Bu yazımızda "Kur'an nedir?", "Kur'an'ın bütünlüğü üzerine" ve "Kur'an ve bağlam" kitaplarını beraberce değerlendireceğiz. Birinci bölümde kitapların kısa özetleri verilecek, ikinci bölümde bu kitapların beraber okunma süresinde önemli bulduğumuz meseleler açıklanacaktır.
I) Özetler
A) Kur'an nedir? ( Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu)
Kitap insanın anlam arayışıyla ilgili başlar. İnsan hayatında amacını belirleme ve hayatın anlamını aramak mecburiyetindedir, aksi halde o kaybolacaktır ve hayatı boş zannedecektir. Bu arayış inanmayı da içerir. Bu arayışta insan kendisiyle, objeyle ilişkiyi tespit ve bilgiyi toplama durumundadır. Bunun için etkin bir okuma yapma durumundadır. Bu yolculukta insan kendini aşmayı öğrenmeli. Tabi bu okuma bir kültür çerçevesinde yapılıyordur, insan bunun da farkında olmalı.
Devamında bu anlam arayışı ve Kuran'ın alakası ele alınır. İnsanın fıtratından bahsedilir ve Kur'an'ın bu yaratılışla uyumluluğundan. Var olma bilinci, insan arayışı ve Kur'an'ın mahiyeti/mesajı arasındaki insicam gösterilir.
Ardından Kur'an tanıtılır: ayet, sure ve Kur'anı'ın isimleri gibi konular okuyucuya sunulur. Bu kavramlar insanın gerçekliğiyle nasıl bir uyum içerisinde? Örnek olarak ayet kelimesinin farklı anlamları mütalaa edildiği zaman insanın hayatında doğa ayetlerini ve Kur'an'ı beraber okuma gibi bir faaliyet meydana getirmektedir.
Bu kitap insanın anlam arayışıyla başlayıp, Kur'anla bağını açıklar ve sonunda Kur'an'ın kendisini bu anlamlandırma çabası içerisinde tanıtmaya çalışır.
B) Kur'an'ın bütünlüğü üzerine (Prof.Dr. Halis Albayrak)
Bu kitap Kur'anın bütünlüğünü ele alırken bir yöntemi tanıtmaktadır. O yöntem Kur'anın Kur'anla tefsiridir. Kitap bu yöntemin ilkelerini ve yeterliliğini ele alıyor. Kur'anın çelişkiden uzak bir bir kitap oluşu ve başka bir tarza sahip olmasından, onun kendini açıklamasına şaşmamak gerekir. Bu yöntemin nasıl anlaşıldığından ve öneminden bahsettikten sonra yazar hangi hususların Kur'an'ı bütünlüğünde algılamaktan engellediğini analiz ediyor. Bu hataların sübjektif hatalar olduğunu ıspat ediyor.
Devamında usulde farklı disiplinlerin ele aldığı müphemat, müşkilat, mutlak/takyid gibi konularda bu yöntemin uygulanabilirliğine dair örnekler veriliyor ve böylece bu yöntemin tutarlılığını gösteriyor.
Bu yöntemin yanı sıra anlayışı derinleştirme yolunda tarih, hadis ve esbab-ı nuzül gibi malzemeleri de ihmal etmemek gerekir.
C) Kur'an ve bağlam (Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu)
Bu eser üç ayrı çalışmadan oluşmaktadır. Biz ise genel bir özet yapacağız. Esbab-ı nüzulü kavramak için, Kur'an ilimlerinin serüveninin genel tablosu göz önünde bulundurulması gerekiyor. Kitap ilimlerin ve özellikle Kur'anla ilgili olanların nasıl bir bütünlük içinde oluşageldiklerini göstermektedir.
Bunun ardından esbab-ı nüzulün bu ilimler arasındaki yeri tartışılıyor. Esbab-ı nüzul çetrefilli bir meseledir ve problemler içermektedir. Çoklukları yanı sıra ciddi bir metodoloji sorunu var. Bu ise anlamaya götürmesi gerekirken Salebe kıssasında olduğu gibi kuru bir bilgiye/bilgisizliğe götürebiliyor.
Bu açıdan farklı alimler ve kitabın müellifi bir takım tasnif ve ilke denemelerinde bulunuyorlar. Kitap bu farklı görüşleri açıklıyor ve ardından yeni bir yaklaşım getiriyor.
Tasnif ve ilkeler yanı sıra bu ilmin amacı ve anlamlandırılması da önemlidir. Bu açıdan bu bilgileri ele alacak olan birçok hususu/ilmi göz önünde bulundurmalıdır; Kur'anın bütünlüğü , sıyak sıbak, tenasub ilmi ve hadis usulü en önemliler arasındadırlar. Çünkü bütünlükten yoksun bir anlayış yine yöntem sorununa götürecektir. Bu sorundan doğan taahhüt gibi problemler vardır. Bu da çoğu zaman problematik olabiliyor. Esas olan Kur'an'ın anlaşılmasını sağlayacak olan malzemedir.
II) Değerlendirme
A) Hayatın anlamı ve insan
Hiçbir insan yoktur ki kendine şu soruları sormuş olmasın: ben kimim, bu Dünyaya niye geldim niçin buradayım, amacım nedir? İnsan kendini dünyada birden bulverirken, sorunlar ve sorumluluklarla karşı karşıya olunca işte içinde bu sorular belirir. Bu sorulara cevap vermek ve etrafındakiler anlamlandırmak düşünce gerektirir. İnsan kendisini yollara atar ve bu sorulara bazan kolaylıkla bazan zor bir şekilde cevap bulur. Bazıları eğitim ile alır alacağını, bazıları ise konuyu aldırmayıp doğru veya yanlış grupları takibe başlar. Arayanın bulacağı cevabın doğru mu olacağı ise meçhuldur. Çünkü kişi Dini bir anlam bulabileceği gibi heva ve heves gibi yanlış bir cevapla da karşılaşabilir. Bu ise onu mutsuzluğa götürür.
