilmistir. Bati kültüründe ortaya cikan her
düsünce akimi Kur`an`i yorumlamada kullanilmistir: Pozitivizm ve akilcilik
Kur`an`i yorumlamada etkili oldu, sonra Islam dünyasinda bilimsel bilgileri
Kur`an`da bulmaya calisanlar oldu.
Izzet
Derveze tefsir tarihinde bir ilk uygulama ile tefsiri surelerin inis sirasina
göre yapmistir.
Kur`an`in
indigi sosyal yapi, aile yapisi, kabile ve yöntem yapisi ve hatta Araplarin
Islam`dan önceki dinleri hakkindaki bilgiler, Kur`an`i anlamamizin önemli bir
sartidir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Unite1 :
TEFSIR ILMI
Tefsir
ilminin tanimi :
Kur’an’in
açiklanmasi için gelistirilen disiplini « tefsir » olarak adlandirmaktayiz.Tefsiriçin
kur’an’in geldigi dil olan arap dili bakimindan ayetlerin incelenmesi gerekir. Ayrica
tefsirde peygamberimizden ve sahabeden aktarilan rivayetlere ihtiyaç duyariz.
Bu rivayetler bize, ayetlerin indigi zaman olan olaylari ve ilk muhataplarin
ayetleri nasil anladiklarini verir. Tabiundan gelen bilgiler de tefsir için
bilgi kaynagidir.Ayetlerin anlamlari bu bilgilerle kesin bir sekilde
belirlendigi zaman tefsir gerceklesir. Tefsirde kesin olarak ayet su anlama
gelmektedir denilebilir.
Te’vil
Ancak tefsir
disiplininde de delillerdeki kesinsizlik durumunda mufessirin oznelligine yer
acilmaktadir. Tefsir ile uretilen bir bilginin ayrica konusuna göre fikih veya
kelam bilimlerinin yorum sürecinden de geçmesi gerekmektedir. Bu bilimler
tefsir degil, te’vil yaklisimi ortaya koyarlar.Te’vil de kesin delillere
dayanilmadigi için, anlama kesin olarak gerceklesmez.
Terceme
TEfsir, Kur’an’in
ogrettigi degerlerin degisik zamanlara tasinmasi için yeterli olamaz. Kur’an’in
mesajini farkli kültürlere ulastirmak için Kur’an terceme edilmistir. Tercüme
bir sözü, bir dilden baska bir dile aktarmak anlamindadir. Iki farkli terceme
yontemi vardir
Lafzi tercümede asil dildeki her
kelimeyi tercümede karsilamak gerekir.
Tefsiri tercümede her harf ve kelimenin
tercüme edilmesi zorunlu degildir. Buradaki
hedef, manaya sadik kalmaktir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir ilk nesilden sonraki muslumanlara ayetlerin indigi
anda isaret ettigi durumlari ve olaylari amacini tasimaktadir. Sahabenin boyle
bir disipline ihtiyaci yoktu çünkü onlar ayetlerin inisini bizzat yasamislardi.
Tefsir yöntemi
Tefsir, yöntemi geregi dil bilimi kullanir. Bir ayetin
zahiri anlamini, ayette kullanilan kelimelerin anlamini bilmek ve ayetin cumle
yapisini dogru bir sekilde çözümlemekle ulasiriz. Bunun için Kur’an’in
kullandigi arapçanin bilinmesi gerekir. Tefsir edilen ayette geçen bir sözcugun
Kur’an’in indii dönemde araplar tarafindan hangi anlamda kullanildigi ortaya
konmalidir. Ayrica Kur’an’in dogru anlasilmasi için, onun indigi ortamin tarahi
kosullarinin bilinmesi gerekir.
Tefsirilminin diger temel islam
bilimleriyle iliskisi
Tefsir, ayetlere aciklama getirirken hadis, tarih, dil
bilimleri gibi disiplin ve bilimlerden yararlanir. Hadisten Peygemberimiz
ayetlere getirdigi aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ogrenmek icin
yararlanir. Tefsir, Kur’an’in kelam ve fikih disiplinleri tarafindan dogru bir
sekilde kullanilmasi icin katki saglamistir. Tefsir icin Kur’an bir konudur;
kelam ve fikih icin Kur’an ser’i kaynaklardan biridir.
5.
UNITE: Tarih içinde tefsir ve tefsir efilimleri
Tarih
için Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kur’an’dan önce
kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil’de tarih icinde yorumlanmislardir. Kelamn
olmasi, dogrudan anlama ve yorumlama faaliyetini deberaberinde getirmektedir.
Ilk
donem tefsiri :
Hz.
Peygamberin yasadigi donemde tefsir :
Peygamber,
Kur’an’i ilk tesir eden kisidir. Peygamber, sahabilerin sorularina ya da
dogrudan kendisi herhangi bir ayetle ilgili aciklamalarda bulunurdu. Peygambere
isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine nazaran cok azdir.
Sahabe
donemi tefsiri :
Sahabenin
Kur’an tefsiri müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Sahabiler,
ayetlerin nuzul sebepler, mübhemat, dilbilimsel açiklamalarda bulunmaktaydirlar.
Tabiun
donemi tefsiri :
Bu
dönemde mevali denilen arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Bu dönemde
kavram ve kelime aciklamalari yapilmis ve israili rivayetler yogun bir sekiilde
kullanilmistir.
Tefsirin
Tedvini :
Kur’an’in
tefsirine iliskin yazili kaynaklar ibn Abbas r.a. ile baslamaktadir. Tefsirin
tedvini surecinde Said bin Cübeyr, Mücahit, Dahhak, Ata ibn ebi Rabah, Katade,
Suddi, Kelbi öne cikan mufessirlerdir.
Kaynak
ve Yontem tercihleri çerçevesinde kur’an tefsirleri :
Rivayet
Tefsiri :
Ayetlerin
tefsirine iliskin, Peygamber’den, Sahabeden ve Tabiun’dan nakl edilen
rivayetleri bünyesinde toplayan tefsilerdir.
Dirayet
Tefsiri :
Akli tefsirdir.
Her bir mufessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayis ve kavrayisina
dayali olarak uretilmis gorusler olmasi bakimindan Peygamber’den beri var olan
bir tefsirdir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Unite1 :
TEFSIR ILMI
Tefsir
ilminin tanimi :
Kur’an’in
açiklanmasi için gelistirilen disiplini « tefsir » olarak adlandirmaktayiz.Tefsiriçin
kur’an’in geldigi dil olan arap dili bakimindan ayetlerin incelenmesi gerekir. Ayrica
tefsirde peygamberimizden ve sahabeden aktarilan rivayetlere ihtiyaç duyariz.
Bu rivayetler bize, ayetlerin indigi zaman olan olaylari ve ilk muhataplarin
ayetleri nasil anladiklarini verir. Tabiundan gelen bilgiler de tefsir için
bilgi kaynagidir.Ayetlerin anlamlari bu bilgilerle kesin bir sekilde
belirlendigi zaman tefsir gerceklesir. Tefsirde kesin olarak ayet su anlama
gelmektedir denilebilir.
Te’vil
Ancak tefsir
disiplininde de delillerdeki kesinsizlik durumunda mufessirin oznelligine yer
acilmaktadir. Tefsir ile uretilen bir bilginin ayrica konusuna göre fikih veya
kelam bilimlerinin yorum sürecinden de geçmesi gerekmektedir. Bu bilimler
tefsir degil, te’vil yaklisimi ortaya koyarlar.Te’vil de kesin delillere
dayanilmadigi için, anlama kesin olarak gerceklesmez.
Terceme
TEfsir, Kur’an’in
ogrettigi degerlerin degisik zamanlara tasinmasi için yeterli olamaz. Kur’an’in
mesajini farkli kültürlere ulastirmak için Kur’an terceme edilmistir. Tercüme
bir sözü, bir dilden baska bir dile aktarmak anlamindadir. Iki farkli terceme
yontemi vardir
Lafzi tercümede asil dildeki her
kelimeyi tercümede karsilamak gerekir.
Tefsiri tercümede her harf ve kelimenin
tercüme edilmesi zorunlu degildir. Buradaki
hedef, manaya sadik kalmaktir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir ilk nesilden sonraki muslumanlara ayetlerin indigi
anda isaret ettigi durumlari ve olaylari amacini tasimaktadir. Sahabenin boyle
bir disipline ihtiyaci yoktu çünkü onlar ayetlerin inisini bizzat yasamislardi.
