Raşide Figan/ 17040048
Din Öğretimi Özgürleştiren Bir Süreç
Olabilir mi?
Prof. Dr. Mualla SELÇUK Makalesi
Bu
makalede edindiğim çıkarım; öğreten- öğrenen ve öğretimde çocukların etkin,
öğretmenin ise rehber olduğu hem öğretmenin hem de öğrencinin anlamaya çalışan,
sorgulayan, eleştirel bakış açısını kullanmaya çalışan, olay- olgular üzerinde
tartışan bir yaklaşım ile öğretim sürecini yürütebilmesi din dersinin
öğretiminde kişilerin bilgi, beceri ve anlayış kazanmalarına, kişiliklerini
geliştirmelerine, kültürel mirası anlamalarına yardım etmesidir. Bütün bunlar
yapılırken bilgi bütünlüğü ve disiplinler arası yaklaşıma da dikkat edilir.
Bu bağlamda kazanımım 4.2.1. 'İslam’ın
inanç esaslarını sıralar' ile ilişkili hazırladığım sunuda öncelikle çocukların
çevrelerinde gördüğü veya sıkça duyduğu kavram- olay- olgulardan yola çıkarak
onlara açık uçlu sorular sordum. Bu sorular ile bağlantılı ‘İnanç nedir? İman
nedir? İmanlı bir insan nasıl davranır?’ sorularına da açıklık getirmeye
çalıştım. Böylece çocuğun kültürel mirasını din ile bağdaştırmasını ve
öğreneceklerini daha kolay anlamlandırmasını sağlamaya çalıştım. Burada sosyal
bilgilerden yararlanmaya çalıştım. Çünkü biz insanlar sosyal varlıklarız ve
çevremizde olan biten her şeyi anlamaya, anlamlandırmaya çalışırız. Burada
makalede yer alan ‘Kültürel ve toplumsal amaçlardan’ yararlandım. Daha sonra
çocuklara inanç ve iman kavramları ile ilişkili olduğunu düşündüğüm “Toplum
içinde senin ne tür sorumlulukların var? Sen sorumluluklarını yerine getirirken
nelere dikkat edersin? Nasıl hissedersin? Bu sorumlulukları yerine getirmenden
dinin etkisi var mı? Yaptığın işlerde imanlı ve inançlı olman sana ne gibi
katkılar sağlar? ” sorular sordum ve her çocuğa zarf verip bu sorulardan yola
çıkarak kendi benliklerine birer mektup yazmalarını istedim. Bu soruları din
kültürü ve ahlak bilgisi dersinde ele aldığım kazanımından yola çıkarak ve
ilişkili olduğunu düşündüğüm Türkçe- sosyal bilgiler kazanımlarından
faydalanarak sordum. Burada makalede yer alan “Kendi başına düşünmeyi öğrenen
insan ise pek çok kabiliyetini kullanmak zorundadır. ”cümle ile kazanımımı
ilişkilendirdim. Daha önce kendime yazdığım bir mektubu da çocuklara okuyarak
onların duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri ve yazdıkları mektubu
arkadaşlarına okumaları için teşvik etmeye çalıştım. “İnsan, kendi varoluşuyla
beraber kendi dışındakilerin de varoluşlarını anlamaya çalışırken, doğru
anlama, algı-davranış iş birliği, doğru değerlendirme ve doğru karar verme gibi
kabiliyetlere muhtaçtır. ”makalede yer alan bu cümle ile bağ kurmaya çalıştım.
Bu yüzden öğrencilerden arkadaşlarının yazdıklarına yorum getirmelerini, değerlendirmelerini
ve sentezlemelerini esas aldım. Sonra da üzerine çalıştığımız konuya açıklık
getirip her kavramı tek tek çocukların yaş düzeylerine uygun bir dille
açıklamaya çalıştım. Daha sonra çocuklardan üzerinde çalıştığımız konuya
ilişkin çevrelerini gözlemlemelerini ve gözlemlerini arkadaşları ile
paylaşmaları ve son olarak çocukların ilgili konu hakkında öğrendiklerine
ilişkin değerlendirme çalışmaları yapmaları üzere ödev verdim. Çoğunlukla çocukla beraber düşünüp beraber
keşf edip ve çocuğun olabildiğince etkin olduğu ve diğer dersler, disiplinler
ile ilişkili bir plan hazırlamaya çalıştım.