Zaman geçtikçe insan hayatı boyunca bulunduğu mekanın dinini veya farklı dinleri görür, kendilerine has uygulamalarıyla ve kılavuzlarıyla. Dinlerin çoğunluğu insanın hayatına bir katkıda bulunacağına, hakikat olduğuna ve kendisine tabi olanları iyi bir yere çekeceğini söyler. İnsan o zaman Din ile karşılaşır. Bu dini/dinleri keşfetme kültürden kültüre farklılık arz eder. Kişi dini öğrenme ve anlama, gerçekliği ve anlamlandırmasına göre benimser veya red yoluna girebilir. Bu durumlar herkesle ve her dinle ilgili olabilir. Kur'an nedir? kitabı bu anlamdırmanın önemine vurgu yapar ve çıkış yolunu Kur'an'a bağlı olarak gösterir. Müslümanlara gelince:
Bu genel ve gerçek/kurgu tabloyu gördükten sonra, Hakkın Dini mensubu Müslüman kendine şu soruyu sormak durumundadır: ben madem İslam'ı seçtim, niye seçtim ve hayatıma yansıması ne şekildedir? Temel kılavuzlarıyla benim yaşadığım gerçeklik/hayatım ne kadar bağlantılıdırlar? Bu kılavuzlar bana var olmayla alakalı hangi mesajları veriyorlar? Bu sorulara cevap aramak insanın hedeflerini daha da belirginleştirmeyi sağlayacağını inanıyoruz.
Bu manada İslam mürebbileri İslamın hakikatini iyi kavramaları gerekir ki kaybolmuş insanlara el uzatabilsinler ve Dünyanın değişmesine vesile olabilsinler.
B) Kur'an
Hakkın Dini İslamın ana kaynağı Kur'andır. Bu açıdan bir Müslümanın Kur'an'ın içeriğiyle alakalı malumat sahibi olması gerekir. Kur'an'ın konusu/konuları, amacı, üslubu, toplumu nasıl değiştirdiğiyle alakalı bilgilere sahip olmalıdır. Kur'an hayatta ki karşılığı nedir, Kur'an da ki bahisler insanın hayatının neresinde olmalı. Kur'an hangi değerlere yönlendiriyor.
Bu sorulara doğru cevap vermek düzgün bir Kur'an tasavvuru gerektirir. Kur'an tasavvurunun içi çok boşaltılırsa, bazıları Kur'an'ın çelişkili bir kitap olduğunu savunmaya kalkar. Halbuki Halis Albayrak'ın çalışmasında gördüğümüz gibi Kur'an çelişkiden uzak olduğu gibi kendini açıklayan bir kitaptır. Kur'an'ın içi fazla doldurulursa da ehemm ve mühim olan karıştırılır ve alakasız alanlara kayma riski doğar, siyak sibak ve bütünlük aşılma riskiyle karşı karşıya kalınır.
Bu sebeplerden dolayı Kur'an tasavvurunu doğru verecek alim ve muallimlere ihtiyaç vardır. Çünkü Müslümanın temel kılavuzu olan Kur'an müphem, i'caz, mecaz gibi birçok hususu içerir. Arapçayı bilmeyen çoğu insanımız bu konularla alakalı az da olsa bilgilendirilmeli ki kitabına daha da güvensin ve onu bütünlüğü içinde gücü nispetinde ele alabilsin.
C) Ulumu't-Tefsirde usul problemleri
İnsanın Kur'an hakkında sahih bir Kur'an tasavvuruna sahip olması onun dinle alakalı görüşlerini etkiler. Tersi de geçerlidir. Kur'an ve bağlam kitabında tarihi koşullar içerisinde alimlerimizin bir usul oluşturma yolunda ellerinden geleni yaptığına şahit oluyoruz. Onlar bulundukları şartlar içinde takdire değer bir iş ortaya koymuşlardır. Ama çalışmanın insani ve tarihsel yönü her asırda hissedilmektedir ve onun için esbab-ı nüzul konusunda gördüğümüz gibi bir update/güncelleme gereklidir. Her bilimde olduğu gibi sunulan malzemeden bir üretime yönelmek gerekir ki çözümler olsun.
Bu aktüelleştirme olmadığı zaman konuları ve söylemleri karıştırma problemi ortaya çıkar, bu da çelişkili bir durumdur. Bu muamma ise genel Kur'an tasavvuruna yansıma durumundadır. Bu farklı tasavvurlar aslına bakılırsa doğaldır. İnsanların farklı eğilimleri olmaları anlaşılabilir. Biz burada tek tip bir insan sunma fikrini öne sürme derdinde değiliz. Bizim sadece Din/Kur'an konularında yeri olmayan çelişkilerin ve tutarsızlıkların giderilmesini savunuyoruz.
Bunun içindir ki esbab-ı nüzul konusunda olduğu gibi usuldeki konular analiz edilmeli ve böylece yanlış tasavvurlardan uzak kalmalı.