Tefsir yöntemi
Tefsir, yöntemi geregi dil bilimi kullanir. Bir ayetin
zahiri anlamini, ayette kullanilan kelimelerin anlamini bilmek ve ayetin cumle
yapisini dogru bir sekilde çözümlemekle ulasiriz. Bunun için Kur’an’in
kullandigi arapçanin bilinmesi gerekir. Tefsir edilen ayette geçen bir sözcugun
Kur’an’in indii dönemde araplar tarafindan hangi anlamda kullanildigi ortaya
konmalidir. Ayrica Kur’an’in dogru anlasilmasi için, onun indigi ortamin tarahi
kosullarinin bilinmesi gerekir.
Tefsirilminin diger temel islam
bilimleriyle iliskisi
Tefsir, ayetlere aciklama getirirken hadis, tarih, dil
bilimleri gibi disiplin ve bilimlerden yararlanir. Hadisten Peygemberimiz
ayetlere getirdigi aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ogrenmek icin
yararlanir. Tefsir, Kur’an’in kelam ve fikih disiplinleri tarafindan dogru bir
sekilde kullanilmasi icin katki saglamistir. Tefsir icin Kur’an bir konudur;
kelam ve fikih icin Kur’an ser’i kaynaklardan biridir.
5.
UNITE: Tarih içinde tefsir ve tefsir efilimleri
Tarih
için Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kur’an’dan önce
kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil’de tarih icinde yorumlanmislardir. Kelamn
olmasi, dogrudan anlama ve yorumlama faaliyetini deberaberinde getirmektedir.
Ilk
donem tefsiri :
Hz.
Peygamberin yasadigi donemde tefsir :
Peygamber,
Kur’an’i ilk tesir eden kisidir. Peygamber, sahabilerin sorularina ya da
dogrudan kendisi herhangi bir ayetle ilgili aciklamalarda bulunurdu. Peygambere
isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine nazaran cok azdir.
Sahabe
donemi tefsiri :
Sahabenin
Kur’an tefsiri müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Sahabiler,
ayetlerin nuzul sebepler, mübhemat, dilbilimsel açiklamalarda bulunmaktaydirlar.
Tabiun
donemi tefsiri :
Bu
dönemde mevali denilen arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Bu dönemde
kavram ve kelime aciklamalari yapilmis ve israili rivayetler yogun bir sekiilde
kullanilmistir.
Tefsirin
Tedvini :
Kur’an’in
tefsirine iliskin yazili kaynaklar ibn Abbas r.a. ile baslamaktadir. Tefsirin
tedvini surecinde Said bin Cübeyr, Mücahit, Dahhak, Ata ibn ebi Rabah, Katade,
Suddi, Kelbi öne cikan mufessirlerdir.
Kaynak
ve Yontem tercihleri çerçevesinde kur’an tefsirleri :
Rivayet
Tefsiri :
Ayetlerin
tefsirine iliskin, Peygamber’den, Sahabeden ve Tabiun’dan nakl edilen
rivayetleri bünyesinde toplayan tefsilerdir.
Dirayet
Tefsiri :
Akli tefsirdir.
Her bir mufessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayis ve kavrayisina
dayali olarak uretilmis gorusler olmasi bakimindan Peygamber’den beri var olan
bir tefsirdir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Ismail Hakki Arslan UIP 2.SINIF 11070354
Tefsir Ilimleri
Müslümanlar
icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve
anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen
disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada
kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri
aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi
müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin
ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek
anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin
yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden
farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu
daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan
ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin
yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi
zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri
tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan
tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave
edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de
lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir
Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca
anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme
faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir
ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami
vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve
bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir
sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne
gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger
islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin
kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri ,
tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam
bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise
fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine
anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir.
Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi
bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da
büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi
kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk
tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit
olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama
buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz.
Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya
kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler
Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin
Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan
sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda
israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe
neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam
cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar
önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac
duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran
tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve
yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin
bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani
tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama
unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz.
Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi
birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak
birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde
belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz.
Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde
dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek
cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve
diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda
da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi
daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani
ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel,
filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi
tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri
hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari
bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran
ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari
sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci
yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir
sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet
kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde
bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda
bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati
bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar
tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla
Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda
kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu
gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve
Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini
görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani
kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta
olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya
calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu
sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Tefsir
Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak
olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem
gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak
adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak
manasina gelmektedir.
Tefsir
iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari
ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine
durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine
göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri
tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince
kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli
olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir.
Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur.
Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir.
Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek
icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade
ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik
verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan
tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave
edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi
degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye
tercümesi de cok eskidir.
Tefsir
ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu.
Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir
ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi
anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve
bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir
sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir
ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin
kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih
bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme
sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan
gerceklestirilmistir.
5. Tarih
icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem
vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma
düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur.
Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi
kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem
tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit
olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe
dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya
kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler
Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran
ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler
onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer
vermislerdir.
Tabiin
dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam
cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz
etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve
yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve
yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari
ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet
tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen
tefsirlerdir.
Dirayet
tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama
unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz.
Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine ,
tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis
tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir
yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin
rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir
oluyor.
Cok yönlü
dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve
diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü
dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde
bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani
ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik
tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla
gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz
konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri
hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri
anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir
tarzidir.
Günümüzdeki
Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam
etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi
ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci
Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu
bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi
oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir
calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi
atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati
bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da,
bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya
baslanmistir.
Ideolojik
Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme
gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi
sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi
tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran
bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel
tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde
yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya
calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde
Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Kuran ve Hadis İlimleri Ünite 1:
Tefsir:
Lûgat mânâsıyla tefsir, "açmak ve açıklamak" demek
olup, "maddî bir şeyin üstünü açıp ortaya çıkarmak" mânâsına da
gelmekle berababer "mânâyı açmak, açık hâle getirmek" anlamında
kullanılmaktadır. Kelimeye bu mânâda Kur'ân'da da yer verilmiştir (Furkan
sûresi, 25/33).
Terim mânâsıyla tefsir, "Beşer için mümkün olan ölçüde
Allah'ın muradını araştıran, anlama yollarını gösteren ilim dalıdır".
Tefsir’de Efendimiz’in hayatının yanısıra; Sahabe İkramın
hayatları ve Ayetlerin indiği dönemi’de değerlendirmek gerekmektedir.
Tefsir ikiye
ayrılmaktadır:
Rivayet tefsiri:
Ayetlerin tefsirine ilişkin
peygamberimizden, sahabeden ve Tabiu’ndan alınan bilgiler doğrultusunda
toplanan tefsirlerdir.
Dirayet (Akli) tefsir(i):
Müfessirin kendi bilgi
birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına bağlı olarak üretilmiş görüşler
olması bakımından Hz. Peygamber zamanından beri var olan tefsirdir.
Müfessirler genel
olarak, rivayetleri seçerken kendi görüşlerini esas alırlar, bu yönüyle rivayet
tefsirlerinde müfessirin görüşlerini dolaylı bir şekilde görürüz. Tefsir
faaliyeti bir dirayet işidir.
Dirayet tefsirleri’de
kendi içinde ikiye ayrılıyor:
1: Tek yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi
veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsirlerdir.
2: Çok yönlü dirayet
tefsiri: kuranı pek çok araç vasıtasıyla açıklayan tefsirlerdir.
Te’vil:
Te'vil ise, lûgat mânâsı "dönmek, yerine varmak, yerini
bulmak" olan evl kökünden türetilmiş bir kelimedir. Usûlcülerden önce ve
sonra iki farklı mânâda kullanılmıştır. Birincisi, "sözü açıklamak,
mânâsını belirlemeye çalışmak"tır. Taberî, âyetleri açıklamaya başlarken
te'vil kelimesini bu mânâda kullanmaktadır. İkincisi ise, "açıklanan sözün
hakkında olduğu olayın, onunla anlatılmak istenen şeyin kendisidir".
Birincisi zihindedir, sözdür, bilgidir; ikincisi hariçtedir; meselâ bahis
mevzuu söz emir ise, "istenen fiildir"; haber ise, "haber konusu
olan hâdisedir". Kur'ân-ı Kerim'de te'vil kelimesi daha ziyade bu ikinci
mânâda kullanılmıştır (Nisâ sûresi, 4/59; A'raf sûresi, 7/53; Yûnus sûresi,
10/39; Yûsuf sûresi, 12/6, 37, 44, 45, 100; Kehf sûresi, 18/78, 82).