Murat TELLİ 18071579
TEFSİR 1 ÖDEVİ
KUR’AN
NEDİR VE KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE KİTAPLARI ÜZERİNDE TEFSİR OKUMALARI
Kur’an nedir ve Kur’an’ın
bütünlüğü üzerine kitaplarından öğrendiklerimi, Tefsir Tarihi Atlasına şu
şekilde uyguladım. Kur’an-ı Kerim’in okunup anlaşılması ve akabinde hayata
tatbik edilmesi hususunda, Tefsir kaynaklarına müracaat edilmesi gerekmektedir.
Tefsir kaynaklarında da tefsiri yapan müfessirin kim olduğunun iyi bilinmesi
gerekir. Bu bağlamda müfessirin adı, doğum tarihi, vefatı, ailesi, doğduğu
ortamın coğrafi durumu, öğrenim hayatı, hocaları, yetiştirdiği talebeleri, onu
etkileyen alimler, dolaştığı yerler, bulunduğu görevler ve yaşadığı dönemdeki
önemli olaylar, müfessirimizi tanımak için gerekli materyallerdir. Müfessir ve
tefsirinin özelliklerini bilmemizde Kur’an ın anlaşılmasında önem
arzetmektedir. Kur’an-ı Kerim’in anlaşılması hususunda, Kur’an nedir? Kitabında
vurgulanan Oku>Düşün>Anla>Yaşa formülü ile, ayetlerin okunup
anlaşılması için evvela, Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesinde Kur’an’ın Kur’anla
tefsirine bakmamız gerekir. Yani Kur’an-ı Kerim’in ayetinde verilen kısa bir
bilgi, başka bir sürenin ayetinde ayrıntılı bir şekilde verilmektedir. Arapça
Tefsir din dili gramer ve lügat uygulama çalışmasında da, arapça kelimelerin ne
manaya geldiğini Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesinde daha iyi anlaşılması için,
aynı kelimenin başka ayetlerde de ne manaya geldiği hususu da önemlidir. Burada
da suredeki bilmediğim arapça kelime ve kalıp ifadeleri çıkararak Tefsir Tarihi
Atlası kitabındaki ilgili bölümlere yazdım akabinde de bu kelime ve kalıp
ifadeleri okuyup, öğrenip, anlamaya çalıştım. Dördüncü olarak da ayetin iniş
sebebi üzerinde (esbabü-nüzül). Hangi ayet ve kimin sebep olduğu konusundaki
rivayetler. Ne zaman ve ne şekilde sebep oldu. Olayın nerede meydana geldiği
ile ilgili Hz. Peygamber (A.S) ve Sahabe-i Kiramdan gelen rivayetleri
kaydettim. Burada da görüldüğü gibi bilginin bütünlüğü ve disiplinler arası
çalışmada, Tefsir ilmine yardımcı olarak Hadis ilmi, Fıkıh ilmi, Coğrafya ilmi,
Tarih ilmi, Sosyoloji ilmi girmektedir.
3) Bir Tefsir nasıl okunur sorusuna
cevap:
Tefsir okurken öncelikle yukarda
da belirtiğimiz gibi Müfessir ve Tefsirinin özelliklerini ayrıntılı bir şekilde
bilmemiz gerekir. Ayrıca bir tefsiri okurken beraberinde başka tefsirlere de
bakarak bilgi dağarcığımızı daha da geliştirebiliriz. Tefsirler içinde birinci
olarak en değerli tefsir, Kur’an’ın Kur’an la tefsiridir. İkincisi rivayet
tefsiri, üçüncüsü de dirayet tefsiridir. Tefsir okurken Kur’an ayetlerini
derinlemesine düşünerek içselleştirip, hayatımıza yansıtmamız gerekmektedir ki:
Biz insanların hayatımızın anlam arayışını keşfetmemiz daha kolay olsun. İnsan
bu dünyaya niçin gönderildi? Cenab-ı Hakkın insanı yaratmasındaki amacı ne?
İnsanın bunları düşünüp hayatına anlam yüklemesi gereki- yor. Aksi taktirde
anlamsız, amaçsız ve manasız bir şekilde hayat yaşayan insanların geleceği pek
parlak gözükmemektedir. İnsanlar amaçsız bir şekilde yaşadıklarında, boşluğa
düşmekte ve hayatlarına son verebilmektedirler. İnsan madde ve manadan
oluşmaktadır. Madden doymuş olan insan eğer manen boş olursa denge bozulmakta
ve hayat zorlaşmaktadır. İnsanın huzurlu bir şekilde yaşaması için madde ve
mananın dengeli olması gerekir.
