Merve Neslihan Cander 16070056 / İlahiyat Lisans Programı 205
KUR’AN NEDİR HAKKINDA
Bu değerli kitap hakkında öncelikle değinmek istediğim nokta
şu; aynı vaatle yazılmış ve hatta aynı ismi taşıyan birkaç kitap okumuştum
bundan önce ama onların içeriğinde ağırlıklı olarak teorik bilgiler vardı.
Belki bize detaylı sayısal değerler ya da kişisel yorumları olan hikmet ve
mucizelerinden bahsediyorlardı ama günün sonunda elimize kalan ezbere
bilgilerden başka bir şey olmuyor, hayatımıza uygulayacağımız bir bilgi
edinmemiş oluyorduk. Bu kitap ise bize tamamen pratik hayatta ve kişisel
dünyamızda uygulanabilir, ansiklopedik bilgilerden son derece uzak şeyler
anlatıyor, tıpkı Kur’an gibi.
“Şimdiye kadar gittiği yolun yürünecek biricik yol
olmadığını, başka nitelikte hayatı anlamlandırma tarzlarının bulunduğunu
gösterebilir, insanı uyarabilir. İnsan böyle bir bilgiye erişirse, o zaman bu
bilgiden yola çıkarak yeni bir yolda yürümeye başlayacaktır.” /syf 47
Belki bir kitap incelemesi biraz kişisel bir yorum olacak ama
bu cümleyi okumak bende yoğun duygulara sebep oldu. Birkaç yıldır “din” ve
“tanrı” kavramları arasındaki bağlantılar ve farklılıklar kafamı çok
kurcalıyordu. Zaman içinde naçizane yaptığım okumalar ve araştırmaların
senteziyle bende oluşan görüş şu oldu, Hadis-i şerif’te de buyuruluyor ya “Ben kulumun zannı üzereyim.” diye, işte her
insanın karakterine ve yaşantısına bağlı olarak inanmaya ihtiyaç duyduğu Tanrı
farklı oluyor. Kimisi merhametli bir tanrıya inanırken kimisi yargılayıcı bir
tanrıya inanıyor, kimisi onu dost gibi görürken kimisi kudretli bir otorite
olarak görüyor. Bu örneklere daha pek çokları eklenebilir zira herhangi bir
dinle sınırlamaksızın her inanın tanrı tasviri birbirinden farklıdır. Bu
bağlamda “inandıkları” tanrılar da birbirinden farklıdır. Yani demem o ki,
herkesin tanrısı farklıdır ve aslında herkesin tanrısı aynıdır.
Bu konudaki en büyük güven noktalarımdan birisi de
Mevlana’nın “Her dinin dindarı cennetliktir.” görüşüdür. Yukarıda ifade ettiğim
görüşlerime ne derece katılırsınız bilmiyorum ama kitabınızdaki bu cümle bana
bu noktada bir güven kaynağı daha oldu diyebilirim.
Yine bu konuyla alakalı olarak kitabınızda geçen “Tüm
çağlar ve nesiller boyunca, her toplumda iman etmenin özünü teşkil eden temel
inanç esasları aynıdır. Onun için semavi dinlerin hepsine “İslam” denilmiştir.
/syf 75 cümlesinde de anlayamadığım nokta şu, madem bütün toplumları
kapsayan bir yargıda bulunuyoruz o halde neden cümlenin ikinci yarısında sadece
semavi dinler için bir kurtuluş vaad ediyoruz?
Kitap hakkında daha pek çok şey söylenebilir ama ben bilhassa
bu konu üzerinde bir şeyler yazmak istedim hocam, umarım yeterli olmuştur.
Kabiliyetim ölçüsünde kitabınızdan istifade ettim ve etmeye de devam edeceğim
inşallah.
Emeğinize sağlık. İyi dileklerimle…
Allah'in son indirdigi bu kutsal kitabi Hz.peygamberimiz tarafindan bize anlatmistir.Allah kur'an kerim'de herkese yapmasi gerekeni ve nasil davranmasi gerektigini hukumler belirtledi.Kuran kerim okumala insan yaraticisina muhatap olma gibi elde edilecek makamlara yakalamis olur.Insan dunyada olup bitenlere anlamlama isinlarini yayip karaliklarini aydinlatiyorlar.Aslinda onlarin hayatinda gercekten yon vereni aramasi gerektigini bu kitapta gosterir.En guzel vazife ve en iyi is istirabi hafifletmektir.
Kendimizi dogru yolda tutma,hayatin problemleri dogru ve ahlaki bir sekilde karar vermeye baglidir.Simdi dogru yol,bize hayat veren yaraticimizin yolda olmak ona itaat etmek gibi.bir de akil yurutme,insanin akilinda degismeyen seyler mevcudiyetlerdir, bir hakimiyet degildir,aklin hakimiyet topluma goredir.
Insanlarin varolusu bilgi ve amel iledir.kur'an kerim bizlerden bireysel guzellik istiyor.Biz once kendimizin amelleri sagla bir sekilde yapip ayni yolunda olan kardeslerimize ulasmamiz gerekir.Insan sorumluluk,emanet ve zorlullari gecmek zorunda bu hayatta,cukun hayat imtihandir.Tevhidi inancinin en onemli ilkesi imamdir,emanettir.Tevhidi demek Allah'in birligidir, kur'ran kerimde Allah'in varligindan daha cok Allahin birligini soyluyordur.
Insan, iyilik bilmez, zayif, yoksul, cahil, hirsli, sabirsiz, acelecidir.Cunku insani boyle ozelliklerle yaratmistir.Butun bu ozellikler bir araya getirdiginde insan zavalli varliktir.Kendi halindedir.Bu yuzdende kurani kerimi indirdi,kuran insani olumsuzlarindan kurtarip olumlu haline getirmektir.Bunun icin kuran kerimi anlamasi gerekir.Imam,insanin yuregine yerlesen bir ayeti ile insanin inancini artiran mucize bir kitaptir.
Ad- soyadı: AYŞİN CANSIZEL
Numara: 17070051
Bölüm İlahiyat
Sınıf: B (403)
Konu : “Kur ‘ an nedir ?”kitabıyla ilişkili bir şeyler anlatır mısın?
Ayeti amelle hayata katmak bir Müslümanın görevidir . Bu doğrultuda bunu yapmak sadece zatın kendi nefsini değil aynı zamanda ailesini ,çevresini toplumunu da doğruyu araması anlamına geliyor. İnsan kendini Kur’an -ı kerimi esas alarak tanımaya başlamalıdır . Kendini bilen kişi de varlığının mahiyetini anlayabilen kişidir. Varlığının mahiyetini arama yolu belli kabullerle şekillenir. Bu kabule inanç denir. İnanışlar fıtratta bulunan arayışın sonuçlarıdır. Fıtratta doğruyu ,güzeli, iyiyi aramak vardır. Bu arama ön kabulle -imanla- başlar. İnsan hep bir şeylerin anlamını ve doğrusunu aramaya elverişlidir. bu elverişten dolayıdır ki ; kişiler farklı fikir ayrılıklarına düşerek kendi doğrusunu aramaya yönelmiştir. Anlam kişinin yaşadıklarıyla ve eylemleriyle değişkenlik yaşayan bir süreçler bütünüdür. Kişinin anlamı bütün ömrünü kapsamaz. Hayatına katılan olgularla mutlaka şekillenir. İnsan fiillerinin de anlamını sorar ve fiillerini anlamlı hale getirmek için ona değerler yükler. -Örneğin namaz kılmak insanın fiilidir bu fiili anlamlı ve lezzetli hale getirmek için namaza değer atfeder. Bu değer de Allah'ın emirlerine itaat ,ona teslimiyet ,saygı ve kulluktur. Bu şekilde namaz kılan insan sadece bedensel bir faaliyet değil ibadetine ruhsal bir kutsiyet hisseder.- fiilin değeri de değişkendir değer ise ; insanın görmesiyle , objeyi- şeyi kavramasıyla , ona mahiyet yüklemesiyle ,ona önceden aktarılan şeylerin birikmesiyle şekillenir. Fiillerimizi yöneten değerleri 3 grupta inceleyebiliriz;
a- Yüksek değer: zihinde netliği vardır kişiyi karışıklığa sürüklememelidir. Bu insanı mücadeleye götürmez, iyiyi aşılar. Zamana ve topluma göre değişmez
b- Araç -vasıta değer: insanın tabiatında doğrudan vardır yalnızca bunu keşfetme süresi vardır. (Örneğin kıskançlık)araç değerler insanı dünyevileştirir, kendine yabancılaştırır ve maddeci olan insan özün hakikati arama eşiğine ulaşamaz.
c- Alışılan değer: kültürün de etkisiyle oluşan değerler bütünüdür. Kültür etkisi yoğunluktadır .bu değerin olumsuz yanı ise insanı tek tip hale getirmesidir. Tek tip hale gelen insanın diğer insanlardan ayrılan herhangi özelliği yoktur oysa ki insanın özel olması onun farklı olmasıyla alakalıdır. Özel insan diğerlerinden bir şekilde ayrılır ve o insanı o yapar .
İnsanın anlamını ortaya koyması için çeşitli yollar vardır bunlardan birisi üretmektir; Üreten kişi eserine yaptığı o şeye manasını da kazır. -Örneğin ben hobi olarak resim yapıyorum ve yaptığım her resimde çizdiğim objenin ya da kişinin duygusunu ifadesine yüklüyorum onu duyguyla ,ifadeyle kişilik kazandırıyorum bu benim için ufak da olsa ortaya anlam koymaktır resmederken anlamı ifadeyle ortaya koyarım .- bunlardan bir
diğeri ise sevmektir ; herhangi bir şeyi sevmek ya da bir kişiyi sevmek o şeyi ya da kişinin olmamasına rağmen insanın gözünde onu daha da büyütür. Aslında bilirsiniz ki o şey göründüğünden daha basittir öyle olmasa bile insan zihni onu diğerlerinden önce tutar çünkü onu anlamın hale sevgiyle getirmiştir . Sonuncusu ise sabretmektir.; sabır nihayetine ulaşılacak şeyin anlamını daha da kuvvetlendirir , yükseltir. Sabır da yoldur
Var olmanın sebebi özdür-fıtrattır. Fıtratın sebebi var olmak değildir. Var olmak: anlam vermektir , insan bilgiye bir şekilde ulaşır gayesini üretimini ,fiilini bilgiyle oluşturur ve hep bununla hareket eder . İnsanın varoluş sebebi bilgidir. Bilgi her disiplinde ulaşılan en son zirvedir. Yolu meşakkatli olsa da ulaşıldığında ayrı lezzet verir. Bazı bilgiler ise bize kültürle gelir kültür bilgi aktarımında ana yapıyı oluşturur örneğin ahlaki bilginin kısmını bu yolla çocukken ediniriz bu temel bilgi olsa da kavramsal açıdan önemlidir. Kur’an’ da ki ilk nazil olan fiil “Oku! ‘dur. Bize aslında bilmenin bir yolunu da ilk vahiyle Allah emretmiştir okumak bilmenin çabasıdır. Okursak bilgiye ulaşır bilgiye ulaşırsak kendimize ulaşırız.
İnsan toplumda doğru ve iyi olmak için gene aynı şekilde iyi bir öndere ihtiyaç duymuştur. İnsan anlayamazsa her şeyi tehlike olarak görür ve anlayabilmek için açıklayan bir rehbere ihtiyaç duyar . İnsanın önderi de peygamberlerdir. Ayet-i kerimeleri biz anlamak için Hz. Peygamber’in yaşamına ,olaylar karşısındaki tavrına , davranışlarına bakarız çünkü o yol göstericidir ve aslında bize ayetleri hayatıyla ,yaşayışıyla en güzel şekilde tefsir etmiştir.
Fıtratından aslında bir topluluğu oluşturur. Fıtratından uzaklaşan ne kadar insan varsa hepsi içe dönüp kendini yalnızlığa mahkum etmiştir . Kur ‘an-ı Kerim fıtri bütünlük içinde bize kendimizi en iyi açıklayan ,bizi bizle anlatan kitaptır. Biz Kur'an sayesinde daha toplumsal daha öze aslında kendimize doğru ve topluma doğru yönelmiş oluruz. Bu topluma yönelimden kasıt Kur'an'ın toplumu düzenleyen esaslarıdır -örneğin iyilik doğruluk gibi.-eğer bu esaslara uyarsak “fıtri toplum” oluşur.
Kur’an-ı Kerim bir bütündür . Konu bakımından da aynı esası içerir bu konulardan biri de tevhiddir . tevhid de fıtridir. Doğru birdir. Burada kasıt yalnız sayısal birlik değil; aynı zamanda eşsizlik ve biricikliktir. Tevhid zihinsel anlamda bir aşamayı ifade eder. Bu tekamülü gerçekleştiren tevhide ulaşabilir. Tevhid taklitten kurtulmaktır. Hakikate ulaşmak için akıl ve vicdan kullanılmalıdır
Sonuç olarak ayet fıtrata örtülürse insan kamil olmaya ulaşır. Hayatı anlamlandırmak , amacı bulmak istiyorsak vahyin hayatımızı anlamlaştırdığını da bilmeliyiz. Eğer Kur’an-ı yaşamaya başlarsak, O'nu hayatımızın merkezine alıp onun övdüğü değerleri temek yapı taşı olarak kullanırsak; zamanın koşulları ne olursa olsun her zaman sağlam bir bina gibi dik durabiliriz bu yalnızca Kur’an emrini somut hale aktarmayla mümkün olur.
Ad- soyadı: AYŞİN CANSIZEL
Numara: 17070051
Bölüm İlahiyat
Sınıf: B (403)
Konu : “kur ‘ an nedir ?”kitabıyla ilişkili bir şeyler anlatır mısın?
