Kur'an ve İnsanın Anlam Arayışı
"Oku-Düşün-Anla-Yaşa: Güncel değerleri yaşayarak öğrenip-üreterek hayata katıyorum!" Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
    • İyilik yap,
      elinden geldiğince iyilik yap...
    • Mehmet SERİNSU (Şumnu 1925-Ankara 8.Eylül.2016 Perşembe)
    • Okuyacaksınız, okutacaksınız!
      Kürsüde, minberde, mektepte ve üniversitede.
      İlmin en büyük ibâdet olduğunu halka öğreteceksiniz.
    • Nurettin TOPÇU (1909-1975)
    • Küçük şey yoktur!
    • Kemal URAL (v. 30.Nisan.2016)
    • Her zaman en güzel eylemi (salih ameli) çıkarabilmek için çok çalışmak,
      ben’i bulup biz’i de keşfedip hep beraber yürüyebilmek
      ve hizmet edebilmek,
      istikbalin ikbal ışığı olmak
      ve memleketi ışığa boğacak gayreti yaşamak
      gerçek Ankara İlâhiyatlı olmak bu demek.
    • İnsanı insan kılan,
      onun bağlı bulunduğu değerler sistemidir.
    • Prof. Dr. Necati ÖNER (v. 2 Ocak 2019)
    • Yaşamak,
      hizmet etmek ve af dilemek için bir mühlettir.
    • Elbistanlı Dr. Rahmi ERAY (1918-1958)


AD-SOYAD: SEDA KESİK              ÖĞR. NU.: 18952705                   TARİH:16.01.2020

1)     SORU: Kur’an’ın Kur’an’la tefsirinden ne anlaşılmaktadır?

CEVAP: Sayfa 45, paragraf 2

 

2)     SORU: Konularına göre Kur’an tefsirinde ön plana çıkan müelliflerden bahsediniz.

CEVAP: Sayfa 52,paragraf 3,4

 

3)     SORU: Kur’an’ın muhtevası üzerine yapılan araştırmaların sonuçlarından kısaca bahsediniz.

CEVAP: Sayfa 53,paragraf 3

 

4)     SORU: Kur’an’ın uslubundan bahsediniz.

CEVAP: Sayfa 56,paragraf 4

 

5)     SORU: Kur’an açıklanırken ve kendisinden hüküm çıkarılırken izlenilen yöntemlerden kısaca bahsediniz.

CEVAP: Sayfa 59, paragraf 1

 

6)     SORU: Kur’an’da “mutlak ifadelerin mukayyed olması” lafzından ne anlıyorsunuz. Kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 99, paragraf 1

 

7)     SORU: Kayıtlama yoluyla açıklama tarzında kullanılan yöntemler nelerdir?

CEVAP: Sayfa 101, paragraf 3; sayfa 104 paragraf 1

 

8)     SORU: Kur’an’da “genel ifadelerin tahsis olması” lafzından ne anlıyorsunuz. Kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 107, paragraf 1,2,3

 

9)     SORU: Kur’an’da “müphem hususların açıklanması”nın yöntemleri nelerdir? Maddeler halinde yazınız.

CEVAP: Sayfa 113, paragraf 4; Sayfa 114, paragraf 6; Sayfa 115, paragraf 3; Sayfa 117, paragraf 1; Sayfa 118, paragraf 3

 

10) SORU: “İfadelerdeki ihtimallerin bir’e indirilmesi” lafzından ne anlıyorsunuz? Kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 123, paragraf 1,2

11) SORU: Kur’an tefsirinde sünnetin yeri nedir? Kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 146, paragraf 1

 

12) SORU: Hz. Peygamber’in Kur’an’ı tefsir yöntemleri nelerdir?

CEVAP: Sayfa 147, paragraf 3

 

13) SORU: Fatiha suresinin son ayetinin Adiyy b. Hatim, el-İsfehani ve İsmail Cerrahoğlu müelliflerince tefsirini kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 150, paragraf 5; Sayfa 151, paragraf 1,2,3,4

 

14) SORU: Kur’an’ın tefsirinde sahabe görüşlerinin yerini kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 155, paragraf 1

 

15) SORU: Sıdki’ye göre Kur’an’ın ıstılahları kaç kısıma ayrılır? Maddeler halinde yazınız.

CEVAP: Sayfa 160, paragraf 2,3,4

 

16) SORU: Kur’an’ın kendi bütünlüğü içinde anlaşılması hangi çerçevelere bağlıdır?

CEVAP: Sayfa 163, paragraf 3

 

17) SORU: Kur’an’ın Kur’an’la anlaşılması nasıl bir olgudur? Kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 165, paragraf 3

 

18) SORU: Kur’an’ın çözümlenmesinde hangi ilimlere başvurulmaktadır?

CEVAP: Sayfa 165, paragraf 5

 

19) SORU: Kur’an’ın tefsir kaynağı olarak önemini kısaca açıklayınız.

CEVAP: Sayfa 166, paragraf 4

 

20) SORU: Kur’an’ı anlamak için insanlığın fikir tarihini bilmek sözünden ne anlaşılmaktadır?

CEVAP: Sayfa 166, paragraf 3



0 Yorum - Yorum Yaz


AD-SOYAD: Mustafa Yılmaz                     ÖĞR. NU.: 19922780                   TARİH: 16-01-02021

Kur'an Nedir?