Kuran ve Hadis İlimleri Ünite 5:
Hz.Muhammed (sav)’in mucizelerinden olan Kuranı Kerimi; ilk
Tefsir edip açıklayan’da kendisi olmuştur. Nasıl ki Kuran; Müslümanlar için bir
yol haritasıysa, bu haritanın uygulamasını ilk Efendimiz (sav) gerçekleştirmiş
ve Sahabeyle birlikte tüm İnsanlığa örnek olmuştur.
Hz. Peygamber (sav) in tefsirinden örnekler:
Bakara 238. Ayetinde “ salatu’l-vusta” kelimesini “ ikindi namazi“
olarak aciklamistir.
Bakara 143. Ayetinde „vasat“ kelimesini „adl“ olarak aciklamistir.
Sahabenin
tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür
1- Müşahedelere dayalı açıklamaları (Şahit oldukları)
2- Kişisel bilgi ve kavramlarına göre açıklamaları
Israiliyat
Kuranı Kerimin
açıklanmasında diğer Semavi Kitaplar’da bir yardım aracı olarak kullanılmıştır.
Bu kaynaklardan ulaşılan bilgilere ve yorumlara Tefsir terminolojisinde ISRAILIYAT denir.
Ibn Abbas ve ögrencileri re‘y tefsirine öncülük etmislerdir, bu
tefsir dalını daha ileri noktalara götüren Ibn Abbas‘in ögrencisi Mucâhid
olmuştur.
Sahabilerin Kuran Tefsiri
kaynaklari
Hz.Peygamber, Arap Dili ve Edebiyati, kendi müşahedeleri, Ehli
Kitap Âlimleri
Sahabelerden Tesir alanına
öncülük edenlerden bazıları:
Abdullah ibn Abbas, Abdullah ibn Mesud, Ali b.Ebi Talib, Ubey b.
Kab, Ebu Musa el-Esari, Zeyd b. Sabit, Ebu Hureyre, Abdullah b. Zubeyr.
Abdullah b. Abbas‘a Tercumanu’l Kur’ân adi
verilmistir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Mehmet Akif ÖZDEMİR - 11070359 ULA II
1.ünite
Tefsir ilmi (tanımı)
Tefsir ilmi, Kuran'ın nuzul zamanındaki kullanılan Arapça ve o dönemin şartları gözününde bulundurarak, ilk muhataplarının rivayetlerine dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disiplindir.
Te'vil
Ayetten veya kelimeden muradın ne olduğu hakkında kesin delil bulunmayınca müfessir elindeki delillerle bir kesinliğe götürmeksizin bir yoruma gitmek zorunda kalır. Evrensel mesajın sonraki zamanlara taşınması için tefsir yeterli olmadığı takdirde te'vil metodu kullanılmıştır.
Terceme
Kur'an'da metne bağlı kalınarak yapılan tercüme zorluk çıkardığı için, metnin kasettiği mana esas alınarak tercüme yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur'an'ın tercümesi İslam'ın ilk dönemlerine kadar götürmek mümkündür.
5.ünite
Tarih içinde tefsir
Önceki kutsal kitapların da izahı gerektiren ifadelerin olduğu gibi, Kur'an-ı Ker'im'in de tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur.
Kur'an'ın tefsiri Rasulullah'ın (s.a) tefsiri ile başlar. Ashab Kur'an'ın nuzulünü müşahede etmelerine rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş ve ilmi bir disiplin olmuştur.
Sahabiler ise Kur'an tefsir ederken şu kaynaklara dayandılar: Hz. Peygamber (s.a), Arap dili ve Edebiyatı, kendi müşahedeleri ve Ehl-i Kitab alimleri. (İbn Abbas !)
Tabiun ise, sahabi alimlerden iktisab ettiği ilimle rivayet tefsirlerinin gövdesini oluşturmuştur.
Tefsirin tedivini
Kur'an'ı açıklama işi sadece Rasulullah'a ve sahabilere münhasır kılmak tarihin akışına uygun düşmeyeceği için, ilk dönemden beri varolan altyapıya dayalı yorum faaliyeti giderek arttı. Böylece müfessirler kendinden önceki tefsirleri ve kendi bakış açılarını yansıtan eserler telif etmeğe başladılar. Her müfessir kendi ilmi kapasitesi, kavrayış derecesi, ihtisası ve bilinç muhtevası, içinde yaşadığı çevrenin oluşumlarına göre Kur'an'ı te'vil etmiştir.
Rivayet tefsiri
Rasulullah (s.a), ashab ve tabiun'dan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Her rivayet tefsiri müellifi, eseri te'lif ederken, rivayetleri seçip düzene koyarken aslında kendi bakış açılarını kanaatlerini ve düşüncelerini esas almışlardır. Bu yönüyle rivayet tefsirinde de dirayet vardır. Bazı rivayet müfessirleri: Taberi - Camiu'l-Beyan an Te'vili'l-Kuran, İbn Ebi Hatim - Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim, Semerkandî tefsiri.
Dirayet tefsiri
Aslında Tefsir faaliyeti bütünüyle dirayet işidir, iki kategoriye ayrılması ise sadece biçimseldir.
Aklî tefsir (yani dirayet tefsiri) Hz. Peygamberden beri varolan bir olgudur, her bir müfessirin de kendi çapında te'lif ettiği dirayet tefsiridir.
Bazı tefsirler Kur'an'ı baştan sona kadar tefsir etmiştir ve diğer bilimler hakkında detaylı bir bilgi verilmeye çalışmıştır.
Tek yönlü dirayet tefsirlerinde ise tamamı tefsir edilmekle beraber belirli konulara yoğunluk verilmiştir.
Günümüzde de halen önceki tefsirlerde olduğu gibi zaman dilimi ve düşüncesinden etkilenerek tefsir yapılmaktadır.
Kuran'ın bilimle çatışmadığını ve bağdaştığını göstermek için İlmi Tefsir diye bir yaklaşım da gelişmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1. Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1. Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1. Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1. Tefsir Ilimleri
Müslümanlar
icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve
anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen
disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada
kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri
aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi
müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin
ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek
anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin
yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden
farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu
daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan
ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin
yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi
zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri
tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan
tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave
edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de
lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir
Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca
anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme
faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir
ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami
vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve
bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir
sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne
gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger
islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin
kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri ,
tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam
bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise
fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine
anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir.
Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi
bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da
büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi
kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk
tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit
olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama
buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz.
Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya
kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler
Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin
Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan
sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda
israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe
neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam
cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar
önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac
duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran
tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve
yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin
bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani
tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama
unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz.
Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi
birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak
birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde
belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz.
Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde
dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek
cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve
diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda
da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi
daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani
ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel,
filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi
tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri
hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari
bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran
ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari
sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci
yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir
sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet
kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde
bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda
bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati
bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar
tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla
Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda
kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu
gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve
Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini
görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani
kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta
olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya
calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu
sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
1. Tefsir Ilimleri
Müslümanlar
icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve
anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen
disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada
kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri
aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi
müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin
ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek
anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin
yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden
farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu
daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan
ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin
yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi
zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri
tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan
tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave
edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de
lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir
Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.
Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca
anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme
faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir
ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami
vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve
bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir
sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne
gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger
islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin
kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri ,
tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam
bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise
fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine
anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir.
Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi
bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da
büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi
kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk
tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit
olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama
buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz.
Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya
kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler
Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin
Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan
sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda
israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe
neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam
cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar
önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac
duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran
tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve
yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin
bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani
tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama
unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz.
Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi
birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak
birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde
belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz.
Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde
dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek
cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve
diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda
da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi
daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani
ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel,
filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi
tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri
hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari
bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran
ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari
sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci
yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir
sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet
kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde
bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda
bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati
bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar
tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla
Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda
kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu
gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve
Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini
görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani
kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta
olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya
calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu
sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir
0 Yorum - Yorum Yaz
1.bölüm
Tefsîr kelimesi "fesr"
veya "sefr" kelimesinden türemiştir. Fesr; sözlükte
doktorun hastalığı teşhis için suya (idrara, kana, balgama)
bakması, bir şeyi beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi
açmak; sefr ise, kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve
keşfetmek anlamlarına gelir. Istılahta; anlamı kapalı olana,
manası zor anlaşılan sözden ne kastedildiğini açıklama
demektir. Tefsîr kelimesi daha çok Kur'ân kelime, terkip ve
cümlelerinin ne anlama geldiğini açıklamak, müşkül ve garîp
lafızları izah etmek, Kur'ân'ı yorumlamak anlamında kullanılır.
Te'vîl; geri dönme anlamındaki "evl" kökünden
gelir. Bu kavram sözlükte; açıklamak ve beyan etmek; ıstılahta,
çok anlamlı kelime ve cümlelerdeki anlamlardan birini tercih
etmek demektir. Tefsîr ilminde te'vîl, âyetlerdeki olası
anlamlardan birini, âyetin bağlamı ve Kur'ân bütünlüğü
dikkate alınarak tercih etmek anlamında kullanılır.
İlk
önceleri tefsîr kelimesi kullanılmış, Kur'ân'ı savunma
döneminden itibaren de te'vîl kelimesi kullanılmaya başlanmıştır.
Zamanla bu iki kelime birbirlerinin yerine kullanılmıştır.
Meselâ Kur'ân yorumcusu Taberî (ö. 310) te'vili, tefsîr
anlamında kullanmıştır. İmam Matürîdî, tefsîr ile te'vîlin
farklı anlamlarda olduğunu söylemiştir. Ona göre tefsîr;
peygamberin ve ashabının yorumu, te'vîl ise İslâm âlimlerinin
yorumudur.
Tefsîr ile te'vîl arasında farklar vardır.
Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Tefsîr'de kesinlik, te'vîlde
ise ihtimaller vardır. Tefsîr te'vîlden daha geneldir. Tefsîr,
lafızlarda, te'vîl ise manalarda olur. Tefsîr rivâyetle, te'vîl
ise dirâyetle ilgilidir.
Sahabe,
Kur'ân âyetlerini tefsir ederken Kur'ân'ın kendi beyanına ve
Hz. Peygamberden (sas) işittikleri ve gördükleri bir şey olup
olmadığına bakıyorlardı. Hakkında nass mevcut olanlar üzerinde
konuşmuyorlardı. Bunların dışındaki tefsirine ihtiyaç
duyduklan ayetlerin açıklanmasında re'y ve içtihada
başvuruyorlardı. Bu arada diğer ilahî kitaplara ve Ehl-i Kitab'a
da müracaat etmişlerdir. Ancak Isrâiliyyat denilen bu bilgileri
almada Kur'ân ve Hadîs'i birer tashih kaynağı görerek, onlara
muhalif olan bilgileri bir tarafa bırakmışlardır. Çoğunlukla
âyetlerin sebeb-i nüzullerini anlatmak suretiyle tefsir
yapmışlardır. İçtihatla yaptıkları tefsirde dil ve din yönü
ağırlık kazanmıştır. Ayetteki müşkili halletmek için farklı
metotlar takip ederek farklı görüşleri ortaya koymuşlardır.
İslâm
dininin hükümran olduğu beldelerde, sahabenin güzide bilginleri,
tedris halkalarını kuruyor ve etrafına toplanmış olan tâbiûndan
öğrencilerine Kur'ân'dan anladıkları ve Hz. Peygamberden (sas)
öğrendikleri tefsiri öğretiyorlardı. Bilhassa müslümanlann
yaşadıkları bir çok bölgede, fitnenin zuhûruyla ihtilafların
artması, görüş ve kanaat farklılıkları neticesinde grupların
ortaya çıkması, her grubun, haklılığını ispat etmek için
öncelikle Kur'ân'a sanlması, bazen yanlış ve bozuk te'villerle
halkın yanıltılmaya çalışılması... gibi nedenler, sahabeden
bazılarının yaptığı üzere, Kur'ân'ın tefsiri hakkında
ihtiyatlı davranmak ve mes'ûliyetinden korunmak gayesiyle
tâbiûndan bazılarının da karşı çıkmasına rağmen Kur'ân'ın
ma'kûl ve doğru bir şekilde tefsir edilmesine şiddetli ihtiyaç
duyuluyordu. İşte bu ve buna benzer daha başka sebeplerden dolayı
Sahabenin ileri gelen âlimlerine müracaat sıklaşıyor, onların
çevrelerinde Kur'ân ve hadîs tedrîs ediliyordu.
Bu
tedrîs neticesinde genel olarak "Mevâlî" adıyla anılan
ve Arap olmayan kişiler sahabeden ilim almışlar ve özellikle
tefsir alanında temayüz etmişlerdir. Tabiîler içinde tefsir ve
fıkıhta öne çıkan Nâfi', İkrime, Atâ, Saîd b. Cübeyr ve
Hasan Basrî gibi şahıslar, tefsirde meşhur sahâbilerin mevâlisi
olarak anılmakta-dıriar. İşte bu ve benzeri kimseler, eski din
ve kültürierinin de belli ölçüde tesiri altında kalarak,
İslâmiyeti Araplardan farklı bir biçimde anlamışlar, bu
anlayış farkları yüzünden tefsirde önemli hareketlerin
başlamasında etkin rol oynamışlardır.
0 Yorum - Yorum Yaz
1.bölüm
Tefsîr kelimesi "fesr"
veya "sefr" kelimesinden türemiştir. Fesr; sözlükte
doktorun hastalığı teşhis için suya (idrara, kana, balgama)
bakması, bir şeyi beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi
açmak; sefr ise, kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve
keşfetmek anlamlarına gelir. Istılahta; anlamı kapalı olana,
manası zor anlaşılan sözden ne kastedildiğini açıklama
demektir. Tefsîr kelimesi daha çok Kur'ân kelime, terkip ve
cümlelerinin ne anlama geldiğini açıklamak, müşkül ve garîp
lafızları izah etmek, Kur'ân'ı yorumlamak anlamında kullanılır.
Te'vîl; geri dönme anlamındaki "evl" kökünden
gelir. Bu kavram sözlükte; açıklamak ve beyan etmek; ıstılahta,
çok anlamlı kelime ve cümlelerdeki anlamlardan birini tercih
etmek demektir. Tefsîr ilminde te'vîl, âyetlerdeki olası
anlamlardan birini, âyetin bağlamı ve Kur'ân bütünlüğü
dikkate alınarak tercih etmek anlamında kullanılır.
İlk
önceleri tefsîr kelimesi kullanılmış, Kur'ân'ı savunma
döneminden itibaren de te'vîl kelimesi kullanılmaya başlanmıştır.
Zamanla bu iki kelime birbirlerinin yerine kullanılmıştır.
Meselâ Kur'ân yorumcusu Taberî (ö. 310) te'vili, tefsîr
anlamında kullanmıştır. İmam Matürîdî, tefsîr ile te'vîlin
farklı anlamlarda olduğunu söylemiştir. Ona göre tefsîr;
peygamberin ve ashabının yorumu, te'vîl ise İslâm âlimlerinin
yorumudur.
Tefsîr ile te'vîl arasında farklar vardır.
Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Tefsîr'de kesinlik, te'vîlde
ise ihtimaller vardır. Tefsîr te'vîlden daha geneldir. Tefsîr,
lafızlarda, te'vîl ise manalarda olur. Tefsîr rivâyetle, te'vîl
ise dirâyetle ilgilidir.
Sahabe,
Kur'ân âyetlerini tefsir ederken Kur'ân'ın kendi beyanına ve
Hz. Peygamberden (sas) işittikleri ve gördükleri bir şey olup
olmadığına bakıyorlardı. Hakkında nass mevcut olanlar üzerinde
konuşmuyorlardı. Bunların dışındaki tefsirine ihtiyaç
duyduklan ayetlerin açıklanmasında re'y ve içtihada
başvuruyorlardı. Bu arada diğer ilahî kitaplara ve Ehl-i Kitab'a
da müracaat etmişlerdir. Ancak Isrâiliyyat denilen bu bilgileri
almada Kur'ân ve Hadîs'i birer tashih kaynağı görerek, onlara
muhalif olan bilgileri bir tarafa bırakmışlardır. Çoğunlukla
âyetlerin sebeb-i nüzullerini anlatmak suretiyle tefsir
yapmışlardır. İçtihatla yaptıkları tefsirde dil ve din yönü
ağırlık kazanmıştır. Ayetteki müşkili halletmek için farklı
metotlar takip ederek farklı görüşleri ortaya koymuşlardır.