Ayeti amelle hayata katmak bir Müslümanın görevidir . Bu doğrultuda bunu yapmak sadece zatın kendi nefsini değil aynı zamanda ailesini ,çevresini toplumunu da doğruyu araması anlamına geliyor. İnsan kendini Kur’an -ı kerimi esas alarak tanımaya başlamalıdır . Kendini bilen kişi de varlığının mahiyetini anlayabilen kişidir. Varlığının mahiyetini arama yolu belli kabullerle şekillenir. Bu kabule inanç denir. İnanışlar fıtratta bulunan arayışın sonuçlarıdır. Fıtratta doğruyu ,güzeli, iyiyi aramak vardır. Bu arama ön kabulle -imanla- başlar. İnsan hep bir şeylerin anlamını ve doğrusunu aramaya elverişlidir. bu elverişten dolayıdır ki ; kişiler farklı fikir ayrılıklarına düşerek kendi doğrusunu aramaya yönelmiştir. Anlam kişinin yaşadıklarıyla ve eylemleriyle değişkenlik yaşayan bir süreçler bütünüdür. Kişinin anlamı bütün ömrünü kapsamaz. Hayatına katılan olgularla mutlaka şekillenir. İnsan fiillerinin de anlamını sorar ve fiillerini anlamlı hale getirmek için ona değerler yükler. -Örneğin namaz kılmak insanın fiilidir bu fiili anlamlı ve lezzetli hale getirmek için namaza değer atfeder. Bu değer de Allah'ın emirlerine itaat ,ona teslimiyet ,saygı ve kulluktur. Bu şekilde namaz kılan insan sadece bedensel bir faaliyet değil ibadetine ruhsal bir kutsiyet hisseder.- fiilin değeri de değişkendir değer ise ; insanın görmesiyle , objeyi- şeyi kavramasıyla , ona mahiyet yüklemesiyle ,ona önceden aktarılan şeylerin birikmesiyle şekillenir. Fiillerimizi yöneten değerleri 3 grupta inceleyebiliriz;
a- Yüksek değer: zihinde netliği vardır kişiyi karışıklığa sürüklememelidir. Bu insanı mücadeleye götürmez, iyiyi aşılar. Zamana ve topluma göre değişmez
b- Araç -vasıta değer: insanın tabiatında doğrudan vardır yalnızca bunu keşfetme süresi vardır. (Örneğin kıskançlık)araç değerler insanı dünyevileştirir, kendine yabancılaştırır ve maddeci olan insan özün hakikati arama eşiğine ulaşamaz.
c- Alışılan değer: kültürün de etkisiyle oluşan değerler bütünüdür. Kültür etkisi yoğunluktadır .bu değerin olumsuz yanı ise insanı tek tip hale getirmesidir. Tek tip hale gelen insanın diğer insanlardan ayrılan herhangi özelliği yoktur oysa ki insanın özel olması onun farklı olmasıyla alakalıdır. Özel insan diğerlerinden bir şekilde ayrılır ve o insanı o yapar .
İnsanın anlamını ortaya koyması için çeşitli yollar vardır bunlardan birisi üretmektir; Üreten kişi eserine yaptığı o şeye manasını da kazır. -Örneğin ben hobi olarak resim yapıyorum ve yaptığım her resimde çizdiğim objenin ya da kişinin duygusunu ifadesine yüklüyorum onu duyguyla ,ifadeyle kişilik kazandırıyorum bu benim için ufak da olsa ortaya anlam koymaktır resmederken anlamı ifadeyle ortaya koyarım .- bunlardan bir
diğeri ise sevmektir ; herhangi bir şeyi sevmek ya da bir kişiyi sevmek o şeyi ya da kişinin olmamasına rağmen insanın gözünde onu daha da büyütür. Aslında bilirsiniz ki o şey göründüğünden daha basittir öyle olmasa bile insan zihni onu diğerlerinden önce tutar çünkü onu anlamın hale sevgiyle getirmiştir . Sonuncusu ise sabretmektir.; sabır nihayetine ulaşılacak şeyin anlamını daha da kuvvetlendirir , yükseltir. Sabır da yoldur
Var olmanın sebebi özdür-fıtrattır. Fıtratın sebebi var olmak değildir. Var olmak: anlam vermektir , insan bilgiye bir şekilde ulaşır gayesini üretimini ,fiilini bilgiyle oluşturur ve hep bununla hareket eder . İnsanın varoluş sebebi bilgidir. Bilgi her disiplinde ulaşılan en son zirvedir. Yolu meşakkatli olsa da ulaşıldığında ayrı lezzet verir. Bazı bilgiler ise bize kültürle gelir kültür bilgi aktarımında ana yapıyı oluşturur örneğin ahlaki bilginin kısmını bu yolla çocukken ediniriz bu temel bilgi olsa da kavramsal açıdan önemlidir. Kur’an’ da ki ilk nazil olan fiil “Oku! ‘dur. Bize aslında bilmenin bir yolunu da ilk vahiyle Allah emretmiştir okumak bilmenin çabasıdır. Okursak bilgiye ulaşır bilgiye ulaşırsak kendimize ulaşırız.
İnsan toplumda doğru ve iyi olmak için gene aynı şekilde iyi bir öndere ihtiyaç duymuştur. İnsan anlayamazsa her şeyi tehlike olarak görür ve anlayabilmek için açıklayan bir rehbere ihtiyaç duyar . İnsanın önderi de peygamberlerdir. Ayet-i kerimeleri biz anlamak için Hz. Peygamber’in yaşamına ,olaylar karşısındaki tavrına , davranışlarına bakarız çünkü o yol göstericidir ve aslında bize ayetleri hayatıyla ,yaşayışıyla en güzel şekilde tefsir etmiştir.
Fıtratından aslında bir topluluğu oluşturur. Fıtratından uzaklaşan ne kadar insan varsa hepsi içe dönüp kendini yalnızlığa mahkum etmiştir . Kur ‘an-ı Kerim fıtri bütünlük içinde bize kendimizi en iyi açıklayan ,bizi bizle anlatan kitaptır. Biz Kur'an sayesinde daha toplumsal daha öze aslında kendimize doğru ve topluma doğru yönelmiş oluruz. Bu topluma yönelimden kasıt Kur'an'ın toplumu düzenleyen esaslarıdır -örneğin iyilik doğruluk gibi.-eğer bu esaslara uyarsak “fıtri toplum” oluşur.
Kur’an-ı Kerim bir bütündür . Konu bakımından da aynı esası içerir bu konulardan biri de tevhiddir . tevhid de fıtridir. Doğru birdir. Burada kasıt yalnız sayısal birlik değil; aynı zamanda eşsizlik ve biricikliktir. Tevhid zihinsel anlamda bir aşamayı ifade eder. Bu tekamülü gerçekleştiren tevhide ulaşabilir. Tevhid taklitten kurtulmaktır. Hakikate ulaşmak için akıl ve vicdan kullanılmalıdır
Sonuç olarak ayet fıtrata örtülürse insan kamil olmaya ulaşır. Hayatı anlamlandırmak , amacı bulmak istiyorsak vahyin hayatımızı anlamlaştırdığını da bilmeliyiz. Eğer Kur’an-ı yaşamaya başlarsak, O'nu hayatımızın merkezine alıp onun övdüğü değerleri temek yapı taşı olarak kullanırsak; zamanın koşulları ne olursa olsun her zaman sağlam bir bina gibi dik durabiliriz bu yalnızca Kur’an emrini somut hale aktarmayla mümkün olur.
MERVE EKMEN
17070079
2.SINIF
KUR’AN NEDİR? KİTABI HAKKINDA
Günümüzde
ne yazık ki Kur’an’ı sadece fonetiğe
indirgemiş durumdayız. Onu sadece dinlemek ve okumaktan ibaret sanıyor, özüne
inmiyoruz. Bizim Kur’an’ı hayatımıza katma şeklimiz güvenmediğimiz birine el
bastırmaktan ibaret. Bu tabuları yıkıp Homo-Qur’anicus ekseninde yeni bir zihniyet
oluşturmamız gerekiyor. Müşrikler de Kur’an’ı duyuyorlardı, görüyorlardı ve
hatta anlıyorlardı ama Kuran ile yaşamıyorlardı. İşte biz onlardan şu noktada
ayrılacağız; Okuyacağız, düşüneceğiz anlayacağız. Zaten onu
içselleştirdiğimizde yaşamımızın içinde kendiliğinden yerini bulacaktır. Biz
Kur’an’ın ne olduğunu hala bilmiyoruz. Öğrenmek için dert sahibi olmuyoruz ve
dolayısıyla derman da bulamıyoruz. Kur’an’ı mukaddes kılan şey onun dili değil
vermek istediği mesajdır. Bu bağlamda size şöyle bir anımı anlatmak istiyorum:
Bir gün arapça notlarım yere düştü ve oda arkadaşım onu Kur’an sanıp hemen
yerden alıp öptü ve başına koydu. Burada anlatmak istediğim şey, biz onu
içeriğinden değil şeklinden biliyor ve tanıdığımızı düşünüyoruz. Oysaki
yanılıyoruz.
Kur’an’a
kapı deliğinden bakar gibi dar bir alandan bakmamalı, kapıyı açıp ona geniş
çerçeveden bakmalı, onu hayatımıza dahil etmeliyiz. Bir hocamız trajik bir
fıkra anlatmıştı: Bir camiide Kur’an okunurken cemaat ağlıyormuş ve o sırada
bir Arap gelmiş, bu olaya anlam verememiş. Niye ağladıklarını sorduğunda “Kur’an
okunurken duygulanmamız normal” cevabını almış. Halbuki orada cennet tasvirleri
yapıldığını ve ağlamanın anlamsız olduğunu söylemiş Arap.
Kur’an’ın
ilk emri “Oku”dur ama okumak tek başına yeterli olmuyor. Onu anlayıp, düşünüp
hayatımıza aktarmamız gerekiyor.
Mikail Öztürk /19071017/sınıf 2 ilahiyat lisans bölümü Şube :b 403
KURAN NEDİR ?
Kuran ve İnsanın anlam arayışı
Öz bu yazıda ilmi
münasebeti kullanarak bir çok noktadan kuran kavramını ele alıp ayetlerde ki
bir çok misali de zikr ederek konuyu somut halde gözle görülür veriler ile anlatmaya gayret ettim . Çünkü dolaylı
anlatım çeşitlerinden yararlanmak da
yine hem kuranın hem de efendimizin
hadis anlatım tekniği olarak bize öğrettiği muhteşem bir tarikdır.
Bu yazım da şu hususlara yer vermeye çalıştım;
kuran nedir?
Kuranın insan ile münasebeti?
Efendimizin kuran ve
hayat bütünlüğü?
Kuran benim hayatıma anlam arayış serüvenime nasıl cevab
vermektedir
Kuran aklen ve kalben bizde ne çağrıştırıyor?
İnsan kavramının tahlili?
Anlam arayışımız?
Kuranın din ile münasebeti?
Güncel sorunlarımız?
Önerim.
Kuran : insanlığın adresine gönderilmiş bir mektuptur
anlaşılmayı ve hayatı anlamlandırmayı hedefler. İnsanın hayatını
anlamlandırabilmesi için gerçekten yaşamış olmak için ilahi bilgi ile
donatılmaya ihtiyaç vardır . işte kuran burda ki donanımı sağlayan ilahi bir
vasıtadır. Esasında hayatımızı anlamlandırma arayışında kendimize şu soruyu
sormalıyız ?
Kuran benim hayatıma anlam arayış serüvenime nasıl cevab
vermektedir ?
Bu sorunun cevabı olarak kuran bizim hayatımızı dört ilke
üzerine şekillendirmemizi ister. Bunlar okumak /düşünmek/anlamak/yaşamak. Kuranı kerimin insan varlığı üzerinde ki
hedeflerinden birisi yaşamış olduğumuz
gerçek hayatımızdaki değişen safhaları yönetebilme kabiliyyetini bize
kazandırmaktır. Felsefi olarak baktığımızda ise kurana göre insanın asıl
amacı haz ALLAHın sıfatlarını içselleştirmesidir. Örnek olarak verecek olursak
bu sıfatlar tevhid hayat ilim hikmet adalet sevgi hayır şeklinde
özetleyebiliriz. Bu sıfatları kendimizde
müşehhas kılmamızı ister . Yaşamımızı hayatımızda aynen tatbik etmemizi
ister.
Efendimizin kuran ve hayat bütünlüğü :
Bugün bir çok hadis ilmi kitaplarını açıp sünnet kelimesinin
tarifi nedir diye araştırdığınızda yapılan bir çok tarife nisbeten ortak olarak
şu ortaya çıkacaktır . Sünnet : KURANI ZATIN DA MÜŞEHHAS KILAN EFENDİMİZİN
KURAN AHLAKINI BİR AYNA TİMSALİ YANSITMASIDIR. Nitekim hz aişe anneimize
efendizin ahlakını soran sahabeye ‘’onun ahlakı kuranın ahlakı ‘’idi diğer bir
tabir ile hocamızın da hüsnü kelamlarında ifade ettiği gibi ‘’ efendimiz kuranın insanı ’’ diye tarif etmişlerdi. Efendimiz sav
leba leb dolu olan kuranda ki ince mesajları içselleştirip öyle bir
anlam arayışına girmiş olmalı ki bugün efendimiz sav baktığımızda kuranı
kurana baktgımızda da efendimizi görebilmekteyiz .
Kuran aklen ve kalben bizde ne çağrıştırıyor?
Kuran kerim denildiğinde
yaşam boyu eğitim olarak da tarif etmemiz mümkündür .
Burda anlatılmak istenen şudur: kuranı kerim 6000 ayettir 6000 ayet
aslında 6000 ok demektir bu oklar insan
oğlunun eksik olduğu hatalı olduğu davranışların düzeltilmesi için
gönderilmiştir. Örnek verecek olursak : akrabalarımız ile ilişkilerimiz sorunlu
olduğu için akrabalar ile ilgili ayet yine anne babaya karşı büyüklerimize karşı yapmış olduğumuz
saygısızlıklardan dolayı ‘’ anne babaya öf bile demeyin ‘’ayeti yine bir çok
noktada ahlaksızlığımız mevcut olduğu için başlı başına bir derya olan içinde
çok kere ahlakı tanzım eden ayetlerin bulunduğu ‘’lokman isra hucurat suresi’’’ inmiştir yine üzerimizde ki
her bir nimetimize o kadar az şükrettiğimiz hatırlatılıp devamlı şükreden bir
kul olmak için kuranın ilk ayeti olan
‘’’elhamdü lillehi ’’ ayeti inmiş bilgisizlik ve cahilliğin ne kadar kötü
olduğu ve insanları şeytanın
tehlikesinden korumak için ‘’’İKRA oku
‘’ayeti inmiş zina ve şehvetin esiri olup kötü yollara sapmamamız için ‘’
EHSENİ KASAS OLARAK YUSUF SURESİ’’’ inmiş
o kadar tuzağa çekilmesine rağmen rabbini unutmayan ‘’YUSUF PEYGAMBERİN
‘’ yaşadıkları zikredilmiş vücudunu kurtlar yediği halde bela nerden ve ne
şekilde gelirse gelsin sabr edip insanın
rabbine sığınması gerektiğine işret için ‘’EYYÜP PEYGAMBER’’İN çektiği çile ve
meşakkatler birbir anlatılmış ALLAHA tevekkül etemenin enbüyük timsali olan
‘’İBRAHİM AS’’ IN ateşe atılırken rabbine nasıl tevekkül ettiği zikredilmiş
iffet ve namusunu koruma da kıyamate kadar gelecek insanlara örnek olması için
‘’MERYEM VALİDEMİZ’’ zikredilmiş. Hz ALLAHIN sonsuz kudretinin olduğunu bize
bildirmek için 40 gün balığın karnında
‘’YUNUS PEYGAMERİN ‘’ nasıl muhafaza edilip tekrar hayatına kaldığı yerden devam
ettiği zikr edilmiş daha nice kuran da
emsile mevcuttur. Başta da belirttiğimiz üzere KURAN yukarıda zikrettiğimiz ünvanları makamları
peygamber ancak sirette bizim gibi insan olan peygamberlerin hayatları ‘’gerçekten yaşamış olmak ‘’’ için haz ALLAH
tarafından bizlere gönderilmiştir
Kuranı kerimin bizim dünyamızda ne anlam ifade ettiğini
anlayabilmemiz için öncelikle kuranı kerimin indirilme sebebi olan insan
varlığı ile tanışmak ‘’insan ‘’ kelimesini tefekkür tedebbür ve tezekkür edilip
ne demek onu anlamak kuranı kerim binlerce mahlukat içerisinden neden insana indirildi kuranı kerimin insan ile münasebeti ne şekilde başlar neden ihtiyaç duyar insan
için kuranı kerim gereklimidir diye soru tevcih ettiğimiz zaman ilk olarak ‘’’’’insan ‘’’’ nedir ve kimdir
niçin yaratılmışdır sorularını düşünerek kuranı kerimi anlama yolculuğumuza
insan kavramını anlayarak başlamalıyız.