Her Müslüman birey Allah'a, gönderdiği Peygamberine (as.) ve indirdiği Kur'an'a iman etmiş olmakla esasında Hz. Allah ile sözleşmiş ve La ilahe illallah Muhammedun resulullah diyerek, yani bunu dil ile ifade edip kalp ile ikrar etmek suretiyle o anlaşmanın altına imzasını atmıştır. Bunun getirmiş olduğu birinci sorumluluk Kur'an'ı okumak, onun hükümlerini düşünmek, anlamak ve ihlas ile yaşayarak hayatına aktarmaktır. Yani hayatını Kur'an ile anlamlandırmaktır. Bunu yapabilmek için sorulması gereken ilk soru "Kur'an nedir" ve bizden talepleri nelerdir soruları olacaktır. Bu bağlamda Kur'an'ın tam olarak nasıl bir kitap olduğunu anlamadan, onunla hayatımızı anlamlandırmak mümkün olmayacaktır. Bu nedenle ben de okumalarımı yaparken Kur'an nedir kitabından başlamayı uygun gördüm.

Kur'an ve Bağlam

Kur'an'ın nasıl bir kitap olduğunu, benden beklentilerinin ne olduğunu ve hayatımı onunla nasıl anlamlandırmam gerektiği ile ilgili faydalı malumatlardan sonra, Kur'an'ın anlaşılmasında çok hayati bir rolü olan tarihsellik ve esbab-ı nüzul konularını derinlemesine mütalaa ve müzakere etmek için Kur'an ve Bağlam kitabını okumayı uygun gördüm. Kur’an’ın anlaşılmasında esbabı nüzul rivayetlerinin doğurduğu olumsuz sebepleri ve bu konuda yeni yaklaşımlara duyulan ihtiyacı ve bunlara getirilen önerileri büyük bir merakla okudum. Kuran'ı bu bağlamda anlamak isteyenler, başta Sahabiler olmak üzere, Esbab-ı Nüzul ilminden yararlanmayı önemli bir ilke olarak gördükleri belirtilmiştir. Ayrıca Esbab-ı Nüzul ilminin, Kur'an'ın soyut bir düşünce değil, yaşanabilir, yaşanmış bir hakikat olduğunun da delilidir.

Kur'an'ının Bütünlüğü Üzerine

Bu bilgilerden sonra Kur'an'ı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışırken ona (özellikle metodik açıdan) nasıl yaklaşmam gerektiğine dair doğru bilgiye erişebilmek adına Kur'an'ının Bütünlüğü Üzerine isimli kitabı okumaya karar verdim. Kur'an'ı anlama gayretinde olan bazı kimselerin metod açısından tutarsızlığa düştüğünü, kendi şahsi düşüncelerini ön plana çıkarmaya çalıştığını, ona kendi doğrularını onaylatmak istediğini üzülerek müşahede ettim. Bu yaklaşımlar Kur'an'ın bütünlüğüne gölge düşürmüş ve onun hatalı yorumlanmasına yol açmıştır. Aynı hatalara düşmemek adına Kur'an'ı kendi bütünlüğü ve fikir sistemi içinde anlamanın önemli ve elzem olacağını düşündüm. Bu bağlamdaki bilgi eksikliğimi bu eserde verilen faydalı malumat ve örneklerle bir nebze de olsa giderme imkanı buldum.

Tefsir Tarih Atlası

Bu eser tefsir metinleri müzakere edilirken tefsir tarihi konusunda yapılacak okumalara eşlik edecek bilginin pratiğe aktarılması / kullanılır kılınması aracı olarak tasarlanmıştır. Ayrıca hicri I-XV arasında yaşamış müfessirlerin hayat hikayeleri harita üzerinde gözlemlenebilmektedir. Böylece doğum ve vefat tarihlerinin, nereli olduklarının, eğitimi nerede ve kimden aldıklarının, hocalıklarının, yetiştirdikleri talebelerin, tefsirlerindeki kaynak ve yöntem tercihlerinin bilgisi elde edilecek ve bütün bu hususlar arasındaki bağlantı tespit edilecektir. Bir klasik tefsir metnini okurken tefsirlerin telif edilmelerinin farklı koşullarını tarihsel ve coğrafi bağlamını bilerek okumak, müfessirleri, eserlerini ve ne yapmak istediklerini kavramak açısından çok faydalı oldu. Ayrıca   eserde klasik tefsir metinleri seçilmiş, çünkü alanın ana konularını, temel sorularını ve ana problemlerini, kavramların kullanılışını ve anlam içeriklerini tanıma süreçlerini, farklı anlamlar ve yorumlarla daha anlamlı kılmaya katkı sağlamaktadır. 


0 Yorum - Yorum Yaz


 

                                                                                    Ömerül Faruk ALTUN

                                                                                       Dr.19922783

                                                                                     Esbab-ı Nüzul I

 

1) KUR’AN NEDİR?

2) KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE

3) KUR’AN ve BAĞLAM

4) TEFSİR TARİHİ ATLASI

Kitapları okuma sırası da böyle olmuştur.

 

KUR’AN NEDİR?

 

Yazar: Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU

Kitap Şule yayınların tarafından 1999 da İstanbul’da ikinci baskı olarak basılmıştır.

Kitap; sunuş, önsöz, giriş ve iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır.

