AD-SOYAD:Ahmet KARADAĞ
Numara:16070272
Bölüm-Sınıf:İlahiyat/İLH205 B şubesi
Müfessir yaşadığı toplum ve zaman içinde dönemin hocalarından diğer ilimlerle beraber tefsir ilmimin yöntemlerinide öğrenen ve bu konuda söz sahibi olan kişidir.
Müfessir kişi ayrıca bir topluma mensup alimdir ders halkalarından geçmiştir.
Müfessir Kur'an-ı kerimi anlama konusunda bizlere yardımcı olan alimdir ancak müfessir bu işi yaparken kur'an-ı kerimde çıkardığı mana kendi ilmi ve yaşadığı toplumun ve o toplumdaki hocaların etkisiyle kendi beyin ve düşünce dünyasından geçirerek aktarmaktır yani kur'andan kendisinin çıkardığı manadır.
AD-SOYAD: RUMEYSA EROL
NUMARA: 15070105
BÖLÜM-SINIF : İLAHİYAT/İLH205 B şubesi
Sözlükte "açıklamak, beyan etmek,izhar etmek" anlamındaki fesr kökünün "tef'il" kalıbından (tefsîr) türeyen müfessir kelimesi "Kur'an'ı yorumlayan kimse" demektir. Tefsir Kur'an'da bir yerde geçer (el-Furkân 25/33).
Kur'an'ı Kerim'i insanların anlayabileceği şekilde, Kur'an ilimlerinden yararlanarak yorumlayan, Allah'ın ayetlerindeki esas amacı ortaya çıkarmaya çalışan ve tefsir ilminde otorite olan din bilgini.
Açıklayan, yorumlayan, kapalı manaları ortaya çıkaram kimse.
MEMET
KARADAĞ
2.SINIF , 16070126
TEFSİR İHL205
AD-SOYAD:Tayyip Furkan Demir
Numara:16070074
Bölüm-Sınıf: İlahiyat/İLH205 B şubesi
Müfessir Kimdir:
Sözlükte ''açıklamak,beyan etmek,izhar etmek'' anlamındaki fesr kökünün ''tef'il'' kalıbından (tefsir) türeyen müfessir kelimesi ''Kur'an'ı yorumlayan kimse'' demektir.
Istılahta ise (dini bir terim olarak) Müfessir; Kelam-ı İlahi olan Kur'an-ı Kerimden Murad-ı İlahiyi anlayıp,bildiren alimlere verilen isimdir.
Ad Soyad: Ayşe EROĞLU
Numara: 16070096
İLH 205 / B Şubesi
Müfessir, Tefsir ilminin süreçlerini işlevsel kılar.
* Ailesi var
* Çevresi var (kişilik)
* Hocaları var ( eğitim-öğretim ). ulema küçük yaşta ezber yapar .
Bilginin dönüştülme sürecinin başlamasıyla açıklamanın ve yorumun zemini oluşuyor. Her bilgi alanı, ilim dalı hazırladığı bilgileri hem kendi kullanıyor, hemde diğer bilimlerin kullanımına sunuyor.
Kuran tefsirinde çalışan alim ; ilmi kapasitesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına,kavrayış derecesine, siyasi ve mezhebi kanaatlere, bilinç ve muhtevasına göre Kuran'ı açıklamıştır.
Ayrıca alimin ders halkası ve talebeleri var. Ayetlerin nüzulu ile ne kastedildiğini anlamaya çalışır. Bu çaba onun kuranı tarihsel bağlamdaki anlamını ortaya koyar.
SONUÇ= Bu çabanın ürünü olan tefsir kitabı ortaya çıkar. (bu çaba onun ) Kuran, insanın anlam arayışına cevap verir.
HACI TINKILIÇ
16070207
İLAHİYAT/ İLH205 - B ŞUBESİ
Müfessir; Kur'an metnindeki anlamlara açıklık getiren, yorumlayan ve tefsir ilminde yeteri kadar ilmi birikime sahip olup eser veren kimsedir.
Misem Çiçek
16070066
İLH 205/B Şubesi
Lügat, nahiv, sarf, iştikak, meani, beyan, bedi', kıraat, usuliddin, usuli fıkh, esbab-ı nüzul, nasih ve mensuh, fıkıh, hadis (mücmel ve mübhem olan ayeti tefsir etmek için onu açıklayacak hadisler), mevhibe ilimlerini muhkem bir şekilde kavrayan ve bunlarla beraber artık "beşer takatı nisbetinde Allah'ın muradına ait Kur'an-ı Kerim'in delaletlerinden bahseden" kişidir.
Ad-Soyad:Sebila Demir
Numara:16070077
Bölüm:İlahiyat/İLH 205/B Şubesi
Müfessir,Kur’an’ı uygun bir şekilde açıklayan ve yorumlayan kişiye denir. Müfessirler küçük yaşlardan itibaren ezber yapan, tefsir ilmi üzerinde derinlik sahibi olan kişilerdir.
Kur’an’ı tefsir eden müfessir;
göre Kur’an’ı açıklamıştır.
Ad
Soyad: ASLIHAN AYBÜKE DAŞCI
Numara:
16070073
İLH
205
MÜFESSİR
(المفسّر)
1 . Kısa ve anlaşılması
güç bir metni açıklayan, açıklığa kavuşturan, metnin anlam ve amacı üstünde
yorumda bulunan (kimse).
2 . Kur'an'ı yorumlayan (kimse).
Müfessir Kur'an-ı kerimi tefsir eden yüksek din
alimi. Müfessir olabilmek bazı ilimleri iyi öğrenmek gerekir. tefsir,
kelam ve usul-i kelam, hadis, usul-i hadis, fıkıh, usul-i fıkıh, tasavvuf yani
ahlak ilimleri sarf, iştikak, nahv, kitabet, iştikak-ı kebir, lügat, metn-i
lügat, beyan, me'ani, bedi', belagat ve inşa ilimleridir.
