8. “Yaşamak” ne demektir? (250
kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Kur´an Nedir kitabımızda yaşamın anlamı nedir diye sorduğumuzda insanların bu konu hakkında çok kafa yormadığını insanların bu soruyu yanıtsız bıraktığını görmekteyiz. Her insanın yaşama amacı vardır ve bu çerçevede bu amaçla yaşama verdiği bir anlam vardır. Herkese göre yaşamın anlamı ve amacı değişir.
Yaşamında insan ahlaki bir anlam yüklemelidir. Yaşamına anlam vermeye çalışan insan anlam arayışı içerisine girmektedir. Yapıp- etmelerine anlam veren ve değer gören biricik varlık insanoğludur. Yaşamak ne demektir kavramı herkes için farklı bir anlam içermektedir aslında ben yaşamak ile mutluluğun kavramını aynı yorumlarım nasıl mutlu olursun nasıl yaşarsın aynı şey yaşama anlam yüklediğin de mutlu olduğunda Kur´an Nedir kitabımızda denildiği gibi değer gördüğü zaman yeteneklerini keşfeder ve mutlu olur.
Yaşamak ne demektir: yaşamak Kur´anın insandan istediği şekilde Kur´an
nedir kitabın tarifi gibi olmalı Kur´anı
hayatına hidayet rehberi ederek yaşamalı bununla hayata anlam vermeli
bana göre de yaşamın bir amacı olmalı Müslümanların her gece ben mi dünyayı
sevdim dünya mı beni sevdi diye sormalı kişi kendisine hayattaki amaçlarına
göre yaşamalı yaşamak inanmayı da
içeriyor. Müslüman olarak Rabbime ibadetlerimi yerine getirerek yaşamaktayım
benim için yaşamak İslam ile özdeş benim için Kur´anı okuyarak, düşünerek,
anlayarak ve yaşayarak bu çerçevede yaşamın tanımını yapmaktayım.
NURGÜL KURT
18070165/B İLH205
İnsan, hayatına hangi değerlerle anlam veriyorsa o değerler, yapıp-etmelerine yönverirler; onun yapıp etmelerini yöneltirler. Artık insan, eylemlerine ve bu eylemlerin ortaya koyduğu başarılara bu değerler çevresinde anlam verir. Çünkü insan yapı-etmeleri ile ana amaçları arasında ilgi kurar.
Kurân-ı Kerîme göre Allah yeri ve gökleri, dünya nimetlerini, hayatı ve ölümü, hangilerinin daha güzel amel edecekleri hususunda insanları denemek için yaratmış, yine aynı maksatla insanları yeryüzünün halifesi kılmıştır. Allahın şahit olmadığı hiçbir amel yoktur. O, ileride dünyada iken kimlerin daha güzel amel ettiğini ortaya çıkaracak ve hiçbir haksızlığa meydan vermeksizin herkesi ameline göre yargılayacaktır; zerre kadar iyi ameli olan da zerre kadar kötü ameli olan da karşılığını görecektir. Bununla birlikte kötü ameli olanlar yalnızca kötülüklerinin dengiyle cezalandırılırken iyi amel işleyenler fazlasıyla mükâfatlandırılacaktır. Kuran insan hayatını anlamlandıran her türlü bilgileri, manaları ve hakikatleri toplayan bize hayatımızdaki anlam arayışımıza, attığımız adımdan söylediğimiz söze, yaptığımız davranışlara bize rehber olan bir kitaptır ve her devirde geçerliliği olan aklımıza ve vicdanımıza hitap eden Allah tarafından bizlere gönderilen tabiki de anlayana eşsiz bir mucizedir.Bu dünyada iyi bir hayat yaşamak ve öteki dünyada mutlu olabilmek için bizleri en doğru yola ulaştıran öğüt ve tavsiyeler bütünü olan HİDAYET REHBERİ olan bu kitap doğrultusunda yaşamalıyız.
TEFSİR II 2020-2021
GÜZ DÖNEMİ FİNAL ÖDEVİ
İHYANUR TERCAN
/ ÖĞRENCİ NO: 18070213 / ŞUBE: B
9-NASIL
YAŞAMALI
İnsan doğar- yaşar ve ölür, ölen
insan için artık geriye dönüş yoktur onun için dünya hayatı bitmiştir. Bu
nedenle insanlar hayatları boyunca nasıl yaşamaları gerektiği sorusunu sürekli
kendilerine sormuştur. Neden dünyaya geldiği, neden bu dünya hayatını yaşadığı
ve bu dünya hayatını nasıl yaşaması gerektiğini sorgulama insanın fıtratında
olan bir şeydir. Bu nedenle her inan bu
soruların cevabını aramaktadır.
Allah(cc), İnsanın yaradılış
nedenini araştırmasında insanı yalnız bırakmamış göndermiş olduğu kitaplar ve
Peygamberler vasıtasıyla insanlara bildirmiştir. Allah’ın(cc) bu bildirmesinden
dolayı insanların biz bilmiyorduk veya bize haber verilmedi deme hakları
kalmamıştır. Her insan yaşantısını Cenabı Allah’ın kitapları ve Peygamberleri
vasıtasıyla bildirdiği emir ve yasaklara göre düzenlemesi gerekmektedir. Cenabı
Allah Kur’an’ın anlaşılması için Peygamber Efendimizden Kur’an’ı yorumlamasını
istemiş ve yaşantısında tatbik ederek bütün insanlığa örnek olmasını
emretmiştir. İnsanlar Dünya ve Ahiret saadetine ermeleri için Kur’an’ı Kerimi
okuyup anlamalı ve Peygamber Efendimizin açıklamaları ve uygulamaları
doğrultusunda yaşantılarında tatbik etmelidirler. Cenabı Allah Kuran’ı Kerimde
“Peygamber size her neyi verdiyse onu alın. Ve size her neyi yasakladıysa ondan
vazgeçin.”(Haşr, 59-7), başka bir ayette ise “Biz sana Kur’an’ı indirdik ki,
kendilerine indirileni insanlara açıklayasın!” (Nahl, 16-44) buyurmaktadır. Bu
ayetlerden de anlaşılacağı gibi Allah (cc) insanlara kurtuluşun Kur’an’ı
Kerimin sünnetler ışığında yaşanmasıyla mümkün olacağını bildirmiştir.
Dünyaya bir kez gelen insan şayet
Allah’ın ve Peygamberin bildirdiği şekilde yaşarsa, yani yasaklanmış olan
fiillerden uzak durup emredileni yaparsa ve yaşantısı boyunca bu daire dışına
çıkmazsa hem kendi kurtuluşunu sağlamış olur hem de toplum içerisinde doğruları
yapan erdem sahibi ve saygın bir birey olur.
9.Sorunun Cevabı
‘’Nasıl yaşamalı?’’ sorusuna verebileceğimiz öncelikli cevap, tabii ki mutlu ve huzurlu yaşamalıyız olur. Ama yaşadığımız mutluluk, başkalarının yaşayacağı mutluluğa engel olmamalı. Peki, mutlu ve huzurlu yaşamak ve başkalarının mutluluğunu engellememek için ne yapmalıyız?
İnsan bunun için önce fıtratını kavramalıdır. Kabiliyetlerini, neler yapabileceğini ölçmeli, kendini tanımalıdır. Sonrasında ise, bu kabiliyetlerini iyilik için kullanmalıdır. Çünkü iyilik, yapanı da yapılanı da mutlu eder. İnsana huzur getirir. Peki iyilik yapmak için, iyi bir insan olabilmek için gereken zemin nasıl oluşturulur? İnsan, iyiliği sevdiği için yapar. Sevgi, her türlü iyiliğin kaynağıdır. Arkadaşımızı seversek, onu mutlu olacağı bir şeyler yapmak isteriz. Ve bunun sonucunda belki biz ondan daha mutlu oluruz. Çünkü mutlu etmek, mutlu eder. İyiliği getiren diğer bir düşünce biçimi ise, empatidir. Kendimizi karşımızdaki insanın yerine koyarsak, muhtaçlara duyarsız kalamaz, yardım isteyenleri yardımsız bırakamayız. Günlük hayatta, öncelikle ailemize ve çevremize, sonra ulaşabildiklerimize fıtratımızın gerektirdiği gibi sevgiyle yaklaşmalıyız. İyilik bilincimizi geliştirerek, kalbimizle aklımızın sevgi temelli birleşmesinden çıkan kararlar doğrultusunda hareket etmeliyiz. Tabi bunları yapabilmek için öncelikle, anlam arayışımızda bulduğumuz Tanrı sevgisini içselleştirmeliyiz. Çünkü sevginin kaynağı O’dur. İnsanlarla etkileşime girdiğimizde (birebir veya sosyal medyada) bunları aklımızdan çıkarmamalıyız. Yardım edersek bize de yardım edileceğini, mutlu edersek mutlu olacağımızı bilerek hareket edersek doğru bir şekilde yaşamış oluruz. Hayatımıza bir anlam vermeli, bir amaç sahibi olmalıyız. İnsanlara faydalı bir amaç. Tanrı’nın sözleri olarak inandığımız Kur’an-ı Kerim’in tavsiyelerine uymalı ve bunu hayatımıza yansıtmalıyız.
Sonuç olarak, hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiği, bizim ve tüm insanların nasıl mutlu olabileceği sorusunun cevabında saklıdır. Tanrı’nın bize bahşettiği yaratılışımız (fıtrat) üzerine yaşamalı, başımıza gelen musibetleri bizi olgunlaştıran durumlar olarak görmeli ve sahip olduğumuz şeyler için Allah’a şükretmeliyiz. Çalışmalı, üretmeli, faydalı olmalıyız. En önemlisi ise, söylemlerimizi icraata geçirmeliyiz. Kur’an-ı Kerim’in ısrarla üzerinde durduğu iman-amel ilişkisini ayırmamalıyız. Böylece doğru bir hayat sürebiliriz.
AHMET ŞAHİN-18070205-B
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını
nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
HÜSEYİN KARGALI 18070149 B ŞUBESİ
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Bana göre insanın gerçek
manasa bu dünya da yaşadım diyebilmesi için sürekli okuması lazım. Yani bana
göre yaşamak okumak demektir çünkü insan okuduğu sürece bir şeyler öğrenir.
Öğrenmeye başlayan insan ise bu dünyanın geçiciliğini ve fani oluşunu anlar. Siz
kıymetli hocamızın Kuran Nedir isimli kitabındaki teorisi gibi insan okumalıdır
yalnız okumakla kalmayıp okuduklarını da anlamalı okuduğu şeyler üzerine
düşünmeli ve düşündüğü şeyleri de hayatına aktarıp yaşaması gerekmektedir.
Yoksa sadece okumak yeterli değildir yani okuduğumuz şeyler bize hayatımızda
fayda sağlamalıdır. Okuduklarımız hayatımızı şekillendirmeli bizi değiştirmeli
ve bizi daha iyi bir insan yapmalıdır. Nasıl yaşamalı sorusunun cevabı ise
insanın kendi içerisindedir. Kimilerine göre insan eğlenerek yaşamalı
kimilerine göre düşünerek bana göre insan şükrederek yaşamalıdır. Allah’ın
kendisi için verdiği nimetlere şükrederek yaşamalıdır. İnsan kendisine verilen
nimetlere şükrederse hayatı daha anlamlı olur ve kendisine verilen bu
nimetlerin Allah tarafından verildiğini kendisine verilen ve verilmeyen
şeylerin onun imtihanı olduğunun farkında olur ise hayatı daha da anlamlı olur.
Bu sayede insan bu dünyaya başıboş olarak gönderilmediğini anlar ve hayat
içerisinde savrulmaktan kurtulur. İnsanı hayata bağlan değerlere sarıldığı
zaman başına gelen musibetlerle de daha farkı ilgilenir inandığı ve güvendiği
değerler inanan insana her zaman güç verir. Siz
değerli hocamızın Kur’an Nedir isimli kitabının 39. Sayfasında da belirttiği
gibi insan sürekli olarak insan hayatın akışı içerisindedir hayatta
karşılaştığı şeylere başa çıkmak onların üstesinden gelmek için çeşitli
eylemlerde bulunur. Yaptığı bu eylemler kişinin hayatını daha anlamlı ve daha
da yaşanabilir kılması içindir.
İnsan bu dünyada eğer
gerçekten yaşadım diyebilmek istiyorsa Allah’ın kitabı olan Yüce Kur’an’a
sığınmalı onu okumalı anlamalı ve yaşamalıdır. Aynı zamanda İslam’ın son
peygamberi olan Hz. Muhammed’in sünnetlerini de hayatına tatbik etmeye
çalışmalıdır. Yani bu dünyada gerçekten yaşamak için insanın Müslüman olması ve
Müslümanca yaşaması gerekmektedir.
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Evrendeki canlı ve cansız her şeyin bir
var oluş sebebi ve hikmeti vardır. İnsan dünyaya imtihan için gönderilmiştir.
Bu var oluşumuzun değişmez bir kuralıdır. İnsan kendine, “ Nasıl yaşamalı?”
“Nasıl yaşamalıyım? “ sorularını sormalıdır.
İnsanoğlu Allah'ın bahşettiği en büyük
hediye olan “aklı" kullanmalı, aklı sayesinde kötü çevreden, kötü
alışkanlıklardan ve günahlardan uzak durup iyi bir Müslüman olmaya
çalışmalıdır. Neden dünyaya geldiğini, amacının ne olduğunu, neyi yapıp neyi
yapmaması gerektiğini sorgulamalı ve cevap aramalıdır. Herkesin yaşam tarzı,
istekleri, beklentileri kısacası hayata bakış açıları birbirinden farklıdır.
Nasıl yaşamalı? Sorusuna herkes farklı
cevaplar verir. Çünkü her insan hayatın anlamını kendi inanışlarına, hayat
tarzına göre tanımlar.
AD-SOYAD: BEYZA POLAT ÖĞR. NU.:18070188 TARİH:17.01.2021 SINIF: 2. SINIF
9.
“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Her insanın kendi yaşamına göre bir hayat amacı
ve planı olmalıdır. Her günü ve her anı titizlik içerisinde plan ve program
dahilinde, bunları bir gün bile atlamadan etkin bir zaman yönetimine ihtiyaç
duymaktayız. Çünkü biz insanlar belirsizlik içinde kaybolur gideriz. Eğer böyle
bir şey yapamazsak her gün birbiri gibi aynı ve anlamsız bir yaşam sürmüş
oluruz. Her durum bir plan programa ihtiyaç duyar. Şu kısacak ömrümüzde
kimsenin hakkına girmeden, kimseyi kırmadan, üzmeden yaşamalıyız. Ve doğru
bildiğimiz gerçeklerle birlikte yaşamaya devam etmeliyiz. iyi insan olarak
yaşamımıza devam etmeliyiz. İnsanlar tekdüzelikten kurtulduğu ve farklı
hayatlara dokunduğu zaman daha anlamını ve faydalı olduğunu kavrayabilir.