İnsan kavramı ;
İnsan kelimesini kavramsal olarak ele aldığımız zaman .
Kökü nesün kelimesinden türemiş bir kelimedir yani lüğat
manası olarak hem ünsiyyet hem de unutkanlık manalarını ifade eder .burdan şunu
anlıyoruz insan fıtri olarak aslında anlam arayış değerine sahiptir bu eğilim
kendisinde mevcuttur. Aslında hazreti ALLAH insan dan hep şunu bekler
‘’’insanın aynanın karşısında kendisini görmesini veya dünya hayatında yaşadığı
vakitte insanın başta kendisini yaratanı ile daha sonra içinde bulunduğu dünya
evren ve hayvanat nebataat ve diğer
mahlugat alemi ile ünsiyyet kurmasını ister .
Bir çocuğun iki
yaşından itibaren etrafında ki her şeyi sorgulaması ve bu sorgulamayı daha da
geliştirerek ‘’ALLAH beni niçin yarattı‘’bu alemin yaratıcısı kim’’’ben niçin
varım ‘’’’insan olmam bana hangi hak ve sorumlulukları yüklüyor’’’ benim hem
kendime karşı hem de ayak bastığım nefes aldığım dünyada yaşayan diğer
mahlukata karşı görevlerim neler ‘’benden istenen vazifeleri yerine getirmezsem
ne olur ‘’’’sorularına bir anlam bulmak ister .
Bir insanın bu anlam arayışına girmesi için her hangi bir dine mensub
olması icab etmez . Bunun hangi dine
ırka mensup olduğunun bir önemi yoktur
insan ister Japonya da olsun ister
Sibirya da olsun fıtri olarak haz ALLAH ile ünsiyyet bağını kurmayı
başardığı zaman insan var oluşunun
hikmetine erişecektir. Bunun için insanın ünsiyyet bağını geliştirmesi
için de ‘’anlaması ‘’’gerekir . Anlamak demek üç temel ilke ve esasa dayanır
bunlar görmek bilincine varmak iman etmek .
Biz anlam arayışımızı bu üç temel ilke üzerinde yaptığımızda o zaman
daha derinde olan mana ve hikmetlere erişeceğiz işte kuran tam burada devreye
giriyor ve bizim yolumuzu kaybettiğimiz
karanlık bir yolda önümüzü
aydınlatıp önümüzdeki engelleri aşmamızda yardımcımız olan bir kandil
bir rehberdir. Burada kuranın nüzulünden öncesi ve sonrası ile bir
münasebet bir bağ kurduğumuz takdirde kuran nedir daha iyi anlayacağız. Kuran
gelmeden önce arap yarım adasında cahiliyye ahlakı yaygındı. Çünkü ilimsiz
bilgisiz bir topluluktu hiçbir düzen ve sorumlulukları yoktu. ‘’’’İNSAN’’’
olduklarını unutmuşlar yaratıcıları ile ünsiyyetlerini koparıp farklı şeyler
ile ünsiyyet kurmaya başlamışlardır bu ise insan oğlunun ne kadar zelil
olabileceğinin göstergelerinden birisi idi. Onlar yaratıcılarına şirk
koşuyorlardı puta tapıyorlardı. Çamurdan helvadan yaptıkları şeylere hediyyeler
adıyorlar adak adıyorlar etraflarında tavaf ediyorlar kurban bile kesiyorlardı
yani onlar vasıtası ile kendileri için
bir anlam arayışı içerisine giriyorlardı. Hakikatte ise ALLAHA ŞİRK KOŞMAK SADECE ALLAHIN
YARATICILIGINI VE DÜNYAYI HAKİMİYYETİ ALTINDA BULUNDURDUĞUNU İNKAR ETMEK
DEĞİLDİR. PUTPERESTLERİN DÜŞTÜKLERİ HATA ALLAHA EŞ KOŞTUKLARI ORTAKLARIN
KENDİLERİNİ ALLAHA YAKLAŞTIRDIKLARINA İNANMALARI ONLAR İÇİN ÜRÜNLERİNDEN PAY
AYIRMALARI VE BÖYLELİKLE DAVRANIŞLARINDA BİR AHENGİN OLUŞMAMASINI EN BÜYÜĞE MAHSUS OLAN SADAKATİN
GERÇEKLEŞTİRİLMEMESİNE YOL AÇMALARIYDI Kİ BU GERÇEKTEN DE EN BÜYÜK GÜNAH VE
BAĞIŞLANMAZ KÖTÜLÜK İDİ.
Yukarıda da zikrettiğimiz gibi kuran anlam veremediğimiz
karanlığında kaybolduğumuz yolumuzu kalp
alemimizi yapmış olduğumuz hatalardan kirlerden temizlemek için EŞREFİ
MAHLUGATA VERİLMİŞ EN MUAZZAM HEDİYE. Bu
hediyenin en bariz şekilde vücut bulmuş hali yine kuranın nüzulünden sonra asrı
saadet devridir. Kuranın nüzulü ile efendimizin de ‘’yürüyen bir canlı kuran
’’olması sebebi ile kızgın çölün verimsiz toprağın da meydana getirdiği
toplumun nezahetinde ve o toplumu her türlü kirden nasıl arındırdığına Mekke
medine ve hicaz bölgesinde ve hatta bütün arz da ölmüş olan binlerce kalbi kuran vasıtası ile
dirilterek binlerce milyonlarca hatta milyarlarcasını kıyamete kadar ölümsüz bir fidana nasıl
dönüştürdüğünü aynel yakın ilmel yakın hakkal yakın müşahede etmekteyiz.
Yukarıda vermiş olduğum asrı saadet örneğimizden de anlaşıldığı üzere kuran
insanın kendisini tanımasını ve etrafını 360 derece görüp ancak kendisini
aynanın karşısında bir türlü göremeyen
insana insan olduğunu efendimzin de
dualarında sık sık yer verdiği (abd: kul )makamların en yücesi olan haz
ALLAHA kulluk makamında bulunmamız
gerektiğini hatırlatır.
Anlam arayışı dedik ya
belki de bu konuda verilebilecek en güzel misallerden birisi hiç
kuşkusuz İbrahim as varlığını değerli
kılma yolunda ki tedebbürü tefekkürü tezekkürü kuranın kıyamete kadar en büyük
mesajlarından birisidir.
Şöyle ki ENAM
SURESİ 76. Ayet: üzerine gece bastırınca
bir yıldız gördü ‘’rabbim budur ‘’dedi. ‘’Yıldız batınca da ben batanları
sevmem’’’ dedi.
77. Ayet : ayı doğraken gördü ‘’rabbim budur’’dedi . oda
batınca yemin ederim ki rabbim bana
DOĞRU YOLU göstermese idi elbette sapıklığa düşen topluluklardan olurdum
‘’dedi.
78 . ayet: güneşi doğarken görünce ‘’rabbim budur bu
hepsinden büyük’’ dedi oda batınca dedi ki ‘’ey kavmim ben sizin ALLAHA ortak
koştuğunuz şeylerden uzağım ‘’dedi.
79. ayet : ‘’ ben yüzümü tamamen gökleri ve yeri yoktan var
edene çevirdim ve artık ben ALLAHA ortak koşanlardan değilim ‘’dedi.
Kuran da bu meselenin
zikredilmesi aslında insan varlığının anlam arayışına nasıl girmesi gerektiği
hususunda hangi yolları kat etmeli hangi sorular sorulmalı etrafımızda olan
biten her şeyi nasıl görmemiz gerektiği hususunda bize bir üsvei hasene teşkil
ediyor.
Burada ki en önemli faktör şüphesiz ki İbrahim as o bir
peygamber olabilir en nihayetinde insandır . kuran da bir insan olarak yaptığı
muazzam bir tasavvur ve tasdik hareketinden bahsediliyor ‘’ey kullarım İbrahim
kulum böyle böyle yaptı sizde yapabilirsiniz oda sizin içinizden birisi’’ diye
anlatılarak bize teşvik olması hususunda kurandan kendisine yer
verilmiştir. Bura da anlatılmak istenen
İbrahim as bakış açısını yakalayabilmek
kuran tabiri ile ‘’ gözlerin var görmezler kulakları var duymazlar
akılları var idrak etmezler ‘’ zikredilerek hak ve hakikati iyice tezekkür tefekkür etmemiz gerektiğini anlıyor amiyane
tabir ile ‘’görür kör ‘’ olmamamız gerektiğini bu ayetlerden çıkarıyoruz .
Burayı bir örnek ile
biraz daha açacak olursak bir peygamber doğduğu andan peygamberlik vazifesi
kendisine verilince kadar peygamber olacağını bilmez ancak fıtri olarak
etrafında olup bitenlere zamanla anlam vermeye çalışır ve bu anlamı verdiği
evrede kendisine o vazife tevdi edilir aslında verilen vazife o kişi için ‘’’gerçekten insan olmak
arayışını’’tamamladıgının işaretidir.
En güzel isimler ve en güzel yaratıcılık ALLAH aittirve yarattığı her
şeyigüzel bir surette yaratmıştır. İnsan en güzel şekilde yaratılmış ve ona en
güzel şekil verilmiştir. ALLAH EN GÜZEL MESAJINI KİTAP
ŞEKLİNDE İNDİRMİŞTİR VE BU İNDİRDİĞİ KİTAPTA EN GÜZEL MİSALLERİ VERMİŞTİR. BU
SEBEBLE ALLAH TARAFINDAN İNDİRİLEN BU EN GÜZEL MESAJA UYMAMIZ GEREKMEKTEDİR. EN
GÜZEL KISSALAR ANLATILMIŞTIR. Müminler peygamberler dosdoğru olanlar şahitler (
DİNİN DOĞRULUGUNA HEM SÖZLERİ İLE HEMDE AMELLERİ İLE ŞAHİTLİK EDENLER ) ve hakikate gönbülden bağlı olanlar ile
teşriki mesai de bulunmanın güzel bir arkadaşlık olduğu belirlenmiştir.
Diğer bir husus ise kuran ile din
arasında ki münasebet :
DİN İNSAN
İÇİNDİR. Din insanlara iki kaynak
vasıtası ile ulaşmıştır bunlar–VAHY--- PEYGAMBERLER (vahyin
şekillendirdiği peygamberlerin
kişilikleri yaşantıları söz ve davranışlarıdır.)bu iki kaynak dini anlamda ayrılmaz bir bütünlük
oluşturur. Dinin tam anlamıyla kavranması birey ve toplum hayatına yansıması
ancak bu bütünlüğün korunması ile mümkündür. Bugün için kuranı kerim ve sünnet
(peygamberin yaşantısı söz ve davranışları) inananlar için islamın vazgeçilmez
ve birbirinden ayrılmaz iki temel kaynağıdır.
KURAN BENİM HAYATIMA NE KATACAK ?
Din sadece ALLAH –
insan ilişkisini düzenleyen gizli ve mücerred bir kabul değildir. O
aynı zamanda insanın hemcinsleri ile ve tabiatla olan ilişkilerini belli
ölçülere bağlayan manevi değerler bütünüdür.
ALLAHIN peygamberleri aracılığı ile insanlığa gönderdiği vahyin
hedefi--- İHLAS- TAKVA –İSLAM İHSAN dır
.
Üzülerek ifade etmek isterim ki elde edemedikleri ile elde
ettikleri arasında sıkışan insan hayata anlam veremeyişinin bedelini ağır
ödüyor. Tarih sürecinde değişsede manzara çıkmazlar değişmiyor. Bir ‘’insan modeli’’ aranıyor ‘’bir
hayatşekli ‘’irdeleniyor.
Farkında olsun yada olunmasın insan fıtratını arıyor. Bu
anlam arayışının fıtratla kesiştiği noktalar kuranın öngördüğü insanın yalnızca
bir yönüne işaret ediyor. ‘’ Kuran insanının ‘’ bir başka deyişle ‘’kamil
insan’’’ ın gerçekleşmesiyse hayattan beklentilerin tümünün fıtrat ile
örtüşmesini engelliyor.
Soru: Yaşadığımız
asır da İslam dini dünyanın yüzde 24’ü
(rakamla 1milyar 650 milyon kişi) ile
Hristiyanlıktan sonra dünyada inanılan en fazla ikinci ilahi dinidir. Bu kadar
yaygın olmasına rağmen Müslüman toplumların yaşadığı bir çok coğrafyaya
baktığımız zaman çoğu beldenin hicaz bölgesinden tutun batı avrupaya kadar bir
çok yerde görünüşü Müslüman ancak yaşantı tarzı ve ahlakı ile kuranı
yansıtmayan bir halimiz var bu sebeptendir ki bütün islam alemi kan ağlıyor. Bu
soru bizi yukarıda anlatmaya çalıştığımız ‘’ kuranı hayatımız ile
anlamlandırma’’ noktasına götürüyor . maalesef değişen bir çok konjoktür sebebi
ile özellikle ülkemizde çok iyi kuran okunuyor
dünyada yıl bazında milyarlarca kuran hatmi yapılıyor iyi bir Müslümanın
ömrünü tahlil ettiğimizde buluğ çağını çıktığımız zaman 45 yıl kuran okuduğunu
hatta hafızların yüzlerce kuran hatmi yaptığını düşünürsek hesaplayamayacağımız
kadar ‘’’ kuran okumuş’’ oluyoruz .
ancak dışardan bir oryantalist bir Müslümana baktığı zaman onun
ahlakının kuran ile islam dini ile hiç uyuşmadığını görüyor buda onda bir
soğuma meydana getiriyor burda yine şu
soruyu sormamız lazım efendimiz tek başına 20 yıllık peygamber hayatında
binlerce insanın islama girmesine onların hidayete ermelerine sebep olmuştur. Kuran aynı kuran değil mi
haşa tahrif mi edil ? peki biz neden 1400 küsur yıl geçmesine rağmen islama
müthiş bir rağbeti sağlayamadık ? İstanbul da turistik geziye gelen milyonlarca turistten kaç
tanesi bir Müslümanda etkilenip de islamiyyete girdi ? maalesef bu konuda sınıfta kaldık çünkü biz
kuranı sadece okumak üzerine şekillendirdik binanın temelini sadece okumak için
inşaa ettiğimizden bugün bütün Müslümanların evlerinde kuran kılıflar içerisinde duvarda asılı
duruyor halbu ki olması gereken kuranın bizim hayatımızın her safhasını
yönetmek için indirilmiştir .ticaret hukukundan tutun aile hukukuna kadar.