Murat TELLİ 18071579
TEFSİR 1 ÖDEVİ
KUR’AN
NEDİR VE KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE KİTAPLARI ÜZERİNDE TEFSİR OKUMALARI
Kur’an nedir ve Kur’an’ın
bütünlüğü üzerine kitaplarından öğrendiklerimi, Tefsir Tarihi Atlasına şu
şekilde uyguladım. Kur’an-ı Kerim’in okunup anlaşılması ve akabinde hayata
tatbik edilmesi hususunda, Tefsir kaynaklarına müracaat edilmesi gerekmektedir.
Tefsir kaynaklarında da tefsiri yapan müfessirin kim olduğunun iyi bilinmesi
gerekir. Bu bağlamda müfessirin adı, doğum tarihi, vefatı, ailesi, doğduğu
ortamın coğrafi durumu, öğrenim hayatı, hocaları, yetiştirdiği talebeleri, onu
etkileyen alimler, dolaştığı yerler, bulunduğu görevler ve yaşadığı dönemdeki
önemli olaylar, müfessirimizi tanımak için gerekli materyallerdir. Müfessir ve
tefsirinin özelliklerini bilmemizde Kur’an ın anlaşılmasında önem
arzetmektedir. Kur’an-ı Kerim’in anlaşılması hususunda, Kur’an nedir? Kitabında
vurgulanan Oku>Düşün>Anla>Yaşa formülü ile, ayetlerin okunup
anlaşılması için evvela, Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesinde Kur’an’ın Kur’anla
tefsirine bakmamız gerekir. Yani Kur’an-ı Kerim’in ayetinde verilen kısa bir
bilgi, başka bir sürenin ayetinde ayrıntılı bir şekilde verilmektedir. Arapça
Tefsir din dili gramer ve lügat uygulama çalışmasında da, arapça kelimelerin ne
manaya geldiğini Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesinde daha iyi anlaşılması için,
aynı kelimenin başka ayetlerde de ne manaya geldiği hususu da önemlidir. Burada
da suredeki bilmediğim arapça kelime ve kalıp ifadeleri çıkararak Tefsir Tarihi
Atlası kitabındaki ilgili bölümlere yazdım akabinde de bu kelime ve kalıp
ifadeleri okuyup, öğrenip, anlamaya çalıştım. Dördüncü olarak da ayetin iniş
sebebi üzerinde (esbabü-nüzül). Hangi ayet ve kimin sebep olduğu konusundaki
rivayetler. Ne zaman ve ne şekilde sebep oldu. Olayın nerede meydana geldiği
ile ilgili Hz. Peygamber (A.S) ve Sahabe-i Kiramdan gelen rivayetleri
kaydettim. Burada da görüldüğü gibi bilginin bütünlüğü ve disiplinler arası
çalışmada, Tefsir ilmine yardımcı olarak Hadis ilmi, Fıkıh ilmi, Coğrafya ilmi,
Tarih ilmi, Sosyoloji ilmi girmektedir.
3) Bir Tefsir nasıl okunur sorusuna
cevap:
Tefsir okurken öncelikle yukarda
da belirtiğimiz gibi Müfessir ve Tefsirinin özelliklerini ayrıntılı bir şekilde
bilmemiz gerekir. Ayrıca bir tefsiri okurken beraberinde başka tefsirlere de
bakarak bilgi dağarcığımızı daha da geliştirebiliriz. Tefsirler içinde birinci
olarak en değerli tefsir, Kur’an’ın Kur’an la tefsiridir. İkincisi rivayet
tefsiri, üçüncüsü de dirayet tefsiridir. Tefsir okurken Kur’an ayetlerini
derinlemesine düşünerek içselleştirip, hayatımıza yansıtmamız gerekmektedir ki:
Biz insanların hayatımızın anlam arayışını keşfetmemiz daha kolay olsun. İnsan
bu dünyaya niçin gönderildi? Cenab-ı Hakkın insanı yaratmasındaki amacı ne?
