Kur'an ve İnsanın Anlam Arayışı
"Oku-Düşün-Anla-Yaşa: Güncel değerleri yaşayarak öğrenip-üreterek hayata katıyorum!" Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
    • İyilik yap,
      elinden geldiğince iyilik yap...
    • Mehmet SERİNSU (Şumnu 1925-Ankara 8.Eylül.2016 Perşembe)
    • Okuyacaksınız, okutacaksınız!
      Kürsüde, minberde, mektepte ve üniversitede.
      İlmin en büyük ibâdet olduğunu halka öğreteceksiniz.
    • Nurettin TOPÇU (1909-1975)
    • Küçük şey yoktur!
    • Kemal URAL (v. 30.Nisan.2016)
    • Her zaman en güzel eylemi (salih ameli) çıkarabilmek için çok çalışmak,
      ben’i bulup biz’i de keşfedip hep beraber yürüyebilmek
      ve hizmet edebilmek,
      istikbalin ikbal ışığı olmak
      ve memleketi ışığa boğacak gayreti yaşamak
      gerçek Ankara İlâhiyatlı olmak bu demek.
    • İnsanı insan kılan,
      onun bağlı bulunduğu değerler sistemidir.
    • Prof. Dr. Necati ÖNER (v. 2 Ocak 2019)
    • Yaşamak,
      hizmet etmek ve af dilemek için bir mühlettir.
    • Elbistanlı Dr. Rahmi ERAY (1918-1958)


Ahmet Ziya Fıstıkçıoğlu/19070114/AÜİF LİSANS 1.SINIF/D ŞUBESİ

 

1.Soru;Görseldeki resimde Buddha heykeli önünde ibadet ediyor olan yahut ibadet ediyormuş gibi(Yoga-Spor) görünen bir resim vardı.Bu görseli ilk gördüğümde aklıma gelen ilk şey ona baktığımdaki anladığım şey oldu.Çünkü insan anlamı nesnenin kendisinden almaz bunu kendi içinde yoğurur ve anlam verir dolayısıyla fotoğrafa baktığımda ilk aklıma buddha heykeli önünde ibadet eden bir kadındı.Böylece gelen algıyı bir anlamla yoğurmuş oldum.(bkz.Kur'an Nedir? s.36

 

2.Soru;Bu soruda ise ahlaki olarak benim anlam dünyama göre yanlış bir hareketi yorumlamam istendi.Benim anlam dünyama göre dedim çünkü ''bir eylemin değerliliğinin tasarımı kişiden kişiye değişebilir''(Kuran Nedir?s.49).Ve insan oluşturduğu bu anlam küresi içerisinde harekette ve eylemde bulunur.Benim anlam dünyama göre bu uygunsuz davranışı yapan kimse bunun ahlaksızca olduğunu bilerekte yapabilir.Çünkü yüksek değerler alanına giren bir eylemin gerçekleştirilmesi sırasında zihinde çatışma olursa değer duygusunda ve eylemin niteliğinde problem çıkar(Kuran Nedir s.43).Buna çok alt seviyede bir örnek olarak ders çalışmanın gerekliliğini bilen birisinin bunu yerine getirmemesi bu eylemi gerçekleştirmesi için anlam dünyasında bu işin gerekliliğini kavramsallaştırmasında eksik kalması gösterilebilir.


0 Yorum - Yorum Yaz


 

HEVVAL YAVUZ 19070244 1. SINIF D ŞUBESİ 

                                      TEFSİR KÜÇÜK SINAV 

SORU 1- 

Adem ve havva'nın yaratlışından bu güne dek insan, dünyayı tanımayı istemiş ve yaşadığı dünyayı anlamlandırma cabası içerisinde bulunmuş,varoluşuna bir anlam aramıştır bu anlamlandırma ihtıyacı insana dogustan verilen,fitri olarak bulunan  bir özelliktir (bkz.s.25)  Bu fotoğrafta dünyada sahip olduğu en degerli varlığı ( fotoğrafta kadının bebeğini yere bıraktıgı görülüyor )bir koseye bıraktığı ve kendisi için ilah olarak nitelendirdiği bir objeye dua etmesi ondan medet umması kadının bu hayattaki anlam arayısını dinde bulduguna işaret etmektedir.(bkz.s29) İnsan bu hayatta varolabilmek için çeiştli degerlere ve ideallere (bkz.s.27)bunun yanı sıra çeşitli din,tasavvuf,mistisizm,bilim içerisinde kendisinin tutunabileceği ve hayatının bunlarla daha anlamlı olabileceği kanısına varmıştır (bkz.s.29) 

 Bilinmelidir ki bir amaca bağlanmadan yaşanan hayat ,hayat değildir  . 

