Kur'an ve İnsanın Anlam Arayışı
"Oku-Düşün-Anla-Yaşa: Güncel değerleri yaşayarak öğrenip-üreterek hayata katıyorum!" Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
    • İyilik yap,
      elinden geldiğince iyilik yap...
    • Mehmet SERİNSU (Şumnu 1925-Ankara 8.Eylül.2016 Perşembe)
    • Okuyacaksınız, okutacaksınız!
      Kürsüde, minberde, mektepte ve üniversitede.
      İlmin en büyük ibâdet olduğunu halka öğreteceksiniz.
    • Nurettin TOPÇU (1909-1975)
    • Küçük şey yoktur!
    • Kemal URAL (v. 30.Nisan.2016)
    • Her zaman en güzel eylemi (salih ameli) çıkarabilmek için çok çalışmak,
      ben’i bulup biz’i de keşfedip hep beraber yürüyebilmek
      ve hizmet edebilmek,
      istikbalin ikbal ışığı olmak
      ve memleketi ışığa boğacak gayreti yaşamak
      gerçek Ankara İlâhiyatlı olmak bu demek.
    • İnsanı insan kılan,
      onun bağlı bulunduğu değerler sistemidir.
    • Prof. Dr. Necati ÖNER (v. 2 Ocak 2019)
    • Yaşamak,
      hizmet etmek ve af dilemek için bir mühlettir.
    • Elbistanlı Dr. Rahmi ERAY (1918-1958)

Bir İyilik Mesajı    04.06.2021

İLH (440) Tefsir Metinleri

Ubeydullah Çakır, 19071593

Bir İyilik Mesajı

Kur’ân-ı Kerim, Allah ile irtibat kurmak için önemli bir aracıdır. Okunması dahi ibadet olsa da, bir müslümanın Kur’ân’a karşı en önemli vazifesi onu yaşayabilmek ve Kur’ânî bir insan olabilmektir. Kur’ân’ı yaşamanın yolu da, elbette onu anlamaktan geçmektedir. Bu anlama faaliyeti samimi olmalıdır. Kur’ân insanı muhatap alan ilahî bir kitaptır. Fakat Kur’ân’ın insanı muhatap alması, insanın Kur’ân’a karşı birtakım yanlış yaklaşımları gibi değildir. Örneğin, Kur’ân sadece cailerde ve mevlidlerde okunan bir kitap olmadığı gibi, sadece akademik çalışmalar yapılacak bir kitap da değildir. Kur’ân, insana bir hayat çizmektedir. Bu itibarla insana rehberlik yapmaktadır. Kur’ân’ın iyiliğe bakışı da daha derin ve içten olmuştur. Örneğin, Bakara sûresi 177. Âyette “Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz sizin için bir iyilik değildir.” Söz konusu âyet kıble değişikliğinden sonra, kafirler tarafından oluşturulmaya çalışılan yeni bir fitne olayı üzerine nazil olmuştur. Allah, bu âyette “iyilik” denilen şeyin aslında biçimsel bir şey olmadığını ifade etmektedir. Bu âyetin devamından rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Zira âyetin devamında Allah asıl iyiliğin, samimi bir iman olduğundan, zorda kalanlara yardım etmek olduğundan, ahde veda ve sabır olduğundan bahseder. Bakara sûresi 177. âyet indirildiği gün kıble olayı ile ilgili birtakım tartışmlara son noktayı koyarken, günümüz dünyasına da İslâm dininde özden ve içten yoksun bir biçimselliğin hiçbir öneminin olmadığından bahsediyor. Asıl iyiliğin, sözde ve şekilde değil, kalpte ve icraatta olduğundan bahsediyor.

Değerli Kardeşim!

            Bu hayatta hangi konumda olursan ol, nerede bulunursan bulun, Allah’a kul olmak ve insan olmak vasfını devamlı taşıyacaksın. O halde iyi bir kul ve iyi bir insan olmak için iyilik yapmalısın. Bu iyilik, biçimsellikten ve gösterişten ziyade, samimiyete ve teşvike dayanmalıdır. Küçük veya büyük, çok önemli veya sence önemsiz ne olursa olsun, eğer iyilik varsa, sen de olmalısın, ben de… Çünkü unutma ki, dünyayı kurtarırsa yine iyilik kurtaracaktır.