Kur'an-ı Kerim'i ashaba ilk açıklayan kişi Hz.
Peygamber (sas) olduğundan ilk müfessir olarak da yine o kabul edilmiştir.
İbn-i Mesud (ö. 32/652), İbn-i Abbas (ö.
68/687-88), Übeyy b. Ka'b (ö. 19/640), Zeyd b. Sabit (ö. 45/665), Ebu
Musa'l-Eşari (ö. 44/644) ve Abdullah İbn Zübeyr (ö. 73/692) sahabenin önde
gelen müfessirleridir.
Tefsir yapan kişi işine büyük bir özenle
yaklaşmalıdır. Hz.
Peygamber’in, Kur’an’ın tefsiri konusunda bilgisizce konuşanların cehennemle
cezalandırılacağını ve Kur’an hakkında kendi re’yi ile söz söyleyenlerin isabet
etseler bile hatalı yolda bulunduğunu bildirmesi (Tirmizî, “Tefsîr”, 1; Taberî,
I, 71-73) söylemiş, bu durum da sahâbenin ve tâbiîn neslinin tefsir hususunda
ihtiyatlı davranmasına yol açmıştır.
ŞEYMA MERCAN 16070149 HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2. SINIF B ŞUBESİ
Sözlükte "açıklamak, beyan etmek, izhar etmek" anlamındaki fesr kökünden "tef'il" kalıbından (tefsir) türeyen müfessir kelimesi "Kur'an-ı Kerimi yorumlayan kimse" demektir. Tefsir Kur'an'da bir yere geçer (el-Furkan 25/33). Müfessir kelimesinin ilk defa ne zaman kullanıldığı yolunda açık bilgi yoksa da Taberi gibi nisbeten müteahhir bir müfessirin Kur'an'ı açıklayanlar için bu kelimeye yer vermesi daha öncesinde de kullanıldığının işareti olarak kabul edilebilir.
Haktan Çalışkan 16070799 B şubesi
Müfessir, kelam-ı ilahiden murad-ı ilahiyi anlayan derin alim demektir.
16070282
Uluslararasi Ilahiyat, 2.Sinif
Müfessir sözlükte “açıklayan, izah eden, yorumlayan” demektir. Istılahta Kur’an’ı tefsir eden, yorumlayan bilim adamlarına denir. En büyük müfessir Hz. Muhammed’dir. Mufessirlerinde aileleri, cevreleri, hocalari, ders halkalari ve talebeleri vardir.
FATİH KARAKUŞ
16070129
Müfessir Kur'an'ı Kerim'i yorumlayan açıklayan kişidir. Yani tefsir ilmiyle meşgul olan kimselere verilen addır. Müfessir kendi ve kendinden sonraki ve önceki dönemlerin anlaşılamayan, ihtilafa düşülen ayetleri öncelikli olarak açıklayandır. Biz Müslümanları Kur'an'ı Kerim'i daha iyi anlayabilmemiz için açıklayan, yorumlayan kişilerdir.
Müfessir Kimdir?
Kur'an'ı tefsir eden anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu maksatla eser yazan ilim adamıdır. Kur'an anlaşılmak ve kendisiyle amel edillmek macıyla indirilmiştir:''(Bu Kur'an), çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki ayetlerini düşünsünler ve aklı selim sahipleri öğüt alsınlar.''(sad-28)
Ancak Kur'an'ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o haytın her alanına hitap eden hukuk, ahlak, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitaptır. Hatta Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs(!) oldukları bilim dalı açısından tefsir etmişler ve mesela;dilci olan, dil yönüne;fakih olan,ahkam yönüne;kelamcı olan, kelam yönüne ağırlık vermiştir.
Kendi dilleriyle indiği ve inişin sebeplerine şahit oldukları halde Sahabe'nin onu anlama seviyeleri bile birbirinden farklıydı . Hz.Peygamber anlaşılmayan yerleri onlara açıklıyordu.Bu nedenle ilk müfessir de Hz.Peygamberdir.
(!):uzman
Müfessir (مفسر); Kökü Arapça olup yorum yapan, açıklayan veya şerh eden manalara gelebilen bir kelimedir. Bununla birlikte "Müfessir" insanaların arasında Kuranı açıklayan olarakda adlandırılır. Ozaman her Kuranı açıklayana (yorum yapana) Müfessir denilirmi ?
Hayır, bir Müfessirin belirli bir seviyede olup, İslam İlimlere vakıf olması gereklidir. Ayrıca bir Müfessir, Toplum ve Arapça bilgi seviyeside yüksek seviye olması çok mühimdir.
Bu bilgilerle yola çıkarak, Müfessir kuranı açıklayan ve onu açıklayabilecek ilmi tahsil etmiş kişidir.
Müfessir (مفسر); Kökü Arapça olup yorum yapan, açıklayan veya şerh eden manalara gelebilen bir kelimedir. Bununla birlikte "Müfessir" insanaların arasında Kuranı açıklayan olarakda adlandırılır. Ozaman her Kuranı açıklayana (yorum yapana) Müfessir denilirmi ?
Hayır, bir Müfessirin belirli bir seviyede olup, İslam İlimlere vakıf olması gereklidir. Ayrıca bir Müfessir, Toplum ve Arapça bilgi seviyeside yüksek seviye olması çok mühimdir.
Bu bilgilerle yola çıkarak, Müfessir kuranı açıklayan ve onu açıklayabilecek ilmi tahsil etmiş kişidir.