Sonuç: Derinlemesine yapılan bir Fehmü'l-Kur'an zaman, cesaret, geniş bir perspektif ve disiplinler arası bir çaba gerektirir. Ama Kur'an öyle bir kitaptır ki herkes ondan dersini alır. Herkes Onu ana hatlarıyla anlama kapasitesine sahiptir. Bu kitap herkes içindir. Buna rağmen onun hakkında söz söylemenin belli bir eğitim-tahsil gerektirdiğini düşünüyoruz. Aksi halde yanlış manalar verilir, bazı önemli hususlar göz ardı edilebilir.
Kur'an, Allah'tan Cebrail
vastasıyla
Hz. Muhammed'e indirilen son Mukaddes Kitaptır. Sonra tevatür
yoluyla nakl edilerek günümüze kadar
gelmiştir. Kur'an'ı Kerim, bütün insanlara, bütün memleketlere ve
bütün devirlere maddi ve manevi bir hidayet rehberidir.
Kur'an'ın sahip olduğu özellikler, Cenabı Allah kendi
kitabında buyurduğu gibi "İşte bu Kur'an muazzam bir kitaptır. Onu biz indirdik. Çok
mübarektir. Artık buna uyun, emirlerine bağlanın ve Allah'tan korkun. Taki merhamet olunasınız"
(el-En`âm, 155(.
Kur'an Kerim'in en kısa ayetlerinden
en uzun ayetlerine kadar tamamen bir uyumluluk ve bütünlüğe
sahiptir. Kur’an’ın doğru anlaşılması için
fıkıh, tefsir, kelam,
hadis, nüzul sebepleri, İslam
tarihi gibi ilimlerin de bütüncül olarak
değerlendirilmesi gerekmektedir. Kur’an ancak bu bütünlük çerçevesinde
değerlendirilirse doğru anlaşılır ve yorumlanır.
Bundan dolayı Kur'an bütünlüğünü hedef
almayan kimseler elbet yanlışta düşecekler.
KUR’AN NEDİR? ( Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu)
Bu kitapta insanın hayatına değerlerle anlam kazandırması ve bunu yaparken ona rehberlik edecek olan Kur’an’ın ne ifade ettiği ele alınmıştır.
İnsanın birey olması ve toplumun bir parçası olması hasebiyle hayatını anlamlı kılıp, doğru şekilde idame ettirebilmesi için belli değerlere sahip olması gerektiği vurgulanmıştır. Kendi varlığının ve hayatın anlamının farkına varamayan kişiler boşa geçirilmiş ömürlerle baş başa kalırlar. Bunun olmaması için kişilerin fıtrat-larında kodlanmış olan ve her daim iyiye ve güzele olan yatkınlığın peşinden gitmeleri gerekmektedir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bir bütün olarak insanlara hayatlarını anlamlı hale getirmeleri nokta- sında rehberlik etmektedir. Bu rehberlik hayatın her alanına girmekte, bizim yaratılış gayemize uygun davranışlar sergilememizi sağlamaktadır. Onun yaşayan hali Peygamberimiz (sav) de bize Kur’an’ın pratik halini, canlı modelini göstermektedir. İnsanoğlu da bu rehberliğin ışığında egosunun, bayağı arzularının, anlık hazları- nın ötesinde bir huzura ve mutluluğa ulaşabilecektir.
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE ( Prof. Dr. Halis Albayrak)
Kur’an bir bütündür, kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılması gerekir. Sahabeden olan müfessirler başta olmak üzere daha sonraki müfessirler de Kur’an’ı Kur’an ile tefsir edegelmişler ve Kur’an’ı kendi iç yapısı içerisinde anlamaktan müstağni kalamamışlardır. Bu dikkate alınmadığında ihtilaflar ciddi boyutlara ulaşmış ve zıtlaş- malar ortaya çıkmıştır.
Kur’an bir bütündür, kendi içinde çelişmez ve tutarlıdır. Kur’an apaçık ve anlaşılırdır. Çelişkiden uzaktır. Çelişki var zannedilen yerlerde farklı konular ele alınırken aynı şeyin anlatıldığı zannedilerek çelişki gibi görünen durumlar ortaya çıkmıştır.
Kur’an’ı anlama çalışması yapılırken ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve Kur’an’ın bütünlüğü dikkate alınmalıdır. Kur’an her bir azası mükemmel çalışan bir bütün oluşturur. İlahi bilgiye dayalı olan ifadeler bütün zamanları kuşatıcıdır.Kitapta da vurgulandığı üzere Kur’an’ı yorumlarken önyargıdan, taassuptan ve metottan kaynaklanan hatalara mahal vermemek gerekir.
KUR’AN VE BAĞLAM (Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu)
Esbab-ı Nüzul ilminin Kur’an’ı anlama ve tefsir etmedeki rolüne dikkat çekilmiştir. Bu ilmin kapsadığı diğer unsurlar ve yöntemler ele alınmış, bunların Kur’an tefsirindeki etkileri açıklanmıştır. Esbab-ı nüzulun, Sa’lebe kıssasının ya da diğer rivayetlerin Kur’an’ı anlama çabaları yönündeki pozisyonlarına değinilmiş, ne gibi sonuçların ortaya çıktığı, sahabeden gelen diğer pek çok rivayetin örnek gösterilmesiyle ele alınmıştır. Bunların anlama faaliyeti üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur.
Tefsir rivayetlerinin doğru değerlendirilmesi, tarihsellik, Kur’an’ın bütünlüğü gibi olguların hepsinin göz önünde tutularak tefsir çalışmalarının yapılması önerilmiştir. Böyle bir çalışmanın tefsirde daha doğru yorumları ve daha doğru bir anlayışı ortaya çıkaracağı, esbab-ı nüzulün ön gördüğü dar çerçeveden kurtulmuş bir yorum anlayışının gelişeceği vurgulanmıştır.