Selamlarımla…


0 Yorum - Yorum Yaz

İyilik mesajı    04.06.2021

Mikail Öztürk/19071017

İLH(440) Tefsir Metinleri 

İYİLİK MESAJI;

İnsan kalbine hükmettiği şey ile yaşar öyleyse kalbine iyi ve güzel olanları hükmettir. Kötü ve çirkin olanları değil”

İyilik yap, elinden geldiğince iyilik yap”

 

وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ ﴿٢﴾ 

iyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın….” (Mâide, 5/ 2)

İbni kesir bu ayetin tefsirinde şu rivayete yer vermiştir. Enes b. Mâlikten rivayet olundu ki Hz.Muhammed (s.a.v) şöyle buyurdu; انْصُرْ أَخَاكَ ظَالِمًا أَوْ مَظْلُومًا Zalimde olsa mazlumda olsa kardeşinize yardım edin.”

Kurtubî tefsirinde bu ayeti şu hadisi şerif ile taçlandırmıştır; الدَّالُّ عَلَى الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ Hayra sebep olan o hayrı işlemiş gibidir.”

Değerli kardeşim gerek ayeti kerimelerde gerek ise hadisi şeriflerde “iyilik yapmak, bilinçli güzel davranışlar sergilemek,  yaşantımızı Kur’ân’ göre uydurmak konusunda elimizden gelen kuvvetin daha fazlasını göstermemiz istenmektedir. Beni ve bizi yöneten sahip olduğumuz değer duygularımızdır. Bizim irademize şekil veren ona direktiflerde bulunan sonuç olarak da eylemi meydana getiren duygularımızdır. Peki sonuç olarak meydana getirdiğimiz eylemlerimiz bizim için zarara değil de kazanca dönüşecek? Bunun cevabı yukarıda vermiş olduğumuz ayeti celîlede mevcut. İnsan;

·         Bilen

·         Yapıp eden

·         İnanan

·         İdeleştiren (anlam veren, değer gören)

·         Değerlerinin sesini duyan

·         Kendisini bir şeye veren

·         Tavır takınan

·         İsteyen

·         Özgür hareketleri olan

·         Seven

·         Eğiten ve eğitilen ….

Gibi bir çok fenomenlar sahiptir. İnsanı insan yapan bu fenomenleridir. İnsanın bir çok noktada hareket ettirici gücü sahip olduğu fenomenleridir. İnsanın görevi, fıtri olarak gelen bu güçlerinin, kabiliyetlerinin farkında olmak, şuurunda olmak ve onları vahyin gösterdiği doğrultuda geliştirmeye tüm hayatı boyunca çaba harcamasıdır.  İnsanın bu görevlerinden birisi de  ayette mervi olan “Allah’ın halifesi” olmaktır.

وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّ۪ي جَاعِلٌ فِي الْاَرْضِ خَل۪يفَةًۜ  قَالُٓوا اَتَجْعَلُ ف۪يهَا مَنْ يُفْسِدُ ف۪يهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَٓاءَۚ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَۜ قَالَ اِنّ۪ٓي اَعْلَمُ مَا لَا تَعْلَمُونَ  (Bakara ٣٠)

Hani rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar, "Biz seni övgü ile tenzih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?" dediler. Allah "Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim" buyurdu. (Bakara : 30)

 Değerli kardeşim!

