Kur'an ve İnsanın Anlam Arayışı
"Oku-Düşün-Anla-Yaşa: Güncel değerleri yaşayarak öğrenip-üreterek hayata katıyorum!" Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
    • İyilik yap,
      elinden geldiğince iyilik yap...
    • Mehmet SERİNSU (Şumnu 1925-Ankara 8.Eylül.2016 Perşembe)
    • Okuyacaksınız, okutacaksınız!
      Kürsüde, minberde, mektepte ve üniversitede.
      İlmin en büyük ibâdet olduğunu halka öğreteceksiniz.
    • Nurettin TOPÇU (1909-1975)
    • Küçük şey yoktur!
    • Kemal URAL (v. 30.Nisan.2016)
    • Her zaman en güzel eylemi (salih ameli) çıkarabilmek için çok çalışmak,
      ben’i bulup biz’i de keşfedip hep beraber yürüyebilmek
      ve hizmet edebilmek,
      istikbalin ikbal ışığı olmak
      ve memleketi ışığa boğacak gayreti yaşamak
      gerçek Ankara İlâhiyatlı olmak bu demek.
    • İnsanı insan kılan,
      onun bağlı bulunduğu değerler sistemidir.
    • Prof. Dr. Necati ÖNER (v. 2 Ocak 2019)
    • Yaşamak,
      hizmet etmek ve af dilemek için bir mühlettir.
    • Elbistanlı Dr. Rahmi ERAY (1918-1958)


      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

      Bir önceki soruda ‘yaşamak’ kavramının ne demek olduğu açıklandı. İnsanlar, eylemlerine, amellerine bir anlam bulup, yükleyerek onu hayatına uygulayarak yaşamalıdır.. İnsan yapısı gereği sürekli bir arayış içerisindedir. Bazı insanlar anlam arayışında başarılı olurken bazı insanlar ise anlam arayışında başarısız olabilirler. Anlam arayışında başarılı olan insanlar mutlu bir yaşam sürmeye, hayatını düzene sokabilmeye ve kendi yeteneklerinin farkına varmayı başaran kişiler haline gelir. Ancak başarısız olan insanlar ise mutsuz bir yaşam sürmeye, içki, uyuşturucu gibi anlık haz arayışı içerisinde olmaya başlar. Hatta bazı insanlarda bu durum intihar ile sonuçlanabilir.

    İnsanlar, anlam arayışında başarısız olduklarında vazgeçmemelidir. Kendisine yeni anlam arayışı içerisine atmalıdır. Bu son derece doğal bir durumdur. İnsanlar bu tecrübelerinden faydalanarak ve benimsediği değerler doğrultusunda yeni bir yolda yürümeye başlamalıdır ‘Kur’an Nedir?’ bu durumla ilgili bir örnek verilmiştir. Atom bombası projesi içerisinde çalışan genç fizikçi, atom bombasının yapılmasının asıl amacı hakkında bilgi sahibi değildir. Atom bombasının sonuçlarını gördükten sonra ise fizik dalında çalışmayı bırakmıştır ve kendisine yeni bir yol çizerek biyoloji alanında ilerlemeye başlamıştır. Her insanın hayatı anlamlandırması birbirinden farklı olabilir. Yüce Allah, insanlara nasıl yaşamaları gerektiği hakkında bir rehber yollamıştır. Yüce Allah, insanlara peygamberler göndermiştir. Kur’an-ı Kerim insanlara hayatı nasıl anlamlandırması gerektiğini ve nasıl yaşaması gerektiği hakkında yol gösterir. İnsanlar, Kur’an-ı Kerim’i okuyup, üzerinde düşünüp, anlayarak yaşaması gereklidir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) insanlara nasıl yaşamaları gerektiği hakkında rehber olmuştur. Ancak ‘Kur’an’a Ait Değerler ve Dayanakları’ isimli makalede bahsedildiği gibi Peygamber Efendimizin yaşadığı çağla bizim yaşadığımız çağın şartları aynı değildir. O çağda ağız temizliği için misvak kullanılırken günümüzde bu işlemi diş fırçaları ile yapabiliriz. Yani önemli olan Peygamber Efendimizin bazı durumlarda yaptıklarını aynen yapmak değildir. Önemli olan Peygamber Efendimizin onun yaptıklarının özündeki amaca göre çağdaş biçimler üreterek onu model almalıyız.

    İnsanlar Kur’an-ı Kerim’i üzerinde düşünerek okuyup onu hayatına, eylemlerine yansıtmalıdır. Aynı zamanda insanlar Sevgili Peygamberimizi örnek alarak, sünnetlerinin temelindeki amacı anlayarak kendi davranışlarına uygulayarak yaşamalıdır.


0 Yorum - Yorum Yaz


     Yaşamak, insanlara lütfedilen en büyük hediyedir. Ve bu hediye bir gün sonsuza kadar son bulacaktır. Yüce Allah, bir insan ömrüne ortalama 60-80 sene vaat etmiştir. Fakat her insan için düşündüğü bir yol, düşündüğü bir hayat, kader olduğundan dolayı her insana lütfettiği ömür 2 gün de olabilir, 30 sene de olabilir 100 sene de olabilir. Ve her insan için Yüce Allah, bize vadettiği bu güzel hediye, elbet bir gün son bulacaktır.

    Yaşamak, sadece her insanın yaşadığı yıl sayısına tekabül etmez. Yaşamak doğruyu, iyiyi ve güzeli tasvip ederek yaşamak demektir. Doğduğumuz andan itibaren Yüce Allah, bize vermiş olduğu bu hediyeyi doğru, verimli ve farkında olarak geçirmemizi beklemektir.

     Yaşamak, bana göre zaman gibi göz açıp kapayıncaya kadar geçmektedir. Kendimden örnek vereyim, 10 yaşında neler yaptığımı dün gibi hatırlıyorum, zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlayamadan 23 yaşına bastım.

      Yaşamak, hasta olmadan fark edemediğimiz Yüce Allah’ın biz insanlara lütfettiği en büyük hediyedir. Hasta olmadan evvel nefes almanın çok basit bir davranış olduğu düşünülür. Ancak güncel hayattan örnek vermek gerekirse, cennet dünyamızı kasıp kavuran virüs ile tanışan insanların, nefes almanın biz insanlık için büyük bir nimet olduğunu ileri sürerler. Dolayısıyla bana göre yaşamak, elimizde olanların kıymetini bilmemiz için ve şükretmemiz için biz insanlara vadedilen bir hediyedir.

      Kısaca yaşamak, Yüce Allah’ın biz insanlar için lütfettiği, her insana farklı bir yaşam sunduğu anlamına gelmektedir. Yaşamak, Yüce Allah’ın sevdiklerimizle geçirmemiz için her insana belirli bir süre vadettiği, hayatın anlamlı ve anlamsız her olayında biz insanlara vadedilen bu şansı en iyi biçimde değerlendirmek gerektiği anlamına gelmektedir. Yaşamak, zaman gibi akıp geçer. Yaşamın kıymetini anlamak için başımıza bir musibetin gelmesini beklemeden sadece yaşamın iyiliği, güzelliği ve doğruluğu içerisinde kıymetini bilmeliyiz. Çünkü yaşamak, Yüce Allah’ın biz insanlar için verdiği en büyük nimetlerin başında gelir.


0 Yorum - Yorum Yaz


      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Bizim için biçilen yolda değil bizzat yaşadığımız hayat anlamlıdır. Kendi kararlarımızın, doğrularımızın olduğu, birilerini memnun etmeden önce kendi benliğimizi tatmin ettiğimiz hayatı yaşamalıyız. Ancak bu demek değildir ki çevreyi hiçe sayalım. Ailemiz, dostlarımız, eşimiz hepsinin yeri bizim için önemlidir. Zaten yaşamanın anlamı da sevdiklerinle beraber olmaktan geçmektedir. Hayatımızda yer edinen bu insanların duygu ve düşüncelerine önem vermek kendi hayatımızdan feragat ettiğimiz anlamına gelmemektedir. Aksine bu sınırlı zamandaki yaşantımıza daha çok mânâ katarlar.  İstediklerimizi yapmaktan kasıt başımıza buyruk hareket etmek demek değildir. Başkasının özgürlüğünü sınırladığımız yerde bizim özgürlüğümüz son bulmaktadır.” Benim hayatım istediğimi yaparım. Bu konuda özgürüm” düşüncesiyle başlarına zarar veriyorsak bu yaşamız gereken bir hayat değildir.

Sevgili Peygamberimiz nasıl ki ebedi hayat için yaşamamızı istediyse bu dünyayla da bağımızı koparmamamızı istemiştir. Ahiret hayatımız için dinimizin emirlerini yerine getirirken bu dünyadan el ayak çekmemeliyiz. Tam tersi de geçerlidir. Ölüm ve sonraki hayat yokmuşçasına “ bir kere geliyoruz bu hayata” düşüncesiyle başlarını düşünemeden bencilce hayat sürmemeliyiz.

Çatışmaya değil farklılaşmaya dayanan, en zengin anlamların, farklılığın beraberce kavranmasından doğacını ilke edinen bir hayatı yaşamalıyız. Sorunlarımızı yıkıcı değil yapıcı yöntemlerle halletmeliyiz. “Sen yaptın, senin suçun” ifadesini değil “ben ve biz” tavrını takınmalıyız.

Kısacası bu hayatı kendi isteklerimize ve ideallerimize göre başkasına engel olmadan birbirimizin hayatına dokunarak yaşamalıyız. Gelecek kuşaklara örnek olacak ürünler ortaya koymalı, birbirimizin yaşantısını anlayış ve sevgiyle daha anlamlı hale getirmeliyiz


0 Yorum - Yorum Yaz


İnsan toplumsal bir varlık olduğu için fıtratından kaynaklanan bir sebeple doğayla kurduğu ilişkiyi, kendi geliştirdiği toplumla da kurmalıdır. İnsan hayatına bir anlam ve bu anlamlandırmada da bir denge ve düzen kurmalıdır. Hangi olay karşısında nasıl davranması gerektiğini bilerek yaşamalıdır. Yaşamak için bilgiye ihtiyaç vardır. Yaşarken bilgilerin insanın kendine, hayata ve evrene başka açıdan bakmasına ve değerlendirmesine imkân verecek olan bilgidir. İnsan varoluşunu gerçekleştirip hayatını bir şekilde anlamlandırırken bütün fıtri imkanlarını tatmin eden, bütün varlık koşulları ile örtüşen yani kendini aşma başarısını elde edebileceği bir anlam ufku bularak yaşamalıdır. Hayatın bir imtihan olduğunu ve her hareketimizin aslında eylem hürriyetimiz ile seçme sonucunda gerçekleştiğini biliriz. Bu sebeple seçmeden ve eylem hürriyetimizi kullanmadan yaşamamız anlamsızdır. Bizim seçmediğimiz hiçbir yol bizim yaşadığımız yaşam değildir. Yaşarken sorumluluklarımızdan habersiz olmamız neden yaşadığımızı bize unutturur. Nasıl yaşamalı sorusunun en önemli cevaplarından biri de sorumluluklarını bilerek yaşamaktır. Kuran nedir kitabında insandan beklenenin varlığının bütünlüğü içerisinde bilgiyi nasıl ve niçin kullanacağını idrak etmesine imkân verecek olan vahye yönelmesi olduğu söylenir. Bu da nasıl yaşamalı sorusu için bir cevaptır. Mümin birey hayatını Kuran- sünnet bütünlüğü içerisinde anlamlı ve değerli kılarak yaşamalıdır. Hayatımıza anlam katmak için okuruz. Okur, okuduğumuzun üzerine düşünür, anlar ve bunları hayatın gerçek durumlarına gerçek eylemlerle katmaya çabalarız. Kur’an’ı da bu şekilde hayatımıza katarak, doğru amaç ve anlam için bir rehber edinmiş oluruz. Bütün insanlar hayatı bu şekilde anlamlandırırsa salih toplum oluştururuz ve nasıl yaşamamız gerektiğinin anlamını burada buluruz.