SONUÇ
Bu üç kitabın ana çerçevesi Kur’an’ı doğru anlama ve hayatımızı anlamlandırma çabalarımızı doğru bir şekilde yürütebilmemiz için izlememiz gereken yöntemlerin üzerinde durmasıdır. Doğru bir anlama yapabilmek için öncelikle Kur’an’ı iyi tanımalı, onun indiği ortamı iyi kavramalı, arka planı göz önünde tutmalı ve tarihin içinde olan bu hitabı tüm bunları göz önünde bulundurarak
anlamlandırmaya çalışmalıyız. Onun gerçekliğini , hayatı nasıl kuşattığını anlamak için bunlar önemli ayrıntılardır.
AYŞENUR ÖZER
YÜKSEK LİSANS-2016-2017 BAHAR DÖNEMİ
ÖĞRENCİ NO: 16912743
KUR’AN NEDİR? ( Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu)
Bu kitapta insanın hayatına değerlerle anlam kazandırması ve bunu yaparken ona rehberlik edecek olan Kur’an’ın ne ifade ettiği ele alınmıştır.
İnsanın birey olması ve toplumun bir parçası olması hasebiyle hayatını anlamlı kılıp, doğru şekilde idame ettirebilmesi için belli değerlere sahip olması gerektiği vurgulanmıştır. Kendi varlığının ve hayatın anlamının farkına varamayan kişiler boşa geçirilmiş ömür- lerle baş başa kalırlar. Bunun olmaması için kişilerin fıtratlarında kodlanmış olan ve her daim iyiye ve güzele olan yatkınlığın peşinden gitmeleri gerekmektedir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bir bütün olarak insanlara hayatlarını anlamlı hale getirmeleri nokta- sında rehberlik etmektedir. Bu rehberlik hayatın her alanına girmekte, bizim yaratılış gayemize uygun davranışlar sergilememizi sağlamaktadır. Onun yaşayan hali Peygamberimiz (sav) de bize Kur’an’ın pratik halini, canlı modelini göstermektedir. İnsanoğlu da bu rehberliğin ışığında egosunun, bayağı arzularının, anlık hazlarının ötesinde bir huzura ve mutluluğa ulaşabilecektir.
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE ( Prof. Dr. Halis Albayrak)
Kur’an bir bütündür, kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılması gerekir. Sahabeden olan müfessirler başta olmak üzere daha sonraki müfessirler de Kur’an’ı Kur’an ile tefsir edegelmişler ve Kur’an’ı kendi iç yapısı içerisinde anlamaktan müstağni kalamamışlardır. Bu dikkate alınmadığında ihtilaflar ciddi boyutlara ulaşmış ve zıtlaş- malar ortaya çıkmıştır.
Kur’an bir bütündür, kendi içinde çelişmez ve tutarlıdır. Kur’an apaçık ve anlaşılırdır. Çelişkiden uzaktır. Çelişki var zannedilen yerlerde farklı konular ele alınırken aynı şeyin anlatıldığı zannedilerek çelişki gibi görünen durumlar ortaya çıkmıştır.
Kur’an’ı anlama çalışması yapılırken ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve Kur’an’ın bütünlüğü dikkate alınmalıdır. Kur’an her bir azası mükemmel çalışan bir bütün oluşturur. İlahi bilgiye dayalı olan ifadeler bütün zamanları kuşatıcıdır. Kitapta da vurgulandığı üzere Kur’an’ı yorumlarken önyargıdan, taassuptan ve metottan kaynaklanan hatalara mahal vermemek gerekir.
KUR’AN VE BAĞLAM (Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu)
Esbab-ı Nüzul ilminin Kur’an’ı anlama ve tefsir etmedeki rolüne dikkat çekilmiştir. Bu ilmin kapsadığı diğer unsurlar ve yöntemler ele alınmış, bunların Kur’an tefsirindeki etkileri açıklanmıştır. Esbab-ı nüzulun, Sa’lebe kıssasının ya da diğer rivayetlerin Kur’an’ı anlama çabaları yönündeki pozisyonlarına değinilmiş, ne gibi sonuçların ortaya çıktığı, sahabeden gelen diğer pek çok rivayetin örnek gösterilmesiyle ele alınmıştır. Bunların anlama faaliyeti üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur.
Tefsir rivayetlerinin doğru değerlendirilmesi, tarihsellik, Kur’an’ın bütünlüğü gibi olguların hepsinin göz önünde tutularak tefsir çalışmalarının yapılması önerilmiştir. Böyle bir çalışmanın tefsirde daha doğru yorumları ve daha doğru bir anlayışı ortaya çıkaracağı, esbab-ı nüzulün ön gördüğü dar çerçeveden kurtulmuş bir yorum anlayışının gelişeceği vurgulanmıştır.
SONUÇ
Bu üç kitabın ana çerçevesi Kur’an’ı doğru anlama ve hayatımızı anlamlandırma çabalarımızı doğru bir şekilde yürütebilmemiz için izlememiz gereken yöntemlerin üzerinde durmasıdır. Doğru bir anlama yapabilmek için öncelikle Kur’an’ı iyi tanımalı, onun indiği ortamı iyi kavramalı, arka planı göz önünde tutmalı ve tarihin içinde olan bu hitabı tüm bunları göz önünde bulundurarak
anlamlandırmaya çalışmalıyız. Onun gerçekliğini , hayatı nasıl kuşattığını anlamak için bunlar önemli ayrıntılardır.