İnsanlar geçici olmayan kalıcı doyumlara ulaşmak için yaşamalıdır. İnsanlar
ancak hayatlarına anlam katabildiği zaman yaşamın tadına varacak ve boş
yaşamadığının sevinci içini saracaktır. Her insan yaşarken bir rehbere ihtiyaç
duyar. Nasıl yaşamamız gerektiğini bilen ve bize açıklayan bir rehber. Bizim
rehberimiz Kur’an’ı Kerim ve Hz. Peygamber’in sünnetleridir. Biz ancak bunlarla
hayatımızın anlamını bulur ve ona göre yaşarız. Ve böylece belirsizlikten
kurtulmuş oluruz. Yaşamın anlamını bilmeyen ve öylesine yaşayan insanın ölüden
farkı yoktur. İnsan kendisini ve yolunu buldukça yaşamaya başlamış demektir.
Stelina Hasra
17070717
B şubesi
“Zamanınız sınırlı, bu
yüzden başka birinin hayatını yaşayarak onu boşa harcamayın.” Steve Jobs
Hayatlarımızı nasıl
daha iyi yaşayabileceğimizi sormak insan doğamızda var.
bence 'yaşamak'
birkaç noktaya dayanmalı:
1. 1. Her günü yeni bir
başlangıçla yaşayın. Dün, önceki gün, önceki hafta, önceki yıl ve hatta on
yıllar önce olanlardan geri kalmayın. Hayat kısa, bu yüzden şimdiki zamanda
yaşa.
2. 2. Kim olduğun hakkında
dürüst ol. Başkalarını memnun etmeye veya başka biri olmaya çalışmayı bırakın.
Başkasının birebir kopyası olmaktansa kendinizin orijinal bir versiyonu olmak
daha iyidir.
3. 3. Şikayet etmeyi bırak.
Sorunlarınız hakkında şikayet etmeyi bırakın ve bunun yerine üzerinde çalışın.
4. 4. Değerlerinizi keşfedin.
Değerler, sizi siz yapan şeyin özüdür.
5. 5. Hedefleriniz ve
hayalleriniz için harekete geçin. Hedefleriniz için bir eylem planı oluşturun
ve üzerinde çalışın!
6. 6. Sevdiğiniz şeyleri yapın
çünkü hayat başka bir şey yapmak için çok değerlidir. Bir şeyden
hoşlanmıyorsanız, yapma. Zamanınızı ve enerjinizi size tatmin ve mutluluk
getiren şeylere harcayın.
7. 7. Pozitif ol! Her şeyin olumlu tarafını
görebilirseniz, diğerlerinden çok daha zengin bir hayat yaşayabilirsiniz.
8. 8. Merhametli olun. Çevrenizdeki herkese şefkat
gösterin.
9. 9. İhtiyacı olan diğer insanlara yardım edin.
Gönüllülük bir çıkış noktasıdır. Arkadaşlarınız ve ailenizle de başlayabilirsiniz
10. 10. Hatalardan ders alın. Ne kadar çok hata
yaparsan, o kadar çok tecrüben olur, başarı şansın o kadar artar.
Bir Müslüman olarak bu hususların yanı sıra bir hayat yaşamak için Allah'a iman, dua etmek, oruç tutmak, istigfar yapmak, sadaka vermek,
Kuran'ı sık okumaktan eksik olamamlıdır.
Hakan Timur
18070214 / B şubesi
ÖDEV9:“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
Kur’an’ın bize öğrettiği değerler çerçevesinde onlara uyarak yaşamalıyız tabi bunu yapabilmek için öncelikle kur’an’ı etkili bir biçimde okumamız gerekir. Yani oku, düşün, anla, yaşa çizgisini takip ederek kuranı etkili bir biçimde hayatımıza aktarmamız gerekiyor. Allah insanı en değerli varlık olarak yaratmıştır bu sebeple insan dünyanın gidişatından sorumludur ve buna göre yaşamalıdır. Eğer insan bu bilinçle kendine verilen kabiliyetleri iyiye kullanmaz ve sorumluluğunu yerine getirmezse diğer varlıklardan -hayvan, bitki gibi- farkı kalmaz. İnsanın bu şekilde yaşamasına engel olan kötülüklerden kurtulması gerekir. Bu kötülükler kötü tutkular, kötü arkadaşlar, günahlar, cehalet gibi şeylerdir. Allah İnsana bu gibi kötülüklerle savaşacağı akıl nimetini vermiştir insan aklını kullanarak bu kötülüklere karşı direnmesi gerekir. Ve ayrıca bir Müslüman nasıl yaşaması gerektiğini peygamberimizi model alarak gerçekleştirmesi gerekir Allah Müslümanlara en iyi örnek Peygamber efendimizi göstermiştir. Çünkü o, mükemmel bir baba, iyi bir eş, iyi bir komşudur. O, en güzel eğitici ve en güzel arkadaştır ama bu örnek alma işini zahiri olarak anlamamız gerekir Peygamberimizin yaptığı işin özüne bakmamız gerekir ancak öyle yaparsak en iyi şekilde yaşamış oluruz.
NURTEN EREN / 18071557 / İLAHİYAT- TEFSİR II. DERSİ
“Nasıl yaşamalı”
Kur’an ve Sünnete göre
yaşamalı. “Din samimiyettir” , “Din güzel ahlaktır” gibi cümleler aslında
bizlere bir mesaj veriyor. Bu çerçevede hem teorik hem pratik boyuta inen
şeyler görüyoruz. “Temizlik imandandır” a baktığımız zaman bir mesaj veriyor.
Altı esası yerine getirdiğimizde mi bu hadislere baktığımızda mı iman etmiş
oluyoruz? Ahlakı sağladığımızda zaten iman ortaya çıkmış olmaz mı? İmanlı
nesilden önce insan yetiştirmemiz lazım. Hacı Bayram Veli, kendisine yazmış
oldukları kitapları getirenlere verdiği cevap taktire şayandır: “Kitap
olarak Kur’an yater, siz insan
yetiştirin.”. Kur’an’ın insanı, yani İslam’ın istediği bir insan tipolosi olan
ahlaklı, dosdoğru, kendine – çevresine - evrene sorumlu, kendini
gerçekleştirmek isteyen bir insan. Böyle yetişen bir nesil nasıl yaşamalının
cevabı niteliğindedir.
Yüce Kitabımızın bizden
talebi; oku- düşün- anla –yaşa prensibine göre bir okuma yapıp onu hayata
katmamız. Hastanesinde hizmet veren doktor, sınıfında ders veren öğretmen,
sokağı süpüren insan, binayı yapan
usta bu prensiplerce eylem
gerçekleştirdiğinde yaptıkları eylemin bir anlamı olur.
İnsan olmak, insanca
yaşamak çaba istiyor. Keşkesiz, pişmanlıklar, mazeretler sunmadan bir yaşam
istiyorsanız, varoluşunuzu keşfedin, etkin okumalar yaparak anlamlı bir hayatın
yolunu açın. Bu hayatın bir nimet olduğunun farkına varın ve şükredecek
şeylerle aranıza perde koymayın.
ŞEYMA GÜL TİRAKİ 18070215 İHL 205 B TEFSİR II FİNAL
ÖDEVİ
NASIL YAŞAMALI?
Doya doya
yaşa, tabiri vardır. Tadını çıkar yaşamanın, tabiri vardır. Peki tat nasıl
çıkar ya da yaşam nasıl tatlanır veya nasıl yaşamalı ki tatlansın diye
kendimize sorduğumuzda şu cevabı verebilmeyiz; insanın kendini anladığı an,
tatlandığı andır. Ve insan ömrünü, bu hayatın acılığına kıyasla tatlı
geçirmelidir. Yani anlayarak yaşamalıyız. Acele davranışlar, boş bakışlar,
manasız sözler yaşamın tatsız tuzsuz halidir. İnsan haddini bildikçe kendini,
kendini bildikçe de Rabbini bilir. Bu tatlılığın en lezzetli halidir. Mükemmel
yaratıcımızın bize bahşettiklerine hamd ederek değerlendirmek en güzel
şekerlemedir. Bilinçli yapılan her iş, muhakeme ile karar verilen her olay
bizim tadımıza tat katmaktadır. Bir Müslüman vazifesini olan tüm ahlaki
değerlerini yaşamalı, yaşamalı ki tadını çıkardığı her manada da yaşamış
sayılsın.
Kur’an Nedir / Syf.137’den esinlendim.
AD-SOYAD:
Ahmet Necib Akbaş ÖĞR.
NU: 18070004 TARİH:
28/12/2020
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İnsan kalbiyle ahirette
vücuduyla dünyada olmalıdır. Tamamen ahirete yönelik işler yapmak ve dünyevi
işlerden tamamen soyutlanmak uygun görülmemiştir. Çünkü çalışmak da bir
ibadettir. İnsanın Allah’ı anarak yaptığı her iş ibadettir. Bir niyetle bütün
dünya çalışmalarımız ahiret olur; çünkü bu dünya fâni, yok olacak. Allah Teâlâ
bizi dünyaya, rızasını yani ahiretimizi kazanmamız için göndermiştir.
Dünya, bir tarladır.
Verdiği tohumu ekip, bire yedi yüz alalım; ama o tohumu yemeyelim. O insanın
sağlığıdır, ilmidir, inancıdır, her türlü güzel ahlâkıdır. Bunu eğer Allah'ın
kullarına sarf eder, Allah'ın dinine harcarsak, yani yatırımı ahirete yaparsak,
ebedi saadete kavuşuruz; ama gaflete gelip de, dünya ehliyle yarışa kalkarsak,
hepsini kaybederiz.
İnsanın vücudunu değil,
kalbini dünyaya bağlamamalıdır. Allah Teâlâ kullarının sadece amellerine veya
işine değil, kalbine ve niyetine de bakar. O kalbin niyeti, eğer Allah Teâlâ’nın
dinine hizmet, kullarına iyilik etmekse Allah Teâlâ mükâfatını fazlasıyla
verecektir.
Rudina Toverlani 17070730
“Nasıl
yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
Bize
bir hayat verildi, onu boşa harcamamak için nasıl yaşayacağımızı bilmeliyiz.
Ama nasıl yaşamalıyız? Her günü hayatımızın bitmeyeceği umuduyla yaşamalıyız ve
yaşamak için son günümüzmüş gibi çalışmalıyız. Küçük ya da büyük her şeye değer
vermeye çalışmalıyız, önyargısız olarak birbirimizi anlamalıyız, gülmeliyiz,
umudumuz olmalı, hayatımızın bir armağan olduğunu bilerek yaşamalıyız. Nasıl
yaşamamız gerektiğini takip edecek bir örnek arıyorsak, o zaman en mükemmel
örnek Peygamberimizdir. Ahlakı, yaşam tarzı yukarıdaki sorunun cevabıdır. Kuran
teoridir ve Peygamber yaşam tarzının pratiğidir. Muhammed (sav) bize Allah'a
iman etmemiz gerektiğini, ana babamıza saygı göstermemiz gerektiğini,
birbirimize yardım etmemiz ve başkalarına sorun çıkarmamamız gerektiğini
öğretir.
İLH
205 2020-2021 GÜZ DÖNEMİ FİNAL ÖDEV 9
ADI
SOYADI: Hayriye ALTUNDAĞ
ÖĞRENCİ
NO: 18071547
ŞUBE: B
“NASIL YAŞAMALI” SORUSUNUN CEVABINI NASIL
VERMELİ?
SORUMLU OLDUĞUN
KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
TANIMLAYIN: TEORİ.
PRATİK: TEORİ-PRATİK İLİŞKİSİNİ
HAYATTAN ÖRNEKLER VEREREK NASIL KURUYORSUN?
Gayrete- azmetmeye değer işler için;
insanlığa değer, ahlaka değer, bilgiye değer, dostluğa değer, teffekkür
ettiğinde gülümsemeye değer olmalı nefes alıp vermelerimiz.
Okumalarla temellendirilmiş, merak ile
ateşlenmiş, paylaşmak ile bereketlenmiş, uygulamayla şereflendirilmiş neyi,
neden, nasıl, nerede, ne zaman ve kim için ve kime yaptığının farkında ve
bilincinde olarak öz disiplin sağlamamış şahsiyetlerden oluşan ilim/mescit kuşu
gibi bir iyilik neferi olarak yaşamalı insan… Çünkü sağlık, huzur ve işe
yararlılık dışında /yad-ı cemil ile anılacak hiçbir şeyin geçerliliği yok.
Oku, düşün, anla, yaşa ilkelerince insan;
teakkul, tezekkür, tefekkür ve tefakkuh ederek tedebbür etmeli sonra; anlat ve
tekrar oku gereği; gücü nispetinde tebliğ ve teybin ederek yaşamalıdır.
Yaşarken yaşadıkların daha bu
dünyadayken pişmanlık, elem ve keder sebebi olmamalı kendine ve tanıyıp
tanımadığının önemi olmadan insanlığa bir iyilik yaparak yaşamalı.
İmtihanın ve imkanın iç içe olduğu
bilinciyle rahmet ve zahmetin tek farkının ağırlıkları olduğunu ancak birinin
sonsuz birinin geçici olduğunu fark ederek yaşamalı.
Kendi adıma;
Gereksiz
olanı terk etme gayretindeyim ve tavsiye ediyorum.
Sade ve hasenatı ihmal etmeden salihatı
artırma gayesinde olanlarla yakın ilişki kurma derdindeyim.
Helal yemeli/giymeli/konuşmalı vs vs.
Çünkü insan; yediğinden ibarettir ve kiminle birlikte ise ona benzer. Fıtratımın
gereklerinin farkında olarak kendimi anlamaya ve karşımdakine de bu gözle
bakarak anlamaya çalışıyor, dinliyor ve gücüm nispetinde çare bulmaya gayret
ediyorum.
İhtiyaç fazlası duygu ve düşüncelerden
arınma telaşındayım; çünkü yük olan şeyler çoğu zaman ayak bağı da oluyor.
Bununla ilgili gündemlerimiz oluyor gençlerle birlikte.
ÖDEV 9: Nasıl
yaşamalı sorusunu cevabını nasıl vermeli?
