Muallim: bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak, çeşitli yöntemlerle tahsil ettiği ilim ve bilgiyi insanlara aktarmaya çalışan şahıstır. Muallim hem  öğretir hem öğrenir

Müfessir: Bilgi birikimini kullanarak Kur'an-i kerim metinlerini açıklamak görevine üstlenen, çıkardığı anlamları insanların ihtiyaçlarına göre hüküm üretebilen.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Muallim: bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak, çeşitli yöntemlerle tahsil ettiği ilim ve bilgiyi insanlara aktarmaya çalışan şahıstır. Muallim hem  öğretir hem öğrenir

Müfessir: Bilgi birikimini kullanarak Kur'an-i kerim metinlerini açıklamak görevine üstlenen, çıkardığı anlamları insanların ihtiyaçlarına göre hüküm üretebilen.

 

Tefsir: çeşitli temel ilimleri (Arap dil-grammer, Kur'an-i kerim kıraatı, esbebı nüzül) kullanarak Kur'an-i kerim ayetlerinin anlamını açıklaması ve gerektiğinde yorum ve hüküm çıkarmak.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

 AD-SOYAD:RECEP ASLAN

 NUMARA:15070021

 BÖLÜM-SINIF:İLAHİYAT/İLH205 B ŞUBESİ

 

Kur'an'ı tefsir eden, anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu maksatla eser yazan ilim adamı. Kur'an, anlaşılmak ve kendisiyle amel edilmek üzere indirilmiştir: "(Bu Kur'an), çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve akl-ı selîm sahipleri öğüt alsınlar" (es-Sâd, 38/29).

Kur'an-ı okuyan herkes onu anlamak üzere okumalıdır. Arapça bilen herkes, Kur'an-ı okurken, onun manasını anlamak için gayret ederse, kendi kapasitesi oranında onu anlar. Ancak Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden, hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları bilim dalı açısından tefsir etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh olan, ahkâm yönüne; kelâmcı olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir.

Kendi dilleriyle indiği ve inişinin sebeplerine şahit oldukları halde Sahabe'nin onu anlama seviyeleri bile birbirinden farklıydı. Hz. Peygamber (s.a.s), Ashaba kapalı gelen ayetleri onlara açıklıyordu. Bu nedenle ilk müfessir, Peygamber (s.a.s)'in kendisidir.

Kur'an'ı anlama konusunda insanlar birbirlerinden farklı olduklarına göre; başkalarına onu tefsir etmeğe kalkışan kişinin, kendilerine Kur'an'ın tefsir edildiği kişilerden farklı seviyede olması gerektiği tabiîdir.

Bu sebepledir ki alimler, Kur'an'ı tefsir edecek kişinin bazı ilimleri bilmesinin şart olduğunu söylemişlerdir. Bu şartları şu şekilde özetlemek mümkündür:

a- Arap dilini çok iyi bilmesi. Çünkü Kur'an, Arapça olarak inmiş ve Arapların dili kullandıkları üslûplara riayet etmiştir.

b- Nüzûl sebeplerini bilmesi. Nüzûl sebeplerini bilmek, anlamayı kolaylaştırdığı gibi, bazı durumlarda tercih edilecek manâyı yakalayabilmek konusunda da yönlendirici bir öneme sahiptir.

c- Rasûlüllah'ın sünnetini bilmesi. Rasûlüllah (s.a.s), Allah tarafından Kur'an'ı açıklamakla da görevlendirilmiştir. Ayrıca Rasûlüllah (s.a.s)'ın fiil ve davranışları, Kur'an'ın, pratik hayata aktarılmış şeklidir.

d- İçinde yaşadığı toplumu, toplumun sosyal meselelerini bilmesi. Zira toplumu bilmek, son derece önemlidir. Kur'an'ı tefsir etmekten maksat, topluma yol göstermek olduğuna göre, toplumun problemlerini bilmeyen bir kimsenin topluma yol göstermesi mümkün değildir.

e- Keskin bir zekâ ve kuvvetli bir muhakeme gücüne sahip olması. Ancak böyle bir özelliğe sahip olan bir ilim adamı insanlara faydalı olabilir. İlim adamı insanlara faydalı olabilir.

Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Kur'an-ı Kerim'i ashaba ilk açıklayan kişi Hz. Peygamber (sas) olduğundan ilk müfessir olarak da yine o kabul edilmiştir.

İbn-i Mesud (ö. 32/652), İbn-i Abbas (ö. 68/687-88), Übeyy b. Ka'b (ö. 19/640), Zeyd b. Sabit (ö. 45/665), Ebu Musa'l-Eşari (ö. 44/644) ve Abdullah İbn Zübeyr (ö. 73/692) sahabenin önde gelen müfessirleridir.

Abdullah b. Abbas, bunların başında gelir. Tabiiler devrinde Mekke okulunu kuran İbn Abbas'tır. Talebeleri arasında Mücahid (Ö. 103/721), Atâ b. Ebi Rebah (Ö. 115/733) İkrime (Ö. 105/723), Said b. Cübeyr (Ö. 95/714), Tavus (ö. 106/724) vb. kimseler sayılabilir.

Abdullâh İbn Mes'ud Irâk okulunu kurmuştur. Zeyd b. Eslem ise Medine okulunu kurmuş, oğlu Abdurrahman ve Enes b. Malik kendisinden tefsir okumuşlardır. Bunlardan sonra gelen müfessirler, bunlardan faydalanmışlardır (Subhi es-Salih, Mebâhis fi Ulumil-Kur'an, s. 289-290).

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

AD-SOYAD:RECEP ASLAN

NUMARA:15070021 

BÖLÜM-SINIF:İLAHİYAT/İLH205 B ŞUBESİ

 

Kur'an-ı Kerim 7. yy'da Arap toplumunda, Arap dili ile vahyolmus bir kitaptır. Fakat ilk muhataplar Mekke Medine halkı olsa da, Kur'an'ın iddiasi vahyin evrensel nitelikte ve bütün zamanları kapsayıcı oluşudur.