 

 SORU 2- 

Sayfa 43'de bulunan yüksek değerlerin gerçekleştirilmesi konu başlığı ile ilişkilendirdim çünkü genç kadınların hem kendisinden yaşça büyük birini görmezden gelircesine yol vermeden geçmesi hem de bir kadın olarak dinen dış unsurlara karşı kendini korumaksızın o kalabalığın arasına girmesi yüksek değerlerimize aykırıdır . aslında olması gereken genç kadınların hem insanlara saygıdan dolayı hem de kendilerini güvende tutmaları için kalabalığın arasına katılmayıp,daha münasip yollara başvurmaları gerektiğidir.

Diyelim ki kadınların bir aciliyeti söz konusuydu buna rağmen kendinden büyüklere saygıdan ve iyiliksever insanlar olup daha doğru eylemlerde yani beklemek,yol vermek gibi durumlarda bulunabilirlerdi fakat kadınlar yüksek değerleri yok sayıp s.45 de bulunan araç (vasıta) degerleri  uygulamış ve daha çok kendi menfaat ve çıkarlarını düşünerek hareket etmeyi tercih etmişlerdir .

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


0 Yorum - Yorum Yaz


1. SORU; bütün insanların objeyi kavrayışlarında ve algılarındaki anlayış derecesinde farklılık vardır. yani o buda heykeli tapan kişi için yüksek bir anlam taşırken başka bir kişi için o kadar da anlamlı olmayabilir. s41                                                              2.SORU; o iki kişi fayda ve çıkar uğruna hareket ettiği ve yüksek değerleri göz ardı ettiği için öncelikleri vasıta değerleri gerçekleştirmek olmuştur s43 s45
0 Yorum - Yorum Yaz

Seher BOZDEMİR 19070076    30.03.2021

1)Dua Eden Kadın?

İnsan özü gereği sürekli olarak anlamaya ve anlamlandırmaya ihtiyaç duyan bir varlıktır. Bu durum insanı insan yapan en önemli kuvvettir.(syf25) ' Kur'an nedir?' sayfa 26 da gazete haberinin altında geçen; 'İnsan hayatında kendine doğru amaç ve anlam bulmazsa muhakkak bir amaç ve anlam(!) bulur.'

İnsan inan bir varlık olarak bu inandığı ile etrafına anlam vermeye başlar. Bu sayede iç ve dış dünyada bir anlam dengesi kurar. 'Anlam verme,insanın evrene attığı bir imzadır.' (syf 36) İnsanlar hayatını devam ettirebilmek için 'araçlarla' yetinmeyip bir 'amaç'  bulma ihtiyacı hisseder. Bu insanın özünde bulunan bir durumdur. Fakat herkesin aradığı ve bulduğu ' amaç' farklıdır. Bunun nedeni bireylerin objeyi kavrayışınlarında algılayışlarındaki anlayış farklılıklarıdır.(syf41)

2)Hastane Sorusu?

İnsanlar yaşamları için anlam bulabilirler lakin buldukları bu anlamı ne kadar doğru kavradıkları ve hayata yansıttıkları farklılık gösterir. Burada bireyin ahlak algısı ve yaşayışı devreye girer. İnsan ahlaki değerlerle yaşar. Bu değerler normlar içerir ve bunların sorumluluğunu taşırlar.(syf42) Lakin insan yapısı itibariyle irrasyonel bir varlık olduğu için yüksek değerleri ile araç değerler arası dengeyi her zaman nizamlı kuramaz. Zaten bu değerler alanına müdahele edilebilir. Bu iki değerin yer değişmesi sonucunda yabacılaşma ve dünyevileşme baş gösterir. (syf45) İnsan, hayatına hangi değerlerle anlam veriyorsa o değerlerle yapıp-etmelerine yön verirler; onunla yapıp etmelerini yönetirler.(syf47)