Yazımı nihayete erdirirken hocamıza efendim neden kitap
yazmıyorsunuz diye sorulduğunda şu veciz ifadeyi kullanmışlardı. BİZ CANLI
KİTAP YETİŞTİRMENİN DERDİNDEYİZ yine bir
hocamız da hepiniz birer AYAKLI KÜTÜPHANE OLMALISINIZ ÇOCUKLAR demişti.
Canlı kitap -------ayaklı kütüphane den yola çıkarak
Her birimiz bir
AYAKLI KURANI KERİM olmalıyız
Her birerimiz KURANIN İNSANI olmalıyız.
Her birimiz bir muhammed mustafa olmalıyız
SON SÖZÜM : OKU---
bilgi edinmek için okumalıyım şahsımı ailemi toplumumu ancak bilgi ile ayakta
tutabilirim
ANLA--- ayette ki
mesajı anlamalıyım çünkü işlenmeyen bilgi zehre mungalibdir
DÜŞÜN ---- tefekkür ve tedebbür etmeliyim çünkü alemin
hakikati ve hikmetini Hz Allahı kudretini kullugumu ancak bu sayede
tamamlayabilirim
YAŞA----bana İslamı anlat diye sorsalar ben bunu ifade den
ziyade yaşantım ile anlatmak isterim. Bir hocamız şöyle burumuşlardı çocuklar
DİLİNİZ SUSSA HALİNİZ İSLAMI ANLATMASI LAZIM diye veciz bir ifade
buyurmuşlardır. İşte bu sebeb ten samimi olmalıyım çünkü din samimiyettir
samimi olursam kazanacağım ve kazandırcagım samimi olmazsam yaşayamadığım gibi
etrafımdakileri de düzeltemem. Canlı bir kuran olursam okuduklarım tatbik
edersem hayatıma işlersem o zaman bir Muhammedi olur ve kuranın insanı
olurum. Kemmiyetin değil keyfiyyetin
önemli oldgunu her kese öğretirim.
Güncel değerleri yaşayarak öğrenip üreterek hayata katıyorum
Ve ma tevfigi ille billeh aleyhi tevekkeltü.
Dilek Dursun ÖNCÜL
18071554
İlahiyat
KUR'AN
NEDİR?
Eskiden Kur'an nedir? dendiğinde"
Allahın emir ve yasaklarının Hz. Muhammed'e (s.a.v) vahiy yoluyla parça parça
indirilip bize tevatürle gelen kitaptır "derdim yani ıstılah manasını verirdim. Ama zamanla öğrendim ki Kur'an
sadece emir yasak bildiren yada kıssalar anlatan bir kitap değil. Bu Kur`an, akıl sahiplerinin, ayetlerini iyice
düşünüp anlamaları ve ders almaları için, indirilen saadet kaynağı bir kitaptır
(Sâd, 29). Kur'anın da
buyurduğu gibi onu okumalı anlamalı üzerinde düşünmeli ve yaşamaya çalışmalıyız ki bu saadet kaynağından
istifade edelim yani Kur'an bizden etkin bir okuma istiyor. Peki nasıl?
Kur'an, insan hayatını
anlamlandıran kitaptır. İnsan yaşadıkça belli olaylara tanık oldukça bunaldıkça
sıkıldıkça kendini huzursuz ve mutsuz hissettikçe müracaat ettiği bir sığınaktır Kur'an. İnsanın hayata yüklediği anlam Kur'anla
birlikte değişmiştir. Nasıl mı? Örneğin ben rahatsızlığım nedeniyle çoğunlukla
odaklanma sorunu yaşarım ama bilirim ki bu imtihandır her sıkıntı ardından bir
rahatlık gelecektir. Sabrederim, Hani Hz. Eyyûb
Rabbine "Başıma bu dert geldi. Ama sen
merhametlilerin en üstünüsün" (Enbiya, 83) diye niyaz etmişti. İnsanlar tesellilerini
ve çıkış yollarını Kur'an da bulmuştur, bulacaktır. Bunun gibi yine yakın bir
sevdiğimizi kaybettiğimizde İnşirah Suresini okuyoruz ve rahatlıyoruz. Geçim darlığına
düştüysek "Geceyi gündüze katarsın,
gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın
ve dilediğine sayısız rızık verirsin. (Ali İmran Suresi 27)" ayeti imdada
yetişecektir. Kur'anın her bir ayeti hayatlarımıza dokunuyor ve yaşama dair bir
bakış açısı ve bir çıkış yolu sunuyor. Aslında
Kur'an bizimle konuşuyor. Bize düşense buna karşılık vermek. Allah bizlere
türlü türlü ikramlarda bulunmuş. Bizse şükretmeliyiz. Bedenin şükrü sağlığı
korumak, davranışlarımızın şükrü ahlaklı olmak ve düşünmenin şükrü ise mantıklı
olmaktır. Allah meyve veren ağaç verdiyse bizim şükrümüz ağaç dikmektir.
Kur'an-ı Kerim geçmiş ümmetlerin
kıssalarını anlatırken insanın hangi sahte değerlere takılıp kaldığının somut örneklerini
vererek insanı uyarmaktadır, trafik lambaları gibi. Aslında cevapları önden
verilmiş bir sınavdır. Bize çok kıymetli bir rehberdir. Kur'an bize kamil insan
olabilmek için iyiyi, doğruyu ve güzeli gösteriyor.
Bize düşen fıtratımıza uygun yaşamak ve Kur'ani bakış açısıyla hayatı yeniden
anlamlandırmaktır.
Aslında söylenecek çok şey var ama
kısaca söylemek gerekirse karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde birbirimizin
haklarına zarar vermeden fıtratımıza uygun şekilde kulluğumuzun farkında
olarak insanca yaşamaktır Kur'an.
Sevgi ve saygılarımla.
CANSEVER SAKICİ 17070178- 2.SINIF TEFSİR ILH205
İnsanın hayat yolu,anlam arayışı kendi içinde arayınca kendi değerlerinde arayınca gerçekleşir. Anlam arayışı beşerde değil beşerin kamil hali insanda gerçeklesir. İnsan olarak hepimiz fıtratımız gereği hem dış dünya hemde iç dünyada kendimizi gerçekleştiririz rollere bürünürüz.Bu rolleri tutarlı bir şekilde yapmak için en büyük rehberimiz kur'an dır.Kur'an Nedir? Kitabında da tarif ettiği gibi Kur'an,hayatın,reel olanın,bizzat yaşadığımızın değişen safhalarını yönetme kabiliyetine sahip ve her asra hitap edebilecek yegane semavi kitaptır.O halde Kur'an bizden şunu istıyor, taşıdığı bu mesajlarıın üzerine düşünmeyi,anlamayı ve idrak edebildiğimiz derecede hayatımıza taşımayı.Yüce kur'an-ı kerim şüphesiz anlam arayışını gerçekleştirmede,insanın özünü aramasında en büyük kaynak ise, peygamber efendimiz Hz.Muhammed(s.a.v) en iyi rol modeldir.Kendini gerçekleştirmede,hayatına anlam vermede bu iki kaynak bize hidayet yolu olmalı.Kur'an Nedir? Kitabı ise tam bu konuda yani hayatımızı anlamlandırmada bize bir yol çiziyor anlam inşaası yapmamıza yardımcı oluyor bunuda bir insan olarak bizden beklenen Kur'an-ı Kerim'i okumak, üzerine tedebbür etmek ve onun derin manaları ta'lim etmek,iyice benimseyerek anlamak bunu hayatımıza ilke ve kurallar olarak tatbik etmemizin önemini bize aşılamaktadır.
EMEL KÖSE-17070148-İLAHİYAT-2. SINIF-B ŞUBESİ
Kur’an Nedir?
Kur’an biz Müslümanların kutsal
kitabı olarak; dinimizin temel ilkelerini belirleyen, Allah’ın buyruklarını
içeren, bunları bütün insanlığa bildiren sözlerin en güzelidir.
Kur’an kendisini tarif ederken
Bakara 97. Ayetinde şöyle der:” Kur’an-ı Kerim doğru yol gösterici, mü’minlere
derecelerle kurtuluşu müjdeleyicidir.”
Yine Sad Suresi 29. Ayet: ”Bu Kur’an, akıl sahiplerinin, ayetlerini
iyice düşünüp anlamaları için sana indirdiğimiz saadet kaynağı bir kitaptır.”
buyurmaktadır.
O halde biz doğru yolu ve saadeti
Kur’an’la bulmaya çalışmalıyız. Kur’an’a dayanarak ve onun hükümlerini
uygulayıp onun adaletine sarılarak hayatımızı yaşadığımızda, hem bu dünyada,
hem de ahirette saadeti yakalamış oluruz.
Sözlerin en güzelini sadece
okuyarak değil, manasını anlayarak, üzerinde düşünerek hayatımıza
uyguladığımızda saadete ermiş oluruz.
Kur’an’ın sözü eskimez. Yüce
Allah tarafından söylendiği zaman ne ise bugün de aynıdır. Sadece biz
insanların yaşam şartları ve istekleri değişebilir. Biz bu sözleri kendi
hayatımıza nasıl tatbik edebiliriz, bunun üzerinde düşünmemiz gerekir.
Sonuç olarak: “Rabbim benden ne istiyor? Kur’an’la
hayatımı nasıl anlamlandırabilirim? Sorumluluklarımı ve haklarımı Kur’an nasıl
belirliyor? Benim bunun için ne yapmam ve kendimi nasıl düzeltmem gerekiyor?”
sorularını kendimize sormamız gerektiğine inanıyorum.
Hocamızın ‘Kur’an nedir?’ kitabı bu
sorularımı cevaplama konusunda bir nebze de olsa ufkumu açmıştır. Kendisinden
Allah razı olsun. Bu tür eserler bize Kur’an’ı yalnızca okumakla değil, hayata
katarak yaşamanın gerektiğini öğretmektedir.
Yeliz ÇİÇEK-17070062-İlahiyat Lisans Eğitimi-B/403
Kuran Nedir? Kitap Üzerine
Hocam, öncelikle
size bu güzel kitabı kaleme aldığınız için teşekkür ediyorum. Bir müslümanın
bilinçlenmesi ve fıtratı üzerine Kur ’ani bir hayatı yaşamasını öğütleyen ve
belirten Kur’an Nedir? kitabınız bu açısından önem arz ediyor. İzniniz olursa
ben bir şey yapmak istiyorum, yanlış bir değerlendirme yaparsam şimdiden sizden
özür diliyorum. Bu dönem hadis, tefsir gibi derslerin yanında felsefe tarihini
almamız diğer derslerimize tamamlayıcı bir unsur oldu. Sizin kitabınızı
okuyunca anlam arayışının insanlık tarihinde bir uğraş ve istek olduğunu fark
ettim. Bu bir arkhe, bir element, tanrı veya tanrılar arayışı olarak ortaya
çıkmış yani evrenin özü meselesi insan hayatında bir meşguliyet olmuştur. Bazen
evrene, tanrıya akıl erdiremeyen insan, kendi içine dönerek hayatın anlamını
kendi benliklerinde aramışlardır.
İnsanoğlunu bir araya getiren az şeylerden
birinin bu “anlam arayışı” olduğu kanaatindeyim. Yani evrensel bir sorun,
evrensel keşif derdi. O yüzden tüm derdi ahlak, bu yolda bilgiyi araç olarak
gören Sokrates’in “kendini bil” desturu ile Anadolu Ereni Yunus Emre’nin “ilim
kendini bilmektir” sözünü bir buluyorum. Bundan da hareketle iki önemli
şahsiyeti karşılaştırmak istiyorum. “Tüm peygamberler filozoftur ama her
filozof peygamber değildir” sözünün sanki Sokrates ve Hz. Muhammed için
söylenmiş olduğunu düşünüyorum. İşkencelere maruz kalan yerinden yurdundan
edilen bir peygamberin riyakârlıktan sakının emriyle düşünceleri uğruna
canından olan filozofun kendi kendinizle uyum içinde olun sözlerini bu açıdan
anlamlı buluyorum. “İslam sosyal bir felsefedir” diyen Murtaza Mutahhari bu
karşılaştırmayı yapmamda beni cesaretlendiriyor. Hz. Muhammed’in peygamber
olması belki filozofluğunu bastırmış olabilir. Ama bu onu anlam arayışı içinde
olduğu hakikatini değiştirmez.
Sözü çok uzatıp sizi yormak istemiyorum
hocam birkaç cümle ile bitirmek istiyorum. Evet, Sokrates’te, Hz. Muhammed’de
filozoftu. Ama Hz. Muhammed’i, Atinalı
Sokrates’ten ayıran özelliği insanı paganist bir dünya görüşünden “tevhit”
odaklı bir dünya görüşüne yöneltmesi ve bunu sokakta, çarşıda gezerek
“sorgulama yaptırarak” değil, elinde ilahi bir belge ile tanrının sözleriyle
yaptı. Anlamlı, onurlu bir hayatın rehberi olan kitabı kalbinde hissedip
hayatına yerleştirip insanlara örnek oldu. İşte buradan hareketle bu anlam
arayışı konusunun üç halkalı bir zincir olduğu kanaatindeyim. Zincirin ilk
halkası Kur’an, sonraki halkası Kur’an’ı hayatının merkezine alan insanın
kendisi yani “ben’i” ve üçüncü halkası bilinçlenmiş “ben’in“ diğer insanlara
örnek olma faaliyeti, bunun en güzel örneği de Mekkeli Muhammed’dir.
Hocam bize farklı
bakmayı ve görmeyi öğütlediğimiz ve öğrettiğiniz için size teşekkür ediyorum.
Kur'an nedir? kitabı Kur'an'ın , insanın ve kainatın özü itibariyle anlam ihtiva ettiğini ve sağlıklı bir yaşamın bu anlamı aramakla geçeceğini anlatıyor. zira insan fıtratı gereği bir şeylere inanmak, güvenmek ve bağlanmak ister. Bu kimisine göre Allah, kimisine göre ise Buda'dır. Hatta bir bebeğin annesini göremediğinde ağlamasını da buna bağlayabiliriz.
Victor E. Frankl insanın anlam arayışı kitabında 'Dünyada kişinin en kötü şartlarda dahi yaşımını sürdürmesine, yaşamında bir anlam olduğu bilgisi kadar etkili bir şekilde yardımcı olan başka hiçbir şey yoktur.' der. Örneğin bir anneye evladının şehit olduğu haberi ulaştığında üzülür fakat dinimizde ve kültrümüzde şehitliğe yüklenen anlamın da farkında olduğundan bu onun için gurur verici bir hal alır.
Hayatımızda her ne kadar farkında olmasak da bir anlam üzerine bina edilmiş fiilerde bulunuruz. Aileden veya çevreden devşirilen bu anlamları direk kullanabilir veya yeni manalar yükleyebiliriz. İnsan ufkunun genişlemesi açısından herkesin kendi anlamını oluşturması hayati önem taşır. Tahkiki iman ve taklidi imanı da bu bağlamda ele alabiliriz. Bunun için de hayatımızı en önemli ve birinci kaynağımız olan Kuran-ı Kerim ile anlamlı hale getirmeliyiz.