Nasıl yaşamalı sorusuna verilecek en iyi
cevap müslüman gibi yaşamalı olsa gerek. Hakiki manada müslüman olmak o kadar
kolay değildir. Müslüman olmak dinden önce insan olmayı öğrenmek ile başlar.
Peki müslüman olarak nasıl yaşamalıyız?
Yaradılışımıza
uygun yaşamalıyız ve erdemli bir insan olarak hayat sürdürmeliyiz. Müslüman
olarak yaşamak Yüce Allah'a teslim
olarak yaşamaktır. Allah'ın rahmetine layık olarak yaşamalıyız. Allah'a
kulluğumuzu ifade edecek namaz, oruç , zekat gibi ibadetlerimizi yerine
getirerek yaşamalıyız.
Kur'an'ı tek rehber ve Hz Peygamber'i de en
güzel örnek olarak algılayarak yaşamamız gerekir. Yalan , dedikodu , iftira ,
ikiyüzlülük yani kısacası kötü söz ve eylemden kaçınmalıyız.
Saygı ve sevgiyi
odak noktamız yapıp karşımızdaki insanı anlamaya çalıştığımız zaman iyi bir yaşam
süreriz.
bir diğer nokta
paylaşmaktır. yardımlaşmayı ve paylaşmayı çoğaltmalıyız ve sorumluluk bilinci
yüksek duyarlı insanlar olmalıyız.
İnsanlık için
faydalı işler yaptığımız zaman müslüman olarak yaşarız.
Vaktimizi iyi
değerlendirmeliyiz. Sosyal sorumluluk projesi içinde yer alarak insanlığa
faydalı olmalıyız.
Müslüman olarak
ne tür bir kötülük ile karşılaşırsak karşılaşalım bir hayır aramalıyız.
Müslüman , anne babaya saygı gösterir onlara karşı gelmez.
Hadis-i Şerif de
" Bizi aldatan bizden değildir." buyrulmuştur. Bundan yola çıkarak
müslümanın aldatmayacağını görürüz.
Müslüman dünyada
hiç ölmeyecek gibi hayırlı işlerde çalışır. Yarın ölecekmiş gibi ahiret hayatı
için hazırlanır. İşte nasıl yaşamalıyız sorusuna vereceğimiz cevaplar
bunlardır. Yüce Allah hepimize hakiki müslüman olarak yaşamayı nasip etsin.
FATMANUR KILIÇ/18070157/İLH 2.SINIF TEFSİR
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın:
Teori.
Pratik:
Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Bu sorunun cevabı her insana göre farklılık gösterir. İnsanların inandığı dine ya da hiç inanmadığı dine göre şekillenen bir sorudur. Ama öncelikle yaşamak için iyi bir insan olmak şarttır. Bu soruyu Müslüman bir bakış açısıyla cevaplamak gerekirse; bir Müslüman bu dünya yaşamına kendini fazla kaptırmaması gerekir. Her işinde, amelinde Allah'ı hatırlayıp onu zikir etmesi gerekir.
Esma YILDIRIM
18070235 B Şubesi Tefsir 2 İLH-205
Bir Müslüman
öyle bir yaşamalı ki bedeni ile dünyada iken kalbi ile ahirette olmalı.
Kalbinin Allah için çarptığına inanmış bir kişi, bu dünyadaki ibadetlerini,
amellerini de Allah için yapar. Ölümün var olduğunun bilincinde olarak yaşar.
Çünkü insan bugün vardır yarın yok. İyi bir Müslüman olmanın yolu kendisine
yaşamına uyarlaması için gönderilen Kur’an ve Hz. Peygamber (sav.)'e uymaktan
geçer. Özellikle yaşayan bir Kur’an olan Peygamberimizin örnek alınması
Allah'ın buyurduğu bir durumdur. Kur’an insanlara nasıl yaşamaları
gerektiğini gösterir. Biz insanlar en çok bu gösterilenlerden ders çıkarma
noktasında eksiğiz.
ZEHRA YALÇIN 18070229 İLAHİYAT/ 2.
SINIF
‘Nasıl yaşamalı’ sorusunun cevabını
nasıl vermeli?
Sorumlu olduğun kitap,makale,veb
sayfasındaki materyaller çerçevesinde tanımlayın:teori
Pratik: Teori-pratik ilişkisini
hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Peygamber efendimiz (sav)’in yaşantısı Hz.
Aişe validemizin dediği gibi Kur’an-ı Kerim’in canlı halidir. Bir müslümandan
istenen yaşam da bizlere örnek olmak
için gönderilen Peygamber (sav)’in yaşamı gibi olmalıdır. Yani Kur’an-ı
Kerim’in öngördüğü bir yaşam tarzını kendimizde benimsemeli ve öyle
yaşamalıyız. İnsanoğlu çiğ süt emmiş derler. Yani yeri geldiğinde hiç
beklenmedik bir anda beklenmedik tepkiler gelebilir. Güzel, huzurlu bir yaşam
için insanın bu beklenmedik zamanda beklenmedik hallerini bırakması gerekir.
İnsanın hayatta olduğu sürece yaşamının bi anlamı olması için bir gayesi
olmalı. Bu gaye ister dünyalık ister ahiretlik olsun gayesine ulaşmak için
maddi ya da manevi anlamda çok sıkı çalışmalı. Bunların yanında ana-babasının
kendi üzerindeki haklarını bilerek onlara göre ebeveynlerine güzel muamelede
bulunmalı insan. Hiç bir kimseyi kırmamalı, üzmemeli, dünya malına tamah
etmeyen bir düşünce yapısında olmalıyız. Eğer böyle olursa insan insan olduğunu
o zaman anlayabilir. Vicdanlı bir yaşam sürdürmeli tüm hayat boyunca. Sonra
kimsenin hakkına gasp etmeyen, fitnenin, fesatın,dedikodunun vs. kötü huyların
olmadığı bir yaşam sürmeli ki öteki tarafa gittiğimizde yüzümüz Rabbimize karşı
ak olsun. Şair Mehmet Akif’in de dediği gibi “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla
sevemem” insanın bu yönünün de olması gerekir. Mazlumun yanında, zalimin
karşısında olan bir hayat yaşamalı insan. Yaşamalı ki hayatı bir nebze de olsa
anlam kazansın.
İLH 205-B Ceren ÇAKIR 19071592
Kur’ân’ın emir ve
yasaklarına uyarak, Peygamberi önder, kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’i kılavuz
edinerek, sünnetler tatbik
edilerek ve İslam alimlerinin yaşantıları örnek
alınarak ve insanlara yardım ederek, ahlâklı bir şekilde yaşanmalıdır. Kur’ân-ı Kerîm’de “Gerçekten bu Kur'an, insanları en doğru yola götürür.” (İsrâ, 17/9)
şeklinde buyrulmaktadır.
Hakk'ı bulma ve hakikate
erme gayesi ile yaşanmalı ve bunun da tek yolu, Kur'ân'a iman ve onun gereği
ile amel etmektir. Çünkü Kur'an, insanlığı mutlak hayır ve hakikate sevk etmek
için, bizzat Allah Teâlâ tarafından gönderilmiş mukaddes bir kitaptır. İnsanın
dünyevî ve uhrevî saadetini gösterecek ve olgunlaştıracak olan O'dur. O, insanı
iman ve tevhide; ubudiyet ve kulluğa, kardeşlik ve sevgiye davet eder.
Bunlardan
bahsetmek, metot göstermek teorik kısmıdır. Pratikte ise Müslüman insanlar
olarak Hz.Ali’nin de dediği gibi hep yaşayacak gibi dünyaya , yarın ölecek gibi
âhirete çalışmalıdır. Kalbiyle âhirete, bedeni ile dünyada olmalıdır. Örneğin;
“ Ali insanlara ihtiyaç anında yardımcı olan iyi müslümandır.” demek teorik bir
cümledir fakat Ali’ye ihtiyacı ânında yardım etmek ki bu ahlâki yaşamanın
teoriden pratiğe geçiştir. Ya da Ali’nin şahit olduğu bir esnada Müslüman’a
Allah’ın biricik emri olan namaz kılmak pratiğe dökmektir. Bu da ihlaslı
yaşamanın pratiğe dönüşümüdür. Örnekler daha da çoğaltılabilir. Kısaca Kur’ân-ı
Kerîm’i kılavuz ederek sıkıntı geldiğinde sabrederek, nimet geldiğinde
şükrederek, evvela kendine sonra aile ve akrabalarına ardından çevresine ve
yaratılanlara yardımcı olmaya çalışarak müslümanca yaşanmalıdır.
Mânâ arıyor ve mânâlı yaşamak istiyorsak
yukarıdaki saydıklarımı yapmak demek olan teke yani Kur'ân
ahlakıyla yaşamalıyıza gelir husus. Kur'an hükümlerdir. Teoridir. Pratik ise
Efendimizin sünnetleridir. Bu sünnetler ise pratiktir. Teoriyi okuyup, düşünüp,
anlayıp pratiğe dökerek yaşamak gerekir.
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İslam, iman ve yaşantı bütünlüğünü gerektirir. Müslümanlığı sadece bir kimlik, bir etiket olarak taşımak, İslam’ın insan üzerindeki gayesini gerçekleştirmeye yetmez. Efendimiz (sav), ‘İman temenni ve süs değil, kalbe yerleşmiş ve yapıp edilenlerle doğrulanmış olandır’ buyurmaktadır. Müslümanın yaşama biçimine ‘İslami hayat’ denilir. İslami hayat, herkesin kendi düşünce ve yorumuna göre şekillenen soyut, anlaşılması ve uygulanması uzmanlık isteyen bir tarz değildir. Aksine son derece açık ve kolaydır. Çünkü, İslam din-i mübin’dir. Yani apaçık, gizlisi saklısı olmayan, herkesin kolayca yürüyebileceği bir yol. Dünya hayatını İslam’ın prensiplerine göre yaşamanın en doğru yol olduğunu biliriz. Allah’a güvenir ve O’na teslim oluruz. Asıl beklentimiz, ümidimiz ahirette Allah’ın rahmetiyle karşılanmaktır. Bu hal Müslümanı güven ve huzur içinde yaşatır. Kendisi güvenli, huzurludur ve çevresine de güven ve huzur verir.
Bu nedenle dünyanın, Müslümanın varlığına ihtiyacı vardır. Müslüman, İslam’ın emrettiği gibi yaşayarak bütün mahlukatın haklarını gözetir. Onların yok olmasını, bozulmasını engeller.
Dinen zorunlu olan görevler, dinimizin ibadetler hususunda ele alınır. Diğer görevler ise ahlak hususuna aittir.
İslam ahlakı, kişilerin kendi anlayışlarına, zevk ve çıkarlarına, devirlerin modasına bağlı değildir. Kaynağı vahiydir, ilahi bir mana taşır. Bu sebeple insanların manevi ihtiyaçlarını karşılar, tatmin duygusu verir, yükselme ve olgunlaşmayı sağlar.
Fazilet ve hikmet dini olan İslam sayesinde, Müslüman kişi yüksek bir ahlak anlayışına sahiptir. Artık Müslümanlığının ispatı bakımından bu anlayışla yaşaması beklenir. Efendimiz (sav):‘Ben iyi ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ buyurmuşlardır. Onun ümmetinin amacı da bu ahlakı devam ettirmek olmalıdır. Peygamber Efendimiz (sav)`nin tebliğ ettiği din üzere olan Müslümanın kötü bir ahlakla ömrünü tüketmesi beklenemez. Kişi, kendisine öğretilen ahlakın faziletini ve yüceliğini hissederek Efendimiz (sav)’in izini takip etmelidir.
Fadime Arslan
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Biz insanlar,
anlamlı ilişkilerin oluşturduğu bir dünyada yaşamımızı sürdürür nesneleri
ilişkilerinden soyutlayıp saf olarak değil insan için taşıdıkları önem
açısından algılarız. Ne kadar insan varsa yaşamın anlamına ilişkin o kadar çok
görüş vardır. Baktığımız değil gördüğümüz anladığımıza göre hareket etmeli.
Peygamber’imize gelen ilk vahyin okuma ve yazmayı emretmesi bu bağlamda
değerlendirilebilir. Kur’an bizlere yaşam boyu eğitimi ve öğrenmeyi zorunlu
kılmıştır. Peygamber’imizde bütün hayatı boyunca bu ilkeyi tatbik etmiştir. Hz
Peygamber gelen vahyi tebliğ ve tebyin etmesiyle canlı ve hayatla iç içe
kişiliğiyle Kur’an ayetlerini hem insani haliyle hem de sözleriyle tefsir
etmiş, ayetleri ezberleyip hayatlarına tatbikle sonraki ayeti ezbere
geçmişlerdir. Bizlerde Kur’an-hayat bütünlüğü hedefleyen bir yaşam amacı
gütmeliyiz. Kur’an’ı hayata tatbik etme yani hayatı anlamlandırma şekliyle
birlikte öğrenmeliyiz. Kur’an ile hayatımıza anlam vermeliyiz. Nasıl
yaşamalıyım? Konusunda kendisine ahlaki bir yol çizemeyen insan kişilik
problemleri yaşamaktadır.(Rollo May) Kendini ve sınırlarını bilerek, Kur’an’ı
tanıyarak, İman ettiği Din ’in kural ve kaidelerini bilerek ilkelerine uyarak
yasakları ve helallerinden haberdar olarak yaşamalı. İnancı ve doğrultusunda
amacı olmayan insanların kendilerini intiharını ve hayatı anlamsız görmeleri,
boşlukta kalmaları durumlarını ortaya çıkarmaktadır. Ancak imanının
gerektirdiği şekilde yaşayan insan haz ve şehvetlerine kapılmayıp iradesine
sahip olandır. Dolayısıyla insan hayatının anlamını keşfetmeli neden yaşadığını
gayesinin ne olduğunu bilerek o doğrultuda ameller ile yaşamalıdır. İdealler
edinmeli idealleri doğrultusunda hareket etmelidir, İdealleri oluşturan
nedenleri bilerek davranmalıdır. Edep ve hayâyı bilmelidir yoldan sapmamalıdır.
Çağı maddi ve
manevi şartlar çerçevesinde yoğurarak kendi zihniyetince Kuran’la bir hayatı
anlamlandırmalıyız. İnanan insanın hayatı anlamlandırması onun nasıl yaşaması
gerektiğini ortaya koyacaktır çünkü insanlar amaçsız yaşamazlar. Bunun içinde
şu dört soruyu sorarlar; gören kimdir? Nede görmüştür? Neyi görmüştür? Nasıl
görmüştür? Çünkü insanın anlam arayışı onun fıtratıdır. İnsan olmanın varlık
yapısının bir özelliğidir. Kendisine değerler oluşturan insan bunları hayata
katarak hayatına yön vermelidir. Ancak değişen yaşam koşulları oluşturulan
değerlerle bazen uyuşmayabilir. Bu durumda da geçmişte yaşadıklarını göz önüne
alıp dersler, notlar çıkarmalı başka nitelikte hayatı anlamlandırma tarzının da
olduğunu bilmelidir o zaman yeni ve doğru bir yol çizecektir.