Birinci bölümde yazar bu kitabında aslında insanın anlam arayışı çerçevesinde başladığı kitabına yine kendisinin fomüle ettiği “ gören kimdir, nerede görmüştür, neyi görmüştür ve nasıl görmüştür?” soruları ve bunların cevaplarıyla başladığı kitabını, insanın bu çabası karşısında Kur’an’ın insana verdiği örneklerden bahsetmiş ve Kur’an’ın önerdiği metodu “oku, tedebbür et, anla, ihlasla yaşa” formüle etmiştir.

İkinci bölümde yazar Kur’an nedir, sorusunun cevabıyla başladığı konusunu bir kitap olarak Kur’an, vahiy, ayet sure kavramları ve en nihaye Kur’an’ın kavram olarak tanımı ve en sonun da Kur’an da Kur’an başlığı altında kitabını hitama erdirmiştir.

 

KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE

 

Yazar: Prof. Dr. Halis ALBAYRAK

Kitap Şule yayınların tarafından 2018 de İstanbul’da sekizinci baskı olarak basılmıştır.

Kitap; sunuş, önsöz, giriş ve üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır.

Yazar önsözde neden böyle bir çalışma yapma ihtiyacı hissettiğini izah sadedinde, “Kur’an’ın kedi bütünlüğü ve fikir sistemi içinde anlama esası çok önemli olmasına rağmen, bu esasın pratikte zaman zaman ihmal edildiğini gördüğümüz için..” demektedir. Giriş kısmında ise konunun önemi, gayesi, metodu ve Kur’an’ın bir bütün oluşu, açık ve anlaşılır oluşu ve çelişkiden uzak oluşunu izah etmektedir.

Birinci bölümde; Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri başlığı altında, ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi ve Kur’an’ın bütünlüğü çerçevelerini anlatmaktadır. Daha sonra Kur’an’ı anlamaya engel faktörlerden bahsetmektedir.

İkinci bölümde ise Kur’an’ın kendini tefsir edişini, mutlak ifadenin kayıtlanması, umumun tahsis edilmesi, müphemin beyanı, garip kelimenin beyanı, ihtimallerin bire indirilmesi, kısa ve veciz ifadenin beyanı, mecazın tayini ve izahı güç hususların açıklanması konularını pek çok örnek vererek anlatmaktadır.

Üçüncü bölümde ise; Kur’an kendini açıklamaya yeter mi üst başlığı altın da Sünnetin, sahabe görüşü ve tarihi bilgilerin tefsir dek yerinden bahseder. Bu bölümde yazar tefsirde bizzat Kur’an’ın kendisi, Hz. peygamber ve sahabeyi zikrettikten sonra Kur’an’ın indirildiği dönemi bilmenin önemini de ayrıca vurgulayarak dördüncü bir kaynak olarak ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.

 

KUR’AN ve BAĞLAM

 

Yazar: Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU

Kitap Şule yayınların tarafından 2018 de İstanbul’da üçüncü baskı olarak basılmıştır.

Kitap; Önsöz, üç kitap ve eklerden oluşmaktadır.

Yazar birinci kitapta Esbab-ı nüzul’ün rolü başlığı altında; Bir giriş ve üç bölümde konuyu işlemiştir.

Birinci kitabın birinci bölümünde; Kur’an ilimleri ve Esbab-ı nüzul iminden, ikinci bölümde esbab-ı nüzul rivayetlerinin değerlendirilmesinin sonuçlarından, üçüncü bölümde ise; Esbab-ı nüzule yeni bir yaklaşım başlığı altında, bu konuda ilk iki bölümde sıraladığı eksiklikler ve yanlışlıkların giderilmesi için nelere dikkat edilmesi gerektiğini izah etmektedir.

İkinci kitap; Sa’lebe Kıssası üst başlığı altında ikinci bir başlık olarak Esbab-ı nüzul’e yeni bir yaklaşım şeklindedir. Yazar burada giriş kısmında  Esbab-ı nüzul’ün tanımı, yeni bir yaklaşımın sebebini ve amacını izah edip kitabının beş bölüm halinde devam ettirmiştir. Başlıklar dikkat çekicidir; Önce Salebe hadisi,  sonra sire, rical ve tarih kitaplarında sonra hadis, tefsir kitaplarında konu araştırılıp kaynağı ile ilgili bilgiler verilmiş ve en son yazar birinci kitapta bahsettiği yeni yaklaşım şekliyle kıssayı değerlendirip Esbab-ı nüzul hakkında oluşturduğu metodunu uygulamıştır.

Üçüncü kitap; Tarihsellik ve Esbab-ı nüzul üst başlığı altında, bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır.

Giriş bölümünde; Tarihsellik problemi ve açılaması, araştırmanın amacı ve metodu izah edilmiştir. Birinci bölümde Tarihsellik kavramının temellendirilmesi başlığı altında doğuşu, gelişimi, kullanım çevresi ve alanlarından bahsedilip üçüncü bölümde tarihsellik ve Esbab-ı nüzul konusu işlenmiştir. Yazar burada tarihsellik ve tarihselcilik hakkında “bu kavramlar ve benzerleri İslam düşüncesi içerisinde değerlendirilirken, geçirmiş oldukları tarihsel süreç ve mana sapmalarının göz önünde bulundurulmasının isabetli olacağıdır.” Demektedir. Ayrıca “Esbab-ı nüzul rivayetleri ile yazılacak orijinal tarih, nüzul asrını en sahih şekilde izleme imkanı verecektir. Tefsir için yapılan esbab-ı nüzul rivayetleri ile yazılacak düşünülmüş tarih de çok sayıda insani faaliyetleri / başarıları, kur’an’ı Kerim’i anlamak isteyen insanın bakış ufkuna sunacaktır.” Demektedir.