 

Kur’an, indirildiğinden bu yana sürekli yorumlananır çünkü bir çok ayetinde Allah’ın sözleri üzerinde derinlemesine düşünülmesi vurgulanır. Muhammed:24

 

Kur’an’ın ilk müfessiri Hz. Peygamber'in vefatı sonrasında da ayetlerin tefsir edilmesi (açıklanıp yorumlanması) ihtiyacı devam etmiş ve tarihi süreç içerisinde kapsamlı ve uzmanlık gerektiren bir ilim dalı haline dönüşerek farklı yöntemleri benimseyen tefsir akımları halinde günümüze kadar gelmiştir.

 

Tefsir ilminin amaçları şu şekilde sıralanabilir.

Arap dilini bilmeyen toplumlara vahyin geldiği ortamı ve ayetlerin iniş sebeplerini anlatır.

Kur’an’la günümüz insanı ve teknolojik gelişmeleri arasında canlı bir ilişki kurar.

Oluşturduğu alt disiplinlerle Kur’an’ı her yönüyle derinlemesine inceler.

Kur’an üslubunun niteliklerini, kelimelerin  temel, mecazi, kinayeli, eş sesli ve eş anlamlı ifadelerin anlamlarını araştırır.

Kapalı anlamları ve benzetmeleri bulur.

Kıssalara dair bilgi verir.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Kur'an-ı okuyan herkes onu anlamak üzere okumalıdır. Arapça bilen herkes, Kur'an-ı okurken, onun manasını anlamak için gayret ederse, kendi kapasitesi oranında onu anlar. Ancak Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden, hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları bilim dalı açısından tefsir etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh olan, ahkâm yönüne; kelâmcı olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir.

Kendi dilleriyle indiği ve inişinin sebeplerine şahit oldukları halde Sahabe'nin onu anlama seviyeleri bile birbirinden farklıydı. Hz. Peygamber (s.a.s), Ashaba kapalı gelen ayetleri onlara açıklıyordu. Bu nedenle ilk müfessir, Peygamber (s.a.s)'in kendisidir.

Kur'an'ı anlama konusunda insanlar birbirlerinden farklı olduklarına göre; başkalarına onu tefsir etmeğe kalkışan kişinin, kendilerine Kur'an'ın tefsir edildiği kişilerden farklı seviyede olması gerektiği tabiîdir.

Bu sebepledir ki alimler, Kur'an'ı tefsir edecek kişinin bazı ilimleri bilmesinin şart olduğunu söylemişlerdir. Bu şartları şu şekilde özetlemek mümkündür:

a- Arap dilini çok iyi bilmesi. Çünkü Kur'an, Arapça olarak inmiş ve Arapların dili kullandıkları üslûplara riayet etmiştir.

b- Nüzûl sebeplerini bilmesi. Nüzûl sebeplerini bilmek, anlamayı kolaylaştırdığı gibi, bazı durumlarda tercih edilecek manâyı yakalayabilmek konusunda da yönlendirici bir öneme sahiptir.

c- Rasûlüllah'ın sünnetini bilmesi. Rasûlüllah (s.a.s), Allah tarafından Kur'an'ı açıklamakla da görevlendirilmiştir. Ayrıca Rasûlüllah (s.a.s)'ın fiil ve davranışları, Kur'an'ın, pratik hayata aktarılmış şeklidir.

d- İçinde yaşadığı toplumu, toplumun sosyal meselelerini bilmesi. Zira toplumu bilmek, son derece önemlidir. Kur'an'ı tefsir etmekten maksat, topluma yol göstermek olduğuna göre, toplumun problemlerini bilmeyen bir kimsenin topluma yol göstermesi mümkün değildir.

e- Keskin bir zekâ ve kuvvetli bir muhakeme gücüne sahip olması. Ancak böyle bir özelliğe sahip olan bir ilim adamı insanlara faydalı olabilir. İlim adamı insanlara faydalı olabilir.

Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Kur'an-ı Kerim'i ashaba ilk açıklayan kişi Hz. Peygamber (sas) olduğundan ilk müfessir olarak da yine o kabul edilmiştir.

İbn-i Mesud (ö. 32/652), İbn-i Abbas (ö. 68/687-88), Übeyy b. Ka'b (ö. 19/640), Zeyd b. Sabit (ö. 45/665), Ebu Musa'l-Eşari (ö. 44/644) ve Abdullah İbn Zübeyr (ö. 73/692) sahabenin önde gelen müfessirleridir.

Abdullah b. Abbas, bunların başında gelir. Tabiiler devrinde Mekke okulunu kuran İbn Abbas'tır. Talebeleri arasında Mücahid (Ö. 103/721), Atâ b. Ebi Rebah (Ö. 115/733) İkrime (Ö. 105/723), Said b. Cübeyr (Ö. 95/714), Tavus (ö. 106/724) vb. kimseler sayılabilir.

Abdullâh İbn Mes'ud Irâk okulunu kurmuştur. Zeyd b. Eslem ise Medine okulunu kurmuş, oğlu Abdurrahman ve Enes b. Malik kendisinden tefsir okumuşlardır. Bunlardan sonra gelen müfessirler, bunlardan faydalanmışlardır (Subhi es-Salih, Mebâhis fi Ulumil-Kur'an, s. 289-290).

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

RECEP ASLAN 

15070021

İLAHİYAT/İLH205 - B ŞUBESİ

 

Kur'an-ı Kerim 7. yy'da Arap toplumunda, Arap dili ile vahyolmus bir kitaptır. Fakat ilk muhataplar Mekke Medine halkı olsa da, Kur'an'ın iddiasi vahyin evrensel nitelikte ve bütün zamanları kapsayıcı oluşudur.

 

Kur’an, indirildiğinden bu yana sürekli yorumlananır çünkü bir çok ayetinde Allah’ın sözleri üzerinde derinlemesine düşünülmesi vurgulanır. Muhammed:24

 

Kur’an’ın ilk müfessiri Hz. Peygamber'in vefatı sonrasında da ayetlerin tefsir edilmesi (açıklanıp yorumlanması) ihtiyacı devam etmiş ve tarihi süreç içerisinde kapsamlı ve uzmanlık gerektiren bir ilim dalı haline dönüşerek farklı yöntemleri benimseyen tefsir akımları halinde günümüze kadar gelmiştir.