Kur’an Nedir? –
Prof. Dr. Ahmet NedimSerinsu
Kuran'ı kerim, hayatın,
gerçek olanın, bizzat yasadığımızın değişen safhalarını yönetme
kabiliyetine sahip ve her asra hitap edecek yeterlikte yegâne semavî kitaptır;
hayatın değişen görünümleri karşısında Kuran'ı Kerîm'in öngördüğü gerçek
cevapları anlamak ve hayata taşımaktır. Tümüyle insanı anlatan ve insanla
ilgili olanı tespit eden bu ayetler, insana "yaşam boyu eğitimi"
zorunlu kılmaktadır.
İnsan, hayatı anlamdırırken
fıtratını tatmin etmeyi hedefler. Bu sebeple bir sistemi diğer insanların
beğenmesini sağlayan, sağlamlığını ve değerini oluşturan ''mantıksal tutarlık''
ve ''gerçeğe uygunluğu''dur. Bu ''gerçek'' asla bir bilimin sınırları içinde
değildir. Her bir bilgi, ondan bize bir tarif, bir görüş sunmakta ve ''fıtratı''
yani ''kendimizi'' tanımamıza imkân vermektedir.
Kur’an’ın Bütünlüğü
Üzerine – Prof. Dr. Halis Albayrak
Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri: Kur’an
tenakuzdan beri bir kitaptır. Kendine hasbir usluba sahiptir ve kendi kendini
açıklar mahiyettedir.
Kuran’ın bazı
özellikleri:
1)Kuran bir bütündür.
2)Kuran açık ve anlaşılır bir
kitaptır.
3)Kuran çelişkiden uzaktır.
Kuran’ın bir bütün oluşu: Bazı
durumlarda herhangi bir ayetin bir bölümü bir yandan o ayetin hedeflediği mana
ile yakından ilgili iken öte yandan başka ayetlerle irtibatlandırıldığında tâli
derecede tamamen farklı bir hedef gözetilebilmektedir. Mesela Maide Sûresi 41.
Ayet özelde Yahudilerle genelde ise ehl-i kitapla ilgili Kuran’ın diğer
bölümlerine bağlıdır.
Kuran’ın parçaları yerine göre birbirlerini tamamlayan,yerine göre birbirlerini
açıklayan nitelikleriyle ayrılmaz bir bütün oluştururlar.
Kuran’ın açık ve anlaşılır
oluşu: “Biz Kuran’ı öğüt almak için
kolaylaştırdık”(Kamer 52). Kuran’ın açık ve anlaşılır olduğunu ayetlerde
görüyoruz ve okuduğumuzda anlayıp ona göre davranabiliyoruz.
Kuran’ın çelişkiden uzak bir kitap oluşu: İlahi kitap olmasından dolayı
kendisine has ifade özellikleri taşır hususi yapıya sahiptir onun için tenakuz
olduğunu düşünenler olabilir. Bazen bildirilen meselenin çeşitli safhaları
bulunabilir, insanın yaratılışının çeşitli evrelerini anlatan ayetlerde olduğu
gibi. Bazı durumlarda hakiki veya mecazi mana söz konusu olabilir veya herhangi
bir işin iki ayrı yönü bulunabilir. Bazı durumlarda ayetleri; hem konu hem de
zaman mekân itibariyle farklı çerçevelerde ele alınması gerekebilir.
Aslında Kuran’ın değişik yorumlanması zıtlığı, çelişkiyi değil zenginliği gösterir.
Kuran kıyamete kadar değişmeden fakat değişik yorumlara açık olarak
hâkimiyetini sürdürecektir.
Kuran’ın Kuran’la Tefsirinden
Neyi Anlıyoruz?
Kurandaki konuların
muhataplarının zihinlerine yerleştirmeye çalıştığı kavramların terkîbî bir
yaklaşımda Kuranî bir bütünlük içeresinde incelenmesi anlıyoruz.
Kuran en küçük parçasından en büyük parçasına kadar fikri bir uyumluluğa ve
bütünlüğe sahipir.
Kuran üslubu icabı, kendisini açıklarken okuyucularını hazırcı bir yaklaşıma
götürmez. Üzerinde derin derin düşünmelerini ister.
Kuran’ı Kendi Bütünlüğü
İçinde Anlamaya Engel Faktörler
Metodik olarak Kuran,
teoriyle pratiği birbirinden ayırmaz. Kuran’ın çeşitli konuları, kendisine has
üslupla sunduğu bir vakıadır. Yani inancın aynı zamanda hayata aksetmesini istiyor.
Yunan felsefesinden tercüme edilen eserlerin de İslam fikir hayatına girmesiyle
Aristo metafiziğinin ve onun felsefî metodunun etkisinde kalan İslam
filozofları ve kelamcıları önceleri Kuran’ın dışında tartışılıp olgunlaşan
Kuran dışı problemleri edindikleri yeni aklî ve mantıkî metodlarla Kuranî bir
platforma çekme gayretine girmiştir.
Kuran’ı her şeye müdahil bir
niteliğe büründürmek ona olan saygının göstergesidir. Teferruatta boğulunca
bütüne ulaşmak imkânsızlaşır.
Kuran’ın Kendisini Tefsir Ediş
Biçimi
Kuran bazı mutlak ifadelerini
değişik yerlerde bir sebebe bağlayarak kayıtlar. İstisna yoluyla açıklaması,
bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama, genel anlamlı kelimeden kastolunan
şeyin belirlenmesi, ism-i mevsullerle kastolunan şeylerin açıklanması, ism-i
işaretlerin gösterdikleri şeylerin açıklanması, zamirlerin açıklanması, bir
şeyin ve bir şahsın gerçek adının zikredilmesi, zaman ve mekânla ilgili
belirsizliğin giderilmesi, ifadedeki ihtimallerin bire indirgenmesi, kısa ve
veciz ifadelerin geniş açıklanması şeklindedir.
