Mouna Baker 19922734   

Tefsir Doktora 1. sınıf  

İnsan bu dünyada Allah’ın halifedir ve tüm insanlar için yardım eli uzatmaya gerekiyor, özellikle bu korona günlerde. Nasıl yardım edebilir ki en az sevdiklerini kurmak için evde kalmak ve Sağlık  kuralı uygulaması zorundasıdır. Zor ve tedirgin günleri geçiyoruz ve bu günlerdeki insane ve toplam gücü göstermek gerekiyor.

            İyi insan aslında çok iyi işler yapabilir. Normal hayatımızda hep vakıtımız olmıyor şikayetçiz. Şimdi daha uzun işsiz ve evde kalmak zorandıyız ve zamanımızı nasıl değerlendirebiliriz. Aslında bir sürü şey yapabilecekken oflayıp puflamaya devam edersek, hiçbir şey yapmadan, koca bir günü can sıkıntısına kurban etmiş oluyoruz. İyi insane, kendisini geliştiryor ve okma, spor yapmak ya da ailenle birlikte iyi zaman geçebilir ve onun çocukları ve sevdiklerinle daha kımetlı ve huzurlu zaman harcama tavsiye etmek. Kuran ve kıtablar birlikte çalışabiliyor. Evde gervckten hayat var ve huzurlu okuma, yeni bir dil öğrenme ya da yetenek pratik zevkle olabilir. İnsan kendi  kendisi zaman geçermek ve hayatını hedefı ve yolunu düşünmek önemlidir. Daha iyi insan toplumunuda sonar olabilir.

            Evde çocuklarıyla 24 saat yaşamak zorunda kalan modern ebeveynler, “ebevyn olmayı” öğrenmek zorunda kaldılar. Çocuklarını tanımak için Korona virüsü fırsat verdiyse de neyse ki ,tablet ve akıllı telefonlar imdada yetişti. Bu güzel bir fırsat aslında daha güçlü ve samimi aile olmak için. Hatta iyi kullanırsa bu değerli aile vaktı sonarki tüm ailenin için destek veren bir hatıra kalacak.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Mouna Baker 19922734   

Tefsir Doktora 1. sınıf  

İnsan bu dünyada Allah’ın halifedir ve tüm insanlar için yardım eli uzatmaya gerekiyor, özellikle bu korona günlerde. Nasıl yardım edebilir ki en az sevdiklerini kurmak için evde kalmak ve Sağlık  kuralı uygulaması zorundasıdır. Zor ve tedirgin günleri geçiyoruz ve bu günlerdeki insane ve toplam gücü göstermek gerekiyor.

            İyi insan aslında çok iyi işler yapabilir. Normal hayatımızda hep vakıtımız olmıyor şikayetçiz. Şimdi daha uzun işsiz ve evde kalmak zorandıyız ve zamanımızı nasıl değerlendirebiliriz. Aslında bir sürü şey yapabilecekken oflayıp puflamaya devam edersek, hiçbir şey yapmadan, koca bir günü can sıkıntısına kurban etmiş oluyoruz. İyi insane, kendisini geliştiryor ve okma, spor yapmak ya da ailenle birlikte iyi zaman geçebilir ve onun çocukları ve sevdiklerinle daha kımetlı ve huzurlu zaman harcama tavsiye etmek. Kuran ve kıtablar birlikte çalışabiliyor. Evde gervckten hayat var ve huzurlu okuma, yeni bir dil öğrenme ya da yetenek pratik zevkle olabilir. İnsan kendi  kendisi zaman geçermek ve hayatını hedefı ve yolunu düşünmek önemlidir. Daha iyi insan toplumunuda sonar olabilir.