 

Tefsir ilminin amaçları şu şekilde sıralanabilir.

Arap dilini bilmeyen toplumlara vahyin geldiği ortamı ve ayetlerin iniş sebeplerini anlatır.

Kur’an’la günümüz insanı ve teknolojik gelişmeleri arasında canlı bir ilişki kurar.

Oluşturduğu alt disiplinlerle Kur’an’ı her yönüyle derinlemesine inceler.

Kur’an üslubunun niteliklerini, kelimelerin  temel, mecazi, kinayeli, eş sesli ve eş anlamlı ifadelerin anlamlarını araştırır.

Kapalı anlamları ve benzetmeleri bulur.

Kıssalara dair bilgi verir.

  

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Kur'an'ı tefsir eden, anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu maksatla eser yazan ilim adamı. Kur'an, anlaşılmak ve kendisiyle amel edilmek üzere indirilmiştir: "(Bu Kur'an), çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve akl-ı selîm sahipleri öğüt alsınlar" (es-Sâd, 38/29).

Kur'an-ı okuyan herkes onu anlamak üzere okumalıdır. Arapça bilen herkes, Kur'an-ı okurken, onun manasını anlamak için gayret ederse, kendi kapasitesi oranında onu anlar. Ancak Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden, hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları bilim dalı açısından tefsir etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh olan, ahkâm yönüne; kelâmcı olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir.

Kendi dilleriyle indiği ve inişinin sebeplerine şahit oldukları halde Sahabe'nin onu anlama seviyeleri bile birbirinden farklıydı. Hz. Peygamber (s.a.s), Ashaba kapalı gelen ayetleri onlara açıklıyordu. Bu nedenle ilk müfessir, Peygamber (s.a.s)'in kendisidir.

Kur'an'ı anlama konusunda insanlar birbirlerinden farklı olduklarına göre; başkalarına onu tefsir etmeğe kalkışan kişinin, kendilerine Kur'an'ın tefsir edildiği kişilerden farklı seviyede olması gerektiği tabiîdir.

Bu sebepledir ki alimler, Kur'an'ı tefsir edecek kişinin bazı ilimleri bilmesinin şart olduğunu söylemişlerdir. Bu şartları şu şekilde özetlemek mümkündür:

a- Arap dilini çok iyi bilmesi. Çünkü Kur'an, Arapça olarak inmiş ve Arapların dili kullandıkları üslûplara riayet etmiştir.

b- Nüzûl sebeplerini bilmesi. Nüzûl sebeplerini bilmek, anlamayı kolaylaştırdığı gibi, bazı durumlarda tercih edilecek manâyı yakalayabilmek konusunda da yönlendirici bir öneme sahiptir.

c- Rasûlüllah'ın sünnetini bilmesi. Rasûlüllah (s.a.s), Allah tarafından Kur'an'ı açıklamakla da görevlendirilmiştir. Ayrıca Rasûlüllah (s.a.s)'ın fiil ve davranışları, Kur'an'ın, pratik hayata aktarılmış şeklidir.

d- İçinde yaşadığı toplumu, toplumun sosyal meselelerini bilmesi. Zira toplumu bilmek, son derece önemlidir. Kur'an'ı tefsir etmekten maksat, topluma yol göstermek olduğuna göre, toplumun problemlerini bilmeyen bir kimsenin topluma yol göstermesi mümkün değildir.

e- Keskin bir zekâ ve kuvvetli bir muhakeme gücüne sahip olması. Ancak böyle bir özelliğe sahip olan bir ilim adamı insanlara faydalı olabilir. İlim adamı insanlara faydalı olabilir.

Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Kur'an-ı Kerim'i ashaba ilk açıklayan kişi Hz. Peygamber (sas) olduğundan ilk müfessir olarak da yine o kabul edilmiştir.

İbn-i Mesud (ö. 32/652), İbn-i Abbas (ö. 68/687-88), Übeyy b. Ka'b (ö. 19/640), Zeyd b. Sabit (ö. 45/665), Ebu Musa'l-Eşari (ö. 44/644) ve Abdullah İbn Zübeyr (ö. 73/692) sahabenin önde gelen müfessirleridir.

Abdullah b. Abbas, bunların başında gelir. Tabiiler devrinde Mekke okulunu kuran İbn Abbas'tır. Talebeleri arasında Mücahid (Ö. 103/721), Atâ b. Ebi Rebah (Ö. 115/733) İkrime (Ö. 105/723), Said b. Cübeyr (Ö. 95/714), Tavus (ö. 106/724) vb. kimseler sayılabilir.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Kur'an-ı Kerim 7. yy'da Arap toplumunda, Arap dili ile vahyolmus bir kitaptır. Fakat ilk muhataplar Mekke Medine halkı olsa da, Kur'an'ın iddiasi vahyin evrensel nitelikte ve bütün zamanları kapsayıcı oluşudur.

 

Kur’an, indirildiğinden bu yana sürekli yorumlananır çünkü bir çok ayetinde Allah’ın sözleri üzerinde derinlemesine düşünülmesi vurgulanır. Muhammed:24

 

Kur’an’ın ilk müfessiri Hz. Peygamber'in vefatı sonrasında da ayetlerin tefsir edilmesi (açıklanıp yorumlanması) ihtiyacı devam etmiş ve tarihi süreç içerisinde kapsamlı ve uzmanlık gerektiren bir ilim dalı haline dönüşerek farklı yöntemleri benimseyen tefsir akımları halinde günümüze kadar gelmiştir.

 

Tefsir ilminin amaçları şu şekilde sıralanabilir.

Arap dilini bilmeyen toplumlara vahyin geldiği ortamı ve ayetlerin iniş sebeplerini anlatır.

Kur’an’la günümüz insanı ve teknolojik gelişmeleri arasında canlı bir ilişki kurar.

