Çalışma
temelinde Abu Ubayda 'nin Macâz al-Qur'ân adlı eserinin Buhâri
tarafından iktibas edildiği bir çalışmanın ardından yapılan süreklilik ilmine dayanmaktadır.
Peygamber'in söz ve sünnetlerini toplamayı gaye edinen bir hadis kitabının
bâblarının arasından, Buhârinin filolojik eserlerle münasebeti yönüyle
bulunduğu edebiyatın diğer musannefatına ne dereceye kadar benzediği, musannaf
hadislerin tedvininde iki türlü tasnifin oluşmasıyla ortaya çıkan
eserlerin bir hadis kitabının sınırının
dışına çıkıp çıkmadığı hususlarını incelemek temel alınmıştır. Çalışma
sonucunda ise muhaddislerle filologlar arasındaki münasebetin bir kısmı da
aydınlanmış olacaktır. Çalışmada bilgi bütünlüğü ele alınmalı ve Buhari’nin
filolog olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Buhari’nin incelemelerinde dillerin
yapısını, tarihsel gelişimini ve birbirleri ile ilişkilerini inceleyerek
çalışmalarını oluşturduğu unutmamalıdır. Bu çalışmanın hususiyetinde bir
hadis kitabının filolojik kaynaklarıyla münasebeti ne olduğu umumi mesele
olarak ele alınmamasından dolayı daha önce üzerinde çalışılmamış veya çalışmaların sonuçlandırılmamış
olması önemli bir yere sahiptir. Çalışma planlanırken, Buhâri’nin
kitabını asırlardan beri meydana getirilen şerhleri, teracim-i ahvâI ve hadis
usülü kitapları ve sair ilgili eserlerin verdiği bilgi muvacehesinde
tetkik, daha evvelki filologlardan yaptığı iktibasları tespit etmek üzere
planlanmıştır. Buhâri ile diğer hadis kitap ve meselelerini muhtelif
bakımlardan ele alan modern tetkikler, hadis musannefatının kaynaklarını ve
hususiyle filolojik kaynaklarını tesbiti gaye edinen bir araştırıcı için,
kaynak teşhisinde elindeki kitapların yardımcı olmayacağını ifade ederek devam
etmektedir. Buhari’nin filolojik kaynaklarının tesbitini gaye edinen tetkikin plan
ve gayesi bilâhire değişmiş, Buhari’nin ve diğer hadis musennefatının, meselenin başta vazedilmesi fakat çalıştıkça
çalışmanın hususiyetinin icad edilebilmesi için kısmen İslam tarihinin
kaynaklarına umumi olarak temas etmek, hadislerin ilk tedvin ve tasnifi gibi
meseleleri, mevzuumuzu aydınlatmağa yetecek kadar gözden geçirmek zarureti hasıl
olmuştur. Bunlar için çalışmayı oluşturanın kendi bakış açısı ve kendi
geliştirdiği perspektiften yorumlayarak çalışma oluşturmalıdır. Çalışma
sahibinin her çalışmada kendi fikir ve yorumları çalışmayı diğerlerinden ayıran
en büyük farklardan biridir. Kaynaklara işaret hususunda diğer şârihlerle
mukayese edilemeyecek bir mevkide bulunan İbn Hacar’e , Buhari’nin
kaynaklarının tetkiki işinde yararlı olarak kullanıldığı ifade edilir.
Buhari’nin kaynakları hakkında umumi ve zaruri bir fikir elde edildikten sonra,
Sahih’in ihtiva ettiği filolojik
malzemenin tetkikine geçilmiş, en yoğun filolojik tefsirler ise Kitâb at-tafsir ‘de görülmüştür.
Buhari’nin kaynaklarını araştırmayı gaye edinen bu tetkik, her halde, şâmil
olduğu meselelere nihai şeklini vermiş olmaktan ziyade, meseleleri vaz' ve hal
şekillerini arayan bir deneme mahiyetinde kabul edilmelidir.
Mohammed
ALKHAYYAT