İYİLİK YAP, İYİLİK BUL
İyilik hayatımızın her alanında
var olan, çok geniş bir kavramdır. Zamana göre, zemine göre, kişiye göre,
uygulanması ve görünür kılınması farklılıklar arz eder. Aynı zamanda
evrenseldir de. Dünyadaki her ırktan, renkten insan, iyiliğin dilini fıtraten
bilir. Bu ilahi bir iletişimdir. İdeal olan İyilik, yapılması gereken bir işten
çok, bir yaşam şekli, hal, karakter halinde özümsenmiş olandır. İnsan iradi
olarak, kötülüğü değil iyiliği seçer ve bu yetisini öğrenerek geliştirebilir.
Allah’ın insana verdiği özgürlük
ve ona tanıdığı zaman bakımından ele alırsak, iyilik, “imtihan sürecimizde bize
bonus katacak bir fırsatlar bütünüdür” diyebiliriz. Yine aynı şekilde birine
iyilik yaptığımızda, bundan nasiplenen sadece muhatabımız olmaz. İyiliğin
olumlu etkisi yapanı da sımsıcak sarar. Hislerin hafızalarda yer etmesi ve
kalıcı olması, kelimelerden daha hızlıdır. İyilik yapanda oluşan bu olumlu
manevi duygu, sanki Allah’ın “daha çoğunu yapalım diye” bizlere bahşettiği teşvik
edici bir unsurdur.
Dışarıda gürül gürül bir dünya
akıyor. Kötülükler, zalimlikler de var elbette. Uyanık olmayı, dimdik durmayı,
ümidimizi ayakta tutmayı sevgili Peygamberimizden öğreniyoruz. Hiçbir şey için geç olmadığında ısrar
ediyoruz. Geleceğimizi güzelleştirmek, bugünün çocuklarını iyilikle inşaa
etmeye bakıyor. Onları birer tohum gibi iyilik toprağına ekmeliyiz. İyilik şarkıları
öğretmeliyiz…
“İyilik yap, iyilik bul,
“Kim kazanmış kötülükten?”
İYİLİK VE İYİLİK YAPMAK
İyilik insanın fıtratına uygun
davranmasıdır. Çünkü insan tertemiz bir fıtratta yaratılmıştır. İnsanın özünde
bulunan bu özellik onu iyi olmaya ve iyilik yapmaya yöneltir. Bazen bu iyiliğin
amacında, farklı düşünceler ön planda olsa da insan genellikle bir menfaat beklemeden
iyilik yapma gayesindedir. Bunu düşünürsek, fıtri olarak bu yapıda olduğumuzu
çok daha iyi kavramış oluruz. İnsan ancak iyilikle var olabilir. Neden iyilik
yapıyoruz sorusunu kendimize sorduğumuz zaman bunun bizim bir ihtiyacımız
olduğunu fark etmekteyiz.
Bazen ufak bir tebessüm, bazen ise hiçbir karşılık beklemeden yapılan büyük bir yardım, iyilik her an yapabileceğimiz ve içimizde olan sevginin bir yansımasıdır. Bu sevgi bütün insanlığa kainata ve yaratılmış olan her şeye karşı bir eylemdir. İnsan, hayatını ancak iyilik ve güzellikle anlamlandırabilir. Bir insanın, hiç tanımadığı birisi için çabalaması ve fedakarlık yapması dünyada yapılabilecek en anlamlı eylemler den birisidir. İnsanı buna yönelten ancak, varoluşsal olarak kendisinde bulunan sevgi ve merhamettir. Bu sevgi o kadar büyüktür ki tüm kainatı içine almaktadır.
Avni Can Özkan / 19070185
iyilik; bir insanın insana, topluluğa, doğaya doğrudan yada dolaylı olarak ihtiyacını gidermesi, yarar sağlaması, gelişmesi yönünde yaptığı eylemdir.
iyilik etmek, iyilikte bulunmak insani bir davranıştır.