Oluşturduğu alt disiplinlerle Kur’an’ı her yönüyle derinlemesine inceler.

Kur’an üslubunun niteliklerini, kelimelerin  temel, mecazi, kinayeli, eş sesli ve eş anlamlı ifadelerin anlamlarını araştırır.

Kapalı anlamları ve benzetmeleri bulur.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

soru1

 Müfessir Kur'an-ı Kerimi tefsir eden yüksek din alimi. Tefsir beyan etmek ve keşf etmek demektir bildirmek ve açıklamaktır. Kur'an-ı Kerimin manasını anlayıp beyan eden açıklayan din alimine müfessir denir. Müfessir denilen din alimi Kur'an-ı kerimin tercümesini yapan tefsir kitabı yazan demek değildir. Müfessir kelam-ı ilahiden murad-ı ilahiyi anlayandır. Yani Allahü tealanın sözünden muradının maksadının ne demek olduğumu anlayıp açıklayandır.

soru 2

 Tefsir Kur'an-ı kerimde yazılı olanları açıklamak için kullanılan bir ilim dalıdır. Hz. Muhammed'e nazil olan Kur'an kitabı insan aklıyla kolayca anlaşılamaz. Belirsiz anlamlar ve karmaşık yapılardan oluşur. Tefsir ilminin amacı Kur'an'da geçen Allah'ın kelamını insanların daha kolay bir şekilde anlamasını sağlamaktır. Bu ilimle uğraşanlar hem arapça dilinde hemde Kur'an'ın indiği dönemin tarihsel koşullarına hakimdirler. Yani uzmanlık alanları Kur'an-ı açıklamak olduğu için onu tefsir edebilirler. Böylece sıradan insanlar da Kur'an-ı anlayabileceklerdir. 

soru3

 Muallim öğretendir öğretmendir onun içindir ki bize en değerli bilgileri öğreten Kur'an'dır yani Allahın kelamıdır. En büyük muallim ise Allah'tır.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Ad-Soyad:Senagül Çetin

Numara:16070064

Bölüm-Sınıf:İlahiyat/İLH205/B Şubesi

Muallim Kimdir?

Muallim; talim eden, hoca, ders veren, öğretici manalarına gelen Arapça bir sıfattır. Eskiden geniş olarak kullanılan bu sıfat öğretmen olarak değişegelmiştir.

Muallimin muhtevasında talim vardır, eğitim vardır. Öğrendiğini hazmedip harekete çevirme vardır. Bildiklerini tatbik etmek ve yaşamak vardır. 

Müfessir Kimdir?

Sözlükte “açıklamak, beyan etmek, izhar etmek” anlamındaki fesr kökünün “tef‘îl” kalıbından (tefsîr) türeyen müfessir kelimesi “Kur’ân-ı Kerîm’i yorumlayan kimse” demektir. Tefsir Kur’an’da bir yerde geçer (el-Furkān 25/33).

Vahyi insanlara aktaran ve sonra sahabenin anlamadıkları konuları açıklayan Hz. Peygamber ilk müfessirdir.

Tefsir Nasıl Bir İlim Dalıdır?

Kaynaklarda tefsir ilminin tanımına yönelik çeşitli ifadeler zikredilmiştir. Tefsir tarihinde önemli yere sahip olan bazı şahsiyetlerin yapmış oldukları tanımlar şöyledir: “Tefsir, Kur’an lafızlarının telaffuz şeklini, delalet ettikleri anlamları, yalnız başına ve terkip halinde kullanıldıklarında kelimelerden çıkan hükümleri, terkip halinde kullanıldıklarında oluşan manaları ve bunları tamamlayıcı nitelikte olan diğer hususları inceleyen bir ilim dalıdır.” 2  

. 2 Ebu Hayyan Endelüsî, el-Bahru’l-Muhit, Kahire, 1983, I, 14

Kaynakça:

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/300319

https://islamansiklopedisi.org.tr/arama/?q=m%C3%BCfessir&p=m

http://bilgioloji.com/pages/din/islam/temel/tefsir-ve-mufessir-ne-demektir/

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Esra Erdoğan Şamlıoğlu - Tefsir DR - 18922720

 

Muallim kimdir? Müfessir kimdir? Tefsir nasıl bir ilim dalıdır?

Muallim ilmi öğreten kişiye denir. İlim öğrenme sürecinde bilginin kendisinden alındığı ve sonrasında başkalarına da aktarıldığı kişiyi tanımlamaktadır.

Müfessir ise tefsir eden yani özelde Kur’an’ı genelde ise hayatı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan kimseye denir. Tefsir etmek bir şeyi izah etmek anlamına gelir. Müfessiri değerlendirirken ailesinin, hocalarının ve onu etkileyen bir çevresinin olduğu ve kendisindeki bilgi donanımı üzerinden tefsir yaptığı unutulmamalıdır.

Tefsir ilmi ise, Kur’an’ın izahını amaçlayan ilmin adıdır. Kur’an ilimlerinden biridir. Kur’an-ı Kerim’in sözcüklerini, anlamlarını Kur’an ile ilgili ilimler gereğince araştıran bir ilimdir.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Ahmet CAN (2.SINIF B ŞUBESİ)

NO:16070054 BÖLÜM:Hazırlıklı ilâhiyat 

 

 

                                   -MÜFESSİR KİMDİR?-

 

        Müfessir, arapça kökenli "fessera" fiil kökünden türemiştir. Fessera "açıklamak" demektir. Müfessir "açıklayan" anlamına gelmektedir. Terim anlamı olarak da "Kuran'ı (rivayet yada dirayetle) açıklayan kimse" anlamındadır. 