0 Yorum - Yorum Yaz


SÖ DKABÖ

Ad-Soyad: Büşra ARDUÇ

Öğrenci Numarası: 17040250

 Tarih:  14.01.2021

 “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

    İnsan fıtratına uygun Kur’an’i bir hayat tarzı yaşamalı ve benimsemeliyiz. Hz. Peygamber ve sahabeler söz ve eylemleri ile yaşayan birer Kur’an idiler. Kur’an hayatımızın bir rehberidir. Nasıl yaşacağımız konusunda bize yol göstericidir. Bize emanet edilen yüklerin sorumluluklarını yerine getirerek yaşamalıyız. Bu hayatta belli amaçlarımız olmalı. 


0 Yorum - Yorum Yaz


8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsan toplumsal bir varlık olduğu için fıtratından kaynaklanan bir sebeple doğayla kurduğu ilişkiyi, kendi geliştirdiği toplumla da kurmalıdır. İnsan hayatına bir anlam ve bu anlamlandırmada da bir denge ve düzen kurmalıdır. Hangi olay karşısında nasıl davranması gerektiğini bilerek yaşamalıdır. Yaşamak için bilgiye ihtiyaç vardır. Yaşarken bilgilerin insanın kendine, hayata ve evrene başka açıdan bakmasına ve değerlendirmesine imkân verecek olan bilgidir. İnsan varoluşunu gerçekleştirip hayatını bir şekilde anlamlandırırken bütün fıtri imkanlarını tatmin eden, bütün varlık koşulları ile örtüşen yani kendini aşma başarısını elde edebileceği bir anlam ufku bularak yaşamalıdır. Hayatın bir imtihan olduğunu ve her hareketimizin aslında eylem hürriyetimiz ile seçme sonucunda gerçekleştiğini biliriz. Bu sebeple seçmeden ve eylem hürriyetimizi kullanmadan yaşamamız anlamsızdır. Bizim seçmediğimiz hiçbir yol bizim yaşadığımız yaşam değildir. Yaşarken sorumluluklarımızdan habersiz olmamız neden yaşadığımızı bize unutturur. Nasıl yaşamalı sorusunun en önemli cevaplarından biri de sorumluluklarını bilerek yaşamaktır. Kuran nedir kitabında insandan beklenenin varlığının bütünlüğü içerisinde bilgiyi nasıl ve niçin kullanacağını idrak etmesine imkân verecek olan vahye yönelmesi olduğu söylenir. Bu da nasıl yaşamalı sorusu için bir cevaptır. Mümin birey hayatını Kuran- sünnet bütünlüğü içerisinde anlamlı ve değerli kılarak yaşamalıdır. Hayatımıza anlam katmak için okuruz. Okur, okuduğumuzun üzerine düşünür, anlar ve bunları hayatın gerçek durumlarına gerçek eylemlerle katmaya çabalarız. Kur’an’ı da bu şekilde hayatımıza katarak, doğru amaç ve anlam için bir rehber edinmiş oluruz. Bütün insanlar hayatı bu şekilde anlamlandırırsa salih toplum oluştururuz ve nasıl yaşamamız gerektiğinin anlamını burada buluruz.

 


 


0 Yorum - Yorum Yaz


 “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Kur’an-ı Kerim’in ışığında yaşamalıyız. Kur’an-ı Kerim hayattır, bizim için kılavuzdur. Allah bize yol göstermesi için Kur’an-ı Kerim’i göndermiştir. Oku- Düşün- Anla- Yaşa temelinde yaşamalıyız.

Bence insanlar kimseyi incitmeden, kimsenin kişisel özgürlüğünü kısıtlamadan yaşamalıdır. Kalbinde en ufak bir kötülüğe yer vermemelidir. Sağlığına dikkat etmelidir. Bunun için alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmalıdır. Hiçbir canlıya zarar vermemelidir. Topluma faydalı bir birey olmak için çalışmalıdır. Kendisini kültürel, eğitim alanında geliştirmelidir. Yeniliklere, farklı fikirlere açık ve saygılı insan olmalıdır. Araştırmacı olmalıdır. Hayatının kıymetini bilmeli, her saniyesini dolu dolu yaşamalıdır. Büyükleri̇ne saygılı, küçükleri̇ne sevgi̇ dolu olmalıdır Kimsenin hakkına göz dikmemeli, empati kurmalı bilmelidir. Bencil olmamalıdır. Her daim dürüst olmalıdır. Bence en önemlisi  Allah sevgisi olmalıdır. Allah sevgisi  olan insan kimse onu görmüyorken bile iyilik için yaşar, kötülükten uzak durur. Yaşadıkları zorluklar karşısında sabreder. Salih amelde bulunur, üretir. Her insanın hayatında değerleri olmalıdır. Bu değerleri moda olduğu için değil aklını kullanarak doğru olduğu için seçmelidir. 

Her insan hayatının değerini bilerek yaşamalıdır. İnsanlar iyilikle, mutlulukla yaşamalıdır. Hayatın bir anlamı olduğunun bilincinde yaşamalıdır. 



0 Yorum - Yorum Yaz


      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

                İnsan başkasının özgürlük alanına dâhil olmadan kendi ahlakı çerçevesinde, toplumun kurallarına uygun bir şekilde ve istediklerini gerçekleştirip yaşadığı yer için yararlı ve düzgün bir birey olacak şekilde yaşamalı.


0 Yorum - Yorum Yaz


1.   "“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Hayatın anlamı olan iyilik ve güzellikten yana olarak yaşamlıyız.Her anımızı dolu dolu geçirmeliyiz.İlim,bilim,sanat ve kültür alanlarında kendimizi geliştirmeli ve insanlara faydalı olmak için bir çaba göstermeliyiz.Sadece insanlara değil bu donanımlara sahip olduğumuzda en büyük faydayı aslında kendimize sağlarız.

 Adaletli yaşamalıyız.Kişilerin hakkını yememeliyiz.Kendimizi mutlu edecek faaliyetlerde bulunmalıyız.Bu faaaliyetler öyle olamlıdır ki aslında yalnız bizi değil çevremizdekileri de mutlu etsin.Barışçıl ve insani bir şekilde yaşamlıyız.Ama en önemlisi yaşadığımız her an kendimize bir şeyler katmalıyız böylece bazı şeyleri tecrübe ederek ve öğrenerek yaşantımıza bir sürü şey katmış oluruz.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


8."Nasıl yaşamalı" sorusunu cevabını nasıl vermeli?

   İnsanlar birbirlerini taklit ederler. Bu durumu en çok çocuklarda görürüz. Anne ve babasından gördüklerini, çevresinden, öğretmeninden ve arkadaşlarından, sosyal medyadan ve oyunlardan gördüklerini taklit ederler. Bu taklitleri yaparken neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünmezler. Ancak onlara biri bunları söylerse farkına varırlar. Yaş ilerledikçe ve çocuk düşünmeye başladıkça iyi ve kötü davranışların mantığını sorgulayıp kendince bir mantığa oturtur. Truman Show adlı filmde sevdiğim bir cümle var: İnsan kendine sunulan gerçekliği kabul eder. Filmde de kendine sunulan dünyayı ve orada ona empoze edilenleri kabul eden birinin düşünmeye başladıkça kendine sunulan bu dünyayı sorgulamaya ve araştırmaya başlıyor. Sorguladıkça da ona sunulan bilgilerin gerçekliğini görüyor. Bu da az önce dediğim gibi bir çocuğun düşünüp kendine sunulanları sorgulaması ve gerçekleri görmesini sağlar. Daha sonra ise çocuk artık kendi doğru ve yanlışlarıyla yaşayan bir birey olur.
   Bizler de eylemlerde bulunurken kendi doğru ve yanlışlarımızın, iyi ve kötü bildiklerimizin üzerinde fikir sahibi olmalı, o davranışları bir mantığa oturtmalıyız. Fakat bu kişinin kendi başına yapabileceği bir süreç değildir. Yardımcı kaynaklara ihtiyaç duyar. Bunlar kitaplar, filmler ve yaşantılar olabilir. Dünyadaki farklılıkları gördükçe ve üzerinde düşündükçe insan gerçekten olgunlaşır ve iyiyi-kötüyü birbirinden ayırır, gelenek ötesi ahlaki değer yargılarına erişir. Bir bakıma da örnek insan olmuş olur. Hem çevresine karşı hem de ailesine ve çocuklarına karşı. Onu örnek gören çocuk da bu süreci ve döngüyü devam ettirir.


0 Yorum - Yorum Yaz


8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

        “Nasıl yaşamalı?” sorusuna verilebilecek cevaplardan ilki Yüce Allah’ın peygamberlerimiz ve kutsal kitabımızla bizlere öğütlediği şekilde güzel ahlaklı, iyi işler yapan bir tavırda yaşamak gerek diyebiliriz.  Çünkü Hz.Muhammed’e “İnsanlara verilen şeylerin en hayırlısı hangisidir?” diye sorulunca o ‘güzel ahlak’ diye cevap vermiştir. Biz de peygamberimizin bu cevabına karşılık güzel ahlakla yaşayan kimseler olmalıyız. Bunun yanında Kur’an’la hayatımıza anlam vererek ve Ahiret hayatı-Dünya hayatı dengesi ve düzenini gözeterek yaşamalıyız. Ayrıca yüksek değerler olan sevgi, inanmak, dürüstlük, insaflılık, dostluk, vefa, iyilikseverlik gibi değerleri de hayatımıza katarak yaşamalıyız.