İslam dininin iyilik anlayışı insanın hertürlü niyet, istek, söz ve davranışında kendini bulabilen, maddi imkanlarla yahut bedensel güç ve kabiliyetlerle sınırlanamayan, geniş bir evrene sahiptir. En özlü anlamıyla insanlığı iyiye ve iyiliğe davettir
Muhammet Faruk Bayramoğlu 19070068 İlahiyat B sınıfı
İYİLİK NEDİR İYİLİK YAPMAK NEDİR
İyilik kapsayıcı bir anlatımla: Belli insan gereksinmesini karşılayan, insan
çıkar ve dileklerine uygun düşen, kişiye, topluma, bir sınıfa ya da başka bir kümeye,
yararlar sağlayan; özdeksel ya da tinsel olgunun niteliğidir. Kısaca “özneye
faydalı olma” durumudur denilebilir. Kant’a göre will, eylemin ve amaçların
gerçekleşmesi ile ilgiliyken, Willkür eylemle çok da ilişkisi olmayan (yahut
olmak zorunda olmayan) bir arzulama kapasitesidir. Bu durumda willkür
“alternatifler arasından seçme kapasitesi”, will ise “pratik aklın yasaları
sayesinde gerçekleşen bir tutum alma kapasitesi”dir. Kant’ın görüşlerinden
esinle Türkiye’nin bir Wilkür’ler ülkesi olduğunu iddia etmek yanlış
olmayabilir. Türkiye’nin yeni seçkinlerinin Parlamento’da, medyada,
üniversitelerde, yurttaş inisiyatiflerinde aklın ve duygunun açığa çıkma
olasılığına tahammülü yoktur. İyilik, düşünceye saygı ve bir arada olma halini
güçlendirmeyi anlatır. İyilik, birlikte yaşamayı engelleyen her türlü
aşkıncılığa, üstenciliğe, cinsiyetçiliğe, ırkçılığa, damgalamaya ve ayrımcılığa
karşı çıkar. Filozoflara göre kötülük, insanlar arası bağa ve insan olma haline
zarar verir. Kanımca iyilik insanlar arasında köprüler kurar, bağlar geliştirir
ve insan olma haline katkıda bulunur. İyilik, kibri değil, onuru içeren bir sevinçtir.
Hazal Akbaba 19070034 Tefisr 2/B
“Allah’ım! Beni, iyilik yaptıkları zaman sevinç duyan, kötülük yaptıkları zaman da bağışlanma dileyen kullarından eyle.” (İbn Mâce, Edeb, 57; İbn Hanbel, VI, 188)
Farabi’ye göre: Allah sırf iyiliktir. O’nun inayeti her şeyi kuşatmıştır. Allah cömertlik ve adalet sıfatlarıyla aleme düzen verir. Varlıkların mertebeleri arasında bir uygunluk ve düzen vardır. Bunlar sayesinde alem, adeta tek bir şeymiş gibi bir gaye ile hareket eder. iyilik hakim unsur olmakla birlikte kötüye de yer vardır. Afetler ve çeşitli noksanlar maddenin ilahı nizamı kabul etmeyişinden kaynaklanır.
İyilik kelimesi Türkçede iki ana anlamda kullanılır: İlk anlamıyla, bir şeyin (nesnenin) varlıksal özelliğini açıklar (Kuçuradi'ye göre). Örneğin, “iyi araba” dediğimizde, arabanın (yani o nesnenin) işlevini tam olarak yerine getirdiğini söylemek isteriz. Ya da “iyi marangoz” dendiğinde, onun, o işin bütün gereklerini yerine getirerek yaptığını kastederiz. İkinci anlamıyla ise iyilik kelimesi, yapılan bir şeyin (eylemin) özelliğini dile getiriyor. Hoca, iyilik için, etik bakımdan “değerli eylemi” anlayabileceğimizi söylüyor ve şöyle tanımlıyor: İyilik (değerli eylem), eylemi yapanın herhangi bir karşılık beklemeden, başka bir insanın herhangi türden nesnel bir gereksinimini karşılamak için, ilgili konuda bilgiye dayanarak yaptığı eylemdir. Bu kısa tanım iyilikle ilgili pek çok şey söyler. Şöyle:
İyilik karşılık beklemeden yapılan bir eylemdir. Ki Cemil Meriç şöyle der : " “İyilik eden mükâfat bekliyorsa tefecidir."
Başka bir insan için yapılan eylemdir.
Başkasının herhangi bir türden nesnel gereksinimini karşılamak için yapılan eylemdir. (Denizde boğulan ya da trafik kazasında yaralanan birisinin duyduğu gereksinim gibi “genelde herkesin bir gereksinim olarak kabul edeceği” durumlar.)
Bilgiye dayalı olarak yapılan değerli (etik erdemlere dayalı) eylemdir.
Yani iyilik; başkasının nesnel bir gereksinimini karşılamaya, acısını azaltmaya/dindirmeye yönelik; çıkara ve korkuya dayanan bir zorunluluk ve ödev anlayışı ile değil insan bilgisi (bilinci) ve onuru ile isteyerek gerçekleştirilen; sevgiye ve diğer erdemlere dayalı değerli eylemlerdir.
İyi insan sözüyle, özüyle dogru olan insandır. Konuyu açacak olursak kişi hayatında her yaptığı işte güven sağlayandır. Kişinin maddi durumu iyi ise fakirlere, yoksullara, yolda kalmışlara, hastalara yardım edendir. Maddi durumu iyi değilse müslüman kardeşine hayırlı nasihatte bulunan, hasta olan kardeşine dua eden, komşularıyla iyi ilişkiler kurabilen, anne babasına saygıda kusur etmeyen, kazancını helal olan şeylere harcayan insan iyi insandır.
FATMA DURAN
18070095
Muhammed Biçici
Öğrenci NO : 19072055
Sınıf : 205-B
Iyilik nedir ? Iyilik yapmak nedir ?