İsim: Mahmud Hüdai Varis
No: 16070300
Uluslararası İlahiyat
Furgan SÖZEN 16070299 Uluslararası İlahiyat 2. Sınıf B Şubesi
Müfessir Kimdir?
Kuran-ı Kerimi açıklayıp yorumlayan ve bu amaç ile eser yazan kişiye müfessir denilir. Kuran, anlaşılmak ve kendisiyle amel edilmesi üzere Allah (c.c.) tarafından indirilmiştir. Her insanın algısı farklı olduğu için, Kuranı anlama seviyesi de farklıdır. Hatta kuran Arapça dilinde indirildi ve Sahabe ayetlerin nuzul sebeblerine şahit oldukları halde seviyeleri birbirinden farklıydı. Peygamber efendimiz bundan dolayı kuranı onlara açıklamış'dır. Böylece de ilk müfessir olarak kabul edilir. Bir kişinin sıhhatlı bir tefsir yazabilmesi için bazı özelliklere sahip olması gerekir. Mesela: Arap dilini, Nuzul sebeblerini, Rasulullah'ın sünnetini, içinde yaşadığı toplumun sosyal meselelerini iyi bilmesi ve kuvvetli bir muhakeme gücüne sahip olması gerekir.
AD-SOYAD: Rahim Özcan
Numara:16070290
Bölüm-Sınıf:İlahiyat/İLH205 Bşubesi
Müfessirsözlükte aciklamak beyan etmek gibi anlamlarina gelmektedir.
Terim manasi iseKur’an-ı Kerim’i insanların anlayabileceği şekilde, Kur’an ilimlerindenyararlanarak yorumlayan, Allah’ın ayetlerindeki esas amacı ortaya çıkarmayaçalışan kimsedir. Sonuc itibari ile Müfessir kendi caginda Insanlarin zor Kuranmanalarini anlayabilecegi sekilde aciklayan kimsedir. Ünlü Müfessirler arasindaÜbey b. Kaab, Abdullah b. Zübeyr sayilir.Samed Yildirim
16070278
B-Subesi
Müfessir nedir: Kur'an'ı tefsir eden, anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu nedenle eser yazan ilim adamı.
Ünlü müfessirler: İbn-i Mesud (ö. 652), Ubeyy bin Ka`b (ö. 640), Zeyd bin Sabit (ö. 665), Ebu Musa el Esari (ö. 644), Abdullah bin Zübeyr (ö. 692), Abdullah bin Abbas
NUMARA: 16070801
BÖLÜM-SINIF : İLAHİYAT/İLH205 B şubesi
Sözlükte "açıklamak, beyan etmek,izhar etmek" anlamındaki fesr kökünün "tef'il" kalıbından (tefsîr) türeyen müfessir kelimesi "Kur'an'ı yorumlayan kimse" demektir. Tefsir Kur'an'da bir yerde geçer (el-Furkân 25/33).
Zamanla toplumların ilerlemesi ve teknolojinin gelişmesiyle müfessirin bilmesi gereken ilimler konusu her devirde güncelliğini korumuştur. Müfessirlik şartlarına yeni şartlar ilave edilmiş, bazıları üzerinde değişiklikler önerilmiştir. En önemli değişiklik rivayet-dirayet oranında meydana gelmiştir.
Tefsir kelimesi "açiklamak, izah etmek" manasına gelen فسر mastarından türetilmiştir. Müfessir ise ism Failidir.
Kuranı tefsir etmek isteyen kimsenin lugat, sarf, belağat, kıraat, kelam, usul-u fıkıh, esbabı nuzul, kısas, nasih-mensuh, fıkıh ilimlerini iyi bilmesi gerekir.
Ayrıca mucmel ve müphem ayetleri tefir edebilmesi icin hadisleri bilmesi yanısıra Allahın bildiği ile amel edenlere nasip ettiği ve "Kim bildiği ile amel ederse Allah ona bilmediklerini öğretir." hadisinin işaret ettiği vehbi ilme sahip olması zaruridir.
Abdurahman Enes Bozkurt 15070305
Yusuf KILIC
B Subesi
16070288
Müfessir, Kuranı Kerimi Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den günümüze kadar serh eden ve açıklayan alime denir. İlk müfessir Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dir. Ardından ashab-i kiram efendilerimiz ve Tabiinler basta olmak üzere, Kuranı- Kerimin tefrişiyle kendini meşgul eden diğer ulemalar gelmektedir. İslam tarihindeki en önemli Müfessirler basta Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) olmak üzere Abdullah İbn Abbas, Abdullah İbn Mesud, Fahreddin Razi, Taberi gibi alimlerdir.
MUHAMMED KARADUMAN
16070127
Kur'an-ı kerimin manasını anlayap, beyan eden, açıklayan din alimine “müfessir” (tefsir alimi) denir. Yani Allahü tealanın sözünden, muradının maksadının ne demek olduğunu anlayıp açıklayandır.
Ali
Soyugüzel
16070298
B – Şubesi
Müfessir; Tefsir ilminin süreçlerini işlevsel kılar, Ders halkası oluşturur, talebe yetiştirir, tefsir kitapları yazar (üretir), Ayetlerin nüzulü ile ne kastedildiğini açıklamaya çalışır, Bu çaba Onun Kur’an’ın tarihsel bağlamındaki anlamını ortaya koymasıdır ve bu çabanın ürünü olan tefsir kitabı Kur’an’ın insanın anlam arayışına cevabıdır.
Bir Müfessir Kur’an’ı tefsire çalışan Âlim, ilmî kapasitesine, kavrayış
derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebi
kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.