Her üç kitabın bir arada verilmesinin çok isabetli olduğu görülmektedir. Esbab-ı nüzul ile ilgili anlam çerçevesi ve ilgili hususlar verilip  Esbab-ı nüzul’ün anlaşılmasında bir metod belirleme gayreti ve meseleyi izah için bir örneğin enine boyuna incelenip yenilerde de aynı konu ile ilişkilendirilen bir idğer konunun izahı ile kitabın bitirilmesi çok faydalı olmuştur.

 

TEFSİR TARİHİ ATLASI

 

Yazar: Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU

Kitap Grafiker yayınların tarafından 2019 da Ankara’da birinci baskı olarak basılmıştır.

Kitap; bir giriş ve altı ana başlıktan sonra yirmi bir adet müfessir bunların eserlerini, tefsir tarihi ve uygulama haritaları daha sonra da tekrar dört konu ve uygulama haritaları ile konu bitmektedir.

Eser incelendiğin de yazarın da dediği gibi bu işin büyük emek ve organizasyon istediği görülmektedir. Ancak eserle gerçekleştirilmek istenen gayenin hakikaten yıllarca okuduğumuz ve öğrendiğimiz bilgilerin aslında çok uzakta değil gözümüzün önünde olduğunu ve anlaşılmasının öyle çok zor olmadığını görmekteyiz. İnsanın gözüyle gördüğünün daha kolay anlaşıldığı düşüncesinden yola çıkılarak oluşturulan bu eserin ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğunu belirtmemekten geçemeyeceğim.


0 Yorum - Yorum Yaz

ödev 3    17.01.2021

AD-SOYAD: Mikail AKBOĞA             ÖĞR. NU. : 19922778                    TARİH: 17. 01. 2021

3.    DÖRT kitabı başlıklarını vererek “Neden ve nasıl bir sıra ile birlikte okudun?”  sorusuna ilişkin en az 350 kelimeden oluşan bir metin yazın.

İlk olarak ismi dikkat çekici olan kur’an nedir? Kitabı öncelendi. Bunun nedeni yazarın zihin dünyasındaki veya kitapta anlattığı kur’an’ın ne? liğinin merak edilmesiydi. Kitap üç bölüm ve üç ek makaleden oluşmaktadır.  Birinci bölümde insanın anlam arayışı ana başlığı ve anlam arayışı serüveni ve nasıl gerçekleştiği, görenin kim olduğu nede gördüğü, neyi gördüğü, nasıl gördüğü alt başlıkları işlenmiştir. İkinci bölümde insanın anlam arayışı ve kur’an’ı kerim konusu işlenmiştir. Üçüncü bölümde ise kur’an nedir? Ana başlığı ve kur’an bir kitaptır, kur’an vahiy mahsulü bir kitaptır, kur’an ayetlerden ve surelerden oluşan bir kitaptır ve kur’an’da kur’an alt başlıkları işlenmiştir. Ek bölümde ise ilk olarak “bizi biz yapan değerlerimiz ve hayatımızı anlamlandırmadaki rolü”, sonra “türk ailesinin ev içi düzeninde levhalar”, son olarak “Osmanlı mimarisinde kültürel ifadelerin görsel kullanımı” başlıklı üç makale işlenmiştir. Konular etkileyici ve bilimsel bir dille yazılmış olup son derece faydalanılmıştır.

İkinci olarak “kur’an’ın bütünlüğü üzerine” kitabına bakıldı. Bu kitap, bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, konunun önemi, gayesi ve metodu üzerine bilgiler verildikten sonrasında birinci bölümde  Kur’ân’ın bütünlüğüne dikkat çekilir. Çünkü bir bütün olarak Kur’ân’a yaklaşılmayınca doğru anlaşılması bir yana vermiş olduğu mesajdan da fersah fersah uzaklaşılacağından bahsedilir, ardından Yazar tarafından  öncelikle Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsirinden ne anlaşıldığı ortaya koymaya çalışılır. İkinci bölümde Kur’ân’nın bütünlüğünden ne anlaşıldığını ve buna nelerin engel olduğu ortaya koyulduktan sonra bu bölümde Kur’ân’ın açık ve anlaşılır olduğunun üstünde durulur. Son bölümde ise Kur’ân’ın çelişkiden uzak olduğunun üzerinde durulur. Zira Kur’ân’a bütüncül yaklaşmamanın kararı olan çelişkiler ona bütüncül yaklaşmanın ehemmiyetini ortaya koyduğu üzerinde durulur.