İslâm
dininin hükümran olduğu beldelerde, sahabenin güzide bilginleri,
tedris halkalarını kuruyor ve etrafına toplanmış olan tâbiûndan
öğrencilerine Kur'ân'dan anladıkları ve Hz. Peygamberden (sas)
öğrendikleri tefsiri öğretiyorlardı. Bilhassa müslümanlann
yaşadıkları bir çok bölgede, fitnenin zuhûruyla ihtilafların
artması, görüş ve kanaat farklılıkları neticesinde grupların
ortaya çıkması, her grubun, haklılığını ispat etmek için
öncelikle Kur'ân'a sanlması, bazen yanlış ve bozuk te'villerle
halkın yanıltılmaya çalışılması... gibi nedenler, sahabeden
bazılarının yaptığı üzere, Kur'ân'ın tefsiri hakkında
ihtiyatlı davranmak ve mes'ûliyetinden korunmak gayesiyle
tâbiûndan bazılarının da karşı çıkmasına rağmen Kur'ân'ın
ma'kûl ve doğru bir şekilde tefsir edilmesine şiddetli ihtiyaç
duyuluyordu. İşte bu ve buna benzer daha başka sebeplerden dolayı
Sahabenin ileri gelen âlimlerine müracaat sıklaşıyor, onların
çevrelerinde Kur'ân ve hadîs tedrîs ediliyordu.
Bu
tedrîs neticesinde genel olarak "Mevâlî" adıyla anılan
ve Arap olmayan kişiler sahabeden ilim almışlar ve özellikle
tefsir alanında temayüz etmişlerdir. Tabiîler içinde tefsir ve
fıkıhta öne çıkan Nâfi', İkrime, Atâ, Saîd b. Cübeyr ve
Hasan Basrî gibi şahıslar, tefsirde meşhur sahâbilerin mevâlisi
olarak anılmakta-dıriar. İşte bu ve benzeri kimseler, eski din
ve kültürierinin de belli ölçüde tesiri altında kalarak,
İslâmiyeti Araplardan farklı bir biçimde anlamışlar, bu
anlayış farkları yüzünden tefsirde önemli hareketlerin
başlamasında etkin rol oynamışlardır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Unite1 : TEFSIR ILMI
Tefsir ilminin tanimi:
Tefsir ilmi Kur’an’in
açiklanmasi için gelistirilen bir disiplindir. Tefsiriçin kur’an’in geldigi dil olan arap dili
bakimindan ayetlerin incelenmesi gerekir. Ayrica tefsirde peygamberimizden ve sahabeden aktarilan
rivayetlere ihtiyaç duyariz. Bu rivayetler bize, ayetlerin indigi zaman olan
olaylari ve ilk muhataplarin ayetleri nasil anladiklarini anlatir. Tabiundan
gelen bilgiler de tefsir için bilgi kaynagidir.
Te’vil:
Tefsir ile uretilen
bir bilgi konusuna göre fikih veya kelam bilimlerinin yorum sürecinden geçmesi
gerekmektedir. Bu bilimler tefsir degil, te’vil yaklisimini ortaya
koyarlar.Te’vil de kesin delillere dayanmadigi için, anlamda kesin olarak
gerceklesmez.
Terceme:
Tefsir,
Kur’an’in ogrettigi degerlerin degisik zamanlara tasinmasi için yeterli olamaz.
Kur’an’in mesajini farkli kültürlere ulastirmak için Kur’an terceme edilmistir.
Tercüme bir sözü, bir dilden baska bir dile aktarmak anlamindadir. Iki farkli
terceme yontemi vardir : Birincisi Lafzi tercümede,
burada asil dildeki her kelimeyi tercümede karsilamak gerekir. Ikincisi kelime ve harflere
gore degil manaya gore tercume etmek esastir.
5. UNITE: Tarih içinde tefsir ve tefsir egilimleri
Tarih için Tefsir ve Tefsir egilimleri:
Kur’an’dan
önce kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil’de tarih icinde yorumlanmislardir.
Kelamn olmasi, dogrudan anlama ve yorumlama faaliyetini deberaberinde
getirmektedir.
Ilk donem tefsiri:
Hz.
Peygamberin yasadigi donemde tefsir:
Peygamber, Kur’an’i ilk tesir eden kisidir. Peygamber, sahabilerin sorularina ya
da dogrudan kendisi herhangi bir ayetle ilgili aciklamalarda bulunurdu. Peygambere
isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine nazaran cok azdir.
Sahabe
donemi tefsiri:
Sahabenin Kur’an tefsiri müsahedelerine ve kisisel
bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Sahabiler, ayetlerin nuzul sebepler, mübhemat, dilbilimsel
açiklamalarda bulunmaktaydirlar.
Tabiun donemi tefsiri:
Bu dönemde
mevali denilen arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Bu dönemde
kavram ve kelime aciklamalari yapilmis ve israili rivayetler yogun bir sekiilde
kullanilmistir.
Tefsirin Tedvini:
Kur’an’in
tefsirine iliskin yazili kaynaklar ibn Abbas r.a. ile baslamaktadir. Tefsirin
tedvini surecinde Said bin Cübeyr, Mücahit, Dahhak, Ata ibn ebi Rabah, Katade,
Suddi, Kelbi öne cikan mufessirlerdir.
Kaynak ve Yontem tercihleri çerçevesinde kur’an tefsirleri:
Rivayet Tefsiri:
Ayetlerin
tefsirine iliskin, Peygamber’den, Sahabeden ve Tabiun’dan nakl edilen
rivayetleri bünyesinde toplayan tefsilerdir.
Dirayet Tefsiri:
Akil veya Rey tefsiride denilir. Akil veya Rey’den kasit
ictihattir. Bu ise soyle gerceklesir: Her bir mufessir kendi bilgi birikimine,
tecrübesine, anlayis ve kavrayisina gore birseyler uretmesidir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Tefsir İlmi:
Kuranı kerim İnsanlar için daha iyiy anlaşılması için açıklanmasına
da önem verilmiştir. Tefsir ilmi ayetlerin indirildikleri zaman kast ettikleri
anlamları ortaya koyan bir disiplimdir. Kuranı kerim arapça olarak incelenmesi gerekir
bunun sebebi ise Kuranı Kerimin arapça olarak nazıl olmasıdır. Ayetlerin Hangi
zaman diliminde ve sebebi nuzulleride bilinmesi gereken bir konudur. Bu yüzden
Peygamber efendimizden Sahabelere aktarılan bilgilere baş vururuz. bilgi
kaynağı olarak bir bilgiyi ele alabilmek için onu peygamber efendimize
götürebilmeliyiz yani rivayet şekilleri çok büyük önem arz etmektedir. nesnel
bilgiler kullanılmaktadır. bu yüzdende rivayet çok önemlidir ve buna binaen
HADİS ilmi ortaya konmuştur. ( Peygamber efendimizin zamanında yoktu) Tefsirin yöntemi, müffesirin kendi içinde
bulunduğu dünyanın etkisindeki özelliği sınırlandırmış ve onun Kuran üzerinde
belirleyici olmasınıbüyük anlamda önlemiştir. Her müffesir incelediği aynı
ayetin tarihi ortamına ilişkin eşit değerdeki rivayetlerden birini tercih
edebilir.
Tevil: Ayetlerin veya ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri
zaman kastettikleri tek anlamı ortaya çıkarmak ve onlara kesin açıklamalar
getirmek için yeterince kesin ve sağlam rivayetler bulunmadığı durumlar da
olmaktadır. Ayrıca Ayetlere ve onlarda
kullanılan kelimelere çeşitli nedenlerle ne anlam verileceğinde kesinliğe
ulaşamayabilir. Tefsirden Farklı olarak tevilde yorumlayan kişinin yani öznenin
yorumdaki etkisi artmaktadır. Çünkü deliller onu kesin bir bilgiye
götürmemektedir. Bu durumda müffesir veya yorumcu kendi tercihlerini daha etkin
durumunda kalbilir.
Tercüme : genel olarak bir sözi bir dilden başka dile
çevirmek ; bir sözün anlamını diğer bir dilde dengi bir söz ile aynen ifade
etmek ' anlamına gelmektedir.
Lafzi Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan
tercümede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık
vermeye çalışır.
Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde ise,asıl
metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya
bazı kelimeler ilave edilebilir.
Tefsir İlminin Yöntemi
Tefsir ilmi ele aldığı cümlesinin indirildiği anda
kastettiği anlamını verme hedefini güder. bunun için tefsir öncelikle dil
bilimin çerçevesine konulabilecek yöntemler ve bilgiler kullanılır.
Tefsir, ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı işlemler
gerçekleştirir. iki ana başlık altında toplanabilr.
1) tefsir ilk olarak kuranı kerimin cümlelerini dil
açısından çözümler.
2) Ayetleri doğru tefsir edebilmek için onların ne gibi
koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektediir. Ayet hangi olaydan sonra
inmiştir? Ayetin indirilmesine neden olan bir soru mu sorulmuştur? Ayetler
indikten sonra neler olmuştur ? Tefsir bu soruları ele alır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Ilitam 1. Ünite Tefsir Ilmi özeti:
Tefsir
Ilmi
Islam icin en önemli kaynak Kur´an-i
Kerim oldugu icin, insanlarin onu anlamasi adina tefsir ilmi gelistirilmistir.
Tefsir arapca da ki fsr fiilin den türetilmis ve anlami da kapali bir seyin
örtüsünü acmak anlamina gelir.
Tefsir Ilminin Tanimi
Tefsir disiplini Kur´an-i Kerimin
indigi ortami ele alarak, indigi vakitte ki arapca dilininn kullanimini
inceleyerek, ve bunlari tespit etmek icin de hadislere ve Tabiun dan aktarilan rivayetlere dayanarak,
nuzul olan ayetleri inceleyip, onlarin manalarini ortaya koymakta yardimci olan
bir disiplin dir.
Ayetlerin muradini ortaya koyabilmek icin, bu tür nesnel bilgilere ulasmasi
gerekir müfessirin. Yani sebebi nuzulu/Peygamber Efendimizin (sav)
uygulamalarini vs. Inceleyerek, kesin bilgiler verebilmektedirler.
Bu disiplinler den vazgecmedikce, müfesserinin kendi hayati (görüsleri) ayetleri
aciklamak ta büyük bir etkide bulunmaz, aksi taktir de aksamalar ve
ekisiklikler ortaya cikabilmekte dir.
Bazen müfessirlerin belirli ayetler de ihtilafa düsmeleri, kendi görüslerini
beyan ettiklerin den dolayi degildir, tam aksine, kullandiklari delillerin ayni
derece de güclülük arz ettikleri icin dir. Orada ki secim de müfesserinin
kendisine kalmistir.
Te´vil
Ayetler de ki kelimeler herzaman
sadece bir anlam tasimayabilir, veya onlarin kesin olarak tek bir anlamini
bulabilmek kolay degildir, böylece kelimelere birkac anlam yüklenilebilir. Bundan
dolayi müfessir delillere dayali bir secim yapmasi gerekir, fakat onun secmis
oldugu bir kesin ifade olmadigi icin, biz buna te´vil deriz. Te´vil de Allahin kastettigi mana su
demek yanlistir! Imam Maturidi ye göre tefsir
Sahabelere has olan biseydir, cünkü onlari nuzul zamaninda yasayip, amel
etmislerdir ve böylece Allahin ayetlerdeki muradini kesin bir sekilde
bilmektelerdi. Te´vil de alimlerin isidir.
Ayrica te´vil de yorumlayan kisin
kendi görüsleri de tefsire nazaran daha agir basmaktadir. Nitekim yorumlayan
kisi de bir insandir ve belirli bir ortam da ve kültür de yetismistir, bu faktörler
de onun ayetleri yorumlamasin da onu etkilemektedir.
Ayrica tefsir ancak ayetlerin
nuzul olduklari zaman da ki mesajini incelemektedir, yani bugüne
tasimamaktadir. Hayatin daima degismesi
yani canli oldugun dan dolayi tesfirin yani sira diger kaynaklara da bakmak
gerekmistir.
Terceme
Bir dilden diger dile kelimeleri cevirmektir, fakat kelimelerin bütün
manalarini göz önünde bulundurarak. Terceme ikiye ayrilir:
Lâfzî terceme: Metindeki
bütün kelimeleri tercüme etmektedir, ancak bu Kur´an-i Kerim de imkansizdir,
cünkü Allah´in cc. Bütün fesahat, belagat, icaz ve uslup özellikleriyle
herhangi bir baska dile cevirilemez!
Tefsiri Terceme: Burada
ise kelimelerin kendiler bizzat esas alinmayip, metin icerisindeki ifade
ettikleri tercume edilir, bunun icin de kelimeler anlatilir. Yani manalar esas alinir.
Kur´an-i Kerim de bu metodla tercüme edilmektedir. Bazi kelimeler vardir ki,
onlari baska bir dilde bir kelime ile ifade etmesi mümkün degildir.
Tefsir Ilmin Amaci:
Peygamber Efendimiz´in zamaninda
insanlar ayetlerin ne demek istediklerini anliyorlardi, cünkü onlarin zamanin
da ki dilde vahiy geliyordu, ayrica
olaylar üzerine bazi ayetler vahiy oldugu icin, sebeplerini de
biliyorlar di, ve bizzat Peygamber Efendimiz sav. Onlara tefsir ediyordu.
Ancak sonraki kusaklar bunu bilemedikleri icin, tefsir ilmi Kur´an-i Kerimi
anlamak icin bir nevi zaruri olmustur.
Tefsir Ilminin Yöntemi
Kur´an-i Kerim de ki ayetlerin
manalarini aciklayabilmek icin cesitli faktörlere basvurulmasi gerekir,
süphesiz bunun icin ilk basta dil bilimini kullanmak gerekir, ancak onunla
yetinmeyip, tarih bilgisine de basvurulmasi lazim. Yani hangi ortam da neden bir
ayetin nuzul oldugu bilinmesi önem arz eder.
Iki ana baslik altinda bu yöntemi
ele almak mümkündür:
1. Bastan dedigimiz gibi, Kur´an-i Kerimin dilini cözmektir.
Kelimelerin o zaman ki araplarin nasil kullandiklarini bilmek gerekir. Yani
Kur´an´in arapcasi ve ozaman ki kullanilan arapcayi birbirinden kesin olarak
ayiramayiz.
2.
Sebebi Nuzulleri´ni incelemek! Ayet inmeden
evvel herhangi bir olay mi vardi? Ve ayet indikten sonra neler degisti?
Bunlari tefsir de ele almaz isek, vahylerin
kastettiklerini anlamlari dogru bir sekilde ifade edemeyiz!
Ayrica re´y (yani kendi öz görüsleri) tefsir de Kabul edilmemistir. Yani
tefsirinin yöntemin disina cikarak kendi görüsleriyle anlam vermek
yasaklanmistir.
Tefsir Ilminin Diger Temel Islam
Ilimleriyle Iliskisi
Bir tefsirin gerceklesebilmesi icin hadis,
tarih, dil bilimleri gibi bilimler gerekli dir. Bu bilimleri ise yine iki ana
baslik altinda toplayabiliriz.
-
Kur´an´i tefsir edebilmek icin evvela arapca
bilmek gerekir. Yani dil bilimleri (nahiv, sarf) zaruridir. Edebi
yönüyle de ma´ani, beyan ve bedii ililmeri gerekir.
-
Hadis ilmin den
yararlanarak ayetlerin indigi kosullari ögrenmek gerekir. Ayetlerin siralari da
önem arz etmektedir.
Tefsir ilmi baska Islam ilimler
den faydalandigi gibi, kendisi de diger ilimler icin bilgi hazirlamaktadir ve
onlara malzeme sunar. Fikih, Kelâm gibi islam bilimleri Kur´an-i ana kaynak
olarak almislardir, bunun icin de yine tefsir gerekiyor. Cünkü tefsirin
kendisinin yaptirimi olan bir bilim dali degildir. Fakat onunla yararlanan
bilim dallari (disiplinler) misal fikih, insanlarin hayatlarina dogru dan bir
islevselligi vardir.
Fakat Kur´an tefsir icin bir konu
iken, kelam vve fikih icin ser´i kaynaklar dan biridir. Kur´an islam bilimleri
icin ana kaynagi dir, onun icin bu kaynagin dogru anlasilmasi, oldukca büyük
önem arz eder, sayet Kur´an-i kerim dogru anlasilamasaydi, diger disipilinler
de de büyük sorunlar teskil edecekti.