Iyilik dediğimiz kavram vacibul vücuda dayanan ve öncelikle onun hakkını koruyan ve diğer mümkün vücudları kapsayan ahlaki bir sistemdir yani iyilik yapmak egosantrik bakış açısından öncelikle Allah şirk koşmamak sonra Resulullah (S.A.S)’ın yoluna uymak sonra sana emanet olarak verilen fiziksel ve psikolojik olarak korumak sonra da öncelik ailen olmaz üzere butun insanların haklarını saygı duyup yememek ondan sonra ayni şekilde hayvanların ve doğanın haklarını korumak. Nitelikte yaptığın hersey Allah rızası için olur ve böylece aslında başkalarına değil kendine iyilik yapmiş olursun.
Dilhan Yavuz 19071583
İyilik nedir ? İyilik yapmak nedir ?
İyilik genel anlamda insandaki bulunan acı ve mutluluk hissiyatlarındaki mutluluğu tetikleyen sebeblere denilir. Bu sebeplerin temeli iki farklı görüşe ayrılır. 1: felsefeye dayanan insanların kendi subjektif değer yargılarından oluşan ve bu değer yargılarından ortaya çıkan etik ve ahlak sistemleri. 2: dini kaynaklardan oluşan ilahi emir teorisi, buradaki ilahi emir teorisi, iyiliğe hayali değiş de antolojik bir yapı sağlar, ve böylece moral nihilizm den bir mutlak varlığa referans edildiği için insanlara bağlayıcı olur. Benim için iyilik ikinci görüşteki anlatılan gibidir.
İyilik yapmak ise bu iki görüşteki anlatılan sisteme uymaktır
İYİLİK
İyilik insanlara varlığa dost olmak,
onlara iyilik etmek, onların kendilerini daha iyi hissetmeleri için çaba
harcamak, başka insanların ıstırabını, sıkıntısını dikkate almak ve onlara
yardımcı olmak, iyileştirmeye gayret etmek demektir.
İyilik denilen şey her zaman büyük
eylemlerle ortaya çıkmaz. Hayatın içindeki küçük eylemlerle ortaya çıkar, ufak
dikkatlerle ortaya çıkar. Bir insanın nasıl bir hal içinde olduğunu anlamakla
yani empati kurarak ortaya çıkar. “Acaba ne hissediyor olabilir. Onun yerinde
olsam ben ne hissederdim. Acaba onun sıkıntısını nasıl giderebilirim, ona nasıl
yardımcı olabilirim” gibi düşünceler insanı özüne götürüyor yani insan olmaya
götürüyor. Kendini karşısındakinin yerine koyup onun gibi olmanın neye
benzediğini anlayabilirse yani acaba ben onun yerinde olsam ne hissederdim
sorusunu sorabilen bir insan kötülük yapamaz, zulmedemez veya o kişinin
durumuna kayıtsız kalamaz. Yunus Emre’nin bir sözü var “sen kendin için ne
dilersen öteki içinde onu dile” veya Kemal Sayar “insan insanın yurdudur”
diyor. Eğer bunu yapabilirsek toplumda kötülükler azalır. Güven ve huzur artar.
Kur’an’ı Kerim’de iyi insanı şöyle
tanımlıyor: Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcarlar. Öfkelerini
yenenler ve insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.” (Ali İmran
134.ayet ) Bu ayetten anladığımıza göre iyi insan karşılıksız verebilen
insandır. İyi insan affeden insandır. İyi insan merhametli olandır. İyi insan
mala olan sevgisine rağmen onu yakınlarına, yetimlere yoksullara, yolda
kalmışlara yardım eden insanlardır. Söz verdiklerinde sözlerini yerine
getirenlerdir. Kendisiyle birlikte başkalarını da düşünebilen insandır. Bunları
yaparken karşılık beklemezler. Karşılığını Allah’tan beklerler. Çünkü iyiliğin
asıl sahibi odur.
Bizler
çevremizde, dışarıdaki dünyada eksiklikler kusurlar buluyoruz da kendimizde çok
az kusur buluyoruz. Hâlbuki dünya biz değişirsek değişir. Kur’an’da diyor ki;
Bir insan özündekini değiştirmedikçe Allah’da o toplumu değiştirmez.” Önce biz
kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. Biz daha iyi insanlar olursak, iyiliğin,
adaletin, merhametin gönüllüleri olursak yavaş yavaş ailemizle ilişkilerimiz,
çevremizle ilişkilerimiz güzelleşir. İyi insan kendi faydasını düşündüğü gibi
toplumun faydasını da düşünen insandır.
İnsan kendisine kör bir varlıktır. Kendi
hatalarını görmek istemez. Bizler kendimizi iyi insan olup olmadığımızı
Kur’an’a arzetmemiz gerekiyor. Yoksa ben iyiyim demekle kimse iyi olmuyor.
Önemli olan Rabbimiz bizim hakkımızda ne düşünüyor. Ben ise kendimin kötü bir insan
olduğumu düşünmüyorum ama iyi olmaya çalışıyorum.