0 Yorum - Yorum Yaz


 

1. Soruda gördüğümüz kadın, Kur’an nedir kitabının 20. Sayfasında yer alan yaşamın anlamı nedir başlığı altında anlatılan yaşamın anlamını o dine ibadet etmekte bulmuştur. Ve bu anlam gereği inandığı değerler neticesinde dua etmektedir. Yine kitabımızın 25. Sayfasında bu bağlamla ilgili olarak örneklemelere yer verilmiştir. Bu kadın ibadet ettiği tanrıdan bir şeyler istemekte ve istediği gerçekleştiğinde bunu inandığı tanrıdan bilmektedir. Yine kitabımızın 43. Sayfasında yüksek değerlerden bahsedilmiş olup, bunlar arasında inanmak doğruluk ve saygı yer almaktadır. 47. Sayfadaki alışılan değerlerle birlikte incelendiğinde bu dua o kadının hayat amacını oluşturmaktadır.

2. Soruda yaşı büyük olan bir kişiye ve rahatsızlığı olan bir hanımefendiye kendilerinden yaşça küçük olan ve kılık kıyafetlerinden yola çıkarak İslami değerlere sahip olduğunu varsayabileceğimiz gençler tarafından kendilerinden beklenilmeyen, toplumsal ve dini açıdan hoş karşılanmayacak bir biçimde ezercesine, yol vermeden geçip gitmeleri Kur’an Nedir kitabımızın 26. Sayfasındaki örneğe nede çok benzemektedir. Bir zamanlar Afrika’nın en uygar ülkesi olan Liberya ne hallere düşmüştür. Alışmak ve normalleştirmenin başlangıcı saygısızlık ve toplumsal değerlerin terkiyken sonu felaket olabilir.


0 Yorum - Yorum Yaz

TEFSİR 1 KÜÇÜK SINAVI    30.03.2021

                                                            TEFSİR 1 DERSİ SINAV CEVAPLARI                            ADI: MURAT

                                                                                                                                             SOYADI: TELLİ

                                                                                                                                   ÖĞRENCİ NO: 18071579

                                                                                                                                                 SINIF: 1/D

 

Cevap 1: DUA EDEN KADIN: Gören kimdir? Gören insandır. İnsan, reel bir dünyada ve onun gelip geçici reel olayları içinde yaşar. İnsanın hayatı akış içindedir. O, bu akış içinde yaşadığı reel durumların içinden sıyrılıp çıkmaya yönelen eylemler/ameller içindedir. Bu eylemleriile herhangi bir şeyi gerçekleştirmeye, herhangi bir şeye şekil kazandırmaya, hayatını anlamlı ve değerli bir uğraşla doldurmaya çalışır. Bu kadın da küçüklüğünden bu tarafa ailesinden ve çevresinden öğrendiği inançlar ve değerler doğrultusunda inancının gereği olarak dua ediyor. Kur’an Nedir sayfa:37-38

 

Cevap 2: İÇ AHLAK YAŞAMININ ÖZELLİKLERİ, SORUNLARI

                 İnsan hem birey hem de toplum olarak, herhangi bir anda bir ahlak durumu içindedir. İnsan bir ahlak kürede yaşadığı için, ahlak durumu yaşar. Her ahlak durumu içinde bulunan  insanın, bu durumla en az beş açıdan ilişkisi vardır.

                1. Ahlak durumu, bir anlam alanını, onun bir alt kümesi olan değerler alanını içerir. İnsan ahlaki değerlerle yaşar.

                2. Bu değerlerle ilişkili olarak, her ahlak durumu içinde belli yaptırımları içeren ilkeler, kurallar, normlar, taşır.

                3. Ahlak durumu içinde bulunan her eylemcinin bu değerlere, kurallara, durumun tüm öğelerine karşı sorumluluğu vardır.

                4. Ahlak durumu içinde bulunanların, durumun içerdiği değerlere, yaptırımlara, belli bir sorumlulukla saygı duyarak, belki bir karar ardından, belli bir niyetle eyleme yöneldikleri görülür.