İnsanın bunları düşünüp hayatına anlam yüklemesi gereki- yor. Aksi taktirde
anlamsız, amaçsız ve manasız bir şekilde hayat yaşayan insanların geleceği pek
parlak gözükmemektedir. İnsanlar amaçsız bir şekilde yaşadıklarında, boşluğa
düşmekte ve hayatlarına son verebilmektedirler. İnsan madde ve manadan
oluşmaktadır. Madden doymuş olan insan eğer manen boş olursa denge bozulmakta
ve hayat zorlaşmaktadır. İnsanın huzurlu bir şekilde yaşaması için madde ve
mananın dengeli olması gerekir.
Ahmet Ziya Fıstıkçıoğlu/19070114/D Şubesi
Tefsir Tarihi ve Atlası kitabını işlerken önce ‘’Müfessirimizi Tanıyalım’’ bölümüyle başladım.Bu bölümde müfessirin doğduğu aileyi,yetiştiği bölge ve bölgenin ictimâî yapısını,eğitim öğretim hayatını, yine müfessirin hocaları,öğrencileri,bölge toplumlarıyla ilişkisini ele alarak tarihsel süreç içerisinde değerlendirmeye çalıştım.Nitekim her müfessir bakış açısını çağdan çağa gelişen,değişen ve o çağın içinde bulunan maddî ve manevî değerlere göre geliştirmiştir(Kur’ân Nedir? S.17)Olayları bu şekilde ele almam müfessiri tanımak,müfessirin hayata anlam verme tarzını bilmek içindir.Aslında sadece onu tanımak,hayatına anlam tarzını nasıl verdiğini bilmek için değil aynı zamanda kendimi de tanımak içindir.Çünkü insan kendisine gelen veriyi,algıyı içinde yoğurduğu anlam kadar yorumlar.(Kur’ân Nedir? S.36)Yani eğer bu yöntemle ya da daha iyi bir yöntemle bilginin bütünlüğü içerisinde bakılmazsa,kopuk kavramlar yerine oturtulmazsa görüntü şu şekilde olabilir;’’X’’ kişisi A tarihinde doğdu B bölgesine gitti C bölgesinde vefat etti.Ne kadar anlamsız değil mi?Çünkü temsili olarak kullandığım şeyler sadece bir harf.Onlar bir insan,bir yaşam formu,anlam veren ve anlam alan şeyler değiller.Yani eğer biz de müfessire ya da genel olarak her türlü bilgiye aynı şekilde yaklaşırsak,hoca ve talebelerini,bölgeleri,doğduğu tarihi sadece harflerin bir araya getirdiği kelimeler ya da rakamların bir araya getirdiği sayılar olarak görürüz.Ayrıca verdiğim örnekte yine temsillerin zayıflığının(harfler) yanında bilginin eksikliği de mevcuttur.Çünkü verilen bilgi azdır.Sadece bir kişi oluşu,doğduğu tarih,seyahatte bulunduğu bölge,vefat ettiği bölge gibi bilgiler mevcuttur.Yani ilk açıklama verilen bilgiye anlam vererek bir yere oturtmaya çalışmanın önemini anlatırken, bu açıklama ‘’bilgi bütünlüğü’’ olmaksızın anlam vermenin mümkün olmayacağını açıklamak içindir.Böyle bir iş özellikle çağımızda ancak disiplinlerarası bir bakışla mümkün olur.Kavramları tanımak,iyi bilmek,bir metod oluşturmak(mantık),tarihsel verilerden yararlanmak için duyulan coğrâfî bilgi(tarih-coğrafya),vazgeçilmez bir bütün olarak islâmî ilimler(Hadîs,tefsîr,fıkıh…) hatta psikoloji’ye kadar birçok disiplini kullanmak mecbûrîdir(Kur’ân Nedir? 21.Sayfa)
Yukarıda anlattıklarım aynı zamanda ‘’bir tefsir nasıl okunur?’’ sorusunun da cevabıdır.Müfessirin tefsiri bize müfessir hakkında en çok bilgiyi veren kaynaklardan birisidir.Eserinde direkt olarak hayata verdiği anlamın bir parçası aks eder.Dolayısıyla yine aynı şekilde sadece müfessirin tefsirini bilmek yetmez.Bütünlük içerisinde ele alınıp gerekli ön bilgiler(kavramlar v.b)elde edilerek elden gelen en asgari karşılaştırmalar,yorumlar yapılmalıdır.