Filiz
Kılıç
18071560
GÜLSÜM
TEKELİ – 19070215 – İLAHİYAT – B ŞUBESİ
İYİLİK
NEDİR ? İYİLİK YAPMAK NEDİR ?
İyiliğin sözlük anlamı iyi olma durumu, iyi olanın
niteliği anlamına gelir.
İyilik; insanların ihtiyaçlarını karşılayan, insan
dileklerine uygun olan, yarar sağlayan olgunun niteliğidir.
İyiliğin temelinde iman vardır. İyiliğin kaynağı ise
doğruluktur.
Rasulullah (SAV) şöyle buyurur:
“Doğruluktan ayrılmayınız. Doğruluk sizi birre o da
sizi cennette ulaştırır. Kişi doğru olur ve daima doğru işi yaparsa Allah katında
sıddıklarından yazılır.”
İyilik; insanı, iyiye, doğruya, güzele götürür. İyilik,
varlığı anlamlı kılar, davranışları güzelleştirir, erdemli hayat sağlar.
İyilik, toplum hayatının özüdür.
İyilik, İslam’da geniş yer tutar. İnsan iradesine
bırakılmıştır. İyilikte yarışan mükafatını alacaktır.
İyilik hayırdır. Allah’a sadık olduğumuzu belirten bir
olgunun niteliği taşır.
İyilik, Allah’a olan samimiyetimiz ve sadakatimizin
davranışlarımıza yansıması demektir.
Allah’ın verdiği nimetleri paylaşmamız gerekir
(sadaka). Bu Allah’a şükürdür. Bu paylaşmada samimi olmak önemlidir. Gönülsüz
yapmak iyiliğe girmez.
Allah’a şükür olan iyilik, bereketi de getirir.
İyilik sayesinde kardeşlik sağlanır. Bencillik,
adaletsizlik, cimrilik ortadan kalkar.
İyilik, insanları Allah yoluna davet etmek, salih amel
işlemek, Allah’a karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmektir (Namaz, zekat
vb.). Aynı zamanda Allah’ın imtihanına sabretmek de iyiliktir.
Bunları yapan insan iyilik yapmış olur.
İyilik ve iyilik yapmak günahları siler. Salih kul
olmaya aracıdır.
İYİLİK NEDİR?
Bu kavramın aslında ahlaki olan şeylerin iyi olduğunu düşünüyorum. Bir şeyin ahlaki karşılığı onun iyi yada kötü olmasını karşılar. Sözlükteki tanımı ise “ iyi olma durumu, iyi olanın niteliği” şeklindedir.
İYİ İNSAN KİME DENİR?
“İyi insan” hemen hepimizin dilinde bir övgü nitelemesidir. Çevremizde iyi insanlar olsun, arkadaşlarımız iyi kimseler olsun isteriz. Peki, kimdir iyi insan? Neye göre, kime göre iyidir? İyi Olabilmenin ölçüsü nedir? İyi insan hemen hemen herkesin bildiği gibi övgü nitelemesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çoğunlukla çıkarlarımız kişileri iyi yada kötü olarak nitelememize sebep olmaktadır. Oysa bizim iyi olarak tabir ettiğimiz başka birileri tarafından bu tabirle kullanılmayabilir. Bu yönü ile göreceli bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. İslam’a göre iyi insan olabilmenin itikat , ibadet , ve muamelatla ilgili şartları vardır. Ama ön şart olarak iman konusu olduğu bilinmektedir. İman etmeyen birine biz iyi diyebiliriz ama Kur’an’ıKerim’de iyi insan olmanın ilk şartı “iman etmek” zikredilir. Bu konu ile ilgili Bakara 177. Ayetinde şöyle buyruluyor. : “Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır. Bu ayet konu hakkında çok güzel özet bir bilgiyi bizlere sunmaktadır. İyi insan sorumluluk sahibi kişilerdir hem bu dünyadaki sorumluluklarını hem de Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirdiği müddetçe iyilik o zaman kendisi için fayda verecektir. Bu sayede hem bu dünyada hem de ahiret hayatında arzu ettiği hayatı yaşayacaktır. Bu çerçevede iyi insan kimseye yük olmaz , ahde vefa da kusur etmez, öğretmenlerine yardımcı olur, derslerinde örnek teşkil eder, gördüğü insanlara selam verir, yalan konuşmaz, ticaretine haram karıştırmaz, vefalıdır ve verdiği sözde durur. Kusursuz ve mutlak iyi olan Allahu Teala' dır. İnsan O’na yaklaştığı zaman O’ nün rızasını kazandığı müddetçe gerçek ,iyi insan olur. Yani İyi insan yanında “daha iyi insan”, “en iyi insan” da söz konusu. Bu demektir ki iyi insan Olabilmek, bilgi kadar bir üst mertebedeki örneği gözetmeyi de gerektiriyor. Nitekim insanlara bir örnek teşkil eden Hz Muhammed (sav)’i (usve’i hasene )güzel örnek kılarak göndermiştir. Bu sebeple onun gibi yaşamakta iyi insan vasıflarındandır.