Allah insanı yeryüzünde kendisine “halife” olarak görevlendirmiştir. Ancak kötü fenomenlerinin etkisinde hareket eden insan bu görevi layıkı ile yerine getiremiyor bu ise arz ve semada, aile arasında insanlar arasında  ve toplum içerisinde bozulmalara düzenin çöküp gitmesine sebebiyet veriyor. İnsan Allah’a verdiği “Ben senin yeryüzünde halifelik görevini layıkı ile yerine getirceğim” sözünü hatırlayarak halife olan insana yakışır davranışlar sergilemelidir. Bunun için iyilik konusunda yardımlaşmak ve yarışırcasına gayret edilmesi istenmiştir. Yoksa Allah’ın bizim iyiliklerimize ihtiyacı mı vardır? Allah iyiliği kendisi için değil yeryüzünün üstünde yaşayan bütün canlıların güzel ve müreffeh bir ortamda yaşamalarını istediği için iyilik yapılmasını, iyi ve güzel olan şeylerin  yapılmasını ve bunların yaygınlaştırılmasını istemektedir. Allah’ımız merhamet ve şefkatinden yine bizi düşünürken ya biz iyiliklerimiz ile halifelik görevine sadık kalabiliyor muyuz?

Kalmalıyız, yer yüzünde güzelliğin ve güzel şeylerin hakim olması için çabalamalıyız, ter dökmeliyiz, elimizden gelenden daha fazlasını yapmalıyız..

Mescidi Nebeviye’nin inşası sırasın da  Hz. Muhammedin açlığı hissetmemesi için karnına taş bağlayarak çalışması gibi, Harbe hazırlık zamanın da Hz. Ebu Bekir’in malının tamamını biricik sevdiği ve arkadaşı olan Hz. Muhammed’e hibe ettiği gibi yine Hz. Ömer’in malının yarısını hibe ettiği gibi, Bilal’i Habeşi’nin Hz. Muhammed’e verdiği sözden dönmemek için işkencelere maruz kalması gibi….

 


0 Yorum - Yorum Yaz


Sevgili arkadaşlar,

Bugün  5 Haziran Dünya Çevre Günü. İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi sürecinin ve son günlerde maruz kaldığımız müsilaj salgınının bir sebebi de maalesef doğaya yeterince saygı göstermiyor olmamız. Doğayı tüketen ve kirleten değil; çevre dostu bir birey olabilmek için, bu dünyada yalnız yaşamadığımızın farkında olmalı, doğaya ve doğadaki diğer canlılara da saygılı davranmak için her gün, her zaman gayret göstermeli ve etrafımızdaki insanlara davranışlarımızla örnek olmalıyız. 

İnsanlar arasında iyiliği yaymak, yardımlaşmayı yaygınlaştırabilmek için de öncelikle ahlaki ilkeleri göz ardı etmeden yaşamaya çalışmalı yani değişime ve iyiliğe önce kendimizden başlamalıyız. Hayatımızı anlamlandıran, ahlaki ilkelere uygun olarak hareket etmemiz için motivasyon kaynağımız olan Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in ahlakı ile ahlaklanabilmek için; Hz. Peygamberimiz (s.a.s.)’i örnek alarak, Kur'an ve Sünnet bütünlüğü içerisinde hayatımızı anlamlı ve değerli kılmaya gayret göstermeliyiz. Kur'an-ı Kerim, insanı “önemli” olan varlık olarak değil; emanet-hilafet bilincine sahip olan, bu bilinç ile varoluşunu gerçekleştiren, evren ile uyumlu ve “değerli” olan varlık olarak görmek ister. 

Bizler de değerli varlık olabilmek için gayret etmeliyiz. Bu yüzden öncelikle kendimizi sevmeli sonrasında ise etrafımızdaki insanları ve dünyayı, tüm canlıları sevmeli, sorumluluklarımızın farkında olmalı ve sorumluluklarımızı tamamlamamız gereken süre içerisinde, kendi çabamızla yerine getirmeliyiz. Hangi mesleği yapıyorsak, vazifemiz o an her ne ise, onu en güzel şekilde yapmalıyız. Örneğin şu an “öğrenci” vasfımızın gerektirdiği sorumluluklara uygun hareket etmeli, seçtiğimiz derste hocamızın neleri anlattığını ve neleri istediğini düzenli takip etmeli, ödevlerimizi zamanında teslim etmeli, bugünümüzü dünden daha güzel ve verimli kılmak için çok çalışmalıyız. Dünyanın farklı yerlerinde zor durumda olan kardeşlerimizi de düşünerek daha da çok çalışmalıyız. Çünkü biliyoruz ki yaşanan katliamlara karşı yalnızca internet üzerinden tepki göstermek maalesef yeterli gelmemektedir. Dünyadaki zulüm, haksızlık, sömürü düzenini değiştirebilmek ve iyiliği hakim kılabilmek için her zamankinden daha fazla çalışmalıyız...