İnsanın nasıl yaşamalıyım sorusuna cevap vermek için
öncelikle hayatını anlamlandırması özünü bilmesi gerekir. O doğrultuda değerler
koymalı insan. Öncelikle varoluşunu
varlık bütünlüğü ile hem iç hem de dış dünyasındaki başarıları ile birlikte
sağlar, iç ve dış dünyasında insan kendini değerlendirir iç dünyasında kendi
hayatın anlamını keşfedip gerçekleştirmesi, bireysel hayat yolunda yürümesi,
idealine uygun eylemler üreterek hayatını yaşaması gerekmektedir. Dış dünyasında bireyin kendini kuşatan
dışındaki varlıklar âleminde hayatın anlamını keşfedip gerçekleştirmesi
evrendeki varlıkları düzeni ve işleyişi keşif yolculuğuna sürdürmesi bireysel
hayat yolunda yürürken evrende var olanlarla ilişkilerini oluşturması evrendeki
işleyişini bireye dönük yönünü fark etmeye çaba harcaması gerekmektedir. İnsana
has yaşama çeşidi olan Hayat ise iki tanedir; Ahiret hayatı ve dünya hayatı.
İnsan hayatta denge ve düzen arar, Kur’an’la hayatı anlamlandırmada bu denge ve
düzen Ahiret hayatı, dünya hayatı dengesi üzerine kurulmalıdır. Yaşama mücadelesi
hayatın kaçınılmaz maddi zeminidir. Onun yapılıp yürütülme yolu yordamı bilgi
ile hünerdir bilgi ile Hüner tecrübe ile inanç denklemi iledir. Bilgi ile
hüneri ancak tecrübe ile inanç tamamlar yaşamak dinden kaynaklanan ahlakın
esası edepli olmakla ilahi uhrevi sese kulak vermek ile olacaktır böyle yaşayan
kişi haddini de bilir, Rabbini de bilir ancak haddini bilmeyen kibirli kişiler
kötülüklerin başı olurlar. Kur’an’la hayatına anlam vermek çabasındaki insan
bireysel dindarlığını inşa ederken din-ibadet-Hayat bütünlüğü ile yaşamalı
hayatın anlamını keşif süreçlerinde iç-dış ve ahiret dünya dengesi ve düzenini
gözetmelidir.
Pratik olarak, hayatın değişen görünümleri karşısında
Kur’an’ı Kerim’in öngördüğü reel cevapları anlamak ve hayata taşımaktır. İnsan özünü 3 farklı yoldan keşfeder;
Amel ortaya koyarak, severek, Musibetlere/ sıkıntılara sabrederek. Kişinin
yaşamında işlediği Salih ameller onun hayatı anlamlandırmasına yardımcı olur.
İnsanı insan olduğu için Allah yarattığı için seven kimse doğaya insanlara
böyle bakarak yaşamalıdır zaman merhamet vicdan sahibi olacaktır. Etrafına
davranışlarında etkili olacaktır. Amaçsız
insan çok tehlikelidir hem kendisi hem çevresi için.
Pratik olarak bir insanın hayatını anlamlandırması
sonucu belirli ahlaki değerleri oluşur durumlar karşısında nasıl davranacağı
Allah’ın yaptığı davranıştan hoşnut olup olmayacağı.. Salih ameller işleyerek
imanını oluşturan dininin gereklerini yerine getirerek kendine ve etrafına olan
sorumluluklarını bilerek yaşar. Peygamber’imizi örnek alır. Büyüklerine saygı
ve hürmetle yaklaşır, etrafındakilere selam verir gülümser, iki anlaşamayan
taraf arasında hakem olur… Yarını ya da dününü değil gününü en güzel nasıl
değerlendirebileceğini israf yapmamayı dününden dersler almayı bilir…
AD-SOYAD:ESMANUR DURAN
NUMARA :18070093
SINIF: İLH II. SINIF LİSANS EĞİTİMİ
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ
MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
CEVAP:
Bizi yaratan, bize
insan olma şerefini veren ve bizi bizden daha iyi tanıyan Allah, biz insanları
yaşam alanı olan dünya da yalnız bırakmamış, bize, bu yaşam alanında nasıl
yaşamamız gerektiğini, tabiatımıza uygun olan hayatı Kur’an-ı Kerim’le teorik olarak
bilgilendirmiştir. Bununla birlikte, bize kolaylık olsun diye bu teorinin
pratikliğini de Peygamberimizin hayatı ile göstermiştir.
İnsan, kendine verilen
değerin farkındalığına varıp yaşamına değer vermelidir. Bu farkındalığa ise
ancak hayatının anlam arayışına çıkarak varabilir. İnsan, bu dünyaya başıboş
bırakılmamış olduğunu, dolayısıyla da hayatta bir gayesinin olduğunu ve bu
gayeyi nasıl edinebileceği konusunda bir rehber edinmesi gerektiğini anlamalı.
İnsan, kendisini en güzel şekilde yaratan Rabbinin kendisine rehber olarak
gönderdiği Kur’an’ı; okumalı, düşünmeli, anlamalı ve yaşamalıdır. Böylelikle denge
ve düzen üzerine kurulu tabiatını, Kur’an’la anlamlandırarak ahiret hayatını ve
yaşam alanı olan dünya hayatını dengelenmiş olur.
İnsan, yaşamının nasıl olması gerektiği noktasında gayesini
doğru belirlemelidir. Bununla ilgili, izlediğim bir eğitim psikolojisi
filminden örnek vermek istiyorum. Bu
filmde ailesinin baskı ve zorlaması ile kendi istediği bölümü okuyamadığı için
intihar eden bir genç vardı. Bu genç, okumak istediği bölümü hayatının amacı
haline getirdiği için bu amacı elde edememek onu, hayatını sonlandıracak kadar
büyük bir bunalıma ve çıkmaza sürüklemiştir. Filme konu edilen bu durum,
aslında hayatımızda birçok konuda karşılaştığımız durumdur. Elde edilemeyen şeyler karşısında düştüğümüz
umutsuzluklar ve geçirdiğimiz bunalımlı zamanlar, bize neleri amaç haline
getirdiğimiz konusunda fikir vermelidir. İnsanın tabiatı böyle geçici ve
dünyevî şeyleri amaç edinmeye yönelik değildir. Tabiatımız güzelliklerle dolu
sonsuz bir hayatı amaç edinmeye müsaittir. Bu sebeple Rabbimiz bize
güzelliklerle dolu sonsuz bir hayatı vadetmiştir.
17.01.2021
İLH 205 2020-2021 GÜZ DÖNEMİ FİNAL ÖDEV 9
AD-SOYAD: Hümeyra YEMENOĞLU
ÖĞR. NU: 18070232-İLH Tefsir II/B
1. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl
vermeli?
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İnsan bildiklerini hayata geçirerek yaşamalıdır. Amelî olmayan
bilginin ehemmiyeti yoktur. Bu sebeple insan ilk olarak bilginin itidali olan
hikmeti, cesareti ve iffeti bulduğunda ve uyumlu olarak yaşadığında adalet
ortaya çıkar. İnsan ancak ifrat ve tefritten uzak durduğu sürece ve itidali yol
edindiği sürece mutlu olabilir. İnsanın içinde yaşama sevinci olmalıdır.
Nitekim insan ne kadar ölümlü olarak yarılmış olsa da bu dünya da sorumlulukları
vardır. Bu nedenle insan sorumluklarını yerine getirerek ve insanlara iyilikle
yaklaşarak teorik bilgisini pratiğe aktararak yaşamalıdır. Bu da ancak inanç
ile gerçekleşir. İyilik yaptığımızda oluşan mutluluk hissi iyilik yapma
gayretimizi artırır. Misal anne babamıza hizmet ettiğimizde onlarda
gözlemlediğimiz mutluluk bize de geçer. Bu da insana şevk verir. Ne kadar
karşılık beklenerek iyilik yapılmasa da teşvik açısından insana teşekkür
etmekte bir iyilik olacaktır. İnsanın niyeti de ameli açısından mühimdir.
Dışarıdan iyilik gibi görünen fiillerin içine baktığımızda karşılaşacağımız şey
netice olarak kötü olabilir. Öz itibariyle insan niyetini, amelini bilgisini
iyiye kullanarak mutlu olabilir.
İLH 205 2020-2021 GÜZ DÖNEMİ FİNAL ÖDEVİ 1 17.01.2021
Adı ve Soyadı:MAHİR DİNÇ
Öğrenci No:180 700 88
SORU:’’Nasıl yaşamalı’’ sorusunu cevabını nasıl vermeli?
Allah'ın rızasına uygun şekilde yaşanılmalıdır.Peygamber Efendimiz'in hayatına baktığımız zaman onun ne kadar temiz, güzel, ahlaklı bir şekilde yaşadığına şahit oluruz.Arkadaşları ile oturması, kalkması, yemek yemesi, yürümesi ile her şeyiyle nasıl yaşanmalı sorusuna cevaptır.Bizler de Peygamber Efendimiz'i örnek alarak hayat sürmeliyiz.Aldığımız nefesi, Allah için harcamalıyız.Ancak şu an günümüzde yaşamak deyince sadece sosyal ağlar, teknolojik aletler gelmektedir.Günümüzde bu teknolojik aletler ile yaşıyoruz.Ancak eski döneme baktığımız zaman bu teknolojik aletlerin olmadığı dönemde insanların daha doya doya yaşadığını düşünüyorum.Günümüzde ise her şeyin kolaylığına kaçınılmaktadır.Böyle yaşamak ile bizi hapseden zamanımızı yok eden teknolojik aletler ile yaşamak arasında büyük fark vardır.Biz insanların bu dünyaya gelmesinin bir amacı vardır, bu amaç doğrultusunda hayatımızı devam ettirmeliyiz.Sahabelerimizi, büyüklerimizi, öğretmenlerimizi örnek alarak yaşamalıyız.İnsanların faydalanacağı, onların hizmetine sunabileceğimiz imkanlar oluşturarak yaşamımızı sürdürmeliyiz.Dünya ve ahiret hayatımızı nasıl güzelleştireceksek öyle yaşamalıyız.Mahatma Ghandi'nin bir sözünü eklemek istiyorum.''Yarın ölecekmiş gibi yaşa, sonsuza kadar yaşayacakmış gibi öğren''.
İşte bizim hayatımız böyle olmalı bu şekilde yaşamalı ve hayatımıza bu şekilde devam etmeliyiz.Yaşamamızın bir amacı olmalı ve bizde bu amaç uğruna hayatımızı şekillendirmeliyiz.Amacımız Allah'ın rızasını kazanmak, ona layık kul olmak olmalıdır.Bir iş yaparken sadece kendi çıkarlarımız doğrultusunda değil başka insanları da düşünmeliyiz.İnsan kendi arayışını bulma gayreti ile hayatına devam etmelidir.Nasıl yaşamalı sorusuna cevap verecek nitelikte yaşayarak bu soruya kendi yaşantımız ile cevap vermeliyiz.
ZEYNEP KARACA 18070142 B şubesi
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını
nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Peygamber Efendimiz (sav)’in söylediği gibi bizler, şimdi ölecekmiş gibi ahiret için ve hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışarak yaşamalıyız. Erdemli, adaletli, iffetli bir hayat sürdürmeliyiz. Bizler bir toplum içinde yaşadığımızın farkında olarak fıtratımıza uygun düşecek davranışlar güderek yaşamalıyız. Kimsenin özgürlük alanına müdahil olmamalıyız. Bizler sadece insanlarla değil, tüm canlılarla, tabiatla beraber yaşıyoruz. Bunun bilincinde olarak çevremize zarar vermemeliyiz. Daima bir hedefimiz olmalı ve o hedef üzerinde yürümeliyiz. Hayatımıza lezzet veren, hedefe ulaşabilmek için sürdürdüğümüz mücadeledir. Bizler canlılara faydalı olalım, bir amaç uğruna yaşayalım, yaşayalım ki mutlu olalım. Zira unutmayalım ki bizler fayda sağladığımız sürece varız. Bomboş, hedefsiz yaşamak için yaşarsak hayatımızın bir anlamı olmaz ve hayattan da beklentimiz olmaz ve belki de bu bardağı taşıran son damladır ki intihara kadar nihayete erebilir. Bu noktada inanç devreye girer. Bizler İslam’a inanıyoruz. Ahiret yurdunu kazanabilmek, ebedi saadeti elde edebilmek için işlerimizi Allah rızası için yapmalı ve takvalı olmalıyız. Bu amaç uğruna hem mutlu oluyoruz, hem hayatımızın bir anlamı, bir amacı oluyor hem de boşluğa düşmüyor, İslam’ın bize sunduğu imkanlardan faydalanıyoruz. İslam, insanın bütün hak ve sorumluluklarını gözetmektedir. Böyle bir dine mensup olmakla bize lütfedilen yüce nimete mazhar olabilmenin şükrünü her daim etmeli ve hayatımızı bu sahip olduğumuz nimete uygun bir şekilde sürdürmeliyiz.
İLH 205 2020-2021 GÜZ DÖNEMİ FİNAL ÖDEV 7 17.01.2021
Adı ve Soyadı: Mustafa Can ÇAĞLAR
Öğrenci NO: 180 700 60
Şube: B
Nasıl
yaşamalı?
Bu sorunun ben
bir önceki Yaşamak ne demektir? Sorusunun bir nevi devamı niteliğinde olduğunu
düşünüyorum. İnsan nasıl yaşar? İnsan hayatının her alanında bir anlam arayışı
içerisinde olmalı. Bu anlam arayışını gerçekleştirirken de bir rehberi örnek
almasının gerektiğini düşünüyorum. Bu rehber tabi ki de hiç şüphesiz
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir. Her Müslümanın O’nun yüce ahlakını
yaşamaya ve yaşatmaya çalışması lazımdır. Çünkü O’nun ahlakı, Kur’an ahlakıydı.