BEN İYİ MİYİM?
Bu konu ile ilgili gereken iyi insan modelinin kendim için kullanmam gerektiğinin doğru olmadığını düşünüyorum. Gerekli ölçüde dikkat etmeye çalışsam da illaki hatalarım oluyor. Bu konu hakkında en iyi olanın asıl yargılayıcı olan Cenabı Allah tarafından iyi olarak nitelendirilmek olduğunu düşünüyorum.
Mustafa BİLGİ Tefsir 2 Dersi 19070073 2.Sınıf
AD ZHENG WEI
ÖĞRENCI NUMARASI 18072061
İYİLİK NE DEDİR?
Allah sırf iyiliktir.. O’nun inayeti her şeyi kuşatmıştır. Allah cömertlik ve adalet sıfatlarıyla aleme düzen verir. Varlıkların mertebeleri arasında bir uygunluk ve düzen vardır. Bunlar sayesinde alem, adeta tek bir şeymiş gibi bir gaye ile hareket eder.iyilik hakim unsur olmakla birlikte kötüye de yer vardır. Afetler ve çeşitli noksanlar maddenin ilahı nizamı kabul etmeyişinden kaynaklanır
İbn-i Sina’ya göre: İyi, varlığın kemali(olgunluğu); kötü, kemalin yokluğudur. Ona göre Allah’ın evreni yaratmada bir gayesi yoktur. Bizim amaç anlayışımızla kavranamaz. Allah varlık alemine bir düzen vermiştir, onun zatına uygun olanlar iyilikten nasibini almış olur. Tümellerde( bütünler- olgular) kötülük bulunmaz. İnsanlık bir tümeldir. Ancak fertler kötü olabilir. Kötülük çoklukta ve değişiklikte ortaya çıkar. Kötülük vacib’ül vücuttan uzaklaştıkça artar. En yoğun halini maddi alemde gösterir.
İyilik denildiğinde akla ilk gelen kavramlardan birisi olan “sadaka” ise sıklıkla maddi bir alana hapsedilerek anlaşıldığına şahit olduğumuz engin bir mefhumdur. Kur’an’ın ve Hz. Peygamber’in en sık kullandığı kavramlardan biri olan sadaka, “sıdk” kökünden gelir ve doğruluğumuzun, dürüstlüğümüzün, samimiyetimizin ve Yaratan’a karşı sadakatimizin davranışlarımıza aksetmesi anlamını taşır. Dolayısıyla iyilik, bir yönüyle Allah’a sadakatin belirtisi, diğer yönüyle ona güçlü bir şekilde bağlanmanın gereği, bir başka yönüyle de birbirine bağlı, birlik ve dirlik içindeki sadıklardan oluşan ümmetin ihtiyacıdır.
İYİLİK YAPMAK NEDİR
Bakara Suresi, 177. ayet: Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.
yapmak insani mutlu eden, yasamdan keyif almasini saglayan kalbini
güzellestiren bir davranistir. Kargilik beklemeden icimizden geldigi için yaptigimiz iyilikler
insanin en erdemli davranisidir. Hem dinimizde hem de gelenek göreneklerimizde iyilik
yapmakvardir. Ailelerimizde bizi buna göre yetistirmeye caligir.
Aslinda iyilik yapmak mutlu ve huzurlu bir dünya da yasamanin anahtaridir. lyiligin
egemen oldugu bir toplum mutlu huzurlu olur. Yagli bir amcanin torbalanni tasimak küsmüg arkadaglarimizi baristirmak hamile birine
Varlık dünyasına geldiğinden beri insanoğlunun hikâyesi, iki yoldan birinde olmakla ilgilidir: Şükredenlerin yolunda ya da kadir kıymet bilmezlerin yolunda. Cenab-ı Hak buyurur ki, “İnsanı (ömür boyu yürüyeceği) bir yola koyduk. O, bu yolu şükrederek veya nankörlük ederek yürür.” Kendisine iyilik ve erdem yolunu seçenler, “iyilik yarışına girip bu konuda öncülük ederler.”
Allah (c.c.) iyilik için yola revan olanları bir yandan, “Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın!” diye teşvik ederken, diğer yandan da daima dua makamında kalıp; “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Mülkü dilediğine verir, dilediğinden de çeker alırsın. Dilediğini aziz, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Senin kudretin her şeyden yücedir.” yakarışıyla iyiliği tevazu içinde arzulamayı onlara öğretir.
İyilik yolcusu, Allah’a ait olup da emaneten kendisine teslim edilen mülkü, fakirin, yetimin, dulun ve yoksulun tebessümüne vesile kılmakla, mülkün gerçek sahibine şükrünü eda etmenin huzurunu yaşar. İhtiyaç duyduğu hâlde yardım isteyemediği için ezilen, incinen, horlanan gariplerin sofrasına aş sunmak, onun için sadece varlığın sahibine hamd etmektir. Çünkü iyilik yolcusu, “yaptığı her iyiliği Allah’ın en güzel şekilde bildiğini” idrak eder, bu idrakle umut ve huzur bulur.