    Yine hayatı anlamlandırabilmek ve buna göre yaşayabilmek için Kur’an bizlere oku, düşün, anla ve yaşa demektedir.  Biz de Kur’an’ın bu tavsiyesine uyarak etkin bir okumayla düşünerek ve anlayarak hayatı yaşamalıyız. Çünkü Kur’an bizlere nasıl yaşanacağının bilgisini vermektedir. Yani güzel ahlakla davranan, iyilik peşinde koşan insanlar olarak yaşamalıyız. Adalet duygusuyla yaşayan adil insanlar olmalıyız. Sabırlı, dürüst, sorumluluk sahibi bireyler olarak yaşamımızı sürdürmeliyiz. Saygılı, vatanını, toprağını seven, faydalı işler yapan bireyler olarak yaşamalı ve kendimiz dışında başka canlılar olduğunu da unutmamalıyız. Tabiatı, çevreyi korumalı ve gözetmeliyiz. Kibirden uzak durmalı, kendimizi düşündüğümüz kadar başkalarını, başkalarının da iyiliğini düşünmeliyiz. Peygamber efendimizin de öğütlediği gibi kötülük edeni bağışlayarak güzel ahlaklı yaşayan bireyler olmalıyız.


0 Yorum - Yorum Yaz


8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

 “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine “ diyor Nazım Hikmet. Bizlerde hayatımızı sürdürürken kendi içimizde özgür sosyal ortamlarda ise saygı çerçevesinde devam ettirmeliyiz.  Kendi özgürlüğümüzün bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bittiğini unutmamalıyız.  Hayatımızda anne, babamıza, kardeşlerimize daima sevgi besleyip yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz. Arkadaşlarımızla iyi ilişkiler kurup, zor zamanlarında yanlarında olmalıyız. Büyüklerimize saygıda kusur etmeden iletişim kurup onlara yardımcı olmalıyız. Bizlerin de gelecekte onlar gibi olacağını unutmadan bu doğrultuda davranışlar göstermeliyiz. Küçüklerimizin kalbini kırmadan onlarla iletişim kurmalı onları dinlemeliyiz.  Hayatta kendimize bazı hedefler koyup bu hedefler doğrultusunda çaba sarf etmeliyiz. Kendimizi gerçekleştirme sürecini başarılı bir şekilde tamamlarsak ancak kendimize olan inancımız artar. Bu şekilde hem sabırlı olmayı hem de başarma hissini öğreniriz. İnsan bir inanca sahip olmalı, bu inancı doğrultusunda davranışlar göstermelidir. Vatana, millete yarar sağlamalı; ülkesi için faydalı işlerde yer almalıdır. İnsan yaşarken kendine bir amaç edinmelidir. Amacı olmayan insan bu hayattaki anlam arayışını tamamlayamaz ve mutsuz olur. Amacı olan insanın ise kendi yaşamında hareketlilikler oluşur ve bu uğurda çaba sarf eder. İnsanın harcadığı çaba çok değerlidir. Bir kişi bu uğurda zaman harcamışsa kişinin bu çabası göz ardı edilemez.  İnsan yaşarken kendini, toplumu, çevreyi sevmelidir. Yoksa sevgi olmadan insanların kalbi nasıl yumuşasın? İnsan sevdiği sürece kendini bir işe adayabilir. İşini sevmeyen bir insan mutlu olamaz. Bu yüzden insan sevdiği şeylere emek harcar ve değer verir. Hayatta başarı varsa başarısızlık da vardır. Başarısız olduğumuzda karamsarlığa düşmeyip sabretmeliyiz. Bu durumun farkında olup yaşadığımız başarısızlıkların bizi yıldırmamasını sağlamalıyız. Mesleğimizi elimize aldığımızda işimizin hakkını vererek, icraat göstermeliyiz. Yüce Allah’ın verdiği nimetlere şükretmeliyiz. Bizler ne kadar hata yapsak da Yüce Allah verdiği nimetleri bizden esirgememektedir. Bizler de bunun farkında olup hatalarımızdan ders çıkarmalıyız. Günah işlediysek tövbe etmeyi de bilmeliyiz. Yüce Allah bizlere diğer canlılardan farklı olarak akıl vermiştir. Bizde bize verilen bu aklı kullanmalı bize sunulan hazır bilgileri olduğu gibi kabul etmemeliyiz. Kendimiz de bu konu da araştırmalar yapıp kendi kararımızı kendimiz verebilmeliyiz. Hayatımızda olumsuz şeyler yaşanılabilir ama bu olumsuzlukların da geçici olacağının farkında olup kötümser yaklaşmamalıyız. En karanlık an şafak sökmeden önceki andır değil midir? Bu nedenle yaşadığımız sorunlarla başa çıkarken güneşi görebileceğimizi de unutmamalıyız. Müslüman ümit ile korku arasındadır. Bu nedenle ümitsizliğin bizim lügatımızda yeri olmaması gerekir. Bizler ümidimizi diri tutabilmek için Yüce Allah’a sığınır ibadet edip, dua ederiz. Bu şekilde manevi olarak bir doyum hissedeceğimiz için ümitsizliğe düşmemiz oluruz.


0 Yorum - Yorum Yaz


ZEYNEP ASEL SEÇKİNER- 17040308- SÖ 4

      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Nasıl yaşamalı?” sorusunun cevabını verebilmek için ilk olarak cevaplanması geren soru İnsanın dünyaya niye geldiğinin, kainatın yaratılış amacının ne bulması gerekir. Bu sorulara cevap bulunduğunda kişi hayatı anlam noktasında sorgulama sürecine girecektir. Kişinin kendini tanıması, kainatı anlamlandırması sonucunda insan inandıklarının gereklerini yerine getirerek nasıl yaşamalı?” sorusunun cevabını da bulmuş olacaktır.


0 Yorum - Yorum Yaz


.   “NASIL YAŞAMALI” SORUSUNU CEVABINI NASIL VERMELİ?

 Benim bu soruya cevabım şu şekildedir:  Hayat çok garip bir oyun. Oyun ama kuralları oyunun başında konulmayan belirlenmeyen bir oyun. Mızıkçı bir çocuk gibi, huysuz ama tatlı gelen.  Kuralları oynarken öğreniyorsunuz. Sevmedim bu oyunu oynamak istemiyorum hatta hafızamdan silinsin istiyorum deme şansımızda yok. Zaman hızla geçiyor ve bununla başa çıkmak kolay değil hatta sağ çıkmak imkânsız. Samuel BUTLER diyor ki: ‘’ Yaşamak; kalabalık önünde tek başına keman çalmak, keman çalmayı da keman çalarken öğrenmektir.’’ Herkes bu hayata provasız çıkmak zorunda yaşam=prova demek diye düşünüyorum.

 Ortalama bir insan ömrü 70 yıl olarak hesaplanmıştır. Hayatımızın dörtte biri okul hayatında, dörtte üçü de hayat okulunda geçmektedir. Biri bitince diğeri başlıyor. Aslında okulun amacı bizleri hayat okuluna hazırlamak olsa da hayat okulunda en çok lazım olan bilgiler okulda öğretilmeyenlerdir gibi bir sitemde bulunsam hiç yanlış olmaz. Okul hayatında, ‘hayat bilgisi’ dersi gördüğümüz halde, hayat okulunda ezberimiz neden şaşıyor? Çünkü okullar bizi hayata değil, sınavlara hazırlıyor. Gündelik hayat becerileri kazandırmak için değil, akademik bilgi yüklemesi için uğraşıyor. Bu yüzden okul hayatı ile hayat okulu arasındaki farklardan yaşam şaşkını oluyoruz.  Yani herkes Nasıl Yaşamalı? Sorusuna cevabı ezbere bilip hayata başlamadığı için ilk başta herkes afallıyor. Cevabı bazılarımız içte arıyor, bazılarımız işte. Kadere teslim olan da var, kontrolü sıkı tutan da. Ancak çoğumuzun bildiği yaşadığına yetmiyor! Bazen düşünüyorum bizler küçük bir hayatla başa çıkmaya çalışırken, dünyanın zirvesindekiler o büyük hayatları nasıl yönetiyor? Onların bildiği, bizim bilmediğimiz neler olabilir?  Bana yol gösteren kitapları okumayı da hayata bakış açısını beğendiğim insanları dinlemeyi de çok severim. Lazım olan her söz kulağıma küpe olur. Çünkü tecrübe sahibi insanların nasihatleri yol göstericim olur.  Akıl vermek ya da akıl almak olayı değil bu tamamen zihin açmak. Körü körüne düşünmeden bağlanmak uygulamak değildir. İslam’da da bu şekilde değil midir? Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i oku ve ibadetinin gerektirdiği halleri neden uyguladığını anla. Karışık kafaları toplamak, kapalı akılları açmak için. Hem kâşiflik hem kılavuzluk!  

 Arkaya dönüp baktığımızda hatalarımızdan ders alıyor, her geçen gün daha da güzelleşiyorsa hayatımız, pişmanlıklarımız azalıyor ya da hiç olmuyorsa zaten yaşam bizim için güzel ve anlamlı geçiyor demektir. Yaşam keşkeleri az ise hayat iyi yaşanmıştır.


0 Yorum - Yorum Yaz


Serhan KANAT 17040289 Sınıf Öğretmenliği-4

 

 

    8. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

   İnsan yaşamı boyunca varoluşunu, özünü anlamlandırmaya çalışır. Hayatını anlama ve anlamlandırma çabası içine girer. Bütün bunları yaparken insan kendi yolunu çizer. Bir rehbere bağlı kalır veya kalmaz her insanı insan yapan bu özellikleridir. Nasıl yaşamalı sorusuna gelecek olursak; insan, hayatını her zaman daha iyi yapma yolunda ilerler. Her zaman daha iyisinin olmasını ister. Bunun için hayatı anlamlandırırken Kur’an-ı Kerim’in ve Hz. Muhammed’in rehberliğinden faydalanarak ilerlemeliyiz.

   Özümüzü yani fıtratımızı ararken iyiliğin ve kötülüğün ne olduğunu iyice anlamalı ve ayırt etmeliyiz. Toplumun faydasını, çevremizin ve diğer insanların faydasını göz ardı etmeden, değerlerimizi ve kültürümüzü örselemeden yaşamalıyız. İyi insan olmak için yaşamalı, herkesi iyi insan yapmak için çabalamalıyız. Bunun için ilk olarak kendimizi anlamalı, hayatımızı anlamlandırmalı, özümüzü bulmalı ve hakikati öğrenmeliyiz. Bunları yaparken rehberlerimiz olan Kur’an-ı Kerim’i ve Hz. Muhammed’i göz önünde bulundurarak hayatı anlamlandırmalıyız. İyi bir dünya ve ahiret için çalışmalı, bugünümüzü ve yarınımızı her zaman daha iyiye ve ileriye taşımalıyız. 


0 Yorum - Yorum Yaz


 

 8. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsan yaşam boyunca bir anlam arayışı içerisindedir. İnsan öncelikle yaşamının anlamını aramalı. Aradığı bu anlam Kur’an insanı yani kâmil insan özellikleriyle örtüşmektedir. Bu mertebeye de erişebilmesi adına da insan Kur’an’ın kendisine söylediklerini doğru okuyup anlamlandırmalıdır. Çünkü buna ancak Kur’an rehberlik edebilir. Bu süreçteki tek yol gösterici de Kur’an-ı Kerim’dir. İnsan ancak yaşa, oku, düşün ve anla çemberi içerisinde Kuran’ı etkin bir şekilde okursa Kur’an’ın insandan beklediklerini anlayabilir. Yani Kur’an’ın bizden beklentileri doğrusunda yaşamalı insan. Örneğin peygamber efendimizin ahlakı için Hz. Aişe “Onun ahlakı Kur’an ahlakıydı.” demişti. Buradan yola çıkacak olursak bizler de Kur’an ahlakını örnek alarak yaşamalıyız. Bu yaşantımız içerisinde ise iyiye, doğruya yönelmeli ve diğer insanları da yönlendirmeliyiz. İyilik olması için çabalamalıyız.