Üçüncü sırada herhangi bir önem ve neden olmaksızın kuran ve bağlam kitabına bakılmıştır. Bu kitap  “Kur’ân’ın Anlaşılmasında Esbâb-ı Nüzul’ün Rolü”, “Sa‘lebe Kıssası” ve “Tarihsellik ve Esbâb-ı Nüzul” kitaplarından oluşmuştur. Birinci kitap “Kur’ân İlimleri ve Esbâb-ı Nüzûl İlmi”, “Kur'ân-ı Kerim’in Anlaşılmasında Esbâb-ı Nüzûl Rivayetlerinin Değerlendirilmesinin Sonuçları” ve “Esbâb-ı Nüzûle Yeni Bir Yaklaşım” bölümlerinden oluşmaktadır. Bu bölümlerde; Esbâb-ı Nüzûl ilminin tanımı yapılmış, doğuşu ve gelişimi açıklanarak Kur'ân-ı Kerim İlimleri arasındaki konumuna vurgu yapılmış, esbâb-ı nüzûl’un Kur'ân-ı Kerim’in anlaşılmasında yetersiz kalması ve rivayetlerinin doğurduğu olumsuz sonuçlar incelenmiş ve bazı esbâb-ı nüzûl rivayetleri yeniden bir değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Daha sonra esbâb-ı nüzûl İlminin Kur'ân-ı Kerim’i anlama açısından yetersiz kaldığı bir takım hususların bulunduğuna, Bunların rivayetler, umum husus, taaddüt taahhür ve tarih ilmi olmak üzere 4 grupta toplandığına işaret edilmiştir. Esbâb-ı Nüzûl rivayetlerinin doğurduğu olumsuz sonuçların yorum zenginliğine engel olması, Kur'ân-ı Kerim’in evrensel hedefi olan Kur’ân-İnsan-Hayat bütünleşmesini önlemesi ve konunun istismar edilmesine dikkat çekilmiştir. Daha sonra Kur'ân-ı Kerim’in anlaşılmasında esbâb-ı nüzule olan ihtiyacın ilk olarak Kur’ân’ın belirlemesi gerektiğine İkinci olarak Kur'ân-ı Kerim’in bütünlüğünün dikkate alınmasına Üçüncü olarak siyak-sibak ilişkisi göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Beş ana bölümden oluşan ikinci Kitabın ilk bölümünde Sa’lebe Hadisine yer verilmiştir. İkinci bölümünde siret, ricâl ve tarih kitaplarında bu kıssanın nasıl ele alındığı incelenmiş, kıssanın sıhhatinde sıkıntı görmeyenler, olayın doğru ancak kahramanın başkası olduğunu söyleyenler ve kıssanın sıhhatinden şüphe edenler olmak üzere 3 farklı yaklaşımdan söz edilmiştir. Üçüncü bölümde hadis kitaplarından, dördüncü bölümde tefsir kitaplarından Sa’lebe kıssası incelenmiş, Son bölümde ise esbâb-ı nüzule yeni bir yaklaşım ile bu kıssa değerlendirilmiştir. Diğer kitaplarda olduğu gibi üçüncü kitapta da ilk olarak konuya bir giriş ile başlanmış, ardından amaç ve metottan bahsedilmiştir. Girişte tarihsellik kavramından ve bu kavramın felsefeye ait bir kavram olduğundan söz edilmiş, tarihsellik kavramı esbâb-ı nüzul çerçevesinde ele alınıp, incelenmiş ve kendi kültür alanımızda bu kavramın nasıl kullanılabileceği irdelenmiştir. Üçüncü kitap “Tarihsellik Kavramının Temellendirilmesi” ve “Tarihsellik ve Esbâb-ı Nüzûl” temel iki bölümünden oluşmaktadır. İlk bölümde tarihsellik ve tarihselcilik terimlerinin, Batı’da 17. ve 19. yüzyıllarda tabiat ilimleri ile beşerî ilimler arasındaki zıtlık, epistemolojik bir çatışmaya dönüştüğünde ortaya çıkmış kavramlar olduğuna, Bu kavramlardan doğan anlam çerçevelerinin günümüzde de bulanık halini koruduğuna, Bu kavramların çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılmalarına neden olduğuna ve Batı düşünce sistemine ait çok geniş anlam alanlarına sahip olduklarına değinilmiştir. Sonraki bölümde ise Tarihsellik ve tarihselcilik kavramları Batı kültürüne ait kavramlar olduğu için, kendisini kuşatan bu kültürel ortamdan etkilenmesinin kaçınılmazlığına Kur'ân-ı Kerimin ise insana hidayet rehberi olmayı ana gaye edinerek, tarih ve tarihsellik bağlamında temel karakteristiğini ortaya koyduğuna dikkat çekilmiştir. Esbâb-ı nüzûl-tarihsellik kavramı ilişkisine, esbâb-ı nüzulün Kur'ân-ı Kerim’in bütünlüğü içerisindeki yeri ve insanın tarihsel bir varlık olması bağlamında bakılması gerektiğine dikkat çekilmiştir.

Dördüncü sırada ele alınan kitap ise tefsir tarihi atlası ve uygulama haritaları kitabıdır. Bu kitabın önemi ise müellifin diliyle kısaca şöylece özetlenebilir. “Tefsirlerin telif sürecinde birçok bağlam olup bu gerçeği bir müfessirin hayatı, eserleri ve tefsiri üzerine yapılan derinlikli çalışmalarda tespit etmek mümkündür. Günümüzde İslâmi ilimler çerçevesinde yapılan tefsir çalışmalarının gerek telif gerekse tercüme olsun güçlü bir kitabiyat/literatür oluşturduğu söylenebilir. Ancak İslam kültür tarihinin içerisinde Tefsir Tarihi’nin geniş, yaygın bir araştırma alanına sahip olduğundan hareketle, yeni bir perspektiften Tefsir Tarihi’ni incelemek bir gereklilik olarak düşünülmelidir. Sathi ve kısa soluklu açıklamalara alanı bırakmamak için bu muhteşem bilimsel birikimi yeterince tahlil ve terkip eden çalışmalara ihtiyaç vardır. Bilindiği üzere Tefsir Tarihi’nde bugüne kadar haritaların sağladığı kolaylıklar ve bağlamlar dikkate alınmamıştır. Tefsir Tarihi Atlası ve Uygulama Haritaları, söz konusu yaklaşımı benimseyerek, Müslüman kültür mirasının tefsir alanındaki bilimsel ürünlerinden haritalar aracılığıyla yararlanabilmek ve anılan bağlamları bir arada görmeye yardımcı olmak amacıyla tasarlanmış bir çalışmadır” 