Hayırda yarışmaya, iyilikte öncü olmaya niyetlenen yolcu bilir ki, kalb-i selim ile ortaya konan her amel, hatta fiiliyata geçirilememiş iyi niyet dahi sevaba medardır. Yeter ki yüreği iyilik için çarpsın! Darlık ya da bolluk, azlık ya da çokluk, açlık ya da tokluk… Her hâlükârda hayat onun için hayır pınarıdır. Bu durumu Efendimiz (s.a.s.) şöyle anlatır: “Müminin işi ne hoş! Onun bütün işleri hayırlı ve kazançlıdır. Bu duruma müminden başka hiç kimsede rastlanmaz. Mümin bir nimete nail olduğunda şükrederse, bu onun için hayır olur. Darlık ve sıkıntıya düştüğünde sabrederse, bu da onu için hayır olur.
İyilik;insanların başka kişiye , topluma , bir sınıfa , statütüye yararlar sağlayan huy ve davranışlardır.
İyilik yapmak; iyilik zorda kalmışa birine ya da bizlerin kendisine el uzatılmasını bekleyen kimselere elimizden geldiğince karşılık beklemeden yaptığımız içten gelen davranışlarımızdır.
İyilik, karşısındakinin (tüm canlılar) hoşuna giden ona
fayda, mutluluk, hayır getiren şeydir.
İyilik yapmak ise menfaatsiz, karşılık beklemeden yapılan
güzel, faydalı, onu rencide etmeyen şeylerdir. Menfaatsiz yapılmazsa zaten çıkar
olur.
İyilik Nedir? İyilik Yapmak Nedir? İyi hal ve hareketlerle hoşa giden, ulaşılmak istenen nimet ve imkânları ifade eden bir terimdir. Toplumlara göre iyilik kavramı değişebilir biz müslümanlara göre iyilik öncelikle Allah’ın rızasıdır. Gerçek iyiliğin temelinde iman vardır. Allah’ın rızasını kazanmaya sebep olacak her güzel iş, hayırdır. Kur’an’ın iyilik tarifi, sırasıyla iman, infak, ibadet ve ahlak unsurlarını içermektedir. Yine Kur’an iyiliği kısaca “takva sahibi insanın davranışı” şeklinde tarif eder. Takvanın, Allah’ın emir ve yasaklarını çiğnemekten sakınmak anlamına geldiği hatırlanacak olursa, iyi insan olmak için iyi Müslüman olmak; iyilik yapmış olmak için Müslümanca bir hayat yaşamak gerektiği anlaşılır. Cenâb-ı Hak buyuruyor “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!” (Bakara, 177) Bu dünya hayatı bizim için bir iyilik yolculuğudur. İnsan hayata inanmak ve iyi şeyler yapmak için gelen bir yolcudur. İnsanı yaratan, koruyan, rahmetiyle kuşatan Allahtır ve Allah kimin daha iyi işler yapacağını sınamak için ölümü ve bu hayatı yaratmıştır. (Mülk, 67/2). O halde hayat, bir iyilik sınavıdır. İyilikten uzak duran kötülüğe hizmet eden bir kimseyi acı bir son beklemektedir. “Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.” (Ka- sas, 28/84) İnsana yakışan iyilik yapmaktır, ruhumuz iyilikten beslenir. İradelerimizi iyilik uğruna eğitmek, ibadetlerimizi iyilik şuuruyla eda etmek, kulluğumuzun “yeryüzüne iyiliğe hizlet etmekle” kemale ereceğini bilmemiz gerekiyor ve dilimizden şu duayı düşürmememiz gerekiyor: “Allah’ım’ım! Bize dünyada iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!” (Müslim, Zikir, 26)
Fatma selen kurt 1907015
İyilik nedir? İyilik yapmak nedir?
Sosyal bir varlık olan insan, neyin iyi olduğuna, neyin iyilik sayılacağına toplum normlarından ziyade kendi değer kalıpları ile karar verir. O kalıplar da elbette toplum normlarının kişideki yansımasıdır. Kuran ahlakına göre ise sadece Allah rızası için yapılmasına bağlı olan iyilik veya iyi eylem, ödül beklentisi veya ceza korkusu ile yapılmayan insana, doğaya, dünyaya hatta kendimize yaptığımız nesnel bir gereksinime dayanmayan insan bilgisi/bilinci ve onuru ile isteyerek gerçekleştirilen sevgiye ve etik erdemlere dayalı değerli söz, eylem ve sessizliktir.
Rukiye Kendir - 19070145
ÖDEV 1
İyilik nedir? İyilik yapmak nedir?