Ad-Soyad:Beyzanur ÇİĞİL
Numara:17070065
Bölüm: İlahiyat Fakültesi
Sınıf:403
Kur’an Nedir? Bu soruyu sormadan önce
kendime “Ben kimim?” ,”Nerdeyim?” ve “Neden buradayım?” diye sormak istiyorum.
Aslında bu sorular silsilesi bende epey bir geçmişi olan sorular. Özellikle
lise yıllarımda hemen hemen her gece kafamı yastığa koymadan önce kendime
sorduğum sorulardan bazıları. Çoğu kez uykularımı kaçıran bazen bir boşlukta
hissetmeme sebep olan sorular. Sizde neler hissettiriyor bilmiyorum ama o
zamanlar bir anlam arayış içinde olan ben; çoğu kez acaba kafayı mı yiyorum diye bile
düşündüm.
Sonra üniversiteye geldim. Hala cevaplarını bulamadığım soruları
düşünmeme kararı aldım. Çünkü artık beni mental açıdan bir hayli yoruyordu.
Geçen yıl (Mart 2019) bir hadis karşıma çıktı:
Yine, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle
buyurmuştur:
يَأْتِي الشَّيْطَانُ أَحَدَكُمْ فَيَقُولُ: مَنْ خَلَقَ كَذَاَ؟
مَنْ خَلَقَ كَذَاَ؟ حَتّى يَقُولَ: مَنْ خَلَقَ رَبَّكَ؟ فَإِذَا بَلَغَهُ
فَلْيَسْتَعِذْ بِاللهِ وَلْيَنْتَهِ. [ متفق عليه ]
"Şeytan birinize gelir ve der ki: Şunu kim
yarattı? Şunu kim yarattı? Nihâyet ona: Peki Rabbini kim yarattı? der.
Kendisine bu vesvese ulaşınca, Allah’a sığınsın ve bu vesveseyi bırakıp
terketsin."(Buhârî ve Müslim)
Ne
zaman bu hadisi okusam göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 1400 yıl kadar önce
Efendimize nazil olan dinin İslamın öğretilerinden yalnızca biri. Benim
hayatımın dönüm noktalarından biridir bu hadis. Demek ki yalnızca ben değilim bu
soruları kendine soran. Bizim bir muhatabımız var, onun yolundan alı koymaya
çalışan bir yanlış var, dinini tamamlayan bir aracı var, mesajlarını bize
ileten araçları var. Muhatabın bir muhatabı var. Yalnız değilim benim Rabbim
var. Allahım sana şükürler olsun Ya
Rabbim! Sen nasıl yüce bir Kudretsin.
Aslında
hepimizin (kendinden mutlaka ama mutlaka bir şeyler bulabileceği) yüce
kitabımızı daha iyi okunması gerektiğini anlıyorum. Her ne kadar zaman (mö
5.yy’da da ms.10.yy’da da) mekan (Amerika’da da Japonya’da da) insan
(Kızılderililer’de de Aborjinler’de de) değişse de anlam arayışı hiçbir zaman
değişmez. Bu insan olmanın, düşünen bir varlık olmanın getirisidir aslında. Bu
bağlamda kitabınızda sayfa 26’da yer vermiş olduğunuz gazete küpürü benim için
çok kıymetli.
-İnsan hayatında kendine “doğru amaç ve anlam” bulamazsa
muhakkak bir “amaç ve anlam(!) bulur.
Ben
yukarda vermiş olduğum hadisi (ve Kur’an-ı Kerim’i) OKUdum, DÜŞÜNdüm, ANLAdım ve
YAŞ(A)ıyorum. Önce Rabbime hamd ediyorum sonra da size bu güzel çalışmanızdan
dolayı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız hocam!
Son
olarak da eklemeden geçemeyeceğim. Geçen dönem (2.dönem) ikinci hafta derse geldiğinizde ki benim
sizin dersinize ilk kez girişimdi. Bende bıraktığınız ilk izlenimi ömrümün
sonuna kadar unutamayacağım sanırım. Masanın üzerinde duran üç tane toplu
iğneyi işaret ederek kime ait olduğunu sordunuz. Kimseden ses gelmeyince cebinizden
çıkardığınız temiz peçeteye iğneleri koyup bir arkadaşımıza dersten sonra
öğrenci işlerine götürmesi için ricada bulundunuz. Ve o zamanki söylediğiniz
sözler hala kulağımda. “Evladım bu devlet malıdır buna zarar vermek olmaz!”
Benim bu sözünüzden çıkardığım MANA çok büyük hocam. Tekrardan iyi ki varsınız
. Sizin gibi bir öğreticinin öğreneni olmak ne büyük bir şeref!
Sürçü lisan ettiysek affola…
Ad-Soyad:Beyzanur ÇİĞİL
Numara:17070065
Bölüm: İlahiyat Fakültesi
Sınıf:403
Kur’an Nedir? Bu soruyu sormadan önce
kendime “Ben kimim?” ,”Nerdeyim?” ve “Neden buradayım?” diye sormak istiyorum.
Aslında bu sorular silsilesi bende epey bir geçmişi olan sorular. Özellikle
lise yıllarımda hemen hemen her gece kafamı yastığa koymadan önce kendime
sorduğum sorulardan bazıları. Çoğu kez uykularımı kaçıran bazen bir boşlukta
hissetmeme sebep olan sorular. Sizde neler hissettiriyor bilmiyorum ama o
zamanlar bir anlam arayış içinde olan ben; çoğu kez acaba kafayı mı yiyorum diye bile
düşündüm.
Sonra üniversiteye geldim. Hala cevaplarını bulamadığım soruları
düşünmeme kararı aldım. Çünkü artık beni mental açıdan bir hayli yoruyordu.
Geçen yıl (Mart 2019) bir hadis karşıma çıktı:
Yine, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle
buyurmuştur:
يَأْتِي الشَّيْطَانُ أَحَدَكُمْ فَيَقُولُ: مَنْ خَلَقَ كَذَاَ؟
مَنْ خَلَقَ كَذَاَ؟ حَتّى يَقُولَ: مَنْ خَلَقَ رَبَّكَ؟ فَإِذَا بَلَغَهُ
فَلْيَسْتَعِذْ بِاللهِ وَلْيَنْتَهِ. [ متفق عليه ]
"Şeytan birinize gelir ve der ki: Şunu kim
yarattı? Şunu kim yarattı? Nihâyet ona: Peki Rabbini kim yarattı? der.
Kendisine bu vesvese ulaşınca, Allah’a sığınsın ve bu vesveseyi bırakıp
terketsin."(Buhârî ve Müslim)
Ne
zaman bu hadisi okusam göz yaşlarıma hakim olamıyorum. 1400 yıl kadar önce
Efendimize nazil olan dinin İslamın öğretilerinden yalnızca biri. Benim
hayatımın dönüm noktalarından biridir bu hadis. Demek ki yalnızca ben değilim bu
soruları kendine soran. Bizim bir muhatabımız var, onun yolundan alı koymaya
çalışan bir yanlış var, dinini tamamlayan bir aracı var, mesajlarını bize
ileten araçları var. Muhatabın bir muhatabı var. Yalnız değilim benim Rabbim
var. Allahım sana şükürler olsun Ya
Rabbim! Sen nasıl yüce bir Kudretsin.
Aslında
hepimizin (kendinden mutlaka ama mutlaka bir şeyler bulabileceği) yüce
kitabımızı daha iyi okunması gerektiğini anlıyorum. Her ne kadar zaman (mö
5.yy’da da ms.10.yy’da da) mekan (Amerika’da da Japonya’da da) insan
(Kızılderililer’de de Aborjinler’de de) değişse de anlam arayışı hiçbir zaman
değişmez. Bu insan olmanın, düşünen bir varlık olmanın getirisidir aslında. Bu
bağlamda kitabınızda sayfa 26’da yer vermiş olduğunuz gazete küpürü benim için
çok kıymetli.
-İnsan hayatında kendine “doğru amaç ve anlam” bulamazsa
muhakkak bir “amaç ve anlam(!) bulur.
Ben
yukarda vermiş olduğum hadisi (ve Kur’an-ı Kerim’i) OKUdum, DÜŞÜNdüm, ANLAdım ve
YAŞ(A)ıyorum. Önce Rabbime hamd ediyorum sonra da size bu güzel çalışmanızdan
dolayı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız hocam!
Son
olarak da eklemeden geçemeyeceğim. Geçen dönem (2.dönem) ikinci hafta derse geldiğinizde ki benim
sizin dersinize ilk kez girişimdi. Bende bıraktığınız ilk izlenimi ömrümün
sonuna kadar unutamayacağım sanırım. Masanın üzerinde duran üç tane toplu
iğneyi işaret ederek kime ait olduğunu sordunuz. Kimseden ses gelmeyince cebinizden
çıkardığınız temiz peçeteye iğneleri koyup bir arkadaşımıza dersten sonra
öğrenci işlerine götürmesi için ricada bulundunuz. Ve o zamanki söylediğiniz
sözler hala kulağımda. “Evladım bu devlet malıdır buna zarar vermek olmaz!”
Benim bu sözünüzden çıkardığım MANA çok büyük hocam. Tekrardan iyi ki varsınız
. Sizin gibi bir öğreticinin öğreneni olmak ne büyük bir şeref!
Sürçü lisan ettiysek affola…
06.11.2019
Nazlı KUYUCU
17070153
İHL 205 TEFSİR
KUR'AN NEDİR?
"Kur'an Nedir?" kitabı hayatın kur'an ile nasıl anlamlandıracağını bu anlamin ise nasıl en iyi şekilde fiiliyata döküleceğii düşündürüp sorgulattırıyor .
İnsan bir fıtrat üzere yaratılmışır bir gaye ile düyaya gelmiştir ve bir gaye için yaşamını sürdürür ve nihayete erdirir. Kur'an Nedir? kitabı fıtrata dönmenin ve ona dönmek için hayatı anlamlandıracak asıl şeyin fıtratı bize veren Yüce Yaratıcının Yüce Kitabına ve gönderdiği Yüce
Peygamberinin (s.a.v) sünneti doğrultusunda aklın kullanılıp (oku ,düşün, anla ,yaşa)kuralları çerçevesinde hayatımızı nasıl dizayn edecemiğimizi bize düşündürür ve bize gösterir ve de çözüm üretmeyi hedefler.
Özelikle anlam inanmayı içeriyorsa bize yüce yaratıcı hayatı anlamlandırmak için Kur'an gibi en güzel anlam pusulasını hediye ediyorsa biz onu içselleştirmeli ve hayatımıza onunla yön vermek durumundayız.
Öyle ki elde edilen bu anlam ( Kur'an Nedir kitabından örnek) fakir bir adamı bir kraldan daha zengin yapabilir.Hayatını şekillendiren ve Yüce Yaratıcıya onu gönülden bağlayan değerler ona dünyanın geçici,
gönderilme gayesinin ise asıl amaç olduğu huzurunu ona hissettirir.
İnsan için en önemli olan şey bilgidir."De ki :Bilenler ile bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alır."(Zümer ,39/9) ayeti
kerimede denildiği gibi bilen insan bildiği bilgiler doğrultusunda hayatını şekilendirir.Bir müslüman ise hayatını ancak tek yaratıcı olan Yüce Allah'ın buyruğuna uymak ile şekilledirir.
İnsan bir tarihin,tarihin içinde şekillenen kültürün ve inandığı değerlerin ürünüdür.İnancı ile yaşantısını ve kültürünü harmanlayan bir varlıktır.Yaptığı bir resim,yazdığı bir şiir,değer verdiği kültürel objeler ve simgeler hem tarihinin hem de dininin izlerini taşır.
Kur'an Nedir ? kitabının benim hayatıma kattığı değerlerinden en önemlisi ilk olarak kendi farkındalığımı anlamam gerektiğini Niçin? Neden? yaratıldığımı ve yaratılmaktaki bir gayanin olduğunu fark etmemi ve bunun ile harekete geçmeyi bana düşündürüp nasıl bir fikir iretmem gerektiğini bana hatırlattı.Hayattaki tarihsel olaylara ,şimdi yaşanılan dünyadaki olaylara ,toplumdaki olaylara ve de yakınımdakı insanların olaylarına eleştirel yaklaşmak yerine çözüm odaklı olamayı ,sorunlara yaptığım eleştiriler yerine çözüm arayıp bılmayı ve uygulamayı bana öğretti
06.11.2019
Nazlı KUYUCU
17070153
İHL 205 TEFSİR
KUR'AN NEDİR?
"Kur'an Nedir?" kitabı hayatın kur'an ile nasıl anlamlandıracağını bu anlamin ise nasıl en iyi şekilde fiiliyata döküleceğii düşündürüp sorgulattırıyor .İnsan bir fıtrat üzere yaratılmışır bir gaye ile düyaya gelmiştir ve bir gaye için yaşamını sürdürür ve nihayete erdirir. Kur'an Nedir? kitabı fıtrata dönmenin ve ona dönmek için hayatı anlamlandıracak asıl şeyin fıtratı bize veren Yüce Yaratıcının Yüce Kitabına ve gönderdiği Yüce Peygamberinin (s.a.v) sünneti doğrultusunda aklın kullanılıp (oku ,düşün, anla ,yaşa)kuralları çerçevesinde hayatımızı nasıl dizayn edecemiğimizi bize düşündürür ve bize gösterir ve de çözüm üretmeyi hedefler. Özelikle anlam inanmayı içeriyorsa bize yüce yaratıcı hayatı anlamlandırmak için Kur'an gibi en güzel anlam pusulasını hediye ediyorsa biz onu içselleştirmeli ve hayatımıza onunla yön vermek durumundayız.
Öyle ki elde edilen bu anlam ( Kur'an Nedir kitabından örnek) fakir bir adamı bir kraldan daha zengin yapabilir.Hayatını şekillendiren ve Yüce Yaratıcıya onu gönülden bağlayan değerler ona dünyanın geçici, gönderilme gayesinin ise asıl amaç olduğu huzurunu ona hissettirir.
İnsan için en önemli olan şey bilgidir."De ki :Bilenler ile bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alır."(Zümer ,39/9) ayeti kerimede denildiği gibi bilen insan bildiği bilgiler doğrultusunda hayatını şekilendirir.Bir müslüman ise hayatını ancak tek yaratıcı olan Yüce Allah'ın buyruğuna uymak ile şekilledirir.
İnsan bir tarihin,tarihin içinde şekillenen kültürün ve inandığı değerlerin ürünüdür.İnancı ile yaşantısını ve kültürünü harmanlayan bir varlıktır.Yaptığı bir resim,yazdığı bir şiir,değer verdiği kültürel objeler ve simgeler hem tarihinin hem de dininin izlerini taşır.