Tefsir Tarihi ve Atlasında ayet ve sûreleri işlerken genel olarak yine yukarıda anlattığım metodu kullandım.Ancak özelde somut olarak izah gerekirse Kur’ân’ın Bütünlüğü Üzerine kitabındaki şu bilgileri kullanmaya çalıştım diyebilirim;ayet çerçevesi(s.45),siyâk-sibâk çerçevesi(s.47),kur’ân’ın bütünlüğü çerçevesi(s.49) ve genel olarak bu çerçeveleri kullanmaya engel olacak ‘’Kur’ân’ı Kendi Bütünlüğü İçinde Anlamaya Engel Faktörler’’ bölümünden istifâde etmeye çalıştım.Ancak şahsımdaki Kur’ânî bilgi bütünlüğünün yetersizliğinden dolayı ben daha çok kitaptaki âyet çerçevesi ve bütünlük içinde anlamaya engel faktörler bölümünden istifade ettim.Ve bunlar özellikle ayetler üzerinde ‘’ciddi bir niyetle’’ kafa yorduğumda onlarla güncel bir adâb tâlimi yapmama olanak sağladı.
2 ) öncelikle bir Tefsiri okuyabilmek için bir sorumluluk ve bu sorumluluğu tamamlayan bir bilinç gerekmektedir tabiki bunun yanında gerekli bir bilgi birikimide gerekmektedir. Aksi takdirde herkes kendine göre yorumlar tefsiri ve şunu da unutmamak lazım okuduğumuz tefsirin hayatımıza ne kattığı önemlidir. Tefsiri okumaya başlamadan önce bu konuda kendini kanıtlamış insanların Tefsiri nasıl yorumladığı yorumlarken nelere dikkat ettiği ve hangi açıdan ele aldığı hakkında bir bilgi sahibide olmak gerekir.
Her tefsir okuyan sonuca ulaştığını söyleyebilir mi? Ben söyleyemem. Ki bugün biz İlahiyat öğrencileri tefsiri okumadan önce tarihini, usulünü görüyoruz ondan sonra okumaya başlıyoruz. Şu an bile Kur'an Nedir?, Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine, Tefsir Tarihi Atlası kitaplarını Kur'an'ı anlamak ve bütünlüğü üzerine fikir sahibi olmak için ve adab talimi ile hayatımıza oturtmak için çaba gösteriyoruz. Şu an bu yazıyı yazma sebebim de anlayıp anlamadığımı anlamak ve görmektir. Bunu görmek ve yorumlayabilmek bilincini bana sağlayan dersi veren hocamdır. Müfessir de böyledir. Kur'an'ı doğru anlamak ve mesajı doğru iletmek için bir araçtır, vesiledir insanlığa.Müfessirin verdiği mesajı anlamak için önce müfessiri tanımak ve anlamak gerekir. Başta ailesi, doğduğu, yaşadığı, eğitim aldığı hocaları, görevleri vs. bu bilgilere sahip olmak bize iletilen mesajı neye göre ne şartlarda iletti bunu görmeyi gösterir.
Kur'an evrenseldir. Herkese hitap eder. Hitap ederken dilin inceliklerini kullanır. Burada anlamak ve yorumlamanın bir diğer etkeni olan dil kavramını görüyoruz. Bugün verilen mesajı ilk adımda biz anlayamıyorsak Kur'an'ın dilini ve inceliklerini bilmediğimizdendir. Ondan dolayı bir açıklayıcıya ihtiyaç duyuyoruz. Kur'an'ın dilini bilmek anlamak için yeterlidir diyebilir miyiz? Ben yeterli değildir diyorum. Ki bunu Kur'an ile tefsir ile hemhal olan az çok idrak edebilir. Tam da burada müfessirin varlığı değerli kılınıyor. Verilen mesaj birdir. Ama verilen mesajı insanlığa aktaran faktör bir değildir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi müfessir yaşadığı çevreden bağımsız değildir. Bu noktada farklılık arz edebilir tefsir. Ama asıl gaye Allah'ın hedef olarak gösterdiği çelişkisiz tutarlılığa ulaşmak ve gayret etmek olduğu için Kur'an'ı Kur'an'la tefsir etmek bir bütünlük, siyak- sibak ilişkisi gerektirir ve objektif olmayı zorunlu kılar.