Sosyal bir varlık olan insan, neyin iyi olduğuna, neyin
iyilik sayılacağına toplum normlarından ziyade kendi değer kalıpları ile karar
verir. O kalıplar da elbette toplum normlarının kişideki yansımasıdır. Kuran
ahlakına göre ise sadece Allah rızası için yapılmasına bağlı olan iyilik veya
iyi eylem, ödül beklentisi veya ceza korkusu ile yapılmayan insana, doğaya,
dünyaya hatta kendimize yaptığımız nesnel bir gereksinime dayanmayan insan
bilgisi/bilinci ve onuru ile isteyerek gerçekleştirilen sevgiye ve etik
erdemlere dayalı değerli söz, eylem ve sessizliktir.
İyilik dendiğinde akla ilk gelen şey yardıma ihtiyacı olan birine karşılıksız el uzatmak geliyor. Fakat iyiliğin kapsadığı alanı çevreyle, toplumla sınırlandırmamalıyız. İnsanın ilk evvelinde kendisine iyi olması, kendine iyilik yapması da çok mühimdir. Bir insan kendine nasıl iyi olur ya da diğer insanlar tarafından nasıl "iyi insan" olarak adlandırılır sorusuna cevaben şunları söyleyebilirim. İnsan ilk önce Allah' a karşı sorumluluklarını, kulluk şuurunu bilmeli ve fiiliyata dökmelidir. Yani bir insana gerçek manada iyi diyebilmemiz için o insanın öncelikle iyi kul olması gerekir. Yaradan ile bağının iyi olması gerekmektedir. İyi bir kul aynı zamanda iyi bir evlat olmak ister ve anne babasının kıymetini bilir, varlıklarına şükreder, hayır dualarını almak için elinden geleni yapar. İyi bir kul iyi bir arkadaş, iyi bir eş, iyi bir öğretmen, iyi bir öğrenci kısacası "iyi bir insan" olmak ister ve bunun gerekliliklerini yerine getirmek için çabalar, kötülükten uzak durur. Nitekim insanı muhatap alan yüce kitabımızda bize iyiliği emreder. Peygamberimiz de iyiliğin güzel ahlak olduğunu bize bildirir. İyilik yapmak nedir sorusuna iyilik yapmak bir erdemdir cevabını veririm. Bu erdem erdemlerin en temeli, en olmazsa olmazıdır. İyiliğin varlığı kainatı güzelleşirir, yokluğu ise birbirine tebessüm etmeyen, birbirinden nefret eden, birbirine kin ve haset besleyen, birbirini sevmeyen bir dünyayla bizi baş başa bırakır. Biz, ruhları ebedi güzelliğe aç olan müminleriz. Bizim yerimiz eğer hayalini kurduğumuzcennet olacak ise iyiliği çok yapmalı ve çok yapmalıyız. Fakat iyilk yapmaya ilk önce kendimizden, kendi nefsimizden başlamalıyız. Okumalıyız mesela. Hem de çok okumalıyız. Kur' an' ı, kainatı, insanı... Ve tedebbür etmeliyiz, tefekkür etmeliyiz, dua etmeliyiz. İyi olmalıyız, iyilik yapmalıyız. Bize bu dünyadan kalan en büyük zenginlik iyilik olmalı. İyilikle hatırlamalı ve iyilikle hatırlanmalıyız.
Dünya' da hep iyilik olsun dileklerimle..
Allah hepimizi Iyi insanlarla karşılaştırsın.
Nurgül ŞAHİN
19070203
Tefsir 2/B Şubesi
Hifa Bolat 18070052 b şubesi
İyilik,birçok perspektiften değerlendirilebilir. İyilik kişiden kişiye değişen göreceli bir olgudur. İyiliğin ne olduğunu değerlendirecek olursak iyilik insanın gündelik yaşamında yapmış olduğu faaliyetlerde psikolojik olarak iyi hissetmesi ve huzurlu olması denilebilir.İnsan fıtrat/öz gereği iyiliğe yatkın olarak yaratılmıştır. insan yatarılışı itibariyle iyi insan olarak yaratılmıştır. o nedenle ruhumuz ve iç dünyamız bazı davranışlarımız sonucu huzursuz olurken bazılarında huzurlu olmaktadır. Bu duurmuda aslında iç dünyamızın ya da vicdanımızın iyiliği belirlemed ebir ölçüt olduğunu ifade edebiliriz.Sonuç olarak iyilik bizi kalben ve ruhen iyi hissettiren şeylerdir.
2021 Yüksek lisans NURHAN KINACI 21912746
İYİLİK ÜZERİNE
İyilik, Allah’ın kâinatta sürmesini istediği yasadır. Kuranı Kerimde “Allah,adaleti, ihsanı, akrabalara vermeyi emreder. ahlaksızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar……”(Nahl suresi 90.ayet) buyurulmuştur.
Yeryüzünde iradeli bir varlık olan insan yaşamıyor olsaydı her şey iyilikten ibaret olacaktı. Mesela ağaç bir iyiliktir. Ağaç ben falan kuşlara barınak olurum, falan kuşlara olmam demez. Bu sene elma vermeyeceğim armut vereceğim demez. Fotosentez yapmaktan yoruldum yeter artık demez ila ahir…Bir arı , bal yapmaktan usanmaz, Güneş doğmam batmam demez.