            Evde çocuklarıyla 24 saat yaşamak zorunda kalan modern ebeveynler, “ebevyn olmayı” öğrenmek zorunda kaldılar. Çocuklarını tanımak için Korona virüsü fırsat verdiyse de neyse ki ,tablet ve akıllı telefonlar imdada yetişti. Bu güzel bir fırsat aslında daha güçlü ve samimi aile olmak için. Hatta iyi kullanırsa bu değerli aile vaktı sonarki tüm ailenin için destek veren bir hatıra kalacak.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

 

HATİCE KAYA 19922729 DOKTORA 

 

 

KORONA GÜNLERİ VE İNSAN

 

Hayatın olağan koşturmacası ve günlük rutinlerimiz içinde; günlerimizi, sahip olduğumuz nimetlerin pek de farkında olmadan tek tek tüketirken birden frene basıldı. Her şeyin kontrolümüz altında olduğunu düşündüğümüz, kılı kırk yaran planlarla hayatımızı organize ettiğimiz günler şu zamanlarda bizden bir hayli uzaklarda. İlahi kudret yine ‘basit –bayağı’ ve fakat bir o kadar da etkili bir ordusuyla, insanoğlunun yapıp etmeleri nedeniyle henüz kalpleri mühürlenmemiş olan kısmına haddini bildiriyor. İbret nazarıyla bakanlar için hayatın anlamı, insanın gücü, değeri, görevleri olması gereken yere yerleşiyor.. Peki içinde bulunduğumuz bu ‘Korona Günleri’  bizlere hangi pencereleri açıyor, neler söylüyor?

“O size istediğiniz her şeyi verdi. Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız başa çıkamazsınız. Şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim, çok nankördür!” (İbrahim Suresi 34) Ayet- i Kerime bugünlerde kazanmamız gereken bir farkındalığa ne kadar da yalın bir biçimde işaret ediyor. Zira insan bugünlerde, nasılda çepeçevre nimetlerle donatılmış olduğunu bir kere daha derinden hissediyor. Bir komşunun ziline basıp sohbetine talip olmak, markete gidip bir ihtiyacını görüvermek, küçük çocuğunu yakındaki oyun alanında biraz eğlendirmek, yaşlı anne babasının elini öpüp göğsüne başını koyabilmek nasıl da paha biçilmez nimetlermiş meğer. Çoğu zaman çok basite indirgediğimiz sayılanlar benzeri onca nimetler, tüm beşeriyeti, nimetin şükrünü eda etmeye davet ediyor. Ve elbette şu zamanlarda mahrum kaldığımız bu nimetler sayesinde henüz elimizden alınmamış sayısız nimeti de fark etmemiz icap ediyor. İşte ancak o zaman Salih İnsan olma yolunda emin bir adım atılmış olunuyor. Demek oluyor ki ilk önce ‘Farkındalık’ gerekiyor..

“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.”( Bakara Suresi 155) “Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir.  Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir)” ( Asr Suresi 1-3) Ne olduğunun, kim olduğunun, nasıl bir imtihanın içinde bulunduğunun, kudretinin sınırlılığının, yaratıcıya her zerresiyle muhtaçlığının farkındalığına ulaşmada, bugünlerde bir hayli yol alıp, tam bir iman ile Rabbine bağlanan insan için artık, anlamlandırdığı bu hayata uygun eylemlerde bulunmak şart oluyor. Salih amellerimizi şekillendirmede adeta bir deniz feneri gören Asr Suresi burada da yardıma koşuyor. ‘Birbirinize hakkı ve sabrı tavsiye edin!’ İşte Korona günlerinde ihtiyacımız..

 “………….Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez” (Yusuf Suresi 87) Bu çetin imtihan günlerinde iç dünyamızı yeniden keşfedip, sabırla onu yoğurmanın ardından, artık Yaratıcının merhametine sığınıp ümit ile ondan bir çıkış yolu dilemeli, tüm menfi durumlara rağmen zahmetteki rahmet fark edilerek ‘Nasıl faydalı olabilirim?’ sorusuna cevaplar aranmalı, bulunan cevaplar vakit kaybedilmeden uygulamaya koyulmalı ‘Korona Günleri’ nin bizlere açtığı bu yeni pencereden yepyeni, taze, daha bilinçli kullar olarak çıkmalı…Ne mutlu ibret nazarı açık olanlara…

 

 

 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

KORONA GÜNLERİNDE SOSYAL MEDYADA SALİH/İYİ İNSANIN SALİH/ İYİ İŞLERİNİ NASIL ANLATIRIM?