İyilik ile kalın, iyilik olsun...

 


0 Yorum - Yorum Yaz


İLH440 NAHIDA HASAN SAV 15070759

Saygı değer arkadaşlar! İyilik yapalım dünyanın neresinde olursak olalım iyilik yapalım. Karşımızdaki bu iyiliğe layık olmasa bile biz iyilik yapmaya layığız. İnsan, bitki, hayvan hatta cansız varlıklara bile iyilik yapalım. Bizler inanıyoruz ki yaptığımız zerre kadar bir amel bile heba olmaz defterimize yazılır. Mazluma iyilik yaptığımız gibi zalime bile iyilik yapalım. Nitekim  Enes (r.a.)den rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

"Din kardeşin zalim de olsa mazlum da olsa ona yardım et."

Bir adam:

-Ya Rasulallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Ama zalimse ona nasıl yardım edeyim, söyler misin? dedi. Peygamberimiz:

"Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. Şüphesiz ki bu ona yardım etmektir" buyurdu.  (Buhari, Mezalim 4) 


0 Yorum - Yorum Yaz

İyilik Olsun Mesajım    05.06.2021

İLH-440 Tefsir Metinleri Dersi

Adı Soyadı: Muharrem Metin Özbek, 17070167

Konu: İyilik Olsun Mesajım

    İnsan, özgür olduğu için sorumlu bir varlıktır. İnsanın sorumlu tutulması; onun başta yaratıcısı olmak üzere, kendisi dışındaki diğer varlıklarla kurduğu ilişkilerde hayatının amacına, yaratılış gayesine, fıtratına uygun davranma zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. İnsan, dünya hayatında iyi ile kötü arasındaki tercihleriyle, sonucu ahirette açıklanacak bir imtihan sürecinin öznesi olmayı kabul etmiştir. Dolayısıyla her iki yöndeki tercihiyle de karşısına çıkacak iyi ya da kötü sonuçları belirlenmeye yetkin ve mesuldür. İyilik ise yaratılışta insan doğasında var olan yeteneklerin başında gelir. Bu durumda onun için en yararlı ya da ahlaki olan, iyilik yönündeki tercihleriyle şekillenen tutum ve davranışlarıdır.

     Türk Dil Kurumu iyilik kelimesini; “iyi olma durumu, salah, karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet, sağlığı yerinde olma durumu, esenlik, yarar veya elverişlilik, nimet” olarak tanımlıyor.

     Eski Türkçe sözlükte ise; “Edgü’den; istenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı,  istenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde” anlamlarına gelir.

     Farabi’ye göre; “Allah sırf iyiliktir. O’nun inayeti her şeyi kuşatmıştır. Allah cömertlik ve adalet sıfatlarıyla âleme düzen verir. Varlıkların mertebeleri arasında bir uygunluk ve düzen vardır”.

     İbn-i Sina’ya göre; “İyi, varlığın kemali(olgunluğu), kötü, kemalin yokluğudur. Allah varlık âlemine bir düzen vermiştir, onun zatına uygun olanlar iyilikten nasibini almış olur. Kötülük Vâcibü’l-Vücûd’tan uzaklaştıkça artar”.