Kuran Kendisini Açıklamaya
Yeterli Midir?
Kuran tefsir kaynaklarından
sadece birisidir.
Kuran’ı açıklamak için sünnet, sahabe görüşleri, tarihi şartlar ve Arapça
bilinmelidir.
Kur’an ve Bağlam- Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu
1. Esbabu’n-Nuzûl
Peygamber zamanında sahabe
ulumu’l-Kuran’a vakıf idiler. İlk asırdan itibaren öncelik verilen ilimler
‘kıraat’ ve ‘resmu’l-Kuran’ olmuştur. Sonradan lugavî yönü gelişmiş ve tedvin
döneminde
Semadan inzal eden ilahi
vahyin yeryüzünde olaylar üzere istikbal ediliş çerçevesine esbâbu’n-nuzûl denir.
Bu rivayetler sahabeden nakledilmiştir ve ilk etapta hadis mecmualarından
kaydedilmiştir.
Bu rivayetlerin sigalarından
onların kaynak değerli tespit edilebilir, nass veya nass olmayan olarak
addedilir.
Mezhepler, şahıslar,
israiliyyat, uydurma haberler bağlamında esbabı nuzul ilminin tasnif edilmesi
ihtilafa sebep olmuştur. Bundan sonra bazı problemler ortaya çıkmıştır. Sebeb-i
nuzulun taaddüdü (bir kaç kez inmesi) veya taahhürü (hükmün veye nüzulun
sonradan gelmesi) veya nassın umûm-husûs olması meseleleri de bu ilmin
değerlendirilmesi esnasında rol oynamıştır.
Bu ilme dair bazı meseleler
ise esbab-ı nuzûl’un tenasub ve insacam, Kuran’ın mübhemâtı ve hikmet-i
teşriiye disiplinlerinin konusu olmasıdır
Esbabı nuzula yeni yaklaşım
Burada Sa’lebe kıssası ve
geleneksel eserlerde bunun nasıl ele alındığı zikredilir. Ardından hadis ve
tefsir kitaplarına göre bu kıssanın değerlendirmesi mülahaza edilir. Buradan bu
kıssanın bir tarihi gerçekliği olmadığı anlaşılır. Çözüm olarak bu kıssanın
Kuran’ın siyak-sibak çerçevesinde, tarih kitaplarından faydalanarak ve hadis
usûlüne göre değerlendirilmesi gerektiğini değinilir.
Tarihsellik
İnsan tarih hakkında
tecrübeler edinir ve buna dair düşünceleri oluşur. Buna tarih kavramı denir. Bu
bölümde esbâb-ı nuzûl ile tarihsellik bir arada ele alınır ve kendi açımızdan
nasıl kullanabileceğimizi mülahaza eder. Asıl gerekli olan insanın tarihî yapıp
etmelerini bugüne göre anlayabilmek ve eylem haline getirebilmektir. Nitekim,
tarihsellik kavramı Batı kültürüne ait olması bakımından oradan etkilenmiş,
ilimler arası zıtlık ve epistemolojik bir diyalektikten dolayı ortaya
çıkmıştır.
Bizim açımızdan ise – farklı
olarak- tarihi bakımından nuzul ortamında ne olmuş/sorulmuş olduğuna dair ve
Kur’an-insan münasebetine dair verilmiş ilahi cevaplar olarak anlaşılabilir.
Ayşe
Nur ÇINAR
15912785
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Prof. Dr. Halis ALBAYRAK
Ülkemizde Kur’an okumalarına ve
Kur’an merkezli çalışmalara ehemmiyet verilmektedir. Ancak tefsir söz konusu
olduğunda titizlik maksimum seviyede tutulmalıdır. Okuduğumuz kitap bu
titizliğin nedenlerini, yöntemlerini ve ehemmiyetini açıklamaktadır. Şöyle ki
Kur’an-ı Kerim fikirlere hizmet etmek için indirilmemiştir. Ondan fikirlere
dayanak bulmaya çalışmak onun muhtevasını ve fonksiyonunu çok yanlış anlamış
olmak demektir. Aksine fikirler Kur’an’ın doğrultusunda yönlendirilmelidir. Önceki
inanışları ve geleneği onaylamak için de inmemiştir Kur’an. Dolayısıyla İlahi
kaynağı iyi tahlil etmek, söylediğini iyi anlamak gerekir. Kur’an’ın dışında
kalan yahut Kur’an’ın mevzu bahis etmediği konuları onda aramaya çalışmak
farklı problemlerin doğmasına sebep olur. Bütün bunlardan kaçınmanın tek yolu
ise yüce kitabı bir bütün olarak değerlendirmektir. Ancak bu değerlendirme
esnasında onun kendi kendisini tefsir ettiği unutulmamalıdır.
Kur’an’ı bir bütün olarak
anlamaya engel faktörler de vardır. Örneğin; ön yargılı olmak, mezhepleri inanışları,
kültürü ya da yaşanılan çevreyi temel alarak Kur’an’ı bu doğrultuda yorumlamak
onun ana mesajından uzaklaşmak demektir. Yine metot hataları da bu anlamda
engel teşkil etmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz detaylar dikkate alındığında
görülecektir ki Kur’an çelişkiden ve tutarsızlıklardan uzaktır. Problem doğuran
değil problem çözen bir kitaptır. En önemlisi de Kur’an derinleştikçe daha da
zenginleşen bir ilim kaynağıdır. Onu göz ardı edenler de muhakkak hataya
düşeceklerdir.