                5. Durum içinde bulunanların eylemleri, ahlakın temel öğelerinden birini oluşturur.

                 İnsanlar yüksek değerler için çekişmezler, kavga etmezler, hesaplaşmaya girmezler. Yüksek ahlaki değerlerin fert ve topluma hakim olması, bütün varlıklara mutluluk getirir. Çünkü fıtri/özsel değerlerle hayat anlamını kazanmış olur.       Kur’an Nedir Sayfa: 42-43-45

 

                                                                                                                                  Adı Soyadı :  Murat TELLİ

                                                                                                                                   Öğrenci No: 18071579

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


0 Yorum - Yorum Yaz

Ahmet Erdoğan 19070111    31.03.2021

1-)İlk görsele baktığımızda orada aslında sadece bir heykel olduğunu görüyoruz.Yani tüm dini değerlerden uzaklaşsak ve sadece bu olguyu düşünsek biri yada birileri tarafından kum,çimento vb. şeyler kullanılarak hazırlanmış beşer,insan yapımı taşlar bütüü.Fakat "Kuran Nedir" kitabında gördüğümüz üzere (bkz. sayfa 25) insanın hayatına bir anlam bulma çabası içerisinde olduğunu görürüz.orada dua eden ve o taş yapıttan bir güç bekleyen insan da o taştan heykele inanmış ve onu belkide senelerdir anlamaya çalışmıştır.Yine "Kuran Nedir" kitabının 37. sayfasında gördüğümüz üzere aklımıza bu görselden sonra kitapta da geçen şu soru geliyor,"eğer insan inanmayan bir varlık olsaydı hali ne olurdu?."Dolayısıyla insanlar hayatlarına bir anlam katmak,hayatlarını daha yaşanılabilir bir hale sokmak için inanmayı tercih ediyor.Bu hususta kimisi hak olan Allah'a ,kimisi beşer olan varlıklara yada yapıtlara inanıyor ama finalde insan hep inanıyor
2-)İkini soruda ise insanlar günlük hayatlarında simgelere de bir anlam yükler.Örneğin kapı günlük hayatta istem dışı bir öğrenilme sonucu oradan çıkmak için kullanılan araç gibi gelir bize.Nitekim beynimizde yıllardır olan bu istemsiz öğrenilme sonucu bizi kapıya doğru yönlendiriyor.Fakat kapıda önümüze biri çıkıyor ve bize yer vermiyor yani bir engelle karşılaşıyoruz.Bu engelin adı ne olursa olsun,insan bir engelle karşılaştığında hayal kırıklığına kapılır ve yeni yollar aramaya başlar.Bakınız "Kuran Nedir" kitabının 39.sayfasında insan yaşamında bir engelle karşılaşırsa ya o engeli ortadan kaldırmaya çalışır ya da bu engellerin olmadığı yeni bir yol seçer diyor.Yani bu soruda karşılaşılan durum bir engeldirve insan engellerle kitapta da bahsedildiği üzere içgüdüsel olarak bu iki şekilde mücadele eder.   
 
            Ahmet Erdoğan 
           19070111 

0 Yorum - Yorum Yaz


 

 

SORU 1:

Slaytta yer alan fotoğrafa baktığımda ilk olarak inanan  ve inandığı objeden medet uman bir kadın gördüm ve kadın için anlam ifade eden bir şeyin kendi inanç ve anlam dünyamda hiçbir şey ifade etmediğini düşündüklerimin ya da inandıklarımın nesneleri görüşümü etkilediğini fark ettim. S. 47'deki '' Alışılan Değerler'' başlığı altında değerlendirecek olursam temelini toplum ve kültür hayatında bulan, zamanla otomotikleşen ve doğal olarak algılanan eylemleri yöneten değerler olduğunu, yüksek ve araç değerlerin yönettiği eylemlerle oluşan maddi-manevi kültür kalıplar dahilinde şekil aldığımızı ve yaşamımızı bu kalıplar üzerinden devam ettirdiğimizi gösterir. İnsan inanan ve değerlere sahip bir varlıktır. İnandığı varlıkla hayatını anlamlı kılan değerlerinin sesini duyan ve duyduğu sesle iç ve dış dünyasında dengeli bir bağ kurandır.