Peygamberimizi örnek aldığımızda hayattaki anlam arayışımızda O’na göre
şekillenir ve asıl anlamı O’nunla bulur. Rasulullah (s.a.v.)’in hayatı bize
zaten nasıl yaşamalı? Sorusunun cevabını vermektedir. Bizde çocukluğumuzda,
gençliğimizde, yaşlılığımızda, evliliğimizde, işimizde, yani kısacası
hayatımızın her alanında Peygamberimizi örnek alırsak nasıl yaşamamız
gerektiğini rahatlıkla anlayabiliriz. Somut bir örnekle konuyu pekiştirmek
gerekirse, Nasıl Yaşamalı sorusuna Arkadaşlık konusu üzerinden bakmak
istiyorum. Yani arkadaşlık nasıl yaşanmalı bunun üzerinde durmak istiyorum. Bu
konuda yine örnek almamız gereken rehber şüphesiz Peygamberimizdir. Günümüz
arkadaşlığına, dostluğuna baktığımızda bunun nasıl yaşanılmasının gerektiğinin
kaçımız bilincindeyiz ki? Bu halde Peygamberimiz (s.a.v.)’in arkadaşlığının
nasıl yaşandığına bakmalıyız. Allah Rasulü hiç kimseyi insanların içinde küçük
düşürmezdi hemen ayıbını örterdi. Arkadaşlarına daima onları mutlu edecek
şekilde hitaplarda bulunurdu. Onların başına gelen sıkıntılara kendi başına
gelmiş gibi üzülür onlarla bu sıkıntılarını paylaşırdı. Hastalandıklarında
ziyaretlerine gitmeyi ihmal etmezdi. Samimi bir sohbet ortamı oluşturur ve
seviyeli şakalar yapardı. Günümüze baktığımızda böylemi arkadaşlık? Görüyoruz
birbirlerine içler acısı hitap şekillerini. Görüyoruz bırakın sıkıntılarına
ortak olmayı, düşüne bir tekme de ben vurayım demiyorlar mı? Görüyoruz kendi
kusurlarını görmeyip arkadaşının kusurları peşinde koşanları. Bunlar Allah
Rasulü’nün hayat tarzından, Kur’an ahlakından ne kadar da uzak değil mi? O
zaman bizler ne yapacağız? Arkadaşlıkta olduğu gibi hayatın her alanında
Allah’ın Rasulü’nün hayat tarzını örnek alacağız ki böylece nasıl anlamlı
yaşamamız gerektiğinin de bilincinde olalım.
Abdulkadir BİR 17070042 B Şubesi
8 VE 9
YAŞAMAK NE DEMEKTİR? NASIL
YAŞAMALI?
BU İKİ SORU BİRBİRİYLE ALAKALI OLDUĞU İÇİN BİRLİKTE
AÇIKLAMAK İSTİYORUM
Yaşamak sözlüklerimizde canlılığını sürdürmek ,yaşamda
bulunmak ,sağ bulunmak anlamlarını taşır.Sizce yaşamak bu mudur.yani hayatta
olunca yaşamış mı oluyoruz.Eğer öyleyse neden yaşayan insanlar mutsuz*neden
hayattan tat alamıyorlar?çünkü nefes
alan insan yaşıyor demek değildir.ayakta kalma mücadelesi yaşamak
değildir.yaşamak demek;çinde yaşadığımız dünyanın nimetlerinden faydalanmaktır.yeri
geldiğinde gezmek ,dolaşmak yeri geidiğinde ede kös kös oturmak
demektir.yaşamak demek bazen delice sevinmek mutluluktan ağlamak bazen de
acıdan ağlamak demektir.yaşamak demek bazen uzun bir tatile çıkıp eğenmek bazen
sabahtan akşama kadaar çalışmak demektir.Hayatımıza giren küçük bir bebek ile
mutlu olmak bazen de sevdiklerimizi kaybetmekten korkmak demektir.Bu sıralamayı
bu şekilde uzatabiliriz elbette ama kısaca yaşamak ne demek diye anlat derseniz
yaşamak demek biz Müslümanlarca Allah’ın
bizlere uygun gördüğühayatı ,yeri
gelidği zaman bizleri sıkıntıda bırakıp yerı geldiği zaman da başımız
sıkıştığında bizleri o beladan kurtaran rabbimizin bizim için yaratmış olduğu
bu dünyada onun emir ve yasaklarına uygun bir şekilde ,ahiret mutluluğumuza
ulaşacak bir biçimde hayatımızı idame ettimektir yaşamak.Acısıyla tatlısıyla
bize verilen kısa veya uzun ömür de hayatımızı dolu dolu Allah’ın istekleri
üzerine dosdoğru bir şekilde yaşamaktır.İŞTE YAŞAMAK BUDUR.
Nasıl yaşamalı sorusuna da cevabı yukarıda belirtmeye
çalıştım ama tekrar söylemek gerekirse
Allah’ı teala’nın emir ve yasaklarına uygun bir şekilde aşırılığa
kaçmadan daha önceki sorularımızda anlattığımız iyi insan kavramı çerçevesinde
ahlaklı temiz bir yaşam sürmek ve ahiret hayatımızda da bu hayatı sürmemiz için
cehennem ateşinden korunmamız için gerekenleri yaparak yaşanılması gerektiğini
düşünüyorum.çünkü bizler Müslümanlarız .Bir Müslümanın hayatında islam her
yerde değilse orada bir sıkıntı vardır.İslam bizim hem iyilik anlayışımızda hem
iyi insan anlayışımızda hemde yaşam ile ilgili hemen hemen her hareketimizde
olmalı ki Müslümanız diyebilelim.
Yaşamak ve nasıl yaşamalı sorularına cevabım şudur:
‘’BİR MÜSLÜMANA YAKIŞIR BİR ŞEKIİLDE’’
Samet TORUN / 18070216 / İLH205-B / Tefsir II
9. Bu soruya vereceğim cevap aslında bir
önceki soruda verdiğim cevapla bağlantılı olacaktır. Yüce Allah’ın dediği gibi
insan bu dünyada başıboş bırakılmamıştır. Yani bu bilinçte olduğumuz taktirde
nasıl yaşamamız konusunda ilk adımı atmış oluruz ve her şey bu ölçüde şekil
alır. Eğer insan başıboş bırakılmadıysa bu dünyada bir amacı, bir yeri, bir
görevi vardır. Allah insana bu dünyada görevi defalarca bildirmiş ve mutlaka
bir karşılığının olacağından defalarca zikretmiştir. Böyle baktığımız da insan
ne zaman Allah’ın dediklerinin aksine bir şeyleri ters yapıp veya hiç yapmayıp
başıboş bırakıldığını sandığında onlara kendileri gibi insan olan elçiler
göndermiş ve elçilerinden yalnızca onları uyarması gerektiğini söylemiştir.
Elçiler aracılığıyla Allah’ı dinlemeyen, hafife alan veya haşa dinleyip de hiç
takmayan insanlar/kavimler helaka uğramıştır. Allah bizlere de bu bağlam da
başıboş, dağılmış, sahipsiz hissetmemiz için elçisi Hz. Muhammed (a.s)’ı ve ona
bildirdiği yüce kitabı Kur’an’ı bizlere bildirmesini istemiştir. İşte bizim
için nasıl yaşamamızın gerektiğinin cevabı burada başlar. Çünkü Kur’an insanın
hayatının bir amacı olduğunu ve bu amaç uğrunda iyi işler yapması gerektiğini,
bu işlerin sadece Tanrı’ya karşı değil aynı zaman da birbirimize karşı da
yükümlüklerimizin olduğunu, hayatını bu şekilde anlamlandırması gerektiğini
söyler. Aksi taktirde Allah bizlerin de geçmiş kavimler gibi olacağımızın, bu
dünya da olmasak bile, haberini verir ve bu bilinçte yaşamamızı ister. Yani
bizden kendisine tutunmamızı ister ve yaşamımızı bu şekilde sürdürmemizi ister.
Ancak bu sayede yaşamış, yani sadece nefes alıp beslenmiş ve sindirmiş
olmamızın dışında, insan olduğumuzu hisseder ve yükümlülüklerini yerine
getirir. Nasıl yaşamalının cevabını ancak bu sayede bulur ve anlam
kazandırırız.
ZEYNEP KARACA 18070142 B şubesi
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını
nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Peygamber Efendimiz (sav)’in söylediği gibi bizler, şimdi ölecekmiş gibi ahiret için ve hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışarak yaşamalıyız. Erdemli, adaletli, iffetli bir hayat sürdürmeliyiz. Bizler bir toplum içinde yaşadığımızın farkında olarak fıtratımıza uygun düşecek davranışlar güderek yaşamalıyız. Kimsenin özgürlük alanına müdahil olmamalıyız. Bizler sadece insanlarla değil, tüm canlılarla, tabiatla beraber yaşıyoruz. Bunun bilincinde olarak çevremize zarar vermemeliyiz. Daima bir hedefimiz olmalı ve o hedef üzerinde yürümeliyiz. Hayatımıza lezzet veren, hedefe ulaşabilmek için sürdürdüğümüz mücadeledir. Bizler canlılara faydalı olalım, bir amaç uğruna yaşayalım, yaşayalım ki mutlu olalım. Zira unutmayalım ki bizler fayda sağladığımız sürece varız. Bomboş, hedefsiz yaşamak için yaşarsak hayatımızın bir anlamı olmaz ve hayattan da beklentimiz olmaz ve belki de bu bardağı taşıran son damladır ki intihara kadar nihayete erebilir. Bu noktada inanç devreye girer. Bizler İslam’a inanıyoruz. Ahiret yurdunu kazanabilmek, ebedi saadeti elde edebilmek için işlerimizi Allah rızası için yapmalı ve takvalı olmalıyız. Bu amaç uğruna hem mutlu oluyoruz, hem hayatımızın bir anlamı, bir amacı oluyor hem de boşluğa düşmüyor, İslam’ın bize sunduğu imkanlardan faydalanıyoruz. İslam, insanın bütün hak ve sorumluluklarını gözetmektedir. Böyle bir dine mensup olmakla bize lütfedilen yüce nimete mazhar olabilmenin şükrünü her daim etmeli ve hayatımızı bu sahip olduğumuz nimete uygun bir şekilde sürdürmeliyiz.
Eda Nur Çelik/18070064/İLH205-B
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
Bu dünyada oluşumuz Allah sayesindedir.O,bizi yokluk karanlığından varlık aydınlığına çıkarmıştır.Zihnimizde,bedenimizden ve dış dünyada sahip olduklarımız,yakınlarımız, sevdiklerimiz hep onun sayesinde buradadırlar.Bu durum,Allah’a karşı müthiş bir minnettarlık duymamızı gerektirmektedir.Ayrıca bizi yaratan olarak O,bizlerin nasıl yaşamalı? Sorusunun cevabına ulaşmamızı istemektedir.Cenab-ı Hak, nasıl yaşamamız gerektiği hususundaki bilgileri Kur’an-ı Kerim’de açıklamıştır. Müslüman olarak bizlerin de Kur’an-ı Kerim’i örnek alarak yaşaması gerekir.Peki Kur’an bizden nasıl yaşamamızı istemektedir?
Kur’an-ı Kerim bizlerden hayatın anlamını arayarak,düşünerek,anlayarak ve tatbik ederek yaşamamızı ister.Bizlerin varoluş özünü aramasını,fıtri yeteneklerini keşfetmesini istemektedir. İnsan olarak yaşamalıyız.En başta bizi yaratan Allah’a sonra da Allah’ın tüm yarattıklarına karşı sorumluluklarımızın bilinciyle,Kur’an’ı tek rehber ölçü ve peygamberimiz Hz. Muhammed’i de en güzel örnek alarak yaşamalıyız.
Bilahare Allah’a iman ederek,her daim adalet,merhamet,barış ve sevgiyi gözeterek,Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçınarak,Farz kıldığı ibadetleri yerine getirerek,Kur’an’a uygun olarak yaşamamız gerekir.Allah’a yönelip teslim olarak yaşamamız gerekir.
AD-SOYAD: Betül Kübra SANAR ÖĞR. NU.: 18070195-İLH Tefsir 2B
9- “NASIL YAŞAMALI ?” SORUSUNUN CEVABINI NASIL VERMELİ ?
SORUMLU OLDUĞUN
KİTAP-MAKALE-WEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
TANIMLAYIN:TEORİ
PRATİK:TEORİ-PRATİK
İLİŞKİSİNİ HAYATTAN ÖRNEKLER VEREREK NASIL KURUYORSUN ?
İnsan, bildiklerini zuhur ettirerek
hayatını devam ettirmelidir. Yalnızca bilgi olarak zihnimizde yer edinip
amelimize yansımayan bilginin bir önemi yoktur. Yaşamak, mühim olmakla beraber
yaşamanın mahiyeti de mühimdir. Kur’an daima bir sırat-ı müstakim çizip insanın
bu minvalde yaşamasını öğütlemiştir. Bu minval, hem ahiret hayatına hem de
insanın dünya hayatındaki ilişkilerinde doğru olanı, iyi olanı yapmasına
yöneliktir. İnsan, bir anlam çerçevesinde yaşamalı, bir gaye ile yaşamalıdır.
Bu gayeye, çerçeveye sahip olmayan insanlar zahiren yaşıyor gibi görünmekte lakin
üzücü bir tespit ile nefes almaktan öteye gitmemektedir. Gayelerimizi,
çerçevelerimizi İslam üzerinden şekillendirmeli ve ona uygun olarak
yaşamalıyız. Böylece hem ahirette hem de dünyada kazanan olabiliriz diye
düşünüyorum. Allah daha iyisini bilir.
Ad-Soyad : Gkiouleichan KIGITZI
Numara : 18072004
Sınıf : İLH 205, 2. Sınıf Lisans Eğitimi
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini
hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Allâh'û Teâlâ her insanı imtihan için
bu dünyaya geçici olarak göndermiştir.İnsan doğduğu andan itibaren hayatı
sorgulamaya ve anlam vermeye çalışmıştır,hayatlarını nasıl sürdürebilirler diye
araştırma içinde olmuşlardır.
Peki insan gerçektende nasıl
yaşamalı?Bazı insanlar vardır ki sadece bu dünya için yaşar,eğlenir hayatını sürdürür.Fakat
doğru olan bu değildir.İnsan;hayatının anlamlı, huzurlu vs. gibi olmasını
istiyorsa,bu dünyanın geçici âhiretin kalıcı olduğunu bilmesi gerekir ve
hayatını buna göre yaşaması gerekir.