Mehmet Atsan
16070301
Uluslararası ilahiyat
B - şubesi
Lügat manâsı itibariyle tefsîr eden kapalılığı gideren,
yorumlayan gibi anlamlara gelen bu kelime İslâm terminolojisinde Allah kelâmı
olan Kur'ân-ı Kerim'i insanların anlayabileceği şekilde yorumlayan, tefsîr
eden, tevcih ve tercihlerle murâd-ı ilâhîyi açığa çıkarıp açıklamaya çalışan
kimseye verilen isimdir.
Kur'ân-ı Kerim'i ilk tefsîr eden, ilk müfessir şüphesiz
ki Hz.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’dir.
Feyza Nur Sabankaya
16070180 B Şubesi 2. Sınıf
● Müfessir Kuranı insanların anlayabileceği şekilde Kuran ilimlerinden yararlanarak yorumlayan Allahın ayetlerinde esas amacı ortaya çıkarmaya çalışan ve tefsir ilmindeki otorite olan din bilginidir.
● Ailesi ve hocası vardır. Bir eğitim öğretimden geçer. İlmi bir donanıma sahip çesitli ilim dallarinda ihtisasa sahip ve siyasi ve mezhebi kanaatleri vardır. Ve bilinç muhtevasına göre Kuranı yorumlar.
MİNE YILMAZ
16070243
İLAHİYAT 2. SINIF
Kuran ayetlerini açıklayan, üzerinde yorum yapan alimlere müfessir denir. Müfessirler, ayetlerin nüzulü ile ne kastedildiğini anlamaya çalışırlar. Kuran ayetleri üzerinde yorum yapma ilk olarak Hz. Peygamber(sav) ve sahabiler tarafından başlatılmıştır. Müfessirin ailesi, çevresi, hocaları, talebeleri ve ders halkası vardır.Yaşadığı ve geliştiği ortam Kuran'ı yorumlama tarzını etkiler. Her alim ilim kapasitesine, siyasi ve mezhebi görüşüne, olayları kavrayış şekline, çeşitli ilim dallarındaki hakimiyetine göre Kuran'ı farklı şekide açıklar.
Ad-Soyad:Müzeyyen Acıelma
Numara:16070001
Bölüm-Sınıf:Hazırlıklı İlahiyat/2.Sınıf-B
Müfessir anlaşılması güç bir metni açıklayan,yorumlayan kimse anlamına gelir.Müfessir tefsir kitabı yazan demek değildir.Müfessir Kur'an-ı Kerim'i (insanın hayatını anlamlandıran kitap)anlayan derin alim demektir.
Tefsiri ilk olarak Peygamber efendimiz açıklamıştır.İlk müfessir Peygamber efendimizdir. Kapalı ve anlaşılması zor olan ayetleri sahabeye açıklamıştır.Asıl tefsir Peygamberimizin açıklamaları yani hadislerdir.
Ayşenur Şeyma Aktaş
15070008 ilahiyat
Sözlükte “açıklamak, beyan etmek, izhar etmek” anlamındaki fesr kökünün “tef‘îl” kalıbından (tefsîr) türeyen müfessir kelimesi “Kur’ân-ı Kerîm’i yorumlayan kimse” demektir. Tefsir Kur’an’da bir yerde geçer (el-Furkān 25/33). Müfessir kelimesinin ilk defa ne zaman kullanıldığı yolunda açık bilgi yoksa da Taberî gibi nisbeten müteahhir bir müfessirin Kur’an’ı açıklayanlar için bu kelimeye yer vermesi (Câmi'u’l-beyân, I, 88) daha öncesinde de kullanıldığının işareti olarak kabul edilebilir. Abdullah b. Abbas için İbn Mes‘ûd’un zikrettiği “tercümânü’l-Kur’ân” ifadesi (İbn Hacer, V, 276-279) büyük ihtimalle “müfessir” anlamına geliyordu. Kaynaklarda müfessir yerine “ehlü’t-tefsîr, ashâbü’t-tefsîr, ehlü’t-te’vîl, ashâbü’t-te’vîl” tabirleri de kullanılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’e göre onu yorumlama yetkisi Allah’tan sonra Resûl-i Ekrem’e aittir. Zira bir meselenin halli konusunda Allah-Resûlullah-ilim sahibi üçlemesi muhtelif vesilelerle zikredilmiştir.
Müfessir; belli bir bilgi birikimi, çeşitli ilimi alanlarda uzmanlığı, içinde yaşadığı çağın getirileriyle Kuran'ı açıklamaya çalışır.
selam
selam
Müfessir kimdir?
Kur'an-ı tefsir eden,anlamını açıklayıp yorumlayan kişiye denir.Müfessir denilen kişi, Kur'an-ı Kerim'in tercümesini yapan,tefsir kitabı yazan demek değildir. Müfessir,Allahu tealanın sözünden,muradının maksadının ne demek olduğunu anlayıp açıklayandır.
Kur'an-ı Kerim'i ashaba ilk açıklayan Hz.Peygamber (sas) olduğundan ilk müfessir olarak da o kabul edilmiştir.
Müfessirin,arap dilini çok iyi bilmesi,nüzul sebeplerini bilmesi,Rasulullahın sünnetini bilmesi,içinde yaşadığı toplumu,toplumun sosyal meselelerini bilmesi, keskin bir zeka ve kuvvetli bir muhakeme gücüne sahip olması gerekir.
Müfessir Kuran-ı Kerimi tefsir eden yüksek din alimi.
Tefsir beyan etmek ,keşf etmek demektir; bildirmek ve açıklamaktır.Kuran-ı Kerimin manasını anlayan, beyan eden açıklayan din alimine müfessir denir.Müfessir kelam-ı ilahiden murad-ı ilahiyi anlayandır.