Tuncay ALTINIŞIK

19952701

Bütünleşik Doktora

              Sosyal medya; “Tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemi ve kişilerin internet üzerinde birbirleriyle yaptığı diyaloglar ve paylaşımların bütünü” şeklinde tanımlanmaktadır. Teknoloji yapısı itibariyle birçok avantajlar sunmaktadır. Şüphesiz, günümüzde sosyal medya ortamlarında muazzam bir iletişim imkânı söz konusudur. Sahip olduğu bilgiyi paylaşmak, bu paylaşımdan maddi kazanç elde etmek, şöhret kazanmak/artırmak, dünya görüşünü, hayat tarzını sunmak, tanıdığı insanlarla iletişim halinde olmak, yeni insanlarla tanışabilmek vb. daha birçok amaçla insanlar bu mecraları kullanabilmektedir.

              İyi insanı “özündeki bu yüce değerleri öğrenen, bu değerler ile hayatı anlamlandıran ve bu değerler doğrultusunda uygulamalar ile insanlık tarihine olumlu katkıları ile not düşme gayretinde olan insan” olarak tanımlayabiliriz.

Mesajın iletilmesi iletişimin kurallarına uygun olarak icra edilmesi ile mümkün olacaktır. Bu noktada da sosyal medya mecralarında nazari anlamda iyi işler anlatılırken bu alanda rağbet gören/görmeyen iletim yöntemleri/biçimleri üzerinde araştırma/değerlendirmelerde bulunarak hareket edilmelidir. Bu sahada, etkin olan, amaçlarımıza daha uygun olan mesaj verme yöntemlerini kullanmak zorunluluğu vardır. Zira bu alanda tüketim çağının etkisiyle, birçok şey çabucak tükenmekte, özgül ağırlığını yitirip sıradanlaşabilmektedir.

              Yeni korona virüsü (COVİD 19) insanlık tarihinde en büyük salgın hastalıklardan biri olarak kayıtlardaki yerini almıştır. Bizler bunu bizzat yaşarken tarihe tanıklık etmiş de oluyoruz bir taraftan. Bildiğimiz, alışageldiğimiz hayat tarzından bizleri uzaklaştıran, hayatın doğal akışını zorlayan, inanan bireylerin bazı günlük uygulamalarına ara vermesine sebebiyet veren, insanın tüm uğraşı alanlarını sekteye uğratan, uluslararası ilişkilere yeni bir boyut kazandıran vb. yönleri nedeniyle birçok şeyin eskisi gibi olmayacağı kanaatini aşılayan bir hastalıkla karşı karşıya durumdayız. Müslümanlar olarak bugünlerde yapılan/yapılacak olan sâlih/iyi işler, hem yerindelik bakımından hem de İslam’ın güzel mesajının kitlelere ulaştırılması bakımından çok büyük önem taşımaktadır.

Sosyal medya mecralarının kullanımında ulusal ve uluslararası eğilimler dikkate alındığında, nazari bilgiden çok görsel materyallerin önemli olduğu aşikârdır. Bu nedenle, iyi insanların iyi işleri –özellikle de gerçek hayat hikâyeleri-  caps, video vb. materyallerle sunulmalıdır. Kısa röportajlar, çizgi filmler, info grafikler, mizahi yaklaşımla verilen nükteli mesajlar, çarpıcı, zihinlerde düşünme ihtiyacı hissettirecek materyaller hazırlanmalı ve bu alandaki iletişim imkânını, fırsata çevirme gayreti içinde olunmalıdır.  Örneğin;

-          ülke olarak farklı inanca mensup ülkelere yapılan tıbbi malzeme başta olmak üzere yardımların arka planındaki değerlerin anlatılması,

-          hastalığın yayılmasına karşı alınan tedbirlere uymanın bir sorumluluk oluşturduğu; ihlallerin aynı zamanda kul hakkı ihlali olduğu,

-          yakın çevremizden başlayarak sokağa çıkamayacak durumda olanlara bizzat yardımcı olunması,(çiftçinin tarlasının sürülmesi, çocukların hediye ile sevindirilmesi vb.)