 


0 Yorum - Yorum Yaz


      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle de dirilirsiniz diyor sevgili Peygamberimiz. “Verimli” yaşamalı! Kim için? Tabi önce kendimiz dolaylı yoldan da çevremiz için. Yani hakkını vere vere yaşamalı. Madem ki bu dünyaya gelmişiz, çeşitli roller biçilmiş bizlere. Kimi zaman öğrenci, evlat, anne, eş… O role uygun şekilde yaşamalı. Ciddiye alınmalı, her insanın bir çizgisi olmalı.  Herkesin bu soruya vereceği cevap farklıdır. Çünkü hayattan beklentilerimiz farklıdır. Bana göre bilinçli bir şekilde, bir daha bu dünyaya gelme şansımızın olmadığını bilerek, kendimize ve çevremize iyi davranarak yaşamalı. Faydasız geçen ömrün gerek bu dünyada gerek öbür dünya da kimseye getirisi olmayacaktır. Peki nasıl hayattan fayda sağlanır? Öncelikle kendimizi iyi tanımalı, ilgi yeteneklerimizi ve isteklerimizi bilmeli bu doğrultuda hareket etmeliyiz. Çevremizde olup bitene karşı farkındalığımızı koruyarak yaşamalıyız. Pişman olmadan yaşamalı diyemiyorum. Çünkü hatalarda biz insanlar için. O yüzden düşe kalka yaşamalı bence ama en sonunda kalkmak önemli. Bir elde etmek istediklerimiz var bir de elimizde olanlar var. Elimizde olanlara sımsıkı sarılıp elde etmek istediklerimiz için savaşıp, akışa bırakarak yaşamalı. Ne dünü ne geleceği sürekli düşünerek değil “an” da kalıp o an için yapılabilecek en iyi şeyi yaparak yaşamalı. Hayatı güzel yapan şey amaçlarımıza ulaşmaktan çok o amaçlar için verdiğimiz savaştır. O savaşın neticesi ne olursa olsun yeniden yaşamalı. Kendi hayatımızın kurallarını kendi yaşayış biçimimizle şekillendirerek yaşamalı ancak kendimize ait kurallarımız ve yaşayış biçimimiz var diye başkalarını da hor görmeden, saygılı, huzurlu bir şekilde yaşamalı. Sokrates “Üzerinde kafa yorulmamış yaşam yaşamaya değer değildir.” demiş. Öyleyse kafa yorarak, düşünerek sorgulayarak yaşamalı ve “neden yaşadığının” cevabını kendi içinde bulmalı.


0 Yorum - Yorum Yaz


8.“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

 Sorarak, sorgulayarak, severek , sevilerek kötüyü değil iyiyi görerek, kendini sağlama  alarak, iyilikle, günahtan çok sevapla, imanla , kendine ve çevreye  saygi ve sevgiyle yasanmali ve yaşarken keyif alınmalı  insan kendi hayatından memnun olabilmeli yapmak istiyorsa yapabilmeli, rahatsızsa ses çıkarabilmeli kendine değer vermeli ve ona göre de yaşamalı.

 


0 Yorum - Yorum Yaz

TalhaArslan_17040252_SÖ4    17.01.2021

TALHA ARSLAN 17040252 SÖ4 DKABÖ

 

8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Cevap: Yüce Allah’ın bizlere emrettiği görevleri yerine getirerek yaşamalı ve ibadetlerimizi yerine getirmeliyiz. Müslümanlığın bilincine sahip olmalı, insanlar için faydalı şeyler yapmalı ve bu dünyanın baki olmadığını bilip ahretimiz için yaşamalıyız. Namazlarımızı eksiksiz kılmalı, Allah’ın yasakladığı şeylerden uzak durmalıyız. Bu dünyada gelip geçici olan zevklere, paraya mala mülke kendimizi kaptırmamalıyız ve zor durumda kalan insanlara yardımcı olmalıyız. Mümin öyle yaşamalı ki, kalbiyle ahirette, vücuduyla dünyada olmalı. Bedeninin dünyadan ayrılması uygun değil. Çünkü çalışmak da bir ibadettir; ama kalbi Allah demeli. Kalbi, bu kazandığım haram mı, helal mi demeli. Dini yaşayışta insan sadece kendi aklını ve mantığını değil Peygamberimizin sünnetini esas almalıdır. İslam denilince akla ilk gelen Kur’an ve Peygamberimiz (sav)'in hayatıdır. Allah'ın emir ve yasaklarını içeren bir kitap ve o kitabı hayata dönüştürüp, uygulayacak bir peygamber göndermiştir. Öyleyse iyi bir Müslüman olmanın yolu Kur’an ve Hz. Peygamber (a.s.m.)'e uymaktan geçer. İslamı iyi öğrenmek ve yaşamanın yolu, Kur’an, sünnet ve İslam âlimlerinin bu iki kaynaktan istifade ederek çıkardıkları hükümlere uymaktır. Hem Kur'ân-ı Kerim, Allah Teâlâ'nın bütün emir ve yasaklarından ibaret olan İslamiyet’i müminlere talim etmiştir. Bir mümin, bu emir ve yasaklara harfiyen uymakla kâmil bir Müslüman olur. Bizler de bunların bilincinde olup yaşamalıyız. 


0 Yorum - Yorum Yaz


Adı-soyadı-Öğrenci nu: MERTCAN ŞAHİN-17040310        

      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsanoğlu, bu dünyanın gelip geçici olduğunu, burada bir sınavın içerisinde olduğunu yani burada bir misafir olduğunu unutmadan yaşamalıdır. Bunun için Allah’a sığınmalı, yüksek ahlaki değerleri kendi bireysel dindarlığımızda yaşamalıyız. Allah’ın bizler için göndermiş olduğu Kur’an’ı bilinçli bir şekilde kavramalıyız. İnsan için yarattıklarından yeterli ve gerekli ölçülerde, çok fayda elde edecek şekilde, yararlanmalıyız. Onun bize verdiği imkânları kullanmalıyız. İmanlı bireyler olmalıyız ve imanlı bireyler yetiştirmeliyiz. Bunun için insan Allah’a yönelmeli ve onun buyruklarına boyun eğmelidir. İnsan, yüreğini Allah sevgisi ile doldurmalı ve erdemli bir yaşam sürmelidir. Yaşamın sonlarına doğru ölüm korkusuyla dolduktan sonra ibadet etme alışkanlığımızı kırıp bunu yaşamın her evresine yaymalıyız. Böylece iyiliğe, mutluluğa ve huzura ulaşmış oluruz. Allah’ın rızasını elde etme ideali insan da yaşama sevincine yol açar, dünyanın ıstıraplarına karşı tahammül gücü verir. Geçici dünya arzuları aslında insan ruhunu tatmin etmediğinden din ona en yüksek zevkleri, manevi hazları kazandırır. İnsan helali, haramdan ayırarak çalışarak yaşamalıdır. Önce erdemli bir insan olmamız gerekir. En sade ve en doğal insani davranışları önce içselleştirmemiz sonra da samimi bir şekilde uygulamamız gerekir.

İnsanın hem iç dünyasında hem de dış dünyasındaki başarıları yaşamayı olumlu seyre yöneltir. Birinin eksikliğinde insan yaşamdan keyif almayabilir. Bu yüzden insan sürekli araştırmalı, üretmeli, insanın ortaya koyacağı bu davranışları yüksek değerleri duyarak yaşamalı, araç değerleri ve alışılan değerleri bu yüksek değerlerle oluşturarak bu çerçevede oluşan kültürü yaşamaktan geçmektedir. Bu da evrenle ve evrendeki tüm insanlarla uyumlu yaşamaktan geçmektedir. Dostça ve kardeşçe yaşamalıyız.     


0 Yorum - Yorum Yaz

Mercan Efe SÖ4 ÖDEV 8    17.01.2021

Bu soruya verilecek en anlamlı cevap ‘’anlamlı yaşamaktır. Yaşadığımız hayatın bir anlamı olmalı. Boş ve anlamsız yaşanmış bir hayat, hayat değildir. Dolayısıyla hayatımızda bir amacımız ve o amaca hizmet eden bir anlam olmalıdır. Hayatın anlamını her bir birey çok farklı alanlarda bulabilir. Örneğin kimisi için hayatın anlamı bir insandır. Kimisi için bir makamdır. Kimisi için mutlu bir yaşam, kimisi içinse iyi varlıklı bir hayat sahibi olmaktır. Hayatın anlamı göreceli bir kavramdır. Bu açıdan herkes için hayatın anlamı aynı şeyi ifade etmeyebilir. Fakat temele bakıldığında aslında her bir hayat anlamının altında aynı olgular yatmaktadır. Bu olgular okumak, düşünmek, anlamak ve yaşamaktır. Merkezde bu dört öge vardır. Dolayısıyla hayatın anlamı bu olgular ekseninde gerçekleşir. Oluşan sistem çerçevesinde birey hayatın anlamını bulmaya başlar. Ve böylelikle hayatını nasıl yaşaması gerektiğine karar verir. Özetle hayat okumaya, düşünmeye, anlamaya ve yaşamaya dayalı bir şekilde yaşanmalıdır.


0 Yorum - Yorum Yaz


 8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Aslında önemli olan nasıl yaşadığının farkında olunmasıdır. Çünkü yaşamının bilincide olan insan yaşamını kolayca yönlendirerek anlamlı bir hayat sürdürebilir. Böyle insan dünyaya gelişini sorgular ve yaşamında en önemli olan eylemi gerçekleştirir yani yaşamına anlam arar. Yaşam anlamını bulan insan kendi özü ile bütünleşir. Böylece çevresine katkı sağlayacağı ve faydalı olacağı işler yapar. Bir canlının bile hayatına dokunmanın ne kadar önemli olduğunu bilen insan iyi insan eylemlerini de gerçekleştirir. Böylece yaşamdaki amaçlarını gerçekleştiren insan anlamlı bir hayat sürmüş olur. Bu tür yaşayan insanlar da yaşamını dolu dolu geçirmiş olular. Önemli olan bir amaç için yaşayabilmektir. İçsel ve dışsal olarak kendini gerçekleştirebilmektir.


0 Yorum - Yorum Yaz


Bence bu soruya verilebilecek en iyi cevap, bir amaç uğrunda, belli bir şeylere inanıp, asla umudunu kaybetmeden, elinden gelen her şeyi yaparak, iyi bir insan olarak, iyi bir Müslüman olarak, kendin için, toplum için faydalı olarak, araştırıp, okuyup, kendini geliştirerek, sorgulayarak, bir şeyin doğruluğu üzerine düşünerek, çevrendeki insanlar ile sağlıklı bir iletişim halinde olarak, sağlıklı, düzenli olmaya özen gösterilerek geçirilen bir hayat benim için nasıl yaşanmalı sorusuna verebileceğim cevaptır.