Eğer ki insan
kendine ahlâkî bir yol çizmez ise kişilik problemleri yaşamaya başlar. Hayatında
ummadık sıkıntılarla karşı karşıya gelir.İnsan her şeyin geçici olduğu idrakiyle yaşamalıdır, bu
idrâkî yakaladığı ölçüde gönül huzuruna kavuşur.Aynı zamanda Allah'a şükür
halinde olmalı,tevekkül etmeli ve O'na teslim olmalıdır.En önemlisi ise Kur'an-ı
Kerim'e göre yaşamalıdır.Çünkü Müslümanlar Kur'an-ı Kerim'i okumak,anlamak ve
yaşamakla emrolunmuştur. O'nu okumak,anlamak,dinlemek ve hayatımıza amel etmek
ve yaşamak bir ibadettir. Peygamberimiz Kur'an'a göre hayatımızı yaşamımız
konusunda: "Kur'an'a sarılınız.O'nu
hayat rehberi tanıyınız.Çünkü O,Allah'ın kelâmıdır"
demektedir.Kur'an,Yaratan ile insan arasında bir köprüdür ve O'na ulaşma
aracıdır.Yani insan hayatını Kur'an'a göre ve aynı zamanda Peygamberimizin
hayatını örnek olarak yaşamalıdır.
Mümin için en büyük gaye,Allah'ın rızasını
kazanmaktır.Allah'ın razı olmadığı şeyde hayır yoktur.Bu yüzden bir insan
hayatını imanlı, ahlâklı, Kur'an'a göre yaşamalıdır.İyi işler
yapmalıdır.Örneğin bir yerde suya çok ihtiyaç vardır,oraya biri bir çeşme ya da
kuyu yaptırdığında kişi ölse dahi unutulmaz yaptığı bu büyük iyilikten
dolayı.Bir başka örnek verecek olursak,birçok köyde okulun hastanenin
olmadığını görüyoruz.Gönüllü biri Allah'ın rızasını kazanmak için gerekli olan
köye bir okul ya da hastane yaptırırsa insanlara çok büyük iyilik yapmış
olur,en önemlisi de dualarını kazanmış olur.Burada anlatmak istediğim kısım ise
şudur,bir insan hayatını iyi işler yaparak geçiriyorsa,Allah'ta o kişiye
yardımını esirgemez.Kişi hem bu dünyada hem de ahirette ki konumunu sağlama
almış olur.Dünyada neler yaptığımızı nasıl yaşadığımız çok önemlidir bu yüzden.
Merve ERDİNÇ 18070103 İLH-205 Tefsir Dersi B Şubesi
İnsan sevgiyle, merhametle, iyilikle yaşamalıdır. İyiliğin olmadığı bir alemde yaşanamaz. İyilik olmaksızın insan mutlu olamaz. Kur’an mutluluğun kaynağıdır. O evrenseldir. İnsanlar iradeleri ile onu okur, düşünür, anlar ve yaşar. Biz Kur’an’la onun hükümleriyle yaşarsak mutlu ve ahlaklı oluruz. İnsan bu alemde gayeleri için yaşar. İnsanların dayanakları vardır. İnsanlara dayanak olarak Allah ve onun mu’ciz kitabı Kur’an-ı Kerim yetmez mi? İnsan ibadetlerle yaşar, evrenin döngüsü ile yaşar, mevsimlerin değişmesi ile yaşar, Kur’an’ı okumasıyla yaşar, sevgiyle yaşar, mutlulukla yaşar, samimiyetle yaşar, güneşin doğmasıyla ayın geceyi nuruyla aydınlatmasıyla yaşar, insan sevdikleriyle ve onu sevenlerle yaşar, insan tüm kainatla yaşar. Kainat ise ancak Allah ile yaşar. İnsan Allah ile yaşar. İnsan muhtaç olduğu her şey ile yaşar. Örneğin; bir diyaliz hastası ancak diyaliz makinesi ile yaşar. O olmadan hayata tutunamaz. Bu örnek elbette karşılaştırmak için denk değildir ama günlük hayatla bağlantı kurmak adına başvurdum. Bizler neye muhtaç isek onunla yaşarız. İnsan ibadetlerine, sevdiklerine, kainata, güneşe ve aya muhtaçtır. İnsan acizdir. Allah olmaksızın insan bir hiçtir. Yaşayamaz. İnsan Allah ilişkisi çok derunidir. Allah’ın evreni düzeninden pay alır insan. İnsan düzeni yaratıcıdan öğrenir. İnsan öğrendiği ve anladığı her şeyle yaşar. İnsan en çok kimi anarsa onunla yaşar.
RÜMEYSA GÖKKAYA 18070113 İLH205
Tanım: Kendini bilerek yaşamalı.
Pratik: Bunu sağlayacak olan yegane
şey ilimdir. İlim kişiye kendisini bilme yeterliliği kazandırır. Bu yeterliliği
kazanan insan ise kendisi için en iyi yolun ne olduğunu bilir ve ona göre
davranır. Öncelikle insan, yaşamını daha anlamlı hale getirecek bir hedef
çizmelidir kendine. Bu hedef, herhangi bir şey olabilir. Örneğin kariyer
yapmak, dünyayı gezmek, birçok dil öğrenmek, ruh eşini aramak ve yuva kurmak,
kendi şirketini/markasını yaratmak gibi. Bunların her biri birer hedef
olabileceği gibi hepsi birden bir hedef de olabilir. Belirleyeceği bu hedef
doğrultusunda adım atması, çabalaması çok mühimdir. İstemek başarmanın yarısı
olsa da hareket olmadan diğer yarısı asla tamamlanmaz ve asla tam bir başarı
elde edilmiş sayılmaz. Eğer kişi kendisine bir hedef belirlemezse hayatın çetin
sularında akışa kapılıp o derinlikte oradan oraya savrularak yok olabilir. Bu
nedenle bir hedef/yaşamak için bir amaç edinmek hem akıntıya kapılmamak adına
hem de hayatı daha anlamlı kılmak adına çok önemli bir noktadır. Kendini bilen
kişi kendisini mutlu edecek hedefini de en doğru şekilde belirler ve hedefini
gerçekleştirme iç güdüsü ile hayatına sımsıkı tutunur ve ömrü bir amaç uğruna
çabalayarak dolu bir şekilde sürer.
KÜBRA KINACI 18070159
Nasıl yaşanmalı sorusunun cevabını vermek
için öncelikle bu sorunun insan için neden gereklilik arz ettiğini
algılayabilmek ve bunun üzerine kafa yormak gereklidir. İnsan başıboş
gönderilmemiş, bir amaç için yaratılmış bir varlık olma özelliklerini taşır.
İnsan Hz Adem’den as bu yana bu soruyla karşı karşıya gelmiştir. Çünkü fıtratı
bu soruyu sormaya onu iter. Akıl ve irade yetisi insanı sadece fiziksel edinim
ve ihtiyaçlar için yaşayan bir varlık olmaktan sıyırıp onu komplike ve girift
bir yapıya sahip en üstün varlık olmasını sağlamıştır. Nasıl yaşanmalı sorusuna
Allah insan için diniyle bir cevap vermiştir. O günden bu yana tüm insanlık
için ortak ve zamanın, mekanın ruhuna göre revize edilen mamafih ana hatları
aynı olan bir sistem sunulmuştur.
Bir Müslüman için bu sorunun yanıtı tek kılavuz olan Kur’an’dır. Buna
ilaveten gönderilmiş tüm peygamberler ve salih/saliha insanlar bizler için
örneklik teşkil ederler. Yaşamak denen şey bir gün sonu olan ve bu sonun
doğurduğu sonuçlara katlanmak zorunda olduğumuz bir dönence kendi içinde. Tüm
bu kompakt ve girift yapının içinde insanın kendini ikame edebilmesi için salim
bir zihin, kalp, ruh ve bedene sahip olması ve bunları sağlayabilmesi için de;
İlahi bir inanç sistemi olan İslam’a tabi olmayı kendine en büyük hedef olarak
belirlemesi ve bu Dünya’nın bir sonunun olduğunu kavraması bunun bilincinde
hareket edebilmesi gerekmektedir. Tıpkı bütün peygamberlerin yaptıkları gibi.
İnsan
bir mum gibi hem kendini hem de dibini aydınlatabilmeli, iyilik yapmaya,
iyiliğe ve iyiden olana doğru yönelmelidir. İyi bir insan olmak gayesiyle
yaşamak ve bunu bir şiar haline getirmek insanın varoluşu için kendini salim
kılabilmesi için gerekli olan genel bir haldir denebilir. Bir davetçi olarak
iyilikle alakalı çalışmalarla meşgul olmak Müslüman’ın kendi sorumluluğudur.
Nur Sena ÇEVİK 18070072 İlh 205 Tefsir 2
Nasıl Yaşamalı?
Nasıl yaşamalı sorusuna verilecek en güzel yanıt Müslümanca yaşamalı
yanıtıdır. İnsan hayat rehberi olan Kur’ an’ın emir ve yasakları doğrultusunda
yaşamalıdır. Bunda görünür fayda ve hikmetlerin yanında insanın bazen fark
edemeyeceği hikmetler de vardır. Kur’ an insana genel bir yaşama modeli yani
Kur’ an insanı modelini sunmuştur. Konularla ilgili ayrıntılar ise Hz.
Muhammed’in örnekliğinde açıklanmıştır.
İnsan kendini gereksiz, anlamsız ve değersiz hissetmemeli, bu tür yanlış
düşüncelerinin yerine doğruları koymak için Kur’ an’ın mesajlarını kendine
prensip edinmelidir. İnsan İslam’ı daha iyi yaşamak için İslam’ın yaşandığı
mekanlara yönelmeli ve vaktini boş geçirmemelidir. İslam’ı yaşayanlarla,
Müslümanca yaşamayı kendilerine dert edinenlerle bir arada olmak kişiye Allah’ı
hatırlatmakta ve kişinin daima şuurlu hareket etmesini sağlamaktadır.
İbadetler hayatımıza anlam katar ve zaman kullanımında dikkatli olmamızı
sağlar. Çok yememek sağlığımızı korur, çok harcamamak benliğimizi eğitir, çok
konuşmamak düşüncemizi geliştirir, yardımlaşmak kalbimizi yumuşatır. İslam bizi
eğitir ve inanan iyi insanlar olmamız için yetiştirir.
Nasıl yaşanır sorusunun cevabı Kur’ an’ ı Kerimde ve Siyer-i Nebi de aranmalıdır. İnsan anlamlı bir şekilde yaşamalı, faydalı çocuklar, talebeler yetiştirmeli, okumalı – okutmalı, sevmeli, paylaşmalı, tefekkür etmeli bu dünyada güzel izler bırakmalıdır.
Abdulkadir BİR 17070042 B Şubesi
8 VE 9
YAŞAMAK NE DEMEKTİR? NASIL
YAŞAMALI?
BU İKİ SORU BİRBİRİYLE ALAKALI OLDUĞU İÇİN BİRLİKTE
AÇIKLAMAK İSTİYORUM
Yaşamak sözlüklerimizde canlılığını sürdürmek ,yaşamda
bulunmak ,sağ bulunmak anlamlarını taşır.Sizce yaşamak bu mudur.yani hayatta
olunca yaşamış mı oluyoruz.Eğer öyleyse neden yaşayan insanlar mutsuz*neden
hayattan tat alamıyorlar?çünkü nefes
alan insan yaşıyor demek değildir.ayakta kalma mücadelesi yaşamak
değildir.yaşamak demek;çinde yaşadığımız dünyanın nimetlerinden
faydalanmaktır.yeri geldiğinde gezmek ,dolaşmak yeri geidiğinde ede kös kös
oturmak demektir.yaşamak demek bazen delice sevinmek mutluluktan ağlamak bazen
de acıdan ağlamak demektir.yaşamak demek bazen uzun bir tatile çıkıp eğenmek
bazen sabahtan akşama kadaar çalışmak demektir.Hayatımıza giren küçük bir bebek
ile mutlu olmak bazen de sevdiklerimizi kaybetmekten korkmak demektir.Bu
sıralamayı bu şekilde uzatabiliriz elbette ama kısaca yaşamak ne demek diye
anlat derseniz yaşamak demek biz
Müslümanlarca Allah’ın bizlere uygun gördüğühayatı ,yeri gelidği zaman bizleri sıkıntıda bırakıp
yerı geldiği zaman da başımız sıkıştığında bizleri o beladan kurtaran
rabbimizin bizim için yaratmış olduğu bu dünyada onun emir ve yasaklarına uygun
bir şekilde ,ahiret mutluluğumuza ulaşacak bir biçimde hayatımızı idame
ettimektir yaşamak.Acısıyla tatlısıyla bize verilen kısa veya uzun ömür de
hayatımızı dolu dolu Allah’ın istekleri üzerine dosdoğru bir şekilde
yaşamaktır.İŞTE YAŞAMAK BUDUR.
Nasıl yaşamalı sorusuna da cevabı yukarıda belirtmeye
çalıştım ama tekrar söylemek gerekirse
Allah’ı teala’nın emir ve yasaklarına uygun bir şekilde aşırılığa
kaçmadan daha önceki sorularımızda anlattığımız iyi insan kavramı çerçevesinde
ahlaklı temiz bir yaşam sürmek ve ahiret hayatımızda da bu hayatı sürmemiz için
cehennem ateşinden korunmamız için gerekenleri yaparak yaşanılması gerektiğini
düşünüyorum.çünkü bizler Müslümanlarız .Bir Müslümanın hayatında islam her
yerde değilse orada bir sıkıntı vardır.İslam bizim hem iyilik anlayışımızda hem
iyi insan anlayışımızda hemde yaşam ile ilgili hemen hemen her hareketimizde
olmalı ki Müslümanız diyebilelim.