 

 

 

 

SORU 2/ BAK-GÖR: 

İnsan hem birey hem de toplum olarak herhangi bir anda ahlak durumu içindedir(s.42). Hastane şartlarında gerçekleşen ve anlatılan olayı değerlendirmem istendiğinde ilk olarak s.43'te yer alan ''Yüksek Değerler'' başlığı altında, 'insanın yüksek değerlere doğuştan sahip olması, sözde ve eylemde doğruluk, saygı gibi.' Satırları baz alarak yorum yapıp iki ''başörtülü'' genç kızın kendinden yaşça büyük birine ve yürümekte güçlük çeken hemcinsine yol vermesi gerektiğini, ''kadın'' ve ''başörtülü'' olması sebebiyle kalabalık bir ortamdan geçmemesi başındaki örtünün bir ayet niteliği taşıması hasebiyle bunu gerektirdiğine, karşısındaki kişiler kendilerinden büyük olduğundan kesinlikle yol vermesi gerektiğine, ahlaki değerler kapsamında karar vermiştim. Çünkü bakmak bunu gerektiriyordu. Görmek kısmına geldiğim zaman düşüncelerimdeki eksikliği fark ettim. Bizler objeleri, olayları yorumlarken genelde madalyonun tek tarafıyla değerlendiririz. Olayı, anlatan kişi tarafından ele alırız. Olaya anlatan kişi ve ben tarafından bakıldığı zaman evet yukarıda belirttiğim gibi olmalı. Ama olay madalyonun diğer tarafıyla da değerlendirilmeli. Kalabalık ortamdan geçmelerini zorunlu kılan bir olay akışının içinde yer alıyor olabilir. Kalabalığın verdiği rahatsızlık hasebiyle karşıdan gelen kişilere odaklanmayıp sadece biran önce oradan çıkmak istiyor da olabilirler. Ve o iki genç kızdan biri hasta olabilir. Karşı tarafı eleştirirken neye göre eleştiriyoruz? Genç olmaları mı kız olmaları mı tesettürlü olmaları mı? Bir veya iki, ''kız'' veya erkek, ''tesettürlü'' veya tesettürsüz, genç veya orta yaşlı... Ne fark eder? Yüksek değerlerde bir sınıflandırma olduğunu düşünmüyorum. Yaş, giyim tarzı, cinsiyet... Bunlar saygı duymak için bir kalıp olmamalı. Yaşça büyük biri kendinden küçük birine dolmuşta yer verebilir, hastanede veya kalabalık ortamda öncelik bir çocuğun, bir gencin olabilir. İnsan, hayatını anlamdırırken, fıtratından kaynaklanan imkanları gerçekleştirirken bir yaşantı hali olarak hürriyetini de kullanır(Kur'an Nedir?-s.63). Bir şeyleri yorumlarken, anlam yüklerken kalıp düşünceleri değil hür düşünceleri kullanmalı.

 

 

 


0 Yorum - Yorum Yaz


soru 1

Her insanın hayata gelikten sonra bir anlam bulma çabası içerisine girer. bu anlam bulma çabası içerisinde bir çok şeyle karşılşmış olmalı ki sonunda kendini puta yani aslında bir objeden ibaret olan şeye anlam katmıştır ve ona teşekkür etmektedir .

sayfa 37 de gören kimdir ? kısmınıda buraya ekleyebilirim . 

sayfa 41 'de nede görmüştür ? kısmını bununla bağlayabilirim.  

sayfa 49  da neyi görmüştür ? iç dünyasında ve dış dünyasındaki hayatının anlamını gerçekleştirmiş olmalı .  ve sayfa 55 te nasıl görmüştür ? kısmında yer alan kişi obje ile ilişki kurmuş ve fıtratından gelen imkanlarla varlık koşulunu ortaya çıkarmıştır .

soru2 

Öncelikle Kuran'ı tam anlamıyla yaşamayan gençler mevzu bahis. Aslında toplum olarak temel sorunlarımızdan biri de budur. Taklidi din  burada görulmektedir. kanaatimce insanlar Kuran'ı önce okumalı ,düşünmeli ,anlamalı ve son olarak onu hayatına empoze etmelidir . Yaşam boyu öğrenim göze çarpar burada. insan ailesinden çevresinden ne ve nasıl görürse onu uygular . 

sayfa 13 ve 14 te bunu çok güzel bir şekilde açıklandığını düşünüyorum . 