AD-SOYAD:RECEP ASLAN
NUMARA:15070021
BÖLÜM/SINIF:İLAHİYAT/İLH205 - B ŞUBESİ
-Kur'an'ı tefsir eden, anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu maksatla eser yazan ilim adamı. Kur'an, anlaşılmak ve kendisiyle amel edilmek üzere indirilmiştir: "(Bu Kur'an), çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve akl-ı selîm sahipleri öğüt alsınlar" (es-Sâd, 38/29).
Kur'an-ı okuyan herkes onu anlamak üzere okumalıdır. Arapça
bilen herkes, Kur'an-ı okurken, onun manasını anlamak için gayret ederse, kendi
kapasitesi oranında onu anlar. Ancak Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit
seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden,
hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı
tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları
bilim dalı açısından tefsir etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh
olan, ahkâm yönüne; kelâmcı olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir.
Kendi dilleriyle indiği ve inişinin sebeplerine şahit
oldukları halde Sahabe'nin onu anlama seviyeleri bile birbirinden farklıydı.
Hz. Peygamber (s.a.s), Ashaba kapalı gelen ayetleri onlara açıklıyordu. Bu
nedenle ilk müfessir, Peygamber (s.a.s)'in kendisidir.
Kur'an'ı anlama konusunda insanlar birbirlerinden farklı
olduklarına göre; başkalarına onu tefsir etmeğe kalkışan kişinin, kendilerine
Kur'an'ın tefsir edildiği kişilerden farklı seviyede olması gerektiği tabiîdir.
Bu sebepledir ki alimler, Kur'an'ı tefsir edecek kişinin
bazı ilimleri bilmesinin şart olduğunu söylemişlerdir. Bu şartları şu şekilde
özetlemek mümkündür:
a- Arap dilini çok iyi bilmesi. Çünkü Kur'an, Arapça olarak
inmiş ve Arapların dili kullandıkları üslûplara riayet etmiştir.
b- Nüzûl sebeplerini bilmesi. Nüzûl sebeplerini bilmek,
anlamayı kolaylaştırdığı gibi, bazı durumlarda tercih edilecek manâyı
yakalayabilmek konusunda da yönlendirici bir öneme sahiptir.
c- Rasûlüllah'ın sünnetini bilmesi. Rasûlüllah (s.a.s),
Allah tarafından Kur'an'ı açıklamakla da görevlendirilmiştir. Ayrıca Rasûlüllah
(s.a.s)'ın fiil ve davranışları, Kur'an'ın, pratik hayata aktarılmış şeklidir.
d- İçinde yaşadığı toplumu, toplumun sosyal meselelerini
bilmesi. Zira toplumu bilmek, son derece önemlidir. Kur'an'ı tefsir etmekten
maksat, topluma yol göstermek olduğuna göre, toplumun problemlerini bilmeyen
bir kimsenin topluma yol göstermesi mümkün değildir.
e- Keskin bir zekâ ve kuvvetli bir muhakeme gücüne sahip
olması. Ancak böyle bir özelliğe sahip olan bir ilim adamı insanlara faydalı
olabilir. İlim adamı insanlara faydalı olabilir.
Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Kur'an-ı Kerim'i ashaba ilk
açıklayan kişi Hz. Peygamber (sas) olduğundan ilk müfessir olarak da yine o
kabul edilmiştir.
İbn-i Mesud (ö. 32/652), İbn-i Abbas (ö. 68/687-88), Übeyy
b. Ka'b (ö. 19/640), Zeyd b. Sabit (ö. 45/665), Ebu Musa'l-Eşari (ö. 44/644) ve
Abdullah İbn Zübeyr (ö. 73/692) sahabenin önde gelen müfessirleridir.
Abdullah b. Abbas, bunların başında gelir. Tabiiler devrinde
Mekke okulunu kuran İbn Abbas'tır. Talebeleri arasında Mücahid (Ö. 103/721),
Atâ b. Ebi Rebah (Ö. 115/733) İkrime (Ö. 105/723), Said b. Cübeyr (Ö. 95/714),
Tavus (ö. 106/724) vb. kimseler sayılabilir.
Abdullâh İbn Mes'ud Irâk okulunu kurmuştur. Zeyd b. Eslem
ise Medine okulunu kurmuş, oğlu Abdurrahman ve Enes b. Malik kendisinden tefsir
okumuşlardır. Bunlardan sonra gelen müfessirler, bunlardan faydalanmışlardır
(Subhi es-Salih, Mebâhis fi Ulumil-Kur'an, s. 289-290).
Müfessir Kuran-ı Kerimi tefsir eden yüksek din alimi.Tefsir ,beyan etmek keşf etmek demektir;bildirmek ve açıklamaktır.
Kuran-ı Kerimin manasını anlayan,beyan eden açıklayan din alimine müfessir denir.Müfessir Kelam-i ilahiden murad-ı ilahiyi anlayandır.
Müfessir, Kur'an-ı Kerim'i tefsir eden, anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu maksatla eser yazan bilim adamıdır. Müfessirler tefsir ilmi üzerinde derinlik sahibi olan, dini yönden olgunluğa erişmiş kimselerdir. Müfessirin bazı ilimleri çok iyi bilmesi gerekir.Bu ilimler fıkıh, hadis, tasavvuf, sarf, nahiv, kitabet, lügat gibi ilimlerdir.
Kuran-ı Kerim'i ilk tefsir eden şüphesiz ki Hz.Peygamber'dir.O, Kuran'ın insanlara anlaşılmaz ve kapalı gibi görünen yerlerini bizzat kendisi açıklamış ve Kuran'ın uygulanış şeklini de hayatında göstermiştir. Hz.peygamberin ashabı Kur'an tefsirini kendisinden almışlar ve daha sonraki nesillere aktarmışlardır.