     Bütün bu tanımlardan sonra Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda iyilik ve türevleri ile ilgili olarak birçok kelime bulunduğunu görmekteyiz. Kur’an-ı Kerim’de; “birr”, “ihsan”, “maruf”, “minne”, “hayır”, “fazl”, “lütuf”, “îsâr”, “infak”, “kerem”, “inâm”, “sahâe” gibi iyilik anlamına gelen pek çok kavramın kullanıldığı görülmektedir. “Birr”, dünyada ve ahirette Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaya yönelik erdemli davranışları içeren iyilikler anlamına gelir. “İhsan”, bireyin Allah’ın her an kendisini gördüğünün bilincinde olarak, bir işi ya da görevi özveriyle en güzel şekilde yapması ve karşılıksız iyilikte bulunmasıdır. “Maruf” ise, iyilikte bulunmayı ve aynı zamanda terk edilmesi gerekenleri terk etmeyi içerir. Bunların dışında; “Minne”; fiili veya sözlü büyük iyilik, “Hayır”; herkesin elde etmek istediği, arzu ettiği şey, “Fazl”; iyi, doğru, “Lütuf”; sevgiye ulaştıran durum, “Îsâr”; özgecilik, başkasını tercih etme, “İnfak”; nafaka, sadaka olarak tüketilen şey, “Kerem”; cömertlik, eli açıklık, “İnâm”; nimet verme, lütuf, iyilik, “Sahâe”; cömertlik, iyilik, eli açıklık gibi türevleriyle birlikte birçok kelime mevcuttur. Kur’an-ı Kerim’de ayrıca; yardımseverlik, helal kazanç, hayırda yarış, dostluk, kardeşlik, yakınlarla ilgilenme, iyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak, birlik ve beraberlik ve misafirperverlik gibi bir şekilde iyilikle ilişkili erdemler de bulunmaktadır.

     Ahlâkî ve estetik duyarlığı gelişmiş insanlar iyilik ve güzelliği şartsız ve istisnasız, bizatihi sever. İnsan ihsanı ve ihsan sahibini sever. Bununla beraber asıl Muhsin Allah’tır. İnsanlar arasında ihsan sahibi kişilerin bulunması da Allah’ın lütfu olduğundan asıl sevilmesi gereken de Cenabı Allah’tır. İyilik ve güzellik gibi değerlerin asıl kaynağının Allah Teâlâ olduğunun farkına varılmadığı durumlarda sevgi ben merkezlidir. Bütün söz ve fiillerimizde olduğu gibi, iyiliklerimizde de gözetilmesi gereken maksat Rıza-i İlahi olduğu zaman, fıtratımıza uygun davranarak, hayatımıza en güzel anlamları katmış oluruz. Bu noktada bile iyiliği; Rıza-i İlahi’den dolayı sevmek, O’nun ihsanından dolayı sevmekten daha yüksek bir derecedir.

     Bütün yaratılmışlar için tecellisi mutlak olan Emr-i Hak vaki olduğunda, sadece O’nun rızası için yaptığımız, elimizle Yüce Rabbimize götürebileceğimiz iyiliklerin olması temennisiyle...


0 Yorum - Yorum Yaz


Allahü teâlânın, (Kendisine iyilik edene kötülük eden, benim nimetime nankörlük etmiş olur, kendisine kötülük edene iyilik eden de, bana şükretmiş olur) buyurduğu bildirilmiştir. Bir menfaat elde etmek için seninle arkadaşlık edenin şerrinden sakın! Çünkü beklediği şey kesilince; özür kabul etmez. (Şu’âb-ül-iman)

Yine genel olarak bir kimse, hiçbir menfaat beklemeden Allah rızası için, kötü birine de iyilik ederse, ondan zarar gelmez. Eğer, bir menfaat karşılığı iyilik ediyorsa, iyilik ettiği kimseden zarar gelebilir. Hiçbir menfaat beklemeden, sırf Allah rızası için iyilik etmekten korkmamalıdır. Kötü kimse, buna zarar vermeye kalksa da, fazla başarılı olamaz. İyilik eden, kendine iyilik etmiş olur. Onun için atalarımız, (İyilikten kötülük gelmez), (İyilik eden iyilik bulur), (İyilik et, denize at, balık bilmezse Hâlık bilir) demişlerdir. Demek ki, iyilik balık için değil, Hâlık için, yani Allah rızası için yapılırsa zararı olmaz. Bu yüzden eğer ki hep beraber olabilirsek her konuda daha çok güçlü bir şekilde olacağiz. İslam dinimizden ayrı ve uzak kalmayalım. Ailenizi sevin. Güzel insanlara vakit geçirin. Bpş insanlarala takılmayın. Sizden daha akıllı daha başarılı insanların yanında olun ki sizde başarılı olacaksınız. Gezin, çok  gezin öunkü vakit nakittir ve geri dönnez. Kendinize güzel hobiler bulun ve kesinlikle sağlıklı bir yaşam içerisinde olun spor yapın. Daha yazabilecek çok şey var ama umarım başska bir zaman daha güzel bir şekilde buluşup konuşacağımız cok konu olacak umidyle. Selametle kalın.