        İslam tarihine baktığımızda tefsir ilminin doğuşu Kuranın inmesiyle başlar. Doğal olarak ilk müfessir Kuran'ı en iyi anlayan ve onu en iyi yaşayan Hz. Peygamber (as.)dı. O sahabenin anlamadığı yerlerde onlara Kuran'ı en güzel şekilde açıklamıştır. Sahabeler Kuranı tefsir etme konusunda biraz çekingen kalmışlardır. Onlar genel olarak Kuran'ı Hz. Peygamber'den nakillerde bulunmuşlar yada ayetlerleri açıklamışlardır ve tabiuna öğretmiş birer müfessirlerdir. Dolayısıyla Hz. Peygamber de sahabiler de müfessirdir. Tefsirin en çok geliştiği ve müfessirlerin çoğaldığı dönem tabiun dönemidir.

        Müfessirlerin, gerçek anlamda müfessir olabilmeleri için bir çok meziyete sahip olmaları gerekir. Bunlardan bazıları arapçayı iyi bilmek (dil kuralları, mecaz kullanımlar, deyimler vs.), hadis ilmini bilmek, ayetlerin sebebi nüzulünü bilmek... gibi...

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

İsim:Onur

Soyisim:DEMİR

No:16070076

Sınıf:310

Şube:B

Bölümü:İlahiyet(Hazırlıklı)

Muallim kimdir?

Muallim arapçada ögretmen anlamındadır.Muallimin amacı alanındaki alan bilgisini etraflıca ögrenip o bilgiyi pedogojik bilgi ile birleştirip pedogojik alan bilgisiyle ögrencilerine, talebelerine en güzel bir surette bilgisini aktarmaktır.Bunu en iyi şekilde yapanlara muallim denir

 

Müfessir kimdir???

Müfessir,Kelime manası olarak açıklayan kişi anlamındadır.Terminolojik olarak ise(islam terminolojisinde) Kuran-ı kerimi açıklayan tefsir eden kişiye denir.Kuranı tefsir etme çabası islamın ilk yıllarından beri islami ilimler noktasında en revaçta olan ve en çok deger verilen ilimlerdendir.Hatta Muhammed(A.S.M) Kuranı kerimi ilk tefsir eden kişidir.Ve bunun sonucunda İslamın ilk müfessiri Hz.Muhammed(ASM)dir.Peygamber(ASM)ın kuranı tefsir etmesi,hadisleriyle onu açıklamasıdır.Muhammed(ASM)dan sonra kuran tefsir etme çabaları hızlanmıştır.Elbetteki ilk başlarda kuranı tefsir eden müfessirler, onu sahih rivayetelr dogrultusunda insalara açıklamışlardır.

İlk dönem alimleri kuranı rivayetler ile tefsir ederken daha sonraları farklı ve degişik yöntemler ile kuranı tefsir eden müfessirler olmuştur ve halen günümüzdede farklı farklı tefsir çalışmaları devam etmektedir.Benim şahsi kanaatimce müfessir kimdir sorusuna verecegim cevab;Müfessir olan kişi Allahın yüce kitabını kendi asrındaki insanların fehmilerine göre açıklamasıdır.Tabi bunu yaparken Kuranın asıl gayesinden uzaklaşmadan yapmalıdır.

 

Tefsir nasıl bir ilim dalıdır?

Tefsir ilim dalı kuranın dogru anlaşılmasını saglayan bir ilim dalıdır.Tefsir alanındaki ilk çalışmalar Hz.Peygamber(ASM)dan hemen sonra başlamıştır hatta diyebiliriz ki hadis-i şerifleriyle kuranı ilk defa tefsir eden Peygamber(ASM) kendisidir.Zaten  Peygamber(asm)dan sonra ki tefsir çalışmalarıda Çogunlukla hadis-i şeriflerle tefsir etmişlerdir

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

 

Muallim kavramı yine mesleği öğretmek olan kimse olarak ifade edilebilir. Resmî ya da özel bir eğitim kurumunda çocukların, gençlerin ya da yetişkinlerin istenilen öğrenme yaşantıları kazanmalarına kılavuzluk etmek ve yön vermekle görevlendirilmiş kimse için de bu kavramı kullanabiliriz. Bilgi, görgü ve yaşantısı ile belli dal ve alanlarda başkalarının yetişme ve gelişmesine yardım eden kimse de muallim'dir. Muallim, mesleğinin gerektirdiği öğrenimi bitirerek ya da yeterlikleri kazanarak muallimlik yapma yetkisini elde etmiş olan kimsedir.

 

Müfessir:  Kısa ve anlaşılması güç bir metni açıklayan, açıklığa kavuşturan, metnin anlam ve amacı üstünde yorumda bulunan veya Kur'an'ı yorumlayan kisiye verilen isimdir.

Kur'an'ı tefsir eden, anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu maksatla eser yazan ilim adamına müfessir denir. Kur'an, anlaşılmak ve kendisiyle amel edilmek üzere indirilmiştir: "(Bu Kur'an), çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve akl-ı selîm sahipleri öğüt alsınlar" (es-Sâd, 38/29) ayeti gereği Kur'an-ı anlama gayretinde olan kişilere verilen isimdir.

 

 

Tefsir Nasıl Bir İlim Dalıdır? 

Kur'an manalarının hüküm ve hikmetlerinin kedisiyle anlaşıldığı bir ilimdir. Bu kapsamda Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması adına açıklamalar yapmaya çalışan bir ilim dalı olarak Tefsir, hükümleri ve bu hükümlerin hikmetlerini açıklayan ibareleri ortaya koymaktadır. Kur'an-ı okuyan herkes onu anlamak üzere okumalıdır. Arapça bilen herkes, Kur'an-ı okurken, onun manasını anlamak için gayret ederse, kendi kapasitesi oranında onu anlar. Ancak Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden, hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları bilim dalı açısından tefsir etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh olan, ahkâm yönüne; kelâmcı olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir. Tefsir kısaca kur'an-ı bir çok yönden ele alınıp açıklanmasına yönelik faaliyet yürüten bir ilim dalıdır.

 

18922719- Rukiye ÇELEP

Tefsir Dr. Öğr.  