GÖNÜL BAYRAK
16070039
İLAHİYAT / İLH205/B ŞUBESİ
Tefsir eden, yani Kuran'ı açıklama gayreti içinde olan kişiye müfessir denir.Bu bağlamda vahyi insanlara aktaran ve sonra sahabenin anlamadıkları konuları acıklayan Hz.peygamber ilk müfessirdir.
MÜFESSİR KİMDİR?
Müfessir, Arap dili ve belagatı ile ilgili bütün araçları kullanıp, ayetleri çevreleyen tarihsel şartları da dikkate alarak, Allah'ın(c.c) muradını kitap ve sünnet çerçervesinde ortaya çıkaran kişidir.
15070228
Muharrem Tupal
İlh205
Müfessir: anlaşılması zor metni okuyup açıklayan demektir. KuranıK Kerim'i açıklayan demektir. Tefsir alimidir
Ad Soyad: Medine ŞAHİN
No: 16070192
Sınıf: İlahiyat 2 / B Şubesi
Müfessir denildiğinde aklımıza ilk gelen tarif, "Kur'an'ı usulüne uygun bir şekilde yorumlayan ve açıklayan şeklinde oluyor.
Nagihan SOLMAZ
16070190
Hazırlıklı İlahiyat /İLH205 B Şubesi
Müfessir sözlükte 'açıklayan,izah eden,yorumlayan' anlamlarına gelmektedir.Istılahta Kur'an'ı tefsir eden,yorumlayan ilim adamlarına denir.
Kuranı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden ,hukuk ,ahlak,tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitaptır.Kendi dillleriyle indiği ve inişinin sebeplerine şahit oldukları halde Sahabe'nin, onu anlama seviyeleri bile birbirinden farklıydı.Hz. Peygamber(s.a.v.) ashaba kapalı gelen ayetleri onlara açıklıyordu.Bu nedenle ilk müfessir,peygamber efendimizdir.
Ad Soyad: Rukiye Tüten
Numara:14070225
Bolum/Sınıf: İlahiyat (İHL 205)/B
Müfessir sözlükte "açıklamak, beyan etmek, izhar etmek "anlamına gelen fesr kökünün "tefîl" kalıbından türeyen (tefsir) müfessir kelimesi Kur'an-ı yorumlayan kimse demektir.
Müfessir Kur'an Kerim'in anlaşılması güç olan ayetlerin yorumlayan açıklayan kimseye denir.
AD-SOYAD:Faziletnur AYKILIÇ
NO:17070299
İLAHİYAT - B ŞUBESİ
Müfessir; Kur'anı kerimin manasını anlayıp,yorumlayan ve açıklayan din alimine denir.Müfessirler Kur'anı kerimi ilim kapasitesi,kavrayış derecesi,ilim dallarındaki ihtisasları,bilinç muhtevası, siyasi ve mezhebi kanaatleri gibi kişisel anlayış ve bilgi birikimleri ile Kur'anı açıklamışlardır.
İlk müfessir Kur'anı kerimi ahlak edinen Peygamber efendimizdir.
Bir müfessirin Kur'anı doğru anlayabilmesi için arap dilini ,surelerin nuzül sebeplerini,rasulullahın sünnetini,içinde yaşadığı toplumu iyi bilmesi , keskin zeka ve kuvvetli muhakeme gücüne sahip olması gerekmektedir.
Müfessir Kimdir ?
Müfessir , dini ilimlerin yanında , pozitif ve sosyal ilimlere sahip, içinde bulunduğu toplumun şartlarını , gereksinimlerini düşünüp , Kuran-ı Kerim ve sünnet çerçevesinde güncel değerler çıkaran, Kuran-ı Kerim'e sadık bir dost olan kişidir.
Ahmet Oflaz
16070153
Hacer Çolak
16070070
İlahiyat 2.sınıf
Sözlükte açıklamak,beyan etmek,izhar etmek anlamına gelen fesr kökünün tefil kalıbından türeyen müfessir kelimesi Kur'an-ı Kerim'in manasını anlayıp beyan eden, açıklayan din alimine denir.
ADI: Hilal CEVİZCİ
16070057 SINIF:2B
Tefsir, kur'an-ı kerim'i açıklayan ilim dalı demektir. Bu kitaba yazıldığında buna tefsir kitabı denir. Bu görevi yapanada müfessir denir yani tefsir yapan kişi demektir. En büyük ve gerçek müfessir, Resulullah sallalahu aleyhi ve sellemdir. Sonra ashab-ı kiramdır. sonra ashab-ı kiramın peşinden gelen gerçek alimlerdir. Yani müfessir, kelam-ı ilahiden murad-ı ilahiyi anlayan derin alim demektir.
Müfessir kimdir?
Kur'an'ı tefsir eden, anlamını açıklayıp
yorumlayan ve bu maksatla eser yazan ilim adamı. Kur'an, anlaşılmak ve
kendisiyle amel edilmek üzere indirilmiştir: "(Bu Kur'an), çok mübarek bir
kitaptır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve akl-ı selîm sahipleri
öğüt alsınlar" (es-Sâd, 38/29).
Ancak
Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir.
Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden, hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi
konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile
onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları bilim dalı açısından tefsir
etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh olan, ahkâm yönüne; kelâmcı
olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir.
Kendi dilleriyle indiği ve inişinin
sebeplerine şahit oldukları halde Sahabe'nin onu anlama seviyeleri bile
birbirinden farklıydı. Hz. Peygamber (s.a.s), Ashaba kapalı gelen ayetleri
onlara açıklıyordu. Bu nedenle ilk müfessir, Peygamber (s.a.s)'in kendisidir.