Yaşamak ve nasıl yaşamalı sorularına cevabım şudur:
‘’BİR MÜSLÜMANA YAKIŞIR BİR ŞEKIİLDE’’
Zeynep SAATÇİOĞLU / 18070190 / İLH-205 / B
/ TEFSİR II
9. Ödev:“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Kişi öncelikle Kur’ân-ı Kerimin ortaya
koyduğu insan modelini göz önünde bulundurarak yaşamalıdır ve Yüce Allah’ın
insandan istemiş olduğu yaşam şekline göre hayatını düzenlemelidir. İnsan,
Allah’ın emirlerine riayet ederek, Hz. Peygamber’i severek, sorumluluklarının
farkında olarak, salih ameller işleyerek, hayırda yarışarak, yaratılış gayesini
unutmadan yaşamalıdır. İnsan her şeyden önce neden yaratıldığını ve neden
dünyaya gönderildiğinin farkında ve bilincinde olarak yaşamalıdır ki hayatı
anlamlanabilsin. Kur’ân’la hayatına
anlam verme çabasındaki insan, bireysel dindarlığını inşa ederken bu muhtevayı
din, ibadet, hayat bütünlüğü ile yaşamalı hayatın anlamını keşif süreçlerinde
iç-dış ve ahiret-dünya dengesi ve düzenini gözetmelidir. İyi insan olmak çabası
gaye olmalı, insan ne yaptığının bilincinde olmalıdır. Kur’ân’ı etkin okuma ile
hayata geçirerek amel bilinci, sevgi bilinci ve sabır bilincinde olarak yaşama
değer katmalı, Kur’ân’la hayatı anlamlandırmalıdır. Misal olarak birey, salih
amel işlemekle ilgili Kur’ân’dan ayeti okur, muhakeme yeteneğiyle üzerinde
düşünür, idrakıyla anlamlandırır ve sonrasında hayatına tatbik etmek için yolda
gördüğü bir ihtiyaç sahibine maddi destekte bulunur. Böylelikle etkin okumayı
gerçekleştirmiş ve hayatını kıymetlendirmiş olur.
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İslam, iman ve yaşantı bütünlüğünü gerektirir. Müslümanlığı sadece bir kimlik, bir etiket olarak taşımak, İslam’ın insan üzerindeki gayesini gerçekleştirmeye yetmez. Efendimiz (sav), ‘İman temenni ve süs değil, kalbe yerleşmiş ve yapıp edilenlerle doğrulanmış olandır’ buyurmaktadır. Müslümanın yaşama biçimine ‘İslami hayat’ denilir. İslami hayat, herkesin kendi düşünce ve yorumuna göre şekillenen soyut, anlaşılması ve uygulanması uzmanlık isteyen bir tarz değildir. Aksine son derece açık ve kolaydır. Çünkü, İslam din-i mübin’dir. Yani apaçık, gizlisi saklısı olmayan, herkesin kolayca yürüyebileceği bir yol. Dünya hayatını İslam’ın prensiplerine göre yaşamanın en doğru yol olduğunu biliriz. Allah’a güvenir ve O’na teslim oluruz. Asıl beklentimiz, ümidimiz ahirette Allah’ın rahmetiyle karşılanmaktır. Bu hal Müslümanı güven ve huzur içinde yaşatır. Kendisi güvenli, huzurludur ve çevresine de güven ve huzur verir.
Bu nedenle dünyanın, Müslümanın varlığına ihtiyacı vardır. Müslüman, İslam’ın emrettiği gibi yaşayarak bütün mahlukatın haklarını gözetir. Onların yok olmasını, bozulmasını engeller.
Dinen zorunlu olan görevler, dinimizin ibadetler hususunda ele alınır. Diğer görevler ise ahlak hususuna aittir.
İslam ahlakı, kişilerin kendi anlayışlarına, zevk ve çıkarlarına, devirlerin modasına bağlı değildir. Kaynağı vahiydir, ilahi bir mana taşır. Bu sebeple insanların manevi ihtiyaçlarını karşılar, tatmin duygusu verir, yükselme ve olgunlaşmayı sağlar.
Fazilet ve hikmet dini olan İslam sayesinde, Müslüman kişi yüksek bir ahlak anlayışına sahiptir. Artık Müslümanlığının ispatı bakımından bu anlayışla yaşaması beklenir. Efendimiz (sav):‘Ben iyi ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ buyurmuşlardır. Onun ümmetinin amacı da bu ahlakı devam ettirmek olmalıdır. Peygamber Efendimiz (sav)`nin tebliğ ettiği din üzere olan Müslümanın kötü bir ahlakla ömrünü tüketmesi beklenemez. Kişi, kendisine öğretilen ahlakın faziletini ve yüceliğini hissederek Efendimiz (sav)’in izini takip etmelidir.
AD-SOYAD: MUHAMMED REŞAT ASLAN ÖĞR. NU.: 200 70 338 İLH205
ÖDEV 9
Yaşamımıza ahlaki bir temel
kazandırmalıyız. Yoksa kişilik problemleri yaşarız.
Her
insan uğruna yaşayacağı bir şeye ihtiyaç duyar. Bu fıtri olarak insanda bulunan
bir duygudur. Yaşamak anlamsız olmaz. Bir anlamla yaşamalıyız. Yaşamanın
anlamını kavramak için çaba harcamalıyız. Bu anlamlandırma doğru kaynaktan
istifade ile sağlanırsa insan tatmin sağlar, mutlu olur. Şikayetleri kalmaz.
Bize düşen, örnek insan olan bütün peygamberlerin ilahi kaynaktan alarak
tebliğ ettiği hakikatlerin son, bütüncül, sistematik ve her asra hitap eden
tezahürü olarak gönderilen İslam’ın kitabı Kur’an’dan tabi olarak hayatı
anlamlandırma ve yaşamaktır. Çünkü Kur’an-ı Kerim kâinata, hayata ve insana can
veren, anlam yükleyen bir kitap olup insan fıtratına uygun, gerçeklere uygun ve
mantıksal tutarlılık taşıyan ilahi mesajdır. Bu sebeple, sahih ve temiz niyet
taşıyarak Kur’an’a yönelmeli, Kur’an’ı oku-düşün-anla-yaşa şeklindeki hayati
eylemler çerçevesinde sürekli bir döngü kurmalıyız. Böylece Kur’an insanı
olmaya çalışmalıyız. Bu bağlamda, değer üretmeli, eserler vermeli, kendimizi
tanımak suretiyle yapacaklarımızı en iyi şekilde yapmalı, tabiat ve canlılara
sevgi, hizmet ve emanet duygusuyla bakmalı, sürekli gelişim prensibiyle hareket
etmeliyiz.
İnsan ve yaşama bakışları ile farklılaşan sistemlerin taşıdıkları değer
anlayışları tüm dünya üzerinde olumlu veya olumsuz sonuçlara sebebiyet
vermiştir. Kur’an temelli yaşam yorumları ile hükmeden İslam Devletleri yüksek
değerleri, adalet, doğruluk, diğergamlık, dürüstlük, insan ve tabiat sevgisi
gibi erdemleri yaymak suretiyle iyilik, mutluluk, yeryüzünün ıslahı örnekleri
ortaya koyabilmişken yüksek değerler ve adalet anlayışına dayanmayan
ideolojilerin sebep olduğu savaş ve çatışmalar milyonların ölümüne, yeryüzünün
fesadına sebep olmuştur.
Bu itibarla, nasıl yaşamalı sorusu insan, toplum ve tüm yeryüzü için çok büyük anlamlar ifade ettiğinden, yukarıda belirtildiği gibi Kur’an’ın ortaya koyduğu çerçevede ele alınması ve Kur’an’la yaşamayı anlamlandıran insanların yeryüzünün her tarafında çoğalması ve etkin bir şekilde değer üretmesi insanlığın en temel ihtiyacıdır.
“Nasıl yaşamalı”
sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN
KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Dünyada
insan olduğumuzun gayesine uygun yaşamak için önce erdemli bir insan olmamız
gerekir. En sade ve en doğal insani davranışları önce içselleştirmemiz sonra da
samimi bir şekilde uygulamamız gerekir. Dolayısıyla insan olarak yaşamanın ilk
şartı mumin olmak, mümin olmanın şartı da akıllı bir insan olmaktan geçer.
İnsan yaradılışına ve onuruna uygun bir hayat yaşamalıdır. Dini mesajlar,
yaratılışımızdan, bizde mevcut bulunan güzelliklerimizi bize hatırlatmak ve
yolumuzu şaşırdığımızda bizi yolumuza döndürmek için vardır. Örneğin Kuran’ın
sıfatlarından biri ‘zikir’ yani ‘hatırlatıcı’dır. Kuran bize, her şeyden önce
insan olduğumuzu hatırlatır. Sonra en başta bizi yaratan Allah’a sonra da
Allah’ın tüm yarattıklarına karşı sorumluluklarımızı hatırlatarak bizi duyarlı
kılmak için vardır. Müslüman olmak, gerçek anlamda Allah’a teslim olmaktır.
İnsan olarak ihtiyaç duyduğumuz tüm güzellikleri bize veren, rahmetin ve
sevginin kaynağı olan Allah’tır. Bu yüzden Allah’ın yüceliğine ve engin
rahmetine layık olabilmemiz gerekir. Allah’a
olan kulluğumuzu her biri birbirinden güzel ve önemli olan namaz, oruç, hac ve
zekât gibi ibadetler ile sınırlı görmediğimiz ve belirli ibadetlere indirgenmiş
bir İslam inancı algısına sahip olmadığımız zaman, hem iyi bir insan hemde iyi
bir mümin olarak yaşamaya adım atmışız demektir. Birileri bize iyi desin ya da
iyi görünelim diye değil, gerçekten kalpten gelen bir istekle iyiliğe
yöneldiğimiz zaman yaşamanın anlamını hissetmiş ve de iyi bir
mumin olarak yaşıyoruz demektir. Birbirimizi
anlamak, öfke, kin ve nefret duygu ve söylemlerinden uzak durdurmak ve bizi biz
yapan ortak değerlerimizi öne çıkararak gerçek anlamda saygı ve sevgiyi
öğrenmek ve öğretmek için yaşamalıyız.
Vaktimizi olabilecek en iyi şekilde değerlendirerek, hem kendimizi hem
de çevremizi doğru şekilde bilgilendirerek, insanlığın faydasına olan sosyal
sorumlulukların önemli bir parçası olduğumuzun farkonda olarak ve bu
farkındalığı oluşturarak yaşamalıyız. Hasılı Kur’an’ın da ifadesi ile ben
insanı başı boş yaratmadım buyuran Allah’a hakkı ile kul olarak yaşamalıyız.
Bütün bu saydıklarımız ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz insanı, insan yapan
özelliklerin burada teoride kalmayıp hayatta uygulayarak pratiğe geçirerek
yaşamalıyız. (teori pratik örneği)
ENNUR ALAN
18070017-Tefsir II
Eylemden önce içedönüş ile fıtratına yönelen insan bir anlam ve amaç bulmak suretiyle yaşamak eylemini gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Akabinde her türlü müfrit davranıştan uzak durmak ile beraber bazı eksenler çerçevesinde buna uygun eylemler yapmaya başlayacaktır. Yani ana zihniyetler incelenip fıtri koşullar ortaya koyulduktan sonra insan kendi öz benliği sayesinde onu oluşturan varoluşa rağmen aynı şekilde muhafaza edecektir.
Daha açık ifade ile koşullar ve zihniyetleri tarayıp datalar elde eden insan daha var oluşunun en başında tertemiz elde ettiği fıtratına uygun yol ve yöntemi belirleyecek, bulacak lakin bunu bulması onun öznel yargıları, bireysel farklılıkları ve esasını oluşturan ruhi kabiliyetlerini elinden almayacaktır. Tekdüzeleştirmek yerine farklılıklar sayesinde gerek kendi gerekse de başka insanların hayatında i bırakacaktır.
Kur’ani çerçeveden değerlendirdiğimizde bu hususu, önümüze bir yol haritası almamız gerekecektir. “Kur’an nedir?” ve “Nasıl hayata içkin hale getirilir?” soruları ile ortak bir cevaba gidebileceğimiz noktada metot olarak OKU-DÜŞÜN-ANLA-YAŞA perspektifi devreye girmektedir. Böylece elde dilen bilgi ve verilerin etkin hale getirilerek hayata geçirilmesi sağlanmış olacaktır.
Pratikte elde ettiğimi tüm bilgileri bilinç potasında eriterek her asra hitap eden bir kitap belirlemeliyiz ki bu Kur’an’dır. Yine O’nun dünyaya intikal edişi, okunup anlatılması ve en doğru biçimde hayata geçirilmesinin biricik vesilesi Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in çabalarını ihlas ile tefekkür etmek büyük bir yarar sağlayacaktır. Çünkü O tüm ümmetin gözü önünde Kur’an’ı yaşayan ve yaşanabilir olduğunu gözler önüne seren bir örnek, önder idi.
Tüm bunlarla beraber insanın yaşamboyu öğrendiği hususu daima belleklerimizde taze tutulmalıdır. Zira o insanı kendi varlığı çerçevesinde bir değer olarak görür. Eylemlerinin de onu insan olma vasfına ne kadar layık olduğunu belirlemesinde yardımcı olur. Bizlerin yaşadığımız çağda yapabileceğimiz en önemli eylem: Kur’an ile asır ve zihniyetimizce bize verilenleri hesaba katarak amel etmeli, gelecek nesillerin arayışı için de onların yolunu bir nebze olsa aydınlatacak argümanlar bırakabilir böylece katkıda bulunabiliriz. Bu katkı sayesinde hem yaşadığımıza dair kalıcı bir iz bırakabilir hem de benliğimizi gerçekleştirme yolunda sağlam bir adım atabiliriz.
Okuduğumuz kitaplar çerçevesinde harekete geçmek için bahaneler üretmeden fiiliyata dökmek, insanlara anlatmak ve onların bilgilerinden feyz almak, çeşitli makale ve fikir yazıları üreterek muhtelif mecralarda okunmasını, eleştirilmesini sağlayıp ders çıkarmak, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak, iyilik projelerinde yer almak hem sağlıklı birey hem de toplumun en küçük parçasını oluşturması bakımından sağlıklı toplumların anahtarıdır.
SELÇUK YEDEKÇİ 17070232 B
İnsan sadece hedeflere kitlenip , ufacık lezzetleri tatmaya çalışmamalıdır. Sadece ufak lezzetlerin peşinden koşmayı bırakıp önce Allah’ın insanoğluna bahşettiği en büyük hediye olan “aklı” kullanmayı öğrenmelidir. Hem hedeflere ulaşmak için gayret,emek sarf etmeli,ter dökmeli, aklı alabildiğine zorlamalı, hem de ufacık tatların keyfine varılmalıdır. Mutlu olmayı öğrenmelidir, hedefi olmayan, hedefi için gayret sarf etmeyen, emek vermeyen, bir yavru kedi ile hiç oynamayan, bir çocuğu güldürmeyen,açan çiçeklere sevinmeden, solan yaprağa hüzünlenmeden,yağmurda sırılsıklam ıslanmayan, gülmeyen ve güldürmeyen insan hayatı yaşıyor sayılmaz. Bence yaşamdan tat almak akılla da alakalıdır. Aklını kulanan insan kendisine yaşamı yaşanabilir kılar.