0 Yorum - Yorum Yaz


RAMAZAN ÜNSAL (19922782) DOKTORA ESBABI NÜZUL

 

I.                   ÖDEV:  DÖRT KİTABI HANGİ SIRAYLA OKUDUM.

 

İlk olarak Kur’an nedir kitabını okudum. Kur’an nedir sorusunun insanın hayatına anlam katması açısından sorulmuş olduğunu anladım. Böylece insan-hayat-tabiat-evren bütünlüğünün gerçekleşmesinde vahiy temelli kurallar konulmuştur. Allah Teâlâ Kur’an’ı oku, düşün anla ihlasla yaşa diye göndermiştir. Kur’an’ın insan hayat ve kâinata can veren ilkelerini, hidayet rehberi olarak teoriği pratiğe aktararak hayata anlam katmak nasıl gerçekleşir bunun yollarını öğrendim. Hayatımızı anlamlandırmada Kur’an’dan nasıl yararlanacağımı bu kitabı okuyarak anladım. İnsanın anlam arayışında Kur’an’ın teorik ilkelerini yüksek değerler olarak hayatına katması ve böylece fıtratına varlık şartlarına uygun bir hayat yaşamasının önemli olduğu anlaşıldı. Anlamlı bir hayat nasıl değerli olduğu, anlamsız bir hayatın nasıl değersizleştirildiğini Kur’an nedir kitabını okuyarak öğrendim. Kur’an’ın nasıl bir kitap olduğu sorusunun cevabını da bu kitabın ikinci bölümünde öğrendim.

Kur’an nedir kitabından sonra Kur’an’ın bütünlüğü üzerine kitabını okudum. Kur’an’ın hayatımıza anlam katma hedefinden sonra Kur’an’ı bütünlük çerçevesinde okumanın gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkmış oldu. Kur’an’ın anlaşılması için bütünlüğe dikkat edilmelidir.  İlk önce ayet çerçevesindeki bütünlük görülmeli sonra siyak-sibak, yani bağlam çerçevesindeki bütünlük ve Kur’an bütünlüğü çerçevesindeki bütünlük dikkate alınmalıdır. Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesinde anlaşılmasının önündeki engellerin neler olduğunu öğrendim. Daha sonra tefsir metodu olarak Kur’an’ın kendisini tefsir etmesi üzerinde bu kitaptan bilgi elde ettim. Hz. Peygamberimizin ve Sahabenin Kur’an’ı tefsir edişlerinin önemi sahabenin sebebi nüzul olaylarını yaşamaları şahit olmaları tefsirdeki değerlerini hakkında Kur’an bütünlüğü çerçevesinde anladım.

Kur’an’ın bütünlüğü üzerine kitabını okuduktan sonra Kur’an ve Bağlam kitabını okudum. Bu kitap da Kur’an’ın anlaşılmasında Esbab-ı Nüzul’ün önemini anladım. Ancak Esbab-ı Nüzul rivayetlerini anlamak ayırt emek konusu üzerinde durulmuş ve imamı Ahmed’in üç şeyin aslı olmadığı rivayeti üzerinde durularak bunun aslı değil senetsiz rivayet edilmelerinden dolayı senedi yoktur anlamında kullanıldığını öğrendim. Bu kitapta en önemli edindiğim bilgi Esbab-ı Nüzul rivayetlerinin sınıflandırılmasıydı. Böylece rivayetlerin değerlendirilmesi gerçek Esbab-ı Nüzul rivayetleri ve tefsir için Esbab-ı Nüzul rivayetleri olarak sınıflandırılmıştır. Rivayetlerin değerlendirilmesinde hadis usulündeki cerh ve ta’dil metodunun kullanılması gerekmektedir. Böylece teaddüt ve teahhur problemleri çözülmüş olacaktır. Salebe kıssası değerlendirilerek bu kıssanın Tevbe 75 ayetin nüzul sebebi olarak değerlendirilemeyeceği açıklanmıştır.

Son olarak Tefsir Tarihi Atlası kitabını okudum. Bu kitapta teori ve pratik ilişkisinin nasıl kurulduğunu öğrendim. İlk olarak kavramları ve tanımlarını ele aldık. Bu başlık altında “anlam küre”den bahsettik. Mütalaa,   müzakere, münakaşa, tebliğ tebyin, amel, ihtilaf ve hilaf, fıtrat… gibi kavram ve tanımları üzerinde duruldu. Tarih nedir bölümünde olgu-olay ayrımının ne olduğu tarihin geçmiş şimdi ve gelecek olarak dönemlere ayrılmasından bahsedildi. Hemen bu bağlamda tefsir tarihi haritası oluşturularak nüzul ortamından ve tefsir tarihinin 15 asrından müzakereler yapıldı. Sonra kavram ve terim nedir açıklık ve seçiklik üzerinde durularak tarihsellik kavramı üzerinde mütalaa yaptık. Muallim kimdir? Sorusuna cevap aradık. Hz. Muhammed’in ilk muallim olduğundan söz ettik. Akabinde müfessir kimdir sorusuna cevap aradık.