0 Yorum - Yorum Yaz


İnsan “Nasıl yaşamalıyım?” sorusuna yine anlam arayışı süreci sonrasında cevap verebilir. Dünyaya gelişinden itibaren anlam arayışını gerçekleştirirken neden dünyaya geldiğini, nasıl yaşarsa; neler yaparsa hayatının anlamlı olabileceğini sorgular. Aslında bu anlam arayışı insan için büyük bir güçtür. Çünkü bu süreçte insan düşünür, sorgular, anlar, merak eder. Bunlar insanı insan yapan becerilerdir. Anlam arayışı ise bu becerileri kullanarak ilerleyen bir süreçtir ve sonucunda insanı hayata bağlayan, belli amaçlara yönelten bir güçtür. İnsan bu anlam arayışı sonrasında davranışlarına, düşüncelerine yön verir. Bu süreç sonunda da insan “Peki ben nasıl yaşamalıyım?” sorusuna cevap verir. Bu soruya her insan farklı cevap verir ve bu yüzden her insanın düşünceleri, algıları, hareketleri doğruları, yanlışları …vb. özellikleri farklıdır. Bu sorunun cevabını doğru bir şekilde verebilmemiz için ise Yüce Allah bize Kur’an-ı Kerim’i göndermiştir. Doğruyu bulabilmemiz için, eylemlerimizi doğru yönlendirmemiz için Kur’an-ı Kerim bize yol göstericidir. İşte Kur’an-ı Kerim’i okuyup anlamamız ve “Nasıl yaşamalı?” sorusuna doğru bir şekilde cevap vermemiz gerekir. Yani Kur’an-ı Kerim’i rehber edinerek doğru amaç ve anlamı buluruz. Bu doğrultuda hareketlerimize, düşüncelerimize kara veririz. Bu sayede iyi ya da kötü ayrımını doğru bir şekilde yapabilir, eylemlerimizin daha “salih eylem” olmasını sağlayabiliriz. Kur’an-ı Kerim’i okuyup anlayan ve onu rehber edinen herkesin eylemlerinin salih eylem olduğu bir toplum ise “salih toplum” olarak adlandırılır. Barış, sevgi ve saygı içerisinde herkesin iyi ve kötü ayrımını Kur’an-ı Kerim sayesinde doğru yaptığı bir ortam oluşur.


0 Yorum - Yorum Yaz


      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsan uğruna çaba göstermeye değer bir hedef, özgürce seçtiği bir amaç edinerek yaşamalıdır. Dünyada diğer varlıkların da varolduğu bilinciyle yaşamalıdır. İnsan bir eylem ortaya koyarak, üreterek, eser yaratarak; bir insanı severek, karşılıklı etkileşerek, sıkıntılara karşı bir tavır geliştirerek yaşamalıdır.”İyi insan” olmayı hayat felsefesi edinerek yaşamalıdır. İnsan hayatı dolu dolu yaşamalı ve hayat tarafından sorgulanışında başarılı olmalıdır.


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori. 
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?

  Bizi, yaratılan diğer âlemlerden farklı kılan güç, düşünsel girişimlerimizdir. Düşünsel faaliyetlerin temelinde bir anlam arayışı yatar. Bu özelliğimiz, yaradılışımızdan kaynaklanmaktadır. Bu yaradılışsal isteklerimize etkinlik kazandırmakta farklılıklar görülür. Fıtri özelliklerimizin kaynağı, tabiat ve Tanrı’dır. Biz, Kur’an-ı Kerim’de yer alan vahiy temelli, yaratan kaynaklı yolu seçmeliyiz. Çünkü gerçekten yaşamış olmak için, kendisine düşünme kabiliyeti ve sayısız nimet bahşedilen insanın, yaşamını ilahi bilgiyle anlamlandırması gerekir. Bu ilahi bilginin kaynağı ise biz insanların adresine gönderilmiş, bizim anlamamızı bekleyen Kur’an-ı Kerim’dir.  Kur’an-ı Kerim bizden, okunmayı, üzerinde kafa yormayı, anlaşılmayı ve etkin okumanın somutlaşmasını ister. ‘’Nasıl yaşamalıyım?’’ konusunda kendine ahlaki bir yol çizemeyen insan, kişilik problemleri yaşamaktadır.( Rollo May) İçine doğduğumuz dönemin insanı olarak dünyevileşme, öze yabancılaşma ve bunların getirdiği anlaşılmadığını düşünme hissini aşabilmek için vahiylerle varoluşumuzu gerçekleştirmemiz gerekir. Anlamlı ilişkilerden oluşan bir evrendeyiz. Bununla birlikte anlaşılmak ihtiyacı da güderiz. Karşımızdakini anlayabilmek ve hayatı anlamlandırabilmek için kendimizi tanımamız önkoşuldur. Ağlamamalı, öfkelenmemeli, sadece anlamalıyız. Biz, umduklarımıza nail olabilecek, yepyeni bir gelecek oluşturabilecek dizayna sahibiz. Bunun için edindiğimiz faydalı ilimleri içselleştirmeliyiz. Yaşamımızla bütünleştirmeliyiz. Salt ezber bilgi zamanla kavram yanılgılarına yol açar. Öğrendiklerimizi, kendisi bir imtihan olan hayatta, karşılaştığımız problem durumların çözümüne transfer edebilmek ancak bu şekilde mümkündür. Hem iç dünyamız hem dış de dünyamızdaki başarılarımızla birlikte varoluşumuzu gerçekleştirmeliyiz. Bir nesneyi, bir insanı severek başlayalım. İnsanların yararına üretimler ortaya koyalım. Aksaklıklara ve olumsuzluklara karşı sabredelim. Hayatın ‘’en’’ yarışı olmadığının bilincine varalım. Şahın, piyonun ve vezirin bir gün aynı kutuya gireceğini unutmayalım. Hayatı, vahiy kaynaklı anlamlandırarak hayattan beklentilerimizi fıtratımızla örtüştürelim. Ben’i bulup biz’i de keşfedip hep beraber yürüyelim.


0 Yorum - Yorum Yaz


İnsan “Nasıl yaşamalıyım?” sorusuna ahlaki bir yol çizdiğinde kişilik özelliklerini olumlu yönde geliştirir. Öncelikle insan, yaşamak nedir? ile ilgili doğru anlamları keşfetmeli ve doğru anlamların hayatında yer etmesi için çaba göstermelidir. Kur’an yüksek ahlaki değerler geliştirmemizi yani kemale erişmeyi eylemlerimizin amacı olarak seçen, insanın fıtratıyla uyum içinde bir hayat tecrübesi sunmaktadır. Bu nedenle,  doğru anlamları keşfetmede ve yaşamın anlamını bulmasında ona rehber olacak Kur’an’ı kendisine kaynak belirlemelidir. Varlığımızı keşfetmeye okumakla başlarız. Okur, okuduğumuzun üzerine düşünür, anlar ve bunları hayatın gerçek durumlarına gerçek eylemlerle katmaya çabalarız. Kur’an’ı da bu şekilde hayatımıza katarak, doğru amaç ve anlam için bir rehber edinmiş oluruz. Bütün insanlar hayatı bu şekilde anlamlandırırsa “salih toplum” oluşur.


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

 

Bence bir inanç doğrultusunda yaşamalıyız. İnancımızı kaybedersek yolumuzdan sapabiliriz. Yaşamımız boyunca iyi insan olmak için çabalamalıyız. Bence nasıl yaşamalı sorusunun cevabı iyi insan olarak yaşamak olmalıdır. Eğer rotamızı bu doğrultuda çevirirsek hayatında bize güzelliklerle geleceğine inanıyorum. İkinci olarak şükür ederek yaşamalıyız. Aldığımız her nefes için, yediğimiz her lokma için, attığımız her adım için şükür etmeliyiz. Eğer şükür etmezsek doğru bir şekilde yaşayamayacağımızı düşünüyorum. Doğru yaşamalıyız. Dürüst yaşamalıyız. Etrafımızdaki canlılara zarar vermemeyi kendimize ilke edinmeliyiz. Yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeliyiz. Etrafımızı güzelleştirerek başlamalıyız ki tüm dünya güzel olsun. Eğer biz iyi insan olarak yaşarsak, iyilik iyiliği doğuracağı için dünyamız da güzelleşir. Bu yüzden Kur’an’ın bize gösterdiğini sistemden şaşmadan hayatımızı iyi insan olarak yaşamalıyız.


0 Yorum - Yorum Yaz


Bu soru için genelde ilk akla gelen cevap “anlamlı yaşamalı”dır. Ancak anlamı nerde ve nasıl bulacağız? Yani hayatın anlamını nasıl göreceğiz ki öyle yaşayalım? İnsan var olduğu günden bu yana yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya çalışmış ve bir anlam arayışı içine girmiştir. Bu sorgulama, düşünme, merak etme hali insanı insan yapan en büyük güçtür. Ancak yaşamda anlam bulmakta kendisine yabancılaşmıştır. Oysaki tam da bu konuda bizi yaratan yüce rabbimiz bize Kur’an-ı Kerim’i lütfediyor. Bu yüce kitabı bize rehber olarak gönderiyor. Kur’an-ı Kerim bizden kendimizi ve çevremizi keşfetmemizi ister. Düşüncelerimiz ve tavırlarımızla diğer mahlûklara karşı bilinçli olmamızı ister. Biz insanlar Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim’i etkin şekilde okuyup üzerinde düşünerek, bahsedilenleri anlamaya çalışarak ve bu bahsedilenleri anlamlandırarak yaşamımıza yön vermelerini sağlayarak ihlaslı şekilde yaşamalıyız. Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim rehberliğinde bizler Yüce Allah’a yönelmeli, yüksek ahlaki değerleri bireysel olarak yaşamalı, kendimize ve tüm varlığa yararlı olmaya çalışmalıyız.


0 Yorum - Yorum Yaz

Ayşe Dilara Güçlü    17.01.2021

8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

 Benim bireysel yaşama anlayışım şudur; insan inanmalıdır. Kendisine, varoluşuna, üstünlüğüne ve düşünme kabiliyetine hayranlıkla bakabilmeli, yaratılanlar arasında en yüce olduğunu mevlanın halifesi olmakla görevlendirilen bir türden geldiğini idrak etmelidir.

 İnanmanın ardından emre riayet etmeli ve “Oku!” malıdır. Nereden başlarsa başlasın iyiye ve faydalıya doğru ilerlemeli. Önce kendisini sonra çevresini sonra milletini sonra da tüm dünyayı etkileyen her şeyi doğru kaynaklardan anlamalı öğrenmelidir. İnsan köküne saygı duymalı ama herkese kucak açabilecek kadar gönlü geniş olmalıdır. İnsan sabredebilmeli, öfkesini yönetebilmeli, içindeki şeytani dürtüyü nefsi biraz dahi olsun dinginleyebilmelidir. İnsan büyüklerinden, alimlerden faydalanmalı ilmin akışını hiç durdurmamalıdır bazen susmalı bazen konuşmalı fakat her zaman dengeli olmalıdır. Bu cevaplar nasıl verilir? 