MEHMET EMİN ESMER
15070108
İLH205 - 2/B
Tefsir; Kuran-ı kerim'i açıklayan ilim dalı demektir.
Bu kitap yazıldığında buna " Tefsir kitabı " denir.
Bu görevi yapan ilim adamına da "Müfessir" denir.
Yani tefsir yapan kişi demek.
Esra Şahintürk
15070215/İlahiyat/3-A
Sözlükte “açıklamak, beyan etmek, izhar etmek” anlamındaki fesr kökünün “tef‘îl” kalıbından (tefsîr) türeyen müfessir kelimesi “Kur’ân-ı Kerîm’i yorumlayan kimse” demektir. Tefsir Kur’an’da bir yerde geçer (el-Furkān 25/33). Müfessir kelimesinin ilk defa ne zaman kullanıldığı yolunda açık bilgi yoksa da Taberî gibi nisbeten müteahhir bir müfessirin Kur’an’ı açıklayanlar için bu kelimeye yer vermesi (CâmiǾu’l-beyân, I, 88) daha öncesinde de kullanıldığının işareti olarak kabul edilebilir.Kur’ân-ı Kerîm’e göre onu yorumlama yetkisi Allah’tan sonra Resûl-i Ekrem’e aittir. Hz. Peygamber’in âyetlerin ne kadarını tefsir ettiği hususu tartışmalıdır. Hz. Âişe’nin, “Resûlullah, Allah’ın kitabından Cibrîl’in ona öğrettiği kadar tefsir ederdi” şeklindeki sözü (Taberî, I, 79, 83) onun tefsirlerinin hem ilâhî kaynağa dayandığını hem çok olmadığını göstermektedir.Ashap, Resûl-i Ekrem’in sağlığında Kur’an’ı yorumlamak yerine ortaya çıkan problemlerin halli için ona başvurmuştur. Resûlullah’ın vefatından sonra bu görevi onun eğitiminden geçerek Kur’an tefsiri alanında ehliyet kazanan sahâbîler yapmaya çalışmıştır.
Ad-Soyad:Senagül Çetin
Numara:16070064
Bölüm-Sınıf:İlahiyat/İLH205/B Şubesi
Müfessir Kimdir?
Sözlükte “açıklamak, beyan etmek, izhar etmek”
anlamındaki fesr kökünün “tef‘îl” kalıbından (tefsîr) türeyen müfessir kelimesi
“Kur’ân-ı Kerîm’i yorumlayan kimse” demektir. Tefsir Kur’an’da bir yerde geçer
(el-Furkān 25/33).
Vahyi insanlara aktaran ve sonra sahabenin
anlamadıkları konuları açıklayan Hz. Peygamber ilk müfessirdir.
GÜLNUR KURT 14070150 İLH441/A/LİSANS 4.SINIF
MÜFESSİR KİMDİR?
Müfessir
sözlükte “açıklayan, izah eden, yorumlayan” anlamlarına gelmektedir.Istılahta
ise; Kuran’ı tefsir eden, yorumlayan ilim adamlarına denir.
Kur’an’ı anlama konusunda insanların eşit
seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden,
hukuk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitaptır. Kendi dilleriyle indiği
ve inişinin sebeplerine şahid oldukları halde Sahabe’nin, onu anlama seviyeleri
bile birbirinden farklıydı. Hz. Peygamber (sav) ashaba kapalı gelen ayetleri,
onlara açıklıyordu. Bu nedenle ilk müfessir, Peygamber efendimizdir. Zaten
Kuran’ın dili Arapçaydı ve çok fazla açıklamaya ihtiyaç duymazdı sahabeler. Bu
yüzden de Kuran’ı açıklama işi sahabe döneminden sonraki dönemlerde ün
kazanmıştır.
Müfessir , dini ilimlerin yanında diğer ilimleri de bilen , Kuran'ı tefsir ederken günümüz şartları ve anlayışını da göz önünde bulunduran , belli bir sistem içinde dini ilimleri (Hadis , kelam , fıkıh vb.) öğrenmiş olan kişidir.
Emre Kaya 16070136
Adı: Ümmügülsüm Sarı
Numara:16070184
Hazırlık İlahiyat /B şubesi
Müfessir dediğimizde aklımıza her zaman Kur'an ı Kerim'in manasini anlatan bunu beyan eden ,aciklayan yani Allah'u teâlânın sözünden ne demek istediğini ortaya koyan ve ne demek istedigini anlayip açıklayandır. Ayrıca müfessir tefsir ilminin yöntemsel süreçlerini işlevsel hale getiren kişidir.
Bunun yanı sıra müfessir:
Ailesi vardır; Kişilik sahibidir.
Çevresi vardır; İçinde yaşadığı çevrede toplumdan biridir.
Hocaları vardır; Eğitim öğretim sürecini yaşamıştır
Müfessir, tefsir ile uğraşan kişilere verilen isimdir.Bir
diğer anlamıyla kelam-ı ilahiden, murad-ı ilahiyi anlayan derin âlim demektir. Müfessirler
içinde yaşadığı toplumu, toplumun sosyal meselelerini iyi bilen kimselerdir.
Zira toplumu bilmek, son derece önemlidir. Kur'an'ı tefsir etmekten maksat,
topluma yol göstermek olduğuna göre, toplumun problemlerini bilmeyen bir
kimsenin topluma yol göstermesi mümkün değildir. Ayrıca keskin bir zekâ ve
kuvvetli bir muhakeme gücüne sahiptirler.
Kur'an-ı kerimin manasını anlayıp beyan eden, açıklayan din alimine müfessir denir. Müfessir Kur'an-ı kerimin tercümesini yapan kişi demek değildir. Kelam-ı ilahiden murad-ı ilahiyi anlayandır, bu yolda çalışandır.