0 Yorum - Yorum Yaz


AD-SOYAD: Muhammed SAQAAN         ÖĞR. NU.:  20922734              TARİH: 17.01.2021 

3.    Ödev: DÖRT kitabı başlıklarını vererek “Neden ve nasıl bir sıra ile birlikte okudun?”  sorusuna ilişkin en az 350 kelimeden oluşan bir metin yazın.

Bir gece masama okumak için dört kitap koydum, ve bu kitaplar İmam Gazzâlî’ya aitti.

Bu kitaplar şöyleydi:

§  Tehâfütü’l-Felâsife

§  İhyâü Ulûmi’d-Dîn

§  el Munkız Mine'd-Dalâl ve'l-Mufsıhu A'ni'l-Ahvâl

§  El-Müstasfâ

Kendime hangi kitapla başlayacağımı sordum. Ve (el-Münḳıẕ mine’ḍ-ḍalâl ve’l-müfṣıḥ ʿani’l-aḥvâl) kitapla başlamaya karar verdim, çünkü bu kitap, Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) kendi düşünce hayatının gelişimini özetlediği, dönemindeki İslâmî inanç ve düşünce hareketlerini değerlendirdiği bir kitaptır.

            Kitapta Gazzâlî (ö. 505/1111), yaklaştığı ve onlardan hakikate geçmeye çalıştığı bir grup öğretiyi gözden geçiriyor ve onun için gerçek, tam bir kesinlik içinde Tanrı'nın bilgisiydi.

Eserin giriş kısmında, taklitten hoşlanmayan bir karakter olarak hakikati ararken duyulara ve akla dayanan bilgilerin gerçekliği konusunda derin bir şüpheye düştüğünü, kendisini bütün deneysel ve aklî bilgilerin dayandığı temellerden şüphelenmeye kadar götüren, bu sebeple “hastalık” ve “safsata” diye nitelediği bu kriz döneminin iki ay kadar sürdüğünü anlatan müellif, “Allah’ın kalbine attığı nur” sayesinde yeniden sağlığına kavuştuğunu ve aklın zorunlu bilgilerini bütün kesinliğiyle kabul ettiğini belirtir.

            Gazzâlî, Allah’ın kendisini bu hastalıktan kurtarmasının ardından hakikati araştıranların sadece dört gruptan ibaret olduğunu anladığını söyler. Kelâmcılar, bâtınîler, filozoflar ve sûfîlerden oluşan bu grupların bilgi anlayışları ve yöntemleri Hakkında kendi kaynaklarına dayanarak yaptığı incelemelere ve ulaştığı sonuçlara dair bilgi verir.

Filozofları dehrîler, tabiatçılar ve ilâhiyatçılar şeklinde başlıca üç gruba ayıran Gazzâlî (ö. 505/1111), onların üzerinde durduğu düşünce alanlarını matematik, mantık, tabiat ilimleri, ilâhiyat, siyaset ve ahlâk olmak üzere altı kısımda incelemektedir.

             (el-Münḳıẕ mine’ḍ-ḍalâl) Kitabı, Gazzâlî'nin (ö. 505/1111), tüm kitapları arasındaki bağlantıdır. Müellif, bu akımları inceleyip yanlışlarını ve eksilerini tesbit ettikten sonra aradığı hakikate sûfîlerin yoluyla ulaştığını bildirir. Onların hayat tarzlarının en güzel hayat tarzı, yollarının en güzel yol, ahlâklarının en güzel ahlâk olduğunu kavradığını, zâhir ve bâtınlarının nübüvvet kandilinin nuruyla aydınlandığını, esasen yeryüzünde nübüvvet nurundan başka aydınlanılacak ışık olmadığını vurgular.

             Sonra, bu kitabı bitirdikten sonra, İmam Gazzâlî'nin (ö. 505/1111) bu konuya göre ne kurduğunu öğrenmek için (İhyâü Ulûmi’d-Dîn) kitabıyla başladım.

Gazzâlî'nin (ö. 505/1111) bu eseri İslâm ümmeti için bir ıslah projesi niteliğinde kaleme aldığını göstermektedir.

Müellif eserin önsözünde, âhiret yolunun öncüleri olması gereken âlimlerin şeytanın aldatmasına kapılmış şekilciler olduğundan yakınır; bunların ilim kavramını yozlaştırdıklarını, ilmi siyasetçilerin taleplerine uygun olarak verilen fetvalardan veya içeriksiz kelâmî tartışmalardan ya da vâizlerin sıradan insanları etkileyen tumturaklı konuşmalarından ibaret sayarak halkı yanılttıklarını söyler; gerçek ilimlerin ve selef-i sâlihînin takip ettiği âhiret yolunun artık unutulduğunu görerek İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn adını verdiği kitabı yazmanın gerekli olduğu kanaatine vardığını belirtir.