Toparlayacak olursam şu an bu cümleleri kurabiliyorsam Kur'an Nedir?, Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine kitaplarında değinilen teorik bilgiler sayesindedir. Tefsir Tarihi Atlası kitabı ise bu teoriyi pratiğe dökmemde en büyük faktördür. Tefsir Tarihi Atlası kitabını doldururken bilgimin, merakımın, faaliyetimin eksikliğiyle yüzleştim. Yüzeysel bilgilere sahip olduğum için manaya inemediğim ve bundan dolayı aradığım cevaplara ulaşamadığımı fark ettim. Ve de zorlandım. Adap talimi ayetler arası bağ kurmamı ve okuduğum ayeti düşünüp anlayıp ve hayatıma geçirmemi zorunlu kıldı. Ve bu zorunluluk bana kendimi iyi ve ayetlere karşı yakın hissettirdi. Kısaca hocamızın verdiği mesaj yerine ulaştı diyebilirim. Buradan da anlaşıldığı üzere tefsir okumak bir tarih, usül, adap gerektirir. Okunacaksa bu bağlamda okunabilir diğer şekilde usül, tarih, adap bilmeden herkesin tefsir okumasını uygun görmüyorum.
1) Tefsir Tarihi Atlası kitabı kendi içerisinde, öğrenciye hazır bilgiyi vermek yerine araştırmaya ve düşünmeye itelemiştir. Bu kitabın çalışma pratikleri içerisinde, müfessirin yaşamını ve eserini, din dili kapsamında öğrencilerin bilgilerini somutlaştırmalarına kaynaklık etmektedir. Bilgiyi basmakalıp ifadelerle iletmeyip, öğrencilerin bilgi bütünlüğü çerçevesinde güncelleştirip sunmaları gerekmektedir. Kur'an Nedir? kitabında okuyucuya aktarılan kavramlar, tanımlar ve yorumlar Tefsir Tarihi Atlası kitabını yaparken öğrencilere kaynaklık etmektedir. Bu sayede öğrencinin olayı kavraması ve içselleştirmesi sağlanır. Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine eserinde ise okuyucuya aktarılmak istenen temel mesaj, İslamın kutsal kitabını doğru anlayabilmekn için izlenmesi gereken yolun Kur'an'ı parça parça değil, bir bütü olarak ele alınması gerektiğidir. Bu sayede kişi ayetler arası anlam bağı kurarak doğru bilgiye erişim sağlayacaktır. Tefsir Tarihi Atlası kitabı burda önemli bir referanstır. Çünkü içerdiği haritalar ile bir yandan geçmişten günümüze gerçekleşen Kur'an'ın tefsir faliyetlerini, haritalar ile sunarken diğer yandan içerisindeki etkinlikler sayesinde müfessirlerin ayetleri hangi rivayetler çerçevesinde tefsir ettiğini keşfediyoruz. Bu keşfi anlamlandırırken müfessirin çıkarımlarını Kur'an'ın bütünlüğü içerisinde değerlendirmeyi elde etmiş bulunuyoruz.
2) Kişinin tefsir okuması yapabilmesi için onda belirli bir alt yapının var olması gerekmektedir. Aksin takdirde okunan tefsir metninde yanlış anlaşılmalar meydana gelir. Bunun sonucunda dinden kopuş yaşanması muhtemel bir sondur. Eğer kişide belirli bir alt yapı mevcut ise yapması gereken günümüze kadar ulaşan tefsir metinlerini taramasını ve analizini yapması gerekmektedir. Çünkü bir işe başlandığı zaman o alanın temelini bilmek ilerleyen vadede gidilen yolda pusula vazifesi görür. Klasik tefsir metinlerini okuma yaparken içerinde bulunan ifade, deyim ve tanımların neye öre yapıldığını bilmek, kavrayış ve yorum açısından önem arz etmektedir. Müfessirin yaşadığı dönemi, coğrafyayı ve değerledirdiği riayetlerin isnat sistemini bilmek yapılan tefsirin sıhhat derecesi için gereklidir. Ayrıca hangi tefsir metnini okuyorsak olalım objektif yaklaşım sergilenmelidir. Aksi takdirde bir yanlışı sürdürüyor oluruz ya da doğru olanı yanlış aksettirip onun güzellemesini yaparak Kur'an'da bir tahrif gerçekleştirmiş oluruz. Bu tahrifin sonucunda İslamda bir yara açmış oluruz. Bunun gerçekleşmemesi için kişinin kendini yetiştirmesi, Arapçaya vakıf olması ve dönemin yaşam şartlarına göre değerlendirme yaparak okuması gerekmektedir.