 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

2018- 2019 Doktora Ödevi
Bölüm: Tefsir
Adı/Soyadı: Sahıba mande
Öğrenci No: 17922518

Muallım:
bir bilim dalını öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimsedir.
Müfessir:
Allah kelamı olan Kur'an-ı Kerim'i insanların anlayabileceği şekilde yorumlayan, tefsir eden, tevcih ve tercihlerle murad-ı İlahiyi açığa çıkarıp açıklamaya çalışan kimseye verilen isimdir.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

2018- 2019 Doktora Ödevi
Bölüm: Tefsir
Adı/Soyadı: Sahıba mande
Öğrenci No: 17922518

muallim:
bir bilim dalını öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimsedir.
Müfessir:
Allah kelamı olan Kur'an-ı Kerim'i insanların anlayabileceği şekilde yorumlayan, tefsir eden, tevcih ve tercihlerle murad-ı İlahiyi açığa çıkarıp açıklamaya çalışan kimseye verilen isimdir

Tefsir nasıl bir ilim dalıdır?
Tefsir kur'an ilimlerinin bir bölümüdür. Tabii olarak da başlı başına bir ilim dalıdır. Allah'ın kitabını anlama etrafında yapılan bir çalışma o kitabın azameti etrafında dönmektir. İlimlerin en şeriflilerinden birinin tefsir ilmi olduğu tartışılmaz bir hakikattir.çünkü tefsir sayesinde Allah'ın ayetleri daha iyi anlaşılmakta kulluğun tahakkuku için gerekenler idrak edilmektedir.
Allah'ın tanımak cenneti cehennemi bilmek niçin yaratıldığımızın sırlarına vakıf olmak kur'an'ın anlaşılması ile mümkündür. Kur'an da tefsir edildiğinde daha açık anlaşılmaktadır.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Gülhan Maden 

17922733

Doktora 

Muallim , Arapça kökenli bir kelime olup ilim öğreten demektir. Kendi öğrendiği ilmi başkalarına da öğretmeyi amaç ve görev edinmiş kimseler için kullanılan bir kavramdır. 

Müfessir , tefsir eden , açıklayan anlamına gelen ism-i fail kalıbında bir sözcük olup '' Kur'an-ı Kerim ayetlerini daha iyi anlaşılır kılma çabası içerisinde onları açıklayan kimse''anlamında tefsir ilmi terimleri arasında yer almıştır.  

Tefsir ilmi ''hayat kitabı''olan Kur'an-ı Kerim'i açıklamayı hedef edinmiş bir bilim dalı olarak ,hayatla iç içe ve hayatın içinden her türlü ilim dalıyla alış veriş halinde bulunan bir disiplindir. 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

 

Tuba Haşimoğlu, 18922718, Doktora 

Muallim öğrenen, öğreten ve bu döngüyü sürekli tekrar eden kimsedir. Eğitimin temel amacı ise talim ve terbiyedir. Hz. Peygamber de insanları inşa etmiştir, o bir “muallim peygamber”dir. Tarih iç içe olduğu için sahabe döneminde tabiîn inşa olmuştur, onlar da kendilerinden sonra gelen nesilleri aynı yüksek değerlerle inşa etmişlerdir.

Müfessir kendi yaşam koşulları olan, bir zaman diliminde ve mekanda yaşayan, çevresindeki gelişmelerden etkilenen, Kur’an’ı anlama ve açıklama çabasında olan kimsedir. Müfessir, Kur’ân-hayat bütünlüğünü hedefler, insanın hayatını anlamlandıran kitap olan Kur’ân’ı ilim ve amel yönleriyle birlikte öğrenme ve öğretme cehdindedir.

Tefsir sözlük anlamıyla üzeri örtülü bir şeyi açmak, ortaya çıkarmaktır. Tefsir ilmi, Kur’ân ayetlerinin açıklanma faaliyeti çerçevesinde teşekkül etmiştir. Temel amacı Kur’an ayetlerinin nâzil oldukları dönemde ne anlama geldiklerinin tespitidir. Aynı zamanda tefsir anlama, açıklama, yorumlama bakımından bir insan faaliyetidir.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

                                GÜLBAHAR ÖZTÜRK-15040270
                            SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
                                                  4.SINIF

Muallim kimdir? Müfessir kimdir? Tefsir nasıl bir ilim dalıdır?

Muallim, öğretmen demektir. Akıllara hitap eden ve öğretendir.

Müfessir, Kur'an-ı kerimi tefsir eden yüksek din alimidir. Tefsir, beyan etmek ve keşf etmek demektir; bildirmek ve açıklamaktır. (Bkz. Tefsir). Kur'an-ı kerimin manasını anlayap, beyan eden, açıklayan din alimine “müfessir” (tefsir alimi) denir. Müfessir denilen din alimi, Kur'an-ı kerimin tercümesini yapan, tefsir kitabı yazan demek değildir. Müfessir, kelam-ı ilahiden, murad-ı ilahiyi anlayandır. Yani Allahü tealanın sözünden, muradının maksadının ne demek olduğunu anlayıp açıklayandır. 

Müfessir olabilmek için yirmi ana ilmi iyi öğrenmek lazımdır. Bunların sekizi yüksek din ilimleridir ki, bunlar; tefsir, kelam ve usul-i kelam, hadis, usul-i hadis, fıkıh, usul-i fıkıh, tasavvuf yani ahlak ilimleridir. Bu sekiz yüksek din bilgisini öğrenebilmek için lazım olan alet ilimleri on ikidir. Bunlar; sarf, iştikak, nahv, kitabet, iştikak-ı kebir, lügat, metn-i lügat, beyan, me'ani, bedi', belagat ve inşa ilimleridir. Din bilgileri, böylece yirmi olmaktadır. Bu ilimler, kolları ile beraber sekseni bulmaktadır.