Kur'an Nedir ? kitabının benim hayatıma kattığı değerlerinden en önemlisi ilk olarak kendi farkındalığımı anlamam gerektiğini Niçin? Neden? yaratıldığımı ve yaratılmaktaki bir gayenin olduğunu fark etmemi ve bunun ile harekete geçmeyi bana düşündürüp nasıl bir fikir öğretmem gerektiğini bana hatırlattı.Hayattaki tarihsel olaylara ,şimdi yaşanılan dünyadaki olaylara ,toplumdaki olaylara ve de yakınımdakı insanların olaylarına eleştirel yaklaşmak yerine çözüm odaklı olamayı ,sorunlara yaptığım eleştiriler yerine çözüm arayıp bılmayı ve uygulamayı bana öğretti.
EYYÜP DEMİR / NO 17070069
Allahu teala kuranı kerimi vahiy olarak peygamber aracılığı ile cahiliye toğplumuna göndermiştir cahiliye toplumu ahlaksal ve eğtimsel olarak kuranı kerimi peygamber aracılığıyla öğrenip peygamber efendimiz onlara yol yötemi öğreterek anlayarak açıklayarak öğretmiştir.ortadoğu ya gönderilen dünyaya evrensel bir mesaj olarak gelmiştir.Eski çağda yaşanan olayların fıtrat üzenine kuranı kerimi metod alarak dünyaya hangi amaç ile geldim bu dünyadaki amacım nedir gibi sorulara kaynak oluşturmıştur eskiden yaşanan tarihdeki olayaları unutmamalı olgu ve olayları tekrar bir sentezden geçirmemiz gerekiyor.tarih her medeniyet için bir ilham kaynağıdır eski çağ bitip günümüz 21 nci yüzyıl dediğimiz bir çağa ulaştık terknolojik donanım arttı eskiye oraanla yaşamda bir çağ oldu şimdi buradaki konu o çağda olan ilkeler bizim çağımıza nasıl ayak uydurabieceğiz. gümümüz sorunlarına nasıl cevap verebiiliriz bu gibi soruları kuranı kerimi düşünürek bir mütalaa yaparak onu yeni sentezci bir yol ile yaklaşarak bu gibi sorunlara cevap vermeliyiz insanlar sadece eve kapanıp dini ilkeleri yerine getirerek dünya hayatını kurtarmak istiyorlar ama dünya sadece imtihan yeri olarak bakılmamalı hem dünyamızı hemde ahiretimizi güzelleştirmek için bir metod -yol-uygulamalıyız bir yerde oturup sabahdan akşama kadar bir konuyu tartışmak ne işime yaraybilirki elime ne geçebilir bir çözüm olmadan bir olgu ortaya mütalla yapmadan nasıl yol alabilirim.bir gün nüfus mdürlüğüne giderken yeni kimlik kartımı çıkartacaktım ve orada bir hanım efendi parmak izi almak için her erkeğin eline dokunmak zorunda idi .bu saçma küçük bir olay gibi görünebilir ama bu gibi meseleler hayatımızda yaşanıyor ve bir çözüm bulmalıyız .arkadaşım dini para ile anlatmak haram neden onu ücretsiz anlatmıyorsun imam neden para ile namaz kıldırıyor bir tefsirci neden kuranı açıklıyor ve onun için para alıyor dedi. eskiden böylem uygulama yoktur dedi işte eskiye bağlıyız ondan bazı çerçevelerden kopamıyoruz .teknolojık olarak gerideyiz .savaşlar bizim bölgede neden bunlar gibi sorular var sadece konuşuyoruz .çözüm üretmek için mütalaa yapmıyoruz .Dini kuranın ilkelerini ele alarak fıtratımızı tamamlamak bu değil.onu yaşamak bir çözüm olarak hayatımıza yol göstermelidir.
ENES KAAN ONGUN 16070157 İLAHİYAT
LİSANS PROGRAMI 2. SINIF B ŞUBESİ
KUR’AN nedir? belkide dünya üzerinde müslümanların
birçoğunun akıllarında hep sözlük anlamı olarak yer etmiş gerek anlama gerek
hayata yansıtma gerekse ona göre kurallar koyma yolunda pek fazla uygulama
yapılmamış biz müslümanlar için çok değerli bir sorudur. Acaba benden başka hiç
kimse müslüman bir ailede dünyaya gelmesem acaba nasıl müslüman olurdum ya da
korkarak soruyorum müslüman olur muydum?! sorusunu kendine soruyor mu? Korkarak
soruyorum dedim çünkü üzülerek söylüyorum ki İstiklal Marşı şairimiz Mehmet
Akif Ersoy’a yöneltilen soruya cevap olarak verdiği ‘’Dinleri var işimiz gibi
işleri var dinimiz gibi.’’ sözüne mazhar olmuş bir vakitte Müslümanlıktan
İslamdan konuşuyoruz. KUR’AN nedir? kitabı benim için böyle bir vakitte böyle
bir zamana ‘’Bakında görün yanlışlarınızı, öğrenin doğrularını çünkü sizin
kitabınız size doğru olmayı öğretiyor.’’ dercesine hayatımıza bir anlam
katmamızı bir anlam arayışı içerisinde olmamızı ve bu anlam arayışında rehber
kitabımızın KUR’AN-I KERİM olması gerektiğini öğretiyor. Çünkü KUR’AN hayatımızı
anlamlandırmada bir değer yargısı oluşturmada neden yaşadığımızı , neden bu
dünyada olduğumuzu , neden imtihan olduğumuzu ve nedenlerle başlayan bütün
sorulara cevap olabilecek nitelikte yüce ve tek kitaptır. İnsan eğer KUR’AN’ı
yolunu aydınlatan bir ışık olarak görmezse hayat boyu hayatının anlamını
bulamayıp karanlıklar içinde kaybolmaya mahkum olacaktır. KUR’AN nedir? kitabı
bu konuda bize KUR’AN’ı yolumuzu aydınlatan bir ışık olarak hayatımıza nasıl
katacağımızı öğreten çok değerli bir eser olarak karşımıza çıkıyor.YÜCE ALLAH bu
eseri yazan ve bize derslerinde hayatın anlamını bulmamız konusunda yardımcı
olmaya çalışan hocamızdan ve yetiştiren ailesinden ve hocalarından razı olsun.
MUHAMMED MENDEŞ 17070157 İLAHİYAT
LİSANS PROGRAMI 2.SINIF B ŞUBESİ
Kur’an nedir kitabı insanın varoluş sebebini insanın hayatına nasıl anlam vereceğini , neyle anlam vereceğinicevap veren bir kitaptır.İnsanoğlu yaratılış gereği hayatına bir anlam verme çabasına girmiştir.Bu sadece günümüz insanın bir anlam arayışı değil , insanlık tarihiyle başlamış bir anlam arayışıdır.İnsanoğlu fıtratı gereği hayatını anlamlandırmaya çalışmış ve hep bir arayış içinde olmuş. Her insan doğup büyüdüğü çevreyi , içinde yaşadığı içinde yaşadığı bu dünyaya bir anlam vermeye çalışmıştır. Misal yeni doğan bir çocuk hayata gözlerini ilk açtığında ya da biraz büyüdüğünde etrafında olan şeylere merak duyma ve bunlara bir anlam vermeye çalışır. Ama herkes hayata aynı anlamı veremez, herkes hayatına farklı anlamlar ve bu insanın anlam arayışı serüveni geçmişte olan bir şey ve gelecektede devam edecektir. Bizde hayatımızı KUR’AN’a göre anlamlandırmışız. Çünkü KUR’AN bizim hayatımızı tam olarak anlamlandıran bir kitaptır. Biz kimiz?, nereden gelmişiz?,niye gelmişiz?, nereye gideceğiz?, bu hayattaki amacımız ne? bütün bu sorulara KUR’AN bize cevap veriyor. Ben hayatımı KUR’AN’a göre anlam vermezsem bu anlam arayışım hep devam edecek ve bu arayış içinde hiçbir zaman mutlu olamayacam.Bu yüzden ben hayatımı KUR’AN’la anlamlandırıp ona göre hayatımı yaşıyorum. Her insan hayatını anlamlandırması farklıdır, ben bir budist ya da hindu ya da başka bir şey olsaydım hayatıma başka şekilde anlam verecektim, bu anlam arayışında çevreninde rolünü unutmamak gerekir, her insan yaşadığı çevreden kendini soyutlayamaz elbette hayatına birşeyler katacak, bu yüzden anlam arayışında çevre önemli bir faktördür.KUR’AN nedir? kitabı da insanın bu anlam arayışı serüvenini ve hayatımızı KUR’AN’a göre nasıl anlamlandıracağımızı çok iyi anlatan bir kitaptır.Hocamızın büyük emeklerle hazırlamış olduğu bu kitabı mutlaka okuyup , onu anlayarak hayatımıza katmalıyız. Hayatımızı anlamlandırarak mutlu olmaya çalışmalıyız.
İLH205 TEFSİR 2
EDA NUR ÇELİK 17070059
ANLAMI YAŞAMAK
"Kur'an nedir?" kitabı Kur'an'ın,insanın ve
kainatın özü itibariyle anlam ihtiva ettiğini ve sağlıklı bir yaşamın bu anlamı
aramakla geçeceğini anlatıyor. Zira insan, fıtratı gereği bir şeylere inanmak,
güvenmek ve bağlanmak ister. Bu, kimisine göre Allah, kimisine göre Buda'dır.
Hatta bir bebeğin annesini görmediğinde ağlamasını da buna
bağlayabiliriz.
Victor E.Frankl "İnsanın Anlam Arayışı"
kitabında " dünyada, kişinin en kötü şartlarda bile yaşamını sürdürmesine,
yaşamında bir anlam olduğu bilgisi kadar etkili bir şekilde yardımcı olan başka
hiçbir şey yoktur." der. Örneğin, bir anneye evladının şehit olduğu haberi
ulaştığında üzülür fakat dinimizde ve kültürümüzde şehitliğe yüklenen anlamın
da farkında olduğundan bu onun için gurur verici bir hal alır.
Hayatımızda her ne kadar farkında olmasak da bir
anlam üzerine bina edilmiş fiillerde bulunuruz. Aileden veya çevreden
devşirilen bu anlamları direk kullanabilir veya yeni manalar yükleyebiliriz.
İnsan ufkunun genişlemesi açısından herkesin kendi anlamını oluşturması hayati
önem taşır. Tahkiki iman ve taklidi imanı da bu bağlamda ele alabiliriz. Bunun
için de hayatımızı, en önemli ve birinci kaynağımız olan Kur'an-ı Kerim ile
anlamlı hale getirmeliyiz.
HASAN
TARIK KAYA - 17070129- B ŞUBESİ - 2. SINIF
KURAN NEDİR?
İnsanlık tarihinin her
döneminde olduğu gibi günümüzde de insan varoluşuna karşı, benliğine doğru, bir
sorgulama içindedir. Üstelik insanoğlu bu kez gelişen ve değişen dünyanın
sosyal, çevresel, içsel, şekilde nitelendirilen ''modern'' olarak adlandırılan
daha ezici, çıkmaza sokan ve insanı tüketen sorunlarıyla da birinci dereceden
muhatptır. Tüm bu çıkmazın içinde dahi olsa insan asıl misyonunun, kul
oluşunun, belirli başlı kurallara -şeriata- tabi tutuluşunun , kitaba muhatap
kılınışının farkına varabilmektedir. Bu farkındalıkla birlıkte insan kendine
bir rol model geliştirmeyi düşünür.Karakterini ve benliğini kırmızı çizgilerine
göre inşa edebilmeyi hedefler. İşte ''KURAN NEDİR?'' kitabı bizlere
karakterimizi inşa ederken . rol model bilinci oluştururken Kuran
merkezli olabilmenin ipuçlarını vermektedir. Odak noktamızı Kuran olarak
belirleyip hayatımıza anlam katmak adına ne yapabileceklerimizi ''KURAN
NEDİR?'' kitabı ışığında birkaç başlıkla aktarmaya çalışacağız.
KURAN İNSANDAN NE İSTER?
Kuran'ı Kerim Hz. Peygambere gelen ilk
vahiyle beraber okuma-yazma emrini insanlara vermiştir. Bununla birlikte
insanda ilim-amel bilinci oluşturmayı ister. Öğrenmeye , bilgiyi talep
etmeye istekli olmalıdır. Ardından bildiklerinin hayatına tatbikinde de
karşısına çıkan engelleri aşabilmelidir. ''Yaşam boyu eğitimi'' kendisine ilke
edinmelidir. Bu sayede Kuran merkezli hayatına başlamış olabilecektir.
İNSANIN ANLAM ARAYIŞI NASIL GERÇEKLEŞİR?
İnsan zihnini ve hayatını tatmin ettiği
sandığı ilim, din, nesneler, olgular ,ideolojiler , para, kariyer vb. şeylerle
hayatına anlam katma çabası içindedir. Ancak insan yani kul ''inandım/iman
ettim'' sözünün çabası gereği hayatına daha değerli ve doğru eylemleri
ilke olarak koymalıdır. O da nitekim Kuran'ı Kerim dir. Bunun
pratiklerini de şöyle özetleyebiliriz:
-Amel,
eylem ortaya koymalı, üretmeli.
-Severek,etkileşerek
var olmalı. Yürekten inanacağı bir ideale adanmalı.
-Musibetlere
karşı sabrederek bir sabır tavrı geliştirmeli.
KURAN'I HAYATA TATBİK ETME USULÜ: ETKİN OKUMA
Kendisine hidayet kaynağı olarak gönderilen kitaba
karşı insan onu yalnızca okumaktan öteye geçebilmelidir. Bunun için ''KURAN
NEDİR?'' kitabı bizlere ''etkin okumayı'' sunmuştur. Kişi ilahi kelamı okumalı,
bu okumayı amelle birleştirmeli yani anlamaya gayret etmeli, kendisini diğer
mahlukattan ayıran , onu kul yapan, halife kılan akıl nimetiyle düşünmeli,
tefekkür etmeli ve iradesinin yardımıyla hayatına yansıtmalıdır.
YAŞA - OKU - ANLA - DÜŞÜN
''KURAN NEDİR?'' kitabından çıkardığımız bu şahsi
izlenimlerin ardından sonuç olarak şunları söyleyebiliriz; Geçmişten günümüze
tüm insanlar hayatlarına anlam katabilmek adına çalışmışlardır. Bu fıtri
birikimde şimdi sıranın bizde olduğunun bilincine varmamız gerekmektedir. Bu
bilinçle birlikte de ''yaratılış gayemize'' uygun olarak Kuran orijinli
yaşayarak kurtuluşa erenlerden olabilmeyi dilemeliyiz.
İbrahim Doğan/17070075/İLH205
TEFSİR DERSİ
KUR’AN NEDİR? kitabıyla ilgili
Kur’an-ı kerim insanların doğru yola
iletilmesi,içindeki kaidelerin anlayıp hayata tatbik edilmesi ve içindeki
bilgileri başkalarına aktararak onların
doğru yola iletilmesine vesile olmaları için Allah(c.c) tarafından Cebrail
(a.s)vasıtasıyla hz. Peygamber(s.a.v)’e indirilmiştir. Burada önemli olan husus
insanların bu kaideleri nasıl anlayıp hayatlarına nasıl tatbik etmeleri
meselisidir.Bu husus kitabınızda çok iyi bir şekilde geçmektedir.