 Ben yanıtlarımı buralarda buluyorum:

Okumak: “Gerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.”  (Mâide 15, 16)

“Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik.”  (A’râf 52)*

vuslat.org.tr

Doğru Olmak: “Emrolunduğunuz gibi, kendi, kendinizi dahi aldatmayan doğrulukla, dosdoğru ve dürüst olun, Allah her işinizde yaptıklarınızı görendir." (Hud Suresi 112)

 “Her türlü hareketinizde, doğru ve dürüst davranın çünkü Allah, doğru ve dürüstleri sever, kendi kendinizi aldatmayan doğrulukla ve dürüstlükle yaşayın, İslam Dini’nin yolundan ayrılmayın. Her şeyi yapamazsınız, İyi ve yararlı ameller, işler yapın.“ (Bakara 195)*

ilmihalim.org

İlim Edinmek: “Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona gerçekten pek çok iyilik ve güzellik verilmiştir. Fakat bu hakikatleri ancak gerçek akıl sahipleri anlar, üzerinde düşünüp ibret alır.” (Bakara 269)* 

“Allah içinizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir.” (Mücâdele sûresi 58)

kuranvemeali.com

Sabretmek: “Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır.” (Ahzab 35)

“Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.” (Bakara 155)

Öfkelenmemek: “Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.” (Al-i İmran 134)

Güzel Konuşmak: “İnsanlarla güzel konuşun.” buyuruyor. (Bakara: 83)*

kuranfihristi.net


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsan başıboş bırakılmış bir varlık değildir. En somut örneği olarak  buna peygamberler örnek verilebilir. Onlar hayatın anlamlı kılınmasına dair Vahiy yaşantılar ile insan olma bilincini somutlaştırılmışlar ve insan olma imkânlarını yollarını göstermişlerdir. İnsanlardan istenen hayat dolu dolu yaşaması ve hayat tarafından sorgulanışında  başarılı olmasıdır. Kur'an-ı Kerim insandan özünü bulmasını, duygu düşünce ve davranışlarıyla hayatı kucaklamasını, var olma bilincinin farkına varmasını istemektedir. Hayatı yaşarken Kur'an-ı Kerim bize nasıl yaşamamız, hayatı nasıl anlamlandırmamız  gerektiği üzerine bir yol göstericilik yapmaktadır. Kur'an-ı Kerim insanın hayatını anlamlandırabilmesi için insanın okumasını, düşünmesini, anlamlandırmasını ve ihlasla yaşamasını önermektedir. Kur'an-ı Kerim nasıl yaşanacağı, hayatı anlamlandırılması gerektiğinin ve insan olma imkanları yolunun nasıl açık tutulacağının bilgisini verir. Kur'an ihlasla yaşamının gerekliliğini ve önemini vurgulamaktadır. İnsanın bütün olarak varoluşunu gerçekleştirmesi iç ve dış dünyasındaki başarıyla sağlanır. Allah'a yönelerek, yüksek ahlaki değerleri kendi bireysel dindarlığında yaşayarak, Allah'ın insan için yarattıklarından yeterli ve gerekli ölçülerde çok fayda elde edecek şekilde yararlanma haklarının sağlıklı yollarını  ve imkânlarını sağlayarak, Kur'an hayat bütünlüğü içerisinde anlamı keşfederek ve gerçekleştirerek yaşanmalıdır. Kur'an-ı ilim ve amel teorik ve pratik yönleri birlikte bilgiler içermektedir. Bu bilgileri pratiğe dökerek yaşamalıyız. Kur'an insanını Kur'an insan hayat ilişkisini nasıl kuracağınızı, Kur'an hakkında neleri bilirsek ondan hayatımıza anlamlandırmada yararlanabileceğimiz, gerçek hayatımızda faydalanabileceğimiz somut ve pratik bir şekilde uygulamaları vermektedir. İnsanın varoluşunun nedeni bilgidir. Bilgiyi kullanmamız ve hayatımıza uyarlamamız gereklidir. Hayatımızı anlamlandırarak yaşamalıyız. Fıtratımız gereği biz anlam içerisine girmekteyiz. Fıtratımıza yabancılaşmadan, varoluşumuzun farkında olarak, bize bahşedilen yetenekleri, nimetleri anlamlı kılarak yaşamalı. Her şeyi belli bir amaç ve belirli çerçevede yaşamalıyız. Kur'an'la hayatına anlam verme çabasındaki insan bireysel dindarlığını inşa ederken, bu muhtevayı din-ibadet-hayat bütünlüğü içerisinde yaşamalı, hayatın anlamını keşif süreçlerinde iç-dış ve ahiret-dünya dengesini ve düzenini gözeterek yaşamalı.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunun cevabını nasıl vermeli?

SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori. 
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?

Dünyada var olup yaşamımızı sürdürebilmek için araştıran, sorgulayan, bilgileri analiz eden, sentezleyen ve değerlendiren bireyler olmamız gerekir. Biliyoruz ki insan fıtratı gereği düşünen bir varlıktır, yaşamını bir anlam bulmak için ve bulduğu anlamı hayatının bir parçası haline getirebilmek için çabalar. Bu yüzden insan her zaman bilme çabası içinde yaşamalıdır. Ne kadar bildiğimizi düşünsek de aslında her gün yeni bir bilgi düşüncelerimizi yeniden düzenlememize sebep oluyor. Bilgiye ulaşma çabasının yanı sıra en önemli hususlardan biri de yüksek değerlere sahip bireyler olarak yaşamı sürdürmektir. Düşündüğümüz zaman saygı, sevgi, dürüstlük, inanmak, güven, iyilikseverlik gibi değerlere sahip olan bir insan dünyaya geliş amacını bilen bir insandır ve bu insanlar her zaman yeniliklere açıktır ve arayıştan ayrılmazlar. Yüce yaratıcı bize düşünme ve araştırma kabiliyetinin yanında bir de seçme kabiliyeti vermiştir. Bu yüzden yaşam kendi yaşamımız ve seçimlerimizi de bize fayda sağlayacak şekilde yapmalıyız. Bir arayış içerisindeyken de kendimizi unutturmayacak seçimler yapıp yaşamamız gerekir. Kendini unutan insan kendinden uzaklaşır ve bir boşluğa düşer. Kur’an da bize “Oku, Düşün, Anla ve Yaşa” der. İnsan bilgiye ulaştıkça, bu bilgileri anlamlandırdıkça ve içten bir şekilde yaşadıkça kendinden uzaklaşması da pek muhtemel olmayacaktır. Kur’an’ın insandan istediği eylemler ile birlikte yaşamdaki amacımızı da unutmayıp insan olarak bize düşen sorumlulukları da ihlasla yerine getirmeliyiz. Çevremize baktığımızda birçok insanın yaşamayı unuttuğunu, dünyalık telaşların peşine düştüğünü görüyoruz. En okumuşundan en cahiline kadar baktığımızda kimin hayatı anlamlı kimin öylesine yaşadığını statüsüne göre değerlendirmemiz mümkün değildir. İnsan olarak kim olduğumuzun farkında olmalı ve hayatı anlam katarak yaşamalıyız. 

 


0 Yorum - Yorum Yaz


.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

  Hayatta her zaman iyi günlerimiz olmaz. Bazen çok zorlanırız. Dayanamayacağımızı düşünürüz. Pes etmek isteriz. Bunlar çok normal duygular çünkü zaman zaman her insan zor durumlarla karşılaşabilir ve bu düşüncelere dalabilir. Ama hayatı doya doya yaşamak istiyorsak öncelikle bu zorlukları kabullenmeliyiz ve pes etmemeliyiz. Aslında hayatın günlük akışı içerisinde de bazen durmalı ve kendimize “ Evet, ben yaşıyorum ama acaba nasıl yaşıyorum? Ne şekilde yaşıyorum? Nasıl yaşamalıyım?” diye sormalıyız. Bu soruları kendimize sorarak kendimize karşı bir sorgulama ve özeleştiri yaparız. Bu özeleştiri ve sorgulama ile kendimizin hayattaki iyi davranışlarını ve iyi yönlerini görebiliriz. Ama aynı zamanda kendimizdeki eksiklikleri ve değiştirmek istediğimiz yönleri de farkederiz. Hayattaki amaçlarımızın, hayata geliş sebeplerimizin bilincinde olarak, insanların yararını gözeterek, toplumsal kurallara uyarak, doğaya ve çevreye zarar vermeyerek, doğayı ve çevreyi koruyarak, insanları severek, çevremizdeki insanlara bilhassa çocuklara iyi bir rol model olarak, haksıza susmayarak, haklıya sahip çıkarak, ilimin ve pozitif bilimlerin ışığında yol alarak, kendimizi iyiliğe, doğruluğa, dürüstlüğe adayarak, yaşadığımız toplumun kültürüne, gelenek göreneklerine yapmayı tercih etmesek bile en azından saygı duyarak, ayrım yapmayarak, ırkçı davranmayarak yaşamalıyız.

  Bizler insanoğluyuz. Hayatta iyilikte kötülükte, hastalıkta sağlıkta bizler içindir. Önemli olan bizim iyi günleri nasıl geçirdiğimiz kadar kötü günleri de nasıl geçirdiğimizdir. Bizler bize yaraşır bir şekilde böyle günlerde pes etmeden, karanlıkların en sonunda aydınlığa ereceğini bilerek yaşamalıyız. İnsanlara karşı kalbimizi kin ve nefretle doldurmak yerine sevgi ve saygıyla doldurarak yaşamalıyız. Bunları yaptığımız zaman aslında yaşadığımız hayattaki yaptığımız yanlışları ve hataları fark edebilir, bunlardan ders çıkarabiliriz. Böylelikle kendimize doğruluk ve iyilik yönünde bir yol haritası çizebiliriz. Böyle yaptığımız zaman kalbimizin daha ferah ve huzurlu hissedeceğine inanıyorum.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

                Yaşam insanoğlundan anlaşılmasını ister. Yaşamı anlayarak, bilinçli bir şekilde sürdürmemizi bekler. Bizler bu süreci bakarak değil görerek ve anlayarak geçirirsek bizler için çok daha verimli olacaktır. Aksi taktirde insanoğlu yaşamı anlamlandırmazsa yaşam insana bir anlam katar. Yaşam tarafından insana katılan bu anlam her zaman güzel olmayabilir. Tıpkı Liberya’da olduğu gibi.