Kur'an-ı okuyan herkes onu anlamak üzere okumalıdır. Arapça bilen herkes, Kur'an-ı okurken, onun manasını anlamak için gayret ederse, kendi kapasitesi oranında onu anlar. Ancak Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden, hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları bilim dalı açısından tefsir etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh olan, ahkâm yönüne; kelâmcı olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir.
Müfessirlerin de içinde yaşadıkları toplumun ders aldıkları hocaların etkilendikleri ve etkiledikleri sosyokültürel ortamın adeta bir ürünü olduğunu, bir ailelerinin olduğunu unutmamak gerekir. Bu yüzden bir müfessiri okurken veya anlamaya çalışırken içinde bulunduğu şartları ve yaşadığı dönemi de hesaba katmak gerekir. Ancak bu şekilde sağlıklı bir sonuca ulaşılabilir.
Kur'an'ı tefsir eden, anlamını açıklayıp yorumlayan ve bu maksatla eser yazan ilim adamı. Kur'an, anlaşılmak ve kendisiyle amel edilmek üzere indirilmiştir: "(Bu Kur'an), çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve akl-ı selîm sahipleri öğüt alsınlar" (es-Sâd, 38/29).
Kur'an-ı okuyan herkes onu anlamak üzere okumalıdır. Arapça bilen herkes, Kur'an-ı okurken, onun manasını anlamak için gayret ederse, kendi kapasitesi oranında onu anlar. Ancak Kur'an-ı anlama konusunda insanların eşit seviyede olmadıkları bir gerçektir. Çünkü o, hayatın her alanına hitap eden, hukuk, ahlâk, tarih vs. gibi konulardan söz eden bir kitapdır. Hattâ Kur'an'ı tefsir eden müfessirler bile onu tefsir ederken, daha mütehassıs oldukları bilim dalı açısından tefsir etmişler ve meselâ; dilci olan, dil yönüne; fakîh olan, ahkâm yönüne; kelâmcı olan, kelâm yönüne ağırlık vermişlerdir.
Kendi dilleriyle indiği ve inişinin sebeplerine şahit oldukları halde Sahabe'nin onu anlama seviyeleri bile birbirinden farklıydı. Hz. Peygamber (s.a.s), Ashaba kapalı gelen ayetleri onlara açıklıyordu. Bu nedenle ilk müfessir, Peygamber (s.a.s)'in kendisidir.
Fatih Savcı no:14070195 4.sınıf
Sözlükte
“açıklamak, beyan etmek, izhar etmek” anlamındaki fesr kökünün “tef‘îl”
kalıbından (tefsîr) türeyen müfessir kelimesi “Kur’ân-ı Kerîm’i yorumlayan
kimse” demektir. Tefsir Kur’an’da bir yerde geçer
(el-Furkān 25/33). Müfessir kelimesinin ilk defa ne zaman kullanıldığı yolunda
açık bilgi yoksa da Taberî gibi nisbeten müteahhir bir müfessirin Kur’an’ı
açıklayanlar için bu kelimeye yer vermesi (Câmiu’l-beyân, I, 88) daha öncesinde
de kullanıldığının işareti olarak kabul edilebilir.
Müfessirin
arap dilini bilmesi , içinde yaşadığı toplumun siyasal olayları , ders gördüğü
hocalar müfessirin tefsirinde etkili olan bazı unsurlardır.
Müfessir denildiğinde Kuran'ı usulüne uygun bir şekilde açıklayan ve yorumlayan kimsedir.
Kuran'ı Kerim'e göre onu yorumlama yetkisi Allah'tan sonra Resul-i Ekrem'e aittir. Zira bir meselenin durumu konusunda Allah- Resulullah - İlim sahibi üçlemesi muhtelif vesilelerle zikredilmiş , Nahl suresinde Resulullah'a Kuran'ı açıklama görevinin verildiği belirtilmiştir. Müfessir kelimesinin ilk defa ne zaman kullanıldığı yolunda açık bilgi yoksa da Taberi gibi nisbeten müteahhir bir müfessirin Kuran'ı açıklayanlar için bu kelimeye yer vermesi daha öncesinde de kullanıldığının işareti olarak kabul edilir. Hatta bir kaynakta Hz. Peygamberin Kuran'ın tefsiri konusunda bilgisizce konuşanların cehennemle cezalandırılacağını belirtmişlerdir. Kuran -ı Kerim'e göre onu yorumlama yetkisi Allaeh'tan sonra Resül-i Ekrem'e aittir. Hz Peygamber'in ayetlerin ne kadarını tefsir ettiği hususu tartışmalıdır. Hz Aişe 'nin Resullullah Allah'ın kitabından Cibril'in ona öğrettiği kadar tefsir ederdi, şeklindeki sözü onun tefsirleirinin hem ilahi kaynağa dayandığını hem çok olmadığını göstermektedir.
Kaynakça : Tdv İslam Ansiklopedisi cilt :26, sayfa:90 / Taberi 71-73
Aysel Anaş 14070017 İLH441/A Lisans.Sınıf
Sözlükte açıklamak, beyan etmek, izhar etmek anlamındaki fesr kökünden tefil kalıbından türeyen üfessir kelimesi Kr'an-ı Kerim'i yorumlaya kimse demektir. Müfessir bir insandır. Ailesi çevresi vardır. Her insanın yaşadığı döem ve o dönemin özellikleri vardır. Müfessir de kendi anlam küresi içindekini tefsirirne yansıtır. Müfessir kuranı anlama çabası içindedir. Müfesssirler farklı anlamlar verebilirler.Çünkü kendi dönemlerinden hocalarından ailelelrinden etkilenirler.