            Dört ciltten oluşan eserin her cildinde “kitâb” başlığı altında on konu işlenmiştir. “Rub‘u’l-ibâdât” başlıklı ilk ciltte, “Rub‘u’l-âdât” başlıklı II. Ciltte, “Rub‘u’l-mühlikât” başlıklı III. Ciltte, ve “Rub‘u’l-münciyât” başlıklı son bölümdedir .

            (İhyâü Ulûmi’d-Dîn) kitabI ona karşı farklı görüşlere sahip vardı, bu yüzden bazıları onu övüdü, hatta övgülerle çok abartmışlardır.  Ve bazıları eseri ağır eleştirmişlerdir. ve  Henüz Gazzâlî (ö. 505/1111) hayatta iken Endülüs’te İḥyâʾın yakılması yönünde fetvalar verilmiş.

             Ondan sonra onun kitabını (El-Müstasfâ)yı okumaya başladım.

Usulü'l-Fıkıh'ın terminolojisini ve genel yapısını ilk kuranın kendisi olduğuna dair katkısını gördüm. Gazzâlî'nin (ö. 505/1111), fıkhın fürû ve usulüyle ilgili birçok kitap yazdıktan sonra tasavvuf ve ahlâka yöneldiğini ve o alanlarda da geniş eserler tasnif ettiğini, ardından tekrar ders vermeye başlaması üzerine bu eseri kaleme aldığını belirtmesi ve önceki eserlerinin büyük çoğunluğuna burada ismen atıfta bulunması da el-Müstaṣfâ’yı hayatının sonlarına doğru telif ettiğini göstermektedir .

             Gazzâlî (ö. 505/1111), bu eserinde fıkıh usulü konularını özellikle Ehl-i sünnet zâviyesinden ve başta Mu‘tezile olmak üzere diğer ekollerle karşılaştırmalı olarak en ince ayrıntılarına kadar tartışmış, tenkit ve tekliflerini ortaya koymuştur.

Son olarak, felsefeyi nasıl sindirdiğini ve filozoflara nasıl cevap verebildiğini öğrenmek için (Tehâfütü’l-Felâsife) kitabını okudum.

            Bu kitabı bir giriş, dört mukaddime, yirmi konunun (mes’ele) incelendiği “İlâhiyyât” ve “Tabîiyyât” başlıklı iki bölümle kısa bir hâtimeden oluşmaktadır. Konuların on altısı ilâhiyat ve metafizik, dördü tabîiyyâta dairdir. Gazzâlî filozofları eleştirirken yirmi meseleden onunda “ibtâl” (çürütme, geçersiz kılma), altısında “ta‘cîz” (âciz bırakma, köşeye sıkıştırma), iki meselede filozofların ortaya koyduğu kanıtların yetersizliğini belirtmek üzere “acz”, bir meselede aldatmacaya başvurduklarını belirtmek için “telbîs” kelimesini kullanmıştır. Gazzâlî'ye göre filozofların öğretileri tutarsızdır, doğru temellendirilmemiştir; yargıları incelemeye ve kesin bilgiye değil zan ve tahmine dayandığı için aralarında görüş birliği yoktur. Eğer metafizik hakkındaki bilgileri tahminden arındırılsa ve matematikte görüldüğü gibi kesin kanıtlara dayandırılsaydı bu konularda görüş ayrılığına düşmezlerdi.

Kaynakça:

1-      Gazzâlî,Tehâfütü’l-Felâsife,Tahkik: Süleyman Dünya, Daru'l-Mârif, Kahira, 6. Baskı.

2-      Gazzâlî, İhyâü Ulûmi’d-Dîn, Daru'l-Marif, Beyrut.

3-      Gazzâlî, el Munkız Mine'd-Dalâl ve'l-Mufsıhu A'ni'l-Ahvâl, Tahkik: Muhammed Cabir, el-Mektebetu's-Sekafiyye, Beyrut. 

4-      Gazzâlî, El-Müstasfâ,Tahkik: Muhammed Abdusselam Abduşşafi, Daru'l Kutübi'l-İlmiyye, Beyrut, 1. Baskı, 1413 - 1993.

5-      https://islamansiklopedisi.org.tr/


0 Yorum - Yorum Yaz


AD-SOYAD: Azime Betül DEMİREL YİĞİT                                              

ÖĞR. NU.:  20922731/Doktora                                       TARİH: 16.01.2021

3.    DÖRT kitabı başlıklarını vererek “Neden ve nasıl bir sıra ile birlikte okudun?”  sorusuna ilişkin en az 350 kelimeden oluşan bir metin yazın.

Daha genel bir konu ve içeriğe sahip olması ve ilk olarak bu iki kitabı tedarik edebilmem sebebiyle öncelikle Kur’ân Nedir?’, Tefsir Tarihi Atlası daha sonra Kur’ân ve Bağlam ve Kur’ân’ın Bütünlüğü Üzerine eserlerini okudum. Bu dört kitabı aynı anda tedarik imkânı olmadığından (bazılarının yeni baskılarının basılması sebebiyle) hepsini bir arada inceleyip bir öncelik sıralaması yapmamız mümkün olmadı.


0 Yorum - Yorum Yaz
Ders Malzemeleri
Lütfen Kopyalamayınız!
2021-2022 Arşivi
2020-2021 Arşivi
2019-2020 Arşivi
2018-2019 Arşivi
2017-2018 Arşivi
2016-2017 Arşivi
2015-2016 Arşivi
2014-2015 Arşivi
2013-2014 Arşivi