0 Yorum - Yorum Yaz

TUFAN KAHRAMAN 19070131    31.03.2021

   1. SORU  Dua  eden  kadın  inancı  gereği düşünerek  tefekkür  ederek kendi  yaratılış  gayesini  düşünerek  ibadet ve  yardım  istememe  gereği duymaktadır.

Bu  yüzden  insan  varoluşu yani   fıtratı gereği üstün  bir  Yaratıcı olduğunu  düşünür veona  göre  hareket  eder.

ve  ona  karşı  sorumluluk duygusu  ön  plana  çıkar. Yani  kısaca insan yaratılış  nedeni ile  bir  yaratıcıya muhtaçtır

 

2.SORU İnsanoğlu kendi   benliğini yaratılışında ki güzelliği  fark etmeyerek gün  geçtikçe kendi  çıkar ve  menfatlerini düşünerek  diğer  insanlara karşı  saygısı ve sevgisi  azalmaktadır.  yani insan tabiri  caiz  ise egosuna  yenik  düşmektedir . Kısaca insanoğlu günümüzde ALLAH ( C.C)   Bizden istediği  saygı  sevgi  vediger  insanlara olan sevgi  ve  şevkat   duygumuzu  yitirmekteyiz.

Yani  kısaca  yüce  kuran  ın bizden  istediği  ( OKU  DÜŞÜN ANLA YAŞA )ÖZÜ VE  KAPSAMINI  MAALESEF DÜŞÜNEMİYOR  VE  ANLAYAMIYORUZ .

Ancak  insanoğlu ve özellikle  müslümanlar ın  asıl   gayesi ALLAH SUBHANALLAHU  VE TEALA  HAZRETLERİNİN Bize  emr  ettiklerini yapmak  nehy  ettiklerinden  kaçmamız  lazımdır.

Ama ne  yazık  ki  günümüz  müslümanları bu  bilinci giderek  unutmaktadır.


0 Yorum - Yorum Yaz

1.Küçük sınav    01.04.2021

SÜMEYYE BİLİCİ/18072192/D şubesi

1-Dua eden kadın

Bölüm'ün başından itibaren başlayan mevzuda (sayfa 25) bahsedildiği gibi insan" var olduğu günden bu yana sürekli olarak içinde yaşadığı evreni ve dünyayı tanımaya ve anlamaya çalışmıştır"

İnsanın anlam arayışı onun fıtri bir kabiliyetidir. Araştırmalara göre insanların %90'ı uğrunda yaşayacağı bir şeye ihtiyaç duyar.

Her insan bunu farklı yönelimler ile doldurmaya çalışır, tpkı bu resimdeki dua eden kadın için O heykelin anlamlı olması gibi.

2-

Sayfa 43, İnsan eylemlerini yöneten değerler 3'e ayrılır.
1.si yüksek değerler, yani insanın doğuştan sahip olduğu keifedilmiş değerlerdir. Bunlar eylemde doğruluk, sevgi, dürüstlük ve yardımseverlik gibi değerlerdir
2. araç değerler yani ilgi ve menfaat alanının değerleridir, Fayda , çıkar, kuşku çekememezlik gibi.

-Araç değerler yüksek değerlerin alanına müdahale edebilir, yüksek değerler bir kenara itebilir. Bunun sonucu değerlerin yer değiştirmesidir, yabancılaşma ve dünyevileşmedir.

Bu sorudaki iki genç kızın yapmaları gerekmesine rağmen (yüksek değerler buna yönlendirmesine rağmen) yapmamaları, araç değerlerin yüksek değerlerin alanına müdahale etmesi ve kızların bu anda yüksek değerler yerine araç değerler ile hareket etmesi olabilir.