KUR’AN VE BAĞLAM
Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
Kavramlar zihindeki
gerçekliklerin sözcüklerle ifade edilmesidir demişti Ahmet Nedim hocamız
derste, gerçekten de öyledir. Hatta bu yüzdendir ki ucu bucağı olmayan zihin
dünyasıyla baş etmesi zordur kelimelerin. Fakat Kur’an-ı Kerim söz konusu
olduğunda durum tam tersidir. Her harfinde ayrı derin manalar yatan yüce kitap
ancak bağlamıyla birlikte değerlendirildiğinde hedefe doğru bir şekilde ulaşılır.
Okuduğumuz kitapta bahsedilen budur. Tabi bu bağlam değerlendirilmesi öncelikle
Kur’an’ın nuzül ortamını bilmekten geçer. Çünkü bir olayın evveliyatını
gerekçelerini sebebini bilmek olayı daha iyi kavramayı ve değerlendirmeyi
kolaylaştırır. Ancak esbab-ı nuzülün de
sağlanması gereken bir takım şartları vardır. Esbabı nüzül yalnızca sahih
nakille bilinebilir herhangi bir yorum ya da akla dayalı değildir.
Esbab-ı nuzül ilmindeki
tartışmalar ve bu ilmin diğer Kur’an ilimleri arasındaki yeri de kitabın
konusudur. Sebebi nuzüle ideoloji sokmaya çalışmak, her ayete hatta her harfe
bir sebep yüklemeye çalışmak yahut ayetlerin nuzül zamanı dışında gerçekleşen
olayları sebebi nuzül gibi değerlendirmeye çalışmak tefsirin yönünü değiştirmek
demektir ki bu da göze alınamayacak bir vebaldir. Bu anlamda dikkatli olmak
gerekir. Çünkü yöntemde sorun olması demek yanlış hedefe ilerlemek demektir.
KUR’AN NEDİR?
Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
Yaşadığımız her an anlamına göre
hafızalarımıza kazınır. Hayatımız da böyledir bir anlamı olduğu takdirde güzel
anlamı yoksa boşa geçmiş demektir. Kitapta anlatılan da insanın anlam arayışı
içindeki durumu ve arayış esnasında Kur’an’la olan bağlantısı anlatılır. Nitekim
din hatta İslam dini fıtratımızda olan bir gerçekliktir ve hepimiz onu bulmaya
özüne inmeye programlanmışızdır. Kimimiz Müslüman doğuştan şanslıdır ancak anlamını
bilmediği ya da hayatına tatbik edemediği sürece buna şans denmesi pek de
mümkün değildir. Kur’an-ı Kerim de bize bu anlamı katan ve değerlerimizi
öğreten bir kitaptır. Onun muhtevası insanı aynı zamanda eğiten bir kültüre
sahiptir. Bunun en güzel örneği de peygamberimizdir. Yaşayışıyla Kur’an’ın en
güzel rehber ve ahlak kitabı olduğunu göstermiştir. Diyebiliriz ki insanın anlam
arayışında kendini bulacağı yer Kur’an’dır.
SONUÇ
Okuduğumuz üç anlamlı kitapta da
ortak nokta Kur’an’ın bir bütün olarak ele alınmasının gerekliliği ve bu
doğrultuda gösterdiği yöntemlerdir. Kur’an bizim kaynağımız olarak en güzel ve
en doğru şekilde algılanmalı ve hatta uygulanmalıdır. Sahip olduğumuz hayatı
ziyan etmemek için onun gösterdiği doğrultuda hareket edilmeli ve bu hayattaki
yerimizi ve kimliğimizi unutmamalıyız.
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE (Prof. Dr. Halis ALBAYRAK)
Kur'an'ı Kerim 610 ile 632 yılları arasında inmiş bir kitaptır. İçerik bakımından ise bu süre zarfında, Hz. Muhammed ve ashabının yaşadıklarını ilahi hakikatler çerçevesinde insanlara aktarmayı konu edinmektedir. Bu uzun süreli yolculuğu (Allah cc.'nin muradını) anlayabilmek için bütüncül bakmamız gerekmektedir. Böyle bakıldığı takdirde ne bir çelişki ne de bir ihtilafa konu olacak durum ile karşılaşılmayacaktır. Sahabeden itibaren başlayan tefsir çalışmalarında zaman zaman ihtilaflar ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki bu ihtilaflar çok ciddi boyutlara ulaşmış ve müminler birbirleri ile savaşacak düzeye gelmişlerdir. Bunun temel sebebi ise metne bütüncül bakamamaktan gelmektedir.
Kur'an ayetlerini anlarken dikkat etmemiz gereken bazı hususlar vardır. Bunlara dikkat edersek yukarıda anlatmaya çalıştığımız tartışmalardan uzak kalabiliriz. Bunlar: ayet bağlamı (sebeb-i nüzul), siyak-sibak ve Kur'an'ın genel bütünlüğüdür. Önyargı, taassup, haset gibi çirkin şeylerden uzak kalarak, metodik olarak da yukarıda zikredilen maddeleri göz önünde bulundurarak objektif ve bütüncül bir yorumlama faaliyeti yürütebiliriz.