0 Yorum - Yorum Yaz


Nasıl yaşamalı sorusunun cevabı, İslam’a göre Yüce Allah’a kulluk bilinciyle insanın hareket etmesi, Kur’ an’ a uyarak iyilik yapıp kötülük yapmaktan kaçınarak yaşamasıdır. Yani hayatta Yüce Allah’ın bize çizdiği kulluk sınırlarının içinde kalınarak Yüce Allah'ın emirlerine uyup yasaklarından kaçınarak hayatta yaşamalıyız. Hayat, ancak Yüce Allah’a kullukla anlam kazanacağı gibi var olan her şeyin dile gelip haykırdığı, âdeta evrenin gözümüze soktuğu güzellikleri, mucizeleri, mükemmel dengeyi göz ardı edip arkasındaki yaratıcıyı bilmeden, anlamadan yaşamak başıboş dolaşan gemiler misali bir gün batmayı beklemekten başka bir şey değildir. Sözün özü olarak şu söylenebilir ki insan Yüce Allah’a kulluğu düzgün bir şekilde yerine getirmek adına elinden geleni yaparak bu hayatı geçirmeli ve onun rızasını kazanabilmek için her daim iyilik yapmalıdır. Hayat, Yüce Allah’ın bizlere verdiği en büyük hazinedir bu hazinenin şükrünü ve kulluğunu en iyi şekilde yerine getirerek hayatımıza anlam katmamız gerekir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Yaşadığım hayatın yaşamak istediğim hayat olduğunu söyleyemem. Çünkü benden istenenler ve benim yapabildiğim kapasite birbiriyle uyuşmamaktadır. Bu sadece benim için geçerli bir durum değildir. Tüm insanların çektiği sıkıntı bu. Herkesten istenenler, insanların yapabildikleri kapasiteyi çok aşmaktadır. Bu durum insanların yarış atı gibi yaşamasına yol açmaktadır. Benim perspektifimden ideal yaşama biçimi şu şekilde olmalıdır:

·         Her daim mücadeleci olmak lazım.

·         İnsan payına düşeni almalı, itiraz etmemeli.

·         Merak duygularını hep canlı tutmalılar. Meraklarının peşinden gitmeliler.

·         İnsan barışçıl bir yapıya sahip olmalıdır. Zaten kötümser yapıya sahip olmanın bir faydası yok insanlara. Yalnız kalmaya mahkûm ediyorlar insanı.

·         Prensip sahibi olmalılar. 

·         Önyargısız olmaya çalışmalılar.

·         Azimli olmalılar.

·         Anı yaşamaya çalışmalı insanlar.

·         İbadetlerini yerine getirmeli.

·         Hayatı sorgulamalılar. 


0 Yorum - Yorum Yaz


Bence bu sorular için cevabı değil, arayışı aramamız gerekiyor. Belki de bu soruların bir cevabı yok. Daha doğrusu tüm bu soruların insanlık adına kılavuz haline getirilebilecek bir cevabı yok. İnsanın kendi yaşamını benliğiyle objektif biçimde hesaplaştırması bu sorunun cevabı için atılacak ilk adım belki de. Ancak bu bile kendi için geçerli doğrular elde etmesini sağlayacaktır. ( tabii başarırsa.) Sorunun cevabını benliğimizden başka kimse bilmiyor, ancak benliğimizi konuşturduğumuzda zihnimizde diğer insanların yansımalarını filtrelemeye ekliyoruz ve benliğimiz bizim için dahi cevabı kolayca sunamıyor. Bazı soruların cevabını bulabilmek için soruyu sorgulamayı bilmek gerekir. İşte yaşama dair bu sorular da tam olarak böyle sorular. Fakat işimizi zorlaştıran bir şey daha var, soruları sorgularken aslında kendimizi sorgulamamız gerekir. Toplumdan dolayı kabullendiğimiz yan benliklerinden sıyrılmak, doğrudan kendimize yani içimize yönelmemiz gerekir. Yola başlamak için önce her şeyde olduğu gibi kendimizi tanımamız gerekir. Zamanla belki de bu soruların cevabını aramak, kendi arayışımızı sürdürdüğümüz bir serüvene dönüşecek. Belki o zaman sorunun cevabını bulmanın değil, cevabını aramanın keyfini süren bir hale dönüşeceğiz. İşte belki de o zaman biliyor olacağız nasıl yaşamak gerektiğini. Bir cevap bulamasakta ne yapmamız gerektiğini bileceğiz.


0 Yorum - Yorum Yaz



      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsan dünyaya gelişinden itibaren genel bir anlam arayışı içindedir. Dünyaya gelme nedenini, hayatına nasıl anlam katabileceğini, nasıl yaşarsa hayatının anlamlı olabileceğini sürekli sorgulama halindedir. Bu sorgulama, düşünme, merak etme hali insanı insan yapan en büyük güçtür. İnsan hayatına anlam katmak amacıyla kendisine sorduğu “Ben nasıl yaşamalıyım?” sorusuna verdiği cevaplar doğrultusunda hareket eder. Tüm insanların fıtrat özelliklerinin yanı sıra yaratılışlarında, yaşayışlarında, kültüründe, dünyaya bakma ve dünyayı algılama şekillerinde farklılıklar vardır. Bu farklılıklar da “Ben nasıl yaşamalıyım?” sorusuna verilen cevaplarda, anlamı kavrayışta ve uygulamalarda değişikliklere yol açar. Kişi sorduğu bu soruya ahlaki değerlere uygun şekilde cevap verirse, hayatı da bu şekilde güzelleşir. Yüce Allah biz insanların anlamı ararken sorduğu sorulara rehber olması için Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim’ i göndermiştir. Kur’an-ı Kerim bizden kendimizi keşfetmemizi, düşüncelerimiz ve tavırlarımızla tüm varlığa karşı sorumluluk sahibi olmamızı yani varlık olmanın bilincinde olmamızı ister. Biz insanlar Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim’i etkin şekilde okuyup üzerinde düşünerek, bahsedilenleri anlamaya çalışarak ve bu bahsedilenleri anlamlandırarak yaşamımıza yön vermelerini sağlayarak ihlaslı şekilde yaşamalıyız. Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim rehberliğinde bizler Yüce Allah’a yönelmeli, yüksek ahlaki değerleri bireysel olarak yaşamalı, kendimize ve tüm varlığa yararlı olmaya çalışmalıyız.


0 Yorum - Yorum Yaz



      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsan dünyaya gelişinden itibaren genel bir anlam arayışı içindedir. Dünyaya gelme nedenini, hayatına nasıl anlam katabileceğini, nasıl yaşarsa hayatının anlamlı olabileceğini sürekli sorgulama halindedir. Bu sorgulama, düşünme, merak etme hali insanı insan yapan en büyük güçtür. İnsan hayatına anlam katmak amacıyla kendisine sorduğu “Ben nasıl yaşamalıyım?” sorusuna verdiği cevaplar doğrultusunda hareket eder. Tüm insanların fıtrat özelliklerinin yanı sıra yaratılışlarında, yaşayışlarında, kültüründe, dünyaya bakma ve dünyayı algılama şekillerinde farklılıklar vardır. Bu farklılıklar da “Ben nasıl yaşamalıyım?” sorusuna verilen cevaplarda, anlamı kavrayışta ve uygulamalarda değişikliklere yol açar. Kişi sorduğu bu soruya ahlaki değerlere uygun şekilde cevap verirse, hayatı da bu şekilde güzelleşir. Yüce Allah biz insanların anlamı ararken sorduğu sorulara rehber olması için Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim’ i göndermiştir. Kur’an-ı Kerim bizden kendimizi keşfetmemizi, düşüncelerimiz ve tavırlarımızla tüm varlığa karşı sorumluluk sahibi olmamızı yani varlık olmanın bilincinde olmamızı ister. Biz insanlar Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim’i etkin şekilde okuyup üzerinde düşünerek, bahsedilenleri anlamaya çalışarak ve bu bahsedilenleri anlamlandırarak yaşamımıza yön vermelerini sağlayarak ihlaslı şekilde yaşamalıyız. Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim rehberliğinde bizler Yüce Allah’a yönelmeli, yüksek ahlaki değerleri bireysel olarak yaşamalı, kendimize ve tüm varlığa yararlı olmaya çalışmalıyız.


0 Yorum - Yorum Yaz



      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

İnsan dünyaya gelişinden itibaren genel bir anlam arayışı içindedir. Dünyaya gelme nedenini, hayatına nasıl anlam katabileceğini, nasıl yaşarsa hayatının anlamlı olabileceğini sürekli sorgulama halindedir. Bu sorgulama, düşünme, merak etme hali insanı insan yapan en büyük güçtür. İnsan hayatına anlam katmak amacıyla kendisine sorduğu “Ben nasıl yaşamalıyım?” sorusuna verdiği cevaplar doğrultusunda hareket eder. Tüm insanların fıtrat özelliklerinin yanı sıra yaratılışlarında, yaşayışlarında, kültüründe, dünyaya bakma ve dünyayı algılama şekillerinde farklılıklar vardır. Bu farklılıklar da “Ben nasıl yaşamalıyım?” sorusuna verilen cevaplarda, anlamı kavrayışta ve uygulamalarda değişikliklere yol açar. Kişi sorduğu bu soruya ahlaki değerlere uygun şekilde cevap verirse, hayatı da bu şekilde güzelleşir. Yüce Allah biz insanların anlamı ararken sorduğu sorulara rehber olması için Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim’ i göndermiştir. Kur’an-ı Kerim bizden kendimizi keşfetmemizi, düşüncelerimiz ve tavırlarımızla tüm varlığa karşı sorumluluk sahibi olmamızı yani varlık olmanın bilincinde olmamızı ister. Biz insanlar Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim’i etkin şekilde okuyup üzerinde düşünerek, bahsedilenleri anlamaya çalışarak ve bu bahsedilenleri anlamlandırarak yaşamımıza yön vermelerini sağlayarak ihlaslı şekilde yaşamalıyız. Yüce Kitap Kur’an-ı Kerim rehberliğinde bizler Yüce Allah’a yönelmeli, yüksek ahlaki değerleri bireysel olarak yaşamalı, kendimize ve tüm varlığa yararlı olmaya çalışmalıyız.


0 Yorum - Yorum Yaz

Süleyman Yavuz-17040325    17.01.2021

Süleyman Yavuz-17040325

 “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Kısa ve net bir cevap olacaksa şayet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) gibi yaşamalı. Onun gibi merhametli, dürüst, doğru söz söyleyen, ihtiyacına olana sırtını dönmeyen, kuşu vefat eden bir çocuğa taziyeye giden bir insan olarak yaşamalı insan. Her insan kendine Hz. Muhammed (s.a.v)’i örnek olarak yaşamalı. Müslüman olan insanların yapması gereken zaten budur. Bunu Müslüman olmayanlara yansıtmakta marifet. Eğer Müslümanlar olarak bir gün bunu başarabilirsek “Nasıl yaşamalı?” sorusunu daha doğru bir şekilde cevaplayabiliriz. 