Allah her varlığa ne yapması gerektiğini vahyetmiş, onlar da teslim olmuş. Bihakkın görevlerini yerine getirmekte. Ancak iradeli bir varlık olan insana gelince onun önüne seçimler sunmuş. Hangi eylemin iyi hangisinin kötü olduğunu hem insanın vicdanına yüklemiş ( o yüzden iyilik yaparken mutlu olur, kötülük yaptıktan sonra üzülür ve pişman oluruz. Tabii kötülük yapa yapa insanın vicdanı kararmadıysa) hem de peygamberleri aracılığıyla neyin iyi neyin kötü olduğunu vahyetmiştir. Şu halde Allah’ın muradı bizim bile isteye iyilik yapmamız kötülükten kaçınmamızdır. Ancak hem insanın iç faktörü nefsi kötülüğü fısıldar, hem dışarıdan şeytan(lar) kötülüğü fısıldar. İşte insanın bu ikisinin sesini kapatıp Allah’ın kendi vicdanına yüklediği programa göre hareket etmesi İyiliktir. İyilik yaratılış amacımıza uygun yaşamaktır.
İyi insan yaşamının
her alanında, hayatın seyri içinde davranışta bulunurken ve bir şey düşünürken,
toplum içinde olduğu gibi kendi başına kaldığı zamanda önce Allah’ın rızasını
sonra insanların maslahatını daha sonra kendi faydasını düşünen, yine bunları
Allah’ın belirlediği hudutlar içinde fıtratına uygun bir şekilde yapan ve bunun
muhasebesini yapabilen insandır. İyi insan yanlış bir davranışta bulunduğu
zaman da hemen bu durumdan rahatsızlık duyan ve telafi etmeye çalışan insandır.
İyi insan, iyilik yaparken kötülükten de korunmaya çalışan, başkasına da
iyiliği emreden, kötülükten nehyetmeye çalışan insandır. İyi insan başına gelen
musibetlere karşı sabreden, kendisine verilen nimetler için şükreden insandır.
İyi insan anne babasına karşı, akrabalarına, öksüzlere, yolda kalmışlara, çaresizlere
karşı sorumluluklarını yerine getiren haklarını gözeten insandır. İnsanlara
güzellikle sözler söyleyen, verdiği sözde duran, namazını kılmak, zekât vermek
vs. ibadetlerini yapan insan iyi insandır. İyilik hem failini hem mefulünü
şifalandırır. İyilik yapan kişi, iyilik yaptığı kişiyi mahcup bırakacak
davranışlar sergilemez. Kibrin aksine o kişide mahcubiyet alçakgönüllülük
oluşur.
İyilik yolunu
seçenler, yaptıkları maddi ve manevi iyiliklerle hem kendi hayatlarını ve
yaşadıkları toplumların düzenini inşa ve ihya ederler hem de peşleri sıra
yaşayan insanları ve toplumları hayata bağlarlar. İyiliği gelenekselleştirerek
nesillere miras bırakanlar, insanlığın yarınına da hayat verirler.
İyilik yolunu seçmeyenler ise topluma fayda
sağlayamadıkları gibi kendileri de hiçbir şeyden fayda göremezler.
Ben kendime iyi
insan olmaya çalışan birisi gibi görüyorum. Bunun için tarif ettiğim insan
profiline uymaya ve böyle insanlarla beraber olmaya çalışıyorum.
İyilik insanın özsel fıtri durumudur. Fıtrat ise insanın doğuştan sahip olduğu huy, karakter ve ahlaktır. İnsanın bu fıtri durumu neyin doğru oluşunu neyin yanlış olduğunu insana bildirmektedir çünkü insan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir. Özü Tanrı'dan gelmektedir.
Tanrı, doğru ve yanlışı gösteren vahyi resül aracılığıyla insanlara göndermiştir. Kitapta infakta bulunmak, adaletle davranmak, yetimi gözetmek gibi pek çok ahlaki öğreti bir iyiliktir. Bu ilkelere baktığımızda bunlar evrenseldir. O yüzden iyilik sadece Müslüman'ın Müslüman'a yapması gerek bir şey değil tüm insanlığa karşı olmalıdır.
İyilikler hiçbir karşılık beklenmeden yapılmalıdır. Yoksa iyilik olmuş olmaz.
İyilik kendisi için istediğini başkası için de istemektir. Karşı tarafla ilgili kötü zanda bulunmamak da bir iyiliktir o yüzden sadece davranışla değil düşünceyle de bütünleşen bir kavramdır iyilik. Karşı tarafı dinlemek, yargılamamak, hayvanlara, çocuklara merhametli davranmak iyiliktir. Güler yüzlü olmak iyiliktir. İyi insan yapacağı davranışı düşünmeden yapar çünkü bu durum artık nefse yerleşmiş bir melekedir. Kendiliğinden ortaya çıkar.
Hayatımız boyunca iyi insan olmak, fıtrat üzere kalmak dileğiyle...
Esra Nur Salda
18070194