0 Yorum - Yorum Yaz
Ilitam Tefsir Ilmi özeti:
Tefsir Ilmi
Islam icin en önemli kaynak Kur´an-i Kerim oldugu icin, insanlarin onu anlamasi adina tefsir ilmi gelistirilmistir. Tefsir arapca da ki fsr fiilin den türetilmis ve anlami da kapali bir seyin örtüsünü acmak anlamina gelir.
Tefsir Ilminin Tanimi
Tefsir disiplini Kur´an-i Kerimin indigi ortami ele alarak, indigi vakitte ki arapca dilininn kullanimini inceleyerek, ve bunlari tespit etmek icin de hadislere ve Tabiun dan aktarilan rivayetlere dayanarak, nuzul olan ayetleri inceleyip, onlarin manalarini ortaya koymakta yardimci olan bir disiplin dir.
Ayetlerin muradini ortaya koyabilmek icin, bu tür nesnel bilgilere ulasmasi gerekir müfessirin. Yani sebebi nuzulu/Peygamber Efendimizin (sav) uygulamalarini vs. Inceleyerek, kesin bilgiler verebilmektedirler.
Bu disiplinler den vazgecmedikce, müfesserinin kendi hayati (görüsleri) ayetleri aciklamak ta büyük bir etkide bulunmaz, aksi taktir de aksamalar ve ekisiklikler ortaya cikabilmekte dir.
Bazen müfessirlerin belirli ayetler de ihtilafa düsmeleri, kendi görüslerini beyan ettiklerin den dolayi degildir, tam aksine, kullandiklari delillerin ayni derece de güclülük arz ettikleri icin dir. Orada ki secim de müfesserinin kendisine kalmistir.
Te´vil
Ayetler de ki kelimeler herzaman sadece bir anlam tasimayabilir, veya onlarin kesin olarak tek bir anlamini bulabilmek kolay degildir, böylece kelimelere birkac anlam yüklenilebilir. Bundan dolayi müfessir delillere dayali bir secim yapmasi gerekir, fakat onun secmis oldugu bir kesin ifade olmadigi icin, biz buna te´vil deriz. Te´vil de Allahin kastettigi mana su demek yanlistir! Imam Maturidi ye göre tefsir Sahabelere has olan biseydir, cünkü onlari nuzul zamaninda yasayip, amel etmislerdir ve böylece Allahin ayetlerdeki muradini kesin bir sekilde bilmektelerdi. Te´vil de alimlerin isidir.
Ayrica te´vil de yorumlayan kisin kendi görüsleri de tefsire nazaran daha agir basmaktadir. Nitekim yorumlayan kisi de bir insandir ve belirli bir ortam da ve kültür de yetismistir, bu faktörler de onun ayetleri yorumlamasin da onu etkilemektedir.
Ayrica tefsir ancak ayetlerin nuzul olduklari zaman da ki mesajini incelemektedir, yani bugüne tasimamaktadir. Hayatin daima degismesi yani canli oldugun dan dolayi tesfirin yani sira diger kaynaklara da bakmak gerekmistir.
Terceme
Bir dilden diger dile kelimeleri cevirmektir, fakat kelimelerin bütün manalarini göz önünde bulundurarak. Terceme ikiye ayrilir:
Lâfzî terceme: Metindeki bütün kelimeleri tercüme etmektedir, ancak bu Kur´an-i Kerim de imkansizdir, cünkü Allah´in cc. Bütün fesahat, belagat, icaz ve uslup özellikleriyle herhangi bir baska dile cevirilemez!
Tefsiri Terceme: Burada ise kelimelerin kendiler bizzat esas alinmayip, metin icerisindeki ifade ettikleri tercume edilir, bunun icin de kelimeler anlatilir. Yani manalar esas alinir.
Kur´an-i Kerim de bu metodla tercüme edilmektedir. Bazi kelimeler vardir ki, onlari baska bir dilde bir kelime ile ifade etmesi mümkün degildir.
Tefsir Ilmin Amaci:
Peygamber Efendimiz´in zamaninda insanlar ayetlerin ne demek istediklerini anliyorlardi, cünkü onlarin zamanin da ki dilde vahiy geliyordu, ayrica olaylar üzerine bazi ayetler vahiy oldugu icin, sebeplerini de biliyorlar di, ve bizzat Peygamber Efendimiz sav. Onlara tefsir ediyordu.
Ancak sonraki kusaklar bunu bilemedikleri icin, tefsir ilmi Kur´an-i Kerimi anlamak icin bir nevi zaruri olmustur.
Tefsir Ilminin Yöntemi
Kur´an-i Kerim de ki ayetlerin manalarini aciklayabilmek icin cesitli faktörlere basvurulmasi gerekir, süphesiz bunun icin ilk basta dil bilimini kullanmak gerekir, ancak onunla yetinmeyip, tarih bilgisine de basvurulmasi lazim. Yani hangi ortam da neden bir ayetin nuzul oldugu bilinmesi önem arz eder.
Iki ana baslik altinda bu yöntemi ele almak mümkündür:
Bastan dedigimiz gibi, Kur´an-i Kerimin dilini cözmektir. Kelimelerin o zaman ki araplarin nasil kullandiklarini bilmek gerekir. Yani Kur´an´in arapcasi ve ozaman ki kullanilan arapcayi birbirinden kesin olarak ayiramayiz.
Sebebi Nuzulleri´ni incelemek! Ayet inmeden evvel herhangi bir olay mi vardi? Ve ayet indikten sonra neler degisti?
Bunlari tefsir de ele almaz isek, vahylerin kastettiklerini anlamlari dogru bir sekilde ifade edemeyiz!
Ayrica re´y (yani kendi öz görüsleri) tefsir de Kabul edilmemistir. Yani tefsirinin yöntemin disina cikarak kendi görüsleriyle anlam vermek yasaklanmistir.
Tefsir Ilminin Diger Temel Islam Ilimleriyle Iliskisi
Bir tefsirin gerceklesebilmesi icin hadis, tarih, dil bilimleri gibi bilimler gerekli dir. Bu bilimleri ise yine iki ana baslik altinda toplayabiliriz.
Kur´an´i tefsir edebilmek icin evvela arapca bilmek gerekir. Yani dil bilimleri (nahiv, sarf) zaruridir. Edebi yönüyle de ma´ani, beyan ve bedii ililmeri gerekir.
Hadis ilmin den yararlanarak ayetlerin indigi kosullari ögrenmek gerekir. Ayetlerin siralari da önem arz etmektedir.
Tefsir ilmi baska Islam ilimler den faydalandigi gibi, kendisi de diger ilimler icin bilgi hazirlamaktadir ve onlara malzeme sunar. Fikih, Kelâm gibi islam bilimleri Kur´an-i ana kaynak olarak almislardir, bunun icin de yine tefsir gerekiyor. Cünkü tefsirin kendisinin yaptirimi olan bir bilim dali degildir. Fakat onunla yararlanan bilim dallari (disiplinler) misal fikih, insanlarin hayatlarina dogru dan bir islevselligi vardir.
Fakat Kur´an tefsir icin bir konu iken, kelam vve fikih icin ser´i kaynaklar dan biridir. Kur´an islam bilimleri icin ana kaynagi dir, onun icin bu kaynagin dogru anlasilmasi, oldukca büyük önem arz eder, sayet Kur´an-i kerim dogru anlasilamasaydi, diger disipilinler de de büyük sorunlar teskil edecekti.
0 Yorum - Yorum Yaz
İlitam 5 Özeti :
Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri
Önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde değil aynı zamanda bütün bir Müslüman dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.
İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir
Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.
Sahabe Dönemi Tefsiri
Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.
Müşahedelerine dayalı açıklamaları
Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar
Sahabîlerin; Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahadeleri ve Ehl-i Kitab âlimleri olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.
Tabiûn Dönemi Tefsiri
Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.
Tefsirin Tedvini
Yazılı belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.
Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri
Kur’an-ı tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel, siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.
Rivayet Tefsiri
Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.
Dirayet Tefsiri
Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.
Çok yönlü Dirayet Tefsirleri
Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî, ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.
Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri
Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır. Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî Tefsir.
Günümüzde Tefsir
Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.
Yenilikçi Tefsir Çalışmaları
Yenilikçi yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz. Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.
İlmî Tefsir Çalışmaları
Tefsirde bu yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.
Ideolojik Tefsir Çalışmaları
Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları
Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz
. Tefsir Ilimleri
Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.
Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.
Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.
Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.
5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.
Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.
Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.
Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.
Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.
Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.
Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.
Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.
Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.
Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.
Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.
0 Yorum - Yorum Yaz
Tefsir
Ilimleri
Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü
acmak manasina gelmektedir.Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan
Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve
aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir.
Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri
zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri
aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin
icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.
Te’vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk
geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin
aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi
durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin
kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir
anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin
yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman
kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.
Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden
sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.
Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan
bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir.
Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina
dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde
belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden
beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi
düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.
Dirayet tefsirleride kendi içinde
ikiye ayrılıyor:
1:tek
yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak
açıklayan tefsilerdir.
2:çok
yönlü dirayet tefsiri: kuranı pek çok araç vazıtasıyla açiklayan tefsirlerdir.
0 Yorum - Yorum Yaz
(1)
-Tefsir kelimesi, Arapçada kapalı bir şeyin örtüsünü açmak anlamina gelen ‘fsr’ fiilinden türemiştir. Işte tefsir bilimi Kuran’in ayetlerini kendine ait yontem ile uygun bilgileri kullanarak bizler icin açıklar ve onlari dogru olarak anlamamızı sağlar. Te’vil -Ayetlerin veya kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlamı ortaya çikarmak ve onlara kesin açıklama getirmek için yeterince kesin ve sağlam rivayetler bulunmadığı durumlar da olmaktadır.-Tefsirden farklı olarak te’vilde yorumlayan kişinin yani öznenin yorumdaki etkisi artmaktadir-Tefsir ile üretilen bir bilginin hayata aktarilabilmesi icin konusuna göre fikih ve kelam tarafından işlenmesi gerekir. -Terceme: Bir sözu, bir dilden baska bir dile çevirmekIki şekilde yapilir:1. Lafzi terceme: Metne baglı kalınarak yapılan tercüme. Asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karsılık vermeye çalışır2. Tefsiri terceme: Asıl metinin ifade ettigi mana esas alındıgından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir -Fakat bu tercemeler Kuranın yerine geçemez-Tefsir, Kuran’ın ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamları sonraki kuşaklara ‘açıklamak’ amacıyla geliştirilmiştir.-Tefsirde onun indigi ortamın tarihi koşullarin bilinmesi gerekiyor-Tefsir ilimi gerektiren 2 islem gerekir;1: Arapçanın iyi bilinmesi gerekir2: Nüzul sebebi bilinmesi gerekir-Bunlar yerine getirilmezse kastedilen doğru bir şekilde anlaşılmaz-Tafsir ayetler arasında açıklama getirirken, birçok farklı ilimden yararlanmaktadır (5)Hz. Peygamberin bütün ayetleri tefsir ettigine dair iddia edenler olsada Gazzali ve Suyuti’ninde ileri sürdükleri O, Kuran’ın tamamını tefsir etmemiştir.-Sahabenin tefsirini temelinde iki kategori: 1: Müşahedelerine dayalı açıklamaları2: kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar-Sahabeler, Kuran ayetlerinin hangi sebeple ve maksatla, kimler hakkında veya hangi olaylarla ilgili olarak indirildiğini bilen insanlardı.-Kuran tefsirine iliskin haberlerin büyük bir çoğunluğunun kaynagında tabiun müfessirlerini görürüz.-Kurani tefsirine çalışan herkes, ilmi kapasitesine, kavrayış derecesine, siyasi ve mezhebi kanaatlerine ve bilinç muhtevasina gore Kuran’ı açıklamıştır-Tefsirde esas alınan 3 araç: Öncekilerin görüşleri, akli çaba, ilham-Kuran’ı rivayet tefsirinin kaynağı olarak göremeyiz-Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirine ilişkin Hz.Peygamber’den, Sahabe ve Tabiunden nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir.-Rivayet tefsirleri ozellikle 3 noktadan tenkit edilmiştir:1: Uydurma haberlerin çokluğu2: Israiliyatta yer verilmesi3: Isnadların hazfedilmesidir-Dirayet tefsirde mufessirler ayetleri açıklarken Arap dili edebiyati, astronomi, tarih, felsefe, tip,.. gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmıştır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Tefsir
Tefsîr kelimesi "fesr" veya "sefr" kelimesinden
türemiştir. Fesr; sözlükte doktorun hastalığı teşhis için suya (idrara, kana,
balgama) bakması, bir şeyi beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi açmak;
sefr ise, kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve keşfetmek anlamlarına gelir.
Istılahta; anlamı kapalı olana, manası zor anlaşılan sözden ne kastedildiğini
açıklama demektir. Tefsîr kelimesi daha çok Kur'ân kelime, terkip ve
cümlelerinin ne anlama geldiğini açıklamak, müşkül ve garîp lafızları izah
etmek, Kur'ân'ı yorumlamak anlamında kullanılır.
Te´vil
Ayetler de ki kelimeler
herzaman sadece bir anlam tasimayabilir, veya onlarin kesin olarak tek bir
anlamini bulabilmek kolay degildir, böylece kelimelere birkac anlam
yüklenilebilir. Bundan dolayi müfessir delillere dayali bir secim yapmasi
gerekir, fakat onun secmis oldugu bir kesin ifade olmadigi icin, biz buna
te´vil deriz. Te´vil de Allahin kastettigi mana su demek yanlistir! Imam
Maturidi ye göre tefsir Sahabelere has olan biseydir, cünkü onlari nuzul
zamaninda yasayip, amel etmislerdir ve böylece Allahin ayetlerdeki muradini
kesin bir sekilde bilmektelerdi. Te´vil de alimlerin isidir.
Ayrica te´vil de
yorumlayan kisin kendi görüsleri de tefsire nazaran daha agir basmaktadir.
Nitekim yorumlayan kisi de bir insandir ve belirli bir ortam da ve kültür de
yetismistir, bu faktörler de onun ayetleri yorumlamasin da onu etkilemektedir.
Ayrica tefsir ancak ayetlerin nuzul olduklari zaman da ki mesajini
incelemektedir, yani bugüne tasimamaktadir. Hayatin daima degismesi yani
canli oldugun dan dolayi tesfirin yani sira diger kaynaklara da bakmak
gerekmistir.
Terceme
Bir dilden diger dile
kelimeleri cevirmektir, fakat kelimelerin bütün manalarini göz önünde
bulundurarak. Terceme ikiye ayrilir:
Lâfzî terceme: Metindeki
bütün kelimeleri tercüme etmektedir, ancak bu Kur´an-i Kerim de imkansizdir,
cünkü Allah´in cc. Bütün fesahat, belagat, icaz ve uslup özellikleriyle
herhangi bir baska dile cevirilemez!
Tefsiri Terceme: Burada
ise kelimelerin kendiler bizzat esas alinmayip, metin icerisindeki ifade
ettikleri tercume edilir, bunun icin de kelimeler anlatilir. Yani manalar
esas alinir.
Kur´an-i Kerim de bu
metodla tercüme edilmektedir. Bazi kelimeler vardir ki, onlari baska bir dilde
bir kelime ile ifade etmesi mümkün degildir.
İlk Dönem Tefsiri
–Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir
Kaynaklarımız Kur’an-ı
Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz
in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri
Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği
açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip
edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.
Tabiûn
Dönemi Tefsiri
Hz.
Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş,
Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması
çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın
anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani
tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini,
büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde
kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil
ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden
çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da
tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara
ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları
görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak
Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını
sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.
Rivayet Tefsiri
Rivayet tefsirleri,
ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan
nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde
amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek
olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak
gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü
anlayıp açıklaması demektir.
Dirayet Tefsiri
Kur’ân’ı tefsir
faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını
içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den
beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,
anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla
aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur.
Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına
giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı,
tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi
pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları
kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve
etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine
taşımışlardır.
Günümüzde
Tefsir
Tefsir gününümüzde de
devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde
yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak
günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki
verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın
yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel
durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan
bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı
tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri
kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce
akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından
tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.
Ideolojik Tefsir
Çalışmaları
Tefsirde ideolojik
türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam
dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda
Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde
gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve
Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini
görebilmekteyiz.
Tarihsel- Tenkitçi
Tefsir Çalışmaları
Tarihsel- tenkitçi
yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan
sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel
bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya
konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski
yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi
istenmiştir.
0 Yorum - Yorum Yaz