-          sokağa çıkmanın yasak olduğu zaman diliminin evlerde aile bireyleri ile daha güçlü iletişim içerisinde olmaya vesile kılınması,

-          ramazan ayı münasebetiyle infakın artırılması,

gibi çok geniş yelpazede sâlih/iyi işler yapmaya dair anlatım/paylaşımlarla bu zor dönemi, sâlih/iyi işleri yaygınlaştırma fırsatına dönüştürebiliriz.

 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

ESMA UYSAL

DOKTORA -19922779

ESBABÜ’N-NÜZÜL II  4. ÖDEV

 

 

Salih İnsanın Korana Günlerinde Salih Amel Pratiklerini Sosyal Medyada Anlatmak

 SALİH İNSAN KORANA GÜNLERİ ve SOSYAL MEDYA

Sosyal medya…herkesin yediğini, içtiğini, gezdiğini, gördüğünü, herhangi bir kısıtlama olmadan ,çoğu zaman pervasızca, paylaştığı arena…sanal dünya…

Salih insan. En küçüğünden en büyüğüne yaptığı her işi Allah rızası için ve Allah rızası çerçevesinde yapan kişi.

Salih amel: kişin kendine etrafına faydası dokunacak Allah Rızası için ve Allah rızasına muvafık olan her iş, eylemi.

Korona günleri: fiilî sosyal ortamların ortadan kalktığı bireylerin evlerinde aile fertleriyle vakit geçirmek zorunda kaldığı ve her daim sağlığın tehdit altında olduğu psikolojisinin hakim olduğu günler..

Salih insan öncelikle kendisine daha sonra da en yakınından başlayarak çevresindeki kişilere olabildiğince faydalı olan kişidir. Bizler Salih insan olma gayretinde olan kişiler olarak Korana günlerinde bireysel olarak bu günleri sağlıklı bir şekilde değerlendirmeli bu durumdan ibret almalıyız. Bizler günlük hayatımızda sıradan saydığımız bizim için bir nimet bile olduğunun farkına varmadığımız pek çok nimetin farkına vardık bu günlerde.  Evden çıkmak, gönül rahatlığı ile eşyaya insana dokunmak ne büyük nimetmiş.  Camiye gitmek, teravihi camide kılmak, anne babamıza rahatça sarılmak ne büyük nimetmiş meğer şimdi anladık. Bu durumun insanın acziyetini nasıl gözler önüne serdiğini koca koca devletlerin nasıl da aciz kaldığına şahit olduk hep beraber.

Çok sıra dışı günler olan bu günleri, salih bir insan nasıl geçirir ne yapar ve bu yaptığı işleri sosyal medyada nasıl anlatır?

Öncelikle, rabbimize yönelmeliyiz, her zamankinden daha fazla daha içten . İbadetlerimize daha bir titizlikle yaklaşmalıyız. İhmal ettiklerimizi yeniden hayata geçirmeliyiz.

Ailemizin bu günleri en verimli şekilde geçirmesi için öncelikle bizim onlara örnek olmamız gerekmektedir. Bu sebeple biz günümüzü başıboş şekilde değil planlı ve verimli bir şekilde geçirmeye özen göstermeliyiz. Bizler dışarı çıkamıyoruz ama çağımız artık sanal âlemin hayatımızda oldukça hâkim olduğu bir çağ. Fiilî sosyal ilişkilerin yerini sanal sosyal ilişkiler almış durumda. Sosyal ağlar ve gruplar her geçen gün daha da yaygınlaşmakta. O halde Salih insan bu sosyal medyayı nasıl kullanmalı ve Salih amel faaliyetlerini bu alanda nasıl sürdürmeli?