 

SÜMEYYE BİLİCİ/18072192/D şubesi

1-Dua eden kadın

Bölüm'ün başından itibaren başlayan mevzuda (sayfa 25) bahsedildiği gibi insan" var olduğu günden bu yana sürekli olarak içinde yaşadığı evreni ve dünyayı tanımaya ve anlamaya çalışmıştır"

İnsanın anlam arayışı onun fıtri bir kabiliyetidir. Araştırmalara göre insanların %90'ı uğrunda yaşayacağı bir şeye ihtiyaç duyar.

Her insan bunu farklı yönelimler ile doldurmaya çalışır, tpkı bu resimdeki dua eden kadın için O heykelin anlamlı olması gibi.

2-

Sayfa 43, İnsan eylemlerini yöneten değerler 3'e ayrılır.
1.si yüksek değerler, yani insanın doğuştan sahip olduğu keifedilmiş değerlerdir. Bunlar eylemde doğruluk, sevgi, dürüstlük ve yardımseverlik gibi değerlerdir
2. araç değerler yani ilgi ve menfaat alanının değerleridir, Fayda , çıkar, kuşku çekememezlik gibi.

-Araç değerler yüksek değerlerin alanına müdahale edebilir, yüksek değerler bir kenara itebilir. Bunun sonucu değerlerin yer değiştirmesidir, yabancılaşma ve dünyevileşmedir.

Bu sorudaki iki genç kızın yapmaları gerekmesine rağmen (yüksek değerler buna yönlendirmesine rağmen) yapmamaları, araç değerlerin yüksek değerlerin alanına müdahale etmesi ve kızların bu anda yüksek değerler yerine araç değerler ile hareket etmesi olabilir.

 

SÜMEYYE BİLİCİ/18072192/D şubesi

1-Dua eden kadın

Bölüm'ün başından itibaren başlayan mevzuda (sayfa 25) bahsedildiği gibi insan" var olduğu günden bu yana sürekli olarak içinde yaşadığı evreni ve dünyayı tanımaya ve anlamaya çalışmıştır"

İnsanın anlam arayışı onun fıtri bir kabiliyetidir. Araştırmalara göre insanların %90'ı uğrunda yaşayacağı bir şeye ihtiyaç duyar.

Her insan bunu farklı yönelimler ile doldurmaya çalışır, tpkı bu resimdeki dua eden kadın için O heykelin anlamlı olması gibi.

2-

Sayfa 43, İnsan eylemlerini yöneten değerler 3'e ayrılır.
1.si yüksek değerler, yani insanın doğuştan sahip olduğu keifedilmiş değerlerdir. Bunlar eylemde doğruluk, sevgi, dürüstlük ve yardımseverlik gibi değerlerdir
2. araç değerler yani ilgi ve menfaat alanının değerleridir, Fayda , çıkar, kuşku çekememezlik gibi.

-Araç değerler yüksek değerlerin alanına müdahale edebilir, yüksek değerler bir kenara itebilir. Bunun sonucu değerlerin yer değiştirmesidir, yabancılaşma ve dünyevileşmedir.

Bu sorudaki iki genç kızın yapmaları gerekmesine rağmen (yüksek değerler buna yönlendirmesine rağmen) yapmamaları, araç değerlerin yüksek değerlerin alanına müdahale etmesi ve kızların bu anda yüksek değerler yerine araç değerler ile hareket etmesi olabilir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz

Muhammed Kaya 19070142    06.05.2021

İnsanlar fıtratı gereği bir dine yaratıcıya inanırlar.Resimde görünen kadında herşeyi inandığı
Rabbinden istemektedir.
2.)İnsanların diğer insanlara davranışları aldıkları terbiyenin ve kültürün ürünüdür.Yaptiklari
hatalar ve saygısızlıklar buna bağlıdır.
0 Yorum - Yorum Yaz
Ders Malzemeleri
Lütfen Kopyalamayınız!
2021-2022 Arşivi
2020-2021 Arşivi
2019-2020 Arşivi
2018-2019 Arşivi
2017-2018 Arşivi
2016-2017 Arşivi
2015-2016 Arşivi
2014-2015 Arşivi
2013-2014 Arşivi