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Bir insan kendini en iyi hissedebileceği şekilde yaşamalıdır. Çevresini tanıyarak, etrafındaki yüzleri görerek, onlara saygı göstererek,  dışarıdan gelebilecek kötülüklere karşı çeşitli savunma mekanizmaları geliştirerek yaşamalıdır. Aynı zamanda yaşarken çevresine zarar vermemeli, olabildiğince kendine ve çevresine yarar sağlamalıdır. Mutlu olduklarına sımsıkı sarılmalı ve her türlü mutluluğu kovalamalıdır. Bencil olmamalı kendini düşünürken etrafındaki her bireyi, her nesneyi, her varlığı düşünmelidir. Çünkü yaşıyor olduğumuz bu hayat hepimizin. Başkalarına zarar verecek davranışlardan olabildiğince kaçınmalıyız.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Mutlu olabileceğimiz şekilde yaşamalıyız. Başkalarının haklarını ihlal etmeden, olabildiğince kırmadan, kırılmadan, sevdiğimiz işleri yaparak, etrafımızda gerçekleşen durumların farkına vararak ve duyarsız kalmayarak, olası kötülüklerden olabildiğince kendimizi koruyarak, mutlu olmak adına  çeşitli girişimlerde bulunarak yaşamalıyız. Bencillik derecesine ulaşmayacak seviyede kendi mutluluğumuzu ön plana almalıyız. Mutlu yaşarsak çevremizi fark eder ve daha güzel bir yaşam sürmüş oluruz.


0 Yorum - Yorum Yaz


İnsan anlam arayışı içindeki bulduğu anlama göre yaşar. Fakat bu anlamı nerde bulduğu önemlidir. Kur’an-ı Kerim bize bu anlam arayışında en büyük rehberdir. Kur’an bize nasıl yaşamamız gerektiği hakkında yol gösterir.

Kur’an-ı Kerim’i önce etkin okumalı, sonra üzerine düşünmeli, ardından anlamalı ve en son olarak yaşamalıdır. “Nasıl yaşamalı?” sorusunun cevabı Kur’an-ı Kerim’i yaşamaktır.

İnsan okumalı, düşünmeli, araştırmalı, sorgulama yapmalı, denemeli ki “Nasıl yaşamalı?” sorusunun cevabını kendine verebilsin ve eylemlerine ona göre karar versin.


0 Yorum - Yorum Yaz


 8. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Yüce Allah’ın bize bahşettiği ruhu yüce Allah’ın isteği ve emirlerini yerine getirerek insanın kendine ve çevresine yararlı olarak yaşamalıdır insan. Bunun için insanın ahlaki açıdan ve iman gücü yüksek olmalıdır. Yaradılışımız gereği biz bu dünyaya boşuna gelmedik. Mesele neden geldik sorusuna doğru cevabı bulunmasıdır. Nasıl yaşamalı sorusunun cevabı da yine diğer soruların cevaplarında olduğu gibi insanın anlam arayışını arayarak yaşanmalıdır.  Bunun içinde erdemli kişiliğimizi ortaya çıkarmalıyız. Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için iyilikler yapmalıyız. İyiliği hedef edinerek yaşamalıyız. Örneğin bir insan olarak ikili ilişkilerimiz, çevremiz ve tüm yaşanmışlıklarımız boyunca Hz. Peygamberimiz Sevgili Muhammed gibi davranışlarımız ve yaşam sistemimiz insanları kırmada doğru ve yanlışı tartarak hatalarımızı gidererek ve bu süreçte neden niçin niye sorularına cevap vererek yaşamımızı geçirmeliyiz.


0 Yorum - Yorum Yaz


      8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?8

Ahlakla yaşanmalı. Ahlaktan yoksun olmamalı insan. Ahlaki değerlerin yoksunluğu (Allah muhafaza) insanı çukura düşürebilir. Okyanusta boğabilir. Karanlığa gömebilir. Yüce Allah güzel ahlak sahibi olabilmemiz için biz kullarına örnek timsali olan güzel peygamberimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v.) göndermiştir. Biz kullarına adeta bir hediye olan güzel peygamberimizin ahlakıyla ahlaklanabilmemiz, her işimizde onu örnek almamız çok önemlidir. Onun ümmeti olarak onun yolunda, bizler de birer ahlak timsali olarak hayatımızı sürdürmeliyiz. Kitabımız Kuran’ı kendimize rehber edinmeliyiz. Bu doğrultuda güzel ahlak sahibi insanlar olarak hayatımızı müdavemet ettirebilmeliyiz.


0 Yorum - Yorum Yaz

OSMAN KÖLE 17040295 SÖ4    17.01.2021

 8) “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Mümin öyle yaşamalı ki, kalbiyle ahirette, vücuduyla dünyada olmalı. Bedeninin dünyadan ayrılması uygun değil. Çünkü çalışmak da bir ibadettir; ama kalbi Allah demeli. Kalbi, bu kazandığım haram mı, helal mi demeli. Kalbi ahiret demeli; çünkü ahiret bâki, dünya fâni. Bugün var, yarın yok. Neyimiz varsa hepsi biter. Bir niyetle bütün dünya çalışmalarımız ahiret olur; çünkü bu dünya fâni, yok olacak. Allahü teâlâ bizi dünyaya, rızasını yani ahiretimizi kazanmamız için gönderdi. Dünya, bir tarladır. Verdiği tohumu ekip, bire yedi yüz alalım; ama o tohumu yemeyelim. O insanın sağlığıdır, ilmidir, inancıdır, her türlü güzel ahlâkıdır. Bunu eğer Allah'ın kullarına sarf eder, Allah'ın dinine harcarsak, yani yatırımı ahirete yaparsak, ebedi saadete kavuşuruz; ama gaflete gelip de, dünya ehliyle yarışa kalkarsak, hepsini kaybederiz. Hatta İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:Dünya ehliyle şayet aynı köyde yaşıyorsanız, o köyü terk edin! Aynı mahalledeyseniz, kalbiniz meyleder, orayı terk edin! Aynı şehirdeyseniz, oradan göç edin!Vücudu değil, kalbi dünyaya bağlamamalı. Kalb çok önemli; çünkü Allahü teâlâ kullarının amellerine veya işine değil, kalbine ve niyetine bakar. O kalbin niyeti, eğer Allahü teâlânın dinine hizmet, kullarına iyilik etmekse, onun her nefesi zikirdir, her nefesi ibadettir, akıl eremeyecek kadar sevab kazanır. Okuduğum makaleler ışığında insanlar inandıkları şekilde yaşamalılardır, bir Müslüman olarak ben de inandığım dinin buyruklarını yerine getirerek yaşamaya özen gösteriyorum.

 


0 Yorum - Yorum Yaz

Final Ödevi 8. Soru    17.01.2021

 

KÜBRA KINACI 18070159 2. SINIF 

Yaşamak, hala diri olabilmektir. Bu diriliğin kişide varolabildiği kadar kişi yaşamış olur. Anlarını ve hayatını anlamlandıran kişi yaşayabilen ve bu fiile erebilen kimsedir. Herkes bir biçimde nefes almakta devam edebilir ama herkesin yaşadığından bahsetmek mümkün değildir. Bundan bahsedebilmek için kişinin eylemlerini bir anlam çerçevesine sokabilmesi ve bunu yaparken bir kar amacı da gütmemesi gerekmektedir.

  Örnek vermek gerekirse de; Binlerce insan doğmuş, büyümüş, yaşamış ve ölmüştür. Fakat bunlardan sadece çok azının varlığı halen bizler tarafından bilinir. İnsan, yaptığı eylem kadar kalır zamanının hafızasında. Yaşayan ve halen yaptıklarıyla diri olan insanların sayısı bugüne kadar insanlık tarihinde gelip geçmişlerin sayısına göre oldukça azdır. Buna en büyük örnek de şüphesiz ki peygamberlerdir. Peygamberler gönderildikleri toplumlardaki hastalıkları ıstılah etmek için ve Hakk’ı söylemek, insanları hayra davet etmek için Allah tarafından topluluklara gönderilen ve dinin tamamlayıcısı olan, zamansız idealleri insanlara aktaran ve bizler için ideal kişiliğin timsali olagelen insanlardır. Bu insanlar, gerçekten yaşayan ve aramızda halen nefes alabilen kişilerdir. Çünkü bugün ve yarın ve dahi kıyamete kadar onlara Allah tarafınca öğretilen hakikatler birilerinde nefes aldıkça bu böyle olmaya devam edecektir. Yaşamlarıyla insanların hayatlarına yön veren kimseler öldüklerinde dahi bu tesir edişi devam ettirebilirler.


0 Yorum - Yorum Yaz


8.   “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

*      Yaşamın anlamını sorgulayarak bir cevap arayışında olarak sürdürülmelidir yaşam. Bir amacı olmadan insan yaşamını sürdüremez. Ulaşmak istediği bir amacı, hedefi ve arayışı olmalıdır. Bu arayış doğrultusunda insan merak etmeli, umut etmeli, bazen üzülmeli bazen de mutlu olmalıdır. Bunlar yaşama anlam katan duygulardır. Eğer insanın yaşamda bir amacı olmazsa yaşama konusunda hevesi de olmaz.


0 Yorum - Yorum Yaz



      8. “Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Kur’an ve Yüce Allah’ın buyurduğu şekilde yaşamalı. Çünkü yaşamın anlamı ancak o zaman netleşecek ve güzelleşecektir. Kur’an ve Peygamberimizin davranışları bizleri hep en iyi ve güzele götürecektir. Bu yüzden onları hayatımızın merkezine yerleştirip en iyi şekilde uygulamayı kendimize düstur edinerek yaşamalıyız.


0 Yorum - Yorum Yaz


    8.“Nasıl yaşamalı” sorusunu cevabını nasıl vermeli?

Hayatına anlam katarak, mutlu yaşamalı insan. İnsan; eylemlerini yaparken ve hayatı yaşarken yüksek değerlerini gerçekleştirmeye özen göstermelidir. Çünkü bu şekilde anlam arayışını gerçekleştirir. Aynı zamanda bu yüksek değerler insana mutluluk getirir. Yapılan eylemleri yöneten değerlerle, fıtratı da tatmin ederek yaşamalı. Böylece anlamsız bir şekilde ne yaptığını bilmeden değil, manalı bir şekilde yaşamalı. İnsan yaşarken verdiği kararlarda hangi değere dayandığına iyi karar vermeli. Çünkü bu eylemlerini o yönde etkiler ve kişiyi mutsuz edebilir. İnsan, kendi anlamlı değerini bularak yaşamalıdır.  İnsan severek yaşamalı.  Bir şeyleri sevmeli ki bir başkasının da farkına varsın ve bağlansın. Sevgi kılavuzluk etmeli yaşama. Anlamlı bir hayat yaşamalı. Hayatın akışı içerisinde kendimizin yön verdiği, farklılıklarla zengin bir hayat yaşamalı. Başa gelen sınavların olacağını bilerek yaşamalı.


0 Yorum - Yorum Yaz
Ders Malzemeleri
Lütfen Kopyalamayınız!
2021-2022 Arşivi
2020-2021 Arşivi
2019-2020 Arşivi
2018-2019 Arşivi
2017-2018 Arşivi
2016-2017 Arşivi
2015-2016 Arşivi
2014-2015 Arşivi
2013-2014 Arşivi