Bence ilk yapılması gereken her beğendiğin şeyi paylaşmamaktır. Paylaşmadan önce doğru olup olmadığının araştırılması ve bunun tavsiye edilmesi Salih amel olarak bu alanda ilk yapacağımız iş. Çünkü sanal ortamda bilgi kirliliği inanılmaz boyutlara ulaşmış. Dâhil olduğumuz gruplara gelen yanlış haber, video vs. nin doğru olmadığını anlatmaktan çoğu zaman yeni ve güzel işler yapmaya fırsat bulamıyoruz. Sosyal medyayı kullanırken dikkat edilecek bir diğer husus da mahremiyetin korunmasıdır. Sosyal medya bu bilinçle kullanılmalıdır Madem herkes sosyal medyayı etkin kullanıyor o halde biz de bu silahı iyi kullanmak zorundayız. Öncelikle dini doğru bilgi kanalarından ve kaynaklarından insanlara aktarmalıyız. Yaptığımız güzel işleri insanlara anlatmalı onları teşvik etmeliyiz. Günlük ayet hadis paylaşımları yaparak belli bir periyotla dini değerler vurgulanabilir. Bizler doğrusunu paylaşmadığımız sürece yalan yanlış bilgiler bu dünyayı istila etmeye devam edecektir. Hele insan psikolojisinin çok hassas olup her şeye inanmaya hazır olduğu bu süreçte bu daha da bir önem kazanıyor. Bireyleri ve toplumları faydalı işlere sevk etmek ve sanal dünyadaki paylaşım, beğeni ve seyrettiğimiz, işittiğimiz her şeyden de hesaba çekileceğimiz gerçeğini diri tutacak paylaşımlar yapmak durumundayız.  Bizler de imkânımız olduğu halde bu ortamlarda gereken tebliğ görevini yapmazsak Allah katında sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız. Bunu yaparken de ölçüyü kaçırmamalı ibadetlerimize ve ailemizle ilgili sorumluluklarımıza özen göstermeyi ihmal etmemeliyiz.  Saygılarımla…

 

 

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Bayram Maraşlı

19922777

Dokrora

ESBAB-I NÜZUL

 

KORONA GÜNLERİNDE SALİH AMEL

Korona insanlığı uzlete çekti… Gönüllü değil, zorunlu bir uzlet. Kimisi için bir hapis hayatına dönüşen bir uzlet.  Evde eşiyle birlikte yaşamak zorunda olduğu, Çocuğunun gürültüsüne katlanacağı bir uzlet. Fakat kimisi için de insanı sükûnete çeken bir itikaf oldu. Derin düşünmeyi, muhasebe yapmayı bahşeden kılan, evdekilere zaman ayırma fırsatı veren bir itikaf… Ortak anılar biriktirme imkânı veren…

Korona, kimi insana yokluğu tattırdı ve elindeki nimetin kıymetini bilmeyenlere, aslında elindeki imkanların ne kadar kıymetli olduğunu öğretti. Azımsadığı maaşının aslında kıymetli olduğunu öğretti. Rızkı verenin patronlar değil Allah c.c. olduğunu gösterdi. İşte kimisi nasıl geçineceğinin hesabını yaparken kimisi de fabrikalarının kapalı olması sonucunda uğradığı zararın hesabının peşine düştü.

Bu salgının şahsım adına öğrettiği en mühim mesaj, bilim ve teknolojiyi -ki asla tahkir etmiyorum- PUTLAŞTIRAN zihinlerin -doktor ve bilim insanlarının yaratıcıya yalvarmasına şahit olunca- küçücük bir virüs karşısında acziyete düştüğümüzü gör(ebil)mesidir???