0 Yorum - Yorum Yaz

hamzah el watari 17070728    25.06.2021

Hamzah Al-watari .17070728

 Iyilik

Bu dünyada yaşayan her Müslüman, güvenlik, emniyet, haşerelerden korunma, tahribat ve helak sebeplerinden kurtuluş yolunu arar ve onun için Allah'tan başka çıkış yolu yoktur. Yüce ve Celil olan Rabbimiz, kitabının birçok ayetinde iyilik yapmayı ve iyilik yapmayı emretmiştir. Bu ayetler arasında Cenab-ı Hakk'ın şu sözü vardır:

 (وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ) [الحج:77]، وقال أيضاً: (وَأَحْسِنُوا إِنَّ اللهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ) [البقرة:195]

Peygamberimiz -Allah'ın salat ve selamı onun üzerine olsun- bu büyük işi yapmak için bize emretti ve Cenâb-ı Hakk'ın lütfuyla hayatımızı etkileyecektir.
يقول -صلى الله عليه وسلم-: "صنائع المعروف تقي مصارع السُّوء والآفات والهلكات، وأهل المعروف في الدُّنيا هم أهل المعروف في الآخرة" رواه الحاكم، وصحَّحه الألباني.

İnsanlar için iyilik yapmak, kötülükten kurtulmanın yoludur. Allah ne çok Müslümanı, yaptığı iyiliklerden dolayı zor durumlardan ve kasvetli zorluklardan kurtarmıştır. Pek çok Müslüman, iyilikleri ve iyi çalışmaları nedeniyle Allah mallarını kayıp, hırsızlık ve hasardan kurtarmıştır. Allah ne çok Müslümanın zararını gidermiş, insanlara iyilik ettiği için hastalığını iyileştirmiştir. Pek çok Müslüman, insanlara faydasından dolayı Allah, çocuklarını ve ailelerini helâklardan kurtarmıştır.

en büyük iyiliktir Müslümanların ihtiyaçlarının aranması. Ve ihtiyacı olan herkese yardım eli uzatmak. Allah'tan sonra desteği olmayanlara yardım etmek ve daha nice hayırlar. Ve Cenâb-ı Hak, mümin kuluna, kardeşlerine yapacağı her iyiliğin karşılığını vereceğini vaat etti. Bu, onun dertlerini gidermek, bu dünyadaki işlerini kolaylaştırmak ve ahirette de bol vermekle olur.

وعن ابن عمر أن رجلاً جاء إلى النبي -صلى الله عليه وسلم- فقال: يا رسول الله، أي الناس أحب إلى الله؟ وأي الأعمال أحب إلى الله؟ فقال رسول الله -صلى الله عليه وسلم-: "أحب الناس إلى الله -عز وجل- أنفعهم للناس، وأحب الأعمال إلى الله سرور تدخله على مسلم، أو تكشف عنه كربة، أو تقضي عنه ديناً، أو تطرد عنه جوعاً، ولأن أمشي مع أخ لي في حاجة أحب إلي من أن أعتكف في هذا المسجد شهراً"، في مسجد المدينة! رواه ابن أبي الدنيا في قضاء الحوائج، وحسّن الألباني إسناده في السلسلة الصحيحة.

0 Yorum - Yorum Yaz
Ders Malzemeleri
Lütfen Kopyalamayınız!
2021-2022 Arşivi
2020-2021 Arşivi
2019-2020 Arşivi
2018-2019 Arşivi
2017-2018 Arşivi
2016-2017 Arşivi
2015-2016 Arşivi
2014-2015 Arşivi
2013-2014 Arşivi