Tefsir, Kur‘an ilimlerinin bir bölümüdür. Tabii olarak da başlı başına bir ilim dalıdır.  Bir şeyin ilim olabilmesi için konusu,hedefi,amacı,faydası,metod ve ilkeleri olmalıdır. Tefsir, İnsan enerjisinin el verdiği ölçüde ve Arap dili kaidelerinin gerektirdiği şekilde Kur'an nazmının anlamını araştıran bir ilimdir.Allah‘ın kitabını anlama etrafında yapılan bir çalışma, o kitabın azameti etrafında dönmektir. İlimlerin en şereflilerinden birinin tefsir ilmi olduğu tartışılmaz bir hakikattir. Çünkü tefsir sayesinde Allah‘ın ayetleri daha iyi anlaşılmakta, kulluğun tahakkuku için gerekenler idrak edilmektedir. Allah‘ı tanımak, cenneti, cehennemi bilmek,  niçin yaratıldığımızın sırlarına vakıf olmak Kur‘an‘ın anlaşılması ile mümkündür. Kur‘an da tefsir edildiğinde daha açık anlaşılmaktadır.

Tefsirin dayandığı bir takım kaideler olduğu muhakkaktır. Köksüz ağaç olmayacağı gibi, usülsüz ilim de olmaz;bir ilmin usulü ne kadar sağlam ve derinde ise mahsulleri de o kadar sağlam,sağlıklı,bereketli,gürbüz,açık,net ve kesin olur.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

15070228

Muharrem Tupal

İhl205

 Muallim: ilim öğreten, talim eden, hoca, öğretmen gibi manalara gelir.

Müfessir: anlaşılması güç kelimeleri anlayıp açıklayan demektir. Kuranı Kerimi okuyup anlayıp açıklayana müfessir denir.

 Tefsir Kuranı Kerimi açıklayan bir ilim dalıdır ve gerekli olan bir bilimdir çünkü Eğer Kuran'ı Kerim'i olduğu gibi ele alırsak yani açıklamazsak çeşitli yanlışlara düşebiliriz

 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

 Müfessir Kur'an-ı kerimi tefsir eden yüksek din alimi. Tefsir, beyan etmek ve keşf etmek demektir; bildirmek ve açıklamaktır Kur'an-ı kerimin manasını anlayap, beyan eden, açıklayan din alimine "müfessir" (tefsir alimi) denir. Müfessir denilen din alimi, Kur'an-ı kerimin tercümesini yapan, tefsir kitabı yazan demek değildir. Müfessir, kelam-ı ilahiden, murad-ı ilahiyi anlayandır. Yani Allahü tealanın sözünden, muradının maksadının ne demek olduğunu anlayıp açıklayan

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

MÜZEYYEN EROL NO: 15070104 SINIF: 3 ŞUBE :C

MÜFESSİR KİMDİR? 

 Sözlükte " açıklamak, beyan etmek, izhar etmek" anlamındaki fesr kökünün "tef'il" kalıbından (tefsir) türeyen müfessir kelimesi " kur'anı kerimi yorumlayan kimse " demektir. efsir kuranda bir yerde geçer ( el- furkan 25/33). müfessir kelimesinin ilk defa ne zaman kullanıldığı yolunda açık bilgi yoksa da Taberi gibi nisbeten müteahhir bir müfessirin kuan-ı açıklayanlar için bu kelimeye yer vermesi (cami'ul-beyan, I,88)daha öncesinde de kullanıldığının işareti olarak kabul edilebilir. Abdullah bin abbas için ibn Mes'udun zikrettiği "tercümanü'l-kur'an" ifadesi (a.g.e.,I,84;İbn hacer, V,276-279) büyük ihtimalle " müfessir" anlamına geliyordu. kaynaklarda müfessir yerine "ehlü't-tefsir , ashabu't-tefsir, ehlü't-te'vil, ashabü't-te'vil " tabirleri de kullanılmıştır.

 

KAYNAK: TDV İSLAM ANSİKLOPEDİSİ 

MÜELLİF: ABDÜLHAMİT BİRIŞIK 

 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

 Duygu Aykaç 15070035 Hazırlıklı İlahiyat 3. sınıf

 Muallim kimdir? 

 Muallim 'alleme' kökünden gelir bu da öğretmek masanısı taşır. Öğretme görevini gören kimseye ise muallim denir. Muallim tek başına bir birey olmaktan ziyade yetiştiği toluplumun bir ürünüdür. Hem ailesinden hemde döneminin siyasi, ekonomik, sosyokültürel yapısından etkilenmiştir. aldığı eğitim onu başkalarına da bir şeyler öğretme konusunda uzmanlaştırır. Muallimin bugünkü karşılığı olarak yaygın olarak öğretmen sıfatı kullanılır.

 Müfessir Kimdir?

 Müseffir 'fesr' kelimesinin tef'il babından türemiş bve Kuran-ı Kerim'i yorumlayan kimse demektir. Müfessir kelimesinin eş anlamlısı olarak ehl-i tefsir, ashabu't-tefsir veya ehl-i te'vil, ashabu'l tev'il kaynaklarda kullanılmıştır. ilk müfessir Peygamber Efendimiz(sav)dir. nitekim Nahl suresinde Rasullah'a Kuran-ı açıklama görevinin verildiği belirtilmiştir. Ubey b. Ka'b , İbn Mesud ve İbn Abbas gibi sahabiler meşhur müfessir sahabilerdendir. Nitekim tefsir ekolleri de bu üç sahabi üzerinden şekillenmiştir. Müfessir de muallim gibi yetiştiği ortamın, dönemin şartlarının adeta fotoğrafını bizlere yansıtır.

 Tefsir nasıl bir ilim dalıdır? 

 Kuran-ı Kerim tüm insanlığa indirilmiştir. Ancak Kuran-ı Kerim muhkem ve müteşabih ayetlerden oluşmakta ve veciz bir üslupla nazil olmuştur bu ise anlaşılması için açıklama yapılması gerektiği sonucunu doğurmuştur. ilk olarak Peygamber Efendimiz sahabilerine Kuran-ı Kerimi açıklamış diğer nesllerde ise bu sistemli bir hal almış ve farklı tefsir sistematikleri oluşmuştur. Tefsir; Kuran- Kerim'in ayetlerini yine Kuran'ın kendisiyle ya da Peygamber Efendimizin o ayetlere verdiği anlamlar ile ya da sahabinin ayetlerden ne anladığını göz önünde bulundurarak anlamlandırmaya çalışan bir ilim dalıdır.Rivayet ve dirayet olmak üzere iki tefsir vardır ancak bir tefsirin yalnızca rivayet yahut da sadece dirayet tefsiri olduğunu düşünmemek bu iki yönteminde iç içe olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir.