Bu vebanın herkese bir şeyler öğrettiği bir vakıa. Vebanın öğrettiklerini bir tarafa bırakacak olursak, bilinçli bir insanın yapması gereken birçok şey var. Öncelikli ve mühim olan toplum sağlığını tehlikeye sokmamak adına karantina şartlarına uymalı. Sorumsuzca davranmak, bizlerin sağlığını tehlikeye soktuğu gibi aile efradımızın ve diğer insanların da sağlığını tehlikeye soktuğunu ve bunun bir kul hakkı olduğunu akıldan çıkarmamamız gerekmektedir.

Evde kalmayı kendimiz için bir hapis hayatına değil de bir fırsata çevirmenin yollarını bulmalıyız. Örnek verecek olursak: Allah’ın rahmet ayı olan ramazan ayında bu salgının devam etmesi bizler için önemlidir. Zira bu mübarek günler evde itikaf için güzel bir sebeptir. Diğer taraftan gıybet, dedikodu, haset, niza vb. kötü hasletlerden koruyucu bir kalkandır. Zira toplum içerisinde insan kendisini kaybediyor ve oruçluyken dahi gaflete dalıp birçok günah işleyebiliyor. İşte günahların aza indirgendiği bu günleri ibadetle süsleyebiliriz. Özellikle okuma ibadeti…

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---

Korona günlerinde iyi insan olmak ve salih işler yapmak

Mustafa Yılmaz; 19922780; Doktora

Günümüzde gelişen teknolojiyle ve internet kullanım alanının geniş kitlelere yayılmasıyla birlikte iletişim bir kat daha güçlü ve önemli hale geldi. Yaşam şeklimiz, alışkanlıklarımız, eğlence anlayışımız, iletişim şeklimiz çok hızlı olarak değişiyor.

            Tüm dünyayı parmaklarımızın ucuna getiren sosyal medya organları sayesinde internet sitelerine bilgi ekleyebiliyoruz, haber, yazı, resim, fotoğraf paylaşabiliyoruz, herhangi bir alanda bir siteye yorum yazabiliyoruz, eleştirilerimizi iletebiliyoruz. Böylece internette her şeye etkide bulunup kendimizden bir şeyler katabiliyoruz, duygu ve düşüncelerimizi ifade ederek sosyal medyayı kullanan diğer sosyal medya kullanıcılarıyla iletişime geçebiliyoruz. Kısacası her şeyi takip edip her şeyin içinde olma imkanı sağlıyor sosyal medya bizlere. Bütün olumsuzluklarına rağmen bizim bu durumu avantaja çevirmemiz gerekmektedir.

            Sosyal medya her anımızı bu derece paylaştığımız bir yerken, özellikle olumlu paylaşımlar insanlara güç veriyor. Bizler de özellikle bu korona günlerinde insanları sabırlı olmaya davet etmeliyiz, panik havasının oluşmasına imkan vermemeliyiz. Yetkililerin yaptıkları uyarılara bizzat uymakla birlikte iletişim halinde olduğumuz insanlara da bunu tavsiye etmeliyiz. Etrafımızdaki yardıma muhtaç (yaşlı, hasta, muhtaç vb) insanları tespit edip, hayırseverleri/devlet yetkililerini bu kişilerle buluşturmalıyız. İnsanların her türlü dertleriyle dertlenerek bunlara birlikte çözüm üretmek için sosyal medya büyük bir fırsat. Cünkü sosyal medyada aynı sorunları paylaşan insanların birbirlerini bulması, forum ya da gruplarda buluşması; yalnızlık hislerini azaltıyor ve güç veriyor.

            Ayrıca bu dönemde çeşitli sosyal medya araçlarıyla eş, dost ve akraba ile iletişim halinde olmayı ihmal etmememiz gerekiyor. Her ne kadar bizzat gidip göremesek de whatsapp, zoom, skype gibi programlar aracılıyla hallerini hatırlarını sormalı sıla-i rahim bağlarını koparmamalıyız.

---

0 Yorum - Yorum Yaz

---