İnsanoğlu bu hayata gelince dünyevi hayatı yaşarken günlük aldığı
zevkleri,heyecanları bir süreliğine kadar alır
ve ardından ölüm gelir.İşte bu ölümden sonraki hayat için dünyada ona
hazırlık yapması gereklidir.Onuda hak dini islam dini ile ve Kur'an.sünnet
modelini alarak yola devam etmeli. Hayatı anlamak.öğrenmek için Kur'an-ı kerimi
model olarak ele almalıyız.Kur'an'da bulunan ilkelere ve kurallara bakarak
ahiret hayatına hazırlanmalıyız.
AD VE SOYAD: ELİF AMİNE BAYSAL
NUMARA: 15070044
BÖLÜM: İLAHİYAT LİSANS
SINIF: B
KUR'AN NEDİR KİTABI HAKKINDA
Kur'an tüm insanlığa gönderilmiştir. Kur'an insanın hayatını
anlamlandıran kitaptır. Merkez noktamız bu konuda insan olmalıdır. Sadece
okumakla bir şeyler elde edemeyiz. Okuyup ne bahsettiğini anlamak,
anladıklarımızı hayata geçirmek ve onun önderliğinde yaşamak gerekir.
Peygamberimiz de hayatını O'nunla anlamlandırmıştır. Yol gösterici olarak
gönderilen Kur'an'ın ahlakıyla yaşamalıyız. Kur'an iç ve dış dünyamıza
dönmemizi ister. O'nu okuyarak kendimizi keşfetmeli, özümüzü bulmalıyız.
Unutmamalıyız ki öz varoluştan önce gelir.
Hayatımızın her an zaman ve zeminine göre klavuz olarak
Kur'an'ı temel almalıyız. Okumak yeterli olmayıp, anlamına bakmalıyız hatta
ayetlerin altında yatan manaları anlayabilmemiz için tefsirlere başvurmalıyız.
İndiriliş amacı bize doğruları göstermektir. Bu doğruları da O'nu anlayıp
üzerinde düşünerek bulabiliriz. Okuyup bir kenara bırakmamalıyız. Malesef toplumumuzda
da görebileceğimiz gibi çoğu insan kutsallığı yanlış anlayıp baş üstünde
tutmaktan ibaret olduğunu düşünüyorlar. Kitabın sadece cismine değer yükleyip,
içindeki bilgilerin farkında olmadan kulaktan dolma bilgilerle yaşıyorlar.
Kendi cahilliğinin içinde kaybolanlar oluyor. İlimden yoksun kalıp, bir takım
duyumlarla Kur'an'ı sadece dua amaçlı kullanmak bizi bir yere ulaştırmaz.
Kur'an tüm hayatımızın yol göstericisidir. Her konuda O'ndan prensipler
alabilir ve insanlığımızı güçlendirebiliriz.
Allah-insan ilişkisine odaklanıp da Kur'an'ın ibadetlerden
ibaret olduğunu düşünmek çok yanlış olacaktır. İbadetlerimiz amaç değil amacımıza
giden yolda araç olmalıdır. Gayemiz insanlığımızı yükseltmek olmalıdır. Ayrıca
insanlarla olan ilişkilerimizde sosyolojik olarak destek alacağımız bir
kaynaktır. Ahlakımızı güzelleştirerek bu yolda adımlar atabiliriz. Faydalı
olmak en temel prensibimiz olmalıdır. İbadetlerle boğulup da kendi kabuğumuza
çekilmek yerine hayatın içinde Kur'an'ın yönlendirdiği şekilde var olmalıyız.
Saygılarımla.
İsim : Ömer SOFUOĞLU
Ö.No. : 17070280
Sınıf/Şube : 2/B
Öncelikle bana bu eseri incelemeden önce Kur'an nedir diye sorulduğunda Kur'anın sadece Istılahi manasını söylemekle yetinirdim, ancak bu ESER ile birlikte Yüce Kitabimizi Tarif etmenin tek bir Cümleyle yeterli olamayacağını idrak ettim.
Gerek Kitaba dair yaptıgım kendi incelemelerimde gerekse cevremle yaptığım mutalalar sonucunda Kur'anın Insanın hayatına anlam arayış katan ve Insan Hayatini Yasanılır Kılan İlahi bir Kitap olduguna kanaat getirdim.
Ayni zamanda Kur'an i Kerimin arabamızdaki bir navigasyon gibi, hedefimize ulaşmamızı saglayan bir yüce Kitap oldugunu İdrak ettim. "Bir nevi Pusula gibi".. ve eğer biz Pusulayı gerektiği gibi kullanırsak, yani Kur'anı Kerimi okuyup düşünüp anlayıp ve o yüce Kitabimizin bildirdiği emir ve yasakları hayatımıza yansıtabilirsek hedefimize yani sonsuz nimetlerin olduğu Cennete varabiliriz. Bu gibi Örneklerin sayısını çoğaltabilmemiz mümkündür.
Sonuc olarak Kur'an nedir eseri bana hayatin değişen görünümleri Karşısında yüce kitabimizin öngördüğü real cevapları anlamamda ve Hayatıma taşımamda önemli bir Katki sağlamıştır.
Bu yüzden bu eseri Telif edip, müstefit olabileceğimiz bir sekile büründüren siz degerli Hocamıza şükranlarımızı sunuyoruz. Allah sizden razı olsun.
Beyza Nur BATUR / 17070039 / İLH205 Tefsir
2
KUR'AN NEDİR? Kitabı Hakkında
Siz
değerli hocamızın bize takdim etmiş olduğu bu özgün eser; tekrar
tekrar okudukça daha fazla istifade edebileceğimiz ve her okuyuşta farklı
lezzetler sunan bir eserdir. Bilgi yığını olmaktan çok, hayatımızda bizatihi
uygulayabileceğimiz bilgiler içermekte. Ayrıca her sayfanın özenle hazırla-
nıp,donanımlı oluşu;biz okuyucuları
değerli ve ne kadar ayrıcalıklı hissettirdiğine değinmeden
edemiyeceğim.
"Elde
edemedikleriyle, elde ettikleri arasına sıkışan insan, hayata anlam veremeyişinin bedelini ağır ödüyor.
Tarih sürecinde değişse de manzara, çıkmazlar değişmiyor.
Bir "insan modeli" aranıyor, "bir hayat şekli" irdeleniyor.
Sonuçsuz çabaların bize söylediği şu : İnsan, sadece vahyin insan
modelinde fıtratı ile buluşabilir. Çünkü ancak tevhid temelinde yükselen
değerler, hayatla bütünleşmekte ve anlamlı kılmaktadır.
Farkında olsun ya da olmasın, insan fıtratını arıyor."(Sayfa 151)
Kitapta geçen
bu paragrafı; nokta atışı olarak değerlendirip, kitabın biricik paragrafı
olarak gördüğümü söyleyebilirim. Çünkü bu bölüm hayat sahasındaki cüretkar
insanı silkeler nitelikte olup, beni fazlasıyla düşünmeye ve defalarca okumama
vesile olmuştur.
Doğuyoruz,öğreniyoruz,çalışıyoruz,hissediyoruz,gelişiyoruz,yaşlanıyoruz,
ölüyoruz.Bu süre gelen süreç içerisinde
neden geldik neden gidiyoruz? Bu geliş gidiş arasındaki süreçte veya
yolculukta bizi buraya "getiren irade" nin ne olduğunu
bilmemekten çok,ne beklendiği sorusunun bile ciddi biçimde düşünülmemesi.
Sokrates bunu, "Sorgulanmayan bir hayat yaşanmaya değmez"diye
layıkıyla ifade etmiş. Sorgulanmamış veyahut anlamlandırılmamış
bir hayatı sahiden de yaşıyor muyuz ya da
yaşıyormuşuz gibi mi yapıyoruz?
Ancak;
temelinde tevhid olan, Kuran ve sünnet ile yoğrulmuş bir hayat anlamlı bir
hayat olabilir.
Değerli
hocam emeğiniz ve tutumunuz için teşekkür eder ve daha fazla istifade
edebilmeyi Allah'tan niyaz ederim. Saygılarımla.
ZEHRA NUR ERKOÇ
17070088
2.SINIF/B ŞUBESİ
‘’Kur’an Nedir’’
kitabı aslında ‘’İnsan Nedir?’’ sorusuna Kur’an kaynağı ile yanıt vermektedir.
Dünyada yaşayan
milyonlarca insana bağlı olarak milyonlarca farklı yaşam tarzı ve hayata bakış
açısı da onunla beraber doğmuştur. İnsanlar hayat standartlarına ve yaşadıkları
çevreye göre hayatlarına bazı anlamlar vermişlerdir. Ancak verilen bu anlamlar
ne kadar doğrudur? Ya da gerçek anlam nedir? Ve bu anlam nasıl verilmelidir?
Burada’’ Kur’an Nedir?’’ kitabında da verilen örneğe baktığımızda Liberya
halkının hayatlarına verdikleri anlam onların doğrusudur ve mantıklıdır. Çünkü
hayatlarına verdikleri anlam onları diri tutar. İnsan uğruna yaşayacağı bir şey
bulmalıdır. Tabii ki bu anlamı bulmak kadar bunun ne olduğunu ve bunu
hayatımıza nasıl yerleştireceğimizi bulmak da önemlidir.
Yüce Allah yarattığı
kulları en iyi tanıyan ve buna bağlı olarak bizim fıtratımıza en uygun olan
anlamı da en iyi bilendir. Yüce Allah bize bu anlamı vahiylerle, bir peygamber
aracılığıyla ve bir kitap halinde indirmiştir. Burada teorik olan vahiy
peygamber ile pratiğe kavuşmuştur. Peygamber Kur’an’da bahsedilen ‘’Kamil İnsan
‘’ modelinin vücud bulmuş halidir. ‘’Kur’an Nedir?’’ kitabının sonuç bölümünde
yer alan ‘’İlk peygamberin Hz. Adem olması ne kadar anlamlıdır’’ sözü aslında
tüm kitabı özetler mahiyettedir.
Sonuç olarak,
‘’Kur’an Nedir?’’ kitabı Kur’an’ın bizlere sunduğu anlamı hayatımıza nasıl
geçirmemiz gerektiğini en sade ve öz biçimde anlatmaktadır. Bu sayede bu
değerli kitabın hayatıma katmış olduğu anlam oldukça derindir. Bu imkanı
bizlere sağlayan sayın hocama teşekkürlerimi iletmek isterim.
Aysen SERIN; 17070268; 2.sinif B subesi
"kuran nedir" adli eserinizin ilk bolumu adeta bir piskoloji kitabi gibi okunuyor. Objektif bir sekilde ve dine dayali olmadan OKU DUSUN ANLA YASA teorileri bizlere aktarmaya calistiniz. Fitratimiz/ozumuz ve varlik hakkinda dusunmek icin cesitli metod ve degerler sunuldu.
Ikinci bolumde ise, Islam dinine dayali bir sekilde ayni faaliyetler gerceklestirildi. Kuran kendimizi ve ardindan insanligi tanimda adina bir hayat rehberidir. Amac: Kuran'i sadece okumak degil de anlamak ve O'nu hayata gecirmek. Tefekkur ederek hareket etmek. Kuran'i okumadan, O'nun hakkinda tefekkur etmeden, anlamadan ve yasamadan kendimizi yani fitratimizi tanimis olamayiz. Ayrica, kemale ermis olamayiz. Dolayisiyla, O'nu hayatimiza tatbik etmek ilk hedefimiz olmali.
Bu kitap kuran/insan/fitrat iliskileri hakkinda ufkumu genisletti. emeginize saglik. Allah razi olsun hocam.
17070198 - Abdulbagi Şimşek 2. Sınıf
Kur'an'la tanışan her akıllı varlık -müslüman olsun ya da olmasın- O'ndan hayatına bir anlam çıkarmak için çabalar. Kimi hayrına kimi şerrine... Çarşı esnafından tutun da belediyenin çevredeki atıkları toplamakla vazifelendirdiği işçilere kadar herkesin gerek yaptığı işe sıkı sıkıya tutunmak için gerekse yine yaptığı işin ahlaki boyutuyla alakalı O'ndan çıkardığı anlamlar vardır. Çünkü Kur'an'ın her kitlenin gönlünde oluşturduğu ayrı ayrı anlamlar vardır.
Sözgelimi Çarşı esnaflarından olan Selim amca aradığı anlamı "(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37. ayet)" ayetinde bulurken belediyede çalışan Kerim abi "O zaman katından bir güven olsun diye sizi hafif bir uykuya daldırıyordu. Sizi onunla temizlemek, şeytanın pisliğini üzerinizden gidermek, cesaretinizi arttırmak ve o sayede ayaklarınızı yere sağlam bastırmak için gökten üzerinize su indiriyordu. (Enfâl Suresi - 11 . Ayet)" ayetinde bulur.
Kişi
yaşayıp tecrübe etmediği bir işin/olayın anlamını Kur'an'da bulamaz.
Çünkü o ayete rastladığında ona hitap etmez. İşte bu yüzden Kur'ân'ı
anlamak için O'nu yaşamamız sürekli bize hatırlatılır.
Hatta niyeti hiç de salih olmayan kişiler bile aradığı anlamı Kurân'da bulabilir. Mesela Kur'ân'ın insanları hem savaşa teşvik edip hem de zaten zar zor kazandıkları mallarını savaş için heba etmelerini emrettiği anlamını arayan biri "Ey iman edenler! Size, elem verici azaptan kurtaracak bir ticareti göstereyim mi? Allah'a ve resulüne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için çok hayırlıdır. O sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altından ırmaklar akan cennetlere, adn cennetleri içindeki güzel köşklere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah'ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi müminleri müjdele. (Saff Suresi 10-13. ayetler)" ayet-i kerimesinden bu anlamı çıkarabilir.
İşte bu kitabın bize verdiği kazanımlardan biri de mutlaka: Kur'ân'ın vecîz bir kitap olması hasebiyle isteyenin ondan istediği manaları çıkarabileceği bizim de bu kötü niyetli kimselere karşı Hz. Allah'ın murâd ettiği manaya en yakın manayı çıkarabilecek müfessirler yetiştirmemiz gerektiğidir.
FURKAN ÖZKAYA
16070164
İLH-205/B ŞUBESİ
Kuran Nedir? Mutlaka bu soruya islam tarihi boyunca cevaplar
aranmış, hayatı anlamlandırmada ve Kur’an ı anlamlandırmada çalışmalar ve bazı
görüşler belirtilmiştir. Biz hayatı anlamlandırma da ve nasıl yaşayacağımızı
öğrenmek için onu bir rehber ve bir yol gösterici olarak görebiliyormuyuz?