 

 

 

 

 

 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

MUALLİM KİMDİR? MÜFESSİR KİMDİR? TEFSİR NASIL BİR İLİM DALIDIR?

Muallim; Arapça bir kelime olup, en kolay anlamıyla öğretmen demektir. Yani aslında öğretme işini yapan kişiye muallim diyoruz. Genel anlamda diğer bir kişiye herhangi bir şey öğreten kimse muallim oluyor ancak bu çok da kullanılan bir anlam değildir. Özel bir bilgiyi veya beceriyi başka birilerine öğreten kişi aslında muallim olmuş oluyor. Burada herhangi bir branş kısıtlaması yoktur. Tarih, coğrafya ve edebiyatı öğreten muallim olduğu gibi matematik, fizik ve kimyayı öğreten de muallimdir. Bunların yanında dini ilimleri öğreten de muallimdir.

Müfessir; Bu kelime de Arapça bir kelime olup, tefsir yapan kişi demektir. Kur’an’ın anlaşılması için gerekli ilimleri bilen ve bu ilimlerle Kur’an’ı yorumlayan, anlamaya çalışan kişidir müfessir. Müfessir aynı zamanda muallimdir. Müfessir Kur’an’ı yorumlarken metne mutabık kaldığı kadar toplumun da ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmalıdır. Müfessir Kur’an’dan kelami ve fıkhi çıkarımlar yapmakla aynı zamanda bir fakih ve mütekellimdir. Hatta Fahreddin Razi’yi düşündüğümüzde döneminin neredeyse tüm bilim dallarına vukufiyeti olduğunu görüyoruz ve bu birikimini de Kur’an’ı anlama ve yorumlamada cesaretle kullandığına şahit oluyoruz.

Tefsir İlmi; Kur’an’ın anlaşılması ve yorumlanması işiyle uğraşan bir ilim dalıdır. Hz. Peygamber (a.s.) dönemine kadar uzanan bir ilimdir. Olmazsa olmaz temel şartları vardır. Arapça bilmek bunların başında gelir, Kur’an tarihini bilmek, esbab-ı nüzulü bilmek, mücmeli-mübeyyeni bilmek, muhkem-müteşabihi bilmek, vücuh-nezairi bilmek, has-âmmı bilmek vs. Kur’an ilimlerinin tamamını burada sayabiliriz. Vahye muhatap olan ilk toplum Kur’an’ı anlamakta sıkıntı yaşamadıkları için ilk dönmede yorumun yani tefsirin de az olduğunu görürüz. Ancak ilk dönemden uzaklaştıkça yani sahabe efendilerimizden sonraki dönemde tefsir ilmi daha da gelişmiş ve birtakım usul ve kaidelere bağlanmıştır. Hatta tarih içersinde o kadar çeşitlenmiş ki neredeyse çeşitli ilim dallarına göre tefsir çeşitleri çıkmıştır. Fıkhî, sosyolojik, tasavvufî, bilimsel vs. gibi. Aslında İslam dünyası hala bir arayış içersindedir. Kur’an’ın yeniden yorumlanması hususunda alanındaki uzman hocalarımız ve Diyanet İşleri Başkanlığı da Kur’an’ın yeniden yorumlanması gerektiğine vurgu yapar dururlar. Ancak bunun usul ve metodolojisi hakkında bir konsensüs sağlanamamaktadır. Burada Ahmet Nedim SERİNSU Hocamızın “bilginin bütünlüğü” metodunun önümüze ışık tutacağı kanaatindeyim.

Hüseyin YILDIRIM Doktora Öğr. No:17922734

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Muallım:

bir bilim dalını öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimsedir.

Müfessir:

Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i insanların anlayabileceği şekilde yorumlayan, tefsir eden, tevcih ve tercihlerle murad-ı İlahiyi açığa çıkarıp açıklamaya çalışan kimseye verilen isimdir

 

Tefsir nasıl bir ilim dalıdır?    

Tefsir kur'an ilimlerinin bir bölümüdür. Tabii olarak da başlı başına bir ilim dalıdır. Allah'ın kitabını anlama etrafında yapılan bir çalışma o kitabın azameti etrafında dönmektir. İlimlerin en şeriflilerinden birinin tefsir ilmi olduğu tartışılmaz bir hakikattir.çünkü tefsir sayesinde Allah'ın ayetleri daha iyi anlaşılmakta kulluğun tahakkuku için gerekenler idrak edilmektedir.

Allah'ın tanımak cenneti cehennemi bilmek niçin yaratıldığımızın sırlarına vakıf olmak kur'an'ın anlaşılması ile mümkündür. Kur'an da tefsir edildiğinde daha açık anlaşılmaktadır.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Muallım:

bir bilim dalını öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimsedir.

Müfessir:

Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i insanların anlayabileceği şekilde yorumlayan, tefsir eden, tevcih ve tercihlerle murad-ı İlahiyi açığa çıkarıp açıklamaya çalışan kimseye verilen isimdir

 

Tefsir nasıl bir ilim dalıdır?    

Tefsir kur'an ilimlerinin bir bölümüdür. Tabii olarak da başlı başına bir ilim dalıdır. Allah'ın kitabını anlama etrafında yapılan bir çalışma o kitabın azameti etrafında dönmektir. İlimlerin en şeriflilerinden birinin tefsir ilmi olduğu tartışılmaz bir hakikattir.çünkü tefsir sayesinde Allah'ın ayetleri daha iyi anlaşılmakta kulluğun tahakkuku için gerekenler idrak edilmektedir.

Allah'ın tanımak cenneti cehennemi bilmek niçin yaratıldığımızın sırlarına vakıf olmak kur'an'ın anlaşılması ile mümkündür. Kur'an da tefsir edildiğinde daha açık anlaşılmaktadır.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---