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Biz Müslüman
bireyler olarak nasıl yaşamalıyız? , Bir geçiş alemi olan bu dünyada hayatımızı
nasıl devam ettirmeliyiz? Bu soruların cevabını Kur’an’ı Kerim’de Lokman
Suresinde açıklayıcı bir şekilde Yüce Allah bize bildirmiş. Bazı ayetleri
burada zikredecek olursak Lokman Suresi 4. Ayeti kerime de “O kimseler, namazı kılarlar,
zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.” 8. Ayeti kerime
de ise “. Şüphesiz, iman edip de güzel davranışlarda bulunanlar için, nimetleri
bol cennetler vardır.” Buyrulur. Bu ayetlerden anladığımız Müslüman Allah’a
ibadet ve dua içinde olmalı ve insanlar birbirlerine yardım etmeli. Zaten
bunlarda güzel davranış olarak bir iyiliktir. İnsanlar iyiliğe karşı
iyilikle, karşılık beklemeden iyilik ve kötülük edene iyilik yaptığı sürece iç
alemini yansıtarak yaşam boyunca mutlu, huzurlu, anlayışlı, sevgili ve saygılı
bir yaşam sürmekte olacağını zannındayım. Gene Lokman Suresi 17. Ayeti Kerime
de “Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış,
başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.” Buyrularak
bunların azmedilmeye değer güzel şeyler olduğu üzerinde durulmuştur. Bizde bu
ayeti kerimelerden nasıl bir şekilde yaşamamız gerektiğini anlıyoruz.
Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
Abdullnasir TATAR / 18072085 / B / Tefsir II / İLH-205 / Final ödevi
9.
“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
“Nasıl yaşamalı? Nasıl yaşamak
gerekir?” bence bunun cevabı çok zordur. Hatta bu soruya cevap verilirse bile
her kes kendi yaşam biçimine göre cevap verir. Yani birinin yaşam tanımı
başkasıyla benzemeyebilir. Ancak bu sorunun cevabı bana düşerse, öncelikle ve
genel olarak şöyle diyebilirm: “ Nasıl yaşamak sorusunun cevabını bulmak için
ilk önce iyi insan olmak gerekir!.”
İlk
olarak bu soru ile başayacağım: Müslümana, sosyal hayatta müstehcenliğin ve
fuhşun her düzeyde engellenmesi bir sorumluluk değil midir? Evet, her bir
Müslümanın, sosyal hayattaki her türlü müstehcenliği ve fuhşu ortadan kaldırmak
için çaba sarf etmesi bir sorumluluktur.
O zaman,
İmanı sağlıklı bir şekilde koruyabilmek edebilmek, dünya ve ahiret
mutluluğunu elde etmek ve neticede huzurlu olabilmek için mü’min, Yüce Allah’la
manen bağlantı kurmak ve bu bağlantıyı devam ettirmek ihtiyacındadır. Çünkü
insan, Allah’ı bilmek ve ona ibadet etmekle tam bir huzura kavuşabilir. Yoksa
ruhunda daima bir boşluk daima bir sıkıntı duyar.
İslam ahlakıyla ahlaklanma da İslam'ı
yasamanın en önemli bölümlerinden birini oluşturur. Denilebilirki; hiç bir
dinde ve hiç bir düşünce sisteminde İslam’da güzel ahlaka verilen önem kadar
önem verilmemiştir. Hatta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed "Ben ancak
ahlaki faziletleri tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur. Bu yüzden
müslümanın ahlakini güzelleştirmesi en temel hedeflerden biri olmalıdır. Bu
amaçla mü’min, İslâm'ın kendinden istediği kişisel ve toplumsal görevlerini
öğrenmek ve bunun sonucunda güzel hareketlerle bezenmek, çirkin
alışkanlıklardan kaçınmak zorundadır.
AHMET YASİN TÜRKMEN 18070217
Tanım: Fıtrattan gelen anlam yükleme noktasında merak
dürtüsünden hareketle bilgilenip tefekkür etmek ve doğruyu belirleyip iyiyi
ayrıt edip neticelendirerek yaşamalı.
Teori-pratik ilişkisine
hayattan örnekler:
‘Nasıl yaşamalıyım?’ sorusunu hayata geçirirken bile
araştırmak ve anlamak zorunda olan dünya insanı, bundan evvel bu soruyu soracak
düzeyde bir meraka kapıldığından mütevellit; onun merak eden ve ilim üretmeye
yönelik bir fıtratının olduğunu söyleyebiliriz.
Hal böyleyken hayatını anlamlandırma çabası içerisinde
yaşamak gerekiyor. Ben şahsen hayatın anlamının salt hayatı anlamak olduğunu
düşünüyorum bir süredir. Anladığın şeye
gizem katıp onun kölesi olarak yaşamak yerine anlayıp onu eline alabilir ve
karakterine uygun hayatı seçip yaşayabilirsin şeklinde düşünüyorum.
AD- SOYAD: MELEK ERBAŞ NU:18070101 İLH. TEFSİR II
Hayat elde edilenler ile elde edilmek
istenenler arasında yaşanıyor. İnsanın daha fazlasını istememesi mümkün değil. İnsana
arzularından, ihtiraslarından, beklentilerinden kopmasını teklif etmek onu
insanlığından vazgeçmeye davet etmektir. Ancak, hayatı sadece arzulara,
ihtiraslara, beklentilere indirgemek de çok tehlikeli. Zira, işte o zaman insan
kendini koyverip, “an”ı yaşamaktan bizzat kendi kendisini men ediyor.
Hedeflere kilitlenip, ufacık lezzetleri tatmamak veya
sadece ufak lezzetlerin peşinden koşup Allah’ın insanoğluna bahşettiği en büyük
hediye olan “aklı” hiç kullanmamak bizzat hayatın ıskalanmasıdır. Hem hedeflere
ulaşmak için gayret, emek sarf etmeli, ter dökmeli, akıl alabildiğince
zorlamalı, hem de ufacık tadların keyfine varılmalıyız. Hedefi olmayan, hedefi
için gayret sarf etmeyen, emek vermeyen insan hayatı ıskalar ama sokakta bir
kediye sevgi göstermeden, bir çocuğun başını okşamadan, açan çiçeklere
sevinmeden, solan yaprağa hüzünlenmeden, yağmurda sırılsıklam ıslanmadan, karda
yuvarlanmadan, dakikalarca bir şeye gülmeden, birini sevmeden ve onun için bazı
sıkıntılara göğüs germeden yaşanan hayat da ıskalanmış hayattır.
HATİCE SENA İPEK-18070133-İLH205/B-TEFSİR II
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN
KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Nasıl yaşamalı sorusuna
verilebilecek en doğru cevap Kur'an'a göre yaşamaktır. Kur'an'a ve Peygamber'e
göre yaşamak insanın fıtratına en uygun yaşayış biçimidir. Bu yaşam insanın
anlam arayışını tamamlamasını sağlar. Bu yaşamı seçen insan , Allah'ın rızasını
gözeterek yaşamalıdır. Ahlaklı , dürüst, cömert, imanlı, adil, merhametli ve
onurlu olarak yaşamalıdır. Çalışkan ve güçlü olmalıdır. Eğitme önem vermelidir. Sorumluluklarının
bilincinde olmalıdır. İnsan kendisine, topluma ve çevresine saygılı yaşamalıdır.
Yaşarken üretken ve faydalı olmalıdır. Eğitime, ilime önem vermelidir. İyi
olmalı ve iyiliği her yere yaymalıdır. Kötülükten kendini alı koymalı,
kötülüğün karşısında olmalıdır.
9-“Nasıl
yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl
kuruyorsun?
Bir kere
Kuranın bizden istediği, peygamberimizin pratiğini gösterdiği şekilde
yaşamalıyız yer yüzünde günlük hayat sabah başlar 24 saatlik zaman dilimi bir
günü oluşturmaktadır günlük ibadetlerimizi yerine getirmeliyiz temizliğimizi
yerine getirmeliyiz hayatı devam ettirecek maddi ihtiyaçları karşılamalıyız çalışmalıyız
bir Müslüman kendi ihtiyaçlarını ve sorumlu olduğu aile fertlerinin
ihtiyaçlarını gidermesi için çalışıp üretmeli Müslüman asla israfa, lükse aşırı
tüketime gösterişe kapılmaz Müslüman bunları dinimiz haram kılmıştır insanın
fıtratına da aykırıdır savurganlık çünkü milyonlarca din ve iman
kardeşlerimizin din ve sefalet sıkıntısı içinde yaşam sürerken firavun gibi
nemrut gibi hayat sürmek Müslüman kimselere yakışmaz yine Müslüman lisanını
kötülüklerden korumalı Müslüman mutlak bir hürriyete sahip değildir. Müslüman
hürriyet var canımın istediğini söylerim ve yazarım diyemez dilin afetleri
vardır Müslüman lüzumsuz,faydasız laf etmez, gevezelikten mala yani sözden uzak
durur söylerse hayır söyler yoksa susar gözlerini kulaklarını korur peygamberimizin
bir sözüyle tamamlayalım iki günü birbirine eşit olan ziyanda dır ilim
açısından da geçerlidir çalışma açısından da geçerlidir.
KÜBRA NUR
ŞAHİN
18070203/B
9.“Nasıl yaşamalı” sorusunu
cevabını nasıl vermeli?
Nasıl
yaşamalıyız? Kendimizi her anlamda geliştirmeliyiz. Gelişmeye, yenilenmeye,
eleştiriye açık olmalıyız. Her daim kendini yenileyen geliştiren bir düşünce
yapısıyla hayata bakmalıyız. Farklı pencerelerden dünyayı algılamaya, düşünmeye
çalışmalıyız. Her birey kendi alanını zaman içerisinde keşfetmekte her bireyin
ilgilendiği bu dünyada hangi yaraya merhem olacağı zamanla şekillenmekte. Fakat
bu süreçte bazı bireylerin o yaralara sadece kalitesiz bir yara bandı niteliğindedir.
Halbuki hızla gelişen ve değişen bu dünyada yaptığımız işin en iyisini, elimizden
gelenin fazlasını yapmalı, yaralara hem merhem sürmeli hem de kaliteli bir yara
bandı olmalıyız.
Birey
etrafında olup bitenlere karşı duyarsız kalmamalıdır. O yüzden altını çizerek
söylemek istiyorum insan önce görmeyi öğrenmeli. Önce göreceğiz, şuurlu bir
beyinle hareket edip hem kendi yaralarımıza hem de kendimiz dışında ki
insanların yaralarına merhem olmalıyız. Bunun dışında hayat nasıl geçerse
geçsin eleğin içine dökülmüş sudan başkası kalmaz.
Zaman
en değerli hazinedir derler bu sözü birçok yerde duymuşuzdur. Artık o kadar
tekrar tekrar söyleniyor ki bu söz artık zihnimizde ki yeri kayboldu. Bu sözü
kafamızda daha iyi yer edinebilmesi için açalım. Şöyle düşünelim bize 86 400
adet gül fidanı veriliyor. Bu fidanları çok çalışırsak çok ekebiliyoruz istersek
az çalışıp az dikebiliyoruz. Fakat her gün bu gül fidanlarının sayısı
yenileniyor. Bu işin sonunda ise ne kadar fidan dikmiş isek o kadar ücret
alıyoruz. Her gün içinde ne kadar gül fidanı dikebildiysek o kadar ödül
alacağız. İşin özünde bu saniyelerimizi nasıl değerlendirirsek onu biçeceğiz.
Zamanımızı değerli bir elmastan daha öte görmeli en iyi şekilde
değerlendirmeliyiz. Tabi ki bunun için de hayatı planlı ve düzenli yaşamalıyız.
Düzende ve planlı yaşamakta
bereket vardır.
AD-SOYAD: Sümeyra YAKIŞIKLI ÖĞR.
NU.:18071592 TARİH: 17.01.2021
9. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?
SORUMLU OLDUĞUN
KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Teori:
Hayatı anlamlı yaşamalı. Değer verilecek ya da verilmeyecek şeyleri iyi
belirlemeli. Kendisi için ve etrafı için faydalı yaşamalı. Onu yaratanı
tanıyarak, Allah’a layık kul olmaya çalışarak yaşamalı. Dünyayı dolu dolu
yaşamalı, kendinden dünyaya herkesin yararlanacağı eserler bırakarak yaşamalı. İnsanları
zararlı işlerden çevirerek iyiye yönelterek yaşamalı hem sözlü hem fiili.
Pratik:
İnsan yaratanın farkında olmalı ilk önce Allah’ı tanımaya Peygamber(sav.)’i
anlamakla işe koyulmalıdır. Kur’an’ı ve sünneti merkeze alan kimse artık hayatı
nasıl yaşayacağının bilincinde olur. Örneğin bir işverense işçilerinin de insan
olduklarını unutmadan onlara iş verir, onlara eziyet etmez, maaşlarını
geciktirmez yorulduklarının farkında olur ona göre aralar vermelerini sağlar.
Yaşarken insanlara tepeden bakmadan yaşamalı kibirlenmemeli, düşünsenize zengin
biri size yokmuşsunuz gibi davransa insan yerine koymasa ya da renk, dil, din, ırk
ayrımı yapanları düşünün ya sizin başınıza gelse ister miydiniz? O yüzden
insanlara insan oldukları için Allah’ın yarattı bir varlık olarak saygı
göstermeli sevmeli hayatını böyle yaşamalı. Yaptığı meslekte de dikkat etmeli
ölçü tartı, hile den uzak durmalı. Kimsenin arkasından konuşmayarak yaşamalı.
Kur’an’ın tavsiyelerine, öğütlerine kulak vererek yaşamalı.
Merve Aslanhan 18070032 İLH-205 B
Tefsir II
Teori: Cennetimsi bir hayat yaşamalı.
Kendisine ahlaki bir yol çizmeli. Aksi takdirde insan kişilik problemleri
yaşar. Edepli bir yaşayış olmalıdır. İlahi-uhrevi sese kulak vererek
yaşamaktır. Çünkü böyle yaşayan haddini bilendir. Haddini bilmek kibri yok eder.
Çünkü dinden kaynaklanan ahlakın temelinde edep vardır. Kur’an’la hayata anlam
vermelidir. Din-ibadet-hayat bütünlüğü ile yaşamalı, hayatın anlamını keşif
süreçlerinde iç-dış ve ahiret-dünya dengesi ve düzenini gözetmelidir.
Pratik: hayatta nasıl yaşamalıyımızın
cevabı iyi bir insan şeklinde. Ben hatamı kabul ediyorsam birinin hakkına
girdiğimde vicdan yapıyorsam bilincim sayesinde çünkü iyiliği biliyorum doğruyu
biliyorum. Okuyoruz, anlıyoruz, düşünüyoruz ve yaşıyoruz.