Görebiliyorsak onu ne kadar hayıtmızı anlamlandırmada kullanıyormuyuz? ve onun
rehberliğine ihtiyaç duyduğumuz zaman ona bir yol gösterici bir rehber olarak
başvuruyormuyuz? Benim şahsi kanaatim onu hayat rehberi olarak çoğu zaman
hayatımıza dahil bile etmiyoruz. Biz çözümleri hayatta neler yapacağımızı,
hayatımızı nasıl yol çizeceğimizi kendi içimizde arıyor, onu bir rehbere
ihtiyaç duymadan bulabileceğimizi düşünüyoruz. Bu bazı zamanlar işe yarasa dahi
hayatın önemli sorunlarında ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, ne
için geldim vb. gibi sorunlara cevap vermeye çalıştığımızda ya felsefe ya
matematik ya fizik gibi ilimlere başvuruyoruz. Ben bu ilimlerin değersiz olduğu
yönünde bir görüşüm yok fakat Kur’an ı hayatımızdan tamamen çıkartarak kendi
yolumuzu çizmeye çalışırsak yanlış yapmış oluruz. Bu hataya düşmemek için onu
iyi tanımak ve bilmek gerekiyor.
İnsan fıtratı gereği hayatını her zaman anlamlandırma ve bir
arayış içerisinde bulunmuştur. Bu sebepten dolayı insan doğru bir şekilde
hayatına yol çizmezse, mutlaka yol çizer ve bu yol çoğu zaman/her zaman yanlışa
götürebilir. Bu sebeplerden dolayı Kur’an ın ne olduğu konusunda bir bilgimizin
olması ve bu konuda kendimize bir çeki düzen vermemiz gerekir.
FERDİ
AĞARLİ
15070002
2. SINIF B
ŞUBESİ
Allah Teâla Kur'an'ı kerimi
hazreti Muhammed sallalahu aleyhi ve selleme Cebrail
aleyhi selam vasıtasıyla göndermiş olduğu ilahi vahiydir.
Kur'an'ı Kerim bütün
insanlara Allah Teâla'nın tek olduğuna, eşinin ve benzerinin
olmadığına ve kudretinin en büyük delilidir.
Hazreti Muhammed(sav)
aldığı bu vahyi anlamış ve en güzel şekilde hayatına tatbik
etmiştir. Ve bunu insanlara öğretmeye çalışmıştır.
Bizimde Kur'an-ı kerimi
okuyup, anlayıp ve buna göre hayatımıza anlam katmalıyız. Kur'an'ın
bizden istediğide budur.
Bu insanın fıtratında olan
bir ihtiyaçtır. İnsanın hayatına anlam ve değer kazandırması
fıtratına uygun hareket etmekle gerçekleşir. Fıtratımız Allah'ın bize
bahşettiği bir öz'dür. Bu fıtrata uygun yaşamakta vahiy yani
Kur'an'ın bize gösterdiği hidayet ışığı doğrultusunda yaşamakla
gerçekleşir. Yani Kur'an'ın hükümlerini doğru anlamak ve bu doğru
anlağımız hükümleri hayatımıza tatbik etmekle olur. Günümüz
insanının düştüğü manevi boşluk ve islama uzak yaşamasıda aslında
kendi yaratılış özü olan fıtratına uygun hayat sürmemesinden
kaynaklanır.
Kur'an nedir? kitabı genel
anlamda bütün insanlığa, özel anlamnda ise biz müslümanlara
okummanın, düşünmenin, anlamanın ve bunları hayatımızdaki önemi
vurgulamakta ve kur'an'ın nasıl anlaşılması gerektiğini bize göstermektedir.
KİTAP DEĞERLENDİRMESİ
Değerli Hocam, sözlerime emeğiniz ve gayretiniz için teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum.
Kitabınızı okurken sayfa 26’da antropoloji, sayfa 42’de ahlak felsefesi , sayfa 52’de tarih, sayfa 72’de edebiyat kokusu aldım.Tabi ki bu verdiğim sayfalar kısmen sembolik ancak kitaba ve başlığa baktığımız zaman bu kitabın sadece ilahiyat kokması gerekmez miydi? İşte kitabın değerendirilecek en güzel tarafı da bu. Bir ilahiyatçı iseniz veya adayı iseniz, çok üzgünüm ama; bir tarihçi, bir sosyolog, bir antropolog, bir mantıkçı ve filozof da olmamız gerek. Abartıyor muyum? Şöyle izah edeyim. Eğer Kur’an-ı Kerim evrensel ise ve hayatın her alanına nüfuz ediyorsa, o zaman bizler bir ilahiyatçı olduğunuzu düşünüyorsak hayatın her alanı hakkında bir şeyler söyleyebiliyor olmamız lazım gerekmez mi?
Saygılarımla…
Enise Asan
KÜBRA KIZILIRMAK /17070146 /LİSANS
KURAN NEDİR ?
Dünyada kişinin en kötü şartlarda bile hayatı sürdürmesine hayatında bir anlam olduğu bilgisi kadar etkili bir şekilde yardımcı olan başka hiç bir şey yoktur" -V.Frankl - kitabınızın başlarında paylaşmış olduğunuz bu alıntı beni etkileyen ve üzerinde düşünmememe sebep olan bir cüml3 oldu hocam . İnsan eğer hayatındaki bu anlamı fark edip bu anlam çerçevesinde yaşarsa hayatı ne kadar kötü olursa olsun sabretmenin ve bu durumu bir şekilde aşmanın yolunu bulabilir. Hayatımızdaki anlamıda ancak bizim fıtratımıza uygun olarak gönderilen ve peygamberimiz sav vasıtasıyla açıklanan kur 'an ile bulabiliriz
Yaşadığımız çağın kültür ve değerler çerçevesinde hayatımızı idame ettiriyoruz peki bu idame devam içinde kur'anı kerim ne kadar yer alıyor ? Kur'anı okuyoruz ama bizden istenildiği şekilde mi ? Eminim çoğu insan kur'anı gerçekten anlamak için hayatındaki anlamı değeri amacını bulabilmek için okumuyor Çünkü bunu nasıl yapacağını bilemiyor en azından pratik olarak İşte sizin yazmış olduğunuz kitap bu durumu anlamama sebep oldu açıkça söylemem gerekirse daha önce bu tür bir kitap okumamıştım ve dolayısıyla kur 'anı okuyup hayata nasıl geçirebilirim ? Hayatımdaki anlamı nasıl keşfedebilirim ? Bana verilmiş olan değeri nasıl ve ne şekilde anlayabilirim işte bu gibi sorulara cevap bulamayan ben, sonunda pes etme yoluna doğru gidiyordum yada bu işi ertelemeye. Bu kitap hem teorik olarak hemde çoğunlukla pratik olarak sorularıma yanıt verdi ben bir amaç için yaratıldım ve bu amaç doğrultusunda yaşamımı sürdürüyorum işte bu amaçta bu yaratılışta bir anlam var benim bir değerim var bunu anlayabilmem bulabilmem içinde kur'an üzerinde derin bir düşünme yaparak okuyup önce iyice idrak edip daha sonra yaşamıma geçirmem gerektiğini kur'an nedir kitabü sayesinde farkettim .
HÜSEYİN
ALTUNDAL
17070017
2:B
KURAN
NEDİR? KİTABINDAN ANLADIĞIm
Kuran nedir kitabı
insana hayatını anlamlandırmak için ne yapması gerektiğini anlatıyor.
İnsanoğu doğumundan
itibaren vefatına kadar bu dünya hayatını maddi me manevi anlayışlarla
dolduruyor.Bu anlayışlar iyi veya kötü olup insanlığın hayatı bu anlayışlara
göre yönleniyor.Bazı kişilerde bu anlam arayışı kaybolur ve hayatını boş bir
şekilde tabiri caiz ise bie hayvan gibi yaşar ve ölür.İşte insan bu hale
gelmesin diye ALLAHU TEALA KURANI KERİMİ onlara göndermiştir.Kullarıyla KURAN
yoluyla konuşmuştur.
ALLAH bize ilk inen
ayetlerde okumamızı emretmiş ve okuduğumuzu anlayıp hayatımıza aktarmamızı
istemiştir.Ayetleri yavaş yavaş anlayıp ve hayatımıza tatbik ederek ihlaslı bir
şekilde yaşamamız gerekir.Hayatımızı anlamlandırmada ve RABBİMİZİN istediği bir
hayat yaşamak için KURANA başvurmamız gerekir.ALLAH doğuştan fıtratımıza bazı
olgular yerleştirmiştir.Ama hayatın hepsini doğuştan gelen duygularla
dolduramayız.KURANI merkeze alıp onu en iyi yaşayan efendimiz S.A.V mi taklit
edip ahlakıyla ahlaklanmalıyız
Lakin geçmişten
günümüze
KURANDAN
uzaklaştıkça görüyoruzki insan oğlu kazancı ve kaybı arasında gidip gelmekte
hayatına değer veren kitaptan uzak kalmanın bedelini çok ağır bir şekilde
ödemiş ve hala ödüyor.
KURAN okadar geniştirki bir insan onun
hepsini anlayamaz.Her Müslüman bir parçasını anlayıp dünya coğrafyasında bir
buçuk milyarlık bir KURAN bütünlüğü sağlamalıyız.
HÜSEYİN
ALTUNDAL
17070017
2:B
KURAN
NEDİR? KİTABINDAN ANLADIĞIm
Kuran nedir kitabı
insana hayatını anlamlandırmak için ne yapması gerektiğini anlatıyor.
İnsanoğu doğumundan
itibaren vefatına kadar bu dünya hayatını maddi me manevi anlayışlarla
dolduruyor.Bu anlayışlar iyi veya kötü olup insanlığın hayatı bu anlayışlara
göre yönleniyor.Bazı kişilerde bu anlam arayışı kaybolur ve hayatını boş bir
şekilde tabiri caiz ise bie hayvan gibi yaşar ve ölür.İşte insan bu hale
gelmesin diye ALLAHU TEALA KURANI KERİMİ onlara göndermiştir.Kullarıyla KURAN
yoluyla konuşmuştur.
ALLAH bize ilk inen
ayetlerde okumamızı emretmiş ve okuduğumuzu anlayıp hayatımıza aktarmamızı
istemiştir.Ayetleri yavaş yavaş anlayıp ve hayatımıza tatbik ederek ihlaslı bir
şekilde yaşamamız gerekir.Hayatımızı anlamlandırmada ve RABBİMİZİN istediği bir
hayat yaşamak için KURANA başvurmamız gerekir.ALLAH doğuştan fıtratımıza bazı
olgular yerleştirmiştir.Ama hayatın hepsini doğuştan gelen duygularla
dolduramayız.KURANI merkeze alıp onu en iyi yaşayan efendimiz S.A.V mi taklit
edip ahlakıyla ahlaklanmalıyız
Lakin geçmişten
günümüze
KURANDAN
uzaklaştıkça görüyoruzki insan oğlu kazancı ve kaybı arasında gidip gelmekte
hayatına değer veren kitaptan uzak kalmanın bedelini çok ağır bir şekilde
ödemiş ve hala ödüyor.
KURAN okadar geniştirki bir insan onun
hepsini anlayamaz.Her Müslüman bir parçasını anlayıp dünya coğrafyasında bir
buçuk milyarlık bir KURAN bütünlüğü sağlamalıyız.
Fatma ÇELİK
12070107 / İHL 205
KUR’AN NEDİR?
Kur’an’ı Kerim rehberlik edilmesi için bütün
insanlara indirilmiştir. Fakat biz Müslümanlar bile Kur’an‘ın muhtevasını tam
olarak kavrayabilmiş değiliz. Kur’an sadece okunan bir kitap haline
getirilmiştir. Halbuki Kur’an okuyup anlayıp ve yaşamak için indirilmiştir.
İnsan yaşayışını ve var oluşunu anlamlandırmak
ister. Varlığının ve yaratılışını sebebini çözmeye ve amaca bağlamayı ister. Bu
insanın fıtri özelliğidir. Fakat her insan bunu fark edip hayatını
şekillendirmez. Kur’an’a baktığımızda insanın hayatını anlamlandırmaya ve doğru
olana yönlendirdiğini görürüz. Kur’an da insanın yaratılışının bir değeri olduğu
açıkça vurgulanır.
İnsan tükenen zaman karşısında çaresizdir ve zamanı
durdurması mümkün değildir. Ona verilen süreyi nasıl geçirdiği insanın
iradesine bırakılmıştır. Yaşamın gayesini sorgulayan ve düşünen bir insan ise
bu hayatı anlamlandırmak ve bir amaca bağlamak ister. İşte Kur’an insana bu
yolda ışık tutar. Kur’an’ı sadece okumakla kalmamalıyız. Bize söylediklerini idrak
edip, idrak edip anladıklarımızı da hayata geçirip uygulamalıyız. Elde edilen
bilgi sadece teoride kalmışsa onun ne faydası olur? Bu bilgiyi pratiğe dökmek
gerekir. İşte Kur’an‘a bu bakış açısıyla bakıp hayatımızı ona göre
şekillendirip yön vermeliyiz.
Isim / MOHAMMED ABDALLA ABKER YOUSIF
Ogrenci numara / 18072055
=Kur'an-ı Kerim, Kur'an-ı Kerim'in onuruna çağrılır, Allah'nın Müslümanlar arasındaki mucizesi kitabıdır. İlahi İbrahim, El-Zabur, Tevrat ve İncil gazetelerinden sonra
Hatice Sena İpek
18070133
Kur'an Nedir kitabını okumak bana Kuran'ı Kerim üzerinde etkin okumayı nasıl gerçekleştireceğimi gösterdi.Etkin okuma;okuma ,düşünme ,anlama ve hayata geçirme adımlarından oluşmaktaydı.
İnsanın anlam arayışındakı öğrendiklerim ise;
İnsanlar fıtraten bir anlam arayışında olmakla birlikte hakikati bulmak için yön ve yöntemler geliştirmişlerdir.
Allah insanların hayatlarını anlamlandırmalarını gerçekleştirebilmeleri için peygamberler göndermiş ve peygamberlerde Allah'ın vahiylerini bizlere iletme konusunda aracı olmuşlardır.Vahiylerde insana anlamlandırmaya çalıştığı her konuda bir açıklama ve cevap sunmuştur.Vahiyler, hayattaki kendi benliğimizi sorgularken ;bu hayattaki amacımızın ne olduğunu ve sorumluluk ve emanetlerimizin ne olduğunu göstermiştir.Böylelikle Kur'an Nedir kitabı anlam arayışında olan her insan gibi benim de bu arayışımda sonuca varabileceğim ve hayatımı nasıl yaşayacağım konusunda bana yön gösterecek, hayat rehberim olacak kaynağın Ku'an-ı Kerim olduğunu anlamama yardımcı oldu.Ayet,vahiy ,sure gibi kavramlar konusunda daha ayrıntılı bilgi sahibi olmamı sağladı.Kur'an'a uygun bir insan olabilmem için fıtratım ve mesul olduğum vahiyle örtüşmem gerektiğini öğretti. Verilen dipnot ve alıntılarla fikir oluşumumda çeşitli kaynaklar sundu.