KUR'AN VE BAĞLAM (Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU)
Kitap, Kur'an ayetlerinin anlaşılmasında esbab-ı nüzulün fonksiyonunu anlatmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan diğer ilimleri de beraberinde işlemektedir. Sahabenin tefsir anlayışı ve bunun sonuçlarını çeşitli örnekler vererek açıklamaktadır.
Kur'an'ı doğru anlamak ve günümüze taşımak için tarihsellik, bütüncül bakma gibi öngörüler sunulmaktadır. Bu iki olgu dikkate alındığı takdirde Kur'an'ı rivayetlere hapsetmeyip bu veriler üzerinden tekrardan anlama faaliyetine girişileceği ortaya konmaktadır.
KUR'AN NEDİR? (Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU)
Kur'an vahyi mahsulü bir kitaptır. Böyle olması hasebi ile ilahi menşeilidir. Hz. Muhammed 610 ile 632 yılları arasında kendisine inen bu kitabı hayatında tatbik etmiş ve bize rehber olmuştur.
İnsan toplumda yaşayan ve sürekli hareket halinde olan bir varlıktır. Bu işleyiş içerisinde diğer varlıklar ile iletişime geçmektedir. İnsanın değerli olabilmesi ve hayatını anlamlı kılabilmesi için birtakım prensiplere/yargılara/normlara ihtiyaç duymaktadır. İnsanda fıtrat olarak bulunan iyilik, adalet, ahlak gibi değerlere yönelmediği takdirde hayatı boşa geçmektedir. İşte Kur'an'ı Kerim insanın bu özünde olan değerleri ortaya çıkarmak için çalışmaktadır. Bu değerleri ortaya çıkarıp hayatın her alanına uygulanması ve yaşamın anlamlandırılması Kur'an'ın ana hedefidir. İnsan bunu gerçekleştirebildiği takdirde ego, hırs gibi ucuz arzuların esiri olmak kurtulacaktır. Kitap ana hatları ile bundan bahsetmektedir.
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE (Prof. Dr. Halis ALBAYRAK)
Kur'an'ı Kerim 610 ile 632 yılları arasında inmiş bir kitaptır. İçerik bakımından ise bu süre zarfında, Hz. Muhammed ve ashabının yaşadıklarını ilahi hakikatler çerçevesinde insanlara aktarmayı konu edinmektedir. Bu uzun süreli yolculuğu (Allah cc.'nin muradını) anlayabilmek için bütüncül bakmamız gerekmektedir. Böyle bakıldığı takdirde ne bir çelişki ne de bir ihtilafa konu olacak durum ile karşılaşılmayacaktır. Sahabeden itibaren başlayan tefsir çalışmalarında zaman zaman ihtilaflar ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki bu ihtilaflar çok ciddi boyutlara ulaşmış ve müminler birbirleri ile savaşacak düzeye gelmişlerdir. Bunun temel sebebi ise metne bütüncül bakamamaktan gelmektedir.
Kur'an ayetlerini anlarken dikkat etmemiz gereken bazı hususlar vardır. Bunlara dikkat edersek yukarıda anlatmaya çalıştığımız tartışmalardan uzak kalabiliriz. Bunlar: ayet bağlamı (sebeb-i nüzul), siyak-sibak ve Kur'an'ın genel bütünlüğüdür. Önyargı, taassup, haset gibi çirkin şeylerden uzak kalarak, metodik olarak da yukarıda zikredilen maddeleri göz önünde bulundurarak objektif ve bütüncül bir yorumlama faaliyeti yürütebiliriz.
KUR'AN VE BAĞLAM (Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU)
Kitap, Kur'an ayetlerinin anlaşılmasında esbab-ı nüzulün fonksiyonunu anlatmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan diğer ilimleri de beraberinde işlemektedir. Sahabenin tefsir anlayışı ve bunun sonuçlarını çeşitli örnekler vererek açıklamaktadır.
Kur'an'ı doğru anlamak ve günümüze taşımak için tarihsellik, bütüncül bakma gibi öngörüler sunulmaktadır. Bu iki olgu dikkate alındığı takdirde Kur'an'ı rivayetlere hapsetmeyip bu veriler üzerinden tekrardan anlama faaliyetine girişileceği ortaya konmaktadır.
KUR'AN NEDİR? (Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU)
Kur'an vahyi mahsulü bir kitaptır. Böyle olması hasebi ile ilahi menşeilidir. Hz. Muhammed 610 ile 632 yılları arasında kendisine inen bu kitabı hayatında tatbik etmiş ve bize rehber olmuştur.
İnsan toplumda yaşayan ve sürekli hareket halinde olan bir varlıktır. Bu işleyiş içerisinde diğer varlıklar ile iletişime geçmektedir. İnsanın değerli olabilmesi ve hayatını anlamlı kılabilmesi için birtakım prensiplere/yargılara/normlara ihtiyaç duymaktadır. İnsanda fıtrat olarak bulunan iyilik, adalet, ahlak gibi değerlere yönelmediği takdirde hayatı boşa geçmektedir. İşte Kur'an'ı Kerim insanın bu özünde olan değerleri ortaya çıkarmak için çalışmaktadır. Bu değerleri ortaya çıkarıp hayatın her alanına uygulanması ve yaşamın anlamlandırılması Kur'an'ın ana hedefidir. İnsan bunu gerçekleştirebildiği takdirde ego, hırs gibi ucuz arzuların esiri olmak kurtulacaktır. Kitap ana hatları ile bundan bahsetmektedir.
SONUÇ
Üç eser de kur'an'ı anlamamız açısından yöntem vermektedir.Bunun yanında hayata tatbik ve güncelleme konusunda müslümanlara ışık tutmaktadır.